Ülke bölünecek olsa önce Kandil 'evet' der
-Başbakan Yıldırım, 'Evet çıkarsa ülke bölünecek' diyenlere yanıt verdi: Yahu ülke bölünecek olsa önce Kandil koşa koşa 'evet' der. Onların amacı Türkiye'yi bölmek değil mi zaten? Böyle fırsat geçmiş ellerine teperler mi? -Bahçeli, mevcut sistemle 15 Temmuz'dan daha büyük musibetlere 'dur' demenin çok zor olduğuna dikkat çekti: Cumhurbaşkanlığı sistemi devlete düzen, ülkeye huzur getirecek
Giriş Tarihi: 22.02.2017 03:49 Son Güncelleme Tarihi: 22.02.2017 09:39
Ülke bölünecek olsa önce Kandil ‘evet’ der
AK Parti Grup Toplantısı'nda konuşan Başbakan Yıldırım, "15 Temmuz'da 248 şehidimizin kanına giren hain, darbeci teröristler bir daha cesaret bulamasın diye, Kandil'e selam duranlara millete selam durmayı öğrensin diye Pensilvanya'nın karşısında hazır ola geçenlere milletin karşısında hazır ola geçeceğini öğretmek için 'evet' diyoruz" dedi. Yıldırım özetle şunları söyledi:
Başbakan Yıldırım ''Kandil koşa koşa 'Evet' der. Böyle fırsat gelmiş ayaklarına, teperler mi?''
CHP'YE 'NO' ESPRİSİ
ŞİLİ'YE GİDECEĞİNİZE ŞİLE'YE GİTSEYDİNİZ
CHP'nin 'hayır' kampanyasını da eleştiren Başbakan Yıldırım: "Kılıçdaroğlu ilham peşinde. Şili'de bulmuş. Adamlar bir film yapmış (No filmi), CHP de ondan medet ummuş. Anladık uzun yıllar halka güvenmediniz, seçkin takıldınız. Hani değişiyordunuz, hani artık halkı esas alacaktınız? Şili'ye kadar uzanacağınıza Şile'ye gitseydiniz. Gidip de bir kahvehanede otursaydınız, daha fazlasını size öğretirlerdi. Akıl denilince adamın aklına uzak diyarlar geliyor. Sayın Kılıçdaroğlu nereye gidersen git, senin bu derdin bu kafa ile derman bulamaz.
MHP'ye Bozkurt jesti
ÜLKÜCÜ KARDEŞLERİM 'MEMLEKET' DEDİ
Başbakan Yıldırım, konuşması sırasında "Başbakanım ülkücüleri unutma ülkücüler de yanında" sloganı üzerine bozkurt işareti yaptı. Yıldırım, "Milliyetçi ve ülkücü kardeşlerim önce memleketim ve önce milletim dediler. Birlikte yola çıktık. Sandığa siyasi değil, milli kimliklerle gideceğiz. Evet'te bereket var deyip mührü vuracağız. Tek adam safsatasına inat, tek bayrak, tek vatan, için evet" dedi.
Partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 15 Temmuz'da Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihten silinmek istendiğinin altını çizerek özetle şunları söyledi:
YEMİN ETTİK, DÖNMEYİZ
İDAMA DESTEK SÖZÜ
Cumhurbaşkanına suikast girişimiyle ilgili davada bir darbeci askerin 'Darbe yaptım, idamdan korkmuyorum' açıklamasına da değinen Bahçeli, "AK Parti, idamın geri getirilmesi konusunda samimiyse Milliyetçi Hareket'in sözü söz olsun, buna kayıtsız şartsız destek verecektir" ifadesini kullandı.
Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri kendisini polis, savcı ve jandarma olarak tanıtıp vatandaşları dolandıran şebekeyi çökertmek için savcı ve hakimden alınan dinleme ile çeteyi 2 ay önce takibe başladı.
Sahte polis, savcı ve jandarmalara dev operasyon: 46 gözaltı
80 KİŞİLİK ÇETE ÇÖKERTİLDİ
Yapılan takip sonucunda Adana merkezli İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Mersin, Adıyaman, Şanlıurfa, Denizli, Gaziantep ve Kocaeli de İsa E., Cuma A. ve Ahmet E. İsimli şahısların liderliğini yaptığı ayrıca her ilin sorumlusunun olduğu yaklaşık 80 kişilik çetenin varlığını belirledi.
VATANDAŞIN 2,5 MİLYON LİRASI KURTARILDI
Polis 2 ay boyunca yaptığı dinleme sonucunda zanlıların vatandaşları dolandırmasının de önüne geçti. Polis yaklaşık 100 vatandaşın 2.5 milyon lirasının dolandırılmasının önüne geçerek vatandaşın mağdur olmasını önledi. Dolandırıcılar bu sırada vatandaşlardan yaklaşık 500 bin lira da dolandırdı. Polis iki ay boyunca hem fiziki hem de teknik olarak zanlıları 10 ilde adım adım takip etti.
