Sıcak gündemde kritik buluşma
-Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bugün Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin'i kabul edecek. İki liderin gündeminde önemli konular yer alacak -Gazeteci Hüseyin Gülerce, bugün yayınlanan yazısında, Barzani'nin yaptığı gayrimeşru referandumun 15 Temmuz'un devamı olduğunu belirtti. -Kadın doktora FETÖ'den gözaltı -Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'cü avukatı bakın ne yaptı! -FETÖ'nün en gizli yapılanması deşifre oldu! -İkinci FSRU yola çıkıyor! Türkiye'den dev hamle -Habur'a alternatif kapı!
Sıcak gündemde kritik buluşma
Giriş Tarihi: 28.9.2017 05:03 Güncelleme Tarihi: 28.9.2017 08:22
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bugün Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’i kabul edecek. İki liderin gündeminde önemli konular yer alacak
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün çalışma ziyareti için Ankara'ya gelecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Putin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ikili görüşmenin ardından heyetler arası görüşmeye başkanlık edecek. İki lider küresel ve bölgesel meselelerin yanı sıra iki ülke ilişkilerini geliştirmek için fikir alışverişinde bulunacak.
SURİYE VE IRAK MESELESİ
Erdoğan ve Putin görüşmesinin önemli gündem maddeleri Suriye ve Irak eksenli gelişmeler olacak. İki ülkenin öncülüğünde Suriye'deki siyasi geçiş için yürütülen Astana sürecinde gelinen noktayı değerlendirecek olan iki lider, çatışmasızlık bölgelerinde özellikle İdlip'te yapılacak çalışmaları masaya yatıracak. Erdoğan ve Putin, ayrıca Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin gerçekleştirdiği referandum konusunu da görüşecek. Hafta başı telefonda görüşen iki lider, Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasına dikkat çekmişti
(Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bugün çalışma ziyareti için Ankara'ya gelecek.)
S-400, ENERJİ VE TURİZM
İki lider ayrıca Türkiye ve Rusya ekonomik ilişkilerini geliştirmek için önümüzdeki dönemde atılacak adımlarla ilgili fikir alışverişinde bulunacak. Erdoğan ve Putin'in gündemindeki diğer önemli bir konu ise S-400 hava savunma sistemi olacak. Erdoğan ve Putin, S-400 alımı ve ortak üretimi konusunu görüşmede değerlendirecek. Ayrıca Türk Akımı ve Akkuyu Nükleer Santrali gibi enerji projelerinin yanı sıra iki ülke arasındaki gıda, turizm alanlarında atılacak adımlar ve vize uygulamaları da masaya yatırılacak.
Rusya Devlet Başkanı Putin, 10 Ekim 2016'da 23. Dünya Enerji Kongresi'ne katılmak için geldiği İstanbul'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mabeyn Köşkü'nde bir araya gelmişti.
EN SON SOÇİ'DE GÖRÜŞMÜŞLERDİ
Rusya Devlet Başkanı Putin, 10 Ekim 2016'da 23. Dünya Enerji Kongresi'ne katılmak için geldiği İstanbul'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mabeyn Köşkü'nde buluşmuştu. Erdoğan ve Putin, son olarak 3 Mayıs 2017'de Rusya'nın Soçi kentinde bir araya gelmişti ve bu görüşmeden Suriye'deki çatışmasızlık bölgeleriyle ilgili mutabakat kararı çıkmıştı.
Erdoğan ve Putin, son olarak 3 Mayıs 2017'de Rusya'nın Soçi kentinde bir araya gelmişti ve bu görüşmeden Suriye'deki çatışmasızlık bölgeleriyle ilgili mutabakat kararı çıkmıştı.
Gülerce: Referandum, 15 Temmuz'un devamı
Gazeteci Hüseyin Gülerce, bugün yayınlanan yazısında, Barzani'nin yaptığı gayrimeşru referandumun 15 Temmuz'un devamı olduğunu belirtti.
Gazeteci Hüseyin Gülerce, yazısında, Barzani'nin yaptığı gayrimeşru referandumun 15 Temmuz'un devamı olduğunu bildirdi.
İşte o yazı:
Kuzey Irak’ta bağımsız Kürdistan için yapılan referandum, Kürtlerin değildir. Referandumdan sonra Erbil sokaklarında sallanan İsrail bayrakları aslında ne olup bittiğini de özetliyor: İşin içinde İsrail, ona destek veren ABD Yahudi lobisi ve tabii ki ABD ve bazı Avrupa ülkeleri var.
Nedim Şener Posta’da dün “Başkasının bayrağıyla bağımsızlık” başlıklı yazısında, 19 Ocak 2007’de bir suikast sonucu (bu suikasttaki FETÖ parmağı, her geçen gün ortaya çıkıyor) aramızdan ayrılan Hrant Dink ile ilgili ibretli bir hatırlatma yaptı.
Dink’i, Paris’teki Abant toplantısında ben de dinledim. Bir Anadolu insanı olarak cesurca konuştu. Ermeni ve Kürt meselesinin çözümünün bizde olduğunu, Batı’nın tarih boyunca Ermenileri ve Kürtleri kullandığını, hep ikiyüzlü politikalar uyguladıklarını anlatmıştı. (Fransa’nın başkentindeki o konuşmanın metnini çok aradım, ortaya konulsa, Dink’in neden katledildiğine dair aydınlatıcı bir belgeye de kavuşuruz.)
