Cumhurbaşkanı'ndan tokat gibi eyalet sistemi cevabı: Gündemimizde olmadı olmayacak!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Konya mitinginde 'eyalet sistemi' tartışmalarına son noktayı koydu, 'Gündemimizde yok ve olmayacak' dedi.
Giriş Tarihi: 14.04.2017 17:02 Son Güncelleme Tarihi: 14.04.2017 19:29
Cumhurbaşkanı Erdoğan Konya'da konuştu Konya'da konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eyalet sistemi eleştirilerine cevap verdi: Eyalet bizim gündemimizde olmadı, olmayacak.Cumhurbaşkanı Erdoğan, referanduma sayılı günler kala Konya'da vatandaşlara hitap etti.
"EYALET SİSTEMİ GÜNDEMİMİZDE OLMADI, OLMAYACAK"Eyalet sistemi eleştirilerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eyalet bizim gündemimizde olmadı, olmayacak. Bunları çoğu tarih olmuştur. Cumhuriyetimiz ilelebet payidar kalacaktır." dedi.
Erdoğan: Eyalet bizim gündemimizde olmadı VİDEO
DAVUTOĞLU ERDOĞAN'LA BİRLİKTE MİTİNG ALANINA GELDİEski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Erdoğan ile birlikte miting alanına geldi. Davutoğlu Cumhurbaşkanı'ndan önce halka seslendi.
İşte Davutoğlu'nu konuşmasından satır başları:
"KONYA İLK KEZ KIYAMA KALKAN AZİZ ŞEHİRDİR""Konya, 15 Temmuz gecesi o hain çete Türkiye’yi esir almak istediğinde sağına soluna bakmadan, daha ilk haber düştüğünde, ilk kez kıyama kalkan aziz şehirdir.
"17 NİSAN SABAHI YENİ BİR GÜNE DOĞACAĞIZ"İnşallah 17 Nisan sabahı yeni bir güne doğacağız. 17 Nisan sabahı birliğimizi, beraberliğimizi tekrar tahkim etme günüdür. Türkiye’nin her bir köşesinde birbirimize selam verelim. Tebessüm edelim. Türkiye’nin geleceğinin parlak olacağına inansın.
Aşikardır ki, 17 Nisan sabahından itibaren devletimizin yeniden tanzimi ve bu çerçevede tamamıyla insan haklarına dayalı yeni bir anayasa yapma günü olacak. 17 Nisan’dan sonra ortak akıl ile geleceğimizi inşa etme günüdür. Ortak kaderin, ortak aklın günü olmalıdır 17 Nisan sabahı."
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"PAZAR GÜNÜ BAYRAM OLACAK""Pazar günü akşamı inşallah bu ülkenin bayramı olacak, bu tarihi bir devrim.
CHP Genel Başkanı, eski Genel başkanları ve vekilleri olarak pusulayı şaşırmış durumda. Milletimizin özü çürük olanlarla işi olmaz. Bunların derdi büyük. Türkiye'nin yönetim sistemi değişince artık milletin karşısına çıkacak yüzleri kalmayacağını çok iyi biliyorlar.
"CUMHURBAŞKANI'NIN LOKANTALARLA İŞİ YOK"Adam dersini çalışmamış. Hala da çalışmıyor. Cumhurbaşkanının lokantalarla işi yok. Lokantalar belediyenin işidir. Varsa orada hijyenik bir sorun ilçe belediyelerin zabıtaları gidip orayla uğraşır. Yahu sen SSK genel müdürlüğü yaptın da ne yaptın ya! Her tarafı rezil ettin. Artık zaman kaybetmeyelim diyorum. Herkes gibi Cumhurbaşkanı da kendisine çizilen sınırlar dahilinde, kanuna uygun şekilde vazifesini yerine getirecek.
