Son dakika: 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin iddianame kabul edildi

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, aralarında reklamcı Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin,135'i tutuklu 143 asker hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi, ilk duruşmanın 9 Ekim'de yapılmasına karar verildi.

Son dakika: 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin iddianame kabul edildi Giriş Tarihi: 10.8.2017 16:03 Son Güncelleme Tarihi: 10.8.2017 17:26Son dakika haberi.. FETÖ'nün darbe girişiminde, aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin hazırlanan iddianame kabul edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, aralarında reklamcı Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin,135'i tutuklu 143 asker hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi, ilk duruşmanın 9 Ekim'de yapılmasına karar verildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcılarından Hikmet Pak ile Bülent Başar tarafından, FETÖ mensuplarının 15 Temmuz 2016'da, adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirilen Boğaziçi Köprüsü'ne tanklarla çıkmalarıyla başlayan olaylara ilişkin yürütülen soruşturma sonucu hazırlanan iddianame üzerindeki inceleme tamamlandı.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, bin 52 sayfalık iddianamenin kabulüne karar vererek tenzip tutanağını hazırladı.

Mahkeme, duruşmanın sanık sayısı ve güvenlik gerekçesiyle Silivri Cezaevinin karşısındaki salonda 9 Ekim'de yapılmasına karar verdi. Mahkeme duruşmalara 10,11 ve 12 Ekim'de de devam edecek.

İDDİANAMEDEN

Aralarında subayların da bulunduğu 30 rütbeli asker, 47 askeri öğrenci olmak üzere toplam 135'i tutuklu 143 kişinin yer aldığı iddianamede, sanıkların "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ve "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ile "kasten öldürme" suçlarından 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi.

Bazı sanıkların ayrıca ''silahla kasten yaralama'', "kasten öldu¨rmeye teşebbu¨s'', ''mala zarar verme'' ve ''kişiyi hu¨rriyetinden yoksun kılma'' suçlarından değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılmaları öngörülen iddianamede, FETÖ'nün yapısı, eylemleri ve 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin ön bilgilere de değinildi.

Darbe kalkışmasına yönelik İstanbul'daki toplantılarda alınan kararlar üzerine 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında stratejik öneme haiz olan 15 Temmuz Şehitler Köpru¨su¨ ele geçirilerek, kentin trafiğini kontrol altına almak amacıyla köprünün kapatılmasının hedeflediği kaydedilen iddianamede, darbe teşebbüsü sırasında köprüde, 2. Zırhlı Tugay Komutanlığından temin edilen 2 unimog ve 1 itfaiye aracıyla Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığından gelen 56 şu¨pheli, 4 tank ve 2 ZPT ile Maltepe Nurettin Baransel Kışlası 2. Zırhlı Tugay Komutanlığından çıkış yapan 41 şüpheli ile 1 otobu¨sle kamp yapmakta oldukları Yalova Hava Meydan Komutanlığından hareket eden 54 şüphelinin görevlendirildiği anlatıldı.

7 DARBECİ ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ

Toplamda 151 kişi hakkında soruşturma yürütüldüğü aktarılan iddianamede, darbecilerin emniyet güçlerine ateş açması sonucunda çıkan çatışmada Üsteğmen Vedat Yıldız, Astsubay İbrahim Gül, Uzman Çavuş Mustafa Çelik, askeri öğrenciler Murat Tekin, Ragıp Enes Katran, erler Burak Dinler ve Kurtuluş Kaya'nın etkisiz hale getirildiği, ölmeleri nedeniyle bu kişiler hakkında takipsizlik kararı verildiği belirtildi.

İddianamede, 143 sanığın 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı, Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı ve Yalova Hava Meydan Komutanlığından hareket ederek 15 Temmuz Şehitler Köpru¨su¨'ne intikal ettikleri, darbe kalkışmasına bilerek ve isteyerek katıldıkları vurgulandı.

KEBAPÇIDA GELEN TELEFON DA İDDİANAMEDE

15 Temmuz Şehitler Köpru¨su¨ ile Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün kapatılması ve kontrol altına alınması görevinin Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığına verildiği, diğer birliklerin de takviye amacıyla görevlendirildiği anlatılan iddianamede, bazı sanıkların darbe girişimi günü saat 19.00 sıralarında ailece Üsküdar'daki bir kebap restoranına gittikleri, eski Albay Muammer Aygar'a gelen telefon üzerine eşlerini bırakan subayların acilen yemekten kalkarak Kuleli'ye döndükleri aktarıldı.

