Fetullah'ın ihaneti Türkiye'yi birleştirdi: Cumhuriyet tarihinde ilk!

Fetullahçı terör örgütünün ihaneti Türkiye'yi birleştirdi. Cumhuriyet tarihinde ilk kez Cumhurbaşkanı, millet, hükümet ve muhalefet partileri biraraya gelerek 'demokrasi ve şehitlere saygı' mitingi düzenleyecek. FETÖ'nün sosyal medyadaki tetikçileri, kendilerine destek veren CHP'nin ve 1 ay önce ele geçirmeye çalıştıkları MHP'nin böyle bir mitingte yeralmasının şokunu yaşıyor.

Giriş:06 Ağustos 2016 02:06: Son Güncelleme: 06 Ağustos 20160 09:37 Fetullah’ın ihaneti Türkiye’yi birleştirdi: Cumhuriyet tarihinde ilk!
Fetullahçı terör örgütünün ihaneti Türkiye’yi birleştirdi. Cumhuriyet tarihinde ilk kez Cumhurbaşkanı, millet, hükümet ve muhalefet partileri biraraya gelerek “demokrasi ve şehitlere saygı” mitingi düzenleyecek.
FETÖ'nün sosyal medyadaki tetikçileri, kendilerine destek veren CHP'nin ve 1 ay önce ele geçirmeye çalıştıkları MHP'nin böyle bir mitingte yeralmasının şokunu yaşıyor..ÖZLENEN TABLO YENİKAPI'DA YAŞANACAKTürk siyaseti, darbe girişiminin ardından tarihi anlara sahne olmaya devam ediyor.Türkiye'nin özlediği görüntü, 7 Ağustos günü Yenikapı'da gerçek olacak. Devletiyle, hükümetiyle, muhalefetiyle ve milletiyle Türkiye tam kadro Yenikapı'da olacak.BAHÇELİ İLK GÜN 'KATILACAĞIM' DEMİŞTİCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra, Başbakan Binali Yıldırım'ın da katılacağı Demokrasi ve Şehitler Mitingi'ne MHP lideri Devlet Bahçeli de katılma kararı almıştı.KILIÇDAROĞLU ISRARLARA DAYANAMADI, MİTİNGE GELİYORUM DEDİKendisinin katılmayacağını ancak partiden bir heyeti göndereceğini açıklayan Kılıçdaroğlu ise 2 gündür süren ısrarlara dayanamadı, Yenikapı'da milletin mitingine katılma kararı aldı.
Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Yenikapı mitingi açıklaması
Demokrasi ve Şehitler Mitingi’ne katılma kararı alan Kılıçdaroğlu, konuya ilişkin Twitter hesabından bir açıklama yaptı....7 Ağustos Pazar günü Demokrasi ve Şehitler Mitingi’nde olacağını ifade eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal meyda hesabından paylaşımda bulundu. CUMHURİYETİMİZİ VE TAM DEMOKRASİYİ SAVUNACAĞIM Kılıçdaroğlu, “Ülke birliğine kastedenlere karşı durabilmek, darbeye verilecek en iyi cevaptır. 7 Ağustos’ta Demokrasi ve Şehitler Mitingi’nde olacağım. Darbeleri yok etmenin tek yolu, cumhuriyetin kurucu değerlerini diriltmektir. Birliğimizi sağlayan bu değerler Yenikapı’da haykırılmalıdır! CHP, her zaman halkın sesine kulak vermiştir. Ülkemizin geleceği için, Yenikapı’da Cumhuriyetimizi ve tam demokrasiyi savunacağım.”

Kumpasın başında Ali Fuat Yılmazer vardıGiriş Tarihi: 6.8.2016 08:07Darbe girişimi soruşturmasında 9 gün gözaltında kaldıktan sonra tutuklanan eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun mahkemedeki ifadesinin detayları ortaya çıktı. 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın terör örgütü KCK soruşturması kapsamında ifadeye çağrılmasını ‘kumpas’ olarak değerlendiren Mutlu, “Ben bu kumpasın başında Ali Fuat Yılmazer’in olduğunu biliyordum, zaten onu da görevden aldık” dedi Mutlu'nun ifadesi özetle şöyle:BİR GECE ONAYIYLA ALDIKHatırladığım en önemli değişiklik orada bu kumpas girişiminin başında İl Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer ile ilgili bir değişiklik yaptık. Bize söylenen bu kumpası yürüten kişinin Ali Fuat Yılmazer olduğu bilgisiydi. Bu nedenle il müdür yardımcılığı görevinden kendisini bir gece onayı ile aldık. Bunun ekinde de il emniyet müdürümüz Hüseyin Çapkın'ı ekinde getirmiş olduğu bu atamalara ilişkin oluru verdim. Ben bu kumpasın başında Ali Fuat Yılmazer olduğunu biliyordum, zaten onu da görevden aldık.

17-25 ARALIK SORUŞTURMASIBana emniyette sorulan bu atamaların 17-25 Aralık kumpas soruşturma dosyaları ile Selam Tevhid Kumpas soruşturmalarının devam etmesini ve sızmamasının sağlanmasına yönelik olarak böyle bir kasıtla hareket etmedim. Bu iddiayı kabul etmiyorum. Böyle bir kumpası bilseydim, 17-25 Aralık hukuk darbesi ve Selam Tevhid soruşturmalarını açığa çıkartmamak gibi bir amaçla yapıldığını bilseydim zaten gereğini o vakit yapardım.

BÖYLE BİR ŞEYİ BEKLEMİYORDUM17 Temmuz 2016'da açığa alındım. Açıkcası böyle bir şeyi hiçbir zamanbeklemiyordum. Çünkü açığa alınma gerekçemizi oluşturan suç yapılanmaları ile hiçbir şekilde hayatım boyunca irtibatım olmamıştır. Meslek hayatımı şerefle, bu devlete ve aziz millete, onun birliğine, refahına, milli egemenliğimizin muhafazasına ve ülkemizin yüksek idealine bağlı olarak yerine getirmeye çalıştım. Merkez Valisi olduğum gün de en ufak bir yüksü 80 milyon vatan evladı 24 saat FETÖ terör örgütü diye bağırsa başımı bir santim öne eğmem, bu leke de benim üstümde durmaz. FETÖ terör örgütü ile diğer terör örgütlerini lanetliyorum. Ayrıca ben darbenin olduğu gece Twitter hesabımdan darbeyi lanetlediğimi, hukuk önünde hesap vermeleri gerektiğini, açık ve net bir şekilde belirttim. Hiçbir kimse benim kadar net duruş sergilemiş midir, mukayese edilmesini istiyorum.

SODES KAPSAMINDA ÖN İNCELEMEDiyarbakır'da görev yaptığım süre içinde FETÖ yapısıyla ilgili hakkımda herhangi bir adli ve idari işlem yapılmadı. Herhangi bir fezleke de düzenlenmemiştir. Ben İstanbulValisi olduktan sonra Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında, emniyet, öğrencilere yönelik üniversiteye hazırlık eğitimi maksadıyla destek hakkında bir ön inceleme yaptı. Ancak herhangi bir aykırılık tespit edilemediğinden soruşturma tamamlandı.

ÖZTÜRK'Ü DİYARBAKIR'DAN TANIRIMCep telefonumda 'Paşa Akın Öztürk' olarak kayıtlı olan kişi Akın Öztürk'tür (Darbegirişimi soruşturmasında tutuklanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı ve YAŞ üyesi). Diyarbakır Valisi olarak 2007-2010 yıllarında görev yaptım. Görev yaptığım bu sürede Akın Öztürk Diyarbakır'da 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'nı yürütüyordu. Bu mesai vesilesiyle kendisini tanırım. Bunun dışında kendisi ile cunta girişimi, ihtilal teşebbüsü konusunda hiçbir temas, ilgi, irtibat söz konusu değildir.

PROF. SARAÇ'A GEÇMİŞ OLSUN DEDİM(Darbe girişimi soruşturmasında tutuklanan Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç sorulunca) Açığa alındığını duyunca geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Bunun insani bir duruş olarak değerlendiriyorum. Birlikte çalıştığımız ve tanıdığımız bir insana geçmiş olsun dileklerimi iletmek FETÖ terör mensubiyeti olarak nasıl değerlendiriliyor anlamış değilim. Dostlarımı aramak terör örgütü mensubu olarak nitelendiriliyorsa bu ülkede herkes FETÖ terör örgütü mensubudur diye düşünüyorum.

DUMANLI'YI SERGİDE GÖRDÜMZaman gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'yı Diyarbakır'da açtığı resim sergisinde ilk kez gördüm. İstanbul Valisi olduğumda İstanbul'daki bütün gazetelerin, televizyonların, internet sitelerinin sahip ve yönetimlerini tek tek ziyaret ettim. Bunlar kayıtlarda vardır. Bu ziyaretlerim içerisinde Zaman gazetesine de uğrayıp kendisiyle bir kez görüşmem vardır, bunun haricinde Ekrem Dumanlı ile bir görüşmem yoktur.

