Son dakika haberi: Başkan Erdoğan'dan 29 Ekim mesajı: Ülkemize yönelik saldırılar kararlılığımızı daha da artırmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin 97. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki devlet erkanı, Anıtkabir'i ziyaret etti. Başkan Erdoğan Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı ve önemli mesajlar verdi. Erdoğan, "Ülkemizin önünü kesmeye yönelik içeriden ve dışarıdan gelen saldırılar mücadele azmimizi güçlendirmekte, kararlılığımızı daha da artırmakta" dedi.
Son dakika... Cumhuriyet'in 97. yıldönümü! Devlet erkanı Anıtkabir'de
Giriş Tarihi: 29.10.2020 11:06 Güncelleme Tarihi: 29.10.2020 11:21
Gelen son dakika haberine göre; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, beraberindeki heyet ile Türkiye Cumhuriyeti'nin 97. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Anıtkabir'i ziyaret ediyor.
Son dakika haberine göre Türkiye Cumhuriyeti'nin 97. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki devlet erkanı, Anıtkabir'i ziyaret etti. Anıtkabir özel anı defterini imzalayan Başkan Erdoğan, "Cumhuriyeti ileri taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz. Şanlı mazimizden cesaret alarak yürüyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin 97. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki devlet erkanı, Anıtkabir'i ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Anıtkabir'de çok önemli mesajlar
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla devlet erkanı Anıtkabir'e ziyaret gerçekleştİrdi. Erdoğan başkanlığındaki heyet, Atatürk'ün huzuruna çıkarak mozeleye çelenk bıraktı. Daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada Anıtkabir Özel Defteri'ne önemli mesajlar yazdı.
00:22 | 04:20
Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.
Online Video Platform
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki devlet erkanı, Cumhuriyet'in ilanının 97'nci yıldönümü dolayısıyla Anıtkabir'i ziyaret etti.
Erdoğan'a, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yüksek yargı temsilcileri, Cumhurbaşkanlığı kabinesi üyeleri, siyasi parti temsilcileri, kuvvet komutanları ile diğer devlet erkanı eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki heyet Atatürk'ün mozolesine çelenk bıraktı.
"KARARLILIĞIMIZ DAHA DA ARTMAKTA"
Daha sonra Erdoğan ve beraberindekiler, Misak-ı Milli Kulesi'ne geçti. Cumhurbaşkanı
Erdoğan, burada Anıtkabir Özel Defteri'ne şunları yazdı:
''Aziz Atatürk; Cumhuriyetimizin 97. gününe bir kez daha huzurundayız. Zatı- alinizi aziz şehitlerimizi rahmetle yad ediyoruz. Cumhuriyeti ileriye taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz. Türkiye bugün demokrasiden özgürlüklere savunmadan ekonomiye kadar her alanda başarıdan başarıya koşmaktadır. Ülkemizin önünü kesmeye yönelik içeriden ve dışarıdan gelen saldırılar mücadele azmimizi güçlendirmekte, kararlılığımızı daha da artırmakta.''
ERDOĞAN'IN 29 EKİM PROGRAMI
Başkan Erdoğan, Anıtkabir ziyaretinin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tebriklerini kabul edecek, Millet Kütüphanesi'nde Cumhuriyetin 97. Yılında Milli Mücadele Sergisi açılışına katılacak..
Başkan Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde, Devlet Erkanı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenleri için Anıtkabir'de.
Başkan Erdoğan ve beraberindeki heyet Atatürk'ün mozolesine çelenk bıraktı.
