Erdoğan'dan ABD'ye PYD mesajı: Ben de bunu anlamıyorum

Amerikan PBS kanalına konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, ABD'nin PKK/YPG'ye karşı olan tutumuna ilişkin, "Rakka'da bu alt gruplarla DEAŞ'a karşı savaşmak doğru değil, bu savaş bizimle de yürütülebilirdi. ABD'nin DEAŞ'la mücadeleyi PYD/YPG ile vermesi yanlıştır. Biz ABD'den o silahları alamazken siz bunları teröristlere nasıl verirsiniz?" dedi.

Erdoğan'dan ABD'ye PYD mesajı: Ben de bunu anlamıyorum Giriş Tarihi: 20.9.2017 21:06 Güncelleme Tarihi: 20.9.2017 21:57Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York Plaza Otel'de "Bloomberg Küresel İş Forumu"nda yaptığı konuşmasında,ABD'nin PYD'ye verdiği desteğe değinerek "Demokrasiye inanmış bir ülkenin, bir terör örgütüyle iş birliği yaparak, bir başka terör örgütünü yok etmesini ben anlayamıyorum." ifadelerini kullandı.

"BEN BUNU ANLAMIYORUM"

Suriye'de DEAŞ terör örgütü var fakat Suriye'nin kuzeyinde de bir başka terör örgütü var. Bu terör örgütü de Türkiye'deki malum PKK terör örgütünün bir yan kuruluşu. PYD/YPG terör örgütü şu anda Amerika'nın Rakka operasyonunda DEAŞ terör örgütüne karşı birlikte mücadele verdiği bir başka terör örgütü. Demokrasiye inanmış bir ülkenin, bir terör örgütüyle iş birliği yaparak, bir başka terör örgütünü yok etmesini ben anlayamıyorum.

Erdoğan'dan ABD'ye PYD tepkisi

New York'ta Küresel İş Forumu'nda iş adamlarına hitap eden Erdoğan, ABD'nin YPG'ye verdiği desteklere anlam vermediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York'ta Küresel İş Forumu'nda konuştu.

ABD'NİN YPG'YE VERDİĞİ SİLAHLAR

ABD'nin terör örgütü PYD'ye verdiği silahlara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Irak'tan, Suriye'deki bu terör örgütlerine gelen destek 3 bin tırı aşmıştır. Burada tanklar var, toplar var, ağır zırhlı araçlar var, mühimmat var, 3 bin tırın üzerinde. Şimdi ben Türkiye olarak düşünüyorum, Kuzey Suriye'ye gelen tüm bu ağır silahların, yarın bana karşı kullanılmayacağını kim garanti edebilir?" dedi.

ABD'YE ANLAM VEREMİYORUM

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Suriye'de DEAŞ terör örgütü var. Suriye'nin kuzeyinde de başka terör örgütü var, bu örgüt PKK'nın yan kuruluşudur. Demokrasiye inanmış bir ülkenin bir terör örgütüne destek vererek terörle mücadele etmesine anlam veremiyorum.

PAZARTESİ PUTİN'LE SURİYE'Yİ KONUŞACAĞIZ

Şimdi pazartesi günü sayın Putin ile bir araya geleceğiz, telefonla görüşmemiz olacak ama perşembe günü bir akşam yemeği yiyeceğiz beraber. Bu gelişmeleri, Suriye'de ne oluyor ne bitiyor bunları konuşacağız.

"BİZİM TAVRIMIZ IRAK'IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ"

Her şeyden önce Irak'taki bu mücadele bitince bizim tavrımız Irak'ın toprak bütünlüğü dedik. Özel temsilcilerimi ben Sayın Barzani'ye gönderdim, dedim ki 'Sakın böyle bir yanlışın içerisine girme, biz darda kaldığınız zamanlarda size her türlü desteği vermiş bir ülkeyiz. 350 kilometre sınırımız olan bir komşumuzsunuz, komşunuz durumundayız. Bizde akrabalarınız var, aynı şekilde bizimkilerin sizde akrabaları var.

RUSYA'DAN S-400 ALIMI

Türkiye olarak yanı başımdaki Suriye'de S-400 varken, ben kendim bir S-400'e, belki S-500'e hatta S-600'e sahip olmanın gayreti içerisinde olmak durumundayım. Bunlar, kendimizi korumaya yönelik atmamız gereken adımlardır. Balistik füzelerle ilgili atmamız gereken adımlar da vardır. Bunlar bir yöneticinin ülkesini, 80 milyon Türkiye'yi korumak bizim görevimizdir. Bunun için de ne gerekiyorsa A'dan Z'ye bunu yapacağız.

