Provokatif haberlere imza atan Hürriyet muhabiri Alkaç kimdir?
Giriş Tarihi: 01.08.2017 09:54 Son Güncelleme Tarihi: 01.08.2017 10:10
PROVOKASYON 'A BÜYÜK DİKKAT
Taksim'deki Gezi Parkı olaylar sürerken provokasyon yapmak isteyenler için de bulunmaz bir nimet olmuş durumda.Sosyal Medya Üzerinden Alçakça iftirada bulundular,Taksimde İnsanların Polis Panzeri altında Ezildikleri,Yalanıyla eylemlerin yurt geneline yayılması için provoka ettiler,
Olayların iki gün daha sürmesi halinde Anayasa Mahkemesi tarafından Hükümetin Düşürüleceği,Fısıltı gazetesi aracılığı ile sosyal paylaşım sitelerine aktardılar. Türkiye'nin ekranlardan tanıdığı birçok saygı duyduğu isimlerin hükümete olan kinlerini sosyal medya üzerinden kusmaları,Halkımız tarafından büyük hayal kırıklığı yarattı.
İstanbul ve Şanlıurfa'da eş zamanlı olarak başlatılan algı operasyonlarının perde arkası belli oluyor. Hürriyet'in FETÖ'nün gazetesi Taraf'tan transfer ettiği Fırat Alkaç adlı provokatör muhabirin imza attığı haberler, ülke gündemine yalan yanlış sokuldu. FETÖ'nün tetikçiliğine Hürriyet gazetesinde devam eden Fırat Alkaç'ın skandal dosyaları oldukça kabarık.

İstanbul Maçka Parkı'ndaki etek provokasyonu ve sonrasındaki 'Kıyafetime Karışma' eylemi ile Şanlıurfa Siverek'te sarıklı birinin tahrayla Atatürk Heykeli'ne saldırması, dış güçlerin FETÖ'nün hayali kaos planını sahneye koymak için düğmeye bastığını gösterdi. İki olayın da Büyükada'da 5 Temmuz'daki provokasyon toplantısı sonrası ortaya çıkması ise şüpheleri artırdı. Yaşanan iki olay, Türkiye'de 28 Şubat 1997 darbesi öncesi yaşanan Fadime Şahin ve Müslüm Gündüz provakasyonları ile 2013 yılında Taksim Gezi Parkı eylemleri öncesi toplumu germe girişimlerini hatırlattı. İki provokasyon da Büyükada'da 5 Temmuz'da yapılan provokasyon toplantısı sonrası atılan ilk adımlar olarak değerlendiriliyor.
Sözde insan hakları savunucularından oluşan bir grup, 5 Temmuz akşamı Büyükada Ascot Otel'de bir araya geldi. 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi CIA ajanlarının yaptığı Büyükada'daki gizli toplantı sonrasında yeni bir provakasyon toplantısı yapılacağı istihbaratını alan polis harekete geçti. Büyükada'da yeni bir Gezi kalkışmasının provoke edilmesiyle ilgili toplantı yaptığı bilgisi üzerine toplantıya baskın düzenlendi. İkisi Almanya ve İsveç vatandaşı olmak üzere 11 şüpheli gözaltına alındı. İstanbul 10'uncu Sulh Ceza Hakimliği, Büyükada'daki toplantıları sonrası gözaltına alınan 10 kişi adliyeye sevk edildi. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser'in yanı sıra İsveç vatandaşı eğitmen Ali Gharavi, Yurttaşlık Derneği'nden Özlem Dalkıran, Alman vatandaşı danışman Peter Steudtner ve İnsan Hakları Gündemi Derneği üyeleri Veli Acu ile Günal Kurşun, 'silahlı terör örgütüne yardım etmek' suçlamasıyla tutuklandı.
DÜN'Ü UNUTMA Taksim Gezi Parkı Bahane, Vatan Hainliği Şahane Gezi'ye Kucak açtı
Giriş 31 Mayıs 2013 23:46
Türkiye Cumhuriyeti, Doğu ve Batıyı birbirine bağlayan önemli stratejik köprü konumundadır. Ülkemizde bugüne kadar iktidar olmuş partiler hep iyi niyetle yola çıkmışlardır. Zaman içersinde bunları sekteye uğratan unsurlar çıkmıştır. Türkiye ”nin gerek siyasi gerekse ekonomik istikrarında bir rahatlamanın ortaya çıktığı noktada, bahsi geçen ve ülkeyi zarar vermeyi alışkanlık haline getiren mihrakların;
Son olarak yediden yetmişe herkesin kabul ettiği bu olumlu gidişatı, barış sürecini nasıl engelleyebiliriz; Ülkeyi nasıl kargaşa ortamına sürekleyebiliriz, 1 Mayıs'ta denendi başarılı olunamadı,
Bugün ise Taksim Gezi Parkı bahane edilerek, Geçmişte olduğu gibi,Sayın Başbakanımız Erdoğan'ın, Başında bulunduğu, TC Hükümetini iktidardan nasıl uzaklaştırırız noktasından hareket ederek,alçakça iftira kampanyasına baş vurdular.
