Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya'ya gidiyor! Putin ile görüşecek, Tarih belli oldu

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Vladimir Putin ile görüşmek üzere 5 Ağustos'ta Rusya'nın Soçi kentine gidecek. Erdoğan ile Putin arasındaki kritik görüşmede Suriye konusu, ikili ilişkiler, bölgesel meseleler ele alınacak. Tahıl koridoru ve Rusya-Ukrayna savaşı da iki lider tarafından ele alınacak.

Son dakika: Başkan Erdoğan Putin ile görüşecek! Tarih belli oldu

Giriş Tarihi: 26.7.2022  15:52 Son Güncelleme: 26.7.2022  16:26

Başkan Erdoğan Rusya'ya gidiyor! Putin ile görüşecek...

Yerli savunma sanayii ürünleri dünyanın ilgisini çekmeyi sürdürüyor. Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden Baykar ile ortak iş yapma teklifi geldi.

Son dakika haberine göre; Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 5 Ağustos'ta Rusya'ya gidiyor. Soçi kentinde gerçekleşecek görüşmede Başkan Recep Tayyip Erdoğan, mevkidaşı Vladimir Putin ile tahıl koridoru, Suriye konusu, Rusya-Ukrayna savaşı ve ikili ilişkileri görüşecek.

Son dakika haberleri... Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 5 Ağustos'ta Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşecek. Başkan Erdoğan ile Putin'in görüşmesi Soçi'de yapılacak.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 5 Ağustos'ta Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşecek.

Vladimir Putin'in Rusya'da Türk SİHA tesisi kurulsun teklifi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MYK toplantısında partililere, Vladimir Putin ve BAE'den Türkiye'ye ortak SİHA üretim tesisi kurma teklifleri geldiğini söyledi.

Son dakika haberine göre; Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 5 Ağustos'ta Rusya'ya gidiyor. Soçi kentinde gerçekleşecek görüşmede Başkan Recep Tayyip Erdoğan, mevkidaşı Vladimir Putin ile tahıl koridoru, Suriye konusu, Rusya-Ukrayna savaşı ve ikili ilişkileri görüşecek.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Vladimir Putin ile görüşmek üzere 5 Ağustos'ta Rusya'nın Soçi kentine gidecek. Erdoğan ile Putin arasındaki kritik görüşmede Suriye konusu, ikili ilişkiler, bölgesel meseleler ele alınacak. Tahıl koridoru ve Rusya-Ukrayna savaşı da iki lider tarafından ele alınacak.

5 AĞUSTOS'TA SOÇİ'YE GİDİYOR

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmek üzere 5 Ağustos tarihinde Rusya'nın Soçi kentine gidecek.

İRAN'DA 3'LÜ ZİRVEDE BİR ARAYA GELMİŞLERDİ

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 19 Temmuz'da İran'da Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile görüşmüştü. Bu zirvede özellikle enerji konusu ve Suriye meselesi ele alınmıştı. Erdoğan, 29 Eylül 2021'de de Rusya'ya giderek Putin ile görüşmüştü.

Son Dakika: Başkan Erdoğan Rusya'ya gidiyor! Putin ile görüşecek | Video

Başkan Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile de bir araya gelmesi bekleniyor.

BAKAN AKAR DA KUBRAKOV İLE GÖRÜŞTÜ

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ukrayna Altyapı Bakanı Aleksandr Kubrakov ile görüştü.

Görüşmede Bakan Akar tarafından; tahıl sevkiyatının bu hafta içerisinde başlaması konusundaki açıklamadan duyulan memnuniyet ifade edilerek; ilk geminin en kısa zamanda seyre başlamasının önemli olduğu, sevkiyat kapsamında Türkiye'nin üzerine düşeni yaptığı, yapmaya devam edeceği, Müşterek Koordinasyon Merkezinde çalışmaların yoğun şekilde devam ettiği vurgulandı.

KRİZ ÇÖZÜLDÜ FİYATLAR RAHATLADI

İstanbul'da atılan imzalarla uluslararası buğday borsasında fiyatlar gevşerken, buğday krizi yaşayan birçok ülke için de umut ışığı doğdu. Hatırlanacağı üzere şubatta Rusya- Ukrayna savaşının başlamasının ardından buğday fiyatları tarihi zirvelere ulaştı.

Chicago borsasında 2021 yılı ortalamasında 267 dolar olan fiyatlar savaşın ardından rekor kırarak 500 doları gördü. Avrupa borsalarında tonu 300 dolar seviyesinde işlem gören buğday, savaşın ardından 450 dolarlara kadar yükseldi.

ÜRÜNE ERİŞİM KOLAYLAŞTI
Tahıl koridorunun açılmasına yönelik başlayan görüşmelerle fiyatlar düşüş eğilimine girdi. Önceki gün atılan imzalarla birlikte Chicago borsasında buğdayın ton fiyatı 286 dolara, Avrupa borsalarında ise 365 dolara kadar indi.

Anlaşmayla fiyatların rayına oturduğunu aktaran sektör temsilcileri, "En önemli sorunlardan biri de buğdaya ulaşımdı. Mısır, Libya gibi bazı ülkeler yüksek fiyata rağmen buğday bulamıyordu. Koridorun açılmasının ardından elinde buğday olan diğer ülkeler de ürünü hızla piyasaya sürmeye başladı. Böylece buğdaya erişim daha rahatladı, endişeler ortadan kalktı" diyor.

Türkiye'nin tam anlamıyla bir diplomasi başarısına imza attığını belirten Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, "Dünyayı büyük bir gıda krizinin eşiğinden döndürdü. Bu savaş nedeniyle sadece fiyat artışı değil buğdaya erişim krizi de yaşanıyordu" değerlendirmesini yaptı.


TÜRK ÇİFTÇİSİNİN BUĞDAY FİYATI DÜŞMEZ
Türkiye'nin buğdayda kendine yetebilen bir ülke olduğuna dikkat çeken Mehmet Reis, şunları anlattı: "TMO alım fiyatı 6 bin 450 lira olarak açıkladı. 1.000 liralık da primle birlikte Türk çiftçisinin bir ton buğdayının fiyatı 7 bin 450 oldu. Bu fiyatlar geriye düşmez. Çünkü ülkenin ihtiyacı olan buğday ortalama 20 milyon ton. Bu yıl beklenen rekolte de bu civarda. Biz sanayi için makarnalık buğday ithal ediyoruz. Bu da Türk çiftçisini olumsuz etkilemez. Bu anlaşmayla birlikte belirsizlik nedeniyle şişen fiyatlar düşer. Artık stabil fiyat oluşur."


SAVAŞ ÖNCESİ SEVİYELERE GELDİ
Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, "Krizin çözülmesine dair beklentiler bile dünya buğday piyasalarında fiyatların gerilemesini sağladı. İmza kararının verildiği günden bu yana fiyatlarda yüzde 5'lik bir düşüş meydana geldi. Tahıl koridoruyla birlikte buğday fiyatları savaş öncesi döneme geldi" dedi.


