SABAH'a tehdit
Bir vatandaş, FETÖ lideri Fetullah Gülen'in kitaplarını eleştirince, FETÖ yanlılarınca savcılığa şikâyet edildi. Okur, durumu SABAH muhabirine anlattı. Gazete, iddiaları 29 Kasım 2016'da 'Bizden para istiyorlar' başlığıyla haberleştirince FETÖ'cü 3 kişi SABAH'a 'incindik' diyerek dava açtı. Bu davada Wuppertal Eyalet Mahkemesi, SABAH aleyhine karar verdi. Anlaşılmaz ifadelerin bulunduğu karara göre SABAH, davacılara dönük bundan böyle "FETÖ'cü", "Yavuz Hırsız" gibi ifadeler kullanamayacak. Kulla
Giriş Tarihi: 04.03.2017 06:49 Son Güncelleme Tarihi: 04.03.2017 07:09
SABAH’a tehdit
TERÖRİSTLERDEN YANA TAVIR
Bir vatandaş, FETÖ lideri Fetullah Gülen'in kitaplarını eleştirince, FETÖ yanlılarınca savcılığa şikâyet edildi.
Terör örgütlerine ve onlara destek veren gazetecilere kucak açan Almanya, SABAH gazetesini ise para cezası vermekle tehdit ediyor. Almanya bir yandan "Basın ve fikir özgürlüğü" naraları atarken diğer yandan da teröriste 'terörist' diyen SABAH gazetesini "kışkırtıcı gazete" ilan etti. Almanya'da PKK ve FETÖ gibi eli kanlı vahşi örgütler ile yandaşlarının ne kadar tehlikeli olduğunu ortaya koyan haberlere imza atan SABAH'ın bu cesur tavrını sindiremeyenler, açtıkları davalarla SABAH'ı susturmak istiyor. Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığına kendini kaptıran hâkimler, davalarda SABAH'ı tehdit ediyor. Bunun en net örneği geçtiğimiz haftalarda yaşandı:
TERÖRİSTLERDEN YANA TAVIR
Bir vatandaş, FETÖ lideri Fetullah Gülen'in kitaplarını eleştirince, FETÖ yanlılarınca savcılığa şikâyet edildi. Okur, durumu SABAH muhabirine anlattı. Gazete, iddiaları 29 Kasım 2016'da 'Bizden para istiyorlar' başlığıyla haberleştirince FETÖ'cü 3 kişi SABAH'a 'incindik' diyerek dava açtı. Bu davada Wuppertal Eyalet Mahkemesi, SABAH aleyhine karar verdi. Anlaşılmaz ifadelerin bulunduğu karara göre SABAH, davacılara dönük bundan böyle "FETÖ'cü", "Yavuz Hırsız" gibi ifadeler kullanamayacak. Kullanması durumunda ise 250 bin euroya kadar para cezasına çarptırılabilecek. Terör sevici medya da fırsatı kaçırmayıp SABAH'ı hedef aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ahlaksız kültür yozlaştırır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen 3. Milli Kültür Şûrası'nın açılışına katıldı. Şûranın 28 yıl sonra yeniden toplanmasını sağlayan Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'yı tebrik eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Kültür ve sanat ürünleri insanı olgunlaştırır"
"Kültür emperyalizmine karşı yerli ve milli olmalıyız"
SOSYAL MEDYANIN KÜLTÜRÜMÜZÜ YİYİP BİTİRMESİNE GÖZ YUMMAYIN
"Torunum Diriliş dizisini tekrar tekrar seyrediyorsa"
PTT'DEN ÖZEL PUL
Cumhurbaşkanı Erdoğan 3'üncü Milli Kültür Şûrası anısına PTT tarafından özel olarak hazırlanan pulun tasarımının gösterildiği çerçeveye imza attı.
BAKAN AVCI: 17 BAŞLIKTA 17 KOMİSYON BELİRLENDİ
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, şûra açılışında yaptığı konuşmada şunları kaydetti: "Milli kültürün ihyası, zenginleştirilmesi ve çağın gereklerine uygun yeni kültür politikalarının üretilmesi hususunda bir milat olacak. İlki 1982, ikincisi 1989'da düzenlenen şûra ile aradan geçen uzun sürede yürütülen politikaların, gerçekleştirilen projelerin, hedeflenen atılımların, karşılaşılan sorunların gözden geçirilmesi, en geniş katılımla müzakere edilmesi bir zaruret olmuştur. 28 yıl sonra yeni bir ruh ve vizyonla harekete geçilmesi gerekir. Türkiye'yi kültür ve sanatta hak ettiği yere taşımak için bu hamleyi başlattık. Milli kültürün bütün alanlarını kuşatacak bir program hazırlayarak 17 başlık altında 17 komisyon belirledik. Komisyonların 5 Mart'ta kamuoyuna özetleyeceği rapor aynı zamanda kitap olarak basılacak."
Bakan Avcı, ressam Zeynep Aslı Türkeli'nin imzasını taşıyan bir eseri Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hediye etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeşilay Zümrüdüanka Ödül Töreni'nde açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Bütün tehdit ve tehlikelerin vehameti karşısında dik durdular. Zor şartlar oldu ama yılmadılar. Bu mücadeleyi sürdürdüler. Bundan sonra da mevcut yöneticiler bunu sürdürecek ve böylece bu mücadeleden ben başarıyla çıkacağımıza inanıyorum. Burada şu gerçeğin altını çizmekte fayda var. Savaşlar sadece cephede olmaz. Asıl savaş manevi ve toplumsal alanda verilendir. Zira milleti çözen devleti çökerten asıl saha burasıdır."
