Türkiye-Rusya-İran'dan Suriye konulu ortak açıklama
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Vladimiroviç Putin, Beştepe'de Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi kapsamında bir araya geldi. Görüşme ardından kameraların karşısına geçen üç lider ortak basın toplantısı düzenliyor.
Türkiye-Rusya-İran'dan Suriye konulu ortak açıklama
Giriş Tarihi: 4.4.2018 15:49 Güncelleme Tarihi: 4.4.2018 20:11
Ankara'da gerçekleştirilen Suriye konulu liderler zirvesinde, Türkiye, Rusya ve İran'ın Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması için "terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair" her türlü girişimi reddettiği vurgulandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin Ankara'da gerçekleştirdiği Suriye konulu zirvenin ardından ortak bir açıklama yayınlandı.
Açıklamada, üç liderin 22 Kasım 2017'de Rusya'nın Soçi kentinde düzenlenen ilk zirveden sonra Suriye'de meydana gelen gelişmeleri değerlendirdiği belirtildi.
Liderlerin ayrıca, üç ülkenin girişimiyle ocak 2017'de Kazakistan'ın başkenti Astana'da başlatılan sürecin Suriye'deki krizin çözümüne olumlu katkılarından memnuniyet duyduğu kaydedildi.
Kritik zirve sonrası ortak açıklama
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Vladimiroviç Putin, Beştepe'de Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi kapsamında bir araya geldi. Görüşme ardından kameraların karşısına geçen üç lider ortak basın toplantısı düzenliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin katıldığı "Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi" sona erdi. Liderler kritik toplantı sonrası ortak basın toplantısında açıklamalarda bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin katıldığı "Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi" sona erdi. Zirve sonrasında ortak basın açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "DEAŞ ile PYD/YPG'nin aynı amaca hizmet ettiğini kabul etmeyen hiçbir anlayışın Suriye'de kalıcı barışa hizmet etmesi mümkün değildir. PYD YPG'nin kontrolündeki tüm bölgeleri güvenliği hale getirene kadar durmayacağımızı bir kez de burada tekrarlamakta fayda görüyorum" diye konuştu. Ruhani, "Suriye'nin toprak bütünlüğü, milli egemenliğinin ve bağımsızlığının en önemli amaçlar olarak herkes tarafından dikkate alınması gerektiğini vurguluyoruz" dedi. Putin ise "Bizim kesin kararlılığımız şu doğrultudadır. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını sağlamaktan yanadır" diye konuştu.
İŞTE LİDERLERİN AÇIKLAMALARI
İlk açıklamayı Erdoğan yaptı:
Cumhurbaşkanı Sayın Putin, Cumhurbaşkanı Sayın Ruhani, heyetlerimizin kıymetli üyeleri sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Sizlerin huzurunda kıymetli dostlarım Sayın Putin ve Sayın Ruhani'ye ülkemize bir kez daha hoş geldiniz diyorum. Suriye'de güvenliğin huzurun ve barışın tesisi yönündeki çabalarımızın bir ifadesi olan bu zirveye ev sahipliği yapıyor olmanın memnuniyeti içindeyiz. Geçen kasım ayında Soçi'de gerçekleşen ilk zirveden bu yana Suriye'de önemli gelişmeler yaşandı.
"SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİNE AYNI MESAFEDE OLUNMASINA BAĞLIDIR"
Bugün önümüzdeki döneme ışık tutacağına inandığımız istişareler gerçekleştirdik ve atılacak adımları belirledik. Gerginliği azaltma bölgelerinin konusunda Türkiye olarak sorumluluklarımızın gereğini yerine getiriyoruz. İdlib'deki 8'nci gözlem noktamızla bu konudaki kararlılığımızı gösterdiğimize inanıyorum. Suriye konusunda şu hususun tüm dünya tarafından dikkate alınmasını bekliyoruz. Suriye'nin toprak bütünlüğü tüm terör örgütlerine aynı mesafede olunmasına bağlıdır. Sadece Suriye ile kalmayıp çevre ülkelere hatta tüm bölgeye tehdit oluşturan terör örgütlerinin ayrım yapılmaksızın dışlanması çok ama çok önemlidir.
