Erdoğan, Suriye'de bir taşla iki kuş vurdu
-FETÖ ihracında 6 kriter -Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 3 kanuna onay! -Darbe başarısız olunca taraf değiştirdi ama polis müdürü yutmadı -Manisa'da FETÖ'den 7 polis tutuklandı -'FETÖ-PKK oyunu 1 Kasım'da bozuldu' -PKK, Elçi suikastını 3 gün önce planladı -Elimizde PKK'nın önemli düzeydeki yöneticilerinden birisi var' -Şehitlerimize layık bir nesil yetişsin' -Fethullah Gülen'in doğduğu mahalleye şehidin adı verildi -Dışişleri Bakanlığından kınama! -Pazar günü saatlere dikkat! -Uzunkaya'dan FETÖ açıkl
Giriş Tarihi: 29.10.2016 02:58 Güncelleme Tarihi: 29.10.2016 07:40
Erdoğan, Suriye’de bir taşla iki kuş vurdu
İngiltere'de yayımlanan haftalık Economist dergisi, son sayısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ve Suriye politikalarını değerlendirdi. Yazıdan bazı satırlar şöyle: "Suriye'nin sınır kasabası Cerablus'un, Türk tanklarının desteğiyle ilerleyen Suriyeli muhalifler tarafından DEAŞ'ın elinden alınmasının üzerinden iki ay geçti. Cerablus'ta hayat yavaş yavaş normale dönüyor. Okullar yeniden açıldı, bölgeye insani yardım girişi başladı. Komşu köylerden binlerce kişi, Türkiye'den de 7 bin 700 mülteci Cerablus'a döndü. Dokuz çocuk annesi Emine Hardan, 'Sonunda yeteri kadar yiyeceğimiz var' diyor.
Ankara Başsavcılığı'nın yürüttüğü darbe girişimi soruşturmasında açığa alınan, ihraç edilen ya da gözaltı ve tutuklama kararı verilenler için 6 önemli kriterin baz alındığı öğrenildi. İşte FETÖ soruşturmalarında dayanak oluşturan o deliller:
Erdoğan'ın onayladığı 6752 sayılı "Ankara İli Kazan İlçesinin Adının Kahramankazan Olarak Değiştirilmesi ve Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun", Ankara'nın Kazan ilçesinin adının "Kahramankazan" olarak değiştirilmesini ve 15 Temmuz'un "Demokrasi ve Milli Birlik Günü" adı altında resmi tatil ilan edilmesini öngörüyor. Söz konusu kanun, TBMM Genel Kurulu'nda 25 Ekim'de kabul edilmişti.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Erdoğan ayrıca 2 kanunu daha onayladı.
Erdoğan'ın onayladığı diğer kanunlar şöyle:
- 6749 sayılı "Olagˆanu¨stu¨ Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere I·lis¸kin Kanun Hu¨kmu¨nde Kararnamenin Degˆis¸tirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun."
- 6751 sayılı "Tu¨rkiye Cumhuriyeti Hu¨ku¨meti ile Sudan Cumhuriyeti Hu¨ku¨meti Arasında Yatırımların Kars¸ılıklı Tes¸viki ve Korunmasına I·lis¸kin Anlas¸manın Onaylanmasının Uygun Bulundugˆuna Dair Kanun."
Söz konusu kanunlar Erdoğan tarafından Anayasa'nın 89. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderildi.
PKK’ya ağır darbeTSK geçen bir haftanın bilançosunu duyurdu. Buna göre 20-26 Ekim arasında Hakkâri, Şırnak, Diyarbakır, Siirt, Bitlis, Bingöl, Batman ve Ağrı kırsalında toplam 105 PKK'lı terörist öldürüldü. Operasyonlarda çok sayıda silah, cephane, mühimmat ve yaşam malzemesi ele geçirildi. Mardin Savur ve Tunceli Ovacık'ta ise terör örgütünce hazırlanan 2 bomba yüklü araç imha edildi.
Operasyonlarda örgütün lider kadrosunda olan ve ödül listesinde aranan Turuncu listedeki sözde YJA Star Dersim Doğu Cephe sorumlusu Dilek Gülenç, yeşil listedeki sözde Garzan Eyaleti Öz Savunma Birimleri Halkla İlişkiler sorumlusu Cahit Beyan ve gri listedeki 3 terörist etkisiz hale getirildi. Dün de Bitlis Hizan'da İHA'larca tespit edilen 5 terörist, F-16'lar tarafından etkisiz hale getirildi. 5 teröristin 19 Ağustos'ta aynı bölgede Jandarma Üsteğmen Ömer Bozkurt, Astsubay Çavuş Talha Musap Salçuk, Uzman Çavuş Adem Özen, Uzman Çavuş Mikail Daşçı ve Uzman Onbaşı Mesut Demir'in şehit olduğu saldırıyı düzenleyenler arasında olduğu belirlendi. Şırnak'ın Uludere ilçesi Düğün Dağı bölgesindeki operasyonda 2, Ağrı Doğubayazıt'ta da 2 PKK'lı terörist öldürüldü.
