İşte Veliaht prens bin Selman'ın ilginç ilişkileri

Kaşıkçı cinayetinde tüm oklar Suudi Arabistan veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı gösteriyor. Prens bin Selman, Cemal Kaşıkçı'nın infazına gelene kadar ise özellikle son bir yılda ABD-İsrail ekseninde attığı adımlarla adından sıkça söz ettiren bir isim. Peki bin Selman bugüne kadar neler yaptı, kimlerle çalıştı, kimleri karşısına aldı,

İşte Veliaht prens bin Selman’ın ilginç ilişkileri

Giriş Tarihi: 22.10.2018  18:04Güncelleme Tarihi: 22.10.2018  18:10

VELİAHT PRENS'İN DOSYASI

Kaşıkçı cinayetinde tüm oklar Suudi Arabistan veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı gösteriyor. Prens bin Selman, Cemal Kaşıkçı'nın infazına gelene kadar ise özellikle son bir yılda ABD-İsrail ekseninde attığı adımlarla adından sıkça söz ettiren bir isim. Peki bin Selman bugüne kadar neler yaptı, kimlerle çalıştı, kimleri karşısına aldı, Taha Dağlı sabah.com.tr için yanıtladı.

MBS İSMİNİ İLK NE ZAMAN DUYDUK?

Kral Selman'ın tahta çıktığı 23 Ocak 2015'te Selman'ın oğlu Muhammed bin Selman veliaht prenslerden biri olarak Suudi Arabistan savunma bakanlığı görevine getirildi. O dönemde birinci veliaht aynı zamanda içişleri bakanı da olan Muhammed bin Nayef'ti.

PRENS BİN SELMAN'IN YÜKSELİŞİ VE ABD SEÇİMLERİ ARASINDA BAĞLANTI VAR MI?

Trump 8 Kasım 2016'da başkanlık seçimini kazandı. Ocak ayında ise yemin ederek göreve başladı.
Mart 2017'de Suudi Arabistan savunma bakanı olarak veliaht prens Muhammed bin SelmanBeyaz Saray'ı ziyaret etti, Trump'la görüştü. Bu görüşmeye aracılık eden Trump'ın damadı ve özel danışmanı Kushner'in yakın dostu olan BAE veliaht prensi Muhammed bin Zayed'di. Muhammed bin Selman ile Kushner arasındaki temas da o ziyaretle sağlanıp, kısa sürede gelişti.

MBS'NİN TRUMP GELDİKTEN SONRAKİ İLK SES GETİREN HAMLESİ NEYDİ?

Mayıs 2017'de Trump'ın Riyad ziyareti olmuştu o meşhur küre pozu da o ziyaret sırasında verilmişti. Haziran ayına gelindiğinde Suudi Arabistan, Katar'ı hedef alan bir kriz çıkardı. Burada başrolde MBS vardı. Kriz sürecinde Suudi Arabistan birinci veliahtı ve içişleri bakanı Muhammed bin Nayef görevinden alındı onun yerine birinci veliahtlığa Muhammed bin Selman getirildi. Yani MBS babasından sonra tahta çıkacak olan kişi oldu.

MBS BİRİNCİ VELİAHT OLDUKTAN SONRA NELER YAPTI?

MBS'nin birinci veliaht olması ve Kushner ile yakınlığı sürecinde ABD ile yaklaşık 500 milyar dolarlık anlaşmalar yapıldı. Haziran'daki Katar krizi sonrası Kasım ayına gelindiğinde bu kez Lübnan krizi patlak verdi. Lübnan Başbakanı Saad Hariri, Riyad'a davet edildi, geldikten sonra göz altına alındı ve başbakanlıktan istifa etmeye zorlandı. Hariri'nin alı konulduğu gece muhalif prenslere yönelik göz altı operasyonları gerçekleştirildi.

MUHALİF PRENSLER OPERASYONUNDA KUSHNER'İN PAYI NEYDİ?

Operasyondan kısa süre önce Riyad'a gelen Jareed Kushner'in CIA'e ait olduğu belirtilen ve içerisinde Muhammed bin Selman karşıtı olduğu söylenen 200'den fazla muhalif ismin bulunduğu listeyi Muhammed bin Selman'a verdiği ortaya çıktı. O listedeki en az 200 kişi ki bunların içerisinde prensler, bakanlar ve valiler vardı, hepsi göz altına alındı. Böylece MBSkendisine muhalif olan tüm rakiplerini tasfiye etti.