AB KAPIYI KAPATSIN BİZ KARARI VERİRİZ

54 yıldır Türkiye Avrupa Birliğinin kapısında bekliyor. Türkiyeye uygulanan siyasi bir ambargodur. Türkiye'nin kişiliğine saygısızılıktır. Bize yalan söylediler. En son az önce söyledim bize 3 milyar avro vereceğiz dediler mültecilere verecek. Gelen rakam 820 milyar avro. Dürüstlük nerede? Bir de fasılları aç kapayı bitirdiler sadece açıyorlar sonra kapatmıyorlar. 15 fasıl 35'e çıktı.

Ben diyorum ki karar merciinde olan onlar. Onlar, bize kapıyı kapatsın biz kararı rahat veririz. Çok da meraklı değiliz, bunu da söyleyeyim ama onlar istiyorlar ki Türkiye buradan kaçsın, yok, biz hiçbir zaman minderden kaçmadık. Minderden kaçan olmayız. Minderden kaçan onlar olsun. Kararlarını versinler, bizim kararımız kolay.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerikan PBS kanalına mülakat verdi Amerikan PBS kanalına konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, ABD'nin PKK/YPG'ye karşı olan tutumuna ilişkin, "Rakka'da bu alt gruplarla DEAŞ'a karşı savaşmak doğru değil, bu savaş bizimle de yürütülebilirdi. ABD'nin DEAŞ'la mücadeleyi PYD/YPG ile vermesi yanlıştır. Biz ABD'den o silahları alamazken siz bunları teröristlere nasıl verirsiniz?" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 25 Eylül'de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) gerçekleştirmeyi planladığı "bağımsızlık referandumu"na ilişkin, "Biz en başından beri Irak'ın toprak bütünlüğünü savunduk; kimse bunu yapmıyorken bile. Bu referandum yapılmamalıdır." dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) 72. Genel Kurulu toplantılarına katılmak üzere ABD'nin New York kentinde bulunan Erdoğan, PBS kanalında yayınlanan "News Hour" programının yapımcısı Judy Woodruff'a mülakat verdi.

Türk-Amerikan ilişkilerinin tarihinin çok eskiye dayandığını belirten Erdoğan, bu ilişkilerin uzun süre stratejik ortaklı çerçevesi içinde yürütüldüğünü söyledi.

ABD yönetiminin, kendisinin korumalarına silah satılmasını engelleyen son kararına ilişkin yorumu sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bununla ilgili resmi gelişmelere bakılmasını isteyerek, "21 Eylül'de Başkan Trump ile görüşmemizde bu konuyu gündeme getireceğim." ifadesini kullandı.

"BU REFERANDUM YAPILMAMALIDIR"
IKBY'nin 25 Eylül'de yapmayı planladığı "bağımsızlık referandumu"na değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bir defa şunu çok açık ve net söyleyeyim: Biz en başından beri Irak'ın toprak bütünlüğünü savunduk; kimse bunu yapmıyorken bile. Bu referandum yapılmamalıdır. Orada Arap, Türkmen, Kürt hep beraber yaşıyorlar. Irak'la 350 kilometre sınır hattımız varken Türkiye olarak böyle bir referandumu nasıl kabul edebiliriz? İran da bu konuda referandumla aynı fikirde gözükmüyor. Irak federal yönetimi de aynı şekilde. Dolayısıyla siz sadece Kuzey Irak olarak tek başınıza böyle bir kararı nasıl verebilirsiniz? Bu kararı kabul etmiyoruz."

ABD'NİN PKK/YPG AÇMAZI
Erdoğan, ABD'nin, terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD/YPG'ye verdiği destekle ilgili değerlendirmelerde de bulundu.

"Suriye'de PYD terör örgütü yer alıyor, aynı şekilde onun kolu olarak YPG de orada. Bunlar terör örgütü PKK'nın uzantılarıdır ve biz bunlarla savaşıyoruz." ifadelerini kullanan Erdoğan, ABD'nin PKK'yı terör örgütü olarak tanıdığını ancak onun uzantısı PYD/YPG'yi terör örgütü olarak görmediğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin YPG'ye verdiği silahlarla ilgili "Bu silahların seri numaralarını aldık, DEAŞ'la mücadele bitince bunları geri alacağız." diye bir açıklama yaptığını ancak daha önce benzeri uygulamalarda işlerin bu şekilde yürümediğini gördüklerini kaydetti.

