DÜN'Ü UNUTMA UNUTTURMA,15 TEMMUZ 2016
16 Temmuz 2016 gazete manşetleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda vatandaşlarla bir araya geldi. Burada açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı için "Vur de vuralım, öl de ölelim" sloganları atıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada "Paralel yapının dün akşam ne olduğu ortaya çıktı." dedi.
Bu haber 171938 kez okundu.
Giriş:16 Temmuz 2016 09:26: Son Güncelleme: 16 Temmuz 2016 09:41
16 Temmuz 2016 gazete manşetleri....

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda vatandaşlarla bir araya geldi.
Burada açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı için "Vur de vuralım, öl de ölelim" sloganları atıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada "Paralel yapının dün akşam ne olduğu ortaya çıktı." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
"Bu akşam yaşanan olay sebebiyle göstermiş olduğunuz bu ilgiye şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bizim kutlu yürüyüşümüzde kula kulluk yok. Sadece Hakk'a kulluk var.
17-25 Aralık'tan sonra bunların ne olduğu bu akşamki eylemleriyle tam manasıyla ortaya çıkmıştır.
"MİLLETİN PARASIYLA ALINAN SİLAHLARI.."
Milletin parasıyla alınan silahları bu millete yöneltecek kadar alçak bunlar. Üzerimizde F16 uçakları uçuruldu. Bu uçakları babalarının parasıyla mı aldılar.
"BU DURUŞUNUZU SÜRDÜRÜN"
Kardeşlerim yeter ki bu duruşunuzu sürdürün. Türkiye'de silahlı kuvvetler devleti yönetmiyor yönetemez bunu böyle biliniz. Bu milletin işbaşına getirdiği hükümet görevdedir.
"BU BEDEN BU TENDE OLDUKÇA.."
Yüzde 52 ile göreve getirdiği cumhurbaşkanı görevdedir. Bu beden bu tende oldukça, kefenimizi üzerimize giydik bunların karşısında duracağız.
ANKARA'DA UFAK BİR SIKINTI VAR
Yaptığın ihanet yeter, sıkıysa memleketine gel. Ankara'da bir ufak sıkıntı var, inşallah Ankara'da bu aşılacak.
- 16 Temmuz 2016 gazete manşetleri
- 2
- 9
- 16 Temmuz 2016 gazete manşetleri
- 4
- 9
- 16 Temmuz 2016 gazete manşetleri
- 5
- 9
- 16 Temmuz 2016 gazete manşetleri
- 16 Temmuz 2016 gazete manşetleri
- 16 Temmuz 2016 gazete manşetleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 241 şehidimizin katillerini affedemeyiz
Konya programı sonrasında 2 günlük Rize programı için Cumhurbaşkanlığı'na ait özel uçakla bu gece saat 23.25 sıralarında Trabzon'a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon Havalimanı'nda kendisini karşılamaya gelen Trabzonlular'a Rize'ye hareketi öncesinde seslendi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilk kez Trabzon'a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a otobüs üzerinde beraberindeki bakanlar ve eşi Emine Erdoğan eşlik etti.
Giriş Tarihi: 15.10.2016 09:14 Güncelleme Tarihi: 15.10.2016 09:15
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 241 şehidimizin katillerini affedemeyiz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Trabzon'da vatandaşlara hitap etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz'dan kendisinin ve tüm arkadaşlarının yükünün ağırlaştığını belirterek "15 Temmuz'dan sonra benim ve tüm arkadaşlarımın yükü daha da ağır. Bu millet için yardan da geçeceksin, candan da vazgeçeceksin" dedi.
Konya programı sonrasında 2 günlük Rize programı için Cumhurbaşkanlığı'na ait özel uçakla bu gece saat 23.25 sıralarında Trabzon'a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon Havalimanı'nda kendisini karşılamaya gelen Trabzonlular'a Rize'ye hareketi öncesinde seslendi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilk kez Trabzon'a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a otobüs üzerinde beraberindeki bakanlar ve eşi Emine Erdoğan eşlik etti.
Kendisine yoğun sevgi gösterilerinde bulunanlara "Günümüz kutlu, geleceğimiz aydınlık olsun. Konya'dan on binlerin selamını getiriyorum" diye seslenen Erdoğan "Size bugün Konya'dan birliğin beraberliğin selamını getiriyorum. Sizler de aynen Konya'da olduğu gibi 15 Temmuz'daki o ruhun bugün yeni bir dirilişisiniz. Bugüne kadar namazdaki rüku dışında kimseye eğilmedik. Bunun dışında eğilmek bize yaraşmaz, yakışmaz. Bugüne kadar kula kul olmadık, olmayacağız. O Pensilvanya'dakine yakışır" ifadelerini kullandı.
"PARLAMENTONUN VERDİĞİ KARARA DEMOKRASİLERDE SAYGI DUYMAK ZORUNDASINIZ"
Erdoğan, konuşmasında idam cezasına vurgu yaparak "Kardeşlerim diyor ki 'İdam isteriz' Ben de diyorum ki bir defa benim 241, 15 Temmuz şehidimi bizim af yetkimiz yoktur. Bu şehidimizin failleri asla affedilemez. Yasalarımızda idam yok, çıkartıldı. Çıkartan neresiydi; parlamento. Bunu yeniden getirebilir. Öyleyse siyasi partilere düşen bunu parlamentoda gündeme almak suretiyle Genel Kurul'a getirmek. Genel Kurul'a getirilir mi ? Genel Kurul'dan geçerse ben bunu onaylarım. Tendürek'te mehmedimi şehit edenleri affedemeyiz. 241 şehidimizin katillerini biz affedemeyiz. 2 bin 194 gazimizi var. Bunların failleri biz affedemeyiz. Bunlar devlete karşı işlenen suçlar değil. Birinci derecede bireylere karşı işlenen suçtur. Onu affetme yetkisi o şehidimin kalanı kim ancak onlar affedebilir. Aynı zamanda bunlar darbe girişiminde bulundu. Bu devlete karşı işlenen bir suçtur. Bunlar bir kere değil 2 kere yargılanmaya mahkum oldular. Şimdi batılılar diyor ki 'Ama siz idam istiyorsunuz' Senin anan, baban, kardeşin ölmemiş ki bizim çocuğumuz ölmüş ciğerimiz yanıyor. Eğer parlamento bu kararı verirse parlamentonun verdiği karara demokrasilerde saygı duymak zorundasınız. Her yerde söylüyorum; parlamento bunu gündeme alır ve bu çıkarsa bana düşen geldiği zaman onu onamaktır" diye konuştu.
Konuşmasında Trabzonspor kaşkolu da takan Erdoğan, Trabzonspor'un bu sezon ligde işinin zor olduğunu söyledi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yüklerinin arttığını belirten Erdoğan "15 Temmuz'dan sonra benim ve tüm arkadaşlarımın yükü daha da ağır. Bu millet için yardan da geçeceksin, candan da vazgeçeceksin…O gece bunlar zannettiler ki bizim F 16'larımız var, helikopterlerimiz var, tanklarımız, toplarımız var, bizim silahlarımızı var. Ama bizim de Allahımız var" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE ARTIK SİZE HARAM OLACAK"
FETÖ ile mücadelenin sonuna kadar süreceğini ifade eden Erdoğan "Biz kovalayacağız, siz gideceksiniz. Türkiye artık size haram olacak" derken, terörle mücadelenin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sürdüğünü hatırlatarak "Bu alçaklar, bu hainler Karadeniz'e sızmaya çalışıyor. Sokmayın onları buraya. Giresun'un uşakları, Ordu'nun uşakları sokmayın onları buraya. Bizim için PKK neyse FETÖ daha beter. DEAŞ öyle. Hepsi ile mücadeleye devam ediyoruz. Gelecekleri varsa görecekleri var" dedi.