750 POLİSLE EŞ ZAMANLI BASKINLAR
Polis yapılan takimlerin sonucunda 10 ilde, 100 adrese eş zamanlı 750 polisle şafak vakti operasyon başlattı. Özel harekatında destek verdiği operasyonda 46 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler sağlık kontrolünden geçirilmek üzere Adana Adli Tıp Birimi'ne getirildi. Kontrollerinin ardından sorgulanmak üzere zanlılar emniyete götürüldü.
2 AYDA 75 GÖZALTI
Polis ekiplerinin, iki ay önce başladığı çalışmada daha önceden alınan 29 zanlı ile bugün yapılan operasyonda alınan zanlılarla birlikte gözaltı sayısı 75'e yükseldi.
BİR BİRLERİNİ YALANLADILAR
'DARBECİ İNLEYE İNLEYE ÖLDÜ'
Mahkeme salonu çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Sanıkların ifadesi sırasında şehit Halisdemir'in eşi Hatice Halisdemir'in kafasını sallayarak tepki göstermesi dikkat çekti. Sanıklardan Erhan Almaz ise şunları anlattı: "Rahmetli Ömer Başçavuş'un belki de en son konuştuğu kişi benim. 'Merhaba abi' dedim. 'Merhaba' dedi. 3 metrekare alan içinde silahlar patladı. Tavşana fener tutarsan şaşar kalır gibi hepimiz kaldık. Ben vurulanın 'Ah vuruldum' sesinden Semih Terzi olduğunu anladım. Terzi yerde inleye inleye öldü."
İLK KURŞUNU SIKAN EN ÖNDE
Ömer Halisdemir'e ilk kurşunu sıkan Binbaşı Fatih Şahin, mahkeme salonuna böyle getirildi...
Merkezi Londra'da bulunan Uluslararası Radikalleşme ve Siyasi Şiddet Araştırmaları Merkezi (ICSR) ve danışmanlık şirketi Ernst and Young (EY) tarafından hazırlanan, DEAŞ'ın serveti ve gelir kaynakları konulu raporu, Türkiye'nin başlattığı Fırat Kalkanı Harekâtı'nın ve Cerablus'un DEAŞ'tan kurtarılmasının, örgütün gelir kaynaklarını nasıl kuruttuğunu ortaya koydu.ICSR ve EY'nin DEAŞ'ın gelir kaynakları konulu raporundan:
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yaptığı bir konuşmada "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini ve devletin kurum ve organlarını aşağıladığı" gerekçesiyle 5 ay hapse çarptırıldı.
Doğubayazıt 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki davanın ilk duruşmasına, başka bir suçtan Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezainfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan Demirtaş Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.
Sanık avukatları Fatma Mebuse Tekay, Murat Engin ve Yasemin Dora Şeker'in de Demirtaş'ın yanında SEGBİS üzerinden katıldığı duruşmada, diğer avukatı Olcay Öztürk de hazır bulundu.
HDP Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk ve HDP Ağrı İl Başkanı Yılmaz Dursun'un yanı sıra partililer de duruşmayı izledi.
Kimlik tespiti yapılan Demirtaş, evli ve 2 çocuk babası olduğunu belirterek, mesleğinin avukatlık olduğunu ve aylık düzenli bir gelirinin bulunmadığını ifade etti.
İddianamenin okunmasının ardından savunmasına geçilen Demirtaş, dokunulmazlıklarının kaldırılmasının Anayasa'nın 83/2 maddesi uyarınca yerinde olmadığını savunarak, milletvekillerinin kendini savunma hakkının elinde alındığını ifade etti.
Demirtaş, dokunulmazlıkların kaldırılması hususunun Anayasa Mahkemesine getirilmesini talep ederek, hakkındaki yargılamanın durdurulmasını istedi.
Mahkeme ise sanığın bu talebini usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle reddederek savunmasına geçti.
- DEMİRTAŞ, SON SÖZÜNDE BERAATINI TALEP ETTİ
Savunmasının ardından son sözü sorulan Demirtaş, "Önceki beyanlarımı tekrar ederim. Mahkemenizin kararı emsal karar olacaktır. Yargının özgürce karar verebildiğini gösterir bir karar olmasını diliyor ve savunmam kapsamında beraatımı talep ediyorum." dedi.
Davayı karara bağlayan mahkeme ise Demirtaş'ı TCK'nın 301/1 maddesi uyarınca önce "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini alenen aşağılamak suretiyle Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini ve devletin kurum ve organlarını aşağıladığı" gerekçesiyle önce 6 ay hapse çarptırdı.
Mahkeme, sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları ve verilen cezanın sanığın geleceği üzerindeki etkileri dikkate alarak, Demirtaş'ın hapis cezasını 5 aya indirdi.