"İŞGAL GÜÇLERİ GENÇLERİMİZE BEDAVA İÇKİ DAĞITIYORDU"
"Maneviyat, kültür alanıdır. Bu değerleri kaybederseniz, çökersiniz. Uğruna mücadele edecek kutsalı kalmayan bir milleti bir kez değil her zaman mağlup edersiniz. Bunun için işgal güçleri 1920 yılında İstanbul limanına demirledikleri gemilerden gençlerimize bedava alkollü içki dağıtıyorlardı. Kendileri bir gün çekilip gitse de en kalıcı zararın manevi tahribat olduğunu biliyorlardı"
"SENARYO AYNI SENARYO"
"O gün bedava içki üzerinden kimliksiz hale getirilen gençlik şimdi ideolojiler üzerinden kişiliksiz hale getiriliyor. Gezi olaylarında olduğu gibi gençlerimize bedava alkol dağıtmaktan geri durmuyorlar. Senaryo aynı senaryo. Sadece kendi çıkarını düşünüren bir nesil için ellerindeki tüm araçları kullanıyorlar. Bu sorun sadece ülkemize ait değil. Küresel düzeyde uyuşturucu kültürü özendirilerek farklı düzenlemelerle meşrularştırılarak toplumu ayakta tutan sütunlar dinamitleniyor. Türkiye güçlü aile yapısı sayesinde hamdolsun bu dalganın etkisini azaltabiliyor. Ama giderek büyüyen tehdit haline geldiğinin farkındayız. Bununla birlikte mücadeleyi yürütmemiz gerektiğine inanıyorum"
"EYYAMCI DEĞİL MİLLİ VE YERLİ GENÇLİK İÇİN..."
"Geleceğimizin teminatı olan gençlere yönelik hizmetleri çok değerli buluyorum. Onların ilgisini çekecek çalışmaların sayısını artırmalıyız. Çok daha fazla insana ulaşmamız, onların derdine derman olmamız gerekiyor. Eyyamcı değil milli ve yerli gençlik için herkesin gayret göstermesi şarttır. Sigara, puro şu bu vesaire aklınıza sadece gelmesin. Zihinleri bundan kurtaramazsak geleceğimiz elden gider. En basitini yapıyorum. Birisini sigara içerken gördüğümde yanına yaklaşıyorum, paketin üzerine tarihi yazıp imza attırıyorum. Sadece seni kurtarmıyorum. Eşini de kurtarıyorum. Çünkü sen eşine de zarar veriyorsun. Eşine zarar vermeye hakkın yok. Bu vücut Allah'ın emanetidir, ihanet etmeye hakkın yoktur. Bazıları uymuyor olabilir ama sözü alıyorum, paketi de alıyorum."
"TOPLUMU KUTUPLAŞTIRMANIN PEŞİNE DÜŞTÜLER"
"Türkiye'deki belli kesimler sürekli sorunu başka taraflara çekmeye gayret etti. Alkol düzenlemesi gibi son derece masum bir meselede iftiralarla yalanlarla ortalığı ayağa kaldırıyorlar. Hiç alakası olmadığı halde konuyu hayat tarzı tartışmalarına çekerek kendilerince yeni cepheler açmak istediler. Yaşam biçimimize müdahale ediliyor diye haftalarca gündemi meşgul ettiler. Hangi alkol satan yeri yasalara uygun olduğu halde kapattık? Böyle bir şey var mı? Biz sadece burada tebliğ görevimizi yaptık. Vatandaşımızın can, mal, akıl, nesil güvenliğini korumak için bu adımları attık. Bu tartışma üzerinden toplumu kutuplaştırmanın peşine düştüler. Milletimiz sağ duyusuyla bu kesimlerin ucuz politikalarına prim vermedi."
"ÇAMURLAR KENDİ SURATLARINA YAPIŞMIŞTIR"
"Bunlar çamur at, tutmasa da izi kalır mantığı ile hareket ediyorlar. O çamurlar kendi paçalarına, kendi suratlarına yapışmıştır. Sadece bu hadisenin dahi ülkemizdeki muhalefetin seviyesini göstermesi açısından ibretlik. Ülke ve milletin geleceği için attığımız adımlarda aynı söyleme çarpıtmalara şahit olduk. Bu ülkenin gazetelerinde televizyonlarında köşe başlarını tutanların bir kısmını hakikat güneşini yalanla perdeleyebileceklerini sanıyor. Makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam olarak gördükleri bu yiğit milleti hafife alıyorlar. Onlar bilmez, her şeyi biz biliriz mantığıyla hareket etmişlerdir. Milleti kendine düşman gören, milletin değerlerine düşmanlık eden zihniyetin temsilcileridir."
"BU ÜLKEDE DİKİLİ AĞAÇLARI YOK"
"Cumhurbaşkanlığı sistemine neden karşı çıktıklarını açıklayamadıkları için eski usullere başvuruyorlar. Yönetim sistemi değişikliğini rejim değişikliği olarak göstermeye çalışıyorlar. Yahu ne alakası var? İlk kez karşısında ben olurum. Bugünün işi değil 200 yıllık iştir. Biz yönetim sistemini değiştirmek suretiyle geleceğe farklı bir adım atıyoruz. Parlamentoda sürekli patinaj yapan bir sistemi değiştirmek suretiyle adeta uçmamız lazım. Bunun önünü açmamız lazım. Biz damdan düştük. Fakat bunu engellemek isteyenlerin bu ülkede sorumluluk diye bir şeyi olmadı. Olacağı da yok. Dikili ağaçları yok bu ülkede. Biz bu millete, ülkeye aşığız. Biz dertliyiz. Muasır medeniyler seviyesine lafla çıkılmaz, icraatla çıkılır"
"14 YAŞINDAKİ GENCİ KANDİL'E GÖTÜRÜRKEN GÜVENİYORSUN"
"Bu ülkeyi terörizme ve teröristlere teslim etmeyeceğiz bundan hiç endişeniz olmasın. Devletin rejimi olan cumhuriyet konusunda geri adım yoktur. Yürütmeyi doğrudan milletin emrine veriyoruz. Milletin vekalet verdiği kişiler parlamentoda akıllarına estikçe gensoru veriyor. Biliyor ki geçmez. Ama yine de veriyor. Dert hükümeti çalıştırmamak. Şimdi aslolan millet. Dolayısıyla 5 yılda bir millete gelecek. Millet memnunsa devam diyecek. Aslolan budur. En geniş manada oylama bu. Yargının bağımsızlığının yanına biz tarafsızlığını getirdik. Hem bağımsız hem tarafsız olacak. Kim, niçin karşı çıkar bunu da bilmiyorum. Çocuklara mı bırakacağız parlamentoyu diyorlar. Kendi gençliğine güvenmeyen zihniyet. Ama o gençleri 14 yaşındaki genci Kandil'e götürürken ona güveniyorsun?"
