15 Temmuz FETÖ işi, ByLock tutuklama nedeni

Anayasa Mahkemesi, FETÖ’nün 15 Temmuz sonrası tutuklamalarının haksız olduğu yönünde algı oluşturma girişimine 82 sayfalık gerekçe ile yanıt verdi. Kararda, ByLock ve darbe girişimi hakkında FETÖ vurgusu yapıldı
Anayasa Mahkemesi, 15 Temmuz'dan sonra verilen tutuklama kararlarının Anayasa ile uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu algısını yaratmaya çalışan FETÖ'ye 82 sayfalık gerekçeli kararı ile yanıt verdi. Kararla ilk kez yargının zirvesinden, "15 Temmuz FETÖ'nün eylemi" tespiti yapılırken ByLock'un da bu örgüt için oluşturulduğu belirtildi. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu'nca, darbe girişimine ilişkin TÜRKSAT davası sanıklarının yaptığı bireysel başvuruların reddine ilişkin kararının gerekçesinde yerel mahkemelere yol gösterici tespitlerde bulunuldu. İşte gerekçeli karardan alıntılar:
Darbe teşebbüsünün arkasındaki yapılanmanın FETÖ/PDY olduğuna ilişkin kamu makamlarınca yapılan değerlendirmenin yeterli olgusal temelinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Darbe girişimini FETÖ'nün yaptığı hem Türkiye'de hem de uluslararası camiada kabul edilmiştir. Uluslararası kuruluşların raporlarında yetkili makamların tespitleri bu yöndedir. Türk toplumunun oldukça geniş bir kesimi tarafından da bu kanaat kabul görmektedir.
Darbe teşebbüsü sırasında savaş uçakları, helikopterler, gemi, tank ve ağır silahlarla millete, devlet kurumlarına, basın yayın organlarına ve devletin güvenlik kurumlarına saldırıda bulunulmuştur. 15 Temmuz darbe teşebbüsü sadece demokratik anayasal düzen yönünden değil, bununla sıkı bağı olan 'bireylerin temel hak ve özgürlükleri' ve 'milli güvenlik' yönünden de mevcut ve ağır bir tehdit oluşturmuştur. Ülke tarihinde ulusun yaşamını ve hatta varlığını hedef alan, milli güvenliğe yönelik en ağır saldırıdır.
FETÖ'nün 150'yi aşkın ülkede faaliyet göstermesi, hücre tipi örgütlenme yapısının bulunması, kendisine atfettiği kutsallık ve amaçları dikkate alındığında toplum düzenine karşı oluşturduğu tehdidin ağırlığı daha da artmaktadır.
GEREKLİ, MAKUL, HUKUKİ
Anayasa Mahkemesi'nin kararında, darbe teşebbüsünden sonraki süreç dikkate alındığında sanıklar hakkında tutuklama dışında bir tedbir uygulanmasının yetersiz kalacağı vurgulandı. Soruşturmalar sırasında birçok şüphelinin kaçtığı da belirtilen kararda, bu nedenle tutuklamanın gerekli olduğu kaydedildi. Kararda, sanıkların 11 ayı aşkın tutuklu bulunmalarının, soruşturmaların karmaşıklığı ve sanık sayısının fazlalığı karşısında makul olduğuna işaret edildi. Tutuklamaya ilişkin incelemelerin dosya üzerinden yapılmasının da hukuki olduğu vurgulandı.
GLOBAL GÖRÜNÜMLÜ FETÖ YAZILIMI
FETÖ davası sanıklarının telefonlarında, terör örgütünün haberleşme sistemi ByLock'un varlığının bile haklı bir tutuklama nedenidir. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında bazı şüpheliler, 2014'ten beri ByLock'un örgütsel haberleşme aracı olarak kullanıldığını ifade etmiştir. ByLock, global bir uygulama görüntüsü altında münhasıran FETÖ/ PDY mensuplarının kullanımına sunulan bir haberleşme programıdır. ByLock'un yüklenebilmesi için kriptolu şifrelerin gereklidir ByLock ile ilgili internet kaynaklı yayınlar çoğunlukla sahte hesaplar üzerinden yapılmış ve burada FETÖ / PDY lehine paylaşımlarda bulunulmuştur. Büyük bir kullanıcı kitlesine sahip olan uygulama, 15 Temmuz darbe teşebbüsü öncesinde ne Türk kamuoyu ne de yabancılar tarafından bilinmektedir. Uygulama, sadece oluşturulan hücre tipine uygun şekilde bir haberleşme gerçekleştirilmesine imkan verecek biçimde kurgulanmıştır.