Türkiye'nin içeride ve dışarıda çok büyük saldırılara maruz kaldığı bir dönemden geçiyoruz. Bu milletin teslim olacağını sandılar. Almanya, Fransa, Belçika,
Cumhurbaşkanı'ndan tokat gibi eyalet sistemi cevabı: Gündemimizde olmadı olmayacak!"HADDİNİ BİLMEZSEN PATLATIRLAR ENSENİ
BUNLAR PUSULAYI ŞAŞIRDI"
CHP'nin Konya milletvekilinin ettiği densizliği biliyorsunuz değil mi? Denize dökecekmiş milleti. Sen önce haddini bil haddini. Bilmezsen haddini patlatırlar enseni. Sen bu milleti ne zannediyorsun? Bunca yıl Konya'nın ekmeğini yemiş suyunu içmiş birisi olarak bunu nasıl söylersin? Eminim Konyalı bu densize Pazar günü haddini bildirecektir. Tabi onun şahsında onun izinden gidenlere de bu sözüm. İlk dersi sandıkta vereceğinize inanıyorum bu zihniyete. CHP Genel Başkanı, eski Genel başkanları ve vekilleri olarak pusulayı şaşırmış durumda. Milletimizin özü çürün olanlarla işi olmaz
Son dakika haberi: Akıncı Üssü'ndeki hainler için tarih belli oldu!Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 481 kişi hakkında hazırlanan iddianame, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
DURUŞMA SİNCAN CEZAEVİNDEKİ SALONDA GÖRÜLECEK
Mahkeme, ABD'de bulunan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk, sivil imamlar oldukları bildirilen Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Harun Biniş, Nurettin Oruç ve Hakan Çiçek ile uçaklarıyla çeşitli noktaları bombalayan pilotların da arasında bulunduğu sanıkları yargılamaya 1 Ağustos 2017'de başlayacak. Sincan Cezaevi kampüsü içindeki salonda görülecek duruşmalara, 29 Ağustos'a kadar devam edilecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakanlık, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve TBMM'nin bombalanmasında mağdur olan milletvekillerinin de arasında yer aldığı Ankara'daki mağdur ve müştekilere, duruşma gününün bildirilmesi için tebligat çıkarılmasına, Ankara dışındakilere ise beyanlarının alınması için talimat yazılmasına karar verildi.
Tutuklu 450 sanığın tutukluluğunun, 10 sanık hakkındaki yakalama kararının, tutuksuz 21 sanık hakkındaki adli kontrolün devamını kararlaştıran mahkeme, sanıklardan Fetullah Gülen hakkında "yokluğunda tutuklama" kararı çıkarılmasına ve ABD'den iadesine yönelik evrak hazırlanmasına karar verdi.
Mahkeme, iddianamenin ciltler halinde basılarak, sanıklara tebliğ edilmesini, tarafların avukatlarına ise DVD olarak verilmesini kararlaştırdı.
İDDİANAMEDEN
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'da darbe teşebbüsünün merkezi Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 481 kişi hakkında iddianame hazırlamıştı.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, örgütün "Hava Kuvvetleri imamı" olduğu belirtilen Adil Öksüz ile sivil şüphelilerden Kemal Batmaz, iddianamedeki ilk üç şüpheli olarak yer almıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Kahraman, Adalet Bakanı Bozdağ ile darbe girişimi sırasında "hürriyetinden yoksun kılınan" Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Galip Mendi'nin de arasında yer aldığı 23, yaralanan 222, malı zarar gören 96, maktul yakını 77 kişi ile bazı milletvekillerinin de arasında bulunduğu diğer 20 kişinin müşteki olarak gösterildiği iddianamede, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve TÜRKSAT Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ de müşteki tüzel kişilikler olarak sıralamıştı.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile 2 numaralı şüpheli Adil Öksüz'ün de arasında bulunduğu kimi sanıkların "Anayasayı ihlal, Cumhurbaşkanına suikast, yasama organını ortadan kaldırmaya teşebbüs, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütü yönetmek, askeri komutanlıkların gasbı, kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, mala zarar verme, kamu malına zarar verme, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, ibadethanelere zarar verme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından cezalandırılmaları istenen iddianamede konu edilen eylemler şunlar:
"TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınındaki köprülü kavşak ve otopark, Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Dairesi Başkanlığı ve Havacılık Daire Başkanlığı, TÜRKSAT tesisleri, Ankara Emniyet Müdürlüğü ve yakınının uçakla bombalanması, Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı'nda darbeye teşebbüs eyleminin yönetilmesi, Kayseri 12. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığından 'Gören' ve askeri kargo uçaklarıyla Diyarbakır 8. Ana Jet Üs Komutanlığından F-16 uçaklarıyla darbe teşebbüsüne iştirak edilmesi, Adana/İncirlik 10. Tanker Üs Komutanlığından tanker uçaklarıyla yakıt ikmali yapılarak, darbe teşebbüsüne iştirak edilmesi, Konya 3. Ana Jet Üs Komutanlığı Muhabere Arama Kurtarma (MAK) timinden, İstanbul'a gidilip darbe karşıtı komutanların Ankara Akıncı Üssü'ne kaçırılmasıyla girişime katılınması, İstanbul Sualtı Taarruz (SAT) Komutanlığından, Ankara Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığına gelerek darbeye teşebbüs eylemine iştirak edilmesi, Genelkurmay Karargahı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, İnsani Yardım Tugayı, Özel Kuvvetler Komutanlığı, Kara Kuvvetleri MEBS Komutanlığı ve diğer askeri birliklerden darbenin yönetim merkezi Akıncı Üssü'ne gelerek darbeye teşebbüs eylemine iştirak edilmesi.