Nedim Şener, ABD’nin, Irak’ı işgal planını uyguladığı 2003’ten sonra Kuzey Irak’ta başlayan “Federasyon süreci” hakkında Hrant Dink’in, 2006 yılında Malatya’da katıldığı bir toplantıdaki şu sözlerini aktarıyor:
“Geçmişte İngilizlerin, Fransızların, Rusların, Almanların şu topraklar üzerinde oynamış oldukları rol neyse bugün de aynen tekrarlanıyor. Geçmişte Ermeni halkı onlara güvendi. Kendilerini Osmanlı zulmünden kurtaracak sandılar ama yanıldılar. Çünkü onlar geldiler, kendi işlerini, hesaplarını yaptılar, çekip gittiler ve burada kardeşi kardeş ile kan içerisinde bıraktılar. Ve bugün Kürtlerin yaşadığı aynı budur. Bugün Amerika geldi, Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti oluşturmak üzere. Kürt kardeşlerimiz için orası bir çekim alanı oldu. Bu çok tehlikeli bir gidiş... Amerika bu, gelir kendi hesabını yapar, işine bakar, işi bittiğinde de çeker gider. Ondan sonra insanları burada kendi didişmesi içinde bırakır.”
Barzani referandumunun gerçek yüzünü anlatan bu ifadeler; hala PKK’ya, bölücü/ırkçı Kürt siyasî hareketine güzellemeler yapanları, ümmet/vicdan kamuflajı ile emperyalist Batı’nın safında yer alanları da deşifre ediyor…
Kuzey Irak’taki referandumu, bölgede olan bitenlerden ayrı düşünemeyiz.
ABD, Irak’ı işgal etti, çünkü İsrail’in güvenliğini sağlama almak istiyordu. Bunun için bölgede yeni ABD askeri üsleri kuruldu. Ama İsrail’in komşularının parçalanması, saf dışı bırakılması yeterli değildi. Bir de bölgede İsrail’in en yakın müttefiki olacak bir Kürt devleti kurulması gerekiyordu. Nihai hedef ise İran, Suriye, Irak ve Türkiye’deki Kürtleri tek çatı altında toplayacak “Büyük Kürdistan”ın kurdurulmasıydı.
ABD, bunun için Suriye’deki PKK koluna (PYD/YPG) binlerce TIR ile silah yardımı yapıyor.
Düşünebiliyor musunuz, NATO’da müttefikimiz, güya dostumuz ABD açıkça “Kürdistan devleti” kurulması için elinden gelen her şeyi yapıyor. Peşmerge’nin salladığı İsrail bayraklarına, ABD bayrakları gibi de bakabilirsiniz…
Barzani referandumu, neden 15 Temmuz’un devamıdır. Çünkü 15 Temmuz aslında FETÖ’nün kullanıldığı, Türkiye’nin parçalanması kalkışmasıdır. Başarılı olunsaydı, Türkiye’nin 11 vilayeti vatan topraklarından koparılacaktı.
15 Temmuz’da başarılı olamayanlar şimdi Kuzey Irak’tan, Barzani üzerinden dolanıp gelmek istiyorlar.
Türkiye, FETÖ’nün TSK’ya yaşattığı zaafa rağmen PKK ile mücadelede, bilhassa iHA ve SİHA’lar sayesinde 40 yıldır görülmemiş bir başarı sağladı. PKK’nın beli kırıldı. İsrail, ABD ve AB bundan çok rahatsız. Kuzey Irak’ta bağımsız bir Kürt devleti oturtarak, Türkiye’deki PKK bölücülüğünü yeniden canlandırmak istiyorlar.
Daha önceki hesapları/planları gibi Allah’ın izniyle bu defa da başaramayacaklar…
Kadın doktora FETÖ'den gözaltı Bolu'da FETÖ ile bağlantısı olduğu belirtilen ve kamudan ihraç edilen S.Ç. "Bylock" kullandığı iddiasıyla gözaltına alındı.Bolu'da FETÖ soruşturması kapsamında doktorluk görevinden ihraç edilen S.Ç., örgütün gizli haberleşme programı ’ByLock’u kullandığı iddiasıyla gözaltına alındı.
İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınan S.Ç.’nin evinde arama yapılırken cep telefonu ile dijital cihazlarına el konuldu. S.Ç.’nin kendisi gibi doktor olan eşi E.Ç.’nin de aynı soruşturma kapsamında tutuklu olduğu öğrenildi.
Emniyette işlemleri tamamlanan S.Ç., sağlık kontrolleri sonrası ’FETÖ/PDY üyesi olmak’ iddiasıyla adliyeye sevk edildi.
Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'cü avukatı bakın ne yaptı! Kemal Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’den gözaltına alınan avukatı Celal Çelik, telefonun kilitlenmesini sağlamak için 2 kere bilerek yanlış şifre verdi.FETÖ'nün avukat yapılanmasında yer aldığı gerekçesiyle gözaltına alınan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatı ve CHP Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyesi Celal Çelik'in, el konulan cep telefonu ve bilgisayarının şifresini vermediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu'nun, gözaltına alınmasını "Akıl tutulması" olarak nitelendirdiği avukatı Celal Çelik'in arama sırasında el konulan cep telefonu ve bilgisayarının şifresini vermeye yanaşmadığı öğrenildi.
BİLİŞİM UZMANLARI ÇALIŞIYOR
Çelik'in telefonun kilitlenmesini sağlamak için şifreyi 2 kere yanlış verdiği de ortaya çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, Celal Çelik'in verdiği üçüncü şifreyi telefonun kilitlenmesini önlemek amacıyla girmedi. Bilgisayar mühendisleri ve teknik uzmanlar, Celal Çelik'in telefon ve bilgisayarını açıp delillere ulaşmaya çalışıyor. Celal Çelik, 15 Eylül'de Ankara'da gözaltına alınmış ve İstanbul'a getirilmişti.
Çelik hakkındaki bilgiler şunlar:
FETÖ'den tutuklanan eski Konya hâkimi Kazım Uslu ile 45 dakika 47 saniye telefon görüşmesi yaptı.
Yargıtay tetkik hâkimi olduğu dönemde, dönemin Maliye Teftiş Kurulu Başmüfettişi FETÖ bağlantılı Hamza Kaçar'la 10 saat 13 dakika 17 saniye telefonda görüştü.
Digitürk'ün FETÖ kanallarını platformdan kaldırması üzerine aboneliğini iptal ettirdi.
YARSAV'a para yardımı yaptı.
FETÖ'cülerin tweetlerini paylaştı.
İNGİLTERE'DE SUÇ SAYILMIŞTI
İngiltere'de geçen yıl yaşanan olayda, insan hakları savunucusu Cage kuruluşunun müdürü Muhammed Rabbani, Londra Heathrow Havalimanı'nda güvenlik güçlerine cep telefonunun şifresini vermeyi reddetti ve bu nedenle gözaltına alındı. Rabbani 12 ay şartlı tahliye ve 620 sterlin para cezasına çarptırıldı.
FETÖ'nün en gizli yapılanması deşifre oldu! 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminde kilit rol oynayan FETÖ'nün gizli Bahriye yapılanması deşifre oldu.15 Temmuz darbe girişiminde kilit rol oynayan FETÖ'nün gizli Bahriye yapılanması deşifre oldu.
Gölcük Donanma Komutanlığı’nda FETÖ’cü askerlerin mahrem imamlığını yapan kozmik kadroda 18 sivil imam yer alıyor. Baş imam ise Özkan Turhan...
AMİRALLERİ KAÇIRAN KOZMİK EKİP
İddianameye göre, çoğunluğu öğretmen olan ve kod isim kullanan imamların başında, darbenin deniz kuvvetleri boyutu ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren'in adını verdiği Özkan Turhan geliyor. Mithat kod adlı Turhan'ın dışındaki diğer önemli imam ise İmren'in abisi pozisyonundaki Oktay Aygün. Aygün'ün kod adı Kamil. İddianameye göre Aygün, Hayrettin İmren'in diğer mahrem abilerle görüşmesini sağlayan isimdi.
İddianameye göre 18 kişi arasındaki önemli imamlardan biri de Mert kod adlı Yakup Dalkılıç. Dalkılıç, darbeci amiral Nazmi Ekici'in abisi konumunda... Dalkılıç için, "Mithat kod isimli şüphelinin verdiği talimatla 11 Temmuz 2016'da darbeci amiral Hayrettin İmren ile birlikte Ümraniye'deki bir evde darbeyi planlayıp yönlendiren şüphelilerden Amiral Ömer Faruk Harmancık ile 15 darbe toplantısına katıldığı, darbe girişimi sonrası kaçan amiraller Hayrettin İmren, Nazmi Ekici ve Ayhan Bay'ın saklanmalarını sağladığı" belirtiliyor.
Kocaeli Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, darbeci 3 amiralin Kocaeli'nden İstanbul'a kaçırılışını Plaka Tanıma Sistemi (PTS) kayıtlarıyla ortaya çıkardı. İddianamede, PTS kayıtlarına göre 9 Ağustos 2016'da amirallerin hangi araçla nerelerden geçerek İstanbul'a getirildiği ayrıntılarıyla açıklanıyor.
İŞTE O İMAMLAR
Mahrem imamlar kadrosunun diğer bazı isimleri ve eylemleri ise şöyle:
Ümit Kol: Kod adı İlhan. Nazmi Ekici'yi Anıtpark civarındaki evden alarak kendi evine götüren, Hayrettin İmren ve Ayhan Bay'la birlikte saklayan isim.
Emrah Çoban: Kod adı Levent. Hayrettin İmren ve Ayhan Bay'ı İstanbul'a götürüp sakladı.
Hasan Altuntepe: Kod adı Bekir. Firari. İstanbul'da Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulları'ndan sorumluydu.
Mustafa Zümre: Serdar kod adını kullanıyor. İmren ve Ekici'nin saklandığı evi kiraladı. Yunanistan'a kaçmak isterken Meriç Nehri'nde boğuldu.
