Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kimse bize takvim tayin edip yol haritası çizmesin

-Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaverini 'Çakı'yla sınadı -Gazete haberiyle Alman polisine sızın talimatı -Vicdansızlar! -İşte 25 Aralık'ın imamı -Gülen'in kim olduğunu en iyi Amerikalılar bilir -Darbeye uluslararası tepki -Babasının adını bile değiştirmiş -Gülen, Green Card'ı nasıl aldı?' -FETÖ'nün bilim oyununa neşter -Yüksek yargıda yeni düzenleme -Ordu'da çatışma: 6 terörist öldürüldü -Terörün sesi kısıldı -Gülen'in karartma timi FBI belgelerini imha etti -Terörün şehir yapılanması çözülüyor

Giriş Tarihi: 30.09.2016 03:46 Güncelleme Tarihi: 30.09.2016 08:48 "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nobel Barış Ödülü'nü hak ediyor"Dünya Balkan Dernekleri Federasyonu (DÜNBALFED) Genel Başkanı Recep Varol, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi karşısında dik duruşu, 'Dünya beşten büyüktür.' diyerek dünya mazlumlarına işaret etmesi ve ülkemizde 3 milyona yakın mağdur insana kapıları açmasından dolayı Nobel Barış Ödülü'nü hak ediyor." dedi. Federasyonun Bayrampaşa'daki genel merkezinde açıklama yapan Varol, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi karşısında milletin topyekün kahramanca duruş sergilediğini anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın darbe girişiminin önlenmesindeki önemine dikkati çeken Varol, şöyle konuştu:MAZLUMLARIN SESİ ERDOĞAN "Artık bütün dünya şunu gördü ki Türk milletini iradesi dışında dizayn etmeye imkan yoktur. Bu yolla yapılan bütün komplolar boşa çıkmıştır. Önümüzde devleti ve milletiyle el ele vermiş sarsılmaz bir bir Türkiye bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi karşısında dik duruşu, 'Dünya beşten büyüktür.' diyerek dünya mazlumlarına işaret etmesi ve ülkemizde 3 milyona yakın mağdur insana kapıları açmasından dolayı Nobel Barış Ödülü'nü hak ediyor. Bu ödülü samimiyetle hak ettiğini düşünüyoruz."

'FETÖ BALKANLARDA DA AYNI SİSTEMİ UYGULUYOR'Demokrasi ve çocukların geleceği adına sonuna kadar Türkiye'ye sahip çıkacaklarını kaydeden Varol, Balkan ülkelerini Türkiye'de temsil eden sivil toplum kuruluşları olarak her türlü darbe, terör ve kalkışma hareketine karşı durmaya devam edeceklerini dile getirdi. FETÖ'nün Balkan ülkelerinde yaptığı çalışmalardan örnekler veren Varol, Türkiye'de insanların dini ve insani duygularını sömüren örgütün Balkanlar'da da aynı sistemle var olduğuna vurgu yaptı. Balkanlar'ın her anlamda çok büyük anlam taşıdığını anımsatan Varol, Balkanlar'da yaşayan soydaşların da FETÖ'nün aynı mağduriyetlerini yaşamaması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Kimse bize takvim tayin edip yol haritası çizmesin

Cumhurbaşkanı Erdoğan, OHAL'in günlük hayata kısıtlama getirmeden FETÖ ve diğer terör örgütleriyle mücadelenin hızını artırdığını vurguladı.Erdoğan, "Kimse bize takvim tayin edip yol haritası çizmesin. OHAL'in süresini bu ülkenin hükümeti, kurumları belirler. Belki 12 ay da yetmeyecektir" dedi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilk muhtarlar toplantısını dün yaptı. 3.5 ay aradan sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan 27. Muhtarlar Toplantısı'na darbe girişimine karşı koyduğu sırada şehit olan muhtarlar Ali Anar ve Mete Sertbaş'ın yakınları ile kardeşi şehit olan muhtar Hakan Yiğit katıldı. Erdoğan 15 Temmuz'un örgütlü bir işgal girişimi olduğunu belirtip, "Hem projenin gerisindeki siluetler hem de darbenin başarılı olması halinde hayata geçirilecek niyetler itibarıyla 15 Temmuz, 1912'den 1923'e kadar geçen kısa sürede, beşte bire düşen topraklarımızdan elimizde kalan son parçanın işgali teşebbüsüydü" dedi. Erdoğan, toplantıda OHAL'in uzatılması ile ilgili eleştirilere de yanıt verdi: Cumhurbaşkanı özetle şöyle dedi: "OHAL KONUSUNU SPEKÜLE EDENLER VAR" MÜCADELE HIZIMIZI ARTIRIYOR: (OHAL) FETÖ ile mücadelenin aynı şekilde diğer terör örgütleriyle ilgili mücadelenin devletin yapısı içindeki o yapılanmayla mücadelede bizim hızımızı artırıyor. Mesele öylesine derin ve öylesine girift ki 3 aylık sürenin yeterli olmayacağı görülüyor. MGK'da uzatılması tavsiye edildi hükümetimiz de gerekli adımları atacaktır. "OHAL'İN UZATILMASINI HÜKÜMETE TAVSİYE ETTİK"BELKİ 12 AY DA YETMEYECEK: Fransa'da üç ay, artı üç ay ve son olarak da altı ay olmak üzere toplamda bir yıllık olağanüstü hal var. Dünyadan kimse Fransa'ya diyor mu 'Siz niye bir yıl olağanüstü hal ilan ettiniz.' Bakan arkadaşlara bunlar akıl veriyorlar, diyorlar ki 'Bir yıl olağanüstü hal Türkiye için doğru değil, şu üç ayı bir daha uzatmayın ha'... (Bir muhtarın 12 ay olmalı sözleri üzerine) Dur bakalım, sabırlı ol. Belki 12 ay da yetmeyecek. Bizim görevimiz nedir? Bu milletin can, mal, nesil, akıl güvenliğini korumaktır, devam ettirmektir, önce biz bunu sağlayacağız.

KİMSE BİZE TAKVİM BELİRLEMESİN: Onun için de kimse bize takvim belirlemesin, kimse bizim yol haritamızı tayin etmesin. Bu yol haritasını bu ülkenin hükümeti, kurumları belirler. Şimdi bunlar kalkıyor, bize yol haritası çiziyor. Ya siz bir defa Türkiye'ye ne zaman kalkıp da dost oldunuz, gerekli olan destekleri verdiniz. Hepsi bu darbenin başarılı bir şekilde sonuçlanmasını bekliyorlardı. Bunların hepsinin bilgileri bize ulaştı, geliyor. Zil takıp oynamaya çalışanlar veya o saati bekleyenler vardı ama Rabbim, milletim onlara bu fırsatı vermedi.

