Türkiye'nin ilk şehir hastanesi bu gün açılıyor

-Türkiye'nin ilk şehir hastanesinin yapımı tamamlandı. Yozgatlılara hizmet verecek hastane yarın açılacak. Yozgat Devlet Hastanesinde yatan bütün hastalar, ambulanslarla yeni hastaneye nakledildi. Ayrıca hastanede 17 doktor ve 51 hemşire daha görevlendirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir hastanelerinin önemine vurgu yaparak, "14 yıllık hayalimdi" demişti. -Anayasa değişikliği teklifinin 18. maddesi 344 oyla TBMM Genel Kurulu'ndan geçti.

Giriş Tarihi: 15.01.2017 17:47 Son Güncelleme Tarihi: 16.01.2017 10:02

Türkiye'nin ilk şehir hastanesi hasta kabulüne başlıyor.

Sağlık Bakanlığı'nın şehir hastaneleri projelerinden ilkinin tamamlandığı Yozgat'ta, yarın hasta kabulü yapılacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir hastanelerinin kendisinin 14 yıllık hayali olduğunu belirtmişti..

Türkiye'nin ilk şehir hastanesinin yapımı tamamlandı. Yozgatlılara hizmet verecek hastane yarın açılacak. Yozgat Devlet Hastanesinde yatan bütün hastalar, ambulanslarla yeni hastaneye nakledildi. Ayrıca hastanede 17 doktor ve 51 hemşire daha görevlendirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir hastanelerinin önemine vurgu yaparak, "14 yıllık hayalimdi" demişti.

475 yataklı şehir hastanesinin yapımı 16 ayda tamamlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir hastaneleri projesine verdiği önemi sık sık dile getiriyor. Fotoğraf: Yeni Şafak Yozgat'ta yapımı tamamlanan, ülkenin ilk şehir hastanesinde, yarın hasta kabulüne başlanacak.

Yozgat Devlet Hastanesinde yatan bütün hastalar, ambulanslarla, Sağlık Bakanlığının şehir hastaneleri projelerinden ilki olan kuruma nakledildi. Mevcut doktorlarla birlikte geçici görevle atanan 17 doktor ve 51 hemşire de yarın hastanede çalışacak.

Ayrıca yeni hastane için mecburi hizmetten ataması yapılan 35 doktorun, kısa sürede göreve başlayacağı öğrenildi.

Yozgat Valisi Kemal Yurtnaç, 475 yataklı şehir hastanesinin 16 ayda tamamlandığını belirtti.

Hastanenin sadece Yozgat'a değil bölgeye de sağlık hizmeti sunacağını vurgulayan Yurtnaç, şehir hastanesinin sağlık hizmetlerinde kaliteyi artıracağına işaret etti.

Emeği geçenlere teşekkür eden Yurtnaç, "Yarından itibaren hastanemiz, hasta kabulüne başlıyor. İlave doktorlarımız tayin edildi. Doktor sayısı itibarıyla da desteklendi. Geçici görevle gelen doktorlarımız da var." dedi.

Şehir hastanesinin Yozgat'a ekonomik ve sosyal anlamda çok büyük katkı sağlayacağına değinen Yurtnaç, "Hastanemiz, havaalanının Yozgat'a açılmasıyla birlikte inşallah sağlık turizmini de açacak. Yurt dışından Yozgat'a hasta da gelecek. Hem Yozgat'taki hem Sorgun'daki hastane, Türkiye'de sağlıkta hizmet kalitesinin arttığının bir göstergesidir. İlimize hayırlı olsun." diye konuştu.

Hastaneye nakledilenlerden Ömer Yozgat da "Hastane gerçekten çok güzel, adeta otel gibi, çok modern bir hastane. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere hastanenin Yozgat'a yapılmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum" dedi.Cumhurbaşkanı, '14 yıllık hayalim' Ekim 2016'da şehir hastaneleriyle ilgili açıklama yapmıştı. 21 şehir hastanesinin ihalesinin yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehir hastaneleri benim 14 yıllık hayalim. Hiç de kolay bir süreç olmadı, inanmayanlar da oldu. Sonunda yoluna girdi" demişti. Türkiye'nin ilk şehir hastanesi, hasta kabulüne başlıyor

Yozgat'ta yapımı tamamlanan, ülkenin ilk şehir hastanesinde, yarın hasta kabulüne başlanacak.Yozgat Devlet Hastanesinde yatan bütün hastalar, ambulanslarla, Sağlık Bakanlığının şehir hastaneleri projelerinden ilki olan kuruma nakledildi. Mevcut doktorlarla birlikte geçici görevle atanan 17 doktor ve 51 hemşire de yarın hastanede çalışacak.Ayrıca yeni hastane için mecburi hizmetten ataması yapılan 35 doktorun, kısa sürede göreve başlayacağı öğrenildi.

SAĞLIK Türkiye'nin ilk şehir hastanesi, hasta kabulüne başlıyor Sağlık Bakanlığının şehir hastaneleri projelerinden ilkinin tamamlandığı Yozgat'ta, yarın hasta kabulü yapılacak

Yozgat'ta yapımı tamamlanan, ülkenin ilk şehir hastanesinde, yarın hasta kabulüne başlanacak.

Yozgat Devlet Hastanesinde yatan bütün hastalar, ambulanslarla, Sağlık Bakanlığının şehir hastaneleri projelerinden ilki olan kuruma nakledildi. Mevcut doktorlarla birlikte geçici görevle atanan 17 doktor ve 51 hemşire de yarın hastanede çalışacak.

Ayrıca yeni hastane için mecburi hizmetten ataması yapılan 35 doktorun, kısa sürede göreve başlayacağı öğrenildi. Yozgat Valisi Kemal Yurtnaç, yaptığı açıklamada, 475 yataklı şehir hastanesinin 16 ayda tamamlandığını belirtti. Hastanenin sadece Yozgat'a değil bölgeye de sağlık hizmeti sunacağını vurgulayan Yurtnaç, şehir hastanesinin sağlık hizmetlerinde kaliteyi artıracağına işaret etti.

Emeği geçenlere teşekkür eden Yurtnaç, "Yarından itibaren hastanemiz, hasta kabulüne başlıyor. İlave doktorlarımız tayin edildi. Doktor sayısı itibarıyla da desteklendi. Geçici görevle gelen doktorlarımız da var" dedi.

Şehir hastanesinin Yozgat'a ekonomik ve sosyal anlamda çok büyük katkı sağlayacağına değinen Yurtnaç, "Hastanemiz, havaalanının Yozgat'a açılmasıyla birlikte inşallah sağlık turizmini de açacak. Yurt dışından Yozgat'a hasta da gelecek. Hem Yozgat'taki hem Sorgun'daki hastane, Türkiye'de sağlıkta hizmet kalitesinin arttığının bir göstergesidir. İlimize hayırlı olsun" diye konuştu.

Hastaneye nakledilenlerden Ömer Yozgat da "Hastane gerçekten çok güzel, adeta otel gibi, çok modern bir hastane. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere hastanenin Yozgat'a yapılmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum" dedi.