Konuşması sırasında Trabzon milletvekili ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu işaret eden Erdoğan "Süleyman Karadeniz uşağı. Süleyman kardeşimle beraber iç güvenlikte önemli adımlar atıyoruz, atmaya devam edeceğiz" diyerek kendisine çalışmalarından ötürü moral verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından helikopterle Rize'nin Güneysu ilçesine hareket etti.Hain başyaver soru çalarak yükselmiş
Darbe girişimine kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başyaveri olan FETÖ'cü Ali Yazıcı'nın kirli geçmişi ortaya çıktı. FETÖ'cülerin kurduğu kumpasla Balyoz'da 4 yıl cezaevinde yatan emekli Jandarma Albay Mustafa Önsel, Meclis'te kurulan 15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişimini araştıran komisyona çarpıcı açıklamalarda bulundu. Örgütün TSK'ya 1985'te sızmaya başladığını belirten Önsel, 1994'te yapılan ve 'general' olma şartı olan kurmay albaylık sınavında Türkçe soruları tam yapan subaylar olduğunu, Cumhurbaşkanlığı yaverliği görevine getirilen Yazıcı'nın da o dönem Türkçe soruları tam yapan öğrencilerden biri olduğunu söyledi.
Senin NATO’daki ortağın PYD mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan: ABD seçimlerinde ‘Terör örgütlerine yardıma devam edeceğiz’ diyorlar. Yazıklar olsun! Senin NATO’daki ortağın PYD mi? Eğer bizsek, adımı bizimle atacaksın
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Konya Valiliği ile Konya Büyükşehir Belediyesi'nce 2 milyar TL'lik yatırımla yapımı tamamlanan tesislerin toplu açılış ve yeni tesislerin temel atma törenine konuştu. Erdoğan şunları söyledi:
HALLEDEMİYORSAK BIRAKALIM:
Koalisyon güçleri şu anda bizimle beraber hareket ediyor. Eyvallah... Koalisyon güçleri niçin YPG, PYD ile hareket ediyor? İşte bunu anlamakta zorlanıyoruz. Bu koalisyon güçlerinin tamamına yakını bizimle dost. 63 ülke var içinde. Hele hele NATO ülkeleri var ki stratejik ortağı biziz. Şu anda teröristleri eğitmelerini anlamakta zorlanıyoruz. Eğer 63 ülke bu DEAŞ'ı halledemiyorsa yöneticiler olarak biz bu işi bırakalım.TİMY 'Bylock'u kırdı!
MİT'in teknik ekibi dünya çapında bir istihbarat başarısına imza atarak FETÖ’cülerin şifreli haberleşme ağı ‘ ByLock ve Eagle’ programlarını kırmayı başardı
15 TEMMUZ darbe girişiminden önce MİT, çok kritik bazı bilgilere ulaştı. Genelkurmay ve emniyet başta olmak üzere kamu kurumlarındaki FETÖ mensuplarının kendi aralarında özel olarak mesajlaştıkları uygulama listesi çıkarıldı. Bu program üzerinden 56 bin kişilik isim listesi saptandı. Bu liste Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Genelkurmay ve diğer ilgili birimlerle paylaşıldı.
Kırılan bu program, örgüte ilişkin birçok veri sağladığı gibi kurumlarda gizlenmiş kripto FETÖ mensuplarına ilişkin veri sağladı. Tasfiye operasyonları da bu listeler üzerinden başlatıldı. 10 Temmuz'da MİT, TSK içindeki 'paralel yapı' mensuplarının isimlerinin bulunduğu listeyi Genelkurmay'a iletti.
İşlem yapılabilmesi için Genelkurmay, ağustostaki YAŞ toplantısını gerekçe gösterip yürütülen disiplin soruşturmaları olduğunu ve tasfiyelerin YAŞ'ta yapılmasının daha doğru olacağını bildirdi.DARBEYİ ÖNE ÇEKTİLER
Aslında darbe girişimi daha organize biçimde 15 Temmuz'dan 3 ay sonra, yani ekim ayında yapılacaktı. MİT'in 10 Temmuz'da Genelkurmay'a gönderdiği TSK'daki paralel yapı mensuplarının isim listesinin sızması nedeniyle darbe öne çekildi. Ağustostaki YAŞ toplantısında tasfiye edileceklerini öğrenen FETÖ'cüler, darbe planını 15 Temmuz'a çekti. Darbeciler, kalkışmayı 15 Temmuz günü sabaha karşı saat 03.00'te gerçekleştirecekti.
Darbe teşebbüsü, bir binbaşı tarafından, 'MİT'e baskın' şeklinde ihbar edildi. Darbecilerin "Bu akşam çok önemli bir görev var" diyerek çağırdıkları ve "3 helikopterle MİT'i basacağız ve MİT Başkanı'nı alacağız" dedikleri binbaşı, saat 14.30 civarında "Dışarıdan geldim, üstümü değiştireyim" yanıtını verip MİT'e gitti. Ardından MİT, Genelkurmay'a haber verdi. Girişimin duyulduğunu anlayan darbeciler, saat 21.00'de harekete geçti.56 BİN KİŞİLİK LİSTE
MİT'in deşifre ettiği 56 bin kişilik ByLock kullanıcı listesi, abonelik bilgisiydi. ByLock'un yüklendiği telefon hatlarını kullananlar, "kırmızı, turuncu, mavi" olarak kategorilere ayrıldı.
Uygulamayı yoğun kullanan ve kimliği tespit edilenler kırmızı listede yer aldı. Turuncu listede, uygulamayı kullanan ancak kimliği net olarak tespit edilemeyenler, mavi listede ise adına kayıtlı Wi-Fi hattına girilmiş olan ve bir süreliğine uygulamayı kullananlar vardı.MİT BRİFİNG VERDİ
Tasfiyeler konusunda belirlenmiş başka kriterler olsa da FETÖ mensuplarının tasfiyesinde ağırlıklı olarak ByLock ve Eagle gibi deşifre edilmiş özel haberleşme programlarının baz alınması, ilk etapta bazı hatalara yol açtı. Tespit edilen aksaklıkların giderilmesi için bir dizi adım atıldı.
Şifreli programlara giren 'gerçek' kullanıcıların tespit edilmesi ve tasfiyelerin hakkaniyet ölçütüyle yapılabilmesi için MİT, kurumlara brifing verdi. Kolluk gücünün ve istihbarat birimlerinin, programı kullanan kişiyle abonelik sahibinin aynı kişi olup olmadığını tespit ve teyit etmesi istendi.BYLOCK KAPANDI, EAGLE AÇILDI
FETÖ, MİT'in ByLock'u kırdığını, deşifre olduklarını anlayınca, darbeden 2 ay önce, şifreli ve referansla girilebilen programı kapattı. Litvanya'da tescili olan, Kanada'da bulunan ByLock server'ı dağıtıldı. FETÖ'cüler, güvenlik kilidinin kırılması daha zor olan Eagle'a geçti. FETÖ'cüler, merkezi ABD'deki Google'ın içinde server'ı bulunan Eagle'ı kullanmaya başladı.
