-Petkim'e yeni operasyon -İşte Ahmet ve Mehmet Altan'ın evinden çıkan deliller! -ABD'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a coşkulu karşılama! -Cumhurbaşkanı Erdoğan Reuters'a konuştu -Kamuda tasarruf dönemi başlıyor -FETÖ'cülerin 15 Temmuz sonrası yazışmaları ortaya çıktı -Karanlık yüz -Bukalemun FETÖ -ABD, buna ne diyecek? -'Hayal kırıklığı yaşıyoruz' -Ateşkes sonrası Halep'te ilk hava saldırıları -Van'da Emniyet Müdürlüğüne silahlı saldırı! -II. Abdülhamid'e Meclis'ten anma
Giriş Tarihi: 20.9.2016 01:45 Güncelleme Tarihi: 20.9.2016 08:11İşbirlikçiyle de mücadele edilecek
Kritik toplantıda “kararlılık mesajı” verildi: Şehirlerde terör eylemleri meydana gelmeden önlenecek. Terör örgütüne yardım eden yerel yöneticiler ve STK’larla da mücadele edilecek
İçişleri Bakanlığı önceki gün doğu ve güneydoğu bölgesindeki 22 ilin valisini Güvenlik Zirvesi için Ankara'ya çağırdı. Zirvede tarihi kararlar alınırken 'önleyici güvenlik planı' ve 'terörle mücadelede önlemler paketi' yeniden gözden geçirildi.ÖNLEMLER İL İL DEĞERLENDİRİLDİKritik zirve DBP'li belediyelere kayyum atandığı, bölgede terörü destekleyen binlerce öğretmenin görevden alındığı ve çatışmaların yoğunlaştığı bir dönemde gerçekleşti. Terörle mücadelede kararlılık vurgusu yapılan Güvenlik Zirvesi'nde Adıyaman, Ağrı, Ardahan, Batman, Bitlis, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hakkari, Iğdır, Kars, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tunceli ve Van valileri teker teker söz alarak ihtiyaç ve taleplerini bildirdi. Bu doğrultuda terörle mücadele için keskin kararlar alındı. Güvenlik Zirvesi'nde doğu ve güneydoğu bölgesinde kararlılıkla sürdürülen terörle mücadele operasyonları değerlendirildi. Terör örgütü PKK ve diğer terör örgütlerinin neden olduğu güvenlik sorunları ile terörle mücadele konuları kapsamlı olarak ele alınırken teröre karşı alınacak önlemler il il değerlendirildi.
BULAŞANLARA GEREĞİ YAPILACAKİçişleri Bakanı Süleyman Soylu başkanlığında 9,5 saat süren Güvenlik Zirvesi'nde alınan tarihi kararlar şöyle: İç güvenliğin sağlanması konusunda hiçbir taviz verilmeyecek. Operasyonlar kararlılıkla sürecek. Terör örgütlerinin hareket kabiliyetini kırmak için tüm imkanlar seferber edilecek. Terör örgütü PKK'nın kentlerdeki etkinliği büyük ölçüde kontrol altında, örgüt taban desteğini yitirdi. Kırsalda da güvenlik birimleri bütün gücüyle silahlı unsurları etkisizleştirecek. "Önleyici güvenlik doktrini" kapsamında şehirlerde terör eylemleri meydana gelmeden önlenecek. Terör örgütlerinin eylemlerine misliyle karşılık verilecek. Doğrudan terör örgütüne yardım ve yataklık yapan yerel yöneticiler, sivil toplum kuruluşu görünümlü örgüt merkezleri de terörle mücadele kapsamında değerlendirilecek ve gereği yapılacakÖNLEMLER PAKETİNDE İKİNCİ HAMLE Terörle mücadelede mutlak başarı için bölge halkının devlete desteğini sürekli kılacak politikalar kesintisiz hayata geçirilecek. Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın "terörle mücadelede önlemler paketindeki" sorumlulukları güncellenerek, eksik bırakılan alanlarda ikinci hamle dönemi başlatılacak. Master Plan ile oluşturulan 'her kentin profili' çerçevesinde silahlı güçlerin yanı sıra sivil güçler de terörle mücadeleyi daha etkin destekleyecek. Bölgedeki zırhlı araç, teçhizat ve personel sayısı artırılacak. Geçici olarak konumlandırılan güvenlik noktalarının kalıcı olması için yeterli ödenek ve eleman tahsis edilecek.
Petkim'e yeni operasyonPolis, Petkim'e ait olduğu öğrenilen 4 ayrı adreste arama çalışması başlattı.İzmir'de Petkim'e ait olduğu öğrenilen 4 ayrı adrese FETÖ soruşturması kapsamında operasyon düzenlendi. Operasyon sürüyor.
Petkim'in eski genel müdürü Saadetin Korkut, FETÖ soruşturması kapsamında daha önce tutuklanmıştı.
İşte Ahmet ve Mehmet Altan'ın evinden çıkan deliller!14 Temmuz'da darbeyi çağrıştıran konuşmaları sebebiyle FETÖ işbirlikçiliği ve FETÖ'ye yardım suçlamaları kapsamında gözaltına alınan Ahmet ve Mehmet Altan'ın ev aramalarında ele geçirilen suç delillerinin detayları belli oldu. Mehmet Altan'ın evinden ikisi F serisi 6 ayrı 1 dolar ele geçirilirken yine aynı evde Fethullah Gülen'in orjinal sohbet kasetleri bulundu. Mehmet Altan'ın evinde ayrısa FETÖ bankası Bank Asya'da ait bankamatik kartı ele geçirildi.15 Temmuz darbe girişiminden bir gün önce FETÖ kanalı Can Erzincan TV'de darbeyi çağrıştıran söylemleriyle gündeme gelen ve FETÖ işbirlikçiliği ile FETÖ'ye yardım suçlamaları kapsamında gözaltına alınan Ahmet ve Mehmet Altan'ın adreslerinde yapılan aramanın detayları belli oldu.İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararıyla Mehmet Altan'ın Kadıköy Göztepe'deki evinde yapılan aramada koridorda F serisi bir adet 1 dolar bulundu. Çalışma odasında Mehmet Altan adına düzenlenmiş Bank Asya'ya ait bankamatik kartı elde edildi. Yine çalışma odasında Fethullah Gülen'in sohbetlerine ait çok sayıda kaset bulundu. Ayrıca FETÖ kanalı STV'ye ait yayın kasetleri de evden çıktı. Aramada çok sayıda sim kart, flash bellek, CD ve disket gibi dijital deliller de ele geçirildi. Evin bir başka bölümünde ise biri F serisinden olmak üzere 5 adet 1 dolar ele geçirildi. Böylece evden ikisi F serisi 6 adet 1 dolar çıkmış oldu.İşte Ahmet ve Mehmet Altan'ın evinden çıkan deliller!Yine İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararı ile Ahmet Altan'a ait Kadıköy Göztepe Mahallesi'ndeki evinde yapılan aramada çalışma odasında çok sayıda disket, flash bellek, telefon kartı ve laptop gibi dijital materyaller bulundu. Ahmet Altan'ın evinde çok sayıda telefon ve sim kart bulundurması da dikkat çekti. Elden edilen dijital materyaller İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince incelemeye alındı.