"GECENİN HÜKMÜ SABAHA KADAR"
"Diyarbakır Belediyesi'nin önünde günlerce ağlayan annelerin ahı hepsini tutacaktır. Seçmek mi zordur, seçilmek mi? Aslolan seçmek zordur. Bir zamanlar bir siyasetçi 'Ben Taksim meydanına dört ayaklı merkep koysam seçtiririm' diyordu. Biz 21 yaşında bir çağı kapatıp bir çağı açan Fatih'in torunlarıyız. Yapılamaz diye bir şey yok. 24-25 yaşında dev firmaların CEO'larını tanıyorum. Onlar yapıyor da benim Ahmet'in, Mehmet'im neden yapamayacak? Hiç endişe etmeyin yapacak. Yürütmedeki çift başlılığın sonlandırılmasından istikrar ve güven ortamının garantiye alınmasından neden rahatsız oluyorsunuz? Gecenin hükmü, sabaha kadardır. Olay bu."
ALMANYA'NIN TERÖRE YARDIM VE YATAKLIKTAN YARGILANMASI GEREKİYOR"
"İstikbal ve istiklal için, tek millet için, tek bayrak için, tek vatan için, tek devlet için 'Evet' diyorum. Allah'ın izniyle necip milletimizin desteği ile bu ülkeyi büyütmeye devam edeceğiz. Birçok yalanlar uyduruyorlar. Almanya'daki son gelişmeleri görüyorsunuz değil mi? Bunlar yok bilmem temsilcisi içeri alınmış, ondan değil. 1 ay bu kişi PKK'nın temsilcisi olarak Alman ajanı olarak bu kişi Alman Konsolosluğu'nda saklanmıştır. Ve bunu bize teslim edin yargılansın dediğimizde vermediler. Bunu bana Merkel söylediğinde 'Sizdeki teröristler tarafımızdan isteniyor, bize ne diyorsunuz? Yargı bağımsızdır. Biz şu anda bağımsız ve tarafsız yargımıza güveniyoruz verin yargılansın'. Önce vermediler. Sonra nasıl olduysa verdiler ve yargı görevini yaptı, tutukladı. Şu anda yüzlerce terörist Almanya'da terör estiriyor. Benim Adalet Bakanım resmi görüşme yapacak, vatandaşlara şu kampanyayı anlatacak. Orası parka müsait değil diyor. Adalet Bakanımızı, Ekonomi Bakanımızı konuşturmuyorlar. Ben video konferansla meydan mitingine katılacağım, anında dünyada görüşmemiş, iki saatte Anayasa Mahkemesi karar alıyor. Konuşma yapmamı engelliyor. Cemil Bayık Kandi'den konuşabiliyor. Bunlar (Almanya) teröre yardım ve yataklıktan yargılanması gerekiyor. Sizin bütün bu yaptıklarınızı meydana dökeceğiz. Artık o eski Türkiye yok. Ayaklarının üzerinde duran bir Türkiye var"
"SENİN RAPORLARINI TANIMIYORUZ"
"Ne yaparsanız yapın avucunuzu yalarsınız. Hiçbir şey tutturamayacaksınız. Onlar bu kararı alıyor. 18 Mart Çanakkale Köprüsü ihale ediliyor. 10 milyar doların üzerinde bedelle yüzde 50'si yabancı, yüzde 50'si yerli ihale tamamlandı. Senin raporlarını tanımıyoruz, tanımayacağız da. Bu raporlar karşısında el pençe divan duran bir iktidar var sanıyorlar. Bizim tek gücümüz millet. Değerli kardeşlerim bu duygularla herkesi Yeşilay'a destek olmaya çağırıyorum"
İşte asker üniformalı teröristlerin vahşeti
İddianameye giren görüntülerde Topçu Kurmay Albay Mustafa Çiçek'in, Genelkurmay Karargâhı'nda vurulan yaralı vatandaşın fotoğrafını çektirdiği ortaya çıktı.
Yaralı vatandaşın öldükten sonra karga tulumba taşınıp karargâh dışına çıkarıldığı görüldü.
BÖYLE DERDEST ETTİLER
İddianameye giren görüntülerde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın (1 numaralı) saat 23.03'te derdest edildiği tespit edildi (üstteki fotoğraf).
15 Temmuz 2016 günü saat 21.46'da Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda Kurmay Albay Fırat Alakuş'un (4 numaralı), Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Salih Zeki Çolak'ı yere yatırıp etkisiz hale götürdüğü görülüyor.