"SİZ BU SİLAHLARI TERÖRİSTLERE NASIL VERİRSİNİZ?"
Erdoğan, şunları dile getirdi:

"Rakka'da bu alt gruplarla DEAŞ'a karşı savaşmak doğru değil, bu savaş bizimle de yürütülebilirdi. ABD'nin DEAŞ'la mücadeleyi PYD/YPG ile vermesi yanlıştır. Bunu ABD'nin en üst düzey makamlarına ilettim. Biz ABD'den o silahları alamazken siz bunları teröristlere nasıl verirsiniz? Bu soruyu ABD'deki dostlarımıza soruyoruz."

Türkiye'nin ABD'den para ödeyerek silah aldığını ancak bu ülke yönetimi tarafından teröristlere bedavaya silah verildiğini vurgulayan Erdoğan, "3 bin tır silah bu teröristlere gönderildi. Zamanında Predator insansız hava aracı almak istedik. Vermediler ama teröristlere bunların hepsini tırlarla gönderiyorlar." açıklamasını yaptı.

"BİZ KÜRTLERE KARŞI DEĞİLİZ, TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞIYIZ"
ABD'nin Suriyeli Kürtlerle çalışmasının, Türk-Amerikan ilişkilerinde "anlaşmaz bozucu" bir unsur olup olmadığı yönündeki bir soruya ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öncelikle burada bazı şeyleri birbirine karıştırmayalım. Burada konu bir Kürt meselesi değildir. Bu bir terör örgütü meselesidir. Bunun altını çizmek istiyorum çünkü biz Kürtlere karşı değiliz, biz terör örgütlerine karşıyız. Kürtler bizim dostlarımızdır." yanıtını verdi.

Erdoğan, Türkiye'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı verdiği mücadeleye de vurgu yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Biz DEAŞ'a karşı çok ciddi bir mücadele veriyoruz. Şimdiye kadar 3 binden fazla DEAŞ militanı teröristi öldürdük. Bir terör örgütüne karşı başka bir terör örgütü kullanılamaz ancak şu anda ABD, DEAŞ'ı yok etmek için YPG ile çalışıyor. ABD, YPG'yi DEAŞ'la mücadelede kara gücü olarak kullanıyor ancak biz kendilerine (bu noktada) yardım edebileceğimizi söylemiştik. Ne yazık ki bu konuda anlaşamadık."

S-400'LERİN ALIM SÜRECİ
S-400'lerle ilgili olarak birçok kez başta ABD olmak üzere NATO üyesi ülkelerle görüştüklerini aktaran Erdoğan, "Ama (bu silahları) vermediler. Biz de başımızın çaresine bakacağız. Bunlar bizim savunmamızda önemli enstrümanlar. Şu anda yine bir NATO üyesi olan Yunanistan'da da S-300 füzeleri var." diye konuştu.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in, her ülkenin bu konuda kendi kararını vereceğini ifade ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin de kendi savunması noktasında gerekli tedbirini aldığını belirtti.

"ÖNCE TERÖRİSTE TERÖRİST DEYİN"
Türkiye'de 15 Temmuz 2016'da yaşanan darbe girişiminden sonraki süreçle ilgili olarak Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Öncelikle siz teröriste neden terörist demiyorsunuz, bunu merak ediyorum. Önce teröriste terörist deyin. İkinci olarak, ülkemizde hükümeti devirmeye yönelik süreçlerin içerisinde yer alan birçok birey, hukuk çerçevesi içerisinde yargılanıyor çünkü bu kişiler emniyetin, ordunun içine sızmışlardı. Ordunun üniformasını giyiyorlardı ancak zihinlerinde kendi terörist ajandaları vardı. Polise ve bakanlıklara sızmışlardı. Bunların arasında pek çok üst düzeye gelmiş isim vardı. Tüm bu kişiler yargının elindedir ve kararı yargı verecektir."

Erdoğan, Türkiye'de demokrasinin oldukça güçlü olduğuna dikkati çekti.

