"20 Aralık"ta çift katlı Avrasya Tüneli"nin açılışını yapacağız"

"Nükleer santrallerle ilgili çalışmalar sürüyor"

"Bizim çok büyük hedeflerimiz var..."

"Bankalar arasında tefecilerle yarışanlar var"

Erdoğan: Aşırı borçlanma ve faiz baskısı tüm dünyayı inim inim inletiyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçimlerde ortaklık yaptığı, Yenikapı’dan bu yana teröre verdiği desteğe rağmen toplumsal konsensüsün içerisinde olmasını istediği HDP’ye bir kez daha destek verdi. Kılıçdaroğlu gözaltına alınan HDP’lilerle ilgili olarak suçlamalar ve fiili durumlara bakmaksızın “Seçilmişlerin içeri tıkıldığı” iddiasında bulundu. Ancak Kılıçdaroğlu'nun derdinin 'Seçilmişlik' olmadığı yakın geçmişteki ifadeleri ile ortaya çıktı. İşte ayrıntılar...

Teröre desteğe rağmen panikle kameralar karşısına geçip "Seçimle geldi, seçimle gitsin" diyen Kılıçdaroğlu ülkenin FETÖ kumpaslarına 'Erdoğan tutuklanacak' sözleriyle bakın nasıl destek vermişti...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçimlerde ortaklık yaptığı, Yenikapı'dan bu yana teröre verdiği desteğe rağmen toplumsal konsensüsün içerisinde olmasını istediği HDP'ye bir kez daha destek verdi. Kılıçdaroğlu gözaltına alınan HDP'lilerle ilgili olarak suçlamalar ve fiili durumlara bakmaksızın "Seçilmişlerin içeri tıkıldığı" iddia ederek yeni bir algı operasyonuna imza attı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bugün terör örgütüne üye olmak, destek vermek, propagandasını yapmak gibi suçlardan gözaltına alınan HDP'li isimlere destek verdi. Konuyla ilgili açıklama yapan Kılıçdaroğlu "Seçimle gelenleri ben yakalayacağım, hapse atacağım, öldüreceğim, mafya yöntemleriyle susturacağım onları derseniz o ülkeye barışı asla getiremezsiniz" sözleriyle Demirtaş ve arkadaşlarına alenen destek verdi.

"SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİTSİN!"

Kılıçdaroğlu "Demokrasiyi savunuyorsanız, seçimle gelenin seçimle gitmesini savunacaksınız. Seçimle gelenlerin gidiş yolu ancak seçimle olmalıdır. Seçimle gelenleri ben yakalayacağım, hapse atacağım, öldüreceğim, mafya yöntemleriyle susturacağım onları derseniz o ülkeye barışı asla getiremezsiniz" dedi.

PEKİ DÜN NE DİYORDU?

Ancak Kılıçdaroğlu tüm dünyada en ağır suçlardan olan terör suçuyla yargılanan ve ifade vermeye ısrarla gitmeyen HDP'lilere destek verirken konu Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti iktidarı olunca aynı sözleri kullanamamış, seçilmiş iktidarın ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tutuklanacağını, meşruiyetini yitirdiğini haykırmıştı.

İşte Kılıçdaroğlu ve partisinin HDP için "Seçimle gelen seçimle gider" derken Milli iradenin 14 yıldır iktidara getirdiği isimler hakkında "Seçimsiz gitmesini" istediği ve bunun propagandasını yaptığı sözlerinden örnekler:

ERDOĞAN TUTUKLANACAK

Tarih: 23.06.2016
Kılıçdaroğlu "Erdoğan tutuklanacağını biliyor, yargıyı değiştiriyor" dedi.

MEŞRUİYETİNİ YİTİRMİŞTİR

Tarih: 23.02.2014
CHP sözcüsü Haluk Koç "Bu saatten sonra Türkiye Cumhuriyeti'ni kirli ilişkilerin ortasında olan bir kişinin (Erdoğan) yönetmesi asla kabul edilemez. Bu hükümet bu saatten itibaren meşruiyetini yitirmiştir."

İKTİDARIN NEDENİ 'STOCKHOLM SENDROMU'

Tarih 19.06.2011
CHP lideri Kılıçdaroğlu seçim sonuçlarının değerlendirildiği partisinin MYK toplantısında halkın AKP'yi tercih etmesini 'rehinenin rehin alana duygusal bağımlılığı' olarak tanımlanan 'Stockholm sendromu' ile açıkladı.

Kaynak: Sabah.com.tr

HDP'NİN SEÇİM ŞARKISI BİLE PKK'NIN İNTİKAM MARŞI

Sırrı Süreyya Önder savcılık tarafından yapılan sorgusundan sonra serbest bırakıldı.

Sabah saatlerinde gözaltına alınan Sırrı Süreyya Önder adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

HDP eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ tutuklandı

Terör soruşturması kapsamında gece Diyarbakır'daki evinde gözaltına alınan HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ tutuklanması talebiyle sevk edildiği Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandı.