BURADA OYLAMA YAPSAM: OHAL'in uzatılması kararını milletimin anlayışla karşılayacağına ve destekleyeceğine inanıyorum. Ben burada bir oylama yapsam, burada bulunan 400 muhtarıma sorsam; 'Olağanüstü halin uzatılmasına ne dersiniz' desem. Görüldüğü gibi ittifakla kabul.MECLİS'İN YÜKÜ ZATEN AĞIR: Ana muhalefet partisinin, 'olağanüstü hal yetkileriyle hayata geçirilen hususların Meclis'in rutin çalışmalarıyla çözülebileceği' görüşüne kesinlikle katılmıyorum. Kolayca çözülebilecek nice meselenin Meclis'te aylarca, yıllarca nasıl sürüncemede bırakıldığını çok iyi biliyoruz. Üstelik Meclis'in mevcut gündemi zaten yeteri kadar yüklü, ağır. Bir de buna olağanüstü hal kapsamındaki işleri ilave etmeye kalkarsak Meclis tıkanıp, kilitlenir.15 TEMMUZ RESMİ TATİL: 15 Temmuz artık 'Demokrasi ve Özgürlükleri Anma Günü' olarak dün Milli Güvenlik Kurulu toplantımızda hükümete tavsiye edilmiştir ve her 15 Temmuz artık şehitlerimizi, gazilerimizi anma günü olarak, o gün tatil edilecektir."ERDOĞAN MERKEL'LE SURİYE'Yİ GÖRÜŞTÜCumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Angela Merkel ile dün telefonda görüştü. Erdoğan ve Merkel'in başta Halep ve civarındaki durumun kötüleşmesi olmak üzere Suriye'deki gelişmeler ve terörle mücadele konusunda görüş teatisinde bulundukları bildirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkel'e Fırat Kalkanı operasyonu hakkında da bilgi verdi. Görüşmede, Suriye'de çatışmaların durdurulmasına ilişkin anlaşmanın yeniden hayata geçirilmesine yönelik çabaların önemi de vurgulandı.PKK, DİKKATLERİ FETÖ'DEN UZAKLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORÜlkemizde ve bölgemizde süren bu mücadele tek taraflı değil, tek aktörlü hiç değil. Bakıyorsunuz FETÖ ile PKK, Suriye rejimi ile PYD, YPG, müttefik dediğimiz ülkelerle DEAŞ el ele, kol kola vermiş Türkiye'nin aleyhine çalışıyor. PKK'nın son dönemde artan eylemlerinin tek bir sebebi vardır, FETÖ'nün üzerinde oluşan baskıyı azaltmak ve Suriye'de Türkiye'nin dikkatini dağıtmak.KARA BULUTLARIN DAĞILACAĞI GÜN YAKINSuriye halkının başındaki kara bulutların dağılacağı günler yakındır. İşte o gün, aynı zamanda Türkiye'nin Suriye kaynaklı tehditlerden kurtulduğu gün olacaktır. Bizim, Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Ama tehdit oluşturacak olan o terör koridorunu kaldırmakta kararlıyız. Çünkü bize Suriye'nin kuzeyinden herhangi bir tehdit oluşmayacak. Kilis'e, Gaziantep'e roketler düşmeyecek.LOZAN'I ZAFER DİYE YUTTURMAYA ÇALIŞTILARTarihte bize ne yaptılar. 1920'de bize Sevr'i gösterdiler, 1923'te Lozan'a bizi razı ettiler. Birileri de Lozan'ı 'zafer' diye yutturmaya çalıştı. İşte şu an Ege'yi görüyorsunuz değil mi? Bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan'da verdik. Zafer bu mu? Oralar bizimdi. Oralarda bizim camilerimiz, mabetlerimiz var ama şu anda hâlâ Ege'de kıta sahanlığı ne olacak, havada, denizde ne olacak bunları konuşuyoruz, hâlâ bunun mücadelesini veriyoruz. Niye? İşte o anlaşmada masaya oturanlar sebebiyle... O masaya oturanlar, o anlaşmanın hakkını vermediler. Veremedikleri için şimdi onun sıkıntısını biz yaşıyoruz. Şayet aynen bu darbede de başarılı olsaydı, Sevr'i dahi aratacak bir dayatmayla karşımıza çıkacaklardı.MUHTARI KÜÇÜMSEYENDEN MİLLETE HAYIR GELMEZBir siyasi parti genel başkanı, "BM'de, dünya liderlerine mi yoksa muhtarlara mı konuşuyorsun belli değil" diyor. Bilmiyor ki benim her muhtarım bir dünya lideri seviyesinde bilgiye, birikime sahiptir. Muhtarı küçümseyen, halkı küçümseyen, ülkesini küçümseyen bir siyasi parti liderinin ne kendi partisine ne de bu millete hayrının dokunması mümkün müdür? Ondan sonra diyorlar ki '14 yıldır bu ülkede iktidar niye değişmiyor?' Ana muhalefetin her gün yatıp kalkıp halka hakaret ettiği, temsilcilerini küçümsediği bir yerde iktidar nasıl değişecek?SABAH'IN HABERLERİNE VURGU YAPTITerör örgütü (FETÖ) mensuplarının yurt dışına nasıl kaçtıklarını görüyorsunuz değil mi? Yani bunlar için 24 saat çok önemli. Anında kaçabiliyor, anında gidebiliyor. İşte kimileri bakıyorsunuz Amerika'nın sokaklarında, caddelerinde, kimileri Avrupa'nın sokaklarında, caddelerinde, ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşabiliyor ve bunları istediğimiz halde bunlar oralarda dolaşabiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaverini 'Çakı'yla sınadıDarbe girişiminden 16 gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, şu an tutuklu bulunan darbeci yaveri Albay Ali Yazıcı’yı bir ‘çakı’ uzatarak sınadığı ortaya çıktı.

15 Temmuz darbe girişiminden 16 gün önce Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ilginç bir olay yaşanıyor. Ankara Beypazarı Belediye Başkanı Tuncer Kaplan'ın verdiği bilgiye göre, FETÖ'cülerin ihanetinin boyutunu ortaya koyan olay, 29 Haziran'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde verilen iftar yemeğinden 1 saat önce meydana geliyor.