Sabah
Göz ağrısının sebebi şok etti! 17 yaşındaki çocuk gözünde ağrı ve görme kaybı şikayetiyle hastaneye gittiğinde teşhis karşısında şok oldu.Doktorlar 17 yaşındaki bir çocuğun gözünün içinde hareket eden bir kurt buldu. İsmi belirtilmeyen çocuk hastaneye gözünde ağrı ve görme kaybı şikayeti ile geldi.
Meksika'da gerçekleşen olayda 17 yaşındaki çocuğun gözündeki parazitin hareketleri saniye saniye kaydedildi. Parazit çocuğun sağ gözünün irisinde delikler açtı.
Dayanılmaz bir acıya neden olan ve retinayı delerek görme kaybına yol açan parazitin 3 haftadır çocuğun gözünde olduğu saptandı. 3 milimetrelik parazit çocuğun gözünden çıkarıldı ancak talihsiz çocuğun görme kaybının kalıcı olduğu belirtildi.
1994 yılının sonunda taşan Gelingüllü Sulama Barajı, 2 ay içerisinde Esenli köyünü sular altında bıraktı. 1987 yılında yapımı tamamlanan Gelingüllü Sulama Barajı'nda, su tutulmaya başlanmasıyla birlikte baraj suları altında kalan yerleşim yerlerinde yaşayan vatandaşlar, yüksek kesimlere yerleşmek zorunda kaldı. Evini ve bahçesini sular altında bırakan Esenli köyü sakinleri, şimdilerde baraj sularının çekilmesiyle ortaya çıkan yerleşim kalıntılarında anılarını yaşıyor. Suların çekilmesiyle birlikte taşkının üzerinden 23 yıl gibi bir süre geçmesine rağmen köyün camilerinin, okul binalarının, mezarlarının ve belediye binasının ayakta durması ise köy sakinlerinin anılarının tazelemesini sağlıyor.
1994 yılında köylerinin su altında kaldığını söyleyen 64 yaşındaki İsmail Ataman, "1987 yılında Gelingüllü Barajı'nın temeli atıldı. Esenli Köyü o zamanlar 600 haneydi. Esenli'de demircisi, kömürcüsü, marangozcusu, değirmencisi şehirde olan her meslek gurubu burada da vardı. Biz çocuktuk o zaman baraj gelecek diyorlardı. Biz 50 yaşlarına geldik baraj geldi ve en sonunda 1994 yılında köyümüz sular içerisinde kaldı. Milyarlarca maddiyatımız da bu suyun içinde kaldı. Çoğunun evi, bahçesi, eşyası kaldı alamadık. Su geldi köyü bastı" dedi.
Suların çekilmesiyle beraber köyün çıkan kalıntıları hakkında bilgiler veren Ataman, Esenli'nin 200 yıllık geçmişinin suyun içerisinde yattığını söyleyerek, "Bu köyün içerisinde sanat okulu var. İlköğretim okulu var. Sağlık ocağımız var, camilerimiz var, kalemiz var. Belediye binamız var. Fırınımız var, betonarme evler var. Ahşap yapılar suyun içinde kaldı. İki tarafta mezarlarımız var. Geçenlerde karşı tarafa gittim. Su altında açılan yerleri gezdim. Benim evim de orada. İçime hançer sokuldu, duygulandım. Fazla da gezmedim, anılarım canlandı. Benim 50 senem orada geçti. Amcam, dayım dedem, ecdadım hep orada yaşadılar" şeklinde konuştu.
Bu sene suyun çekilmesiyle sular altında kalan yerleşim yerinin büyük bir kısmının gün yüzüne çıktığını dile getiren Ataman, "Sular sulama mevsiminde Nisan ve Mayıs ayları itibariyle çekilmeye başlıyor. Sular çekilince binalar çıkıyor. Her sene bu kadar olmuyordu ama bu sene köyün büyük bir kısmı gün yüzüne çıktı. Seneye su olmazsa baraj boşalır ve Esenli Köyü’nün tamamı gün yüzüne çıkar" ifadelerini kullandı.
Baraj altında kalan Esenli köyünü görmek için Ankara'dan Yozgat'a gelen Ahmet Songur ise, "Şefaatli ilçemizin Halaçlı köyünden bir dostumuza ziyaret için geldiğimizde Esenli köyünün suların altında kaldığından bahsetti. Bir köyün suların altında kalması belki telaffuz itibariyle çok basit ve kolay olabilir ama orada insanların hatıraları, tarihi, geçmişi, anıları hepsi onunla birlikte suların altında kalıyor. Sular çekildiği zaman belki hatıraları suyun üstüne çıkıyor. Ama baraj tekrar dolduğu zaman tekrar hatıralar suyun altında kalıyor. Televizyonlardan, belgesellerden gördüğümüz gibi olmuyor buralara gelip o duyguyu yaşamak gerekiyor" diye konuştu.
Cüneyt Çakır yönetti, Chelsea 90+4'te güldü! Şampiyonlar Ligi C Grubu'nda Chelsea, Cüneyt Çakır'ın yönettiği maçta Atletico Madrid'i 2-1 yendi.Şampiyonlar Ligi C grubu ikinci hafta maçlarında Atletico Madrid ile Chelsea karşı karşıya geldi.
