Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatının 10. yılı! .

Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? Kaç yaşında ve neden öldü? Türk Siyasetçi, Veteriner hekim ve Ülkücü lider Muhsin Yazıcıoğlu vefatının 10. yılı sebebiyle anılıyor. Yazıcıoğlu'nun hayatına dair bilgiler, şiirleri, ölüm sebebi gibi araştırmalar yapılıyor. Peki, Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? Kaç yaşında ve neden öldü?

Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatının 10. yılı!

Giriş Tarihi: 24.03.2019  12:11Güncelleme Tarihi: 25.03.2019 08:36

Muhsin Yazıcıoğlu'nun az bilinen arşiv fotoğrafları...

Muhsin Yazıcıoğlu vatan aşkı ile yanıp tutuşan Türkiye sevdalısı... Kahramanmaraş'ta 10 yıl önce helikopterin düşmesi sonucu hayatını kaybeden Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişi, Ankara, Sivas ve Kahramanmaraş başta olmak üzere çeşitli illerde düzenlenen programlarla anılıyor.

Muhsin Yazıcıoğlu, yerel seçimler öncesi partisinin Çağlayancerit mitinginin ardından Yozgat'a gitmek üzere bindiği helikopterin 25 Mart 2009'da Kahramanmaraş'taki Keş Dağı'na düşmesi sonucu BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, BBP Sivas Belediye Meclis Üyesi adayı Murat Çetinkaya, pilot Kaya İstektepe ve gazeteci İsmail Güneş ile beraber hayatını kaybetti.

Yazıcıoğlu, 31 Mart 2009'da Kocatepe Camisi'nden son yolculuğuna uğurlandı. Kocatepe'deki ve TBMM'deki törenlere binlerce kişi katıldı. Yazıcıoğlu'nun naaşı, vasiyeti üzerine Taceddin Dergahı'na defnedildi.

Vefatının 10. yılında çeşitli etkinliklerle anılan Muhsin Yazıcıoğlu'nun ismi, başta memleketi Sivas olmak üzere Türkiye'nin birçok şehrinde cadde, park ve okul gibi çeşitli yerlerde yaşatılıyor.

SORUŞTURMA

Helikopterin düşmesinin ardından Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca görevlendirilen savcılar, soruşturma başlattı ve kaza kırım ekibi oluşturuldu.

Eski BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu ile Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu ve ailesi, 16 Şubat 2011'de Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak, olayla ilgili "özel yetkili savcı ve özel yetkili mahkeme" talep etti.

Devlet Denetleme Kurulu raporuna göre helikopterin düşmesinde ihmali, hatası olanlar hakkında suç duyurusunda bulunan ailenin talebini de dikkate alan Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyayı içeriğinin incelenmesi için Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığına gönderdi.

Özel yetkili mahkemeler kaldırıldıktan sonra da soruşturma dosyası tekrar Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığına döndü. Soruşturma Kahramanmaraş'ta devam ediyor.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Göksun Cumhuriyet Başsavcılığında da olaya ve ilgili kişilere ilişkin soruşturma sürüyor.

Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesinde olaya ilişkin, hakkında "görevi kötüye kullanma" suçundan dava açılan, eski emniyet amiri Dursun Özmen'in yargılanmasına devam ediliyor.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında Isparta'da tutuklanan Özmen, Sincan 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda kalıyor.

Olaya ilişkin 132 şüphelinin yer aldığı "ana soruşturma dosyası" hakkında ise 20 Haziran 2016'da takipsizlik kararı verildi. BBP'nin ve Yazıcıoğlu ailesinin avukatları, 13 Temmuz'da takipsizliğe karşı itirazda bulundu. İtirazın, Kahramanmaraş 2. Sulh Ceza Mahkemesinde incelemesi tamamlandı.