İSTANBUL KÜRESEL MERKEZ OLABİLİR
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Kazım Taycı, "Bu anlaşma ile savaş durumu sürse dahil tedarik zincirinin kesilmeyeceği kesinleşmiş oldu" diye konuştu. Türkiye'nin un ihracatında dünya birincisi bir ülke olduğuna dikkati çeken Taycı, "Orta ve uzun vadede İstanbul'un küresel hububat fiyatlarının belirlendiği bir merkez olması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta dünyanın yakından takip ettiği Astana formatındaki 3'lü zirve için İran'a gitti.

Erdoğan burada, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldi.

İkili görüşmelerde birçok önemli konu gündeme gelirken Erdoğan-Putin buluşması, dünya basınında geniş yer buldu.

Görüşmeye ilişkin yeni ayrıntılar ise kulislerde konuşulmaya devam ediliyor.

Putin, Erdoğan'a Rusya'da SİHA üretim tesisi kurulmasını teklif etti

CNN Türk'ün haberine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti MYK toplantısında Putin ile görüşmesine değindi.

Cumhurbaşkanı değerlendirmeleri sırasında, Putin'in ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Türkiye'ye ortak SİHA üretim tesisi kurmayı teklif ettiklerini söyledi.

Erdoğan, kurmaylarına "Putin, beraber çalışalım diyor. Birleşik Arap Emirlikleri 'SİHA fabrikasını burada kurabilirsiniz' teklifi ediyor." dedi.

Ukrayna savaşında Bayraktar'ın başarısı

Türk SİHA'sı Bayraktar TB2, Ukrayna savaşında Rusya'nın büyük kayıplar vermesinde, Ukrayna ordusunun en büyük yardımcısı olmuştu.

Karabağ savaşından sınır ötesi operasyonlara, Libya'dan Ukrayna'ya birçok alanda başarısını kanıtlayan Bayraktar'ın her geçen gün talipleri artarken ülkeler, projenin bir parçası olma yolunda adımlar atmak istiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 Ağustos'ta Soçi'de Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan Putin ile savaş başladığından bu yana ilk kez geçtiğimiz hafta İran'da yüz yüze görüşmüştü.

BİNLERCE CAN KURTULDU! TÜRKİYE'NİN BAŞARISI

DÜNYA LİDERLERİNDEN ERDOĞAN'A TEBRİK MESAJI

TAHIL KRİZİ BAŞKAN ERDOĞAN LİDERLİĞİNDE ÇÖZÜLDÜ

TAHIL GEMİSİNDE NELER VAR? TÜRKİYE'YE KATKI SAĞLAR MI?

"İSTANBUL'DAKİ MERKEZ OPERASYONUN KALBİ OLACAK"

ABD İSTANBUL ANLAŞMASI'NA ALTERNATİF ARAYIŞINDA

RUSYA ODESSA'YA NEDEN SALDIRDI? LAVROV AÇIKLADI

MSB'DEN FLAŞ "TAHIL KORİDORU" AÇIKLAMASI

BUĞDAY KRİZİ ÇÖZÜLDÜ FİYATLAR RAYINA OTURDU!

Çöp evde bulunan çocuk hakkında şok detaylar: Kocasıyla akıl hastanesinde tanışmış!

Giriş Tarihi: 26.07.2022  10:37Güncelleme Tarihi: 26.07.2022  13:15
Çöp evde bulunan Cem Muhammet ilk kez gülümsedi! Hikayesi ise yürek burktu! İşte vicdansız teyzenin alacağı ceza
Türkiye’nin konuştuğu 1 yıl boyunca kapalı tutulduğu çöp evden canlı çıkan Muhammed Cem’in tutuklanan teyzesinin hakim karşısında verdiği ifadeye ulaşıldı. Muhammed Cem’in 1 yaşından bu yana kendisini annesi olarak bildiğini belirten tutuklu teyze, küçük çocuğun annesi olmadığını kendisinin yaptığı bir telefon görüşmesini tesadüfen duyup o sırada öğrendiğini ve bu sebeple hayata küsüp bu hale geldiğini iddia etti. Teyze Kamuran Pınar Acar daha önceki ifadesinde ise, 'Kardeşim Yasemin A. (38), annemin vefatından sonra çocuğunu alıkoyduğuma dair şikayette bulundu. Cem de bunu duyunca bizimle irtibatı kesti. Yemek yemiyor, temizliği kabul etmiyordu.' şeklinde konuşmuştu.

Türkiye, Bursa'da boşaltılmak istenen bir çöp evdeki kilitli odada baygın halde bulunan 9 yaşındaki Cem Muhammet A.'yı konuşuyor. Tırnakları ve saçları uzayan, vücudunda yaralar oluşan ve adeta bir deri bir kemiğe dönen çocuğun yaşadıkları korku filmlerini aratmadı. 9 yıl sonra ilk kez gülen Muhammet'in hikâyesi ise yürekleri burktu. On yedi kiloya kadar düşen Muhammet'in tedavisi Akdeniz Üniversitesi'nde sürüyor. Prof. Dr. Özlenen Özkan, Muhammet'in sağlık durumu hakkında yeni açıklamalarda bulundu. Çöp evden çıkan çocuğun annesi İSE , "Kız kardeşimin en yüksek cezaya çarptırılmasını istiyorum" ifadelerini kullandı. Öte yandan Muhammet'in annesi ve babası hakkında akılalmaz bir iddia ortaya atıldı.

.Bursa'da çöp evde bulunan çocuk ile ailesi hakkında inanılmaz detaylara ulaşıldı. 9 yaşındaki talihsiz yavrunun Antalya'da yaşayan annesi Yasemin A.'nın, kocası ile akıl hastanesinde tedavi gördüğü sırada tanıştığı ortaya çıktı. İşte Türkiye'nin konuştuğu haberin ayrıntıları

Yasemin A.'nın Bursa'da ailesi ile yaşadığı sırada ruhsal problemleri sebebiyle bir süre Bakırköy ve Uşak'taki hastanelerde ruhsal tedavi gördüğü ve burada tanıştığı bir kişi ile kısa süreli bir evlilik yaşadığı kaydedildi.

TÜRKİYE ÇÖP EVDE BULUNAN ÇOCUĞU KONUŞUYOR

Şiddet sebebiyle eşinden boşanan 48 yaşındaki kadının, Cem Muhammet'i de 2013 yılında bu evlilikten dünyaya getirdiği öğrenildi. Fakat eşine çocuğun doğum sırasında vefat ettiğini söylediği belirtildi.

Çöp evde bulunan Muhammed'in annesi konuştu "Kimse beni çocuğumdan ayıramaz!" | Video

 

EVDEN ÇIKAN DRAM
Eve gelen ekipler, temizlik çalışmasına başladıkları sırada bir odanın kapısının kilitli olduğunu fark etti. Kapıyı kırarak içeri giren temizlik görevlileri, çöplerle dolu odada baygın halde yatan bir çocukla karşılaştı. Çocuğun odada kilitlendiği ve tuvaletini dahi odaya yaptığının görülmesi üzerine sağlık ve polis ekiplerine haber verildi.

Çöp evde tutulan çocuk, olay yerine gelen sağlık ekibinin ilk müdahalesinin ardından ambulansla Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. Yapılan incelemeler sonucu çöp evde bulunan erkek çocuğunun Kamuran Pınar A.’nın kız kardeşi Yasemin A.'nın (38) oğlu olduğu ve isminin de Cem Muhammet A. (9) olduğu belirlendi.