SIRTINI YPG'YE YASLAYAN YÜKSEKDAĞ VE 6-8 EKİM'İN ÇAĞRICISI DEMİRTAŞ TUTUKLANDI

Edinilen bilgiye göre "Sırtımızı YPG'ye, YPJ'ye ve PYD'ye yaslıyoruz" sözleri ile bilinen HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile 6-8 Ekim olaylarının çağrısını yapan ve buna siyasi sıkışma anlarında çeşitli bahanelelerle devam ederek sokak çağrılarını sürdüren Selahattin Demirtaş hakkındaki soruşturma bundan böyle tutuklu olarak ilerleyecek.

Diyarbakır Valiliği, merkez Bağlar İlçesi polis okulu ek binası önünde meydana gelen patlamanın bilançosunu açıkladı. Yapılan ilk açıklamada " 2'si polis memuru, 1'i Emniyet Müdürlüğü'nde görevli işçi, 5'i vatandaşımız olmak üzere toplam 8 kişi şehit olmuştur. "denildi. Yapılan son dakika açıklamasında şehit sayısının 9'a yükseldiği belirtildi.

Hasar tespitine başlandığı belirtilen Valilik açıklamasında, şu bilgiler verildi:

"04.11.2016 Cuma günü saat 07.53'te İlimiz Bağlar İlçesinde bulunan Aydın Arslan Bulvarı'nda Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü binasına yakın bir noktada, sivil vatandaşlarımızın ve öğrencilerin oldukça yoğun olarak bulunduğu bir bölgede, bölücü terör örgütü mensuplarınca üstlenilen, bomba yüklü araçla bir patlama gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen bu menfur saldırı olayında; 2'si polis memuru, 1'i Emniyet Müdürlüğü'nde görevli işçi, 6'sı vatandaşımız olmak üzere toplam 9 kişi şehit olmuştur.

DİYARBAKIR BAĞLAR'DA PATLAMA! İŞTE İLK KARELER!

"ZARARLAR KISA SÜREDE KARŞILANACAK!"

Olay sonrası hastanelere ivedilikle intikal ettirilen yaralılarımızın tedavilerine devam edilmektedir. Patlama sonrası olay yeri ve çevresinde vatandaşlarımıza ait bina ve araçlar hasar görmüştür. Bu patlama olayından zarar gören vatandaşlarımızın hasarlarının tespitine başlanmış olup, zararları en kısa zamanda devletimiz tarafından karşılanacaktır. Şehitlerimize Allah'tan rahmet ailelerine başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Olayla ilgili çok yönlü olarak başlatılan soruşturma devam etmektedir."

Başbakan Binali Yıldırım HDP'lilerin gözaltına alınmasıyla ilgili ilk değerlendirmeyi yaptı. Yıldırım "ifade vermeye gitmeyen herkes için işletilen süreç işliyor. Sayın Bahçeli, Sayın Kılıçdaroğlu yüzlerce vekil bu tür durumlarda nasıl gidip ifade veriyorsa onlar da gidip verecek. Vermiyorlarsa sonuçlarından şikayet etmeyecekler" dedi

Başbakan Binali Yıldırım HDP'li eş Genel Başkan ve Milletvekillerinin terör suçlarından gözaltına alınmasına ilişkin ilk değerlendirmesini Denizcilik Kongresi çıkışında yaptı. İşte Yıldırım'ın konuşmasından öne çıkanlar:

"Arkadaşlar Türkiye bir hukuk devleti. Hukukun önünde bütün vatandaşlarımız eşittir. Yapılan hukuk içerisinde bir işlemdir. Daha önce mahkemeler dokunulmazlıkları kaldırılan toplam 154 milletvekili hakkında çağrı yapmışlar, bunlardan HDP'li milletvekilleri dışında tamamı gitmiş, ifadesini vermiş ve yasal süreç devam etmektedir. HDP Milletvekilleri'nden sadece bir tanesi gitmiş, 54 tanesi bu çağrıya uymam demiş. Yani hukukun üstünlüğünü tanımamışlardır. Dolaysııyla yapılan işlem mahkemenin yaptığı çağrıyı yerine getirmemesi üzerine gerçekleşen bir işlemdir. Gözaltı işlemi bu şekilde gerçekleşmiştir.

SİYASET SUÇUN KALKANI OLAMAZ

Evet seçimle gelen seçimle gider, ama seçimle gelip terörle siyaseti milli iradeyi birbirine karıştırmamak lazım. Seçimle geldiniz. Vatandaşa hizmet ettiniz. Vatandaşın hayatını kolaylaştırdınız. Bir dahaki seçimde ya devam edersiniz. Ya da göreviniz sona erer. Seçilmiş olmasına rağmen terörle birlikte hareket eden ve bu tutumları nedeniyle dokunulmazlıkları anayasa değişikliği ile sona erdirilen Milletvekilleri hakkında hukuki bir işlemdir. Bu konuda net bir şekilde ortaya konması lazım. Vatandaşın kafasını karıştırmaya hacet yok.