ANITKABİR ÖZEL DEFTERİNİ İMZALADI
İşte Başkan Erdoğan'ın dikkat çeken mesajı:
"Zaferlerle dolu şanlı mazimizden cesaret alarak birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde ortak geleceğimize doğru yürümeye devam edeceğiz. Ülkemizin önünü kesmeye yönelik içeriden ve dışarıdan gelen saldırılar mücadele azmimizi güçlendirmekte, kararlılığımızı daha da artırmakta"
BAŞKAN ERDOĞAN'IN 29 EKİM PROGRAMI
Başkan Erdoğan, Anıtkabir ziyaretinin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tebriklerini kabul edecek, Millet Kütüphanesi'nde Cumhuriyetin 97. Yılında Milli Mücadele Sergisi açılışına katılacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, beraberindeki heyet ile Türkiye Cumhuriyeti'nin 97. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Anıtkabir'i ziyaret etti. Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayan Erdoğan, 'Kurtuluş savaşı şehitlerimizi yad ediyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Zaferlerle dolu şanlı mazimizden cesaret alarak birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde ortak geleceğimize doğru yürümeye devam edeceğiz. Ülkemizin önünü kesmeye yönelik içeriden ve dışarıdan gelen saldırılar mücadele azmimizi güçlendirmekte, kararlılığımızı daha da artırmakta' dedi.
Misak-i Milli Kulesi'nde Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayan Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadelere yer verdi;
Kurtuluş savaşı şehitlerimizi yad ediyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Zaferlerle dolu şanlı mazimizden cesaret alarak birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde ortak geleceğimize doğru yürümeye devam edeceğiz. Ülkemizin önünü kesmeye yönelik içeriden ve dışarıdan gelen saldırılar mücadele azmimizi güçlendirmekte, kararlılığımızı daha da artırmakta.
Anıtkabir'deki tören kapsamında Mozoleye çelenk bırakıldı. Ardından İstiklal Marşı okundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyet daha sonra ise Misak-i Milli kulesine geçti ve Anıtkabir özel defterini imzaladı.
Misak-i Milli Kulesi'nde Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayan Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadelere yer verdi;
Kurtuluş savaşı şehitlerimizi yad ediyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Zaferlerle dolu şanlı mazimizden cesaret alarak birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde ortak geleceğimize doğru yürümeye devam edeceğiz. Ülkemizin önünü kesmeye yönelik içeriden ve dışarıdan gelen saldırılar mücadele azmimizi güçlendirmekte, kararlılığımızı daha da artırmakta.
Atatürk'ün 29 Ekim'e özel az bilinen fotoğrafları
29.10.2020 09:421 / 84
Genelkurmay Başkanlığı, arşivlerindeki az bilinen Atatürk ve kutlama fotoğraflarını paylaştı. Albümde, Atatürk'ün bir törende çekilen fotoğrafı da yer aldı.
2 / 84
Atatürk'ün 29 Ekim 1933'deki törende çekilen fotoğrafı.
3 / 84
29 Ekim 1933'teki kutlamalarda çekilen fotoğraf
4 / 84
Atatürk'ün Türkiye Büyük Millet Meclisinden çıkarken çekilen fotoğrafı.
5 / 84
6 / 84
Cumhuriyet'in 14. yıl dönümünde Mareşal Fevzi Çakmak ile çekilen fotoğrafı.
7 / 84
Atatürk'ün Türkiye Büyük Millet Meclisinden çıkarken çekilen fotoğrafı.
8 / 84
Atatürk'ün köylülerle sohbeti sırasında çekilen bir fotoğrafı.
9 / 84
Atatürk'ün Cumhuriyet'in ilanının 10. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen törene katılan Sovyet Heyeti Başkanı Mareşal Kliment Yefromoviç Voroşilov ile çekilen fotoğrafı
10 / 84
11 / 84
Ankara Palas'taki bir tören
12 / 84
Birinci Büyük Millet Meclisinin açılış töreni
13 / 84
14 / 84
15 / 84
16 / 84
17 / 84
18 / 84
19 / 84
20 / 84
21 / 84
22 / 84
23 / 84
24 / 84
25 / 84
26 / 84
27 / 84
28 / 84
29 / 84
30 / 84
31 / 84
32 / 84
33 / 84
34 / 84
35 / 84
Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Daire Başkanlığınca "Atatürk ve gençlik", "Atatürk ve spor" konularında derlenen özel fotoğraflar, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında paylaşıldı
36 / 84
37 / 84
38 / 84
39 / 84
40 / 84
41 / 84
42 / 84
43 / 84
44 / 84
45 / 84
46 / 84
47 / 84
48 / 84
49 / 84
50 / 84
51 / 84
52 / 84
53 / 84
54 / 84
55 / 84
6 / 84
57 / 84
58 / 84
59 / 84
60 / 84
61 / 84
62 / 84
63 / 84
64 / 84
65 / 84
66 / 84
67 / 84
68 / 84
69 / 84
70 / 84
71 / 84
72 / 84
73 / 84
74 / 84
75 / 84
76 / 84
77 / 84
78 / 84
79 / 84
80 / 84
81 / 84
82 / 84
83 / 84
84 / 84
Bağımsızlığın özeti: Cumhuriyet
1921 Anayasası’nın birinci maddesinde yer alan “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ifadesi “cumhuriyet” rejiminin habercisidir. Ancak Mustafa Kemal doğru zamanın gelmesini bekler... 22 Eylül 1923’te verdiği demeçte ‘cumhuriyet’ ifadesini ilk kez açıkça kullanan Mustafa Kemal, anayasanın ilk maddelerini okuduktan sonra “Bu iki kelimeyi bir kelimede özetlemek mümkündür: Cumhuriyet!” der...