1 MİLYONLUK LİSTEDEYDİ
Bitlis Hizan'da öldürülen 5 teröristten birinin 1 milyon ödülle yeşil listede yer alan Cahit Beyhan olduğu belirlendi. Dünkü operasyonlarda Siirt, Ağrı ve Şırnak'ta da 5 terörist etkisiz hale getirildi. Bakan Soylu'dan terörle mücadelede kararlılık mesajı Terörle mücadele hakkında konuşan Bakan Süleyman Soylu, "Bu konularda artık çok söz söylemiyoruz. İşimizi yapıyoruz." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yapılacak Beşirli Eko Park'ın temel atma töreninde açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin 21. asra iyi başladığını dile getiren Soylu, Türkiye'nin kişi başına gelir seviyesinin 3 bin dolarlardan 10 bin dolarlara yükseldiğini belirtti.
"HİÇ ENDİŞENİZ OLMASIN"Bir taraftan ülkeyi terörle uğraştırmaya, hızını kesmeye, ülkenin ve vatandaşların yarına umutla bakmasını engellemeye çalışanlar olduğunun altını çizen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ama bir taraftan da istikametinde ayrılmayan, hedeflerinden ayrılmayan ve bu ülkenin güçlü, kudretli, müreffeh ve barış içerisinde yaşamasını kendisine rehber edinen bir anlayış var.
"DEVLETE KAFA TUTMAYA ÇALIŞANLARA KARŞI.."Bilin ki Allah'ta bizle beraberdir, tarih de bizle beraberdir, medeniyette bizle beraberdir ve bu toprakların ortaya koyduğu istikamette bizle beraberdir. Hiçbir endişeniz olmasın. Bu konularda artık çok söz söylemiyoruz. İşimizi yapıyoruz. Devlete kafa tutmaya çalışanlara karşı işimizi yapıyoruz, milletimizin birliğini ve beraberliğini ortadan kaldırmaya çalışanlara karşı işimizi yapıyoruz, kamu düzenini bertaraf etmeye çalışanlara karşı işimizi yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Bilmenizi istiyorum hukuk dairesinden, bu ülkede milletin oyunu, reyini almış ve hukuk dairesinde devam eden ve hukuk dairesi içerisinde olan herkes başımızın üzerindedir.''
Hiçbir endişenin içinde olunmaması gerektiğini belirten Soylu, şunları kaydetti: "Terörü de bizimle uğraşanları da bu ülkenin istikametini bozmaya çalışanlara da hem söyleyecek sözümüz hem de yapacak işimiz var. Bu ülkede bizler burada rahat dururken bilin ki şu anda evlatlarımız Tendürek Dağı'nda bu ülkede huzurun olması için, gözünü budaktan sakınmadan mücadele ediyorlar. Şu anda Şırnak'ta, Hakkari'de, Mardin'de her yerde bir büyük mücadeleyi ortaya koyuyorlar. O çocuklar orada bizim evlatlarımız olarak, hiçbir şey beklemeden büyük bir mücadeleyi ortaya koyarken, biz de geleceğimiz adına bu büyük mücadeleyi hep beraber yapacağız. Bunu sokakta, millette görüyoruz." diye konuştu.
'Elimizde PKK’nın önemli düzeydeki yöneticilerinden birisi var'Trabzon'da 15 Temmuz Şehitleri Anadolu Lisesi'nin Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi'nde düzenlediği 15 Temmuz şehitleri anma programına katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, burada yaptığı konuşmada 79 milyon vatandaşın Türkiye'nin hangi oyunlarla karşı karşıya kaldığını bildiğini vurgulayarak, "Darbe girişiminin hemen arkasından PKK'nın, DAEŞ'in FETÖ ve onun ihanet eylemlerine sahip çıkarcasına gerçekleştirdiği eylemler arasında karşımızdaki cephenin kimliği de açıkça deşifre etmiştir. Burada belki de Türkiye'nin ilk kez duyacağı bir gerçeği ifade etmek istiyorum. Elimizde PKK'nın önemli düzeydeki yöneticilerinden birisi var. Ve bir şey söylüyor. 14 Temmuz gecesi telsizlerden gelen mesajla yaklaşık 1 ay hiçbir eylem yapmayacaklarının kendilerine talimat verildiğini söylüyor. Ta ki 15 Temmuz'dan 3 gün sonra yeni bir talimat gelene kadar. Türkiye'nin nasıl bir süreçle karşı karşıla kaldığının ve Türkiye'nin hangi maşalarla, hangi oyunlarla karşı karşıya kaldığını aslında hepimiz biliyoruz. 79 milyon insanımız biliyor. Aslında bizi bir şekilde farklı anlatmaya çalışanlar da meseleyi çok daha iyi biliyorlar. Bu millet 15 Temmuz gecesi öyle şeytani bir planla karşı karşıya kalmıştır ki, eğer tutsaydı 27 Mayıs'a da, 12 Eylül'e de rahmet okutacaktı. Sadece Türkiye değil, Filistin, Musul, Kerkük de ağlayacaktı. Zulüm altındaki bütün Müslüman ülkeler ağlayacaktı. İdam edilseniz bile eğer millet vicdanında mahkum edilmişseniz artık işiniz bitmiş demektir" ifadelerini kullandı.
