Son dakika: 'Kedicik'in savunması polisi şaşırttı
'Adnan Hoca' olarak bilinen Adnan Oktar ve grubuna yönelik yapılan soruşturmanın ikinci dalgası yolda. Büyük bir gizlilik içinde yapılan operasyonun deşifre olmaması için az sayıda polisle çalışıldığı ve önümüzdeki günlerde daha geniş çaplı operasyonla şüpheli sayısının artacağı öğrenildi.
Son dakika: 'Kedicik'in savunması polisi şaşırttı
Giriş Tarihi: 18.7.2018 18:30 Güncelleme Tarihi: 18.7.2018 19:42
Adnan Oktar örgütüne yönelik operasyonda gözaltına alınan Duygu Altınok'un emniyetteki ifadesi ortaya çıktı.Polisin "Turnike" sisteminden "Mehdi" iddiasına kadar bir çok soru sorduğu Altınok'un suçlamaları kabul etmediği öğrenildi.
Adnan Oktar ve örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda Ankara'da gözaltına alınan kadınlardan 34 yaşındaki Psikolog Duygu Altınok emniyetteki ifadesi ortaya çıktı. Altınok, tüm sorulara cevap verirken, 'Adnan Oktar'a yönelik suç örgütünü tanımını her soruda reddetti. Bir reklam şirketinde proje yöneticiliği yaptığını belirten Altınok gözaltına alınanların büyük bir kısmını tanıdığını belirterek, kendilerini 'arkadaş grubu' olarak tanımladığı öğrenildi.
"PİŞMAN OLACAK BİR ŞEY YAPMADIM"
Kamera kaydı eşliğinde ifadesi alınan Duygu Altınok'a polis 'Etkin Pişmanlık' hükümlerinden yararlanmak isteyip istemediği sordu. Altınok, pişman olacağı veya suç teşkil edeceği hiçbir şey yapmadığını belirterek 'Etkin pişmanlık' hükümlerinden yararlanmak istemediğini belirtti.
"ÜNİVERSİTE SON SINIFTA TANIŞTIM"
Gözaltına alınanları arkadaşları olduğu için tanıdığını ve aralarında bunun dışında bir ilişki bulunmadığını belirten Duygu Altınok, Adnan Oktar ile tanışmasını da şöyle anlattı;
"2007 yılında İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümü son sınıfta okuduğu dönemde okulun yanındaki kitapçılarda Adnan Oktar kitaplarını ve CD'lerini görüp aldım. Çok beğendiğim için okulda Adnan Oktar'ın çevresindeki insanları tanıdığını öğrendiğim fen edebiyat fakültesinde eğitim gören Yeşim olarak hatırladığım kişiye, Adnan Oktar ve çevresindekilerle beni tanıştırmasını istedim. Yeşim beni Yasemin Mert ile tanıştırdı. Örgüt tanımlamasını kabul etmediğim için bu arkadaş grubu ile bu şekilde tanıştım. Adnan Oktar ile 2011'de A9 TV'de canlı yayınlar başlayıp, sevenler, misafirler bu yayınlara gitmeye başlayınca bende talep ettim ve burada Adnan Oktar ile ilk defa yüzyüze tanıştım"
AMACI İSLAMI ANLATMAK
Adnan Oktar ve yakınındakilerin isnat edilen suçların hiçbiriyle alakası olmadığını belirten Duygu Altınok, "Adnan Oktar ve arkadaşlarının amacı canlı yayınlarla gündem konularının yorumlanması, İslamı anlatmak ve ilmi çalışmalar yapmaktır. Yapılan faaliyetler olarak canlı yayınlar, Adnan beyin kitapları, yapılan bilimsel konferanslar, Rusya, İran, Arap dünyası hatta tüm dünya çapında önemli gazete ve haber sitelerinde yayımlanan Adnan beyin makalelerini sayabilirim. A9 kanalı ve internette yayınlanan belgeselleri vardır. Herhangi bir örgüt yapısı da bulunmamaktadır" dedi.
SEVDİĞİMİZ AĞABEY, BÜYÜĞÜMÜZ VE YAZARDIR
Örgütteki konumu ve görevi sorulan Duygu Altınok, Adnan Oktar'ın liderliği gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirtti. Altınok, "Adnan beyi sevdiğimiz bir büyüğümüz, ağabeyimiz, ve değerli bir yazar olarak görüyoruz. Örgütte herhangi bir konum ve görevim yoktur. Bizim aramızda bu tarz görevlendirme ve konumlandırma yoktur" diye konuştu.
ÖRGÜTE GİRİŞTE YEMİN
Şüphelilere Adnan Oktar'a yapılan operasyon kapsamında bir kısım şikayetçilerin ifadelerinde örgüt üyelerinin örgüte ilk girişte yemin ettirildiği ve ettirilen yeminin içeriği ve metni de soruldu. Kendisinin yemin etmediğini belirten Duygu Altınok, yemin edene de şahit olmadığını kaydettiği öğrenildi.