Karşılaşmanın 40. dakikasında Antoine Griezmann'ın penaltıdan kaydettiği golle öne geçen Madrid, devreye 1-0 öne girdi.
Mücadelenin 59. dakikasında Chelsea'nin formda golcüsü Alvaro Morata sahneye çıktı. İspanyol forvetin golüyle Chelsea skora denge getirdi.
Oyuna 82. dakikada giren Batshuayi, 90. dakikada attığı golle Chelsea'yi öne geçirdi ve deplasman ekibi sahadan 2-1'lik galibiyetle ayrıldı.
Bu sonuçla birlikte Chelsea 2'de 2 yaparak puanını 6'ya çıkardı. Atletico Madrid ise 1 puanda kaldı.
İkinci FSRU yola çıkıyor! Türkiye'den dev hamle Doğalgaz arz güvenliği için dev adımlar atan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, ikinci FSRU’yu hizmete alma amacıyla kolları sıvadı.Milli Enerji ve Maden Politikası kapsamında Türkiye'nin doğalgaz arz güvenliğini garanti almak isteyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı çok önemli bir projeyi daha hayata geçirmek için kolları sıvadı. Geçen yıl Türkiye'nin FSRU (yüzer sıvılaştırılmış doğalgaz depolama ve gazlaştırma terminali) projesini devreye sokan bakanlık, şimdi de ikinci FSRU'yu hizmete almaya hazırlanıyor. Japon MOL (Mitsui-OSK Lines) firması ile yapılan görüşmeler sonucunda BOTAŞ, kiralama anlaşmasını imzaladı. Dev yüzer terminal kasımda faaliyete başlayacak.
YÜKSEK DEPOLAMA KAPASİTESİ
Yüzer LNG terminali, FSRU arz güvenliği için büyük önem taşıyor. Türkiye'nin büyümesine ve doğalgaz kullanımının genişlemesine bağlı olarak tüketilen gaz miktarı da her yıl artıyor. Tüm sisteme gaz basma kapasitesi için her yıl belli miktarda artış ihtiyacı hisseden Türkiye, ikinci FSRU terminali ile hem talebi kolayca karşılayacak hem de dünyada hızla yükselen LNG piyasasının avantajları ile kaynak çeşitliliği sağlamış olacak. Türkiye'nin ikinci FSRU terminali olacak 345 m boyundaki dev gemi, toplamda 263 bin m3'lük yüksek LNG depolama kapasitesi nedeniyle tercih edildi. Bu kapasite gemi tam dolu olduğunda 167 milyon m3 gazı her an hazır tutabildiği anlamına geliyor. Tesis Türkiye'nin doğalgaz sistemine günlük 21 milyon m3'e kadar gaz basabilecek.
BAKAN BERAT ALBAYRAK MÜJDEYİ VERMİŞTİ
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, FSRU tesislerinin Türkiye için önemini, "LNG kapasitemizi geliştirmek için çok önemli adımlar atmaya başladık. Önümüzdeki dönemde küresel LNG piyasası artacak yeni arzlarla farklı bir seviyeye gelecek. Bu, rekabet noktasında maliyet açısından çok önemli gelişmeleri de beraberinde getiriyor. 2 FSRU projesini hayata geçirerek, kapasitemizi çok daha ileri bir seviyeye çıkaracağız" ifadeleri ile vurgulamıştı. Albayrak, bir taraftan doğalgazın ülke genelinde kullanımını yaymayı, diğer taraftan da kaynak çeşitliliğini artırarak rekabetçi bir maliyet ile doğalgaz arz güvenliğini garanti altına almaya çalıştıklarını belirtmişti. İlki geçtiğimiz yıl İzmir Aliağa'da devreye alınan terminalden sonra bu kez Akdeniz bölgesinde devreye alınacak terminal ile kaynak ülke ya da sistemdeki sorunlardan kaynaklı doğalgaz arz riskleri de elemine edilmiş olacak.
2 YILDA BÜYÜK ARTIŞ
2015'te 34 milyon metreküp olan günlük LNG'den gazlaştırma kapasitesi, 2016'da Egegaz terminali kapasite artışı ve Türkiye'nin FSRU projesinin devreye alınması ile 64 milyon m3'e çıkmıştı. 2017'de devam eden çalışmalarla Egegaz terminalindeki kapasite artışı, Marmara Ereğlisi LNG terminalindeki kapasite artışı ve ikinci FSRU ile bu rakam 117 milyon m3'e çıkmış olacak.
Okul servislerinde bir dönem sona eriyor! Yaşanan tartışmaların ardından yeni düzenleme çalışması başlatılan okul servis araçları yönetmeliğinni taslağı ana hatlarıyla belli oldu.Okul servis araçlarında yaşanan ölümlü kazalardan sonra harekete geçen hükümet, servis araçlarının sahibi olarak taşımacılık yapan kişileri de güvenlik soruşturmasından geçirecek. Okul servis araçlarında her öğrenci için “üç nokta emniyet kemeri” ve “oturmaya duyarlı sensör” zorunlu olacak.
