İslam Bilimi Tarihi Araştırmacısı Prof. Dr. Fuat Sezgin'e son veda...

Ömrünü İslam bilimler tarihine adayan Prof. Dr. Fuat Sezgin'in cenaze töreni, bugün öğle namazını müteakip Fatih Camisi'nde yapılacak.İslam Bilim Tarihi Araştırmacısı Prof. Dr. Fuat Sezgin, Fatih Cammi'nde düzenlenen cenaze töreninin ardından son yolculuğuna uğurlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan törende yaptığı konuşmada, "2019 yılını Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Yılı ilan edeceğiz" dedi.

İslam Bilimi Tarihi Araştırmacısı Prof. Dr. Fuat Sezgin'e son veda...

Giriş Tarihi: 1.7.2018 13:48 Güncelleme Tarihi: 1.7.2018 14:13..

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi Prof. Dr. Fuat Sezgin, 94 yaşında hayata veda etti. Cenaze törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım da katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Fuat Sezgin Hocamızı tanıdığım andan itibaren gerçekten ilim noktasında nasıl kararlı bir insan olduğunu gördüm"

İslam Bilimi Tarihi Araştırmacısı Prof. Dr. Fuat Sezgin'e son veda...

İslam Bilim Tarihi Araştırmacısı Prof. Dr. Fuat Sezgin, Fatih Cammi'nde düzenlenen cenaze töreninin ardından son yolculuğuna uğurlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan törende yaptığı konuşmada, "2019 yılını Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Yılı ilan edeceğiz" dedi.

İslam Bilim Tarihi Araştırmacısı Prof. Dr. Fuat Sezgin düzenlenen cenaze töreninin ardından son yolculuğuna uğurlandı.

Tedavi gördüğü hastanede dün yaşamını yitiren dünyanın önde gelen tarihçilerinden Prof. Dr. Fuat Sezgin için Fatih Camii'nde cenaze töreni düzenlendi.

Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Vasip Şahin, eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Mevlüt Uysal, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, Fatih Belediye Başkanı Hasan Suver, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, öğretim üyeleri, akademisyenler ve yakınları katıldı..

Fuat Sezgin son yolculuğuna uğurlandı..

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN AÇIKLAMALAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cenaze namazı ardından yaptığı çıklamada "Fuat Sezgin Hocamızı tanıdığım andan itibaren gerçekten ilim noktasında nasıl kararlı bir insan olduğunu gördüm" dedi.



Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü;

"Ben de şükranlarımı arz ediyorum. Allah hepinizden razı olsun. Tabi Fuat Sezginhocamızı tanıdığım andan itibaren gerçekten ilim noktasında nasıl kararlı bir insan olduğunu gördüm.

Ve tanıştığım andan itibaren nasıl bir vatan sevdalısı olduğunu gördüm.

Ve Türkiye'ye sevdalı olmasının yanında tüm eserlerini Türkiye'ye nasıl getireceğinin de hep hesabı içerisinde oldu. Bunları kendisiyle konuştuk.

''Sen nereyi beğeniyorsan söyle biz orada bu merkezi oluşturalım'' dedik. Ve hocamız da Gülhane Parkı'nın içerisindeki malum şu andaki müze olarak yaptığımız yeri beğendiğini söyledi.

Ve bizler belediyemizle birlikte orada bu çalışmayı yoğunlaştırdık. Ve şu andaki yere kavuştuk.

Tabi hocamızın hayatı boyunca pek çok eseri var. Gerek islam ilim düşünce fizik tıp astronomi ve diğer alanlarda kaleme aldığı bu eserleriyle beraber olayı şöyle cilt olarak raflara dizdiğimizde 1300 ciltlik bir eser ki bunun bir takımı da cumhurbaşkanlığı kütüphanesinde yerini almış vaziyette. Yurt dışındaki eserlerini de getirme çalışmalarımız sürüyor.

Müzenin yanına da bugün defnini yapacağız. Öyle bir arzusu talebi olmuştu. Bu vesileyle attığımız bu adımda da buna bir ilave yapalım istedik. 2019 yılını inşallah Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Yılı olarak ilan edeceğiz. Bunun da talimatını verdik. İnşallah bu da hem bilim tarihimiz için, hem ilim irfan tarihimiz için hayırlara vesile olur. Bu da bizim onun manevi noktadaki hayatı için bir izdüşümü olur diye düşünüyorum.