Anayasa Teklifi'nde 2. tur ve referandum süreci Birinci tur görüşmelerin sona ermesinin ardından Ankara'da gözler, ikinci tur oylamaya çevrildi.

Ankara kulislerinde ikinci tur görüşmelerde de birinci tura yakın sonuçlar alınması beklendiği konuşuluyor.

Anayasa hukuku profesörü Kemal Gözler'in anayasa değişikliklerinin usulü hakkında yazdığı makaleye göre, birinci tur görüşmelerin sona ermesinin ardından süreç şu şekilde işleyecek:

- Anayasa değişikliği teklifinde yer alan 18 maddenin teker teker görüşülüp kabul edilmesiyle birinci tur sonuçlanmış oldu.

48 SAAT SONRA İKİNCİ TURA GEÇİLECEK

- Birinci görüşmenin bitmesinden itibaren en az 48 saat geçtikten sonra (17 Ocak Salı) ikinci görüşmeye geçilecek.

- Sadece maddeler üzerinde verilmiş değişiklik önergeleri görüşüldüğü ve birinci görüşmede üzerinde değişiklik teklifi bulunmayan bir madde hakkında ikinci görüşmede önerge verilemediği bu turda, bu koşulları taşıyan bir değişiklik önergesi yoksa, sadece maddelerin teker teker oylaması yapılacak.

İKİNCİ TURDA MADDELERİN TÜMÜNÜN KABULÜ İÇİN OYLAMA

- TBMM İçtüzüğü'nün 94. maddesi uyarınca ikinci turda maddelerin teker teker oylanmasının ardından anayasa değişikliği teklifinin tümünün kabulü için oylama yapılacak.

- Anayasanın 175. maddesine göre, anayasa değişikliği teklifinin gerçekleşmesi için, ikinci turda da TBMM üye tamsayısının (550) en az beşte üç çoğunluğuyla (330) kabul edilmesi şart. 330'un altında kalan anayasa değişiklikleri reddedilmiş oluyor.

CUMHURBAŞKANI REFERANDUMA SUNACAK

- Anayasa uyarınca, 330 ile 367 (TBMM üye tamsayısının üçte ikisi) arasında oy alan anayasa değişikliği teklifinin Cumhurbaşkanı tarafından referanduma sunulması zorunlu. 367 ve üzerinde oy alan anayasa değişikliklerini ise Cumhurbaşkanı isterse referanduma (halkoyu) sunuyor. Anayasanın 175. maddesi uyarınca, Cumhurbaşkanı, diğer kanunlar gibi, anayasa değişikliği tekliflerini de, bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye geri gönderebiliyor.

- Cumhurbaşkanı'nın iade etmediği anayasa değişikliği teklifleri, referanduma sunulmak üzere Resmi Gazete'de yayımlanıyor.

- 175. maddeye göre, "Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların kabulü sırasında, bu kanunun halkoylamasına sunulması halinde, Anayasanın değiştirilen hükümlerinden, hangilerinin birlikte, hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını da karara bağlar."

HALKIN YARISINDAN FAZLASI KABUL ETMELİ

- Yine 175. maddeye göre, "halkoyuna sunulan anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için, halkoylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul oyu" gerekiyor. Bir başka deyişle, oylamaya katılan seçmenlerden oyları geçerli olanların yarısından bir fazlasının (basit çoğunluk) desteğiyle anayasa değişikliği kabul edilmiş, tersi durumda reddedilmiş oluyor.

RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANDIKTAN 60 GÜN SONRA HALKOYUNA SUNULACAK

- "Teklifin maddelerine geçilmesi", "birinci turda maddelerin her biri hakkında yapılan oylama", "ikinci turda maddelerin her biri hakkında yapılan oylama" ve ve "teklifin tümü hakkındaki oylama" olmak üzere TBMM Genel Kurulu'nda dört gizli oylamadan geçen teklifin, Resmi Gazete'de yayımlanmasından sonra 60 gün içinde halkoyuna (referandum) sunulması gerekiyor.

- Bu takvim dikkate alındığında, TBMM'deki görüşmeleri bu hafta içi bitecek bir anayasa değişikliği için Mart sonunda veya Nisan başında referanduma gidilebilecek. AK Parti'de olası referandum tarihi için 2 veya 9 Nisan tarihleri konuşuluyor.

Anayasa değişikliğinde 17. madde de geçti Anayasa değişikliği teklifinin 17. maddesi 342 oyla TBMM Genel Kurulu'ndan geçti.

TBMM'de devam eden Anayasa değişikliği teklifinde bir maddenin daha değiştirilmesi kabul edildi.

342 EVET'LE GEÇTİ

17. madde 135 ret oyuna karşılık 342 oyla Genel Kurul'dan geçti.

MADDE NEYİ İÇERİYOR?

17. madde uyarınca, TBMM'nin bir sonraki seçimi ve cumhurbaşkanı seçimi, 3 Kasım 2019 tarihinde yapılacak. Seçimin yapılacağı güne kadar milletvekillerinin ve cumhurbaşkanının görevi devam edecek. Meclisin seçim kararı alması halinde, 27. Yasama Dönemi Milletvekili Genel Seçimi, cumhurbaşkanı seçimiyle beraber yapılacak....

TBMM Genel Kurulu aynı usul ve nisapları gözeterek, 15 gün içinde seçimi tamamlayacak. Mevcut Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeleri, yeni üyelerin göreve başlayacağı tarihe kadar görevlerine devam edecek ve bu süre içinde yürürlükteki kanun hükümlerine göre çalışacak.

Yeni üyeler, ilgili kanunda değişiklik yapılıncaya kadar mevcut kanunun anayasaya aykırı olmayan hükümleri uyarınca çalışacak.

Görevi sona eren ve Hakimler ve Savcılar Kuruluna yeniden seçilemeyen üyelerden, talepleri halinde adli yargı hakim ve savcıları arasından seçilenler Yargıtay üyeliğine, idari yargı hakim ve savcıları arasından seçilenler Danıştay üyeliğine Hakim ve Savcılar Kurulunca seçilecek. Öğretim üyeleri ve avukatlar arasından seçilenler ise Danıştay üyeliğine cumhurbaşkanınca atanacak.

Bu şekilde yapılan seçim ve atamalarda boş kadro olup olmadığına bakılmaksızın, seçilen ve atanan üye sayısı kadar Yargıtay ve Danıştay kadrolarına üye kadrosu ilave edilecek.

Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinden Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilenlerin, herhangi bir nedenle görevleri sona erene kadar üyelikleri devam edecek.

Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve askeri mahkemeler kalkacak.

Düzenleme yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 4 ay içinde; Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin askeri hakim sınıfından başkan, başsavcı, ikinci başkan ve üyeleri ile diğer askeri hakimler (yedek subaylar hariç) tercihleri ve müktesepleri dikkate alınarak, Hakimler ve Savcılar Kurulunca adli veya idari yargıda hakim veya savcı olarak atanabilecekler.