15 Temmuz darbe girişiminden önce terör örgütü FETÖ'nün yayın organı Can Erzincan TV'de alenen darbenin haberi verilmişti. "Özgür düşünce" adlı programda konuşan Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak kan donduran açıklamalarda bulunmuştu. Türkiye'nin kötü yönetildiğini iddia eden Mehmet Altan, programda sözü döndürüp dolaştırıp darbeye getiriyor ve TSK'yı kast ederek "Onun ne zaman yüzünü çıkaracağı, nasıl çıkacağı belli değil" diyerek hükümeti tehdit ediyor."ERDOĞAN'I GÖTÜRÜP ÇÖPÜN KENARINDA VURURLAR"Bir yazısında "Erdoğan'ı götürüp çöpün kenarında vururlar" ifadesini kullanarak darbe imasında bulunan Ahmet Altan ise, "sağlam zeminde değil' Türkiye'deki askeri darbelerin önünü açan gelişmeler her ne ise Erdoğan o yolları teker teker açıyor" demişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Reuters'a konuştu"ABD, FETÖ liderini tutuklamalı bize iade etmeli. Gülen'in uluslararası aktiviteleri yasaklanmalı"ABD'de bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan Reuters'a konuştu. FETÖ elebaşı Gülen'in iadesine ilişkin açıklamalarda da bulunan Erdoğan, "ABD, FETÖ liderini tutuklamalı bize iade etmeli. Gülen'in uluslararası aktiviteleri yasaklanmalı" dedi.
Türkiye'deki OHAL ile ilgili açıklamada bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "OHAL süresi Meclis kararıyla uzatılabilir" dedi.
Erdoğan, sığınmacı anlaşmasıyla ilgili olarak da AB'nin üzerine düşeni yapmadığını belirtti.
"Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmeli" diyen Erdoğan, "Esed, herhangi bir geçiş hükümetinin parçası olamaz" açıklamasında bulundu.ABD'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a coşkulu karşılama!Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York'ta konaklayacağı otele gelişinde bir grup Türk tarafından karşılandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York'ta konaklayacağı otele gelişinde bir grup Türk tarafından karşılandı.
NEW YORK'TA "RECEP TAYYİP ERDOĞAN" SLOGANLARIKonakladığı otelden ayrılan Erdoğan, SETA Vakfı tarafından Amerikalı kanaat önderlerinin katılımıyla çalışma yemeği verilen otele yürüyerek geçti. Erdoğan, otele gelişinde, kendisini bekleyen ve "Recep Tayyip Erdoğan" sloganları atan bir grup Türk'ü selamladı.
Kendisine sevgi gösterisinde bulunanlarla fotoğraf çektiren Erdoğan, daha sonra söz konusu otelde yemeğe iştirak etti.
Daha sonra Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile görüşeceği otele girdi.Cumhurbaşkanı Erdoğan New York'ta tezahüratlarla karşılandı Kamuda tasarruf dönemi başlıyorBaşbakan Yardımcısı Nurettin Canikli kamuda tasarruf için yeni bir model üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında Çankaya Köşkü'nde toplanan Bakanlar Kurulu ile ilgili açıklama yapan Canikli özetle şunları söyledi:
KAMU İÇİN YENİ TASARRUF MODELİ: Kamuda genel olarak bir tasarruf alışkanlığı yok. Tam tersi bütçe hazırlanışı hem de bugüne kadarki kamu harcamaları tasarrufu değil daha çok harcamayı teşvik eder özellikler içermektedir. Çalışmalar başlatıldı. Aşırı harcama eğiliminin ortadan kaldırılması ve kamunun ekonomideki payının düşürülmesi hedefleniyor. Devlet ne kadar küçülürse büyüme o kadar yüksek olur.
ASGARİ ÜCRET DÜŞMEZ:Matrahın artması nedeniyle bir sonraki vergi dilimi nedeniyle asgari ücretin 1300 lira altına düşme ihtimali vardı, çalışmalar son aşamaya geldi. Tedbirler alındı kararlar verildi.
KREDİ KARTLARINA TAKSİT HAFTAYA: Süreç tamamlanmadı. Önümüzdeki hafta olağanüstü bir durum ortaya çıkmaz ise bu karar Resmi Gazete'de yayımlanma aşamasına gelir.
TERÖRE DESTEK VERENE KAYYUM ATANIR: Belediyelere kayyum atanması tamamen bunların terör örgütlerine yardım yataklık destek sağlamaları ile ilgili. Dolayısıyla burada öncelikle bir tespit ne zaman yapılırsa yine oraya düzenleme çerçevesinde kayyum atanacaktır.
10 EKİM'DE 20 BİN YENİ ÖĞRETMEN: Yeni 20 bin öğretmenin alınmasına ilişkin sınav süreci devam ediyor, mülakatlar yapılıyor. 10 Ekim'de 20 bin öğretmen işbaşı yapabilir hale gelecektir. Bu da ihtiyaçlarımızı karşılayacak bir sayıdır.
FETÖ'DEN ALINANLAR İTİRAZ EDEBİLİYOR:Valiliklerimiz bünyesinde illerde ve Başbakanlık bünyesinde de merkezde bir organizasyon oluşturuldu. Talepler yapılabiliyor. Buradaki hedefimiz sıfır adaletsizlik noktasını yakalamak. Kamuya yansıdığı gibi çok büyük sayılar yok. Şu ana kadar yaklaşık 60 bin kişinin işine son verildiyse gelen talepler binin altında. Sayı ne olursa olsun hepsini tek tek ayrıntılı şekilde inceliyoruz yeniden değerlendiriyoruz ve sonuçlandıracağız.
TEKME OLAYI VAHİM: (Şort giydiği için bir kadının darp edilmesi) Vahim bir hadise. Vatandaşımızın bu saldırı ile karşı karşıya kalması çok vahim. Üzerine gidilmesi gerekiyor. Hukuk sisteminde otomatik olarak tutuklanması gibi bir durum söz konusu değil. Tutuklanmayı zorunlu bir hale getirecek çalışma yapılıyor.
MERKEL'İN AÇIKLAMASI TATMİN ETTİ: (Alman vekillere İncirlik izni) Alman parlamentosunun 1915 olaylarıyla ilgili olarak verdiği saçma karar nedeniyle böyle bir politika uygulamıştık. Fakat daha sonra Sayın Merkel'in bir açıklaması oldu. Alınan bu kararın hukuki değil siyasi bir karar anlamına gelen bir açıklama yaptı. Bu da bizim şu andaki beklentilerimizi karşılayan bir açıklama. Bundan sonra talepleri olması durumunda İncirlik'i ziyaretlerine izin vereceğiz. Ziyaretin önünde bir engel kalmamıştır. ANKARAFETÖ'cülerin 15 Temmuz sonrası yazışmaları ortaya çıktıZonguldak'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında aralarında örgütün sözde "il imamı", "Kozlu ilçe imamı", "Kırgızistan imamı" ve "köy sorumlularının" bulunduğu öne sürülen 12 şüpheli adliyeye sevk edild
Alınan bilgiye göre, Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı doğrultusunda İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince soruşturma kapsamında gözaltına alınan, sözde "il imamı" F.S, "Kozlu ilçe imamı" N.K, "Kırgızistan imamı" A.A. ile "köy sorumlularının" aralarında bulunduğu 12 kişinin jandarmadaki işlemleri tamamlandı.Sağlık kontrolünden geçirilen zanlılar, adliyeye sevk edildi.
