ABD’den IKBY referandumu uyarısı

ABD'den IKBY referandumu uyarısı

-Osmanlı'nın son döneminde Irak'ın kuzeyinde tarikat şeyhlerinin yönettiği aşiretler etkindi. Süleymaniye-Kerkük bölgesinde... -ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) yarın "anayasaya aykırı" referandumu düzenlemesi halinde bölgede karışıklık çıkabileceği uyarısında bulundu.

24 Eylül 2017 - 18:43 - Güncelleme: 24 Eylül 2017 - 19:00

'den u uyarısı

Giriş Tarihi: 24.9.2017 12:19 Güncelleme Tarihi: 24.9.2017 18:45
ABD'den IKBY referandumu uyarısı

'nin Bağdat Büyükelçiliği, Kürt Bölgesel Yönetimi'nin () yarın "anayasaya aykırı" u düzenlemesi halinde bölgede karışıklık çıkabileceği uyarısında bulundu.

Büyükelçiliğin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, "'taki vatandaşlarını, Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin 25 Eylül'de bağımsızlık unu düzenlemesi halinde çıkabilecek muhtemel karışıklığa karşı uyarıyoruz." ifadeleri kullanıldı.

Olası bir duruma karşı, ABD'nin Irak'taki diplomatik misyonunun sınırlanacağı bilgisine yer verilen açıklamada, "Özellikle ABD vatandaşları, Irak merkezi hükümeti ve Kürdistan Bölgesi arasındaki tartışmalı bölgelerde seyahat etmekten kaçınmalıdır." uyarısı yapıldı.

ISRAR SÜRÜYOR

Başkanı , 7 Haziran'da siyasi partilerle bir araya geldikten sonra 25 Eylül'de ve diğer tartışmalı bölgeleri de kapsayacak şekilde referandum yapacaklarını duyurmuştu.

Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, IKBY'nin tek taraflı referandum kararının "anayasaya aykırı" olduğunu belirterek sonucu tanımayacaklarını söylemiş, Irak Federal Mahkemesi de aynı gerekçeyle referandumun geçersiz olduğuna ve durdurulmasına karar vermişti.

ABD ise büyük tartışmalara neden olan referandum kararı hakkında "seçilen yolun çok riskli olduğunu" kaydederek kararın ivedi bir şekilde iptal edilmesini istemişti.

Ancak Barzani'nin ısrarı sürüyor. Kritik tarih yarın.
Osmanlı Barzanî’nin isyancı amcasını asmıştı
Osmanlı'nın son döneminde Irak'ın kuzeyinde tarikat şeyhlerinin yönettiği aşiretler etkindi. Süleymaniye-Kerkük bölgesinde...Barzanî ailesi, Osmanlı’nın son döneminde devleti oldukça uğraştırmıştı. Barzani’nin amcası Abdüsselam Barzanî’ye, 1913’te devlete bağlılığının temini için nişan verilmiş, ancak tekrar isyan edince 1914’te ’da idam edilmişti

Osmanlı'nın son döneminde 'ın kuzeyinde tarikat şeyhlerinin yönettiği aşiretler etkindi. Süleymaniye-Kerkük bölgesinde Talabanî ve Berzenci gibi Kadirî şeyhleri, Erbil civarında ise Barzanîler gibi Nakşi-Halidî şeyhleri ön plandaydılar.
Irak Kürtleri'nin siyasî hareketlerinde büyük rol oynayan Barzânî şeyhlerinin ilki olan Şeyh Taceddin Halidî şeyhlerinden Seyyid Taha'nın halifesiydi. Şeyh Taceddin'den sonra yerine oğlu Abdüsselam, 1872'de ise torunu Muhammed şeyh oldu.
Şeyh Muhammed'in çocukları Şeyh Abdüsselam, kardeşi Molla Mustafa Barzanî ile oğlu Mesud Barzanî Kuzey Irak'ta siyasî açıdan önemli bir rol oynadılar. Barzanîler hakkında Ahmet Uçar ve Davut Hut'un araştırmaları gibi birkaç araştırma istisna Türkiye'de çok az inceleme yapılmıştır.