Aylık, ek gösterge, ödenek, yargı ödeneği, ek ödeme, mali, sosyal hak ve yardımlar ile diğer hakları yönünden emsali adli veya idari yargıya mensup hakim ve savcılar, bunların dışındaki hak ve yükümlülükler yönünden ise bu mevzuat hükümleri uygulanmaya devam edilmek suretiyle Milli Savunma Bakanlığınca mevcut sınıflarında, bakanlık veya Genelkurmay Başkanlığının hukuk hizmetleri kadrolarına atanacak.

Kaldırılan askeri yargı mercilerinde görülmekte olan dosyalardan; kanun yolu incelemesi aşamasında olanlar ilgisine göre Yargıtay veya Danıştaya, diğer dosyalar ise ilgisine göre görevli ve yetkili adli veya idari yargı mercilerine 4 ay içinde gönderilecek.

Değişiklik yürürlüğe girdiği tarihte bulunan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK), tüzükler, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikler ile diğer düzenleyici işlemler yürürlükten kaldırılmadıkça geçerliliğini sürdürecek.

Kanunlar ve diğer mevzuat ile Başbakanlık ve Bakanlar Kuruluna verilen yetkiler, ilgili mevzuatta değişiklik yapılıncaya kadar cumhurbaşkanı tarafından kullanılacak.

Anayasanın, seçim kanunlarında yapılan değişikliklerin, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmayacağına dair hükmü, değişiklik yürürlüğe girdiği tarihten sonra birlikte yapılacak ilk milletvekili genel seçimi ile cumhurbaşkanı seçimi için uygulanmayacak.

Anayasa değişiklik teklifinin 16. maddesi kabul edildi

Anayasa değişikliği teklifi Genel Kurulda oylanmaya devam ediliyor, teklifin 12., 13. 14. ve 15. maddeleri kabul edildi.

TBMM Genel Kurulunda, anayasa değişikliği teklifinin, olağanüstü hal ilanına ilişkin 12. maddesine 344 kabul, 133 ret oyu verildi.

Genel Kurulda, teklifin 12. maddesinin gizli oylamasına 482 milletvekili katıldı. Oylamada 344 kabul, 133 ret oyu kullanıldı, 2 oy boş, 3 oy geçersiz çıktı.

Teklifin 12. maddesine göre, cumhurbaşkanı; tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinin yanı sıra savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması; anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması; şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde olağanüstü hal (OHAL) ilan edebilecek.

12. maddenin oylamasında 344 kabul, 133 ret oyu kullanıldı, 2 oy boş, 3 oy geçersiz çıktı.

Teklifin 12. maddesine göre, cumhurbaşkanı; tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinin yanı sıra savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması; anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması; şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde olağanüstü hal (OHAL) ilan edebilecek.

OHAL SÜRESİ 6 AYI GEÇMEYECEK

Olağanüstü hal ilanı kararı verildiği gün Resmi Gazete'de yayımlanacak ve aynı gün TBMM'nin onayına sunulacak. TBMM tatildeyse derhal toplantıya çağrılacak; Meclis, gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilecek, uzatabilecek veya olağanüstü hali kaldırabilecek. Cumhurbaşkanının talebiyle TBMM her defasında 4 ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilecek. Savaş hallerinde bu 4 aylık süre aranmayacak.

SINIRLAMALARA TABİ OLMAYACAK

Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile Anayasanın 15. maddesindeki ilkeler doğrultusunda, temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenecek. Olağanüstü hallerde çıkarılabilecek Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, olağan dönem kararnamelerinin tabi olduğu sınırlamalara bağlı olmayacak. Cumhurbaşkanı, olağanüstü hallerde, bu halin gerekli kıldığı konularda temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile siyasi haklar ve ödevlere yönelik sınırlamalara da tabi olmaksızın, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilecek. Bu kararnameler Resmi Gazete'de yayımlanacak, aynı gün Meclis onayına sunulacak.

3 AY İÇİNE KARARA BAĞLANACAK

Savaş ve mücbir sebeplerle TBMM'nin toplanamaması hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri 3 ay içinde TBMM'de görüşülüp karara bağlanacak. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkacak.

13. MADDE 343 EVET, 133 RET İLE KABUL EDİLDİ

13. madde oylamasına 482 milletvekili katıldı. 13. madde için 343 kabul, 133 ret, bir çekimser, 3 boş, 2 geçersiz oy kullanıldı. Madde, disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemelerin kurulamayacağını öngörüyor.

14. MADDE 341 EVET, 137 RET İLE KABUL EDİLDİ

14. madde oylamasına 483 milletvekili katıldı. 341 kabul, 137 ret, 1 çekimser, 5  boş, 2 geçersiz oy kullanıldı.

Madde, HSYK'nin yapısında değişiklik öngörüyor.

2709 sayılı Kanunun 159’uncu maddesinin başlığı ile birinci ve dokuzuncu fıkralarında yer alan “Yüksek” ibareleri madde metninden çıkarılmış; iki, üç, dört ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; altıncı fıkrasında yer alan “asıl” ibaresi madde metninden çıkarılmış; dokuzuncu fıkrasında yer alan “kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere” ibaresi “kanun ve diğer mevzuata” şeklinde değiştirilmiştir.

15. MADDE 341 EVET, 134 RET İLE KABUL EDİLDİ

15. maddenin gizli oylamasına 483 milletvekili katıldı. Oylamada 341 kabul, 134 ret oyu kullanıldı, 1 oy çekimser, 5 oy boş çıktı, 2 oy geçersiz sayıldı.

Bu maddeyle bütçe kanunu ve kesin hesaba ilişkin hükümler değiştiriliyor. Cumhurbaşkanı bütçe teklifini yeni yıldan en az 75 gün önce Meclise sunacak. Plan ve Bütçe Komisyonunda 55 gün içinde kabul edilecek. Ardından genel kurulda görüşülerek yürürlüğe girecek. Yılbaşına kadar bütçe kanunu çıkarılamazsa geçici bütçe çıkarılacak. Bu da olmaz ise bir önceki yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre artırılarak uygulanacak.

OHAL süresi, 6 ayı geçmeyecek.

Olağanüstü hal ilanı kararı verildiği gün Resmi Gazete'de yayımlanacak ve aynı gün TBMM'nin onayına sunulacak.

TBMM tatildeyse derhal toplantıya çağrılacak; Meclis, gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilecek, uzatabilecek veya olağanüstü hali kaldırabilecek. Cumhurbaşkanının talebiyle TBMM her defasında 4 ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilecek. Savaş hallerinde bu 4 aylık süre aranmayacak.

SINIRLAMALARA TABİ OLMAYACAK
Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile Anayasanın 15. maddesindeki ilkeler doğrultusunda, temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenecek.

Olağanüstü hallerde çıkarılabilecek Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, olağan dönem kararnamelerinin tabi olduğu sınırlamalara bağlı olmayacak. Cumhurbaşkanı, olağanüstü hallerde, bu halin gerekli kıldığı konularda temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile siyasi haklar ve ödevlere yönelik sınırlamalara da tabi olmaksızın, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilecek.

Bu kararnameler Resmi Gazete'de yayımlanacak, aynı gün Meclis onayına sunulacak.

