Dünyayı şoke eden Muhsin Fahrizade suikastinde bomba...

Dünyayı şoke eden Muhsin Fahrizade suikastinde bomba gelişme! New York Times duyurdu!.

Son dakika haberlere göre, İran'ın Ortadoğu'daki en korkulan ismi Kasım Süleymani'den sonra bu kez nükleer programın başındaki Muhsin Fahrizade'nin hem de Tahran yakınlarında öldürülmesi dünyayı allak bullak etti. Suikastın bir numaralı şüphelisi İsrail'den çelişkili açıklamalar gelirken, New York Times gazetesinin haberi gündeme bomba gibi düştü.

29 Kasım 2020 - 11:14 - Güncelleme: 29 Kasım 2020 - 12:21

Dünyayı şoke eden  inde bomba gelişme!  duyurdu!

Giriş Tarihi: 29.11.2020 Güncelleme Tarihi: 29.11.2020 

İran, askeri nükleer programının ‘babası’ kabul edilen Muhsin Fahrizade’ye yönelik saldırının şokunu yaşıyor. Fahrizade (63), Tahran yakınlarında patlayıcı yüklü bir kamyonetin infilak ettirilmesinin ardından otomatik silahla taranarak öldürüldü. İranlı yetkililer, İsrail’i ABD’nin taşeronluğunu yapmakla suçlayıp ‘intikam’ yemini etti.Son dakika haberi: Nükleer Baba Muhsin Fahrizadeye suikast

’da askeri ının babası olarak bilinen ’ye yönelik  dünyayı şoke etti. Fahrizade Tahran yakınlarında  yüklü bir kamyonun infilak ettirilmesinin ardından otomatik silahla taranarak öldürülmüştü. Konuyu manşetine taşıyan  merkezli , Amerikalı yetkililerin, saldırının  tarafından düzenlendiğini teyit ettiğini yazdı.

İran'ın askeri nükleer programının 'babası' sayılan fizik profesörü Muhsin Fahrizade-Mahabadi (59) önceki gün korumalar eşliğinde aracıyla Tahran'dan 60 km uzaklıktaki Abserd ilçesine giderken pusuya düşürülerek öldürüldü.

PUSU VE ÇATIŞMA
Patlayıcı yüklü kamyoneti infilak ettirerek pusu kuran failler, makineli silahlarla saldırıya devam etti. Failler ile korumalar arasında çıkan çatışmada İranlı nükleerci ağır yaralandı.

Hastaneye kaldırılan Fahrizade kurtarılamadı. Saldırıda faillerden üç-dört kişinin de öldüğü öne sürüldü. Amerikan New York Times gazetesi, Amerikalı yetkililerin, saldırının İsrail tarafından düzenlendiğini teyit ettiğini yazdı.

KİLİT İSİMLERDEN BİRİ
İddialara göre Fahrizade İran'ın nükleer bomba geliştirmek için 1989 yılında kurduğu iddia edilen gizli program 'Amad' (Ümit) projesinin başındaydı. Bu program resmen 2003 yılında sonlandırılsa da Fahrizade, milli nükleer programın sürdürülmesindeki kilit isimlerden biriydi.

Nitekim 2015 yılında İran'ın Batı ve Rusya ile imzaladığı, ABD Başkanı Donald Trump'ın sonra geri çekildiği nükleer anlaşmanın imzalanmasında da etkin olmuştu. Bu nedenle İran'ın nükleer programına şüpheyle yaklaşanların kara listesinin ilk sırasında yer alıyordu. ABD ve BM'nin de yaptırım listesindeydi.

KORONA İLE MÜCADELE
İran, günün birinde eğer nükleer bomba sahibi olacaksa, bunun mimarının Fahrizade-Mahabadi olacağına kesin gözüyle bakılıyordu. Dolayısıyla aynı zamanda Devrim Muhafızları mensubu olan Fahrizade, her an hedef olabileceği gerekçesiyle sıkı korunuyordu. 2010 yılından bu yana İran'ın nükleer çalışmalarında yer alan üst düzey 5 bilim insanı suikast sonucu ölmüştü.

İsrailli kaynaklar, 2018'de Fahrizade'ye suikast girişimi düzenlendiğini sızdırmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da 2018 yılında Fahrizade'yi hedef göstermiş, 'Bu ismi unutmayın' demişti. Ve Fahrizade, ABD'de tam iktidar değişikliğinin beklendiği bir dönemde saldırıya hedef oldu. İranlı yetkililere, göre Fahrizade son dönemde COVID-19 testleri ve yerli aşının geliştirilmesi konusuna yoğunlaşmıştı.