Eğitim yılı açılış döneminde yaşanan tartışmalar sonrasında yeni düzenleme çalışması başlatılan okul servis araçları yönetmeliğinin taslağı ana hatlarıyla belli oldu. İçişleri, Milli eğitim ile Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanlığı uzmanlarının katılımıyla oluşturulan çalışma grubu, değişiklik maddeleri hazırlamak yerine tamamen yeni bir yönetmelik metni oluşturdu.
GÜVENLİK SORUŞTURMASI
Son hali verilecek yeni yönetmelik değişikliğinde servis araçlarındaki teknik düzenlemelerin yanı sıra okul yönetimleri ile milli eğitim müdürlüklerine sorumluluk verildi. Halen yürürlükteki yönetmelikten daha kapsamlı hazırlanan yeni yönetmeliğe göre servis araçlarında görevlendirilen çalışanların yanı sıra servis firmalarının sahipleri de belli suçlara karşı güvenlik soruşturmasından geçecek.
Milliyet’in ulaştığı yeni hazırlanan metinde yer alan ve okul servis araçlarının güvenliğini sağlamayı hedefleyen yeni değişikliklerden bazıları şunlar:
Araç takip sistemi zorunlu
Okul servis araçlarında “araç takip sistemi” bulunacak.
Araçlarda her öğrenci için üç nokta emniyet kemeri bulunacak, klima sistemi zorunlu olacak.
Her koltukta oturmaya duyarlı sensörler bulunacak.
Araçlarda standartlara uygun iç ve dış kamera ile en az 7 günlük kayıt yapabilecek cihazı bulunacak.
Araçların bağlı bulunduğu firma sahipleri, affa uğramış ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olamayacak.
Yine firma sahipleri, affa uğramış ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile TCK’nın 81, 102, 103, 104, 105, 109, 179/1, 188, 190, 191, 226 ve 227. maddelerindeki suçlardan hüküm giymemiş olacak veya devam etmekte olan bir kovuşturması bulunmamak ya da kovuşturması uzlaşmayla neticelenmemiş durumu zorunlu olacak.
Taşımacılar, her eğitim ve öğretim yılında çalıştıracakları rehber personel, asıl ve yedek şoför isimleri, araçların plakalarını ve her türlü değişiklikleri aynı gün içinde okul yönetimine bildirecek.
VALİLİK KOMİSYONLARI DENETLEYECEK
Okul yönetimleri taşıma faaliyetlerini planlayacak, servis araçlarının okul alanındaki indirme bindirme yerlerini belirleyecek.
Milli eğitim müdürlükleri taşıma işinde çalışan şoför ve rehber personele polis ve Jandarma ile koordine ederek okul taşıma faaliyetiyle ilgili mevzuat, görev ve sorumlulukları ile iletişim becerileri ve davranış kuralları konularında eğitim vermek ve bununla ilgili tutacak.
12 YAŞ SINIRI
Okul servisi olarak kullanılacak taşıtların yaşları 12 yaşından büyük olamayacak. Yürürlükteki yönetmelikte araçlar 10 yaşla sınırlandırılmıştı.
Gerçek ve tüzel kişiler birlikte taşıma yapabilecek. Ancak bu durumda taşımacının taşımayı gerçekleştireceği taşıtların üçte birinin taşımacı adına tescilli olması zorunlu olacak.
Okul servislerinin taşıma faaliyetleri, her eğitim ve öğretim yılında her iki sömestre dönem başlangıcında valilik ve kaymakamlıklar tarafından oluşturulacak denetim komisyonu tarafından denetlenecek.
Milliyet
Chrome'dan internete girenler dikkat! Chrome 61'le gelen VR özelliği sayesinde internetin içine tam anlamıyla dalmanız artık mümkün olacak.Yapay gerçekliği (Virtual Reality, VR) oyunlar ve panaromik videolar için kullanmak oldukça eğlenceli, ancak film izlemek ve interneti taramak gibi günlük teknoloji ihtiyaçlarımızı da VR ile yapabilmek harika olurdu. Görünüşe bakılırsa Google bunu bir gerçek haline getirmek için gerekli adımları atmış.
Google'dan François Beaufort'a göre Chrome 61'de VR özelliğini kullanabileceksiniz. Tek yapmanız gereken Chrome'da herhangi bir web sayfası açmak, telefonunuzu Daydream View başlığına koymak ve VR ile sörfün tadını çıkarmak. Google aslında WebVR teknolojisini Chrome geçtiğimiz Ocak ayında eklemişti, ancak bu yeni güncelleme sayesinde 3 boyutlu tarama imkanına VR ile erişebileceksiniz.
Beaufort yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Bu özellik kullanıcıların VR içinde tüm web siteleri ile etkileşime girmesini sağlıyor, linkleri takip etmesini ve 2 boyutlu ya da 3 boyutlu WebVR destekli siteler arasında dolaşmasını mümkün kılıyor". Beaufort ayrıca bir çok yeni özelliğin de ilerleyen aylarda WebVR'a geleceğini duyurdu.
Chorme 61 sürümüne geçtikten sonra bu 360 derece videoları izleyebilir, ayrıca bu yapay turun da tadını çıkarabilirsiniz.