Türkiye Fırat Kalkanı harekatıyla yaklaşık 3 bin teröristini imha ettiği DEAŞ'a karşı en etkili mücadeleyi veren ülkedir. DEAŞ saldırılarında en büyük bedelleri ödemiş ülkelerden birisi de biziz.
"160 BİN SURİYELİ KARDEŞLERİMİZ GERİ DÖNEREK VATANLARINDA HAYATLARINI KURDULAR"
Her iki harekatta 4 bin kilometre kare alanı güvenli hale getirdik. Sadece güvenliği sağlamakla kalmıyoruz, kontrol altına aldığımız yerleri bölgenin asli sahipleri olan Suriyeli kardeşlerimiz için yaşanabilir hale getiriyoruz. Bilindiği gibi ülkemizde 3,5 milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz. Cerablus El Bab bölgesine 160 bin Suriyeli kardeşlerimiz geri dönerek vatanlarında hayatlarını kurdular.
Tel Fırat bölgesinin de oraya dönecek Suriyeli kardeşlerimiz için yaşanabilir hale getirmek için Rus ve İranlı dostlarımızla birlikte ortak çalışma yürütmeye hazırız.
"PYD BÖLGELERİ TEMİZLENENE KADAR DURMAYACAĞIZ"
PYD YPG'nin kontrolündeki tüm bölgeleri güvenliği hale getirene kadar durmayacağımızı bir kez de burada tekrarlamakta fayda görüyorum. PYD YPG ile mücadelemiz Suriye'de DEAŞ ile mücadeleyi engelleyen veya aksatan değil tam tersine tamamlayan bir mahiyete sahiptir. DEAŞ ile PYD'nin aynı amaca hizmet etmediğini kabul etmeyen hiçbir anlayışın Suriye'de kalıcı barışa hizmet edebilmesi mümkün değildir.
Dikkat edilirse sahada birbiriyle çatışıyor gibi görünen bu iki örgüt, sürekli birbirini destekleyen önünü açan bir anlayışla hareket etmektedir.
RUHANİ'DEN AÇIKLAMA:
Bizim bölgemiz son seneler büyük ve çok önemli bir sorunla karşılaştı. Bu sorun da terörizmdir. Bazı ülkelerce eğitilmiş, bu ülkeler tarafından para sağlanmış ve modern silahlar temin edilmiştir. Bu teröristler Suriye halkına ait olan petrolü satabiliyor ve Suriye'ye ait tarihi eserleri satabiliyorlardı. Başta ABD, istiyordu ki DEAŞ gibi El Nusra gibi terör örgütleri bu bölgede uzun süre kalsın. Fakat Suriye ve Irak gibi büyük halklar, dost ülkelerin yardımıyla bu tehlikeyi yok etti. Terörizmle mücadele doğrultusunda yaklaşık 15 ay önce Astana'da bir toplantı yapıldı ve bir süreç belirlendi. Bu süreçte Suriye'de kısmi ateşkes sağlandı ve 4 bölgede çatışmasızlık bölgesi oluşturuldu. Bu süreçte İran, Rusya ve Türkiye temel rol oynadı.
Bugün Suriye halkının umudunun düne nazaran daha fazla olduğunu görmekten memnunum. Suriyeli mülteciler de evlerine dönmek için bugün daha çok ümitliler. Bugün çok mutluyum ki, 3 ülke liderleri Ankara'da üçüncü zirveyi gerçekleştirdiler. Üçlü zirvelerde çok önemli ve yararlı toplantılar gerçekleştirdik. Benim için en mutlu anlar, üç ülkenin Suriye'nin mazlum halkına yardım için mutabık kaldığı an oldu. Umuyorum ki, pratikte de öyle davranalım ki, Suriye'nin mazlum halkına daha çok yardım edelim. İran İslam Cumhuriyeti'nin bakışından, Suriye sorununun hiçbir şekilde askeri seçeneği yoktur. Barışçıl çözümün teşvik edilmesi lazım.
Terörizmle mücadele devam etmeli, örgütlerin kalıntıları Suriye'den çıkartılmalıdır. Hiçbir ülke Suriye'nin geleceği için karar verme hakkına sahip değil. Suriye'nin geleceği sadece Suriye halkını ilgilendirir. Bizler Astana sürecinin garantörü üç ülke olarak bu doğrultuda çalışmaya devam edeceğiz. Bölgemizdeki en büyük bayram günü, Suriye'deki savaşın bittiği gün olacaktır. Buradaki teröristlerin yenildiği an olacaktır. Suriye halkı da böyle bir ortamda özgür seçimlerle tercihini yapacaktır.
