Diyarbakır Anneleri’nin evlat nöbeti 3. yılında

Diyarbakır Anneleri'nin evlat nöbeti 3. yılında

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından Diyarbakır annelerinin mücadelelerine yer verdiği videolu paylaşımında, "Dicle'nin kuzularını çakallara kaptırmamak için gece gündüz demeden çalışıyor, mücadele ediyor, gayret gösteriyoruz. Hain bölücü örgüte karşı başlattıkları azimli duruşun yıl dönümünde, Diyarbakır annelerini selamlıyorum." ifadelerini kullandı. "Teröre Geçit Yok, PKK'ya Lanet Yürüyüşü" düzenledi. Yürüyüşe Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık da katıldı.

03 Eylül 2021 - 18:46 - Güncelleme: 04 Eylül 2021 - 11:16

Diyarbakır Anneleri'nin evlat nöbeti 3. yılında

Giriş Tarihi: 3.9.2021  17:26 Son Güncelleme: 3.9.2021  18:26

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır annelerini, evlat nöbetlerinin 3'üncü yılında videolu mesajla selamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından Diyarbakır annelerinin mücadelelerine yer verdiği videolu paylaşımında, "Dicle'nin kuzularını çakallara kaptırmamak için gece gündüz demeden çalışıyor, mücadele ediyor, gayret gösteriyoruz. Hain bölücü örgüte karşı başlattıkları azimli duruşun yıl dönümünde, Diyarbakır annelerini selamlıyorum." ifadelerini kullandı.

Diyarbakır Annelerinin evlat nöbeti 3. yılında

Diyarbakır Anneleri'nin evlat nöbeti 3'üncü yılında. Oturma eyleminin yıl dönümünde aileler, "Teröre Geçit Yok, PKK'ya Lanet Yürüyüşü" düzenledi. Yürüyüşe Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık da katıldı.

 

Diyarbakır’da çocukları terör örgütü tarafından kaçırılan ailelerin eylemi 3. yılına girerken, HDP il binası önünde sabah saatlerinde çok sayıda vatandaş toplandı. Aileler ve vatandaşlar tarafından burada HDP il binası kapısına Türk bayrağı asıldı. Yürüyüşe katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, "Kürt haklarını koruduklarını söyleyen özellikle son 35 yıldır 87’den beri aralıksız terör faaliyetini gerçekleştiren örgüt aslında ilk eylemlerini de bu bölgeden başlattı. Yani haklarını savunduğunu iddia ettiği insanları öldürerek başlıyor. İnsanları katlederek, bebekleri, hamile kadınları öldürerek başlıyor" dedi.
’Türkiye 3 Eylül’de nöbette’ sloganıyla yapılan etkinliğe Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, İçişleri Bakan Yardımcı Muhterem İnce, Vali Münir Karaloğlu, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Mehdi Eker, Ebubekir Bal, Oya Eronat’ın yanı sırada çok sayıda STK temsilcisi ve vatandaşlar katıldı. Burada toplanan grup, daha sonra Bakan Yanık’ın öncülüğünde Türk bayraklarıyla ’Kahrolsun PKK, işbirlikçi HDP’ sloganları attı.

Bakan Yanık’tan, HDP önünde evlat nöbeti tutan ailelere destek

Diyarbakır’da çocukları terör örgütü tarafından kaçırılan ailelerin eylemi 3. yılına girerken, HDP il binası önünde sabah saatlerinde çok sayıda vatandaş toplandı. Aileler ve vatandaşlar tarafından burada HDP il binası kapısına Türk bayrağı asıldı. Yürüyüşe katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, "Kürt haklarını koruduklarını söyleyen özellikle son 35 yıldır 87’den beri aralıksız terör faaliyetini gerçekleştiren örgüt aslında ilk eylemlerini de bu bölgeden başlattı. Yani haklarını savunduğunu iddia ettiği insanları öldürerek başlıyor. İnsanları katlederek, bebekleri, hamile kadınları öldürerek başlıyor" dedi..

Bakan Yanık’tan, HDP önünde evlat nöbeti tutan ailelere destek

Diyarbakır Anneleri, bir kez daha teröre seslerini yükseltti.

Evlat nöbeti, 3'üncü yılına girerken "Teröre Geçit Yok, PKK'ya Lanet Yürüyüşü" düzenledi.

"Türkiye 3 Eylül'de Nöbette" çağrısına her kesimden destek geldi. Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, dernek yöneticileri ve diğer illerde evlat nöbeti başlatan aileler, HDP binası önündeydi.

Fotoğraf: AA

"Kadınların sahiplendiği mücadelede kaybetmek mümkün değil"

Teröre lanet yürüyüşüne, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık da katıldı.

