Cumhurbaşkanı FETÖ'cü doktorların hainliklerini anlattı

-Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda'ya yüklenerek; 'Onları Srebrenitsa katliamından tanırız' dedi. -Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü hastanelerin gazileri; "Kimin için yaralandıysanız ona gidin" dediğini aktardı. -Hollanda Başbakanı, Cumhurbaşkanı'nın Hollanda Srebrenitsa'da soykırıma göz yumdu sözlerine cevap verdi. -Avrupa'da ırkçılığın önü kesilemiyor Hollanda, Almanya, Fransa ve Avusturya'da ırkçı liderlerin oy oranlarında artış gözleniyor.

Giriş Tarihi: 14.03.2017 16:32 Son Güncelleme Tarihi: 14.03.2017 17:19 Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu ilk kez anlattıRecep Tayyip Erdoğan, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Tıp Bayramı programına katıldı. Cumhurbaşkanı, burada yaptığı konuşmasında 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü hainlerin yaralılara karşı uyguladığı insanlık dışı muameleleri de anlattı.

İŞTE O AÇIKLAMA:

FETÖ'CÜLERİN GAZİLERE İNSANLIK DIŞI MUAMELESİ

"15 Temmuz gecesi buna defalarca şahit olduk. Sağlık görevlilerimize saldırıldı, ambulanslarımız kurşunlandı. O gece insanımıza kurşun sıkan, gözü ve gönlü kararmış bu tipler her gün mağduriyetten bahsediyor." diyen Erdoğan şöyle devam etti; "Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin arkasında bu terör örgütüne ait bir hastane, kapısına gelen gazileri; 'Kimin için yaralandıysanız onun hastanesine gidin' diyerek geri çevirmiştir. Tabi bu hastane şimdi devletimizin elinde."

Cumhurbaşkanı FETÖ'cü doktorların hainliklerini anlattı Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü hastanelerin gazileri; "Kimin için yaralandıysanız ona gidin" dediğini aktardı.

Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Tıp Bayramı programına katıldı.

Cumhurbaşkanı, burada yaptığı konuşmasında 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü hainlerin yaralılara karşı uyguladığı insanlık dışı muameleleri de anlattı.

FETÖ'CÜLERİN GAZİLERE İNSANLIK DIŞI MUAMELESİ

"15 Temmuz gecesi buna defalarca şahit olduk. Sağlık görevlilerimize saldırıldı, ambulanslarımız kurşunlandı. O gece insanımıza kurşun sıkan, gözü ve gönlü kararmış bu tipler her gün mağduriyetten bahsediyor." diyen Erdoğan şöyle devam etti; "Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin arkasında bu terör örgütüne ait bir hastane, kapısına gelen gazileri; 'Kimin için yaralandıysanız onun hastanesine gidin' diyerek geri çevirmiştir. Tabi bu hastane şimdi devletimizin elinde."

Cumhurbaşkanı'nın Tıp Bayramı konuşması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda'ya yüklenerek; 'Onları Srebrenitsa katliamından tanırız' dedi.

Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 14 Mart Tıp Bayramı programına katıldı.

Cumhurbaşkanı'nın burada yaptığı konuşmada tıp camiası için; "İnsanın kendini en çok çaresiz hissettiği o kritik zamanda imdada ilk sizler yetişiyorsunuz. Şahsen böylesine önemli bir mesleği icra eden sağlık emekçileriyle hasret gidermekten büyük bahtiyarlık duyuyorum. 14 Mart bu ülkenin okumuş gençliğinin iftiharıdır." ifadelerine yer verdi.

112 ACİL SERVİS'İN FEDAKARLIĞI

"98 yıl önce 14 Mart'ta şaha kalkan direniş ruhunun bügün de sağlık camiamızda devam ettiğini görüyorum. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında 112 Acil Servis görevlilerimizin nasıl fedakarca çalıştığını çok iyi biliyoruz."

"HOLLANDA'YI BOSNA'DAN TANIRIZ"

Erdoğan, konuşmasında geçtiğimiz cumartesi akşamı Bakan Fatma Betül Sayan Kaya'ya faşistçe uygulamalar yapan Hollanda'ya sert sözlerle yüklendi ve şunları söyledi; "Hollanda'yı ve Hollandalıları Srebrnitsa katliamından tanırız. Onların karakterinin, cibiliyetinin ne kadar bozuk olduğunu 8 bin Boşnak'ı orada nasıl katlettiklerinden tanırız. Kimse bize medeniyet dersi vermesin. Bu milletin anlı aktır ama onların anlı kapkaradır."

Erdoğan: Sakın bu ikiliye oy vermeyinCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen programda gündemi değerlendirdi. Hollanda ve Almanya'da alınan skandal kararlar nedeniyle Avrupa'daki Müslümanlara seslenen Cumhurbaşkanı, yapılacak seçimler için oy uyarısı yaptı.

"SAKIN BU İKİLİYE OY VERMEYİN"

Erdoğan: Biz Hollanda'yı Srebrenitsa katliamından bilirizCumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Tıp Bayramı programında konuştu. Erdoğan, "Savaşın bile bir ahlakı, kuralı vardır. Sağlık ekiplerine ateş açılmaz. Hollandalı gibi olursa açar. Biz Hollanda'yı ve Biz Hollandalıları Srebrenitsa katliamından biliriz. 8 bin Boşnağı orada nasıl katlettiklerinden tanırız. Kimse bize medeniyet dersi vermesin. Bu milletin aktır, ama onlarınki kapkaradır. Tarihe centilmenler savaşı olarak geçen Çanakkale Savaşı bunun sayısız örneğiyle doludur." dedi.

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Tıp Bayramı programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizler kara gün dostu ifadesinin müşahhas hale geldiği kutsal bir mesleği icra ediyorsunuz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gülen gözüme değil ağlayan gönlüme bak diyerek sağlıkçılarımızdan çok daha fazlasının beklendiğini anlatan şarkılarımız vardır. Rabbimizin Şafi ve Rahman ismine sizler her an şahitlik ediyorsunuz" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

14 Mart iki kritik hadiseyle önemli. 14 Mart, bundan iki asır önce Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire'nin kurulmasıdır. Bu okul ülkemizin ilk tıp mektebidir. İkincisi ise Payitaht'ın işgali karşısında tıbbıyelilerin beyaz önlüklerini bayraklaştırarak başlattıkları tarihi direniştir.

Neye uğradıklarını şaşıran İngiliz askerleri toplantıyı dağıtır ve birçok öğrenciyi de tutuklar. 14 Mart büyük bir direnişin kıvılcımını ateşlemiştir.

Vatan müdafaası için, bağımsızlığımız için 98 yıl önce şaha kalkan direniş ruhunun bugün de aynı şekilde devam ettiğini görüyorum. 15 Temmuz gecesi yaşadıklarımız, şahit olduklarımız bunun en açık ispatıdır. Darbe teşebbüsü karşısında sağlık teşkilatımızın nasıl fedakarca çalıştığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Ben o cefakar, vefakar sağlık çalışanlarımızın terör bölgesinde nasıl çalıştıklarını da iyi biliyorum. Yine o gece hastanelerde görev yapan, görevli olmadığı halde evinden oraya gelen tüm personelimizi de biliyorum. FETÖ ihanet çetesi teröristlerin neler yaptığını, kendilerine ait özel hastaneleri nasıl safdışı bıraktıklarını da biliyoruz. Canilikle insanlarımıza saldıranlara karşı, onlar yaralı kardeşlerimize nasıl sahip olduklarını da iyi biliyoruz

BİZ HOLLANDA'YI SREBRENİTSA KATLİAMINDAN BİLİRİZ

HOLLANDA'NIN SREBRENİTSA KATLİAMINDAKİ BÜYÜK PAYI

Savaşın bile bir ahlakı, kuralı vardır. Sağlık ekiplerine ateş açılmaz. Hollandalı gibi olursa açar. Biz Hollanda'yı ve Biz Hollandalıları Srebrenitsa katliamından biliriz. 8 bin Boşnağı orada nasıl katlettiklerinden tanırız. Kimse bize medeniyet dersi vermesin. Bu milletin aktır, ama onlarınki kapkaradır. Tarihe centilmenler savaşı olarak geçen Çanakkale Savaşı bunun sayısız örneğiyle doludur.