Umut ediyorum ki, Suriye halkına yardım için gösterdiğimiz çalışmaların bir neticeye varana kadar devam edecektir.
PUTİN'DEN AÇIKLAMA:
Bugünkü görüşmelerimiz son derece yapıcı bir hava içerisinde gerçekleşti. Biz de Suriye'deki durumun temel yanlarını ele aldık. Kalıcı çözüm için adımlar üzerine konuştuk. Önemli mutabakatlar sağladık. Bunlar ortak bildirimizde yer aldı. Rusya, İran, Türkiye Suriye Arap Cumhuriyeti'nin bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve egemenliğinden yanadır.
Bazıları bu ülkede etnik ve mezhepsel çatışmaları körüklemeye çalışıyor. Biz üçlü işbirliğimiz arttırmaya devam etme karar verdik. Rusya, Türkiye ve İran'ın işbirliği sayesinde şiddet önemli bir ölçüde azaltıldı. İç ve dış mülteciler evlerine dönmeye başladılar. Sosyal ve ekonomik tesislerin yeninde yapılanması söz konusu. Suriye meselesinin siyasi boyutunu güçlendirmeye çalışacağız.
Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'nin sonuçları da çok önemlidir. Ordaki mutabakatların alternatifi yoktur. Cenevre'de BM nezdinde bir anayasa komitesi kuruluyor. Bu komitenin faaliyetleri çerçevesinde Suriyeliler ülkelerinin geleceğini kendileri belirleyecekler. İnsani yardım konusunun siyasallaştırılmaması gerekiyor. Doğu Guta'da yüzbinlerce insanın kurtarılması için benzeri olmayan bir operasyon gerçekleştirdik. Çatışma bölgelerine durmadan insani yardım gönderiliyor. Bunlar Rus vatandaşlarının bağışları sayesinde yapılıyor.
Türkiye, İran ve Rusya insani yardımlar konusunda çalışmalarını hızlandıracaklar. Sayın Erdoğan sosyal ve ekonomik altyapısını da kalkındırıyoruz. Bir zamanlar teröristlerin kol gezdiği bölgelerde kalkındırma çalışmaları yapılıyor. Militanlar bazı kimyasal gazlar kullanarak. provokasyonlara başvuruyorlar. Terörle ilgili bilgi alışverişini arttırmaya karar verdi.
Bu ziyaret çok başarılı geçti ve ben Türk dostlarıma ve sayın Erdoğan'a teşekkür etmek istiyorum.
SORU - CEVAP
Erdoğan: Dün Mersin Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin temel atma törenini burdan yapmıştık. Bu santral inşallah 2023'e kadar yetişecek. Burada çalışmalar başladı. Orada çalışacak mühendis kadroların Rusya'da eğitimleri yapılıyor. Bugün de üçlü zirvenin çalışmalarını yaptık. Bu üçlü zirvede tüm gayretimiz, barışın egemen olduğu Suriye'yi yeniden inşa ve ihya edebilmektir. Biz bu bölgeye 31 milyar dolar yatırım yaptık. Kuzey Suriye'de olan vatandaşlarımız, Cerablus, Rai, Bab'a dönen 160 bin kişinin de bakımları tarafımızdan yürütülmektedir. Butün bunlara karşılık, AB'nin bize verdiği söz 3 milyar avro sözü vardır. Fakat bunların tamamı elimize ulaşmamıştır. Biz gelse de gelmese de bu yardımları yapmaya devam edeceğiz. Afrin konusunda dayanışmamızı çok önemsiyorum.
İlk zirveyi Soçi'de yaptık, ikinciyi burada yaptık, üçüncüyü de inşallah Tahran'da yapacağız.
Putin: Siyasi çözümün yanı sıra ekonomik kalkınma en önemli sorun. Dışarıdan yatırım olmadan bunu yapamıyoruz. Bunun için tüm ülkeleri çağırıyoruz. İlk olarak insani yardım için adım atsınlar. Ama Rusya, İran ve Türkiye dışında kimse adım atmıyor. Ama mutlaka Suriye'nin alt ve üstyapısının yenilenmesi için tüm ülkeler rol almalıdır.