"BAHÇELİ GİDİYORSA ONLAR DA GİDECEK,
GİTMİYORSAN SONUCUNDAN ŞİKAYET ETMEYECEKSİN"

Siyaset suç işlemenin bir kalkanı olarak kullanılamaz. Türkiye bir hukuk devleti. Eğer sayın Bahçeli, Baykal, Kılıçdaroğlu ifade veriyorlarsa HDP'dekiler de gidip ifadelerini verecekler. Bundan kaçtığınız zaman doğacak sonuçtan da şikayet etmeyeceksiniz. Hukukun üstünlüğü esastır. üstünlerin hukuku geçersizdir.

ÇAĞRILARI YENİ DEĞİL

Diğer bir konu KCK konusu. Bunlar her gün aynı çağrıyı yapıyorlar. Bu bizim için yeni değil. Bu çağrıyı yapmaktan önce polislerin ve masumların üzerinde tonlarca bomba patlatan kendi yandaşlarına bu çağrıyı yapsınlar. Onsan sonra görelim. Ne bölge halkı ne milletimiz bunların çağrısına artık kulak vermiyor. Türkiye terörle olan mücadelesini aman sız bir şekilde sürdürecek. Kaçtıkları yere kadar kovalayacayağız.

Başbakan Yıldırım'dan önemli açıklamalar

Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nun darbe günü özel kalemlerini arayıp ‘ya yanımızda olun ya karışmayın’ diyen FETÖ’yü reddettiği açıklandı

15 Temmuz darbe girişiminde o geceye ilişkin detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. Genelkurmay'ı ele geçiren FETÖ'cüler MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun telefonla arayarak, darbenin emirkomuta zinciri içerisinde gerçekleştiği ve darbeye destek vermeleri istediği ortaya çıktı. Muhalefet liderlerinin o gece ne yaşadıklarına ilişkin detayı 15 Temmuz Darbe girişimi araştırma komisyonu toplantısında MHP'li üye Mehmet Erdoğan ile CHP'li üye Aykut Erdoğan anlattı. İşte vekillerin ağzından gece yaşananlar:

MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan: Genel Başkanımız geç saatlere kadar Genel Merkez'de çalıştı. Tam evinin kapısına geldiği zaman saat 21.30 sıralarında özel kalem müdürü arayıp darbe olduğunu haber vermiş. Genel Başkanımız evin kapısından geri dönmüş. Hemen Başkanlık Divanı'nı toplantıya çağırdı. Saat 22.00 gibi herkes partideydi. Sabah 06.00'ya kadar çalıştık. Bu sırada özel kaleme bir telefon geldi. Genelkurmay'daki FETÖ'cüler özel kalemi arayarak, "Darbenin emir-komuta zinciri içinde olduğunu söylemişler. Eğer yanımızda olmayacaklarsa MHP bu işe karışmasın demişler'. Sayın Genel Başkanımız ise 'O kadar güçlülerse gelip bizi buradan alsınlar diye' meydan okudu.
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu: Genelkurmay'dan (FETÖ'cüler) Genel Başkanımızın özel kalemi aranıyor. Darbenin emir-komuta zinciri içinde olduğunu söylüyorlar. Sayın Genel Başkanımız ise hiçbir şekilde darbeye destek vermeyeceğini söylüyor. Sonra Genel Başkan bizi aradı genel merkez vurulabilir hemen orayı terk edin" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım Diyabarkır'da yapılan saldırıya ilişkin ilk açıklamayı yaptı.

"Arkadaşlar maalesef bu sabah Diyarbakır'da yapacağını yaptı. Alçak, iğrenç yüzünü gösterdi. Sabah erken saatlerde çevik kuvvetin konuşlandığı ve vatandaşın okula, işe gittiği noktaya saldırı yapıldı. Şuana kadar 8 şehit var. 2'si polis. 1 terörist ölü ele geçirilmiştir. Hastanede tedavisi süren 100'ün üzerinde yaralıdan 93'ü taburcu olmuş. 7'si hala tedavi altındadır.."

Başbakan Yıldırım'dan Diyarbakır'da yapılan saldırıya ilişkin ilk açıklama

Başlatılan terör operasyonu kapsamında gözaltına alınan HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken tutuklandı.

HDP Genel Merkez binasında dün gece gözaltına alındıktan sonra Bingöl'de sorgusu tamamlanan HDP Grup Başkan Vekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken tutuklandı. Baluken'in, örgüt üyeliği suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi.

Baluken PKK'lı teröristlerin cenazesine katılmış, terör örgütünün propagandasını yapmıştı.

HDP'Lİ İDRİS BALUKEN BÖYLE GÖZALTINA ALINDI

Güvenlik güçlerince 27 Ekim - 2 Kasım'da Hakkari'nin Çukurca ve Şemdinli ilçesi, Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesi Bestler-Dereler ve Ayvalık bölgeleri ile Diyarbakır'ın Lice ve Hani, Bingöl'ün Kiğı ve Genç, Batman'ın Kozluk ilçelerinde gerçekleştirilen operasyonlarda, 41 terörist etkisiz hale getirildi.

Genelkurmay Başkanlığından yapılan haftalık bilgilendirmede, yurt içinde bölücü terör örgütüne karşı sürdürülen mücadele ile Fırat Kalkanı Harekatına ilişkin bilgi paylaşımında bulunuldu.