İFADESİ ORTAYA ÇIKTI! 'OTELİN YERİNİ BEN SÖYLEDİM' Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaveri arasında geçen diyalog, Yaver Albay Ali Yazıcı'nın ifadesiyle ortaya çıkıyor. Cumhurbaşkanı ile yaver arasında geçen diyalog şöyle... Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftardan 1 saat önce Yazıcı'yı makam odasına çağırarak bir zarf uzatıyor ve açmasını istiyor. Zarfta kendisi hakkında bir yazı olduğunu düşünen yaver, tereddüt geçirip zarf açacağı bulamayınca Cumhurbaşkanı Erdoğan ona kırmızı saplı küçük bir cep çakısı uzatarak "Al bununla aç" diyor. Yazıcı, zarfı açıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan kâğıdı çıkarıp okumasını istiyor. Yazıcı'nın paniği daha da artıyor. Ancak yazının kendisiyle ilgili olmadığını anlayınca derin bir nefes alıyor. Zarfı açtığı çakıyı Cumhurbaşkanı'na uzatan Yazıcı, "Sende kalsın, lazım olur" yanıtını alıyor.CUMHURBAŞKANLIĞI'NDA BAŞYAVERLİK KALDIRILIYOR YAVERİN TAVRICumhurbaşkanı Erdoğan ile yaver arasındaki bu diyalog bir güven testi miydi orası net değil ancak ondan sonraki tavır ve yaklaşımları, FETÖ'cülerin nasıl bir güç sarhoşluğu yaşadıklarını gösteriyor. Aynı gün İstanbul Yeşilköy'de düzenlenen terör saldırısı nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan Külliye'de güvenlik zirvesi düzenledi. Toplantıya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar da katıldı. Orgeneral Akar'ın Külliye'ye gelişinde karşılanması görevi bulunan Ali Yazıcı, kendi emir askerine "Git şu Genelkurmay Başkanı'nı al gel" diye sesleniyor ancak sonra Akar'ı kendisi karşılıyor. FETÖ'CÜ YAVERLERİN HAİN PLANI TUTMADI! DİKKAT ÇEKİCİ SÖZLERCumhurbaşkanı Erdoğan'ın o günkü iftar yemeğinde FETÖ'yle ilgili sözleri de dikkat çekiciydi: "İnlerine gireceğiz demiştim; girdik. Ne oldular? Kimi Pennsylvania'ya kaçtı, kimisi Avrupa'ya, kimisi değişik yerlere kaçtı, bine yakın kaçanların sayısı. Cumhurbaşkanlığı'na da girmişlerdi, belki hâlâ da vardır. Onların üzerinde de çalışıyoruz, söyleyeyim, ya kendileri istifa eder giderler, nereye giderlerse gitsinler ama burayı lekeleyemezler."'ÇORLU'YA TAYİNİM ÇIKMIŞTI'Darbe girişiminin ardından tutuklanan Başyaver Ali Yazıcı, savcılıktaki ifadesinde, nisan ayında Çorlu Topçu Alay Komutanlığı'na tayininin çıktığını belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın uygun göreceği bir zamanda Çorlu Alay Komutanlığı'na gidecektim ancak 15 Temmuz tarihi itibarıyla görevimin başındaydım" demişti. (Habertürk) Gazete haberiyle Alman polisine sızın talimatıTürkiye'de yıllar boyunca devletin çeşitli kademelerine adam sızdırarak devleti ele geçirmeye çalışan, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), başta emniyet teşkilatı olmak üzere birçok devlet kurumuna da kendi üyelerini yerleştirdi. Türkiye'de yapılan operasyonlarla köşeye sıkışan FETÖ, kendisine tutunacak yeni ülkeler aramaya başladı. Şimdi de Almanya'da polislik sınavlarıyla ilgileniyor. FETÖ'nün Almanya'da çıkardığı yayın organı Zaman gazetesinde "Polislik başvurusu için KRV'de 30 Eylül son gün" başlıklı haberinde polis olmak isteyenlere başvuru için gerekli tüm ayrıntılar verildi. ALMANYA’YA FETÖ UYARISI FETÖ'nün Almanya'daki propaganda organı olan Zaman gazetesinde çıkan, örgüt üyelerine mesaj niteliğindeki haberde, üstü kapalı olarak "Alman polisine sızın" talimatı veriliyor. Gazetede başvuru için gerekli tüm bilgiler ayrıntısıyla verildi. Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki polislik başvurularını haberleştiren gazete, FETÖ mensuplarını Alman polisliğine girmeleri için örtülü olarak teşvik etti. Eyaletin Türk vatandaşlarına polis olma imkanı tanıdığı belirtilen haberde, son başvuru tarihinin 30 Eylül olduğu vurgulandı. FETÖ'nün yayın organında, Alman polisliğine başvuru için gerekli şartlar açıklanırken, 2 bin kişilik alım için internetten başvuru yapılabileceği ifade edildi. Almanya'da FETÖ'ye yakınlığıyla bilinen 24 okul, yaklaşık 300 dernek ve 150 okul ve derslere yardımcı kurs bulunuyor. FETÖ'ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında birçok örgüt üyesinin de Almanya'ya kaçtığı biliniyor. YÜZLERCE FETÖ'CÜ ALMANYA'YA SIĞINMAK İSTİYOR! Vicdansızlar!İstanbul Fatih'te darbe akşamı ışıklarını söndürerek darbe mağduru yaralı vatandaşları içeri almayan Özel Fatih Hastanesi'nin Yönetim Kurulu Başkanı ve Başhekimi Çetin Öngöre FETÖ'ye yardım suçundan tutuklanarak cezaevine konuldu. Kıztaşı'ndaki Şifa Sağlık Tesisleri A.Ş.'ye bağlı olan Özel Fatih Hastanesi'nin darbe gecesinde hasta kabulünü durdurduğu ve ışıklarını söndürdüğü yönünde yapılan şikayet üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından soruşturma başlatıldı. Tahkikat kapsamında mağdurlar dinlendi. Hastaneye hasta kabulünün durdurulması kararını Yönetim Kurulu Başkanı Emre Boztekin ve Başhekim Çetin Öngöre'nin verdiği iddia edildi. Başhekim Öngöre'nin odasında PVC kaplanmış FETÖ simgesi 1 dolar ele geçirildi. Yoğun yaralı akınına rağmen hastaneye gelmedikleri gibi doktor takviyesi de yapmayan iki yönetici, Hakim Mustafa Çakar tarafından FETÖ örgütüne yardım suçlaması kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderildi. 15 TEMMUZ GECESİNE AİT YENİ GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI 17 ŞEHİT VERİLDİÖzel Fatih Hastanesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yakın bir noktada bulunuyor. Darbeci askerlerin İBB binasını teslim almaya geldikleri sırada direniş gösteren vatandaşlara kurşun yağdırılması üzerine 17 vatandaş şehit olmuş onlarca kişi de yaralanmıştı. Olay yerinde Prof. Dr. İlhan Varan da hayatını kaybetmişti. İşte 25 Aralık'ın imamı17-25 Aralık yargı darbesi girişiminin talimatını veren, Gülen’in sağ kolu Sinan Dursun halen Washington’da yaşıyor. ABD’li eşi ise FETÖ ile CIA arası bağlantıyı kuruyor SABAH, savcılığın tespitlerine göre 17-25 Aralık yargı darbesi girişiminin talimatını veren ve hakkında yakalama kararı bulunan FETÖ imamı Sinan Dursun'u, ABD'nin başkenti Washington DC'de görüntüledi. FETÖ’NÜN ŞORTLU FİRARİSİ Sinan Dursun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili İsmail Uçar'ın hazırladığı 25 Aralık iddianamesinde, yargı darbesi operasyonunun talimatını, FETÖ'cü İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hamza Tosun'a veren kişi olarak geçiyor. Dursun, Hamza Tosun ile 17-23 Aralık 2013'te 2 kez, 4 Ocak 2014'te de 4 kez görüştü. Dursun, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ofisine başbakanlığı döneminde casusluk maksadıyla böcek yerleştirme ihanetinde de adı geçen bir isim... EMRE USLU ABD’DE HAYATINI YAŞIYOR
EŞİ GRAHAM FULLER İLE İRTİBATLI
Sinan Dursun, Fetullah Gülen'in ABD'deki önemli yardımcılarından biri. Dursun, 19 Ocak 2001'de ABD vatandaşı Jena Louise Luedtke ile Minnesota eyaletinde evlendi. Luedtke, FETÖ'nün CIA ile bağlantısını sağlayan isimlerden Graham Fuller'le irtibatlı...


