AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Kaybeden tek bir vatandaşımız yok hepsinin oyuna talibiz 

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik MYK toplantısı sonrasında önemli açıklamalarda bulundu. Seçim sonuçlarını yorumlayan Çelik ikinci turda da aynı siyasi değerlerle kampanyalarını sürdüreceklerinin altını çizdi. Çelik, İmamoğlu ve Yavaş'ın dün akşam yaptığı açıklamalara da değinirken "İmamoğlu ve Yavaş manipülasyon yaptı. Dün açık ara önde olmamıza rağmen 'Açıklama yapmayacağız' dedik." ifadelerini kullandı. Çelik ayrıca bu seçimlerde kaybeden tek bir vatandaşın olmadığını söylerken "Adlarımız ve partilerimiz farklı olabilir. Ama soyadımız Türkiye Cumhuriyeti. Tüm vatandaşlarımızın oyuna talibiz. Birbirimizin düşmanı değiliz." dedi. İşte detaylar...

CUMHURBAŞKANIMIZ YENİ BİR REKORA İMZA ATTI

Kampanya süreci tamamlandı. Sandık kuruldu. Sandığın kurulmasıyla birlikte bir tablo ortaya çıktı. Seçimlerin 2. turuyla ilgili değerlendirmemizi yaptık. Önümüzdeki dönemde aynı siyasi değerlerle kampanyamızı yürüteceğiz. Vatandaşlarımızın demokrasiye olan inancı bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşmiştir. Dünya gıpta ile bakmıştır. Vatandaşlarımızın sandığa sahip çıkması örnek olmuştur. Siyasi tarihin konusu budur. Vatandaşlarımız iradesi darbelerle sürekli budanmıştır, işlemez haline getirilirmiştir. Vatandaşlarımızın sandık iradesine sahip çıkmıştır. Yüzde 90 katılım olmuştur. Her bir vatandaşımıza şükranlarımızı arz ediyoruz. Cumhurbaşkanımız açık ara önde bitirmiştir. AK Parti ve Cumhur İttifakı Meclis'te güçlü bir çoğunluk elde etmiştir. Cumhurbaşkanımızı gösterilen teveccüh yeni bir rekora imza attığını göstermektedir.

İMAMOĞLU VE YAVAŞ'IN PROVOKASYONU

Dünden beri bir kampanyayla karşı karşıyayız. CHP klasiği önümüze getirildi. Oldu bitiyle aday önümüze getirildi. 'Ezici çoğunlukla alacağız' diye bir propaganda çalıştırılıyor. Arkasında da buna karşı çıkan her kesime bir dayatma yürütülüyor. Listeler yayınlanıyor. Hangi bürokratların görevden alınacağına dair listeler yayınlıyorlar. Dün Anadolu Ajansı ve AK Parti'deki verilerin birer manipülasyon olduğunu iddia ettiler. Sayın Yavaş ve İmamoğlu konuştu. '13 . cumhurbaşkanı adına konuşuyoruz' dediler. Vatandaşımızın iradesi tecelli etmemişken, cumhurbaşkanının kim olduğunu ilan etmeye çalışıyorlar. Dün ilk açıklamamızda söyledik, 'Bu yapılan milli iradenin gaspıdır. Son derece yanlıştır' dedik. 'Yanlış yaptık' demelerini bekliyorduk fakat sonraki açıklamalarında da devam ettiler.

Daha sonra yaptıkları yanlışı estetize etmek için 'temennimizi ifade ettik' dediler. Dayatma içine girdiler. 'Elimizde ıslak imzalı tutanaklar ve Ankara, İzmir, İstanbul'dan oylar geldiğinde, bizim bu dediğimiz doğru çıkacak' dediler. Dün bir tane manipülasyon yapılmış oldu. Doğru olmayan bilgi CHP genel merkezinden verildi. Manipülasyonu ortaya çıkaran Sayın Yavaş ve İmamoğlu'nun ortaya koyduğu değerlendirmelerdir. Dün söylediklerinin tamamı yanlış çıkmıştır. Bugün yine hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam ediyorlar. Dün manipülasyona tevessül eden tek yer Sayın Yavaş ve İmamoğlu'nun açıklamalıdır. Milletimize özür borçlulardır.

"TÜM VATANDAŞLARIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUZ"

Milletimizin büyük basireti tüm bu etkileri kenara iterek kendi yolunda ilerledi. Biz bu süre boyunca tam olarak tablo görünceye kadar herhangi bir şekilde 'sonuç şudur' gibi bir açıklama yapmayacağız. 'Sürece saygı duyan, sonuca da saygı duyar' dedik. Bu değerleri başından sonuna kadar korumuş olduk. Çok yüksek siyasal katılımla, dünya demokrasisi içinde son derece olumlu değerlere sahip olduğumuz göstermektedir. Hangi partiden olursan olsun, oy kullanan bütün vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Sandıkları koruyan tüm vatandaşlarımıza da teşekkür ediyoruz. Cumhurbaşkanımıza teveccühü gösteren vatandaşlarımıza da teşekkürlerimizi sunuyorum. Bütün bu süreç boyunca Türkiye'yi yönetme kapasitesinin Cumhurbaşkanımızın şahsında temsil edildiği görülmüştür. Sokağa şiddet hakimmiş gibi atmosferin oluşturulmasına karşı da emniyet ve jandarma çok değerli katkı sağladı. Emeği geçen tüm kurumların temsilcilerine teşekkürlerimizi sunuyoruz.