BAKAN SOYLU NİKAH ŞAHİDİ OLDU
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, programın ardından Trabzon'daki bir otelde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mazhar Yıldırımhan'ın oğlunun düğün törenine katıldı. Merve Bayrak ve Fatih Yıldırımhan'ın nikah şahitliğini yapan Bakan Soylu, evlenme cüzdanlarını verirken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 3 çocuk kuralını hatırlattı. Düğün töreninde Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, AK Parti milletvekilleri, AK Parti Trabzon İl Başkanı Haydar Revi, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta da gelin ve damadın şahitliğini yaptılar.
Darbe girişimi sırasında İstanbul Moda'da Korgeneral Mehmet Şanver'in düğününe katılan, Hava Teknik Okulu Komutanı Tümgeneral Ahmet Cural'ın darbe girişimi başarısız olunca saf değiştirmeye çalıştığı ortaya çıktı. Dönemin İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya'nın iddianameye giren ifadesine göre, Cural önce, darbe girişimi sırasında kendisini cep telefonundan arayan Uzunkaya'ya, diğer generallerle birlikteyken kendilerini bir grup askerin derdest ettiğini, ancak daha sonra kendisini bıraktıklarını söyledi.
'SENDEN HUYLANDIM PAŞAM'
Bu duruma şaşıran Uzunkaya da, "Neden onları götürdüler de seni bıraktılar. Araçta yer mi yoktu?. Senden huylandım paşam" dedi. İlerleyen saatlerde darbe girişimi başarısız olunca Tümgeneral Cural, bu kez eşinden Uzunkaya'ya mesaj atmasını istedi. Cural'ın eşi de Uzunkaya'ya, "Eşimi diğer generallerle birlikte götürdüler" diye yazdı. Ancak güvenlik kamerası görüntülerinde diğer paşalar kelepçelenirken, Cural'ın elini kolunu sallayarak dolaştığı tespit edildi. Darbe gerçekleşseydi, Ahmet Cural Hava Teknik Okullar Komutanlığı görevine devam edecek ve Enerji Bakanlığı'nda da müsteşar da olacaktı.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öncülüğünde, SABAH gazetesi sponsorluğunda Altunizade Raşit Küçük Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen "Başarısız Darbe Girişimi Sonrası Türkiye'de Sivil Toplumun Geleceği" sempozyumunun ikinci gününde akademisyenler ve STK temsilcileri, 15 Temmuz darbe girişimini ele aldı.
