Halid Meşal: BM, tarihinde ilk defa Filistin topraklarındaki işgalcilere karşı bir karar alıyor

İsrail'in işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini "derhal ve tamamen" durdurmasını talep eden karar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) ABD'in ilk kez çekimser oy kullanılması ile kabul edildi.

Giriş Tarihi: 26.12.2016 05:07 Son Güncelleme Tarihi: 26.12.2016 06:12 Halid Meşal: BM, tarihinde ilk defa Filistin topraklarındaki işgalcilere karşı bir karar alıyor

Hamas Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) İsrail'in işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini "derhal ve tamamen" durdurmasını talep eden karara ilişkin, "İşgalciler her gün bizim topraklarımızda yeni yerleşim yerleri açarak, işgallerini adım adım yayıyorlar. Biz buradan şunu ilan etmek istiyoruz ki BM'nin almış olduğu bu kararı onaylıyoruz ve bu konuda daha fazla kararlar almasını bekliyoruz." dedi. 

Yedi Hilal Derneğince Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Uluslararası İstanbul Konuşmaları"nın ilk davetlisi olan Meşal, "Filistin" konulu etkinlikte yaptığı konuşmada, davetten ve katılımcıların Filistin'e gösterdiği ilgiden memnuniyet duyduğunu belirtti.

Meşal, Kur'an-ı Kerim'de Kudüs'ün bir gün mutlaka fethedileceği müjdesinin verildiğini aktararak, büyük Türkiye'nin büyük halkının bir gecede darbeyi durdurduğu gibi Filistinlilerin de mutlaka siyonizmi yeneceğini dile getirdi.

Siyonizmle mücadelelerinin devam edeceğine ve Mescid-i Aksa'yı özgürleştireceklerine dikkati çeken Meşal, "Bu davanın özeti, önce bu işgalciyi buradan çıkarmak, vatanı kurtarmak ve bu toprakları almaktır. Bütün topraklar, o topraklarda yaşayanlar için çok değerlidir. Bir vatan düşmanlar tarafından işgal edilince, o topraklarda yaşayan insanlar, hemen ayağa kalkarlar ve o toprakları savunmaya çalışırlar. Filistin toprakları kutsal, mukaddes topraklardır. Filistin toprakları, İsra ve Miraç olaylarının gerçekleştiği topraklardır. Filistin toprakları, Müslümanların ilk kıblesinin olduğu topraklardır. Filistin, peygamberlerin ve evliyaların topraklarıdır. Filistin meselesi, ümmetin ana meselesidir. Bu davanın kalbi de Kudüs davasıdır. Filistin davası demek, Mescid-i Aksa demektir." diye konuştu.

"KUDÜS TEHLİKELİ GÜNLER GEÇİRİYOR"

Filistin için Kudüs'ün vazgeçilmez olduğunu söyleyen Meşal, Türkiye'de yaşayanların da Kudüs'ün bir parçası olduğunu kaydetti.

Halid Meşal, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye'nin lider kadroları, başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Kudüs için çok güzel hizmetler yapmaktadır. Ancak bilmelisiniz ki Kudüs tehlikeli günler geçiriyor. Kudüs'teki bacılarınız, arkadaşlarınız, kardeşleriniz, Kudüs'ü, Mescid-i Aksa'yı savunmak için çileler çekiyorlar. Kudüs'ün, Mescid-i Aksa'nın yeniden Yahudileştirilmemesi için direniş sergiliyorlar. Bunları yaparken de evlerin duvarları kafalarına yıkılıyor."

Mescid-i Aksa'nın ikiye bölünmesi için ciddi projelerin olduğu bilgisini veren Meşal, "İsrail'deki siyonist güçler, Mescid-i Aksa'yı bölmek, sonra da yıkmak için ciddi çalışmalar yapıyorlar." dedi.

"KARAR, HALKIMIZA İADE-İ İTİBAR SAYILIR"

"Sizler Gazze'nin özgürlüğüne destek için Mavi Marmara'da şehitler vermiş bir ülkenin çocuklarısınız." diyen Meşal, "Ey Türkiye'nin kahraman halkı, sizler de liderinizle birlikte darbelerin arkasında duranlara karşı bir arada olduğunuzda bu darbeyi durdurabildiniz." ifadesini kullandı.

Meşal, Türkiye'nin Filistin halkı için yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür ederek, var olan ambargonun kalkması için daha çok destek istediklerini söyledi.

Filistinlilerin her şeyini Mescid-i Aksa için feda ettiğini anlatan Meşal, "Ne Hamas ne de Filistin topraklarındaki diğer direniş örgütleri, asla direnişi bırakmayacaklardır." dedi.