Bakan Yanık, "Devletimiz terörle mücadelesini son derece kararlı bir biçimde sürdürüyor .Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır Anneleri ile alakalı hassasiyetini çok iyi biliyoruz, annelerin olması ayrıca çok önemli çünkü son derece gerçek ve son derece içten bir mücadeledir. Kadınların sahip olduğu bir mücadelede geri düşmek söz konusu değildir, kaybetmek mümkün değildir" dedi.

Yürüyüş öncesi açıklamalarda bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Bugün Diyarbakırlı annelerin muazzam, anlamlı, sivil direnişinin 3. yıl dönümü için hep birlikte buradayız. Kürt haklarını koruduklarını söyleyen özellikle son 35 yıldır 87’den beri aralıksız terör faaliyetini gerçekleştiren örgüt aslında ilk eylemlerini de bu bölgeden başlattı. Yani haklarını savunduğunu iddia ettiği insanları öldürerek başlıyor. İnsanları katlederek, bebekleri, hamile kadınları öldürerek başlıyor. Örgütün elebaşına bebek katili denmesinin bir karşılığı, anlamı, tarihsel arka planı var. Hepimizin aslında çok iyi hatırladığı ama zaman içerisinde o kadar çok şeye tanık olduk, birlikte yaşadık ki bazen unutuyoruz bazen arada sanki olmuş bitmiş gibi geliyor. Dün buraya gelirken, örgütün geriye baktığımız zaman içerisindeki eylemleri ve bölgede yaptığı eylemleri dediğim gibi buradan başladı, kendi haklarını savunduğunu iddia ettiği insanları kandırarak, sindirerek, öldürerek bölgeye gelen yatırımları engelleyerek bölgeye gelen öğretmenleri, doktorları öldürerek, bölgeye gelen ambulansları kundaklayarak, yol işçilerini öldürerek, barajları patlatarak dolaysıyla bütün bu süreç içerisinde 35 yıl içerisinde hem bölgenin insanını öldürerek hem de bölgeye gelen yatırımı, desteği, hizmeti yok ederek sindirmeye çalıştı” dedi.

Fotoğraf: DHA

“Anne ve babaların verdiği mücadele son derece anlamlı ve kıymetli”
Bakan Yanık, HDP önünde eylem yapan anne ve babaların verdiği mücadelenin son derece anlamlı ve kıymetli olduğunu söyledi. Bakan Yanık, "Diyarbakır annelerinin mücadelesini kendisinden olması dolaysıyla sivil olması dolaysıyla bütün tehditlere rağmen 35 yıldır insan öldüren bir örgütün karşısına sadece bu merdivenlere oturarak direnişe geçmek çok kolay bir şey değil. Evlerine kadar gelerek tehdit edildiklerini biliyoruz. Buna rağmen bu insanlar ‘kaybedecek bir şeyimiz yok, çocuklarımızı istiyoruz’ diyerek bu mücadeleye devam ettiler. Bu çok önemli, anlamlı bir mücadeledir. Örgütün kaçırdığı, kandırdığı çocukların arasında çoğu 15 yaş altı. 9-10 yaşında çocukların dağa kaçırıldığını biliyoruz.18-20-23 yaştan bahsetmiyoruz. Uyurken üzerlerini örttüğümüz çocuklar dağa götüren eli kanlı bir terör örgütünden bahsediyoruz. Dolaysıyla burada anneleri ve babaların verdiği mücadele son derece anlamlı son derece kıymetli. Ben şundan hiç kuşku duymuyorum o yüzden bu eylemler başladığında çok büyük bir heyecana, umuda kapıldım. O umudun karşılığı olarak hepimiz milletçe burada anneler, babalar görüyoruz. Evlatlar gelmeye, kaçmaya aileleriyle buluşmaya başladı. Zaten bu yapılan mücadelenin murat ettiğimiz sonuç oldu. Annelerin kadınların başlattığı mücadele asla geri dönmez çünkü çok kararlıdır, içtendir. Ben burada evlatlarını bekleyen onlar için mücadele eden tüm anne ve babalara inşallah en kısa sürede devletimiz bütün imkanlarıyla terör örgütüyle mücadelesini son derece kararlı bir biçimde sürdürüyor çok az kaldı. Bitmek noktasına geldi. Bütün anne ve babalar evlatlarına sağ salim inşallah kavuşacaklar. Ben burada uluslararası camiaya da bir çağrıda bulunmak istiyorum. Gittiğimiz her yerde, her platformda kadınların, ailenin, insanın söz konusu olduğu yerde Diyarbakırlı annelerin seslerini duyurmaya çalışıyoruz. Bundan sonra bu mücadele bitene kadar son evlat anasına babasına kavuşana kadar gittiğimiz her platformda bu sesi duyurmaya devam edeceğiz. Ben bunun sözünü bütün anne ve babalara veriyorum. Burada esaslı bir mücadele var iken 9-10-12 yaşlarında çocukların dağa kaçırıldığı ve nereden nasıl gittiği ve nerede olduğu çok belli iken oraya müdahale etmemek bu insanların seslerine ortak olmamak, mücadelesine destek vermemek varlık sebebine inkar demektir. Söz konusu kuruluşların bir an önce bu haklı mücadeleye ses vermeleri ve terör örgütü ele başlarına gerekli lobileri yapmalarını gerektiğini düşünüyorum. Bu son evlatları annelerine kavuşana kadar bu haklı mücadele sürecek bizde onlara destek vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Destek için Almanya'dan Diyarbakır'a geldi