Sanığın kasten işlediği suç nedeniyle hapis cezasına mahkumiyetinin yasal sonucu olarak Anayasa Mahkemesinin 24 Kasım 2015 tarih ve 295542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan karar ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 53/1 maddesinin uygulanması yönünden seçme ve seçilme hakkından yoksun bırakılmasına hükmeden mahkeme, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına karar verdi.
Mahkeme, Demirtaş'ın adli sicil kaydından ve UYAP sistemine kayıtı olduğu dosyalardan anlaşılan suça eğilimli kişiliği, suç işlenmesindeki özellikler, sanığın işlediği suç ile ilgili herhangi bir pişmanlık göstermemesi ve bu suretle tekrar suç işlemeyeceğine ilişkin mahkemede olumlu kanaat oluşmadığından dolayı hakkındaki hükmün ertelenmesine, kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmetti.
Darbecinin tatbikat yalanı çöktüFETÖ'cü darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'yı Mürted'e kaçıran darbecilerin "tatbikat" yalanı çöktü. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı, mahkemeye 15 Temmuz ve öncesinde Alay'da bir tatbikat bulunmadığını resmi yazıyla bildirdi.
AMBULANSLI KAL KIŞMA
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı'ndan Kasırga'nın derdest edilerek darbenin yönetim üssü Mürted'e götürülmesiyle ilgili davanın duruşmasına, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün devam edildi. Sanıklar savunmalarında, "koruma tatbikatı" nedeniyle 15 Temmuz'da birliklerine gittiklerini ileri sürünce mahkeme, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı'na 15 Temmuz Cuma günü ve öncesi günlerde alayda herhangi bir tatbikat olup olmadığını sormuştu. Mahkemenin sorusuna yanıt dünkü duruşmada okundu. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı, belirtilen tarihlerde "koruma tatbikatı" veya benzeri bir faaliyet yürütülmediğini ve planlanmadığını bildirdi. Alay Komutanlığı revirinde aile hekimi olarak görev yapan sanık doktor Adem Parlak ile Fahri Kasırga'yı kaçıran ekipten askerlerin ifadeleri alındı. Sanık doktor ifadesinde, Alay Komutanı Muhsin Kutsi Barış'ın 13 Temmuz'da kendisine "15 Temmuz akşamı tatbikat olabilir. 3 ambulansı hazır tut" dediğini aktardı. Kendisinin de bu tatbikata çağrıldığını belirten Parlak, alay dışından gelen bir grupla beraber Fahri Kasırga'nın konutuna gittiklerini, bu sırada ambulansa sivil araçların da eşlik ettiğini söyledi. Parlak, Kasırga ambulansa zorla bindirildikten sonra bir askerin silah doğrultarak, ambulanstan indindiğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Atatürk'ün portresinin yeni basılan madeni paralardan çıkarılmasının söz konusu olmadığını, bunların sınırlı sayıda basılan hatıra paralar olduğunu söyledi.
TBMM Genel Kurulunda, vergisini düzenli ödeyen mükelleflere vergi indirimi, Ahilik Sandığı kurulması, yabancılara konut ve iş yeri satışlarında KDV istisnası, TEDAŞ ve tarımsal kredi alacaklarını yeniden yapılandıran düzenlemeleri de içeren "Torba teklif"in üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
Teklifin tümü üzerinde soruları yanıtlayan Şimşek, emeklilere promosyon noktasında da uzun süredir olan beklentiye ilişkin çözüm üretildiğini, uygulamada sıkıtılar varsa bunları inceleyeceklerini söyledi.
Dar ve sabit gelirlere ilişkin AK Parti hükümetlerinin ciddi vergi indirimleri yaptığını belirten Şimşek, gündemde ilave bir çalışmanın olmadığını bildirdi.
Çiftçilerin özel bankalara olan borçlarıyla ilgili düzenleme yapılmasının söz konusu olmadığını ifade eden Şimşek, Ziraat Bankasına borçlarının yüzde 5 faizle yapılandırılmasının önemli bir fırsat olduğunu aktardı.
Atatürk'ün portresinin yeni basılan madeni paralardan çıkarılmasının söz konusu olmadığını belirten Şimşek, "Bunlar sınırlı sayıda basılan hatıra paralardır. Hiçbir şekilde ülkemizin kurtarıcısı, kurucusu ve hepimiz için büyük lider olan Atatürk'ün portresinin madeni paralardan çıkarılması asla ve asla söz konusu değildir, olmayacaktır. Hatıra paralara sınırlı bir istisnadır." dedi.
Türkiye'nin zor bir konjonktürden geçtiğini dile getiren Şimşek, "Geçici birtakım sıkıntılar var ama inanıyorum ki daha çok reformla, rasyonel politikalarla Türkiye'nin aşamayacağı hiçbir sorun yoktur. Türkiye'nin geleceği parlaktır." diye konuştu.
TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, soru cevap işleminin ardından birleşime ara verdi.
Verilen aradan sonra hükümet ve komisyonun yerine oturmaması üzerine Bahçekapılı, birleşimi yarın saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.
Mahkemede birbirlerine düştüler
'İNSANIN ÇILDIRASI GELİYOR'
Zekeriya Kuzu, mahkeme başkanının FETÖ ile bağlantısını sorması üzerine ise, "Oğlum onların okulunda okuyordu. Etrafında uyuşturucu kullanan arkadaşları vardı. Bu nedenle okul müdürü Arif Bey ile bazen okulda, bazen onun evinde bazen de bizim evde görüştüm. İfademin yüzde 99'u hayal ürünü. Arabamda 1 dolar bulundu ama F serisi değil, B serisi. FETÖ ile hiçbir bağlantım yok" dedi. Mahkeme başkanının, "Taner Berber, Ramazan Elmas, Yakup Özcan gibi 57 kişinin FETÖ'cü olduğunu söylemişsin" demesi üzerine, "İsimleri söylemem için liste benim elime verildi. Ben de söyledim. Ramazan Elmas komutanım da ismini verdiğim için bana hakkını helal etsin" dedi. Mahkeme başkanı da Kuzu'yu "Kendi aranızda helalleşin" sözleriyle uyardı. Bu arada davanın ilk duruşmasını izleyen şehit polis memuru Nedip Cengiz Eker'in babası Nihat Eker, sanıkların ifadelerine tepki gösterdi. Eker, "Hainler 'Şehitlerimizden özür diliyoruz.' diyor. Sanki bizimle dalga geçiyorlar. 'Ben darbe yaptım, aslanlar gibi de yaptım' diyor. O konuşmaları dinledikçe insanın çıldırası geliyor" dedi.
Kenan GÜRBÜZ
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) öncülüğünde terör örgütü DEAŞ'a yönelik başlatılan Fırat Kalkanı Harekâtı'nın 182'nci gününde El Bab'ın büyük bir kısmı temizlenirken, TSK ve Özgür Suriye Ordusu birlikleri bu kez PKK/PYD mevzilerini hedef aldı. Bu kapsamda PKK/PYD kontrolündeki Azez-Menbiç hattında teröristlerle çatışmalar yaşandı. TSK, bölgedeki hedefleri vurdu. Yaşanan çatışmaların ardından, Azez'in 3 kilometre kuzeybatısında bulunan ve yaklaşık bir yıldır PKK/PYD kontrolünde olan Marin köyü kurtarıldı. Gün boyunca devam eden operasyonlarda ise TSK ve ÖSO, Azez'in güneyinde devam eden operasyonda Ayn Dakne, Meranaz ve Mınnig bölgelerinde PKK/PYD mevzilerini top ve havan atışlarıyla vurdu.
MERKEZDE SOKAK SAVAŞI
Öte yandan El Bab'ı DEAŞ'lı teröristlerden temizleme çalışmaları devam ediyor. Şehrin batı ve güney bölümünde kontrol sağlanırken, kent merkezinde yer yer sokak çatışmaları sürüyor. Sokak sokak, ev ev devam eden çatışmalar sırasında Mehmetçik ve muhalif savaşçılar, santim santim ilerleyişini sürdürüyor. Kentin dört bir yanına mayın ve el yapımı patlayıcılar tuzaklayan DEAŞ teröristleri, keskin nişancılar eşliğinde TSK ve ÖSO birliklerinin ilerleyişini yavaşlatmaya çalışıyor. Mehmetçik, bir yandan teröristlerle çatışırken diğer yandan teröristlerin döşediği patlayıcıları temizlemeye çalışıyor. Devam eden Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında 109 DEAŞ hedefi karadan ve havadan vuruldu. Topçu atışları ve hava harekâtları sonucu 44 terörist etkisiz hale getirildi.
1 ŞEHİT, İKİ YARALI
El Bab'da yürütülen patlayıcı temizliği sırasında, iş makinesi el yapımı patlayıcının üzerinden geçti. Meydana gelen patlamada Tekirdağ Hayrabolu nüfusuna kayıtlı P. Asb. Üçvş. Yunus İşçan (33) şehit oldu, iki asker yaralandı. Şehit olan astsubayın cenazesi helikopterle Gaziantep'e, ardından da memleketine gönderildi. İki buçuk yıl önce evlenen ve 1.5 yaşında oğlu bulunan şehit İşçan'ın cenazesi Çorlu Havalimanı'ndan helikopterle Tekirdağ'ın Hayrabolu ilçesine getirildi. Şehidin cenazesi ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından mahalle mezarlığında toprağa verildi.