BMGK'da alınan İsrail'in işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini "derhal ve tamamen" durdurmasını talep eden kararı hatırlatan Meşal, sözlerini şöyle sürdürdü:

“NETANYAHU ÇILDIRMIŞ DURUMDA”

"Birleşmiş Milletler (BM) ilk defa Filistin topraklarındaki işgalcilere karşı bir karar aldı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bu karardan dolayı çıldırmış durumda. Bu karar dünyadaki yerleşimciler ve işgalcilerle ilgili ilk defa mesaj göndermiştir. İşgalciler her gün bizim topraklarımızda yeni yerleşim yerleri açarak, işgallerini adım adım yayıyorlar. Biz buradan şunu ilan etmek istiyoruz ki BM'nin almış olduğu bu kararı onaylıyoruz ve bu konuda daha fazla kararlar almasını bekliyoruz. BM'nin Filistin'le ilgili işgalcilerin yerleşim bölgelerinde yayılmasıyla ilgili kararı, doğru bir karardır. Aynı zamanda bizim halkımıza iade-i itibar sayılır. Aynı zamanda Amerika'nın Filistin'le ilgili meselelerde yapmış olduğu hataların en azından birini düzeltmesi demektir."

ABD’nin mevcut başkanı Barack Obama, görevi Donald Trump’a teslim etmeden önce, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) İsrailin Filistin topraklarındaki yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini ‘derhal ve tamamen’ durdurmasını talep eden kararı konusunda çekimser kalarak Tel Aviv yönetimine cezayı kesti. Washington yönetimi, tasarıyı veto etmeyerek Trump’a Yahudi lobilerinin desteğini, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun Filistin ile barış konusundaki gönülsüz tavrını ve İsrail’in DEAŞ’a karşı kurulan koalisyonda yer almamasını cezalandırdı. Karara İsrailli yetkililerle birlikte tepki gösteren ABD’nin yeni Başkanı Trump Twitter’dan yayınladığı mesajında “BM’ye gelince, 20 Ocak’tan sonra işler farklı olacak” ifadesini kullandı. Amerika Siyonist Örgütü Başkanı Morton Klein ise “Obama Yahudi düşmanı bir antisemit olduğunu kanıtladı” dedi.

BİBİ’YE CEZA

Washington yönetimi 2011’de BMGK’ya gelen benzer bir tasarıyı veto etmişti. New York’taki konuşmasında “Barış BM tasarılarıyla gelmeyecek” diyen Obama, Filistin ile İsrail’in barışı müzakere yoluyla sağlaması gerektiğini vurgulamıştı. Obama’nın son hamlesini ‘rövanş’ olarak değerlendiren Haaretz yazarı Chemi Shalev’e göre, Abbas yönetimiyle diyaloga zorladığı Benyamin ‘Bibi’ Netanyahu’nun, görüşmeleri devam ettirmek yerine Filistin topraklarına Yahudi yerleşimini hızlandırması stratejisine geçmesi ABD’yi kızdırdı. Shalev’in aktardığına göre, kabul edilen mevcut tasarı Filistinli ve Mısırlı yetkililerin bir ay önce Washington’da bir araya getirilmesiyle hazırlandı.

14 EVET 1 ÇEKİMSER

İsrail’in işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini ‘derhal ve tamamen’ durdurmasını talep eden karar, BMGK’da ABD’in ilk kez çekimser oy kullanılması ile kabul edilmişti. Mısır tarafından çarşamba günü BMGK’ya sunulan daha sonra yine Mısır’ın talebi üzerine ertelenen oylama, bu sefer karar tasarısına destek veren Yeni Zelanda, Malezya, Venezuela ve Senegal tarafından BMGK’ya getirilmişti. Tasarı BMGK üyesi 15 ülkenin 14’ünün ‘evet’ oyuyla onaylanmıştı. 1979’da da BMGK İsrail’in Filistin’deki toprak işgaliyle ilgili karar almış, o oylamada da ABD çekimser kalmıştı. 

Sisi’ye tepki yağdı

BM’nin İsrail›in Filistindeki eylemlerini ‹işgal› olarak tanıyan kararını onaylamasının ardından, oylamadan önce Trump’ın talebiyle isteyen Mısır’a Arap halkından tepki yağdı. Sosyal medyadan Sisi’yi sert ifadelerle eleştiren Araplar, Mısır’ın erteleme talebinin bir utanç olduğunu söyledi. Öte yandan, ABD’nin çekimser oy kullanması sonrası kabul edilen tasarıya Mısır’ın nasıl ‘evet’ dediğiyle açıklama Mısır basınından geldi. Erteleme talebini telefon açarak Trump’la görüşen Sisi’nin, ABD veto edebilir gerekçesiyle tasarıyı geciktirdiği öne sürüldü.

‘Kararı uygulamayacağız’

Filistin topraklarındaki yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini ‘derhal ve tamamen’ durdurulmasını talep eden BM tasarının onaylanmasının ardından Tel Aviv yönetiminin tepkisi sert oldu. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Başbakanlık Ofisi’nden yayımladığı açıklamasında, BM Güvenlik Konseyi’nin kararını ‘İsrail karşıtı’ ve ‘utanç verici’ olarak yorumladı. Kararı uygulamayacaklarını belirten Netanyahu, ABD Başkanı Obama’yı ihanetle suçladı. Açıklamada tasarının gündeme gelmesinde rol oynayan Yeni Zelanda ve Senegal’den dönecek elçilerle değerlendirme yapılacağı da ifade edilirken, Dışişleri Bakanlığı’na Senegal’e yönelik yardım programlarının iptal edilmesi talimatı verildiği söylendi. Kanal 2 televizyonuna konuşan İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz ise, Obama hakkında “Sekiz yıllık dostluğun ardından kalbimiz sızlıyor” ifadelerini kullandı.