ADNAN OKTAR İLE İMAM NİKAHI
Polis bir kısım şüphelilerin örgüt lideri Adnan Oktar ile imam nikahları kıyılarak evlendirildikleri birden fazla kişinin Adnan Oktar ile imam nikahlı olarak yaşadığını tespit ettiğini belirtti. Duygu Altınok'a da imam nikahı kıyıp kıymadığı, imam nikahına aracılık edip, şahit olup olmadığı soruldu. Adnan Oktar ile imam nikahı kıymadığını belirten Altınok'un "Bunun da iftira olduğunu düşünüyorum" dediği kaydedildi.
'İNFAK' ADI ALTINDA YARDIM PARASI
Polisin Adnan Oktar'ın dini duyguları istismar ederek kendisine finans sağlayıp, MASAK raporları kapsamında şikayetçilerin de belirttiği İNFAK adı altında suç örgütüne para topladığının tespit edildiğini belirtti. Altınok, "Örgüt adına dini duyguları istismar ederek herhangi bir ad altında tarafınızdan para yada başkaca maddi talepte bulunuldu mu?" sorusuna ise "Şahsımdan para talep edilmedi. İNFAK adı altında para toplandığını duymadım. Yine bunun bir iftira olduğunu düşünmekteyim. Arkadaş grubumuzda herkes çalışır kendi parasını kazanır. Nasıl istiyorsa o şekilde harcar" şeklinde cevap verdiği öğrenildi.
MEHDİ VE 313 ÜYE SAYISI
Örgütte Adnan Oktar'ın söylediğine göre 'Mehdi' cemaatinin 313 kişi olması gerektiği, bu yüzden Oktar'ın örgütte bu sayıyı korumaya çalıştığının tespit edildiğini belirten polis şüphelilere, Adnan Oktar'ın Mehdilik ile ilgi faaliyetlerini anlatmasını da istedi.
Duygu Altınok ise "Adnan bey canlı yayında defalarca mehdilik gibi bir iddiasının olmadığına dair yemin etmiştir. Mehdilik konusu ile ilgili de baskı kurmak gibi bir durum söz konusu değildir. Adnan Oktar'ın kendisini mehdi olarak söylediğine dair bir kayıt yoktur. Adnan beyin yurt içinde ve yurt dışında binlerce sevini vardır. 313 sayısında tutmaya çalıştığı yalandır" dedi.
ŞANTAJ, KARALAMA, İTİBARSIZLAŞTIRMA
Suç örgütü yapılanması içerisinde örgütten ayrılan kişilere karşı şantaj, tehdit, karalama, sosyal medya üzerinde kişileri küçük düşüren, itibarsızlaştıran faaliyetler, içerisinde bulunulduğunu tespit edildiğini belirten polis örgütten ayrılan kişilerle ilgili kimlere talimat verildiğini sordu. Örgütten isteyen ikişinin elini kolunu sallayarak çıkıp gittiğini belirten Duygu Altınok, "Kimse buna karışmaz. Bunu söyleyen iftira atan kişiler vardır. Mesela bize iftira atarak evde zorla tutulduğunu alıkonulduğunu ayakkabısız ve pijamasız kaçtığını iddia eden Ceylan Özgül bulunduğu evden çıkarken ki güvenlik kamera kayıtlarında gayet giyimli spor ayakkabılı bir şekilde evden zorlama baskı olmadan çıktığına dair kayıtlar canlı yayında gösterilmiştir. Arkadaş grubum ayrılan kimseyi karalamadı, itibarsızlaştırmadı" dedi.
ASKERDEN SOĞUTMA
Polis, Adnan Oktar'ın erkek üyelerine askere gitmeme konusunda telkinde bulunduğu, bir kısım örgüt üyelerinin sahte belgeler ile çeşitli yollarla askerlik yapmamaları yönünde kanunda bulunan istisnai durumları kullanarak askerlik görevinden kaçırıldığını belirtti. Şüphelilere askerliğe gitmemesi yönünde Adnan Oktar'ın engel olduğu kişileri bilip bilmediğini sordu. Duygu Altınok'un örgüt üyesi kız kardeşler grubundan olduğunun iddia edildiğini belirten polis, kod adını sordu. Altınok'ın ise böyle bir hiyerarşik yapılanmanın olmadığını belirttiği kaydedildi.
FETÖ İLE BENZER YAPILANMA
Sorulan arasında en dikkat çekenleri ise Adnan Oktar örgütü ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütü arasındaki bağı ile ilgili olanlardı.
