Operasyon: Katar! Peki hedefte kim var?

Aktuel.com.tr yazarı İdris Kardaş, bugünkü yazısında Katar krizinin perde arkasını masaya yatırdı. Birleşik Arap Emirlikleri Washington Büyükelçiliği'nin medyaya sızan e-mailleri ile Katar operasyonu arasında şaşırtıcı bağlantılar kuran Kardaş, bölgedeki krizin karanlık isimlerinden biri olan Filistin Eski İçişleri Bakanı Muhammed Dahlan ile FETÖ arasındaki ilginç bağlantıların altını çizmiş.

Operasyon: Katar! Peki hedefte kim var? Giriş Tarihi: 07.06.2017 12:35 Son Güncelleme Tarihi: 07.06.2017 13:04Aktuel.com.tr yazarı İdris Kardaş, bugünkü yazısında Katar krizinin perde arkasını masaya yatırdı. Birleşik Arap Emirlikleri Washington Büyükelçiliği’nin medyaya sızan e-mailleri ile Katar operasyonu arasında şaşırtıcı bağlantılar kuran Kardaş, bölgedeki krizin karanlık isimlerinden biri olan Filistin Eski İçişleri Bakanı Muhammed Dahlan ile FETÖ arasındaki ilginç bağlantıların altını çizmiş.

İŞTE AKTUEL.COM.TR YAZARI İDRİS KARDAŞ'IN BUGÜNKÜ YAZISINDAN BAZI BAŞLIKLAR

İsrail istihbarat kaynakları: "Bu son yüzyılın büyük bir istihbarat felaketidir. Dünya istihbarat birimleri tarihinde bir benzeri yoktur. Hatta Nazilerin İkinci Dünya Harbi sonrası çöküşünde ve 90'lı yıllarda Doğu Almanya'da Komünist rejimin bitişinde dahi benzeri yaşanmadı."

DAHLAN'IN OFİSİNDE ELE GEÇİRİLEN BELGELER

Haziran 2007 tarihli bu haberde bahsedilen felaket kavramı; Hamas'ın, Filistin Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas ve eski İçişleri Başkanı Muhammed Dahlan'ın karargahında ele geçirdiği istihbarat belgelerini tanımlamak için kullanılmıştı.

Peki, yaklaşık bin 600 adet olduğu açıklanan bu belgeler neden bu kadar önemliydi?

BELGELERDE NELER VAR?

Yetkililer ve daha sonraki yıllarda Katar merkezli medya kuruluşu El Cezire'nin peyderpey açıkladığı bu belgelerden bir kısmı; İsrail'in yabancı istihbaratlar ile ortak operasyonlarını, İsrail'le ortak çalışan Filistinli yetkililerin adlarını, silah ve kara para transferini içeriyordu. Ancak daha çarpıcı olanları da vardı. Yaser Arafat'ın Dahlan tarafından zehirlenme olayı bunlardan en önemlisiydi. Mahmud Abbas 2014 yılında Arafat'ın, Dahlan tarafından zehirlendiğini kamuoyuna açıkladı. İçişleri Bakanı Dahlan ile ilgili belgeler bununla da sınırlı değildi. İsrail ile çok yakın ilişkide olduğu, Mossad ile ortak çalıştığı belgeleri ile Hamas'lılara yönelik olarak Dahlan'ın bizzat yönettiği işkence kayıtları bulundu. El Fetih liderleri, komutanları ile Mossad ve CIA arasındaki ilişkileri ortaya koyan sayısız evrak bulundu. Dahası, birçok Hamas siyasetçisine yönelik suikastlarla ilgili bilgiler elde edildi.

DAHLAN VE MISIR DARBESİ


Bu belgelerin odağındaki isim Filistin İçişleri Bakanı Dahlan'dan başkası değildi. Mısır, BAE, Libya, Tunus, Ürdün, Karadağ, Sırbistan ve daha birçok ülke yönetimleriyle çok yakın ilişkiler içerisinde olan isim Dahlan. Mısır'daki Sisi darbesinde büyük payı var. BAE destekli birçok medya kuruluşunun da sahibi. Bu kuruluşlar aracılığıyla aralarında Türkiye ve Katar da dahil birçok ülkede müthiş algı operasyonlarını yönetiyor. Sadece medya değil, sosyal kuruluşlar, sivil toplum ve siyasi hareketleri finanse ederek devletlere operasyon yapıyor. Dahlan, ayrıca Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Muhammed bin Zâyed Âl-i Nahyan'ın danışmanı. Kişisel serveti yüz milyonlarca dolarla ifade ediliyor.