GÜLEN'LE TELEFONDA KONUŞTUMFetullah Gülen ile yüzyüze bir görüşmem yoktur. Bir telefon görüşmemiz vardır, şöyle vuku buldu: İstanbul Valiliğim dönemimde ziyarete gelen şimdi tam hatırlayamadığım bir sivil toplum kuruluşu, ABD'ye yakında gideceklerini ve orada bir geçmiş olsun dileğinde bulunacaklarını ifade ettiler. O günlerde önemli bir rahatsızlık geçirdiği hatta hastaneye kaldırıldığı konusunda çok yoğun bilgi paylaşılmıştı. Beni ziyarete gelen kişiler hastalık konusunda konuşuldu. Hasta olan kişiye geçmiş olsun dileğinde bulunmak örf adetlerimizde var olan bir uygulamadır. Ben bu gaye ile hareket ettim. Bir müddet sonra, ifademde de belirttim, telefonumdan Zaman Gazetesi Genel Müdürü Ekrem Dumanlı direkt olarak kendisi çıkarak Amerika'dan aradığını ifade ettiler. 'Sizin geçmiş olsun dileklerinizde iletilmiş bu vesileyle Fetullah Gülen de size bir teşekkür de bulunmak isterler' diyerek telefonu Fetullah Gülen'e vereceğini söyleyerek bir görüşme yaptırdılar. Fetullah Gülen ile tek görüşmemiz budur. Çok kısadır, 'Bana göndermiş olduğunuz geçmiş olsun dileklerinizi aldım, teşekkür ederim' dedi. Bunun dışında görüşmede başkaca hiçbir husus olmamıştır. Benim de bir talebim olmamıştır.Hava harekâtlarını önceden PKK’ya bildirmişler!Giriş Tarihi: 6.8.2016 08:23Terör örgütünün bombalamadan nasıl kurtulduğu darbe girişimi sonrası ortaya çıktı. Marmaris'te Erdoğan'a suikast planlayan ekibin başındaki FETÖ'cü Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş PKK'nın üst kadrosuyla iş birliği içerisinde olduğu ortaya çıktı.PKK-FETÖ İŞBİRLİĞİ!Güvenlik kaynaklarının açıklamaları, PKK'nın önemli liderleri ve yönetim kadrosunun TSK'nın ve MİT'in ortaklaşa yaptığı baskınlardan ve hava taarruzlarından her seferinde nasıl kurtulduğunu da ortaya çıkardı. Türkiye Gazetesi'nin haberine göre bir istihbarat yetkilisi hainlikte yapılan işbirliğini şu sözlerle anlattı: "Geriye dönük baktığımda olup bitenleri ancak şimdi anlamlandırabiliyorum. İstihbarat kurumlarımız PKK'nın üst yönetim kadrosundaki hainleri son 2 yıldır çok yakından takip ediyor. Bunların toplandıkları anda imhası için bir harekât planlıyoruz, fakat her seferinde bombalamadan yarım saat ya da 1 saat önce bölgeden uzaklaşarak kurtuluyorlar. Defalarca kurtuldular. Bu bir tesadüf olamazdı. Sonra karar verdik. Bu bilgiyi sadece Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı bilsin, pilot da yoldayken öğrensin. Hedefleri bu şekilde etkisiz hale getirme kararı aldık. Fakat yine başarılı olamadık. Yine bir şekilde haber aldılar ve bombalardan 10 -15 dakika ile kurtuldular.ERDOĞAN'A SUİKAST TİMİNİN KOMUTANI ÇIKTI!Şimdi anlıyoruz ki bu uçaklara istihbaratın verdiği hedefi işaretleyen, o noktayı pilotlara bildiren general maalesef FETÖ'cü çıktı. O general kim biliyor musunuz? O general Marmaris'e Sayın Cumhurbaşkanımıza suikast planlayan ekibin başındaki Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş... Meğer FETÖ'cüler PKK'nın üst kadrosuyla iş birliği içerisindeymiş.PKK'NIN ÜST DÜZEY HAİNLERİ HEP KURTULDU!Hava harekâtlarını sürekli olarak önceden haber alıyorlarmış. Cemil Bayık, Duran Kalkan, Mustafa Karasu gibi PKK'nın önemli isimleri bu yüzden sürekli bombalardan kurtuldu. Bu hainlikteki asıl amaçları ise Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, PKK'nın önemli lider kadrosunun saf dışı edilmesi sonrasında siyasi başarı elde etmesini önlemek. Burada da hedef Cumhurbaşkanı" diyerek olayın vahimetini göz önüne serdi. O gece Kobani'de ne hazırlık yapıldı?Giriş Tarihi: 6.8.2016 07:16Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, 15 Temmuz darbe girişimi gecesine ilişkin “O gece Kobani’de kimler hazırlık yaptı? Kimler Türkiye’ye geçiş yapacaktı? Nereleri işgal edeceklerdi, nasıl bir kaos yaşatacaklardı? Kıbrıs’ta kimler dirsek teması yaptı” sorularını gündeme getirdi. Çelik, bazı gazetecilerle sohbetinde bu konularda bildikleriyle ilgili ayrıntıya girmeyeceğini belirterek, özetle şöyle dedi:

SINIRDA HAREKETLENME İDDİASI"Darbecilerin dertleri Türkiye'de kaos oluşturmaktı. Bazı açıklamalar bekliyoruz. 15 Temmuz gecesi Kobani'de ne hazırlık yapıldı? Müttefikler açıklasın. O gece Kobani'den kimler Türkiye'ye gireceklerdi? Neler yapacaklardı, nereleri işgal edeceklerdi, nasıl bir kaos yaşatacaklardı? Kaç milyon vatandaşımızın şehadetine sebep olacaklardı? Seçimbölgemden aldığım bilgilerden söz ediyorum. Bölgedeki yetkililer, karşı tarafta, aynı saatlerde, silahlı bazı hazırlıklar yapıldığını biliyor. Başarılı olması halinde Türkiye'ye sızılacağına dair bilgiler var. Bölgeye gittiğimizde bize de anlattılar.

BUNLARI ORTAYA ÇIKARACAĞIZNe yapacaklardı, gelip bölgeyi işgal mı edeceklerdi? Baskı aracı mı olacaktı? Bölge de bir şeyler mi ilan edeceklerdi? Güney sınırında hazırlık ve hareket-lilik olduğuna ilişkin ciddi duyumlar var. Kıbrıs'tan kimler geldi? Kiminle dirsek teması yapıldı? Kimlerin mesajı taşındı? İncirlik Üssü'nde neler yaşandı? Sınırımızda ne planlandı? Bunların peşindeyiz, bunları ortaya çıkaracağız.

TARIMDA FETÖ TARAMASIBakanlığımızda FETÖ ayıklaması yapıyoruz. Sayı 1600'ü buldu. Devletin tespitleri var, onu esas alıyoruz. Yanlış yapmama adına, açığa alınanlarla ilgili veriler değerlendiriyor. Tarım Kredi Kooperatifleri'nde en son baktığımda 10 gübre bayiliği iptal edildi." İsmail’i siyah giyimli adamlar öldürdüGiriş Tarihi: 6.8.2016 07:48 İsmail’i siyah giyimli adamlar öldürdüEşinin acısını ilk günkü gibi yüreğinde taşıyan Güneş, "Olay kaza değil cinayet, Suikasti FETÖ işledi. Şüpheliler ödüllendirilip rütbe aldı. Yetmezmiş gibi dosya karartılıp kapatıldı" dedi. BBP Lideri merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin düşmesiyle ilgili şüpheliler arasında adı geçen Yarbay Davut Uçum, Astsubay Aydın Özsıcak ve Emniyet Müdürü Dursun Özmen'in FETÖ üyesi çıkması ve darbe girişiminden tutuklanması, gözleri 'suikast' şüphesiyle 7 yıl sonra yeniden açılan soruşturmaya çevirdi. Yazıcıoğlu ile birlikte helikopterde bulunan, telefon ile yaptığı yardım çağrılarına yanıt alamayınca donarak hayatını kaybeden İHA muhabiri İsmail Güneş'in eşi Yasemin Güneş STAR'a konuştu. Dosyanın 'faili meçhul' değil, 'faili belli' olduğunu dile getiren Güneş, "Bizim dosyadan 15 Temmuz darbesi ve Cumhurbaşkanımıza suikast çıktı. Eşimi, Muhsin Yazıcıoğlu'nu ve diğerlerini FETÖ öldürdü, dosyayı da kapattı" dedi.ÖLÜM ŞEKLİ KANITHelikopterin düşmesinin kaza değil, bir suikast olduğunu vurgulayan Yasemin Güneş, " 7 yıldır FETÖ'nün yaptığını söylüyoruz. İsmail'in ölüm şekli bile cinayetin en büyük kanıtıdır. Fetullah Gülen ABD'den getirilmeli ve idam edilmeli" ifadesini kullandı. Eşinin otopsi raporuna dikkati çeken Yasemin Güneş kusursuz bir suikast planını İsmail Güneş'in bozduğunu söyledi: "Eşim helikopter düştükten sonra 4-6 saat içinde ölmüş. Cenazesi kazadan 5 gün sonra 600 metre uzaklıkta bulundu. Telefon konuşmasını hatırlayın helikopterin içinde sıkıştığını söylüyordu. Sökülmesi zor olan koltuğu söküp nasıl uzaklaşır. Fotoğraflarda eşimin üzerinde 20 cm kar var ama koltuk tertemiz. Çenesinin ve kaburgasının 4 yerinden kırık olduğu uzun süre bizden saklandı. İsmail'in telefon konuşmasında sesi düzgündü. Çenesi kırık olsa öyle konuşamazdı. Kaburgası kırık olsa nefes alışından anlardık ve 600 metre ilerleyemezdi. Çok konuşulmadı ama olaydan sonra siyah kıyafetli adamlar öldürmüşler. Naaşının bulunduğu gün helikopterin cihazları da çalındı." Kaza Kırım raporunu hazırlayan sivil havacılıkta görevli 3 kişinin o dönem yetki belgesi olmadığını, daha sonra ABD'den aldıklarını belirten Yasemin Güneş, şunları anlattı:RAPORSUZ GEÇEN 7 YIL"Bu kişiler daha sonra tutuklandı, rapor düştü. Ne acıdır ki bu dava 7 yıldır kaza kırım raporu olmadan ilerledi. Herkese öfkeli, kızgınım. Eşimi katledip, bizimle alay ettiler. Dosyanın 3 şüphelisi darbeden tutuklandı ama daha 129 şüpheli var. Bazıları hala görevde. Hala ödüllendirilen ve rütbe alanlar isimler var."KAMERADAKİ SIR GÖRÜNTÜİsmail Güneş'in kamerasındaki görüntülerin Genelkurmay'a teslim edildiğini anlatan acılı eş Yasemin Güneş, siyah giyimli adamların yer aldığı kayıtların sümenaltı edildiğini söyledi. O görüntüleri izleyen gazeteci baba-oğul peş peşe öldürüldüğünü belirten Güneş "Ayrıca ölenlerin hepsinin kanında yüksek oranda karbonmonoksit gaz çıkması düşündürücü. Bu dosya sadece benim değil, bu ülke için çok önemli. Gizlenen dosyadan darbe çıktı. Bu davayı çözmeyenlerin ellerinde 250 kişinin kanı var" ifadelerini kullandı.DEVLETİMİ ŞİKAYET ETMEMEşinin ölümüne dair soruşturma hakkında takipsizlik kararı çıkmasının ardından yaşanan gelişmeleri anlatan Yasemin Güneş, şunları söyledi: "Takipsizlik kararı verildiğinde 'AİHM'e gidersiniz' önerisi geldi. Karşı çıktım, çünkü ben devletimi şikâyet edemem. Utanırım. 'Benim ülkemde adalet yok bu yüzden size geldim' diyemem. Benim ülkemin adaleti ile çözülecek. Biliyorum ki AİHM'e gidersem zaten kazanacağım."DELİLLERİ KARARTTILARTutuklu Yarbay Davut Uçum ve Astsubay Aydın Özsıcak'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişiminde bulunan hainlerin arasında çıkması, Muhsin Yazıcıoğlu'nun FETÖ tarafından öldürüldüğü ihtimalini güçlendirdi. Uçum ve Özsıcak, düşen helikopterle ilgili araştırma yapan ekibin de başındaydı. Şüpheli Emniyet Müdürü Dursun Özmen'in de darbe girişimiyle ilgili tutuklanmasıyla, dosya yeniden açıldı.HATIRALARI DA ÇALINDIİHA muhabiri İsmail Güneş hayatını kaybettiğinde, oğulları Tuluğhan 5, Çağan ise 3 yaşındaydı. İsmail Güneş'ten geriye eşi ve oğulları ile çektirdiği bir kare bile hatıra fotoğrafı kalmadı. Çünkü fotoğraflar Güneş'in helikopterin düşmesinin ardından olay yerinden kaybolan diz üstü bilgisayarındaydı. İşte FETÖ âlemi!TALAT ÖZTUZSUZGiriş Tarihi: 6.8.2016 İşte FETÖ âlemi!FETÖ’nün Antalya imamı olan firari avukat Hasan Tarık Şen’in, 15 Temmuz sonrası kapatılan Toros Yağmur Koleji’nin çatısında, gizli girişi olan, jakuzili, saunalı, havuzlu konutta özel misafirlerini ağırladığı ortaya çıktı Bir tarafta 'bir hırka, bir lokma' vaazları... Diğer tarafta jakuzili, saunalı bir malikane... FETÖ'nün Antalya bölge imamı olarak bilinen firari Avukat Hasan Tarık Şen'in kaldığı ve 'özel misafirlerin' ağırlanıldığı konut, FETÖ'nün ikiyüzlülüğünü ortaya koyuyor. 2 jakuzisi, saunası, yüzme havuzu ve spor sahası yer alan villanın yeri de son derece manidar. Lüks konut, mayıs ayında kayyum atanan ve 15 Temmuz sonrası da kapatılan Toros Yağmur Koleji'nin çatı katında çıktı.