"Biz Hollanda'yı Srebrenitsa katliamından biliriz"

AKLINI HOCA KILIKLI BİR ŞARLATANA ZİMMETLEYENİN NE AHLAKI KALIR NE NAMUSU

Vatanını 1 dolara satacak birisinde namus, onur, haysiyet kalır mı? Allah aşkına kendi silah arkadaşlarını dahi katleden bir caniden ne beklersiniz? Hainin ne insanlığı ne arkadaşlığı olur. Aklını hoca kılıklı bir şarlatana zimmetleyenin ne ahlakı kalır, ne namusu. Bir terör örgütüne militan olmayı, bu millete asker olmaya tercih edende onur da ilke de kalmaz. Bir insanda Allah korkusu yoksa, düşmanın dahi yapamayacağı ihanetleri, katliamları işlemekten bunlar çekinmez.

O SAVUNMASIZ İNSANLARIN ELİNDE SİLAH VAR MI?

15 Temmuz gecesi buna defalarca şahit olduk. Sağlık görevlilerimize saldırıldı, ambulanslarımız kurşunlandı. O gece insanımıza kurşun sıkan, gözü ve gönlü kararmış bu tipler her gün mağduriyetten bahsediyor. İfadelerine bakarsanız, FETÖ'yi hayatlarında duymamış, örgütle hiç bağlantıları olmamış. Bunların yalanları da tek tek ifşa olacak. Kaçarken imha ettiklerini sandıkları kayıtlar, insanımıza acımasızca kurşun sıktıklarını ortaya koyuyor. Alçaksınız, adisiniz. Ne yaptı o polisler size? O savunmasız insanların ellerinde silah mı var? Onlar Türk bayrağıyla o yürüyüşü yaparken, şahadete o şekilde koşarken, onlar demokrasiye yürürken, onlar bombaları yağdırıyordu

BÖYLE BİR MİLLETE HİZMET ETTİĞİM İÇİN ALLAH'IMA HAMD EDİYORUM

15 Temmuz gecesi kayıtları, ülkemizin ve milletimizin nasıl büyük bir badire atlattığını gösterirken, nasıl önemli ve güçlü bir millet olduğunu göstermesi bakımından önemliydi. Böyle bir millete hizmet etme görevini bana lütfettiği için Allah'ıma hamd ediyorum. O görüntüler hepimize meselenin sadece darbe girişimi değil, ülkemizin işgal girişimi olduğunu hatırlatıyor. Fedakarlıklarınızı unutmak mümkün değil. Sizler bunu ahdinize sadık kalarak yaptınız. Birileri bunu yapmayabilirdi ama siz yaptınız. Tıpkı 14 Mart 1919'da bayrak açan tıbbiyeliler gibi bayrağımız, geleceğimiz için yaptınız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Avrupa'daki Müslümanlara çağrı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda ve Almanya'da yaşayan Müslümanların Türk düşmanlarına oy vermemesi gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen programda gündemi değerlendirdi.

Hollanda ve Almanya'da alınan skandal kararlar nedeniyle Avrupa'daki Müslümanlara seslenen Cumhurbaşkanı, yapılacak seçimler için oy uyarısı yaptı.

"ATLARIYLA İTLERİYLE SALDIRIYORLAR"

Almanya'nın Hollanda'dan farkı olmadığını söyleyen Erdoğan, Merkel'e yönelik; "O da atlarıyla itleriyle saldırıyor. Sen de atlarınla itlerinle saldırıyorsun." dedi.

"HOLLANDA'YA VE ALMANYA'YA SESLENİYORUM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir tane ırkçı başa güreşiyormuş, bir de iktidardaki parti. Ben de buradan Hollanda'ya ve Almanya'ya sesleniyorum.

Erdoğan'dan Avrupa'daki Müslümanlara çağrı

"MÜSLÜMAN KARDEŞLERİME DİYORUM Kİ"

Türkiye'ye düşmanlık güdenlere, oradaki tüm yabancılara, Müslüman kardeşlerime diyorum ki, gelin oylarınızı verirken bu ikiliye sakın oy vermeyin. Hayır kampanyası için oralara gidenler varsa bu tuzağa düşmeyin. Türkiye'ye, Türkiye'nin bakanına bu şekilde hareket edenler.." şeklinde konuştu.

Avusturya'dan seçim kampanyası yasağı
Türk bakanların seçim kampanyalarına yönelik bir yasaklama da Avusturya'dan geldi.

Avusturya Başbakanı Christian Kern, Türk bakanların referandum için Avusturya'da seçim kampanyası yapmak istemeleri durumunda bunu engellemek için çaba göstereceğini açıkladı.

Gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Başbakan Kern, "Kamu güvenliğinden dolayı böyle bir girişimi engelemeye çalışırım" dedi.

Hollanda Başbakanı Srebrenitsa katliamını kabul etmiyor
Hollanda Başbakanı, Cumhurbaşkanı'nın Hollanda Srebrenitsa'da soykırıma göz yumdu sözlerine cevap verdi.

Türkiye ile Hollanda arasında yaşanan geçtiğimiz cumartesi gecesinden bu yana zirve yapan gerilimde Hollanda Başbakanı Rutte'den komik bir açıklama geldi.

"SREBRENİTSA KATLİAMİ YALAN"

Mark Rutte, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle yaptığı konuşmda Hollanda'yı hedef alan ve katliamlara göz yumduklarını belirten sözleri için; "Erdoğan'ın Srebrenitsa iddiası iğrenç bir tarihi yalan" ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANI NE DEMİŞTİ

Recep Tayyip Erdoğan, Tıp Bayramı'nda yaptığı konuşmada; "Hollanda'yı ve Hollandalıları Srebrnitsa katliamından tanırız. Onların karakterinin, cibiliyetinin ne kadar bozuk olduğunu 8 bin Boşnak'ı orada nasıl katlettiklerinden tanırız. Kimse bize medeniyet dersi vermesin. Bu milletin anlı aktır ama onların anlı kapkaradır." demişti.

SREBRENİTSA'DA NELER YAŞANDI

Bosna savaşında önce nüfüsu 24 bin civarı olan Srebrenitsa'nın nüfusu diğer bölgelerden gelen mülteci göçleriyle 60 bin civarına gelmişti.

Artık Srebrenitsa 'açlık' ve 'hastalıklar' ile mücadele eden bir 'toplama kampı'na dönüşmüştü.Müslümanların elindeki silahlar BM Barış Gücü tarafından koruma gerekçesiyle toplanmıştı.

Ratko Mladiç komutasındaki Sırplar Srebrenitsa'ya olan saldırılarını sıklaştırdıklarında müslümanların toplanan silahlarını geri almak için yaptıkları başvuru , sorumlu Hollanda komutanı Thom Karremans tarafından reddedildi.

BM yalnızca iki F16'yı kent üzerinde bir uçuş yaptırmakla yetindi. Hollandalı askerler bir gece yarısı Bosna'daki BM Barış Gücü komutanı Hollandalı generalden aldıkları emir doğrultusunda kenti boşalttılar.


Ratko Mladiç ve Hollandalı komutan Ton Karremans

Savaş sırasında şehrin güvenliğinden sorumlu olan Hollandalı Komutan Thom Karremans kendisine sığınan 25 bin mülteciyi ve şehri Sırplara teslim etti.

Daha sonra orataya çıkan bir video kasedinde Sırp generalin kenti boşaltan Hollandalı komutana bir hediye verirken görüntüleri çekilecekti.

Bir hafta süren katliam II. Dünya Savaşı'ından sonra insanlığa yapılan en büyük suç olarak arşivlerde yer aldı.

Avrupa'da ırkçılığın önü kesilemiyor
Hollanda, Almanya, Fransa ve Avusturya'da ırkçı liderlerin oy oranlarında artış gözleniyor.

Avrupa'da aşırı sağın hızlı yükselişi; Fransa, Hollanda, Almanya ve Avusturya gibi ülkeleri etkisi altına aldı.