Ve diğer merhum kardeşlerime de Allah'tan rahmet diliyoruz, merhume kardeşimize de Allah'tan rahmet diliyoruz. Tüm ailesine baş sağlığı temennilerimizi tekrarlarken milletimizin de başı sağ olsun diyorum. 94 yıllık bir hayat, ama malum bu 60 yılında İstanbul Üniversitesi'ndeki malum olaylardan sonra ne yazık ki hocamız da adeta sürgün yiyen insanlardan bir tanesi olmuş ve Almanya'da çalışmalarını devam ettirmiş. Böyle bir insan… Rabbim cennetiyle müşerref kılsın.''

2019 yılını Prof. Dr. Fuat Sezgin yılı ilan edeceğiz.

İslam Bilim Tarihi araştırmacısı Fuat Sezgin İstanbul'da Fatih Camii'nde son yolculuğuna uğurlandı
94 YAŞINDAYDI
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi Prof. Dr. Fuat Sezgin 94 yaşındaydı.

Uluslararası çeşitli akademilerin üyesi bulunan Prof. Dr. Fuat Sezgin'in çok sayıda önemli ödül ve nişanı bulunuyordu. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, ömrünü İslam bilimler tarihine adayan Prof. Dr. Fuat Sezgin'e Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve bilim dünyasına başsağlığı diledi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) Twitter hesabından Sezgin'in vefatı dolayısıyla paylaşımda bulunuldu.

Bakan Yılmaz adına yapılan paylaşımda, "94 yıllık ömrünü İslam bilim tarihine adayan Prof. Dr. Fuat Sezgin'in vefatını derin bir teessürle öğrendim. Dünyaca ünlü bilim tarihçimiz Fuat Sezgin hocamıza Allah'tan rahmet niyaz ediyor, ailesine, sevenlerine ve bilim dünyamıza başsağlığı diliyorum" ifadelerine yer verildi.
Prof. Dr. Fuat Sezgin son yolculuğuna uğurlanıyor

Dün tedavi gördüğü hastanede 94 yaşında vefat eden Prof. Dr. Fuat Sezgin Hoca, bugün son yolculuğuna uğurlanıyor.

Dün tedavi gördüğü hastanede 94 yaşında vefat eden Prof. Dr. Fuat Sezgin Hoca, bugün son yolculuğuna uğurlanıyor.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DA KATILDI

Sezgin için İstanbul Fatih Camii'nde tören düzenleniyor. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra, Başbakan Binali Yıldırım, eski Meclis Başkanı İsmail Kahraman, eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu gibi isimler de katılıyor.

"1300 CİLTLİK ESERİ VARDI"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cenaze töreninde bir konuşma yaptı. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: "Fuat Sezgin Hocamızı tanıdığım andan itibaren gerçekten ilim noktasında nasıl kararlı bir insan olduğunu gördüm. Hocamızın hayatı boyunca pek çok eseri var, gerek İslam, bilim, düşünce, fizik, tıp, astronomi ve diğer alanlarda kaleme aldığı bu eserleriyle birlikte olayı şöyle cilt olarak raflara dizdiğimizde 1300 ciltlik bir eser ki bunun bir takımı da Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi'nde yerini almış vaziyette.

2019 YILI 'PROF. DR. FUAT SEZGİN İSLAM BİLİM TARİHİ' YILI OLACAK

2019 yılını inşallah, 'Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Yılı' olarak ilan edeceğiz. Bunun da talimatını verdik.

 

Yurt dışındaki eserlerinin de getirilmesi noktasındaki çalışmalarımız sürüyor. Buradaki vakıf yönetimi bu konuyu sıkı bir takipte. Onların gelişiyle birlikte gerek buradaki müze gerek kütüphane çok daha güçlü bir hale gelecek."

Hocaların hocası Fuat Sezgin'e son görev
Ömrünü İslam bilimler tarihine adayan Prof. Dr. Fuat Sezgin'in cenaze töreni, bugün öğle namazını müteakip Fatih Camisi'nde yapılacak.