BAE WASHINGTON BÜYÜKELÇİSİNİN E-MAİLLERİNDEN ÇIKTI

Dahlan ismini Türkiye olarak birçok kez duyduk. Ancak bunlardan en önemlileri herhalde 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ve BAE Washington Büyükelçisi'nin e-maillerinin sızması sonrasında duyduklarımız oldu.

FETÖ-DAHLAN İŞBİRLİĞİ

30 Temmuz 2016'da, yani darbeden hemen sonra Türkiye'yi çok iyi tanıyan, İngiliz The Guardian gazetesinin eski editörü David Hearst, Genel Yayın Yönetmeni olduğu Middle East Eye'da bir makale yayınladı. 15 Temmuz darbe girişiminden haftalar önce BAE hükümetinin FETÖ'ya para aktardığını, para transferi için bir aracı belirlediğini ve bu aracının da Muhammed Dahlan olduğunu yazdı. Dahlan'ın Fetullah Gülen ile iletişim kurmasına, ABD'de yaşayan Filistinli bir iş adamının yardımcı olduğunu aktaran Hearst, bu iş adamının kimliğinin Türk gizli servisi tarafından bilindiğini de belirtti.

GÜLEN NEDEN DAHLAN'IN KANALINA KONUŞTU?

Dahlan'ın, 15 Temmuz darbesi ile ilişkisi olduğu söylenen yazının mürekkebi kurumadan Ağustos başında, Fethullah Gülen, BAE tarafından finanse edilen ve Dahlan'ın sahibi olduğu El Gad kanalında demeç verdi. Gülen-Dahlan ilişkisini de ispatlayan bu yayında Gülen, Batı'nın Türkiye'ye müdahale edilmesi gerektiğini açıkça söylemişti.

KATAR KRİZİNİN ŞİFRESİ O E-MAİLLERDE

Gelelim Dahlan'ın merkezde olduğu, Katar ve Türkiye'yi de yakından ilgilendiren diğer güncel konuya. BAE Washington büyükelçisinin e-maillerinin sızdırılması olayına yani. Katar'a yönelik bugün gerçekleşen operasyonun ne amaçla yapıldığını en net şekilde gösteriyor bu yazışmalar.

HEDEFTE İKİ ÜLKE: TÜRKİYE VE KATAR

Büyükelçi'nin e-maillerinde en dikkat çeken yazışmalar; İsrail yanlısı Demokrasiyi Savunma Vakfı (FDD) ile yakın ilişki içinde olduğunu ve Türkiye ile Katar'a karşı ortak politikalar geliştirmeye çalıştıklarını gösteren yazışmalardı. FDD'nin finansmanını; İsrail Başbakanı Netenyahu'nun sıkı dostu ve Trump'ın seçim kampanyasının en büyük destekçilerinden milyarder Sheldon Adelson sağlıyor. FDD'nin son yıllarda hedefe aldığı ve terör örgütlerine destek veriyorlar diye algı operasyonları yaptığı iki ülke var. Türkiye ile Katar. Zaten az sonra BAE büyükelçisi ile FDD yöneticileri arasındaki yazışmalarda da bunu çok açık göreceğiz.

15 TEMMUZ DARBESİNİN İŞARET FİŞEĞİ O SATIRLARDA GİZLİ

Gelelim yazışmalara. Büyükelçi'nin yazıştığı iki isim var. FDD'nin CEO'su Mark Dubowitz ve Kıdemli Danışmanı John Hannah.

