Sri Lanka’da CIA destekli darbe! Yine aynı plan devrede: ABD ve...

Sri Lanka'da CIA destekli darbe! Yine aynı plan devrede: ABD ve darbeler

Sri Lanka'da yaşanan sokak olaylarının ardından Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa görevi bırakacağını Başbakan Ranil Wickremesinghe'ye bildirdi. Ülke yangın yerine dönerken, yaşananların arkasında CIA'in olduğu iddia edildi. Peki, Sri Lanka'da neler yaşandı? İşte darbenin perde arkası...

11 Temmuz 2022 - 14:12 - Güncelleme: 11 Temmuz 2022 - 18:35

Sri Lanka'da CIA destekli darbe! Yine aynı plan devrede: ABD ve darbeler
Giriş Tarihi: 11.07.2022 12:02 Güncelleme Tarihi: 11.07.2022 12:37
Sri Lanka'daki darbenin arkasından da CIA çıktı! İşte kaosun perde arkası ve gerçekler...

Sri Lanka Başbakanlık Ofisi'nin çevresinde 9 Mayıs'ta toplanan göstericiler ile hükümet yanlıları arasında arbede yaşandı. İlk olaylar böyle başlarken, güvenlik güçleri devreye girdi. Giderek büyüyen sokak olayları sonrasıda ülke genelinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Sokak olayları durmak bilmezken, darbeye giden yolda provokasyonlar da sık sık göze çarptı. Ülke çapına yayılan protestolarda aralarında iktidar partisi milletvekili ile 2 polisin de bulunduğu 8 kişi hayatını kaybetti, en az 250 kişi yaralandı. Sri Lanka'daki darbe sonrası gerçekleri gözler önüne seren detaylar 'Spriteer' kullanıcı adı ile paylaşım yapan bir araştırmacı tarafından paylaşıldı. Gelin, Sri Lanka'daki darbenin perde arkasına bakalım...

Sri Lanka’da CIA destekli darbe! Yine aynı plan devrede: ABD ve darbelerEkonomik kriz nedeniyle hayat şartlarının ağırlaştığı, geniş çaplı hükümet karşıtı protestoların düzenlendiği Sri Lanka'da Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa, Başbakan Ranil Wickremesinghe'ye görevinden istifa edeceğini bildirdi. Başbakanı Ronil Wickremesinghe, ülke ekonomisinin çöktüğünü ABD Hazinesi'nden bir ekibin Sri Lanka'yı ziyaret edeceğini açıkladı. ABD Pazar günü Sri Lanka'daki tüm tarafları barışçıl ve demokratik bir iktidar geçişi sağlamak için işbirliği yapmaya çağırdı ve protestoculara desteğini dile getirdi. Washington'ın tavrı, ABD'nin "siyasi oyun alanı olarak kullandığı darbeleri" gündeme getirdi. ABD, dünya çapında, soğuk savaş öncesinde ve sırasında uluslararası arenada çıkarlarına uygun aktörleri destekleyerek meşru yönetimlere müdahale etti.
Geniş çaplı hükümet karşıtı protestoların düzenlendiği Sri Lanka'da Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa, Başbakan Ranil Wickremesinghe'ye görevinden istifa edeceğini bildirdi. ABD Pazar günü Sri Lanka'daki tüm tarafları barışçıl ve demokratik bir iktidar geçişi sağlamak için işbirliği yapmaya çağırdı ve protestoculara desteğini dile getirdi. Washington'ın tavrı, ABD'nin "siyasi oyun alanı olarak kullandığı darbeleri" gündeme getirdi.

ÜLKE EKONOMİSİ ÇÖKTÜ

Sri Lanka tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşıyor. Başbakanı Wickremesinghe ülke ekonomisinin çöktüğünü duyurdu.

Parlamentoya hitaben bir konuşma yapan Wickremesinghe, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile devam eden görüşmelerin ortasında, kötüleşen ekonomik krizden bir çıkış yolu bulmak için yardım aradıklarını söyledi.

Bir bağış konferansı yapacaklarını bildirdisöyleyen Başbakan, "Tarihi müttefikler olan HindistanJaponya ve Çin'in desteğine ihtiyacımız var. Sri Lanka'nın krizine çözüm bulmak için bu ülkelerin katılımıyla bir bağış konferansı düzenlemeyi planlıyoruz. ABD'den de yardım isteyeceğiz" ifadelerini kullandı.