AB'NİN GELECEĞİNİ ETKİLEYECEK SEÇİMLER

Sığınmacı konusunda sınıfta kalan Avrupa'da mülteci karşıtı açıklamaların yanı sıra AB karşıtı akımlar da siyasette güç anlamına geliyor. Bu sebeple birçok Avrupa ülkesinde bu yıl düzenlenecek seçimler, birliğin geleceğini de belirleyecek.

Yapılan son anketlere göre; Fransa'da aşırı sağcı Le Pen ve Hollanda'da ırkçı lider Wilders'ın oy oranları hızla yükseldi.

FOTOĞRAF: Avrupa'daki ırkçı liderler, programlarda bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunuyor.

HOLLANDA

Yarın genel seçimlerin yapılacağı Hollanda'da ise Irkçı lider Geert Wilders'ın önderliğindeki Özgürlükler Partisi'nin (PVV) birinci olma ihmali bir hayli yüksek.

PVV 2006'daki genel seçimde yüzde 5.9, 2012'de ise yüzde 10.1 oy almıştı. Özellikle Türkiye ile Hollanda arasında yaşanan gerilim, seçimler öncesinde mülteci karşıtı tutucu partilerin oyunu arttırdı.

Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin partisi 150 koltuklu parlamentodaki koltuk sayısını 3 arttırarak 27'ye yükseltti. Wilders'in Özgürlük Partisi ise son ankete göre koltuk sayısını 2 arttırarak 24'e yükseltti.

ALMANYA

2013'te yüzde 4.7 oy alan aşırı sağcı Almanya için Alternatif'in (AfD), 24 Eylül'de yapılacak genel seçimlerde üçüncü olacağı tahmin ediliyor.

FRANSA

Fransa'da ilk turu 23 Nisan, ikinci turu 7 Mayıs'ta yapılacak olan iki turlu cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ulusal Cephe'nin (FN) lideri Marine Le Pen hızlı bir yükselişe geçti.

Yapılan anketlere göre Fransa'nın Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılması gerektiğini savunan Le Pen, yaklaşık yüzde 25'lik bir oranla seçimlerin ilk turunu birinci bitirebilir.

FREXİT GELİYOR

Habertürk'ün haberine göre; Euro para biriminin Fransa, İtalya ve İspanya'nın sanayisini olumsuz etkilediğini savunan Le Pen, "Artık dostça ayrılmanın zamanı geldi. Avrupa Sözleşmesinin tamamına ilişkin müzakereler öngörüyoruz. Sonrasında ise Frexit referandumu." dedi.

AVUSTURYA

Özgürlükler Partisi (FPÖ) üyesi Norbert Hofer, 2016'daki cumhurbaşkanlığı seçimini ikinci turda yüzde 46.2 oya rağmen kaybetti. FPÖ genel seçimlerde 1999'da yüzde 27, 2002'de yüzde 9, 2006'da yüzde 11, 2008'de yüzde 18, 2013'te ise yüzde 21 oy oranına ulaştı.

DANİMARKA

Aşırı sağcı Danimarka Halk Partisi (DPP), 2011'deki yüzde 12.3'lük oy oranını 2015'te yüzde 21.2'ye çıkararak ikinci parti oldu. Ülkede bir sonraki seçimler 2019'da gerçekleşecek.

İSVEÇ

Yabancı ve göçmen karşıtı İsveç Demokratları (SD), 2014'te yüzde 13 oy aldı. Bir sonraki seçim Eylül 2018'de düzenlenecek.

FİNLANDİYA

Gerçek Finlandiyalılar Partisi 2007 genel seçimlerde yüzde 4.1 oy almıştı. 2011'de gerçekleştirilen seçimlerde yüzde 19.1 ve 2015'te yüzde 17.7 oy aldı.

YUNANİSTAN

Irkçı Altın Şafak Partisi 2012 ve 2015 genel seçimlerinde yüzde 7 civarında oy aldı.

Flaş açıklama! Sabrımız sınırsız değilDışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Eğer vize serbestisi gelmezse göç anlaşmasıyla ilgili adımları atacağız çünkü anlaşmanın gereği şuydu; Avrupa, vize konusunda bizi oyalamasın, biz de gereğini yapacağız." dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Trakya Balkan Platformu tarafından Edirne'de düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

"BİZİM DE SABRIMIZ SINIRSIZ DEĞİL"

Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: Avrupa Birliği'nin bizi oyaladıklarını görüyoruz. Bizim de sabrımız sınırsız değildir. Bu konuda vatandaşlarımızın da beklentileri var. Eğer vize serbestisi gelmezse göç anlaşmasıyla ilgili adımları atacağız çünkü anlaşmanın gereği şuydu; Göç, geri kabul ve vize serbestisi. Biz bugüne kadar göç anlaşmasının gereğini sonuna kadar uyguladık. Her bir maddesine riayet ettik. Avrupa, vize konusunda bizi oyalamasın, biz de gereğini yapacağız.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Erdoğan'ın talimatı netCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın terör konusundaki talimatının net olduğunu vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Hiç endişe etmeyin. Biz bir daha bu ülkede PKK'nın adını kimsenin anamayacağı bir hale getireceğiz" dedi. Bakan Soylu şöyle devam etti: Hür bir Türkiye için ve kim ne derse desin burada sizin huzurunuzda bu memleketin bir evladı olarak söylüyorum, isterlerse tuzak kursunlar, isterlerse hainane planlarını ortaya koysunlar, PKK gelsin, FETÖ gelsin, DEAŞ gelsin, bilmenizi istiyorum ki benim ülkem dünyanın 10 büyük ülkesinden birisi olacaktır. Bunu başkaları gibi zorla değil, hileyle değil, silahla değil, şiddetle değil Allah'ımıza hamd olsun demokrasiyle, reyle, oyla, sandıkta ve bu milletin gücüyle beraber bunu gerçekleştireceğiz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile İlkadım Derebahçe Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen "Samsun Muhtarlar Buluşması" programına katıldıktan sonra Bafra'ya hareket etti. 100. Yıl Bulvarı İlkadım Belediyesi önünde Bakanlar Soylu ve Kılıç'ın bulunduğu otobüsü vatandaşlar durdurdu.

"Sayın Bakanımız Çaya Bekliyoruz" yazılı pankart açan bazı vatandaşlar, Bakan Soylu'ya Samsunspor atkısı ve forması hediye etti.

"ÇOK DAHA BÜYÜK ADIMLAR ATACAĞIZ"

Burada vatandaşlara seslenen Bakan Soylu, Türkiye'de büyük bir mücadele verildiğini belirterek, "Hiç endişe etmeyin. Türkiye'ye kafa tutanların, Türkiye'yi istikrarsız yapmak isteyenlerin, 'bu ülkede biz istediğimiz yerde özerklik kurarız' diyenlerin ne halde olduklarını görüyorsunuz. Bu bugünkü kuvvetimizle elde ettiğimiz sonuçtur. 16 Nisan'dan sonra vereceğiniz destekle bilmenizi istiyoruz ki çok daha önemli ve çok daha büyük adımlar atacağız, hep birlikte. Bu ülkeye terörle diz çöktürmeye çalışanlara karşı şu anda evlatlarımız Güneydoğu'da, Doğu Anadolu'da her yerde, bu memlekete zarar vermek isteyen, bu memleketin ay yıldızlı bayrağını üzmek isteyen herkese gerekli dersi, gerekli cevabı vermektedir." diye konuştu.