Dursun, 25 Aralık iddianamesinde Fetullah Gülen'den sonraki ikinci şüpheli. İddinamade Dursun için şöyle deniliyor: "Sinan Dursun Amerika'da yaşar. Örgüt liderinin yardımcısıdır. Örgüt adına Amerika'da dinler arası diyalog çalışmaları yapan Rumi Forum'un üyesidir. Polislikten ayrılma olduğu için emniyet teşkilatı içinde bulunan örgüt üyeleriyle irtibatı sağlar. Kamuoyunda böcek davası olarak bilinen davanın sanıklarıyla irtibatlıdır. Ayrıca 17 Aralık 2013'te İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hamza Tosun'u arayarak 25 Aralık soruşturması olarak bilinen 2012/656 sayılı soruşturma dosyasının operasyonunun yapılması talimatını vermiştir.", TEKSAS’TA BİR ŞAFAK VAKTİ
'BÖCEKÇİ'LERLE DE BAĞLANTILI
'Böcek iddianamesi'nde Başbakanlık Koruma Müdürü Zeki Bulut'la bağlantılı olduğu belirtilen Sinan Dursun, HTS kayıtlarına göre emniyetin üst düzey makamlarında görev yapan FETÖ'cü polis şefleriyle de irtibatlı. İŞTE FUAT AVNİ Bu isimlerden biri eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek. Dursun'un ayrıca Zeki Bulut, Osman Kaplan, eski Personel Daire Başkan Yardımcısı Ahmet Cevat Bayri gibi kritik isimlerle Gülen'in talimatıyla görüştüğü belirlendi. 'Böcek iddianamesi'nde, Sinan Dursun'un, şüpheli Serhat Demir'in bacanağı Ahmet Türer'le irtibat kurduğu telefonun sahibi olduğu da belirtiliyor.



KONGRE KONUŞMACISINI SABAH ABD'DE GÖRÜNTÜLEDİ
SABAH Özel İstihbarat, ABD'nin geçtiğimiz günlerde Kongre'de Temsilciler Meclisi'nde konuşma yaptırdığı FETÖ'cü eski Emniyet Amiri Ahmet Sait Yayla'yı da yine Virginia Fairfax'te görüntüledi. Yayla, 15 Temmuz'dan sonra ABD'nin FETÖ'cüleri koruyup kolladığı gösterilmek istenircesine Temsilciler Meclisi'ne çağrılmış ve 15 Temmuz konulu bir oturumda konuşma yapmıştı. Yayla, darbenin arkasında teröristbaşı Gülen'in olmadığını iddia etmiş, hatta Türk hükümetinin ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın darbe girişiminin arkasında olduğu dezenformasyonunu ortaya atmıştı.



Ahmet Sait Yayla, uzun yıllar emniyet amirliği yaptıktan sonra 2014'te Harran Üniversitesi'ne atandı. 2015'in kasım ayında ABD'ye gitti ve bir daha da geri dönmedi. Halen George Mason Üniversitesi'nde profesör olarak ders veriyor.