"ABD HAZİNESİ'NDEN BİR EKİP GELECEK"

Wickremesinghe, Hindistan'dan üst düzey bir heyetin Yeni Delhi'den ek destek konulu görüşmeler için geleceğini ve ABD Hazinesi'nden bir ekibin önümüzdeki günlerde Sri Lanka'yı ziyaret edeceğini söylemişti.

Hindistan, Sri Lanka'ya şu ana kadar 400 milyon dolarlık takas ve toplam 1,5 milyar dolarlık kredi limiti dahil olmak üzere yaklaşık 3 milyar dolar değerinde yardım sağladı.

Sri Lanka Başbakanı Wickremesinghe, ülkesinin petrol ithalatı için bile ödeme yapamadığını açıkladı.

IMF GÖRÜŞMELERİ

Wickremesinghe, Sri Lanka'nın ticari başkenti Colombo'ya bu hafta gelen bir IMF ekibiyle müzakerelerin ilerleme kaydettiğini ve kredi veren kuruluşla muhtemelen ay sonuna bir anlaşma sağlanacağını aktardı.

Wickremesinghe, "Maliye politikası, borçların yeniden yapılandırılması ve doğrudan nakit transferleri dahil birçok noktayı görüştük. Buna paralel olarak, önümüzdeki dönemde tamamlanmasını umduğumuz bir borç yapılandırma çerçevesi görüşmelerine de başladık" diye konuştu.

Öte yandan, Nisan ayında 12 milyar dolarlık dış borç ödemesini askıya alan Sri Lanka, kamu maliyesini rayına oturtmak için IMF'den yaklaşık 3 milyar dolarlık finansman istiyor. Wickremesinghe, IMF ile bir anlaşmaya varıldığında, hükümetinin Sri Lanka'nın ihracatını artırma ve ekonomiyi istikrara kavuşturma planına odaklanacağını söyledi.

ABD SRİ LANKA İÇİN ÇAĞRIDA BULUNDU

ABD Pazar günü Sri Lanka'daki tüm tarafları barışçıl ve demokratik bir iktidar geçişi sağlamak için işbirliği yapmaya çağırdı ve protestoculara desteğini dile getirdi.

ABD'nin Kolombo Büyükelçisi Julie Chung yaptığı açıklamada, geleceğin hükümeti "Sri Lanka tarihindeki kırılgan ve önemli bir an" ortasında kötüleşen ekonomik koşulların üstesinden gelmek için çözümler uygulamaya çağırdı.

"ABD, uluslararası toplumun diğer birçok üyesiyle birlikte, Sri Lanka'nın borç krizini çözmeye ve herkes için daha adil bir gelecek yaratmaya yönelik sorumlu ve sürdürülebilir adımlar atmasını desteklemeye hazırdır" dedi.

PROTESTOCULARIN FİNANSMANI USAID

Washington'ın tavrı, ABD'nin "siyasi oyun alanı olarak kullandığı darbeleri" gündeme getirdi. Sri Lanka'da meydana gelen protestolar Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) tarafından finanse edilen yerel STK'lar tarafından organize edildi ve STK ve düşünce kuruluşu çalışanları ve liberal etkileyiciler tarafından desteklendi.

Ülke çapına yayılan protestolarda aralarında iktidar partisi milletvekili ile 2 polisin de bulunduğu 8 kişi hayatını kaybetti, en az 250 kişi yaralandı.

HÜKÜMET IMF'Yİ SEÇMEDİĞİ İÇİN SUÇLANIYOR

Ülkede hükümet Çin yerine IMF'yi seçmemekle suçlanıyor. Protestocular, ekonominin daha da serbestleştirilmesini talep ediyor.

ABD BÜYÜKELÇİSİ JULİE CHUNG GAZETECİLER VE ASKERLERLE BİR ARAYA GELDİ

ABD'nin Kolombo Büyükelçisi Julie Chung geçtiğimiz günlerde ülkenin gazetecileri ve bir grup askeri isimlerle bir araya geldi. Chung, görüşmeyle ilgili olarak sosyal medya adresinden paylaşımlarda bulundu.

DEVLET BAŞKANI İSTİFA EDECEĞİNİ DUYURDU

Sri Lanka Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa, Başbakan Ranil Wickremesinghe'ye görevinden istifa edeceğini resmen bildirdi.