Buna göre, Mardin'in Nusaybin ilçesinde Suriye'ye açılan tünele ilişkin de bilgi ve fotoğraflar paylaşıldı. Bilgi notunda, son dönemde sınır fiziki güvenlik sistemlerinin güçlendirilmesi sonucu sınır hattından rahat geçiş yapamayan terör örgütü PKK/PYD tarafından, hudut hattındaki modüler duvar engelini aşmak amacıyla Suriye'den Türkiye'ye doğru açılan tünelin, kurumlar arası güçlü iş birliği ve keşif/gözetleme faaliyetlerinin yoğunlaştırılması sonucu zeminden 7 metre derinlikte tespit edildiği bildirildi.

Tünelin yaklaşık 1,5 metre çapında, yer yer içinde normal boylu bir insanın rahat yürüyeceği büyüklükte olduğu aktarılarak, en büyük kısmı Suriye tarafında olan tünelin belli bir noktada sonra kamyon lastikleriyle tuzaklanmış olabileceği için güvenlik güçlerinin ortak çalışması sonucu imha edildiği belirtildi.

Bilgi notunda, teröristle mücadele harekatına, 27 Ekim- 2 Kasım arasında, bölücü terör örgütünün yaz kış sürekli barınma alanı ve yurt içine geçiş güzergahı olarak kullanması sebebiyle büyük önem taşıyan bölgelere yönelik, özellikle Şırnak, Hakkari, Van, Ağrı'da teröristlerin temizlenmesi ve kış tertiplenmesine geçmesini engellemek amacıyla aralıksız devam edildiği kaydedildi.

Buna göre, güvenlik güçlerince 27 Ekim - 2 Kasım'da Hakkari'nin Çukurca ve Şemdinli ilçesi, Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesi Bestler-Dereler ve Ayvalık bölgeleri ile Diyarbakır'ın Lice ve Hani, Bingöl'ün Kiğı ve Genç, Batman'ın Kozluk ilçelerinde gerçekleştirilen operasyonlarda, 41 terörist etkisiz hale getirildi.

Ayrıca 8 el yapımı patlayıcı (EYP) ile 2 makineli tüfek, 1 roketatar, 1 keskin nişancı tüfeği, 5 piyade tüfeği, yaklaşık 158 ton amonyum nitrat, çok miktarda değişik çap ve cinste mühimmat ile patlayıcı yapımında kullanılan kablo, fünye ele geçirildi.

Bingöl'ün Kığı ilçesinde 3 sığınak ile bir mağara, Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde bir sığınak, Tunceli'de 6 sığınak, Mardin'in Midyat ilçesinde bir sığınak, Kars'ın Kağızman ilçesinde 8 sığınak, Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde iki barınak, güvenlik güçlerince tespit edilerek kullanılamaz hale getirildi.

Operasyonlarda ve bölücü terör örgütü mensuplarının saldırılarında 11 güvenlik görevlisi şehit olurken, 15 güvenlik görevlisi de yaralandı.

Güvenlik güçlerinin yasa dışı yollardan sınır geçişlerinin önlenmesi kapsamında da gerçekleştirilen hudut denetim ve kontrolleri sonucunda ise Suriye'den Türkiye'ye yasa dışı yollardan girmeye çalışan, Kilis'in Elbeyli bölgesinde yabancı uyruklu 5 terör örgütü DEAŞ mensubu, Şanlıurfa'nın Mürşitpınar bölgesinde bir bölücü terör örgütü mensubu yakalandı.

- Boru hattına sabotaj

Ayrıca bu operasyonlar sonucunda silah, mühimmat kaybeden ve barınma alanları kullanılamaz hale getirilen bölücü terör örgütü mensupları, Ağrı'nın Doğubayazıt ve Pullutarla mevkisinden geçen BOTAŞ doğalgaz boru hattına sabotaj düzenledi.

Öte yandan bölücü terör örgütünün en önemli finansal kaynaklarından uyuşturucu üretim ve ticaretine yönelik operasyonlarda ise Bingöl'ün Genç ilçesi Yeniyazı köyü ve Yayla köyünde 5 kilogram kenevir tohumu, 400 gram toz esrar, Hakkari'nin merkez Akbulut Köyü'nde 350 kilogram kubar esrar ele geçirildi.

Operasyonlar sayesinde bölücü terör örgütüne ait pek çok sayıda sığınağın kullanılamaz hale getirildiği ve muhtelif tipte yaşam ve gıda malzemesinin imha edildiği belirtilen bilgilendirme notunda, "Böylelikle bölücü terör örgütünün kış aylarını geçirebilmek amacıyla yapmış olduğu hazırlıklar büyük oranda çökertilmiş ve vurulan bu ağır darbe ile müteakip bahar aylarında icra etmeyi düşündüğü pek çok hain faaliyet de şimdiden bozguna uğratılmıştır. Hayatta kalmayı başaran ve kaçınılmaz sonları malum örgüt üyeleri, önümüzdeki günlerde donma ve açlık tehdidi ile yüz yüze kalacaklardır." ifadeleri yer aldı.