BİTTİ

Gülen’in kim olduğunu en iyi Amerikalılar bilirFETÖ’nün kumpaslarla mağdur ettiği eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin, emekli Albay ve Askeri Hâkim Ahmet Zeki Üçok ile gazeteci Nedim Şener New York’ta darbe girişimini anlattı FETÖ'nün Balyoz ve Ergenekon kumpaslarıyla mağdur ettiği eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin, emekli Albay ve Askeri Hâkim Ahmet Zeki Üçok ve gazeteci Nedim Şener ABD New York'ta FETÖ'nün darbe girişimini anlattı. Merkezi Washington'da bulunan düşünce kuruluşu Türk Miras Vakfı (Turkish Heritage Foundation) tarafından New York'ta düzenlenen panele Pekin, Üçok ve Şener davetli konuşmacı olarak katıldı. KUMPAS DAVALARI DARBE HAZIRLIĞIYDI "TALİMAT PENSİLVANYA 'DAN"Gazeteci Nedim Şener FETÖ elebaşısı için "Gülen'in en iyi kim olduğunu Amerikalılar bilir. Gülen'in kim olduğunu, nasıl yapılandığını, amacını, yapılanmasını bildiklerini çok iyi biliyorum" dedi. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın Ankara ziyareti sırasında, "Biz olaylar olurken bunun gerçek olup olmadığını veya bir internet oyunu olup olmadığını anlayamadık" sözlerine dikkat çeken Şener, "Biden ya şaka yaptı ya da hepimizle dalga geçti" diye konuştu. Türkiye'de bugüne kadarki tüm darbeleri yaşadığını ancak 15 Temmuz'da kendi halkına ateş açan, halkı tankla ezen, Meclis'i bombalayan, cumhurbaşkanını öldürmeye çalışan bir darbe girişimini ilk defa gördüğünü anlatan Pekin, "FETÖ, Türkiye'nin yönetimine el koymak istedi ve bunun için de devlete sızdı. Bu insanlar Pensilvanya'dan gelen emirlerle hareket etti" dedi. Darbe talimatını Gülen'in verdiğini söyleyen Pekin, kendisinin de darbe gecesi evine giderken milletin ödediği vergilerle alınan tanklar tarafından neredeyse ezilme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirtti. Pekin, şöyle devam etti: "Bu kadar tehlikeli bir örgütle karşı karşıyayız ve bu tehlike hala Türkiye'de mevcut, geçmiş değil. Bu örgüt çok sayıda kuruma sızdığı için her an bu ve buna benzer Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı öldürmek dahil her türlü kaosa neden olacak bir güce sahip.""DEAŞ'TAN FARKI YOK"Emekli Albay ve Askeri Hakim Üçok da, TSK'da FETÖ'nün iki şekilde yapılandığını kaydetti. Üçok, FETÖ'nün insan kaynaklarının temin edildiği askeri okullara soruları çalarak kendi Işık Evleri'nde yetişmiş olan öğrencilerini TSK personeli yaptığını anlattı. Üçok, "2006-2015 arasında FETÖ mensubu öğrencilerin yüzde 80 oranında askeri okullara giriş yaptığı bilirkişi raporlarıyla tespit edilmiştir. Her yıl 5 bin 200 civarında öğrenci askeri okullara alındı. Her yıl, 4 bin Fetullahçı askeri öğrenci TSK'ya girmiş ve bu 10 yıllık sürede 40 bin Fetullahçı öğrencinin TSK'ya girdiğinin somut kanıtıdır. 1986'dan bu yana TSK'ya giren askeri öğrencilerin yaklaşık yüzde 50'si Fetullahçı" dedi. Üçok, FETÖ'nün DEAŞ'tan bir farkı olmadığını da sözlerine ekledi.KASIRGALI, DUALI SÖMÜRÜPanelin en dikkat çeken bölümü de Şener'in, çoğunluğu yabancı konuklara FETÖ elebaşısının ABD'yi vuran Sandy Kasırgası'yla ilgili Arapça yazdığı duayı göstermesi oldu. Şener, örgütün din ve vicdan sömürüsüyle ABD'de de tehlike oluşturduğunu anlattı.PENSİLVANYA İSTASYONU'NDAN FETÖ'YE "GELİYORUZ " MESAJIÜçok, Twitter'daki hesabında Pekin ve Şener'le birlikte New York'taki Pensilvanya Tren İstasyonu'nda çekildiği fotoğrafı paylaşıp, altına da "Geliyoruz" notunu düştü.İş adamı Arıkan ve Ballı FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandıFETÖ'nün dünyası yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında, haklarında yakalama kararı çıkarılan 9 şüpheli arasında bulunan iş adamı Serkan Arıkan ve Nevzat Ballı tutuklandı.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) dünyası yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında serbest bırakılmalarına savcılıkça yapılan itiraz mahkemece kabul edilen ve haklarında yakalama kararı çıkarılan 9 şüpheli arasında bulunan iş insanları Serkan Arıkan ve Nevzat Ballı tutuklandı. FETÖ İMAMI'NDAN BÜYÜK İTİRAF İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Başsavcıvekili İsmail Uçar tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayına getirilen şüpheliler Arıkan ve Ballı ile Bünyamin Gülacer, nöbetçi İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliğine çıkarıldı. Burada tekrar savunma yapan şüphelilerden Arıkan ve Ballı'nın, haklarındaki yakalama kararı yüzlerine okunarak tutuklanması, Gülacer'in ise adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakılmasına hükmedildiği öğrenildi. Yakalaması olan şüphelilerden Cahit Durmaz, Özlem Rukiye Kartal Üçüncü ve TUSKON Başkan Yardımcısı Rana Tezcan Açıkgöz bir süre önce tutuklanmıştı. Ünlü restoran zinciri sahibi Ahmet Tozlu da nöbetçi İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliğince dün tutuklanmıştı. Şüphelilerden Güllüoğlu baklavalarının sahibi Nejat Güllü ise delil durumunun lehine değişme ihtimali göz önüne alınarak adli kontrolle serbest bırakılmıştı. Soruşturma kapsamında tutuklanan şüpheli sayısının 35'e çıktığı belirtildi. Darbeye uluslararası tepkiDünyanın önde gelen üniversitelerinin akademisyenleri, FETÖ’cülerin 15 Temmuz darbe girişimini kınayarak dünya kamuoyuna çağrıda bulundu Yurtiçinde ve yurtdışında saygın üniversitelerde görev yapan akademisyenler birkaç dilde yayımladıkları bildiri ile 15 Temmuz darbe girişimini kınayıp Türkiye'ye destek çağrısında bulundu. 15 TEMMUZ GECESİNE AİT YENİ GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI Açıklamada özetle şu ifadelere yer verildi:"Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, Milli İstihbarat Teşkilatı Genel Merkezi'ne, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne, Özel Harekât Birimi'ne, çeşitli belediye binalarına ve diğer birçok kuruma saldırılar düzenlenerek ve sivil halkın üzerine ateş açılarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin birlik ve güvenliğini tehdit eden bu askeri müdahalenin karşısında duruyoruz. Hayatları pahasına sokaklara dökülüp, askeri müdahalenin karşısında duran Türkiye halkının yanındayız. Uluslararası akademik kurumları, STK'ları ve medyayı Türkiye halkının siyasi iradesini desteklemeye çağırıyoruz."BİLDİRİYE İMZA ATANLAR Prof. Dr. Ali Köse - Marmara Üniversitesi Prof. Dr. Ali Aydın Selçuk TOBB Üniversitesi Prof. Dr. Talip Küçükcan - Marmara Üniversitesi Asad Liaqat -Harvard Üniversitesi Ayşe Seyyide Kaptaner-Londra Imperial Koleji (The Imperial College of Science, Technology and Medicine) Hilal Köse- İstanbul Medipol Üniversitesi Nur Sevencan - Wellesley College, ABD Yakoob Ahmed - SOAS Üniversitesi, Londra Zeynep Coşkun - Harvard Üniversitesi" Babasının adını bile değiştirmişDenizli’de tutuklanan eski Dekan Fatih Karaosmanoğlu’nun, 1985’te de Gülencilere düzenlenen operasyonda gözaltına alındığı ortaya çıktı. Karaosmanoğlu’nun o dönem serbest kalınca mahkemeye başvurduğu, hem kendi adını hem de babasının adını değiştirdiği tespit edildi Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "kripto dekanı" iddialarıyla gündeme gelen ve Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturması kapsamında tutuklanan eski Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) İletişim Fakültesi Dekanı Fatih Karaosmanoğlu'nun, 1985 yılında "cemaat" adı altında örgütlenen FETÖ'ye yönelik operasyonda jandarma tarafından gözaltına alınması sonrasında, nüfus kütüğünü ve adını değiştirdiği ortaya çıktı. Sevk edildiği adliyede "terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla tutuklanan Karaosmanoğlu'nun soruşturmasında ilginç ayrıntılara ulaşıldı. Karaosmanoğlu'nun GBT'sini araştıran polis, kimlik bilgilerinin 1987'de değiştirildiğini tespit etti. Buradan hareketle inceleme başlatan polis, Karaosmanoğlu'nun hukuk fakültesinde öğrenci olduğu 1985'te o dönem "cemaat" adı altında yapılanan FETÖ'ye yönelik Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Adatepe köyündeki jandarmanın operasyonunda gözaltına alınan 34 kişi arasındaki "Zülkarneyn Karaosmanoğlu" olduğunu belirledi. Karaosmanoğlu'nun, bu olayın ardından 1987'de mahkemeye başvurarak "Zülkarneyn" olan adını "Fatih" yaptırdığı, aynı dönem yönlendirmesiyle babasının da "Hatemi" olan adını "Hakan" olarak değiştirdiği, "Denizli Çameli" olan nüfus kayıtlarının ise Nüfus Müdürlüğü aracılığıyla "Ankara Keçiören"e taşındığı kayıtlarda ortaya çıkarıldı.

GEÇEN HAFTA YAKALANIP TUTUKLANMIŞTI
Değişen kimlikteki bilgileriyle geçmişteki kovuşturmaların da izlerini silen Karaosmanoğlu'nun, mezuniyetinin ardından bir süre avukatlık yaptığı, daha sonra Ankara'da Polis Akademisinde Güvenlik Bilimleri Fakültesi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü öğretim üyeliği, PAÜ'de İletişim Fakültesinde dekanlık, PAÜ İktisadi ve idari Bilimler Fakültesi'nde dekan vekilliği, son olarak da Adıyaman Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü Siyaset ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalı Başkanlığı görevlerinde bulunduğu bildirildi. Denizli'deki FETÖ soruşturması çerçevesinde ihraç edilen Karaosmanoğlu, Ankara'da geçen hafta gözaltına alındı. Denizli'ye getirilen ve tutuklanan Karaosmanoğlu'nun "FETÖ'nün kripto dekanı" olduğu iddia edilmişti. 'Gülen, Green Card'ı nasıl aldı?'Gazeteci Şener, Gülen'in ABD'de yasal ikamet iznini (Green Card) nasıl aldığıyla ilgili birçok soru işaretinin olduğunu ifade etti. Washington DC merkezli düşünce kuruluşu Turkish Heritage Organization (THO) tarafından düzenlenen "Türkiye'deki 15 Temmuz Darbesinin Ardından" başlıklı panele eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin, emekli albay ve askeri hakim Ahmet Zeki Üçok ve gazeteci Nedim Şener konuşmacı olarak katıldı. "15 Temmuz darbe girişimi, her ne kadar hükümeti devirmeyi amaçlamış olsa da tüm Türk halkına karşı işlenmiş büyük bir suçtur." ifadelerini kullanan Şener, bu suçu işlemiş olan bir kişiyi ABD'nin mutlaka iade etmesi gerektiğinin altını çizdi.