Yeni rejimin ilk belgesi
21/22 Haziran 1919 gecesi hazırlanan ve tarihe “Amasya Tamimi/Genelgesi” olarak geçecek olan Amasya Kararları da, öngördüğü “Milletin bağımsızlığını, gene milletin azim ve kararı kurtaracaktır. Yurtta en güvenilir yer olan Sivas’ta, millî bir kongre toplanmalıdır” ilkeleri bakımından, “Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı ile Meclis’in açılması ve ötesinde Cumhuriyet’in ilanıyla ortaya çıkan yeni devletin doğuşunun ilk belgelerinden” sayılır.
Erzurum’da not düştü
Mustafa Kemal Paşa, Erzurum Kongresi toplanmadan önce de, 7-8 Temmuz gecesi Mazhar Müfit Bey’e defterine not etmesini de isteyerek, gerçekleştireceği amacı kesin bir dille ve kimseye söylenmemesi ricasıyla şöyle özetler: “Zaferden sonra hükümet şekli cumhuriyet olacaktır… Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden muamele yapılacaktır; tesettür kalkacaktır, fes kalkacak; medeni milletler gibi şapka giyilecektir. Latin harfleri kabul edilecektir.”
‘Anadolu Cumhuriyeti’
Mustafa Kemal’in Millî Mücadele’yi örgütleyişi karşısında Batılılar da, bunun bir cumhuriyet ile sonuçlanacağını sezerler ve bunu gizlemezler. İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiseri Amiral De Robeck, Sivas Kongresinin henüz sonrasında, Dışişleri Bakanı Curzon’a 17 Eylül 1919’da gönderdiği raporunda, bu Kongrenin bir “Cumhuriyet girişimi” olduğunu bildirir. 22 Eylül 1919 tarihli The Times gazetesi de Kongreden, “Sivas’taki Anadolu Cumhuriyeti” diye söz eder.
Yaşasın Cumhuriyet!
13 Ekim 1923’te Ankara’nın başkent olması kabul edilir. Eleştirilerin yoğunlaşması üzerine Mustafa Kemal başkanlığında 25 Ekim’de toplanan Bakanlar Kurulu, istifa etmeyi ve yeni hükümette hiçbir görev almamayı benimser. Bakanların istifaları, 27 Ekim’de Meclis’te okunur. Ancak Meclis, yeni bakanlar kurulu için oluşturulan listeler üzerinde anlaşma sağlayamamaktadır. Uzun zamandır “cumhuriyet” düşüncesini içinde barındıran Mustafa Kemal, bu siyasi bunalım üzerine, düşüncesini uygulamaya karar verir. Yakın çalışma arkadaşlarını, 28 Ekim’de Çankaya’da akşam yemeğine çağıran Mustafa Kemal, onlara aydınlık geleceğin müjdesini verir:
“Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz.” Mustafa Kemal ve yemekten sonra kalmasını istediği İsmet (İnönü) Paşa, Cumhuriyet’in ilanına ilişkin anayasa değişikliği üzerinde çalışırlar. Halk Fırkası, 29 Ekim’de yaptığı toplantıda, Mustafa Kemal’i hükümet bunalımını çözmekle görevlendirir. Mustafa Kemal de Cumhuriyet’in ilanına yönelik anayasa değişikliği önergesini açıklar. Halk Fırkası Meclis Grubu’nda ve sonra TBMM Genel Kurulu’nda, Anayasa’nın 1’inci, 2’nci, 10’uncu, 11’inci ve 12’nci maddelerinin değiştirilmesinin kabul edilmesiyle “Cumhuriyet” resmen ilan edilir. “Yaşasan Cumhuriyet” nidaları, TBMM Genel Kurulu’nun duvarlarında yankılanır.