Yurt içinde gerçekleştirilen operasyonlarda el yapımı patlayıcı yapımında kullanılan 158 ton amonyum nitrat, çok miktarda değişik çap ve cinste mühimmat ile EYP yapımında kullanılan kablo, fünye ve patlayıcının ele geçirildiği aktarılan bilgilendirme notunda şunlar kaydedildi:

"Böylece hain terör örgütünün başta Kürt vatandaşlarımız olmak üzere kadın, çocuk demeden vatandaşlarımıza ve güvenlik güçlerimize karşı müteakip dönemde gerçekleştirmeyi planladığı bir çok elim olayın da önüne geçilmiştir. TSK'nın etkin ve kararlı mücadelesi sayesinde örgüt üyelerinin moral ve motivasyonu ağır şekilde örselenmiştir. Bu anlamda tespit edilen telsiz görüşmelerinden terör örgütü üyelerinin kendi aralarında yaptıkları konuşmalarda derin anlaşmazlıklara düştükleri, lider kadronun güvenli yerlerde kalarak genç ve tecrübesiz teröristleri bile bile ölüme göndermesini eleştirdikleri ve sözde lider kadroyu suçlayıcı ağır ithamlarda bulundukları, bunlara bağlı nedenlerle kandırılan örgüt üyelerinin her fırsatta örgütten kaçmaya ve güvenlik güçlerine teslim olmaya çalıştıkları görülmektedir."

- Fırat Kalkanı Harekatı

Genelkurmay Başkanlığınca 24 Ağustos 2016 tarihinden itibaren yürütülen "Fırat Kalkanı Harekatı" kapsamında da 27 Ekim - 2 Kasım arasında TSK tarafından desteklenen Özgür Suriye Ordusu, Azaz-Cerablus arasında bulunan 5 meskun mahal ve 40 kilometrelik alan ile toplamda 169 meskun mahal ve bin 345 kilometrelik alanda kontrolü sağladı.

YPG unsurlarının, demografik yapıyı değiştirmek amacıyla Afrin'den doğuya doğru ilerleyişi ve DEAŞ'tan temizlenen bölgelere yerleşme gayretleri, tedbirler sonucunda durduruldu.

Azaz-Rai-Cerablus hattında, gerekli emniyet tedbirleri alınarak, halen kontrol edilen bölgede keşif, gözetleme, hedef tespiti, ele geçirilen bölgelerde oluşturulan savunma tedbirlerini geliştirme, olası fırsat hedeflerini etkisiz hale getirme ve kontrol altına alma faaliyetlerine de devam ediliyor.

Bölücü terör örgütüne yönelik, yol kontrol ve operasyonlara yaz-kış demeden devam edileceği vurgulanan bilgilendirme notunda şu ifadelere yer verildi:

"Türk Silahlı Kuvvetleri, başta terör örgütü PKK/PYD olmak üzere insanların inanç sistemini ve dünya düzenini tehdit eden FETÖ/PDY, DEAŞ ve diğer terör örgütleriyle mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir. Fırat Kalkanı Harekatı'nın müteakip safhasında, DEAŞ'ı ülkemize tehdit olmayacak derinlikte tesirsiz hale getirecek bölgelerin kontrol altına alınmasına devam edilecektir. Gerek terörle mücadele harekatı gerekse Suriye kuzeyinde icra edilen koalisyon harekatı kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgede yaşayan sivil halkın zarar görmemesi için elde mevcut tüm tespit, teşhis ve hassas mühimmat yeteneklerini hassasiyetle kullanmakta, gerekli her türlü tedbiri almaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri yüksek bir tempo ve kararlılıkla, milletimizin emrinde, kendisine tevdi edilen tüm görevleri, geçmişte olduğu gibi bugün de yerine getirme azim ve kararlılığındadır."

FETÖ’ye yönelik her operasyonda destek için en ön safta yeralan CHP’li Sezgin Tanrıkulu, Eren Erdem ve Mahmut Tanal terör örgütü PKK’nın propagandasını yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan 12 HDP’li milletvekiline tam destek verdi.

Yaptıkları açıklamalar ve katıldıkları eylemlerle toplumun büyük tepkisini çeken HDP'li vekiller hakkında "terör örgütü PKK propagandası yapmak", "suçu ve suçluyu övmek", "halkı kin ve düşmanlığa tahrik", "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmaya teşebbüs" gibi suçlarından gözaltı karar çıkartıldı.

İLK DESTEK CHP'DEN

Aralarında Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu gözaltına alınan HDP'li vekillere ilk destek CHP'den geldi.

İFTİRA DOLU TWEETLERLE DESTEK VERDİLER

CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve FETÖ'cü vekili Eren Erdem terör operasyonu kapsamında gözaltına alınan HDP'lilere sosyal medyada attıkları kışkırtıcı mesajlarla arka çıktı. Bu mesajlardan sonra sosyal medya kullanıcıları CHP'li vekillere büyük tepki gösterdi.