Bu arada adliyeye sevk edilen köy sorumlularının üzerinde örgüte gönderilmek üzere yaklaşık 30 bin lira "himmet parası" ele geçirildiği, şüphelilerin birçoğunun şifreli mesajlaşma sistemi "ByLock" uygulamasını kullandığı belirlendi.
- "KIRGIZİSTAN İMAMI"Öte yandan adliyeye sevk edilenler arasında bulunan F.S'nin, "il imamı" olduğu ve kentte daha önce bir derneğin temsilciliğini yaptığı, Zonguldak'a tayininin çıkmasının ardından kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan örgüt mensubu memurların kendisine "biat ettiği" öne sürüldü.
Devrek ilçesinde gözaltına alınan sözde "Kırgızistan imamı" A.A'nın da daha önce Trabzon'dan kente yurt müdürü olarak geldiği, bir süre "abi" olarak Zonguldak'ta görev yapmasının ardından Kocaeli'ne gittiği, buradan da örgütten tanıştıkları vasıtasıyla Kırgızistan'a giderek ticarete atıldığı belirtildi.Kırgızistan'a gidip gelmesinin ardından "imam" olarak örgüt içerisinde görev yaptığı belirlenen A.A'nın daha sonra yabancı ülkelere geziler düzenlediği ifade edildi.
- DARBE GİRİŞİMİNDEN SONRA DA TOPLANTILARA DEVAM EDİLMİŞAyrıca adliyeye sevk edilenlerin ifadesi ve cep telefonlarındaki mesajlaşmalarda, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da örgütün Zonguldak üst düzey sorumlularının her hafta pazartesi günleri, köy sorumlularının ise 15 günde bir toplantı gerçekleştirdikleri belirlendi.
Örgüt yöneticilerinin, toplantılarda aldıkları kararları "ilçe imamları" ve "köy sorumluları"na aktardığı, sohbet toplantılarına katılmaları için örgüt üyelerine mesajlar gönderdiği, başarılı olan köy sorumlularının örgüt içerisindeki diğer sorumlulara örnek gösterdiği ve ödüllendirdikleri tespit edildi.
Karanlık yüzGeçmişte FETÖ’nün dizayn ettiği kumpas davalarında adı geçen Mehmet Taşdelen, şimdi FETÖ sanıklarının avukatlığını üstlendi
Yakın tarihte FETÖ'nün adının karıştığı karanlık her olayda ortaya çıkan bir avukat Mehmet Taşdelen. Adı ilk olarak, bugün FETÖ'nün parmağı olduğuna dair güçlü bulgular elde edilen Danıştay suikastında geçti. Olayı başörtüsüne bağlamak için "Danıştay'ı basan Alparslan Arslan'ı Şeyh Salih Kunter saldırıya azmettirdi" sözünü ortaya atan kişiydi. Oysa, Ergenekon davasındaki tapelere göre, Danıştay'da dehşet saçan Alparslan Arslan, "O'nun adamı"ydı. Ancak o dönem FETÖ'nün kontrolünde olan Ergenekon davası hâkim ve savcıları, her nedense onun hakkındaki ifşaatları görmezden geldi.
KARAKAYA 4 YIL ÖNCE YAZDI
Merhum yazar Hasan Karakaya, 10 Ocak 2012'de Akit gazetesindeki köşesinde "Yine Danıştay cinayeti... Salih Kunter'i kim icat etti?" başlığıyla yayımlanan yazısında, Avukat Taşdelen'in, "Alparslan Arslan'ın cinayeti, başörtüsü yüzünden Salih Kunter isimli şeyhin azmettirmesiyle işlediğini yaymaya başlayan kişi" olduğunu yazdı. Karakaya yazısında, "Av. Mehmet Taşdelen'in, 'Danıştay cinayetinin neresinde' olduğunu bilmiyorum. Bu olaya Salih Kunter ismini bulaştıranlar (...) 'dinci cinayeti' süsü vermek mi istediler?" diyerek şüphesini dile getirdi. Ergenekon sanığı Emin Gürses, 10 Şubat 2008'de 'Nazmi'adındaki biriyle yaptığı telefon görüşmesinde Danıştay saldırısının zanlısıyla ilgili konuşurken "Mehmet'in adamıydı" dedi. Bu tutanaklara geçti. Ancak, o zaman yüzlerce insanı mahkum eden FETÖ mahkemesi, cinayeti işleyen Alparslan Arslan'la, Avukat Taşdelen'in bağlantısını sümen altı etti.
HİMMETÇİYİ SERBEST BIRAKTIRDI
Eski Üsküdar Ülkü Ocakları Başkanı olan Taşdelen şimdi millete kurşun sıkan, bomba yağdıran FETÖ'nün avukatlığını üstlendi. İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 19 Kasım 2014'te yapılan bir ihbar sonucu himmet toplantılarının yapıldığı Maltepe'deki Pinhan restorandan çıkarılıp imha edilmeye götürülen bir kamyonet dolusu belge ele geçirdi. Bunlar arasında örgütün 2 numaralı ismi olan firari Mustafa Özcan'a ait önemli bilgi ve belgeler de vardı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturması neticesinde FETÖ'nün üst düzey yöneticisi İsrafil Gözütok'un de aralarında bulunduğu 20 kişi tutuklandı.
MAL VARLIKLARINA EL KONULDU
Mahkemenin tutuklama gerekçesinde, şüphelilerin, kaçak olan Salih A. Mehmet G., Ali Ç., Mustafa Ö., Hızır G., Uğur A. gibi şahısların emir ve talimatları doğrultusunda eylemlerine devam ettikleri, himmet, burs, kurban gibi paraların havale benzeri işlemlerle örgüte aktarılmasında aktif rol oynadıkları belirtildi. İşte burada devreye Taşdelen girdi. Aranan FETÖ firarisi Salih. A.'nın avukatlığını üstlenen Taşdelen, darbe girişiminden sonra özellikle seçtiği mahkemeden- Salih A.'nın serbest bırakılmasını sağladı. Salih A.'yı serbest bırakan hâkim, bu kararı sonrası görevinden alındı. Salih A.'nın tüm malvarlığına FETÖ soruşturması kapsamında el konuldu. Avukat Taşdelen'in başka FETÖ'cülerin de avukatlığını üstlendiği öğrenildi.
MHP'Yİ KARIŞTIRAN OLAYLARDA BAŞROLDE
FETÖ'NÜN kumpası olduğu ortaya çıkan Milliyetçi Hareket Partisi'ndeki (MHP) kaset şantajında da MHP'deki istifaları önceden bildiği ortaya çıktı. Soruşturulmasına rağmen serbest bırakıldı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 6 Haziran 2011'de Diyarbakır'da yapacağı mitingte "provokatif eylemler" yapacakları iddiasıyla gözaltına alınan 17 kişiden biriydi. 11 kişi tutuklanırken, o yine serbest bırakıldı.