 

 

GİRİŞ 01.07.2018 06:59 GÜNCELLEME 01.07.2018 06:59

Prof. Dr. Fuat Sezgin’in cenazesi bugün öğle namazını müteakip Fatih Camisi'nden kaldırılacak. Cenazenin, kendisinin öncülüğünde kurulan ve üstün nitelikli eserler ortaya koyan İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’nin yanında defnedilecek. 

TÜRKİYE'YE PAHA BİÇİLMEYEN MÜZE BAĞIŞLADI

Dünyanın önde gelen tarihçilerinden 27 dil bilen İslam Bilim Tarihi araştırmacısı Prof. Dr. Fuat Sezgin, 94 yaşında tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Sezgin’in cenazesi bugün öğle namazını müteakip Fatih Camii’nde kılınacak ve İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’nin yanında defnedilecek.  24 Ekim 1924 doğumlu Sezgin, Bitlis’te dünyaya geldi. Erzurum’da ortaokulu ve liseyi bitirip 1943’te İstanbul’a geldi. Sezgin, 1943’te İstanbul Şarkiyat Üniversitesi’nde bilim hayatına başladı. “Buhari’nin Kaynakları” konulu doktora tezini tamamlayan Sezgin, 1954’te doçent oldu. Sezgin, bu çalışmasıyla hadis kaynağı olarak İslam kültüründe önemli bir yere sahip olan Buhari’nin, bilinenin aksine sözlü kaynaklara değil yazılı kaynaklara dayandığı tezini ortaya attı. Fuat Sezgin’in, “Buhari’nin Kaynakları Hakkında Araştırmalar” adındaki takdim tezi ise 1956’da yayımlandı. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Yönetim Kurulu ve Mütevelli Heyeti Başkanı Mecit Çetinkaya, “Böyle değerli bir bilim adamın hangi yaşta olursa olsun vefatından çok üzüntü duyuyorum. Çok değerli bir bilim insanıydı. Türkiye’ye değeri biçilmeyen bir kütüphane ve müze bağışladı” dedi.

KAYBIMIZ ÇOK BÜYÜK

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Prof. Dr. Mustafa Kaçar, Fuat Sezgin’le ilgili “Özellikle unutulmuş ve karanlık çağ olarak adlandırılan dönemi, İslam uygarlığı medeniyetini gün yüzüne çıkardı. İslam medeniyetinin önemli bilimsel çalışmalarını, kaynaklarını, şahsiyetlerini, tıbbını her konusunu ortaya çıkararak bu hazinelerin nerede olduklarını, nasıl ulaşılacağını gösterdi. Türkiye’de de yeni bir İslam Bilim Tarihi misyonunu kurmuş, geliştirmiş, bugüne getirmiş bir şahsiyet. Yeri doldurulamaz. Kaybımız çok büyük” açıklamasında bulundu.

DÜNYA ÇAPINDA BİR İLİM ADAMI

Sezgin’in çalışmayı çok sevdiğini, günde 18 saat çalıştığını kaydeden Kaçar, sözlerine şöyle devam etti: “Bilim mirasına sahip çıkmamız gerektiğini, kaynak dillerini çok iyi öğrenmemiz gerektiğini İslam’ın önemli bir medeniyet olduğunu, İslam sonrası gelişen dünyadaki bütün medeniyetlere bir kaynak oluşturduğunu ve Batı medeniyeti de dahil dünyadaki bütün medeniyetlerin esas çıkış noktasını oluşturduğunu ve bunu delilleriyle kaynaklarıyla bizatihi anlatmayı hedefledi. Özellikle İslam bilim literatürü şeklinde çevirebileceğimiz 18 ciltlik muazzam bir eseri kaleme aldı. Bu eser şimdi Türkçe’ye de çevriliyor. Açıkçası büyük bir hazinenin var olduğunu, bu hazinenin her yönüyle insnaların bilgisine kullanımına açmayı hedeflemiş ve bunu başarmış bir şahsiyet. Ayrıca dünya çapında bir şahsiyet, sadece Türkiye’de değil.”