TRUMP'IN KUDÜS KARARINDA MBS ETKİSİ NEYDİ?

Trump yönetimi bu süreçte İsrail'in çıkarları doğrultusunda hareket etti. Yüzyılın anlaşması denilen ve Filistinlilerin Filistin topraklarını terk etmesini içeren projenin ortağı MBS'ydi. Bu doğrultuda 6 Aralık 2017'de Trump, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak ilan etti. Ardından da 14 Mayıs 2018'de ABD büyükelçiliğini Kudüs'e taşıdı.

İsrail basını Veliaht Prens Bin Selman'a methiyeler dizdi

.Giriş Tarihi: 23.10.2018  21:13 

İsrailli yazar Tsvaya Greenfield, Haaretz gazetesinde yer alan makalesinde, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın, İsrail’in 50 yıldır beklediği lider olduğunu ileri sürdü.

İsrailli yazar Tsvaya Greenfield, Ha'aretz gazetesinde yer alan makalesinde, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın İsrail'in 50 yıldır beklediği lider olduğunu ileri sürdü. Cemal Kaşıkçı olayında Selman'la ters düşülmemesi gerektiğine vurgu yapan Greenfield, Selman'ın izole edilmesinin İsrail için yıkım olacağını yazdı.

Yazar Greenfield, "İsrail, kendisiyle önemli bir anlaşma yapmaya razı olacak büyük bir Arap liderin gelmesi için 50 yıldır hep dua etti" ifadelerini kullandı.
Yazar, Suudi Veliaht Prens'in itibarının, Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi olayıyla ilgilendirilip zedelenmesinin Ortadoğu'da, İran'a karşı ABD, İsrail ve Suudi Arabistan arasındaki ittifaka zarar vereceğini belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prens'in itibarini kaybetmesini istediğini iddia etti. Yazar, Muhammed bin Selman'ın İsrail'in meşruiyetini isteyen bir Arap lider olduğuna vurgu yaptı. İsrail'in uzun yıllar beklediği bir Arap lider olan Muhammed bin Selman'ın görevden uzaklaştırılmasının İsrail için büyük bir yıkım olacağını söyleyen Greenfield, bunun önceki ABD Lideri Obama'nın İsrail'e karşı siyasetine uyum gösterdiğini yazdı.

Muhammed bin Selman, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması ve büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını onaylamıştı. Suudi Arabistan Kralı Selman ise buna karşı çıkarak Kudüs'ün Müslüman ve Arap kimliğine vurgu yapmıştı.

KUDÜS KARARINDA MBS İLE BABASI KRAL SELMAN GÖRÜŞ AYRILIĞI YAŞADI MI?

Trump'ın skandal Kudüs kararına Cumhurbaşkanı Erdoğan sert tepki vermişti. Erdoğan İslam İşbirliği Zirvesini acil olarak topladı. Kral Selman bu konuda Türkiye'nin ve dolayısıyla Kudüs'ün yanında yer aldı. Ancak veliaht prens Muhammed bin Selman'dan hiçbir tepki gelmedi aksine bin Selman'ın Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'a Kudüs kararını tanıması yönünde telkin yaptığı öğrenildi.

KRAL SELMAN İLE PRENS BİN SELMAN ARASINDA HANGİ KONULARDA ANLAŞMAZLIK VAR?

Kral Selman ile oğlu arasında Kudüs konusunda anlaşmazlık vardı. Türkiye ile ilişkiler konusunda da oldu. Bunun yanı sıra ABD-İsrail etkisindeki bir Riyad yönetimi izleniminin Kral'ı rahatsız ettiği biliniyordu. En önemli mesele ise Trump'ın Aramco'nun hisselerini ABD'de halka arza açmak istemesiydi. Muhammed bin Selman bunu kabul etse de Kral Selman iptal etti. Sonrasında da Trump'ın direk Kral Selman'ı hedef alan tehditleri geldi.

YEMEN, İRAN, IRAK VE HATTA ÜRDÜN...