Almanya'da evlat nöbeti tutan Maide Anne de aileler destek için Diyarbakır'daydı.

"Şu anda kanser tedavisi görmüş olmam lazımdı; ama ben onu bugün için erteledim. Sırf buradaki annelere destek olmak için ve de çocuğuma aynı zamanda kendi sesimi duyurmak için geldim."

3'üncü yılına giren oturma eyleminde 32 aile evladına kavuştu.

Fotoğraf: AA

Evlat nöbeti 3'üncü yılında! Yürüyüşe Bakan Yanık da katıldı

Diyarbakır'da terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 233 ailenin HDP il binası önündeki eylemi 3'üncü yılına girdi. Aileler tarafından 'Türkiye 3 Eylül'de nöbette' sloganıyla yapılan yürüyüşe Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık da katıldı. Yürüyüşle teröre lanet sloganları atıldı.

03.09.2021 - 13:33 | Son Güncellenme: 03.09.2021 - 13:37

Evlat nöbeti 3'üncü yılında! Yürüyüşe Bakan Yanık da katıldıDiyarbakır'da yaşayan Mehmet Akar, 21 Ağustos 2019'da kayboldu. Oğlunun teröristler tarafından dağa kaçırıldığını düşünen Hacire Akar, 1 gün sonra HDP Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi başlattı. Akar'ın oğlu Mehmet Akar, eylemin 3'üncü günü ortaya çıktı. Bunun üzerine Hacire Akar eylemi bitirirken, oğlu da ev hapsine çarptırıldı. Akar'ın oğluna kavuşması diğer ailelere de umut oldu. Akar'ın da çağrısıyla 3 Eylül 2019'da çocukları kayıp aileler, Diyarbakır'da HDP il binası önünde oturma eylemi başlattı. 233 ailenin 732 gündür sürdürdüğü eylemde, Hacire Akar ile birlikte çocuklarına kavuşan aile sayısı 32'ye yükseldi.

HDP BİNASINA TÜRK BAYRAĞI ASILDI

Eylemi 3'üncü yılına girerken, ailelerin çağrısı üzerine 'Türkiye 3 Eylül'de nöbette' sloganıyla yürüyüş yapıldı. Yürüyüşe; 'Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, İçişleri Bakan Yardımcı Muhterem İnce, Vali Münir Karaloğlu, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Mehdi Eker, Ebubekir Bal, Oya Eronat'ın yanı sırada çok sayıda STK temsilcisi ve vatandaş katıldı. Ardından HDP il binası önünde toplanan kalabalık, parti binası kapısına Türk bayrağı astı. Burada toplanan grup, daha sonra Bakan Yanık'ın öncülüğünde Türk bayraklarıyla 'Kahrol PKK, işbirlikçi HDP' sloganları attı.

'HAKLARINI SAVUNDUĞUNU İDDİA ETTİĞİ İNSANLARI ÖLDÜRDÜLER'

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Diyarbakırlı annelerin muazzam, anlamlı, sivil direnişinin 3'üncü yıl dönümü için hep birlikte burada olduklarını ve Kürt haklarını koruduklarını söyledi. Özellikle son 35 yıldır 1987’den beri aralıksız terör faaliyetini gerçekleştiren örgütün aslında ilk eylemlerini de bu bölgeden başlattığını belirten Yanık, "Yani haklarını savunduğunu iddia ettiği insanları öldürerek başlıyor. İnsanları katlederek, bebekleri, hamile kadınları öldürerek başlıyor. Örgütün elebaşına bebek katili denmesinin bir karşılığı, anlamı, tarihsel arka planı var. Hepimizin aslında çok iyi hatırladığı ama zaman içerisinde o kadar çok şeye tanık olduk, birlikte yaşadık ki bazen unutuyoruz bazen arada sanki olmuş bitmiş gibi geliyor. Dün buraya gelirken, örgütün geriye baktığımız zaman içerisindeki eylemleri ve bölgede yaptığı eylemleri dediğim gibi buradan başladı, kendi haklarını savunduğunu iddia ettiği insanları kandırarak, sindirerek, öldürerek bölgeye gelen yatırımları engelleyerek, bölgeye gelen öğretmenleri, doktorları öldürerek, bölgeye gelen ambulansları kundaklayarak, yol işçilerini öldürerek, barajları patlatarak dolayısıyla bütün bu süreç içerisinde 35 yıl içerisinde hem bölgenin insanını öldürerek hem de bölgeye gelen yatırımı, desteği, hizmeti yok ederek sindirmeye çalıştı" dedi.