ÇİPLİ KARTLA ÇIKILIYOR

Antalya Bölge İmamı Şen'in kaldığı ve üst düzey yöneticilerin ağırlandığı belirlenen ve içinde 3 ayrı daire olan villaya ilk olarak SABAH girdi. Okulun içinden sadece asansörle ulaşımın olduğu konut katına, özel bir çipli kart okutularak çıkılabiliyor. Konut bölümü, 3+1, 2+1 ve 1+1 olmak üzere 3 ayrı daireden oluşuyor. Okulun 3'üncü katında yer alan teras bölümünde bir de bahçe oluşturulmuş. Bahçede yer alan yüzme havuzu ve kapalı barbekü alanı, bir dönem sürülen lüksün, şatafatın ve zevki sefanın izlerini taşıyor.

BAYAN ÖĞRETMEN TUVALETİNDEN GEÇİŞ!

Öğrencilerle iç içe olan bu lüks konutla ilgili bir detay ise şeytanın bile aklına gelmeyecek cinsten. 'Bayan öğretmen tuvaleti' içinde yer alan ve mescit görünümlü çekyatların bulunduğu odadan gizli bir kapıya ulaşılıyor. Bu odadan da yangın merdiveni kullanılarak havuzun yer aldığı bahçeye direkt geçilebiliyor. Bu kapının kullanılarak, bahçede düzenlenen partilere öğrencilerin de katılımının sağlandığı ihtimali değerlendiriliyor. Okulda konut katına çıkan 4 ayrı gizli kapı var. Darbe girişiminin tarihi TRT takviminde çıktıGiriş Tarihi: 6.8.2016 Darbe girişiminin tarihi TRT takviminde çıktıTRT Müzik Kanalı’nın geçen yıl bastırdığı 2016 takviminde büyük bir skandal ortaya çıktı. Takvimde 15 Temmuz tarihi hafta içi olmasına rağmen “resmi tatil” anlamına gelen kırmızı renkle gösterildi Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu hain askerlerin 15 Temmuz'daki darbe girişimi milletin iradesiyle başarılı bir şekilde püskürtüldü. Alçak kalkışma için kalleş örgütün yıllar öncesinden hazırlık yaptığı tutuklananların ifadelerinden saptandı. Bu isimlerin ifadelerinin yanı sıra, ortaya çıkan bazı detaylarda ise örgütün, destekçilerine subliminal mesajlar verdiği tespit edildi. FETÖ'nün yayın organı Sızıntı dergisinin kapak fotoğrafındaki mesajlar günlerce konuşulmuştu. Bir başka skandal ise TRT Müzik kanalının 2016 takviminde ortaya çıktı. TRT Müzik Kanal Koordinatörlüğü tarafından 2015 Aralık ayında bastırılan takvimde, darbe girişiminin yaşandığı "15 Temmuz 2016" tarihi haftaiçi olmasına rağmen "resmi tatil" anlamına gelen "kırmızı" renkle gösterildi. Sosyal medyada gündeme oturan takvimdeki korkunç detayla ilgili kısa sürede yüzlerce paylaşım ve yorum yapıldı. Sosyal medya kullanıcıları TRT'ye ateş püskürdü. TRT Müzik İzleyici Temsilciliği'nden alınan bilgiye göre, TRT'nin de konudan yeni haberdar olduğu ve 'yanlış' basımın bir hatadan kaynaklandığı ileri sürüldü. İddiaya göre takvimin basımını yapan firma, tatil günlerini bir yıl önceki basımdan kopyalayıp bastı ve geçen yılki şablon kullanılarak aynı tarihe gelen günler kırmızı göründü. Ancak geçen yılın takviminde 15 Temmuz'un resmi tatil gününe denk gelmiyordu.


Balyoz'un 'dokunulmaz' binbaşısı, FETÖ'nün darbeci albayıGiriş Tarihi: 6.8.2016 07:49TRT’ye baskın düzenleyen grubu yöneten ve bir gün önce Ankara’ya gelen eski Muhafız Alay Komutanı Albay Muhammet Tanju Poshor, Balyoz davasına temel olan 1. Ordu Komutanlığı’ndaki seminerin ‘koordinatör’ü olsa da yargılanmadı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geçen yıl temmuz ayında 'Muhafız Alayı Sancak Töreni'ne katıldı. Törende, Muhafız Alay Komutanı Albay Muhammet Tanju Poshor görevi Albay Muhsin Kutsi Barış'a teslim etti. Görev değişiminin ardından Poshor, Kosova'daki NATO birliğinde görevlendirildi. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gerek Poshor gerekse Barış, TSK'dan ihraç edilen isimler arasında yer aldı. 14 Temmuz'da Türkiye'ye dönen ve TRT baskınını yapan grubu yönettiği ortaya çıkan Poshor'un ifadesine Habertürk ulaştı. Poshor ifadesinde şunları söyledi:ŞÜPHELENMEDİM14 Temmuz'daki uçak biletimi yaklaşık 1.5 ay önce satın almıştım. Darbe girişiminden bir gün önceye denk gelmesi tesadüftür. İznimin de bu tarihe gelmesi tamamen tesadüftür. Havaalanından iner inmez Muhafız Alayı Komutanlığı'nın isteği üzerine Köşk'teki yerine gittim. Cumhurbaşkanı Başyaveri Ali Yazıcı ve Üsteğmen Arif ile karşılaştım. Muhsin Kutsi Barış odasına çay içmeye çağırdı. Bir şeyden şüphelenmedim.KAMUFLAJLARI GİYDİM Alay Komutanı Muhsin Kutsi Barış IŞİD tehdidinden bahsetti, ben de inandım. Bu inançla hareket ettim. TRT'ye Fatih uzman ve Yusuf uzmanla gittik. Barış'ın bana ayarladığı kamuflajları giymiştim. Beylik tabancam ve MP5 marka tabanca vardı.BİLDİRİYİ GÖRÜNCE ANLADIMÜmit Gencer Yarbay yukarıya çıkmıştı. Okunan bildiri Ümit Yarbay'ın elindeydi. İlk paragrafına da göz attım. Darbe girişimini orada anladım. Ona, "Bildiriyi sen okuma, başın belaya girer" dedim. Neden bildiriyi okumaktan vazgeçerek spikere okuttuğunu bilmiyorum.HELİKOPTER BENİ DE VURDUDarbecilere ait helikopterden açılan ateşte şarapnel parçası isabet etti ve sırtımdan yaralandım. Muhafız Alayı'ndan Tabip Albay Okan geldi ve ambulansla bizi GATA'ya götürdü. Sadece MP5 ile sivilleri uzaklaştırmak için havaya ateş ettim.KOMUTANININ İSTEĞİ KIRILMAZ(Yurtdışında görevliyken, izinli olduğu dönemde Ankara'da başka göreve çağrılmasının normal olup olmadığı sorulunca) Bunu görev olarak değerlendirmemek lazım. Muhafız Alay Komutanlığı'nda mevcut alay komutanı, önceki alay komutanlarını kendi komutanı telakki eder. Eski alay komutanları, mevcut alay komutanının isteğini kırmazlar.BARIŞ DARBECİBen kesinlikle Cemaatçi değilim, tasvip etmiyorum. Sosyal demokrat dünya görüşüne sahibim. Beni çağıran Albay Muhsin Kutsi Barış demek ki darbeci. Rejideki yarbay hariç diğer TRT'ye gelenlerin hiçbirisinin darbe girişiminden haberlerinin olduğunu zannetmiyorum.BALYOZ'DA DAVA AÇILMAYAN İSİMDİAlbay Muhammet Tanju Poshor'un ismi 'Balyoz davası'nda geçmiş ve tanık olarak ifade vermişti. Balyoz davasına konu olan 1. Ordu Komutanlığı'ndaki seminerde 'koordinatör' olarak görev yapan Poshor, o dönemde binbaşıydı. 1. Ordu'daki seminere katılan, hatta katılmayan bazı isimler tutuklandı, ancak Poshor tutuklanmadı. Kumpas soruşturmaları kapsamında telefon kayıtları incelendi. Bu incelemelerde dikkat çeken isim Poshor'du. Poshor'un şu an yurtdışında olan FETÖ'cü yazar Tuncay Opçin ile telefon trafiği tespit edildi. Balyoz'un sanıklarından emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri, dava dosyasında yer alan ve kendisine ait bloknot defteriyle ilgili, "Bu defter benim seminerde not tuttuğum bloknottur. Yazılar da bana aittir. Bu bloknotu seminer sonunda seminer koordinatörü olan Poshor'a teslim ettim. Poshor, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı döneminde Muhafız Alay Komutanı oldu; halen de kurmay albay olarak bu görevi sürdürüyor. Davaya hiç bulaştırılmadı, sadece tanık olarak dinlenildi. İlginçtir, hükümete karşı darbe planlanıyor, 'darbe planının koordinatörü' olan subay Muhafız Alay Komutanı oluyor" demişti.ŞOK MANGALARI EZİYETİPoshor'un adı, emekli Kurmay Albay Mustafa Önsel'in 'Ağacın Kurdu, Fethullah'ın Askerleri' adlı kitabında da geçiyor. Kitaptaki iddiaya göre Poshor, tabur komutanlığını yaptığı Kara Harp Okulu Malazgirt Taburu'nda askeri liselerden gelen Harbiyelilere 'şok mangası' denilen bezdirme yöntemlerini uyguladı. Okuldan uzaklaştırılan Harbiyelilerin yerlerine Cemaatçi öğrenciler yerleştirildi. Önsel, katıldığı bir televizyon programında Poshor için şu ifadeleri kullandı: "Hele aralarında biri var ki adını Cemaat'le ilgili diye duyduğumda beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Bu adam silah arkadaşımdı, komşumdu, annesinin çorbasını içtim, annemin çorbasını içti, kardeşim gibiydi. Seminere katılmadığım halde 'Balyoz'dan 4 yıl yattım. Bu arkadaş yükseldi, başka yerlere geldi." Pensilvanya'da Fetullah ile görüşen adamı yaşadıklarını anlattı!
Giriş Tarihi: 6.8.2016 02:25 Pensilvanya'da Fetullah ile görüşen işadamı yaşadıklarını anlattı!Konya'da yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında ifadelerine başvurulan adamları, FETÖ mensupları tarafından "keramet sahibi olarak görülen ve tapınılacak hale getirilen" "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşılığından gıyabi tutuklu Fetullah Gülen'in, Türkiye'deki fabrika ve üniversiteler ile ilgili direktifler verdiğini aktardı.İş adamı L.D, 2009'da Kurban Bayramı'nda FETÖ'nün ABD'ye terör örgütü elebaşı Gülen'in yanına gezi düzenlediğini, kendisinin de geziye katıldığını söyledi. Pensilvanya'da "Fetullah Gülen'in kaldığı kamp" dedikleri büyük bir arazi içinde, evlerin bulunduğu çiftliğe benzeyen yere götürüldüklerini aktaran L.D, nizamiye girişinde güvenlikçilerin telefonla içeri girilmesinin güvenlik açısından yasak olduğunu belirterek telefonlarını aldığını kaydetti. O gece yemek yedikten sonra ibadet ettiklerini dile getiren L.D, ertesi gün başka illerden gelen yaklaşık 70-80 kişilik grupla evdeki bir salona alındıklarını, buraya terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in geldiğini ifade etti.