(Skripal olayında İngiltere'nin tutumu) Biz hiçbir şey beklemiyoruz. Sağduyu bekliyoruz. Skripal olayına ilişkin değil ama bu İngiltere ile ilişkilerle olan bir konu. İlişkilerimiz uluslararası hukuk zeminine oturmalı.
Ruhani: Bizim bugüne kadar gördüklerimiz ABD'liler ve İsraillilerin pek de başarılı olmadıklarıdır. Şam hükümetini yıkmak ve teröristleri hakim etmek istiyorlardı. Ve kendi menfaatlerini gözetiyorlardı. Suriye halkına büyük problemler yaratsalar da başarılı olamadılar. İran hükümeti, her zaman terörizmle mücadeleye vurgu yapmıştır. Bölgenin haritası hiçbir şekilde değişmemeli. Halkların düşünce ve istekleri kendi ülkelerinin gelecekleri için yol göstermelidir. Çabamız bölgemizin düşmanlarının amaçlarında başarılı olmamalarına yöneliktir. Barış ve güvenliği destekleyen bütün ülkelerin hedeflerine ulaşmasını diliyoruz.
Erdoğan: Suriye'nin toprak bütünlüğü bizim olmazsa olmazımızdır. Toprak ameliyatların sıcak bakmıyoruz. Terörizmin bunu bir fırsata dönüştürüp Suriye'den ülkemize tacizde bulunmasını kabul etmeye hiç niyetimiz yok. Bizim konumumuzda hiçbir ülke var. Tüm tacizler ülkemize yapılmıştır. Bunda durmak bilmemişlerdir. Yüzü aşkın vatandaşımız roket saldırılarıyla şehit olmuştur. Bu teröristlere karşı önce Cerablus sonra ZEytin Dalı Harekatı'yla bölgeyi temizlemek zorunda kaldık. Oradaki altyapı çalışmalarını yine bizler yürütüyoruz.
Bu bir inşa ve ihya hareketidir. Bunu yaparken, Astana sürecinin garantörü olarak Soçi'de başlayan süreci devam ettireceğiz. Biz Astana'yı Cenevre'nin alternatifi olarak görmedik. Bizim için aslolan netice almaktır. Çünkü netice alma mecburiyetimiz var. En sonra Doğu Guta'da olanları gördük. O yavruların nasıl öldürüldüğünü gördük. Ben kucağıma 6 aylık yavruyu aldığım zaman yüreğim parçalanıyor. Biz babayız.
Ruhani: (ABD'nin Suriye'den çekilmesi) ABD'liler her gün bir şey söylüyor. Mevcut ABD hükümetinin ne sözlerine ne de vaatlerine güvenebiliyoruz. Onlar kendilerinden belli bir görüntü gösterdiler. Önce Suriye'de kalıcı değiliz dediler. Sonra anlaşıldı ki, para peşindeler. Arap ülkelerine diyorlar ki, para verin kalalım diyorlar. Görünen o ki parayı alacaklar ve Suriye'den çıkmayacaklar.
Putin: Türkiye, mülteci bakımından büyük bir yük aldı. Ama hakikaten çok eşsiz bir durum, diğer ülkeler Filistin'den yük aldı, Rusya olarak biz Ukrayna'dan gelen yükü üzerimize aldık. Mülteci göçmenler olmasın diye sorunları çözmemiz lazım. Erdoğan'ın yeni bir teklifte bulundu. Suriye genelinde, ihtiyaç duyan insanlara acil tıbbi yardım konusunda neler yapabileceğimizi ciddi bir şekilde değerlendireceğiz. Bu teklif çok isabetli oldu. Bu konuyu Sayın Ruhani'de destekliyor.
Erdoğan: Tel Abyad'da bir sahra hastanesi kurmak istiyoruz. Bir de büyük fırın kurarak, oranın ekmek ihtiyacını karşılayarak oradaki mültecilere bu imkanı sağlamak istiyoruz. Putin ve Ruhani'ye şöyle bir teklifim var, güvenli bölgede konut inşası temin edelim. Bu konut inşasını yapmak suretiyle bu insanları çadırlardan kurtaralım. Bu insanlar artık bu yaşam koşullarından kurtulsun. 500'er metrekarelik bir arsaya yerel mimariyle yapılacak konutlar kendine imkanlar sağlasın. Böyle bir adımla onları normal yaşantısına kavuşturalım. Bu konuda bazı ülkelerin bazı tahahhütleri var. Böyle bir adım atarsak faydalı olacağını düşünüyoruz.