Savaş ve mücbir sebeplerle TBMM'nin toplanamaması hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri 3 ay içinde TBMM'de görüşülüp karara bağlanacak. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkacak.

13. MADDE KABUL EDİLDİ
TBMM Genel Kurulunda, anayasa değişikliği teklifinin, askeri mahkemelere ilişkin 13. maddesine 343 kabul, 133 ret oyu verildi.

Genel Kurulda, teklifin 13. maddesinin gizli oylamasına 482 milletvekili katıldı. Oylamada 343 kabul, 133 ret oyu kullanıldı, 1 oy çekimser, 3 oy boş çıktı, 2 oy geçersiz sayıldı.

Teklifin 13. maddesine göre, disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemeler kurulamayacak. Ancak savaş halinde asker kişilerin görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli askeri mahkemeler kurulabilecek.

14. MADDE KABUL EDİLDİ
Anayasa değişikliği teklifinin 1. turunda, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısında ilişkin 14. maddesine 341 kabul, 133 ret oyu verildi.

TBMM Genel Kurulunda, teklifin 14. maddesinin gizli oylamasına 483 milletvekili katıldı. Oylamada 341 kabul, 133 ret oyu kullanıldı, 4 oy boş, 4 oy geçersiz, 1 oy çekimser çıktı.

Teklifin 14. maddesinde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısında değişikliğe gidiliyor.

Maddeye göre, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun adı, Hakimler ve Savcılar Kurulu şeklinde değişecek. Kurulun üye sayısı 13, daire sayısı 2 olacak. Kurula Adalet Bakanı başkanlık edecek ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı da kurulun tabii üyesi olarak görev yapacak.

Kurulun 3 üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adli yargı hakim ve savcıları arasından, 1 üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idari yargı hakim ve savcıları arasından cumhurbaşkanınca; 3 üyesi Yargıtay üyeleri, 1 üyesi Danıştay üyeleri, 3 üyesi nitelikleri kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından TBMM tarafından seçilecek.

Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi ve en az birinin de avukat olması gerekecek.

Kurulun TBMM tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis Başkanlığına yapılacak. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyona gönderecek.

Komisyon, her bir üyelik için 3 adayı, üye tam sayısının 3'te 2 çoğunluğuyla belirleyecek. Birinci oylamada aday belirleme işleminin sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğu aranacak. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde her bir üyelik için en çok oyu alan 2 aday arasında ad çekme usulüyle aday belirleme işlemi tamamlanacak.

TBMM, Komisyon tarafından belirlenen adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapacak. Birinci oylamada üye tam sayısının 3'te 2 çoğunluğu; bu oylamada seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğu aranacak. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulüyle üye seçimi tamamlanacak.

Üyeler, 4 yıl için seçilecek. Süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilecek.

Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki 30 gün içinde yapılacak. Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan kurul üyeliğinin boşalması durumunda, bunu takip eden 30 gün içinde yeni üyelerin seçimi yapılacak.

15. MADDE KABUL EDİLDİ
TBMM Genel Kurulunda, anayasa değişikliği teklifinin 15. maddesine 341 kabul, 134 ret oyu verildi.

SON DAKİKA: Anayasa değişiklik teklifinde flaş gelişme!Anayasa değişiklik teklifinin 14. maddesi 341 oyla kabul edildi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısında ilişkin 14. maddeye 341 kabul, 133 ret oyu verildi Başbakan Yıldırım: Anayasanın ilk 4 maddesi teminatımızdır Başbakan Yıldırım, Anayasanın ilk 4 maddesinin "AK Parti'nin teminatıdır" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilemeyeceğini belirterek, "Biz de (değiştirilmesini) teklif filan etmedik, edenlerle de işimiz olmaz. Bu kadar açık ve nettir. Bunlar devletin temelleridir, olmazsa olmazıdır" dedi.

Başbakan Yıldırım'dan flaş Anayasa açıklaması!Başbakan Yıldırım, Anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilemeyeceğini belirterek, "Biz de (değiştirilmesini) teklif filan etmedik, edenlerle de işimiz olmaz. Bu kadar açık ve nettir. Bunlar devletin temelleridir, olmazsa olmazıdır" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, "Kıbrıs'ta güvenlik ve garanti konusu Türkiye'nin etkin garantisi ve güvenliği hiçbir şart altında vazgeçilemez, ortadan kaldırılamaz. Eğer iki toplumlu bir devlet kurulacaksa, bu devletteki yönetim adil paylaşım adil olmalıdır. Toprak ve mülkiyet konularında Türk tarafının herhangi bir mağduriyeti, kazanılmış haklarının ortadan kaldırılması söz konusu olamaz" dedi.

Yıldırım, TBMM'de gazetecilerin sorularını cevapladı. Yıldırım, TBMM Genel Kurulu'nda tartışılan, Anayasa'nın ilk dört maddesiyle ilgili soruya, "Anayasa'nın 4 maddesi, nedir devletin şekli Cumhuriyet. Madde 1. Niteliği ne, demokratik laik sosyal hukuk devleti niteliği. üçüncüsü ne, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, bayrağının ayyıldızlı bayrak olduğu, marşının İstiklal Marşı olduğunu, dilinin Türkçe olduğunu, Başkentin Ankara olduğunu… 4'üncü madde de bu 3 maddenin değiştirilemeyeceğini, değiştirilmesinin teklif edilemeyeceğini. Dolayısıyla bizde teklif etmedik, teklif edenlerle de işimiz olmaz. Bu kadar açık ve nettir. Bunlar devletin temelleridir, devletin olmazsa olmazlarıdır. On yıldır AK Parti ne diyor? Tek devlet, millet, bayrak, vatan. Onun için ucuz polemiklerden herkes uzak dursun. Bu maddelerin teminatı yüce Türk milleti ve AK Parti iktidarıdır" ifadelerini kullandı.

Yıldırım, Devlet Bahçeli ile görüşüp görüşemediğini ilişkin soruya, Bahçeli'nin neyin değiştirilip, değiştirilmeyeceğini iyi bileceğini ifade etti.

Yıldırım, 'Kıbrıs' sattınız' iddialarına ilişkin olarak, "Çok ayıp. En azından haddinin bilmemektir. Gitmeyince satmış mı oluyoruz? Böyle bir şey olur mu? Gitmemizi gerektiren durum yok. Kıbrıs ile ilgili görüşmeler uzun yıllardır devam ediyor. Kıbrıs için şartlarımız bellidir, kırmızı çizgilerimiz bellidir. Kıbrıs'ta güvenlik ve garanti konusu Türkiye'nin etkin garantisi ve güvenliği hiçbir şart altında vazgeçilemez, ortadan kaldırılamaz. Eğer iki toplumlu bir devlet kurulacaksa, bu devletteki yönetim adil paylaşım adil olmalıdır. Toprak ve mülkiyet konularında Türk tarafının herhangi bir mağduriyeti, kazanılmış haklarının ortadan kaldırılması söz konusu olamaz. Kısaca kurulacak bir ortaklık, ortak bir devlette her şey iki tarafı da mutlu ve memnun edecek şeklide olmalıdır. Bütün bunlar olduktan sonra da, Türkiye'nin etkin garantisi ve güvenlikle ilgili tedbirleri aynen devam etmelidir" dedi.