 

'9-10 YAŞINDA ÇOCUKLARIN DAĞA KAÇIRILDIĞINI BİLİYORUZ'

Diyarbakır annelerinin mücadelesinin kendiliğinden ortaya çıkmasıyla sivil olduğu ve bütün tehditlere rağmen 35 yıldır insan öldüren bir örgütün karşısına sadece bu merdivenlere oturarak direnişe geçmenin çok kolay bir şey olmadığını belirten Bakan Yanık, evlerine kadar gelerek tehdit edildiklerini bildiklerini anlattı. Yanık, "Buna rağmen bu insanlar ‘kaybedecek bir şeyimiz yok, çocuklarımızı istiyoruz’ diyerek bu mücadeleye devam ettiler. Bu çok önemli, anlamlı bir mücadeledir. Örgütün kaçırdığı, kandırdığı çocukların arasında çoğu 15 yaş altı 9-10 yaşında çocukların dağa kaçırıldığını biliyoruz.18- 20- 23 yaştan bahsetmiyoruz. Uyurken üzerlerini örttüğümüz çocuklar dağa götüren eli kanlı bir terör örgütünden bahsediyoruz. Dolayısıyla burada anne ve babaların verdiği mücadele son derece anlamlı, son derece kıymetli. Ben şundan hiç kuşku duymuyorum o yüzden bu eylemler başladığında çok büyük bir heyecana, umuda kapıldım. O umudun karşılığı olarak hepimiz milletçe burada anneler, babalar görüyoruz. Evlatlar gelmeye, kaçmaya aileleriyle buluşmaya başladı. Zaten bu yapılan mücadelenin murad ettiğimiz sonucu oldu. Annelerin kadınların başlattığı mücadele asla geri dönmez çünkü çok kararlıdır, içtendir. Ben burada evlatlarını bekleyen onlar için mücadele eden tüm anne ve babalara inşallah en kısa sürede devletimiz bütün imkanlarıyla terör örgütüyle mücadelesini son derece kararlı bir biçimde sürdürüyor, çok az kaldı. Bitme noktasına geldi. Bütün anne ve babalar evlatlarına sağ salim inşallah kavuşacaklar" diye konuştu.

 

'HER PLATFORMDA KADINLARIN, AİLENİN VE ANNELERİN SESLERİNİ DUYURMAYA ÇALIŞIYORUZ'

Uluslararası camiaya da bir çağrıda bulunmak istediğini ifade eden Yanık şunları söyledi:

"Gittiğimi her yerde, her platformda kadınların, ailenin, insanın söz konusu olduğu yerde Diyarbakırlı annelerin seslerini duyurmaya çalışıyoruz. Bundan sonra bu mücadele bitene kadar son evlat anasına babasına kavuşana kadar gittiğimiz her platformda bu sesi duyurmaya devam edeceğiz. Ben bunun sözünü bütün anne ve babalara veriyorum. Burada esaslı bir mücadele var iken 9-10-12 yaşlarında çocukların dağa kaçırıldığı ve nerden nasıl gittiği ve nerede olduğu çok belli iken oraya müdahale etmemek bu insanların seslerine ortak olmamak, mücadelesine destek vermemek varlık sebebine inkar demektir. Söz konusu kuruluşların bir an önce bu haklı mücadeleye ses vermeleri ve terör örgütü elebaşlarına gerekli lobileri yapmalarını gerektiğini düşünüyorum. Bu son evlatları annelerine kavuşana kadar bu haklı mücadele sürecek biz de onlara destek vermeye devam edeceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Diyarbakır annelerine ziyaret

Gelen son dakika haberine göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kurmayları bu programın ardından evlat nöbetinde bulunan Diyarbakır annelerini ziyaret etti. Burada annelere seslenen Erdoğan, 'Tüm ailelerin evlatlarıyla buluşmasını istiyorum. Bu işi asla bırakmadık, bırakmayacağız. Bizim de evlatlarımız var, torunlarımız var. Sizlerin acısı bizim acımızdır." dedi.