Medya kuruluşlarını ziyaret ederek anayasa ve sistem değişikliği hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum önceki gün SABAH'ın konuğu oldu. Uçum, 'Hayır' cıların yaptığı 'demokrasi ve rejim elden gidiyor' goy goyuna karşı sistem değişikliğinin neler getireceğine dair net açıklamalar yaptı. İşte sözleri;
BU BİR SİSTEM REFORMUDUR
HERKES KENDİ İŞİNİ YAPACAK
SINIRSIZ DEMOKRASİYE GEÇİŞ
Halkın etkisi artacak: Bu değişiklik, ilk kez Türkiye'de hukuk anlayışında baş aşağı duran bu meşruiyet silsilesini ayakları üstüne kaldırmış bir değişikliktir. 30 yıllık anayasa birikimi üzerine konulan anlamı da toplumsal talepleri de analiz eden halkın demokratik kazanımlarını dikkate alan bir değişikliktir. Özetle; sorun çıktığında devreye siyaset girecek. Uzlaşmaya zorlayacak. Eğer siyaset uzlaşamıyorsa son kararı halk verecek.
Demokrasi güçlenecek: Bu değişikliğin bir özelliği, çifte demokratik meşruiyete dayanması. Parlamenter hükümet modeli, tekçi meşruiyet ilkesine dayanır. Halk Meclis'i seçer, Meclis'in içinden hükümet çıkar. Oradaki meşruiyet dolaylı meşruiyettir. Bu açıdan baktığımızda başkanlık modeli, doğrudan demokratik meşruiyeti iki kanaldan gerçekleştirdiği için çifte demokratik meşruiyete dayanır. Bu bakımdan meşruiyet seviyesi yükseltilmiş bir modeldir. Sınırlandırılmış demokrasiden, sınırların kalktığı demokrasiye geçiş adımıdır.
CUMHURİYET GÜÇLENECEK
'HALK HÜKÜMETİ DOĞRUDAN SEÇECEK'
Edirne'de eşi ve beraberindeki iki kişi ile Yunanistan'a kaçmak isterken yakalanan V.K.'nin, Ankara Kızılay'daki bombalı saldırıyla ilgili aranan Vahit Ayçil'in ablası olduğu belirlendi. V.K. ifadesinde kardeşiyle saldırıdan 2 gün önce görüştüğünü ancak eylemden haberi olmadığını, olay sonrası da kardeşinin Kuzey Irak'a kaçtığını duyduğunu söyledi.
Psikiyatristler FETÖ'cü hainlerin ilk sözleri ve yüz ifadelerini yorumladıKapalı topluluklarla ve sahte Mehdilerle ilgili yaptığı çalışmalarla tanınan Prof. Sefa Saygılı'ya göre cezaevindeki FETÖ'cüler yalnız kalıp düşünme imkanı bulabilirlerse gerçeği kavrayabilirler. İşte o açıklamadan bazı başlıklar:
ADETA BİRER ZOMBİ DURUMUNDALAR
"Bu kişiler anlaşılan o ki Fetullah'a iman etmişler, adeta birer zombi durumundadırlar. Ondan gelen direktifleri ilahi saymakta ve ona karşı gelmenin sanki Allah'a ters düşmek olduğuna inanmaktadırlar. Küçük yaşlardan beri beyinleri bu bakışla yıkanmıştır ve bunun dışına çıkamamaktadırlar. Kendileri Peygamber Efendimizin sahabeleri konumunda olduklarına inandırılmıştırlar. Bu dünya olmasa bile ahireti kazanacakları hezeyanı bunların bütün hücrelerine kadar işlemiştir. Tabi bunda taraftarlarının uydurduğu veya kendilerine yontarak yorumladıkları rüyalar, bir takım geleceğe ait kehanetleri de bu yanılgının devamında etkili olmaktadır.
CEZAEVİNDE GERÇEĞİ GÖREBİLİRLER!
Yılları cezaevinde geçirip, hele Fetullah vefat edip de bütün hayatlarının bir akıl hastasının hezeyanlarına kapılarak geçtiğinin farkına varacaklardır. O zaman "Biz ne yaptık? Nasıl katil olduk, insanların üzerine bombaları, kurşunları nasıl yağdırdık?" diye doğruyu düşünme imkânı bulacaklardır. Ancak buna rağmen yine yanlışta ısrar edenler olacaktır. Sabatay Sevi'yi göz önüne alırsak her türlü yalanına rağmen kimlik değiştirerek günümüzde bile takipçilerinin olması Fetullah konusunda da ibretlik bilgi verir.
HALA FETULLAH'A İNANAN VARSA!
Gerçeği değerlendirmeleri için salim akılla, olaya objektif bakarak yaklaşmalarında ve Fetullah denilen hainin kimlerin işine yaradığını, gerçekleşmeyen öngörülerini, yalan söylemesini, FETÖ'nün iftira, kumpas, hırsızlık, para hırsı gibi İslâm'a ve kanunlara aykırı her türlü rezaletin içinde olduğunu görmelidirler, görebilirler de...