Bukalemun FETÖİstihbarat birimleri yakalanmak üzere olan veya gözaltındaki FETÖ’cülerin tutuklanmaktan kurtulmak için uyguladığı taktiği deşifre etti. Örgüt elebaşısının kripto elemanlarına “FETÖ’ye lanet okuyun ve vatansever numarası yapın” diye talimat verdiği belirlendiTERÖRİST ELEBAŞI GÜLEN KRİPTO ELEMANLARINA "GEREKİRSE DEŞİFRE OLMAMAK İÇİN FETÖ'YE BELA OKUYUN TALİMATI" VERMİŞ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ darbe girişimi soruşturmasında operasyonlar aralıksız sürüyor. Devletin tüm kademelerine sızmış örgüt üyeleri yakalanarak cezaevine konulurken, FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen'in bulunduğu Pensilvanya'dan yeni talimatlar geldiği istihbarat birimlerince ortaya çıkarıldı. Örgüt üyeleri ve imamlarla bağlantılı olan FETÖ'cü "kripto" yöneticilere iletilen talimatlarda yakalanan üyelerin kendilerini gizlemeleri ve tutuklanmaktan kurtulmaları için izleyecekleri yöntemlere dikkat çekildi.
"FETÖ'YE BELA OKUYUN"
Yakalanması muhtemel olan ve yakalanan örgüt elemanlarına, "15 Temmuz darbe girişiminde rol alan asker ve polisleri lanetleyin. Onların vatan haini olduğunu söyleyin" denildi. Devlet ve hükümet lehine savunma yapmaları istenerek, "Vatan ve bayrak ifadelerini sık sık vurgulayın. Kendinizi vatansever ve dindar gösterin. Cemaat ve tarikat bağlantılarını kabul etmeyin. Gerekirse FETÖ'ye bela okuyun" şeklinde telkinlerde bulunulduğu belirtildi.
YİNE DUYGU SÖMÜRÜSÜ...
FETÖ elemanlarından teröre beddua etmeleri, muhafazakar bir aile yapısına sahip olduklarını, vatana millete hayırlı evlat yetiştirmekten başka gayelerinin bulunmadığını söylemelerinin de istendiği kaydedildi.ABD, buna ne diyecek?ABD’nin “PKK’dan ayrı bir örgüt” olarak kabul ettiği YPG’nin başına üst düzey PKK’lı terörist “Şahin Cilo” getirildi. O terörist, 4 milyon liralık arananlar listesinde yer alıyor
PKK'nın iki numaralı ismi ve YPG'nin Suriye sorumlusu Bahoz Erdal'ın öldürülmesinden sonra YPG'nin başına yine PKK'nın üst düzey isimlerinden Şahin Cilo kod adlı Ferhat Abdi Şahin getirildi. Güvenlik kaynakları teröristin, aynı zamanda Türkiye'de kanlı eylemler planlayan PKK'nın taşeron örgütü TAK'ın da başındaki isim olduğunu belirledi. Azılı teröristin, İçişleri Bakanlığı'nca hazırlanan "en çok aranan teröristler listesi"nde başına 4 milyon lira ödül konulan kırmızı kategoride yer aldığı öğrenildi. Örgütün 1997-2003 arasında "Avrupa sorumluluğunu" da üstlenen terörist bu tarihlerde örgütün Irak'taki Mahmur kampındaydı. 9 karakol saldırısıyla suçlanan teröristle ilgili 5 arama kararı bulunuyor. Öte yandan Hakkari'de PKK'ya yönelik düzenlenen hava harekatında bir doçka mevzii ile cephanelik imha edildi, 1 terörist öldürüldü. Van'ın İpekyolu ilçesinde ise PKK'lı teröristler, emniyet binasına roketatarla saldırdı. Roketatar parçasının isabet ettiği bir evde 2.5 ve 4 yaşlarındaki iki kardeş yaralandı.
'Hayal kırıklığı yaşıyoruz'Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü'nün elebaşı Fettullah Gülen'in iadesi konusunda hayal kırıklığı yaşadıklarını ifade etti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 40 yıldır asker, yargı, polis gibi devlet kurumlarının yanı sıra Dışişleri Bakanlığına da sızdığını ve örgütle bağlantılı bakanlık çalışanı sayısının son 5-6 yıldır 500'den fazla olduğunu belirterek, "Başka devlet kurumlarına sızanların sayısının ne kadar olduğunu aslında siz tahmin edebilirsiniz. Türk ulusunun bir daha böyle bir durumla karşı karşıya gelmemesi konusunda emin olmak zorundayız." dedi.
Çavuşoğlu, CNN International'da Christiane Amanpour'un sorularını yanıtladı.Türkiye ile ABD'nin bazı "anlaşılabilir görüş ayrılıkları" olsa da ABD Başkanı Barack Obama'nın da belirttiği gibi iki ülkenin müttefik ve model ortağı olduğunu anlatan Çavuşoğlu, ancak 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ABD tarafından iade edilmemesine Türk halkının tepki gösterdiğini ifade etti."GÜLEN'İN İADESİ KONUSUNDA HAYAL KIRIKLIĞI YAŞIYORUZ"Kendilerinin Gülen'in Türkiye'ye iadesini beklediklerinin altını çizen Çavuşoğlu, Obama'nın yanı sıra ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Gülen'i iade etmek istediklerini söylediklerini anımsattı.
"Bunun için kanıt istediler ve biz de onlara kanıtları ilettik." diyen Çavuşoğlu, şimdi de darbe girişimine ilişkin yeni bir dosyanın hazırlığı içerisinde olduklarını ve çalışmalar biter bitmez bu dosyayı da ABD'ye ulaştıracaklarını belirtti.
Bakan Çavuşoğlu, "İşbirliği var ancak sonuç almamız gerek ve en iyi sonuç da ABD'nin Gülen'i iade etmesi. Açıkçası bu konuda hayal kırıklığı yaşıyoruz." diye konuştu."REJİMİN HEDEFİ ILIMLI MUHALEFET"Türkiye ile ABD'nin ortak hareket etmesi gereken diğer bir alanın da DAEŞ ve diğer terörist gruplar olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, bu konuda ortak hedefler ve sınamalarla karşı karşıya bulunduklarını ifade etti.
Suriye'de ateşkes sağlanmasına ilişkin ABD ile Rusya'nın anlaşmasına yönelik bir soru üzerine Çavuşoğlu, bunun ateşkes konusundaki ilk anlaşma olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Maalesef her zaman ateşkes rejim ve destekçileri tarafından sona erdirildi. Hatta Birleşmiş Milletler'in (BM) yaptığı insani yardımı da engellediler. Bu kez de farklı değil. Rejim sadece Halep değil, aynı zamanda Suriye'nin birçok farklı yerini bombalıyor. Onların hedefi El Nusra ya da DAEŞ değil, ılımlı muhalefet."
Türkiye'nin Özgür Suriye Ordusu'nu desteklediğini belirten Çavuşoğlu, "Bu bizim her görüşmede altını çizdiğimiz şey: Kara operasyonu olmadan bu kanlı terör örgütünü (DAEŞ) yenilgiye uğratamazsınız." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, "Yeni askeri stratejik planınız nedir?" sorusuna ise "Münbiç Cebi denilen bölgeyi DAEŞ'ten temizleyerek güvenli bölge haline getirmek. Ardından da El Bab yeni hedef olmalı." yanıtını verdi.
Rakka ve Musul'un bir bakıma "DAEŞ'in başkentleri" sayılabileceğini ifade eden Çavuşoğlu, örgütün bu iki bölgeden de temizlenmesi gerektiğini söyledi.