ANI News'in haberine göre, Başbakanlık Ofisinin medya birimi, Devlet Başkanı Rajapaksa'nın daha önce açıklandığı gibi istifa edeceğini bildirdiğini aktardı.

Meclis Başkanı Mahinda Yapa Abeywardena, 9 Temmuz'da yaptığı açıklamada Rajapaksa'nın 13 Temmuz'da istifayı kabul ettiğini duyurmuştu.

Başbakan Ranil Wickremesinghe de istifa etmeye hazır olduğunu bildirmişti.

Tarihinin en ağır ekonomik krizinin yaşandığı Sri Lanka'da göstericiler, 9 Temmuz'da Başbakanlık konutuna girip binayı ateşe vermişti.

Protestocular, Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa'nın resmi konutu ve ofisinin bulunduğu yerleşke çevresindeki barikatları aşarak içeri girmişti.

Yerleşkeye protestocuların girmesi üzerine Rajapaksa'nın buradan güvenli bir yere götürüldüğü ileri sürülmüştü.

YİNE AYNI PLAN DEVREDE: ABD VE DARBELER

ABD, dünya çapında, soğuk savaş öncesinde ve sırasında uluslararası arenada çıkarlarına uygun aktörleri destekleyerek meşru yönetimlere müdahale etti. Washington, Doğu Bloku'nun yıkılmasının ardından da darbe girişimleri karşısında çıkarlarına göre tavır aldı.

Bunlardan en dikkati çeken 2002'deki başarısız darbe girişimiydi. Ülkede 11 Nisan 2002'de genel grev ile başlayan olayların kontrolden çıkması sonrasında Venezuela ordusundan bir grup komutan Chavez'i tutuklayarak askeri bir üsse götürdü.

Yeni devlet başkanı olarak Fedecamaras işveren sendikası başkanı Pedro Carmona göreve getirildi, ancak Venezuela halkının kararlı protesto gösterileri, hükümete bağlı ordu mensuplarının duruma el koyması ve uluslararası kamuoyunun Carmona'yı devlet başkanı olarak tanımaması sonucunda darbe girişimi başarısız oldu ve Chavez 47 saat sonra göreve geri döndü.

Venezuela, başarısız darbe girişiminin arkasında dönemin ABD Başkanı George W. Bush'un olduğunu öne sürdü. Bush yönetimi iddiayı reddetti, ancak eski ABD Başkanı Jimmy Carter, 2009'da bir röportajında darbenin Bush yönetimi tarafından desteklenmiş olması ihtimalini doğruladı. Uluslararası basında da darbenin Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatının (CIA) bilgisi dahilinde gerçekleştiğine yönelik haberlere yer verildi.

LATİN AMERİKA'DA "MUZ CUMHURİYETİ"

Washington'ın 1. Dünya Savaşı öncesinde ve sonrasında yakın coğrafyası Latin Amerika'daki darbe girişimleri, bölgenin kaderi ve tarihinde geri dönülemez tahribatlara yol açtı.

ABD'nin bölgede muz ticaretini yöneten Birleşik Meyve Şirketi'nin (United Fruit Company) faaliyetlerini kolaylaştırmak için Honduras ile Nikaragua'da düzenlediği ve desteklediği darbeler, dünya siyaset literatürüne "muz cumhuriyeti" terimini kazandırdı.

Washington yönetimi, 1. Dünya Savaşı sırasında benzer şekilde finansman sağlayan Amerikan bankalarının çağrısıyla 1915'te Haiti'yi işgal etti. Kısa süre içinde yandaş bir hükümeti göreve getiren ABD, Haiti anayasasında yabancıların mülk edinmesini engelleyen maddeyi değiştirtti.

Bölgede ABD'nin desteklediği silahlı grupların yerel direnişçilerle girdiği savaşlarda binlerce kişi hayatını kaybederken, ABD'nin silah zoruyla bölgeye dayattığı gerici liderler, bu coğrafyanın gelişmesinin de önüne geçti.

İRAN'DAKİ DARBENİN İZLERİ DEVRİMİN SLOGANLARINA TAŞINDI

ABD, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Soğuk Savaş döneminde darbe oyun planını, yakın coğrafyadan çıkararak dünya geneline taşıdı.