Başbakan Yıldırım'dan gündeme ilişkin açıklamalar Başbakan Yıldırım, partisinin Gençlik Kolları tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 2. Abdülhamid Han'ı anma programında konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım İstanbul'da anma programında yaptığı konuşmada, Meclis'te süren Anayasa görüşmelerinde çıkan arbedelere değindi.

"Vekillerin bacağını ısıranlar, her türlü barbarlığı yapanlar bilsinler ki millet bunun hesabını sandıkta verecektir" diyen Yıldırım, "Söz de karar da milletin olacaktır" dedi.

"VEKİLLERİN BACAĞINI ISIRANLAR"

"Anayasa değişikliği darbecilerin sonunu getirecek. Meclis iktidarından milletin iktidarına giden yolu açacak. Bu sistemle millet kendisini yönetenleri doğrudan seçecek. Kendisini yönetecekleri denetleyecek vekilleri de seçecek. Kendisi hükümetini doğrudan denetleyecek vekillerini de kendisi adına, millet adına kanunları yapacak.

Vekillerin bacağını ısıranlar, her türlü barbarlığı yapanlar bilsin ki, millet bunun hesabını sandıkta verecektir. Söz de karar da milletin olacaktır."

"ABDÜLHAMİD'İ ANMAK İSTİYORSANIZ.."

Partisinin Gençlik Kolları tarafından düzenlenen 2. Abdülhamid Han'ı anma programında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, "Abdülhamid'i anlamak istiyorsanız, İstanbul Üniversitesi'ne, İstanbul Erkek Lisesi'ne bakın, Etfal Hastanesi'ne bakın, Selimiye Kışlası'na bakın, Osmanlı coğrafyasındaki eserlerin her birinin altında onun imzası var" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, konuşmasında ayrıca şunları kaydetti:

"EKMEĞİMİZİ BÖLERİZ AMA VATANIZ BÖLDÜRMEYİZ"

"Önümüzde çok önemli, zorlu bir süreç var. Etrafımızda ateş çemberi var. Komşularımızda maalesef basiretsiz, çapsız yöneticiler yüzünden 6 senedir devam eden iç savaş milyonlarca insanın yerlerinden yurtlarından olmasına sebep oldu.  Suriyeliyi, Iraklıyı bağrımıza bastık. Ekmeğimizi bölüştük. Ekmeğimizi böleriz ama bu vatanı böldürmeyiz. Türkiye bölgede barışın, güvenliğin, kardeşliğin teminatıdır. Bunun için dedik ki dostlarımızı artıracağız, düşmanlarımızı azaltacağız.  Birer birer düşmanlıkları kaldırıyoruz. Şimdi inşallah Suriye'de de akan kanı durdurduk. Kalıcı barışı sağlamak üzere başta cumhurbaşkanımız olmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

"ABDÜLHAMİT'E LAF ATMAYA ÇALIŞANLAR.."

Bugün Cumhuriyet neslinin kullandığı bütün eserlerin altında o ulu hakan Abdülhamit'in imzası var. Bugün İstanbullunun her gün kullandığı Marmaray projeside Abdülhamid'in hayalidir. Onun hayalini gerçeğe dönüştüren de onun torunları Erdoğan ve arkadaşlarıdır. Abdülhamit'e laf etmeye çalışanlar gerçek Abdülhamit'i eserleriyle görüyorlar.

Abdülhamit'i bizim dönemimizde öyle kötü göstermeye çalıştılar ki şimdi onu okuyunca hayranlığım bir kat daha artıyor. O milletim önemli diyen ve ömür boyu da bunun için çalışan çok önemli bir padişahtır. Batı dünyasında yenilikçi hareketler başlamış, Abdülhamit bundan geri kalmayalım diye gençleri seçerek bu ülkelerde ilim öğrenmeleri, teknolojiyi anlamaları, bunu Osmanlı topraklarında uygulamaları için çok önemli fırsat sağlamıştır. Avrupa'ya giden gençler maalesef Abdülhamit'in hayallerini gerçekleştirmek yerine Abdülhamit'i tahttan indirmek için işbirliği yaptığını tarih kitaplarından okuyoruz.

"SULTANIM NİYE ORDUYA EMİR VERMİYORSUN?"

Abdülhamit'e darbe yapmaya çalışan darbecilere karşı 'Sultanım niye orduya emir vermiyorsun' diyenlere, 'Ben Müslümanların, birbirine ateş açmasına asla müsaade etmem' diyerek harekat ordusunu durdurmuştur. İşte o Abdülhamit'ten asker elbisesini giyen alçak FETÖ'cüler, bu memleketin evlatlarına tankıyla topuyla ateş etmekten geri kalmamışlardır. 15 Temmuz'da asker elbisesi giymiş alçak FETÖ'cüler bu memleketin evlatlarına ateş açmıştır. İşte Abdülhamit'in vatan sevgisi, insan sevgisi ile bu alçak FETÖ'cülerin yaptıkları arasındaki fark budur. Ancak bu alçaklar, her şeyi düşündüler ama bir şeyi düşünmediler. O da hakkın gücü ve halkın gücüdür."

‘Anayasa değişikliği doping etkisi yapacak’Cumhurbaşkanı Erdoğan anayasa değişikliğinin ülkede doping etkisi yapacağını belirterek Türkiye’nin yeniden dünyanın parlayan yıldızı olacağını söyledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Borsa İstanbul'un kuruluş yıldönümünde ve yeni hizmet binasının açılışında konuştu. Erdoğan anayasa değişikliği görüşmelerinde TBMM'de yaşanan kavgaları eleştirerek, "Parlamentoda yeni anayasanın önünde durmak için konuşuyorlar. Edep, adap bilmeden bir milletvekilinin ağzına yakışmayacak ifadelerle engelleme gayretindeler. Birbirini bu denli yoran bir siyaset anlayışıyla neticeye varamazsınız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli "döviz oyunu" açıklaması

Cumhurbaşkanlığı sistemini eleştirenler için Türkiye'ye özgü bir model oluşturulabileceğini vurgulayan Erdoğan "Dersini çalışarak gelen bir yapı yok. Amerika'da uygulama farklı olabilir, Avrupa'da farklı olabilir. Bütün bunları gözden geçirmeden duyduklarıyla konuşuyorlar. Dersini çalışmış olsa bu işin aslının bu olmadığını görecek. Dünyadaki sistemi uygulayan ülkelerin sistemi bizim olmazsa olmazımız değil. Biz daha farklı bir sistem yapamaz mıyız? Bir yerden başka bir şey alırsın, bir başkasından başka bir şey alırsın, ülkenin tarihinden, geleneklerinden oluşan bir sistem yaparsın. Meclis'te görüşülmekte olan anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesi, ülkemize doping etkisi yapacaktır. Yeni Türkiye'nin inşası ve yükselişi önünde Allah'ın izniyle kimse duramayacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan flaş yeni anayasa açıklaması

Parlamento şu anda millete götürülecek olan o metni hazırlıyor. Nihai kararı verecek olan yer; millet. Milli iradesi burada çok çok önemli. Şu anda milli irade dahi hazmedemeyen, ona bu işin götürülmesini hazmedemeyen bir anlayış var. Temenni ederim ki bu akşam, yarın akşam ikinci tura geçilir. Millete gidecek yol açılır. Bin yıllık vatanımız olan bu coğrafya yeniden bölgesinin ve dünyanın parlayan yıldızı olacaktır" diye konuştu.