 

ÇOCUK KORUMA ALTINDA

Talihsiz çocuk hastanedeki tedavisinin ardından Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekiplerince koruma altına alındı.

TEYZE TUTUKLANDI

Polis ekipleri tarafından merkez Osmangazi ilçesi Setbaşı'nda bir kafede otururken gözaltına alınan teyze Kamuran Pınar A., emniyetteki sorgusunun ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Cem Muhammet bakın nasıl öğrenmiş! Korkunç anı teyze anlattı! Babasıyla akıl hastanesinde tanışmış

BURSA'da çöp evde yaşanan korkunç olayın detayları gelmeye devam ediyor. 9 yaşında çöp evden sağ çıkan Cem Muhammet'in sağlık durumunda kalpte ritim problemi olduğu açıklanmıştı. Annenin Cem'in babasıyla akıl hastanesinde tanıştığı ortaya çıktı. Teyzenin hakime verdiği ifadenin ulaşılan ayrıntılarında Cem'in kaçırıldığını öğrendiği o acı an da anlatıldı.

Bursa'da bir çöp evde 1 yıldır kilitli tutulan ve bitkin düşen 9 yaşındaki erkek çocuk, önce Antalya’da yaşayan annesine daha sonra savcılık kararıyla Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne teslim edilmişti. Anneyle ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıkıyor. Teyzenin hakime verdiği ifadenin şok detayları da sızdı...

Yasemin A.'nın Bursa'da ailesi ile yaşadığı sırada ruhsal problemleri sebebiyle bir süre Bakırköy ve Uşak'taki hastanelerde ruhsal tedavi gördüğü ve burada tanıştığı bir kişi ile kısa süreli bir evlilik yaşadığı kaydedildi.

Şiddet sebebiyle eşinden boşanan 48 yaşındaki kadının, Cem Muhammet'i de 2013 yılında bu evlilikten dünyaya getirdiği öğrenildi. Fakat eşine çocuğun doğum sırasında vefat ettiğini söylediği belirtildi.

Diğer taraftan yeni açıklamalar yapan Yasemin A. 3 yıldır çocuğunu aradığını ve kardeşi tarafından kaçırılması nedeniyle ulaşamadığını söyledi.

Adliyeye geldi
Çocuğun annesi Y.A, "Benim çocuğum akıllı bir çocuk. Yıpratılmasını istemiyorum. Bu aşamaları geçecek. İkimiz de çok güçlüyüz. İkimiz de ayakta kaldık. Çocuğum benim yanımda olacak. Her şey düzelecek." dedi.

Avukatları Dilek Sezgin ve Mustafa Sezgin ile hukuki süreci takip etmek için Antalya Adliyesi'ne gelen Y.A, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Antalya'da çalışması gerektiği için, kalp hastası annesinin çocuğuna baktığını söyledi.

Annesi ölene kadar çocuğuyla her gün konuştuğunu, istediği her şeyini aldığını ifade eden Y.A, "Annem vefat etti. Cenazede çocuğum kaçırıldı ve darbedildim. Çocuğumu göremedim. Benim çocuğum hayatta kalabilmeyi başarmış. Benim için o önemli." dedi.

Kardeşinin ceza alması için çaba göstereceğini dile getiren Y.A, "Oraya gidip o kapıyı kırmasalardı benim oğlum ölebilirdi. Çocuğuma bana teslim ederken 'Anneni hatırlıyor musun?' dediler. 'Evet o benim annem' dedi." diye konuştu.

Sokaktaki hayvanları kurtaran bir insanım. Bir adres olsa ben onu almaz mıydım?" diye soran Y.A, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Anne için yaşadıklarım kolay değil. Ben 3 yıl çocuğumun yerini bilmiyorum. Her gece dua ettim. Çocuğum için ayakta kaldım. Bundan sonra olana değil olacağı bakacağız. Onun annesi benim ve hayatta bana ihtiyacı var. Sosyal hizmetler uzmanına 'çocuğuma kendim bakmak istiyorum' dedim. Devletin sürecine saygılıyım. İnsanlar beni yargılıyorlar ama ben anne olarak 3 yıl savaş verdim. Çocuğumun hayatta olması benim için önemli olan. Oğlumu mutlaka yanıma alacağım."

Kız kardeşinin erkek çocuk istediği için oğlunu kaçırdığını iddia eden Y.A, "Kendi kızını da eşinden yıllardır kaçırıyor. Benim çocuğum akıllı bir çocuk. Yıpratılmasını istemiyorum. Bu aşamaları geçecek. İkimiz de çok güçlüyüz. İkimiz de ayakta kaldık. Çocuğum benim yanımda olacak. Her şey düzelecek. Ben baştan bu yana kararlı olmasaydım 3 yılda ben aklımı kaçırabilirdim. İnsanlardan empati istiyorum." ifadelerini kullandı.

Hakim ifadesine ulaşıldı
Türkiye’nin konuştuğu 1 yıl boyunca kapalı tutulduğu çöpevden canlı çıkan Muhammed Cem’in tutuklanan teyzesinin hakim karşısında verdiği ifadeye İhlas Haber Ajansı ulaştı.

Annesi olarak biliyorum
Muhammed Cem’in 1 yaşından bu yana kendisini annesi olarak bildiğini belirten tutuklu teyze, küçük çocuğun annesi olmadığını kendisinin yaptığı bir telefon görüşmesini tesadüfen duyup o sırada öğrendiğini ve bu sebeple hayata küsüp bu hale geldiğini iddia etti.

Bursa İl Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Setbaşı Mahallesi’ndeki bir kafede gözaltına alınan teyze Kamuran Pınar Acar 12 saatlik gözaltı süresinin tamamlanmasının ardından sevk edildiği mahkemede tam 5 saat boyunca hakim karşısında ifade verdi. Teyze’nin sürekli ağlaması sebebiyle zaman zaman aranın verildiği duruşmada Kamuran Pınar Acar’ın savunma niteliğindeki ifadesine İhlas Haber Ajansı ulaştı.

Mahkeme heyetine kendisi hakkında 15 yıldır İstanbul’da el sanatları branşında usta öğreticilik yaptığını, 2013 yılından bu yana da kızı ile birlikte Bursa’da yaşadığı bilgisini verdi.
Kardeşi Yasemin Acar’ın oğlu Cem Muhammed'inde 1 yaşından bu yana kendisi ile birlikte yaşadığını anlatan Kamuran Pınar Acar, "Cem’in de ihtiyaçlarını ben karşılıyordum. Bursa’da görev yapan avukat T.P. ile 3-4 ay önce telefonda Cem’in artık büyüdüğünü, beni annesi olarak bildiğini, gerçek annesini artık tanıması gerektiğini, okula başlaması gerektiğini konuştuğum sırada Cem avukatla konuşmamı duydu ve bu tarihe kadar yemek yememeye başladı. Sadece hoşuna giden fast-food ürünleri yiyordu. Olay günü polisler benim ve kızımın ifadesi olduğunu söyleyerek polis merkezine çağırdı. Ben de Cem’in agresif hareketler yapacağından şüphelendiğim için üzerine odanın kapısını kilitleyerek evden ayrıldım. Cem’in bu kadar zayıf olması bu yüzdendir. Ayrıca Cem kesinlikle kendisine yaklaştırmadığı için tırnakları ve saçları uzamıştır. Benim valizim olmadığı için eşyalarımı çöp poşetine koymuştum. Dosyada bulunan fotoğraflardaki poşetlerin hepsi çöp değildir. Çok az miktarı çöptür. Onun dışındaki poşetlerde kendi eşyalarımız bulunmaktadır. Üzerime atılı suçları kesinlikle kabul etmiyorum" dedi.