Bazı Avrupa liderleri ve ülkelerinin bu adımı desteklediğini, ABD'nin de konu üzerinde düşündüğünü dile getiren Çavuşoğlu, bazı ülkelerin özel kuvvetlerini bölgeye göndermek istemediğini ve bunu sadece Türkiye'nin yapmasını beklediklerini hatırlattı.
"Biz de onlara 'Neden sadece Türkiye olsun ki? Bu bizim ortak düşmanımız ve bununla ortak mücadele etmeliyiz.' dedik. Cerablus operasyonundan sonra herkes DAEŞ'in kolayca yenileceğine kanaat getirdi." diyen Çavuşoğlu, DAEŞ karşıtı koalisyonda 65 ülkenin bulunmasına karşılık 30 bin DAEŞ militanı olduğunu hatırlattı."MÜLTECİLER KOYUN SEÇER GİBİ SEÇİLEMEZ"Mülteci krizine yönelik değerlendirmede de bulunan Çavuşoğlu, Türkiye'nin mültecilerin yeniden yerleştirilmesine değil, yetenekli, eğitimli gibi kategorilerle seçilmesine karşı olduğunu belirtti.
Bakan Çavuşoğlu, ülkelere alınacak mültecilerin "koyun, keçi seçer gibi" seçilemeyeceğini ifade ederek, bu yaklaşımın insani olmadığına vurgu yaptı.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında gerçekleşen operasyonlara yönelik eleştiriler hakkında ise Çavuşoğlu, "FETÖ 40 yıldır asker, yargı, polis gibi devlet kurumlarının yanı sıra bakanlığıma da sızdı. Bakanlığımda 5-6 yıldır 500'den fazla. Başka devlet kurumlarına sızanların sayısının ne kadar olduğunu aslında siz tahmin edebilirsiniz. Türk ulusunun bir daha böyle bir durumla karşı karşıya gelmemesi konusunda emin olmak zorundayız." diye konuştu."BAZI HATALAR YAPILDI"Darbe girişimine aktif olarak katılan kişilerin tutuklandığını, bu yapıyı destekleyen ve üyesi olan kişilerin de devlet kurumlarından uzaklaştırıldığını anımsatan Çavuşoğlu, "Yanlış yapabilir misiniz? Evet. Biliyorum ki örneğin benim memleketimde bazı hatalar yapıldı. Bazı akademisyenler tutuklandı. Bu bir hataydı. Ancak daha sonra serbest bırakıldılar. Bizim sorumluluğumuz, masum insanların bundan etkilenmemesi ve ceza almaması için gerekli tedbirleri almak." dedi.
Ateşkes sonrası Halep'te ilk hava saldırılarıSuriye'de ilan edilen ateşkes sadece 7 gün sürdü. Suriye İnsan Hakları İçin Gözlemevi (SOHR) ve muhalif siyasi eylemciler Suriye'de geçici ateşkesin uygulanmaya başlanmasının ardından Halep kentinde ilk kez hava saldırıları düzenlendiğini duyurdu.
SOHR saldırılarda birkaç kişinin yaralandığını, ancak saldırıların kimin tarafından yapıldığını belirleyemediklerini açıkladı.
Rusya da, ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Cumartesi akşamı Suriye'nin Deyr Ez Zor kentinde Suriye askerlerini hedef alması ardından, bu saldırıların ateşkesi tehlikeye attığını bildirdi.HALEP MEDYA MERKEZİ SALDIRIDA 3 KİŞİNİN YARALANDIĞINI AÇIKLADIBBC Türkçe'nin haberine göre Devlet Başkanı Beşar Esad'ın siyasi danışmanlarından Buseyna Şaban ise ABD'nin bu saldırısının bir hata olmayabileceğini söyledi. ABD ve Rusya arasındaki anlaşma DAEŞ ve Şam'ın Fethi Cephesi gibi gruplara hava saldırılarının durdurulmasını kapsamıyor.
Halep'ten bir siyasi eylemci, kentin doğusundaki Kerem El Cebal ve El Şaar mahallelerinde hava saldırıları gerçekleştirildiğini teyit etti. Halep Medya Merkezi ise El Sakhur mahallesinde gerçekleştirilen hava saldırısında üç kişinin yaralandığını söyledi.ESED, ATEŞKESİ 1 HAFTA İÇİNDE 254 KEZ İHLAL ETTİÖte yandan Anadolu Ajansı az önce geçtiği son dakika gelişmesinde, Esed rejiminin , ABD ve Rusya öncülüğünde sağlanan ateşkesi 1 hafta içinde 254 kez ihlal ettiğini açıkladı.
ABD SURİYE'DE NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR? SURİYE'DE REJİME AİT SAVAŞ UÇAĞI DÜŞÜRÜLDÜ Van'da Emniyet Müdürlüğüne silahlı saldırı!Van'ın İpekyolu ilçesinde PKK'lı teröristlerce emniyet amirliği binasına roketatar ve uzun namlulu silahla saldırı düzenlendi.
Alınan bilgiye göre, İpekyolu Emniyet Amirliği binasına teröristlerce roketatar ve uzun namlulu silahla saldırı gerçekleştirildi.
Teröristlerce atılan roketatarın parçası emniyet amirliği yakınındaki bir evin camına isabet etti.
Kırılan camlar odadaki biri 2,5, diğeri 4 yaşındaki iki kardeşin yaralanmasına neden oldu.
Hastaneye kaldırılan iki kardeşin tedavisi sürüyor.
Teröristlerin yakalanması için bölgede hava destekli operasyon yürütülüyor.
II. Abdülhamid’e Meclis’ten anmaTürkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) bir ilke imza atarak Osmanlı’nın 32’nci padişahı Abdülhamid Han’ı doğumunun 174’üncü yıldönümünde tarihi bir programla anacakTBMM Genel Sekreterliği (Milli Saraylar) tarafından düzenlenen "Doğumunun 174. Yılında Sultan II. Abdülhamid ve Dönemi Uluslararası Sempozyumu" 22-25 Eylül arasında Dolmabahçe Sarayı'nda gerçekleştirilecek. Sultan II. Abdülhamid döneminin kültürel, sosyal, ekonomik, siyasi ve tarihi açıdan tüm yönleriyle ele alınacağı sempozyumda Dolmabahçe Sarayı Medhal ve Binek Salonları'nda 16 akademik oturum gerçekleştirilecek. Yurtiçi ve yurtdışından 65 seçkin akademisyenin yer alacağı sempozyum, bu hafta perşembe günü saat 11.30'da yapılacak açılış töreni ile başlayacak.