'Şeytan sıcakları' kabusu Uzmanlar, 40 dereceyi aşan ‘şeytan sıcaklarının’ 2050 itibariyle Avrupa’nın güneyinde normal bir duruma dönüşebileceği ikazında bulundu.Uzmanlar, 40 dereceyi aşan ‘şeytan sıcaklarının’ 2050 itibariyle Avrupa’nın güneyinde normal bir duruma dönüşebileceği uyarısında bulundu. Ağustos ayında Avrupa’da büyük orman yangınlarına neden olan ve tarım ürünlerine zarar veren sıcaklar Türkiye’yi de etkilemişti.
Şiddetli hava olayları ile küresel ısınma arasındaki doğrudan bağlantıları inceliyen araştırma kuruluşu World Weather Attribution (WWA), ‘şeytan sıcakları’ olarak adlandırılan sıcak hava dalgasının bir asır öncesine göre 4 kat fazla görüldüğünü aktardı.
Reuters’a konuşan Hollanda Kraliyet Meteoroloji Enstitüsü araştırmacılarından Geert Jan van Oldenborgh, “1900’lü yılların başında deneyimlediğimiz yazın aynısını çok nadiren yaşayabiliyoruz” diyerek anormal hava sıcaklıklarına dikkat çekti. Oldenborgh, “Bu yaz gördüğümüz yüksek sıcaklıkları Avrupa'nın güneyi boyunca 10’da 1 ihtimalle her yaz göreceğiz” dedi.
Bilim insanları, günümüzde mevsim normallerinin üzerinde bir değer olarak kabul edilen hava sıcaklığının, sera gazlarının atmosfere salınımının devam etmesi halinde, 2050 itibariyle ‘normal’ kabul edileceğini belirtiyor. Son 3 yıldır üst üste ocak ayı sıcaklık rekoru kırılırken, 1950’den bu yana dünya genelinde hava sıcaklıklarının 1-2 derece arttığı bildiriliyor.
AVRUPA'DA CAN KAYBI ARTIYOR
2003 yılında etkili olan anormal hava sıcakları nedeniyle Avrupa’da 35 bin, 2010 yılındakinde ise Rusya’da onbinlerce kişi hayatını kaybetmişti. 'Şeytan sıcakları'nın etkili olduğu günlerde, İtalya’da acil servis kayıtlarının yüzde 15 arttığı bildirilmişti. Bunaltıcı sıcakların etkili olduğu Güney Asya ve Körfez ülkerinde ise tehdit daha ciddi bir hal alıyor.
27 yıl katille beraber yaşamışlar Adıyaman’da iki yeğenini 27 yıl arayla öldüren amca tutuklandı.Adıyaman'da 5 ay önce tarlada başına vurularak öldürülen Mustafa Kirazkırmızı ile 27 yıl önce aynı şekilde katledilen ağabeyi Durmuş Kirazkırmızı'nın katilinin amcaları çıkması aileyi şok etti. Kurbanlardan Mustafa Kirazkırmızı'nın oğlu Fatih Kirazkırmızı "Acımız büyük ama katilin ortaya çıkması acımızı hafifletti. Yıllardır bu caniyle yan yana yaşamışız" diye konuştu. Eşi Kezban Kirazkırmızı ise "Dış görüntüsünde karıncayı bile incitmez biriydi" dedi. 82 yaşındaki katil Cuma Kirazkırmızı'nın kardeşi ise "Oğullarımın canını alan insan benim kardeşim olmaz" diyerek gözyaşı döktü.
Çifte cinayet Adıyaman Emniyet Müdürü Metin Alper'in kurduğu 6 kişilik özel ekibin dikkatiyle çözüldü. Cuma Kirazkırmızı cinayetle ilgisinin olmadığını öne sürdü. Ancak ayakkabısındaki kan lekesinin Mustafa Kirazkırmızı'ya ait olduğu belirlendi. Bunun üzerine "Aramızda tarla meselesi vardı, bir cahillik ettim" itirafında bulunan 82 yaşındaki amca tutuklandı.
Sabah
2.5 milyon anneye 1 milyar lira! Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nca, doğum yardımı uygulaması kapsamında 2 milyon 497 bin 522 aileye 1 milyar 86 milyon lira ödeme yapıldı.Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nca, 2015'te başlatılan doğum yardımı uygulaması kapsamında 2 milyon 497 bin 522 aileye 1 milyar 86 milyon lira ödeme yapıldı.
Bakanlığın sosyal yardımları kapsamında, 15 Mayıs 2015'ten sonra yurt içi ve dışında dünyaya gelen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı veya mavi kart sahibi ailelere destek sağlanıyor. Doğum yardımı için başvuran annelerin, canlı doğan birinci bebeği için 300, ikincisi için 400, üçüncü ve sonrakiler için de 600 lira ödeme gerçekleştiriliyor. Bu yıl Ocak'tan Temmuz sonuna kadar ise 681 bin 92 çocuk için ödeme yapıldı.