09.07.2021 - 15:46 | Son Güncellenme: 09.07.2021 - 18:06| 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Diyarbakır annelerine ziyaret

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde 688 gündür terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocukları için oturma eylemi yapan aileleri ziyaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti, Diyarbakır annelerinin umudunu artırdı

Ailelere destek mesajını ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Malum 25 kadar evladımız, anne ve babalarıyla buluştu. İstiyoruz ki diğerleri de anneleriyle babalarıyla buluşsun. Kolay değil, bugüne kadar Hacire Akar ile başlayan bu süreç devam ediyor. Daha da bunun artacağına inanıyorum. Şu anda Diyarbakır anneleri ile Şırnak anneleri bütünleşti mi? Bütünleşti. Van anneleri bütünleşti mi? Bütünleşti. Tüm bunlar sürekli olarak artarak devam ediyor. Bu PKK'nın, bu HDP'nin, tüm bunların 'evlat' diye bir derdi yok. Kandil'de taciz bunlar için bir sorun değil. Oradaki 13- 14- 15- 16 yaşındaki kızın taciz edilmesi, bunlar için, daha ileri gidiyorum, oranın yönetici konumundaki kişilerin 'evlat' diye bir sorunu yok. Onların 'taciz' diye bir dertleri yok çünkü onlar, taciz terörünün üzerinden bugünlere geldiler" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğandan Diyarbakır annelerine ziyaret

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan flaş çözüm süreci açıklaması

Hiçbir zaman takibi bırakmayacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben inanıyorum ki kesinlikle Diyarbakır annelerinin bedduası bunları vuracaktır. Hiç endişeniz olmasın, biz bu işin takibindeyiz. Gerek İçişleri Bakanlığı'mız, Silahlı Kuvvetler'imiz bütün bunların üzerine gidiyor. Hiçbir zaman bu takibi bırakmayacağız. Sonuna kadar bu işi kovalayacağız çünkü bulunduğumuz görev, bulunduğumuz makam; 'Dicle’de bir kurt aşırsa koyunu, gelir de adli ilahi sorar Ömer'den' bunu. Öyleyse Dicle kenarında aşırlanan kuzunun hesabını da biz vermek durumundayız. Şu anda parlamentoda yoğun bir şekilde bunun takibindeyiz. Bu takibi devam ettireceğiz. Neredeyse 700 güne kadardır gösterdikleri sabrı, inanıyorum ki bundan sonra da gösterecekler ama şunu kesinlikle bilsinler ki biz bu işi asla bırakmadık, bırakmayacağız. Bizim de evlatlarımız var, torunlarımız var. Bu acı neyse aynı şekilde sizlerin acısı da bizim acımızdır" dedi.

Evlat nöbetindeki aileler de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek ziyaretinden dolayı teşekkür etti.

ERDOĞAN, SOSYAL MEDYADAN DA PAYLAŞIM YAPTI

Sosyal medya hesabından da açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Diyarbakır Anneleri, evlatlarına kavuşmak için açtıkları bayrakla hem korku duvarlarını yıktılar hem de bölücü örgüt ve siyasi uzantılarının kalleş yüzünü deşifre ettiler. 688 gündür sabırla mücadelelerini sürdüren kahraman annelerimizin yanlarında olmaya devam edeceğiz.' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğandan Diyarbakır annelerine ziyaret

 

'PKK TERÖR ÖRGÜTÜNDEN SADECE İKNA İLE DÖNENLERİN SAYISI 652'DİR'

İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce de, 732 gündür gece yarısına kadar eylemlerini sürdüren annelerin feryadını duyup, çözüm bulmak gerektiğini söyledi. Kastamonu ve Bayburt'ta sel bölgesinde bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun selamlarını ailelere ileten İnce şunları söyledi:

"Kıymetli anneler hiç mahzun olmayın. Şunu bilin ki renk renk geliyorlar, kırmızı kırmızı, turuncu turuncu gri gri gidiyorlar. Bir taraftan renk renk gelirlerken bir taraftan da anneler çocuklarına kavuşuyor. Diyarbakır anneleri terör örgütü PKK'yı onun yandaşlarını onu alkışlayanların sinir sistemini bozmuştur. Onların kan damarlarını tıkamıştır. Diyarbakır anneleri burada yaptıkları bu kutlu mücadelede terör örgütünü yok etme derecesine getirmişlerdir. Şunu buradan ifade etmek isterim ki devletimizin gücü, ailelerimizin, ülkemizin iradesi ve milletimizin kardeşliği ile sadece PKK terör örgütü değil, tüm terör örgütleri yok olmaya mahkumdur. Hepsi en kısa sürede bu kardeşlik ve iradeyle yok olacaklardır. Şunu ifade edeyim ki PKK terör örgütünün ipine bağlanarak hayatta kalmak isteyenler sizlere mesajımız şudur; ip yara almıştır, yakında Allah'ın izni ve milletimizin desteğiyle kopacaktır. Bu umutla bu gayretle gece gündüz çalışıyoruz. Ve şurada şunu ifade ederek sözlerimi bitirmek istiyorum. Burada her kesimden insan var. Bugün onların dertleriyle dertleniyor ve destek veriyorlar. Bakanımız başta olmak üzere onların mücadelesini ayakta alkışlıyoruz. Bizler de devlet olarak her zaman yanlarında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Hiçbir tehditten korkmasınlar. Yanlarında olmaya da devam edeceğiz. En son evlat terör örgütünden dönene kadar ve terör örgütünün en son üyesi etkisiz hale getirilene kadar bu mücadelemiz devam edecek ve sonsuza kadar bunları inşallah en kısa sürede yok etmiş olacağız. Diyarbakır anneleri 3 Eylül 2019 tarihinden beri 732 gündür burada nöbet tutuyorlar. Diyarbakır annelerinin nöbet tutuğu tarihten itibaren PKK terör örgütüne katılım sayısı 214'tür. Yine 3 Eylül 2019 tarihi itibariyle annelerin buraya nöbet tutmaya başladığı andan itibaren PKK terör örgütünden sadece ikna ile dönenlerin sayısı 652'dir. Tam üç katı."

Konuşmaların ardından aileler de evlat mücadelesine devam edeceklerini ve kararlılıkla eylemlerini sürdüreceklerini söyledi.

DOĞU PERİNÇEK, AİLELERİ ZİYARET ETTİ

HDP il binası önünde eylemlerinin 3'üncü yılına giren aileleri, Mardin, Batman, Siirt ve Hakkari'den gelen vatandaşlar ziyaret etti. Ziyaret sırasında çadırda anne ve babalar duygusal anlar yaşadı. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Vatan Partisi MKK üyesi Şule Perinçek, Vatan Partisi Öncü Kadın Genel Başkanı Meltem Ayvalı ve partililer de ailelere ziyarette bulundu.

Evlat nöbeti 3üncü yılında Yürüyüşe Bakan Yanık da katıldı

 

Avrupa'dan destek

Avrupa Parlamentosu üyesi Tomas Zdechovsky, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Denetim Komisyonu Türkiye eş raportörleri Jakob Wienen ve Yoomi Renström, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Andrii Sybiha, İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Dominick John Chilcott ve Hindistan'ın Ankara Büyükelçisi Sanjay Bhattacharyya'nın da yer aldığı 9 ülkenin büyükelçisinin bulunduğu heyet ile Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre ve Avusturya'dan gelen gurbetçiler, annelerle görüştü.

"Eylem bizim için umut"

İstanbul'dan 2015'te 14 yaşındayken kaçırılarak dağa götürülen oğlu Yakup için eyleme katılan anne Saliha Edizer, AA muhabirine, evlat hasretiyle yüreklerinin yandığını söyledi.

"Eylem bizim için bir umut. Allah razı olsun Hacire anneden. Hacire anne buraya geldi, herkes ondan destek aldı" diyen Edizer, çocuklarının hasretinin dayanılmaz olduğunu dile getirdi.

Sadece çocuklarını istediklerini belirten Edizer, "Annelerin canı yanıyor. Yeter artık, versinler çocuklarımızı. Kalem tutacakları yerde silah tutuyor. Silah onlardan büyük. 14 yaşındaki çocuk ne yapabilir orada? Çocuğumu onlar için doğurmadım. Evladım olmadan zaman geçmiyor." diye konuştu.

Çocuklarına kavuşuncaya kadar eylemi sürdürecekler

Van'dan 5 yıl önce 15 yaşında dağa kaçırılan oğlu Baran için eylemi sürdüren anne Solmaz Öğrünç de çocuğunun dağa HDP aracılığıyla götürüldüğünü iddia etti.

Çocukları olmadan günlerin çok zor geçtiğini anlatan Öğrünç, anneler olarak evlatlarını alıncaya kadar eylemi sürdüreceklerini söyledi.

İstanbul'dan 5 yıl önce kandırılarak dağa götürülen oğlu Doğan Ali için Kars'ın Sarıkamış ilçesinden gelen gözü yaşlı anne Nazime Toptaş da evlat hasretiyle yanıp tutuştuğunu dile getirdi.

Toptaş, "Doğan Ali çık gel, seni çok özledim. Ne olur, senin hasretine dayanamıyorum. Çık, gel devlete teslim ol. Benim günlerim kara geçiyor. Oğlum kaybolduktan sonra her gün ölüyorum. Yaşayan bir ölüyüm. Gözlerim yollarda, seni bekliyorum. PKK götürdü oğlumu, Allah onları kahretsin. Benim ahım onlara kalmasın." ifadesini kullandı.