KALKIŞMANIN SAATİ ERKENE ALININCA...

Bu duruma ilişkin kamera görüntülerine yer verilen iddianamede, subayların esasen darbe kalkışmasından haberdar oldukları, 16 Temmuz 2016 gu¨nu¨ saat 03.00 sıralarında icra edilmesi planlanan kalkışmanın erken saate çekilmesi nedeniyle telefonla arandıkları ve birliğe intikal ettiklerinin değerlendirildiği ifade edildi. İddianamede, 15 Temmuz günü saat 21.00 sıralarında alarm verilmesi u¨zerine Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığında bulunan tu¨m ru¨tbeli personel ile askeri öğrenci, er ve eratın kamuflajlı bir şekilde okul içtima alanında toplandıkları, Okul Komutanı Kurmay Albay Mu¨rsel Çıkrıkçı'nın personele hitaben bir konuşma yaparak "Ordu yönetime el koymuştur, herkes emirleri riayet edecektir, etmeyen ru¨tbeli, asker fark etmez ellerinden silahları alınıp gereği yapılsın" şeklinde sözler söylediği belirtildi.

Saat 21.29'da eski Yüzbaşı Sabri Gür ve İsmail Bay'ın sevk ve idaresindeki bir kısım sanıkların saat 21.22 sıralarında eski Yarbay Turgay Ödemiş'in emir ve komutası altına girerek Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığından intikal ettikleri köprüyü kontrol altına almak için Anadolu'dan Avrupa'ya geçiş istikametini saat 22.00 sularında kapattıkları ifade edildi.

Bu saatten itibaren sanıklar Turgay Ödemiş ve ve eski Binbaşı Ahmet Taştan'ın emir ve komutasındaki askerlerin ilk etapta gişeler kısmında, devam eden saatlerde Beylerbeyi köpru¨ ayağında konuşlandırıldığı anlatılan iddianamede, askerlerin bir kısmının gişeler kısmında kalarak trafiği yönlendirdikleri, vatandaşlara sıkıyönetim ilan edildiğini söyleyerek evlerine göndermeye çalıştıkları kaydedildi.

34 ŞEHİT 318 GAZİ

İddianamede, darbe girişimine tepki gösteren ve mu¨dahale eden vatandaşların u¨zerine sanık askerler tarafından tabanca ve uzun namlulu silahlarla ateş edilmesi ve konuşlanan tanklardan birinden dört kez top atışı yapılması sonucunda ikisi polis memuru, aralarında reklamcı Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 32 sivil vatandaş olmak u¨zere toplam 34 kişinin şehit edildiği belirtildi.

Şehitlerin otopsi sonuçlarına da yer verilen iddianamede, Erol Olçok'ta, uzak atış bir ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasının tespit edildiği, bunun da öldu¨ru¨cu¨ nitelikte olduğu, Abdullah Tayyip Olçok'ta ise iki ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarası görüldüğü, bunların da tek başına ölu¨m meydana getirir nitelikte olduğu kaydedildi.

Ekspertiz raporunda ise Erol Olçok'un arka sağ omuz bölgesinden vurulduğu, Abdullah Tayyip Olçok'un ise arka sol göğüs kaburga altından yara aldığı ifade edildi.

Diğer şehitlerin de otopsi raporları ile çıkan olaylarda yaralanan 318 müştekinin beyanlarına yer verilen iddianamede, olayda hayatını kaybedenlerin yakınları ile yaralananların şüphelilerden şikayetçi oldukları kaydedildi.

