İlk Anayasalar (Türk Tarihindeki Anayasalar)
Türk siyasi tarihinde şu ana kadar 4 tane anayasa var olmuştur. Bu anayasalar, dönemin koşullarına göre biçimlenmiş, Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti'nde uygulanan yasalar olmuşlardır. Bu anayasaları kısaca şöyle söyleyebiliriz: Kanun-i Esasi, 1921 Anayasası, 1924 Anayasası, 1961 Anayasası, 1982 Anayasası.
İlk Anayasalar (Türk Tarihindeki Anayasalar)
– Kanun-i Esasi, ilk Osmanlı (yani Türk) anayasasıdır. 1876 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
– Genç Osmanlıların etkisiyle yapılmıştır.
– Meclis-i Umumi adında parlamento kurdurmuş ve iki meclisten oluşmuştur.
a) Meclis-i Ayan: Padişah tarafından atanan üyelerden oluşuyordu.
b) Meclis-i Mebusan: Halk tarafından seçimle geliyordu. Padişaha halk tarafından seçilen bu mec isi istediği zaman feshedebilme yetkisi verilmiştir.
– Kanun-i Esasi meşruti monarşi sistemidir.
I. Meşrutiyet, II. Abdülhamit tarafından kaldırıldıktan sonra, bu sefer Genç Türkler’in etkisiyle II. Meşrutiyet ilan edilmiş, sonrasında 31 Mart Olayı meydana gelmiştir. Padişahın yetkileri daraltılmış, meclisin yetkileri artmıştır. Sistem tam olarak meşru monarşi haline gelmiştir.
2. 1921 Anayasası (Teşkilat-ı Esasiye)Son Osmanlı Mebusan Meclisi Müdafaa-i Hukukçuların etkisiyle Misak-ı Milli’yi kabul etti. Mebusan Meclisi, İngilizlerin İstanbul’u işgaliyle kapandıktan sonra yeni bir devletin habercisi olan TBMM 23 Nisan 1920’de açıldı. Kurucu bir meclistir.
I. TBMM 20 Ocak 1921’de Teşkilat-ı Esasiye’yİ (1921 Anayasası) kabul etti.
1921 Anayasası’ndaki sistem meclis hükümeti sistemidir.
Temel ilke ise, milli egemenliktir.
– Yasama ve yürütme güçleri meclis hükümeti sistemi olması nedeniyle yasama organı olarak TBMM’nin elindedir.
– Bakanlar meclis tarafından seçilir ve meclis bakanları her zaman değiştirebilir.
– İt ve nahiyelerde yerinden yönetim ilkesi (mahalli idareler) ¡ilk kez bu anayasa ile kabul edilmiştir.
– Devlet başkanlığı makamı ise henüz yoktur.
3. 1924 AnayasasıTBMM hükümeti tarafından yapılmıştır. Meclis hükümeti sistemi ile parlamenter sistem arasında karma bir sistem özelliği taşır.
Meclis hükümeti sistemine benzeyen yönler:
– Türk milletini ancak TBMM temsil eder ve yasama ve yürütme erki TBMM’de toplanır.
– Meclis hükümeti her zaman denetleyebileceği ve düşürebileceği halde hükümetin meclisi feshetme yetkisi yoktur.
Parlamenter sisteme benzeyen yönleri,
– Meclis yürütme yetkisini ancak cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu eüyle kullanır.
– Hükümet politikalarında ‘lükümet n koflektif sorumluluğu’ ilkesi benimsenmiştir.
1924 Anayasası sert bir anayasadır. Anayasanın değiştirilmeyecek maddeleri olduğu gibi diğer maddelerini değiştirmek de zorlaştırılmış!!r
– Kanunların anayasaya aykırı olamayacağı belirtilmiş, ancak bunu denetleyecek kurum olan Anayasa Mahkemesi’ne yer verilmemiştir.
– 1924 Anayasası’nda 1928 yılında yapüan değişiklikle “devletin dini İslamdır” ibaresi kaldırıldı. “Laiklik ilkesi” 1937 yılında yapılan değişiklikle getirildi.
Tabii hak anlayışı kabul edilmiştir. Kişise haklar tanınmış, ama sosyal haklardan bahsedilmemiştir.
1924 Anayasası çoğunlukçu anlayışı benimsemiştir. Çoğunluk iradesinin genel iradeyi yansıttığı ve bunun kamu iyiliğine yöneldığ; benimsenmiştir. O dönemin zorunlu koşutları, siyasi partilerin sürekli var olmayışı çoğulcu anlayış yerine çoğunluk iradesini gerektirmiştir.