"ERDOĞAN'IN TALİMATI NET"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın terör konusundaki talimatının net olduğunu vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:

"Hiç endişe etmeyin. Biz bir daha bu ülkede PKK'nın adını kimsenin anamayacağı bir hale getireceğiz. Hiç endişe etmeyin. 16 Nisan'da sizden destek bekliyoruz, her zaman verdiniz. Burası kurtuluşun şehridir. Burası benim Anadolu'mun güzellikler için, özgürlükler için, hürriyet için, kalkınma için, meşalesinin yandığı bir şehirdir. Bu şehir Sırat-ı müstakimde olan bir şehirdir. Yine ifade etmek istiyorum. 16 Nisan'da bu ülkede 15 Temmuz'u yapanlara karşı, 16 Nisan'da bu memlekette '7 Haziran'da Türkiye'de iktidar kurulamıyor, Türkiye'de iktidar kurulamayacak, hükümet kurulamayacak' diyenlere karşı, 15 Temmuz'da 'biz Türkiye'yi zengin, ayakta görmek istemiyoruz' diyenlere karşı bir taraftan 2023 için bir taraftan 2071 için özgür, hür bir Türkiye için ve kim ne derse desin burada sizin huzurunuzda bu memleketin bir evladı olarak söylüyorum, isterlerse tuzak kursunlar, isterlerse hainane planlarını ortaya koysunlar, PKK gelsin, FETÖ gelsin, DEAŞ gelsin, bilmenizi istiyorum ki benim ülkem dünyanın 10 büyük ülkesinden birisi olacaktır. Bunu başkaları gibi zorla değil, hileyle değil, silahla değil, şiddetle değil Allah'ımıza hamd olsun demokrasiyle, reyle, oyla, sandıkta ve bu milletin gücüyle beraber bunu gerçekleştireceğiz."

YSK seçmen sandık sorgulama adresi 2017! - 16 Nisan referandumda nerede oy kullanacağım?

Yüksek Seçim Kurulu tarafından resmen açıklanan referandum tarihi sonrası milyonlarca vatandaşın heyecanlı bekleyişi başladı. YSK seçmen sandık sorgulama sayfası ile oy kullancakları yeri öğrenmeye başlayan adaylar da ''nerede oy kullanacağım?'' sorusu merak konusu olmuştu. 2017 YSK seçmen sorgulama ile bu başlık altından referandum da oy vereceğiniz yeri görebilirsiniz. İşte seçmen sandık sorgulama...

16 Nisan'da yapılacak olan referanduma kısa bir süre kala vatandaşlar ''nerede oy kullanacağım?'' sorusunun yanıtını merak ediyor. YSK seçmen sorgulama ile referandumda oy kullanacağınız yeri sabah.com.tr adresinden öğrenebilirsiniz. YSK seçmen sorgulama 2017 sayfasına haberimiz altında rahatlıkla ulaşabilirsiniz. İşte YSK seçmen sandık sorgulama adresi...

YSK SEÇMEN SORGULAMA 2017! - TIKLA OY VERECEĞİN YERİ ÖĞREN

REFERANDUM YSK SEÇMEN LİSTESİ SORGULAMA NASIL YAPILIYOR?

Seçmen sorgulama işlemini yapmak isteyenler bu işlemi internetten gerçekleştirebiliyor. Bunun için iki adresten faydalanmak mümkün. Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) internet sitesi ve e-Devlet Kapısı'ndan yararlanarak YSK seçmen sorgulama yapılabilecek. Şimdi her iki seçenekten nasıl sorgulama yapacağınıza değineceğiz.

Oy kullanma hakkına sahip olan vatandaşlar, e-devlet ve YSK internet sitesi üzerinden kütüğünün nereye kayıtlı olduğunu öğrenebilecek. YSK internet sitesi üzerinde kurulu olan sistemden seçmen bilgilerini öğrenmek isteyen vatandaşlar, T.C. kimlik numaları ile bu bilgiye erişebilecek.

ÇİPLİ KİMLİK KARTI OLMAYAN OY VEREMEYECEK Mİ?

Son günlerde ortalıkta çipli kimlik kartı olmayanların oy veremeyecekleri söylentisi dolaşıyor. YSK sitesinden yaptığı açıklamada bunun doğru olmadığını bildirdi. Referandumda TC numaralı nüfus cüzdanıyla olduğu Geçici Kimlik Belgesi, resmî dairelerce verilen soğuk damgalı kimlik kartı, pasaport, evlenme cüzdanı, askerlik belgesi, sürücü belgesi, hâkim ve savcılar ile yüksek yargı organı mensuplarına verilen mesleki kimlik kartı, avukat, noter ve askerî kimlik kartı gibi kimliklerle de oy kulanılabiliyor.

Berat Albayrak: Mart sonu 2 gemi ile aramaya başlayacağız

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) 8. Genel Kurulu’nda konuştu. 2016 yılının enerjide tarihi bir yıl olduğunun altını çizen Bakan Albayrak, önümüzdeki yılın deniz aramacılığında Türkiye petrollerinin çok daha aktif olacağı bir yıl olacağını ifade etti. Bakan Albayrak şunları kaydetti: Mart sonu 2. gemimiz devreye giriyor. İki tane önemli Türk denizcisinin çok daha aktif bir şekilde birinin Karadeniz'de birinin Akdeniz'de çok daha aktif bir şekilde çalışacağı, 3 boyutlu sismikle çok daha aktif ve nokta atışı çalışacağı bir dönem başlayacak. Artık çok daha farklı bir strateji gütmemiz lazım. Artık sadece Karadeniz'de değil önümüzdeki 5-10 yıl, stratejik olarak arama derin kuyu sondaj çalışmalarını başlatacağımız Karadeniz'in yanında Akdeniz'in de aktif bir şekilde dünya aramacılık vitrininde daha fazla yer alacağı bir dönem olacak. Ne kadar ararsanız o kadar bulursunuz.

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) 8. Genel Kurulu'nda konuşan Bakan Berat Albayrak, "Geçen yıla kıyasla koyulan hedefler açısından önemli adımlar attığımız bir yıl oldu. İnşallah 2017 yılı ortaya koyulan kurumsallaşma hedeflerinin sonuçlarının alındığı bir yıl olmasını temenni ediyorum" dedi.

Berat Albayrak konuşmasında şunları kaydetti:

"MART SONU İKİ GEMİ İLE ARAMAYA BAŞLIYORUZ"

* Bugün burada sözleşip referandumdan sonra daha detaylı konuşacağız. Bakanlık olarak 2016 yılında önemli mesafeler katettik. Yerli ve milli mottosuyla 2016 önemli bir yıl oldu. Ak Parti iktidarında yerli ve milli oranını en üst düzeye çıkardık. Yerli kömür, güneş ve rüzgar dedik. 2016 bu anlamda üretim artışının olduğu önemli bir yıl oldu.

* 2016 tarihi bir yıl oldu. İç piyasa değil bölgeyi de kuşatacak bir doğalgaz stratejimiz olmalı. Türk Akımı hızlı bir şekilde devam ediyor. Hakikaten enerjinin birçok alanında önemli adımlar attık atmaya devam edeceğiz.

Berat Albayrak: Mart sonu 2 gemi ile aramaya başlayacağız

* Deniz aramacılığında Türkiye petrollerinin çok daha aktif olacağı bir yıl olacak. Bu sürecin artık daha aktif yürütüleceğinden bahisle Türkiye petrollerinin çok daha aktif olacağı bir yıl olacak. Bunu göreceğiz. Sadece 2 gemimizle değil. Biliyorsunuz Mart sonu 2. gemimiz devreye giriyor. İki tane önemli Türk denizcisinin çok daha aktif bir şekilde birinin Karadeniz'de birinin Akdeniz'de çok daha aktif bir şekilde çalışacağı, 3 boyutlu sismikle çok daha aktif ve nokta atışı çalışacağı bir dönem başlayacak. Artık çok daha farklı bir strateji gütmemiz lazım. Artık sadece Karadeniz'de değil önümüzdeki 5-10 yıl, stratejik olarak arama derin kuyu sondaj çalışmalarını başlatacağımız Karadeniz'in yanında Akdeniz'in de aktif bir şekilde dünya aramacılık vitrininde daha fazla yer alacağı bir dönem olacak. Ne kadar ararsanız o kadar bulursunuz. Bir de bakmışız ki uzun yıllardır konuşulan bazı neticeleri sunmayı Cenab-ı Allah nasip eder. İnşallah Akdeniz'de çok aktif bir yıl olacak.

"BİRİLERİ İSTESEDE İSTEMESEDE TÜRKİYE YOLUNA DEVAM EDECEK"

*Türkiye kritik bir dönemden geçiyor. Gelişmeler 80 milyon vatandaşımızı, Avrupa ve dünyanın birçok yerindeki vatandaşımızı etkiliyor ama artık şaşırmıyoruz. Son yaşadıklarımız Türkiye'nin üzerinde ne kadar farklı oyunlar oynandığını bize gösterdi. Türkiye bu kadar badirelerle karşı karşıya kaldığı bir durumda hala göremeyenler varsa onlarla çok fazla mesai harcamamalıyız. Bugünkü manzara Türkiye'nin hedeflerine ne kadar güçlü bir şekilde yürüdüğünü gösteriyor.

