Ey AB, bizi meşgul etme

-Cumhurbaşkanı Erdoğan: AB'ye almayacaksanız açıklayın bilelim. Ne biz sizi meşgul edelim, ne de siz bizi meşgul edin. İşi bağlayalım. Bunun da kararını vermiyorlar. Minderden kaçan biz olmayacağız --Barzani'yi yıkan haber! Gizlice anlaşmışlar -Kuzey Irak'ta 5 terörist öldürüldü... -Irak'ta Musul Barajı geri alındı -Kafatasından 12 CM'lik bölüm çıkarıldı… İddialara jet açıklama: Duyumlar asılsız -NOTAM yayınlandı, resmen kapatıldı -İlk Uygulama Beyazıt Kütüphanesinde Başladı -Yıllar sonra bir il

Ey AB, bizi meşgul etme Giriş Tarihi: 17.10.2017 23:14 Güncelleme Tarihi: 18.10.2017 09:17Cumhurbaşkanı Erdoğan: AB’ye almayacaksanız açıklayın bilelim. Ne biz sizi meşgul edelim, ne de siz bizi meşgul edin. İşi bağlayalım. Bunun da kararını vermiyorlar. Minderden kaçan biz olmayacağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 19-20 Ekim tarihlerinde Brüksel'de yapılacak AB Liderler Zirvesi öncesinde AB'ye net mesajlar verdi. Erdoğan, dün Polonya'ya gerçekleştirdiği resmi ziyarette Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda tarafından resmi törenle karşılandı. Törenin ardından baş başa ve heyetler arası görüşmeleri gerçekleştiren iki lider, daha sonra ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, özetle şöyle dedi:
Polonya ile NATO dayanışmamız önem arz ediyor. Bunu güçlendirerek devamımızın şart olduğuna inanıyorum. Fakat AB'de Polonya bulunuyor. Biz de AB'ye sokulmuyoruz. Polonya bizi destekliyor. Fakat sene 63, sene 2017... Türkiye, AB'ye hala alınmadı, alınmıyor. Halbuki bizim müracaatımızdan sonraki süreçte alınan ülkelerin birçoğunun bizimle mukayese edilir yanı yok.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda'dan ortak açıklama
Şöyle fasılları masaya yatırdığımız zaman, örneğin Başbakan iken Liderler Zirvesi'ne katılırdım. 15 fasıl vardı, daha sonra bu fasılları 35'e çıkardılar. Çıkarma sebebi de ne biliyor musunuz? Türkiye'nin buraya girmesi mümkün olmasın. Hatta bazıları 'imtiyazlı ortaklık değil dedi, bazıları mümkün değil' dedi. Ben de hep şunu söylüyorum. Diyorum ki 'Ya almayacaksanız açıklayın şu işi' Bilelim, ne biz sizi meşgul edelim ne de siz bizi meşgul edin, işi bağlayalım. Bunun da kararını vermiyorlar. Biz de 'minderden kaçan biz olmayacağız' diyoruz, onların kararını bekliyoruz.

SCHENGEN BELASI
Turizmde güzel gelişmeler var. Bu yılın ilk 8 ayında Polonya'dan ülkemize 205 bin turist geldi. Ben Polonya vatandaşlarının Türkiye'ye olan muhabbetini de biliyorum. Fakat bu Schengen denilen şey bir ortadan kalkarsa o zaman Türkiye'den Polonya'ya, Polonya'dan Türkiye'ye gelenler de artacaktır. Çünkü bu ayrı bir bela, ama kalkarsa o zaman Türkiyeli rahat rahat buraya gelecektir, inanıyorum ki Polonyalı da Türkiye'ye gelecektir.



HÂLÂ BİZİ OYALIYORLAR
Latin Amerika ülkeleri için herhangi bir vize yok. Rahat rahat Avrupa ülkelerine gidip geliyor. Türkiye müzakereci ülke, ama Türkiye gelemiyor. Böyle saçma şey olur mu? Buradaki gariplik ortada. Ben de diyorum ki AB üyesi ülkelerden, dostlardan 'bunları dile getirmeniz lazım' diyorum. Ortada böyle bir şey var. 2013 sonunda bu vizeler kalkacaktı, imzalar atıldı. Ama o günden bugüne hala bizi oyalıyorlar.
Biz şu anda Suriye, Irak ve buradaki gelişmelerde 3,5 milyona yakın insanı, mülteciyi ülkemizde ağırlıyoruz. Bunları çadır kamplarda, konteynır kentlerde ve şehirlerimizde ağırlıyoruz. Şu ana kadar yaptığımız harcama 30 milyar doların üzerinde. Peki size AB'den gelen bir şey var mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Polonya'da bando sürprizi!

885 MİLYON EURO GELDİ
Son aldığım rakamı söyleyeceğim. 885 milyon euro gibi bir destek geldi. Fakat bize verilecek rakam 2016 Temmuzu'nda 3 milyar Avro vereceklerdi. O yılın sonuna kadar artı bir 3 milyar euro vereceklerdi. Hala oradayız. Başka gelen bir şey yok. Türkiye kendi imkanlarıyla buralarda kalanlara her türlü gıda, sağlık, eğitim yardımlarını veriyor, vermeye de devam edeceğiz.

TEDBİR ZORUNLULUK
Şu anda bizim güneyimizde Suriye'deki durumları görüyorsunuz, duyuyorsunuz. Irak'ta olanlar ortada. Bir taraftan sınırımızda olan bu savaşla ilgili de tedbirimizi almak durumundayız. Çünkü biz de taciz ediliyoruz, tehdit altındayız.

DOSTLUK ANITLARI YAPILACAK
Polonya dostluk anıtları kurulması teklifimizi ilettik. Bu konularla ilgili elimizden gelen her türlü desteği TİKA vasıtasıyla bizler Polonya'da gerçekleştireceğiz. Bunlar bizim dostluğumuzun, dayanışmamızın simgeleri olacaktır.

POLONEZKÖY DAVETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevkidaşı Duda'yı Polonezköy'e davet ederken,"Polonya'yı İstanbul'umuzdaki Polonezköy'den de iyi tanırız. Bizim bir Polonezköyümüz var. Çok narin, çok şirin bir köydür. Sayın Duda, Türkiye'ye geldiğinde beraberce oraya gidelim. Orayı yerinde görmenizi isterim. Duydum, güzelmiş, diyor. Duymak yetmez. Ben de diyorum ki gelin görün, gördüğünüz zaman çok daha mutlu olacaksınız. Şirin, adeta butik bir mahalle, köy" dedi.

Barzani'yi yıkan haber! Gizlice anlaşmışlar Kerkük’te peşmergenin Irak ordusu ve Haşdi Şabi karşısında çekilmesinin arkasında gizli bir anlaşmanın yattığı öne sürüldü.