TBMM takvimi şekillendiMeclis Genel Kurulu bugün Anayasa değişiklik teklifini bitirecek.

TBMM Genel Kurulu çalışmalarına bir gün ara verecek ve Salı günü Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair kanun Tasarısı'nı görüşecek. 18 Ocak tarihinden itibaren ise Anayasa değişiklik teklifi ikinci tur görüşmeleri yapılacak. Anayasa değişiklik teklifinin ikinci tur görüşmelerinin 3 gün süreceği öngörülüyor. Daha sonra 7 Şubat'a kadar çalışmalarına on gün ara vermesi bekleniyor.

KKTC'de 9 albay gözaltına alındıKKTC'de FETÖ'nün TSK'daki yapılanmasına yönelik operasyonda 9 albay gözaltına alındı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki (TSK) yapılanmasına yönelik operasyonda dokuz albay gözaltına alınarak Türkiye'ye gönderildi.

Askeri yetkililerden alınan bilgiye göre, KKTC'de TSK'ya bağlı Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığındaki FETÖ yapılanmasına yönelik operasyonda dokuz albay gözaltına alınarak iki askeri helikopterle Ankara'ya sevk edildi.

Gözaltına alınan askerlerin komuta ve çalışma odaları ile ikamet ettikleri lojmanlarda geniş çaplı arama yapıldı.

Burdur'da FETÖ'den 17 gözaltıBurdur'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında daha önce meslekten ihraç edilen 17 emniyet mensubu gözaltına alındı.

Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında daha önce açığa alınarak meslekten ihraç edilen 1'i komiser, 6'sı komiser yardımcısı 21 eski emniyet mensubu hakkında örgütün şifreli mesajlaşma programı 'ByLock' kullandığı gerekçesiyle gözaltı kararı verildi. Eski polislerden 17'si Konya, Antalya ve Korkuteli İlçesi, Denizli Acıpayam İlçesi, Isparta ve Burdur'da yapılan operasyonlarla gözaltına alındı. Firari 4 şüphelinin arandığı belirtildi.

SON DAKİKA HABERİ: EMEKLİ TÜMGENERALE FETÖ GÖZALTISI FETÖ'ye ilk darbeyi vuran ülkeTürkiye'nin Mogadişu Büyükelçisi Olgan Bekar, Somali'nin, Türkiye ile kardeşliğinin bir göstergesi olarak 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sadece bir gün sonra Bakanlar Kurulu kararıyla Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) iltisaklı okulları kapatarak burada çalışan kişileri de sınır dışı ettiğini ve bu kararı da Somali başbakanının bakanlarla büyükelçiliğe gelerek bildirdiğini belirtti.

Büyükelçi Bekar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Somali ile ilişkilerin 2011'den bu yana Türkiye'nin izlediği politikalar sayesinde gittikçe geliştiğini ifade etti. Türkiye'nin Somali halkı, siyasetçileri ve diasporasının güvenini kazandığını söyleyen Bekar, bu güveninin sahadaki yatırımlar neticesinde kazanıldığını vurguladı.

SOMALİ, TÜRKİYE SAYESİNDE YAŞANABİLİR BİR ÜLKE

Türkiye'nin, Mogadişu'da kurduğu hastaneler, okullar ve ülkede faaliyet gösteren şirketler sayesinde Somali'nin tekrar yaşanabilir bir ülke olduğunu gösterdiğini dile getiren Bekar, Somali halkının da bunu büyük bir takdirle karşıladığının altını çizdi.

Bekar, Somali'nin sadece kısa vadeli değil uzun vadeli politikalar geliştirerek Somalililerle gelişmesi için çaba sarf edeceklerini belirtti. Bunun en son örneğini Türk büyükelçiliğinin oluşturduğunu anlatan Bekar, Türkiye'nin dünyadaki en büyük misyonu özelliğini taşıyan elçiliğin Somali'nin geleceğine ne kadar güvendiklerinin de simgesi olduğuna dikkati çekti.

ETKİLİ SONUÇLAR ALACAĞIZ

Olgan Bekar, Türkiye'nin Somali'nin yaşanabilir bir yer olduğunu göstererek ve uluslararası toplumdan izole edilmiş durumunu değiştirerek yolunu açtığını söyledi. "Somali her şeyin yeniden kurulması gereken bir ülke. Uzun süren iç savaş döneminde bütün devlet altyapısı yok edilmiş. Bir devletin kurumlarla birlikte yeniden ayağa kaldırılması zorlu bir süreç." diyen Büyükelçi Bekar, Somali halkının uluslararası topluma yönelik eleştirilerinin her zaman olduğunu ancak Somali'nin içinde bulunduğu koşulları bir bütün olarak görmek gerektiğini dile getirdi.

Büyükelçi Bekar, "Somali çok kolay kurumsal destek sağlanabilir bir ülke konumunda da tam olarak değil ama biz bütün bu zorluklara rağmen Somalililerin günlük hayattaki ihtiyaçlarının çözülmesi için gerçekten büyük çaba sarf ediyoruz. Uluslararası toplum da bizim gibi çalışırsa, Türkiye örneğini takip ederek, daha kalıcı ve etkili sonuçlar alacağını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

- Ülkedeki seçim süreci

Somali'deki seçim sürecinin ocak sonunda tamamlanacağını söyleyen Bekar, ülkedeki seçimin diğer ülkelere göre farklılık teşkil ettiğini belirtti.

Seçim sürecinde büyük bir güvenlik sorunu yaşanmadığını anlatan Bekar, "Bunlar önemli gelişmeler. Zorluklar var tabii ki ama geçmişle kıyaslandığında bugün gelinen nokta daha umut verici bir nokta. Bu süreç önümüzdeki dönemde tedricen gelişerek devam edecek. Eleştirmek kolay fakat sahadaki gerçekleri her zaman göz önünde tutmalıyız. Onları anlamalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

FETÖ'YE İLK DARBE SOMALİ'DEN

Somali'deki FETÖ yapılanması hakkında da bilgi veren Bekar, Somali'nin bu konuda örnek olarak gösterilebilecek bir ülke olduğunu kaydederek şöyle devam etti:

"İki ülke arasında kardeşliğin bir göstergesi olarak 16 Temmuz'da, darbeden sadece bir gün sonra, bakanlar kurulu kararıyla FETÖ iltisaklı okulları kapattılar, orada çalışan kişileri de sınır dışı ettiler ve bu kararı da Somali başbakanı büyükelçiliğimize bakanlarla birlikte gelerek bildirdi. Bir hafta içinde bu kişiler ülkeyi terk ettiler ve Mogadişu'da bulunan iki okul ve bir hastane bizim yönetimimize geçti.