Cumhuriyet’te sessiz sedasız terör temizliği!FETÖ, PKK ve uluslararası saldırılarda Türkiye'nin karşısında tavır alan Cumhuriyet Gazetesi terörle ilişkileri olduğu iddialarını reddederken bir yandan sessiz sedasız çirkin manşet ve haber içeriklerini temizlemeye başladı.
PKK TEMİZLİĞİNE CEMİL BAYIK RÖPORTAJI İLE BAŞLADILAR
Sabah'ın araştırmaları Cumhuriyetin soruşturmalara konu olan delil niteliğindeki içeriklerin temizliğine Kandil'deki PKK elebaşı Cemil Bayık röportajından başladığını ortaya koydu.
SESSİZ SEDASIZ YAYINDAN KALDIRDILAR
Cumhuriyet haber koordinatörü Ayşe Yıldırım'ın Kandil'e giderek gerçekleştirdiği PKK elebaşı Cemil Bayık röportajı milyonların tepkisini çekmişti. "Teröristlerin yerlere izmarit bile atmayan" sevgi dolu yaratıklar gibi sunulduğu ve Bayık'ın ağzından "Demirtaş ölümü bile göze aldı" , "Hükümetin hedefi seçim sonrası savaş" başlıklarıyla verilen söz konusu röportaj Cumhuriyet'in sitesinden sessiz sedasız kaldırıldı.
HABERİN YERİNDE YELLER ESİYOR
Terörle ilgilerinin olmadığını söyleyen Cumhuriyet Gazetesi'nin söz konusu haberi yayınladığı link olan www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/290399/Demirtas_olumu_bile_goze_aldi.html adresine girmeye çalışınca haberin kaldırıldığı ve anasayfaya yönlendirildiği görülüyor.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun tören mangası ile karşılanması skandalına ilişkin attığı tweetler nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunmaya karar vermesi üzerine Gazeteci Cem Küçük'ten çarpıcı bir cevap geldi. Küçük "Hakkımda halkı kin ve nefrete tahrik ithamıyla suç duyurusunda bulunmuşlar. İnsanları bu tür olaylara karşı duyarlı hale getirmek ne zamandan beri kin ve nefret kaynağı oldu?" diye sordu ve ekledi "Milli manevi değerleri, demokrasiyi savunmak için kimseden izin alacak değiliz. Ellerinden geleni ardına koymasınlar vız gelir tırıs gider" dedi.
İşte Küçük'ün Sabah.com.tr'ye yaptığı açıklama;
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ YANLIŞ OLDUĞU SÖYLEDİ
"Bir kere benim dünkü açıklamalarına iyi baksınlar. Ben CHP'ye bir şey demediğim gibi oradaki YSK'nın 64. Maddesini ihlal eden generale söylediğim bir laftı. Nitekim bugün Türk Silahlı Kuvvetleri de yaptığı açıklamada o manga töreninin yanlış olduğu ve yapılmaması gerektiğini söyledi.
DEMOKRASİYİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ! BUNLAR VIZ GELİR TIRIS GİDER
İnsanları olaylara karşı duyarlı hale getirmek için çağrıda bulunmak ne zamandan beri kin ve nefrete sebep oluyormuş bunu izah etsinler açıkça söylesinler. Ayrıca basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü diyenlerin gazeteciler düşüncesini serbestçe söylemeli diyenlerin geldiğin noktayı görüyoruz. Vız gelir tırıs gider. Ellerinden gelen her şeyi ardına koymasınlar. Bizler milli manevi değerleri, demokrasiyi savunmak için kimseden izin alacak değiliz"
NE OLMUŞTU?