Sırayla gidelim. ABD'nin eski başkan yardımcısı Dick Cheney'nin ulusal güvenlik danışmanı John Hannah adını 15 Temmuz darbesi gerçekleşmeden hemen bir ay önce duyduk. Hannah 15 Haziran'da Foreign Policy'de; "Türkiye'de hala bir darbe riski var. Türkiye, yoldan çıkan bir NATO müttefiki ve er yada geç bir hesaplaşma günü ihtimal dahilinde" şeklinde bir makale kaleme aldı. Makalenin neden bahsettiğini bir ay sonraki darbe girişiminde maalesef gördük. Darbenin işaret fişeği olan bu makalede Hannah şu cümleleri de rahatlıkla kurabiliyordu. "Erdoğan'ın Türk siyaseti üzerindeki mutlak hâkimiyeti göz önüne alındığında sorunun büyük bir kısmı Erdoğan'ın ta kendisi. Görevi bıraksa ya da daha kontrollü bir şekilde hareket etse çok daha iyi şeyler olabilir. Ancak her ikisi de çok düşük bir olasılık."

HEDEF TÜRKİYE VE ERDOĞAN

BAE ile FDD yetkilileri arasındaki yazışmaların içeriğine gelelim. Yazışmalarda her iki tarafın da Arap Baharından endişe ettiklerini, Katar'ın Müslüman Kardeşler ve Hamas'a verdiği desteği "teröre destek" olarak yorumladıklarını ve bunun için önlem alma ve Amerikan politikalarını etkileme hedefi güttükleri anlaşılıyor.

Bir diğer yazışmada ise 11-14 Haziran tarihlerinde FDD'nin BAE devlet yetkilileriyle gerçekleştirmeyi planladığı bir konferansın gündem maddeleri tartışılıyor:

"Türkiye'deki gelişmelerin değerlendirilmesi, Erdoğan'ın başkanlığının doğuracağı sonuçlar, Erdoğan'ın bölgedeki rolü ve hedefleri, Kürt Meselesi, Türkiye'nin zikredilen ülkelere yönelik politikaları, ABD ile BAE'nin, Türkiye'yi daha iyi davranış sergilemeye yönlendirmek ya da mecbur etmek için atabileceği adımlar, Siyaset, ekonomi ve güvenlik açısından kullanılabilecek araçlar"

15 TEMMUZ DARBESİNİN ARKASINDAKİ ODAKLAR

Gelelim BAE ve Hannah arasındaki 15 Temmuz hakkındaki e-maile. Hannah'ın, "Merhaba Büyükelçi. Size bir makale yolluyorum. Orta büyüklükte bir Türk gazetesi, FDD ve BAE'yi bazı başkalarıyla birlikte Türkiye'deki darbenin arkasındaki komplocular arasında zikretmiş. Sizinle birlikte anılmaktan onur duydum." ifadesi açıkça 15 Temmuz darbesinin arkasında hangi odakların olduğunu ortaya koyuyor. Ancak burada eksik bir parça var. Esas oğlan Dahlan bu ilişkilerde yok mu acaba? Hemen bir diğer e-maile gidelim. FDD yetkilileri Büyükelçi'den Dahlan ile bir görüşme ayarlamasını talep ediyorlar.

FDD yetkilileri Dahlan ile konuşacak konuları da şöyle özetliyorlar. Katar üzerinde tartışmalar, Müslüman Kardeşler ile bağlantısı, özellikle Katar TV kanalı El Cezire'nin durumu. El Cezire için de kaos ve teröre yardım ediyor iddiasını da maillerde bulmak mümkün.

15 TEMMUZ'A "KONTROLLÜ DARBE" DİYENLERLE AYNI KAFA

Dikkat ederseniz, bu e-maillerde Katar üzerine konuşulan tüm konular dün itibariyle Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı'nın Katar'ın uygulamasını istediği başlıklardı.

Müslüman Kardeşler ve Hamas'a desteğini kesmesi, El Cezire'nin kapatılması isteği ve diğer başlıkların tamamı FDD yetkilileri ile BAE büyükelçisi arasında geçen konu başlıkları.

Bu başlıklardan Müslüman Kardeşlerin terör örgütü ilan edilmesi ve desteğin kesilmesi başlığını 15 Temmuz'a da kontrollü darbe diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seslendirdiğini de eklemek istiyorum ki fotoğraf daha da netleşsin.