YILDIZ ARŞİVLERİ AÇILACAK
Sempozyum çerçevesinde, ayrıca Sultan II. Abdülhamid dönemine ait eserlerin sergileneceği bir de sergi düzenleniyor. Muayede Salonu'nda gerçekleştirilecek olan "Sultan II. Abdülhamid Han Döneminden İzler Sergisi"nde, döneme ait Milli Saraylar koleksiyonlarında yer alan 225 parça tarihi obje ziyaretçilerin ilgisine sunulacak. Etkinlikler kapsamında 23 Eylül'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Orkestrası tarafından "Yıldız Arşivlerinden Sultan II. Abdülhamid Han ve Dönemi Fotoğraf Sergisi" adlı sergi ise 7 Ekim'e kadar ziyaretçilere açık olacak. Sergide Sultan II. Abdülhamid'in tuğrası ve büyük devlet imajının sembolü Osmanlı devlet arması yer alacak. Sultan II. Abdülhamid'in Yıldız Şale'de kullandığı çalışma odası takımı ve Beylerbeyi Sarayı'nda ikamet ederken kullandığı yatak odası takımı ile Sultan II. Abdülhamid dönemi Osmanlı saraylarında yabancı misafirlere verilen ziyafet sofraları canlandırıldı. Sultan II. Abdülhamid'in 1897'de Yunan Harbi'nde şehit olan askerlerin yakınları ve gazilerin yararına düzenlenen İâne Sergisi'nden günümüze kalan örnekler de sergide yer alıyor. Milli Saraylar koleksiyonlarından seçilen bu eserler, Sultan II. Abdülhamid dönemi yadigârlarından olup, geçmiş ve gelecek arasında bir köprü kurarak gelecek kuşaklar tarafından da hatırlanmaya devam edecek.
Her tarafta inlerine girmeyi sürdüreceğizCumhurbaşkanı Erdoğan: Her platformda, FETÖ ve elebaşının karanlık yüzünü deşifre etmeye devam edeceğiz. Her tarafta inlerine girmeyi sürdüreceğiz. FETÖ için bundan sonra dünyanın hiçbir ülkesi, güvenli bir sığınak değildir
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, BM'nin 71. Genel Kurulu'na katılmak üzere dün ABD'ye gitti. Atatürk Havalimanı'nda konuşan Erdoğan, Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadelesindeki kararlılığını ve Suriye'de DAEŞ ile mücadelesindeki başarısını BM Genel Kurulu'nda anlatacağını söyledi.
CİNAYET ŞEBEKELERİNE OPERASYON DÜZENLİYORUZ
BM Genel Kurulu'ndaki konuşmamda, ülkemizin BM'de oynadığı aktif role vurgu yaparak, terörle mücadele başta olmak üzere, Suriye ve Irak krizi, mülteci sorunu ve tabii ki 15 Temmuz darbe girişimi ki bizim bir demokrasi mücadelemiz olmuştur milletçe, bunun karşısında Türk milletinin duruşuyla, dünyanın duruşunu değerlendirme noktasında olacağım. Bunu, muhataplarımla gerek Genel Kurul'da gerekse ikili görüşmelerde paylaşacağım. Türkiye bir taraftan 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin yaralarını sararken diğer taraftan da Fırat Kalkanı Harekâtı ile Suriye kaynaklı terör örgütlerine karşı yoğun bir mücadele veriyor. Sınırlarımız içinde de FETÖ, DAEŞ ve PKK gibi cinayet şebekelerinin uzantılarına karşı başarılı operasyonlar yapıyoruz. Tabii burada PYD/YPG'yi söylemeden geçmemiz mümkün değil.
FETÖ'NÜN SIĞINACAK YERİ OLMAYACAK
15 Temmuz darbe girişimi ve milletimizin bu ihanet karşısında ortaya koyduğu destansı direniş, gözlerin bir kez daha Türkiye'ye çevrilmesine neden olmuştur. Genel Kurul'a olan hitabım hem 15 Temmuz darbe teşebbüsünün hem de 241 şehidimizin kanını döken FETÖ'nün tüm dünya kamuoyuna en doğru biçimde anlatılması için bir vesile oluşturacaktır. Biz her platformda, FETÖ ve elebaşının karanlık yüzünü deşifre etmeye, bu terör örgütünün Türkiye ve diğer ülkeler için oluşturduğu tehdidi dile getirmeye, dostlarımızı da uyarmaya devam edeceğiz. Her tarafta örgütün inine girmeyi sürdüreceğiz. Şunu açık ve net olarak ifade etmek isterim; bundan sonra dünyanın hiçbir ülkesi, hiçbir bölgesi FETÖ ve militanları için güvenli bir sığınak değildir ve olmayacaktır.
GÖÇ VE MÜLTECİ SORUNU
Bu yıl Genel Kurul görüşmelerinde 'Göç ve Mülteci Akımlarıyla Mücadele' temalı liderler zirvesi yapılacak. Obama tarafından düzenlenecek zirve, uluslararası toplumu ilave taahhütler üstlenmeye teşvik etmeyi amaçlıyor. Zirvenin mültecilere yönelik insani yardımın finansmanında yüzde 30 oranında artış sağlaması, yasal kabul yollarının sayısını iki katına çıkarmak gibi hedefleri bulunuyor.
900 KM'LİK ALAN TERÖRDEN TEMİZLENDİ
Sorunun çözümü için yıllardır dile getirdiğimiz güvenli bölge ve terörden arındırılmış bölge ihtiyacını bir kez daha ifade edeceğim. Fırat Kalkanı Harekâtı'nın mülteci krizinin hafifletilmesine yaptığı katkıları da zirveye katılan liderlerle paylaşacağım. Bu harekât kapsamında bugüne kadar yaklaşık 900 kilometrekarelik bir alan terör unsurlarından temizlendi. Bu hattı -şu anda güneye doğru ilerliyoruz- yani toplamda 5 bin kilometrekarelik bir alan olarak burayı değerlendirebiliriz, güvenli bölge noktasında, bunu kast ediyorum... Cerablus sakinleri başta olmak üzere Suriyeliler, DAEŞ'ten arındırılan bölgeye geri dönmeye başladılar. İnşallah çabalarımız Suriyelilerin terör korkusu olmadan gidebilecekleri güvenli alanlar çoğaldıkça geri dönenlerin sayısı da artacaktır.
KAYBEDİLEN HER SANİYE...
Bu krizin sonuçları, diğer bölgelere yansımaları itibariyle küresel bir boyut kazanmıştır. Suriye krizini meşruiyet ve adalet temelinde çözüme kavuşturma noktasında kaybedilen her saniye, her dakika BM için utanç kaynağıdır. Mültecileri insanlık dışı muamelelere tabi tutarak, tel örgülerin arkasına saklanarak bu soruna çözüm bulunmaz. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere artık insanlığın bu konuda sorumluluğunun farkına varması gerekiyor. İnşallah bu zirve en azından krizin insani boyutunun hafifletilmesi, mültecilerin mağduriyetinin bir nebze olsun giderilmesi noktasında somut adımlara vesile olur.
TELABYAD ARAPLAR IN
Telabyad Arapların yerleşim bölgesidir. Şimdi bu yerleşim bölgesini ne yaptılar? DAEŞ buradaki elde ettiği yeri, kendisinden sonra PYD, YPG bunlara bıraktı. Bu tabii bir ilk değil. Bu taa Haseke'den itibaren gelen bir süreç. En doğudan başladılar, bu şekilde geldiler. Hedef neydi? Hedef, Afrin ile bütünleşmek suretiyle Akdeniz'e açılmak. Biz ne için sabır, sabır, sabır, hep sabrettik de en sonunda Gaziantep olayından sonra patladık? 'Artık yetti' dedik.
MENBİÇ'İ PYD'YE AİTMİŞ GİBİ GÖSTERİYORLAR
Yüzde 95'i itibarıyla Araplara ait olduğu halde bunlar tuttular Menbiç'i sanki PYD ve YPG'ye ait olan bir yermiş gibi göstermek suretiyle oradan gir, ondan sonra kuzeye doğru çık. Dedik 'Olmaz, yanlış yapıyorsunuz.' 'Gelin bu işi kuzeyden güneye doğru yapalım. Yine beraber yapalım. Türkiye olarak biz de üzerimize düşeni yapalım' Dediler ki 'O 3 ay, 4 ay sürer' Ne oldu? 15, 20 günde iş bitti. 'Haklıymışsınız' Şimdi öyle diyorlar ama işte haklı olmak bir şey getirmiyor ki.