2 BİN 991'ER KEZ AĞIR MÜEBBET
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15 Temmuz darbe girişiminin Genelkurmay Karargâhı ayağına ilişkin yürüttüğü çatı iddianame tamamlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar ile derdest edilen Kuvvet Komutanlarının "mağdur" olarak gösterildiği iddianamede FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen 1 numaralı şüpheli olarak yer aldı. Başını tutuklu Akın Öztürk'ün çektiği 38 kişilik Yurtta Sulh Konseyi listesinde Mehmet Partigöç'ün yanı sıra Erdoğan'ın Başyaveri Ali Yazıcı'nın ismine de yer verildi. Cuntacıların 1960 darbesini örnek aldığına dikkat çekildi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın 20.22'de Karargâhtan ayrıldığına işaret edilen iddianamede, Partigöç'ün talimatıyla faaliyetin 20.30'da başladığı ifade edildi. Darbe girişiminin ilk toplantısının 27 Aralık 2015'te yapıldığı kaydedildi. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosundan sorumlu Başsavcı Vekili Necip Cem İşçimen'in koordinesinde Cumhuriyet Savcısı Kemal Aksakal ve İstiklal Akkaya tarafından hazırlanan iddianamede FETÖ elebaşı Gülen ile sözde Yurtta Sulh Konseyi'ni oluşturan 38 şüpheli hakkında 2 bin 991'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. İddianamede dikkat çeken diğer ayrıntılar ise şöyle:
ÖRNEKLERİ 27 MAYIS
UTANÇ LİSTESİ
İddianamede darbenin planlanmasında ve icrasında görev alıp komutanlıklara talimat mesajları gönderen sözde "Yurtta Sulh Konseyi"nin 38 kişiden ve sadece askeri yapılanmadan oluştuğu ifade edildi. İşte o isimler: Akın Öztürk, Ahmet Bican Kırker, Ahmet Özçetin, Ali Kalyoncu, Ali Osman Gürcan, Ali Yazıcı, Bilal Akyüz, Cemil Turhan, Doğan Öztürk, Erhan Caha, Ertuğrul Terzi, Fırat Alakuş, Gökhan Şahin Sönmezateş, Hakan Evrim, Halil Gül, İlhan Talu, Kubilay Selçuk, Mehmet Dişli, Mehmet Partigöç, Mehmet Şahin, Muhsin Kutsi Barış, Murat Aygün, Murat Koçyiğit, Mustafa Barış Avıalan, Muzaffer Düzenli, Orhan Yıkılkan, Osman Kardal, Osman Kılıç, Osman Ünlü, Ömer Faruk Harmancık, Özcan Karacan, Özkan Aydoğdu, Ramazan Gözel, Savaş Kabaklı, Semih Terzi, Sinan Sürer, Turgay Sökmen ve Ünsal Coşkun.
İHANET KONSEYİ
PARTİGÖÇ'ÜN İTİRAF NOTLARI
Sanıklardan sıkıyönetim direktifinde imzası bulunan cuntacı Tuğgeneral Mehmet Partigöç'ün sırt çantasından çıkan ve eşi ile çocuklarına hitaben yazdığı notlar da iddianamede yer aldı.
FETÖ'CÜ HAİNLERİN SUÇLARI:
-Anayasayı ihlal
-Cumhurbaşkanına suikast
-TBMM 'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs
-Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs
8 BİNDEN FAZLA TERÖRİST
İddianamede, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük terör ve işgal saldırısında FETÖ'nün 8 binden fazla asker elbisesi giyen teröristi ile 35 uçak, 37 helikopter, 74 tank, 246 zırhlı araç ve 4 bine yakın hafif silah kullandığı belirtildi. Bu eylemler sonucunda ise, "183'ü sivil, 4'ü asker, 63'ü polis olmak üzere 250 vatan evladı, her türlü fedakârlığı yaparak ödedikleri vergilerle alınan silahların namlularından çıkan kurşunlarla şehit olmuş, 23'ü asker, 154'ü polis olmak üzere 2 bin 735 vatandaşımız da yaralanmıştır" denildi.
Çeşitli illerdeki birliklerden gönderilen tank, zırhlı personel taşıyıcı ve tırlardan oluşan askeri konvoy, Suriye sınırındaki Elbeyli ilçesine getirildi.
Güvenlik önlemleri altında sevk edilen silah ve askeri teçhizatın, Suriye sınırındaki askeri birliklere takviye amaçlı gönderildiği öğrenildi.
Türkiye kendi teknolojisini üretiyor
Türkiye 2023 hedeflerine emin adımlarla yürümeye devam ediyor. Ülkemizin büyümesinden rahatsız olan çevreleri her gün kıskandıracak yeni bir gelişme yaşanıyor. Teknolojik alanda da dünya devleriyle yarışmak için kolları sıvayan Türkiye bu alanda büyük atılımlarını tüm hızıyla sürdürmek amacında. Her alanda 'kendi kendine yeten bir ülke' olma gayesini bir yol haritası olarak benimseyen Türkiye, yakın zamanda birçok yeni projeye daha imza atarak gücüne güç katacak.
İşte Türkiye'nin uluslararası arenada neden bu kadar hedef alındığını gösteren o istatistikler:
Frankfurter Allgemeine Zeitung'un haberinde, Berberoğlu'nun Ankara'da Alman gazetecilerle bir araya gelip, "Deniz Yücel nerede? Kendisine ulaşamıyorum" dediği belirtiliyor. Berberoğlu'nun yanı sıra bilgi verenlerin başında diğer Erdem ve Yarkadaş geliyor. Erdem Türkiye'ye "DEAŞ'a yardım ediyor", "DEAŞ petrolünü alıyor" iftiralarında önemli rol oynuyor.
TUTUKLU GAZETECİDEN SKANDAL TWEET'LER
İstanbul'da tutuklanan Die Welt Türkiye muhabiri Deniz Yücel'in Twitter'daki hesabında terörü destekleyen mesajlar attığı ortaya çıktı. Twitter'daki kişisel hesabında Türkçe, Almanca ve İngilizce paylaşımlarda bulunan Yücel, Almanca tweet'lerinde Erdoğan için "Führer" ifadesini kullanırken Türkiye ile ilgili ise "Tayyipistan" dedi. İstanbul Çamlıca'da inşa edilen dev cami için ise "ucube" diyen Yücel, YPG'ye alkış tutup, FETÖ'nün yayın organlarından Bugün gazetesini destekledi.