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ VE KATAR KRİZİ

Hamas'a darbe, Mısır'da darbe, Libya'da iç savaş, 15 Temmuz darbe girişimi ve şimdi de Katar'da darbe planları. BAE, Dahlan, FDD ve diğer tüm aktörler tam bir bütünlük içinde çalışıyorlar. Peki temel amaç ne? Müslümanların kendi kendilerini yönetebilme, yani bağımsız olabilme, yani gerçek anlamda demokrasi içerisinde yaşayabilme ihtimalini ortadan kaldırmak. Müslümanları terörizm ile eşitlemeye çalışmak.

Kendi halklarından korkan Arap liderlerin tamamının Katar'a karşı operasyona destek vermesi, 15 Temmuz konusunda sinik durması, Mısır'daki darbeyi desteklemesi, Müslüman Kardeşleri, Katar ile ilişkileri donduracak kadar hayat meselesi yapması hep kendi otoriter yönetimlerini korumak için. Onlar kendi koltuklarını korurken, küresel vesayet odakları da bölgeyi Dahlan ve darbeci Gülen gibiler eliyle yönetmek için daha çok çalışacaklar. Tam bu noktada 15 Temmuz'daki direnişimizin değerini anlamak, anlatmak için kelimeler yetmez.

Putin, Katar Emiri ile görüştüRusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Katar Emiri Tamim bin Hamad es Sani ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde uluslararası sorunları görüşerek, Rusya’nın kriz durumlarının diyalog yoluyla çözülmesinden yana olduğunu bir kez daha dile getirdi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Katar Emiri Tamim bin Hamad es Sani ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde uluslararası sorunları görüşerek, Rusya'nın kriz durumlarının diyalog yoluyla çözülmesinden yana olduğunu bir kez daha dile getirdi.
Kremlin'in resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, telefon konuşmasında ticari, ekonomik ve yatırım alanları başta olmak üzere Rusya ve Katar'ın işbirliğinin ele alındığı belirtildi.

Açıklamada ayrıca, "Nisan ayında gerçekleşen ikili hükümetler arası komisyon toplantısının sonuçları olumlu değerlendirildi. Aynı zamanda uluslararası sorunlara da değinildi. Vladimir Putin, Rusya'nın kriz durumlarının siyasi ve diplomatik yollarla diyalog kurarak çözülmesinden yana olduğunu bir kez daha belirtti." denildi.

Kim bu Muhammed Dahlan ve 'Katar' krizinin Türkiye ile ne ilgisi var? İslam coğrafyasında derin ve sarsıcı bir krizin içine girdi. Suriye İç Savaşı ile başlayan İran merkezli kamplaşma şimdi Katar'ı da içine alarak dalga dalga genişliyor. Bölgenin önemli ülkelerinden Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesme kararı aldı. Katar, bu ülkeler tarafınan teröre destek vermekle suçlanıyor. Peki kriz nasıl adım adım geldi, ilk sinyaller ne zaman ortaya çıktı, Türkiye'nin yaşananlar ile ilgisi ne ve krizin perde arkasında hangi gelişmeler yaşandı? İşte tüm bu soruların yanıtları..

Birleşik Arap Emirlikleri Washington büyükelçisi Yusuf el-Uteybe’ye ait e-posta yazışmaları, geçtiğimiz gün hackerlar tarafından basına sızdırıldı.

Türk ve İslam Düşman'ı Ateist, Muhammed Dahlan

E-postalarda İsrail yanlısı bir vakıfla yazışan Uteybe, Türkiye ile Katar’a karşı ortak politikalar geliştirmeye çalışıyor.

Yayınlanan e-postalar, Büyükelçinin İsrail yanlısı Demokrasiyi Savunma Vakfı (FDD) ile yakın ilişki içinde olduğunu ve Türkiye ile Katar’a karşı ortak politikalar geliştirmeye çalıştıklarını gösterdi.

KRİZDE DAHLAN'IN ROLÜ

Yeni Şafak Grubuna ait "Gerçek Hayat" dergisi de Ocak 2016’da yayınladığı bir makale ile Birleşik Arap Emirlikleri’nin, Yaser Arafat’ın ölümünden sorumlu tutulan El-Fetih üyesi Muhammed Dahlan’a Erdoğan’ı devirme işini ihale ettiğini ortaya çıkarmıştı.