BÖLGEYİ BİLEN BİZİZ
Burada (Suriye) bizi dinleyin ya. Biz sizinle NATO'da beraberiz. Bizim stratejik ortaklığımız var. Burada el ele verelim, buradaki bu pisliği temizleyelim. Ne oldu? Cerablus halloldu. Cerablus halkı şimdi dört dörtlük sevinç içinde dönüyor mu? Dönüyor. Biz de Kızılayımızla, AFAD'ımızla oraya her türlü yardımı gönderiyoruz. Aynı şekilde Rai. Orası da temizlendi. Şimdi Bab'a doğru iniyoruz ama 'Oraya kadar niye iniyorsunuz?' Şimdi soru bu. Elbette ineceğiz. Bizim buraları bize tehdit unsuru olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Bunu biz daha önce görüştük. Dedik ki 'biz bu bölgeyi güvenli bölge olarak ilan edelim' Ben bunu Sayın Başkan Obama ile Sayın Putin ile de görüştüm.
UYGULAMAYA GELİNCE...
Biz inşaat olayını halledelim, sizler bize mali destek verin. Çünkü bu konuda, mülteciler meselesinde Merkel, 'Ben buraya yılda 10 milyar evro ayırırım' dedi. Dedim 'Tamam işte buyur, biz bunu yapalım. Siz bize mali konuda destek olun. Hepsi de 'güzel olur, iyi olur' dediler. Uygulamaya gelince kimse ortada yok, hepsi kayboluyor. Şu anda Türkiye'de 2 milyon 700 bin Suriyeli ile 300 bin Iraklı yaşıyor. Biz Suriyelileri peyderpey oraya yerleştirmeye başlayacaktık. Şu ana kadar olmadı.Van'da Emniyet Müdürlüğüne silahlı saldırı!Van'ın İpekyolu ilçesinde PKK'lı teröristlerce emniyet amirliği binasına roketatar ve uzun namlulu silahla saldırı düzenlendi.
Alınan bilgiye göre, İpekyolu Emniyet Amirliği binasına teröristlerce roketatar ve uzun namlulu silahla saldırı gerçekleştirildi.
Teröristlerce atılan roketatarın parçası emniyet amirliği yakınındaki bir evin camına isabet etti.
Kırılan camlar odadaki biri 2,5, diğeri 4 yaşındaki iki kardeşin yaralanmasına neden oldu.
Hastaneye kaldırılan iki kardeşin tedavisi sürüyor.
Teröristlerin yakalanması için bölgede hava destekli operasyon yürütülüyor.
'Darbe girişimi sonrası da toplantılara devam edilmiş'Zonguldak'ta, FETÖ şüphelisi 12 kişi adliyeye sevk edildi. Şüphelilerin, darbe girişiminden sonra da toplantılara devam ettiği belirlendi.Zonguldak'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında 12 şüpheli adliyeye sevk edildi.
Bu arada adliyeye sevk edilen köy sorumlularının üzerinde örgüte gönderilmek üzere yaklaşık 30 bin lira "himmet parası" ele geçirildiği, şüphelilerin birçoğunun şifreli mesajlaşma sistemi "ByLock" uygulamasını kullandığı belirlendi.Darbe girişiminden sonra da toplantılara devam edilmişAyrıca adliyeye sevk edilenlerin ifadesi ve cep telefonlarındaki mesajlaşmalarda, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da örgütün Zonguldak üst düzey sorumlularının her hafta pazartesi günleri, köy sorumlularının ise 15 günde bir toplantı gerçekleştirdikleri belirlendi.
Örgüt yöneticilerinin, toplantılarda aldıkları kararları "ilçe imamları" ve "köy sorumluları"na aktardığı, sohbet toplantılarına katılmaları için örgüt üyelerine mesajlar gönderdiği, başarılı olan köy sorumlularının örgüt içerisindeki diğer sorumlulara örnek gösterdiği ve ödüllendirdikleri tespit edildi.
'Hayal kırıklığı yaşıyoruz'Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü'nün elebaşı Fettullah Gülen'in iadesi konusunda hayal kırıklığı yaşadıklarını ifade etti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 40 yıldır asker, yargı, polis gibi devlet kurumlarının yanı sıra Dışişleri Bakanlığına da sızdığını ve örgütle bağlantılı bakanlık çalışanı sayısının son 5-6 yıldır 500'den fazla olduğunu belirterek, "Başka devlet kurumlarına sızanların sayısının ne kadar olduğunu aslında siz tahmin edebilirsiniz. Türk ulusunun bir daha böyle bir durumla karşı karşıya gelmemesi konusunda emin olmak zorundayız." dedi.
Çavuşoğlu, CNN International'da Christiane Amanpour'un sorularını yanıtladı.Türkiye ile ABD'nin bazı "anlaşılabilir görüş ayrılıkları" olsa da ABD Başkanı Barack Obama'nın da belirttiği gibi iki ülkenin müttefik ve model ortağı olduğunu anlatan Çavuşoğlu, ancak 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ABD tarafından iade edilmemesine Türk halkının tepki gösterdiğini ifade etti."GÜLEN'İN İADESİ KONUSUNDA HAYAL KIRIKLIĞI YAŞIYORUZ"Kendilerinin Gülen'in Türkiye'ye iadesini beklediklerinin altını çizen Çavuşoğlu, Obama'nın yanı sıra ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Gülen'i iade etmek istediklerini söylediklerini anımsattı.
"Bunun için kanıt istediler ve biz de onlara kanıtları ilettik." diyen Çavuşoğlu, şimdi de darbe girişimine ilişkin yeni bir dosyanın hazırlığı içerisinde olduklarını ve çalışmalar biter bitmez bu dosyayı da ABD'ye ulaştıracaklarını belirtti.
Bakan Çavuşoğlu, "İşbirliği var ancak sonuç almamız gerek ve en iyi sonuç da ABD'nin Gülen'i iade etmesi. Açıkçası bu konuda hayal kırıklığı yaşıyoruz." diye konuştu."REJİMİN HEDEFİ ILIMLI MUHALEFET"Türkiye ile ABD'nin ortak hareket etmesi gereken diğer bir alanın da DAEŞ ve diğer terörist gruplar olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, bu konuda ortak hedefler ve sınamalarla karşı karşıya bulunduklarını ifade etti.
Suriye'de ateşkes sağlanmasına ilişkin ABD ile Rusya'nın anlaşmasına yönelik bir soru üzerine Çavuşoğlu, bunun ateşkes konusundaki ilk anlaşma olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Maalesef her zaman ateşkes rejim ve destekçileri tarafından sona erdirildi. Hatta Birleşmiş Milletler'in (BM) yaptığı insani yardımı da engellediler. Bu kez de farklı değil. Rejim sadece Halep değil, aynı zamanda Suriye'nin birçok farklı yerini bombalıyor. Onların hedefi El Nusra ya da DAEŞ değil, ılımlı muhalefet."