Kamuran Pınar Acar’ın avukatı da savunmaya aynen katıldığını belirterek el konulan teyze ve kızına ait telefonların incelenip teyzenin Muhammed’in artık annesini tanıması gerektiğine dair telefon görüşmesi yaptığını iddia ettiği avukat T.P.’nin tanık olarak dinlenmesi ve Cem’in öz annesinin tıbbi kayıtlarının dosyaya eklenmesi talep etti.

Ayrıca Kamuran Pınar Acar’ın avukatı, teyze Acar’ın annesini kaybettikten sonra aşırı stres altında yaşadığı ve stres bozukluğu olduğu için bu zamana kadar bir müracaatı olmasa da dosya çerçevesinde psikiyatriye sevkini talep etti. Muhammed Cem’in yabancılarla konuşmak istemediğini söylese de konuşabildiğinin altını çizen müdafi avukatı, Muhammed Cem’in de beyanının alınıp teyzenin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasını, aksi hükümlerin oluşması durumunda adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını talep etti.

5 saat boyunca süren mahkeme sonucunda ’küçük çocuğa eziyet ve hürriyetinden yoksun bırakma’ suçlarından tutuklanan teyze Kamuran Pınar Acar, geniş güvenlik önlemleri altında polis ekipleri tarafından cezaevine gönderildi.


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRÇöp evden çıkan Cem Muhammet'in annesinden yeni açıklamaHaberi Görüntüle

İFADE ORTAYA ÇIKTI: ANNE DEĞİL TEYZE

Teyze Kamuran Pınar A.,12 saatlik gözaltı süresinin tamamlanmasının ardından sevk edildiği mahkemede tam 5 saat boyunca hakim karşısında ifade verdi. Teyze’nin sürekli ağlaması sebebiyle zaman zaman aranın verildiği duruşmada Kamuran Pınar A.’nın savunma niteliğindeki ifadesine ulaşıldı.

Mahkeme heyetine kendisi hakkında 15 yıldır İstanbul’da el sanatları branşında usta öğreticilik yaptığını, 2013 yılından bu yana da kızı ile birlikte Bursa’da yaşadığı bilgisini verdi.

Kardeşi Yasemin Acar’ın oğlu Cem Muhammed'inde 1 yaşından bu yana kendisi ile birlikte yaşadığını anlatan Kamuran Pınar A., "Cem’in de ihtiyaçlarını ben karşılıyordum. Bursa’da görev yapan avukat T.P. ile 3-4 ay önce telefonda Cem’in artık büyüdüğünü, beni annesi olarak bildiğini, gerçek annesini artık tanıması gerektiğini, okula başlaması gerektiğini konuştuğum sırada Cem avukatla konuşmamı duydu ve bu tarihe kadar yemek yememeye başladı. Sadece hoşuna giden fast-food ürünleri yiyordu. Olay günü polisler benim ve kızımın ifadesi olduğunu söyleyerek polis merkezine çağırdı. Ben de Cem’in agresif hareketler yapacağından şüphelendiğim için üzerine odanın kapısını kilitleyerek evden ayrıldım. Cem’in bu kadar zayıf olması bu yüzdendir. Ayrıca Cem kesinlikle kendisine yaklaştırmadığı için tırnakları ve saçları uzamıştır. Benim valizim olmadığı için eşyalarımı çöp poşetine koymuştum. Dosyada bulunan fotoğraflardaki poşetlerin hepsi çöp değildir. Çok az miktarı çöptür. Onun dışındaki poşetlerde kendi eşyalarımız bulunmaktadır. Üzerime atılı suçları kesinlikle kabul etmiyorum" dedi.

 

"CEP TELEFONLARI İNCELENSİN"

Kamuran Pınar A.'nın avukatı da savunmaya aynen katıldığını belirterek el konulan teyze ve kızına ait telefonların incelenip teyzenin Muhammed’in artık annesini tanıması gerektiğine dair telefon görüşmesi yaptığını iddia ettiği avukat T.P.’nin tanık olarak dinlenmesi ve Cem’in öz annesinin tıbbi kayıtlarının dosyaya eklenmesi talep etti.

Ayrıca Kamuran Pınar A.'nın avukatı, teyzenin annesini kaybettikten sonra aşırı stres altında yaşadığı ve stres bozukluğu olduğu için bu zamana kadar bir müracaatı olmasa da dosya çerçevesinde psikiyatriye sevkini talep etti. Muhammed Cem’in yabancılarla konuşmak istemediğini söylese de konuşabildiğinin altını çizen müdafi avukatı, Muhammed Cem’in de beyanının alınıp teyzenin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasını, aksi hükümlerin oluşması durumunda adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını talep etti. 5 saat boyunca süren mahkeme sonucunda ’küçük çocuğa eziyet ve hürriyetinden yoksun bırakma’ suçlarından tutuklanan teyze Kamuran Pınar Acar, geniş güvenlik önlemleri altında polis ekipleri tarafından cezaevine gönderildi. 

 

KENDİSİNİ ÖĞRETMEN OLARAK TANITTI

Kamuran Pınar A., kaldığı Nilüfer ilçesi Görükle Mahallesi Muhtarı Hasan Sert yaşananlar karşısında şoke olduğunu söyledi. Kamuran Pınar A.'nın defalarca yanına gelip, iş istediğini belirten Sert, "Kendisini bana iş bulamayan öğretmen olarak tanıttı. Öyle değilmiş, kendisine 3-4 kez iş buldum. Bu iş yerlerinde en fazla 4-5 gün çalışıp, ayrıldı ve anlaşamadığını söyledi. Paraya ihtiyacı bulunduğunu belirtip, yardım talep etti. Her türlü yardımı yaptık. Marketlerden alışveriş yapması için hediye çeki de verdik. Kamuran Pınar A. ayrıca Karaman Mahallesi'nde annesinin evini ikamet göstermiş. Kadın Sığınma Evi'nde de bir süre kalmış. Bunları da sonradan öğrendim" ifadelerini kullandı.

GİZLİLİK OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI

Bu arada eşinden şiddet gördüğü gerekçesiyle ayrılan Kamuran Pınar A.'nın, Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) üzerindeki bilgilerinde gizlilik kararı olduğu ortaya çıktı. Yasemin A.'ın oğlu için kayıp başvurusu yaptığı ancak gizlilik kararı nedeniyle kolluk kuvvetlerinin teyzeye ulaşamadığı bildirildi. Hakkında arama kararı çıkartılan Kamuran Pınar A.'nın, daha önce yaşadığı Karaman Mahallesi'ndeki adresi ikamet olarak gösterdiği tesptit edildi. Bu evde yapılan aramada çocuğun izine rastlanmadı. Kamuran Pınar A.'nın ise ifadesine başvurulduğu daha sonra salıverildiği öğrenildi. Öte yandan olay ile ilgili soruşturmanın sürdüğü belirtildi.