Şirk Psikolojisi ve Lidere Tapınma Psikolojisi isimli iki kitaba imza atan Dr. Hamdi Kalyoncu'ya göre Fetullah Gülen gibi sahte bir Mehdi'ye kendini kaptıran bir insanın bu psikolojiden kurtulması oldukça zor. İşte Psikiyatr Dr. Hamdi Kalyoncu'nun açıklamalarından bazı başlıklar:
ASLA PİŞMAN OLMAZLAR
İnsan suç işerse, kötü bir şey yaparsa pişmanlık duygusu hisseder. Feto gibi inanç örgütlerinde verilen emirleri yasalar suç olarak nitelese bile onlar tarafından kutsal bilinir. İstek doğru, ister yanlış olsun, kendini bir davaya adamış kimseler için yaptıkları işler kutsala hizmettir. Pişmanlık oluşturmaz. Bir kurtarıcıya iman etmiş kişi, onun emirlerini ibadet anlayışı ile yerine getirir. Çile çekmesi ise derecesini yükseltir. Bu yolda pişmanlık olunmaz, daha büyük sevinç hissedilir. Sadece Fetullah'a inancı zayıf olanlar sarsılabilir, pişman olabilir. Buna da pek rastlanmaz.
BEYİNLERİ ERGENLİKTE YIKANANLARIN İŞİ ZOR
Bu Mehdi hareketidir. Bu hareketlere katılanlar daha beyinleri taze iken yani ergenlik döneminden itibaren işlenmiş ve tam bir iman adamı olarak yetiştirilmişlerdir. Kolay kolay geri dönmezler. Bu harekete ruhunu, bedenini, bütün varlığını adamış insanların ilk koruyacakları kişi kendileri değil iman ettikleri liderleridir. Çünkü, onların imanları korkunç derecede güçlendirilmiştir. Fetullah bu imanı üç temel üzerine kurmuştur: "Hizmet Davası"nın mutlak doğruluğu.. Lidere mutlak bağlılık.. Emirlere mutlak itaat.!
CEZAEVLERİNDEKİLER DE BİR ŞOK YAŞAMAZSA AYRILMALARI ZOR
Hayır yoktur.! Bu hareketler Sahte Mehdi hareketleridir taraftarlarınca kritik edilemezler. Kalbi sözde Mehdiye bağlayınca ne zorluk olursa olsun fark etmez. Hatta hapishane gibi zor şartlar manevi tatmin oluşturur. Hayatlarının en mutlu anlarını hapiste yaşarlar. Bu hezeyanlı bir etkileşimdir., bir nevi psikiyatrik problemdir, hastalıktır, Tedavisi zordur. 15 Temmuz'a rağmen uyanmayanlara söylenecek tek şey var: "Ebedi istirahatgahınızda uyumaya devam ediniz.!"
Kaynak: Sabah.com.tr
Kırklareli'nde FETÖ'nün darbe girişimi davasıKırklareli Halk Eğitim Merkezi salonunda oluşturulan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Eski Tuğgeneral Cemalettin Doğan ve eski Yarbay Latif Çiçek'in de aralarında bulunduğu 38'i tutuklu 81 sanık, hakim karşısına çıktı.
Haklarında "Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya, görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye, bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs" suçlarından ayrı ayrı 4 kez ağırlaştırılmış müebbet, "Silahlı terör örgütüne üye olmak, suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istemiyle yargılanan sanıklar hakkında hazırlanan 800 sayfalık iddianamenin özeti Mahkeme Başkanı İzzet Koçer tarafından okundu.
Daha sonra sanıkların kimlik tespitlerine geçildi. Kimlik tespiti sırasında Eski Tuğgeneral Cemalettin Doğan, kimlik tespit sırasında ''Görevden ihraç edilmiş, çoluk çocuğum evde aç bir kişi olarak buradayım.'' dedi.
Yaklaşık 4 saat süren kimlik tespitleri sonrası mahkeme heyeti duruşmaya öğle arası verdi.
- İddianameden
Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 800 sayfalık iddianamede, çeşitli rütbelerde ve birimlerde görevli 81 eski askeri personel sanık olarak yer alırken, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi anlatılıyor.
Darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan ve görevden ihraç edilen eski 65. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Cemalettin Doğan, eski Yarbay Latif Çiçek'in de aralarında bulunduğu 81 şüphelinin, "Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya, görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye, bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs" suçlarından 4 kez ağırlaştırılmış müebbet, "Silahlı terör örgütüne üye olmak, suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Doğan'ın darbe girişimine destek vermek amacıyla, zırhlı askeri araçlarla İstanbul'a gitmek üzere yola çıkardığı ve üst düzey darbeci askeri personel ile görüşmeler yaptığı iddianamede yer aldı.