Yemen'deki operasyonlar Muhammed bin Selman'ın etkin olmaya başladığı dönemde start almıştı. Sonrasında daha da büyüdü. Burada hedef İran ve onların desteklediği darbeci Husi militanlarıydı. Ama Yemen operasyonu uzadı ve siviller zarar görmeye başlayınca tepki oluştu. MBS bu konuda da suçlandı. Irak'ta İran karşıtı Şii lider Mukteda Sadr'la temas kuruldu, MBS Irak'ta da İran'a karşı hamle yapmak istedi. Ve Ürdün'de İsrail ile sıradışı yakınlaşma sonucu MBS'ye karşı tepkiler oluştu.

KRALİYET AİLESİ MBS'DEN RAHATSIZ MI?

Eski veliaht Muhammed bin Nayef olmak üzere göz altına alınan prensler ya da sürgündeki diğer aile üyelerinin MBS'ye karşı sert tepkileri var. Riyad'da olanların bir çoğu mecburen sessiz kalıyorlar ama sürgündekilerin tamamı hatta bin Selman'ın amcası bile özellikle Kaşıkçı cinayetinin bir numaralı sorumlusu olarak MBS'i gösteriyorlar.

Suudi Prens Selman'dan şoke eden açıklamalar

ABD temaslarını sürdüren Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, Filistin konusunda skandal açıklamalarda bulunudu. "Birçok Arap ülkesi gibi Suudiler de Filistinlilerden yoruldu" diyen Selman, İran için de şaşırtan ifadeler kullandı.

Giriş Tarihi: 3.4.2018  09:30 

ABD temaslarını sürdüren Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman: "Filistinlilerin ve İsraillilerin kendi topraklarına sahip olma hakları olduğuna inanıyorum fakat normal bir ilişkiyi garantiye alacak bir barış anlaşmasına varılması gerekiyor. (İran, İhvan-ı Müslimin ile terör grupları El-Kaide ve DEAŞ) Bu şeytan üçgeni, bizlerin Müslüman olarak halifeliği tekrar kurması gerektiği fikrini aşılamaya çalışıyor. İslam'ın zaferinin bir imparatorluk zoruyla yeniden kurulması gerektiğini belirtiyorlar. Hitler, Hamaney'in yanında daha iyi görünüyor. Hitler, Hamaney'in yapmaya çalıştığını yapmadı. Hitler, Avrupa'ya hükmetmeye çalıştı, bu kötü fakat Hamaney bütün dünyaya hükmetmeye çalışıyor"

"İSRAİLLİLERİN HAKKI VAR"?

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Amerikan medyasına verdiği mülakatta, "Filistinlilerin ve İsraillilerin kendi topraklarına sahip olma hakları olduğuna inanıyorum." dedi.

Suudi Prens, The Atlantic dergisine verdiği röportajda, İran'dan Filistin-İsrail meselesine kadar Ortadoğu'daki dinamikler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Filistin ve İsrail arasında yaşanan gerginliklere değinen Bin Selman, nerede olursa olsun tüm halkların barış içinde kendi ülkesinde yaşama hakkı olduğuna inandığını belirterek, "Filistinlilerin ve İsraillilerin kendi topraklarına sahip olma hakları olduğuna inanıyorum fakat normal bir ilişkiyi garantiye alacak bir barış anlaşmasına varılması gerekiyor." yorumunu yaptı.

"ORTAK ÇIKARLARIMIZ VAR"

Bin Selman, Suudi Arabistan'ın "Yahudi karşıtı söylemler ürettiği" yönündeki soruyu şöyle yanıtladı: "Ülkemizin Yahudilerle bir sorunu yok. Peygamberimiz Muhammed (SAV), Yahudi bir kadınla evlenmişti. Sadece arkadaşlık değil, evlilik yaptı. Peygamberimizin komşuları Yahudiydi. ABD'den, Avrupa'dan Suudi Arabistan'ı ziyaret etmek için gelen çok sayıda Yahudi bulabilirsiniz. Hristiyanlar, Müslümanlar ve Yahudiler arasında bir sorun yok."