19 AYLIKKEN ANNEME BIRAKTIM

Diğer taraftan yeni açıklamalar yapan Yasemin A. 3 yıldır çocuğunu aradığını ve kardeşi tarafından kaçırılması nedeniyle ulaşamadığını söyledi. Kardeşinin tutuklanmasını 'Olması gereken oldu devletime güveniyorum' sözleriyle değerlendiren Yasemin A., "Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum. Ben bir anneyim. O benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor" dedi.

Çocuğunu sürekli aradığını ileri süren Yasemin A., "Sürekli dilekçe verdim, şikayetçi oldum. Bursa'da yaşıyordum, 19 aylıkken onu anneme bıraktım. Annem Antalya'ya gelemeyecekti, kız kardeşim de boşanıp çocuğuyla geliyor. Annem çocuğuma gayet iyi bakıyordu. Annem öleli 3 yıl oldu, o gün bugündür oğlumdan haber alamıyorum. Sesini bile duyamadım.

SON DAKİKA! Çöp evde bulunan Muhammed'ten iyi haber "Gülümsüyor, iletişime geçiyor" | Video

Oğlum 2013 doğumludur. Oğluma her hafta istediği oyuncakları, kıyafetleri gönderirdim. Para gönderirsem çocuğumu gösteriyorlar, göndermezsem telefona vermiyorlardı. Kardeşim kendi eşinden çocuğuyla kaçtığı için ortada bir adres yoktu" diye konuştu.

"KARDEŞİM KAÇIRDI"

Kardeşinin kızını babasından kaçırdığını ifade eden Yasemin A., "Gizlilik yaptığı için adres bulamıyorum, yoksa ben deli miyim neden çocuğumu almayayım. Annem öleli 3 yıl oldu. Cenazesine katıldım, kardeşim beni tartakladı, çocuğumu kaçırdı.

Bursa'da 9 yaşındaki çocuk 1 yıl boyunca odada kilitli tutulmuştu! A Haber Türkiye'nin gündemine oturan çöp evde! | Video

Çocuğumu alamadan başkalarının yardımıyla Antalya'ya dönebildim. 3 yıldır çocuğumun sesini duyamıyorum, bana sürekli beklememi söylediler. Şile'de kardeşim hakkında aranma kaydı çıkarıldı. Bana yakalanacağını söylediler. Kardeşim yakalanmamak için bir yıl boyunca oğlumu bir odaya kilitlemiş. Ben sığınma evinde olduğunu düşünüyordum kardeşimle birlikte. Bir gittim çocuğumu hastanede gördüm. Benim çocuğum bu kadar zayıf ve kim bu hale getirdi" dedi.

Çocuğuna kavuştuğu ilk günü anlatan Yasemin A., "Gece işten geldim, karakoldan aradılar. Polis memuru çocuğumun bulunduğunu söyledi. Bursa'ya gelmemi istediler. 21.00'a otobüs bileti bulabildim. Apar topar gittim. Teker üstünde gittim, yer bulamadım. Çocuğumun yurda verilmesini istemedim. Polisler beni otogarda karşıladı.

Boşaltılmak istenen çöp evde 1 yıldır odaya kilitli çocuk baygın bulundu | Video

Aile ve Sosyal Hizmetler çalışanları ile görüştüm, çocuğumun yanına gidip refakatçi olabileceğimi söylediler. Hastaneye gittim. Çocuğumun bir yıldır çöp evde olduğunu öğrendim, beynimden aşağı kaynar sular döküldü. Bunu çocuğuma belli etmedim. Kardeşim çocuğu çöpün yanına attı diye düşündüm. Aynı gün gece yarısına otobüs bileti aldım ve Antalya'ya döndüm. Cam kenarına oturduk, 9 saat yolculuk yaptık.

Yeğenini çöp eve kilitleyen tutuklu teyzenin şok eden ifadesi: "1 yaşından bu yana beni annesi olarak biliyordu" | Video

Oğlum her şeyi yemek istedi, ikramlıklardan alıp verdim. Görevlilerin bana söylediği beslenme şekline uymaya çalıştım. Bir öğretmen arkadaşımı aradım ve bizi otogardan aldı ve evimize getirdi" diye konuştu.

 

Oğlunun bir gece yanında kaldığını ve çok mutlu olduğunu ifade eden anne Yasemin A., "Oğlum güçsüzdü, zor yürüyordu. Düşük proteinli beslenme şekillerini araştırdım. Marketten badem, fındık, fıstık aldım. Kutlama pastası aldık. Ne istediyse aldım ama hepsini birden vermedim. Bir günü birlikte geçirdik, sütünü değiştirdim, kahvaltı yaptık. Akşam çizgi film izledik. Oğlumla tam uyudum, saat 23.00 gibi kapı çaldı. Kimlik gösterdiler, polislermiş. Semt polikliniğine gittik hep birlikte. Hastaneye gidecektik zaten biz, psikolog da istemiştim. Gece çocuğumu hastaneye, beni polis merkezine götürdüler" ifadelerini kullandı.

Oğlunun hastanedeki tedavisi sonrası kendisine verilmesini isteyen Yasemin A., "Onun annesi benim. Ben anneyim, çocuğumun devlette kalması imkansız. Ben böyle bir şeye izin vermiyorum. Bana kimse yardım etmedi, herkes kendi kuyruğunu kurtarmaya çalışıyor. Ben 3 yıldır çocuğumu istiyorum. Yakarım ortalığı, yok öyle bir dünya. Sevgi Evi nedir. Kim beni çocuğumdan ayırabilir. Ben bir anneyim. O benim çocuğum ve yanımda olması gerekiyor. 3 yıldır zaten bir manyak kaçırmış. Devletin bunu telafi etmesi gerekir, böyle bir şey yapamaz. O benim oğlum, ben doğurdum, benim yanımda olması gerekir. Ben eğitimciyim, gerekirse alfabeyi yeniden öğretirim" dedi.

Kardeşinin tutuklanmasını da değerlendiren Yasemin A., "Olması gereken oldu. Bir manyak bunu yapıyorsa bir bedeli var. Ya benim çocuğum ölseydi ya da kapı bir gün geç açılsaydı hesabını kim verecekti. Şu an elimde imkan olsa onu ben yaşatmam. Bunu söylemem doğru değil ama ben devletime güveniyorum. Devletin vereceği cezaya güveniyorum. Bundan sonra bu travmaları silmem gerekiyor" diye konuştu.

BURADAKİ EVDE YAŞANMAZ HALDE

Bursa'da bir çöp evde bir yıldır kilitli tutulan ve bitkin düşen Cem Muhammet A.'nın teslim edildiği annesinin Antalya'daki evinden de çok ağır kokular geldiği öğrenildi. Kemerağzı mahallesi Gaye sitesindeki apartmanın giriş katında bulunan dairede kiracı olan anne Yasemin A.'nın komşuları evden bir yılı aşkın zamandır dayanılmaz kokular geldiğini belirttiler.

