8 ilde Bursa merkezli "ByLock" operasyonu: 29 kişi...

8 ilde Bursa merkezli "ByLock" operasyonu: 29 kişi adliyede

Bursa merkezli 8 ilde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik operasyonda gözaltına alınan, "ByLock" kullandıkları öne sürülen 76 eski emniyet mensubundan 29'u daha adliyeye gönderildi.

06 Mart 2017 - 15:35 - Güncelleme: 06 Mart 2017 - 17:07

Giriş Tarihi: 06.03.2017 15:49 Son Güncelleme Tarihi: 06.03.2017 17:09

8 ilde merkezli "" operasyonu: 29 kişi adliyede

8 ilde Bursa merkezli ByLock operasyonu: 29 kişi adliyede

merkezli 8 ilde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik operasyonda na alınan, "" kullandıkları öne sürülen 76 eski emniyet mensubundan 29'u daha adliyeye gönderildi.

na alınan eski emniyet mensuplarından 29'unun daha İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesindeki işlemleri tamamlandı.

Zanlılar, sağlık kontrolünün ardından adliyeye sevk edildi.

Gözaltındaki 7 şüphelinin emniyetteki işlemleri ise sürüyor.

Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında örgütün gizli haberleşme programı ""u kullandıkları ileri sürülen, İl Emniyet Müdürlüğünde görevliyken KHK ile ihraç edilen ya da açığa alınan, 4. sınıf emniyet müdürlerinin de aralarında bulunduğu şüpheliler hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı.

Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince Bursa, Ankara, İstanbul, Kocaeli, Bilecik, Kayseri, Tokat ve Manisa'da 22 Şubat'ta düzenlenen eş zamanlı operasyonda şüphelilere ait adreslerde arama yapılmış, operasyonda 3'ü 4. sınıf emniyet müdürü, 76 eski emniyet mensubu gözaltına alınmıştı.

Adliyeye sevk edilen 40 şüpheliden 24'ü tutuklanmış, 16'sı ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

'ta operasyonu

Uşak'ta FETÖ operasyonu

merkezli 20 ilde, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (/PDY) yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan 43 şüpheli adliyeye sevk edildi.

Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen /PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin örgütün "dershane ve özel okul yapılanması"na yönelik operasyonunda gözaltına alınan 15'i kadın 43 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandı.

Uşak Devlet Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirilen zanlılar, "silahlı terör örgütüne üye olmak'' ve "terör örgütüne yardım etmek" suçlamasıyla adliyeye sevk edildi.

23 Şubat'ta düzenlenen operasyonda gözaltına şüphelilerin büyük bölümünün örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandığı iddia edilmişti.

'de /PDY operasyonu: 6 kişi gözaltına alındı

Edirne'de FETÖ/PDY operasyonu: 6 kişi gözaltına alındı

’de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (/PDY) yönelik operasyonda, 6 kişi gözaltına alındı.

Alınan bilgiye göre, Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Şube Müdürlüğü ekipleri, Edirne Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması kapsamında, /PDY üyesi oldukları iddiasıyla daha önce görevden ihraç edilen komiser yardımcısı M.D, polis memuru İ.Y, avukat H.B.K, örgütte "öğrenci ablası" olduğu öne sürülen B.Ş, Edirne Devlet Hastanesinin müdürü Ö.T ve hastanenin eski müdürü V.Ş'yi gözaltına aldı.

Emniyetteki ifadeleri tamamlanan şüpheliler Edirne Adliyesine sevk edildi.

PYD'den Türk askerine alçak saldırı

’daki Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarına, terör örgütü ’nin Mümbiç’ten havanlı saldırı düzenlemesi sonucu 4 Türk askeri yaralanırken, PYD mevzileri ateş destek vasıtalarıyla imha edildi.

Suriye'nin Halep kentine bağlı ilçesi kırsalındaki Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının görev yaptığı bölgeye Mümbiç'ten tarafından havanlı saldırı düzenlendi. Saldırıda Muş 49'uncu Komando Tugayından bölgeye gönderilen 4 uzman çavuş yaralandı.

Yaralı askerler tahliye edilerek, sınırdaki Çobanbey Sıhhi Tahliye noktasına götürüldü. Yaralı askerlerden biri helikopter ile Gaziantep'e, 3 asker ise 2 ambulans ile Kilis Devlet Hastanesi'ne getirildi. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Mümbiç'teki PYD hedeflerinin ateş destek vasıtalarıyla imha edildiği bildirildi.

Terör örgütü PYD, El Bab'da Türk askerine saldırdı

Suriye’nin Halep kentine bağlı El Bab ilçesi kırsalındaki Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının görev yaptığı bölgeye Mümbiç’ten PYD tarafından havanlı saldırı düzenlendi.

4 UZMAN ÇAVUŞ YARALANDI

Saldırıda Muş 49’uncu Komando Tugayından bölgeye gönderilen 4 uzman çavuş yaralandı.

Yaralı askerler tahliye edilerek, sınırdaki Çobanbey Sıhhi Tahliye noktasına götürüldü. Yaralı askerlerden biri helikopter ile Gaziantep’e, 3 asker ise 2 ambulans ile Kilis Devlet Hastanesi’ne getirildi.

Terör örgütü PYD, El Bab'da Türk askerine saldırdı

PYD'YE BOMBARDIMAN

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Münbiç’teki PYD hedeflerinin ateş destek vasıtalarıyla imha edildiği bildirildi.

ve beraberindekilerin ilginç diyaloğu!
Adem Huduti ve beraberindekilerin ilginç diyaloğu!

15 Temmuz’da yaşanan kalkışmanın Malatya ayağında aralarında 2. Ordu eski Komutanı Adem Huditi’nin de yer aldığı 76 şüpheli için hazırlanan 165 sayfalık iddianame kabul edildi. İddianameye, tutuklanan eski Ordu Komutanı Huduti’nin Düzce Cezaevine girişinde karşılaştığı 2. Ordu eski Kurmay Başkanı Avni Angun ve 7. Ana Jet Üs eski komutanı Tuğgeneral Emin Ayık’a "ne yaptınız çocuklar, beni de yaktınız" dedi ve buna karşılık Tuğgeneral Emin Ayık’ın ise “Olmadı işte komutanım başaramadık’ şeklinde cevap verdiği de yansıdı.

Malatya Cumhuriyet Başsavcı Ergül Yılmaz ve Başsavcı Vekili Mehmet Badem tarafından hazırlanan iddianame Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 2.Ordu eski Komutanı Orgeneral 'nin 1 numaralı şüpheli olarak yer aldığı iddianamede toplam 76 şüpheli yer alıyor.

İddianamenin giriş bölümünde FETÖ/PDY'nin tarihsel kuruluş ve amacının yanı sıra örgütün sosyo-kültürel ve zihinsel yapısı da detaylı bir şekilde beliriliyor.