* Dost bilidiğimiz, uzun yıllardır ilişkimizin olduğu üğlkelerle bile bu yaşananlar önemli bir resmi ortaya koyuyor. Bugün Avrupa'da yaşananlar kabul edilebilir bir şey değil. Kendinizi demokrasinin beşiği olarak adlandıracaksınız sonra ifade özgürlüğünü çiğneyeceksiniz. Bütün dünyanın gözü önünde bir utanç tablosu ortaya koyacaksınız. Bunun çok net bir açıklaması var: İslamofobi bu seçimlerden sonra iktidara geliyor diyemez. İslamofobi bugün iktidardadır. Bu resim bunu göstermektedir. Faşizm iktidarda son sürat yol almaktadır. Kimse kusura bakmasın! Türkiye'nin üst düzey bir bakanı o ülkedeki kendi toprağına girmek isteyecek ama siz her türlü hukuksuzluğu, demokrasiyi ayaklar altına alacaksınız bunu kendinize göre deli saçması şeylerle açıklamaya çalışacaksınız. Bu durumu aklı selim siyasetçileri varsa onları aklı selim açıklamalara davet ediyoruz. Hala aynı istikamette devam ettikleri müddetçe birlikte yol almamız mümkün değil. Hala sadece kendilerine yonttukları sürece demokrasiyi yol almamız mümkün değil. Siyasi olarakta AB'den bahsetmek soru işaretiyle bizi karşı karşıya bırakıyor. Birileri istesede istemesede Türkiye yoluna devam ediyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'dan Hollanda'ya misilleme uyarısı!Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hollanda'nın Türk bakanları engellemesine ilişkin, "Onlar ne adım atarsa, biz de 10 katını atarız" diyerek misilleme uyarısında bulundu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TRT yayınına katılarak Hollanda'nın Türk Bakanlara yönelik uygulamalarını değerlendirdi.

Hollanda hükümetinin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya yönelik muamelesini insanlık dışı olarak nitelendiren Çavuşoğlu, "Lanet olsun bunların seçimine. Kendi ülkesinde bir seçim var diye, bu seçimde (aşırı sağçı Geert) Wilders'a oy kaptırmamak için, başa baş gidiyor diye, Wilders'tan daha öteye giden siyasetçilere lanet olsun. Bunlar gerçekten bu kadar aşağılık bir seviyeye gittiler ve Bakanımızı burada kendi başkonsolosluğumuza almıyorlar." diye konuştu.

Çavuşoğlu, akşam saatlerinden itibaren Avrupalı yetkililerle görüşmeler yaptığını ve bu konudaki tepkilerini dile getirdiği vurguladı.

Hollanda'nın attığı adımları karşılıksız bırakmayacaklarının altını çizen Çavuşoğlu, Ankara ve İstanbul'daki Hollanda Büyükelçiliği, Başkonsolosluğu ve rezidanslarının etrafında tedbir aldıklarını, giriş çıkışları engelleyeceklerini hatırlattı.

Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onlar ne adım atarsa, biz de 10 katını atarız. Bunda bir korkumuz yok ama bu yaptıkları gerçekten insanlığa sığmaz. Bir seçim var diye ve bu siyasetçilerin insanlıktan uzaklaşması ibretlik bir durum. Bir dışişleri bakanının uçuşunun iptal edilmesi hiçbir bakımdan kabul edilebilir değil ama bir kadına ve bir bakana kendi toprağımız olan başkonsolosluğumuza girişine izin verilmemesi Avrupa için bir utanç belgesidir. Bu utancı da yüzlerine hep vuracağız."

Çavuşoğlu, Hollanda hükümetinin uygulamasına tepki vermeleri için diğer ülkeler nezdinde çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.

Avrupa'nın birçok ülkesindeki uygulamaların sebebinin Türkiye'deki referandumda taraf tutmak olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "'Evet' çıktıktan sonra yeni Türkiye'nin çok daha istikrarlı, daha özgür bağımsız ülke olacağını çok iyi biliyorlar. Kendi kontrolü altında olmayan bir Türkiye'yi istemiyorlar. İşin özeti bu."

BAKAN SAYAN'IN ARACININ TUTULMASI

Çavuşoğlu, A Haber yayınındaki açıklamasında da Hollanda polisinin Bakan Sayan'ın aracını tutmasına ilişkin soruya, şu yanıtı verdi:

"(Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans) Timmermans'ı da aradım. '(Başbakanla da tekrar görüşeceğiz' dedi. Biz de 'Bu rezalete son versin. Bu iş kontrolden çıkmaya başladı. Halkımız da büyük bir hassasiyet gösteriyor. Bu işi tırmandırmak istemiyoruz ama gereken tüm adımları atarız. Bu rezalete derhal son versin' dedik. Tekrar arayacağını söyledi Timmermans."

Hollanda'nın, 16 Nisan'daki referandumda halkın "Evet" diyeceğini gördüğü için "çıldırmış" şekilde hareket ettiğini dile getiren Çavuşoğlu, "Bizi durduramayacaklar. Biz yolumuzda emin adımlarla ilerleriz ama bu utanç onlarda bir leke olarak kalacaktır ve Türk halkı bunu unutmayacaktır." dedi.

TÜRKİYE, HOLLANDA BÜYÜKELÇİSİ'NİN DÖNMESİNİ İSTEMİYOR

Hollanda yönetimi, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Hollanda'da yaşayan Türk toplumuyla ve diplomatik temsilcilerle bir araya gelmek amacıyla yapacağı ziyaretleri engellemişti.

Engellemeleri kınayan Dışişleri Bakanlığı, halen izinli olarak Türkiye dışında bulunan Hollanda Büyükelçisinin bir müddet görevine dönmemesini istemişti.

Hollanda'nın Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Başkonsolosluğunun giriş ve çıkışları da güvenlik gerekçesiyle kapatılmıştı.

Bu arada, Bakan Sayan'ın aracının Rotterdam kentinde polis tarafından tutulmasına tepki gösteren Türk vatandaşları, Hollanda polisi tarafından güç kullanılarak dağılmaya zorlanmıştı. Engellemelere tepkiler devam ederken, Hollanda'nın Ankara ve İstanbul'daki diplomatik temsilcileri önünde toplanan çok sayıda vatandaş durumu protesto ediyor.

İşte Türkiye'nin Hollanda'ya karşı yaptırımları

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu sonrası açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş, Hollanda ile yaşanan diplomatik krizde Hollanda'ya yönelik yaptırımları açıkladı

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş açıklama yaptı.

Kurtulmuş'un açıklamalarından öne çıkan kısımlar şöyle:

HOLLANDA İLE YAŞANAN KRİZ
"Ne insan haklarına uygundur, ne demokrasiye uygundur, ne Avrupa'nın ortak değerleri denilenlere uygundur. Bakanımıza yapılan hadsiz tavır, sivil vatandaşlarımızın üzerine vahşice ve barbarca atlarla yapılan tavır kabul edilemez. Bu davranışı kabul etmediğimizi bir kere daha dile getirmek istiyoruz"

"Hollanda'da yaşadıklarımız Avrupa'nın birçok ülkesinde gelişen aşırı ırkçı, İslam ve göçmen karşıtı, Türkiye düşmanı zihin yapısının dışarı vurmuş şeklidir. Tesadüfi olmadığını görüyoruz. Bilinçli bir karşıtlığın sonucudur. Aşırı sağın ayak seslerinin yükseldiği bütün Avrupa ülkelerini etkisine aldığı dönemde Avrupa'nın siyasetçileri bu gidişe dur demezse korkarım ki birkaç sene sonra Avrupa'nın mutedil siyasetçileri kendi kampanyalarını yapamayacak duruma gelebilirler"