Türkiye'nin kararı, Yunanistan'ı panikletti Türkiye'nin, Türk kıyıları ile Yunan adaları arasında sefer yapan yat ve teknelerin durdurulacağını açıklaması Yunan adalarında paniğe neden oldu.Türkiye'nin, Türk kıyıları ile Yunan adaları arasında sefer yapan yat ve teknelerin 12 Ekim'den itibaren durdurulacağını açıklaması Yunan adalarında paniğe neden oldu. 'Türk turistler sayesinde ayakta kaldıklarını' söyleyen Yunan halkı, turizmin etkilenmemesi için çağrı yaptı.
Yunan Deniz Ticaret Bakanlığı'nın, Türkiye'den Yunan adalarına gelen bazı özel teknelerin "turizmde korsanlık" yaptığı iddiasıyla 24 metreden küçük tekne ve yatlarda yapmaya başladığı denetlemeler, Türkiye'nin tepkisine yol açmıştı. Ulaştırma ve Denizcilik Bakanı Ahmet Arslan denetlemelerin sürmesi sonucu tedbir amaçlı Türk bayraklı yat, tekne ve gemilerin Yunan adalarına çıkışını yasakladı.
'TÜRKİYE GÜVENİLİR ÜLKE'
Yunan Danıştayı iki Suriyeli göçmenin Türkiye-AB göçmen iadesini öngören anlaşma uyarınca Türkiye'ye iade edilmesinin görüşüldüğü davada, Türkiye'yi "güvenilir ülke" ilan etti. AB ve Ekonomik diplomasisinden sorumlu Yunan Dışişleri Bakanı Yorgos Katrugalos, "Türkiye güvenilir ülke olmasaydı, 3 milyondan fazla göçmen niçin Türkiye'de bulunuyor ki?" dedi.
Sabah
Habur'a alternatif kapı! Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Habur'a alternatif sınır kapıları üzerinde çalıştıklarını söyledi.Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Kuzey Irak'ta yapılan gayrımeşru referandumun birtakım sonuçları olacağını belirterek Habur'a alternatif sınır kapıları üzerinde çalıştıklarını söyledi. Tüfenkci, "Nusaybin Ovaköy'de yeni sınır kapısı açılacak. Ovaköy, Habur'a alternatif olacak" dedi.
Mardin'e bağlı Ovaköy, Şırnak'a bağlı Habur'a yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta ve Suriye sınırında yer alıyor. Öte yandan Habur'dan Irak'a geçiş yapan araç sayısı yüzde 50'den fazla azaldı. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın verilerine göre, Habur'dan 26 Eylül-27 Eylül arasında 24 saat boyunca bin 674 araç çıkış, bin 678 araç girişi oldu. IKYB referandumundan önce, 21 Eylül-22 Eylül arasında çıkan araç sayısı 4 bin 221, giren araç sayısı ise 3 bin 209 olmuştu. Bakan Tüfenkci, geçişlerdeki azalmada güvenlik endişesinin de etkili olduğunu söyledi.
HABUR'A REFERANDUM MARKAJI
Gayrimeşru referandumun doğurabileceği muhtemel provokasyonlara dikkati çeken Bakan Tüfenkci, patlayıcıların veya mühimmatların geçirilmemesi noktasında Kuzey Irak'tan dönen araçların kontrollerinin sıkı bir şekilde yapıldığını kaydetti.
Sabah
Ekmek fırınında korkunç kaza Kocaeli'de 19 yaşındaki Ali Doğan Akdeniz, çalıştığı ekmek fırınında asansörle duvar arasında sıkışarak hayatını kaybetti.Habertürk'ün haberine göre; Mehmet Ali Paşa Mahallesi Zincirlikuyu Caddesi'ndeki ekmek fırınında meydana gelen korkunç kazada bir kişi yaşamını yitirdi. Ali Doğan Akdeniz (19) çalıştığı fırında, ekmek yapımında kullanılan malzemeleri asansöre yüklemeye başladı. Bu sırada asansörün halatı boşaldı. Kabinden çıkmak için hamle yapan talihsiz genç, kabin ile duvar arasında sıkıştı.
SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ
Olay yerine itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiyenin sıkıştığı yerden çıkardığı Ali Doğan Akdeniz'in yaşamını yitirdiği tespit edildi. Bu sırada aynı fırında çalışan ve sinir krizleri geçiren baba Sadık Akdeniz'i, diğer çalışanlar teselli etmeye çalıştı. Baba Akdeniz gözyaşları içinde, "Ali'm gitti, Ali'm gitti" diye feryat etti.
Olay yerinde yapılan incelemenin ardından Ali Doğan Akdeniz'in cenazesi morga kaldırıldı.
Günün âyet ve hadisi Sizler için seçtiğimiz günün âyet ve hadisini istifadelerinize sunuyoruz...VAHYİN DİLİNDEN:
(Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla)
قَدْ أَفْلَحَ الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ هُمْ فِي صَلَاتِهِمْ خَاشِعُونَ وَالَّذِينَ هُمْ عَنِ اللَّغْوِ مُعْرِضُونَ
"Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir;
Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler;
Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler;" (Mü'minun; 1, 2, 3)
ALLAH RASULÜ'NDEN (Sallellahu Aleyhi ve Sellem)
"Yemek hazırken veya tuvalete gitme ihtiyacı varken kılınan namaz tam olmaz (sevabı azalır).” (Müslim, Mesâcid, 17)