ÇIĞIR AÇTI

İTO Yönetim Kurulu Başkanı ve Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Şekib Avdagiç, şöyle konuştu: “Türkiye’de hocamızın gösterdiği yolda birçok bilim insanı yetişmeye devam edecek diye ümit ediyorum. İslam Bilim Tarihi’ni Türkiye de dahil birçok İslam ülkesi batılı kaynaklardan elde ettiği bilgilerle öğreniyor ve öğretiyordu. Hocam burada çığır açtı. İslam Bilim Tarihi’ni kendi kaynaklarımızdan inceledi. Öğrencilerini de bu konuda eğitti. Bence hocamızın en büyük katkısı İslam Bilim Tarihi’ni batılı kaynaklardan ziyade kendi kaynaklarımızı kullanarak kendi tarihimizi oluşturma ve yazma noktasında açtığı bu yol oldu.”

ALMANYA'NIN EL KOYDUĞU KİTAPLAR

Fuat Sezgin’in Türkiye yakın tarihinde yetişen en büyük ilim adamlarından biri olduğunu söyleyen Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, “Yarın inşallah öğle namazında Fatih Cami’’nde Fuat Sezgin Hoca’ya son vazifemizi yapacağız, ondan sonra da Gülhane’de kendisi için hazırlanmış olan özel mekanda defnedilecek. Almanya’daki kitaplarının önemli bir kısmını buraya getirmek mümkün oldu. Almanya’daki politik Türkiye karşıtı çalışmaların ve hareketlenmelerin sonucu olarak Fuat Sezgin Hoca’nın bazı kitaplarına el konuldu. Şimdi bundan sonra geri kalan kitaplarının Türkiye’ye getirilmesi için hukuk mücadelesini biz sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

BİR UYANIŞIN ÖNCÜSÜ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Fuat Sezgin ile ilgili açıklamasında “Büyük ilim insanı, İslam bilim tarihi alanında yaptığı çalışmalarla medeniyetimizin ve tarihimizin uyanışına öncülük eden Prof. Dr. Fuat Sezgin hocamıza Allah’tan rahmet, milletimize, yakınlarına ve tüm ilim dünyasına başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı. Bir açıklama da Başbakan Binali Yıldırım’dan geldi. Yıldırım, “Sayın Sezgin, Türkiye’nin demokrasi, hukuk ve düşünce özgürlüğüne hasret olduğu yıllarda kıymeti takdir edilmediği için uzun yıllar Avrupa’da bilimsel araştırmalarını sürdürmüş ve dünya ölçeğinde bir saygınlığa yükselmiştir. Türkiye’nin zor şartlarında Bitlis’ten başlayıp ilmin zirvesine uzanan hayat öyküsü, muazzam bilgi birikimi, eşsiz eserleri ve İslam bilim tarihi alanında yaptığı çalışmalarla bütün gençlerimiz için örnek bir şahsiyet olmuştur. Prof. Dr. Fuat Sezgin’in hatırasını, eserlerini ve ilmini saygıyla yâd ediyorum” dedi.

TÜRKİYE'DE İLKLERİ GERÇEKLEŞTİRDİ

Gülhane Parkı içerisinde Saray Sur Duvarı’na bitişik Has Ahırlar Binası’nda yer alan İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi, İslam Bilim Tarihçisi Prof. Dr. Fuat Sezgin tarafından hazırlanan önemli eserlerden biriydi. 24 Mayıs 2008 yılında açılan ve 3 bin 500 metrekarelik sergi alanı bulunan müze, 570 adet alet, cihaz kopyaları, maket ve model koleksiyonu ile alanında Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor. Müze, Frankfurt’tan sonra dünyada ikinci örnek teşkil eden müze olması açısından önemli. İki kattan oluşan müzenin üst katında Sinevizyon Salonu, Astronomi, Saat Teknolojisi, Denizcilik, Savaş Teknolojisi ve Tıp Bölümü bulunurken, alt katta ise çeşitli harita çizimlerinin sergilendiği bölüm yer alıyor.