Bilindiği gibi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu dün Balıkesir Ana Jet üssünde törenle karşılanmış Cem Küçük de tepki olarak "Ey Genelkurmay bu görüntüler nedir? 27 Mayıs'tan bir gün önceki 26 Mayıs 1960'ın hareketleri bunlar? Ey millet uyanın" yorumunda bulunmuştu.
CHP’li vekil, kahvede vatandaşlarla tartıştıSakarya'nın Erenler ilçesinde referandum çalışması için kahveye giren CHP'li vekil Engin Özkoç, vatandaşların tepkisi ile karşılaştı. CHP'li vekil hayır propagandası yapmak isterken, kahvehanedeki vatandaşlar vekile AK Parti'nin icraatlarını hatırlattı.
CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ve CHP Sakarya İl Başkanı Ayça Taşkent, referandum çalışması için Erenler ilçesinde bulunan bir kahveye girdi. Vatandaşlara referandumda niçin 'hayır' demeleri gerektiğini anlatan CHP'li vekile gençler tepki gösterdi.
VATANDAŞ HÜSNÜ BOZKURT'UN SÖZLERİNİ HATIRLATTI
CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un söylediklerine tepki gösteren gençlere Engin Özkoç, "Öyle demedi. Orada emperyalistler ve işbirlikçileri kelimesini kullanıyor" cevabını verirken, vatandaşlar ise "Biz hepsini dinledik. Kafamızı da kessen evet" dedi.
"PKK HAYIR DİYOR SİZDE PEŞİNDESİNİZ"
Evet afişlerini vekile vermeye çalışan vatandaşlardan birisi, "HDP ile birlikte hareket etmeniz ağrımıza gidiyor. 'Birlikte salladık' demeniz ağırımıza gidiyor. PKK 'hayır' diyor sizde peşindesiniz" ifadelerini kullandı.
Bir genç ise "Cumhurbaşkanı öyle demiyor. Vekilim biz sizi severiz ama nasıl severiz biliyor musunuz? Gelin sizde 'evet' deyin, o zaman sizi severiz" şeklinde konuştu.
Van'dan acı haber! 2 şehit Van’ın Çatak ilçesinde meydana gelen patlamada 2 güvenlik görevlisi şehit oldu.Alınan bilgilere göre, Kaçıt Mahallesi yolunda arama tarama faaliyeti yapan askerler, yoldaki menfezi kontrol ettikleri sırada patlama meydana geldi. Patlamada 1 astsubay ile 1 güvenlik korucusu şehit oldu. Bölgede operasyon başlatıldığı belirtildi
'Bahçeli hayır diyecek' iddiasına MHP'den cevap!MHP Lideri Devlet Bahçeli, NTV canlı yayınında Nazlı Çelik'in sorularını cevapladı.
Bahçeli'nin açıklamalarını, bilinçli olarak çarpıtanlara MHP'den cevap geldi.
MHP, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Bahçeli'nin "Biz 16 Nisan'da millet için evet, devlet için evet, Türklüğün bekası için evet diyeceğiz" sözünü yazdı.
'Bahçeli hayır diyecek' iddiasına MHP'den cevap!
İşte o paylaşım:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen aralarında Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Emre Uslu, Osman Özsoy, Ekrem Dumanlı, Tuncay Opçin'in de bulunduğu 6'sı tutuklu 17 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Opçin, Emre Uslu, Ekrem Dumanlı, Osman Özsoy, Abdülkerim Balcı, Ali Çolak, Bülent Keneş, Faruk Kardıç, Mehmet Kamış, Şemseddin Efe'nin de olduğu 10 şüpheli firari durumda bulunuyor. Tutuklu şüpheliler arasında ise Ahmet ve Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Şükrü Tuğrul Özşengül, Yakup Şimşek yer aldı.
İddianamede Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç'un örgütün darbe girişiminin organize eden sivil yöneticilerden olduğu vurgulanırken, aralarında Ekrem Dumanlı, Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak'ın da bulunduğu şüphelilerin medya organizasyonunu askeri organizasyonla eş zamanlı olarak yürüttüklerine dikkat çekildi. İddianamede örgütün medya ayağının terör örgütüyle süreklilik arz edecek biçimde ilişkilerinin niteliğinin sıradan fikir ve söylemlerde bulunmak olmayacağı değerlendirmesi yapılırken, örgütün amacı doğrultusunda gerçekleştirildiği ifade edildi.