Irak ordusunun Kerkük saldırısında Kürdistan Yurtsever Birliği’ne (KYB) bağlı peşmergelerin çekildiği belirtilirken, KYB’nin önceki hafta hayatını kaybeden genel sekreteri Celal Talabani’nin oğlu Bafel Talabani ile Haşdi Şabi arasında gizli bir anlaşma yapıldığı iddia ediliyor. Kürdistan Bölgesi’ndeki Değişim Hareketi’nin (Goran) merkezi Irak parlamentosundaki vekillerinden Mesud Haydar, Bafel Talabani ile Haşdi Şabi Sorumlusu ve Bedir Tugayları Komutanı Hadi Amiri arasında yapıldığı öne sürülen gizli anlaşmanın ayrıntılarını açıkladı. Goran parlamenteri, Talabani ile Amiri’nin dokuz maddelik bir anlaşma imzaladığını öne sürdü. Mesud Haydar, “Anlaşmada Bafel Talabani ile Haşdi Şabi Sorumlusu olan ve hükümet içinde hiçbir resmi görevi olmayan Hadi Amiri’nin imzası bulunuyor” dedi.

İŞTE O 9 MADDE:

Rudaw’ın haberine göre, anlaşmanın maddeleri şöyle:

- Irak güçleri tartışmalı bölgelere yeniden konuşlanacak ve peşmerge geri çekilecek.

- Kerkük dahil 17 kasaba ve nahiye merkezi hükümete teslim edilecek.

- Kerkük merkezinde ortak yönetim olacak. 15 Kürt mahallesi Kürtler, 25 mahalle de diğer oluşumlar tarafından yönetilecek.

- Kerkük’teki stratejik yerlerin yönetimi merkezi hükümette olacak; K1 askeri üssü, havaalanı ve petrol yatakları.

- Süleymaniye Havalimanı açılacak.

- Süleymaniye ve Kerkük’teki memur maaşlarının merkezi hükümet tarafından ödenmesi.

- Süleymaniye sınırındaki peşmergelerin maaşlarının merkezi hükümet tarafından ödenmesi.

- halepçe, Süleymaniye ve Kerkük bölgesinin kurulması.

- Yeni bölge için bir yeni bir hükümetin kurulması.

Barzani, Talabani’yi suçladı!

IKBY Başkanı Mesut Barzani, Peşmerge’nin Kerkük’ten çekilmesinden oğul Bafel Talabani’yi sorumlu tuttu. Barzani, yaptığı yazılı açıklamada şöyle dedi: “Kerkük’te yaşananların sebebi, Kürdistan Bölgesi’ndeki bazı siyasilerin tek taraflı hareket etmesidir. Tek taraflı hareket etme durumu, Peşmergelerin topyekün geri çekilmesine sebep oldu. Bu geri çekilme de karşılıklı bilgilendirme çerçevesinde gerçekleşti. Erbil ve Bağdat arasındaki temas hattı, Musul’u DEAŞ’tan kurtarma operasyonundan önceki sınıra geri döndü.”

Kuzey Irak'ta 5 terörist öldürüldü... TSK'dan yapılan açıklamaya göre Kuzey Irak'ın Zap bölgesine yapılan hava harekatında 5 terörist öldürüldü.

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılan bilgilendirmede Irak' ın kuzeyinde  Zap bölgesinde devam eden hava destekli operasyon sırasında, keşif ve gözetleme vasıtaları ile operasyon birliklerine saldırı için hareket halinde oldukları tespit edilen silahlı 5 teröristin  düzenlenen hava harekatıyla etkisiz hale getirildiği ve bir Doçka uçaksavar makineli tüfeğin  imha edildiği belirtildi.

Irak'ta Musul Barajı geri alındı Irak'ta ordu birlikleriyle birlikte ilerleyen Şii milisler Haşdi Şabi, kentin doğusundaki baraj çevresini bırakmayan peşmergelerle çatışmaya girdi.

Tartışmalı bağımsızlık referandumunun ardından IrakOrdusu harekete geçti, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) lideri Mesut Barzani iki gün içinde Kerkük, Tuzhurmatu, Sincar ve birçok kenti kaybetti. Cephedeki peşmerge ve PKK'lılar kaçarken, birçok nokta çatışma yaşanmadan geri alındı. Irak Başbakanı Haydar el İbadi, referandumun mazide kaldığını ve tarafların Anayasa çevresinde diyaloğa girmesi gerektiğini söyledi.

08.30 : Irak ordu birlikleri, saatlerce süren çatışmaların yaşandığı Musul Barajı'nı peşmergeden geri aldı.

08.20 : Uluslararası haber ajansı Reuters, Kerkük'te çekilmiş çok sayıda fotoğrafı dünyaya servis etti. Çarpıcı karelerde Irak askerlerini coşkuyla karşılayanlar, sokaklarda kutlama yapanlar yer alıyor. Dibris'teki petrol kuyuları ise ateşe verilmiş, gökyüzüne alevler yükseliyor.

07.40 : Irak, güne çatışma haberiyle başladı. Musul Barajı çevresine ilerleyen Şii milisler Haşdi Şabi ile bölgedeki Peşmerge arasında çatışma çıktı.

Peşmergenin baraj çevresini teslim etmeyi reddetmesiyle başlayan çatışmada en az dokuz can kaybı var. Üç saat boyunca silahların susmadığı bölgede ölenlerden sekizi Haşdi Şabi üyesi, biri Peşmerge üyesi. Çatışmada yaralanan 11 kişi ise hastanelere götürüldü.

Tarafların henüz bölgeden çekilmediği bildiriliyor, eller tetikte.

Musul Barajı, terör örgütü IŞİD'in üç yıl önce kenti işgal etmesiyle gündeme gelmişti. Kanlı örgütün barajı patlatıp patlatmayacağı günlerce konuşulmuştu.

ABD Bağdat'a destek verdi

07.20 : ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Irak Başbakanı Haydar el İbadi ile telefonda görüştü. Barzani yönetiminin bağımsızlık referandumunu tanımadıklarını yineleyen Tillerson, Irak'ın toprak bütünlüğüne destek verdi. ABD Dışişleri Bakanı, tarafların çatışmadan uzak durmasını da istedi.

İbadi ile konuşan bir başka isim, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron oldu. Bağdat'ı arayan Macron, merkezi yönetimin Irak'ın birliğini korumak için attığı yasal adımları desteklediklerini duyurdu.

07.00 : Irak'ta yaşananları gün boyu canlı blogla aktaracağız.

Kafatasından 12 CM’lik bölüm çıkarıldı… İddialara jet açıklama: Duyumlar asılsız Aniden rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan Deniz Baykal’ın son sağlık durumu hakkında yeni açıklamalar geldi.