EN PRESTİJLİ ÖDÜLLER HOCAYA LAYIK GÖRÜLDÜ

İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi’nin faaliyetlerini desteklemek amacıyla 2010’da Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı kuruldu. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi bünyesinde kurulan Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Enstitüsü ise 2013 yılında faaliyetlerine başladı. Uluslararası çeşitli akademilerin üyesi de olan Prof. Dr. Fuat Sezgin, yaşamı boyunca Kahire Arap Dili Akademisi, Şam Arap Dili Akademisi, Fas Rabat Kraliyet Akademisi, Bağdat Arap Dili Akademisi, Türkiye Bilimler Akademisi şeref üyeliği de dahil olmak üzere çok sayıda önemli ödül ve nişana layık görüldü. Fuat Sezgin‘e ayrıca Erzurum Atatürk Üniversitesi, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi, Kayseri Erciyes Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verildi. Ayrıca Frankfurt am Main Goethe Plaketi, Almanya Birinci Derece Federal Hizmet Madalyası, Almanya Üstün Hizmet Madalyası, İran İslami Bilimler Kitap Ödülü, Hessen Kültür Ödülü ve Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibidir.

Müslümanlara özgüvenini kazandırdı

FSMVÜ Rektörü Prof. Dr. Musa Duman, “Almanya’nın kitaplarına el koyması hocayı çok üzmüştü. Siyasi bir karar olduğunun bilincindeydi. Bir yönüyle de Alman devletinin böyle önemli bir kütüphaneyi bırakmak istemeyişine yorardı. Ama yine de hocayı çok üzdüğünü söylemek isterim. Çünkü İstanbul’da dünya çapında bir bilim tarihi merkezi oluşturmuş olacaktı, Hocanın hedefi buydu. Bu, büyük ölçüde gerçekleşti. ‘Müslümanların özgüvenini kazandırdım’ derdi. Doğuda bilim adına ne varsa Batı kendisi sahipleniyordu. Ürettiği eserleriyle bize büyük bir miras bıraktı. Vazifesini dünyada yaptı” açıklamasını yaptı.

18 CİLTLİK DEV ESER

Türkiye’de 1960’ta askeri darbenin iktidara getirdiği hükümet tarafından hazırlanan ve 147 akademisyenin üniversitelerden men edildiği listede Fuat Sezgin de vardı. Bunun üzerine Türkiye’den ayrılarak Frankfurt Üniversitesi’nde çalışmalarına devam etti. İnsanlık tarihinin başlangıcından bugüne kadar sahasında yazılan en kapsamlı eser olan Arap-İslam Bilim Tarihi’nin ilk cildini, 1967’de tamamlayan Sezgin, eserin 18. cildini tamamladı. Sezgin, tarihi kaynaklarından okumak için çok sayıda dil biliyordu.

Bilimin kutbu göçtü

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibi Prof. Dr. Fuat Sezgin, 94 yaşında hayata veda etti. Son röportajını ise Takvim’e vermişti. İşte ünlü tarihçinin arkadaşımız Ali Değermenci ile yarım kalan sohbeti:

DÜNYANIN önde gelen tarihçilerinden İslam Bilim Tarihi Araştırmacısı Prof. Dr.
Fuat Sezgin dün hayatını kaybetti. Vefatı herkesi derinden etkiledi. Sezgin, 5 Aralık 2017'de Gülhane Parkı Kütüphanesi'nde arkadaşımız Ali Değermenci'ye son röportajını vermişti. Ancak sağlık sorunları nedeniyle sohbete ara verilmişti.
İşte yarım kalan o röportaj:

Kaç yıldır Bilim Tarihi'ne gönül verdiniz?
70 YILDIR bu işle ilgileniyorum. 1943 yılında üniversitede okumaya başladığım zaman dünyanın en büyük alimlerinden olan Alman oryantalist Hellmut Ritter (1892 - 1971)'in derslerine gitmeye başladım.
Onun büyük bir alim olduğunu kavradım ve talebesi olmaya karar verdim. Ben o zaman Matematik okuyordum mühendis olmayı planlıyordum.
Fakat iyi ki olmamışım. Hoca benim de biraz bu konularda kabiliyetli olduğumu sezdi.
Bana o zaman sormuştu günde kaç saat çalışıyorsun diye. Ben de 13-14 saat çalışıyorum dedim.
Hoca bana 'Bu şekilde bilim yapamazsınız, bilim adamı olmak istiyorsanız daha fazla çalışmalısınız' dedi. Ben de o günden itibaren günde 17-18 saat çalışmaya başladım. Ve o günden sonra 70 yaşıma kadar bu şekilde günde 17-18 saat çalışarak geldim.
O alim benim hayatımda önemli birisidir galiba ben de cesur birisi idim