Uteybe’nin hacklenen mail hesabı, Türkiye’ye yönelik karanlık konsorsiyumdaki girift ilişki ağını da açığa çıkartıyor. Medyaya sızan belgelerde BAE Büyükelçisi Uteybe ile Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtı FDD yetkilileri arasından su sızmadığı ortaya çıktı.

- 7 ÜLKE İLİŞKİLERİNİ KESTİ

E-postaların sızdırılmasının hemen ardından Körfez'de yeni bir kriz patlak verdi.

İlk olarak Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Yemen, hemen ardından, Libya ve Maldivler Katar'la tüm diplomatik ilişkilerini kesti.

Katar'la deniz ve hava sınırları kapatıldı, Katarlı diplomatlara ülkeleri terk etmeleri için 48 saat, Katar vatandaşlarına 14 gün süre verildi.

Katar'ın, Suudi Arabistan öncülüğünde Yemen'de Husilere karşı oluşturulan Uluslararası Koalisyon'daki rolünün sona erdiği bildirildi.

Katar'la ilişkilerin kestiğini açıklayan ilk ülkeler Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri Katar'ı Yemen'de El Kaide ve DEAŞ olmak üzere terörizmi güçlendirmekle suçladı.

Mısır, Katar'ın Müslüman Kardeşler yöneticilerini ülkede barındırdığı, Mısır yönetimine karşı düşmanca tavırlar sergilediği yönünde açıklama yaptı.

- TÜRKİYE'NİN KRİZDEKİ ROLÜ VE 15 TEMMUZ DARBESİ

Körfez ülkeleri arasındaki krizde her ne kadar Türkiye'nin ismi geçmese de Ankara olayları yakından takip ediyor.

Bir süre önce 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Katar'dan ilginç bir iddia gelmiş. Katar Savunma Bakanı Halid El-Atiyye, Türkiye'deki hain kalkışmanın Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından bilindiğini ancak Türkiye'ye bilgi verilmediğini söylemişti.

El Atiyye, Suud Prenslerinden birisinin ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden iki askerin darbe girişiminden haberdar olduklarını ancak Türk yetkililere bu istihbaratı iletmedikleri için sorumlu olduklarını söyledi.

- KİLİT İSİM DAHLAN

Türk ve İslam Düşman'ı Ateist, Muhammed Dahlan

Krizin perde arkasında ise, Mursi’yi deviren Sisi cuntasının finansörü olan Muhammed Dahlan'ın ismi öne çıkıyor.

Filistin’den sürgün edildikten sonra Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’de yaşamaya başlayan ve son dönemde BAE tarafından desteklenen Muhammed Dahlan’ın 15 Temmuz darbe girişimine finansal destek verdiği iddia edilmişti.

BAE’nin desteği ile hareket eden Dahlan’ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile temaslarda bulunduğu ve finansal destek sağladığı belirtiliyordu.

Yeni Şafak Grubuna bağlı "Gerçek Hayat" dergisi de Ocak 2016’da yayınladığı bir makale ile Birleşik Arap Emirlikleri’nin, Yaser Arafat’ın ölümünden sorumlu tutulan El-Fetih üyesi Muhammed Dahlan’a Erdoğan’ı devirme işini ihale ettiğini ortaya çıkarmıştı.

Uteybe’nin hacklenen mail hesabı, Türkiye’ye yönelik karanlık konsorsiyumdaki girift ilişki ağını da açığa çıkardı.

Medyaya sızan belgelerde BAE Büyükelçisi Uteybe ile Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtı FDD yetkilileri arasında yakın ilişki olduğu ortaya çıktı.

YENİ ŞAFAK GEÇTİĞİMİZ YIL BUGÜN YAŞANANLARIN SİNYALİNİ VERMİŞTİ

Yeni Şafak'ın iddiasına göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Muhammed Mursi'ye yapılan darbenin benzeri yapılması hedefleniyor.

Ürdün istihbaratının da yer alacağı darbenin ilk aşaması Erdoğan için planlanan karalama kampanyası…

Arap basınında başlatılacak kampanya dünya basınına taşınacak ve daha önceki Arap Baharı, Mısır ve diğer Ortadoğu ülkelerindeki politikaları bilenler için Dahlan projesi tanıdık gelecekti.