Demokrasi düşmanları
FETÖ ve PKK'ya kol kanat geren, Almanya, referandum yaklaştıkça Türkiye'ye saldırının dozunu artırdı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın, önceki gün Baden-Württemberg eyaletinin Gaggenau kentinde, konuşma yapacağı Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) düzenlediği etkinlik Alman hükümetince "park yeri ve girişlerin yeterli olmadığı" öne sürülerek iptal edildi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin konuşacağı, Köln'de Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin yapacağı toplantı ise salon olmadığı gerekçesiyle iptal edildi. İptal üzerine Frechen kentinde yapılmak istenen toplantıya da polis engel oldu. Almanlar, referandumda 'hayır' oyu kullanacaklara ise kucak açtı. Almanya Federal Parlamentosu'nun haftalık gazetesinin tamamında Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan hedef alınarak, 'evet' oyunun demokrasi ve özgürlüğü baltalayacağı yönünde küstah iddialar ortaya atıldı. Alman Mahkemesi ise, Türkiye düşmanlarını haberleştiren SABAH'ı para cezası kesmekle tehdit etti. Tüm bunlara Türkiye'nin yanıtı ise net oldu: Yılmayacağız, susmayacağız..
İKTİDAR VE MUHALEFETTEN ORTAK TEPKİ
"Senin raporlarını tanımıyoruz"
"Almanya'nın teröre yardım ve yataklıktan yargılanması gerekiyor"
ALMAN DERİN DEVLETİNİN SİSTEMATİK UYGULAMASI
TÜRKİYE'DE SUÇ İŞLEYENİN SIĞINAĞI OLDU
ALMANYA'DA KAHVE KAHVE DOLAŞIRIM
TÜRKİYE'NİN İÇ İŞLERİNE KARIŞMIŞ OLUYORLAR
Almanya'da daha önce sözde Ermeni soykırımı yasasına destek veren Türk kökenli Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz "halihazırda Ankara ile ilişkilerin kopmasını istemediğini" belirtti. Deutsche Welle Türkçe'ye göre, Özoğuz, bazı Alman politikacıların Türk hükümet yetkililerine Almanya'ya "giriş yasağı" uygulanması çağrılarına ilişkin olarak da "Biz hukuk devletiyiz. Tabii ki bakanlarla görüşmek isteriz. Tabii ki Almanya'ya gelinebilir" dedi. Almanya Başbakanı Angela Merkel ise bakanların engellenmesine ilişkin "Toplantı belediyenin iznine bağlı" demekle yetindi.
ALMAN GAZETESİNDEN BİR ÇİRKİN SALDIRI DAHA
Almanya Federal Parlamentosu'nca haftalık yayımlanan "Das Parlament" gazetesi, 27 Şubat sayısında 'Yeni Türkiye' adı altında 16 Nisan'daki referandumu hedef aldı. Alman siyasiler, yazarlar ve akademisyenler 20 sayfalık gazetenin neredeyse tamamında küstah bir dille 'hayır' propagandası yaptı. Türkiye ve Erdoğan aleyhinde ağır ifadeler kullandı. 20 sayfalık gazetede, Türkiye'de basın ve ifade özgürlüklerinin olmadığı, azınlıkların haklarına riayet edilmediği, seküler düşüncedeki kesimlere karşı baskı yapıldığı, dini temelli düşüncenin empoze edilmeye çalışıldığına yönelik alçak iddialar aktarıldı.
Almanya, Türkiye'den iki Bakan'a yasak getirdi, ancak referandum karşıtlarına kucak açtı. Alman yetkililerin, Türkiye'den gelen siyasetçilere çifte standart uyguladığı belgelendi. CHP ve HDP milletvekillerinin katılımıyla Berlin Teknik Üniversitesi'nde düzenlenen "Berlin Hayır Diyor" paneline izin verildiği ortaya çıktı. Panele CHP Milletvekili Ali Şeker ve HDP Milletvekili Müslüm Doğan katıldı. 24 Şubat'ta düzenlenen etkinliğin sponsorlarından biri de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ve terör propagandası nedeniyle RTÜK tarafından yayını durdurulan Yol TV oldu. Panelden görüntü almak isteyen Anadolu Ajansı (AA) muhabirlerine izin verilmedi. Daha önce CHP Milletvekili Mehmet Tüm ve HDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, yine Yol TV'nin Köln'de düzenlediği etkinliğe katılmıştı. Berlin'de Türk nüfusun yoğun olduğu Kreuzberg semtinde düzenlenen, Şeker ile CHP PM Üyesi Avukat Sera Kadıgil'in katıldığı "Memleket için hayır" etkinliği de bir engelle karşılaşmadı. Bu arada Köln'de Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin katılması planlanan etkinliğin, salonu işleten şirket tarafından iptal edildiği bildirildi.
Safure CANTÜRK - Betil BAŞ - Aslışah SARITAŞ - Sırrıberk ARSLAN - Tahir ÖZÇELİK - Ömer Faruk GÖRÇİN - DIŞ HABERLER - ANKARA
İçişleri Bakanı Soylu'dan önemli açıklamalar
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bugün biz buradayız yarın gençlerimiz bu kürsülerde olacaklar ama aynı şeyi konuşacaklar. Yine dertleri, bu milletin refahını, huzurunu, birlik ve beraberliğini temin etmek olacaktır. Yine dertleri, dünyayı bir karanlığa sürüklemek isteyen terör destekçilerine dünyanın en güzel toprakları olan bu Anadolu topraklarına karşı devletimiz ve milletimizi savunmak olacaktır." dedi.
Soylu, partisinin Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlediği İl Danışma Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, salonun her köşesinde asılı olan AK Parti bayrağının önemli anlamlar taşıdığını ve dün çizilmediğini vurguladı.
Şeklin, şemalin ve kişilerin değişebileceğine işaret eden Soylu, şöyle konuştu:
"Bugün biz buradayız yarın gençlerimiz bu kürsülerde olacaklar ama aynı şeyi konuşacaklar. Yine dertleri, bu milletin refahını, huzurunu, birlik ve beraberliğini temin etmek olacaktır. Yine dertleri, dünyayı bir karanlığa sürüklemek isteyen terör destekçilerine dünyanın en güzel toprakları olan bu Anadolu topraklarına karşı devletimiz ve milletimizi savunmak olacaktır. Yine dertleri bu Ortadoğu coğrafyasının kadim medeniyetini dışarıdan destekli terör odaklarına çiğnetmek isteyenlere karşı, 'biz bu toprakları hiç kimseye çiğnetmeyiz' diyen bir anlayışın sahipleri olacaktır. Bu bayrağı, davayı ve sevdayı iyi anlayın. Bu sevda ve aşk olmadan bu yol yürünmez."