DARBE GİRİŞİMİNDEN SONRA VATANDAŞ NE DÜŞÜNÜYOR? İŞTE YENİ ANKET!

ÜNİVERSİTEDE KONSERVATUAR BÖLÜMÜ AÇILMASINI İSTEMİŞYaklaşık bir saatlik sohbetin ardından dışarıya çıktıklarını anlatan L.D, şunları kaydetti:"Bir süre sonra Fetullah Gülen'in Konya grubuyla görüşmek istediği söylenince aynı salona yeniden geldik. Hepimiz salonda toplandık. Gülen salona geldikten sonra tek tek ne iş yaptığımızı, nereli olduğumuzu, ismimizi sorarak bizimle tanıştı. Mehmet Yaşar Gül (Kapatılan Mevlana Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı) Gülen'e Hindistan'da fabrika açmak istediğini söyleyerek izin istedi. Gülen, 'fabrika açmasının iyi olacağını, hiçbir sakıncasının olmadığını' belirtti. Daha sonra Mevlana Üniversitesi Rektörü Bahattin Adam üniversiteyle ilgili bilgiler verdi. Gülen, üniversitede konservatuvar bölümünün açılmasını tavsiye ederek, burada sanatçı yetiştirilmesini istedi. Konuşmalardan anladığım kadarıyla Fetullah Gülen Mevlana Üniversitesine çok önem veriyordu ve kendisi bire bir bu üniversiteyle ilgileniyordu. Dört gün kaldıktan sonra yurda döndük."BÜYÜK İŞADAMLARINA 'VIP' MUAMELESİİş adamı E.Ç, Konya grubunun 2013'te Fetullah Gülen'in yanına düzenlediği geziye katıldığını dile getirdi. Gülen'in kaldığı yerleşim alanı girişinde bilgisayar ve telefonları teslim ettikten sonra binaya alındıklarını aktaran E.Ç, birçok ülkeden gelen Türk gruplar gördüğünü söyledi.

FETÖ'DEN KADIN EMNİYET AMİRİNE KİRLİ OYUN

Çok lüks bir VIP araçla gelen 4-5 kişinin direkt Gülen'in yanına çıktığına işaret eden E.Ç, "Bu kişiler yaklaşık iki üç saat sonra ellerinde hediye paketleriyle aynı araca binerek gittiler. Sorduğumda söz konusu kişilerin İstanbul'daki büyük iş adamları olduğu söylendi." dedi."KENDİSİNİ ULAŞILAMAZ BİRİ GİBİ GÖSTERDİ"

Ailesiyle görüşmek için gece cep telefonunu güvenlikten almaya gittiğini anlatan E.Ç, şöyle devam etti:"Güvenlikçi, telefonla konuşmamın yasak olduğunu, konuşacaksam 10 kilometre ileriye gitmem gerektiğini söyledi. Kızdım, 'burada kanunsuz bir iş mi yapıyoruz?' diyerek tartışmaya başladım. Yanımdakiler 'gel, hallederiz' diyerek beni oradan uzaklaştırdı. Hatırladığım kadarıyla Mehmet Yaşar Gül ya da Memduh Oğuz valizinden telefon çıkarttı. Ben de ailemle görüştüm. Bana 'telefonla görüştüğünü Feyzi hoca duymasın, bize kızar' dediler. Ertesi gün Konya grubunun Fetullah Gülen ile görüşeceğini söylediler. Gülen'in yanına gittiğimizde içerisi çok kalabalıktı. Başka yerlerden gelen gruplar vardı. Mehmet Yaşar Gül, Konya'da kendisine ait fabrikaya bir Alman firmasının talip olduğunu söyleyerek, satıp satmama konusunu Gülen'e sordu. O da satmamasının uygun olacağını söyledi. Pensilvanya'ya girişte telefonlarımızın alınması, telefonla konuşmamıza izin verilmemesi, Fetullah Gülen'in bizimle iki gün görüşmeyip bizden sonra gelen diğer şahıslarla görüşmesi, sanki kendisini ulaşılmaz biri gibi göstermeye çalışması beni Gülen cemaatini sorgulamaya sevk etti.""BURADA GÖRDÜKLERİNİ KİMSEYE ANLATMAYACAKSINIZ DİYE YEMİN ETTİRDİLER"İş adamı M.Ç. ise 2012 yılında Fetullah Gülen ziyaretiyle ilgili şu bilgileri verdi:"Bize konsoloslukla görüşmede, Gülen ile görüşmeye gidileceğinin söylenmesine gerek olmadığı bildirildi. Sonradan öğrendim ki birçok iş adamının vizesi onaylanmamış. Amerika'ya indiğimizde cemaate bağlı bir turizm şirketi görevlileri bizleri karşıladı. Pensilvanya'ya götürdüler. Fetullah Gülen'in kaldığı ve içerisinde 6-7 villanın olduğu bir araziye girdik. Girişte bize orada bulunan görevliler, 'burada gördüklerinizle ilgili kimseye bir şey bahsetmeyeceksiniz' diyerek, yemin ettirdiler."PENSİLVANYA'DA BULUNDUĞUMUZ DÖRT GÜN İÇERİSİNDE TÜM YEDİĞİMİZ VE İÇTİĞİMİZİN ÜCRETİNİ KENDİMİZ VERDİK"

Daha sonra bizim grubumuza tahsis edilen villaya yerleştik. Burada dört gece kaldık. Üçüncü gün Gülen ile görüştük. Görüşme 15 dakika sürdü. Görüşmeye katılanların dua isteği Gülen tarafından yerine getirildi. Pensilvanya'da bulunduğumuz dört gün içerisinde tüm yediğimiz ve içtiğimizin ücretini kendimiz verdik. Benim burada gözlemlediğim en büyük şey, Fetullah Gülen'in keramet sahibi olarak görülmesi ve tapınılacak hale getirilmesidir." Terörist Kerim Balcı: Asker daha sempatikGiriş Tarihi: 6.8.2016 02:27 Terörist Kerim Balcı: Asker daha sempatik15 Temmuz Fetullahçı darbe girişimi gecesi Erdoğan'a suikast girişiminin başarısız olduğunu öğrenince canlı yayında şoke olan ve halka "evinize dönün, sokağa çıkmayın, darbeye direnmeyin" çağrısı yapan Fetullah'ın tettikçisi Kerim Balcı'nın yeni görüntüleri ortaya çıktı!15 Temmuz darbe girişimi esnasında, FETÖ'nün internetten yayın yapan kanalı STV'ye Londra'dan katılan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaşadığını öğrenince şoke olan Zaman yazarı Kerim Balcı'nın o geceye ilişkin görüntüleri ortaya çıktı. FETÖ'nün İsrail imamlarından olan Balcı, Erdoğan'ın sokağa çağırdığı halkın hayat hakkına değer vermediği küstahlığını yaparken, darbeci askerlere de methiyeler dizdi.FETÖCÜ ALÇAK: ASKER DAHA SEMPATİKDarbecilerin elinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ömür boyu hapis yatıracak dökümanlar olduğunu söyleyen Balcı, FETÖ'nün askerlerini şu sözlerle övdü: "Askerin yayınladığı bildirge daha sempatik"

Terörist Kerim Balcı "Asker daha sempatik"

KERİM BALCI BAKIN KİM ÇIKTI!

Gülen'in akrabası tutuklandı
Giriş Tarihi: 6.8.2016 08:18Eskişehir Emniyet Müdürlüğü ekiplerin düzenlediği operasyonda Fethullah Gülen'in kuzenin oğlu Nurettin Sait Avcı yakalandı. Avcı ile birlikte Zaman Gazetesi'nin eski muhabiri Mehmet Kuru'nun da aralarında bulunduğu 3 kişi tutuklandı.Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri 'Fethullahçı Terör Örgütü'ne yönelik operasyon düzenledi. Operasyonda Fethullah Gülen'in halasının oğlu Kazım Avcı'nın oğlu olan ve Eskişehir'de DSİ'de bilgisayar işletmeni Nurettin Sait Avcı, üst düzey FETÖ örgüt yetkilisi olduğu öne sürülen DSİ çalışanı Necdet Aydın ile Zaman Gazetesi eski muhabiri Mehmet Kuru'yu yakaladı. Gözaltına alınandan Mehmet Kuru'nun evinde 1 dolar ile örgütsel doküman çıktığı belirtildi.

3'Ü DE TUTUKLANDI

Emniyet Müdürlüğü'nde yapılan sorgun ardından adliyeye sevk edilen Nurettin Sait Avcı, Necdet Aydın ile Mehmet Kuru çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak Eskişehir H Tipi Cezaevi'ne gönderildi.