Abdüsselam Barzani ve adamları.
DEVLETE İSYAN
"Barzani" sıfatı, "Barzan köyünden olan", "Barzanlı" manasına gelir. Barzan aşiretinin merkezi, Sancağı'nın kuzeyinde, Hakkâri'nin ise güneyinde bulunan Zibar Kazası'ndaki Barzan köyü idi.
1878'de bölgedeki diğer aşiretlerle çatışmaya giren , yakalanarak Musul'da hapsedildi. Aşiret mensupları ve müritleri Musul'a gelerek, şeyhlerinin serbest bırakılmasını, eğer bu olmazsa geri dönmeyeceklerini" söylediler. Barzanî şeyhleri kendilerini mehdi ilan ederek, müritleri nezdinde tesirlerini artırmaya çalışmışlardır. Barzanî bir süre sonra hapisten kaçtı.
Barzanîler bölgedeki diğer şeyh aileleriyle mücadeleye giriştikleri için bölgenin asayişini birçok defa bozmuşlardır. 1903'te Muhammed Barzanî'nin 500 kişilik bir mürid grubunu bölgenin eşkiyalarından Fakih Abdurrahman ile Heriki aşireti reisinin emrine vererek civardaki Seyid Taha Tekkesi'ne aid bazı köyleri talan ve yağma ettirmiş, mezalimden kurtulabilenler perişan bir hâlde Midyat taraflarındaki köylere sığınmışlardı.
Barzanîler'in reisi Şeyh Muhammed, 1903'te öldüğünde beş oğlu vardı: Abdüsselâm, Şeyh Ahmed, Muhammed Sıddık, Muhammed Babu ve Mustafa Barzan. Abdüsselam babasından sonra ailenin başına geçti. Abdüsselam, şeyhlik yerine siyasi lider gibi davranmaya başlayıp, bölgede gasp ve katl hadiselerine girince Osmanlı yönetiminin dikkatlerini üzerine çekti. 1904'te takibat başlatıldı.
1909'da II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesinden sonra Meşrutiyet fikirleri imparatorluğun birçok bölgesinde bağımsızlık ve özerklik hayalleri öne çıkmıştı. Abdüsselam da bunlardan biriydi. Bölgedeki aşiret ve dini grupların liderlerini yanına çekmeye çalıştı. Ancak çoğunu ikna edemedi. Yanına çektiği aşiretlerle 1909'da isyan etti. İlk isyanı tarafından sert bir şekilde bastırıldı. Barzan köyü ele geçirildi. Abdüsselam kılık değiştirip Hakkâri dağlarına kaçarak, kurtuldu.


Muhammed Fazıl Paşa ve .
İNGİLİZLER VE RUSLAR DEVREDE
Osmanlı yönetimi bölgedeki taşra idaresinde düzenleme yapıp, başarısız idarecileri azledip, Abdüsselam'ı yakalamak için tedbirler aldı. İsyan bölgeyi alt-üst ederken elebaşların bir kısmı ele geçirilip idam edildi.
1909 Ekim'inde İngiltere Musul Konsolosu'nun isyanın bastırılması için gönderilen kuvvetleri takiben Akra'ya gelip Hemvend aşireti içinde dolaşıp, Meşrutiyet aleyhine isyan eden Abdüsselam ile haberleştiği haberi İstanbul'a gelince, Osmanlı yönetimi elçilikten konsolosun değişmesini talep etti.
1910'da Barzanîler, isyanı bırakıp teslim oldular. Devlet Barzan bölgesindeki fakir halka hazineden yardımlar yaparak isyanın izlerini silmeye çalıştı. 1913 Ağustos'unda Barzan Şeyhi Abdüsselam'a nişan verildi. Nişan verilmesi belgelerde, "Barzan Şeyhi Abdüsselâm Efendi'nin vatana olan bağlılık ve sadakatinin kuvvetlendirilmesi ve hükümetin emirlerine itaat ve tesliminin artırılması için hâline münasip nişanla taltifi lüzumu Musul vilayeti yöneticilerinin talep etmesi üzerine, Savunma Bakanlığı tarafından uygun bulunmuş ve Abdüsselam dördüncü dördüncü rütbeden Osmanî nişanıyla taltif edilmiştir" şeklinde zikredilir.



MUSUL'DA İDAM EDİLDİ
Devletin yanına çekmek için nişan dahi vermesi etkili olmadı ve Abdüsselam yılın sonunda tekrar isyan etti. İngiliz ve Ruslar'la işbirliği yapmıştı. Osmanlı kuvvetlerinin üzerine gelmesi üzerine 'a kaçtı. Irak'ın yanında İran'daki Kürt aşiretleriyle de işbirliği yapıp, bölgeyi ele geçirmeye çalışıyordu.
1913'te Musul Valiliği'ne Süleyman Nazif getirilmişti. Süleyman Nazif bölgede otoriteyi sağlamak için kararlıydı. Abdüsselam'ın çevresindeki aşiretler dağıtılıp, şeyh 200 civarında müridiyle başbaşa kaldı. Süleyman Nazif 1914 Mart'ında İstanbul'a gönderdiği yazıda şeyhin yakalanmasının an meselesi olduğunu, bu yüzden affedileceği yönünde ümit ve bu ümitle birlikte mukavemet verilmemesi gerektiğini ifade etmişti.
Osmanlı yönetimi Abdüsselam'ı yakalamak için başına ödül koydu. Ödülü almak isteyen Şikak aşireti Abdüsselam'ı Van Valisi'ne teslim etti. Abdüsselam buradan Musul'a götürülüp, divanı harbe çıkarıldı. Mahkemede suçlu bulundu. Abdüsselam bağışlanırsa 1000 katır yükü yardım yapacağını söyledi, ancak kabul edilmedi. Şeyh Abdüsselam ve isyanın önde gelenleri Aralık 1914'te idam edildi.