Biz de yerel bir partnerle ortaklık kurarak okulları eylül ayında işletmeye başladık. Bugün de Maarif Vakfına devredildi okullar. Şu anda sorunsuz bir şekilde okullar eğitim faaliyetlerine devam ediyor. Hastaneyi de Recep Tayyip Erdoğan Hastanesi bünyesine kattık. Oranın bir şubesi olarak faaliyetlerine devam ediyor. Yani Somali içinde FETÖ ile ilgili bir sıkıntımız kalmadı."

Fuat Avni'nin mucidine PKK davasıFuat Avni hesabı ilk açan isim olduğu kesinleşen FETÖ'cü Said Sefa hakkında PKK'nın Özgür Gündem Gazetesi'ne nöbetçi genel yayın yönetmenliği yaptığı gerekçesiyle dava açıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, FETÖ soruşturmaları kapsamında yakalama kararı çıkartılan ve Fuat Avni isimli sosyal medya tetikçisi hesabın kurucusu olduğu belirlenen Said Sefa isimli kişi hakkında PKK davası da açtı.

Hazırlanan iddianamede. Özgür Gündem Gazetesi'nin nöbetçi genel yayın yönetmenliği uygulamasına katılan Said Sefa'nın terör örgütü PKK'nın propagandasını yaptığı öne sürüldü.

Özgür Gündem, PKK propagandası yaptığı gerekçesiyle geçtiğimiz günlerde kapatılmıştı.

Said Sefa'nın 'msaidsolak' adıyla kurduğu twıttır hesabını bir süre sonra 'Fuatavni' adına dönüştürdüğü ortaya çıkmıştı. Başsavcılıkça yazımı biten FETÖ'nün medya yapılanmasına ilişkin iddianamede 'fuatavni' hesabını Said Sefa'nın açtığı sonradan örgütün anonim hesabı haline geldiği kaydedildiği öğrenildi.

Ortaköy zanlılarının DEAŞ bağlantısı tespit edildi

Reina zanlılarının bağlantıları ortaya çıktı! Reina saldırısı ile ilgili gözaltına alınan zanlıların, DEAŞ'ın sözde İstanbul emiri olduğu ileri sürülen H.A'nın da aralarında yer aldığı şüphelilerle bağlantısı belirlendi.

İstanbul Ortaköy'de bulunan ünlü eğlence mekanı Reina'da düzenlenen terör saldırısı sonrası İzmir'de operasyonla gözaltına alınan yabancı uyruklu 11'i kadın 20 şüphelinin işlemleri İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinde devam ediyor. Türkiye'ye illegal yollardan girdikleri belirlenen ve Türkçe bilmedikleri için tercüman aracılığıyla ifadeleri alınan şüpheliler, ifade vermekten kaçınıyor ve kendilerine yöneltilen suçlamaları reddediyor.

'SURİYELİYİM' DEDİ AMA...
Kendisini ısrarla "Suriye vatandaşı" diye tanıtan bir zanlının Arapça aksanından Faslı olduğu ortaya çıktı. Üzerlerinden sahte pasaport ve kimlik bilgileri çıkan yabancı uyruklu diğer zanlıların, hangi ülke vatandaşı oldukları konusunda da bir belirsizlik söz konusu. İstihbarat birimleri, bu kişilerin kesin kimlik bilgilerinin tespiti için başta Özbekistan olmak üzere Kazakistan, Dağıstan, Doğu Türkistan, Fas, Kırgızistan ve Avrupa'daki bazı ülkelerle irtibat halinde. Şüphelilerin parmak izleri de söz konusu ülkelerle paylaşıldı.

Konsolosluklar aracılığıyla pasaport bilgileri istenen şüphelilerin, parmak izi karşılaştırmalarının yapıldığı, daha önceden kendi ülkelerinde başka bir suça karışıp karışmadıklarının da araştırıldığı bildirildi. Konya'dan gelerek, İzmir'in Bornova ve Buca ilçelerinde kiraladıkları evlerde yanlarındaki 20 çocukla birlikte kalan yabancı uyruklu zanlıların, kendilerini aile görünümünde kamufle etmeye çalışmaları, evlerde ele geçirilen askeri malzemeler ile ayrıca cep telefonlarındaki Arapça, Çince ve Rusça mesajlardan elde edilen verilerden bu kişilerin "DEAŞ'ın uyuyan hücreleri" olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.

HABERLEŞME KAYITLARI GÜÇLÜ KANIT
İstihbarat ve Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin yaptığı çalışmada, Ortaköy'deki saldırıyı gerçekleştiren teröristle Konya'daki hücre evinde birlikte kaldıkları iddiaedilen zanlıların halen İstanbul'da gözaltında bulunan ve DEAŞ'ın sözde İstanbul emiri olduğu ileri sürülen H.A. ve diğer 33 şüpheliyle de bağlantısı tespit edildi. Telefon görüşmelerinden elde edilen HTS kayıtları, bu şüphelilerin, Ortaköy'deki saldırıyı gerçekleştiren "Ebu Muhammed El Horasani" kod adlı terörist ile DEAŞ'ın aynı hücre yapılanması içerisinde yer alarak aynı sözde emire bağlı oldukları konusunda güçlü kanıt olarak görülüyor. Soruşturmayı bu yönde derinleştiren ekipler, araştırmalarını sürdürüyor.

Terör örgütü DEAŞ üyesi oldukları iddiasıyla İzmir'de yakalanan 20 zanlının, Ortaköy'de 39 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısıyla ilgili İstanbul'da gözaltına alınan ve DEAŞ'ın sözde İstanbul emiri olduğu ileri sürülen H.A'nın da bulunduğu şüphelilerle bağlantısı tespit edildi.

11'İ KADIN 30 ZANLI

AA muhabirinin güvenlik kaynaklarından aldığı bilgiye göre, Ortaköy'deki terör saldırısı sonrası İzmir'de operasyonla gözaltına alınan yabancı uyruklu 11'i kadın 20 şüphelinin işlemleri İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinde devam ediyor.

İFADEDEN KAÇIYORLAR

Türkiye'ye illegal yollardan girdikleri belirlenen ve Türkçe bilmedikleri için tercüman aracılığıyla ifadeleri alınan şüpheliler, ifade vermekten kaçınıyor ve kendilerine yöneltilen suçlamaları reddediyor.

"SURİYELİYİM" DEDİ AMA...

Kendisini ısrarla "Suriye vatandaşı" diye tanıtan bir zanlının Arapça aksanından Faslı olduğu ortaya çıktı.

Üzerlerinden sahte pasaport ve kimlik bilgileri çıkan yabancı uyruklu diğer zanlıların, hangi ülke vatandaşı oldukları konusunda da bir belirsizlik söz konusu. İstihbarat birimleri, bu kişilerin kesin kimlik bilgilerinin tespiti için başta Özbekistan olmak üzere Kazakistan, Dağıstan, Doğu Türkistan, Fas, Kırgızistan ve Avrupa'daki bazı ülkelerle irtibat halinde. Şüphelilerin parmak izleri de söz konusu ülkelerle paylaşıldı.