11 EMNİYET MENSUBU DA TUTUKLANDI

Eskişehir'de darbe girişimi ardından başlatılan operasyon kapsamında gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen 34 emniyet mensubundan 2 şube müdürü ile 1 emniyet amirinin de aralarında bulunduğu 11 kişi tutuklandı, diğer şüpheliler adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. ‘Tek bayrak tek yürek Yenikapı’da olacağız’HASAN AYGiriş Tarihi: 6.8.2016 ‘Tek bayrak tek yürek Yenikapı’da olacağız’Cumhurbaşkanı Erdoğan: Üç partinin genel başkanlarının Yenikapı’da olmasını çok önemsedim. Orada tek bayrak, tek yürek olarak tek vatan, tek devlet anlayışıyla buluşacağız. FETÖ sadece Türkiye’ye karşı değil, tüm ülkelere tehdit teşkil ediyor Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 15 Temmuz darbe girişiminden sonra devlet başkanı düzeyinde ağırladığı ilk lider, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev oldu. Erdoğan ile Nazarbayev baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, şunları söyledi: KARA GÜN DOSTU: Şüphesiz bu dönemler gerçek, hasbi, kara gün dostlarıyla diğerlerinin ayrıştığı dönemlerdir. Her daim Kazakistan'ın yanında yer almış bir ülke olarak bugün, bu ziyaret ile vücut bulan bu kardeşliği asla unutmayacağız. Bir Kazak atasözünün dediği gibi "Kötü yiğit kendini düşünür. İyi yiğit dostunu düşünür." 15 Temmuz sonrası yapılan bu ziyaret, Kazakistan'ın, Türk dünyasının Aksakalı Nazarabayev'in, bu ülkeyi ve milleti düşünen bir kara gün dostu olduğunu ortaya koymuştur. SADECE TÜRKİYE'YE TEHDİT DEĞİL: Ülkemiz 15 Temmuz gecesi siyasi tarihimizin en alçak, en pervasız, en kanlı ihanetlerinden birine maruz kalmıştır. Yaklaşık 40 yıldır takiyyeyle, iki yüzlülükle büyük bir gizlilik içinde Silahlı Kuvvetlerimiz içinde örgütlenen üniformalı teröristler, Pensilvanya'daki örgüt liderinin talimatı doğrultusunda meşru hükümeti, demokrasiyi ve şahsımı hedef alan bir darbe girişiminde bulunmuştur. Bu darbe girişimi FETÖ'nün karanlık yüzünü, sinsi planlarını ve asıl niyetini ifşa etmiştir. Bu terör örgütü, sadece milletimize değil, iyi niyetlerini istismar ettiği rahmetli Özal'a, rahmetli Demirel'e de ihanet etmiştir. Artık şunu net olarak biliyoruz, FETÖ sadece Türkiye'ye karşı değil, varlık gösterdiği tüm ülkelere tehdit teşkil ediyor. Bugün bize yarın başkalarına. Karakterleri böyle. Örgütün ipliğini pazara çıkarmaya kararlıyız. Mücadelemizi hem yurt içinde hem de yurt dışında sürdüreceğiz. SADECE TÜRK BAYRAKLARI: (CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Yenikapı mitingine katılmasıyla ilgili) Üç partinin genel başkanlarının orada olmasını çok önemsedim. Pazar günü İstanbul'da yaptığımız bu mitingle aynı anda 80 vilayette meydanlarla toplanılacak. Oralarda da mega boardlardan bu yayın ortak yayın olarak yapılacak. Tüm Türkiye bunu izleyecekler. Ordumuzun mehteri yerini 239 kişiyle alacak. 239 şehidimizi ifadeyle orada onlar da yer alacaklar. Ben tüm İstanbullu kardeşlerimizi, İstanbul halkını, partili, partisiz, tek özelliği kimse partisinin bayrağıyla değil herkes Türk bayrağıyla orada olacak. Ve orada tek bayrak, tek yürek olarak inşallah milletimiz olarak el ele ve tek vatan, tek devlet anlayışıyla buluşacağız. Toplantı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan Devlet Başkanı Nazarbayev onuruna yemek verdi.'MÜCADELENİZDE YANINIZDAYIZ'Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev ise, Kazakistan için en önemli stratejik ortağın Türkiye olduğunu belirterek şunları söyledi: "15 Temmuz günü şehit olan, yaralanan, acı çeken herkese Kazak halkı adına hem rahmet, hem şifa diliyorum. Ben buraya sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında olduğumu açıkça deklare etmek için geldim. Bütün düşmanlara karşı mücadelenizde Kazak kardeşlerinizin sizin yanınızda olduğunu bilmenizi istiyorum. Kazakistan'daki okulların hepsi devlet kontrolünde. Türkiye'ye karşı iş yapan kimseyi desteklemeyeceğiz. Eğer ilişkileri tespit edilirse, terörizme bulaşanlar varsa o öğretmenleri geri göndereceğiz. Bu meseleyi rahmetli Özal zamanında ikimiz imzalamıştık. Orada Gülen mi vardı ne vardı ben tabii farkında değildim."FETÖ OKULLARINA KARŞI MAARİF VAKFI"(FETÖ'nün Kazakistan'daki okullarının durumu) Bizim Maarif Vakfı, Kazakistan Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşmelerini yapacak. Bu görüşmeler neticesindeki bana değerli kardeşimizin değerli aksakalımızın şu ifadesi çok çok önemli geldi. 'Türkiye'ye düşman olan bize de düşmandır' ifadesi. Tabii FETÖ ne yazık ki bize bu düşmanlığı, bu millete bu düşmanlığı yaptı milleti parçalamaya dönük adım attı. Bugün bize, yarın başka yerde de aynı şeyi bunlar yapabilirler. Cibilliyetlerinin, karakterlerin gereği bu. Kazakistan'da 33 okulları var. Tüm listeyi kendileri takdim ettik. Maarif Vakfı ile Kazakistan Milli Eğitim Bakanlığı'nın müşterek çalışmasıyla inşallah Kazakistan'da bu adım atılmış olacak."AKSAKALLI ESPRİSİCumhurbaşkanı Erdoğan'ın Aksakallı diye hitap ettiği Nazarbayev "Gelecek sefer ben sakallarımı bırakarak geleceğim" diye espri yaptı. Erdoğan da "Kesilen sakal her zaman daha gür biter" deyince, Nazarbayev "O zaman uzatarak geleyim" diye karşılık verdi.NÖBETİ POLİS DEVRALDICumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki karşılama töreninde, nöbet noktasında asker yerine özel harekât polislerinin görev alması dikkat çekti.

Gülen zırdeli çıktıGiriş Tarihi: 5.8.2016 10:01Akit, 40 yıldır Türkiye’de sinsice örgütlenerek vatana ihanet için her yolu deneyen FETÖ’nün elebaşı Fetullah Gülen’in ileri derecede şizofren olduğunu ortaya çıkardı. Eli kanlı cani, Zyprexa ve Clopixol Depot adlı ilaçlarla ancak kontrol altında tutuluyor. Fetullahçı Terör Örgütü'nün elebaşı Fetullah Gülen'in ileri derecede şizofren olduğu ortaya çıktı. Akit'in ulaştığı bilgilere göre, Fetullah Gülen, yıllardır ileri derecede şizofren hastalarının kullandığı Zyprexa ve Clopixol Depot adlı ilaçlarla kontrol altında tutuluyor.

Gülen'in kullandığı ilaçlar ve psikolojik durumuyla ilgili bilgiler, kendisini sözde "Mehdi" kabul edip ülkesine ihanet eden memurundan, üst düzey bürokratına, omzu bol yıldızlı generallere kadar onca insanın kimin peşine takılıp vatan haini olduklarını göstermesi açısından ibret vesikası niteliği taşıyor.

DARBE GİRİŞİMİNDEN SONRA VATANDAŞ NE DÜŞÜNÜYOR? İŞTE YENİ ANKET!

Edinilen son derece kritik bilgilere göre, Fetullah Gülen'e doktorlar yıllardır ayda bir Clopixol Depot veriyorlar. Söz konusu ilaç çok etkili bir ilaç olduğundan, doktorları terörist başına yapılan Clopixol Depot'u çözmek için de Akineton uyguluyorlar.


500 HAİNİN İSMİNİ AÇIKLADI

UYUYABİLMEK İÇİN DİAZEME MUHTAÇ Hüseyin Gülerce'nin CNN Türk'te Gülen'in kullandığını söylediği Diazem ise, Fetullah Gülen'i uyutabilmek için veriliyor. Pensilvanya'da oturduğu yerden Türkiye ve İslam dünyasını karıştırmak için akıl almaz entrikalar ve ihanet planları kurmaktan dolayı uyku uyuyamayan Gülen, ancak Diazem'le uyutulabiliyor. Bu da ülkesinin insanlarının ölüm emrini verecek kadar alçalabilen terörist başının huzur bulamadığını göstermesi açısından önemli bir ayrıntı olarak göze çarpıyor.
SÜLALE BOYU İHANET ÇETESİ BUNLARIN HEPSİ DELİ İLACIZyprexa şizofreni, bipolar bozukluklar ve halüsinasyonların görülmesine sebep olan hastalıkların tedavilerinde kullanılır. Bu ilaç, gerçekte var olmayan şeyleri duymak, görmek veya hissetmek, yanlış inanışlar, anormal şüphecilik, içine kapanmak gibi semptomların eşlik ettiği bir hastalığın tedavisinde kullanılır. ZYPREXA, coşkulu hissetme, birbirini kovalayan fikirler öne sürerek çok hızlı konuşma ve bazen aşırı sinirlilik gibi semptomların eşlik ettiği bir durumu tedavi etmek için kullanılır. Clopixol Depot da şizofreni ve benzeri psikozların tedavisinde kullanılır. (Yeniakit)CHP liderinden Yenikapı tweetlleriGiriş Tarihi: 6.8.2016 02:22 CHP liderinden Yenikapı tweetlleriCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Yenikapı mitingiyle ilgili açıklama yap Kılıçdaroğlu şunları söyledi: Darbeleri yok etmenin tek yolu cumhuriyetin kurucu değerlerini diriltmektir. Birliğimizi sağlayan bu değerler Yenikapı'da haykırılmalıdır. Ülkemizin geleceği için Yenikapı'da cumhuriyetimizi ve tam demokrasiyi savunacağım.

CHP liderinden Yenikapı tweetleri

Kerim Balcı bakın kim çıktı!Giriş Tarihi: 1.8.2016 17:3815 Temmuz Fetullahçı darbe girişimi gecesi Erdoğan'a suikast girişiminin başarısız olduğunu öğrenince canlı yayında şoke olan ve halka "evinize dönün, sokağa çıkmayın, darbeye direnmeyin" çağrısı yapan Fetullah'ın tettikçisi Kerim Balcı'nın ilginç bağlantıları ortaya çıktı. Zaman Gazetesi'nin İsrail muhabiri olan Kerim Balcı, İsrail yönetimi ile Fetullah Gülen arasında anahtar rol oynuyor. Kerim Balcı'nın başka bir özelliği de bütün islami hareketlere tepkili, İsrail ve ABD'ye dost olması... Kamuoyu Fetullahçı Terör Örgütü'nün her gün yeni bir alçaklığına şahit oluyor. Darbeyi biz yapmadık diyen Fetullahçı alçaklar, artık sosyal medyadan açık açık darbeyi savunan paylaşımlarda bulunuyor. Darbeyi desteklemekten çekinmeyen Fetullahçı hainlerden biri de Kerim Balcı.MÜSLÜMANLARA DÜŞMAN İSRAİL'E DOST!15 Temmuz Fetullahçı darbe girişimi gecesi Erdoğan'a suikast girişiminin başarısız olduğunu öğrenince canlı yayında şoke olan ve halka "evinize dönün, sokağa çıkmayın, darbeye direnmeyin" çağrısı yapan Fetullah'ın tettikçisi Kerim Balcı'nın ilginç bağlantıları ortaya çıktı. Zaman Gazetesi'nin İsrail muhabiri olan Kerim Balcı, İsrail yönetimi ile Fetullah Gülen arasında anahtar rol oynuyor. Kerim Balcı'nın başka bir özelliği de bütün islami hareketlere tepkili, İsrail ve ABD'ye dost olması...

