Yürüttüğümüz mücadele kalbi ve gözü olan nice mazlumlara, mağdurlara umut veriyoruz..
Başkan Erdoğan, Millet Kütüphanesi'nde "Cumhuriyetin 97. Yılında Milli Mücadele Sergisi" açılış programında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Yaşadıklarımız gösteriyor ki Türk milletinin istiklal mücadelesi, vatanına, bayrağına, ezanına sahip çıkmaya devam ettiği sürece bitmeyecek." dedi. Başkan Erdoğan, "Bölgemizde yazdığımız her yeni destanla maziden atiye kurduğumuz köprüyü takviye ediyor, güçlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.
Son dakika.. Başkan Recep Tayyip Erdoğan: İstiklal mücadelemiz bitmeyecek! Başaramayacaklar
Giriş Tarihi: 29.10.2020 16:50 Son Güncelleme: 29.10.2020 17:14
Son dakika.. Başkan Recep Tayyip Erdoğan Ankara'da Millet Kütüphanesinde açılan Cumhuriyetin 97.yılına özel Milli Mücadele Sergisi'nin açılışında konuştu. Burada önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan konuşmasında Halide Edib Adıvar'ın Sultanahmet Mitingi konuşmasına yer verdi. İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar...
Erdoğan Sancağı gösterip Atatürk'ün sözlerini hatırlattı! Son dakika açıklamaları
SON DAKİKA HABERİ: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Mücadele Sergisi açılış töreninde açıklamalarda bulundu. "Yaşadıklarımız gösteriyor ki Türk milletinin istiklal mücadelesi, vatanına, bayrağına, ezanına sahip çıkmaya devam ettiği sürece bitmeyecek" diyen Erdoğan, sergide gösterilen 57. Alay sancağının öneminden de bahsetti.
00:02 | 07:58
Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.
Online Video Platform
Son dakika: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen Cumhuriyetin 97. Yılında Milli Mücadele Sergisi Açılışı'nda konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:
"DAVAMIZ TÜRKİYE'NİN HAK VE İSTİKLALİNDEN ALINMAMASIDIR"
Cumhuriyetimizin kuruluşundan bugüne ülkemizin gelişmesi, büyümesi, kalkınması için çalışmış, gayret göstermiş, ter dökmüş herkesi saygıyla anıyorum.
Cumhuriyetimizi kurarak birçok mazlumun kalbinde bağımsızlık ateşini biz düşürdük. Emperyalistlerin korkusu da bu zaten.
Tarihten ve yaşadığı coğrafyadan tamamen silinmeye çalışılan bir milletin ayağa kalkışına sembol olan ruh, bugün de yolumuzu aydınlatıyor.
Yürüttüğümüz mücadele kalbi ve gözü olan nice mazlumlara, mağdurlara umut veriyoruz.
Yaşadıklarımız gösteriyor ki Türk milletinin istiklal mücadelesi, vatanına, bayrağına, ezanına sahip çıkmaya devam ettiği sürece bitmeyecek.
Davamız Türkiye'nin hak ve istiklalinden alınmamasıdır.
Başkan Erdoğan: En büyük gücümüz, tarihi mirasımız
"TARİHİMİZİ HATIRLAYAN, KEŞFEDEN BİR NESİL YETİŞİYOR"
Ülkemizi 2023'e, 2053'e, 2071'e taşıyacağız. Medeniyetimizin ve tarihimizin bize yüklediği sorumluluk ağırdır ama bir o kadar da şereflidir.
Bu mirası bize unutturmak için çok çalıştılar. Kadim geçmişimizi tamamen silerek, takvimi bugünden başlatmaya kalkıştılar.
Tarihimizi yeniden hatırlayan, keşfeden, kucaklayan bir nesil yetişiyor.
Başkalarına hayran olmak yerine kendine güvenen, araştıran, geliştiren, başarıya kilitlenen bir gençliğin ayak seslerini duyuyorum.
Özellikle Malazgirt Zaferi'nden başlayıp İstiklal Harbi'ne kadar uzanan mücadeleyi çok iyi öğretmemiz gerekiyor.
En büyük gücümüz tarihi mirasımızdır.