Beyin damarındaki pıhtı nedeniyle önceki gün hastaneye kaldırılan eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’a, dün ikinci kez müdahale edildi. Ankara İbni Sina Hastanesi’nde tedavi gören Baykal’a, önceki akşam beyninde kanama izlenmesi nedeniyle tomografi çekildi. Sabah da kafa içi basıncının artması üzerine ikinci kez ameliyata alındı.

3’ÜNCÜ OPERASYON YAPILDI

Baykal’ın dün sabahki ameliyatının ardından akşam da yara kenarında oluşan kan birikintisi doktorlar tarafından temizlendi. İşlem, enfeksiyon riskine karşı ameliyathanede yapıldı. Temizleme işleminin ardından Baykal’ın tomografisi çekildi. Tomografi sonuçlarının doktorlar tarafından değerlendirmeye alındı.

Deniz Baykal’ın hayati tehlikesinin her an olduğunu ifade eden Ankara Üniversitesi (AÜ) Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, gazetecilere yaptığı açıklamada şunları söyledi:

SOLUNUM DESTEĞİ VAR

“Deniz Bey’de maalesef kanama ve ödem en üst düzeyde gerçekleşiyor. Bu nedenle de bugün bir ameliyat yapıldı basıncı azaltmak için. Akşam saatlerinde yapılan müdahale ise bir ameliyat değil, müdahaleyle cilt altında biriken kan temizlendi. Şu anda kendisine yine yoğun bakımda yoğun tedavi uygulanıyor. Solunum desteği sağlanıyor, beyin destekleri sağlanıyor. Bu süreç içinde kendisi tabii ki bilinci kapalı olarak uyuyor. Şu ana kadar çok daha iyi sonuçları görebilme umudumuzu hep koruduk ancak gelinen tablo içerisinde, elbette ki umutlarımızı yine koruyoruz ama bazı olumsuzlukları yaşadığımızı da sizler de biliyorsunuz.

AĞIR BEYİN HASARI

(Hayati tehlikesi var mı?) Hep bunu söyledik, olayın ilk başladığı anda hayati tehlikesi var zaten, çünkü hep dedik ki ciddi bir durum bu. Ağır bir beyin hasarı ve o hayati tehlike her an var. Yine de var elbette ki ama bu hastaneye geldiği anda da vardı. Yoğun bakımda, yoğun tedavi altında olma, ciddi bir durum olduğunun göstergesi.

(Felç ya da daha kötü bir durum) Süreç içerisinde ne gibi gelişme olacak, akciğerindeki enfeksiyon ne derece beynin yeterli oksijenlenmesine izin verecek. Bunları zaman içerisinde göreceğiz. Şimdiden ne söylersek aslında tahminden öteye gitmez ama o tahminler de değişik, farklı yorumlara yol açabilir. Bunun iyileşme periyodu da öyle kısa süreli, saatlerle, kısa günlerle olacak gibi görünmüyor. O yüzden de ‘ciddi’ demekte yarar var. Uyandırma için zaman zaman denemeler yapılıyor.”

Bu arada Baykal’ın kafatasından yaklaşık 12 santimlik bir bölümün de ödemin baskı yapmamasına yönelik çıkarıldığı öğrenildi.

ÖZGÜR ÖZEL: DUYUMLARIN TAMAMI ASILSIZDIR

Öte yandan, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, eski CHP Genel Başkanı ve CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın sağlık durumuna ilişkin, "Sağlığının kötüye gittiğine ilişkin yapılan haberler ve çok kötü haberlere ilişkin duyumların tamamı asılsızdır." dedi.

Özel, Baykal'ın tedavi gördüğü İbn-i Sina Hastanesinin bahçesinde bekleyen gazetecilere yaptığı açıklamada, doktorların Baykal'ın sağlık durumu hakkında yaptığı açıklamaları hatırlattı.

Doktorların açıklamasının ardından bir televizyon kanalının muhabirince sosyal medyada paylaşımda bulunulduğunu bildiren Özel, bu paylaşımın endişe yarattığını ifade etti. Paylaşımın ardından Baykal'ın doktoruyla görüştüklerini belirten Özel, şunları söyledi:

"Deniz Bey'i takip eden doktor şu açıklamada bulundu, 'Son açıklamadan beri durumunda hiçbir değişiklik yok. Durumu stabil. Kötüye herhangi bir gidiş yok. Yarın sabah planlanan tomografi çekilecek, Deniz Bey'in sağlık durumu son yapılan açıklamadan beri değişmedi' dedi."

Sosyal medyada paylaşılanların infial yarattığını vurgulayan Özel, bu paylaşımların Baykal'ın sevenlerini ve Türkiye'yi tedirgin ettiğini söyledi.

Baykal'ın sağlık durumunun değişmediğini, durumun ciddi olduğunu ancak kötüye gidiş olmadığını bildiren Özel, "Biz bu geceyi Sayın Genel Başkan'ın güçlenerek, sağlığına yaklaşarak geçireceğini ve yarın iyi haberler umuyoruz. Sağlığının kötüye gittiğine ilişkin yapılan haberler ve çok kötü haberlere ilişkin duyumların tamamı asılsızdır." diye konuştu.

ZİYARETÇİ YASAK

ANKARA Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Baykal’ın sol tarafındaki güçsüzlüğe ilişkin son durumunun sorulması üzerine, “Şu anda uyutulduğu için onu değerlendirmek çok güç. Ama güçsüzlük devam ediyor” dedi. Baykal’ın tedavisinin ne kadar süreceğine ilişkin de Rektör, “Bunun kısa süreli olmadığını söyledik. Özellikle 48-72 saatlik sürecin çok çok önemli olduğunu ve yoğun bakımdaki tablonun vakalara göre de birkaç gün daha uzayabileceğini vurguladık. Ama hastanede ne kadar kalır, yoğun bakımdaki süreci tamamlandıktan sonra değerlendirmekte yarar var” açıklamasını yaptı.

İbiş, “Deniz Bey’e ziyaretleri yasaklamıştık. Çünkü, enfeksiyon riskini alsın istemiyoruz. Her karşılaştığıyla birkaç kelime de olsa konuşmaya çalışıyor. Onun beyin fonksiyonlarını zorlamasını istemiyoruz” dedi.

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin, eski AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu hastaneye giderek Baykal’ın sağlık durumu hakkında bilgi aldı. Doktor olan Demircan hastaneye beyaz önlükle geldi.

NOTAM yayınlandı, resmen kapatıldı Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda alınan kararın ardından Türk hava sahası Kuzey Irak yönetimine kapatıldı.

Alınan bu kararla yasağın nasıl uygulanacağı netleşti. Bu gece yayınlanan NOTAM'da şöyle denildi:

İnsani yardım, ambulans ve emergency uçuşlar hariç olmak üzere, ORSU (Süleymaniye) ve ORER (Erbil) Havalimanlarına giden/gelen tüm trafiklerin (yedek meydan olsa bile) ikinci bir bildirime kadar Türkiye hava sahasını kullanmaları yasaklanmıştır.