İddianamede hiç bir demokratik düzende darbeyi çağrıştırıcı, övücü veya vatandaşların darbeye karşı koymaması yönündeki söylemlerin "ifade ve basın özgürlüğü" kavramlarıyla açıklanamayacağı vurgulandı. Terör örgütünün medya unsuru olan şüphelilerin örgütsel amaçlar doğrultusunda, toplumda kaos ortamının bulunduğuna ve darbe ortamının oluşturulmasına yönelik örgütsel amaçla hareket ettikleri belirtildi.
İddianamede Söğüt' kod isimli gizli tanık FETÖ'nün tetikçiliğini yapan Taraf Gazetesi ile FETÖ'nün organik bağını deşifre ettiği ifadesi de ye aldı. Taraf Gazetesi'nin 2009 yılında ekonomik sıkıntıya girdiğine dikkat çeken gizli tanık 'Söğüt', bu gelişmeden sonra örgütün medya imamı Alaaddin Kaya'nın sahibi olduğu İmaj firmasına ait matbaanın binasıyla birlikte Taraf Gazetesi'ne satıldığını söyledi.
44 CHP'li AK Parti'ye geçtiCHP'den AK Parti'ye geçen 44 kişiye rozetlerini takan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, "Milli birlik ve beraberliğimiz için çocuklarımıza daha iyi bir ülke bırakmak adına çalışmalarımız devam edecek. 'Biz birlikte Türkiye'yiz' diyerek partimize katılan 44 kardeşimizi tebrik ederim ve diğer ülkesini seven CHP'li vatandaşlarımızın milletimizin geleceğini düşünerek 16 Nisan'da 'evet' demeye davet ediyorum" dedi.
Övür: Bir siyasetçinin düştüğü zavallılığa bakınO yazıda CHP içinde liderlik savaşının referandum sürecinde başladığını, Deniz Baykal, Muharrem İnce ve Özgür Özel gibi birkaç ismin referandum sonrasına hazırlandıklarını yazmıştım. Nihayetinde bir kulis haberiydi bu. Bu haberi CNNTürk'te Hakan Çelik, özetleyerek Kılıçdaroğlu'na sorunca şu cevabı verdi:
"Hepsi bizim partimizin değerli milletvekilleridir, hepsi de saygın insanlardır, iyi de Mahmut Övür'e niye bu dert düşmüş onu anlayamadım."
(...) Bir siyasetçinin düştüğü şu zavallılığa bakın: Bir yazıya bile tahammül edemeyen biri, bırakın ülkeyi, CHP'yi de yönetmemeli.
Bu gerçek, sadece Kılıçdaroğlu için de geçerli değil. Deniz Baykal, Hüsnü Bozkurt, onun farklı versiyonları. Bunların eline fırsat geçse herkesi denize dökecekler.
Bu kadar öfkenin başka izahı yok.
Kendisi de biliyor ki, iradesini FETÖ'ye kiralayan o. Bu gerçek, son "Kontrollü darbe" yaklaşımıyla çok daha net açığa çıktı. Çırpınması işe yaramayacak. Bırakın başkalarını, CHP'deki milli ve yerli siyasi aktörler, bu kirli ilişkinin kontratını yırtıp atmak için sıra bekliyor.
Günlerdir, çıktığı her televizyonda başbakanın kendisini muhatap alması için meydan okuyor gibi yapıp yalvarıyor.
Yalancı bir siyasetçinin muhatap alındığı dünyanın neresinde görülmüş.
62 asker FETÖ'den tutuklandıEdinilen bilgiye göre, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında, Tekirdağ merkezli 15 ilde örgütün askeri yapılanmasına yönelik düzenlenen operasyonda 84 kişi gözaltına alınmıştı. Yaklaşık bir haftadır devam eden soruşturmalarda çeşitli aralıklarla adliyeye sevk edilen 84 askerden 62'si tutuklanırken, 22 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Firari 7 kişinin ise arama çalışmalarının devam ettiği öğrenildi.