Notlar tasarıya dönüşüyor
Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasının ardından Mustafa Kemal, artık, yeni devlete “Cumhuriyet” adının verilmesi için uygun zamanı bekliyor ve çalışmalarını gizli bir şekilde yürütüyordu. Bu konudaki bilgiyi, Cumhurbaşkanı Atatürk’ün son Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak, anılarında dile getirir. Soyak’ın anılarına göre; Lozan Barış Antlaşması’nın imza aşamasına geldiği günlerde, Atatürk, bir bağ evi olan Çankaya Köşkü’nü genişletme çalışmaları sırasında, Kâtip Hasan Rıza Soyak’ı yanına çağırtır. Yeleğinin cebinden çıkardığı birkaç küçük kâğıdı ona verir, yazdıklarını temize çekmesini ister. Soyak, notları okumaya başladığında büyük bir heyecana kapılır. Çünkü daha ilk satırda, 1921 Anayasası’nın ilk maddesinde değişiklik öngörülmektedir; notta, “Türkiye Devletinin hükümet şekli cumhuriyettir” yazılıdır ve ardından diğer maddelere geçilmektedir.
Soyak’tan temize çekilen kâğıdı alan Mustafa Kemal, küçük not sayfalarını yırtar. Bir gün üzerinde çalışıp, kanun tasarısı haline getirdiği metni, Soyak aracılığıyla Adalet Bakanı Mehmed Seyyit Bey’e gönderir. Metnin “Halk egemenliği ve cumhuriyet kavramları ile hukuk kuralları” bakımından değerlendirmesini, görüşünü bir gün sonra bildirmesini isteyen Mustafa Kemal, konunun üçü arasında kalmasını da belirtir.
Yabancı gazeteye verdiği demeç
Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasıyla sıra Cumhuriyet’in ilanına gelmiştir. Uygun zamanın geldiğine karar veren Mustafa Kemal, 22 Eylül 1923’te Neue Freie Presse muhabirine verdiği demeçte, artık açıkça “Cumhuriyet” sözünü kullanır. Mustafa Kemal, Viyana’da yayımlanan “Neue Freie Presse” adlı Avusturya gazetesinin muhabiri Josef Hans Lazar’a, “...Yeni Türkiye Anayasasının ilk maddelerini size tekrar edeceğim: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Yürütme kudreti, yasama yetkisi milletin yegâne gerçek mümessili olan Meclis’te belirmiş ve toplanmıştır. Bu iki kelimeyi bir kelimede özetlemek mümkündür: Cumhuriyet!”
Son dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Cumhuyet'in 97. yılında dikkat çeken mesaj
Gelen son dakika haberine göre; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, beraberindeki heyet ile Türkiye Cumhuriyeti'nin 97. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Anıtkabir'i ziyaret etti. Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayan Erdoğan, 'Kurtuluş savaşı şehitlerimizi yad ediyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Zaferlerle dolu şanlı mazimizden cesaret alarak birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde ortak geleceğimize doğru yürümeye devam edeceğiz. Ülkemizin önünü kesmeye yönelik içeriden ve dışarıdan gelen saldırılar mücadele azmimizi güçlendirmekte, kararlılığımızı daha da artırmakta' dedi.
Cumhuriyet hedefini 1919’da not ettirdi
19 Mayıs 1919’da Samsun’a geçen ve Anadolu’da Milli Mücadele ateşini yakan Mustafa Kemal, çalışmalarından rahatsızlık duyulması üzerine İstanbul Hükümeti’nce geri çağrılır. Talebi reddeden Mustafa Kemal Paşa ise askerlik görevinden istifa eder... Erzurum Kongresi’nin hazırlık sürecinde Mazhar Müfit Kansu’ya izleyeceği yol haritasını maddeler halinde yazdıran Mustafa Kemal, “8 Temmuz 1919 sabaha karşı. Pekâlâ, yaz. Bir: Zaferden sonra hükümet biçimi Cumhuriyet olacaktır” diyerek tarihe not düşer....