Türkiye'nin Özgür Suriye Ordusu'nu desteklediğini belirten Çavuşoğlu, "Bu bizim her görüşmede altını çizdiğimiz şey: Kara operasyonu olmadan bu kanlı terör örgütünü (DAEŞ) yenilgiye uğratamazsınız." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, "Yeni askeri stratejik planınız nedir?" sorusuna ise "Münbiç Cebi denilen bölgeyi DAEŞ'ten temizleyerek güvenli bölge haline getirmek. Ardından da El Bab yeni hedef olmalı." yanıtını verdi.
Rakka ve Musul'un bir bakıma "DAEŞ'in başkentleri" sayılabileceğini ifade eden Çavuşoğlu, örgütün bu iki bölgeden de temizlenmesi gerektiğini söyledi.
Bazı Avrupa liderleri ve ülkelerinin bu adımı desteklediğini, ABD'nin de konu üzerinde düşündüğünü dile getiren Çavuşoğlu, bazı ülkelerin özel kuvvetlerini bölgeye göndermek istemediğini ve bunu sadece Türkiye'nin yapmasını beklediklerini hatırlattı.
"Biz de onlara 'Neden sadece Türkiye olsun ki? Bu bizim ortak düşmanımız ve bununla ortak mücadele etmeliyiz.' dedik. Cerablus operasyonundan sonra herkes DAEŞ'in kolayca yenileceğine kanaat getirdi." diyen Çavuşoğlu, DAEŞ karşıtı koalisyonda 65 ülkenin bulunmasına karşılık 30 bin DAEŞ militanı olduğunu hatırlattı."MÜLTECİLER KOYUN SEÇER GİBİ SEÇİLEMEZ"Mülteci krizine yönelik değerlendirmede de bulunan Çavuşoğlu, Türkiye'nin mültecilerin yeniden yerleştirilmesine değil, yetenekli, eğitimli gibi kategorilerle seçilmesine karşı olduğunu belirtti.
Bakan Çavuşoğlu, ülkelere alınacak mültecilerin "koyun, keçi seçer gibi" seçilemeyeceğini ifade ederek, bu yaklaşımın insani olmadığına vurgu yaptı.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında gerçekleşen operasyonlara yönelik eleştiriler hakkında ise Çavuşoğlu, "FETÖ 40 yıldır asker, yargı, polis gibi devlet kurumlarının yanı sıra bakanlığıma da sızdı. Bakanlığımda 5-6 yıldır 500'den fazla. Başka devlet kurumlarına sızanların sayısının ne kadar olduğunu aslında siz tahmin edebilirsiniz. Türk ulusunun bir daha böyle bir durumla karşı karşıya gelmemesi konusunda emin olmak zorundayız." diye konuştu."BAZI HATALAR YAPILDI"Darbe girişimine aktif olarak katılan kişilerin tutuklandığını, bu yapıyı destekleyen ve üyesi olan kişilerin de devlet kurumlarından uzaklaştırıldığını anımsatan Çavuşoğlu, "Yanlış yapabilir misiniz? Evet. Biliyorum ki örneğin benim memleketimde bazı hatalar yapıldı. Bazı akademisyenler tutuklandı. Bu bir hataydı. Ancak daha sonra serbest bırakıldılar. Bizim sorumluluğumuz, masum insanların bundan etkilenmemesi ve ceza almaması için gerekli tedbirleri almak." dedi.ABD'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a coşkulu karşılama!Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York'ta konaklayacağı otele gelişinde bir grup Türk tarafından karşılandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York'ta konaklayacağı otele gelişinde bir grup Türk tarafından karşılandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, JFK Havalimanı'ndan konaklayacağı otele geçti. Erdoğan, otele gelişinde, kendisini bekleyen ve "Recep Tayyip Erdoğan" sloganları atan bir grup Türk'ü selamladı.
Daha sonra Erdoğan, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile görüşeceği otele girdi.Cumhurbaşkanı Erdoğan'a New York'ta sevgi seli
İşte Ahmet ve Mehmet Altan'ın evinden çıkan deliller!
14 Temmuz'da darbeyi çağrıştıran konuşmaları sebebiyle FETÖ işbirlikçiliği ve FETÖ'ye yardım suçlamaları kapsamında gözaltına alınan Ahmet ve Mehmet Altan'ın ev aramalarında ele geçirilen suç delillerinin detayları belli oldu. Mehmet Altan'ın evinden ikisi F serisi 6 ayrı 1 dolar ele geçirilirken yine aynı evde Fethullah Gülen'in orjinal sohbet kasetleri bulundu. Mehmet Altan'ın evinde ayrısa FETÖ bankası Bank Asya'da ait bankamatik kartı ele geçirildi.15 Temmuz darbe girişiminden bir gün önce FETÖ kanalı Can Erzincan TV'de darbeyi çağrıştıran söylemleriyle gündeme gelen ve FETÖ işbirlikçiliği ile FETÖ'ye yardım suçlamaları kapsamında gözaltına alınan Ahmet ve Mehmet Altan'ın adreslerinde yapılan aramanın detayları belli oldu.İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararıyla Mehmet Altan'ın Kadıköy Göztepe'deki evinde yapılan aramada koridorda F serisi bir adet 1 dolar bulundu. Çalışma odasında Mehmet Altan adına düzenlenmiş Bank Asya'ya ait bankamatik kartı elde edildi. Yine çalışma odasında Fethullah Gülen'in sohbetlerine ait çok sayıda kaset bulundu. Ayrıca FETÖ kanalı STV'ye ait yayın kasetleri de evden çıktı. Aramada çok sayıda sim kart, flash bellek, CD ve disket gibi dijital deliller de ele geçirildi. Evin bir başka bölümünde ise biri F serisinden olmak üzere 5 adet 1 dolar ele geçirildi. Böylece evden ikisi F serisi 6 adet 1 dolar çıkmış oldu.İşte Ahmet ve Mehmet Altan'ın evinden çıkan deliller!Yine İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararı ile Ahmet Altan'a ait Kadıköy Göztepe Mahallesi'ndeki evinde yapılan aramada çalışma odasında çok sayıda disket, flash bellek, telefon kartı ve laptop gibi dijital materyaller bulundu. Ahmet Altan'ın evinde çok sayıda telefon ve sim kart bulundurması da dikkat çekti. Elden edilen dijital materyaller İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince incelemeye alındı.
15 Temmuz darbe girişiminden önce terör örgütü FETÖ'nün yayın organı Can Erzincan TV'de alenen darbenin haberi verilmişti. "Özgür düşünce" adlı programda konuşan Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak kan donduran açıklamalarda bulunmuştu. Türkiye'nin kötü yönetildiğini iddia eden Mehmet Altan, programda sözü döndürüp dolaştırıp darbeye getiriyor ve TSK'yı kast ederek "Onun ne zaman yüzünü çıkaracağı, nasıl çıkacağı belli değil" diyerek hükümeti tehdit ediyor."ERDOĞAN'I GÖTÜRÜP ÇÖPÜN KENARINDA VURURLAR"Bir yazısında "Erdoğan'ı götürüp çöpün kenarında vururlar" ifadesini kullanarak darbe imasında bulunan Ahmet Altan ise, "sağlam zeminde değil' Türkiye'deki askeri darbelerin önünü açan gelişmeler her ne ise Erdoğan o yolları teker teker açıyor" demişti.