"CUMHURBAŞKANIMIZA KARŞI YAPILAN KİRLİ PROPAGANDALAR DA BOŞA ÇIKTI"

Bu süreçte iki sembol ortaya çıktı. Bir tanesi kampanya sürecinde sağa sola mermi fırlattı, bu ittifakın adayı masa yumruklayarak süreci yürütmeye çalıştı. Bize defalarca 'sonuçlara saygılı olacak mısınız?' diye soruldu. Bizim geçmişimizde Seçim sonucunu tanımama gibi bir leke yok ama karşımızdakinde bu var demiştik. Asıl sorulması gerekenin karşıdakiler olduğunu ifade ettik. Halkımıza karşı yanlış beyanda bulunmalarına rağmen yine bugün bizi suçlamaya devam ettiler. Bu net bir şey gösteriyor. Ne kadar dayatmacı oldukları görülmüştür. Pekçok siyasetçi yorumcu yanıldı. Hepsi boşa çıktı. Cumhurbaşkanımıza karşı yapılan kirli propagandalar da boşa çıktı. Milletimiz kenara itti.

"KAYBEDEN TEK BİR VATANDAŞIMIZ YOKTUR"

Gelinen noktada bir sürü iddia ortaya koyan parti, siyasetçi, yorumcunun yanıldığının, vatandaşı doğru okuyamadığının, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı yapılan kirli kampanyaların boşa çıktığının altını çizen Çelik, şöyle devam etti:

"Şunu net bir şekilde söylemek isterim; kaybeden tek bir vatandaşımız yoktur ve olmayacaktır. Bazı yorumlar görüyoruz, karamsarlık yaymaya, seçim sonuçlarına dönük ülkemizle ilgili karamsar bir tablo çizmeye çalışan bazı kesimler görüyoruz. Bunların hiç birinin karamsarlığının, yeri geldiğindeki kara propagandasının bir önemi yoktur.

Önemli olan demokrasinin, sandığın gücüdür. Defalarca seçim yaptık, yine seçim yoluyla bu süreci belirleyeceğiz. Milletin iradesi ortaya çıkacak. Adlarımız, kimliklerimiz, partilerimiz farklı olabilir ama hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Türkiye'de ikinci sınıf vatandaş yoktur, herkes birinci sınıf vatandaştır. Bu anlayış çerçevesinde bir seçim yapıyoruz. Siyaset alanı bir rekabet alanıdır, bir husumet alanı değildir, birbirimizin hasmı değiliz."

"SİYASETÇİNİN SİCİL AMİRİ, NOT VERENİ VATANDAŞTIR"

Siyasi partiler arasında sadece bir rekabet ilişkisi bulunduğunu söyleyen Çelik, "Hepimiz kardeşiz, komşuyuz, akrabayız, mahalleliyiz, hemşehriyiz. Bu duyguyla bu seçim sürecini yürüttük ve bundan sonrasında da bu duyguyla yürüteceğiz." dedi.

Her zaman daha çok vatandaşa nasıl ulaşılabilir, bütün vatandaşların kazandığı bir atmosfer nasıl oluşturulabilir diye çabaladıklarını belirten Çelik, şunları kaydetti:

"Tabii ki kaybeden siyasi partiler, büyük iddialarda bulunup kendi tabanlarını yanıltan siyasi parti genel başkanları var ama sonuç olarak bütün vatandaşlarımızın kazanmasına odaklanmak bizim siyasi ahlakımızın, siyasi düşüncemizin temelini oluşturuyor. Bu çerçevede bütün vatandaşlarımızın oylarına talibiz. Taleplerini yeterince değerlendirmediğimizi, göremediğimizi düşündüğümüz vatandaşlarımızın taleplerini de daha çok değerlendireceğiz, onlara daha çok ulaşmaya çalışacağız. Onların toplumsal taleplerini siyasette temsil edebilmek için yeni değerlendirmeler de yapacağız. Çünkü siyasetçinin sicil amiri, not vereni vatandaştır."

"SÜREÇ BİR DEMOKRASİ ŞÖLENİ İÇERİSİNDE İLERLİYOR"

AK Parti Sözcüsü Çelik, "Bütün vatandaşlarımız müsterih olsun; bir demokrasi neşesi, şöleni, bayramı içerisinde bu süreçler ilerliyor. Türkiye'nin işleyen, yöneten bir demokrasisi var. Bununla gurur duymalıyız. Bu bütün vatandaşlarımızın ortak eseridir." açıklamasında bulundu.

Milletin demokratik süreçlere sahip çıktığını, oluşturulmaya çalışılan karanlık havaya yüz vermediğini vurgulayan Çelik, bu süreci bütün vatandaşların taleplerinin değerlendirileceği, bütün vatandaşların kazanacağı, daha geniş bir perspektifle herkesi kucaklayacakları, Türkiye'nin büyüklüğüne, zenginliğine ve demokrasisine güç katacak bir yaklaşımla sürdüreceklerini ifade etti.

"TÜM VATANDAŞLARIMIZIN OYUNA TALİBİZ"