AYDIN HASAN / ANKARA Mondros Mütarekesi, 30 Ekim 1919’ta imzalandı. Artık Osmanlı Devleti’nin parçalanması ile vatanın işgal edilmesinin yolu açılmıştı. Mustafa Kemal, işgal altında bulunan İstanbul’daki zorlu günlerinde, 13 Mayıs 1918 ile 16 Mayıs 1919 tarihleri arasında büyük sabır ve gizlilik içinde milli mücadelenin hazırlığını yaptı. 9. Ordu Müfettişliği’ne atanan Mustafa Kemal Paşa, artık İstanbul’dan bir an önce ayrılmak istiyordu.
Kansu not etti
Mustafa Kemal, 9 Temmuz’da askerlik görevinden istifa etti. Osmanlı üniformasını taşığı son gece hedefinin cumhuriyet olduğunu yakın çevresine ilan etmişti. Artık bir sivil önderdi ve hedefi önce vatanı kurtarmak sonra rejimi cumhuriyet olan yeni bir devlet kurmaktı.
İngilizler öngördü
Erzurum’un ardından Sivas Kongresi toplandı. Mustafa Kemal, 27 Aralık 1919’da Ankara’ya geldi. Sivas kongresinde oluşan Temsil Heyeti, milli mücadeleyi örgütlüyordu ve mücadelenin merkezi Ankara haline gelmişti. İstanbul işgal edilip Meclis-i Mebusan dağıtılınca 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi Ankara’da açıldı. Emekli Büyükelçi ve yakın tarihin önemli araştırmacalarından Bilal Şimşir’in yıllar sonra gün ışığına çıkardığı o dönem, İngiliz işgal yönetimi tarafından merkeze gönderilen istihbarat raporunda, şu ifadeler yer alıyor: “Ankara’dan alınan bir rapor, orada kurulan hükümetin gerçekte şeklen bir cumhuriyet olduğu ama halkın padişah hakkındaki duyguları nedeniyle bunun açıkça itiraf edilmediğini bildiriyor.”Yani İngiliz istihbaratı, milli mücadele ile birlikte yeni bir cumhuriyetin doğmakta olduğunu daha başından tespit etmişti.
Diplomatik zafer
Yunan Büyük Taarruzu, 23 Ağustos’ta 1921’de başlatıldı. Sakarya Savaşı ile Yunan Büyük Taarruzu geri püskürtüldü. 26 Ağustos 1922 sabahı başlayan Büyük Taarruz, 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlandı. Büyük savaş kazanılmış ancak henüz kurtuluş tam anlamıyla sağlanamamıştı. Diplomatik temasların ardından 3 Ekim 1922’de Mudanya Konferansı toplandı. Lozan Konferansı, 21 Kasım 1922’de İsviçre’nin Lozan Kenti’nde göl kenarındaki Şato Oteli’nde başladı. Antlaşma, TBMM’de 23 Ağustos 1923 tarihinde onaylandı. Askeri zaferin ardından diplomatik zafer de elde edilmişti. İtilaf Devletleri’ne İstanbul’dan askeri güçlerini çekmeleri için ültimatom verildi. İtilaf güçlerinin son askerleri, 2 Ekim 1923’te İstanbul’dan ayrıldı. Türk askeri, 6 Ekim 1923’te İstanbul’a törenle girdi. 13 Ekim’de Ankara başkent, 29 Ekim 1923’te ise Cumhuriyet ilan edildi. Aynı günün akşamı saat 20.45’te Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Üye sayısı 287 olan Meclis’teki salt çoğunluğu 144 milletvekili oluşturuyordu. Oylamaya katılan 158 milletvekilinin tümünün oyunu alan Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Cumhuriyetin ilanı, 101 pare top atışı ile duyuruldu.