"BİZİ BİRBİRİMİZE DÜŞÜRDÜLER"
Soylu, Türk milletinin çok sıkıntılar çektiğini ve badirelerden geçtiğini anımsattı.
Millete "Siz bu ülkeyi yönetemezsiniz, size bu ülkeyi yönettirmeyeceğiz" diyenlerin olduğunu anlatan Soylu, şöyle devam etti:
"Bu eziyeti ettiler. Bir gün terörizmle, bir gün anarşizmle, bir gün enflasyonizmle, bir gün o medya patronlarının gazete manşetleriyle terbiye etmeye çalıştılar. Bir gün 'Türk', bir gün 'Kürt', bir gün 'Sünni', bir gün 'Alevi', bir gün 'dindar', bir gün 'köylü' dediler ama her biri ezcümle bir şey söyledi 'size bu ülkeyi idare ettirmeyeceğiz'. Bu topluluğun önünde her zaman şükranla ve minnetle durdum. Çünkü tam 300 yıldır bunu en iyi bilen sizlersiniz. Tam 300 yıldır bu coğrafyaya gerileme dönemi yaşattılar. Kafamızı ne zaman yukarıya çıkartsak aramıza nifak soktular. Kafamızı ne zaman geleceğe doğru diksek, umutlarımı, hayallerimizi yeniden yeşertsek, ayağımıza çelme taktılar. Bizi birbirimize düşürdüler.
Bizi yüzde bin 600-bin 700 faizlerle terbiye etmeye, yüzde 150 enflasyonlarla terbiye etmeye, ülkemizin etrafından teröristlere karşı aldığımız insansız hava uçaklarını bozulunca yapan memleket İsrail'e gönderdiğimizde terörün en kızgın olan zamanında 'onları tamir edip, size göndermiyoruz' diyerek bize ne haliniz varsa görün diye bizi bir ezginlikle karşı karşıya bırakmak istediler. Liderimizi seçtik. Her birine ayrı muamele ettiler. Kimine iftira attılar. Yetmedi, kimini istiskal etmeye çalıştılar. Kimini milletin karşısında küçük düşürmeye, kiminden bir sapkın çıkartmaya çalıştılar. Bize mesaj vermeye çalıştılar. 'Sizin çocuklarınıza bu ülkeyi yönettirmeyeceğiz, vesayetle bu ülkeyi yöneteceğiz, sizi akıllandıracağız' diyenlere karşı hep dik durdunuz ve bir itirazı dile getirdiniz. Biz akıllanmayacağız, biz zengin, güçlü, özgür, dünyanın en büyük 10 devletinden birisi olacağız."
"BU ÜLKEYİ MİLLET YÖNETECEK"
Soylu, 15 Temmuz'da hainlerin, Pensilvanya'daki FETÖ hainini güzel ülke Türkiye'yi istilaya uğratabilmek için F16'larla, tanklarla, helikopterlerle bu mazlum milleti acımasızca katlettiğini bildirdi.
Kendisinin 15 Temmuz akşamı bakanlıkta çalıştığını anlatan Soylu, şunları söyledi:
"Hiçbirimiz bu sistemin yeniden önümüze büyük bir darbe çıkacağını, bu ülkeyi yeniden geri götürmek isteyenlere yeni bir fırsat sunacağını düşünmedik. Aynı 1960'da, 1971'de, 1980'de, 28 Şubat'ta, 27 Nisan'da olduğu gibi hiçbirimiz ama hiçbirimiz düşünmedik. Biz artık yükselmek istiyoruz. Birinci sıçrayışımızı 21. asrın başından itibaren başlattık. Gerileme dönemini durdurduk. İlerleme, yükselme dönemine adımımızı attık. Şimdi ikinci hamlemize gitmek istiyoruz ama buna müsaade etmiyorlar, etmek istemiyorlar. Bir gün dolarla, bir gün avro ile bir gün başka bir şeyle bizi terbiye etmek istiyorlar. Bu salondan haykırmak istiyoruz. Bu ülkeyi biz idare edeceğiz, bu millet yönetecek."
"ARTIK MİLLETİN BORUSU ÖTECEK"
Soylu, AK Parti'nin başkaları tarafından sürekli eleştirildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siyaseti kutuplaştırıyor' dediler. CHP'nin ağzından düşmedi bu söz. Muhaliflerin ağzından düşmedi bu söz. AK Parti kaç puanla siyasi hayata başladı, yüzde 34. Bugün yüzde 50'nin üzeri. Son yaptırdığımız anketlerde AK Parti'nin aldığı oy 50'nin üzeri. CHP, yüzde 24... Bir seçim 25, bir seçim 26, bir seçim 24, bir seçim 25... Bir ileri bir geri. Siyaseti kutuplaştıran kim? Kendi çizgisinde duran, kendi çizgisini ortaya koyan, ondan bir adım geri atmayan kim? Tabi ki yeni sistemi istemez. Yeni sistemde milletin ayağını gideceksin, proje üreteceksin, 2023'ü, 2053'ü, 2071'i ortaya koyacaksın. Yeni sistemde insanların düşüncelerini, fikirlerini bir şekilde ayırmayacaksın. Yeni sistemde illaki yüzde 50'nin üzerinde oy alacaksın. Yüzde 25 ile bir taraftan yargıyla, bir taraftan Anayasa Mahkemesi ile bir taraftan Yargıtay ile bir taraftan basınla, bir taraftan ihtilallerle, darbelerle borunu öttürmeyi hep sağlamışsın artık senin değil, milletin borusu ötecek."