Bir numaralı şüpheli olarak belirtilen eski ordu komutanı Adem Huduti'nin 15 Temmuz günü yaşanan kalkışma da Yurtta Sulh Konseyi tarafından yayınlanan 'Harekat yıldırım' mesaj formunda '2. Ordu Komutanlığı görevine devam' şeklinde tekrar görevlendirildiği iddianamede yer alıyor. Sıkıyönetim Mesaj Formunun gelmesinden sonra teşebbüsünde bulunan diğer şüpheliler Mustafa Serdar Sevgili, Zeki Karataş, Bahadır Erdemli ve Binbaşı Eyüp Kök'ün Adem Huduti'nin konutuna gittikleri ve burada mesaj formu ile ilgili Huduti ile görüştükleri belirtilirken sonrasında saat 23.20 sıralarında 2. Ordu Karargahına geçildiği ifade ediliyor.
Darbe gecesi saat 03.06'da karşı açıklama yapılmış

Darbe gecesi 1. ve 3. Ordu Komutanlarının bu kalkışmanın içinde olmadıklarını basın yoluyla açıkladıklarını ancak buna rağmen 2. Ordu Komutanı olan Huduti'nin bu yönde bir açıklama yapmadığının belirtildiği iddianamede, 16 Temmuz günü saat 02.00 sıralarında Malatya Valisi Mustafa Toprak'ın 2. Ordu Komutanı Huduti ile irtibata geçtiği belirtiliyor. Telefon görüşmesi üzerine saat 03.06 sıralarında Orgeneral Huditi'nin '2. Ordu Bölgesindeki bütün birliklerin kışlalarında ve emir komuta zinciri dışında bir faaliyet içerisinde olmadığı Milletimizin bilgisine sunarım" şeklinde başlayan bir mesaj yazarak Malatya Valisine WhatsApp üzerinden mesajı fotoğraflayarak gönderdiği belirtiliyor.
Hiçbir zorlama görülmedi
İddianamede savcılık tarafından alınan ifadeler ve kamera kayıtlarının incelenmesinde, Orgeneral Adem Huduti'nin makam odasına girişi ve çıkışı esnasında kendisine karşı herhangi bir zor kullanma olmadığı ve diğer şüphelilerin makam odasına defalarca girip çıktıkları bu esnada askeri nizama uyduklarının görüldüğü ifade edildi.

Huduti'nin odasına hiçbir zaman uzun namlulu silahlarla girilmediğinin vurgulandığı iddianamede Albay Bahadır Erdemli'nin sadece bir kere uzun namlulu silah ile içeriye girmeye çalıştığı ancak Emir Subayı Sedat Kaya tarafından uzun namlulu silahın alınarak içeriye silahsız girmesinin sağlandığı da kaydedildi.

Darbe girişiminde Adem Huduti'ye herhangi bir zor kullanma olmadığı ve darbe teşebbüsünde bulunduğu iddia edilen kişilerce kendisine karşı hiçbir zor eyleminde bulunulmadığının belirtildiği iddianamede, Huduti'nin 16 Temmuz günü saat 16.40 sıralarında Tümgeneral Avni Angun ile birlikte makam odasından çıkarak güvenlik kuvvetlerine teslim oldukları belirtildi.

"NE YAPTINIZ ÇOCUKLAR BENİ DE YAKTINIZ!"

İddianameye ayrıca tutuklanan şüphelilerin Düzce Cezaevine nakilleri sırasında birbirleri ile yaptıkları konuşmaların tutanakları da yansıdı. Şüpheli Adem Huduti'nin tutuklandıktan sonra, diğer şüpheliler Avni Angun ve Emin Ayık ile birlikte Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan 23 Temmuz 2016 günü Düzce T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna sevk edildiği bu esnada Düzce T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu girişinde Angun ve Ayık ile ilk kez karşılaşan Adem Huduti'nin 'Ne yaptınız çocuklar, beni de yaktınız' dediği, bunu üzerine ise 7. Ana Jet Üs eski Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık'ın ise 'Olmadı işte komutanım başaramadık' diyerek cevap verdiği belirtiliyor.

BAŞARISIZ OLANA KADAR AÇIKLAMA YAPMADI!

İddianamede ayrıca Malatya Valisi Mustafa Toprak'ın 2. Ordu'da herhangi bir hareketlilik olmadığına ve sıkıntı yaşanmadığına dair Huduti'den bir açıklama yapmasını istediği ancak buna rağmen Huduti'nin bu açıklamayı ancak darbe girişiminin sız olduğunun anlaşılmasından sonra yaptığı belirtiliyor. Huduti'nin Yurtta Sulh Konseyi tarafından gönderilen mesaj formunun üzerine 'Tüm komutanlıklar emir komuta zinciri içerisinde faaliyetlerini yürüteceklerdir' ve 'Bu görevlendirmeye yetkili kişi Sayın Genelkurmay Başkanındır' şeklindeki şerhi teslim olma sürecinde yazdığının belirtildiği iddianamede bu nedenle şüpheli Adem Huduti'nin 'FETÖ/PDY Terör Örgütü Üyesi olmamakla birlikte Örgüt adına suç işlemek', 'Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek', 'Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etme', 'Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme' suçlarını işlediği belirtildi.

açıkladı! 1306 kişi gözaltına alındı

İçişleri Bakanlığı açıkladı! 1306 kişi gözaltına alındı

: Son bir haftada TSK 201 operasyon gerçekleştirdi. 386 kişi gözaltına alındı

Bölücü terör örgütüyle mücadele kapsamında 201 operasyon gerçekleştirdi, örgüte yardım ve yataklık iddiası ile 386 kişi gözaltına alındı, bunlardan 32'si tutuklandı. Yurt genelinde gerçekleştirilen terörle mücadele operasyonlarında ise 2'si ölü, 7'si sağ, 1'i teslim olan olmak üzere toplam 10 etkisiz hale getirildi.

, son bir hafta içerisinde gerçekleştirilen terörle mücadele operasyonlarına ilişkin açıklama yaptı. Buna göre, bölücü terör örgütüyle mücadele kapsamında, Jandarma Özel Harekât (JÖH), Jandarma Komando Birlikleri, Polis Özel Harekât (PÖH) ayrıca iç güvenlik operasyonları çerçevesinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Hava ve Kara unsurlarınca 201 operasyon gerçekleştirildi. Bu operasyonlarda, örgüte yardım ve yataklık iddiası ile 386 kişi gözaltına alındı, bunlardan 32'si tutuklandı. Yabancı teröristlerle mücadele kapsamında, DEAŞ terör örgütü ile irtibatlı olduğu değerlendirilen 12 kişi alınırken, /PDY ile mücadele çerçevesinde 920 kişi gözaltına alındı, bunlardan 45'i tutuklandı. Sol terör örgütleriyle mücadele kapsamında da 12 kişi gözaltına altındı.

10 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

Yurt genelinde gerçekleştirilen terörle mücadele operasyonlarında 2'si ölü, 7'si sağ, 1'i teslim olan olmak üzere toplam 10 terörist etkisiz hale getirildi.

Operasyonlarda teröristler tarafından kullanılan, 8 ilde (Tunceli-12, Ağrı-2, Bitlis-2, Mardin 1, Şırnak-1, Van-2, Muş-1 Hakkâri-2) 23 sığınak/barınak/mağara kullanılamaz hale getirildi, tuzaklanan 18 el yapımı patlayıcı/mayın imha edildi, 900 kilogram patlayıcı yapımında kullanılan madde, 3 el bombası, 13'ü ağır ve uzun namlulu (1 Zagros, 12 Kalaşnikov) olmak üzere toplam 25 adet çeşitli çaplarda silah ele geçirildi.

72 İLDE 590 OPERASYON

Uyuşturucu ve kaçakçılık ile mücadeleye yönelik 72 ilde gerçekleştirilen 590 operasyonda ise piyasa değeri 41 milyon 351 bin 506 TL olan, 2 ton 943 kilogram esrar, 138 kilogram eroin, 20 kilogram afyon, 5 kilogram metamfetamin, 4 kilogram kokain, 1 kilogram sentetik kannabinoid (Bonzai), 293 kök kenevir, 2 milyon 204 bin 826 adet uyuşturucu hap ele geçirildi.

Ayrıca piyasa değeri 5 milyon 451 bin 834 TL olan 688 bin 103 adet Kaçak Sigara, 138 bin 68 litre akaryakıt yakalandı. Bakanlığın açıklamasında bu operasyonlar kapsamında 806 kişinin gözaltına alındığı, bunlardan 49'unun tutuklandığı belirtildi.

Karlov cinayetinde gizemli Rus kadın

Karlov cinayetinde gizemli Rus kadın

Rus Büyükelçi Karlov’u öldüren polis memuru ’la, suikasttan kısa süre önce telefon trafiği saptanan Rus kadın tutuklandı

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi 'un öldürülmesiyle ilgili soruşturmada 'cü katil 'ın Ekaterina B. isimli Rus bir kadınla kasım ayı içinde telefon irtibatı tespit edildi. Rusya'dan getirilen bayanları Ankara'da işadamlarına pazarladığı iddia edilen kadın şüpheli cezaevine gönderildi.