15 Temmuz gecesi de FETÖ mensupları gizli yazışmalarını Eagle üzerinden yaptı. FETÖ'cülerin telefonlarına yüklü Eagle'ın, gizleme ve tespitini güçleştirme amacıyla, 'Line' ve 'Tango' gibi ikonlar altında açıldığı tespit edildi. Tango'ya giren FETÖ'cü aslında Eagle'a bağlanıyordu. Şimdi FETÖ mensupları Eagle uygulaması üzerinden tespit ediliyor.TİMY'YE BYLOCK ATAMASI
MİT'te önceki gün çok kritik bir atama yapıldı. Teşkilatın teknik istihbarattan sorumlu müsteşar yardımcılığı (TİMY) görevine, 1. istihbarat müsteşar yardımcısı getirildi. TİMY, FETÖ üyelerinin deşifre edilmesini sağlayan 'ByLock'u kıran birimdi. MİT'in uzun süredir teknik istihbarata yaptığı yatırım ve kabiliyet artırımı sayesinde teknik istihbarat destek ünitesi olmaktan çıkarılarak faaliyet birimi haline getirildi. Bu da teknik istihbaratı güçlendirdi.
500 BİN DİJİTAL VERİ
Türk istihbaratı ve emniyeti, FETÖ soruşturması kapsamında 500 bin civarında dijital veriye ulaştı. Bilgisayar kaydı, flaş bellek, cep telefonu, kamera kayıtları, darbeci uçakların telsiz konuşma kayıtları dahil bunların tümü uzmanlar tarafından analiz ediliyor. Bunun için Adli Tıp'ta Bilişim Sistemleri Daire Başkanlığı kuruldu. Özel eğitimli bilirkişiler; deşifre, tasnif ve veri analizi yapıyor.
BYLOCK KIRILDI, ÖRGÜT ÇÖZÜLDÜ
EmniyetinByLock programı hakkında tespitleri şöyle: n 'Google Play' ve 'App Store' gibi bilinen uygulama marketlerinden indirilemiyor. Fakat internetten aplikasyon dosyası indirilebiliyor.
Uygulamanın yasal ticari sürümü yok. Ayrıca indirilen aplikasyon dosyası kişiler arası dosya transferleriyle de paylaşılabiliyor.
* Uygulamanın 'Register (Yeni Kayıt) butonuna basıldığında yeni bir kullanıcı hesabı yaratacak oturum açılmaya çalışıldığında, sunucaya erişim sağlanamadığından uygulamada kullanıcı kaydı oluşturulamıyor.
* Uygulamanın ana sayfasında bulunan 'Login' butonunun kullanılabilmesi içinse kayıtlı bir kullanıcı adının bulunması gerekiyor.
* Açık kaynak araştırmalarından edinilen bilgiye göre kullanıcı ID (referans numarası, şifresi) sayesinde yeni kayıt işleminin gerçekleştiği referans sistemi ile oluşturuluyor. (Habertürk)
CHP ve MHP arasında başkanlık sistemi kavgası
MHP’li Akçay, Bahçeli’ye yönelik sert sözler söyleyen CHP’li Böke için “PKK sözcüsü ve CHP içindeki ajan provokatör” dedi
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin başkanlık sistemine ilişkin açıklamalarıyla başlayan tartışma, MHP ve CHP arasında söz düellosuna dönüştü. CHP Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke'nin Bahçeli'ye yönelik ağır eleştirilerine MHP'den aynı sertlikle karşılık geldi. MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay "Okuduğunu ve duyduğunu anlamayan, PKK'nın hamisi ve CHP'nin sözcüsü Selin Sayek Böke, bize yönelik kin ve nefret dolu hakaretlerde bulundu. Seviyesiz ve hakaretamiz sözlerini kendisine aynen iade ediyoruz. CHP'de ajan provokatörlük yapan bu kripto şahsiyet, Genel Başkanımızın, Kılıçdaroğlu'nun ve grup başkanvekilinin açıklamasını bir kez daha okumalı ve kendisinin nerede durduğunu görmeli. PKK'nın sözcüsü, anlayışı kıt ve şımarık bu şahsiyet ABD elçisiyle kapalı kapılar ardında neler konuştuğunu açıklamalı. Böke, PKK, HDP ve ABD'nin Truva atı mıdır?" dedi. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ise MHP'nin, başkanlık sistemi teklifi geldiğinde Meclis'te 330 sayısını tamamlayıp tamamlamayacağını net bir dille kamuoyuyla paylaşmasını isteyerek, "CHP olarak, böyle bir teklif gelirse kabul etmeyeceğimizi, reddedeceğimizi ifade ediyoruz" diye konuştu.
GÖKÇEK: "KILIÇDAROĞLU'NUN YERİNE SELİN SAYEK BÖKE GETİRİLECEK"
Firari Öz’ün rüşvet tapelerini sildiren polislere dava
Firari eski savcı Zekeriya Öz’ün, 17 Aralık soruşturması kapsamında bir işadamıyla rüşvet görüşmesini dosyadan sildiren 4 eski organize polisi hâkim karşısına çıkacak
17 Aralık soruşturması kapsamında telefonları dinlenen işadamı Osman Ağca'nın, Zekeriya Öz ile görüşmesi dinlemeler takılmış bu telefon görüşmelerinde Öz'ün, Ağca'dan mont ve güneş gözlüğü istediği ortaya çıkmıştı. Öz'ün rüşvet tapesi, yolsuzluk soruşturması yürüttüklerini iddia eden eski Emniyet personeli tarafından soruşturma dosyasına eklenmek yerine silinmişti.