"BUNUN SORUMLUSU TÜRKİYE DEĞİLDİR"
"Hem Türkiye'nin hakkını, onurunu koruyacak kararlılığa sahibiz. Hem de bütün reaksiyonları devlet aklıyla ortaya koyuyoruz. Bu gerilim adına ne derseniz deyin bizim çıkardığımız bir kriz değildir. Ama Türkiye bu krizin sorumlusu olmamasına rağmen sorumlu ama kararlı bir şekilde hareket edecek, iki ülke halkının karşı karşıya kalmaması için gayret sarf edecektir"

"Dışişleri Bakanlığımız nota verdi. Bu notada yaşananları kabul etmediğimizi, davranışları kınadığımızı ve özür dilemeleri gerektiğini ifade ettik. Bu olayların ortaya çıkmasına neden olan yetkililer hakkında idari ve hukuki soruşturma başlatılması taleplerimizi ilettik. Türk diplomatlarının ve diplomatik misyonumuzun güvenliğinin garanti altına alınması gerektiğini söyledik. Bugünkü toplantımızda siyasi çerçevede kalmak şekliyle alınacak tedbirleri paylaşmak istiyorum"

HOLLANDA'YA KARŞI UYGULANACAK TEDBİRLER
"İzinli olarak yurtdışında bulunan Hollanda Büyükelçisi'nin bizim söylediğimiz hususlar yerine getirilene kadar Türkiye'ye dönmesinin yasaklanmasına kararlaştırıldı.

HOLLANDA İLE ÜST DÜZEY İLİŞKİLER ASKIYA ALINDI
Hollanda yaptıklarını telafi edene kadar üst düzey ilişkilerin askıya alınması kararlaştırıldı. Resmi ziyaretler için Türkiye'ye gelecek diplomatların gelmesi engellenecektir. Türkiye Hollanda'nın yaptıklarını telafi edene kadar diplomatik uçuşlara izin vermeyecek. TBMM ile Hollanda parlamentosu arasındaki dostluk grubunun Türkiye kısmının lahvedilmesi TBMM'ye tavsiye edilmesi kararı alındı."

"AVRUPA'DA BÜYÜK BİR YIKIMIN SİNYALLERİDİR"
"Türkiye bundan zarar görmez. Türkiye kendi onurunu korur ama bundan en büyük zararı Hollanda başta olmak üzere Avrupa'daki birçok ülkenin göreceğini belirtmek isterim. Irkçılıktan, faşizmden hiç kimseye fayda gelmez. Avrupa'da büyük bir yıkımın sinyalleridir bunlar. Kendi içinde birkaç sene içerisinde çok çatışmalı bir hale gelebilir. Avrupalıların da bu durumu gözden geçirmelerini ve artan ırkçılığa karşı tedbir almaları gerektiğini dostça ifade etmek istiyorum. Ümit ederiz ki bu akıl tutulması Hollandalı siyasetçilerin atacağı adımlarla sonlandırılmış olur."

MÜLTECİLER KONUSU
"Bizim için mülteciler meselesi insalık sorunuydu ama Batı için şark sorunuydu hala da öyledir. Ne zaman kendilerini rahatsız etmeye başladılar, Türkiye sizle anlaşalım onun karşılığında serbest dolaşımı verelim dediler. Müzakereler yapıldı sözleri yerine getirdik ancak AB yerine getirmedi. Kusura bakmasınlar, biz mültecilerin hepsini kardeşimiz olarak görür, her birisini Hazreti insan olarak görür, kimse görmese yardım etmeyi insanlık vazifesi biliriz. Batı ile bu konuşulacaksa bütün coğrafyanın ortak sorunudur. Mülteciler meselesinde takındığımız tavrı gözden geçiririz"

"MÜNBİÇ'TE OLDU-BİTTİYE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"
"Suriye'nin kuzeyinde Kürtlerin olmasından rahatsız değiliz. Sözde kantonların, sözde özerklik ilanlarının hiçbir anlamı yoktur. Münbiç'te oldu-bittiye müsaade etmeyeceğiz. Bütün muhattaplarıyla irtibattayız. DEAŞ'ı oradan çıkartalım derken demografik yapıyı değiştirecek şekilde başka bir silahlı terör örgütünü yerleştirmek Suriye barışına katkı sağlamaz. İlan edilen sözde özerklik ilanlarının değeri olmadığını söylemek isterim"

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'dan flaş açıklamalar

"Venedik Komisyonu kabul ettiği rapor ile anayasa değişiklikleri için Türkiye'de yapılacak halk oylamasında 'hayır'dan yana taraf olmuştur. Venedik Komisyonu veya başka bir uluslararası örgüt Türk halkının hür iradesiyle vereceği kararı asla etkilemeyecektir"

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Venedik Komisyonu kabul ettiği rapor ile anayasa değişiklikleri için Türkiye'de yapılacak halk oylamasında 'hayır'dan yana taraf olmuştur. Venedik Komisyonu veya başka bir uluslararası örgüt Türk halkının hür iradesiyle vereceği kararı asla etkilemeyecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Bozdağ, sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan Venedik Komisyonu'nun raporuna ilişkin açıklamalarda bulundu.

* Türkiye'nin anayasada yaptığı değişikliklere dair Venedik Komisyonu'nca hazırlanan raporun siyasi olduğunu belirten Bozdağ, adil, objektif ve teknik olmayan raporun yanlış bilgiler içerdiğini ifade etti.

* Tamamen subjektif olan raporun, dili ve üslubunun da siyasi olduğunu vurgulayan Bakan Bozdağ, raporun teknik danışmanlık yapan bir uzman dili ve üslubuna sahip bulunmadığını bildirdi.

Bozdağ, raporun anayasa değişiklikleriyle uyuşmayan yanlış, çarpıtılmış, abartılmış, CHP ve HDP görüşlerinden ibaret olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

* "Venedik Komisyonu raporunu hazırlayan raportörler, CHP ve HDP görüşlerini aynen rapora alarak Venedik Komisyonu üyelerini yanıltmışlardır. Venedik Komisyonu kabul ettiği rapor ile anayasa değişikleri için Türkiye'de yapılacak halk oylamasında 'hayır'dan yana taraf olmuştur. Venedik Komisyonu veya başka bir uluslararası örgüt Türk halkının hür iradesiyle vereceği kararı asla etkilemeyecektir."

* Adalet Bakanı Bozdağ, Türk halkının halk oylamasında vereceği "evet" oyu ile Venedik Komisyonu'na da komisyonun subjektif ve siyasi raporuna da cevabını vereceğini belirtti.

* Venedik Komisyonu'nun söz konusu raporuyla objektifliğini ve uzmanlığını terk ettiğinin, tarafsızlığını kaybettiğini belirten Bozdağ, komisyonun raporuyla siyasallaşarak saygınlığını lekelediğini vurguladı.

* Bozdağ, "Adil, objektif ve tarafsız olmayan, teknik değil tamamen siyasi ve subjektif bu raporun, Türkiye açısından saygınlığı ve kıymeti yoktur. Venedik Komisyonu raporunu referans alacak hiç kimse, Türkiye'deki anayasa değişiklikleri hakkında doğru bir kanaat sahibi olamaz." ifadelerini kullandı.

FETÖ tutuklusu: Macera gibiydi bu süreç ama kötü bittiBurdur'da FETÖ şüphelisinin ailesiyle yakınlık kurarak 'MAYIS'ı bekleyin diyen M.E. mahkemedeki savunmasında, "Beni polis sanınca hoşuma gitti. Yalan söylemeye başladım. Yalan yalanı doğurdu. Yalanın içinden çıkamadım. Kötü bir amacım yoktu. Macera gibiydi bu süreç ama kötü bitti. Bu sonucu öngöremedim" dedi.

Burdur'da FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında eski komiser yardımcısı F.A., emekli polis memuru A.İ., meslekten ihraç edilen başpolis memuru H.U. 'terör örgütü üyesi olmak', FETÖ'den tutuklu bir kişinin ailesine kendini polis olarak tanıtan M.E. ise 'FETÖ propagandası' yapmak suçlamasıyla hakim karşısına çıktı. Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada ifade veren F.A., uzun yıllar İstihbarat Müdürlüğü bünyesinde çalışmasına rağmen 17-25 Aralık olaylarına kadar FETÖ'den haberi olmadığını savundu. Mahkeme Başkanı Mehmet Ali Yüce'nin "Yıllarca istihbaratta çalıştın ve bu hain örgütü fark etmedin öyle mi?" sorusuna F.A., "Kesinlikle haberim olmadı" karşılığını verirken, 17-25 Aralık olaylarını medyadan öğrendiğini anlattı.