Mahkeme, 10 Nisan 2018'de, şüpheliler A.O.Ç, A.K, A.P, A.A, A.Ö, D.U, D.Ö, İ.D, M.K, M.S.Ç, M,Y, M.K, M.G, M.A, N.M, O.Ö, T.B.D, Y.Y, Y.Ç. ve Z.Ö. yönünden kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına, kararda adı geçen diğer şüpheliler yönünden yapılan itirazların reddine hükmetti.

BBP'nin kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin 25 Mart 2009'da hayatını kaybettiği helikopterin düşmesinin ardından GPS cihazlarının sökülmesiyle ilgili 10 sanığın yargılanması ise Kahramanmaraş'ın Göksun Asliye Ceza Mahkemesinde devam ediyor.

Davada, başka bir soruşturmadan tutuklu olan sanıklar Davut Uçum, Aydın Özsıcak ve Yusuf Yiğit ile tutuksuz sanıklar Ebubekir Semih Yüksekkaya, Halil İbrahim Açan, Bekir Çerikçi, Cemal Şahin, Suat Kaplan, Nedim Bakırhan ve Nusret Memiş yargılanıyor.

Sanıklardan eski yarbay Davut Uçum, darbe teşebbüsü sırasında Marmaris'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişimi ve 2 polisin şehit edilmesi davasında ağırlaştırılmış müebbet, eski astsubay Aydın Özsıcak ise müebbet hapisle cezalandırılmıştı.

 

9 KAMU GÖREVLİSİ HAKKINDA İDDİANAME

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybetmesiyle ilgili soruşturmada kapsamında 9 kamu görevlisiyle ilgili hazırlanan iddianame, 5. Ceza Dairesince kabul edildi.

İddianamede, dönemin Kahramanmaraş Valisi Mehmet Niyazi Tanılır, eski vali yardımcısı Servet Güngör, eski İl Jandarma Komutanı Sezai Akgün, eski İl Emniyet Müdürü Necdet Çelikbilek, eski Kahramanmaraş Sivil Savunma Müdürü Hüsamettin Bulut, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Gürsel Aktepe, Emniyet Genel Müdürlüğü Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) Temsilcisi Hüseyin Keskinkılıç, Jandarma Genel Komutanlığı TİB Temsilcisi Yaşar Kalkan ve Jandarma Genel Komutanlığı Bilgi Sistemleri Teknisyeni Süleyman Akdoğu'nun "görevi kötüye kullanma" suçundan yargılanması isteniyor.

Şüphelilerin planlama, örgütleme, personel yönetimi ve yönlendirme ile raporlamada, koordinasyonlu bir şekilde etkin bir çalışma yürütemedikleri aktarılan iddianamede, bu şekilde tüm şüphelilerin görev ve yetki alanlarına giren işleri yerine getirirken ilgili mevzuat ve yönetmelik hükümlerine aykırı şekilde görevlerinin gereklerine uygun davranmayarak kişilerin mağduriyetlerine neden olmak suretiyle görevlerini kötüye kullandıklarının anlaşıldığı belirtiliyor.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 5. Ceza Dairesince yapılacak yargılama 24 Mayıs'ta başlayacak.

AVUKATLARIN TALEBİ

Ailelerin ve BBP'nin avukatları, "Özmen'in yargılandığı Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesindeki davanın yanlış açıldığını, ana dosyayla birleşmesi gerektiğini" savunuyor.

Sanık Özmen'in de bu dosyadan tutuklu yargılanması gerektiğini belirten avukatlar, olay saatine ilişkin hava radar kayıtlarının da mahkemeye sunulmasını talep ediyor.

Avukatlar, Muhsin Yazıcıoğlu'nun ve arkadaşlarının kanının yerde kalmayacağına, sorumluların, ihmali ve kusuru olanların ya da kastı olanların hukuk önünde hesap vereceğine inanıyor.

 

.Vefatının 10. yılı! Muhsin Yazıcıoğlu kimdir?

Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? Kaç yaşında ve neden öldü? Türk Siyasetçi, Veteriner hekim ve Ülkücü lider Muhsin Yazıcıoğlu vefatının 10. yılı sebebiyle anılıyor. Yazıcıoğlu'nun hayatına dair bilgiler, şiirleri, ölüm sebebi gibi araştırmalar yapılıyor. Peki, Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? Kaç yaşında ve neden öldü? Tüm detaylar haberimizde...

   Türk siyasetinin simge isimlerinden Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları, vefatlarının 10. yılında çeşitli etkinliklerle anılıyor. Yapılan haberler sonucundan Yazıcıoğlu'nun yaşamı, bulunduğu görevler, kaç yaşında ve neden öldüğü merakla araştırılmaya başlandı. Peki Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? Kaç yaşında ve neden öldü? İşte detaylar…

MUHSİN YAZICIOĞLU KİMDİR?

31 Aralık 1954'te Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı Elmalı köyünde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Şarkışla'da tamamlayan Yazıcıoğlu, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesini bitirdi.

Siyasete 1968'de Şarkışla'da Genç Ülkücüler Hareketi'ne katılarak adım atan Yazıcıoğlu, 1972'de Ankara'ya geldikten sonra Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde görev yapmaya başladı. Yazıcıoğlu, önce Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı, sonrasında da Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevlerinde bulundu.

Muhsin Yazıcıoğlu, 1978'de yoluna Ülkücü Gençlik Derneği Kurucu Genel Başkanı olarak devam etti, 1980'de ise MHP'de Genel Başkan Müşavirliği görevine getirildi.

"ELLER SİLAH DEĞİL, KALEM TUTMALI"

Anadolu gençliğinin okuyarak adam olması, milletine ve vatanına hizmet etmesi gerektiğini her zaman dile getiren Yazıcıoğlu, 24 yaşındayken dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e mektup yazarak "Eller silah değil, kalem tutmalı" diyen bir gençlik lideriydi.

Yazıcıoğlu, 1980 askeri darbesi öncesi dönemin Ülkü Ocakları Genel Başkanı olarak gençliğin sürüklendiği kaos ve kardeş kavgasını gören bir siyasi ferasetin de sahibiydi.

1980 askeri darbesinin ardından Yazıcıoğlu, "MHP ve ülkücü kuruluşlar davası"nda yargılandığı sırada 5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl Mamak Cezaevi'nde kaldı. Yazıcıoğlu, dava sonunda herhangi bir ceza almadı.

Vatan ve millet aşığı Yazıcıoğlu, tüm yaşadıklarına rağmen 1987'de yine milletine hizmet için siyasete kaldığı yerden devam etti, Milliyetçi Çalışma Partisinin (MÇP) Genel Sekreter Yardımcılığı görevine getirildi.

MÇP İLE YOL AYRIMI

1991 genel seçimlerinde Sivas'tan milletvekili seçilen Muhsin Yazıcıoğlu, 1992 yılında partisiyle yol ayrımına geldi. "Siyasi anlayışımız uyuşmuyor" diyerek bir grup arkadaşıyla MÇP'den ayrılan Yazıcıoğlu, 1993'te Kurucu Genel Başkanı olduğu Büyük Birlik Partisini (BBP) kurdu.

Muhsin Yazıcıoğlu, 24 Aralık 1995 erken genel seçimlerde ANAP'la yaptıkları ittifakla yeniden Meclise girdi, 1996'da ANAP'tan istifa ederek yeniden BBP'ye döndü.

BBP'nin seçimi protesto etmesi nedeniyle partiden istifa eden Yazıcıoğlu, 22 Temmuz 2007'de yapılan seçimlerde Sivas'tan bağımsız milletvekili olarak seçildi ve TBMM'ye girerek seçimden önce bıraktığı Genel Başkanlık görevini yeniden devraldı.

İLK KEZ HELİKOPTER KİRALAYARAK MİTİNGE KATILMIŞTI

2009'da yerel seçimler için ilk kez helikopter kiralayarak mitinge katılan Muhsin Yazıcıoğlu, tüm imkansızlıklara rağmen seçimler için iddialıydı.