NOTAM: Havacılara Bilgi Notu - Notice to Air Man)

Kaynak: Milliyet

İlk Uygulama Beyazıt Kütüphanesinde Başladı Türkiye’nin en önemli kütüphanelerinden Beyazıt Devlet Kütüphanesi, artık 24 saat açık.

Tarihi geçmişi, kitap sayısı, koleksiyonları ve derleme kütüphanesi ile Türkiye’nin en önemli kütüphanelerinden Tarihi geçmişi, kitap sayısı, koleksiyonları ve derleme kütüphanesi ile Türkiye’nin en önemli kütüphanelerinden Beyazıt Devlet Kütüphanesi, artık 24 saat açık. artık 24 saat açık.

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’un, kütüphaneleri iyileştirme ve süresiz hizmet vermesi talimatından sonra ilk uygulama İstanbul’da hayata geçti, Beyazıt Devlet Kütüphanesi 24 saat hizmet vermeye başladı.

Tarihi geçmişi, kitap sayısı, koleksiyonları ve derleme kütüphanesi ile Türkiye’nin en önemli kütüphanelerinden Beyazıt Devlet Kütüphanesi, artık 24 saat açık.

Araştırmacı ve okuyucuların İstanbul’daki uğrak noktalarından biri olan ve yoğun talep üzerine Nisan ayından itibaren çalışma süresi artırılarak, 08.00-22.30 saatleri arasında hizmet vermeye başlayan Kütüphane, artık hiç kapanmayacak.

Kütüphanede ayrıca, Beyazıt Konferansları, sergiler, yazar-okur buluşmaları, paneller ve açık oturumlar düzenlenecek. İstanbul’un işgalden kurtuluşunun 94. yılı münasebetiyle hazırlanan “6-8 Ekim Sayfaları: Manşetlerde İstanbul’un Kurtuluşu 6-8 Ekim 1923” Sergisi de düzenlenen etkinliklerden biri ve hala ziyaret açık.

Sultan Abdülhamid’in Hatırası

Büyük bir kütüphaneye duyulan ihtiyacı ve bu doğrultudaki talepleri gören Sultan II. Abdülhamid’in girişimleriyle kurulan Kütüphane-i Umumî-i Osmanî, bugünkü adıyla Beyazıt Devlet Kütüphanesi, ülkemizin devlet eliyle kurulan ilk kütüphanesi. Ayrıca, Türkiye’nin ilk ‘milli kütüphanesi’ olma özelliğini de taşıyor.

24 Haziran 1884 tarihinde, Beyazıt Külliyesi’nin imaret kısmında raflarına yerleştirilen bir takım “Naima Tarihi” ile hizmete açılan Kütüphane’nin, kitap ve mecmua koleksiyonları olağanüstü bir hızla zenginleşir. 1934 yılında çıkan ‘2527 sayılı Basma Yazı ve Resimleri Derleme Kanunu’ ile derlenecek eserlerin bir nüshasının da Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ne verilmesi kararlaştırılır, zamanla da Türkiye’nin en zengin kütüphanelerinden birisi olur.

Yıllar sonra bir ilk, komandolar K. Irak'a girdi 2008'de yapılan Güneş operasyonundan sonra komandolar 16 Ekim'de ilk kez sınırı geçerek Zap'a operasyon düzenledi.

Resmi açıklama yapılmadı fakat Türk silahlı birliklerinin karadan Kuzey Irak'ın Zap bölgesinde büyük bir operasyon düzenlediği belirtiliyor. Hedefte çok katlı PKK mağaralarının bulunduğu Kokozer var.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), 2008 yılında düzenlenen Güneş Operasyonu’ndan sonra ilk kez Kuzey Irak’ta operasyon düzenledi. 16 Ekim tarihinde gece 00:03’te Çukurca kırsalından sınırı geçen komandolar, PKK’nın en önemli kamplarının bulunduğu Zap Vadisi’ne girdi. Komandoların hedefinde örgütün lojistik merkezi olarak bilinen, çok katlı mağaraların bulunduğu Işıklı, Taştepe Bölgeleri ise halk arasında Kokozer adı verilen Zerdağı bulunuyor.

4 KOMANDO ŞEHİT OLDU

Terör örgütünün sınır ötesindeki yapılanmasına yönelik yapılan operasyonda Bolu Komando Tugayı’na ait birlikler önemli rol oynuyor. Hava kuvvetlerine ait F-16 savaş uçakları, Atak Helikopterleri ile silahlı İHA’lar da operasyona katıldı. Operasyon kapsamında ilk iki gün içinde toplam 16 terörist etkisiz hale getirilirken Bolu Komando Tugayı’na bağlı 4 komando şehit oldu. Komandoların şehit olduğu olaylarda terör örgütü el yapımı patlayıcı kullandı.

‘HER TARAF MAYIN’

Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, Zap Vadisi’ne düzenlenen operasyonu şöyle değerlendirdi: “15 Temmuz darbe sürecinden önce terör örgütü Dağlıca-Çukurca arasında kuş uçuşu yaklaşık 45 kilometrelik alanı çok etkin kullandı. Buralara tahkimatlar ve yığınaklar yaptı. Bu bölgeye ise Ertuşi Kampı adını verdi. Ancak Türk askeri buralara operasyon düzenledi ve kampları yerle bir etti. Bu olaydan sonra terör örgütü sınırın diğer tarafına yani Kuzey Irak’ta yığınak yaptı. Buralardan taciz ve sızma eylemlerine devam etti. Bölge olarak çok katlı mağaralar bulunuyor. Ayrıca derin bir çanak var. Engebeli ve kayalık bir arazi. Operasyon için çok zor şartlar ancak bölgedeki etkilerini yok etmek için komandolar operasyona başladı. Operasyonun ilk iki gününde 4 şehidimiz var. Çok zor arazisi var ve her yeri mayınlamışlar. İlk iki şehidimiz de mayın yüzünden oldu. Mayına basan bir askeri kurtarmak için atılan arkadaşları başından vurularak kalleşçe şehit edildi. Işıklı ve Taştepe Bölgesi ile Kokozer Dağı’ndaki yapılanmaya yönelik bu harekat ile terör örgütüne büyük darbe vurulması planlanıyor.”