 

15 TEMMUZ GECESİNE AİT YENİ GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI Gülen, Green Card'ı nasıl aldı?FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ABD'de yasal ikamet iznini (Green Card) nasıl aldığıyla ilgili birçok soru işaretinin olduğunu ifade eden Şener, o dönem ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatından (CIA) emekli eski istihbaratçıların Gülen'e referans mektubu yazdıklarını belirtti. FETÖ elebaşı Gülen'in dini bir önder olmadığı gibi "yalan" ve "sahtekarlık" üzerine kurulu bir düzenin tepesinde olduğunu kaydeden Şener, 2012 yılında Pensilvanya'daki Sandy Kasırgası'ndan zarar görülmemesi için Gülen tarafından yazılan duaların ortaya çıktığını hatırlattı. Şener, Gülen'e inanan birçok kişinin, sırf onun duası sebebiyle FETÖ mensuplarının yaşadığı yerlerin zarar görmediğine inandığını anlattı."Gülen sadece Türkiye için değil, ABD için de açık bir tehdittir"ABD'deki birçok kurumun Türkiye'de yaşananların gerçek boyutunu görmek istemediğini savunan Şener, "Gülen sadece Türkiye için değil, ABD için de açık bir tehdittir." dedi. Genelkurmay İstihbarat Başkanı Pekin ise "FETÖ'nün en tehlikeli yanı gizli olması, mensuplarını özel yetiştirmesi ve en nihayetinde Türkiye'de yönetimi ele geçirme amacıydı." değerlendirmesini yaptı."Generallerin yüzde 45'inin karıştığı bir darbe girişimi oyun değildir""FETÖ'cüler ordu içinde darbe yapacak kadar güçlüydüler." diyen Üçok, FETÖ mensuplarının ve bazı başka çevrelerin "darbe değil, tiyatro" iddialarının tamamen asılsız olduğunu dile getirdi. 15 Temmuz darbe girişimine Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki generallerin yüzde 32'sinin, Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki generallerin yüzde 59'unun ve Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki generallerin yüzde 54'ünün karıştığını ifade eden Üçok, "TSK bünyesindeki generallerin yüzde 45'inin karıştığı bir darbe girişimi oyun değil, gerçek bir girişimdir." şeklinde konuştu FETÖ’nün bilim oyununa neşterDünyanın birçok bölgesine 'bilim' ve 'eğitim' bahanesiyle sızan FETÖ'nün genç nesli istismar etmesinin önüne geçilecek. TÜBİTAK, YÖK, MEB ve YTB işbirliği yapıp geleceği parlak akademisyen ve bilim insanlarını Türkiye'ye kazandıracak. Yurtdışında bulunan nitelikli bilim insanlarının Türkiye'ye kazandırılması için çalışma başlatan TÜBİTAK, YÖK, MEB ve YTB kültürel ortaklık bulunan ülkelerle temasa geçecek. Bu ülkelere heyetler gönderilerek hem ilgili ülkenin bilimsel çalışmalarına katkı sağlanacak hem de nitelikli bilim insanları Türkiye'ye davet edilerek çalışma yapmaları sağlanacak. İlgili ülkelere giden heyetler teknoloji ve bilimsel alandaki tecrübelerini o ülkenin bilim insanları ile paylaşacak. Ayrıca heyetler Türkiye'deki geniş imkânları bilim insanlarına aktararak Türkiye'ye gelmeleri için öncülük yapacak. Projede bir diğer amaç ise FETÖ'nün gelişmekte olan ülkelerde yaptığı bilim alanına sızma girişimlerinin önüne geçmek olacak. Yüksek yargıda yeni düzenlemeKanun yolu değerlendirme formlarının düzenlenmesine ilişkin yönetmelik Resmi Gazete'de yer aldı. Kanun yolu değerlendirme formlarının düzenlenmesine ilişkin yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Söz konusu yönetmelik, kanun yolu incelemeleri neticesinde adli yargı hakim ve cumhuriyet savcıları ile idari yargı hakimleri hakkında düzenlenecek kanun yolu değerlendirme formlarına ilişkin usul ve esasları kapsıyor. Yönetmelikte geçen "kanun yolu" ifadesi, Yargıtay ve Danıştay'da yapılan temyiz, karar düzeltme, kanun yararına bozma, kanun yararına temyiz incelemeleri ile bölge adliye mahkemeleri ve bölge idare mahkemelerinde yapılan istinaf incelemesini içeriyor. Yürürlüğe giren yönetmelik, kanun yolu incelemeleri sonunda hakim ve savcılar hakkında kanun yolu değerlendirme formu düzenlenmesini ve derece yükselmelerinde bu formun dikkate alınmasını öngörüyor. Yönetmeliğe göre, kanun yolu değerlendirme formu, soruşturmanın niteliği, iddianame, karar veya hükmün hukuka uygunluğu ve isabet derecesi, soruşturma, kovuşturma veya yargılamanın hedef sürede tamamlanması, gereksiz masrafa sebebiyet verilmemesi, duruşmalara hazırlıklı çıkılması veya hazırlıksız çıkılarak gecikmelere neden olunması, dosyaların eksiklik nedeniyle geri çevrilmeye neden olmayacak şekilde görevli daire veya birime gönderilmesi, dava konularının anlayış ve yönlendirilmesi ile mütalaa, gerekçeli karar ve tebliğnamelerin yazılış, tahlil ve sonuçlandırılmasında başarı gösterilmesi gibi hususlar dikkate alınarak, "çok iyi", "iyi", "orta" ve "zayıf" şeklinde düzenlenecek. İncelemede olumlu veya olumsuz kanaat edinilememesi halinde, değerlendirme formu bu durum belirtilerek tanzim edilecek. Hükmün onanmış veya bozulmuş olması tek başına olumlu veya olumsuz değerlendirme yapılmasını gerektirmeyecek. İncelenen karara uygun muhalefet şerhi bulunması halinde olumsuz değerlendirme yapılamayacak. İstinaf kanun yolu incelemesi sonucu düzenlenen değerlendirme formu ile temyiz incelemesi sonucu hazırlanan değerlendirme formu arasında çelişki bulunması halinde, temyiz mercilerince düzenlenen değerlendirme formu esas alınacak. Değerlendirme formu, kararı inceleyen heyetin başkanı tarafından düzenlenecek. Hakkında değerlendirme formu düzenlenenler, formun Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne (UYAP) kaydedilmesinden itibaren bir ay içinde gerekçelerini belirtmek suretiyle değerlendirme formunun yeniden incelenmesini isteyebilecek. Yeniden inceleme talebi, başvuru tarihinden itibaren bir ay içinde incelemeyi yapan daire tarafından oy çokluğuyla karara bağlanacak. Söz konusu yönetmeliğin hükümleri, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca yürütülecek.Ordu'da çatışma: 6 terörist öldürüldüOrdu'nun Mesudiye ilçesinde güvenlik güçleriyle bir grup terörist arasında çıkan çatışmada teröristlerden bazıları etkisiz hale getirildi.Ordu'nun Mesudiye İlçesi ile Sivas Koyulhisar sınır hattında arama-tarama faaliyeti yürüten güvenlik güçleri ile PKK'lı teröristler arasında bu gece çatışma çıktı. Yoğun sis ve yağmurun hakim olduğu bölgede çıkan çatışmada 6 teröristin etkisiz hale getirildiği belirtildi.