Olçok’un ‘Vatan duruşu’FETÖ’nün 15 Temmmuz darbe girişiminde eşi Erol ve oğlu Abdullah Tayyip’i şehit veren Nihal Olçok, ihanetin ilacının vatan sevgisi olduğunu ifade etti

Hain darbe girişiminde eşi Erol ve oğul Abdullah Tayyip'i şehit veren Nihal Olçok, vatan sevgisiyle ayakta durduğunu anlattı Süleyman Demirel Üniversitesi Sütçüler Prof. Dr. Hasan Gürbüz Meslek Yüksekokulu 'Bir Şehit Annesi Gözüyle 15 Temmuz'un Ardından' başlıklı bir konferans düzenledi. Etkinlikte, şehit annesi ve eşi Nihal Olçok, yaşadıklarını anlattı. Salondakilere o geceyi ve yaşadığı hissiyatı aktaran Nihal Olçok "11 ay oldu. 16 Temmuz sabahı biri bana sen takat bulacaksın ve Isparta'ya gidip Erol ile Abdullah'ı anlatacaksın dese, ben yaşayacak mıyım ki derdim" dedi. FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde oğlu Abdullah Tayyip Olçok ve eşi Erol Olçok'u şehit veren Nihal Olçok, vatan sevgisi ile her türlü ihanetin yok edilebileceğinin bir kez daha kanıtlandığını söyledi.

KESKİN NİŞANCI VURDU
Olçok, o gece eşinin oğullarını alarak eve getirdiğini kaydederek, "Abdullah ile Kısıklı'ya giden eşim rastgele bir kurşunla şehit edilmedi. Keskin nişancı tarafından vuruldu. Oğlum da babasına ulaşmaya çalışırken vuruldu" diye konuştu.

HÜZÜN VE ÖZLEM DUYGUSU
Oğlu Abdullah'ın çok nasipli biri olduğunu anlatan anne Olçok, "Allah onu şehitlikle nasiplendirdi. Benim avucuma sonsuz özlem, derin bir hüzün ve hiç söndüremeyeceğim acım kaldı. 15 Temmuz'da eşim ve oğlum gibi yüzlerce insan kahramanlık gösterdi" dedi.

Direnişin simgesi: 15 Temmuz Şehitler Köprüsü

Boğaziçi Köprüsü, darbe girişiminin ilk duyulduğu yerlerin başında geldi. Önce yüzlerce sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağırısıyla binler köprüye gitti. Darbeciler tekbirlerle yürüyen halka ateş açtı. Halk sabaha kadar köprüde direndi. Köprüdeki darbecilere destek vermek isteyen bir otobüs dolusu askerin önünü halk kesti. Sabah 06.30'da darbeciler teslim oldu. Direnişte 43 can şehit düştü. Aralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1993'ten bu yana yol arkadaşı olan Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok (16) da vardı. Köprünün adı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirildi.

Olçoklar'la ilgili rapor çıktı! Baba oğlu sırtlarından vurmuşlar…

Giriş Tarihi: 5.8.2017 15:42

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Boğaziçi Köprüsü’nde vurulan reklamcı Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok’la ilgili raporlar medyaya yansıdı.

Karar’da Hilal Öztürk imzasıyla yayımlanan habere göre, adli tıp, ekspertiz ile balistik inceleme raporları, HK33, MG3 ve G3 silahlarıyla hedef gözeterek uzun namlulu silahlar ve top atışlarıyla 34 kişinin nasıl öldürüldüğünü belgeledi.

Başsavcılığı’nın 15 Temmuz Şehitler Köprüsü iddianamesinde yer alan Adli Tıp, ekspertiz ve balistik inceleme raporları HK33, MG3 ve G3 silahlarda kullanılmak üzere imal edilmiş ve 6136 sayılı yasaya göre ‘yasak’ niteliğinde fişeklerle, uzaktan atışla 34 kişinin vurulduğunu ortaya çıkardı. Bu raporlara göre reklamcı Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok da sırtlarından vuruldu. Olçok’un arka sağ omuz, oğlu Abdullah’ın ise arka sol omzundan giren birer mermiyle iç kanama sonucu yaşamlarını yitirdikleri tespit edildi. Darbecilere direnenlerin vücutlarına isabet eden mermilerle iç ve dış kanama, beyin hasarı nedeniyle hayatlarını kaybettikleri belirlendi.İstanbul darbe girişiminde eski adıyla Boğaziçi Köprüsü’nde askerler tarafından katledilen 34 kişinin Adli Tıp raporları acı tabloyu detaylarıyla ortaya koydu. Temmuz15

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Boğaziçi Köprüsü’nde vurulan reklamcı Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok’la ilgili raporlar medyaya yansıdı.