TRUMP TWEET ATTI
ABD Başkanı Donald Trump, New York Times gazetesinin konuyla ilgili makalesi ile İsrailli gazeteci Yossi Melman'ın 'Suikastın İran'a büyük bir psikolojik ve profesyonel darbe vuracağı' şeklindeki mesajını paylaştı. ABD'de Trump iktidara geldikten sonra Ortadoğu'da dengeler İsrail lehine gelişmeye başlamıştı. ABD, ocak ayında Bağdat havalimanı yakınında İHA ile düzenlediği saldırıyla İran Devrim Muhafızları komutanı Kasım Süleymani'yi öldürmüştü.

Savaş çıkarır! Bombayı bıraktılar, ABD doğruladıSon dakika... Dünyayı allak bullak etti! Öldürüldü...

Son dakika haberlere göre, İran'ın Ortadoğu'daki en korkulan ismi Kasım Süleymani'den sonra bu kez nükleer programın başındaki Muhsin Fahrizade'nin hem de Tahran yakınlarında öldürülmesi dünyayı allak bullak etti. Suikastın bir numaralı şüphelisi İsrail'den çelişkili açıklamalar gelirken, New York Times gazetesinin haberi gündeme bomba gibi düştü.Dünya 2020'ye Irak'ın başkenti Bağdat'ta füzelerle gerçekleşen bir suikastin yaydığı şok dalgalarıyla başladı, kabuslarla dolu yıl biterken bir başka suikast yine Ortadoğu'daki fay hatlarını tetikledi.3 Ocak 2020'de İran'ın Ortadoğu'daki en korkulan ismi Kasım Süleymani ABD tarafından insansız hava araçlarıyla vurulurken, 27 Kasım 2020'de ise bu kez hedefte Muhsin Fahrizade vardı.Batılı ülkelerle İran'ı karşı karşıya getiren nükleer programın mimarı Fahrizade çok göz önünde bir isim değildi, kamuoyu önüne neredeyse hiç çıkmadı ve Tahran yönetimi tarafından üst düzey korunuyordu.Nükleer fizikçi Fahrizade ve yanındaki korumaları, başkent Tahran yakınlarındaki Abserd kasabasında güpegündüz bombalı ve silahlı saldırıyla hedef alındı. Koronavirüs salgınıyla kasıp kavrulan ülkede şehirler arası seyahat yasakları nedeniyle yollar boştu ve hafta sonu tatilinin başladığı Cuma günü saldırganlar pusu kurdu.​​​​​​​İran'ın en yüksek zirvesi Demavend Dağı manzarasına sahip İranlı zenginlerin tatil villalarıyla dolu Abserd'de duyulan patlama ve silah sesleri, Tahran'da şok etkisi yarattı.​​​​​​​63 yaşındaki Fahrizade ve korumaları saldırıdan sonra hastaneye kaldırıldı, devlet televizyonu haberi "Maalesef, sağlık ekibi Fahrizade’yi hayata döndürmeyi başaramadı ve birkaç dakika önce, bu yönetici ve bilimadamı, yıllarca süren çaba ve mücadelenin ardından yüksek şehitlik statüsüne ulaştı" cümleleriyle sundu.​​​​​​​Görgü tanıkları, Batılı ülkelerin uzun süredir gizli bir nükleer bomba programını planladığından şüphelendiği nükleer fizikçi Fahrizade suikastında bir patlama sesi ve ardından makineli tüfek ateşi duyduklarını söyledi.​​​​​​​Yarı resmi haber ajansı Tesnim, Fahrizade ve korumalarını taşıyan bir araca ateş etmeden önce 'teröristlerin başka bir arabayı da havaya uçurduğunu' bildirdi. İran Devrim Muhafızları'na yakın Sepah Cybery isimli sosyal medya hesabı, suikaste 12 kişinin katıldığını yazdı.​​​​​​​Suikast ABD Başkanı Donald Trump'ın görev süresinin bitmesine günler kala, İranlı bir başka nükleer bilimci Macit Şahriari'nin öldürülmesinin onuncu yıldönümünden sadece günler önce gerçekleşti.