Arşivlerimizde, Barzan Aşireti ile ilgili yüzlerce evrak vardır ve bu evrakın hemen tamamında aşiretin 19. asırdan buyana giriştiği başkaldırılar hakkında hiç de hoş olmayan hadiseler kayıtlıdır. İşte, bunlardan biri: Bugünlerde tehlikeli bir referandum macerasına atılan Mesud Barzani’nin yabancı diplomatlarla, özellikle de Ruslar ile görüşmeler yaptıktan sonra İstanbul’a başkaldıran amcası Abdüsselâm Barzani’ye Sultan Reşad tarafından önce madalya verilmesinin ama bir sene sonra idam edilmesinin öyküsü!

MESUD Barzani son derece tehlikeli neticelere sebep olabilecek bir referandum macerasına atıldı...

İsmini son senelerde gittikçe daha fazla işitmeye başladığımız Barzani ailesi hakkında arşivlerimizde, yani Osmanlı Arşivleri’nde dünya kadar belge vardır ve bu belgelerin tamamı araştırmacılara açıktır.

Mesele işte burada, yani arşivden bu belgeleri alıp yayınlamak zahmetine katlanacak araştırmacıların ortaya çıkmalarında...

BİNLERCE BELGE VAR

Sözünü ettiğim evrak nelerle alâkalıdır bir bilseniz... Barzaniler’in 1800’lerin başından buyana genellikle devlete başkaldırıdan ibaret olan faaliyetleri, aşiret liderlerinin Osmanlı İmparatorluğu, Rusya ve İran arasında gidip gelmeleri, yabancı diplomatlar ile temasları, diğer aşiretlerle ve askerî birlikler ile girdikleri çatışmalar, tutuklanmalar, cinayetler, baskılar, ihbarlar, vesaire...

“Bağımsızlık” ifadesi bölgede o devirde pek kullanılan bir kavram olmadığı için arşivlerde muhafaza edilen belgelerde sadece “isyan” sözü geçer ve Barzan Aşireti’nin İstanbul’a karşı seneler boyunca devam etmiş olan başkaldırısı ile alâkalı bilgiler yeralır.

Sözünü ettiğim belgelerden 280 küsuru da hiç hoş olmayan bir başka hadise, 1914 Kasım’ında infaz edilen bazı idam kararları hakkındadır...

AŞİRETİN GÜCÜ ARTIYOR

Şimdi kısaca, başkaldırıdan darağacına uzanan bu acı hadiselerden bahsedeyim:

20. yüzyılın ilk senelerinde, Barzan Aşireti’nin başına, Şeyh Abdüsselâm geçti. Abdüsselâm’ın babası Şeyh Muhammed devlete başkaldırdığı gerekçesi ile Sultan Abdülhamid’in emri ile Hamidiye Alayları tarafından ailesi ile beraber bugünkü Kuzey Irak’tan alınıp Bitlis’e sürgün edilmişti, memleketine dönebildiğinde de fazla yaşamamıştı.

Şeyh Muhammed’in Abdüsselâm, Ahmed, Babo, Muhammed Sıddik ve Mustafa isimlerinde beş oğlu vardı. Abdüsselâm’ın liderliğe gelmesi ile beraber Nakşibendî olan Barzan Tekkesi’nin gücü artmaya, aşiretler de daha fazla silâhlanmaya başladılar ve neticede Barzanî ailesinin bugünkü gücü o senelerde başladı.

Abdüsselâm Barzani (soldan ikinci).

RESMÎ DİL TALEBİ

Abdüsselâm diğer aşiretlerin yanısıra siyasî alanda faaliyet gösteren Kürt cemiyetleri ve partileri ile temasa girişti ve 1907’de Bâbıâlî’den Kürtçe’nin bölgede resmî dil kabul edilmesi, mahallî idarecilerde Kürtçe bilme şartının aranması, mahkeme kararlarının şeriat hükümlerine göre verilmesi ve bölgeden toplanan vergilerin yine bölgeye harcanması taleplerinde bulundu.

Bu talepleri silâhlı hareketlerin de takip etmesi üzerine Bâbıâlî bölgeye Dağıstanlı Mehmed Paşa’nın komutasında birlikler sevkedince Abdüsselâm hâkim olduğu toprakları bir seneliğine terketti. Barzan’a giren birlikler Abdüsselâm’ın ailesi ile beraber kardeşi Mustafa’yı da tutuklayarak Musul’a götürdüler.