Polis şüphelilere açıklamasıyla şu soruyu sordu;
"15 Temmuz 2016'da FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarınca gerçekleştirilmeye çalışılan darbe kalkışması öncesinde örgüt mensuplarının 17-25 Aralık darbe teşebbüsü, aynı teşebbüsün başarısız olması akabinde aynı tertibin ABD'de Halkbank çalışanı Hakan Atilla'ya karşı yeniden sahnelendiğini belirterek, tertibin geri planında İsrail Düşünce Kuruluşu kadrosunda uzman olarak görev yapan Dr. Jonathan Schanzer ve Mark Dubowitz isimli şahısların 17/25 Aralık darbe teşebbüsleri öncesinde Türkiye'de Adnan Oktar suç örgütü tarafından misafir edildikleri, bu kişilerin Hakan Atilla davasında bilirkişi oldukları, benzer faaliyetlerin FETÖ/PDP terör örgütü tarafından kumpas davasının ABD'deki hakimi Richard Berman isimli kişinin Türkiye'de misafir edilmesi ile benzerlik gösterdiğini tespit edilmiştir. Bu kişilerin Türkiye'de misafir edilme amacını açıklayınız."
Duygu Altınok'un ise bu kişileri örgütten kaçtığı iddia edilen Ceylan Özgül'ün Türkiye getirdiğini iddia etti. Altınok'un "Dr. Jonathar Schanzer'i Türk düşmanı olarak tanırım. Bu kişi Ceylan Özgül ile bağlantıda olan biridir. Türkiye'ye gelişini Ceylan Özgül organize ediyordu. Ancak bu kişinin fikirlerini öğrenince Adnan Oktar tarafından misafir olarak kabul edilmediğini duydum. Mark Dubowitz'i tanımıyorum" dediği vurgulandı.
17/25'TEN SONRA GÜLEN'İ ÖVDÜ
Polisin sorduğu ikinci soru ise şuydu; Adnan Oktar'ın örgüt elebaşı Fettullah Gülen ile ilgili yaptığı açıklamalarda Gülen'in kendisini çok sevdiğini, faaliyetlerini takdir ettiğini, yine bir konuşmasında Fettullah Gülen'in Kahtani olduğu, 17/25 Aralık sonrasında da Gülen yapılanmasını övdüğünün görüldüğü belirtildi. İçerisinde bulunduğunuz suç örgütü ile FETÖ/PDY terör örgütü arasındaki irtibatlarınız, FETÖ/PDY terör örgütünden iletişimde bulunduğunuz ortak faaliyet yürüttüğünüz kişiler ile ilgili ifade veriniz. Duygu Altınok ise bu soruya "FETÖ/PDY ile ilgili ne benim ne de arkadaş grubumun bir bağlantısı yoktur. Adnan Oktar hiç kimsenin eleştirmediği dönemde Fettullah Gülen'i eleştirmiştir." diye cevap verdiği kaydedildi.
TURNİKE SİSTEMİ
Polisin grup seks ve kadınların seks kölesi haline getirildiği "Turnike" sisteminin sorulması üzerine Duygu Altınok'un "Turnike tabir edilen sistemin içerisinde yer almadım. Turnike adlı sistem yoktur. Dolayısıyla buna at bir kayıtta yoktur. Çirkin bir iftiradır. Bana sorulan bütün ahlaksızlıkların hepsini reddediyorum. Böyle bir şeyde bulunmadım. Bunlar iftiradır. Böyle bir iftarının delilinin olması gerektiğini düşünüyorum. Tehdit, korku ve şantaj kesinlikle yoktu" dediği öğrenildi.
Babuna olayını hatırlattı! Yine kan toplamışlar
Adnan Oktar grubuna yapılan operasyon sonrasında el konulan şirketler arasında "Getaway Sağlık Turizm" adlı şirket de bulunuyor. İsim değişikliği öncesinde Pinner–Test adıyla faaliyet gösteren şirket, besin alerjisi testi yaptıklarını söyleyerek aralarında ünlü isimlerin de olduğu yüzlerce kişiden kan örneği aldı.
Habertürk'ten Öznur Karslı'nın haberine göre 'Pinner Test' adlı şirket Adnan Oktar'ın müridi Ferit Erdem Rahvancı'ya ait. Hakkında gözaltı kararı olan ancak yakalanamayan Rahvancı'nın ABD'de olduğu belirtiliyor. Hakkında yakalama kararı çıkarılan ve ABD'de yaşayan Rahvancı'nın 4 şirketi de el konulan 86 şirket arasında yer alıyor. Rahvancı'nın şirketleri arasında kuyumculuk, bilişim ve sağlık sekttöründe faaliyet gösteriyor. Bunlardan en dikkat çekeni ise Getaway Sağlık Turizm adlı şirket. Bir süre önce isim değiştirdiği öğrenilen şirket, öncesinde Pinner-Test Sağlıklı Yaşam adıyla faaliyet gösteriyordu.