FUHUŞA ARACILIK EDİYOR
19 Aralık 2016 günü Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde FETÖ mensubu Çevik Kuvvet Polisi Mevlüt Mert Altıntaş tarafından öldürülen Andrey Karlov soruşturmasında, suikastçıya ilişkin ilginç bilgiler ortaya çıktı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca katil ile irtibatı belirlenerek gözaltına alınan Ekaterina B.'nin Rusya'dan getirilen kadınları pazarladığı tespit edildi. İfadesinde, Mevlüt Mert Altıntaş ile görüşmediğini ileri süren ancak WhatsApp üzerinden mesajlaştığını kabul eden Rus şüpheli, 2 internet sitesi üzerinden fuhuş yaptırdığı iddialarını da doğruladı. Ekaterina B.'nin internet sitesi üzerinden anlaştığı erkekler ile Rus hayat kadınlarını Ankara'daki 5 yıldızlı otellerde buluşturduğu ve fuhuşa aracılık ettiği tespit edildi. Şüpheli bu işler için Ankara Çankaya'da bulunan bir kuaförün de kendisine yardım ettiğini kaydetti.

DİJİTAL İNCELEME SÜRÜYOR
Emniyetteki işlemlerin ardından savcılığa çıkarılan Ekaterina B., tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği'ne sevk edildi. Sevk yazısında, şüpheliden elde edilen dijital materyaller üzerindeki incelemenin bitmediği, Mevlüt Mert Altıntaş ile arasındaki irtibatın tüm yönleriyle ortaya çıkarılamadığı belirtildi. Ankara 4. Sulh Ceza Hâkimliği'nce sorgulanan şüpheli kadın tutuklanarak cezaevine gönderildi. Suikastçı polis memuru Altıntaş'ın, Rusya Kültür Merkezi'yle irtibatlı olduğu belirtilen Ekaterina B. isimli 33 yaşındaki Rus bir kadınla irtibatı belirlendi. 21-23 Kasım 2016'da ikili arasında telefon görüşmesi yapıldı. Ayrıca WhatsApp üzerinden mesajlaşma gerçekleştirildiği saptandı.

’den flaş açıklama! “ yalnız değildir”

Devlet Bahçeli’den flaş açıklama! “Cumhurbaşkanı Erdoğan yalnız değildir”

MHP lideri ’den ’a büyük destek! “Sayın Cumhurbaşkanı eğer Avrupa’ya gitme kararındaysa yalnız değildir. MHP Genel Başkanı olarak ben de kendisiyle birlikte Avrupa’ya gelirim”

Habertürk TV'ye konuşan Bahçeli, "Türkiye Cumhuriyeti'nin Sayın Cumhurbaşkanı, 4 milyon Türk'ün yaşadığı Avrupa'yla ilgili olarak 'Ben istersem gelirim. Kapıdan sokmadığınız zaman da dünyayı ayağa kaldırırım' demiştir. Sayın Cumhurbaşkanı eğer Avrupa'ya gitme kararındaysa yalnız değildir. MHP Genel Başkanı olarak ben de kendisiyle birlikte Avrupa'ya gelirim. Türk dünyasının önemli bir parçasını oluşturan Avrupa'da yeni bir "Türk Ruhu"nu ortaya koymak üzere Sayın Cumhurbaşkanı ile birlikteyim" dedi.

gecesi vatandaş hainleri böyle etmiş

15 Temmuz gecesi vatandaş hainleri böyle duman etmiş

Vatandaşlar gecesi Silahlı Kuvvetler Komuta Harekat Merkezi’ni cilerden geri almaya çalıştı. Polis aracının plastik aksamları ateşe verildi. Havalandırmaya atılan parçalar, binanın la dolmasını sağlayınca ler binayı terk etti.

FETÖ Çatı iddianamesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı üzerine sokaklara çıkan milletin, üniformalı teröristlere karşı verdiği destansı direniş de ayrıntılarıyla yer aldı. Tank, uçak ve helikopterlere göğüslerini siper eden kahramanların, en çaresiz anda dahi zekalarını kullanarak cileri nasıl alt ettiklerine en çarpıcı örnek ise Karargahı'nda verilen direnişte yaşandı.

PLASTİK PARÇALARI YAKTILAR

Kalkışmanın elektronik sistemlerle yönetildiği Genelkurmay Silahlı Kuvvetler Komuta Harekat Merkezi'ni (SKKHM) lerden geri almak için Karargaha girmeye çalışan millet, yoğun ateş nedeniyle ilerleyemeyince, filmlere konu olacak bir yönteme başvurdu. Tank paletleri tarafından ezilen bir polis aracının plastik aksamlarını söken kahramanlar, bu parçaları ateşe vererek SKKHM'nin havalandırma emici fanlarının bulunduğu noktaya attı. Kalkışmanın yönetildiği SKKHM kısa süre sonra la dolunca darbeciler burayı terk etmek zorunda kaldı.

ZEHİRLİ GAZ BİNAYI KAPLADI

Olay iddianamede şu ifadelerle yer aldı: "Saat 07.24'te darbeye karşı direnen vatandaşların İnönü Bulvarı üzerinde ezilen polis aracının plastik aksamını yakarak, SKKHM'nın havalandırma emici fanlarına atmaları sonucunda, SKKHM'ye sirayet eden yoğun gaz bulutu nedeniyle içeride bulunan personel, binayı boşaltmıştır." (Akşam)

DARBECİ HAİNDEN ŞOK İFADE! "DARBECİ YÜZBAŞI" VATANDAŞLAR YOLU KESİNCE ÇOK
’cü hainler cezaevlerinde de rahat durmuyor!
FETÖ’cü hainler cezaevlerinde de rahat durmuyor!

Emniyet Genel Müdürlüğü, cezaevlerindeki /PDY üyelerinin kendi aralarında yeni bir haberleşme sistemi kurduğunu tespit etti. Cezaevlerindeki FETÖ’cü hainlerin kendi aralarında ‘’ benzeri noktalama işareti ve çizgilerden oluşan şifreli bir alfabeyle haberleştiği öğrenildi.

Emniyet Genel Müdürlüğü, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından bir yandan /PDY üyelerine yönelik operasyonlarını tüm hızıyla sürdürürken, bir yandan da örgüt üyelerinin faaliyetlerini yakın takibe aldı. Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı, FETÖ/ PDY mensuplarına yönelik yürütülen çalışmalar sırasında terör örgütü üyelerinin cezaevlerinde kendi aralarında ''ne benzer bir şekilde şifreli alfabe oluşturarak, 'kriptolu haberleşme sistemi'ne geçtiğini deşifre etti.

TÜM İLLERE UYARI YAPILDI

Emniyet Genel Müdürlüğü, 81 ile gönderdiği yazıda, örgüt üyelerinin çeşitli materyallerden yararlanarak şifreli haberleştiğini belirtti. Habertürk'ün haberine göre, kabartma, noktalama ve çizgilerle kriptolu haberleşme yapıldığını tespit eden Terörle Mücadele Daire Başkanlığı'nın, örgüt üyelerinin özellikle cezaevlerinde dış destek alıp almadığının araştırılmasını istediği öğrenildi. Şifreli haberleşmeyi ne taşıyan veya cezaevinden alıp dışarı çıkararak örgüte yardım ve yataklık yapan kişilerin olup olmadığının detaylı araştırıldığı ifade edildi.

MORS ALFABESİ

MORS alfabesi veya mors kodu, nokta ve kısa çizgilerden (. ve -) oluşan, bilgi aktarılmasını sağlayan bir yöntem olarak telgrafın hayata geçmesine büyük emek veren ABD'li mucit Samuel Morse tarafından 1835 yılında oluşturuldu. Morse, oluşturduğu alfabenin ardından 1840 yılında patent için başvurdu. İlk hat ABD'de Baltimore, Maryland ile başkent Washington arasında kuruldu. İlk mesaj ise 24 Mayıs 1844 tarihinde çekildi.