Sevk edilen takviye birliklerle abluka altına alınan bölgede zaman zaman çatışmaların sürdüğü kaydedildi.

Ordu'nun Mesudiye İlçesi'nde geçen 31 Temmuz'da PKK'lı teröristlerle, güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada 3 asker şehit olmuş, 2 asker de yaralanmıştı.

Çatışmanın ardından kaçan terörist grubun etkisiz hale getirilmesi amacıyla Ordu'nun Gölköy-Mesudiye ilçeleri ile Tokat sınır hattında geniş kapsamlı arazi arama-tarama çalışması başlatılmış ve 1 PKK'lı terörist etkisiz hale getirilmişti. Terörün sesi kısıldıAnkara, FETÖ’den sonra PKK ile mücadele için düğmeye bastı. TÜRKSAT uydusunda örgüte destek veren 12 TV kanalı uydudan çıkarıldı. Sırada hain örgüte destek verenlere yönelik soruşturmalar var Milli Güvenlik Kurulu'nun önceki günkü toplantısı sonrası flaş gelişme yaşandı. PKK ile mücadelenin masaya yatırıldığı toplantı ardından TÜRKSAT uydusu üzerinden yayın yapan "terör örgütü PKK'ya müzahir" 12 TV kanalı kapatıldı. Doğrudan PKK'ya destek veren, örgütün siyasi hedeflerine ulaşması için sosyal ve toplumsal propaganda yürüten, ya da doğrudan örgüt propagandası yapan kanallar uydudan çıkarıldı.

RTÜK BİLDİRDİ, TURKSAT ÇIKARDI
Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında "milli güvenliğe tehdit olduğu tespit edilen yapı, oluşum ve gruplar ile terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı ve irtibatı belirlenen kanallar"ın kapatılmasına karar verildi. Bu kapsamda kapatılması kararlaştırılan Özgür Gün TV, Jiyan TV, Azadi TV, Denge TV, HTV Hayat, İMC TV, TV 10, Zarok TV, Van TV, Mezopotamya TV'nin de aralarında bulunduğu 12 televizyon ve 11 radyo kuruluşunun isimleri RTÜK tarafından TÜRKSAT'a bildirildi. Bu kanallardan uydu ortamında yayında bulunanların yayınları önceki gece itibarıyla TÜRKSAT tarafından sonlandırıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında önceki gün yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sonrası yapılan yazılı açıklamada, "MGK'nın olağanüstü halin uzatılması tavsiyesinde bulunduğu" belirtilmişti.

14 BELEDİYEDEN TERÖRE DESTEK
Önceki gün gerçekleştirilen Milli Güvenlik Kurulu'nda teröre destek veren belediyelere karşı yürütülen çalışmalar da masaya yatırıldı. Toplantıda örgüte kaynak sağlayan belediyelere yönelik çalışmaların da kararlılıkla yürütüleceği vurgulandı. Teröre destek veren 14 DBP'li belediyenin kendilerine yol, su ve diğer belediye hizmetlerinin yapılması için gönderilen paraları örgüte gönderdiği belirlendi. Diyarbakır, Van, Mardin büyükşehir belediyesi ve 11 il belediyesi olmak üzere 14 DBP'li belediyeye vatandaşa hizmet götürmesi için diğer belediyelere gönderildiği gibi bütçeden 2015 yılı için toplam 1 milyar 637 milyon TL'lik kaynak gönderildi. Bu belediyeler ise hizmet yerine paraları terör örgütüne aktardı. Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'MUHTAR' cevabıCumhurbaşkanı Erdoğan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun muhtarları küçümseyerek 'Utandığını' söylemesine sert tepki gösterdi ve cevap verdi. İşte ayrıntılar Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya liderlerinin katıldığı Birleşmiş Milletler toplantısında "Bütün dünya 5 ülkenin iki dudağı arasına bakıyor. Halbuki dünya beşten büyüktür. Böyle bir Birleşmiş Milletler Genel Kurulu olamaz" dediği konuşmasını eleştirirken muhtarları da küçümseyerek "BM toplantısında Tayyip Erdoğan konuşurken bir yurttaş olarak, ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak utandım. Dünya liderlerine mi yoksa muhtarlara mı konuşuyor, belli değil." diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na ilk cevabını bugün muhtarlar buluşmasından verdi. 15 Temmuz şehitlerimiz arasında iki tane muhtarımız var. Muhtarlarımız ülkesine milletine sahip çıkma kararlılıklarını canlarıyla ortaya koydular. Ama şimdi OHAL konusunu speküle edenler var."BİRİLERİ ANLAMIYOR!""Bunu etraflıca sizlerle ve milletimle paylaşmak istiyorum. Burada sizlerle konuşuyorum. Bu ne demek? Aslında milletimle konuşuyorum. Ama birileri bir şeyi anlamıyor. Atanmış kim seçilmiş kim? Ben Cumhurbaşkanı olarak seçilmişim ve benim muhtarım da seçilmiş. Demokrasi noktasında benim muhtarımla aramda bir fark yok. O da seçilmiş ben de!"Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'Muhtar' cevabı "ORADA SÖYLEMEYECEĞİZ DE NEREDE SÖYLEYECEĞİZ?"Bunu muhtarlarımla dertleştiğim gibi, onlarla yaptığımız konuşmalarda olduğu gibi Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda anlatmayacağız da nerede anlatacağız? soruyorum. Bunları bizim dışımızda anlatan yok ki! "Suriyelileri geri göndereceğiz" diyen kimdi? Soruyorum. Kimdi bunu söyleyenler?BUNLARIN BÖYLE BİR DERDİ YOKBunlar misafirperverliğin bu milletin ruhunda olduğunu bilmeyenler. Bu millet ekmek, yumurta vs.. neyi var neyi yok ortaya döker ve misafiriyle bölüşür. Böyle bir millet. Ama bunların böyle bir derdi yok.