En büyük gücümüz, tarihi mirasımız. Bu miras hakkıyla hıfzedilmeden ne 15 Temmuz anlaşılabilir ne Cumhuriyetimizin kıymeti bilinebilir.
Tarihimizi bilmeden maziden atiye kurduğumuz köprü eksik kalır, işlevsiz kalır.
57. ALAY SANCAĞI SERGİDE YER ALDI
Sergimizde yer alan eşyalar İstiklal harbi ve mücadelemizi yeniden canlandıracaktır. Çanakkale Savaşı'nın sembollerinden 57 alay sancağı bunlardan biridir.
Gazi Mustafa Kemal bu sancağın sahibi olan askerlere "Sizlere taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum" diyerek Çanakkale destanının omurgasını inşa etmiştir."
İşte Erdoğan'ın son dakika konuşmasından öne çıkanlar;
İSTİKLAL MÜCADELEMİZ BİTMEYECEK
"Yürüttüğümüz mücadele ile kalbi ve gözü üzerimizde olan mağdurlara, mazlumlara umut veriyoruz. Yaşananlar gösteriyor ki Türk Mİlletinin İstiklal mücadelesi, vatanına, bayrağına, ezanına sahip çıkmaya devam ettiği sürece bitmeyecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Cumhuriyetin 97.yılına özel Milli Mücadele Sergisi'nin açılışında önemli açıklamalar
Son dakika: Başkan Erdoğan'dan "Milli Mücadele Sergisi" açılış programında önemli açıklamalar
Son dakika haberine göre Başkan Erdoğan, Millet Kütüphanesi'nde "Cumhuriyetin 97. Yılında Milli Mücadele Sergisi" açılış programında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Yaşadıklarımız gösteriyor ki Türk milletinin istiklal mücadelesi, vatanına, bayrağına, ezanına sahip çıkmaya devam ettiği sürece bitmeyecek." dedi. Başkan Erdoğan, "Bölgemizde yazdığımız her yeni destanla maziden atiye kurduğumuz köprüyü takviye ediyor, güçlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan, Millet Kütüphanesi'nde "Cumhuriyetin 97. Yılında Milli Mücadele Sergisi" açılış programında önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:Bundan bir asır önce İstiklal harbimizi veren cumhuriyetimizi kuran başta Mustafa Kemal ve tüm kahramanları şükranla yad ediyorum. Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana ülkemizin gelişmesi, büyümesi için ter dökmüş, katkıda bulunmuş herkesi şükranla anıyorum.
İstiklal Harbimizi zafere ulaştırıp Cumhuriyetimizi kurarak pek çok mazlum milletin gönlüne bağımsızlık ateşinin özü Anadolu'dan çıkmıştır. Balkanlar'dan Güney Asya'ya yayılan özgürlük ateşinin közü Anadolu'dan çıkmıştır. Bugün de kalbi ve gözü üzerimizde olan nice mazlum ve mağdurlara umut veriyoruz. Türk milletinin istiklal mücadelesini vatanına, bayrağına, ezanına sahip çıktığı sürece bitmeyecektir.
Bölgemizde yazdığımız her yeni destanla maziden atiye kurduğumuz köprüyü takviye ediyor, güçlendiriyoruz.
Halide Edip Hanımefendi şöyle diyordu: 'Ruhu göklerde olan ecdadımız minarelerimizden yedi yüz yılın şanlı Osmanlı tarihinin bugünkü faciasını seyrediyor. Bu tarihi, bu muazzam meydanda zafer alayları yapan kahraman ecdadımızın ruhları karşısında, dünyanın bir başından bir başına at süren ona mağlup erlerin gazapları karşısında başımı kaldırıyor ve diyorum ki: Ben Türk ve Müslüman tarihinin bedbaht bir kızıyım. Eskileri kadar kahraman fakat bedbaht yeni milletin de bedbaht bir anasıyım. Bu yeni millet namına, ulu ecdadımızın ruhları önünde başımı eğip yemin ediyorum. Bugün kolları kesilmiş Türk milletinin geçmiş günlerdeki kadar cesur bir ruhu var.