FETULLAH İLE İSRAİL ARASINDA ANAHTAR İSİMFetullah Gülen ile İsrail arasında anahtar rol oynayan Kerim Balcı, Today's Zaman'da Bülent Keneş ile birlikte çalıştı. FETÖ tabanı Bülent Keneş gibi Kerim Balcı'dan da nefret ediyordu. Ancak FETÖ tabanının nefreti Kerim Balcı'nın yükselmesini engelleyemedi. İngiltere'de eğitim gördü ve Fetullah Gülen tarafından İsrail'e gönderildi. İsrail'de ileri düzeyde İngilizce öğrendi. Daha önce Abdullah Aymaz aracılğıyla Fetullah Gülen ile görüşüyordu. İsrail ile ilişkileri sıkı tutmasıyla birlikte Fetullah Gülen ile doğrudan görüşmeye başladı. Sık sık ABD'ye giderek İsrail-FETÖ ilişkilerinin gidişatı hakkında Gülen'i bilgilendirdi. Bu rüreçte ABD Yahudi Lobisi ile ilişkileri Ali Halit Arslan ile birlikte yürütmeye devam etti.FİLİSTİN MÜCADELESİNDE İSRAİL'LE KOLKOLA GİRDİUzun yıllar Kudüs'te Zaman muhabirliği yapan Kerim Balcı'nın İsrail sevgisi FETÖ'cü hainleri bile çileden çıkarmıştı. O yıllarda İsrail işgal ve saldırılarına karşı Filistin'in yanında yer almak şöyle dursun, İsrail'le aynı safta durdu. Bunun en somut örneği 22 Mart 2004 tarihinde Şeyh Ahmet Yasin'e yönelik suikast sonrası kaleme aldığı yazıydı. Şeyh Ahmet Yasin, Hamas'ın kurucusudur, 22 Mart sabahı Gazze'de sabah namazı çıkışında, nokta atışıyla vurularak şehit edilmiştir. Felçli olduğu için tekerlekli sandalyeye mahkum olan Şeyh Ahmet Yasin, İsrail tarafından hunharca katledilirken, Kerim Balcı, Şeyh Ahmet Yasin'in öldürülmesiyle ilgili yazdığı makalesinde, İsrail'den yana tavır almıştır. O yazısında "Hamas'ın saldırganlığı da, İsrail'in 'missile'lemesi de sebepleri açısından anlaşılabilirdir, Allah Şeyh Ahmet Yasin'in taksiratını affetsin. Kimseden esirgemesini istemeyeceğimiz rahmetini ondan da esirgemesin. Ancak bu edep Şeyh Efendi'nin intihar saldırıları hakkındaki fetvasını meşru kılmaz" ifadelerini kullanmıştır. Yani FETÖ'nün tetikçisi, vahşi bir İsrail saldırısı sonrası şehit edilen tekerlekli sandalyeli bir müslümanı suçlu ilan etmiştir.MISIR DARBESİNDE SİSİ'NİN YANINDA DURDU!Daha bitmedi aynı Kerim Balcı 3 Temmuz 2013'teki Mısır darbesinde de darbecilerden yana saf tuttu. Tıpkı FETÖ'nun tamamının yaptığı gibi o da darbeci Sisi'nin yanında yer aldı. 3 Temmuz darbesi sonrası darbecilere karşı büyük bir direnişin başladığı Mısır'da Kerim Balcı başta olmak üzere bir çok FETÖ üyesi, darbe karşıtı gösterilere tepki gösterdi, sokağa çıkan insanlara "evlerinize dönün" çağrısı yaptı. 29 Temmuz 2013'te Kerim Balcı, Mısır halkına "otoriteye itaat edin, iktidarınızdan vazgeçin, evinize dönün" çağrısı yapmaktan çekinmedi. Yani Kerim Balcı 15 Temmuz akşamı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın halkı meydanlara davet ettiğini öğrenmesinin ardından nasıl Türk insanına "evinize dönün" çağrısı yaptıysa bunun aynısını 3 yıl önceki Mısır darbesi sonrası da yapmış.15 TEMMUZ DARBESİNİ AÇIK AÇIK İTİRAF ETTİ!17/25 Aralık darbesinden sonra yurtdışına kaçan Kerim Balcı, son 2 yıldır uluslararası kamuoyunda Türkiye aleyhinde kara propaganda yapmaya devam ediyor. FETÖ medyasının internet yayınında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Fetullahçı SAT komandoları tarafından gerçekleştirilen suikast girişiminin başarılı olacağından emin bir şekilde konuşmasına başlamış ve şoke olmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın canlı yayında halkı sokağa ve direnişe çağırmasının şaşkınlığı içerisinde konuşmasına devam eden FETÖ'cü alçak Kerim Balcı, darbecilerin ağzı ile konuşarak silahlı insanlara direnmeyin, pazarlık edin, teslim olun çağrısı yapmıştı. Kerim Balcı'nın bu ihaneti darbenin itirafı olarak yorumlandı!

Erdoğan'ı gören FETÖ'cü yazar şoke oldu!

Islak imza kumpasında yeni gelişme! Islak imza kumpasında yeni gelişme!Dursun Çiçek'e, Ergenekon davasında delil kabul edilen "İrtica ile Mücadele Eylem Planı” belgesinde ıslak imzası bulunduğu iddiasıyla kumpas kurulduğuna ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve tutuklamaya sevk edilen 15 şüpheliden 13'ü tutuklanarak cezaevine gönderildi.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca "Ergenekon'da kumpas" iddiaları üzerine geçen yıl soruşturma başlatıldı. Savcılık, Ergenekon davasının delillerinden olan "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" belgesindeki ıslak imzanın kime ait olduğunun yeniden belirlenmesi için çalışma başlattı ve söz konusu belge, bilirkişiye gönderildi. Bilirkişiler, imzanın Dursun Çiçek'e ait olma ihtimalinin zayıf olduğuna dair hazırladıkları raporu, savcılığa ulaştırdı. Bunun üzerine savcılık, 24 Temmuz'da ilk operasyonu gerçekleştirdi.15 şüpheli gözaltına alındı. Adli Tıp, Jandarma ve emniyet kriminal uzmanı olan şüpheliler sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi. Soruşturma savcısı şüphelilerin tamamının tutuklanmasını istedi. Sorguyu gerçekleştiren Sulh Ceza Hakimliği 13 şüpheliyi tutuklarken 2 şüpheli ise serbest bırakıldı. CHP Milletvekili emekli Albay Dursun Çiçek, "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" belgesinde ıslak imzası bulunduğu iddiasıyla dahil olduğu Ergenekon davasında, 5 Ağustos 2013'te ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Hürriyet Muhabiri firarda!Giriş Tarihi: 5.8.2016 23:25 Hürriyet Muhabiri firarda!Fethullahçı Terör Örgütü'nün medya yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılan Hürriyet Muhabiri Arda Akın adresinde bulunamadı.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY'nin medya yapılanmasına ilişkin soruşturma kapsamında geçtiğimiz günlerde gözaltına alınan gazeteciler arasında bulunan Hürriyet Muhabiri Arda Akın tutuklamaya sevk edilmiş, hakimlik sorgusu ardından serbest bırakılmıştı. Soruşturmayı yürüten İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Murat Çağlak yeni delillere ulaşması ardından Arda Akın'ın serbest bırakılma kararına itiraz etti. Akın'ın durumunu yeni deliler çerçevesinde değerlendiren Sulh Ceza Hakimliği yakalama kararı çıkarttı. Fakat Arda Akın adresinde bulunamadı. Akın'a 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçu kapsamında yakalama kararı çıkarıldığı öğrenildi. Hürriyet Muhabiri Arda Akın, 7 Şubat MİT Krizi'ni Hürriyet'in internet sitesinden ilk duyuran isim olarak biliniyor. Paralelci polis müdürleriyle yakın ilişkisi bilinen Akın, 17-25 Aralık girişimi ardından da paralel polislerin yaptığı çalışmaları kaynak edindiği bilinen çok sayıda habere imza atmıştı.

Sabah.com.tr

FETÖ'nün ilk okulunda "atölyeler" bulundu!AAGiriş Tarihi: 6.8.2016 02:27Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından örgütle bağlantılı olduğu gerekçesiyle kapatılan Yamanlar Özel Fen ve Anadolu Lisesinin yer aldığı yerleşkede demir, plastik ve mobilya işleri ile kapı anahtarı yapılan atölyeler bulundu.İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, kapatılan Yamanlar Eğitim Kurumlarının Bayraklı'daki yerleşkesinde eğitim amacı dışında kullanılan bölümler tespit edildi. Yerleşkede yemekhanenin bulunduğu binanın alt katında çeşitli atölyeler bulundu. Ayrı salonlardaki bu atölyelerde mobilya, demir ve plastik işleri ile kapı anahtarları yapıldığı belirlendi. Bıçkı makinesinden ahşap kenar bantlama makinesine, anahtar tezgahından demir doğrama makinelerine kadar çok sayıda ekipmana ve malzemeye sahip atölyelerin maliyetinin yaklaşık 500 bin lira olduğu ve "fabrika" gibi çalıştırıldığı belirtildi.Mobilya atölyesindeki panoda "Zaman, ne zaman" yazısı dikkati çekti.ÖZEL BÖLÜMLERDE ATÖLYELEREğitim kurumlarının bulunduğu yerleşkedeki atölyelerin, İl Milli Eğitim Müdürlüğünün bilgisi dışında kurulduğu, Fen ve Anadolu Lisesi öğrencilerinin eğitimiyle alakası olmadığı kaydedildi. Atölyelerin, örgüte ait binalarda özel bölümlerin inşası amacıyla kullanıldığı, böylece gizlenmek istenen bu bilginin kurum içinde kalmasının sağlandığı ifade edildi. Aynı yerleşkedeki spor salonu içinde oluşturulan misafirhane ve özel toplantı yerlerinin inşasında da bu atölyelerden faydalanıldığı belirtildi.YAMANLAR KOLEJİFETÖ'nün darbe girişimi sonrası kapatılan Yamanlar Eğitim Kurumlarının örgütte önemli yeri bulunduğu, Gülen grubuna bağlı ilk eğitim kurumu olduğu kaydedilmiş, Yamanlar Kolejinde yetişen "seçilmiş öğrencilerin" özellikle askeri liselere yerleştirildiği, örgütle bağlarını gizli tutan bu öğrencilerin harp okullarından mezun olmalarının ardından kolejdeki özel odada Gülen'e "bağlılık yemini" ettiği ve "himmet sözü" verdiği bildirilmişti.

YAMANLAR KOLEJİ'NDE SEÇİM SANDIKLARI VE ÇUVALLAR BULUNDU

İŞTE GÜLEN'İN TÜRKİYE'DEYKEN KULLANDIĞI ODA

Atalay Demirci gözaltına alındıAAGiriş Tarihi: 5.8.2016 15:09Atalay Demirci, FETÖ'nün darbe girişimi soruşturması kapsamında Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince gözaltına alındı.Atalay Demirci'nin geçtiğimiz günlerde Fethullah Gülen'e yakın isimler Enes Kanter ve Hakan Şükür ile yazışmaları ortaya çıkmış. Komedyen Atalay Demirci, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi soruşturması kapsamında Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı.Komedyen Atalay Demirci gözaltına alındıTerörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınan Demirci, Ankara Emniyet Müdürlüğüne getirildi. Demirci'nin işlemlerin ardından Adliyeye sevk edileceği öğrenildi. Demirci'nin, sosyal medya hesabından, FETÖ'nün elebaşı Fetullah Gülen'e yakınlığıyla bilinen eski futbolcu ve milletvekili Hakan Şükür ve basketbolcu Enes Kanter'le yazışmaları ortaya çıkmıştı

SÖZ KONUSU İHANET

ATALAY DEMİRCİ'NİN GİZLİ FETÖ'CÜ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI!

ATALAY, BU NASIL KANDIRILMAK?