FETÖ'nün dört ayrı özelliği olduğunu vurgulayan SETA Genel Direktörü, SABAH gazetesi yazarı Dr. Fahrettin Altun, "Birincisi Gülen'in etrafında örgütlenen tek adamcı bir topluluk, ikincisi başarı ve büyüme odaklı bir iktidar hareketi olması. Üçüncüsü soğuk savaş zamanlarında uluslararası faaliyet yapan istihbarat örgütü olması, son özelliği ise milyarlarca dolar ekonomiyi kontrol eden bir örgüt niteliği taşımasıdır. FETÖ'nün tarihsel süreci hakkında da değerlendirmelerde bulunan Altun, "1980'den sonra Türkiye'de bürokrasiye sızmaya başladı. O zamanlar aşırı baskıcı devlet, radikal dini grupları istemiyor diye gizlilik esas alınarak gelişti. Bu yüzden FETÖ, sadece 15 Temmuz'la iktidar örgütü olmadı. Başından itibaren iktidar hareketli bir örgüttü." diye konuştu. Altun şöyle devam etti:
150 VEKİL İSTEDİLER
"FETÖ'nün neden ve nasıl bu aşamaya geldiğine bakacak olursak; 2002'den sonra Türkiye siyasetinde önemli gelişmeler oldu. Sivil siyaset güçlendi. Bu süre zarfında evet, AK Parti iktidarına destek verdi, AK Parti, başından beri STK'lara önem veren bir partiydi ve bir STK olarak bazı konularda destek sağladı. Ancak ne zaman ki AK Parti daha çok güçlenmeye başladı, FETÖ de o kadar çok pay istedi. 2011 seçimlerinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'dan parlamentoda 150 sandalye istemiş ve reddedilmiştir. Çünkü Erdoğan, bir grubun temsilcisi olarak Meclis'te bir şey istemiyordu... İlk çatlak bu olayla başladı. Kendi iktidarı için, seçilmiş iktidarı devirmeyen çalışan bu örgüt 7 Şubat 2012'deki MİT Müsteşarı olayıyla da bu isteğini açıkça göstermiş oldu. Bundan sonraki süreçlerde 2013'te Gezi olayları ve 17-25 Aralık darbe girişimiyle devleti ele geçirmeye çalıştılar. Bu süreçten sonra amacı daha iyi anlaşılan bu örgüt, 7 Haziran seçimlerinden sonra PKK-FETÖ işbirliğiyle kısmi bir başarı elde etti. Bu seçim sürecinde iki örgüt beraber hareket etti. Ancak 1 Kasım seçimleri, bunların oyunlarını bozdu ve devlet, kendi içindeki bu yapıyla daha büyük bir mücadeleye girdi. 15 Temmuz darbe girişiminde de askeriyenin içindeki yapının deşifre olacağını anladıkları için yapılan bir saldırı oldu" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan YÖK üyeliğine atama!
Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanlığından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 12 Eylül'de görev süresi dolan Prof. Dr. Tuncer'i YÖK üyeliğine 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 6'ncı maddesinin (b/1) bendi uyarınca yeniden seçtiği bildirildi.
Diyarbakır'da 27 sanık hakkında 30'ar yıl hapis istemiyle dava açıldı. 800 sayfalık iddianameye gizli tanığın Tahir Elçi ile ilgili ifadeleri damga vurdu. Elçi'nin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili, kendisine gösterilen fotoğraflardan teşhis ettiği Abdullah Cin'in Silvan'daki sözde öz yönetim adı altında yakma ve yıkma eylemlerinde aktif rol aldığına yer verilen o ifadelere göre Elçi PKK'nın talimatıyla öldürüldü. Diyarbakır'da KCK faaliyetlerini organize edip, halkı sokağa dökmeye çalıştıkları gerekçesiyle 9'u tutuklu 27 sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak ve yönetmekten 30'ar yıl hapis istemiyle dava açıldı. 800 sayfalık iddianame aynı zamanda KCK'nın ikinci ana davası niteliğinde.
Dava kapsamında dinlenen gizli tanığın ifadeleri ise Tahir Elçi cinayetinde şok detaylar ortaya koydu. Gizli tanık, Elçi'nin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili, kendisine gösterilen fotoğraflardan teşhis ettiği Abdullah Cin'in Silvan'daki sözde öz yönetim adı altında yakma ve yıkma eylemlerinde aktif rol aldığnı söyledi. İfadelerde şu bilgiler yer aldı:
Trabzon'da 15 Temmuz Şehitleri Anadolu Lisesi'nin Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi'nde düzenlediği 15 Temmuz şehitleri anma programına katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, burada yaptığı konuşmada 79 milyon vatandaşın Türkiye'nin hangi oyunlarla karşı karşıya kaldığını bildiğini vurgulayarak, "Darbe girişiminin hemen arkasından PKK'nın, DAEŞ'in FETÖ ve onun ihanet eylemlerine sahip çıkarcasına gerçekleştirdiği eylemler arasında karşımızdaki cephenin kimliği de açıkça deşifre etmiştir. Burada belki de Türkiye'nin ilk kez duyacağı bir gerçeği ifade etmek istiyorum. Elimizde PKK'nın önemli düzeydeki yöneticilerinden birisi var. Ve bir şey söylüyor. 14 Temmuz gecesi telsizlerden gelen mesajla yaklaşık 1 ay hiçbir eylem yapmayacaklarının kendilerine talimat verildiğini söylüyor. Ta ki 15 Temmuz'dan 3 gün sonra yeni bir talimat gelene kadar. Türkiye'nin nasıl bir süreçle karşı karşıla kaldığının ve Türkiye'nin hangi maşalarla, hangi oyunlarla karşı karşıya kaldığını aslında hepimiz biliyoruz. 79 milyon insanımız biliyor. Aslında bizi bir şekilde farklı anlatmaya çalışanlar da meseleyi çok daha iyi biliyorlar. Bu millet 15 Temmuz gecesi öyle şeytani bir planla karşı karşıya kalmıştır ki, eğer tutsaydı 27 Mayıs'a da, 12 Eylül'e de rahmet okutacaktı. Sadece Türkiye değil, Filistin, Musul, Kerkük de ağlayacaktı. Zulüm altındaki bütün Müslüman ülkeler ağlayacaktı. İdam edilseniz bile eğer millet vicdanında mahkum edilmişseniz artık işiniz bitmiş demektir" ifadelerini kullandı.