GEREKLİ, MAKUL, HUKUKİ
Anayasa Mahkemesi'nin kararında, darbe teşebbüsünden sonraki süreç dikkate alındığında sanıklar hakkında tutuklama dışında bir tedbir uygulanmasının yetersiz kalacağı vurgulandı. Soruşturmalar sırasında birçok şüphelinin kaçtığı da belirtilen kararda, bu nedenle tutuklamanın gerekli olduğu kaydedildi. Kararda, sanıkların 11 ayı aşkın tutuklu bulunmalarının, soruşturmaların karmaşıklığı ve sanık sayısının fazlalığı karşısında makul olduğuna işaret edildi. Tutuklamaya ilişkin incelemelerin dosya üzerinden yapılmasının da hukuki olduğu vurgulandı.
GLOBAL GÖRÜNÜMLÜ FETÖ YAZILIMI

FETÖ’nün havalimanı köstebeklerine dava açıldı

FETÖ’nün Türkiye’de topladığı himmetlerin yurt dışına çıkarılmasına yardımcı olan, aralarında 3 havalimanı kontrolörünün de olduğu 36 şüpheli haklarında açılan davada ihanetin hesabını verecek
Himmet adı altında topladıkları yüklü miktarda paraları bavulla Sabiha Gökçen ve Atatürk Havalimanı'ndan değişik Afrika ülkelerine kaçırılmasını sağlayan 36 FETÖ üyesi hakkında dava açıldı. Haklarında 15 yıldan 22. 5 yıl ve 7.5 yıldan 15 yıl hapis istemi gibi çeşitli cezalar istenen şüpheliler arasında Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen'de hava kontrolörü olarak çalışan 3 şüpheli de yer aldı. Himmeti toplayan FETÖ üyelerinin yurt dışına çıkışındaki engelleri, hava trafik kontrolorleri vasıtasıyla aştıkları belirlenirken, kendi aralarındaki telefon konuşmalarında gizli kodlar kullandıkları tespit edildi. Soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede bu kodlardan bir tanesi de 'Maç yapmak' oldu.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Şüpheli Muharrem Esgün ve Ertan Kaya arasında 2015'te yapılan bir telefon görüşmesinde, "Kardeşim, siz maça giderken hep beraber mi telefonunuzu kapatırsınız' şeklinde konuştuğu, Muharrem Esgün'ün ise 'Tabii ki sessizde kalıyor. Yani ordaki ortam bozulmasın diye abi!' şeklinde cevap verdiği yer aldı.
İHBAR ORTAYA ÇIKARDI
İhbarcı Ahmet Önal, şüphelilerden Mescid-i Aksa Camii Dernek Başkanı Hakan Güvenç ve beraberindeki kişilerin 2014'te Atatürk Havalimanı'ndan 42 kilogram ağırlığındaki 5 adet bavulla Tanzanya'ya uçtuklarını, kısa bir süre sonra tek 18 kilogramlık tek bavulla geri döndüklerini söyledi.
Sabiha Gökçen Havaalanı'nda hava trafik kontrolü olarak görev yapan Ali Aşkın'ın Bank Asya'da hesabının bulunduğu şüphelilerden Mustafa Sağlam'ın kendisinden yardım istemesi üzerine, şüpheli Selçuk İltürk'ün ismini verdiği belirlendi. Aşkın, şüpheli İltürk'ün örgütten olduğunu ve sağlam biri olduğunu ifade ettiği telefon tapelerine yansıdı.
Şüpheli Mustafa Sağlam'ın ise Atatürk Havalimanı'nda hava trafik kontrolörü olarak görev yaptığı belirlendi. Şüpheliler Bayram Okay, Ferham Emir ve Hakan Güvenç'in ABD'ye gitmek için havalimanına geldikleri, Mustafa Sağlam'ın, şüphelileri ilk arama noktasına geçmesinden sonra,sadece apron kartına sahip kişilerin giriş yapabildiği gümrük kapısına geçirdiği belirlendi
YORUMLAR