İddianamede, Doğan'ın FETÖ'ye bağlı askeri personelin Trakya sorumlusu olduğu öne sürülen 5. Zırhlı Tugay Komutan Yardımcısı firari eski Albay Uzay Şahin'den gelen talimatları yerine getirdiği belirtildi.
Tuğgeneral Doğan'ın odasında yapılan aramalarda ise ''17-25 Aralık işleri kolaylaştırdı'' şeklinde yazılı not kağıtları bulunduğu belirtilen iddianamede, ''Albay Uzay Şahin'in, 54'üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Hidayet Arı, 55. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Bekir Koçak, Binbaşı Murat Çelebioğlu ve Babaeski 1. Zırhlı Tugay Komutanı Kurmay Albay Gündoğdu'yla bağlantı kurup toplantı için hazır olmaları talimatı verdiği ve darbe girişiminden bir gün önce Whatsapp'tan "Trakya'da 20 bin asker hazır" mesajı gönderdiği ve sıkı yönetimde görev alacaklarını'' yazdığı kaydedildi.
Doğan'ın 1-23 Temmuz tarihlerinde izinli olduğu, darbe girişimi başlamadan yaklaşık 2 saat önce kışlaya gittiğinin belirlendiği vurgulanan iddianamede, askeri personele ''Herkes durumu biliyor, hazır olalım'' dediği aktarıldı.
İddianamede, Doğan'ın kendisini arayarak bilgi isteyen ilçe kaymakam vekiline de durumla ilgili herhangi gibi bir bilgi vermediği belirtilerek, Whatsapp grubundan, ''Lüleburgaz'dan bir tabur yola çıktı. Bir taburu daha hazırlıyorum'' yazdığının tespit edildiğine yer verildi.
FETÖ'nün darbe girişimi kapsamında tutuklanan ve TSK'dan ihraç edilen Yarbay Latif Çiçek'in ise darbe girişimin yaşandığı gün ''Kafanızdaki her şeyi unutun, vatanın bir gün size ihtiyacı olacak. Bu saatten sonra kimseyi tanımayacaksınız. Kafasında problem olan varsa şimdiden ayrılsın'' gibi konuşmalar yaptığı da iddianamede yer aldı.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) seçmen sorgulama! - Oy kullanacağınız yeri öğrenin 2017!TBMM'de yapılan oylamalar sonucu kadbul edilen Anayasa değişikliği teklifinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milyonlarca vatandaşın merakla beklediği referandum tarihini resmen açıklamıştı. Bu açıklamaların ardından ise YSK seçmen listesi sorgulama ekranı sıklıkla ziyaret edilmeye başladı. Nerede oy kullanacağım? sorusunu merak eden insanlar bu başlık altında bulunan bağlantıya tıklayarak 2017 YSK seçmen listesi sorgulama ekranına girebilirler. İşte tüm detaylar...
YSK SEÇMEN LİSTESİ SORGULAMAK İÇİN TIKLAYIN -2017
YSK seçmen listesi sorgulama ile oy kullanacağını yeri öğrenmek için yukarıda bulunan bağlantıya tıklayarak Nüfusa Kayıtlı Olduğu İl, T.C. Kimlik Numarası ve Nüfusa Kayıtlı Olduğu Sıra No bilgilerini girerek öğrenebilirsiniz.
SEÇMEN KÜTÜĞÜ DÜZELTMELERİ 26 ŞUBAT'A KADAR GERÇEKLEŞTİRİLEBİLECEK
1. Seçmen niteliğine sahip ve yerleşim yeri yurt içi olmasına rağmen,
Yurt içi seçmen kütüğünde kaydı bulunmayan,
Kayıtlarında düzeltme veya yerleşim yeri adresini değiştirmek isteyen vatandaşların;
26 Şubat 2017 (17.00) Pazar gününe kadar; bizzat veya 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 50. maddesinde sayılanlar, ilgili nüfus müdürlüğüne adres beyan formu ile birlikte elektrik, su, telefon, doğalgaz abonelik sözleşmesi veya faturası, noterden tasdikli kira sözleşmesi gibi belgelerden birisi ile başvurmaları ve nüfus müdürlüğünce tescil edilen adrese ilişkin imzalı ve onaylı adres beyan formunun bir örneği ve eklerini İlçe Seçim Kurulu Başkanlığına teslim etmeleri gerekiyor.