BAKAN SOYLU NİKAH ŞAHİDİ OLDU
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, programın ardından Trabzon'daki bir otelde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mazhar Yıldırımhan'ın oğlunun düğün törenine katıldı. Merve Bayrak ve Fatih Yıldırımhan'ın nikah şahitliğini yapan Bakan Soylu, evlenme cüzdanlarını verirken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 3 çocuk kuralını hatırlattı. Düğün töreninde Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, AK Parti milletvekilleri, AK Parti Trabzon İl Başkanı Haydar Revi, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta da gelin ve damadın şahitliğini yaptılar.
Okçular Vakfı tarafından, Erdem Yayınları koordinatörlüğünde basılan "Okçular Tepesi-15 Temmuz Kahramanlarının Hikayeleri" kitabının tanıtımı dün yapıldı. 15 Temmuz darbe girişimi gecesi yaşanan direniş hikayelerini anlatan 56 yazarın kaleme aldığı kitabın tanıtımına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu ve Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan, Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Erdem Yayınları Genel Koordinatörü Melike Günyüz, kitabın editörleri ve yazıları bulunan yazarlar katıldı. Kitabı okudukça 15 Temmuz gecesini tekrar tekrar yaşadığını ifade eden Bilal Erdoğan, "Kitap, aynı zamanda Uhud Savaşı'nın Müslümanlar tarafından kaybedilmesine neden olan Okçular Tepesi'nin terk edilmesini referans alıyor. Bu dünyaya niye geldiğimizi, görevimizin kulluktan ibaret olduğunu hatırlatması itibariyle çok anlamlı ve önemli. Şehit ve gazilerimizin evlerinde aynı ifadeleri hep kullandık: O geceyi unutursak, unutturursak kanımız kurusun. Bir nesil Çanakkale ile yetişmesine rağmen maalesef Çanakkale'ye layık olamadı. Şimdi yeni bir nesil, inşallah 15 Temmuz'daki o duruşu ortaya koyan şehitlerimize ve gazilerimize layık olarak yetişsin. İşte burada yine böyle bir ifade var; 'hurda nesil' olmasın, hurda nesile benzemesin. Bu dünyada kendilerine vaat edilen yalancı cennetlerin peşinde koşmasın. Gerçek cennete ulaşmak için bu dünyada fedakarlık etsin" diye konuştu.
Fethullah Gülen'in doğduğu mahalleye şehidin adı verildiPasinler Belediyesi meclis üyelerinin kararı ile mahalleye Fırat Kalkanı harekatı sırasında şehit düşen aynı mahalleli Uzman Er Burak Karakoç'un adı verildi.
FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, örgütün Pensilvanya'da yaşayan elebaşı Fethullah Gülen'e tepkiler, memleketi Erzurum'da arttı. Erzurum'un Pasinler İlçesi'ne bağlı 65 hane 256 nüfuslu Korucuk Mahallesi'nde Rabia- Ramiz Gülen çiftinin 11 çocuğundan üçüncüsü olarak 27 Nisan 1941 tarihinde dünyaya gelen Fethullah Gülen'in evinin kapısı, 18 Temmuz gecesi yakılmak istendi. Mahalle sakinleri Fethullah Gülen nedeniyle yollarının bile yapılmadığını, terörist başı ile birlikte anılmak istemediğini söyledi.
TSK'nın başlattığı Fırat Kalkanı harekatının 17'nci günü olan 9 Eylül'de Suriye'nin Rai bölgesinin güneyindeki Tell El Hava Köyü yakınlarında IŞİD militanlarının roketle saldırdığı tankta görevli askerlerden Uzman Er Burak Karakoç şehit oldu. Fethullah Gülen ile aynı mahalle doğumlu olan Birgül-Abdurrahim Karakoç çiftinin 2'si erkek 3 çocuğundan en büyüğü olan Burak Karakoç'un yakınları, terörist başıyla anılan mahallenin adının değiştirilmesi için Başbakan Binali Yıldırım'dan yardım istedi.