ADINI ONBAŞININ KIZINDAN ALMIŞTI

Güneş Harekâtı, 21 Şubat 2008 tarihinde başlatıldı. Hakkari’nin Çukurca ilçesindeki 3’üncü Sınır Jandarma Taktik Alay Komutanlığı’nda konuşlandırılan 40 km menzilli 105 ve 203 mm çaplarındaki obüslerle yapılan topçu ateşiyle başlayan harekatta komandolar sınırı geçti. Sınırdan 30 km uzaklıktaki Zap, 15 km uzaklıktaki Hakurk ve 10 km uzaklıktaki Avaşin kampları hedef alındı. Harekatta PKK’nın bu bölgelerdeki lojistik destekleri imha edildi. Operasyona savaş uçakları ve helikopterler de destek verdi. Operasyon sürecinde 240 PKK’lı etkisiz hale getirildi. Harekata ismini ise 8 Ekim 2007’de Şırnak’ın Gabar Dağı mevkiinde gerçekleşen terör eyleminde şehit olan Şanlıurfalı Piyade Onbaşı Kasım Aksoy’un 3 yaşındaki kızı Güneş’in adı verilmişti.

Şemdinli kumpası ilk kez resmi belgede yer aldı Şemdinli davasına dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Büyükanıt'ı dahil ederek TSK'yı itibarsızlaştırma operasyonu olduğu ilk kez bir resmi belgede yer aldı.

AMAÇ ÖNÜNÜ KESMEKTİ

FETÖ'nün yargıdaki mensupları hakkındaki soruşturmasını tamamlayan Ankara Başsavcılığı, kendi soruşturma alanı içindeki hâkim - savcılarla ilgili iddianame hazırlarken, yargılamaları Yargıtay'da yapılması gerekenler için fezleke düzenlemeye başladı. Başsavcılık, 15 Temmuz öncesi Yargıtay üyesi olan, eski Van Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı İlhan Kaya hakkında da terör örgütü üyeliği gerekçesiyle fezleke düzenleyip dava açılması için Yargıtay Başsavcılığı'na gönderdi. Başsavcılığın fezlekesinde, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'ın önünün kesilmeye çalışılmasının, FETÖ'nün ilk yargı operasyonu olduğu aktarıldı. Fezlekede dönemin Van Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın bu eylemi, Van Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı İlhan Kaya ve Emniyet mensupları ile birlikte yaptığı anlatıldı.

USULSÜZ DİNLEME, DELİL ÜRETME

İlgisiz kişilerin yasalardaki yetkiler aşılarak tanık olarak dinlenip delil üretilme gayreti içine girildiği belirtilen fezlekede, "Gülen mensuplarının askeri yapılanma içerisinde engel gördükleri Yaşar Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanı olmasını engellemek amacıyla Şemdinli Davası olarak bilinen soruşturmaya dahil ettikleri görülmektedir" denildi.

Sabah

İşte Gökçek’in ‘İstifasını açıklayacağı tarih’ Siyaset kulislerinin en çok tartışılan konusu Melih Gökçek istifa edecek mi? Edecekse ne zaman edecek. Bununla ilgili çarpıcı bir iddia daha ortaya atıldı.

Bazı AK Partili belediye başkanlarının istifasının ardından Melih Gökçek'in istifa edip etmeyeceği Türkiye'nin bir numaralı ana gündem maddesi haline geldi.

Gökçek'in odasını topladığı iddiaları dahi iddia edildi.

Ancak en son ortaya atılan iddia oldukça çarpıcı. Ankara kulislerinde konuşulanlara göre Melih Gökçek doğum gününde yani 20 ekim tarihinde, ‘Yeniden doğdum, partime başka bir alanda hizmet etmeyi sürdüreceğim’ diyerek istifasını açıklayacağı.

Emekliye günde 70 liraya tatil imkanı Emeklilere ucuz seyahat fırsatı için işbirlikleri yapan TÜED, Antalya’da her şey dahil günlük 70 liraya tatil yaptırıyor.

Emeklilere paket turları ile ucuz tatil imkanı sunan Türkiye Emekliler Derneği, otellerde indirim avantajı da sağlıyor. Pek çok otel ile anlaşma yapanTürkiye Emekliler Derneği, üyelerine yüzde 30 indirim fırsatı sunuyor. Bu olanak ile Antalya'da her şey dahil günlük 70 liraya tatil yapmak mümkün. Üstelik isteyene 9 taksit imkanı da var. Türkiye Emekliler Derneği Projeler Grup Başkanı Emin Tangören, geçtiğimiz kış emeklilere 5 taksitte 555 liraya tatil fırsatı sunduklarını hatırlatarak, "Yaz kampanyamızda ise 5 yıldızlı otellerde, 650 liraya Alanya'da 4 gece 5 gün, Dalyan'da ise 3 gece 4 gün tatil imkanı sağladık. Kampanyalarımız devam ediyor. Bir tur operatörü ile anlaştık. Derneğimize üye emeklilerimiz Antalya'da her şey dahil 70 liraya tatil yapabilir" diye konuştu. Çeşitli bankaların taksit imkanı sunduğunu da kaydeden Tangören, "İsteyen emekliler 9 taksitte tatillerini ödeyebilir" dedi. 

YÜZDE 30 İNDİRİM

İnternet sitelerinde pek çok otelin bulunduğunu anlatan Emin Tangören, "Emeklilerimiz istedikleri otellerden yüzde 30'a varan indirimle yararlanabilir. Kampanyalarda herhangi bir sayı sınırı bulunmuyor" ifadelerini kullandı. Öte yandan Çalışma veSosyal Güvenlik Bakanlığı da hesaplı seyahat imkanı için hazırlıklarını sürdürüyor. '1 milyon emekliye ucuz tatil' projesi için turizmcilerle görüşmeler yapılıyor.

OCAK ZAMMI 212 TL

Emekliler 2018'de Ocak ve Temmuz'da olmak üzere 2 kez zam alacak. Memur emeklilerinin Ocak zammı 'yüzde 4 artış ve enflasyon farkı' şeklinde belirlendi. SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin Ocak zammını ise 2017'nin ikinci 6 aylık dönemindeki enflasyon gösterecek. Uzmanlar, artışın yüzde 3 ile 5 arasında olmasını bekliyor. Maaşlarda; artış yüzde 3 olursa 127 liraya, yüzde 5 olursa 212 liraya varan zam görülecek. En yüksek emekli maaşı, 4 bin 452 liraya çıkacak.

2.7 trilyon dolarlık kaynak yine el değiştirdi 1927’de kurulan 90 yıllık petrol kuyularından biri dün yıllarca süren savaşlardan birine daha şahit oldu ve yine el değiştirdi.

Irak'ta 25 Eylül günü yapılan referandumdan bu yana karşılıklı söz dalaşı önceki günden itibaren yerini çatışmaya bıraktı. Merkezi hükümetin Haşdi Şabi ile kuzeye yürümesinin ardından Peşmerge güçleri dün de Sincar'dan ayrıldı. Irak'ın geleceğini ilgilendiren bu restleşmenin ardında ise 46 milyar varillik petrol var. Irak petrolünün üçte biri olan bu rakamın şu andaki petrol fiyatıyla ederi 2 trilyon 668 milyar dolar. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi denetimindeki bölgedeki bu rezerv 143 milyar varillik toplam rezervin içinde ciddi bir paya sahip. 