Kocaeli'den gelerek dağa kaçırılan oğlu Eren Yalçın için evlat nöbetinde yer alan anne Fadime Aksu, 7 yıldır haber alamadığı evladı için eylemini kararlılıkla sürdürdüğünü ve eylemden vazgeçmeyeceğini söyledi.

"Anne ve babalar olarak hiçbir zaman yılmadık"

Diyarbakır'ın Sur ilçesinden 5 yıl önce 15 yaşındayken dağa kaçırılan oğlu Özkan için oturma eylemi yapan baba Süleyman Aydın ise Hacire Akar'ın yaptığı eylemin kendileri için başlangıç olduğunu ifade etti.

Eylemlerini kararlılıkla sürdürdüklerini anlatan Aydın, şöyle dedi:

"HDP tarafından zaman zaman çok hakaretlere uğradık. Bizi tehdit ettiler, önümüzü kestiler, eylemimizi sonlandırmamızı istediler ama anne ve babalar olarak hiçbir zaman yılmadık. HDP'den çocuğumuzu istiyoruz. Yağmur, yaz, kış demeden çadır olmadan da eylemimizi sürdürüyoruz. Burada soğukta duramıyorduk. Zaman zaman hastalandık. Salgına rağmen eylemimizi sürdürdük."

Ailesine kavuşan her çocuk aileleri umutlandırdı

14 yaşındayken dağa kaçırılan oğlu Tuncay için oturma eylemine katılan Şevket Bingöl, geçen 2 yılın zor olduğunu fakat gelen her çocuğun kendilerini umutlandırdığını anlattı.

"HDP iki yıldır bize yapmadığını bırakmadı. Bu ailelere o kadar işkence çektirdiler ki o kadar zulüm ettiler ki. Bizi aşağıladılar, bize hakaret ettiler, bize zafer işareti yaptılar, küfür ettiler." diyen Bingöl, her şeye rağmen boyun eğmediklerini aktardı.

Bingöl, şöyle konuştu:

"Salgın ve hastalık vardı. Yağmur, kış demeden burada oturduk. Umudumuz çok. Allah'tan umudumuzu kesmiyoruz. İnşallah bu evlatlarımız da gelecek, 3'üncü yılda bize kavuşacak. Çocuklarımızı alıp buradan gideceğiz."

Oğlu Fatih için oturma eylemi yapan baba Abdullah Demir de 5 yıldır evladına hasret kaldığını, gelen her çocuğun kendileri için umut olduğunu belirtti.

‘Kızım gel beraber yenelim hastalığı’

Kızı, Almanya’da terör örgütü PKK tarafından kaçırıldıktan sonra Berlin’de evlat nöbeti başlatan Maide Töremiş Aktaş, Diyarbakır annelerinin mücadelesine destek için Türkiye’ye geldi. Yaşadığı üzüntü sonrası kansere yakalanan anne Aktaş, Milliyet aracılığıyla kızına seslenerek, “Nilüfer ne olur kızım sana yalvarıyorum. Çık gel, beraber yenelim bu hastalığı” dedi...

30.08.2021 - 07:00 | Son Güncellenme: 30.08.2021 - 07:01

‘Kızım gel beraber yenelim hastalığı’

Kansere yakalandı

Alman yetkili makamlarından destek göremeyen anne Aktaş, resmi ziyaret için Almanya’yada bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Türkiye’de de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile de görüştü.

Diyarbakır’da HDP İl binası önünde eylem yapan Diyarbakır anneleri ile de dayanışma içerisinde bulunan Aktaş, evlat hasretiyle yaşadığı üzüntü sonrası meme kanserine yakalandı. Hastalığı 3. evrede olmasına rağmen evlat nöbetine devam eden Maide Töremiş Aktaş, Diyarbakır annelerinin HDP il binası önünde sürdürdüğü evlat nöbetinin 3. yıldönümü öncesi Türkiye’ye geldi.

‘Kokusunu çok özledim’

Havalimanında Milliyet’e konuşan Aktaş, kızı kaçırıldıktan 2 hafta sonra eylem yapmaya başladığını ve 18 aydır kızını bulmak için mücadele ettiğini söyledi. Aktaş, “Bu kadar sıkıntıya, bu kadar rahatsızlığa rağmen ben kendimi düşünmüyorum. Hâlâ çocuğumu düşünüyorum. Zaten çocuğumu düşündüğüm için buradayım. Bunu ancak anne olan anlar. 16 aydır ben kızımdan hiç haber alamıyorum. Nerede olduğunu nasıl olduğunu hiç bilmiyorum. Bu bilinmezlik beni daha da çaresizleştiriyor. Çok ağır. Çok zor. Ancak benim gibi bu durumu yaşayan anneler anlar. Asıl büyük fırtınalar içeride kopuyor. 10 Ağustos kızımın doğum günüydü. Doğum günü çok buruk geçti. Kavuşursam ilk önce kızıma sımsıkı sarılacağım. Kokusunu çok özledim. Koklayacağım yavrumu. Onu terapiye götüreceğim. Kafasındaki pislikleri atabilmesi için. Bugün yanımda olsaydı. Üniversiteye başlayacaktı. Hakim olmak istiyordu” dedi.