'ÖZGÜRLÜK KADAR GÜZEL BİR ŞEY YOKMUŞ'

Kendisini istihbaratçı olarak tanıtarak restoran sahibi FETÖ tutuklusu bir kişinin ailesiyle yakınlık kuran M.E. ise tutuklu kişinin işyerinde çalışanların kendisini polis zannederek ilgi gösterdiğini ve bunun da hoşuna gittiğini anlattı. M.E., "Beni polis sanınca hoşuma gitti. Yalan söylemeye başladım. Yalan yalanı doğurdu. Yalanın içinden çıkamadım. Kötü bir amacım yoktu. Bazen ücretsiz yemek yiyordum. Bu da hoşuma gidiyordu. Macera gibiydi bu süreç ama kötü bitti. Bu sonucu öngöremedim. Özgürlük kadar güzel bir şey yokmuş. Bunu fark ettim. Yaptıklarımdan dolayı pişmanım" dedi.

'CAHİLLİĞİMİN KURBANI OLDUM'

Mahkeme Başkanı Mehmet Ali Yüce'nin "FETÖ tutuklusunun yakınlarına 'Burdur'da 3 kişilik bir komisyon kurulacağı ve mayıs-haziran aylarında her şeyin tersine döneceğini, içerde olanlar üzülmesin, dışardakiler sevinmesin, devletin içinde devlet var' demişsin, amacın neydi, maddi menfaat temin etmek mi istedin" sorusuna M.E., "İnternetten Burdur Adliyesi'nin sitesine bakıp isimleri oradan gördüm. Maddi menfaat elde etmedim. Cahilliğimin kurbanı oldum" karşılığını verdi.

Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

Mevlüt Çavuşoğlu: Engellemeler bağlarımızı koparamazDışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Hamburg’da Türk vatandaşlarına hitap etti

Almanya ile yaşanan toplantı krizi ve konuşma yapılacak salonların engellenmesi üzerine Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu dün Hamburg'a gitti. Çavuşoğlu, Hamburg programı kapsamında başkonsolosluk rezidansında Türk vatandaşlarına hitap etti.
Katılımcılara üç görüşme salonunun iptal edildiğini hatırlatan Çavuşoğlu, "20 yıldır çalışan salonu, şimdi kapattılar, bu zamana kadar neredeydiniz? Bu sistematik bir engellemedir. Dostluğumuza yakışmaz" diye konuştu.

'YANLIŞ UYGULAMALARDAN VAZGEÇİN'
"Bize insan hakları ve demokrasi gibi konularda ders vermeye kalkmayın" diyerek Alman hükümetine seslenen Çavuşoğlu, isteyen siyasetçilerin Almanya'dan, İsveç'ten gelip Türkiye'deki vatandaşlarıyla buluşabileceğini, bunun demokrasinin gereği olduğunu kaydetti, "Engellemeler bağlarımızı koparamaz" dedi. Kendilerinin hiçbir zaman Almanya'nın aleyhine Türk vatandaşlara bir söylemde bulunmadıklarını, aksine entegre olmasını telkin ettiklerini vurgulayan Çavuşoğlu, Alman hükümetine yanlış uygulamalardan vazgeçme çağrısında bulundu.
Bugüne kadar Türkiye'ye ve Müslümanlara karşı Avrupa'da sistematik bir kampanya olduğu kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı da aynı kampanyanın yürütüldüğüne dikkat çeken Çavuşoğlu şöyle devam etti: "Çünkü Müslüman deyince akıllarına Cumhurbaşkanı geliyor. Şunu iyi bilin, sahte manşetlerle kara propaganda, yurt içinde ve dışında vatandaşlarımızın Erdoğan sevgisini engelleyemez, azaltamaz."
Çavuşoğlu "Kahrolsun PKK" sloganları üzerine de şunları söyledi: "PKK dostları burada çok, öyle demeyin. Sonra çok üzülürler. Demokrasi mitinginde Erdoğan size hitap etmek istedi, engellendi. Ama teröristbaşına Kandil'den canlı yayınla hitap ettirdiler. Çifte standartın en güzel örneği. FETÖ'cüler, PKK'lılar, DHKP-C'liler Avrupa'da özgürce dolaşıyor. Af edersiniz itlerine sahip çıkıyorlar."
Mevlut Çavuşoğlu, bugün Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'le görüşecek

İşte Merkel’in cici çocuğu Deniz Yücel’in marifetleriMerkel’in defalarca serbest bırakılmasını istediği Deniz Yücel’in tüm kirli bağlantıları deşifre oldu. Azılı PKK'lıyla aynı otelde kalan, sık sık Kandil'e çıkan gazetecilik kılıfı altında görüşmediği terörist kalmayan Yücel, FETÖ'cülerle de oldukça samimi.

Terör örgütü PKK ile bağlantıları olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan ve çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklanan Die Welt gazetesi muhabiri İlker Deniz Yücel için Almanya 'gazeteci' tutuklandı yaygarasını kopardı. Almanya Başbakanı Angela Merkel defalarca kez açıklama yaparak Yücel'in serbest bırakılmasını istedi. İstihbarat birimlerinin raporlarına göre ise Yücel'in gazetecilik dışında her türlü faaliyette bulunduğu ortaya çıktı.

Türkiye'de kendi adına aldığı değil nişanlısı D.M. adına alınan telefon hattını kullanan Yücel, sadece terör örgütü elebaşlarından Cemil Bayık ile röportaj yapmakla kalmamış.

İşte Almanya'nın 'gazeteci' diye kamuoyu oluşturmaya çalıştığı Deniz Yücel'in bağlantıları:

TERÖRİSTLE AYNI ODADA

Akşam gazetesinin haberine göre, Edirne'de 2015 tarihinde bir otelde terör örgütü PKK mensubu Esra Gültekin ile aynı odada kaldı. Her ikisinin telefon kayıtları incelendiğinde, terör örgütü üyeleri ve örgütün medyadaki üyeleriyle sık sık görüşmeler yaptıkları ortaya çıktı.

ŞİFRELİ HABERLEŞME

Deniz Yücel'in 2016 tarihinde ise Kandil'den dönüş yapan ve Habur'dan Türkiye'ye giriş yaptığı belirtilen PKK'nın üst düzey yöneticilerinden İsmail Özden'in kızı L.F. ile şifreli haberleştikleri tespit edildi. Yücel'in, L.F. ile cevapsız çağrı yoluyla mesaj bıraktıktan sonra konuşmaya internet üzerinden devam ettiği belirlendi. Görüşmeden sonra ikilinin Diyarbakır'da buluştukları ortaya çıktı.

BİRLİKTE KANDİL'E GEÇTİLER

19 Nisan 2016 tarihinde her ikisinin de kullandığı telefon aynı baz istasyonundan sinyal verdi ve daha sonra bu iki telefonun sinyali kesildi. İstihbarat birimleri yaptıkları çalışmada Yücel ve L.F.'nin birlikte Kandil'e geçtiğini tespit etti. Kandil'den talimat alan Yücel, yazılarını da bu şekilde yazdı.

SALDIRILAR ARTTI

Yücel'in terör örgütü üyeleriyle görüşme yapmasının ve Kandil'de bulunduğu süre içinde ise bölgede terör olayları arttı. Jirki aşiret liderine saldırı, Nusaybin, Mardin Mazıdağı ve Bursa Ulucami'nde canlı bomba saldırıları bu görüşmelerin ardından gerçekleştirildi.

FETÖ İLE İRTİBAT HALİNDE

L.F.'nin Almanya'dan 28, diğer Avrupa ülkelerinden ise 25 farklı numara ile sürekli irtibat halinde olduğu ortaya çıkarken Almanya'dan kendisini arayan ve daha sonra örgüte katılan Ömer Demir ile de yoğun konuşma trafiği dikkat çekti. Bunun yanı sıra Yücel'in THKP/C üyeleri, eski zaman muhabirleri FETÖ'den tutuklanan kişilerle de irtibatı ortaya çıktı.