KERKÜK %12.3 PAYA SAHİP

Kavganın simgesi haline gelen Kerkük'ün Irak petrolü içindeki payı ise yüzde 12.3'e denk geliyor. Dün ele geçirilen kuyuların bir diğer özelliği de dünyanın en eskilerinden olmaları. Dünya, 1927'de BP ve Total'in ilk yöneticileri tarafından keşfedilen Kerkük petrolü için I. Dünya Savaşı'ndan bu yana gerçekleştirilen son savaşı izliyor. Kerkük petrolünün ihraç edildiği ülkeler ağırlıklı olarak Avrupa'da. En yüksek ihracat İtalya'ya yapılıyor. Ardından Yunanistan ve üçüncü olarak da İsrail geliyor. Irak'ın kuzeyinde birçok petrol bölgesi var. Halihazırda 20 yeni bölgeye lisans verilmiş durumda.

DEV ŞİRKETLER BÖLGEDE
2017 ilk yarı itibarıyla Tawke sahasında günlük üretim 109 bin 700 varil iken Genel Enerji'nin de bulunduğu Taq Taq bölgesinde günlük üretim ağustos itibarıyla 22 bin 100 varil. Bu rakam geçtiğimiz yıl 14 bin 43 varil/ gün düzeyindeydi. Irak'ın kuzeyindeki petrol sahalarının işletilmesine gelince Birleşmiş Milletler'i aratmıyor. Hemen her ülkeden şirketler bölgede. Rusya şirketleri Rosneft, Gazprom bölgede ve Bai Hassan ile Ali Zalah bölgelerini de hedefliyor. Türkiye'den Genel Enerji, ABD'li Chevron, ExxonMobil de bu alanda. Bunlar dışında KAR Group, Total, HKN Enerji, Addax gibi firmalar da bölgede.

SAVAŞ UZUN SÜRMEYİNCE PETROL SAKİN KALDI
Önceki gün 57 dolar düzeyinde seyreden Brent petrolün varil fiyatı bölgedeki gerilimin tırmanmasının ardından 59 dolarlara kadar çıktı. Brent petrolün varili, saat 18:00 58.2 dolara yükseldi. Uzmanlar, Irak merkezi hükümetine bağlı güçlerin, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) elindeki petrol kuyularını almak için başlattığı harekatın beklenenden hızlı sonuç vermesinin petrol fiyatlarında yukarı yönlü hareketlenmeyi engellediğini belirtti. Öte yandan, ABD Enerji Enformasyon İdaresince (EIA) ABD'de ham petrol üretiminin gelecek yıl rekor seviyeye ulaşacağı açıklandı. Raporda, ülkede ham petrol üretiminin 2018'de günlük ortalama 9.9 milyon varile yükselmesinin öngörüldüğü vurgulandı.

Sabah

O bakanlığın bütcesi 100 milyar liraya dayandı... Maliye Bakanlığı 203,8 milyar lira ödenekle bütçeden gelecek yıl en fazla pay alacak kamu idaresi ünvanına sahip oldu.

TBMM'ye sunulan 2018 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'na göre, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerine 751 milyar 299 milyon 665 bin lira, özel bütçeli idarelere 88 milyar 528 milyon 812 bin lira, düzenleyici ve denetleyici kurumlara 4 milyar 673 milyon 105 bin lira ödenek tahsis edilecek. 

Bütçeden en yüksek payı 203,8 milyar lira ile Maliye Bakanlığı aldı. Maliye Bakanlığını, 97,9 milyar lira ile Hazine Müsteşarlığı ve 92,5 milyar lira ile Milli Eğitim Bakanlığı izledi. 

Söz konusu bütçede, genel bütçeli idareler arasında yer alan Cumhurbaşkanlığına 845,3 milyon lira, TBMM'ye 1,2 milyar lira, Başbakanlığa 1,6 milyar lira, MİT Müsteşarlığına 2,3 milyar lira kaynak ayrıldı. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına 59,7 milyar lira, Milli Savunma Bakanlığına 40,4 milyar lira, Sağlık Bakanlığına 37,5 milyar lira, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına 26,7 milyar lira, Emniyet Genel Müdürlüğüne 27,8 milyar lira kaynak aktarıldı. 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı için ayrılan ödenek 21,7 milyar lira, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı için ayrılan ödenek ise ise 31,3 milyar lira oldu. 

ÖZEL BÜTÇELİ İDARELER 

Özel bütçeli idareler arasında en yüksek pay 18,1 milyar lira ile Karayolları Genel Müdürlüğüne ayrıldı. Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu
Genel Müdürlüğü (YURTKUR) de 13,9 milyar lira ile Karayolları Genel Müdürlüğünün ardından en çok pay alan ikinci özel bütçeli kurum oldu. 
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne 12,9 milyar lira, TÜBİTAK'a 3,2 milyar lira, Orman Genel Müdürlüğüne 3,1 milyar lira bütçeden kaynak tahsis edildi.

Daha önce paylaşılmıştı… Akıncı Üssü’nde başka görüntüler var Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Abdülkadir Selvi, 15 Temmuz gecesine ilişkin Akıncı Üssü’ne ait başka görüntülerin olduğunu savundu.

Geçtiğimiz günlerde Akıncı Üssü’nde 15 temmuz gecesine ait görüntüler paylaşılmıştı. Hürriyet Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi’den bu konuda yeni bir iddia geldi. İşte Selvi’nin bugünkü yazısı:

Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar ile Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar Güler’in 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü’ndeki görüntüleri ortaya çıktı.

Genelkurmay Başkanı Akar’ın, kendisini derdest edenlerle birlikte koridordan geçerken kaydedilmiş birkaç saniyelik bir görüntüsü var. Yaşar Güler’in görüntüsü ise daha uzun. Ama Yaşar Güler’le ilgili görüntüler eksik. Güler’in gece geç saatlerde bir görüntüsü var. Belli ki insani ihtiyacını gidermek için çıkarmışlar Yaşar Güler’i. Ancak yayınlanan kamera görüntülerine göre daha fazla sayıda silahlı asker var. Yaşar Paşa’nın gözleri bağlı, elleri arkadan ters kelepçeli, kafasına bandana geçirilmiş, arkasında ise tam 3 sıra silahlı asker yer alıyor. Hem de neredeyse namlularını Yaşar Paşa’nın omzuna dayamışlar.

Tabii yayınlanan görüntülerde darbenin mimarlarından Mehmet Dişli de yer alıyor. Hem Hulusi Akar’a eşlik ediyor hem de koridora çıkıp darbecilerle telefon görüşmesi yapıyor.