Seçimlere katılımın yüzde 80-85 düzeyinde olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tayyip Erdoğan, yüzde 52 halkın oyunu alarak cumhurbaşkanı olmuştur. Bir cumhurbaşkanı olarak seçildim ancak bir diktatör olarak nitelendiriliyorum." açıklamasında bulundu.

"AYNI SAMİMİYETİ AB'DEN DE BEKLİYORUZ"
Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) konusundaki bakış açısını soran Woodruff'a Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AB konusunda samimiyiz ama aynı samimiyeti AB'den de bekliyoruz. AB, Türkiye'yi almak veya almamak noktasındaki kararını vermeli ancak nereye kadar buna tahammül ederiz onu da bilemiyorum. Bir yere kadar bu şartlarda tahammül ederiz. O noktadan sonra da Türkiye kararını verebilir." yanıtını verdi.

"AMERİKAN POLİSİ YETERSİZ KALDI"
ABD'de, geçen mayıs ayında Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği Rezidansı önünde yaşanan olaylarla ilgili bir soru üzerine Erdoğan, bu konuda üzgün olduğunu anlattı. Erdoğan, geçen hafta ABD Başkanı Donald Trump'ın da kendisini aradığını, bu konuda üzgün olduğunu ve konuyu takip edeceğini söylediğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, rezidans önündeki göstericilerin bu bölgede toplanan Türklere bağırıp hakaretler ettiğini ve Amerikan polisinin olaylara müdahalede yetersiz kaldığını vurguladı. Bölgede toplanan PKK ve FETÖ teröristlerinin, kendisinin aracına fazlasıyla yaklaştığını bildiren Erdoğan, Washington DC polisinin kendisini ve çevresini korumakla görevli olmasına rağmen bunu yapmakta başarısız olduğunu ifade etti. Bunun üzerine kendi korumalarının devreye girdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi güvenliğinin tamamen sağlandığından emin olmak için korumalarının çaba gösterdiğini kaydetti.

"Sayın Trump'la perşembe günü bu konuları samimi bir şekilde konuşacağız." diyen Erdoğan, adaletin en kısa sürede yerine gelmesini beklediğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin sonunda, ABD'de yaşayan Türklerin Türk-Amerikan ilişkilerinde her zaman köprü görevi görmeleri temennisinde bulundu.

"BU SİLAHLARIN YARIN BANA KARŞI KULLANILMAYACAĞINI KİM GARANTİ EDEBİLİR?"

Irak'tan, Suriye'deki bu terör örgütlerine gelen destek 3 bin tırı aşmıştır. Burada tanklar var, toplar var, ağır zırhlı araçlar var, mühimmat var, 3 bin tırın üzerinde. Şimdi ben Türkiye olarak düşünüyorum, Kuzey Suriye'ye gelen tüm bu ağır silahların, yarın bana karşı kullanılmayacağını kim garanti edebilir?

İnsanlar ölüyor ama ses yok! Buna karşı tavrımı koymak zorundayım.

AB verdiği sözleri tutmadı. 6 milyar euro vereceklerini söylediler, 800 milyon dolar geldi.

S-400 KONUSU

Türkiye olarak yanı başımdaki Suriye'de S-400 varken, ben kendim bir S-400'e, belki S-500'e hatta S-600'e sahip olmanın gayreti içerisinde olmak durumundayım.

Bunlar, kendimizi korumaya yönelik atmamız gereken adımlardır. Balistik füzelerle ilgili atmamız gereken adımlar da vardır.

Bunlar bir yöneticinin ülkesini, 80 milyon Türkiye'yi korumak bizim görevimizdir. Bunun için de ne gerekiyorsa A'dan Z'ye bunu yapacağız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD gezisine MHP'liler de eşlik etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD gezisine 2 MHP'li vekil de eşlik etti.

YENİAKİT.COM.TR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılmak üzere ABD’ye yaptığı gezide 2 MHP’li vekil de heyetteki yerini aldı. Ziyarette MHP Milletvekili Mevlüt Karakaya ve Emin Haluk Ayhan da katıldı. Her 2 isimde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda dünyaya hitap konuşmayı salonda dinledi.

METİN KÜLÜNK FOTOĞRAFI PAYLAŞTI

Heyette yer alan AK Parti Milletvekili Metin Külünk, 2 MHP milletvekili ile ABD’de çektirdiği fotoğrafı sosyal medya hesabından paylaştı.