Ortak açıklamada, "Suriye genelinde şiddetin azaltılmasına yardımcı olmak ve Suriye ihtilafına kalıcı siyasi çözüm bulunması için Cenevre sürecine ivme kazandırmak suretiyle Suriye'de barış ve istikrara katkı sağlamak bakımından tek etkili uluslararası girişimin Astana formatı olduğunun altını çizdiği" ifade edildi.
Ankara zirvesinde liderlerin, çatışan taraflar arasında kalıcı ateşkes sağlanması ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararıyla öngörülen siyasi süreçte ilerleme kaydedilmesi amacıyla yürüttükleri aktif işbirliğinin sürdürmekteki kararlılıklarını teyit ettikleri vurgulandı.
Üç liderin açıklamasında, Suriye'nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine, toprak bütünlüğüne ve belli bir fraksiyon temelinde olmayan yapısına kuvvetle bağlı olunduğu da yinelendi.
TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ VURGUSU
Ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"(Liderler) Kim tarafından gerçekleştirildiğine bakılmaksızın, atılacak adımların hiçbirinin ilgili BM kararları ve Suriye toplumunun tüm kesimlerinin temsilcilerinin iradesi tarafından tasdik edilen bu ilkelere halel getirmemesi gerektiğini vurgulamışlardır. Terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişimi reddetmiş, Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin ulusal güvenliğini zayıflatmayı amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıklarını ifade etmişlerdir."
SURİYELİLERE ANAYASA YAZMA SÜRECİNDE DESTEK
Soçi'de 30 Ocak'ta yapılan Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'nin siyasi sürecin önünü açan önemli bir kilometre taşı olduğuna değinilen açıklamada, kongrede kararlaştırılan anayasa komitesi kurma sürecinin en kısa zamanda BM'nin yardımıyla başlamasına destek verileceğine yönelik taahhüt vurgulandı.
Açıklamada, Suriyelilere ülkelerinin birliğini yeniden tesis etmelerinde destek verileceğinin altı çizilerek, "(Liderler) Suriye halkının desteğini alacak bir anayasayla sonuçlanmak üzere, Suriye halkının özgür iradesi temelinde Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde yürütülecek kapsayıcı, özgür, adil ve şeffaf bir süreç ve katılmaya ehil tüm Suriyelilerin BM'nin uygun şekilde gözetimi altında oy kullanacağı serbest ve adil seçimler vasıtasıyla ihtilafa siyasi çözüm bulmalarında yardımcı olma gerekliliğini yinelemişlerdir." denildi.
TERÖR ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE
Türkiye, Rusya ve İran liderlerinin zirvede imza attığı ortak açıklamada, terör örgütleri DEAŞ, Nusra Cephesi ve El Kaide veya DEAŞ'la bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve oluşumların ortadan kaldırılması için birlikte çalışmaya devam edileceğine dikkat çekildi.
Açıklamada, "(Liderler) Terörle mücadelede, yukarıda belirtilen terör örgütlerinin ateşkes rejimine katılmış ve katılacak olan silahlı muhalif gruplardan ayrıştırılmasının sivil zayiatın önlenmesi bakımından büyük önem arzettiğinin altını çizmişlerdir." ifadesine yer verildi.
SİVİLLERİN KORUNMASI, İNSANİ ERİŞİM SAĞLANMASI İÇİN KARARLILIK
Suriye'de ablukadaki bölgelerin de ele alındığı zirvenin ortak açıklamasında, "(Liderler) Doğu Guta, Yermük, Fua ve Kefraya, İdlib ili, Hama ilinin kuzeyi, Rukban ve Rakka dahil olmak üzere tüm Suriye'deki vahim insani duruma tepki olarak alınan 2401 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararını memnuniyetle karşılamışlar, çatışan taraflara, ateşkes ihlallerinden kaçınma da dahil olmak üzere, söz konusu kararın hükümlerine uymaları konusunda güçlü çağrıda bulunmuşlardır." denildi.