Bunun en büyük örneği, 1953'te İran'da seçimle göreve gelen Başbakan Muhammed Musaddık'ın darbeyle görevinden uzaklaştırılmasıydı. Musaddık'ın İran petrolünü millileştirme kararının ardından ABD-İngiltere'nin Ajax Operasyonu adını verdikleri darbe planı devreye sokuldu. Uzun yıllar inkar edilmesine rağmen ABD'nin darbedeki planlayıcı rolü, 2013'te CIA tarafından açıklanan belgelerle itiraf edildi.

Musaddık hükümetine yapılan darbenin izleri, İran'da 1979'da gerçekleşen devrimin sloganlarına taşındı. Devrimden sonra da Batı'nın darbedeki parmağı, İranlıların Batı'ya takındığı düşmanca tavrın gerekçesi oldu.

GUETAMALA'DA İÇ SAVAŞ

ABD muz şirketleri üzerinden CIA'nin teşvikiyle planlanan darbelerinden biri de 1954'te Guetamala'da gerçekleşti.

Guetamala'nın seçimle göreve gelen Cumhurbaşkanı Jacobo Arbenz'in ordu ve silahlı milislerin desteğiyle devrilmesini sağlayan Washington yönetimi, göreve getirdiği aşırı sağcı Carlos Castillo Armas ve sonrasındaki askeri yönetimlerin kanlı operasyonlarına ve tüm ihlallerine göz yumarak destek çıktı.

Darbenin yol açtığı 36 yıllık iç savaş, sonunda 200 binden fazla Guetamalının hayatına mal oldu. İstikrarsızlık, ilerleyen yıllarda El Salvador'a sıçradı. Bu ülkede ABD destekli cunta yönetiminin yürüttüğü iç savaş 75 bin sivilin ölümüne yol açtı.

VİETNAM'DA HEM SAVAŞ HEM DARBE

Vietnam savaşına ilişkin ABD'nin kirli çamaşırlarını ortaya çıkaran Pentagon belgeleri, Washington'ın Vietnam'daki savaşta desteklediği Güney Vietnam liderliği içinde de darbe organize ettiğini gösterdi.

ABD'nin Güney Vietnam Devlet Başkanı Ngo Dinh Diem'den memnuniyetsizliğini Vietnam ordusuna bildirmesi üzerine iki taraf iş birliği kararı aldı. Ordunun 2 Kasım 1963'te kalkıştığı darbede, Diem ve kardeşi suikast sonucu öldürüldü.

ABD'nin Vietnam'daki savaşı, bu savaşın bölgeye getirdiği kan ve gözyaşı, Washington'ın hala yüzleşmeye çalıştığı gerçek olarak karşısına çıkıyor. Vietnam savaşının bölgede 1 ila 4 milyon kişinin ölümüne yol açtığı tahmin ediliyor.

ŞİLİ'NİN TARİHİNDEKİ KARA LEKE

Şili de Latin Amerika'daki diğer ülkeler gibi Washington'ın tertip ettiği darbelerden payını aldı.

Şili ordusu ve polisinin 1973'te seçilmiş Cumhurbaşkanı Salvador Allende'ye darbe girişimi başarılı oldu. Darbeyle göreve gelen General Augusto Pinochet'in ülkedeki muhaliflere indirdiği demir yumruk, Şili'nin ortak hafızasından silinemedi. Bu dönemde, 3 bin 200 siyasi muhalif kayıplara karışırken, çoğu işkenceye maruz bırakılan 30 binin üzerinde Şilili tutuklandı.

Şili, 27 yıllık diktatör Pinochet yönetimini geride bıraktıktan sonra bu dönemin milli hafızasındaki izleri, beyaz perdenin yanı sıra birçok sanat dalında ilham kaynağı oldu.

ABD'nin CIA aracılığıyla Pinochet darbesine giden süreçte, orduyla iş birliği yaparak darbeye zemin hazırladığına ilişkin belgeler 2000'de CIA tarafından kamuoyuna açıklandı.

"BİZİM ÇOCUKLAR BAŞARDI"DAN, 15 TEMMUZ'A

ABD'nin Avrasya bölgesindeki darbe girişimlerinden Türkiye de nasibini aldı. CIA Türkiye Şefi Paul Henze'nin, Türkiye'nin yakın tarihinde en kanlı darbe diye anılan 12 Eylül darbesini, Başkan Jimmy Carter'a bildirirken kullandığı, "Bizim çocuklar başardı" ifadesi hafızalara kazındı.