‘YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ’
28 Ekim 1923 akşamı Atatürk’ün sofrasında bulunan Ruşen Eşref, o geceyi ve cumhuriyetin ilanını şöyle anlatır:
“Söz, İcra Vekilleri Heyeti buhranına geçti. Görülüyordu ki kurulan hükümet makinası bir sedde dayanmış kalmış daha ilerisine aşamıyor. Engelin giderilmesi için herkes bir çare düşünüyordu. O çarenin adını, yemekten sonra açıktan açığa ilk Gazi Hazretleri koydu: ‘Yarın, cumhuriyeti ilan edeceğiz!’ dedi.
Meclis oturumuna geçildi. Gündüzden beri bütün parti toplantısı süresince karşıki millet bahçesinde, Meclis’in kendi bahçesinde toplanmış bekleşenlerin çoğu, dinleyicilerin localarını hıncahınç doldurdu. Çorum Mebusu İsmet Bey, başkanlık kürsüsüne geçerek celseyi açtı, Kanuni Esasi Encümeni’nin (Anayasa Komisyonu) maddeleri gelince okundu, müzakeresine geçildi. Her maddede söz alan hatiplerin demeçleri, gönüllerdeki coşkunluğu bir kat daha artırıyordu. Milli Şair Mehmet Emin (Yurdakul) Bey’in ateşli sözleri bütün Meclis’i bu başlangıcı kutlamak için ayağa kalkmaya çağıran gür haykırış oldu. Bütün Meclis, hep birden saygı ile kıyam ederek yeni tecellayı ayakta karşıladı... Saat sekiz buçukta (20.30) Cumhuriyet kararı verildi. Cumhurbaşkanı seçiminin isim bildirme olması kararlaşınca, başkanlık kürsüsünün sağ katiplik yerinde alfabe sırası ile seçim yeri belirterek isimleri okudum. Ve oy kutusunda 158 defa Mustafa Kemal adı saydık. Gazi Mustafa Kemal, oy birliği ile ilk Türk Cumhurbaşkanı olmuştu. Dakikalarca süren ve dinleyicilerin dahi iştirak ettiği bir alkış, bir: ‘Yaşa! Var ol!’ diye yükselen bir kutlayış tufanı arasında kürsüye yavaş yavaş büyük bir sükunla geldi.”
İNÖNÜ İPEKÇİ’YE ANLATTI
Milliyet Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi, 1967 yılında İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile söyleşi yapmıştı. İnönü, cumhuriyetin ilanını yıllar sonra Abdi İpekçi’ye şöyle anlatacaktı:
“O akşam Atatürk bizi Çankaya’ya çağırmıştı. Yemeği birlikte yedik. Misafirler giderken Atatürk bana kalmamı söyledi. Masa başına geçtik. Evvela Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun metnini görüştük. Her madde üzerinde eskisi ile yenisi arasında mukayeseler yapıyorduk. Atatürk neticeyi dikte ediyordu. Ben yazıyordum. Bu suretle tamamlandıktan sonra bütün metni bir kere baştan aşağı okudum. Atatürk dikkatle dinledi. Bittikten sonra biraz düşündü ve ‘Hazırlık tamam’ dedi. O gece Köşk’te misafirdim. Odama çekildim. Ertesi sabah metni bir kere daha gözden geçirdik ve beraberce Meclis’e gittik. Oldu, bitti.”
‘En tenha köşeye kadar heyecanla kabul edildi’
Gazi Mustafa Kemal, cumhuriyetin ilanından yaklaşık 4 ay sonra 1 Mart 1924’te Meclis’in ikinci dönem ikinci yasama yılının açılışı konuşmasında, şöyle diyecekti:
“Geçen sene esnasında Büyük Millet Meclisi, Türk Milletinin hakiki temayülâtına tabi olarak; şekli Devleti Cumhuriyet şeklinde katiyen takrir eyledi. Cumhuriyet idaresi memlekette en tenha köşeye kadar hararet ve heyecanla kabul edildi. Millet; Cumhuriyetin, Türk Vatanını, asırların müterakim seyyiatı idaresinden kurtaracak ve memleketin müstahak olduğu itibar ve hürmeti muhafaza ve âlâ edecek, yegâne şekli idare olduğuna kanaatini en bariz bir surette izhar eyledi.”