HSYK İHBAR ETTİ
HSYK Başmüfettişliği tarafından yapılan ihbar üzerine İstanbul Memur Suçları Soruşturma Bürosu tarafından görüşmelerin akıbetiyle ilgili soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Savcısı Basri Aydın tarafından yürütülen soruşturmada, dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz'ün işadamı Osman Ağca'yla yaptığı ve alenen rüşvet istediği görüşmenin dinlemeci polis memurları tarafından kayıt altına alınmak üzere TİB-Not yardımcı yazılıma işlendiği tespit edildi. Söz konusu notun tapeye dönüştürme yetkisinin dönemin İstanbul Orgnize Suçlar Şube Müdürlüğü Teknik Takip Grup Amiri Necmettin Karapınar'da olduğu ve Karapınar'ın, Teknik Büro Kısım Amiri Başkomiser Ayhan Arıkanoğlu'nun ve Duran Denizci'nin de görüşünü alarak tapeleri sildirdiği ortaya çıktı. Yürütülen soruşturma sonunda, dönemin Karapınar, Arıkanoğlu ve Denizci hakkında "görevi kötüye kullanma, kamu görevlisinin suçu ihbar etmemesi ve suç delillerini yok etmek" suçlarından iddianame düzenlendi.İŞTE O GÖRÜŞME
Zekeriya Öz, işadamı Osman Ağca ile yaptığı ve dinlemeye takılan telefon görüşmelerinde şöyle diyor: Ben A....s'ta baktım, zümrüt yeşili tay tüyünden incecik bir mont var, ona olur. 58 beden olabilir. 419 lira falan... Montun "X Başsavcı" olarak kodlanan kişiye teslim edildiği belirtiliyor. Öz, bir başka görüşmede ise "Ben AVM'deyim Osman" diyor. Osman Ağca gözlük satan mağazayı arayıp, "Misafirim geldi mi? Ne lazımsa yapın. Ben ödemesini alırım. Ücret almayın" diyor.FETÖ’cü subayın bomba planı
Kayseri’de FETÖ’den tutuklanan Kimse Yok Mu Derneği yöneticisi eski astsubayın evinde, el yapımı patlayıcının nasıl yapılacağı ve bombalı saldırı planı bulundu
Kayseri'de, 22 Eylül'de düzenlenen operasyon sonrası tutuklanan Kimse Yok mu Derneği'nin yöneticilerinden eski astsubay Ümit Özen'in evindeki aramada, bir deftere el yazısıyla yazılmış, TNT'den patlayıcı yapılışı ile molotofkokteyli ve el yapımı patlayıcı hazırlanışına dair notlar bulundu. Bombanın hazırlanmasına dair bilgilerin yer aldığı nottaki "Bina giriş çıkışlarına dair iyi bir analiz yapılması, zamanlamanın hesaplanması, canlıya zarar riskinin hesaplanması, hedefe mesajın ne olması gerektiği, iyi eleman seçimi" gibi ifadeler dikkati çekti. 56 yaşındaki Ümit Özen'in, astsubay olarak görev yaparken 1980'de "irtica" gerekçesiyle ordudan atıldığı, 2011'de ise hakları iade edilerek emekli sayıldığı tespit edildi. Özen'in, ordudan atıldıktan sonra 1989- 1994 döneminde FETÖ'nün İzmir'deki Özel Yamanlar Koleji'nde memurluk yaptığı belirlendi. Kayseri'deki Özel Kılıçaslan Lisesi'nde 1994-2005 arasında kütüphane sorumlusu olan Özen'in aynı zamanda Kimse Yok mu Derneği'nin Kayseri Şubesinde yönetici pozisyonunda faaliyet gösterdiği ortaya çıktı. Özen'in eşinin de TMSF'ye devredilen Boydak Holding'e bağlı Merkez Çelik Fabrikası'nda terzilik yaptığı belirlendi.
İŞTE FETÖ'NÜN İHANET ALBÜMÜ
- 19 kripto FETÖ’cüye yakalama kararı
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, gözaltına alınan örgüt üyesi bazı kişilerin ifadeleri doğrultusunda, aralarında vali yardımcısı ve kurmay albayların olduğu 39 şüpheli, savcılık tarafından tutuklanmaları talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilmişti. Ancak hakimlik 19 şüphelinin haklarında yurtdışına çıkış yasağı koyularak serbest bırakılmasına karar verdi. Bu kişilerin 12'si Albay rütbesinde askerdi. Soruşturma savcısı Can Tuncay'ın 19 şüphelinin serbest bırakılmasına yaptığı itiraz üzerine İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği tarafından bu şüpheliler hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
Soruşturma kapsamında, daha önce gözaltına alınan bazı şüphelilerin verdiği ifadeler doğrultusunda, 15 Temmuz'daki darbe girişiminde görev almayıp, daha sonra yapılabilecek eylemler için kendilerini gizledikleri iddia edilen 11'i kurmay olmak üzere 28 albay, 5 astsubay ile biri merkeze çekilen vali yardımcısı ve görevden alınan dermatoloji uzmanı bir profesörün de bulunduğu 39 şüpheli gözaltına alınmıştı. Şüphelilerin, 15 Temmuz darbe girişiminde örgütün askeriyedeki yapılanmasının tamamen deşifre olmaması adına ortaya çıkmadıkları ileri sürüldü.FETÖ’nün kirli para ağı
Emniyet raporlarından: FETÖ, himmet ve bağışları önce Bank Asya’da akladı. Aklanan bu paralar yurtdışındaki karşılıklı şirketlere kredi olarak verildi. İhanet çarkı kredilerin geri ödemesinin yine himmet ve bağışlarla yapılmasıyla döndürüldü
FETÖ'nün finans ayaklarına yönelik operasyonlar devam ederken, örgütün himmet paralarını yurtdışına kaçırmak için sinsi bir plan uyguladığı ortaya çıktı. 'Himmet' adı altında toplanan paraları karşılıklı şirketler üzerinden ABD'deki Gülenist kuruluşlara aktaran örgüt, ülkenin bankacılık sistemine takıldı. FETÖ'nün ABD'ye 5 milyon dolar para transferinin tespit edilmesi üzerine Amerika istihbarat servisi FBI bu paranın kara para olup olmadığını belirlemek için harekete geçti. Türkiye ise tespit edilen bu paranın Bank Asya üzerinden 'kredi kılıfı' ile Amerika'da aklanan 'himmet' ve 'bağış' paraları olduğunu belirledi. Bunun üzerine FBI ile Türkiye arasında ortak çalışma başlatılarak FETÖ'nün kara para transferleri mercek altına alındı.
KİLİT BANK ASYA İLE AÇILDI
14.5 MİLYAR TL KAÇIRILDI
Emniyet, FETÖ'nün finans kaynaklarına yönelik çalışmalarında başta Bank Asya olmak üzere, örgütle ilişkili şirketlerin hesaplarını didik didik inceledi. Mali Suçlarla Mücadele Kurulu'nun (MASAK) raporlarıyla hareket eden emniyet, örgüte kaynak sağlayan şirket ve kuruluşları mercek altına aldı. İncelemelerde, FETÖ'nün operasyonlardan önce 'Himmet' paralarını yurt dışına kaçırmak için izlediği yöntem tespit edildi. Emniyet'in çalışmasıyla FETÖ'nün Bank Asya'yı kullanarak oluşturduğu kara para aklama zinciri çözüldü. Buna göre toplanan himmet ve bağış paraları FETÖ'ye mensup şahıslar ya da kurumlar üzerinden Bank Asya'ya yatırıldı. Bankaya girip aklanan'kara para FETÖ'nün uluslararası şirketlerine kredi olarak verildi. Bu şirketlere yurtdışında karşılıklı şirketler kurduruldu. Bunlar vasıtasıyla paralar yurtdışına gönderildi. Yasal yollarla ülkeye giriş yapıldığı düşünülen paralar FETÖ'cü kuruluşlara aktarıldı.
Bankaya geri planda kredinin ödenmesinin ise yine toplanan himmet ve bağışlar yoluyla yapıldığı ortaya çıktı. Toplanan 'usulsüz paralar' kredinin geri ödemesi gibi gösterilerek tekrar aklandı. Bir döngü içinde şimdiye kadar çalışan 'kara para aklama sistemi' Bank Asya'ya kayyum atanmasıyla bozuldu. Bank Asya'dan 17/25 Aralık hükümete darbe girişiminin ardında14.5 milyar TL yurtdışına para kaçırıldığı tespit edildi. 17/25 Aralık öncesi Bank Asya'daki nakit para miktarının 18.4 milyar TL, sonrasında ise 3.9 milyar TL olduğu belirlendi. Emniyet, paranın yurtdışında hangi şirket ve kuruluşlara gönderildiğini takip etti.