Sabah.com.tr

Gülen’in karartma timi FBI belgelerini imha ettiAnkara’da tutuklanan 5 polisin, Gülen ve bazı FETÖ yöneticileri için FBI’ya “Sabıkaları yok” yazıp FBI’nın verdiği belgeleri de imha ettikleri anlaşıldıAnkara'da tutuklanan istihbaratçı 5 polisin, FETÖ'nün karartma timi gibi çalışıp FBI'dan gelen resmi belgeleri imha ettikleri belirlendi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Şubat 2014'te Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanlığı'nda soruşturma başlatmıştı. FETÖ'nün darbe girişimi sırasında İstihbarat Dairesi önünde yakalanan firari emniyet müdürü Lokman Kırcılı'nın da aralarında bulunduğu 15 polis hakkında yürütülen soruşturmada, eski emniyet amirleri Ali Osman Ö., Yunus H., polis memurları Ahmet Y., Cemal K. ile Ali M. gözaltına alındı. Ali Osman Ö. ve Ahmet Y.'ye istihbaratın H şubesinde görevliyken ABD iç güvenlik birimi FBI'dan gelen resmi belgeleri yok edip emniyetin arşivine almama suçlaması yöneltildi. Arşivde yapılan aramalarda gelen belgelerin bulunamadığına dikkat çekildi. Yunus H., Cemal K. ve Ali M.'nin ise C şube müdürlüğünce FBI'ya örgüt yöneticileri ile ilgili yazılan yazıları mevzuata aykırı olarak arşive gönderdikleri kaydedildi. Belge, arşiv taramasında bulunarak ortaya çıkarıldı. Şüphelilerin bu yöntemle, Fetullah Gülen ile Mustafa Özcan ve Şerif Ali Tekalan'ın da aralarında bulunduğu 6 örgüt yöneticisi hakkında, İDB'nin FBI'ya yazdığı yazıyı "karartma" yoluna gittiklerine dikkat çekildi. FBI'ya bu 6 örgüt yöneticisi hakkında "Sabıkaları temizdir" şeklinde yanıt verildi.

FBI YAKALADI, ONLAR GERİ VERDİ
FETÖ'nün firari emniyet imamı "Kozanlı Ömer" lakaplı Osman Hilmi Özdil'le telefon görüşmeleri tespit edilen şüphelilerin, FBI'dan gelen bir belgeyi de yine Özdil'e teslim ettikleri ileri sürüldü. 2007'de New York John F. Kenedy Havalimanı'nda FBI tarafından yakalanan Özdil'in üzerinde, 2 ay sonra başlayacak olan Ergenekon kumpas operasyonunda tutuklanacaklar listesi bulunmuştu. El konulan belgeleri FBI'ın Türk istihbaratına gönderdiği ancak "karartma timi"nin bu belgeleri yeniden Özdil'e ulaştırdığı iddia edildi. Şüpheliler tutuklanarak cezaevine gönderildi. Terörün şehir yapılanması çözülüyorPKK ve DHKP-C’nin İstanbul’dan sorumlu militanlarının yakalanmasından sonra, dün de PKK bombacısı terörist hücre evinde yakalandı Terör örgütü PKK'nın İstanbul bombacısı Serhat kod adlı Ekin P. çok sayıda el yapımı patlayıcı ile birlikte yakalandı. Teröristin, geçtiğimiz günlerde Kanarya Polis Karakolu'na atmaya çalıştığı el yapımı patlayıcının elinde patlaması sonucu hastaneye kaldırılan PKK'lının ifadeleri sonrası yakalandığı öğrenildi. Terör örgütünün İstanbul'daki eylemleri için el yapımı patlayıcı hazırladığı belirlenen terörist tutuklanarak cezaevine gönderildi. Geçtiğimiz günlerde de PKK'nın İstanbul sorumlusu Mazlum Çiftçi belediye otobüsünde yakalanmıştı. Örgüt kundakçısı olan ve tek başına 26 aracı kundakladığı tespit edilen "3. bölge sorumlusu" Mazlum Arı önceki gün yakalanmıştı. DHKP-C'nin İstanbul il sorumlusu Gökhan Yıldırım da önceki gün Esenyurt'ta yakalanmıştı. Operasyonların yakalanan örgüt mensuplarının ifadeleri sonrası düzenlendiği öğrenildi.
Siirt'te, Şehit Selim Terzioğlu polis lojmanlarına geçen 3 Eylül'de düzenlenen silahlı saldırı ile ilgili olarak 9 PKK'lı tutuklandı.
Terör örgütü PKK'ya mühimmat taşıdıkları gerekçesiyle 2 kişi gözaltına alındı.
Diyarbakır'daki PKK soruşturması kapsamında gözaltına alınan infaz koruma memuru sayısı 29'a yükseldi. Daha önce 10 infaz koruma memuru gözaltına alınmıştı.
Elazığ Karakoçan'da dolandırıcılık, görevi kötüye kullanmak' kapsamında yürütülen soruşturmada, Karakoçan Belediye Başkanı Burhan Kocaman ve Karakoçan Belediyesi sözde Eş Başkanı Cennet Ayik'in de aralarında bulunduğu 13 kişi gözaltına alındı.

MARDİN VE HAKKÂRİ'DE 12 TERÖRİST ÖLDÜRÜLDÜ
Mardin Savur'a bağlı Bağyaka Mahallesi önceki gün 5 teröristin öldürüldüğü bölgede yaklaşık 8 ton patlayıcı bulundu. Hakkari Yüksekova'daki operasyonlarda ise 7 terörist öldürüldü. 3 korucunun şehit düştüğü bölgede yürütülen operasyonlara insansız hava araçları da katıldı. Siirt'te de terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik operasyonda eylem için kırsaldan gelen HDP İl Başkanı Abdullah Çetin'in kardeşi Z.Ç.'nin de aralarında bulunduğu 20 kişi gözaltına alındı. Z.Ç.'nin üzerinde uzun namlulu AK-47 silah ve 2 el bombası bulundu. Operasyonda ayrıca Bixi ve AK-47 marka uzun namlulu silahlar, roketatar, 2 anti tank mayını, 6 el bombası ve çok sayıda mühimmat ele geçirildi.

ORDU'DA 6 PKK'LI ÖLÜ ELE GEÇİRİLDİ
Ordu'nun Mesudiye ilçesi ile Sivas Koyulhisar sınır hattında arama-tarama faaliyeti yürüten güvenlik güçleri ile PKK'lı teröristler arasında dün gece çatışma çıktı. Yoğun sis ve yağmurun hakim olduğu bölgede çıkan çatışmada 6 terörist etkisiz hale getirildi. Abluka altına alınan bölgede zaman zaman çatışmaların sürdüğü kaydedildi. Mesudiye'de geçen 31 Temmuz'da PKK'lı teröristlerle, güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada 3 asker şehit olmuş, 2 asker de yaralanmıştı. Operasyonlarda 1 PKK'lı terörist etkisiz hale getirilmişti. Milli güvenliğe tehdit oluşturulan kanallar kapatıldı

Milli güvenliği tehdit eden yapı, oluşum ve gruplar ile terör örgütlerine aidiyeti belirlenen kanallar kapatıldı. Milli güvenliği tehdit eden yapı, oluşum ve gruplar ile terör örgütlerine aidiyeti bulunan 12 televizyon ile 11 radyo kanalının yayınları, 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında sonlandırıldı. 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında, milli güvenliğe tehdit olduğu tespit edilen yapı, oluşum ve gruplar ile terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı ve irtibatı belirlenen kanalların kapatılmasına karar verildi. Bu kapsamda kapatılması kararlaştırılan Özgür Gün TV, Jiyan TV, Azadi TV, Denge TV, HTV Hayat, İMC TV, TV 10, Zarok TV, Mezopotamya TV'nin de aralarında bulunduğu 12 televizyon ve 11 radyo kuruluşunun isimleri RTÜK tarafından TÜRKSAT'a bildirildi. Bu kanallardan uydu ortamında yayında bulunanların yayınları dün gece itibarıyla TÜRKSAT tarafından sonlandırıldı.