’ın tepesine indirdikleri mermiye bunu yazdılar!
DEAŞ’ın tepesine indirdikleri mermiye bunu yazdılar!

Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Suriye'nin El-Bab bölgesinde şehit olan 26 yaşında ve iki çocuk babası olan Günyüzü Gümüşkonaklı Piyade Uzman Çavuş Melih Özcan'ı silah arkadaşları unutmadı.

Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Suriye'nin El-Bab bölgesinde şehit olan 26 yaşında ve iki çocuk babası olan Günyüzü Gümüşkonaklı Piyade Uzman Çavuş Melih Özcan'ı silah arkadaşları unutmadı.

DEAŞ'IN TEPESİNE İNDİRDİKLERİ MERMİYE BUNU YAZDILAR

terör örgütüne karşı kullanılan 152'lik obüs mermisinin üzerine, "Günyüzü / Gümüşkonak / Eskişehir Mehmet Özcan oğlu Şehit Uzman Çavuş Melih Özcan'ın intikamı için. Bir ölür bin diriliriz. Ruhun şad olsun gardaşım" yazan silah arkadaşları, 'ı unutmadıklarını gösterdiler.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dünyayı ayağa kaldırırım
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dünyayı ayağa kaldırırım

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tokatlılar gecesinde yaptığı konuşmada Almanya'nın skandal kararıyla ilgili " Zannediyorlar ki Erdoğan Almanya'ya gelecekti. Ben istersem gelirim. Ve kapıdan da sokmadığınız zaman da dünyayı ayağa kaldırırım" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tokat, bir asır önce olduğu gibi bugün de Türkiye'nin istiklal ve istikbal mücadelesinde en ön safta yer alıyor. Tokat'ın kahraman evlatları sivil, asker, polis ayrımı olmadan, 'mesele vatansa gerisi teferruattır' diyerek canlarını ortaya koyuyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Küçükçekmece Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde Tokat Konfederasyonu tarafından düzenlenen "Tokatlılar Gecesi"nde yaptığı konuşmada, 2 yıl aradan sonra Tokatlılarla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Tokat'ın 5 bin yıllık geçmişiyle bir tarih ve medeniyet beldesi, Sümbül Baba, Molla Lütfi, İbni Kemal, Molla Hüsrev gibi alimlerin şehri olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

''DEAŞ'lı canileri sınır bölgelerimizden tamamen temizledik''

Gözaltına alınmadan 1 saat önce 'cü general atamış
Gözaltına alınmadan 1 saat önce FETÖ'cü general atamış

’da Genelkurmay Başkanlığı’ndaki darbe faaliyetine ilişkin iddianameden çarpıcı detaylar çıktı. Darbe girişimi öncesi Genelkurmay Personel Başkanı olarak görev yapan korgeneral ’nun 16 Temmuz’da gözaltına alınmadan hemen önce bir generalin atama emrini verdiği ortaya çıktı. Bu general daha sonra nedeniyle ihraç edildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yücel Kocaman koordinasyonunda, Başsavcıvekili Necip Cem İşçimen, Cumhuriyet savcıları İstiklal Akkaya, Kemal Aksakal'ın hazırladığı iddianamede, şüphelilerle ilgili çarpıcı saptamalar yer aldı.

DARBEYİ ERKENE ALDIRDI

İddianamede ' darbe girişimi öncesinde Genelkurmay Başkanlığı Personel Başkanı olarak görev yapan Korgeneral 'nun, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın Genelkurmay Karargâhı'na gelip, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve Orgeneral Yaşar Güler ile görüştüğünü gördüğü, mensubu personelle ilgili tutuklamaların hemen başlayacağı bilgisini paylaştığı, bu nedenle gece saat 03.00 olarak planlanan darbe girişiminin erkene alındığı, şüphelinin darbe girişiminin geriye çekilmesinde önemli rolü olduğu' tespiti yapıldı.

O GECE ASKERLERE YOL GÖSTERDİ

İddianamede Talu'nun 15 Temmuz saat 21.23'te Genelkurmay Karargâhı'nı ele geçirmek için içeri giren darbeci Özel Kuvvet görevlilerinden bir gruba bina içinde yol gösterdiği anlatıldı.

Darbe girişiminin başarısız olduğunun anlaşıldığı saatlerde 16 Temmuz günü saat 18.30'da gözaltına alınmasından yaklaşık bir saat önce Talu'nun, Korgeneral İbrahim Yılmaz'ın 2. Ordu Komutanlığı'na atanmasına ilişkin emri MEDAS sistemiyle gönderdiği de belirtildi. (Yılmaz, kalkışmanın ardından FETÖ bağlantısı nedeniyle TSK'dan ihraç edildi.)

SAVCILARI YÖNLENDİRMEK İSTEDİ

İddianameye göre 'Talu'nun gözaltına alındıktan sonra odasında yapılan aramada, soruşturma makamlarını yanlışa düşürmeye sevk edebilecek ifadelerin yazılı olduğu' bir not bulundu. Talu'nun soruşturmayı yürüten Anayasal Suçlar Soruşturma Bürosu Başsavcı Vekili Necip Cem İşçimen'e hitaben yazdığı 19 Temmuz tarihli notta, 'Darbe konseyi tarafından hazırlanan atama listesinde bir üst rütbeye atandırılan veya görevine devam ettirilen görevlilerin halen görevde bulunduğu ve komuta kademesindeki görevlilere talimatlar verebilecekleri düşünüldüğünden, gözaltına alınarak TEM Şube Müdürlüğü'ne teslimi' ifadeleri yer aldı.

EMRİNDEKİ 20 SUBAYDAN 18'İ DARBECİ

İddianamede eski Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli için çarpıcı değerlendirmeler de yer aldı.

Gözaltına alınmadan 1 saat önce FETÖcü general atamışDişli'nin görevi süresince emrindeki 20 kurmay subaydan 18'inin darbe girişimine karıştıkları belirtildi. TBMM'yi bombalayan Mustafa Azimetli ve emri veren Ahmet Özçetin'in de Dişli'nin emrinde olduğu vurgulandı. İddianamedeki Genelkurmay Başkanlığı Tahkikat raporunda, Dişli'nin 15 Temmuz saat 20.51'de Genelkurmay Başkanı danışmanı Orhan Yıkılkan ile birlikte Hulusi Akar'ın odasına çıktıkları belirtildi. 2 saat 12 dakika sonra Dişli ve darbeci askerlerin Akar'ı götürdükleri belirtildi.

İKİNCİ İFADE İDDİANAMEDE

İddianamede Dişli'nin 26 Aralık'ta verdiği ikinci ifade de yer aldı. 15 Temmuz akşamı Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile görüşmek için karargâha geldiğini belirten Dişli, özetle şu iddialarda bulundu: "Yarbay Levent Türkkan'ın odasına girdim. Biri enseme silah dayadı, ordudun yönetime el koyduğunu söyledi. Bana 'Komutanın hayatı sizin elinizde, bizimle hareket edersen yaşarsınız yoksa sonu Rüştü Erdelhun'dan beter olacak, bunları Komutan'a aktarın' dediler. Kartlara yazdığım notları daha sonra Komutan'a okudum. Tabancayla Yarbay Levent Türkkan, Yüzbaşı Serdar Tekin içeri girdi; 'Sıkarım, direnmeyin' dedi. Akar, 'Sık ulan şerefsiz' diye tepki gösterdi. Akıncı'ya geldiğimizde 23.00 sıralarıydı. Bizi bir odaya aldılar. 30-40 dakika sonra Kubilay Paşa ile Akın Öztürk geldi.

'REHİNE OYUNU' İDDİANAMEDE

İddianamede eski Genelkurmay Harekât Plan Daire Başkanı Tümgeneral Baki Kavun'a ilişkin ilginç bir tespit de yer aldı.