Konsolosluklar aracılığıyla pasaport bilgileri istenen şüphelilerin, parmak izi karşılaştırmalarının yapıldığı, daha önceden kendi ülkelerinde başka bir suça karışıp karışmadıklarının da araştırıldığı bildirildi.

Konya'dan gelerek, İzmir'in Bornova ve Buca ilçelerinde kiraladıkları evlerde yanlarındaki 20 çocukla birlikte kalan yabancı uyruklu zanlıların, kendilerini aile görünümünde kamufle etmeye çalışmaları, evlerde ele geçirilen askeri malzemeler ile ayrıca cep telefonlarındaki Arapça, Çince ve Rusça mesajlardan elde edilen verilerden bu kişilerin "DEAŞ'ın uyuyan hücreleri" olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.

İstihbarat ve Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin yaptığı çalışmada, Ortaköy'deki saldırıyı gerçekleştiren teröristle Konya'daki hücre evinde birlikte kaldıkları iddia edilen zanlıların halen İstanbul'da gözaltında bulunan ve DEAŞ'ın sözde İstanbul emiri olduğu ileri sürülen H.A. ve diğer 33 şüpheliyle de bağlantısı tespit edildi.

Telefon görüşmelerinden elde edilen HTS kayıtları, bu şüphelilerin, Ortaköy'deki saldırıyı gerçekleştiren "Ebu Muhammed El Horasani" kod adlı terörist ile DEAŞ'ın aynı hücre yapılanması içerisinde yer alarak aynı sözde emire bağlı oldukları konusunda güçlü kanıt olarak görülüyor. Soruşturmayı bu yönde derinleştiren ekipler, araştırmalarını sürdürüyor.

İZMİR'DE DE OPERASYON

İzmir'in Buca ve Bornova İlçelerinde İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin 4 Ocak'ta düzenlediği operasyonda Ortaköy'deki terör saldırısıyla bağlantılı olduğu ileri sürülen 11'i kadın 9'u erkek 20 zanlı gözaltına alınmıştı. DEAŞ üyesi olduğu öne sürülen zanlılar ile yanlarındaki 20 çocuk, emniyete götürülmüştü.

Zanlıların adreslerinde yapılan aramada, çoğunluğu sahte olduğu değerlendirilen farklı ülkelere ait 41 pasaport, 12 cep telefonu, 1 tablet bilgisayar, çatışma bölgelerinde kullanılan palaska, 2 kütüklük, 1 bel aparatı, 1 GPS cihazı, 1 keskin nişancı tüfeği dürbünü, 1 gece görüş dürbünü, operasyonlarda kullanılan el feneri, 15 adet yabancı uyruklulara verilen sahte geçici kimlik belgesi ele geçirilmişti. Zanlıların, Ortaköy'deki saldırıyı gerçekleştiren teröristle Konya'daki hücre evinde birlikte kaldıkları iddia edilmişti.

'Seni vermedik Kıbrıs'ı verir miyiz!'

Kıbrıs topraklarına Rumların yerleştirildiğini iddia eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz'a (Eski Musul Başkonsolosu) AK Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk, "Seni elçiliğinden alan devlet yine vermeyecek. Seni vermedik Kıbrıs'ı verir miyiz be" sözleriyle karşılık verdi.

TBMM Genel Kurulunda, CHP'nin "Cenevre'deki Kıbrıs kapsamlı çözüm müzakerelerinin değerlendirilmesi" amacıyla verilen genel görüşme önergesinin bugün ele alınması önerisi kabul edilmedi. Konuyla ilgili söz alan CHP Ardahan Milletvekili Kıbrıs topraklarına Rumların yerleştirildiğini iddia edince AK Partili Milletvekili "Seni vermedik Kıbrıs'ı verir miyiz be" sözleriyle tepki gösterdi.

CHP'Lİ VEKİLİN ASILSIZ İDDİASINA CEVAP
Öneri üzerine söz alan CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz bir çözüm olması durumunda "KKTC'nin teslim edeceği toprağa" ilişkin haritanın Birleşmiş Milletlere (BM) teslim edildiğini ileri süren Yılmaz, Kıbrıs haritasını Genel Kurulda gösterdi. KKTC'nin şu andaki topraklarının yüzde 25'inin Rum tarafına verildiğini iddia eden Yılmaz, "KKTC fiilen ortadan kaldırılıyor. Şu andaki topraklarının 4'te biri elinden çıkıyor. Verdiği topraklara 100 bine yakın Rum yerleştiriliyor. Vermemiş olduğu, elinde kalan topraklara ise 50-60 bin Rum'un gelmesi söz konusudur." ifadesini kullandı.

"TÜRK ASKERLERİNİN ADADAKİ MEVCUDİYETİ DEVAM EDECEKTİR"
AK Parti İstanbul Milletvekil Yıldız Seferinoğlu ise devam eden bir müzakerenin ve Türkiye'nin de bu manada elbette kırmızı çizgileri olduğunu söyledi. 2015 Mayıs ayından itibaren Kıbrıs konusunda yeniden müzakerenin başladığını ve devam ettiğini belirten Seferinoğlu, "Tüm müzakere sürecinde açıkça söylendiği gibi Türkiye'nin garantörlüğü ve Türk askerlerinin adadaki mevcudiyeti devam edecektir. Bunun asla müzakere dahi edilmediğini burada açıkça söylemek istiyorum." diye konuştu.

"SENİ VERMEDİK KIBRIS'I VERİR MİYİZ BE!"
Yılmaz'ın bu sözleri üzerine AK Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk, "Seni elçiliğinden alan devlet yine vermeyecek. Seni vermedik Kıbrıs'ı verir miyiz be" sözleriyle karşılık verdi.

Basına sızdırılan haritalardan bahsedildiğini dile getiren Seferinoğlu, bu haritanın Türkiye'nin sunduğu veya kabul ettiği bir harita olmadığını vurguladı.

CHP'nin grup önerisi kabul edilmedi.

Hulusi Akar DEAŞ ile mücadele toplantısına katıldı

13 ülkenin genelkurmay başkanlarının katıldığı DEAŞ ile mücadele toplantısında Orgeneral Akar'ın da yer aldı.

Suudi Arabistan'da, terör örgütü DEAŞ ile mücadele kapsamında 13 ülkenin genelkurmay başkanının yer alacağı bir toplantı düzenlendi.

AKAR DA TOPLANTIDA YER ALDI

Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Riyad'da 13 ülke genelkurmay başkanının bulunacağı "DEAŞ ile Mücadele İttifakı Toplantısı"nda yer aldı.

TÜRKİYE'NİN GÖRÜŞÜ BİR KEZ DAHA İLETİLDİ

Toplantı kapsamında DEAŞ’a karşı ortak mücadele yolları görüşülürken, Türkiye’nin konu hakkındaki düşünceleri bir kez daha taraflara iletildi.

.