Şimdi ne olacak?

BM’nin kararının İsaril açısından bağlayıcı etkisinin olmaması ve somut bir yaptırım öngörmemesine rağmen uzun vadede ciddi etkileri olacağı düşünülüyor. İsrail aleyhine alınan bu karar sonrası gerçekleşmesi muhtemel durumlar şöyle;

- Karar, Filistin topraklarında inşa edilen Yahudi yerleşimlerine karşı Filistin yönetimi tarafından Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde açılan davalara referans olabilecek,

- Ülkelerin illegal Yahudi yerleşim birimleri ve İsrail ile olan ilişkilerini birbirinden ayırmaları halinde Filistin topraklarındaki bu yerleşimlere karşı yaptırım uygulama yoluna gidebilecek,     

- İşgalci Yahudi yerleşim birimlerinde üretilen mallarla İsrailde üretilen malları birbirinden ayırarak ürünlerin nerede üretildiğine dair bir etiketleme yapıldığı takdirde, illegal yerleşim birimlerinde üretilen malları boykot edilebilecek

- Uluslararası toplum, Mescid-i Aksa’nın da içinde yer aldığı Doğu Kudüs’teki Yahudi yerleşim birimlerinin tecrit edebilecek. 

Netanyahu, İsrail hükümetinin haftalık toplantısının açılışı sırasında yaptığı konuşmada, "BMGK kararının kabul edilmesinin arkasında Obama yönetiminin olduğundan şüphemiz yok." dedi. Obama yönetiminin geleneksel ABD politikasına aykırı bir yol izlediğini ve BMGK'da İsrail'e yönelik "düşmanca" bir karar alındığını ileri süren Netanyahu şunları söyledi:

"Bu karar BMGK’ya yakışmıyor. Kararın İsrail’e zarar vermemesi için çabalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Buradan Bakanlarımıza konuşma ve davranışlarında sağduyulu ve sorumlu davranmalarını söylüyorum."

Netanyahu ayrıca, "Dönem dönem ABD yönetimlerinde İsrail’in Yahudi yerleşim birimleriyle ilgili faaliyetlerine ilişkin farklı eğilimler oluşmuştur. Ancak bu mevzunun tartışılacağı yerin BMGK olmadığı konusunda anlaşmıştık." şeklinde konuştu.

Mısır tarafından çarşamba günü BMGK'ya sunulan ve daha sonra yine Mısır'ın talebi üzerine ertelenen oylama, bu defa karar tasarısına destek veren Yeni Zelanda, Malezya, Venezuela ve Senegal tarafından Konseye getirilerek oylanmıştı.

İsrail'in işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini "derhal ve tamamen" durdurmasını talep eden karar, 14 oyla BMGK'da kabul edilmişti.

İsrail devlet radyosunun Kudüs Belediyesi'nden adını vermek istemeyen bir yetkiliye dayandırdığı habere göre, belediyeye bağlı Bayındırlık ve İskan Komisyonu'nun kentin çevresindeki Yahudi yerleşim birimlerinin genişletilmesi çerçevesinde 5 bin 600 yeni konutun inşa edilmesi planını onaylaması bekleniyor.

Öte yandan, İsrail Hayoum gazetesinin haberinde ise yapılması planlanan 5 bin 600 konuttan 2 bin 600’nün Doğu Kudüs’ün güneyindeki Gilo Yahudi yerleşim birimine, 2 bin 600’nün Givat HaMatos Yahudi yerleşim birimine, 400'nün de Ramat Şlomo Yahudi yerleşim birimine inşa edileceği aktarıldı.

Gazete, Bayındırlık ve İskan Komisyonu'nun Başkanı Meir Tercüman, "Kimse İsrail'e ne yapması gerektiğini dikta edemez." şeklindeki sözlerini de haberine taşıdı.

Mısır tarafından çarşamba günü BMGK'ya sunulan ve daha sonra yine Mısır'ın talebi üzerine ertelenen oylama, bu defa karar tasarısına destek veren Yeni Zelanda, Malezya, Venezuela ve Senegal tarafından Konseye getirilerek oylandı.

İsrail'in işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini "derhal ve tamamen" durdurmasını talep eden karar, 14 oyla BMGK'da kabul edildi.

Doğu Kudüs ve Batı Şeria, 1967'den beri İsrail tarafından işgal altında tutuluyor. İşgal altındaki Doğu Kudüs'te 200 bini, Batı Şeria'da ise 400 bini aşkın Yahudi yerleşimci bulunuyor. Uluslararası hukuka göre bu bölgelerdeki tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.