Çavuşoğlu'dan 'Vize serbestisi' açıklamasıAntalya, Isparta ve Burdur'u kapsayan Batı Akdeniz Bölgesi'nde en fazla ihracat yapan firmaların ödüllendirildiği törende konuşan Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, burada yaptığı açıklamada, ihracatın önündeki engelleri kaldırmak için çabaladıklarını ifade etti. Çavuşoğlu, işadamları için vize serbestisi anlaşmaları imzaladıklarını belirterek şöyle konuştu:
"SON ÖNERİMİZİ 16 NİSAN'DAN SONRA AB'YE SUNACAĞIZ"
"Pasaportsuz seyahatin önünü açmaya başladık. Ukrayna ile başardık, umarım Rusya ile de bunu başarabiliriz. AB ile vize serbestisi için uğraşıyoruz. Vize konusunda 16 Nisan'dan sonra AB'ye son öneriyi sunacağız. Her yere vize serbesti anlaşması kolay olmayabilir, daha kestirme bir yol için ihracatçılara yeşil pasaport vermeye başladık. Serbest ticaret anlaşmaları imzalıyoruz ikili olarak. Birçok ülke ile imzaladık. Çok sayıda ülke ile bu konuda müzakereleri sürdürüyoruz. Bazı ülkeler ile tercihli ticaret anlaşmaları imzalıyoruz. Ukrayna, bunlardan bir tanesi. Birkaç üründe tıkanma oldu ama önümüzdeki aylarda Ukrayna ile tercihli ticaret anlaşmasını imzalayacağız. Pakistan ile tercihli anlaşmasını imzalamak üzereyiz. Dünyadaki ekonomik örgütlerle de bu serbest ticaret anlaşmaları müzakerelerini yürütüyoruz. Körfez İşbirliği Konseyi ile serbest ticaret anlaşmaları müzakereleri devam ediyor. Bu yıl içinde İstanbul'da bu konsey üyesi ülkelerle müzakerelerin sonuca ulaşması için görüşeceğiz."
İstanbul'da referandumda 33 bin emniyet personeli görev yapacakİstanbul'da, 16 Nisan'da yapılacak halk oylaması dolayısıyla 33 bin 582 emniyet personelinin görevli olacağı bildirildi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğünün açıklamasında, 16 Nisan Pazar günü yapılacak halk oylamasıyla ilgili kentte polis sorumluluk bölgesinde oy kullanma işleminin 39 ilçe, bin 669 sandık alanı ve 25 bin 864 sandıkta gerçekleştirileceği kaydedildi.
Açıklamada, "Halk oylamasının güvenli ve düzenli bir şekilde yapılmasını sağlamak amacıyla oy pusulalarının, oy verme işleminin yapılacağı sandık alanlarına sağlıklı bir şekilde getirilmesi, hiçbir baskı ve yönlendirme altında kalmadan seçmenlerin oylarını hür iradeleriyle kullanabilmeleri, sayım ve döküm işlemine başlanması, kağıt ve paketlenerek torbaya konulması, sayıma ilişkin torbaların oy toplama merkezlerine nakli ve teslimi süreçlerinde 33 bin 582 personelimiz görev yapacaktır." ifadeleri kullandı.
ABD'de FETÖ'ye büyük şok!New York Senatörü Charles (Chuck) E. Schummer, savcı Preetinder Singh Preet Bharara, OFAC Başkanı David Cohen, Türk Amerikan Birliği Başkanı Faruk Taban, Michael Rubin ve Graham E. Fuller'in de aralarında bulunduğu 17 kişi hakkında Fetullahçı Terör Örgütü'yle (FETÖ) iltisaklı oldukları veya yardım ettikleri iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu.
Mehmet Sarı ve Rıza Saka'nın da aralarında yer aldığı bir grup avukat, FETÖ'yle iltisaklı olduğu veya yardım ettiği öne sürülen yurt dışındaki bazı tanınmış isimler hakkında hazırladıkları suç duyurusu dilekçesini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına sundu.
Dilekçede, kumpas davaları, MİT tırlarının durdurulması, 17/25 Aralık operasyonları, 15 Temmuz darbe teşebbüsüne kadar geçen süre içerisinde Türkiye'nin ''yeni bir istiklal harbinin şartları'' içerisinde çok yönlü saldırılara maruz kaldığı belirtilerek, 15 Temmuz darbe teşebbüsünü planlayan, iştirak eden, yabancı televizyon kanalları ve internet ortamı dahil bütün medya mecralarında destekleyen ve yardımda bulunan kişiler arasında "müttefik" diye bilinen ülkelerin istihbarat, dışişleri, ordu, emniyet ve hatta yargı mensuplarının da yer aldığı kaydedildi.