İspanya'nın doğusundaki Katalonya özerk yönetimindeki Berga kasabasının kadın belediye başkanı Montse Venturos, ayrılıkçı girişimleri ve mahkeme çağrısına kayıtsız kalması nedeniyle gözaltına alındı. Türkiye'yi seçilmişleri içeri tıkmakla suçlayan batı ise birebir aynı olan İspanyol Başkan konusuna sessiz kaldı

İspanyol haber ajansı EFE, yaklaşık 16 bin nüfuslu Berga kasabasının belediye başkanının bu sabah polis tarafından evine düzenlenen operasyonda gözaltına alındığını duyurdu. Katalonya'da ayrılıkçı girişimlere öncülük eden radikal sol görüşlü Halk Birliği Adaylığı (CUP) partisinden Montse Venturos adlı kadın belediye başkanının, İspanya'da geçen yıl 20 Aralık'ta yapılan genel seçimlerde ve 27 Eylül'de Katalonya'daki yerel parlamento seçimlerinde belediye binasının girişine asılan ayrılıkçı Katalonya flamasından dolayı soruşturulduğu belirtildi.

GÖZALTINDA VE MAHKEMEYE ÇIKACAK

Polis kaynakları, mahkemenin ifade vermesi için kendisine yaptığı davetlere bu zamana kadar cevap vermeyen ve hakimin karşısına çıkmayı reddeden Venturos'un ifadesinin alınması için gözaltına alındığı ve mahkemeye çıkarılacağını bildirdi.

HDP'LİLER GİBİ KONUŞMUŞTU

Bu arada CUP partisi, Venturos'un gözaltına alınıp mahkemeye çıkarılacak olmasını protesto etmek için Berga'da mahkeme binası önünde eylem yapılması çağrısı yaptı. Hakkındaki soruşturmadan dolayı hakim tarafından iki kez ifade vermeye çağırılan Belediye Başkanı Venturos, belediyenin internet sitesinden yaptığı yazılı açıklamada, "İtaatsizliğe devam edeceğim ve mahkemeye gitmeyeceğim. Sadece halkın önünde hesap veririm." ifadesini kullanmıştı.

Darbe girişiminin ardından albay eşi ile birlikte tutuklanan eski Sinop Valisi Yasemin Özata Çetinkaya tahliye edildi.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan operasyonlarda gözaltına alınarak tutuklanan Vali Yasemin Özata Çetinkaya serbest bırakıldı. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında görevinden alınarak tutuklanan eski Sinop Valisi Yasemin Özata Çetinkaya, yaklaşık 2,5 aydır kaldığı Ankara Sincan Cezaevi'nden tahliye edildi. Albay olan eşi de Sinop Cezaevi'nde tutuklu bulunan 3 çocuk annesi merkez Valisi Yasemin Özata Çetinkaya, cezaevi çıkışı sonrası yaptığı açıklamada, eşiyle birlikte iftiraya kurban gittiklerini söyledi. Çetinkaya, "Kaderimizde olanı yaşadık. Görevden alındığımda tek memleketimiz düze çıksın, bizim zaten suçsuzluğumuz ortaya çıkar demiştik. Memleket düze çıkınca biz de Allah'a şükür çıktık. İnşallah en kısa zamanda eşim de aramıza katılır" dedi.

İdris Kardaş'dan çarpıcı yorum: "Şimdi kendilerine destek olmayan halkı cezalandırıyorlar. HDP gibi yapılar gerçek demokrasilerde siyasi parti olarak değerlendirilemez"

Türkiye 12 HDP'linin gözaltına alınmasını ve Diyarbakır'daki bombalı saldırıyı konuşuyor. Hukuka meydan okuyarak ifade vermeye gitmeyen ve devlete karşı gövde gösterisi yapmaya çalışan HDP'liler dün gece gözaltına alınırken sabaha karşı Diyarbakır'da patlayan bombalar HDP ile terör arasındaki bağlantıyı bir kez daha gözler önüne serdi. A Haber yorumcusu gazeteci-yazar İdris Kardaş son gelişmeleri Sabah.com.tr'ye değerlendirdi.

İŞTE AHABER YORUMCUSU VE AKADEMİSYEN İDRİS KARDAŞ'IN SABAH.COM.TR'YE YAPTIĞI AÇIKLAMADAN ÖNE ÇIKANLAR

GÖZALTINA ALINMALARI KAÇINILMAZDI

HDP'lilerin gözaltına alınması demokrasi ve siyasetin sağlıklı zeminde yürüyebilmesi açısından kaçınılmazdı. Zira 7 Haziran'dan bu yana her gün daha fazla şiddet dilini kullandı ve fiili olarak da birçok şiddet eylemine, insanların hayatlarını kaybetmesine neden oldu. Şiddet, siyasetin normali yapılmak istendi.

CANLI BOMBAYA TAZİYEYİ KANIKSAMAMIZI İSTEDİLER!

Canlı bombaya taziyeye gitmek kanıksansın istendi. Dolasıyla siyaset kurumu yerle bir edilmek istendi. PKK ile HDP sadece ideolojik olarak değil, iş bölümü ve eylemleriyle birbirini tamamlayan iki yapı. HDP bu terör örgütünün siyasi kanadı olarak değerlendirildi hep. Bu doğru ancak yeterli bir değerlendirme değil.