Gözaltına alınmadan 1 saat önce FETÖcü general atamış

İddianameye göre, 15 Temmuz gecesi, darbe girişiminde aktif rol alan, darbeci askerlerle irtibatlı olduğu saptanan Kavun'un darbe girişiminin başarısız olduğu sıralarda saat 03.55'te darbeciler tarafından rehin alındığına ilişkin görüntüler tespit edildi. İddianamede, Kavun için "Rehin alındığı sırada telefonunun alınıp, elleri ve gözlerinin bağlandığını beyan etmesine rağmen, derdest edildikten sonra da telefonu kullandığının anlaşılması ve diğer komutanların enterne edildiği saat dilimi de dikkate alındığında inandırıcı bulunmadığı anlaşılmıştır" değerlendirilmesi yapıldı.

2003'TEN SONRA TEK BİR FETÖ'CÜ ATILMADI

FETÖ'nün TSK'daki yapılanması da detaylı anlatıldı. İddianamede, "1985'ten FETÖ'cü darbenin olduğu 2016'ya kadar FETÖ üyeliği iddiasıyla 400 personelin TSK ile ilişiği kesilmiştir. TSK, 2003'ten sonra FETÖ olduğunu bildiği kimsenin ilişiğini kesmemiştir" denildi. 2013 YAŞ'ında terfi eden generallerin neredeyse tamamının FETÖ mensubu olduğu belirtilen iddianamede şöyle denildi: "2013 YAŞ'ta terfi eden generallerin 1 -2 istisna hariç hepsi darbeye fiilen iştirak ettikleri için TSK'dan ihraç edilmiş veya tutuklu durumdadır. 2011 ve 2012'de YAŞ neticesinde de durum aynı şekildedir. 15 Temmuz öncesi TSK'da görev yapan generallerin büyük bir kısmı darbeye fiilen iştirak etmiş veya FETÖ iltisakları tespit edilerek TSK'dan ihraç edilmiştir. 2014 ve 2015'te albaylıktan Tuğg./Tuğa.lığa terfi ettirilen personelin yüzde 80'i ihraç edilmiştir." (Hürriyet)

te yeni bir dönem daha!
Kimlikte yeni bir dönem daha!

İçişleri Bakanlığı, doğum bildirimleri sırasında yaşanan hatalarına sesli uygulamayla son verecek.

İçişleri Bakanlığı, doğum bildirimleri sırasında çocukların ad, doğum yeri, doğum tarihi veya cinsiyet bilgilerinin yanlış yazılarak tescil edildiğine yönelik sık sık gelen başvurular üzerine harekete geçti.

Bakanlık 81 ildeki nüfus ve vatandaşlık işleri genel müdürlüklerine bir yazı gönderdi. Buna göre görevliler, kayıt öncesi bebeğin te yer alan bilgilerini sesli bir şekilde anne ya da babaya okuyacak.

KONTROL EDİLECEK

Genelgede, daha önce yanlış bilginin ancak mahkeme kararıyla düzeltilebildiği, bu nedenle MERNİS uygulamasının başlatıldığı belirtildi. Uygulamayla çocukların bilgilerinin doğrulanması için ikinci kez veri girişi yapıldığı, farklılık bulunması halinde hata mesajıyla işleme devam edilmediği ifade edildi.

ci hainden şok ifade!

Darbeci hainden şok ifade!

girişiminde ’nün asker üniforması giymiş suikastçılarının yargılandığı dava Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Diğer darbeci hainler gibi yalan söylemeye devam eden nden eski Özel Kuvvetler Tim Komutanı Yüzbaşı Yiğit, 15 Temmuz gecesi Marmaris'te 'ın koruma polislerine bomba attığını inkar etti. Yiğit, "Biz Cumhurbaşkanı Marmaris'ten ayrıldıktan 3,5 saat sonra oraya gittik. Bizden önce birileri Cumhurbaşkanımıza suikast girişiminde bulunmuş ve kendileri bu saldırıdan kıl payı kurtulmuş olabilir" iddiasında bulundu. Yiğit, FETÖ’cü hain Zekeriya Kuzu’ya ilişkin olarak verdiği ifadesinde ise şunları kaydetti: (Zekeriya Kuzu'nun 'İsmail Yüzbaşı araziye çıkınca (Aranızda hizmet hareketinden olmayan var mı?) diye sordu' şeklindeki ifadesi) Kuzu'nun daha önceki ifadelerinde suçladığı 55 kişinin 40'ı şu anda serbest durumda. Araziye çıktığımızda bazı kişilerde duyma kaybı olduğu söyleniyordu. Zekeriya Kuzu'ya işitme testi yapılmasını talep ediyorum.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün () teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davanın sanıklarından İsmail Yiğit, Marmaris'e ayrıldıktan 3,5 saat sonra gittiklerini öne sürerek, "Bizden önce birileri Cumhurbaşkanımıza suikast girişiminde bulunmuş ve kendileri bu saldırıdan kıl payı kurtulmuş olabilir." iddiasında bulundu.
Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'na gerçekleştirilen duruşmada sanıklardan eski Özel Kuvvetler Tim Komutanı Yüzbaşı İsmail Yiğit, Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine savunmasını yaptı.

İŞTE FETÖ'CÜ HAİNİN MAHKEMEDE SÖYLEDİĞİ YALANLAR

Eski Binbaşı Şükrü Seymen'in emriyle günü Atatürk Havalimanı'nın askeri kısmına gittiklerini belirten Yiğit, burada karşılaştıkları Seymen'in sürekli telefonla görüştüğü için kendisiyle görevin ne olduğuyla ilgili konuşmadıklarını iddia etti.

Helikopterle Çiğli Ana Jet Üssüne gittiklerini anlatan Yiğit, burada yanlarına gelen eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in bir telefon ya da tablet bilgisayardan TRT'nin internet sitesinde yayınlanan sözde darbe bildirisini göstererek, "TSK yönetime el koydu, sıkı yönetim ilan edildi. Size Genelkurmay Başkanı'nın emirlerini iletiyorum. Cumhurbaşkanı'nı bulunduğu yerden alacağız." dediğini aktardı.

SUİKAST TİMİ DAVASINDA VATANDAŞLAR SALON ÖNÜNDE

"BİZDEN ÖNCE BİRİLERİ CUMHURBAŞKANIMIZA SUİKAST GİRİŞİMİNDE BULUNMUŞ"

İddianamede, 6 tanığın, kendilerinden daha önce birilerinin gelerek saldırıyı gerçekleştirdiği yönünde ifadeleri olduğunu öne süren Yiğit, "Biz Cumhurbaşkanı Marmaris'ten ayrıldıktan 3,5 saat sonra oraya gittik. Bizden önce birileri Cumhurbaşkanımıza suikast girişiminde bulunmuş ve kendileri bu saldırıdan kıl payı kurtulmuş olabilir. Hayatını kaybeden polisi de bu bizden önce gelen kişiler şehit etmiş olabilir." iddiasında bulundu.
Kendilerinin oraya birilerini öldürüp infial yaratmaları amacıyla gönderilmiş olabileceklerini iddia eden Yiğit, timi oraya gönderen kişilerin ortaya çıkmasını istediklerini kaydetti.

Darbe girişimi gecesi hava trafiğinin kapatıldığını ve bu yasaktan 2 saat sonra helikopterlerinin İstanbul'dan havalandığını belirten Yiğit, buna göz yumanların da yargılanması gerektiğini savundu.

"KUZU'YA İŞİTME TESTİ YAPILSIN"

Aynı nde görev alan eski Astsubay Başçavuş Zekeriya Kuzu'nun ifadesinde yer alan ve iddianamede de geçen "İsmail Yüzbaşı araziye çıkınca 'Aranızda hizmet hareketinden olmayan var mı?' diye sordu." cümlesinin kesinlikle kendisine ait olmadığını iddia eden Yiğit, Kuzu'nun önceden verdiği ifadelerini reddettiğini anımsattı.