OY KULLANMAK İSTEYEN ÖĞRENCİLER BAZI İŞLEMLER GERÇEKLEŞTİRECEK
2.Seçmen niteliğini taşıyan ve öğrenim gördükleri yerleşim birimlerinde oylarını kullanmak isteyen öğrencilerin (askeri öğrenciler hariç);
Öğrenim gördükleri okuldan, o okulun öğrencisi olduklarına ve yurt müdürlüklerinden, yurtta kaldıklarına ilişkin alacakları belgeler ile kaldıkları yurtların bağlı bulunduğu ilgili nüfus müdürlüklerine bizzat başvurması ve tescil edilen adrese ilişkin imzalı ve onaylı adres beyan formunun bir örneği ve eklerini İlçe Seçim Kurulu Başkanlığına teslim etmeleri gerekmektedir.
İki yüzlü kaymakam tutuklandıBylock'çu çıkan ve demokrasi mitinglerine katılarak gizlenmeye çalışan Malatya Darende Kaymakamı Ali Türk tutuklandı. Yurt genelinde FETÖ operasyonları da şöyle:
Harun ATALAY-Ali ALTUNDAŞ-Özgür ÖZDEMİR -Tuna ÇAM-Tahir ÖZÇELİK -Metin HARIKÇI-Ali ALTUND AŞ-Alpaslan KÖRÜKÇÜ-Özkan AYDIN-Hayrettin YENE L / SABAH
"Paralel Yapı" soruşturmaları kapsamında Selam Tevhid Kumpası Davası'nda FETÖ tutuklusu Hidayet Karaca ve Ali Fuat Yılmazer'in de bulunduğu isimlere tahliye veren eski hâkimler Metin Özçelik ile Mustafa Başer hakkında 17 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Savcı mütalaasında, iki ismin Gülen'den talimat aldığını belirtti.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: El Bab'dan sonra hedef RakkaKKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüşen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu basın mensuplarına yaptığı açıklamada "Her şeyden önce DEAŞ'e karşı, YPG-PKK gibi bir terör örgütüyle hareket etmek yılanla yatağa girmek demektir. Bölgede iki şeytan arasında halkı seçim yapmaya zorluyorlar. Doğru strateji ve doğru gruplarla Rakka konusunda adım atabiliriz. İstihbaratımız ve askerlerimiz ABD'li muhataplarıyla görüşüyorlar DEAŞ'ın İslam ile ilgisinin olmadığını en net biz söylüyoruz. El Bab'dan sonra hedef Rakka. Yüzde 99 Sünni Arap bir şehre Şii milisleri sokmak çok tehlikelidir. O yüzden Haşdi Şabi, Musul'a bugüne kadar kadar sokulmadı. (Rakka operasyonuna) PKK terör örgütünü YPG terör örgütünü sokmak da o kadar tehlikelidir. " dedi.
Basın mensuplarının S 400 füzeleriyle ilgili bir soruya ise Bakan Çavuşoğlu, "S-400 ile ilgili görüşmelerimiz olumlu bir şekilde devam ediyor" şeklinde yanıt verdi.
Yakalanan PKK'lı hainin gösterdiği yerde...Hakkari Valiliği, 2 gün önce Yüksekova İlçesi Orman Mahallesi Orman Caddesi'nde yakalanan PKK/KCK bölücü terör örgütü mensubu ve 'Sivil Savunma Birlikleri' olarak nitelendirilen 'YPS' içerisinde sorumlu düzeyde faaliyetlerde bulunan E.Ş. ile ilgili açıklama yaptı.
ÇOK SAYIDA SİLAH VE MÜHİMMAT ELE GEÇİRİLDİ
E.Ş.'nin yer göstermesi sonucu ilçenin Güngör Mahallesi'nde toprağa gömülü çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirildiği belirtilerek şöyle denildi:
"19.2.2017 günü yapılan çalışmalara istinaden, İlimiz Yüksekova İlçesi Orman Mahallesi Orman Caddesi üzerinde, 2016 yılında İlimiz Yüksekova İlçesi'nde yapılan şehir operasyonunda güvenlik güçlerimize karşı silahlı faaliyette bulunan PKK/KCK bölücü terör örgütü mensubu ve YPS içerisinde sorumlu düzeyde faaliyetlerde bulunan E.Ş. isimli şahıs yakalanmış, şahsın yapılan araştırmasında 'Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak' suçundan arandığı tespit edilmiştir. Şahıs İlimiz Yüksekova İlçesi Güngör Mahallesinde bir ikamete toprağa gömülmüş vaziyette mühimmatların ve yaşamsal malzemelerin olduğunu söylemiş, şahsın yapılan yer göstermesinde bahse konu yerde; 7 AK-47 Kalaşnikof marka uzun namlulu silah, 1 Bixi makineli tüfeğine ait namlu, 4 gaz maskesi, 8 hücum yeleği, 37 AK-47 Kalaşnikof marka uzun namlulu silaha ait şarjör, 2 luncer mühimmatı, 1 el bombası, 20 uçaksavar fişeği, 9 telsiz, 1 çaydanlık el yapımı patlayıcı 12 roket sevk fişeği, 20.000 fişek, 5 sırt çantası ele geçirilmiştir."