HDP GERÇEK DEMOKRASİLERDE BİR SİYASİ PARTİ OLARAK KABUL EDİLEMEZ

Burada kritik nokta şudur. HDP, gerçek demokrasilerin olduğu ülkelerde siyasi bir parti olarak değerlendirilemez. Siyasi partiler güçlerini, meşruiyetlerini sandıktan alır, şiddet içermeyen bir zeminde siyaset yapmak ister, iktidar olmak ister, ülkeyi meşru yollarla yönetmek ister ve siyaset yaptığı ülkenin hukuk ve kurallarına bağlıdır. Ancak HDP'de bunların hiç biri yok. Beşe Hozat, Karayılan, Bayık gibi üst düzey pkk isimlerinin seçimlerde hdp için oy istemeleri, biz olmasak hdp olmazdı söylemleri önemlidir.

HALKININ DEĞİL PKK'NIN ÇIKARLARINA GÖRE HAREKET EDİYOR

Bu sadece pkk hdp ilişkisini kanıtlamak ayrıca HDP'nin meşruiyetini nereden aldığını gösterir. Ki silahlı bir terör örgütü meşruiyet kaynağı olduğundan HDP'nin de meşruluğundan bahsedilemez. Dolayısıyla hdp, halk yerine kendisini var eden pkk'nin çıkarlarına göre hareket ediyor. Demokrasilerde siyasi partiler güçlerini sandıktan alır. Hdp ise hem sandık kozunu kullanıyor, hem de silahlı bir örgütün tüm imkanlarını kullanıyor.

"PKK SİZİ TÜKÜRÜĞÜ İLE BOĞAR" DİYENLERİN "BİZ SEÇİLMİŞİZ" DEME HAKKI YOK

Kendilerine bugünkü gibi müdahale edildiğinde biz seçilmişiz diyorlar, yeri geldiğinde de silahlı gücü olan PKK ile tehditler korkular salıyorlar. Pkk sizi tükürüğüyle boğar diyorlar. Canlı bombaların taziyelerine çekinmeden katılıyorlar. Her hdp siyasetçinin tehdit dolu açıklamalarını bulabilirsiniz. Figen yüksekdag, biz pkk nın eseriyiz diyebiliyor mesela. Sandıkla seçilen ama aynı zamanda silahlı bir terör örgütüne sahip olan bir siyasi parti absurtlugunu dünyanın hiçbir demokrasisinde göremezsiniz. Hdp bu özelliğiyle demokratik bir zeminde siyaset yapıyorum deme hakkına sahip değil.

RAKİPLERİNİ ÖLDÜREN BİR YAPIYA SİYASET YAPIYOR DİYEMEZSİNİZ

Rakip siyasiler kendilerini eleştirenler birer birer öldürülürken, bu korku ve baskı ortamından nemalanan bir yapıya siyaset yapıyor diyemezsiniz. Bugün Diyarbakır'da gerçekleşen saldırı da bunun en net ispatı. Hdpli siyasetçilere hukuk zemininde müdahale ediliyor ama karşılığında binaları yerle bir eden, 8 şehidimizin olduğu bir saldırı gerçekleşiyor. Yani HDP'nin silahlı gücü harekete geçiyor.

HENDEKLERE DESTEK VERMEYEN HALKI CEZALANDIRIYORLAR

Cevabı PKK veriyor. Bize dokunursaniz gerekeni pkk yapar deniyor. Hendek çatışmalarından bu yana kendilerine en ufak bir destek vermeyen halkı cezalandırıyor. Cezalandırma derken de halkı öldürdüğünü unutmayalım.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sermaye Piyasaları Kongresinde yaptığı konuşmada Türkiye'nin büyük projelerinden örnek göstererek Türkiye'nin küresel krize karşı nasıl direndiğini anlattı.

Diyarbakır'da, dün Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında evinden gözaltına alınan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklama istemiylle Sulh Ceza Hakimliğine sevkedildi.

Demirtaş'ın adliyede savcıya ifade verdiği ve savcının kararı beklendiği belirtildi. Aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınan partinin diğer Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın da Ankara'dan Diyarbakır'a getirildiği öğrenildi. Aynı soruşturma kapsamında bulunan haklarında Diyarbakır'da soruşturma açılan 6 milletvekilinin ifadeleri alındıktan sonra mı karar verileceği, yoksa ayrı ayrı mı karar verileceği öğrenilemedi.

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş tutuklama istemiylle Sulh Ceza Hakimliğine sevkedildi.

HDP'Lİ VEKİLLER BÖYLE GÖZALTINA ALINDI!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında Harp Akademileri Komutanlığı'nda 15 Temmuz ve öncesinde darbe girişimine ilişkin toplantı yaptıkları belirlenen subayların yakalanması için geçtiğimiz hafta operasyon düzenlendi.