FBI İLE ORTAK ÇALIŞMA YAPILDI
ABD'nin 5 bin dolar üzerindeki para transferlerini kara para olma şüphesi ile takibe alması sonucu ortaya çıkardığı FETÖ'nün tespit edilen 5 milyon dolarlık para transferi ABD bankacılık sistemini alarma geçirdi. FETÖ mensupları bu paranın kredi olduğunu iddia etti. Bank Asya ve Merkez Bankası'nın kayıtlarında da kredi olarak verildiği kaydedildi. Bankaya kayyum atanması ve FETÖ'nün himmet ağına yapılan operasyonlar çarkın nasıl işlediğini gösterdi. Daha önce eşine rastlanmayan şeytani planın kullanıldığı görüldü. FETÖ'nün kullandığı bu yöntem, Türkiye'de toplanan himmetlerin ülkeler arası karşılıklı şirketler üzerinden para transferleri gerçekleştirilerek ABD'ye ulaştırıldığını gözler önüne serdi. Amerika'ya kredi kılıfı ile gönderilen 5 milyon dolar civarında paranın himmet ve bağışlarla sağlanıp geriye de aynı yöntemle ödendiği saptandı. FBI da bunun üzerine harekete geçti. Şüpheli işlemler ABD tarafından Türkiye'ye iletildi ve FBI ile birlikte ortak çalışmalar başlatıldı. Türkiye'de yapılan ilk görüşmenin karşılığı kısa süre sonra ABD'de gerçekleşti. Yapılan görüşmede emniyet yetkilileri, FETÖ'nün ABD'de akladığı 'kara paraları' ABD tarafından el konulmasını talep etti. Hakkında kara para soruşturması yürütülen FETÖ'nün bu çalışmanın tamamlanması halinde ABD'deki gelirlerine ve ülke içindeki kara paralarına el konulacak.
İŞTE SOMUT DELİL!
FETÖ soruşturması kapsamında Ankara'da 9 kişi tutuklandı. MASAK uzmanları şüphelilerin esnaftan topladıkları 45 milyon TL'lik himmet parasını yurtdışına aktardığını tespit etti. Dosyadaki delillere rağmen şüpheliler adeta üç maymunu oynadı.
PARAVAN ŞİRKET OYUNU
Örgütün Ankara'daki "himmet" imamının Süleyman Savat olduğu belirlendi. Savat'ın yanı sıra örgütün İç Anadolu muhasebe imamı Selami Tuğrul ile kapatılan Samanyolu Okulları ortaklarından Tamer Tıbık'ın da örgütün himmet çarkında görev aldıkları belirlendi. MASAK'ın suç unsurlarına yer verdiği raporunda, "Aksiyon Güvenlik şirketi üzerinden toplanan paraların muhasebe kayıtlarına girmediği, ancak şirketin geliri gibi gösterildiği tespit edilmiştir. Ancak söz konusu paraların ortada olmadığı görülmüştür. Söz konusu paraların, yurtdışına aktarıl- dığı düşünülüyor" denildi. Soruşturma dosyasında şüphelilerin Ankara'daki esnaftan burs, kurban ve zekât adı altında çek, senet ve para topladığı kaydedildi. Paraların, Ankara'daki ilçelerin bölge bölge ayrılarak toplandığı, bu paraların ise önce örgüt sorumlularından Fuat Yağmur ve yardımcısına teslim edildiği belirtildi. Yağmur tarafından esnaftan toplanan himmetin Ankara'nın tepe imamları Savat, Tuğrul ve Tıbık'a verildiği belirtildi. Paranın yanı sıra alınan çek-senetlerin de Bank Asya'da nakde çevrildiği vurgulandı. Toplanan paranın bilançosu ise dudak uçuklattı. Şüphelilerin 1 yılda 45 milyon TL toplayıp şirket üzerinden yurtdışına transfer ettikleri kaydedildi. Şüphelilerin tüm bağlantılarının deşifresine yönelik telefon HTS kayıtlarının incelemeye alındığı belirtildi.
ÇÖZÜLMEYE KARŞI PARA TRANSFERİ
FETÖ ile bağlantılı şirketlere kayyum atanmasının ardından Türkiye'de maddi kaynak sıkıntısı çeken örgüt ABD'de akladığı kara paraları Türkiye içindeki örgüt üyelerine transfer etmeye çalışıyor. FETÖ, kara para zinciri ile aklanan servetin bir kısmını kuryelerle veya yabancı kredi şeklinde Türkiye'ye getirip, açığa alınan veya tutuklanan FETÖ üyelerinin ailelerine yardım yapıyor ve bu yolla örgüt elemanlarının çözülmesini engellenmeye çalışıyor. FBI'nın bu paralara el koymasından çekinen FETÖ 'örgüt üyelerinin ailelerine sahip çıktı' imajı vermek istiyor.ByLock operasyonu yapan savcı ByLock’tan gözaltında
ByLock operasyonunda, haklarında gözaltı kararı verilen 189 hâkim ve savcı için düğmeye basıldı. Ankara Adliyesi ve Yargıtay’da aramalar yapıldı. Gözaltına alınanlar arasında iki gün önce ByLock operasyonunu yöneten Konya Savcısı Fatih Sarıtaş da var
FETÖ soruşturmalarını yürüten Ankara Başsavcılığı, yargıda "ByLock Operasyonu" yaptı. FETÖ'nün haberleşme sistemi olan ByLock'u kullanan 189 hâkim-savcı hakkında gözaltı kararı verildi. Yargıdaki ByLock operasyonun ilk adımı önceki gün Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda atıldı. HSYK 2'nci Dairesi, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Ankara Başsavcılığı'ndan gelen bilgiler doğrultusunda 184 hakim-savcıyı FETÖ ile bağlantıları nedeniyle açığa aldı. Ankara Başsavcılığı da tamamına yakını bu 184 isim olan 189 hakimsavcı hakkında gözaltı kararı verdi. Bu kapsamda, 5 hakim-savcı hakkında gözaltı kararının bulunduğu Ankara Adliyesi ile 12 tetkik hakimi ve savcının yakalanması için Yargıtay'da arama yapıldı. Haklarında gözaltı kararı verilen 189 hakim ve savcıdan 30'unun İstanbul'da görevli olduğu ve 19'unun gözaltına alınıp 11'inin halen arandığı öğrenildi. Haklarında gözaltı kararı verilen hakim-savcıların önemli bir bölümünün önceki HSYK döneminde 2014'teki avukatlıktan hakimsavcılığa geçiş sınavı ile mesleğe kabullerinin sağlandığı belirlendi.