 

Bitlis'te terör saldırısı: 1 şehit, 1 yaralıHizan ilçesinde PKK'lı teröristlerce düzenlenen saldırıda bir asker şehit oldu, bir köy korucusu yaralandıBitlis'in Hizan ilçesinde terör örgütü PKK mensuplarınca gerçekleştirilen saldırıda, bir asker şehit oldu, bir köy korucusu yaralandı. Bitlis Valisi Ahmet Çınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hizan ilçesinde terör örgütüne yönelik operasyonda, bir jandarma uzman çavuşun şehit edildiğini, bir geçici köy korucusunun da hafif yaralandığını belirtti. Hizan ilçesinin Nazar bölgesi kırsalındaki operasyonda güvenlik güçlerine teröristlerce uzun namlulu silahlarla ateş açıldığını ifade eden Çınar, şu bilgileri verdi: "Operasyonda, terör örgütü PKK mensuplarınca açılan ateş sonucu bir jandarma uzman çavuş şehit oldu, bir geçici köy korucusu da hafif yaralandı. Bu bölgede operasyon yürüten güvenlik güçlerimize öğlen saatlerinde de taciz ateşi açılmıştı. Saldırı düzenleyen teröristlerin yakalanması için bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı."Başbakan'dan Kılıçdaroğlu'na jest Başbakan'dan Kılıçdaroğlu'na jest Başbakan Binali Yıldırım, 7 Ağustos'ta Yenikapı'da olacağını söyleyen CHP Liderinin tweet'ini retweet etti.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından “Ülke birliğine kastedenlere karşı durabilmek darbeye verilecek en iyi cevaptır. 7 Ağustos’ta Demokrasi ve Şehitler Mitingi’nde olacağım” tweet'ini attı.   BAŞBAKAN'DAN RETWEET 7 Ağustos'ta Yenikapı'da olacağını bildiren Kılıçdaroğlu'nun bu tweet'ini Başbakan Binali Yıldırım retweet etti.


Giriş:14 Haziran 2016 03:26:

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dünyaya net mesaj

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde AK Partili milletvekilleriyle yaptığı iftar sonrası konuştu. Erdoğan, "Suriye sınırlarında geleceğimizi tehdit edecek bir oluşuma siyasi, askeri tüm gücümüzü kullanarak karşı çıkarız" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde AK Parti milletvekilleriyle iftarda bir araya geldi. Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın ve Başbakan Binali Yıldırım'ın da katıldığı iftarda şunları söyledi:
Milletvekillerimiz Türkiye'nin zor bir döneminde gerçekten tarihi bir mücadele veriyorlar. Milletvekillerimizin çok çalıştığını, çok yorulduğunu biliyorum. Ama üstlendiğiniz vazife sizlere çalışmaktan ve yorulmaktan şikayet etme hakkı vermiyor. Tam tersine sizlerden daha çok çalışmanızı, daha çok üretmenizi, ülkemizin ve milletimizin geleceğine daha çok katkı sağlamanızı bekliyor.
Biliyorum ki Meclis gündeminde pek çok önemli konular var. Bunları mutlaka hayata geçirerek Türkiye'nin önünü açmanız, yürüyüşü hızlandırmanız gerekiyor. Bana göre bir numara, süratle adımını atmanız gereken parlamento İçtüzüğü'nü değiştirmenizdir. Çünkü parlamentonun şu andaki çalışmasına adeta mevcut İçtüzük bir ilkellik getiriyor. Bu ilkellikten kurtulmamız lazım. Türkiye Cumhuriyeti'ne, Türk halkına masaların üzerinde dolaşan parlamenterler yakışmıyor. Tahrik esaslı bir parlamento çalışması yakışmıyor.
Bizi 79 milyon izlemiyor, bunu bilin. Bizi tüm İslam dünyası, hatta tüm insanlık izliyor. Burada ne olup bittiğini adım adım izleyen bir dünya var. Diyeceksiniz ki bu ne ağır bir imtihandır. Diyeceksiniz ki bin bir başlı kartalı nasıl taşır kanarya? Taşır arkadaşlar. İnanırsanız, azmederseniz, çalışırsanız, cesur olursanız bin bir başlı kartalı bu kanarya taşır.

ASKERİ İMKAN VURGUSU
Terör örgütleriyle içerde ve dışarıda yürüttüğümüz mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Devletin teröriste demir yumruğunu, mağdur olan bölge halkına da şefkatli yüzünü gösterecek tüm önlemleri alarak huzur ve güven ortamını tesis edip güçlendireceğiz. Suriye sınırlarımızda ülke ve millet olarak geleceğimizi tehdit edecek bir oluşuma, siyasi, diplomatik, askeri tüm imkânlarımızı kullanarak sonuna kadar karşı çıkacağız. Kim olursa olsun Suriye'nin kuzeyinde böyle bir oluşuma Türkiye olarak asla müsaade edemeyiz.
AB ile olan ilişkilerimizi, onurlu duruşumuzu ve milli çıkarlarımızı koruyarak gittiği yere kadar götüreceğiz. O yerli ve milli duruşumuz asla zedelenmemeli. Türkiye sıradan bir millet, sıradan bir ülke değildir. Bizim kimse tahammülümüzü test etmesin. Bu noktada hükümetimiz inanıyorum ki gerekli cevapları gereken yerde gerekenlere tam hakkıyla verecektir, vermelidir. Zira, sene 63, sene 2016... 53 yıldır oyaladılar, oyalıyorlar. Bu nereye kadar devam eder. İşte bunun kararını hükümetimiz, hep birlikte vererek adımı da ona göre atmalıyız.

İŞÇİLERLE RAMAZAN HATIRASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esenboğa Havalimanı'nda yapımı tamamlanan camide incelemede bulundu. Erdoğan, daha sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapımı bitmek üzere olan kongre ve kültür merkezini gezdi. Erdoğan cami ve merkezde işçilerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Erdoğan, dün ayrıca, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş'i Beştepe'de kabul etti.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iftarda ağırladığı milletvekillerine seslenerek, "Türkiye'nin önünü açmanız, yürüyüşü hızlandırmanız gerekiyor. Bana göre bir numara, süratle adımını atmanız gereken parlamento iç tüzüğünü değiştirmenizdir. Çünkü Parlamento'nun şu andaki çalışmasına adeta mevcut iç tüzük bir ilkellik getiriyor. Bu ilkellikten kurtulmamız lazım. Türkiye Cumhuriyeti'ne, Türk halkına, böyle masaların üzerinde dolaşan parlamenterler yakışmıyor ve tahrik esaslı bir parlamento çalışması yakışmıyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekilleriyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde iftar sofrasında bir araya geldi. İftar sonrasında, milletvekillerini selamlayarak başladığı konuşmasında Erdoğan, Türkiye'de ve dünyada mübarek ramazan ayına rağmen acıların, gözyaşlarının, gönül yaralarının devam etmesi sebebiyle gerçekten üzüntü içinde olduklarını ifade etti. Erdoğan, "Kan dökmenin yasaklandığı, kalp kazanmanın teşvik edildiği öyle bir aydayızki başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan böyle bir ayda devam eden bu hadiselerin müsebbiplerinin bir an önce Hak yolunu bulmalarını, doğruyu görmelerini Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum. Bayramı bayram gibi kutlayabileceğimiz müjdeleri alabilmek umuduyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne, milletin evine hoşgeldiniz." diye konuştu. İftarda, kurucu genel başkanı olmaktan şeref duyduğu AK Parti hareketinin, genel merkez yöneticileri ve meclis grubunun mensuplarıyla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, "Bu hareket malum, 'Erdemliler Hareketi' olarak başlamıştı, Türkiye'de kalkınmayla adaletle demokrasiyle özgürlüklerle büyük projelerle büyük yatırımlarla birlikte kendi içinde gerçekleştirdiği değişim ve dönüşümle siyasi yenilenmenin de sembolü olmuştur." değerlendirmesinde bulundu. Kurulduğu 2001 yılından bugüne kadar AK Parti'nin bu siyasi hareketin tabanından tavanına kadar her kademesinde liyakat ve hizmet esaslı bir değişimin kesintisiz şekilde yaşandığına işaret eden Erdoğan, "Mahallesinden, köyünden başlayın, ilçesine, iline kadar tüm belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, il genel meclisi üyeleriyle genel merkez yönetimi, hatta genel başkanlar değişmiş ama bu siyasi hareketi bu ülkenin ümidi haline getiren ilkeler sabit kalmıştır." ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu değişim geleneğinin diğer siyasi hareketlere de örnek olmasını dileyerek, "Kasetle manipülasyonla veya siyaset dışı güçler vasıtasıyla değil, siyasi hareketleri var eden, teşkilatlarının ve tabanlarının iradesiyle yaşanan değişimlerin çok daha sağlıklı olduğuna, olacağına inanıyorum. İşte bizim başlattığımız bu siyasi hareket bu işi başarmıştır." dedi. Erdoğan, 22 Mayıs'ta gerçekleştirilen AK Parti 2. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde, genel başkanlık ve başbakanlık görevini devralan Binali Yıldırım'ı tebrik etti, kongrede genel merkez yönetim organlarına seçilen partilileri de kutlayarak, başarılar diledi. "AK Parti'nin Meclis grubunda görev yapan milletvekillerinin, Türkiye'nin zor bir döneminde tarihi bir mücadele verdiklerini" belirten Erdoğan, şöyle devam etti. "Milletvekillerimizin çok çalıştığını, çok yorulduğunu biliyorum ama üstlendiğiniz vazife sizlere, çalışmaktan ve yorulmaktan şikayet etme hakkı vermiyor, tam tersine sizlerden daha çok çalışmanızı, daha çok üretmenizi, ülkemizin ve milletimizin geleceğine daha çok katkı sağlamanızı bekliyor. Biliyorum ki Meclis gündeminde pek çok önemli konular var. Bunları mutlaka hayata geçirerek Türkiye'nin önünü açmanız, yürüyüşü hızlandırmanız gerekiyor. Bana göre, bir numara, süratle adımını atmanız gereken parlamento iç tüzüğünü değiştirmenizdir. Çünkü Parlamento'nun şu andaki çalışmasına adeta mevcut iç tüzük bir ilkellik getiriyor. Bu ilkellikten kurtulmamız lazım. Türkiye Cumhuriyeti'ne, Türk halkına, böyle masaların üzerinde dolaşan parlamenterler yakışmıyor ve tahrik esaslı bir parlamento çalışması yakışmıyor."- "Bu parlamentonun, milletimin bunu başaracağına inanıyorum""Bütün bunları aşarak ve milletin beklentilerine cevap verecek yasaların bir an önce çıkması ve milletimizin adeta sıçramak değil, bundan sonra uçuşa geçmesi lazım. Bunu yapacağız ki muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkalım." ifadesini kullanan Erdoğan, "Çünkü ben bu Parlamentonun, milletimin bunu başaracağına inanıyorum. Bu güç bizde var ama biz kendi ayaklarımıza vurmayacağız, kendi ayaklarımıza çakmayacağız. Bir taraftan terörle mücadelede bu operasyonları başarılı bir şekilde sürdürürken diğer taraftan da yatırımlarla beraber üretimimizi artıracağız, istihdamımızı sağlayacağız ve böylece Türkiye'de işsizlikle de mücadelede inşallah çok daha güzel günlere ulaşacağız." şeklinde konuştu."Üstadın ifadesiyle 'Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koymadan size durmak, duraklamak, yorulmak asla yakışmaz." diyen Erdoğan, şunları kaydetti: "Unutmayınız aslolan milletvekili olmak, MYK üyesi olmak, genel başkan olmak değildir, aslolan bu millete hak ettiği hizmeti vermektir. Çünkü biz bu millete efendi olmaya değil, bu millete hizmetkar olmaya geldik, yola böyle çıktık. Aslolan yüzünü Türkiye'ye dönmüş, umudunu bu ülkeye ve bu millete bağlamış yüz milyonları hayal kırıklığına uğratmamak, onların da geleceklerini aydınlatacak bir ışık yakabilmektir. Kardeşlerim, bizi 79 milyon izlemiyor bunu bilin, bizi tüm İslam dünyası, hatta daha ileri gidiyorum tüm insanlık izliyor. Burada ne olup bittiğini adım adım izleyen bir dünya var. Diyeceksiniz ki bu ne ağır bir imtihandır, diyeceksiniz ki binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya. Taşır arkadaşlar, inanırsanız, azmederseniz, çalışırsanız, cesur olursanız, binbir başlı kartalı bu kanarya taşır. Bundan hiç endişeniz olmasın. Yeter ki bu davayı sırtlanırken sonunda herhangi bir rütbe, herhangi bir kazanç beklemeyelim. En büyük rütbe millete hizmettir, en büyük kazanç, milletin şöyle yüreğinden kopup gelerek söylediği bir 'Allah bunlardan razı olsundur." "Dünyanın neresine gittiysek, ülkemize şükranla ve umutla bakan gariplere, mağdurlara, mazlumlara rastladık. Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz, Amerika'daki cenazesine gidip son vazifemizi yaptığımız Muhammed Ali bizim için niçin önemliydi biliyor musunuz? Çünkü o ringlerde sadece kendisi için değil, asıl tüm dünyadaki mazlumlar, mağdurlar, Müslümanlar için dövüşüyordu. Bunu da defaatle bizzat kendisi ifade etmişti. Muhammed Ali'nin rakibi ringde karşısında duran kişi değil, dünyadaki tüm zalimler, kötüler, alçaklardı. İnanın bana şu anda Türkiye'ye olan bakış da bunun bir benzeridir." Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ve Irak'tan gelen 3 milyon sığınmacıyı, dünyanın dört bir yanından gelerek İstanbul'a sığınan yüzbinlerce misafiri barındıran Türkiye'nin, dünyanın tüm mazlumlarının gönlünde müstesna bir yerde oturduğuna dikkati çekerek, Amerika seyahatinde yanlarına gelenlerin bunu söylediğini, "Allah razı olsun, sizi korusun" dediğini, "Suriye, Irak, Filistin" diye haykırdığını aktardı. Bu insanların başlarını öne eğdirmeye, yüreklerini burkmaya haklarının olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Suriyeli, Iraklı, Afganistanlı, Libyalı, Afrikalı çocukları, kadınları çaresizce Akdeniz'in karanlık sularında terk etmeye hakkımız yok. Orta Asya'daki, Kafkaslar'daki, Balkanlar'daki, Afrika'daki, Güney Asya'daki kardeşlerimizi yüzüstü bırakmaya hakkımız yok." diye konuştu.