The Atlantic adına Bin Selman'la görüşen Jeffrey Goldbery, bu mülakatın son günlerde Gazze Şeridi'nde yaşanan olaylardan önce yapıldığına vurgu yaparak, röportaj anında bu konuların gündeme getirilmediği kaydetti. Goldbery, "Fakat Veliaht'ın bu konular üzerine görüşlerini belirteceğini de zannetmiyorum. Birçok Arap ülkesi gibi Suudiler de Filistinlilerden yoruldu." notunu röportaja ekledi.

"İSLAM'I YAYMAK İÇİN SAVAŞMAK GÖREVİMİZ ARTIK YOKTUR"

Bin Selman ayrıca, "şeytan üçgeni" olarak nitelendirdiği İran, İhvan-ı Müslimin ile terör grupları El-Kaide ve DEAŞ'ın İslam'ı zorla yaymaya ve halifeliği tekrar geri getirmeye çalıştığını savundu.

Suudi Prens, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu şeytan üçgeni, bizlerin Müslüman olarak halifeliği tekrar kurması gerektiği fikrini aşılamaya çalışıyor. İslam'ın zaferinin bir imparatorluk zoruyla yeniden kurulması gerektiğini belirtiyorlar fakat Allah ve Peygamber, bizden bunu yapmamızı istemedi. Allah sadece İslam'ı yaymamızı istedi. Bu görev ise yerine getirilmiştir. Bugün her insan kendi inancını seçme hakkına sahiptir. Her ülkede dini kitaplar tedarik edilebilir. Mesaj yerine ulaşmıştır. İslam'ı yaymak için savaşmak görevimiz artık yoktur fakat bu şeytan üçgeni, Müslümanların böyle bir görevi olduğunu söyleyerek Müslümanları manipüle etmeye çalışıyor, Müslümanların imparatorluğunun kurulması gerektiğini dile getiriyorlar."

İran'ın Şii ideolojisini yaymaya, İhvan'ın da demokratik yolları kullanarak "gölge halifelikler" kurmaya çalıştığını öne süren Bin Selman, El-Kaide ve DEAŞ gibi örgütlerin ise her türlü zorluğu kullanarak "İslam'ı yaymaya çalıştığını" dile getirdi. Bin Selman ayrıca, El-Kaide, DEAŞ gibi örgütlerin İhvan sayesinde ortaya çıktığını iddia etti.

"ŞEYTAN ÜÇGENİ" DİYE NİTELEDİĞİ ÜLKELERLE "İYİ İLİŞKİLER" KURMAYA ÇALIŞTIĞINI SAVUNDU

"Şeytan üçgeni" olarak yaptığı nitelendirmenin karşısına Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Bahreyn, Umman, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Yemen'i koyan Bin Selman, bu ülkelerin Birleşmiş Milletler (BM) kriterleri doğrultusunda "iyi ilişkiler" kurmaya çalıştığını savundu.

"HAMANEY, HİTLER'DEN DAHA TEHLİKELİ"

Muhammed bin Selman, ABD gezisi bağlamında daha önceki röportajlarında olduğu gibi The Atlantic dergisine verdiği mülakatta da İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'i hedef aldı.

Hamaney'in Adolf Hitler'den daha tehlikeli olduğunu öne süren Bin Selman, "Hitler, Hamaney'in yanında daha iyi görünüyor. Hitler, Hamaney'in yapmaya çalıştığını yapmadı. Hitler, Avrupa'ya hükmetmeye çalıştı, bu kötü fakat Hamaney bütün dünyaya hükmetmeye çalışıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, The Atlantic dergisinden önce Time dergisine verdiği röportajda, Amerikalı askerlerin Suriye'de "İran'ı durdurma" noktasındaki son durak olduğunu savunmuş ve ancak bu şekilde İran'ın bölgedeki etkisinin artmasının engellenebileceğini belirtmişti.

AMERİKALI ASKERLER SURİYE'DE KALMALI

Selman, "Amerikalı askerlerin Suriye'de uzun vadeli olmasa bile en azından orta vadede kalması gerektiğine inanıyoruz. Suriye'deki ABD gücü, Washington'un bu ülkenin geleceğinde söz hakkına sahip olmasına da imkan verecektir." ifadelerini kullanmıştı.

İsrailli yazar Tsvaya Greenfield, Haaretz gazetesinde yer alan makalesinde, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın, İsrail’in 50 yıldır beklediği lider olduğunu ileri sürdü.