Sizi bu alana iten neydi?
O ZAMANLAR bu alana ilgim vardı. Müslüman matematikçileri ilgimi çekmişti. Hocaya sordum 'Müslüman matematikçiler var mı' diye?
'Ne diyorsunuz Müslüman matematikçiler dünyanın en büyük matematikçileridir. Bu alanda yetişmiş olan matematikçilerin büyük kısmı müslüman matematikçilerdir' dedi. Ben böyle hayret içinde kaldım.
Beyazıt'ta okuldan çıktım eve geldim ve sabaha kadar uyumadım Hellmut Ritter'e sabah erkenden gittim. Hoca beni kütüphaneye götürdü. Bu konuda hiç bir kitap yoktu. Amerika'da Bilimler Tarihi diye iki cilt kitap çıktı oradan getirebilirsiniz dediler.
Kitapları sipariş ettikten sonta tam 10 ay sonra kitaplar geldi. O kadar sevindim ki, muazzam kitap iki cildini bir kaç ay içinde adeta ezberledim. O beni bu alana sevk etti. İşte bu kitapla Bilimler Tarihi sevdam 19 yaşında başladı. Beni toplantılara götürürdü, bana bu konudaki sevgiyi o aşıladı.

AŞAĞILIK DUYGUSUNDAN KURTULMAK GEREKİR
Türkiye bu alanı neden boş bıraktı, üzerinde neden çalışılmadı?

OSMANLI yıkılıp Cumhuriyet kurulunca biz Bilim Tarihi konusunda çok geride olduğumuz zannediyorduk. Biz aslında geri değildik. Batıdan kendini geri görme hadisesi 18 Y.Y.'da Tanzimat devri ile başladı. İlk defa Atatürk ile bu konu ele alındı. Bu konuda hiç kimsenin bilgisi yoktu.
Cumhuriyeti kurduk. Tabi Cumhuriyet çok önemli bir konu ama dünya Türkiye'yi Avrupa'nın çok gerisinde kalmış bir ülke olarak gösterdi. Yavaş yavaş yükseldik ama geri kalmışlık duygusundan maalesef kurtulamadık. Türkiye'nin en büyük meselesi aşağılık duygusundan kurtulmak ve Türk milletini yaratıcı yapmak gerekir. Bilimler Tarihi'nin vazifesi de o dur benim de vazifem budur.



Neden Almanya'ya gittiniz neden orayı tercih ettiniz?
27 MAYIS Darbesi ile ülkede kalmak çalışmak çok zorlaştı. Milli Eğitim Komitesi kuruldu hangi proföserler zararlıdır diye 147 hocanın ismi yayınlandı benim ismim de listede idi. Dört üniversiteye mektup yazdım. 1954 yılında kitap yazmaya başlamıştım. Almanya'yı tercih ettim çünkü Müslüman Bilimciler'le ilgili kitapların Almanya'da olduğunu biliyordum. Onlardan faydalanmak istiyordum. Doç. Dr. iken Almanya'yı ziyaret etmiştim orada Tabii Bilimler Enstitüsü'ne gittiğimde Doğa Bilimleri ile ilgili kütüphane vardı onları görmüştüm. Almanya, dünyanın ortasında olduğu için Amerika, Kanada'ya araştırma yapmak için gitmem gerekiyordu. Bir de Türkiye'deki kaynaklardan çok da uzaklaşmak istemiyordum.

TÜRK VATANDAŞLIĞINI ASLA BIRAKMADIM
Ben Almanya'da çalışmaya başlayınca birkaç kez Alman vatandaşlığını teklif ettiler fakat ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını bırakmadım. Benim bu çalışmalarımın kendi milletim tarafından değer verileceğini hep düşündüm. Onun için başka bir ülkenin pasaportunu almayı kabul etmedim.