Pasinler Belediyesi meclis kararı ile geçen hafta oy birliği ile Korucuk'un adının değiştirilmesine karar verildi. Karar sonrası Korucuk'un girişine, köy meydanına tabelalar asıldı. Mahallenin ve ilk okulun adının 'Şehit Burak Karakoç' olarak değiştirilmesinin ardından Pasinler Belediye Başkanı Ak Partili Ünsal Sertoğlu, şahit ailesine ve mahalle sakinlerine müjdeli haberi verdi. Şehidin kız kardeşi Nurgül ve amcası Hamit Karakoç ile görüşen Ünsal Sertoğlu şunları söyledi:
"Şehidimizin taziyesinde bulunduğumuzda, 'artık başkanım bizim mahallemizin FETÖ terör örgütünün ismi ile anılmasını istemiyoruz. Bizim mahallemizin isminin değiştirin' diye bir talep alınca, biz de büyüklerimize bu taleplerimizi söyledik. Özellikle Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı taziyeye geldiğinde mahallemizden böyle bir talep olduğunu ilettik. Sağolsun o da Başbakanımızı arayarak mahallenin böyle bir talebi olduğunu söylediler. Başbakanımız da uygun görünce, hemen kolları sıvadık ve Korucuk ismini Şehit Burak Karakoç olarak değiştirmiş bulunuyoruz. Halk içinde mini bir anket yaptık herkes hemfikirdi. 'Değişsin biz artık o hainle anılmak istemiyoruz' deyince ismini değiştirdik. Ayrımcılık yapıp hizmet götürmüyorduk. Korucuk mahallemizin vatanına, milletine, bayrağına bağlı olan en azından yüzde 90 vatandaşımız var. Onlar adına da üzülüyorduk artık bu isim değişikliğinden sonrada kolları sıvadık yolları da yapmaya başladık. İnşallah bundan sonra da hizmetlerimiz artarak devam edecektir."
Anne ve babasının şehir dışında olduğunu söyleyen şehidin kız kardeşi Nurgül Karakoç, "Ağabeyim şehit olduktan sonra aldığım ilk müjdeli haber oldu. Tokat'a giden anneme ve babama bu müjdeli haberi vereceğim. Belediye başkanımıza ve devlet büyüklerimizi böyle bir karar aldıkları için teşekkür ediyorum. Hiç kimse Korucuk ismini istemiyordu. Mahallenin ilk ve tek şehidi olan ağabeyimin adının verilmesi bizi çok sevindirdi" dedi.
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Müslümanlar için en kutsal mekanlardan biri olan Mekke'nin, Husi milislerince balistik füze saldırısıyla hedef alınmasının şiddetle kınandığı belirtilerek, "Saldırının Suudi güvenlik güçleri tarafından engellenmiş olmasından memnuniyet duyuyoruz." ifadesine yer verildi.
Suudi Arabistan öncülüğündeki Koalisyon Güçleri Komutanlığı, dün Husilerin Yemen'in Sada vilayetinden Mekke yönüne füze attığını ve söz konusu saldırının kente 65 kilometre mesafede engellendiğini duyurmuştu.
Yemen'de meşru yönetime darbe yapan Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana başta olmak üzere birçok bölgede kontrolü elinde bulunduruyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten itibaren Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
Husiler, zaman zaman Suudi Arabistan'ın Yemen sınırındaki bölgelerine füze saldırıları gerçekleştiriyor.
Pazar günü saatlere dikkat!Bunun sebebi de akıllı telefonlar ve bilgisayarlar başta olmak üzere birçok cihazın otomatik saat ayarlara sahip olması. Güncellenmeyen işletim sistemleri ve yazılımlar yüzünden pazar günü saatiniz bir saat ileri alınmış olarak uyanabilirsiniz.
Sektör yetkililerinden aldığımız bilgilere göre 50 milyon mobil cihaz, pazar günü saatini otomatik olarak 1 saat ileri alacak. Bu sorun için iletişim operatörleri şebeke ve baz istasyonlarında saati güncel tutarak önlemlerini alıyor. Ancak işletim sistemleri ve cihaz üreticilerinin saatlerde güncelleme yapması gerekiyor.
Güncelleme yapılmayan işletim sistemlerinde saat ayarı, 'otomatik' yerine 'manuel veya elle' olarak seçilmeli. Ancak riske atmamak için ise pazar günü televizyonlardaki saati kontrol etmekte fayda olacak. Windows işletim sistemli bilgisayar ve sunucularda ise güncellemelerin yapılması halinde ise saatler doğru ayarda korunacak.
SAYAÇLARA AYARLAMA
Diğer taraftan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) elektrik sayaçlarıyla ilgili düzenlemeye gitti. EPDK'dan yapılan yazılı açıklamada, elektrik tüketimini ölçme amaçlı tesis edilen elektronik sayaçların 30 Ekim 2016 Pazar günü, daha önceden programlandığı gibi kendisini otomatik olarak bir saat geri alacağı hatırlatılarak, "Söz konusu durum üç zamanlı tarife üzerinden elektrik tüketen tüketiciler düşünüldüğünde; sayaç saati ile gerçek saat arasında bulunan bir saatlik fark gündüz, puant ve gece zaman dilimlerinde birer saatlik kaymalara ve üç zamanlı tarife dilimlerine göre tüketimlerini belirleyen bu tüketicilerin yanılmasına sebep olacaktır" denildi.