NEREYE VE NE AMAÇLA GÖNDERİLDİĞİNİ BİLMİYOR
Pinner-Test şirketi ise gıda testi yaptırmak isteyen kişilerden kan örnekleri alıyordu. Alınan örnekler ise iddiaya göre test için yurtdışına gönderiliyordu. Besin alerjisi testi için kan veren vatandaşlar ise kan örneklerinin nereye ve ne amaçla gönderildiğini bilmiyor. Adnan Oktar ve grubuna yapılan operasyondan sonra Türkiye'de birden fazla şehirde faaliyet gösteren şirkete ulaşılamıyor. Şirketin merkez telefonunu aradığında 'müşteri hizmetlerimiz çok yoğun, sırada beklemeniz gerekiyor ya da daha sonra arayın' şeklinde sesli yanıt sistemi devreye giriyor. Öte yandan 'şikayetvar.com' adlı forumda da Pinner-Test'le ilgili şikayetler paylaşılıyor. İki gün önce paylaşılan şikayette bir kullanıcı kan vermesinin üzerinden 15 gün geçmesine rağmen hala gıda alerjisi testinin sonuçlarının gelmediğini söylüyor.
TESTİ YAPTIRANLAR ARASINDA ÜNLÜ İSİMLER DE VAR
Murat Boz, Özge Özpirinçci, Elçin Sangu, Buğra Gülsoy ve Damla Sönmez, Aslı Enver, Ezgi Mola, Erkan Petekkaya, Hande Erçel, Sinem Kobal ve Serkan Çayoğlu gibi çok sayıda isim sosyal medya aracılığıyla PinnerTest yaptırdıklarını açıklamıştı.
120 BİN İLİK VE KAN ÖRNEĞİ ABD'DEKİ BİR KLİNİĞE GÖNDERİLDİ
Gözaltında olan Oktar Babuna için de yıllar önce binlerce kişiden kan örneği alınmıştı. 1999 yılında kan kanserine yakalandığını açıklayıp, gazeteye ilik kampanyası ilanı veren Oktar Babuna için o dönem 160 kişi ilik ve kan bağışı yaptı. 120 bin ilik ve kan örneği ABD'deki bir kliniğe gönderildi. Buraya gönderilen örneklerin ne olduğu ve ne amaçla kullanıldığı bilinmiyor. Kampanyaya karşı çıkan ve kan örneklerinin geri alınması için girişimlerde bulunan dönemin Sağlık Bakanı Osman Durmuş, "Yapılan işlem o gün için yanlıştı. Kemik iliği temin amaçlı değildi. Zaten böyle bir dertleri yoktu. Bu dokuların kimlik bilgileri kimlerin elinde bilmiyoruz." demişti.
Adnan Oktar operasyonunda ikinci dalga yolda
'Adnan Hoca' olarak bilinen Adnan Oktar ve grubuna yönelik yapılan soruşturmanın ikinci dalgası yolda. Büyük bir gizlilik içinde yapılan operasyonun deşifre olmaması için az sayıda polisle çalışıldığı ve önümüzdeki günlerde daha geniş çaplı operasyonla şüpheli sayısının artacağı öğrenildi.
Hürriyet'ten Damla Güler'in haberine göre; İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, 11 Temmuz'da Adnan Oktar ve grubuna yönelik düzenlenen operasyonun deşifre olmaması için büyük bir gizlilik içinde yürütüldüğü ortaya çıktı. Operasyon bilgisinin çok az polisle paylaşıldığı ve yardım alınan kurumların da sınırlı sayıda tutulduğu öğrenildi. Büyük bir gizlilikle yapılan ve 187 kişinin gözaltına alındığı operasyonun ileriki günlerde ikinci dalgasının yapılacağı ve şüpheli sayısının daha fazla artabileceği belirtildi.
Adnan Oktar'ın villasından yeni görüntüler
Dev operasyonla gözaltına alınan Adnan Oktar'ın lüks villasından yeni görüntüler ortaya çıktı.
İstanbul Çengelköy'deki lüks villasına düzenlenen dev operayonla gözaltına alınan Adnan Oktar ve örgütündekiler bugün sağlık kontrolünden geçirildi. Oktar'ıın lüks villasından özel görüntüler yayınlandı.
GİRİŞTE X-RAY CİHAZI VARVillanın önünde dev bir havuz ve şezlonglar bulunuyor. Girişte x-ray cihazı ve hemen yan tarafında lüks bir çeşme olduğu görülüyor.
Villanın manzarası, İstanbul Boğazı'nı görüyor. Salondaki eşyaların oldukça lüks ve pahalı olduğu anlaşılıyor.
Adnan Oktar, burada kedicikleriyle partiler düzenliyordu.
Adnan Oktar'ın lüks villası görüntülendi
..