Benzer şekilde, 15 Temmuz'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) hain darbe girişimi sırasında, Washington'ın darbeyi kınamak ve Türk hükümetine desteğini açıklamak konusunda geç kalması, Türkiye'nin dikkatinden kaçmadı.

Türkiye'de halk darbecilere karşı mücadele ettiği sırada ABD'de bugün Ulusal Güvenlik Danışmanlığı görevini yürüten John Bolton, yorumcu olarak katıldığı televizyon programında, "ordunun anayasal sorumluluğu olan laik devleti koruma görevini" yürüttüğünü öne sürmesi, Washington'ın darbe karşısındaki tutumuna ilişkin gerçekleri bir kez daha ortaya koydu.

"MISIR ORDUSU DEMOKRASİYİ TESİS EDİYOR"

Arap Baharı denilen sürecin ardından seçimle göreve gelen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, görevinde sadece bir yıl kalabildi.

Washington, Mısırlı General Abdulfettah Sisi'nin 3 Temmuz 2013'te gerçekleştirdiği darbeye sessiz kaldı.

Sonraki dönemde Mısır'ı ziyaret eden dönemin ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin sarf ettiği "Mısır ordusu demokrasiyi yeniden tesis ediyor" ifadeleri de Washington'ın darbeler karşısındaki ikiyüzlü tutumunun açık bir örneği olarak kayıtlara geçti.

ABD'den gelen bu açıklamaların ardından Mısır'daki cunta yönetimi, darbe karşıtlarının gösterilerini dağıtmak için harekete geçti ve binlerce kişiyi öldürdü.

Darbe sonrası Mısır'da binlerce kişi ülke dışına kaçarken, hala on binlerce Mısırlı cezaevlerinde bulunuyor.

SRİ LANKA'DAKİ DURUM

Sri Lanka'da halk, elektrik kesintilerinin günde 13 saati bulmasının ardından mart sonunda protestolarını yoğunlaştırmıştı.

Sri Lanka Başbakanlık Ofisi'nin çevresinde 9 Mayıs'ta toplanan göstericiler ile hükümet yanlıları arasında arbede yaşanmış, başkent Kolombo'da askeri birlikler göreve çağrılmıştı.

Şiddet olayları sonrası ülke çapında sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş ve hükümet, protestolar sırasında kamu malına veya başkalarına zarar veren herkese ateş açılması talimatını vermişti.

Ülke çapına yayılan protestolarda aralarında iktidar partisi milletvekili ile 2 polisin de bulunduğu 8 kişi hayatını kaybetti, en az 250 kişi yaralandı.

DARBEDE 'SOSYAL MEDYA' ETKİSİ

Sri Lanka'da hükümeti devirmek için en tehlikeli silahlardan biri haline dönüşen sosyal medya da etkin şekilde kullanıldı. Spriteer hesabından yapılan paylaşımda buna da vurgu yapıldı, "Bazıları batı ülkelerinde protestoları organize etmek için sosyal medyayı kullandı." denildi.

PROTESTOCULAR BİLİNMEYEN KURULUŞLAR TARAFINDAN GAZETECİLİK EĞİTİMİ ALDI

Sri Lanka'da sokak olaylarının daha organize şekilde yürütülmesi ve kamuoyu oluşturulabilmesi için bazı protestoculara gazetecilik eğitimi verildiği belirtiliyor. Spriteer hesabından yapılan paylaşımda, bu eğitimlerin birçok ülkede bilinmeyen kurumlarca verildiğine yer veriliyor.

EN ÖNDE GELEN PROTESTOCULAR BATILI DİPLOMATLAR TARAFINDAN GÖRÜŞMEYE ÇAĞRILDI

Yine Sri Lanka'daki sokak olaylarını kışkırtan isimlerin Batılı diplomatlarla olan ilişkileri de dikkat çekici. Protestoyu başlatan ve yöneten isimler Batılı diplomatlar ile sık sık temas kurdu ve görüşmeler gerçekleştirdi.

Bu haber 400527 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Filistinliler 1948'den bu yana
Filistinliler 1948'den bu yana "felaketi" yaşıyor
Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sandığın telafisi olmaz
Son dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sandığın telafisi olmaz