4 İLDE, 8 SUBAY YAKALANDI

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekipleri tarafından Harp Akademileri Komutanlığı'nda görevli 1'i Binbaşı, 4'ü Yüzbaşı ve 3'ü Üsteğmen toplam 8 subay İstanbul, Ankara, İzmir ve Kahramanmaraş'ta yakalanarak gözaltına alındı.

SİLAHLARIYLA DARBE TOPLANTISINA KATILDILAR

Vatan Caddesi'nde bulunan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirilerek sorgulanan subayların Harp Akademileri Komutanlığı'nda ki kamera kayıtlarından tespit edildikleri ortaya çıktı. Subayların silahlı ve kamuflaj kıyafetli olarak darbe girişimi öncesinde ve girişiminin gerçekleştiği gün, darbe ile ilgili toplantıya katıldıkları tespit edildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan subaylar dün Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi.

8 SUBAY DARBEYE TEŞEBBÜSTEN TUTUKLANDI

Savcılık sorgularının ardından dün akşam saatlerinde mahkemeye sevk edilen Kurmay Binbaşı Mehmet Gür, Yüzbaşılar Salih Bayrak, Nazım Aytar, Murat Yavuzarslan, Abdi Pehlivan ve Üsteğmenler Halil Başaran, Faruk Mantı ile Ali Can, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçundan tutuklandı.

Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik PKK ve FETÖ adına suç işlemek iddiasıyla yürütülen soruşturmaya ifade işlemlerini yapmak üzere ikisi başsavcı vekili 3 savcı takviye edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ ve PKK adına suç işlediği gerekçesiyle Cumhuriyet Gazetesi yöneticileri hakkında başlatılan soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmaya 2'si başsavcıvekili 3 savcı daha atadı. Başsavcılık daha önce Tahşiye soruşturmasını yürüten İStanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili Hasan Yılmaz, Ergenekon'da kumpas soruşturmasını yürütmekte olan Başsavcıvekili Zafer Koç ile Terör ve Örgütlü Suçlar bürosu Cumhuriyet savcılarından Özgür Metin'i soruşturmada görevlendirdi.

Bu arada gözaltında bulunan Cumhuriyet yöneticilerinin Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadelerinde sorulara cevap vermeyerek örgütsel tavır sergiledikleri belirtildi.

Soruşturmada ifade alma işlemlerini ikisi başsavcı vekili 4 savcı yürütecek.

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünün Bağlar ilçesindeki ek binası önünde patlama meydana geldi. İlk belirlemelere göre 30 kişi yaralandı. Adalet Bakanı Bozdağ, bombalı saldırıda polis ve sivil şehitlerin olduğunu açıkladı.

A Haber Diyarbakır muhabiri Mehmet Zeyrek, patlamayla ilgili Diyarbakır'dan ilk bilgileri aktardı. Kulaklarlı sağır eden patlamada çok sayıda yaralı olduğunu belirten Zeyrek, patlamanın ardından çatışma seslerinin duyulduğunu söyledi.

DİYARBAKIR BAĞLAR'DA PATLAMA! İŞTE İLK KARELER!

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünün Bağlar ilçesindeki ek binası yakınlarında bugün saat 08.00 sıralarında patlama meydana geldi. Patlamayla birlikte olay yerine ambulans ve polis araçları sevkedildi. Patlama sesi, kentin birçok noktasında duyuldu.

CEZAEVİ YAKININDA MEYDANA GELDİ

Bu sabah Diyarbakır'daki patlamanın Diyarbakır E Tipi Cezaevi'ne yaklaşık 200 metre uzaklıkta bulunan, daha önce polis okulu olarak kullanılan Emniyet Müdürlüğü binasının olduğu yerde meydana geldiği belirtildi. Patlamanın şiddetiyle çevredeki binaların bazıları hasar gördü.

Diyarbakır'da patlama! DİYARBAKIR'DA PATLAMA

DİYARBAKIR VALİLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA

Diyarbakır Valiliği'nden Bağlar'daki bombalı araçlı saldıraya ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"04.11.2016 Cuma günü saat 08.00 sıralarında İlimiz Bağlar İlçesinde bulunan Aydın Arslan Bulvarı'nda Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü binasına yakın bir noktada, sivil vatandaşlarımızın ve öğrencilerin yoğun olarak bulunduğu bir bölgede, bölücü terör örgütü mensuplarınca bomba yüklü araçla yapıldığı değerlendirilen bir patlama meydana gelmiştir.

Patlamayla ilgili olarak kamuoyuna ilerleyen saatlerde daha ayrıntılı bilgiler verilecektir. Yaralılar hastanelere intikal ettirilmiş olup, tedavilerine başlanmıştır.

Birlik ve beraberliğe daha fazla ihtiyaç duyulan böyle günlerde, haklımızın sağduyuyla hareket etmesi ve yapılan resmi açıklamalara itibar etmesi büyük önem arz etmektedir."

GEÇİCİ YAYIN YASAĞI GETİRİLDİ

Radyo Televizyon Üst Kurulu, Başbakanlığın yazısı ile Diyarbakır Bağlar'daki patlamaya ilişkin geçici yayın yasağı getirildiğini bildirdi.