O sırada üç yaşında olan Mustafa, sonraki senelerde “Molla Mustafa Barzani” diye tanınacaktı...

Molla Mustafa Barzani.

YABANCILARLA TEMASLAR

Abdüsselâm’ın Barzan’a dönmesinin ardından bölgedeki çatışmalar tekrar başladı ama düzeni tekrar sağlamak isteyen Osmanlı Hükümeti ile ayaklanan aşiret arasında anlaşmaya varıldı ve hükümet geçmişte yaşanan tatsızlıkları unutmaya karar verdi. Hattâ, 17 Ağustos 1913’te Sultan Reşad, sonraki senelerin “Talât Paşa”sı olan zamanın İçişleri Bakanı Talât Bey ile Sadrazam Said Halim Paşa’nın talebi ile Abdüsselâm Barzani’ye bir de nişan gönderdi: Dördüncü rütbeden Osmanlı Nişanı...

Sultan Reşad.

Ama, gerginlik Abdüsselâm’a padişah tarafından nişan verilmesi, yani madalya takılması ile de son bulmadı ve Türk Edebiyatı’nın çok önemli isimlerinden birinin, Süleyman Nazif’in Musul Valiliği sırasında çatışmalar yeniden başladı. Süleyman Nazif, İstanbul’a gönderdiği şifreli telgraflarında “isyancılara madalya verilmesinin başkaldırılarından doğan ümitlerini arttırdığını” söylerken kendisini yakalamak için gönderilen birliklerden kaçan Şeyh Abdüsselâm bir ara Ermenistan taraflarına gitti, orada Rus Çarı Nikola’nın temsilcileri ile görüştü, sonra gizlice döndü ama misafir olarak kaldığı bir köyde kendisini ağırlayan evsahibinin ihbarı üzerine tutuklanıp Musul’a götürüldü.

Süleyman Nazif.

‘UNUTTUK, BUNLARI DA ASIN!’

Musul’da 16. Kolordu Askerî Mahkemesi’nde yargılanan Şeyh Abdüsselâm ile adamları 15 Kasım 1914’te idama mahkûm edildiler. Sultan Reşad, Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın 24 Kasım’da tasdik için kendisine gönderdiği mahkeme kararını iki gün sonra, 26 Kasım 1914’te onayladı ve Şeyh Abdüsselâm ile adamları Musul’da idam edildiler. Bu idamlardan sonra bir de tuhaflık yaşandı: Harbiye Nezareti’nden Musul’a bir başka yazı gönderilerek “Daha önce yollanan idam kararına bazı isimlerin yazılmasının unutulduğunun farkedildiği” söylendi, birkaç kişinin daha darağacına gönderilmesi talimatı verildi ve emir yerine getirildi...

Musul Askerî Mahkemesi’nin Abdüsselâm Barzani ve adamları hakkında verdiği idam kararının ilk sayfası.

Şeyh Abdüsselâm’ın idamının ardından Barzan Aşireti’nin başına o sırada 18 yaşında olan kardeşi Ahmed geçecek, onun yerini sonraki senelerde Mustafa Barzani alacak ve Mustafa Barzani’nin oğlu Mesud Barzani de babasının ardından Barzan Aşireti’nin lideri olacaktı.

Sultan Reşad’ın Abdüsselâm Barzani ve adamları hakkındaki idam fermanı.

MADALYA YERİNE PASAPORT

Devlet ile Barzan Aşireti arasında bir buçuk asırdan buyana yaşanan tatsızlıkların geçmişi kısaca işte böyle ve gördüğünüz gibi değişen pek birşey yok! Barzanlar’ın liderlerine geçmişte önce madalya takıyor ve ardından idam ediyoruz; seneler sonra da Turgut Özal’ın talimatı ile diplomatik pasaport veriyor ama Mesud Barzani’nin referanduma kalkışması üzerine Meclis’i tezkere için toplantıya çağırıyoruz.,

Abdüsselâm Barzani’ye madalya verilmesi hakkında Sultan Reşad’ın iradesi.

Ve, bütün bu öngörüden yoksun işler arasında tek bir görüş doğru çıkıyor: Süleyman Nazif’in bundan bir asır önce söyledikleri; yani madalya takma, vesaire gibi hareketlerin başkaldırıdan kaynakların ümidleri arttırmaktan başka bir işe yaramadığı...

Mesud Barzani

Bu haber 148375 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Eski AK Parti Milletvekili İsmail Bilen Evinde Ölü Bulundu
Eski AK Parti Milletvekili İsmail Bilen Evinde Ölü Bulundu
Önce ateş açtı, sonra kendini patlattı... Şam’da kiliseye bombalı saldırı! 
Önce ateş açtı, sonra kendini patlattı... Şam’da kiliseye...