DİKKAT ÇEKİCİ İSİMLER VAR
Gözaltına alınanlar arasında dikkat çekici isimler de yer aldı. Bu isimlerin başında Konya Savcısı Fatih Sarıtaş geldi. Sarıtaş iki gün önce Konya'da FETÖ operasyonu yapmıştı. Savcı Sarıtaş, 50'ye yakın kişi hakkında gözaltı kararı vermiş, operasyonda 25 kişi gözaltına alınmıştı. Sarıtaş'ın operasyon yaptığı kişilerin başında ByLock kullanıcısı polisler geliyordu. Sarıtaş'ın kendisinin de bu yazılımı kullandığı belirlendi. İstanbul'da gözaltına alınan 19 isim arasında bir dönem Ergenekon davalarına bakan ve başta yazar Yalçın Küçük olmak üzere birçok Ergenekon sanığının tahliye edilmesine karşı çıkan İstanbul 8. Ağır Ceza hakimlerinden Ahmet Arıkan bulunurken, listede dikkat çeken bir başka isim ise Yeliz Başbilen oldu. Başbilen'in 2012 yılında Beyoğlu Taksim'de Rus uyruklu Patimat A.'ya karakolda tecavüz ettiği iddiasıyla yargılanan komiser yardımcısı N.K.'nın serbest kalmasını sağlayan 2 isimden birisi olan hakim olduğu ortaya çıktı. Tecavüz suçlamasından serbest kalan N.K. 2 yıl sonra FETÖ soruşturması kapsamında açığa alınıp meslekten ihraç edilmişti.
BYLOCK'TAN TUTUKLANDILAR
Bu arada İstanbul'da ByLock kullandıkları iddiasıyla gözaltına alınan, aralarında 5 emniyet müdürü, 3 emniyet amiri, 37 başkomiser ve yardımcısının da bulunduğu 60 polis tutuklama talebiyle, 1 komiser yardımcısı ise adli kontrol istemiyle nöbetçi hâkimliğe sevk edildi. Öte yandan dün Trabzon, Zonguldak, Edirne, Nevşehir ve Ardahan'da 1'er, Sakarya, Batman ve İstanbul'da 2'şer, Şanlıurfa ve Van'da 4'er hâkim ByLock kullandıkları gerekçesiyle gözaltına alındı. Mersin Anamur'da Ege Bölgesi sağlık imamı, Osmaniye il imamı ve Mersin il imam yardımcısı gözaltına alındı. Kahramanmaraş'ta 3, Batman'da 7, Kırıkkale'de 3, Burdur'da 2, Bartın'da 2 ByLock'çu öğretmen tutuklandı. Ayrıca FETÖ /PDY soruşturması kapsamında Uşak'ta 6 akademisyen ile Denizli Pamukkale Üniversitesi'nde ByLock kullandığı tespit edilen 14 üniversite personeli tutuklandı. Bursa'da da FETÖ'nün sözde insan kaynakları sorumlusu Necati Uysal'dan ele geçirilen dijital veriler ışığında gözaltına alınan 18 kişi tutuklandı. Denizli'de de 23 öğretmen açığa alındı.
Ersan ATAR/ANKARA- Gülcan DEMİRCİ-Akif Yaman-Sırrıberk ARSLAN-Halit Turan- Mehmet YILDIRIM-Ferit ZENGİNYüksekova'da polise bombalı ve roketli saldırı!
Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde teröristlerce polise bombalı ve roketli saldırı düzenlendi.
Edinilen bilgiye göre, Güngör Mahallesi'nde teröristler tarafından yola döşenen el yapımı patlayıcı devriye gezen polise ait zırhlı aracın geçişi sırasında patlatıldı.
Patlamanın ardından zırhlı araca roketli saldırıda bulunuldu. Meydana gelen bombalı ve roketli saldırıda ölen ya da yaralanan olmadığı bildirilirken, teröristlerin yakalanması için operasyon başlatıldı.‘Hurşit’ yalanında FETÖ şüphesi
İçişleri Bakanlığı “Hurşit Külter infaz edildi” iftirasını ortaya atan sosyal medya hesabını inceliyor. Bulgular FETÖ’cülerin algı operasyonunu işaret ediyor
Şırnak'taki operasyonlar sırasında 5 ay önce ortadan kaybolan ardından da "Gözaltına alındı, infaz edildi" yaygarası koparılan DBP'li Hurşit Külter'in gözaltına alındığına dair bilgilerin paylaşıldığı sosyal medya hesabı, İçişleri Bakanlığı'nın talimatıyla Emniyet Genel Müdürlüğünce incelemeye alındı. Siber Suçlar Daire Başkanlığı, hesabın IP adresinin, nerede, ne zaman ve kimler tarafından açıldığına dair kapsamlı inceleme başlattı. Twitter hesabının, Şırnak'ta PKK'lı teröristlere karşı mücadele yürüten polis özel harekât timlerinin operasyonlarını sekteye uğratmak, 'polis sivilleri infaz ediyor' algısı yaratarak güvenlik güçlerini karalamak ve operasyonların seyrini değiştirip PKK'lıların kaçmalarını sağlamak maksadıyla FETÖ'cü asker veya polislerce açılmış olabileceği üzerinde duruluyor.
O HESAP KAPATILMIŞTI
/BÖF rumuzlu "@Tweet_ Guneydogu" adlı hesapla Hurşit Külter'in gözaltına alındığı, öldürüldüğüne dair bilgiler paylaşıldı, ardından paylaşım geri çekilerek hesap uzun süre askıya alındı ve bir daha kullanılmadı. Bu hesap üzerinden paylaşılan bilgilerle yola çıkan başta HDP Şırnak milletvekilleri olmak üzere sözde insan hakları savunucuları, barolar, İHD, Türkiye'yi uluslararası arenada zora sokacak açıklamalar yapmıştı. Külter'in ise Kerkük'te olduğu ortaya çıkmıştı.Seyyar satıcı amcayı döven zabıtalar hakkında soruşturma!
‘Tatlıcı Ali’ isimli vatandaşa müdahaleyle ilgili sosyal medyada hızla yayılan görüntülerin ardından soruşturma başlatıldı.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde seyyar tatlıcılık yapan bir vatandaşın tezgahını almak isteyen zabıtalara bıçakla direndiği görülüyor.
'Tatlıcı Ali' ismiyle görüntüsü paylaşılan vatandaş bir süre sonra zabıtalar tarafından etkisiz hale getiriliyor.
Tezgahı alınan vatandaşın daha sonraki başka bir videoda kafası kanadığı halde yerde oturduğu görülüyor.
Sosyal medya kullanıcıları, zabıtaların 'Tatlıcı Ali'ye şiddet uyguladığını belirterek duruma tepki gösterdi ve video kısa sürede çok sayıda paylaşım aldı.
SORUŞTURMA BAŞLATILDIOlayın duyulmasının ardından İstanbul büyükşehir Belediyesi'ne bağlı olduğu öğrenilen zabıtalar hakkında soruşturma başlatıldı.
Bu arada Tatlıcı Ali'nin 15 Temmuz darbe girişimi sırasında bacağından vurulduğu ve kendisine gazi maaşı bağlandığı iddia edildi.
Yıldırım: Cuntacılar contayı yaktı
Başbakan Yıldırım: FETÖ ile PKK darbe öncesi bir araya geldiler. Kaleyi içerden fethettiklerini düşünüyorlardı. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Halkın gücünü unuttular. Cuntacılar contayı yakmıştır
Başbakan Binali Yıldırım, bir dizi etkinliğe katılmak için dün İzmir'deydi. Yıldırım, ilk olarak Sabancı Kültür Merkezi'ndeki Dokuz Eylül Üniversitesi 2016-2017 akademik yılı açılış törenine katıldı. Törende konuşan Yıldırım şunları söyledi:
TANKTAN TÜFEKTEN ÖNEMLİ: "Eğitim bütçesini geçtiğimiz 14 yıl içinde 10 kat artırdık. Eğitim, tanka topa tüfeğe yatırımdan çok daha önemli. Eğitime yapılacak yatırım nesilden nesile devam edecektir. Kavgalar, gürültüler, terörün kaynağında eğitim yetersizliği var. 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında da bu var."