Gerginliği azaltma bölgelerinde sivillerin korunması ve bu bölgelere hızlı, güvenli ve kesintisiz insani erişim sağlanmasını kolaylaştırma çabalarına hız verme konusuna da değinildiği ifade edilen açıklamada, gerginliği azaltma bölgelerinin geçici nitelikte olduğu bir kez daha vurgulandı.
Açıklamada, şu ifadeler kaydedildi:
"(Liderler) İlave insani yardım göndermek, insani mayın temizliği faaliyetlerini kolaylaştırmak, sosyal ve ekonomik tesisler de dahil olmak üzere temel altyapı unsurlarını eski haline getirmek ve tarihi mirası korumak suretiyle Suriye'ye yapılan yardımı artırmaları için başta BM ve insani ajansları olmak üzere uluslararası topluma güçlü çağrıda bulunmuşlardır."
Ortak açıklamada, Astana'daki son toplantıda ilk kez bir araya gelen alıkonulanların ya da kaçırılanların serbest bırakılması, cenazelerin teslimi ve kayıp şahısların tespiti çalışma grubunun faaliyetlerinin memnuniyetle karşılandığı da belirtildi.
3 liderin ortak beyanında, Ruhani'nin daveti üzerine bir sonraki toplantıların İran'da yapılacağı da paylaşıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Suriye zirvesinde terörle mücadelede kararlılık mesajları verdi.
Ankara'da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ve Ruhani'nin katıldığı üçlü Suriye zirvesi sona erdi.
ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI
ERDOĞAN: YPG'NİN KONTROLÜNDEKİ BÖLGELERİ TEMİZLEYECEĞİZZirve sonrası liderler kameralar karşısına geçti. Erdoğan, "Menbiç başta olmak üzere PYD/YPG'nin kontrolündeki tüm bölgeleri güvenli hale getirene kadar durmayacağımızı tekrarlamakta fayda görüyorum." dedi.
Erdoğan: YPG bölgelerini temizleyeceğiz VİDEO
TERÖRİSTLERDEN TEMİZLEDİĞİMİZ BÖLGELERİ YAŞANABİLİR HALE GETİRİYORUZProje terör örgütü DEAŞ'a karşı en etkin mücadeleyi Türkiye'nin verdiğini söyleyen Erdoğan, "Türkiye, DEAŞ'a karşı en etkin mücadeleyi veren ülkedir. Zeytin Dalı Harekatı ile de aynı mücadeleyi bir başka terör örgütü olan PYD/YPG'ye karşı veriyoruz. Teröristlerden temizlediğimiz bölgeleri temizlemekle kalmıyoruz, altyapı ve üstyapısı ile yaşanabilir hale getiriyoruz." şeklinde konuştu.
Dikkat edilirse DEAŞ ve YPG, çatışır gibi görünse de birbirlerine alan açmaktadır. Suriye'de belli bölgelere önce DEAŞ sokulmakta sonra onunla savaşıyor görüntüsünde YPG sokulmakta ve terör döngüsü tamamlanmaktadır. Suriye huzur bulmadan Türkiye huzur bulamaz. Suriye'de yaşananların anlamı ve önemli bizim için ayrı bir yere sahiptir.
3-4 TERÖR ÖRGÜTÜ NE ÜLKEMİZİ NE DE SURİYE'Yİ KARARTAMAZÖnümüzde zor ama başarı ışığı kuvvetlenen bir yol. Ne Suriye, ne de bölgemizin geleceğinin 3-5 terör örgütü tarafından karartılmasına izin vermeyeceğiz. Mutabık kaldığımız hedeflere kararlılıkla yürüyeceğiz. Uluslararası toplumu, sorunun adil çözümüne destek olmaya çağırıyoruz. Yaptığımız istişare ve aldığımız kararların Suriye için hayırlı olmasını diliyorum.
İlk zirveyi Soçi'de yaptık, ikinciyi burada yaptık, üçüncüyü de inşallah Tahran'da yapacağız.