Yemin ediyorum ki, göğsünü adalet ve insaniyetten alan ecdadımın ilahi namusuna hıyanet etmeyeceğiz. Allahıma ve hakka dayanarak Türk milletinin son yolunu size ve dünyaya ilan ediyorum.Beni dinleyiniz: Kardeşlerim, evlatlarım; Asırlardan beri sinsi sinsi devam eden Avrupa'nın istila siyaseti her vakit Türk toprakları üzerinde en vicdansız bir şekilde tecelli etmiştir. Ayda ve yıldızlarda zapt edilecek Müslüman ve Türk toprakları ve milletleri olduğunu haber alsa oraya istila ordusu göndermek için mutlak yol bulacak olan Avrupa'nın eline nihayet bir fırsat geçmiştir. Türk'e zalim ve günahkar diyen, milletlerin günahı için mahkeme kuranların bu günahı o kadar çirkin ve sefil bir günah ki, lekesini engin denizlerin nihayetsiz suları yıkayamayacaktır. Avrupa'nın bu günahı karşısında sizin için bugün yegane yükselen ses Müslüman dünyanın sesi!
Esaret boyunduruğunun zincirleri ta canına geçmiş olan Müslüman kardeşlerimiz sizin için bugün gür sesleri ile haykırıyor. Ben kardeş Müslüman dünyalarına da sizin namınıza yemin ediyorum. Davamız şudur:
Türkiye'nin mevcut olan hak ve istiklalinin elinden alınmaması. Türkler ve Türkiye ecdadlarına ve bayraklarına ve milletimizin ebedi ve ilahi hakkına hıyanet etmeyeceklerdir.
"BAŞKALARINA HAYRAN OLMAK YERİNE KENDİNE GÜVENEN"
Buradaki ifadeler İstiklal harbimizin manasını en güzel şekilde anlatıyor. İnşallah biz de aynı ruh ve heyecanla ülkemizi 2023, 2053, 2071'e taşıyacağız. Medeniyetimizin ve tarihimizin bize yüklediği sorumluluk elbette ağırdır ama şereflidir. Bizim gibi kesintisiz devlet geleneğine, kadim geçmişe sahip millet yoktur.
İnancımızı, değerlerimizi, kültürümüzü yok etmek, bizi kendi ecdadımıza düşman etmek için her türlü yolu denediler. Hamdolsun bu gayretler başarılı olamadı. İnşallah ülkemizde en eski dönemlerden bugünlere kadar tarihimizi yeniden hatırlayan, yeniden kucaklayan, keşfeden bir nesil yetişiyor. Başkalarına hayran olmak yerine kendine güven, çalışan, araştıran, üreten, başarıya kilitlenen bir gençliğin ayak seslerini duyuyorum.
"TARİHİMİZİ BİLMEDEN ATİYE KURDUĞUMUZ KÖPRÜ EKSİK KALIR"
Okul çağına henüz gelen çocuklarımızın gözlerindeki pırıldı ve gönüllerindeki heyecan ümitlerimizi katlayarak arttırıyor. Malazgirt'ten İstiklal Harbi'ne kadar uzanan, günümüzde de süren coğrafyamızdaki mücadeleyi çok iyi bilmek gerekiyor. Tarihimizi bilmeden maziden atiye kurduğumuz köprü eksik, işlevsiz kalır. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 97. yıldönümü vesilesiyle Millet Kütüphanemizde açtığımız Milli Mücadele Sergisi bu sürecin küçük bir kesitine ışık tutmaktadır.Sergimizde yer alan eşya ve belgeler İstiklal Harbi ve Cumhuriyetimizin ilk yıllarına ait hatıralarını gözlerimizin önünde canlandırılacaktır. 57. alayımızın sancağı bunlardan biridir. Gazi Mustafa Kemal, bu sancağın sahibi olan 57. alayımızın askerlerine 'Sizlere taarruzu değil ölmeyi emrediyorum' diyerek 'Çanakkale geçilmez' destanının omurgasını yapmıştır. Sergimizin düzenlemesinde emeği geçen herkesi ayrı ayrı tebrik ediyorum. Sizlere sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum, kalın sağlıcakla."