Gaye sitesi yöneticisi Arzu Ağlamaz Toker, SABAH'a şunları anlattı: "Yasemin hanım yaklaşık 3 yıldır bu sitede oturuyor. Kendisi site yönetiminin kiracısı. Bin 50 lira kira ödüyor. Biz kendisini Halk Eğitim'de el sanatları öğretmeni olarak biliyoruz.

   

Aynı apartmanda yaşadığı komşularından uzun süredir daireden çok ağır kokular geldiğine ilişkin şikayetler alıyoruz. Eve kimseyi sokmuyor.

Tadilat için gönderdiğimiz iki usta bize dairenin sadece girişini gördüklerini ve çok kirli, ağır bir koku olduğunu söylediler."

SOKAK HAYVANLARINA BAKIYORMUŞ

Apartman yöneticisi Toker, Yasemin A.'nın sokak hayvanlarına aşırı ilgili olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Çocuğunun velayetinin kendisinden alındığını bazı kişilerle paylaşmış. Hukuki yardım talep etmiş. Hayvanlara ilgisi çok yüksek bir insan. Yemek pişirip pazara arabasıyla hayvanlara dağıtıyor."

"BEN ÇOCUĞUMU KRAKERLE BESLİYORUM"

Olayı televizyondan öğrendiğini belirten Toker, "Televizyonda gördüğümüz çocuğun Yasemin hanımın oğlu olduğunu öğrendik.

Çocuğun buraya getirildiğini duyunca buradaki evin de çok sağlıklı koşullarda olmadığını düşündüm çevredeki insanları aradım.

 

Dün gece ilgililer geldiler. Anne ve çocuğu evden götürdüler.

Anne Yasemin A. önce görevlilere direnmiş ve 'Ben çocuğumu krakerle besliyorum götürmenize gerek yok' demiş. Zor ikna edilmiş. Çocuk Sosyal Hizmetler'e alınırken, anne evine geri döndü" dedi.

          
Giriş Tarihi:26.07.2022  10:08Güncelleme Tarihi: 26.07.2022  10:10Ataşehir'de market içinde darp edilen görme engelli vatandaş: Ölüm tehditleri alıyorum

İstanbul Ataşehir'de geçtiğimiz günlerde vicdanları yaralayan bir olay meydana geldi. Görme engelli bir vatandaş, alışveriş yapmak için dışarı çıktığı esnada tanımadığı bir şahıs tarafından market ortasında darp edilmişti. Olaydan sonra mağdur olduğunu belirten görme engelli vatandaş, ölüm tehditleri aldığını iddia etti.

Geçtiğimiz hafta İstanbul'un Ataşehir ilçesinde vicdanları yaralayan bir olay meydana geldi. Kenan Baş isimli görme engelli vatandaş alışveriş yapmak için dışarı çıktığı esnada tanımadığı bir şahıs tarafından market ortasında darp edildi.

 

SALDIRGAN SERBEST BIRAKILDI

Alkollü olduğu iddia edilen saldırgan tarafından aldığı darbeler sonrası yere yığılan Baş'ı vatandaşlar araya girerek kurtardı. Yapılan işlemlerin ardından mahkemeye çıkarılan saldırgan serbest bırakıldı.

ÖLÜMLE TEHDİT EDİLDİĞİNİ İDDİA ETTİ

Olaydan sonra mağdur olduğunu belirten görme engelli vatandaş Kenan Baş, saldırgan şahıs tarafından ölümle tehdit edildiğini iddia etti.

 

"'ONU ÖLDÜRECEĞİM, MAHKEMEYE ÇIKMADAN DELİK DEŞİK EDECEĞİM' DEDİRTİYOR"

Tehditler aldığını iddia eden Kenan Baş, "Şikayetimi dile getirdiğim halde serbest kalmış. Bana saldıran şahıs, sağa sola haber bırakarak, evimin önünden insanlar geçirterek,

'Onu öldüreceğim, mahkemeye çıkmadan onu delik deşik edeceğim' dedirtiyor. Bugün bana yapılan yarın bir başkasına yapılabilir.

 

Bana saldıran şahsın infaz dosyası olduğu için mahkemeye çıkmamı istemiyor" diye konuştu.


PPPPPPPPPPPPPP

Son dakika: 9 yıl sonra ilk kez gülümsedi! Bursa'da çöp evden kurtarılan Muhammet'in hikayesi yürekleri burktu
Son dakika haberi: Bursa'da kilitli tutulduğu çöp odadan kurtarılan Cem Muhammet artık devlete emanet. 9 yıl sonra ilk kez gülen Muhammet'in hikâyesi ise yürekleri burktu. On yedi kiloya kadar düşen Muhammet'in tedavisi Akdeniz Üniversitesi'nde sürüyor. Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, "Ruhsal travma yaşamış. Ona sevgi vermek gerekiyor. Gülüştük. Çok güzel gülümseyen bir çocuk. Burada olmaktan mutlu olduğunu söyledi" dedi.
TUNA ÇAM
ERDOĞAN ÖZTÜRK

Bursa'da, teyzesinin bir yıldır kilitli tuttuğu çöp evden, perişan bir halde kurtarılan Cem Muhammet A. (9), önceki gün savcılık kararıyla teslim edildiği annesinden, dün yine savcılık kararıyla geri alındı.
 

Korumaya alınarak Antalya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekiplerine teslim edilen Muhammet A., ilk bakımı yapıldıktan sonra Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Yetkililer, doktor gözetiminde beslenecek olan Muhammet'e, ayrıca psikolojik destek verileceğini bildirdi.

Çöp evde bulunan Muhammed'in annesi konuştu "Kimse beni çocuğumdan ayıramaz!" | Video

'YEMEK ÇOK HOŞUNA GİTTİ'
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, tedavi altına aldıkları Muhammet'in genel durumunun iyi olduğunu söyleyerek, "Herhangi bir organ yetmezliği yok.

Boşaltılmak istenen çöp evde 1 yıldır odaya kilitli çocuk baygın bulundu | Video

Ama ciddi gelişim geriliği var. Sıvı açığı var. Kilosu olması gerekenin çok altında. 17 kilogram. Boyu 138 santimetre ve kısa. Görüntü anlamında yaşıtlarını yakalayabilmesi zaman alacak. Bunu yavaş yavaş bir yıl içinde toparlayacağız.

Çöp evde kilitli bulunan çocuk, sosyal hizmetlere teslim edildi | Video

 

Pediatri servisinde yatıyor. Travmaları göreceğiz. Önemli olan gelişme geriliği değil. Daha önemlisi ruhsal travmalar. Ona moral vermek, destek olmak gerekiyor. En önemlisi sevgi, hepimiz sevgi vermeliyiz. Devletimiz onu koruyacak. Gülüştük.

 

Çok güzel ve gülümseyen bir çocuk. Gülümsüyor, bizimle iletişime geçiyor, bu çok olumlu. Çok mutlu oldum. Hiç okula gitmemiş, okuma yazma bilmiyor. 'Burada olmaktan mutluyum' dedi. Oyuncağa sevindi.