‘Sana ihtiyacım var kızım’

Milliyet aracılığıyla kızına seslenen Aktaş şunları söyledi:ben gerçekten çok hastayım. Hastalık içimde, dışımda değil. Durumum çok ağır kemoterapi göreceğim. Lütfen beni azıcık seviyorsan evine gel ve bana destek ol. Ben seni göreyim ki bu hastalığı yenebileyim. Sen vicdan sahibi bir insansın. Vicdanını dinle ve lütfen gel. Gel ki bu hastalığı beraber atlatalım. Senin desteğine çok ihtiyacım var kızım. Sen olmadan başaramam. Senin için duyduğum üzüntü benim iyileşmeme engel olacak. Beni izliyorsan çık gel beraber yenelim bu hastalığı. Seni çok seviyorum kızım. Lütfen evine gel...”

‘Kızım gel beraber yenelim hastalığı’

‘Almanya üç maymunu oynuyor’

Kızının kaçırıldıktan 2 ay sonra bir İsviçre numarasından kendisini aradığını ve medyada adının geçirilmesinden dolayı tepki gösterdiğini anlatan Aktaş şöyle devam etti: “Sosyal medyadan aldığım tehditlerin haddi hesabı yok. Ben Angela Merkel’in kapısının girişinde eylem yapmama rağmen destek görmedim. Sanki 3 maymunu oynuyorlar. Sessiz kalmalarının arka perdesi bu PKK’yı kötülemek istemiyorlar. Türkiye devleti sağ olsun, çok teşekkür ederim, minnettarım. İçişleri Bakanı’mız Süleyman Soylu bu konuyla çok ilgili. Ondan Allah razı olsun. Devamlı destekte bulunuyor. Ama benim çocuğum Almanya’dan gitti. Almanya’nın bana destek sunması lazımdı. Eğer bu çocuk PKK’ya değil de IŞİD’e gitmiş olsaydı çoktan bir şeyler yapılmıştı. Demek istiyorlar ki ‘Biz PKK’yı destekliyoruz’. Bunun başka yorumu yok.”

Aileler tehdit ediliyor

Almanya’da PKK’nın her alanda var olduğunu belirten Aktaş, “Aileler PKK ile iltisaklı derneğe gittiği zaman polise gitmeleri engelleniyor. ‘Polise giderseniz çocuğunuzu bir daha göremezsiniz’ deniyor. Aileler çocukları öldürülmesin diye gitmiyorlar polise. Eylem de yapmıyorlar. Kızım onların derneğine gittiği için son iki senedir bu nedenle sürekli kavga ediyorduk” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır annelerini ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan ve çocuklarına kavuşmak için HDP İl Başkanlığı binası önünde evlat nöbetini sürdüren Diyarbakır annelerini ziyaret etti.

• 09 Temmuz 2021 - 17:12• Son Güncelleme: 

Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır annelerini ziyaret ettiCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HDP İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti tutan Diyarbakır annelerine ziyarette bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan beraberindeki heyetle, 3 Eylül 2019'dan bu yana HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde dağa kaçırılan çocukları için oturma eylemi yapan ailelerle görüştü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır annelerini ziyaret ettiAilelere destek mesajını ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Malum 25 kadar evladımız, anne ve babalarıyla buluştu. İstiyoruz ki diğerleri de anneleriyle babalarıyla buluşsun. Kolay değil, bugüne kadar Hacire Akar ile başlayan bu süreç devam ediyor. Daha da bunun artacağına inanıyorum. Şu anda Diyarbakır anneleri ile Şırnak anneleri bütünleşti mi?

‘Annelik öncelikle gönül makamıdır’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Anneler Günü’nü duygusal bir mesajla kutladı.

10.05.2021 - 07:00 | Son Güncellenme: 10.05.2021 - 07:01

‘Annelik öncelikle gönül makamıdır’

Bu haber 990928 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
36 bin sözleşmeli sağlık personeline istihdam! Resmi Gazete'de yayımlandı
36 bin sözleşmeli sağlık personeline istihdam! Resmi Gazete'de...
ALLAH (C.C.)
ALLAH (C.C.)