-"KİMSE TAHAMMÜLÜMÜZÜ TEST ETMESİN"Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Myanmar'da olduğunu, oradan Afganistan'a geçeceğini hatırlatarak, "Çünkü her yerde elimiz var. Oralara uzanıyoruz. Milletimizin geleceğine ilişkin hayallerini karartmaya hakkımız yok. Bunun için hep birlikte çok çalışmalıyız. Bugün burada bulunan kadro işte böyle bir sorumluluğu üzerinde taşıyor." ifadesini kullandı. Eksikleri tamamlayarak, yanlışları düzelterek yollarına devam etmek zorunda olduklarını aktaran Erdoğan, şöyle dedi: "Terör örgütleriyle, içeride ve dışarıda yürüttüğümüz mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Devletin teröriste demir yumruğunu, mağdur olan bölge halkına da şefkatli yüzünü gösterecek tüm önlemleri alarak, huzur ve güven ortamını tesis edip, güçlendireceğiz. Suriye sınırlarımızda, ülke ve millet olarak geleceğimizi tehdit edecek bir oluşuma, siyasi, diplomatik, askeri tüm imkanlarımızı kullanarak, sonuna kadar karşı çıkacağız. Kim olursa olsun, Suriye'nin kuzeyinde böyle bir oluşuma, Türkiye olarak asla müsaade edemeyiz. Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimizi, altını çizerek söylüyorum, onurlu duruşumuzu ve milli çıkarlarımızı koruyarak, gittiği yere kadar götüreceğiz. O yerli ve milli duruşumuz asla zedelenmemeli. Türkiye sıradan bir millet, ülke değildir. Öyle yok, '3 binlere kadar bekler.' şudur, budur, vs. Bizim kimse tahammülümüzü test etmesin. Ve bu noktada hükümetimiz inanıyorum ki gerekli cevapları gereken yerde, gerekenlere, tam hakkıyla verecektir, vermelidir." Erdoğan, Türkiye'nin 1963'ten bu yana 53 yıldır oyalandığına dikkati çekerek, "Bu nereye kadar devam eder? İşte bunun kararını hükümetimizle hep birlikte vererek, adımını da ona göre atmalıyız." diye konuştu.- "Türkiye'nin gücünü göstereceğiz"Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomide kısa vadede ihracat ve turizmde yaşanan sorunları çözeceklerini, orta ve uzun vadede 2023 hedeflerine ulaşmalarını sağlayacak, yapısal dönüşümleri hayata geçireceklerini söyledi. Türkiye'de en zor zamanda dev projeler ürettiklerini hatırlatan Erdoğan, buna aynen devam etmeleri gerektiğini vurguladı. Erdoğan, 81 ilin tamamını kapsayan yatırımları hayata geçirmeyi sürdürerek Türkiye'nin gücünü halka ve tüm dünyaya göstereceklerini ifade etti. Demokrasi, hak ve özgürlükleri alanındaki çalışmalarını, Türkiye'ye yönelen tüm tehditlere rağmen kesintisiz devam ettireceklerinin altını çizen Erdoğan, "Çünkü demokrasi, kalkınmanın da huzurun da olmazsa olmaz temelidir. 150 yıllık demokrasi arayışımızda ortaya çıkan sorunların ürünü olan kompleksleri bir kenara bırakıp, milletimizin ve ümidini bize bağlayan yüz milyonların ihtiyaçlarına uygun düşen özgün bir demokrasiyi inşa ve tahkim edeceğiz." sözlerine yer verdi.- "Rabbim, yar ve yardımcımız olsun"Erdoğan, iftarı eşli olarak yapmayı arzu ettiklerini ancak mevcut mekanın buna el vermediğini belirterek, "Bu borcumuzdur, inşallah bunu ya yeni yerimizde veyahut da farklı bir konsept içinde gerçekleştireceğiz." ifadelerine yer verdi. Milletvekillerinden, eşlerine bu duygu ve düşüncelerini iletmelerini isteyen Erdoğan, "Rabbim, yar ve yardımcımız olsun. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi güçlendirsin. Bu duygularla bir kez daha Rabbime dua ediyorum, Ya Rab, bizleri Ramazan-ı Şerif'e kavuşturduğun gibi inşallah bayrama da kavuştur." sözleriyle konuşmasını sona erdirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti milletvekilleri ve MKYK üyelerine Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde iftar verdi.Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:Kurulduğu 2001 yılından bugüne kadar bu siyasi hareketin her kademesinde liyakat ve hizmet esaslı bir değişim kesintisiz şekilde yaşanmıştır. Bu değişim geleneğinin diğer siyasi hareketlere de örnek olmasını diliyorum. Bizim başlattığımız bu siyasi hareket bu işi başarmıştır. Bu vesileyle 22 Mayıs'ta gerçekleştirilen kongrede genel başkanlık ve bilahare Başbakanlık görevini devralan Binali Yıldırım kardeşimi bir kez daha tebrik ediyorum."MECLİS'TEKİ BU İLKELLİKTEN KURTULMAMIZ LAZIM"Meclis kurulumuzda görev yapan milletvekillerimiz Türkiye'nin zor bir döneminde tarihi bir mücadele veriyorlar. Parlamentonun şu anki çalışmasına mevcut iç tüzük bir ilkellik getiriyor, bu ilkellikten kurtulmamız lazım. Türkiye Cumhuriyeti'ne, Türk halkına, masaların üzerinde dolaşan parlamenterler yakışmıyor. Bütün bunları aşarak, milletin beklentilerine cevap verecek yasaların bir an önce çıkması lazım. Ben bu parlamentonun, milletimin bunu başaracağına inanıyorum.Bir taraftan terörle mücadelede bu operasyonları bir şekilde sürdürürken diğer taraftan yatırımlarla beraber inşallah üretimleri arttıracağız. Üstadın ifadesiyle, Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koymadan, size durmak asla yakışmaz. Aslolan bu millete hak ettiği hizmeti vermektir, biz bu millete hizmetkar olmaya geldik. Aslolan yüzünü Türkiye'ye dönmüş yüz milyonların geleceklerini aydınlatacak bir ışık yakabilmektir. Bizi 79 milyon izlemiyor, bizi tüm İslam dünyası hatta daha ileri gidiyorum, tüm insanlık izliyor. Burada ne olup bittiğini adım adım izleyen bir dünya var. Türkiye'nin neresine gittiysek vatandaşlarımızın gönüllerinden ve gözlerinden adeta fışkıran sevinç, teşekkür beyanlarıyla karşılaştık. Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz, ABD'de son vazifemizi yaptığımız Muhammed Ali bizim için niçin önemliydi biliyor musunuz? Çünkü o tüm dünyadaki mazlumlar, mağdurlar, Müslümanlar için dövüşüyordu. Muhammed Ali'nin rakibi dünyadaki tüm zalimler, tüm kötüler, tüm alçaklardı. Şu anda Türkiye'ye olan bakış da bunun bir benzeridir.DAVİD CAMERON'A "3 BİN SENE" YANITI Hep birlikte çok çalışmalıyız. Bugün burada bulunan kadro böyle bir sorumluluğu üzerinde taşıyor. Terör örgütleriyle içeride ve dışarıda yürüttüğümüz mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. AB ile olan ilişkilerimizi, onurlu duruşumuzu ve milli çıkarlarımızı koruyarak gittiği yere kadar götüreceğiz. O duruşumuz asla zedelenmemeli. Türkiye sıradan bir millet değildir. Öyle yok '3 binlere kadar bekler.' Bizim kimse tahammülümüzü test etmesin. Hükümetimiz inanıyorum ki gerekli cevapları verecektir, vermelidir. Sene 63, sene 2016. 53 yıldır oyaladılar. Bu nereye kadar devam eder, işte bunun kararını hükümetimiz hep birlikte vererek adımı ona göre atmalıyız. Demokrasi hak ve özgürlükler alanındaki çalışmalarımızı, ülkemize yönelen tüm tehditlere rağmen kesintisiz sürdüreceğiz. Bu akşam bu iftarı eşli olarak yapmayı arzu ettik fakat mevcut mekan el vermediği için o şekilde gerçekleştiremedik. Ama bu borcumuzdur.