"İZAHINI KENDİLERİNİN YAPMASI GEREKTİĞİ..."
NATO üslerinde görev yapan dost ve müttefik olarak bilinen ülkelerin kongrelerine, parlamentolarına kadar sızan veya iş birliği sağlayan FETÖ şüphelisi şahısların, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, Cumhurbaşkanı'na, Hükümet'e, orduya, polise ve her bir ferdine karşı işledikleri suçların aydınlatılması gerektiği vurgulanan dilekçede, ''OFAC bünyesi içerisindeki bir grup, bazı kumpas operasyonlarının parçası olmuştur. 17/25 Aralık operasyonları, 15 Temmuz darbe girişimi, Gezi olayları gibi bu tür eylemlerle kendilerini göstermişlerdir. Nitekim orduya, hükümete, bazı kişilere, derneklere, bankalara, kurumlara ve Türkiye Cumhuriyetince yürütülmekte olan kamu projelerine karşı engelleme faaliyetleri yapılmıştır. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti iç hukukuna yönelik olarak yapılan bu tür eylemler cezalandırılmalıdır. Yine bunların işbirlikçileri de sorumlu tutulmalıdır. Halihazırda Türk Ordusu mensubu olarak NATO bünyesinde görev yapan 462 subaydan 237'sinden yurda dönmesi istenmiş, 200 subay bulundukları yerlerde (örneğin Tümamiral Mustafa Zeki Uğurlu gibi zanlılar NATO müttefiki ülkelerde) izahını kendilerinin yapması gerektiği tarzda darbe teşebbüsüne ilişkin soruşturmalardan himaye edilmektedir.'' denildi.
Dilekçede, FETÖ/PDY silahlı suç örgütü tarafından kurulan PII ve TCC gibi kuruluşların mensuplarınca milyonlarca dolarla beslendiği ABD resmi kayıtlarında da açıkça görülen, Amerikan devlet organları içine FETÖ elemanlarının sızmaları, ABD'de oturma, çalışma müsaadelerinin alınmasında, vatandaşlık ve sığınma hakkı sağlanması gibi konularda suistimalleri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti yargı ve hükümet organlarına baskı yapılması için başkan ve yardımcıları dahil Amerikan devlet organlarını kişisel menfaat ve ilişkilerinde araç etmeye yönelik eylemleri nedeniyle cezalandırılması gerektiği öne sürülen şüpheliler şu şekilde sıralandı:
''Senatör Charles (Chuck) E. Schummer, Preetinder Singh Preet Bharara, OFAC Başkanı David Cohen, TAA / Turkic American Alliance; Türk Amerikan Birliği Başkanı Faruk Taban, TCC / Turkish Cultural Center; Türk Kültür Merkezi Avukat Zafer Akın, TCAE / Turqouise Counsil Of Americans And Euroasians; Avrasya Amerikalılar Turkuaz Konseyi Kemal Öksüz, Rumi Formundan Emre Çelik, Michael Rubin, eski emniyet müdürü Ahmet Sait Yayla, Henry Barkey, Graham E. Fuller, Mid Atlantic Federation Of Turkic American Associations (Orta Atlantik Türk Amerikan Federasyonu) Mahmut Yeter, TABN (Türk Amerikan İş Grubu) Talha Saraç, Recep Özkan, Burak Yeneroğlu, Ralph Peters ve CIA Direktörü John Brenan.''
''YURTTAŞI OLMAKTAN ONUR DUYDUĞUMUZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİMİZ..."
Dilekçede, kumpas davalarından 15 Temmuz darbe girişimine kadar Türkiye Cumhuriyet Devleti ve milletine karşı işlenen suçlardan dolayı kendi ülkelerinin hukuk sistemleri içerisinde kendi yurttaşlarına ve devlet düzenine karşı işledikleri ağır suçlar nedeniyle suç duyuruları ve şikayetlerin orada da yapılacağı ifade edilerek, ''Yurttaşı olmaktan onur duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz, başkaca bir devletin tahakküm ve hukuk düzenine uymak zorunda olmayan yüce Türk Milletimizin kumpas ve darbelere muhatap bırakılmış fertleri olarak, şüpheliler ülkemize girdiği andan itibaren gözaltına alınarak gerekli sorgulamaların yapılmasını talep ediyoruz'' ifadesine yer verildi.