Medya 'satın alması'

Dahlan'ın Mısır Darbesi sürecinde Mısır medyasını parayla susturduğu ve Mursi aleyhinde konuşturduğu sıkça yazılmıştı. Yine aynı yöntemle Dahlan 14 Aralık tarihinde Abu Dhabi'deki ofisinde medya dünyası ve siyasetçilerden oluşan 15 kişilik bir grupla toplantı yaptı.

Toplantıda Erdoğan aleyhine yürütülecek kampanya ise şöyle belirlendi;

1. Arap medyası ve muhalif Türk medya tarafından Er­doğan'la ilgili kötü algı oluşturma ve yayma.

2. Türkiye'deki Erdoğan ve Adalet ve Kalkınma Partisi muhaliflerine destek verme, finansal destek sağlama.

3. Türkiye'de kaosun yayılması, güven­liğin zedelenmesi ve Erdoğan'a karşı ayaklanmalar ol­ması adına PKK'ya destek verilmesi.

4. Ordu içinde Erdoğan ve Ak Parti'ye muhalif askeri liderlere destek verme.

Demokrasi nefreti

Dahlan'ın Gazze'de yaptığı karanlık işleri yıllar önce The Guardian Weekly'de yazan gazeteci David Hirst özellikle medyaya ödenen paralardan söz ediyordu. Ekonomik olarak çok kalkınmamış ve siyasi olarak kırılgan ülkelerde, demokratik veya İslami duyarlılıkların arttığı dönemlerde, Dahlan'ın bu mekanizmayı devreye soktuğu iddia ediliyor.

04 Haziran 2017 17:47 | Pazar

15 Temmuz'un finansal desteği BAE ve 'Filistinli Dahlan'Filistin'den sürgün edilen Muhammed Dahlan'ın BAE'nin desteği ile 15 Temmuz öncesi FETÖ'ye finansal destek sağladı iddia edildi. Dahlan'ın 15 Temmuz'dan önce örgüt lideri Fetullah Gülen ile temasa geçtiği ifade edildi.

Filistin’den sürgün edildikten sonra Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’de yaşamaya başlayan ve son dönemde BAE tarafından desteklenen Muhammed Dahlan’ın 15 Temmuz darbe girişimine finansal destek verdiği belirtildi.

Türk ve İslam Düşman'ı Ateist, Muhammed Dahlan

Yenişafak'ın Middle East Eye’a dayandırdığı habere göre, Dahlan’ın darbe girişimi öncesi Pensilvanya’da yaşayan Fethullah Gülen ile temas kurduğu öğrenildi. Haberde Dahlan’ın darbe girişiminin başlamasından haftalar önce darbecilere finansal destek için para yatırdığı ve ABD’de yaşayan bir iş adamının aracılığıyla Gülen ile görüşmeler gerçekleştirdiği belirtildi.

Middle East Eye, Dahlan’a yakın olan iş adamının kimliğinin MİT tarafından ortaya çıkarıldığını ifade ediyor.

BAE medyasından darbe propagandası

15 Temmuz darbe girişimin yaşandığı gece Dubai merkezli Al Arabiya ve Sky News Arabic, darbe girişiminin başarılı olduğu yönünde haberler servis etmişti. Aynı kanallar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülkeden kaçtığını iddia eden haberlere yer vermişlerdi. Birleşik Arap Emirlikleri ise darbe girişiminin başarısız olduğunun anlaşılmasından 16 saat sonra darbeyi kınayan bir açıklama yapmıştı.

Mısır'da yaşıyor

 Birleşik Arap Emirlikleri yaşananlardan sonra şimdiye kadar destekledikleri Dahlan’dan uzak kalmaya yönelik yeni adımlar atmaya çalıştığı ve bu kapsamda Dahlan’ın ülkeden ayrılmak zorunda kaldığı belirtiliyor. Dahlan’ın şimdi darbeci Sisi tarafından yönetilen Mısır’da olduğu belirtiliyor.

Türk ve İslam Düşman'ı Ateist, Muhammed Dahlan

Dahlan'ı Filistin'in başına getirmek istediler

Dahlan’ın şimdiye kadar Birleşik Arap Emirlikleri tarafından desteklendiği ve bazı operasyonlarda kullanıldığı iddia ediliyor. Nitekim BAE’nin başını çektiği bazı Arap ülkeleri Dahlan’ı Filistin için alternatif lider olarak sunmaya ve Mahmut Abbas’ın yerine düşündükleri de iddia ediliyor.