Son dakika: Başkan Erdoğan'dan "Cumhuriyetin 97. Yılında Milli Mücadele Sergisi" açılış programında önemli açıklamalar
Son dakika haberine göre "Cumhuriyetin 97. Yılında Milli Mücadele Sergisi" açılış programında konuşan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Yaşadıklarımız gösteriyor ki, Türk milletinin istiklal mücadelesi, vatanına, bayrağına, ezanına sahip çıkmaya devam ettiği sürece bitmeyecek." dedi. "En büyük gücümüz tarihi mirasımızdır." diyen Başkan Erdoğan, "Bu miras hakkıyla hıfzedilmeden ne 15 Temmuz anlaşılabilir ne Cumhuriyetimizin kıymeti bilinebilir." ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan, "Cumhuriyetin 97. Yılında Milli Mücadele Sergisi" açılış programında önemli açıklamalarda bulundu.
DAVAMIZ TÜRKİYE'NİN HAK VE İSTİKLALİNDEN ALINMAMASIDIR
"Cumhuriyetimizin kuruluşundan bugüne ülkemizin gelişmesi, büyümesi, kalkınması için çalışmış, gayret göstermiş, ter dökmüş herkesi saygıyla anıyorum.
Cumhuriyetimizi kurarak birçok mazlumun kalbinde bağımsızlık ateşini biz düşürdük. Emperyalistlerin korkusu da bu zaten.
Tarihten ve yaşadığı coğrafyadan tamamen silinmeye çalışılan bir milletin ayağa kalkışına sembol olan ruh, bugün de yolumuzu aydınlatıyor.
Yürüttüğümüz mücadele kalbi ve gözü olan nice mazlumlara, mağdurlara umut veriyoruz.
Yaşadıklarımız gösteriyor ki Türk milletinin istiklal mücadelesi, vatanına, bayrağına, ezanına sahip çıkmaya devam ettiği sürece bitmeyecek.
Davamız Türkiye'nin hak ve istiklalinden alınmamasıdır.
Ülkemizi 2023'e, 2053'e, 2071'e taşıyacağız.
Medeniyetimizin ve tarihimizin bize yüklediği sorumluluk ağırdır ama bir o kadar da şereflidir.
Bu mirası bize unutturmak için çok çalıştılar. Kadim geçmişimizi tamamen silerek, takvimi bugünden başlatmaya kalkıştılar.
EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ, TARİHİ MİRASIMIZ
Tarihimizi yeniden hatırlayan, keşfeden, kucaklayan bir nesil yetişiyor.
Başkalarına hayran olmak yerine kendine güvenen, araştıran, geliştiren, başarıya kilitlenen bir gençliğin ayak seslerini duyuyorum.
Özellikle Malazgirt Zaferi'nden başlayıp İstiklal Harbi'ne kadar uzanan mücadeleyi çok iyi öğretmemiz gerekiyor.
En büyük gücümüz, tarihi mirasımız. Bu miras hakkıyla hıfzedilmeden ne 15 Temmuz anlaşılabilir ne Cumhuriyetimizin kıymeti bilinebilir.
Tarihimizi bilmeden maziden atiye kurduğumuz köprü eksik kalır, işlevsiz kalır.
Sergimizde yer alan eşyalar İstiklal harbi ve mücadelemizi yeniden canlandıracaktır. Çanakkale Savaşı'nın sembollerinden 57 alay sancağı bunlardan biridir.
Gazi Mustafa Kemal bu sancağın sahibi olan askerlere "Sizlere taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum" diyerek Çanakkale destanının omurgasını inşa etmiştir."
Halide Edip hanımefendinin de anlattığı gibi;
"Kardeşlerim, evlatlarım! Ruhu göklerde olan yedi yüz senelik şanlı tarihimiz bu minarelerden bugün, Osmanlı tarihinin faciasını seyrediyor. Bu muazzam, bu tarihi meydanda, zafer alayları tertip eden ecdadımızın ruhu bizi seyrediyor. Dünyaların öbür ucuna at süren namaglup erlerin evlatları önünde baş eğiyor ve yemin ediyorum: Ben, Müslüman tarihinin bedbaht bir kızıyım. Bugün de dünkü kadar kahraman ve talihsiz Türk milletinin anasıyım. Millet namına. ecdadımızın bizi seyreden ruhlarına yemin ediyorum. Bugün, kolları kesilmiş olan Türk'ün kalbi, eski cesaret ve şecaatini kaybetmemiştir. Yemin ediyorum ki, Osmanlı sancağına, tarihine hıyanet etmeyeceğim. Allah'a, hakka, milletlerin ilahi hakkına dayanan Türk milleti, bütün Müslüman ve Türk dünyasına ilan ediyorum. Davamızı ilan ediyorum.