Yiğit, "Kuzu'nun daha önceki ifadelerinde suçladığı 55 kişinin 40'ı şu anda serbest durumda. Araziye çıktığımızda bazı kişilerde duyma kaybı olduğu söyleniyordu. Zekeriya Kuzu'ya işitme testi yapılmasını talep ediyorum." diye konuştu.

FETÖ’NÜN SUİKAST TİMİ İÇİN HESAP GÜNÜ

Koruma polislerinin bulunduğu bölüme bomba attığı iddiasını da kabul etmeyen Yiğit, camı kırarak içeridekileri uyardığını belirterek, "El bombasını içeri atmadım. Uyarıdan sonra pencerenin önüne bıraktım. Bu bomba taarruz tipi bir bombaydı. Sadece ses ve duman çıkartan, parça tesirli olmayan bu bomba dışarıda patladığı için kimseyi öldürmüş olması mümkün değil." şeklinde savunma yaptı.

Yiğit, üzerine atılı diğer suçlarda olduğu gibi polislere ateş açtığı iddialarını da yalanladı, hiçbir polisi şehit etmediği ileri sürdü.

Suikast için değil Cumhurbaşkanı'nı bulunduğu bölgeden almak için emir aldıklarını öne süren Yiğit, "sıkı yönetim" ilan edilmişse oradaki herkesin Cumhurbaşkanı'nı almaya gideceklerinden haberdar olduğu düşüncesiyle hareket ettiği iddiasında bulundu. Duruşmaya diğer sanıkların dinlenmesiyle devam ediliyor.

Suç tarihi itibarıyla Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde görevli olmakla birlikte İstanbul Harp Akademileri Komutanlığında Yüzbaşı rütbesiyle kurmaylık eğitimi alan ve iddianamede adı "Sayın Cumhurbaşkanı'na suikast girişimi eylemine, nakillerini sağlayan helikopterlerden inerek kolluk görevlileriyle çatışmaya giren ve iki polis memurunu şehit eden 23 kişilik grubun içerisinde yer almak suretiyle bizzat katılan şüpheli İsmail Yiğit..." şeklinde geçen İsmail Yiğit, Marmaris'teki saldırının ardından kaçmış, 31 Temmuz'u 1 Ağustos'a bağlayan gece düzenlenen operasyonla, eski Binbaşı Şükrü Seymen'in de aralarında bulunduğu grupla yakalanmış ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.

HEPİNİZ VATAN HAİNİSİNİZ
Emine Erdoğan: Toplumsal cinsiyet adaletinin her yerde izini sürüyoruz
Emine Erdoğan: Toplumsal cinsiyet adaletinin her yerde izini sürüyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Toplumsal cinsiyet adaletinin her yerde izini sürüyoruz. Hal böyleyken, ulusal ve uluslararası düzlemde kadınlarımız ne yazık ki çok büyük sınamalarla karşı karşıya kalıyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, toplumsal cinsiyet adaletinin her yerde izini sürdüklerini belirterek, "Hal böyleyken, ulusal ve uluslararası düzlemde kadınlarımız ne yazık ki çok büyük sınamalarla karşı karşıya kalıyor. Oryantalist algılarla mücadele, bunların başında geliyor. Özellikle Müslüman kadınları kuşatan bu yanlış algılara karşı teyakkuzda olmamız gerekiyor." dedi.

Erdoğan, Üsküdar Belediyesi tarafından Adile Sultan Sarayı'nda düzenlenen "İz Bırakan Kadınlar Zirvesi"nin açılışında, yaşadığı zamana mühürlerini vurmuş güçlü kadınlarla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle bir arada olduklarını söyledi.

Böyle günlerin, kadınların sorunlarını konuşmaya olduğu kadar, onların cesaret ve örnekliğini, toplumun dikkatine sunmaya da vesile olduğunu aktaran Erdoğan, geçmişten bugüne, şahsiyeti ve kişiliğiyle hafızalarda iz bırakan nice kadının yollarını aydınlattığını ifade etti.

Erdoğan, "Hazreti Sare'den Hacer'e, Asiye'den Meryem'e, Hatice'den Aişe'ye, nice cevhere rastlıyoruz bu yolda. Kimisi mücadelesiyle, kimisi ilmiyle, kimisi teslimiyet ve tevekkülüyle bize ayna olmaktalar. Her yıl hacda sadece kadınlar değil, tüm Müslümanlar Hazreti Hacer'in bıraktığı izden giderek, onun hatırasını yad ediyor." dedi.

Yine bu tarih yolculuğunda, dünyanın ilk üniversitesini kuran Fatıma El-Fihri ile karşılaştıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Farklı coğrafyalarda, Roza Parks'ları görüyoruz. Amerikan tarihinin en önemli sivil haklar mevzuatına vesile olan kararlı bir duruşla tanışıyoruz. İz bırakmak için önce bir yolda yürümek gerekiyor. Yolun çilesine aldırmadan koşmak gerekiyor. Mahinur Özdemir, Avrupa'nın ilk başörtülü vekili olarak, daha önce kimsenin yürümediği zahmetli bir yolda yürüyerek iz bıraktı. Fatma el-Abed, Halep'te yaşanan dramı, kör ve sağır dünyaya gösterme cehdiyle iz bıraktı. Hollanda'nın ilk başörtülü avukatı Famile Arslan, kararlı mücadelesiyle Avrupa'da bir vicdan terazisi kurdu. Tevekkül Kerman, bir kadın aktivist olarak hayatıyla, cesaretin, kararlılığın ve hürriyetin şiirini yazdı. Samia Raheel Gaazi, Pakistan İslami Şurası'nın tek kadın üyesi olarak, erkek egemen bir gelenekte, nice mücadeleler verdi kim bilir. Birsen Başar, azmiyle engelleri aşan kardeşimiz. Yaşamın tüm zorluklarına rağmen, üç kitap kaleme alarak, yürüdüğü yolda iz bırakan kızımız. Safiye Bayat, 15 Temmuz'da 'Vatan mücadelesi beklemez' diyerek, sokağa çıktı. Hainlerin kurduğu tuzağı, cesaretiyle bozdu. Gazi Ayla Kasarcı, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde, güçlü bir yüreğin, tanklardan da demir silahlardan da kuvvetli olduğunu bize öğretti. Millet olmayı biz onlardan öğrendik."

"MÜSLÜMAN KADINLARI KUŞATAN YANLIŞ ALGILARA KARŞI TEYAKKUZDA OLMALIYIZ"

Emine Erdoğan, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'ndan bu yana, ülkede verilen istiklal mücadelesinde, kadınların çok önemli bir yeri olduğunu, gerek vatan savunmasında, gerekse kadın ve erkeğin birlikte var olabildiği adil bir düzen mücadelesinde, kadınların büyük emeğinin bulunduğunu söyledi.

Türkiye'de özellikle sivil toplum alanında kadınların hatırı sayılır bir sermayeye sahip olduğunu dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yaşam tarzı kısıtlamalarının kalkması, başörtüsü mücadelesinin kazanılması, sivil toplum çatısı altında sabırla yürütülen dayanışma, tarihimizde önemli bir yer tutmakta. Sivil toplumu güçlü bir ülkenin, demokrasisi de güçlüdür. Artık kadınlarımız medyadan siyasete, akademiden iş dünyasına, eskiye oranla çok daha güçlü şekilde temsil ediliyor. Kadının şahsiyeti, zekası, merhameti ve şefkati birçok alana yansımakta. Fakat elbette daha yapılacak çok iş, yürünecek çok yol var. Her şeyden önce, biz Müslüman kadınlar olarak, Kur'an'ın tanımıyla, 'kadın ve erkeğin birbirinin velisi', bir bütünün iki yarısı olduğu şuuruyla bir dünya inşa etmeye çalışıyoruz. Toplumsal cinsiyet adaletinin her yerde izini sürüyoruz. Hal böyleyken, ulusal ve uluslararası düzlemde kadınlarımız ne yazık ki çok büyük sınamalarla karşı karşıya kalıyor. Oryantalist algılarla mücadele, bunların başında geliyor. Özellikle Müslüman kadınları kuşatan bu yanlış algılara karşı teyakkuzda olmamız gerekiyor."