SON DAKİKA! Çöp evde bulunan Muhammed'ten iyi haber "Gülümsüyor, iletişime geçiyor" | Video

Yemek yediğini söyledi. Taze fasulye yemiş, çorba içip yoğurt yemiş. Çok hoşuna gitmiş yemek. Gülüştük hatta. Hiçbir canlının hak etmediği bu davranışı yapan insanların yanına kâr kalmasın" dedi.

ANNENİN EVİ DE ÇÖP EV ÇIKTI
Antalya'da, Kemerağzı Mahallesi'ndeki Gaye Sitesi'nde yaşayan ve komşularının şizofren olduğunu öne sürdüğü anne Yasemin A.'nın (48) evi de çöp ev çıktı.

Çok sayıda kedi-köpek de besleyen Yasemin A.'nın komşuları, evden gelen ağır kokudan şikâyet etti. Yasemin A.'nın, eve giden Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yetkililerine "Oğlumu krakerle besliyorum, gerek yok" diyerek Muhammet'i vermek istemediği öğrenildi.

Bursa'da 9 yaşındaki çocuk 1 yıl boyunca odada kilitli tutulmuştu! A Haber Türkiye'nin gündemine oturan çöp evde! | Video

Dün tekrar eve gelen ve inceleme yapan görevliler, rapor hazırlamak için Yasemin A. ile de görüştü. Evinde çok sayıda kedi-köpek besleyen Yasemin A. ise köpeklerinden birini gazetecilerin üzerine saldı.

 

Daha önce halk eğitimde ücretli öğretmenlik yapan Yasemin A.'nın, bir süre markette çalıştığı, son olarak işsiz olduğu ve muhtarlıktan maddi yardım istediği öğrenildi.
 

'EVE KİMSEYİ SOKMUYOR'
SABAH'a konuşan site yöneticisi Arzu Ağlamaz Toker, "3 yıldır bu sitede oturuyor. Komşularından uzun süredir daireden ağır kokular geldiğine ilişkin şikâyetler alıyoruz.
 

Eve kimseyi sokmuyor. İçi çöp dolu. Çocuğun buraya getirildiğini duyunca buradaki evin de çok sağlıklı koşullarda olmadığını düşündüm, çevredeki insanları aradım. Yetkililer alıp götürdü" dedi. Komşu Osman Ergül de anne Yasemin A.'nın şizofren olduğunu öne sürdü.
 

'ŞOKE OLDUK'
Çocuğu ilk bulan Nilüfer Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü çalışanlarından Fırat Yaşar, eve girdikleri gibi çöpleri toplamaya başladıklarını anlatarak, "Odalardan birinin kapısının kapalı olduğunu fark ettik.
 

Kapıyı açtık. Karşıda yatağın üstünde bir çocuk vardı. Bize bakınca tuhaf olduk. Çocuk aşırı zayıf ve bakımsız haldeydi" dedi. Temizlik işçisi Tuncay Gürel de "Kapıyı açıp içeri girdiğimizde çocukla karşı karşıya geldik.

Şoke olduk. Biz çocuğa 'Seni kurtarmaya geldik' dedik. Çocuk çok korkuyordu. O da şoktaydı. Bize tek söylediği şey 'Yabancılarla konuşmak istemiyorum' oldu. Olayı üzerimizden atamadık" diye konuştu.

KENDİ KIZI DA KORUMA ALTINDA
Polis tarafından dün merkez Osmangazi ilçesindeki Setbaşı'nda bir kafede otururken tekrar gözaltına alınan teyze Kamuran Pınar A., emniyetteki ifadesinde kardeşinin Manisa ve Uşak'ta bulunan çeşitli hastanelerde şizofreni tedavisi gördüğünü ileri sürerek, "Kardeşim, oğlunu 8-9 aylıkken anlaştığı bazı kişilere satmaya çalıştı.

Kendisine annem ve ben engel olduk. Oğlunu görmek istemiyordu. 8 yıl önce Uşak Kadın Sığınma Evi'nde yaşadığı bir olay sonrası hastaneye kaldırıldı. Ardından annem Asuman A.'ya, 'Çocuğu almazsanız, esirgeme kurumuna vereceğiz' diye telefon geldi.

Uşak'a gittik. Bursa'da birlikte yaşamaya başladık. Yani Cem, 1 yaşından beri benim yanımdaydı. Daha sonra çocuğu bizden almak istedi. Ben de bunun ancak bir pedagog eşliğinde ve profesyonel bir yardımla mümkün olduğunu söyledim. O bunu kabul etmedi.

Buna sinirlenip çocuğu kaçırdığım iddiasıyla şikâyet etmiş. Kimsenin çocuğunu kaçırmadık. Mart 2019'da annem öldü. Muhammet, beni annesi biliyordu. 4-5 ay önce avukatımla telefonla görüşürken, Muhammet'i okula yazdıramadığımı ve kimliğini nasıl çıkartabileceğimi sordum.

Bu konuşmaları duymuş. Teyzesi olduğumu öğrenince, benimle konuşmadı, verdiğim yemekleri yemez oldu. Bulunduğu odadan çıkmadı ve yanına yaklaşınca bağırıyordu. Fast food tarzı yemekler alıp veriyordum. Bazen yiyor, bazen yemiyordu. Son 4 ayda bu hale geldi.
 

O telefon konuşmasına kadar aramız çok iyiydi. Kesinlikle kötü muamelede bulunmadım. Olay günü de kızımla yemek almaya gittim. Evden kaçmasından korktuğum için odasını kilitledim" dedi.
 

16 yaşındaki kendi kızı Zeynep A. da koruma altına alınan ve adliyeye sevk edilen Kamuran Pınar A., "çocuğa eziyet" suçundan tutuklandı.

Giriş Tarihi:26.07.2022  09:42Güncelleme Tarihi: 26.07.2022  09:48Son dakikaSöke'deki orman yangını kısmen kontrol altında! Havadan ve karadan müdahale sürüyor

Son dakika haberleri: Aydın'ın Söke ilçesinde ormanlık alanda çıkan yangına havadan ve karadan müdahale sürüyor. Aydın Valisi Hüseyin Aksoy, çalışmaların iyiye gittiği ve yangının kısmen kontrol altına alındığını söyledi. İşte detaylar...

DHA

Son dakika haberleri: Yangın, dün saat 18.00 sıralarında kırsal Argavlı Mahallesi yakınlarında ormanda çıktı. Alevler rüzgarın etkisiyle kısa sürede çevreye yayıldı. İhbar üzerine Orman Bölge Müdürlüğü ve Aydın Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı itfaiye ekipleri yangın bölgesine sevk edilerek havadan ve karadan yangına müdahale başlatıldı.

Yangının rüzgarın nedeniyle kısa sürede büyümesi ile bölgede 77 Arazöz, 17 su tankeri, 14 helikopter, 1 yönetim helikopteri, 11 uçak, 1 greyder, 6 dozer, 1 lastikli kepçe, 1 treyler ve 591 personelle yangına havadan ve karadan müdahale yapıldı.