Türkler'e zalim diyenler öyle günah işliyorlar ki, tarihin karşısında onların günahlarını, bütün denizlerin bitmez tükenmez suları bile yıkayamayacaktır. Bugün karşımızda yükselen ses, Müslüman kardeşlerin sesidir. Esaret boyunduruğu can damarlarına geçmiş olan milletler, bizim felaketimiz karşısında gür sesleriyle bağırıyorlar. Ben, kardeş Müslüman dünyasına, sizin namınıza hitap ediyorum. Davamız şudur: zaten elinden tutanları kalmayan, ellerini, bacaklarını kaybeden gazilerimiz, şehitlerimiz namına davamızı ilan ediyorum. Bu davamız da, Türklerin hak ve istiklalidir. Türkler, Türkiye'nin ebedi haklarına asla dokundurmayacaklar; yarın, Hakkın mahkeme-i kübrası önünde zalimlerin hepsi mahkemeye çekilecek; onlara, bizim kanlarımızı döktürdünüz, diyecekler. İşte kardeşlerim, işte evlatlarım, davanızdan kaçmayınız. O gün size hak verecekler. Bugün iki dostunuz vardır: Birisi, kalbi, mabedleri bizimle beraber olan Müslüman dünyası: diğeri, zalimleri yakasından sürükleyecek büyük milletlerdir.
Kardeşlerim, evlatlarım! Osmanlı toprağında böyle muazzam, böyle tarihi bir gün belki bir daha idrak etmeyeceğiz. Evlatlarım, öyle bir gün olur da bir daha toplanamazsak. içimizde ölenler olursa, Türk'ün istiklal bayrağı ile mezarı üzerine geliniz. Eski tarihimizin. bu muazzam minarelerin bahşettiği tarihimizin en asil, en terbiyeli vekarımızı asla unutmayacağız! Yemin ediniz!
Yediyüz senelik minareler, mavi semalarıyla bize baktığı bu günlerde. Osmanlı bayrağı, Osmanlı hakkı için can vermekten çekinmeyeceğinize yemin ediniz!"
BİZİ KENDİ ECDADIMIZA DÜŞMAN ETMEK İSTEDİLER AMA BAŞARAMADILAR
İşte bu ifadeler milletimizin mücadelesini, medeniyetin ve tarihin bize yüklediği ağır ve şerefli sorumluluğu gözler önüne seriyor. Biz de aynı mirasla ülkemizi 2023, 2071 hedeflerine taşımak için kadim geçmişimizi koruyarak ne gerekiyorsa yapacağız.
İnancımızı, değerlerimizi kültürümüzü yok etmek, bizi kendi ecdadımıza düşman etmek için ellerinden geleni yaptılar. Hamdolsun başaramadılar.
Başkalarına hayran olmak yerine kendine güvenen, araştıran, üreten, başarıya kilitlenen bir gençliğin ayak seslerini duyuyorum. Okul çağındaki çocuklarımızın gözlerindeki pırıltı ve konuşmalarındaki heyecan ümitlerimizi katlayarak artırıyor.
ÇOK İYİ ANLATMAMIZ GEREKİYOR
Malazgirt'ten başlayıp İstiklal harbine uzanan ve günümüzde süren mücadeleyi çocuklarımıza çok iyi öğretmemiz gerekiyor. En büykü gücümüz bu tarihi mirasımızdır. Bu hakkıyla yapılmadan ne 15 temmuz anlaşılabilir, ne cumhuriyetimizin kıymeti bilinir. Ne Osmanlı, ne Selçuklu'nun kıymeti anlaşılabilir.
ÇANAKKALE DESTANININ OMURGASI O SÖZDÜR
Sergimizde yer alan eşyalar İstiklal harbi ve mücadelemizi yeniden canlandıracaktır. Çanakkale Savaşı'nın sembollerinden 57 alay sancağı bunlardan biridir. Gazi Mustafa Kemal bu sancağın sahibi olan askerlere "Sizlere taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum" diyerek Çanakkale destanının omurgasını inşa etmiştir