DİLEKÇEDEKİ KİLİT İSİMLER
Dilekçede, şüpheliler hakkında gerekli soruşturma yapıldıktan sonra ''cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek'', ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek'' ve ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçlarından dava açılması istendi.
Yurt dışında bulunan ve FETÖ'yle iltisaklı oldukları veya yardım ettikleri öne sürülen kişiler hakkında hazırlanan suç duyurusu dilekçesinde, ABD'de önemli görevlerde bulunan bürokratlar, siyasetçiler, istihbaratçılar ve akademisyenlerin yanı sıra Türkiye'den kaçarak faaliyetlerini ABD'de sürdüren ve terör örgütü FETÖ yapılanması içerisinde önemli konuma sahip olduğu iddia edilen isimler bulunuyor.
ABD'deki önemli isimlerin başında Demokrat Partinin New York Senatörü olan Charles Ellis "Chuck" Schummer geliyor. Schummer, terör örgütü FETÖ'den aldığı milyonlarca dolara ulaşan bağışlarla ve örgütün ABD siyaseti içerisinde savunuculuğunu yapmasıyla tanınıyor.
LİSTEDE SAVCI BHARARA DA VAR
Rıza Sarraf davası ile dikkati çeken eski New York Güney Bölgesi Savcısı Preet Bharara da FETÖ yapılanmasına destek verdiği ve örgütle yakın ilişkiler içinde olduğu ortaya çıkan bir diğer önemli isim.
ABD Hazine Bakanlığı Terörizm ve Mali İstihbarat Müsteşarılığı ile Bakan Yardımcılığı yaptıktan sonra CIA Direktör Yardımcılığına atanan David Cohen de Halkbank'a yönelik başlatılan mali operasyon ve FETÖ ile olan bağlantılarıyla ön plana çıkan isimlerin başında geliyor.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ABD'de ikamet etmesi için yaptığı yeşil kart başvurusuna kefil olan eski CIA Direktörü ve RAND düşünce kuruluşu danışmanlarından Graham Fuller ile Wilson Center Ortadoğu Programı Direktörü ve Türkiye uzmanı Henry Barkey de dilekçede isim geçen önemli kişiler arasında.
SAVCIYI KATLEDEN TERÖRİST İLE AKRABA ÇIKAN FETÖ ŞÜPHELİSİ
Dilekçede ismi geçen bir diğer önemli isim de Amerikan Girişimcilik Enstitüsünün (AEI) uzmanlarından Michael Rubin. Terör örgütü FETÖ ile son yıllardaki yakınlığıyla dikkati çeken Rubin, 15 Temmuz darbe girişimini öven, Türkiye ile ilgili tartışmalı söylemleri ve yazılarıyla gündeme gelen, yeni muhafazakar (neo-con) ve İsrail yanlısı kimliğiyle tanınan bir isim.
"KUMPAS KURULDUĞU İDDİASI İLE..."
Dilekçede dikkati çeken bir diğer önemli isim ise Türkiye'den ABD'ye kaçan eski emniyet müdürü Ahmet Sait Yayla. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit eden Şafak Yayla ve terör örgütü DHKP-C bölge sorumlusu Bulut Yayla ile de akraba olan ve "Kozmik Oda" olarak bilinen soruşturmada TSK personeline FETÖ tarafından "kumpas" kurulduğu iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada firari olarak aranan Yayla, Türkiye aleyhine yazdığı yazılar ve katıldığı konferanslarda yaptığı konuşmalarla tanınıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan suç duyurusu dilekçesinde ayrıca terör örgütü FETÖ'nün New York, Washington DC, Chicago, Atlanta, Houston ve Los Angeles'taki 6 farklı federasyonunu çatısı altında toplayan Türk Amerikan Birliğinin Başkanı Faruk Taban, FETÖ'nün "dinler arası diyalog" söylemi üzerinden "barış" iddiasıyla birçok faaliyette bulunan Rumi Forum Başkanı Emre Çelik ve FETÖ'ye bağlı önemli kuruluşlardan sayılan Barış Adaları Enstitüsü Başkanı Avukat Zafer Akın gibi isimler de yer alıyor.
, İsviçre bunu yapıyor. Ne yaparsa yapsınlar bu milletten daha güçlü değiller. Pazar günü Batı'ya da cevap vereceksiniz. Vereceğiniz evet oyları Batı'ya bir cevap olacaktır..