SİNSİCE ÇALIŞTILAR: "FETÖ sinsice 40 yıl çalıştı, bekledi. Bir gün ansızın çıktı. 'Bunlarla ilgili önlem neden almadınız' diyorlar. Terör örgütüne karşı önlem nasıl alınır. Silah çekerse, toplumu rahatsız ederse, adını koyarsanız önlem alırsınız. En üst düzey komutan yanında taşıdığı 20 yıllık özel kalemi, her tarafında yanında olan adam bir gün, 'Komutanım buraya kadar. Sizi tutukluyoruz' derse ne yaparsanız. Amaç uğruna her şeyi mubah sayan, kutsal değerleri yerle bir eden alçak bir örgütten bahsediyoruz. Bunun İslam ve insanlıkla hiçbir alakası yok."
FETÖ-PKK İŞBİRLİĞİ: "Bunların başka aklı var. O akıl karşımıza çıkmıyor. O akıl Hacivat ve Karagöz gibi oynatıyor bunları. FETÖ ile PKK darbe öncesi bir araya geldiler. Kaleyi içerden fethettiklerini düşünüyorlardı. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Hava üsleri, zırhlı birlikleri, özel kuvvetleri, hatırı sayılır emniyet mensupları var. Yargıda ve bürokraside, iş hayatında, sivil toplumda her alanda müthiş yol aldıklarını düşünüyorlardı. Düdüğü çalalım ve ihtilali yapalım hesabını yaptılar. Bir şeyi unuttular. Halkın gücünü unuttular. Cuntacılar contayı yakmıştır. Millet ecdadından aldığı bu bayrağı daha da yükseklere çıkararak dalgalandırmıştır."
'DAĞA ADAM GÖTÜREMİYORLAR'
"İzmir'de de havalimanı var, Yüksekova'da da var. Orayı yaparken 99 kere PKK terör örgütü şantiyeyi bastı, makineleri yaktı. Bittikten sonra ilk önce PKK'nın siyasi uzantıları kullandı. Niye engelliyorlar belli. Dağa adam götüremiyorlar çünkü. 2014'te dağa götürdükleri genç sayısı 4 bin 500 iken bu sene 10 ayda ancak 400 civarında gencimizi götürebildiler. Kandıramıyorlar, artık gençlerimiz geleceğin dağda değil büyük Türkiye'de olduğunu, gelişmiş, büyümüş her yönüyle kendine yeten bir ülkede olduğunu gördü."Orgeneral Akar ABD’de
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, ABD'ye gitti. Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Orgeneral Akar'ın, ABD'de yapılacak Koalisyon Ülkeleri Genelkurmay Başkanları Toplantısı'na katılmak üzere bu ülkeye hareket ettiği belirtildi. Açıklamada, 6 ay önce de bu toplantının yapıldığı ifade edildi.
TSK: 80 DEAŞ hedefi vuruldu
TSK, Fırat Kalkanı harekatının 53. gününde operasyona dair açıklama yaptı. Açıklamada ''80 DEAŞ hedefine, ateş destek vasıtaları tarafından atış yapılarak, ÖSO’nun ileri harekatı desteklenmiş ve belirlenen hedefler tam isabetle etkisiz hale getirilmiştir'' denildi.
Açıklamada; ''Fırat Kalkanı Harekatı'nın 53. gününde keşif ve gözetleme vasıtaları ile tespit edilen 80 DEAŞ hedefine, ateş destek vasıtaları tarafından atış yapılarak, ÖSO'nun ileri harekatı desteklenmiş ve belirlenen hedefler tam isabetle etkisiz hale getirilmiştir. Hava Kuvvetlerimize ait uçaklar tarafından; Mirkane, Taşlıhüyük ve Tileli'de bulunan 2 karargah binası, silah mevzii olarak kullanılan 3 bina ve muhtelif korugan tipi hedefler imha edilmiştir'' denildi.
Firari tuğamiral İzmir’de yakalandı
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ihraç edilen ve hakkında yakalama kararı bulunan Tuğamiral İrfan Arabacı, İzmir'de yakalandı. Alınan bilgiye göre, İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, firari şüphelilerden Tuğamiral Arabacı'yı, Buca ilçesinde saklandığı evde gözaltına aldı. Hakkında yakalama kararı bulunan İrfan Arabacı'nın tanınmamak için bıraktığı uzun sakalları dikkati çekti. Arabacı, sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesine götürüldü.
"İkinci Fetullah Gülen, elimizdeki gizli belgelerde var"
Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Şafak Ertan Çomaklı, darbe komisyonunda FETÖ'nün gizli belgelerine ait belgeler sundu. Bu belgelerde 'İkinci Fetullah Gülen' olacağı iddia edilen kişinin kimliği ile bilgi de veren Çomaklı, FETÖ'nün vazgeçmeyeceği, mali alanda bir darbe girişiminde bulunabileceği öngörüsünde bulundu. Çomaklı, bürokraside yuvalanan FETÖ'nün para akladığını, 'Şirinler Köyü' benzeri bir yöntemle maliyeyi dışa temas etmeden kontrol ettiğini kaydetti.
Darbe Komusyonu'na bilgi ve belgeler veren Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Şafak Ertan Çomaklı, devletin FETÖ'nün hizmet hareketi olmadığını bildiğini, bürokraside yuvalandığı belirten örgüt yapılanmasının 1980'li yıllara dayandığını kaydetti. Çomaklı örgütün gizli işlerinin kayıtlı olduğu, 1989- 1992 yıllarına ait çok önemli ve unutulmuş belgelere ulaşıldığını açıkladı. Belgelerde yer alan bilgileri anlatan Şafak Çomaklı'nın konuşması komisyon üyeleri tarafından ilgiyle dinlendi.
"10 BİN POLİSİ ERTESİ SABAH KOMİSER YARDIMCISI YAPACAK ŞEKİLDE PROGRAM YAPMIŞLAR"
Şafak Ertan Çomaklı, FETÖ'nün 17-25 Aralık'ta Emniyet ve Yargı aracılığıyla yaptığı operasyonlar karşısında milli irade ile karşılaşınca ilk kez yeni bir taktik denediklerini vurgulayarak şöyle konuştu:
"Bu taktik şimdiye kadar diğer devletlerin tarihinde bile yok. Bunlar 17-25 Aralık sonrası deşifre olunca, devlette kendileri gri alanda saklansın diye bürokraside şimdiye kadar görülmeyen çeşitli grupların varlığını dillendirmeye başladılar. Herkes bu kez bürokraside dillendirilen grubun adamları olmaya başladı; fakat biz unutmadık bunu. Bu zemine nasıl yattıklarını gördük. Çünkü yetiştirdikleri elemanlar duruyor. Ele geçirdiğimiz belgelerde 10 bin polis elemanını ertesi sabaha komiser yardımcısı yapacak şekilde bir program yapmışlar. Bunu bir metinle düzenlemişler. O zaman gördük somut şekilde bunların devlete girmek istediklerini.