Taksim Gezi Parkı'ndaki olaylar marjinal grupların emelleri doğrultusunda ilerlerken sanatçı kişiliğini bir yana bırakıp örgüt üyesi gibi hareket eden sözde aydınları da ortaya çıkardı.
Taksim'deki Gezi Parkı olaylar sürerken provokasyon yapmak isteyenler için de bulunmaz bir nimet olmuş durumda.Sosyal Medya Üzerinden Alçakça iftirada bulundular,Taksimde İnsanların Polis Panzeri altında Ezildikleri,Yalanıyla eylemlerin yurt geneline yayılması için provoka ettiler,
Olayların iki gün daha sürmesi halinde Anayasa Mahkemesi tarafından Hükümetin Düşürüleceği,Fısıltı gazetesi aracılığı ile sosyal paylaşım sitelerine aktardılar. Türkiye'nin ekranlardan tanıdığı birçok saygı duyduğu isimlerin hükümete olan kinlerini sosyal medya üzerinden kusmaları,Halkımız tarafından büyük hayal kırıklığı yarattı.
Akıl almaz senaryoları tatbik sahasına konmak suretiyle, Ecdadımızın bize miras bıraktığı bu cennet vatanımıza yapılabilecek en büyük kötülüğü yapmaktalar.istanbul'a 3'ncü köprü yapılmasın, İstanbul büyük kanal projesi hayata geçmesin, 3'ncü Hava Limanı yapılmasın, Enerji Santralleri yapımını durdurun.
Bir ülkede halkın yüzde 55 oyla seçtiği iktidarın hükmetmesi dışında bir başka hükmedenin bulunması, o ülkede Nizam’ a Devlet düzenine Anarşi ve Bozgunculuğun hakim olması demektir. O halde yukarıda anlatılan bütün realite ve gelişen yaşadığımız olaylar, Yüzyılda çıkan bir lider olan, Sayın Başbakanımız,Recep Tayyip Erdoğan ve Başında Bulunduğu, TC Hükümetini küçük düşürmek ülkeyi yönetmekte başarısız olduğunu pasafize ederek başka güçlere hakim ve meşru kılmaktır..
Alınan son bilgilere göre, Suriye üzerinden Ülkemizin İstikrarını bozamayan, İçteki ve dıştaki vatan hainleri, El Muhaberat başta olmak üzere diğer dış istihbarat örgütleri, işbirlikçileri, Büyük paralar harcıyarak Taksim Gezi Parkı bahane edilerek Ülkemize Karşı Yarın (01.Haziran 2013) Tüm dünyada büyük bir eylem hazırlığı içersinde oldukları, Uluslararası ajanslardan duyuldu.
Ülkemize tekrar 03 Kasım 2002 Öncesine Götürmek istedikleri belli. Çok dikkatli olmamız lazım, sağduyuyu elden bırakmayalım. Yıllarca izlediğimiz filmin tekrarı sahnede. Onun için millet olarak çok uyanık olmamız lazım, sahnelenmek istenen oyunların figüranı olmayalım..
Nihal Atsızın şu mısralarını unutmayalım
“Hayatın kamçısıyla sızar derinden kanlar. Senin büyük derdinden başkaları ne anlar?
Vicdanını Paris’e, Moskova’ya satanlar.Küfür diye bakarlar senin dualarına!”
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 3 Kasım 2002 de İş başına geldiği günden sonraki yaşanan süreç ve geldiğimiz durum Dünyanın 16 Ekonomisinden biri ve dünyada parmakla gösterilen bir ülke, Yönetilen değil Yöneten ülke..
03 Kasım2002 SeçimlerinYapıldığı tarihde, Ülkemizin Hükümranlığı Sorgulanmaktaydı Böyle karanlık günlerde Adalet ve Kalkınma Partisi İktidar oldu Ülkemiz aydınlığa kavuştu. 31 Mayıs 2013
Zülfikar Gençtürk
http://www.15-temmuz.net haberleri
E-Posta: [email protected]..