– 1923 yılında Halk Fırkası kuruldu. 1924’te kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, 1925 yılında Şeyh Sait Ayaklanması sonucu kapatıldı. Çok partili sisteme geçişin ikinci denemesi 1930’da kurulan Serbest Fırka, Menemen Olayı nedeniyle kapatılmıştır. 1931’de Ahali Fırkası kuruldu. Bir süre sonra kapatıldı. Çok partili hayata ancak 1946’da geçilebilmiştir.
4. 1961 Anayasası27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi sonucu yürürlükten kaldırılan 1924 Anayasası yerine, 9 Temmuz 1961 tarihinde yeni anayasa, kurucu meclis tarafından halkoyuna (referandum) sunularak yapılmıştır. Kurucu Meclis, Milli Birlik komitesi ve Temsilciler Meclisi’nden oluşuyordu.
– Anayasanın üstünlüğü ilk kez tam olarak benimsenmiştir.
– Kuvvetler ayrılığı daha da güçlenmiş, kuvvetlerin yumuşak ayrılığı ilkesi benimsenmiştir. Parlamenter sistem özelliği güçlendirilmiştir.
– Yargıç güvencesi getirilmiş, Yüksek Hakimler Kurulu kurulmuştur. (Hakimlerin özlük hakları düzenlenmiştir.)
– TBMM, Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu olarak ikiye ayrılmıştır.
– TRT ve üniversiteler gibi özerk statüye sahip kamu kuruluşları ilk kez yaratılmıştır. (1971 sonrasında TRTnin özerkliği kaldınlmış, üniversitelerin özerkliği azaltılmıştır.)
– 1924 Anayasası’nın “çoğunlukçu” ahlayışına karşı ‘çoğulcu’ toplum anlayışı benimsenmiştir. Siyasi partiler hakkında düzenlemelere ilk kez yer verilmiş, siyasi partilerin demokratik devlet ilkesinin vazgeçilmez unsurlarından biri olduğu belirtilmiştir.
– 1961 Anayasası temel hak ve hürriyetleri sınırlarken “hakların özüne dokunulamaz” demek suretiyle sınırlamada ’hakkın özü* kavramını getirmiştir.
– Sosyal devlet anlayışı ilk kez benimsenmiştir.
1961 Anayasası 1971 ve 1973 yılında iki defa ara rejim nedeniyle ciddi değişikliklere uğramıştır. Bu değişikliklerle özetle:
– Yürütme organı güçlendirildi.
– Bakanlar Kurulu’na KHK (Kanun Hükmünde Kararname) çıkarma yetkisi ilk kez tanındı. (1971)
– Temel hak ve hürriyetlere daha ciddi sınırlamalar getirildi. Devlet memurlanna sendika kurma hakkı kaldınldı.
– AYİM (Askeri Yüksek İdare Mahkemesi) ve DGM (Devlet Güvenlik Mahkemesi) kuruldu. (2004 yılında 1982 Anayasası’nda yapılan değişiklikle bu mahkemeler kaldırılıp Ağır Ceza Mahkemeleri’ne dönüştürülmüştür)
5. 1982 Anayasası1982 Anayasası, 1961 Anayasası gibi askerî darbe sonucu olmuştur. Yine bir kurucu meclis tarafından yapılmış, bir geçiş dönemi öngörülmüştür. Kurucu meclis MGK (Milli Güvenlik Konseyi) ve Danışma Meclisi’nden oluşmuştur.
– 1961 ve 1982 Anayasalarının her ikisi de halkoyuna (referandum) sunularak kesinleşmiştir.
– 1982 Anayasası daha ayrıntılı (kazuistık) ve katı (sert) bir anayasadır. Değiştirilemeyen ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddelere yer verilmiştir. (Anayasanın ilk üç maddesi değiştirilemez!)
– Cumhurbaşkanının, onaylamadığı bir Anayasa değişikliğini ‘halkoyuna’ sunma yetkisi
– Siyasal karar alma mekanizmasında tıkanı-lıklrı giderici hükümler getirilmiştir.
1982 Anayasası ‘çoğulcu’ anlayışı benimsemekle birlikte, daha az katılımcı bir demokrasi modeli getirilmiştir. Yönetimde istikrar; temsilde adalet ilkesi benimsenmiştir.