10Saldırının ardından İran doğrudan İsrail'i suçladı. İlk açıklamayı Twitter hesabından yapan İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif, "Teröristler bugün önemli bir İranlı bilimadamını öldürdü. Bu korkaklık -İsrail'in rolüne dair ciddi belirtilerle birlikte- faillerin çaresizce savaş çığırtkanlığını gösteriyor" mesajını paylaştı.​​​​​​​Dini lider Ayetullah Ali Hamaney’in askeri danışmanı Hüseyin Deghan ise, yine Twitter üzerinden "Bu mazlum şehidin katillerine gök gürültüsü gibi saldırıp, yaptıklarından pişmanlık duymalarını sağlayacağız" ifadesini kullandı. Deghan, 2021 cumhurbaşkanlığı seçimi adaylarından biri.​​​​​​​İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de İsrail'i hedef aldı, "Küresel küstahlığın şeytani eli bir kez daha, gaspçı Siyonist rejim tarafından kanla kirletildi. Fahrizade suikasti, düşmanlarımızın içinde olduğun derin nefret ve sıkıntının da göstergesi. Onun şehadeti, ilerleyişimizi yavaşlatmayacak" dedi.​​​​​​​Yazılı bir açıklama yayınlayan dini lider Hamaney ise 'kiralık katiller ve zalimler' olarak tanımladığı saldırganların cezalandırılmasını istedi, "Fahrizade'nin bilimsel ve teknolojik tüm alanlardaki çalışmaları sürdürülmelidir" diye konuştu. Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami de İsrail'i sorumlu tuttu, Twitter'dan "Şimdiye kadar hiçbir saldırıyı yanıtsız bırakmadığımızı gösterdik" mesajını paylaştı.​​​​​​​İran dışında çok az kişinin kendisiyle tanışmak şöyle dursun görünüşüyle ilgili bile bilgi sahibi olmadığı Fahrizade'nin öldürülmesiyle, bütün gözler İsrail'e çevrildi. Tel Aviv yönetimi uzun süre sessizliğini korudu, ilk açıklamayı yapan Yerleşim Birimleri Bakanı Tzachi Hanegbi "Bunu kimin yaptığına dair hiçbir fikrim yok. Sorumlu olduğum için dudaklarım mühürlü değil, gerçekten hiçbir fikrim yok" ifadesini kullandı.​​​​​​​Hanegbi, suikastten saatler önce ise bir radyo söyleşisinde, "Mesele Trump, hatta İsrail bile değil. Mesele İran ve yeni bir ABD yönetiminin Körfez ülkelerinin varlığını tehdit eden nükleer anlaşmaya geri döneceğine dair büyüyen korku. İran tehdidi meselesini kendi imkanlarımızla bile olsa nasıl ele alacağımızı bileceğiz" demişti.​​​​​​​Tahran'ı yeniden gizli atom bombası programını başlatmakla suçlayan ABD'den henüz bir açıklama yok. ABD Başkanı Donald Trump, İsrailli gazeteci Yossi Melman'ın Twitter mesajlarını paylaştı.​​​​​​​Fahrizade'nin İran'ın gizli askeri programının başında bulunduğunu ileri süren Melman, İranlı nükleer fizikçinin İsrail'in istihbarat örgütü Mossad tarafından yıllardır ele geçirilmek istendiğini söyledi.​​​​​​​Saldırının Trump'ın ABD başkanlığının son haftalarında, İran ve ABD arasındaki gerginliği tırmandırmasına kesin gözüyle bakılıyor. Reuters haber ajansı, ABD Savunma Bakanlığı’nın olayla ilgili yorum yapmayı reddettiğini bildirdi.​​​​​​​Dışişleri Bakanlığı ve Beyaz Saray da Reuters’ın yorum talebini henüz yanıtlamadı. Joe Biden’ın ekibi de yorum yapmayacaklarını açıkladı. 20 Ocak'ta görevden ayrılması beklenen Trump, defalarca İran'ı gizlice nükleer silah arayışında olmakla suçladı.