18/04/2010 tarihinde, 18:20 saatinde eklendi
Muhammed Dahlan’ın ajanlığına dair yeni bir belge
YDH- Gazze’deki Filistin hükümetinin içişleri bakanlığı, el-Fetih Merkez Komite Üyesi Muhammed Dahlan’ın, İsrail için çalıştığına ilişkin yeni bir belge açıkladı.

Türk ve İslam Düşman'ı Ateist, Muhammed Dahlan

YDH- Gazze’deki Filistin hükümetinin içişleri bakanlığı, el-Fetih Merkez Komite Üyesi Muhammed Dahlan’ın, İsrail için çalıştığına ilişkin yeni bir belge açıkladı.

El-Alem televizyonunun haberine göre Gazze’deki Filistin hükümetinin içişleri bakanlığı bugün bir açıklamada bulunarak el-Fetih’in Merkez Komite Üyesi Muhammed Dahlan’ın Gazze’deki bir yakınından Cuma günü Han Yunus bölgesinde operasyon yapan direnişçiler hakkında kendisine ayrıntılı istihbarat vermesini istediğini duyurdu.

İsrail ordusu, geçtiğimiz Cuma günü Han Yunus’un doğusundaki Abbasan bölgesine saldırıda bulunmuş, ancak Filistinli direnişçilerin karşı operasyonu ile iki İsrail askeri öldürülmüş çok sayıda İsrail askeri de yaralanmıştı.

Gazze’deki Filistin hükümetinin içişleri bakanlığı yaptığı açıklamada, “Han Yunus bölgesinde ikamet eden Filistin Özerk Yönetimi’nin eski subaylarından biri gönüllü olarak içişleri bakanlığına gelerek burada yetkililerle görüşmek istediğini açıkladı. Bu şahıs içişleri bakanlığı yetkililerine Muhammed Dahlan’ın Han Yunus’taki operasyondan sonra kendisiyle temas kurduğunu ve operasyona katılan direnişçilerin ikamet ettiği yerler, kullandıkları araçlar ve mümkünse cep telefonları hakkında kendisine ayrıntılı bir istihbarat vermesini istediğini söyledi” denildi.

Filistin Özerk Yönetimi’nin güvenlik servisinde çalışan eski subay, ayrıca Dahlan’ın kendisine Hamas’ın ve İslami Cihad’ın askeri kanadına mensup bazı şahısların isimlerini vererek Google Earth programından bu şahısların evlerinin yeri ile ilgili olarak kendisine bilgi vermesini istediğini de söyledi.

'Türkiye elini ovuşturarak bekleyenleri boş gönderebilir'Kerem Alkin bugünkü yazısında dünya gündemindeki sıcaklığını koruyan Körfez ülkelerinin Katar'a ambargo ve abluka girişimini masaya yatırdı. Türkiye'nin söz konusu kriz çerçevesindeki tutumunun önemine değinen Alkin "elini ovuşturarak bekleyenleri eli boş bırakabiliriz" dedi. İşte yazısından öne çıkanlar;

Bu gelişmelerin bölgesel ve küresel bazda, sivil havayolu taşımacılığı, enerji rekabeti, petrol fiyatlarının yanı sıra, Katar'ın gıda, insan kaynakları, 2022 dünya futbol şampiyonası gibi, inşaat sektörü projelerini etkileyen sonuçları olacak. Çin'in 'kuşak-yol' projesinin Pakistan, İran, Basra Körfezi üzerinden güney koridorunu vuracak sonuçları olacak.

Tüm bu gelişmeler, bölgesinin ekonomik ve siyasi istikrar vahası olma rolünü perçinleyen Türkiye'nin elini güçlendirecek sonuçları ortaya koyabilir. Bununla birlikte, Körfez Ülkeleri arasında 'arabuluculuk' noktasında çok önemli bir konumumuz söz konusu.

Bu nedenle, Türkiye'nin yatıştırıcı ve kucaklayıcı rolünün başarısı, bölgede birilerinin ellerini ovuşturarak beklediği sonuçları engelleyebilir.