Terör örgütleri evet ile bitecek
Başbakan Binali Yıldırım, yoğun sis nedeniyle uçağı Zonguldak Çaycuma Havalimanı'na inemeyince Bartın mitingini video konferansla yaptı. İkinci durağı Sinop'tan Bartın'a bağlanan Yıldırım şunları söyledi:
Binali Yıldırım, Bartın'daki mitinge tele konferansla bağlanırken, Sinop'ta balıkçıları dolaştı vatandaşlarla konuştu.
Başbakan Yıldırım: Türkiye'nin daha hızlı büyümesi, terörün yok olması, halkımızın refahı için Türkiye'nin yeni hükümet sistemini vereceğimiz 'evet'lerle gerçekleştireceğiz
Kaynak’a ByLock soruşturması
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) bünyesinde faaliyet gösterdiği iddiasıyla Kaynak Holding'e yönelik yürütülen soruşturma kapsamında örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock" kullandığı tespit edilen 12 şüphelinin yakalanmasına yönelik İstanbul merkezli 5 kentte operasyon başlatıldı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü, Kaçakçılık ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu'nca, FETÖ/PDY bünyesinde faaliyet gösterdiği iddiasıyla Kaynak Holding'e yönelik yürütülen soruşturmada 12 şüphelinin "ByLock" kullandıkları tespit edildi. Bu kapsamda, şüphelilerin yakalanmasına yönelik İstanbul merkezli 5 ilde operasyon başlatıldı. Şüphelilerden 6'sının yurtdışında olduğu belirlenirken, 4'ü gözaltına alındı. 2 şüpheli ise aranıyor.
Tunceli'de terör operasyonu!Valilikten yapılan yazılı açıklamada, kent genelinde terörist unsurların bulunmasına ve etkisiz hale getirilmesine yönelik çalışmalara azim ve kararlılıkla aralıksız devam edildiği belirtildi.
Bu kapsamda bugün Tunceli İl Jandarma Komutanlığı birliklerince operasyon düzenlendiği belirtilen açıklamada şu bilgiler pallaşıldı:
"İlimiz merkez ve Ovacık ilçesi mülki sınırları içerisinde farklı iki noktada 2 adet mutfak tüpü içerisinde patlatılmaya hazır halde amanoyum nitrat ile güçlendirilmiş ve elektrikli fünye ile tuzaklanmış el yapımı patlayıcı düzeneği ile el yapımı patlayıcı yapımında kullanılmaya hazır 4 adet piknik tüpü, 2 adet mutfak tüpü ve patlatma düzeneği ele geçirilmiştir."
Açıklamada, ele geçirilen el yapımı patlayıcı düzeneklerinin Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile bulunduğu yerde imha edildiği kaydedildi.
Bekir Bozdağ'dan skandal olayla ilgili ilk açıklamaAdalet Bakanı Bozdağ: " Maalesef bugün izinleri alınmış, her türlü çalışması yapılmış bir buluşmayı yapma fırsatı bulamadık. Her defasında insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü, ifade özgürlüğü üzerine konuşmalar yapan ve kendileri dışındaki herkesi bu konudaki eksikleriyle suçlayan, bunu eleştiri haline getiren Alman makamlarının, Türk toplumun bir toplantı yapmasına tahammül etmemesi kabul edilebilir bir şey değildir."
BİZDE İPTAL ETTİK
"Gaggenau şehrindeki toplantıya gitmiş olsaydık Almanya Adalet Bakanı'nın talebi üzerine bir görüşmemiz olacaktı. Randevulaştık. Karlsruhe'de buluşup saat 18.00'de bazı konuları birlikte ele alma imkanımız olacaktı. Ancak Gaggenau'da yapılacak toplantı iptal edilince ben de Adalet Bakanıyla olan bu randevuyu iptal ettim. Bu toplantı olmayacak, buradan Türkiye'ye döneceğiz."
Bekir Bozdağ'dan çarpıcı açıklama
Almanya teslim etti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün akşam Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen Yeşilay Zümrüdüanka Ödül Töreni'ne katıldı. Almanya ile ilişkilerde yaşanan son gelişmelere ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:
YEŞİLAY ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU
Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, eşi Esra Albayrak, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile Yeşilay Genel Başkanı Mücahit Öztürk katıldı.
Başbakan Yıldırım, 'siyaset' dalında verilen ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinden aldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay'ın basılıp Orgeneral Hulusi Akar başta olmak üzere çok sayıda üst düzey askerin rehin alınarak Akıncılar Hava Üssü'ne götürülmesine ilişkin sürdürdüğü soruşturmayı tamamladı.
AKAR'IN GÖTÜRÜLME ANI...
Hazırlanan iddianamede, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın 15 Temmuz gecesi Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'ndan çıkarılarak Akıncı Üssü'ne böyle götürüldüğü fotoğraflar da yer aldı.
Cumhuriyet tarihinin en kritik gecesinden çarpıcı kareler
YAŞAR GÜLER'İN GÖTÜRÜLME ANI DA
Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler'in kaçırılma görüntüleri de iddianamede yer aldı. Güler kaçırılma anını şöyle savcılık ifadesinde şöyle anlatmıştı: "15 Temmuz 2016 saat 21.25 sıralarında makam odamda yalnız başıma çalışmaktaydım. Kapı çalındı. Girmesini söyledim. Birden bir patırtıyla 'Yere yat yere yat' sesleri yükseldi. Odamda yaklaşık eğitim kıyafetli silahlı, silahların hepsi üzerime çevrilmiş 10 personeli gördüm. İçlerinden biri tekrar 'Yere yat' şeklinde bağırdı. Ben de 'Siz kimsiniz' diye sordum. Tekrar 'Yere yat' diyerek üzerime saldırdılar. Ben bunlardan bir tanesini tutarak diğer tarafa fırlattım ve yere düştü. Bunun üzerine daha büyük bir öfkeyle üzerime çullandılar. Yüzükoyun yere yatırdılar, içlerinde bir tanesi kafama ayağıyla bastırdı. Ayaklarımı ve kollarımı ayırıp çekiyorlar. Ellerimi arkadan bağladılar. İlk başta ağzımı bantladılar.