Emine Erdoğan, sanayi devriminden bu yana artan iş yükünün, daha çok kadınların omuzuna bindiğini, hem aile hayatındaki sorumlulukların hem çalışma yaşamının zorluklarının kadınların yükünü arttırdığını ifade etti.

"SAVAŞLARDA EN ÇOK KADINLAR MAĞDUR"

Erdoğan, yine, savaşlarda en çok kadınların mağdur olduğuna, Türkiye'de misafir edilen 3 milyon mültecinin çoğunluğunun kadın ve çocuklardan oluştuğuna dikkati çekerek, "Aynı şekilde profesyonel hayatta kendine bir yer edinmiş kadınlar, cam tavan engeli nedeniyle kariyerlerinde yükselemiyorlar. Ve elbette şiddet, tüm dünyada en çok kadınları vuruyor. Türkiye'de bu alanda Cumhurbaşkanımızla birlikte yürüttüğümüz bir kampanya var. 'Kadına şiddet, insanlığa ihanettir.' sloganıyla, şiddete karşı etkin şekilde mücadele ederken, toplumsal farkındalığı da artırmayı hedefliyoruz." diye konuştu.

Erdoğan, benzer şekilde, erken yaşta evliliğe karşı, zorunlu eğitimi bir sığınak olarak gördüklerini, böylelikle, hem modern zamanların adaletsizlikleri hem de geleneğin içinde yer etmiş yanlış uygulamalarla, kararlı bir şekilde mücadelelerini sürdürdüklerini vurgulayarak, tüm bu sorunlara karşı güçleri birleştirmek, ortak hareket ederek kadınların yüklerini hafifletmek durumunda olduklarını kaydetti.

"Gerek küresel kadın sorunlarına karşı, gerekse Türkiye'deki demokrasi sınamalarına karşı, proaktif bir tutum sergilemeliyiz." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Türkiye, çok özel dönemeçlerden geçiyor, önemli milatlar yaşıyor. 15 Temmuz, meşru iktidarların gayrimeşru darbelerle kesintiye uğradığı, darbeler tarihi açısından bir milattı. İlk kez, vesayetlere karşı milli irade kazandı. Aslında 15 Temmuz, küresel ölçekte de benzeri az görülmüş bir sivil direniş örneğidir. Bir demokrasi zaferidir. Yine 16 Nisan'da, bir başka milada hazırlanıyoruz. Milletimizin yüksek iradesiyle, 1980 darbe anayasası yerine, sivil bir anayasa ile darbeler tarihini hep birlikte kapatacağız inşallah. 15 Temmuz'da, milletimizin verdiği ödev gereği, bu demokrasi mücadelesini, daha sağlam bir noktaya taşıyacağız. Cesaretiyle hepimize örnek olan, Amerika'daki özgürlük mücadelesinin büyük ismi Malik el-Şabaz'ın dediği gibi, 'Gelecek, bugünden ona hazırlananlara aittir.' Biz de geleceğe talip olanlar olarak, gayretle hazırlıklarımızı yapacağız. Türkiye, genç nüfusuyla, tarihi ve jeopolitik gücüyle, dünyadaki mazlumlara ve mağdurlara olan insani yaklaşımıyla, daha adil, müreffeh, barış dolu bir geleceği inşa etmek için gayretlerini sürdürüyor, sürdürecek."

haberi: Kocaeli'de büyük fabrika yangını

Son dakika haberi: Kocaeli'de büyük fabrika yangını

Gelen haberine göre; Kocaeli'nin Kartepe İlçesi'nde otomotiv yedek parçası üreten bir fabrika çıkan yangın rüzgarın etkisiyle büyüdü. Yangın çok sayıda itfaiye ekibinin müdahalesiyle kontrol altına alındı.

KOCAELİ'DE BÜYÜK FABRİKA YANGINI

KOCAELİ'nin Kartepe İlçesi'nde otomotiv yedek parçası üreten bir fabrika çıkan yangın rüzgarın etkisiyle büyüdü. Yangın çok sayıda itfaiye ekibinin müdahalesiyle kontrol altına alındı.

Akşam saatlerinde, Kartepe'de otomotiv yedek parça üretimi yapan bir fabrikanın sevkiyat ve satın alma bölümünde henüz nedeni bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangın kısa sürede rüzgarın da etkisiyle yayıldı.

KOCAELİ'DE BÜYÜK FABRİKA YANGINI

Alevlere başta Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'na bağlı Kartepe'de bulunan itfaiye ekipleri müdahale ederken, daha sonra diğer ilçelerden de takviye istenildi. Bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi ile ambulans sevk edildi. Yangında otomotiv yedek parçaları ile paletler yandı. Pazar günü olması nedeniyle fabrikada çalışmanın olmadığı yangın, itfaiye ekiplerinin çabasıyla kontrol altına alındı. Yangının çıkış nedeni araştırılıyor.

Avrupa faşist yüzünü gösterdi

Avrupa faşist yüzünü gösterdi

, Türk siyasetçilerin kampanyalarının AB genelinde yasaklanmasını istedi. Hamburg’da ise tüm salonların boş olmasına rağmen Bakan Çavuşoğlu’nun etkinliği ‘yer yokluğu’ gerekçesiyle iptal edildi

Türkiye'de yeni bir dönemi başlatacak olan referandum, Avrupa'nın demokrasi ve özgürlükler konusundaki ikiyüzlülüğünü de açığa çıkardı. Terör örgütlerinin "Hayır" kampanyasına her türlü desteği veren Avrupa ülkelerindeki 'evet' korkusu gün yüzüne çıkmaya başladı. Bakanların referandum kampanyası ile ilgili programlarına yasak getirerek Türkiye düşmanlığını gözler önüne seren ve Hollanda'dan sonra Avusturya'dan da çılgınca bir yasak önerisi geldi. Avusturya Başbakanı Christian Kern Türk siyasetçilerin kampanya etkinliklerinin AB çapında yasaklanmasını istedi. Kern, ancak bu şekilde Almanya gibi birlik üyelerinin tek başlarına Ankara'nın baskısından kurtulabileceğini savundu.

TAM BİR 'HAYIR'CI
Kern, Türk siyasetçilere yasak isterken kendisi Türkiye'deki referanduma müdahale etmekten kaçınmadı. 'Hayır' kampanyası yapan terör örgütleri gibi konuştu, "Yeni sistem Türkiye'de hukuk devletini zayıflatır" dedi. Faşist zihniyetini çekinmeden ortaya koyan Kern, ayrıca Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili olarak da AB müzakerelerinin geçici olarak askıya alınmasından ziyade sonlandırılması ve Türkiye ile ilişkilere "AB üyeliği illüzyonu" olmadan yeniden yön verilmesi gerektiğini söyledi.

'SALON YOK' YALANI
Bu arada Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun 7 Mart'ta Hamburg'daki Hotel Elysee'de katılacağı konferans da güvenlik gerekçesiyle iptal edildi. AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezi'nce (SKM) organize edilen etkinlik son anda Veddel'deki Saray Düğün Salonu'na alındı. SKM Başkanı Coşkun Akgül, "Salonu 2 bin 685 euroya kiraladık. 2 bin eurosunu peşin ödedik. Sözleşmeyi almaya gittiğimizde güvenliği bahane ederek kiralamaktan vazgeçtiklerini söylediler ve paramızı iade ettiler" dedi. Hamburg'da salonu olan tüm otellerin bir yerlerden talimat gitmiş gibi davrandığına dikkat çeken Akgül, "İşte burası da demokratik Almanya. Terör örgütleri belediye sarayının içinde cirit atarken, Türkiye'nin bakanlarına kapıları kapatıyorlar" diye konuştu. Hollanda'da da aşırı sağ ırkçı lider Geert Wilders, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun Rotterdam'daki mitinge katılmasına karşı çıktı.