Karar'da Hilal Öztürk imzasıyla yayımlanan habere göre, adli tıp, ekspertiz ile balistik inceleme raporları, HK33, MG3 ve G3 silahlarıyla hedef gözeterek uzun namlulu silahlar ve top atışlarıyla 34 kişinin nasıl öldürüldüğünü belgeledi.

15 Temmuz darbe girişiminde eski adıyla Boğaziçi Köprüsü'nde askerler tarafından katledilen 34 kişinin Adli Tıp raporları acı tabloyu detaylarıyla ortaya koydu. İstanbul Başsavcılığı'nın 15 Temmuz Şehitler Köprüsü iddianamesinde yer alan Adli Tıp, ekspertiz ve balistik inceleme raporları HK33, MG3 ve G3 silahlarda kullanılmak üzere imal edilmiş ve 6136 sayılı yasaya göre ‘yasak' niteliğinde fişeklerle, uzaktan atışla 34 kişinin vurulduğunu ortaya çıkardı. Bu raporlara göre reklamcı Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok da sırtlarından vuruldu. Olçok'un arka sağ omuz, oğlu Abdullah'ın ise arka sol omzundan giren birer mermiyle iç kanama sonucu yaşamlarını yitirdikleri tespit edildi. Darbecilere direnenlerin vücutlarına isabet eden mermilerle iç ve dış kanama, beyin hasarı nedeniyle hayatlarını kaybettikleri belirlendi.


83 KİŞİ ATEŞ ETTİ

Gazeteduvar'ın haberine göre, iddianamede, şüphelilerden 83’ünün beyanlarına, el svap analizlerine ve kamera kayıtlarına göre olaylar esnasında kesin olarak silah kullandıkları tespit edildi. Şüphelilerin neredeyse tamamının havaya ateş ettikleri yönünde ifade verdiği görüldü. Bazı şüpheli erler ise ’emir aldık’, ‘vurduk’ diyerek suçlarını itiraf etti. Başsavcılık katilleri belirleyebilmek için kapsamlı çalışma ve analizler yaptı. Köprü krokisi üzerinde bulunulan yerler işaretlendi. Askerlerin silahların türü ile otopsi raporlarında tespit edilen mermilerin karşılaştırılması ile geliş açısına göre yapılan inceleme, ateş eden darbecilerin gruplandırılarak tespit edilebilmesini sağladı. Buna göre Erol Olçok ve Abdullah Tayyip Olçok’un da aralarında olduğu 27 kişinin 60 darbeci asker tarafından vurulduğu belirtildi. Timur Akdemir’i öldüren merminin 26 askerin silahından çıkmış olabileceği, 6 kişinin ise 75 asker tarafından katledildiği bildirildi. Katliam talimatını veren Yarbay Turgay Ödemiş ve Binbaşı Ahmet Taştan ise üç grupta da ‘azmettirici’ ve ‘katil’ olarak yer aldı.                                                                        83 darbeci hain ateş etti

15 Temmuz hain darbe girişiminde eski adıyla Boğaziçi Köprüsü üzerinde darbeci alçaklar tarafından vurularak şehit edilen Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un ölümlerine ilişkin hazırlanan rapor medyaya yansıdı.

15 Temmuz darbe girişiminde eski adıyla Boğaziçi Köprüsü'nde askerler tarafından katledilen 34 kişinin Adli Tıp raporları acı tabloyu detaylarıyla ortaya koydu. İstanbul Başsavcılığı'nın 15 Temmuz Şehitler Köprüsü iddianamesinde yer alan Adli Tıp, ekspertiz ve balistik inceleme raporları HK33, MG3 ve G3 silahlarda kullanılmak üzere imal edilmiş ve 6136 sayılı yasaya göre 'yasak' niteliğinde fişeklerle, uzaktan atışla 34 kişinin vurulduğunu ortaya çıkardı. Bu raporlara göre reklamcı Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok da sırtlarından vuruldu. Olçok'un arka sağ omuz, oğlu Abdullah'ın ise arka sol omzundan giren birer mermiyle iç kanama sonucu yaşamlarını yitirdikleri tespit edildi. Darbecilere direnenlerin vücutlarına isabet eden mermilerle iç ve dış kanama, beyin hasarı nedeniyle hayatlarını kaybettikleri belirlendi.