Rüzgarın akşam saatlerinde etkisini azaltması ile beraber yangın yayılımı yavaşlarken, havanın kararması ile birlikte 3 gece görüşlü helikopterin müdahale etmesi için planlama yapıldı. Gece boyunca 3 gece görüşlü helikopter, yangının aktif noktalarına müdahale ederek büyümesini önledi.

147 VATANDAŞIN TAHLİYE EDİLDİ

Öte yandan, yangının ilk saatlerinde rüzgarın etkisiyle Yamaç Mahallesi'ne gelmesine karşı 147 vatandaşın tahliyesi için 2 pick-up ve 1 minibüs büyükşehir belediyesi mahalleye gönderildi.

Öte yandan, 400 büyükbaş ve 700 küçükbaş için İl Tarım Müdürlüğü tarafından 4 araç alanda hazırda bekletilirken, 15 aracın da 15 dakikada bölgeye ulaşması için planlama yapıldı. Ayrıca, olası tahliye durumunda ise kullanılmak üzere KYK'ya bağlı 500 kişilik Meryem Yazıcıoğlu Kız Öğrenci Yurdu hazırlandı. Bölgeye yardım kuruluşlarına ait ikram araçları sevk edildi.

VALİ İYİ HABERİ DUYURDU: YANGIN KISMEN KONTROL ALTINDA

Aydın'ın Söke ilçesinde ormanlık alanda çıkan yangına 11 uçak, 18 helikopter, çok sayıda arazözle müdahale devam ederken,

Aydın Valisi Hüseyin Aksoy çalışmaların iyiye gittiği ve yangının kısmen kontrol altına alındığı söyledi.

ATEŞ SAVAŞÇILARI İÇİN SEFERBER OLDULAR

Öte yandan, Aydın'ın Söke İlçesi Argavlı mevkiinde çıkan yangın bölgesine gelen İşadamı Ramazan Subaşı burada alevlere müdahale eden ekiplere simit, su, meye suyu ve kek dağıtarak sahada çalışan ekiplere destek oldu.

Personeli ile birlikte sabahın erken saatlerinde bölgeye gelen Ramazan Subaşı, "Yangın bölgesine gelerek buradaki durumu yakından inceledik, sahada alevlerle mücadele eden ekiplerimize destek olmaya çalışıyoruz.

Ekiplerin yangını söndürmek için yoğun bir gayreti var, Allah onlardan razı olsun.

 

Artan sıcaklık ve düşen nem oranları orman yangınları için ciddi risk oluşturuyor bu nedenle toplumsal bir bilinçle hareket etmemiz lazım" diyerek bölge sakinlerine ve Aydın halkına geçmiş olsun dileklerini iletti.

  
  Giriş Tarihi:26.07.2022  09:41Güncelleme Tarihi: 26.07.2022  09:50Ümitcan Uygun hakkında flaş karar! Türkiye bu görüntüyü konuşmuştu!

Yargıtay 10. Ceza Dairesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca uyuşturucu içerken çektiği görüntüleri TikTok hesabında paylaşan Ümit Can Uygun hakkında hazırlanan iddianamenin iadesi kararını kanuna aykırı buldu. Kararda, şüphelilerin uyuşturucu madde kullanımına ilişkin görüntülerinin yer aldığı video içeriğinin sosyal medya platformları üzerinden yayınlanmış olmasının Cumhuriyet Başsavcılığı için yeterli şüphe niteliğinde bulunduğuna yer verildi.

MEVLÜT HASGÜL

Ümit Can Uygun ve Fadime Büşra Güngör, uyuşturucu madde kullanırken çektikleri bir videoyu Tiktok hesapları üzerinden paylaştı. Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 2021 yılında Fadime Büşra Güngör ve Ümit Can Uygun hakkında, "uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını özendirme" suçundan bir iddianame hazırlayarak, Güngör ve Uygun'un uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendirdikleri veya bu nitelikte yayın yaptıkları gerekçesiyle 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları istemiyle Ankara 45. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açtı.

MAHKEME İDDİANAMEYİ İADE ETTİ

Ankara 45. Asliye Ceza Mahkemesi ise, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımına özendirme işleminin yayın yoluyla yapılmasının, suçun hareket unsuru olarak düzenlendiğine, dosya kapsamında şüpheli Ümit Uygun'un bahse konu uyuşturucu madde kullandıklarına ilişkin videoyu Tiktok hesabından canlı yayın yaparak paylaştığının iddia edildiğine dikkat çekerek, şüpheli Ümit Uygun'un cep telefonunun incelenerek rapor düzenlenmesine rağmen, telefonunda bulunan ve bulunması muhtemel Tiktok veya diğer sosyal medya hesaplarında bu videoyu paylaştığına veya canlı yayın yaptığına ilişkin bir inceleme yapılmadığı, yine cep telefonundan bağımsız olarak şüpheli Uygun'a ait Tiktok veya sosyal medya hesaplarında bu videoyu paylaştığına veya canlı yayın yaptığına dair araştırma yapılmadığı gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verdi.

İDDİANAMENİN İADESİ KARARI İTİRAZ ÜZERİNE KESİNLEŞTİ

Mahkemenin kararı sonrasında Cumhuriyet Savcısı iddianamenin iadesine itiraz etti. İtirazın ardından dosyayı Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi inceledi. Mahkeme, kanun yararına bozma istemine konu iddianamenin iadesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle itirazın reddine kesin olarak karar verdi.

BAKANLIK KANUN YARARINA BOZMA TALEP ETTİ

İlk derecenin kararı sonrasında Adalet Bakanlığı, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin kararının kanun yararına bozulması istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe gönderdi. Dilekçede, videoda yaşananlar özetlenerek, videonun sosyal medya platformlarında yayınlanmış olmasının Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kamu davası açılması için yeterli delil niteliğinde bulunduğuna yer verdi. Başsavcılık, dosyayı Yargıtay 10. Ceza Dairesine gönderdi.

YARGITAY BOZDU

Daire heyeti, istemle ilgili olarak incelemesini tamamladı. Heyet, kanun yararına bozma istemini yerinde görerek Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin kararının bozulmasına hükmetti.

 

İADE EDİLEMEZ

Kararda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca şüphelilerin üzerlerine atılı eylemin "uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını özendirme" olarak nitelendirilmesinin mahkeme yönünden bağlayıcı olmadığına, suça ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan hukuki nitelendirme nedeniyle iddianamenin iade edilemeyeceğine yer verildi.

VİDEO İÇERİĞİ BAŞSAVCILIK İÇİN YETERLİ ŞÜPHE NİTELİĞİNDE

Yaşanan olayda şüphelilerin uyuşturucu madde kullanımına ilişkin görüntülerinin yer aldığı video içeriğinin sosyal medya platformları üzerinden yayınlanmış olmasının Cumhuriyet Başsavcılığı için yeterli şüphe niteliğinde bulunduğu kaydedilen kararda, "Söz konusu video içeriğine ilişkin anlatımın iddianame içeriğinde yer verilmiş olması nedeniyle, şüphelilerin üzerlerine atılı eylemin, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını özendirme veya başkaca bir suçu oluşturup oluşturmadığına dair delillerin ve değerlendirmelerinin yargılama aşamasında mahkemesine ait olduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür" denildi.