RUHANİ'NİN AÇIKLAMALARI
RUHANİ: ABD TERÖRİSTLERİ ARAÇ OLARAK KULLANDIİran Cumhurbaşkanı Ruhani, "Teröristler bazı ülkeler tarafından eğitildi, ABD teröristleri besledi, teröristleri araç olarak kullanmak istedi" dedi.
Ruhani: ABD teröristleri besledi VİDEO
SURİYE'DEKİ ATEŞKESTE 3 ÜLKE TEMEL ROL OYNADITürkiye'deki zirvenin terörle mücadelede etkin bir rol oynadığını belirten Ruhani, "Başta ABD, istiyordu ki DEAŞ gibi El Nusra gibi terör örgütleri bu bölgede uzun süre kalsın. Fakat Suriye ve Irak gibi büyük halklar, dost ülkelerin yardımıyla bu tehlikeyi yok etti. Terörizmle mücadele doğrultusunda yaklaşık 15 ay önce Astana'da bir toplantı yapıldı ve bir süreç belirlendi. Bu süreçte Suriye'de kısmi ateşkes sağlandı ve 4 bölgede çatışmasızlık bölgesi oluşturuldu. Bu süreçte İran, Rusya ve Türkiye temel rol oynadı." ifadelerini kullandı.
Terörizmle mücadele devam etmeli, örgütlerin kalıntıları Suriye'den çıkartılmalıdır. Hiçbir ülke Suriye'nin geleceği için karar verme hakkına sahip değil. Suriye'nin geleceği sadece Suriye halkını ilgilendirir.
Bizler Astana sürecinin garantörü üç ülke olarak bu doğrultuda çalışmaya devam edeceğiz. Bölgemizdeki en büyük bayram günü, Suriye'deki savaşın bittiği gün olacaktır. Buradaki teröristlerin yenildiği an olacaktır. Suriye halkı da böyle bir ortamda özgür seçimlerle tercihini yapacaktır.
PUTİN'İN AÇIKLAMALARI
Rusya Lideri Putin, "DEAŞ Suriye'de ciddi ölçüde yenilgiye uğratıldı, Amerika, Suriye'yi parçalamaya çalışıyor" dedi.
Putin: Amerika, Suriye'yi parçalamaya çalışıyor VİDEO
BAZILARI SURİYE'DE ETNİK ÇATIŞMAYI KÖRÜKLEMEYE ÇALIŞIYORBugün üçlü formatta yaptığımız görüşme son derece verimli geçti. Suriye'yle ilgili konuları ele aldık. Önemli mutabakatlar sağladık ve bunlar görüşmenin sonunda imzaladığımız ortak bildiride yer aldı. Bazıları Suriye'de mezhepsel ve etnik çatışmaları körüklemeye çalışıyor. Rusya, Türkiye ve İran, Suriye'nin toprak bütünlüğüne bağlılığını teyit etti.
AKKUYU NÜKLEER SANTRALİDün Mersin Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin temel atma törenini burAdan yapmıştık. Bu santral inşallah 2023'e kadar yetişecek. Burada çalışmalar başladı. Orada çalışacak mühendis kadroların Rusya'da eğitimleri yapılıyor. Bugün de üçlü zirvenin çalışmalarını yaptık.
SURİYE'YE 31 MİLYAR DOLAR YATIRIM YAPTIKBu üçlü zirvede tüm gayretimiz, barışın egemen olduğu Suriye'yi yeniden inşa ve ihya edebilmektir. Biz bu bölgeye 31 milyar dolar yatırım yaptık. Kuzey Suriye'de olan vatandaşlarımız, Cerablus, Rai, Bab'a dönen 160 bin kişinin de bakımları tarafımızdan yürütülmektedir.
AFRİN KONUSUNDA DAYANIŞMA İÇİNDEYİZButün bunlara karşılık, AB'nin bize verdiği söz 3 milyar euro sözü vardır. Fakat bunların tamamı elimize ulaşmamıştır. Biz gelse de gelmese de bu yardımları yapmaya devam edeceğiz. Afrin konusunda dayanışmamızı çok önemsiyorum.
Türkiye, Rusya ve İran'ın ortak kararı Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün sağlanmasından yanadır. Sayın Erdoğan (Suriye'de) acil insani yardım yapılması teklifinde bulundu. Bence bu teklif çok isabetli.
15-temmuz.net haberleri
E-Posta: 15temmuz2016.06@gmail.com..