ÇAVUŞOĞLU: DEMOKRATİK HAKKIM GİDİP KONUŞACAĞIM
Hamburg'da 7 Mart'ta başka bir salonda konferans vereceğini belirten Mevlüt Çavuşoğlu: Gideceğiz Avrupa'daki vatandaşlarımızla da buluşacağız. Bunu ne PKK haini engelleyebilir ne de vatandaşlarımızla güçlü bağımızdan rahatsız olanlar durdurabilir. Demokratik hakkımızı gideriz her yerde kullanırız. Ne derlerse desinler, onlardan korkmayız, yılmayız. Niye 'hayır' diyenlere sahip çıkıyor Avrupalılar, 'evet' diyenleri engellemeye çalışıyorlar? Çok iyi düşünün" dedi.
''Nazizmin Almanya'da bittiğini sanıyordum.Ama hala devam ediyormuş''

ÇELİK: BU ZİHNİYETE ÖNLEM ALINMALI
'in açıklamalarını eleştiren AB Bakanı Ömer Çelik şu değerlendirmeleri yaptı: Vatandaşlarımızla buluşmamızı engellemek için AB'yi kullanmayı önermek, ifade ve toplanma özgürlüğü ihlalinde yeni bir aşama. Avusturya hükümetinin, Avrupa'daki ırkçı hareketlerle aynı dili kullanması son derece yanlıştır. Temel değerlere aykırıdır. AB, bu hükümetlere karşı tedbir almalıdır. AB, ırkçı, islamofobik ve anti-semitik siyasetler üreten bazı üye ülkelerin hükümetlerine karşı tedbir almalıdır.

BOZDAĞ: TERÖRİSTLERİN BASKISI VAR
Adalet Bakanı , Almanya'daki programının iptaline ilişkin "Benim toplantımı iptal eden belediye, teröristlerin yoğun baskısı altındadır. PKK'lı teröristler, FETÖ, DHKP-C terör örgütü hep beraber oradalar ve faaliyetlerini düzgünce yapıyorlar. Biz teröre, teröristlere karşıyız. Bunları himaye eden biri varsa, kanatları altında saklayan biri varsa, o Almanya'dır" dedi. Bozdağ, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada da Alman siyasetçilerin zihinlerindeki Berlin duvarlarının yıkılmadığını kaydetti.

ZEYBEKCİ: İPTALLER KABUL EDİLEMEZ
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Almanya'nın Köln şehrinde daha önce katılacağı etkinliğin iki kez iptal edilmesinin ardından bu ülkede organize edilen bir başka etkinliğe katılmak üzere Denizli Çardak Havaalanı'ndan Almanya'ya gitti. Zeybekci, referandum etkinliklerinin iptal edilmesini kabul etmek mümkün değil. Yani böyle mazeret isterseniz, mazeret bulursunuz. Dilediğiniz yerde bir mazeret bulur, bir iptal gerçekleştirirsiniz" dedi.

’in kasedi de FETÖ’den

Nuh Mete Yüksel’in kasedi de FETÖ’den

2002’de Gülen’e terör örgütü kurmaktan dava açan dönemin DGM Başsavcısı ’e kurulan kaset kumpasının arkasından FETÖ-Hürriyet işbirliği çıktı

Terör örgütü kurduğu iddiasıyla Fetullah Gülen hakkında 2000'de dava açan dönemin Ankara DGM Başsavcısı 'in, FETÖ'nün kurduğu kumpasla görevden alındığı FETÖ çatı iddianamesindeki tanık ifadeleriyle belgelendi. Yüksel'in gayri ahlaki anlarının olduğu kasedin FETÖ firarisi, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Eski Başkanı Harun Tokak tarafından gazete yöneticilerine getirildiği tanık ifadelerinde yer aldı. FETÖ çatı iddianamesinde yer alan tanık ifadeleri, Gülen'in davasına bakan Nuh Mete Yüksel'in FETÖ kumpasıyla görevden alındığını açıkça gösteriyor. FETÖ soruşturmasında hakkında yakalama kararı bulunan Tokak'ın, 22 Haziran 2002'de Akit gazetesine giderek Akit Medya Grubu İcra Kurulu Başkanı Mustafa Karahasanoğlu ile görüşme yaptığı, bu görüşmede Tokak'ın savcı Yüksel'in, Fetullah Gülen ile çok uğraştığını, Gülen hakkında yeni bir dava açmaya kalktığını, Yüksel'in kendilerinde olan seks kasetini yayınlayarak şantaj yapılmasını istediği iddianamede belirtildi. Ancak iddianamaye göre Akit kasetle ilgili haber yayımlamama kararı aldı. Bunun üzerine FETÖ Hürriyet'in kapısını çaldı.

HÜRRİYET MANŞETE TAŞIDI
Yüksel, 21 Ekim 2002'de Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde görülen duruşmada Fetullah dosyanın tekemmül ettiğini belirterek, esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak üzere dava dosyasının kendisine tevdi edilmesini istedi. Bir gün sonra yani 22 Ekim 2002'de kaset habari Hürriyet gazetesinde sürmanşetten yayımlandı. HSYK, aynı gün Nuh Mete Yüksel'i görevden aldı. 4 yıl sonra da Gülen'a açılan dava FETÖ'cü hakimler tarafından düşürüldü.

HÜRRİYET'İN KASET HABERLERİYLE FETÖ DOSYASI ÖRTBAS EDİLDİ!

3 Ağustos 2000: Savcı Nuh Mete Yüksel, Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne başvurarak Fetullah Gülen'in tutuklanmasını istedi. Mahkeme talebi kabul etti.

11 Ağustos 2000: Mahkeme Gülen için yakalama kararı verdi.

31 Ağustos 2000: Yüksel, Gülen hakkında terör davası açtı. Gülen'in 10 yıla kadar hapsini istendi.

3 Haziran 2002: Gülseven Yaşer'in başkanlığını yaptığı Çağdaş Eğitim Vakfı'nda (ÇEV) Nuh Mete Yüksel'in kasedi bulundu. Operasyon öncesinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde komiser yardımcısı Bayram Özbek'in ÇEV'e sızdığı ve kendisini Hayri Canöz ismiyle tanıtarak vakıfta çalıştığı tespit edildi. FETÖ sanığıÖzbek, "Tahşiyeciler" grubuna kumpas soruşturmasında yargılanıyor.

22 Haziran 2002: Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Harun Tokak, Akit Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Mustafa Karahasanoğlu'ndan kaset haberini gazetelerinde yayımlanmasını talep etti. Akit, haberi yayınlamama kararı aldı.

21 Ekim 2002: Savcı Yüksel, Ankara DGM'de görülen duruşmada, esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak üzere Gülen'in dava dosyasının kendisine tevdi edilmesini istedi. Mahkeme Başkanı dosyanın Yüksel'e tevdi etti.

22 Ekim 2002: Hürriyet, Yüksel'in kaset haberini "Bir gecelik zevk uğruna" başlığı ile kullanıldı.

22 Ekim 2002: HSYK, Nuh Mete Yüksel'i görevden aldı. Yüksel, "DGM Savcılığı" görevinden alındı.

5 Mayıs 2006: Fetullah Gülen beraat etti. Gülen'in beraati yönünde oy kullanan hakimler Mustafa Bilgili ve Kadir Kayan, 15 Temmuz darbe girişiminden tutuklu.

Bu haber 100727 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Mavi Vatan'da kritik hamle! Türkiye'nin yeni
Mavi Vatan'da kritik hamle! Türkiye'nin yeni "Deniz Koruma...
Mavi Vatan'da kritik hamle! Türkiye'nin yeni
Mavi Vatan'da kritik hamle! Türkiye'nin yeni "Deniz Koruma...