EKONOMİK DARBE TEŞEBBÜSÜ UYARISI
Aynı eleman yetiştirmedeki gibi, bunların mali boyutunun da örgütsel yapıda olduğunu gördük. Mali olarak Escobar'ın mali yapısı var. Kuyruğu dik geziyordu çünkü. 17-25 Aralık sonrası darbe yemiş örgüt gibi gezmiyordu. O nedenle 15 Temmuz'a hazırlıklı geldiler. O belge bu örgütün unuttuğu, kendi kendini bitirdiği belgeydi. Askeri alan belliydi. Mülki alandan, yargı alanından, emniyet alanından darbeyi vurdular. Bir alan kaldı: mali alanımız, özel sektör yada kamu sektörü olsun. Bir öngörü olarak söylüyorum, mali alan bizim bürokratik vesayetteki gidebileceğimiz yeri gösteriyor. Dikkatli olmak gerekiyor. Bunlar vazgeçmeyecekler. Yetiştirdikleri elemanlar da aramızda. İnşallah komisyon olarak sizi de aldatmazlar ve isimleri de görürsünüz."
"BELGELERDE İKİNCİ FETULLAH GÜLEN'İ GÖREBİLİRSİNİZ"
Çomaklı, komisyonun bu önemli belgeleri resmi yazışmayla Polis Akademisi'nden talep edebileceklerini belirteretk, "Hatta o belgelerde gizli ikinci Fetullah Gülen'in de kim olduğunu görebilirsiniz" dedi.
"YABANCI DEVLET DESTEĞİ VAR"
Şafak Çomaklı, FETÖ'nün yabancı devlet desteği aldığını de ifade ederek, "Bu örgütün dış destekli olduğunu somut olarak ifade edeyim: İç savaşın olduğu ülkelerde okullar açtılar. Karşılıklı gruplar çatışırken, okullarına mermi bile isabet etmiyordu. O ülkelere yabancı devlet desteği almadan okul açabilir misiniz?" diye konuştu.
"MESLEKTEN ÇIKARILMASINA RAĞMEN ÖRGÜTÜN HİMAYESİYLE REKTÖR OLDU"
Şafak Ertan Çomaklı, belgelerde ismi geçen kişilerden, isim vermeden örnek gösterdi. Örgütün işlemi gerçekleştirdikten sonra belgeleri yok ettiğini belirten Çomaklı, "Bulduğumuz belgelerde çok isim var. Mesela, DGM'de bir dosyayı zaman aşımına uğratmışlar ve o belge olmadan dosya kapanmış. Örgüt temel olarak siyasette değil bürokratik kanatta olduğu için her şeyi bilmiş. Bulduğumuz belgelerdeki bir isim, ayrımcılıktan meslekten çıkarılmasına rağmen örgütün himayesiyle rektör oldu. Devlet uyarıyor; siyasilere verin diye ama bilgi yok diyor. Polis Akademisi'ndeki ilk yapılanmalarında özel sınıflar açıyorlar" ifadelerini kullandı.
"FETÖ, CİZVİT MODELİ İLE AYNI YAPILANMADA"
Şafak Ertan Çomaklı, FETÖ'nün eğitim ve örgütlenme yapılanmasında, Hıristiyan Katolikler tarafından Protestanlarla savaşmak için kurulan 'Cizvit' modelini örnek aldığı belirterek, "Ele geçirmek istedikleri kuruma kendi yetiştirdikleri elemanları sokuyorlar. Aynı yapılanmayı görüyorsunuz" dedi."ŞİRİNLER KÖYÜ YÖNTEMİ İLE PARA AKLIYORLAR"
Çomaklı, FETÖ'nün para akladığını kaydederek şu şekilde konuştu:
"Bunlar para aklıyorlar. Bu konudaki çalışmalarım adliyede mevcut. Şirinler köyü yöntemi kullanıyorlar. Bir köy kuruyorlar. Dışa temas etmeden maliye orada dönüyor. Şirinlerde var ya; herkesin bir görevi var; gözlükçü, uykucu şirin gibi. Kapalı devre sistemi var. O yüzden bunları yakalamak zor."
"SİVİL İRADENİN ÖNE ÇIKMASI LAZIM"
FETÖ'nün, devletten bürokratik sistemin sivilleştirilerek temizlenebileceğini savunan Çomaklı, "Önlemler; sorgulayıcı elemanların sivil olması gerek. Bürokratik sistemin karar aşamasında olması değil, sadece danışılan eleman olması lazım. Sivil iradenin öne çıkması lazım" diye bilgi verdi.Erdoğan'dan FETÖ'cülere son çağrı: 'Eğer bunu yaparsanız...'
Cumhurbaşkanı Erdoğan Fetullahçı Terör Örgütüne mensup olmuş ya da olan kişilere seslendi. "İnancımızda "Tövbe" ve Devletimizde "Şefkat" vardır. Gelin bildiklerinizi anlatın. Devlet de size gerekli kolaylığı sağlayacaktır." dedi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar
"GERÇEKTEN PİŞMANLIK DUYANLAR..."
Bu yapının içinde olanlardan 15 Temmuz'dan sonra gerçek anlamda pişmanlık duyan çok az kişinin olduğunu görüyorum. İnlerine gireceğiz dedik, girdik. Ama bitmedi. Kaçacak delik arayacaklar. Şimdi yeni uygulamalar geliyor. Birkaç hafta içinde göreceksiniz. Ancak pişman olanlar için şunu söylüyorum. İnancımızda tövbe kapısı her zaman açık. Devletimizde de samimiyete karşı şefkat var. Devletin şefkatine gelir bildiklerini anlatırsa devlet de ona yapılabilecek kolaylığı sağlar.
"Gelsinler bildiklerini anlatsınlar"
BU KONUDA BATI KONUŞAMAZ
İdam meclisten geçer bana gelirse ben onaylarım. Ben 241 şehidimizi, bu katilleri unutamam bedelini unutmamam.Bu konuda batı konuşamaz. Kimse mağdur edebiyatı yapmasın asıl mağdur şehit ve gazilerimizin yakınlarıdır.
HAYATI ZEHİR EDERİZ
15 Temmuz gibi bir ihanetin karşısında yapılabileceklerin asgarisi yapılıyor şu an. Türkiye adalet terazisini gözeten bir ülkedir. Bu kardeşinizi öldürmeye gelenleri öldürmüyor, onu yakalayıp adalete teslim ediyor. Mağduriyet edebiyatıyla 15 Temmuz'un hesabının sorulmasının önüne geçmeye çalışan varsa beyhude uğraşıyorlar. Darbe başarılı olsaydı FETÖ mensuplarının bize ve milletimize neler yapabileceklerini çok iyi biliyoruz. Muhtemelen Suriye gibi, Irak gibi bir ülke haline gelmiş olacaktık. Türkiye'yi böyle bir uçuruma sürüklemek isteyenler tutuklanmış, finans kaynaklarına el konmuş çok mu? Bu vatanda kimse operasyon yapamaz, kendilerine hayatı zehir ederiz.
http://www.15-temmuz.net/
YORUMLAR