"EMİR ASTSUBAYIM YÖNETİYORDU"
O vaziyetteyken sivil biri sırıtarak omzuma vurdu. 'Komutanım merak etmeyin bir tatbikat' diye alaycı ifadelerle konuşunca baktım benim emir subayım Mehmet Akkurt'tu. Ekibin yöneticisi olduğunu anladım. Kafama yüzümü kapatacak şekilde bere geçirdiler. Bu şekilde zorla beni kaldırdılar. Ben bu yapılanlara karşı direniyordum. Beni yerde sürükleyerek koridora çıkardılar." Hürriyet
Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) 50. Dönem Genel Başkanı Ömer Öztürk adına Üsküdar'da yaptırılan, kesme taş ve mermer işçiliğiyle 16. yüzyıl Osmanlı mimarisini yansıtan Ömer Öztürk Camisi, cuma namazı ile ibadete açıldı. Caminin açılışı dolayısıyla düzenlenen törende Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cami yapımında emeği geçenlere teşekkür mesajı okundu.
Caminin açılışına katılan TÜRGEV (Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı) Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan konuşmasında emeği geçenlere teşekkür etti. "Camilerin kapatıldığı, satıldığı, ahır yapıldığı günlerden idari protokolüyle, milletvekilleriyle, belediye başkanıyla cami açtığımız günlere geldik" diyen Erdoğan "Bu kazanımlarımızı kaybetmemek için hem fiili hem kalbi dua etmek durumundayız. İşte 15 Temmuz, bu milletin bu kazanımlarına, değerlerine, inançlarına sahip çıkmak için ne denli azimli olduğunu gösterdi" şeklinde konuştu. İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz'ın yaptırdığı duanın ardından Bilal Erdoğan, AK Parti Genel Başkan wYardımcısı Erol Kaya ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci'nin de aralarında bulunduğu protokol üyeleri tarafından kurdele kesilerek caminin açılışı yapıldı.
Bilal Erdoğan, MTTB 50. Dönem Başkanı Ömer Öztürk adına yaptırılan caminin açılışında konuştu.
Dr. Ömer Coşkun, bir süredir böbrek yetmezliği nedeniyle ABD'de tedavi görüyordu. Dün Türkiye'ye gelen Dr. Coşkun, rahatsızlanınca kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Bu sabah memleketi Adana'ya getirilen Dr. Coşkun'un cenazesi, yakınlarının katıldığı törenle Kabasakal Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Dr. Coşkun'un doçentliği yabancı dil evraklarında sahtecilik gerekçesiyle elinden alınmıştı. Dr. Coşkun, Adana Tabip Odası'ndan da ceza alınca istifa etmişti.
KIZI KONUŞTU
Cenaze töreninde Dr. Ömer Coşkun'un yakınları güçlükle ayakta durabildi. Ömer Coşkun'un Kızı Fatmanur Coşkun, babasının 5 ay önce Amerika'ya kızı Sümeyra Coşkun'u ziyaret etmek için gittiğini ve orada rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığını, hastanede de alerjisi olan bir antibiyotiğin verildiğini bu sebeple çoklu organ yetmezliği yaşadığı, en son İstanbul'da ameliyattan sonra hayatını kaybettiğini söyledi.
Tunceli'de bazı yollar ulaşıma kapatıldı!Valilikten yapılan yazılı açıklamada, vatandaşların can ve mal güvenliğinin sağlanması, il genelindeki huzur ve güven ortamının devamı ve vatandaşların terör eylemlerinden korunması amacıyla ilgili mevzuat çerçevesinde her türlü tedbirin alındığı belirtildi.
Açıklamada, bu kapsamda kent merkezi ile Pülümür, Çemişgezek, Ovacık ve Hozat ilçelerine bağlı bazı köy ve mahallelerdeki tali yolların ikinci duyuruya kadar araç trafiğine kapatıldığı kaydedildi.
Güvenlik güçlerinin hiçbir engellemesi yokAdalet Bakanı Bekir Bozdağ Malatya'da 'Gençlerin Gözüyle Yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi Sempozyumu'nun açılışında konuştu. Bozdağ şunları söyledi: "Türkiye'nin hiçbir yerinde halk oylaması sürecinde bu oylamanın aleyhine çalışan, propaganda yapanlara devletin, hukuku uygulayanların, idarede bulunanların, güvenlik güçlerinin bir engellemesi yoktur. Kim aksini söylüyorsa bunu bize ifade etsin biz de onun gereğini yapalım."
FETÖ'cü Emniyet Müdürü Yunanistan'a kaçarken yakalandıEdirne Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü ekipleri, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevliyken 15 Temmuz darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen 3'üncü sınıf Emniyet Müdürü M.S.Ç.'nin yasadışı yollardan Yunanistan'a kaçacağını belirledi. Polis, M.S.Ç.'nin İstanbul'dan bindiği ve FETÖ üyelerini yasadışı yollardan yurtdışına kaçırdığı gerekçesiyle hakkında arama kararı bulunan Y.A.'nın kullandığı otomobili takibe aldı. Sınır kesimlerinde önlem alan polis, M.S.Ç.'nin içinde bulunduğu otomobili Keşan İlçesi'nde durdurdu. M.S.Ç. ile otomobili kullanan Y.A., gözaltına alınarak sorgulanmak üzere Edirne İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler, hastanede sağlık kontrolünden geçirildikten sonra sıkı güvenlik önlemleri altında adliyeye çıkarıldı. Savcılıktan mahkemeye sevk edilen eski Emniyet Müdürü M.S.Ç. ile ona kılavuzluk yapan Y.A. tutuklandı.