Müslüman Bilim Adamları'nın insanlığa katkısı ne kadardır?
BİLİMLER Tarihi'ne periyodik olarak birçok ülke katkıda bulun-muştur. Fakat Müslümanlar Bilimler Tarihi'nin en az 800 yıllık yaratıcılık merhalesini ellerinde bulundurmuşlardır.
Bu maalesef çok iyi bilinmektedir. Batı kaynakları bu tarihi çok kısa olarak göstermeye çalışmıştır fakat ben araştırdıkça bunun çok yanlış olduğunu gördüm. Batı tarihçilere göre İslam Bilimi, 1250 yılında durdu diyorlar fakat araştırmalarda 1250 yılından sonra başka bir merhaleye geçtiği görülmektedir. İslam Bilimleri ne yazık ki bilinmiyordu.

Rönesans'a İslam Bilimi'nin etkisi olmuş mudur?
FRANSIZ bir Filozof bana diyordu ki; Rönesans efsanesi tamamen bir kaç alimin kulis toplantısında uydurdukları efsaneden ibarettir. Bunlar kendi aralarında o kadar tekrarladılar ki kendileri de inanmaya başladılar. Hiç bir realiteye dayanmayan bir olaydır Rönesans. Bilimler Tarihi'nin 50 yıl sonra ortaya çıkacak bilgiler ile Rönesans'ın söylediklerini tamamen değiştireceğine inanıyorum.

Gülhane Parkı içinde büyük bir kütüphane var ve bir de enstitü kuruluyor bilgi verir misiniz?
BUNDAN 5-6 yıl önce Almanya'da idim hükümet benim adıma bir enstitü kurmaya karar vermiş. Ben bunu duyunca hayretler içinde kaldım. Türkiye'de bu atmosferin geliştiğine inanamıyordum. Çünkü bu konuda ne hoca vardı ne de kitap. Bu sefer ben de çalışmaya katıldım önce bu konuda hocalar ve kitaplar gönderdim buraya. Ve burada çok güzel bir canlanma oldu. Sonra ben de burada çalışmaya başladım. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum ileriye dönük olarak da çok iyi gelişmeler olacaktır.

Müslüman Bilim Tarihi konusunda Türkiye'nin neler yapması gerekir?
ÖNCELİKLE Türkiye'nin çok ciddi değişiklikler yapması gerekir. Biz Türkler okumayan bir milletiz.
Bunu değiştirmek lazım. Bunu ancak öğretmenler değiştirir ama öğretmenler de bunu bilmiyor ne yazık ki... Önümüzdeki dönemde konferanslar vermeyi planlıyorum, orada bu uyarıları yapmayı planlıyorum. Yeni bir hareketi Türkiye'de başlatmamız gerekiyor.
Türkiye'de Bilimler Tarihi'ne büyük bir heves var bunu görüyorum ama Türkiye'de Bilimler Tarihçisi yok. Öncelikle Bilimler Tarihçisi yetiştirmek lazım.
Buradaki kütüphane de büyük katkı sağlayacaktır.
Her taraftan kitaplar topluyorum. Bazen birkaç gün içinde 2-3 bin kitap geliyor buraya inceleyip konularına göre yerleştiriyoruz. Ben böyle güzel kaynakları görünce çok heyecanlanıyorum...



ERDOĞAN, SEZGİN'E RAHMET DİLEDİ
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Twitter hesabı üzerinden İslam Bilim Tarihi Araştırmacısı Prof. Dr. Sezgin'in vefatına ilişkin paylaşımda bulundu. Prof. Dr. Sezgin'in büyük bir ilim insanı olduğunu vurgulayan Erdoğan, "İslam bilim tarihi alanında yaptığı çalışmalarla medeniyetimizin ve tarihimizin uyanışına öncülük eden Prof. Dr. Fuat Sezgin hocamıza Allah'tan rahmet, milletimize, yakınlarına ve tüm ilim dünyasına başsağlığı diliyorum" dedi.
ALİ DEĞERMENCİ