20Suikastın ardından akla hemen bir basın toplantısı da geldi. Dünya Batılı ülkelerin İran'ın gizli atom bombası programının lideri olduğuna inandığı Muhsin Fahrizade'yi bir basın toplantısından hatırlıyor.​​​​​​​İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 2018'de yaptığı bir sunumda İran'ı nükleer silah arayışını sürdürmekle suçlamış, Fahrizade'nin 'özel projeler' vurgulayarak "Bu ismi unutmayın" demişti.​​​​​​​Netanyahu'nun basın toplantısından önce ise Fahrizade'nin ismi bir Reuters haberinde geçti. 2014 yılında Reuters ajansına konuşan bir diplomat, "Eğer İran uranyum zenginleştirme programını sürdürürse, Fahrizade İran bombasının babası olarak bilinecek" ifadesini kullanmıştı.​​​​​​​2010 ve 2012 yılları arasında dört İranlı nükleer bilimci suikaste uğradı ve Tahran yönetimi bu eylemlerden İsrail'i sorumlu tuttu. İsrail'in yaklaşık on yıl önce İranlı nükleer bilimadamlarını hedef alan bir dizi cinayet işlediğinden uzun süredir şüpheleniliyor.​​​​​​​Birleşmiş Milletler çatısı altındaki Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) ve ABD istihbarat servisleri, Muhsin Fahrizade'nin İran'ın 2003'te rafa kaldırdığı nükleer silah programının başındaki isim olarak görüyordu. Fahrizade, IAEA’in İran'ın nükleer programıyla ilgili açık sorulara yönelik 2015 nihai değerlendirmesinde adı geçen tek İranlı bilim adamıydı.​​​​​​​Nükleer fizikçinin ismi 2007’de Birleşmiş Milletler’in İran kararına, nükleer veya balistik füze faaliyetlerine karışan bir kişi olarak girmişti. 2011'in Mayıs ayında, sürgündeki muhalefet grubu İran Ulusal Direniş Konseyi (NCRI), Fahrizade'nin koyu saçlı ve kirli sakallı bir fotoğrafının da bulunduğunu söylediği bir rapor yayınladı. Resmi bağımsız olarak doğrulamak mümkün değildi.​​​​​​​NCRI raporuna göre Fahrizade 1958'de Şii Müslümanlar’ın kutsal şehri Kum'da doğdu. Savunma bakan yardımcısı ve Devrim Muhafızları tugay başkanı olarak görev yaptı.​​​​​​​Rapora göre nükleer mühendislik doktorası yapan Fahrizade İmam Hüseyin Üniversitesi’nde eğitim verdi. Yüksek rütbeli bir İranlı bir kaynak, 2014'te Reuters'a Fahrizade’yi 'kendisini İran'ın teknolojik ilerlemesine adamış ve dini lider Ayetullah Ali Hamaney'in tam desteğinden yararlanan bir değer ve uzman' olarak tanımlamıştı.​​​​​​​Aynı kaynak, Fahrizade'nin üç pasaportu olduğunu ve yurtdışından 'en son bilgileri' almak için Asya da dahil olmak üzere birçok ülkeye seyahat ettiğini belirtmiş ancak ayrıntı vermemişti.​​​​​​​2011’de yayınlanan bir IAEA raporu ise, Fahrizade’yi İran'ın atom bombaları için gerekli teknoloji ve becerileri geliştirmeye yönelik çalışmaların yürütüldüğü AMAD Projesi’nin 'İcra Kurulu Başkanı' olarak tanımlamış ve bu tür faaliyetlerde hala bir rolü olabileceğini öne sürmüştü. ​IAEA raporu, Fahrizade’nin AMAD Projesi olarak bilinen plan dahilinde İran'ın nükleer 'programına olası bir askeri boyutu destekleyen' faaliyetleri denetlediğini bildiriyordu.

30IAEA uzun süre Fahrizade'yi İran'ın yasadışı nükleer silah araştırması yapıp yapmadığına dair uzun süreli bir soruşturmanın parçası olarak sorgulamak istiyordu. Ancak buna hiçbir zaman izin verilmedi. İran Fahrizade'nin varlığını bile birkaç yıl önce kabul etti.​​​​​​​İsrail ve Batı, AMAD Projesi’nin, İran'da bir nükleer silah inşa etmenin fizibilitesine bakan askeri bir operasyon olduğunu iddia ediyordu. IAEA, İran'ın 2005'ten önce ve 2005 ile 2009 arasında 'bir nükleer patlayıcı cihazın bilgisayar modellemesini de gerçekleştirdiğini' açıklamış ancak, bu hesaplamaların 'eksik ve parçalanmış' olduğunu bildirmişti.

32İran Savunma Bakanlığı ise, suikastın ardından yaptığı açıklamada Fahrizade'yi bakanlığın Araştırma ve İnovasyon Teşkilatı Başkanı olarak tanımladı. Nükleer fizikçinin ayrıca Devrim Muhafızları'nda kıdemli bir subay olduğuna inanılıyordu. New York Times gazetesi, 2015'te Fahrizade'yi İkinci Dünya Savaşı sırasında ilk atom bombasını geliştiren Manhattan Projesi'nin başındaki J. Robert Oppenheimer'a benzetmişti

Bu haber 890941 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
36 bin sözleşmeli sağlık personeline istihdam! Resmi Gazete'de yayımlandı
36 bin sözleşmeli sağlık personeline istihdam! Resmi Gazete'de...
ALLAH (C.C.)
ALLAH (C.C.)