YİNE HÜRRİYET YİNE O MUHABİR
İşte tam da böylesi bir kaos planının tartışıldığı dönemde Hürriyet gazetesi de provokatif haberleriyle sahnedeki yerini aldı. Hürriyet'de de sicili bozuk bir muhabir adı öne çıktı. Giydikleri kıyafetten ötürü uğradıkları sözlü ve fiziksel şiddeti protesto etmek için bir araya gelen kadınların, geçen Cumartesi günü 'Kıyafetime karışma' şiarıyla düzenlediği eylem sırasında, basına ilginç bir haber servis edildi.
O haber, İstanbul Beşiktaş'ta bulunan Maçka ve Demokrasi Parkı'nda, bir kadının giydiği kıyafetten dolayı, özel güvenlik görevlilerinin çeşitli müdahalesiyle karşılaşmasıydı. Bu müdahale sosyal medyada büyük yankı uyandırdı, tam da o süreçte toplumsal hassasiyetleri "kaşımak" için bir gazeteci devreye girdi. O müdahaleye uğrayan kadını konuşturdu, ülkede "kıyafet sorunu" varmış gibi eylemle eş zamanlı haberlere başladı.
O MUHABİR PROVOKATÖR MÜ?
"Maçka Parkı'nda neler oldu? Anlattılar…" başlığıyla verilen haber, şöyle bir göz attığınızda hemen fark edileceği üzere art niyet üzerine sarmanlanmış provokatif ifadelerle doluydu.
Haber ise, Hürriyet gazetesi muhabiri Fırat Alkaç imzalıydı.
"Türkiye'de kadınlar istedikleri kıyafetle dolaşamıyor, 'Kıyafetime karışma' protestosu yapılırken dahi bir kadının başına bu gelebiliyor, Türkiye'de özgürlük yok vb." algılarının yaratılmaya çalışıldığı aşikar olan bu haber, aslında Fırat Alkıç'ın ilk vukuatı değildi.
TARAF'TAN HÜRRİYET'E...
Cübbeli Ahmet Hocaya yönelik kumpas operasyonunda kullanılan ve kapatılan tetikçi gazete Taraf'ta bu yönde birçok haber yapan Fırat Alkaç, buradaki görevini tamamladıktan sonra ilginç biçimde yeni görev yerine gönderilmişti. 17-25 Aralık darbe operasyonlarının hemen öncesinde Taraf'tan Hürriyet'e "transfer" edilen Alkaç'ın sicili de FETÖ'ye uzanan kafa karıştıcı detaylarla dolu.
Kıyafet üzerinden yürütülen algı operasyonuyla eş zamanlı olarak Siverek'te piyasaya sürülen "Atatürk büstüne saldırı" gösterisinin arkasında da Doğan Haber Ajansı imzası var. Şanlıurfa Siverek'te uyuşturucu müptelası olan şahsın Atatürk büstüne saldırırken DHA'ya özel poz verdi. Olayın akşamında ise Hürriyet'in İstanbul Maçka Parkı'nda bir güvenlik görevlisinin bir kadının kıyafetine müdahale haberi servis edildi.
Maçka'daki provokasyondan önce de Hürriyet'in FETÖ'nün Taraf'ından "transfer" ettiği Alkaç, "Ramazan'da oruç tutmayana saldırı" konulu yine "kışkırtma" amaçlı bir habere imza atmıştı.
EŞ ZAMANLI TAHRİK
Atatürk büstüne yönelik yapılan bu saldırının Hürriyet Gazetesi tarafından yaygınlaştırılmak istenen "Hayat Tarzına Müdahale" tartışmalarına denk getirilmesi ise dikkat çekiyor. İstanbul Maçka Parkı'nda bir güvenlik görevlisinin parkta oturan bir kadının kıyafetine müdahale etmek istediği iddiasıyla aynı gün yaşandı.
FIRAT ALKAÇ'IN MAÇKA PROVOKASYONU ŞÖYLE:
BU DA ALKAÇ'IN BİR BAŞKA PROVOKATİF HABERİ:
FETÖ'CÜ KAÇAK KUMPAS SAVCISI ZEKERİYA ÖZ'Ü HÜRRİYET'TE ŞÖYLE AKLADI:
ALKAÇ'IN FETÖ'YÜ SAVUNAN TWEETLERİ:
BU DA 15 TEMMUZ FETÖ'CÜ DARBE GİRİŞİMİNDEKİ PROVOKATİF PAYLAŞIMI:
FETÖ'NÜN MİT TIR'LARI VE 17-25 ARALIK KUMPASINA ŞÖYLE DESTEK VERDİ:
YORUMLAR