Bu görüntüler şimdi neden ortaya çıktı, zamanlamasının özel bir anlamı var mı tartışmasına girmeyeceğim ama tek görüntü bunlar değil. Dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Abidin Ünal’ın görüntüleri de var.

Abidin Ünal, darbe haberini aldığında İstanbul’da Moda Deniz Kulübünde Mehmet Şanver Paşa’nın kızının düğünündeydi. Darbecilerin Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi’ni ele geçirdiklerini tespit ettiği anda harekete geçip, onları devre dışı bırakan müdahaleleri yapmıştı. Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi’ni kör edip, Eskişehir’deki Birleşik Hava Harekât Merkezi’ni aktif hale getirmişti. Ayrıca düğünde bulunan Havacı generalleri darbecilerle mücadele etmeleri talimatıyla Eskişehir’e göndermişti.

TAKIM ELBİSELİ, KRAVATLI GÖRÜNTÜ

Abidin Paşa, düğünde bulunduğu sırada derdest edilip Ankara’ya getirildiği için Akıncı Üssü’nde takım elbise ve kravatlı görüntüsüyle yer alıyor. 15-16 Temmuz tarihlerinde tam 6 görüntüsü var. 15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz’da Akıncı Üssü’nden kurtarıldığı ana kadar koridorda kamera açısının kaydedebildiği alan içerisinde bir yere gidip geliyor. Burası insani ihtiyaçlarını giderdiği bir yer mi, yoksa orada bir yere gidip birileriyle bir görüşmesi mi oluyor, o belli değil. Ancak geceki görüntüler birkaç dakika içinde gidiş-geliş görüntüsü olduğu için daha çok lavabo-tuvalet ihtiyacını gidermek olarak değerlendiriliyor. Her görüntü de aynı değil. İlk başlarda arkasında iki sıralı silahlı askerler eşliğinde getirilip götürülüyor Abidin Paşa. Ancak üç görüntüden sonra arkasındaki silahlı asker sayısı azalıyor. Son görüntüde silahlı asker yok. Belli ki darbeciler kaybettiklerini anlayıp silahlı askerleri çekmişler.

AKIN ÖZTÜRK’ÜN GÖRÜNTÜSÜ

Altı görüntüden farklı bir görüntü daha var. O da darbenin en üst rütbeli isimlerinden olan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk’le birlikte olanı. Akın Öztürk’ün üzerinde, yakalandığı andaki tişörtü yok. Tam aksine Hava Kuvvetleri’nin resmi üniforması var. Abidin Ünal ise sivil giyimli. Akın Öztürk, koridorda koluna girdiği Abidin Ünal’la bir şeyler konuşuyor. Yüzünde de darbe gecesinin gerginliği yok. Koridorda yürürken Akın Öztürk’ün bir espri yaptığı anlaşılıyor. Çünkü yüzüne bir tebessüm yayılıyor.

Abidin Paşa’nın görüntülerini aktarırken; kelepçelenmedi, gözü kapatılıp başına bandana geçirilmedi diye darbecilerle işbirliği yaptı gibi bir imada bulunmak istemiyorum. Sadece başka görüntüler olduğunu paylaşmak istedim.

15 Temmuz’un aydınlatılabilmesi için, Genelkurmay Karargâhı’ndaki ilişkiler ile 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü’nde yaşananların ortaya çıkarılması gerekiyor.

Ertuğrul Özkök itiraf etti… ‘İki numaralı eşek benim’ Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök bugünkü köşesinde itiraf gibi açıklamalarda bulundu.

Kaleme aldığı yazılar ile tepki çeken Hürriyet Gazetesi Yazarı Ertuğrul Özkök, bugünkü köşesinde ilginç ifadeler kullandı.

“Türkiye’nin 1 numaralı eşeği kimdir?” diye soran Özkök “hiç şüphesiz “Shrek” filmindeki “Donkey”di...” yanıtını veriyor ve ekliyor: İki numaraya beni koyarsanız mutlu olurum...

İşte Özkök’ün yazısının ilgili bölümü:

Türkiye’nin 1 numaralı hergele eşeği kimdir

BEN eşekleri severim...

Kendimi en rahat özdeşleştirdiğim hayvanlardan biridir.

Türkiye’nin 1 numaralı hergele eşeği kimdir

*

Bugüne kadar gördüğüm en sempatik eşek, hiç şüphesiz “Shrek” filmindeki “Donkey”di...

O çizgi film çıktığında bir pazar yazımın tamamını ona ayırmıştım.

*

Bugüne kadar gördüğüm en hergele eşek de oydu...

*

Ama dün Latif Demirci’nin çizdiği çiğdem çitleyen eşeği görünce dedim ki...

İşte Türkiye’nin hiç tartışmasız bir numaralı mahalli hergele eşeği bu...

*

Ya listenin ikinci ve sonraki sıraları...

Türkiye’nin 1 numaralı hergele eşeği kimdir

*

Bir zamanlar mahallenin tek hergelesi olarak Ahmet Arsan diye bir yazar vardı.

O artık “out”.

*

İki numaraya beni koyarsanız mutlu olurum...

Sınırda tansiyon yüksek… Siyah camlı 2 midibüs... TSK Şırnak’ın Silopi İlçesi ile Habur Sınır Kapısı arasındaki TIR parkı karşısında başlattığı tatbikatın 30’uncu gününde, mevzi kazma işlemi devam etti.

Silopi’de 18 Eylül günü TIR parkı karşısında başlatılan tatbikat, birinci ayını doldurdu. Irak askerlerinin de yer aldığı tatbikat alanına bugün, Iraklı yeni askerleri taşıyan siyah camlı 2 midibüs ulaştı. Yeni gelen Iraklı askerlerin, tatbikat alanı içerisindeki araçları inceleyerek, mevzilerde gezdiği görüldü. Sabah saatlerinde Iraklı askerleri getiren midibüslerin, akşam saatlerine doğru tatbikat alanından ayrıldığı öğrenildi.

Tatbikat alanında bulunan tanklarla zırhlı araçların, bugün çalıştırılmadığı gözlenirken, ana karargah merkezi etrafında ise kepçelerin mevzi kazma işlemi devam etti. Kepçelerin, çadırlara yakın noktaların etrafını toprak yığınıyla kapatarak, yüksek tepecikler oluşturduğuÿgörüldü.

Böyle vahşet görülmedi… Arabada öldürdü, cesetle beraber 5 saat dolaştı 38 yaşındaki Cuma Pancar, kendisinden ayrılmak isteyen sevgilisi 31 yaşındaki Arzu Gültekin’i lüks otomobilde tabancayla başına 2 el ateş edip, öldürdü.

Gaziantep’te akıllara durgunluk veren bir olay meydana geldi.