Uzunkaya'dan FETÖ açıklaması: Sahte ihbarlarla...Emniyet müdürlerinin özgeçmişinin okunması sırasında, Celal Uzunkaya'nın geçmişte kendisine kurulan FETÖ'nün kumpas davasında yargılandığı ve beraat ettiği bilgisi de paylaşıldı. Yeni Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın'ın ise Gazi Üniversitesi'nde sosyal bilimler alanında doktora tezi hazırladığı öğrenildi. Kararname ile İzmir'in yeni Emniyet Müdürü olan Hüseyin Aşkın, görevini Antalya Emniyet Müdürlüğü'ne atanan Celal Uzunkaya'dan devraldı. Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü toplantı salonundaki törene Vali Yardımcısı Mustafa Harputlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, AK Parti milletvekilleri Atilla Kaya, Necip kalkan, CHP milletvekilleri Atilla Sertel, Murat Bakan, Musa Çam, Cumhuriyet Başsavcı vekili Okan Bato, Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Kasman, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun, eski emniyet müdürleri ile halen görevde bulunan üst düzey polis müdürleri de katıldı.
EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ FORSUNU TESLİM ETTİ
Emniyet müdürlerinin özgeçmişinin okunduğu törende bazı ayrıntılar dikkat çekti. Celal Uzunkaya'nın özgeçmişinde FETÖ'nün geçmişte kendisine kurduğu kumpas davasında yargılandığı ve beraat ettiği bilgisi paylaşıldı. Yeni Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın'ın ise halen Gazi Üniversitesi'nde sosyal bilimler alanında doktora tezi hazırladığı öğrenildi. Törende Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, görevini Hüseyin Aşkın'a devretti. Bu sırada müdürlük forsunu da teslim etti. Forsu alan yeni Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın, "Forsu gururla ve onurla teslim alıyorum. Mesai arkadaşlarımla birlikte göreve onurumla devam edeceğim" dedi. Veda konuşması için kürsüye çıkan Celal Uzunkaya, göreve ilk başladığı andaki heyecanı bu günde de yaşadığını söyledi. Hizmet verilen kesimlere mutlaka hesap verilmesi gerektiği anlayışına sahip olduğunu vurgulayan Celal Uzunkaya, bunu sembolik anlamda değil görevimin her aşamasında hizmet alan insanlarla açıklıkla paylaştığını söyledi. Görev yaptığı döneme ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Celal Uzunkaya, "İzmir önemli bir kentimiz, kadın cinayetleri konusunda, batıya açık yüzü olarak takdim edilmesine rağmen ilimizde maalesef Türkiye ortalamasının hiçte altında kalmadı. Yıllık ortalama 80'leri bulan cinayetler işleniyordu. Bizlerin de bu ortamın iyileşmesi, olumsuzlukların giderilmesi için görev yapmamız lazım. Vatandaşlarımıza da önemli görevler düşmektedir. Terör olaylarında da, canlı bomba, bombalı saldırı gibi olayların ilimizde bu olayların esamesi okunmadıysa teşkilatımın da kısmi payı vardır. Ancak elbette rehavetin olmaması toplumun tüm kesimleri aynı ilgiyi devam ettirmesi lazım. İşbirliğinin devam etmesi lazım" dedi. FETÖ'ye yönelik operasyonlarda örgüt içi itirafların azalması için çeşitli baskılar yapıldığını da ifade eden Celal Uzunkaya, "15 Temmuz'dan sonra ilimizde ülke genelinde ihbar mekanizmasına itibar edilmeye başlandı. Bunun içinde istismara yol açacak, kirli bilgilendirmelerin olduğunu öngördüğümüz içinde 15 Temmuz'dan hemen sonra valilikte bu ihbarların değerlendirilmesi için komisyon kurduk. Bu komisyon üzerinde gelen ihbarı değerlendirdik. Arada suçsuz masum insanların, kuruların yanına 2010'lu yıllardaki gibi aynı kazana, ateşe atmama adına son derece duyarlıca, bir süreci bu güne kadara getirdik. Aynı duyarlılık bundan sonra da devam ettirilecektir" dedi.