Yazıcıoğlu'nun da içinde bulunduğu helikopter, 25 Mart 2009 tarihinde Çağlayancerit mitinginin ardından Yozgat'ta yapacağı mitinge giderken Keş Dağı'na düştü.

Bölgede yapılan arama çalışmaları sonrasında Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin cansız bedeni, Keş Dağı Kurudere Kanlıçukur mevkisinde bulundu.

Yazıcıoğlu, 31 Mart 2009'da Ankara'da son yolculuğuna uğurlandı. Yazıcıoğlu'nun naaşı, vasiyeti üzerine Taceddin Dergahı'na defnedildi.

Vefatının ardından Muhsin Yazıcıoğlu'nun ismi, Sivas ve Anadolu'nun birçok şehri ile Pakistan gibi dost ve kardeş ülkelerde cadde, park ve okullara verildi.

DARBELERE HER ZAMAN KARŞI ÇIKTI

BBP'nin kurucu lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun, siyasi yaşamı boyunca yaptığı bazı açıklamalar da siyasete damga vurdu.

1980 askeri darbesinin ardından 7,5 yıl cezaevinde kalan Yazıcıoğlu, siyasi yaşamı boyunca darbelere her zaman karşı çıktı.

28 Şubat darbesine karşı duran liderlerden biri olan Muhsin Yazıcıoğlu'nun söylediği "Ordu gözbebeğimizdir ancak namlusunu millete çevirmiş tanka selam durmam." sözü, o dönem ve sonrasında darbelere karşı adeta simge haline geldi.

Muhsin Yazıcıoğlu'nun "Bir saniyesine bile hükmedemediğimiz bir dünya için, bu kadar fırıldak olmaya gerek yok.", "Firavun'a karşı çıkmak yetmez, Musa'nın yanında olmak gerekir.", "Ben devlete, millete kurşun sıkanlara değil, 'Ben okumak istiyorum' diyenlere af istiyorum." ve "Kan dökmeyi seven bir millet değiliz ancak söz konusu vatan ise dünyanın şah damarını keseriz" sözleri de siyasete damga vurdu.

MUHSİN YAZICIOĞLU "ÜŞÜYORUM" ŞİİRİ

Muhsin Yazıcıoğlu, siyasetçi kimliğinin yanı sıra şair kimliği ile de tanınıyordu. Mamak Cezaevi'nde bulunduğu dönemde yazdığı "Üşüyorum" başlıklı şiir, ölümünden sonra adeta simge haline geldi.

Yazıcıoğlu'nun naaşının, helikopter düştükten sonra karların üzerinde bulunması, sevenlerine "Üşüyorum" şiirini hatırlattı.

Yazıcıoğlu'nun şiirinde, "...Huzur dolu içimde / Ben sonsuzluğu düşünüyorum / Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum / Durun kapanmayın pencerelerim / Güneşimi kapatmayın / Beton çok soğuk, üşüyorum..." dizeleri yer almaktaydı.

Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır

Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum

Gözlerim parke parke taş duvarlarda

Açılıyor hayal pencerelerim

Hafif bir rüzgar gibi, süzülüyorum

Kekik kokulu koyaklardan aşarak

Güvercinler ülkesinde dolaşıyor

Bir çeşme başı arıyorum

Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp

Mis gibi nane kokuları arasında

Ruhumu dinlemek istiyorum

Zikre dalmış her şey

Güne gülümserken papatyalar

Dualar gibi yükselir ümitlerim

Güneşle kol kola kırlarda koşarak

Siz peygamber çiçekleri toplarken

Ben çeşme başında uzanmak istiyorum

Huzur dolu içimde

Ben sonsuzluğu düşünüyorum

Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum

Durun kapanmayın pencerelerim

Güneşimi kapatmayın

Beton çok soğuk, üşüyorum...