Olay, öğle saatlerinde 15 Temmuz Mahallesi’nde yaşandı. Organize Sanayi Bölgesi’nde elyaf ve pamuk atölyesi bulunan Cuma Pancar, öğle saatlerinde buluştuğu ve uzun süredir birlikte olduğu Arzu Gültekin ile Alleben Göleti’ndeki bir kafeteryada yemek yedi. Cuma Pancar, kendisinden ayrılmak isteyen Arzu Gültekin’i 27 RS 101 plakalı lüks otomobiline zorla bindirdi.

Araçta çıkan tartışmada Pancar, ruhsatsız tabancayla Arzu Gültekin’in başına ateş etti. Gültekin, başına isabet eden 2 kurşunla hayatını kaybetti, otomobilin ön kapı camı da kırıldı. Pancar, olaydan sonra yanındaki cesetle birlikte otomobille kentte dolaşırken kanlı ve camı kırık aracı görenler, polise haber verdi.

OTOMOBİLDE CESETLE DOLAŞTI

İhbar üzerine harekete geçen Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, aracın görüldüğü son bölgelerde geniş çaplı araştırma başlattı. Ekipler, MOBESE kameralarının kayıtlarından plakasını tespit ettikleri aracı son olarak Burç yolunda görüldüğünü saptadı.

Bunun üzerine bölgede dar alan uygulaması yapan ekipler, Cuma Pancar ile yanında Arzu Gültekin’in cesedinin bulunduğu lüks otomobili, ihbardan 2 saat sonra Kale Mahallesi yakınlarında fark etti.

İş adamından sevgilisine kanlı infaz

Durdurulan araçta, yanındaki cesetle yaklaşık 5 saat boyunca kentte dolaştığı belirlenen Cuma Pancar, gözaltına alındı. Gültekin’in cesedi ise, yapılan incelemenin ardından otopsi için Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.

SUÇ DOSYASI KABARIK

Emniyette ilk ifadesi alınan Cuma Pancar’ın, yemek yedikten sonra kendisinden ayrılmak isteyen Arzu Gültekin’e otomobilde tabancayla ateş ettiğini, ancak sonrasını hatırlamadığını söylediği belirtildi. Emniyette sorgusu devam eden Cuma Pancar’ın, ’Mala zarar verme, tehdit, ruhsatsız silah taşıma ve yaralama’ gibi suçlardan kayıtlarının bulunduğu belirlendi.

Bu değişiklik çalışan herkesi ilgilendiriyor… Gitmeyenler o parayı ödemek zorunda Arabuluculuk sistemi artık hayatımızdaki yerini almaya hazırlanıyor. Hangi hususlara dikkat etmeli Dünya Gazetesi’nden İbrahim Işıklı kaleme aldı.

TBMM’de yasalaştırdığı ‘Arabuluculuk Sistemi’ artık yasalaştı. Yakın zamanda hayatımızdaki yerini alması bekleniyor. Peki Arabuluculuk sistemi nedir? Mahkemeler artık hayatımızda olmayacak mı? Bir davada taraf olduğumuzda ne yapmamız gerekiyor? Tüm bu sorulara Dünya Gazetesi’nden Sosyal Güvenlik ve İş Hukuku Uzmanı İbrahim Işıklı cevap aradı. İşte Işıklı’nın o yazısı:

İş Mahkemeleri Kanun Tasarısı görüşüldü, yasalaştı. Yakın zamanda Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek. Böylece işçi ve işveren uyuşmazlıklarında mahkemeye gitmeden önce arabulucuya başvurmak zorunlu olacak. Arabulucuya başvurmadan mahkeme başvurulması halinde dava usulden reddedilecek. Dava şartı olarak arabuluculuk, mahkemelerin alternatifi değil tamamlayıcısı olacak. Arabulucu işçi ve işveren arasında uzlaşma sağlamak için çalışacak, gerektiğinde kendilerine öneri ve çözüm sunacak.

Bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda arabulucuya gidilecek. Gemi adamları ve gazeteciler de İş Mahkemeleri Kanunu açısından işçi sayılacak, dolayısıyla onlarda mahkemeye başvurmadan önce arabulucuya başvurmak zorunda olacak.

Başvurular, karşı tarafın yerleşim yerindeki veya işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk bürosuna yapılacak. Karşı taraf birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerindeki veya işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk bürosuna başvuru yapmak yeterli sayılacak. Arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde başvurular, adli yargı ilk derece mahkemesi tarafından görevlendirilen sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne yapılacak.

Arabulucu kural olarak, büro tarafından ve komisyon başkanlıklarına bildirilen listeden belirlenecek. Ancak işçi ve işveren, listede yer alan herhangi bir arabulucu üzerinde anlaşmışlarsa bu arabulucu görevlendirilecektir.

Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırmak zorunda olacak. Zorunlu hallerde arabulucu tarafından bu süre en fazla bir hafta uzatılabilecek.

Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulacak. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine de hükmedilmeyecektir. Diğer bir ifadeyle arabuluculuk sürecine geçerli bir mazeret göstermeksizin katılmayan işveren, davada haklı çıksa bile, yargılama giderlerinin tamamını ödemek zorunda kalacak ve davayı kazandığı halde vekalet ücreti alamayacaktır. Dürüstlük kuralı gereğince uyuşmazlığın çözülmesinde emek veren taraf dava masraflarından kurtulacak.

Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılacak. Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hallerinde, iki saatlik arabuluculuk ücret tutarı Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek.

İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanacak. Arabuluculuk görüşmeleri sonunda anlaşmaları hâlinde arabuluculuk ücreti, aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanacak. İşe iade talebiyle yapılan görüşmelerde tarafların anlaşmaları durumunda, arabulucuya ödenecek ücretin belirlenmesinde işçiye işe başlatılmaması hâlinde ödenecek tazminat miktarı ile çalıştırılmadığı süre için ödenecek ücret ve diğer haklarının toplamı ücret miktarı olarak kabul edilecek.

Günün ayet ve hadisi Sizler için hazırladığımız günün ayet ve hadisini istifadelerinize sunuyoruz...

VAHYİN DİLİNDEN:

(Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla) 

يَعْلَمُ خَائِنَةَ الْأَعْيُنِ وَمَا تُخْفِي الصُّدُورُ

"Allah, gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizlediğini bilir."   (Mü'min, 19)

(Meal Kaynak: T. Diyanet Vakfı)
ALLAH RASULÜ'NDEN  (Sallellahu Aleyhi ve Sellem)  

“Dünya tatlı, göz kamaştırıcı ve çekicidir. Allah onu sizin kullanmanıza verecek ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyaya aldanmaktan sakının. Kadınlara kapılmaktan korunun. Çünkü İsrailoğullarında ilk fitne kadınlar yüzünden çıkmıştır.”   (Müslim, Zikir 99