FETÖ OPERASYONLARINDAKİ RAKAMLARI DA AÇIKLADI
Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, İzmir'deki FETÖ operasyonlarına ilişkin rakamları da paylaştı. Celal Uzunkaya, "FETÖ kalkışmasını hepimiz yaşadık. 70'li yıllarda bu örgütünün doğuş yeri olarak ayrı bir anlamı var. Böyle anlamı yüksek bir kentte örgütünün kademeli kadroları günümüze kadar hayatiyetlerini sürdürdü. İlimizin merkez ve tüm ilçelerinde örgütle irtibatlı olarak her meslekten yönetici düzeyinde ABD ile bağlantı düzeyinde örgüte yıllar boyu yardımı ettiğini gördük. Bugüne kadar 4 bin 500 kişi, örgütle ilgili gözaltına alındı. Bin 700 kişi tutuklandı. Bunların arasında emniyet, askeriye, adli yargıdan, kamudan da hatırı sayısı oranda insanların olduğunu da sizlere söyleyeyim" dedi. Celal Uzunkaya, 15 Temmuz sonrası ve öncesinde yaralı, travma geçiren teşkilatlarının, mücadelede en ön safta olmasını, bunun toplum tarafından kabul edilmesini gururla karşıladığını da ifade etti. Konuşmasının sonunda Celal Uzunkaya, kırdıklarından özür diledi, helallik verdi. Celal Uzunkaya'nın konuşmasından sonra tören sona erdi.
Arabistan: Rakka için hazırızSuudi Arabistan, Suriye'de terör örgütü DEAŞ'a karşı yakında başlaması beklenen Rakka operasyonuna talep gelmesi halinde katılmaya hazır olduğunu bildirdi. Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı Müsteşarı ve Arap koalisyonu sözcüsü Ahmed el-Asiri, El-Arabiyye televizyon kanalına yaptığı açıklamada, 2014'ten bu yana hava kuvvetlerinin, DEAŞ'la mücadele amacıyla uluslararası koalisyonda yer aldığını belirtti.
KATILMAYA HAZIRIZ
Asiri, talep gelmesi halinde de beklenen Rakka operasyonuna katılacaklarını bildirerek, "Suudi Arabistan, koalisyon güçleri kapsamında içeriden hava desteği veya Türkiye'deki İncirlik Üssü'ndeki uçakları vasıtasıyla Suriye'de DEAŞ'e karşı mücadeleye katılmaya hazırdır." dedi.
Kara operasyonlarına dair Asiri, ABD'de yapılan son koalisyon güçleri toplantısında, operasyonlarda "yerel güçlerin" kullanılması ve bunlara koalisyon güçleri tarafından hava desteği sağlanması konusunda üye ülkelerin mutabık kaldığını dile getirdi.
Asiri, Musul operasyonuyla ilgiliyse şu ana kadar Irak'ta herhangi bir operasyona katılmadıklarını vurgulayarak bu durumu da Haşdi Şabi'ye işaret ederek, "Milis güçlerin yer aldığı operasyonlara katılmayız." şeklinde açıkladı.
Bu milletin Cumhurbaşkanı olmaktan şeref duyuyorumCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet'in 93. yıldönümü nedeniyle kutlama mesajı yayımladı:
KONSENSÜS VURGUSU
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir grup AK Parti milletvekili ile sohbet etti. Erdoğan, başkanlık sistemiyle ilgili konsensüs mesajı verdi. Sistemin adının başkanlık veya cumhurbaşkanlığı olabileceğini belirten Erdoğan, bunun konsensüs içinde sağlanabileceğini kaydetti.
ANAYASA KENETLEYECEK
Başbakan Binali Yıldırım, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajında, "Çağdaş ve evrensel değerler çerçevesinde hazırlayacağımız bir anayasa, hem aziz milletimizi birbirine daha çok kenetleyecek, hem de Cumhuriyetimizin temellerini çok daha sağlam kılacaktır" ifadesini kullandı.
MİLLETİN EVİNDE RESEPSİYON
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Külliye'de 2 bin kişiye resepsiyon verecek. Devlet ile milletin buluşacağı resepsiyona, 15 Temmuz şehitlerinin yakınları ve gaziler de katılacak.
Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY'nin darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında geçtiğimiz haftalarda gözaltına alınan polislerden 13'ünün Manisa İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce sorguları tamamlanarak adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgusunun ardından mahkemeye sevk edilen şüphelilerden 7'si tutuklanarak cezaevine gönderildi. 6 polis ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında tutuklanan polis sayısı ise 40'a yükseldi.
Manisa Cumhuriyet Başsavcılığında yürütülen FETÖ/PDY'nin emniyet yapılanması soruşturmasında 44 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen operasyonlarda toplamda 82 polis gözaltına alınmıştı. Gruplar halinde adliyeye sevk edilen 69 polisten 33'ü tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 36'si ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.