Hakkari'de 9 bin uçaksavar mermisi ele geçirildiMerkeze bağlı Eski Doğanlı köyü kırsalında bir sığınakta 9 bin 174 uçaksavar mermisi ile yaşam ve ilk yardım malzemesi bulundu.

Valilikten yapılan açıklamada, İl Jandarma Komutanlığı görevlilerince PKK/KCK bölücü terör örgütünün faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve engellenmesine yönelik çalışmaların sürdürüldüğü belirtildi.

Bu kapsamda merkeze bağlı Eski Doğanlı köyü kırsalında bölücü terör örgütüne ait sığınak olduğu ve bu sığınakta malzeme saklandığına dair bilgi edinilmesi üzerine bölgede arama tarama faaliyeti gerçekleştirildiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Aramada, kayalıkların altına gizlenmiş 9 bin 174 adet 12,7 mm çapında uçaksavar mermisi ve çok sayıda yaşam malzemesi ile ilk yardım malzemesi ele geçirilmiştir. Konuyla ilgili adli tahkikat devam etmektedir."

AB, Türkiye'yi neden düşmanlaştırıyor?Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, Hollanda ile Türkiye arasında yaşanan krizde Hollanda'nın yanında yer alan AB'nin skandal tutumunu kaleme aldı.

İŞTE O YAZI:

Batı'yı korkutan asıl gerçek dünyanın merkezinin Doğu'ya kayması... Bu biliniyor. Ama ne var ki, ekonomik gücüne, siyasi tecrübesine rağmen Avrupa, bu gerçeğe uygun davranıp siyaset geliştirmiyor, tam aksine rotayı içeri çevirip, statükoyu koruyan gerici bir tavır alıyor.
Bu da doğal olarak onu var eden değerlerle çatışma noktasına getiriyor. Ve ortaya kendini yenileyemeyen, dünyadaki değişimi doğru okuyamayan bir Avrupa çıkıyor. Oysa Doğu hem kendi kimliğine sahip çıkıyor hem de değişime açık.
Burada da Batı için iki güç öne çıkıyor; İslam coğrafyasındaki uyanışı temsil eden Türkiye ve önlenemez ekonomik yükselişe imza atan Çin.
Doğrusu ABD'nin yavaş yavaş rahatsızlığını belli ettiği Çin, henüz Avrupa'nın gündeminde değil ama aynı şey İslam ve onunla özdeşleştirilen Türkiye için söylenemez.
Türkiye ve İslam, özellikle 90'lardan bu yana Avrupa'nın gündeminde ve ötekileştirilmeleri için her şey yapılıyor.
Bugün Almanya, Avusturya ve Hollanda'da ortaya çıkan faşizan yaklaşım bu yüzden seçim dönemlerine özgü konjonktürel bir tavır değil. Siyasi, ekonomik ve kültürel bir altyapısı var ve Sovyetler'in devreden çıkmasıyla birlikte yükselmeye başladı. 2006'da Fransa'nın önemli sol aydınlarının katıldığı bir paneli izlerken bu yükselişi hissetmiş ve şunları yazmıştım:

YÖK üyeliğine atanan Nihat Hatipoğlu'ndan ilk açıklamaCumhurbaşkanı Erdoğan tarafından YÖK üyeliğine atanan Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu ilk açıklamasını Sabah.com.tr’ye yaptı. Bu atamanın sürpriz olduğunun altını çizen Hatipoğlu “böyle bir görev verildiyse gece gündüz çalışacağız” dedi. Hatipoğlu, sosyal medyadaki seviyesiz paylaşımlar için ise “Allah şifa versin, keşke bizim penceremizden bakabilselerdi” dedi.

İŞTE PROF. DR. NİHAT HATİPOĞLU'NUN O AÇIKLAMALARI:

Bana bu görevleri teslim edenlere saygılarımı sunuyorum. Benim ilahiyatçı olmam hasebiyle bu görev bana verildi. YÖK'e de kendi alanında yardımcı olmaya gayret edeceğim elbette.

İslamofobinin, kadına şiddetin, kadın cinayetlerinin, uyuşturucunun çoğaldığı bir dönemde ilahiyatçıların topluma ulaşması gerekir. Bu konu da ben bir aracı olabilirsem sevgi yönünün daha öne çıkarılmasına katkı sağlayabilirsem onur duyacağım.

"BU GÖREV BENİM İÇİN SÜRPRİZ OLDU"

Bu görev benim için sürpriz oldu aslında. Bu görevle mevcut olan yükümüz daha da ağırlaşacak, mesaimizi çoğaltacağız.

"GECELERİ UYUMADAN ÇALIŞACAĞIZ"

Buna rağmen bu görev istenmişse benden gecelerini uyumadan çalışacağız, bizim için bu tür görevler nimet değil manevi birer sorumluluk ve ağırlıktır.

"O SEVİYESİZ YORUMLARI YAPANLAR KEŞKE BİZİM PENCEREMİZDEN BAKABİLSEYDİ"

Sosyal medyada bu işlerin farkında olamayan, bizim bir yerlere gelişimizden rahatsız olan, ülkenin birliğine ve beraberliğine hiçbir katkısı olmayan veya çekememezlik duygusuyla hareket eden kişilere de Allah şifa nasip eylesin. Keşke bütün bu olaylara bizim baktığımız pencereden bakabilselerdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Münbiç açıklamasıCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "PYD/YPG'nin Münbiç'te özerklik ilanı tamamiyle hikaye. Türkiye'nin izni olmadan adım atamazlar. Münbiç kenarında bazı köyleri aldık. Devam ediyoruz." dedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, atv-a haber yayınında Münbiç operasyonuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

"TÜRKİYE'NİN İZNİ OLMADAN ADIM ATAMAZLAR"
Erdoğan Şöyle konuştu: "Son dönemde terörle mücadelede çok farklı bir konuma geldik. Bunlar bitişik nizam evlerde tünellerle evleri birbirine bağladılar. Mardin'de yer atında 1500 kişinin sığınabileceği şehir gibi bir yapı vardı. Ben askerimizin, polisimizin, korucularımızın alnından öpüyorum. Şu son bir kaç ayda akla hayale gelmez operasyonlar yaptılar.



Ümit ediyorum Münbiç'te de bu YPG orayı terk eder ve yerli halkı oraya yerleşir. Biz artık mücadele konusunda hem masada hem sahada varız. İşte başkanlık sistemiyle bunları çok daha hızlı yapacağız. PYD/YPG'nin özerklik ilanı tamamiyle hikaye. Türkiye'nin izni olmadan adım atamazlar. Münbiç kenarında bazı köyleri aldık. Devam ediyoruz.".

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Münbiç açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Atv-A Haber ortak yayınında flaş açıklamalarAtv ve A Haber’in ortak yayınında gündemi değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşan referandumdan Hollanda'nın skandal kararlarına dek çok önemli açıklamalarda bulundu. Canlı yayında sistemin neler getireceğini tek tek açıklayan Erdoğan "Tek vesayet sahibi millettir' dedi. Öte yandan Hollanda ve Almanya'nın skandal kararlarına da sert tepki gösteren Erdoğan, Rutte'ye "Sen Demokrasiyi anlamamışsın" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına ilişkin, "Bu beyefendi ne diyor? 'Meclis feshediliyor. Meclis'in hiçbir yetkisi kalmıyor.' Böyle bir şey yok. Beş yılda bir yapılırken, bir defa ne Cumhurbaşkanında fesih yetkisi var ne de Mecliste böyle bir fesih yetkisi var." dedi.i var." dedi.

'Temsilde adaleti getireceğiz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, A Haber-ATV ortak canlı yayınında "Cumhurbaşkanı ile Gündem Özel" programında anayasa değişikliğini içeren 18 maddeyi sırasıyla değerlendirdi.

Erdoğan, ilk madde olan yargının bağımsızlığının mevcut anayasada yer aldığını, buna yargının tarafsızlığını ilave ederek, yargıyı denetim gücü itibariyle daha güçlü hale getirdiklerini söyledi.