Cumhurbaşkanı Erdoğan: Katil sürülerini söküp atmalıyız
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörizmin her türüne karşı dayanışma ve işbirliğimizi artırmamız gerekiyor. Masum insanları vahşice katleden, hiçbir ilke, ahlak ve değer tanımayan bu katil sürülerini bölgemizden söküp atmalıyız
Giriş Tarihi: 02.03.2017 03:49 Son Güncelleme Tarihi: 02.03.2017 05:09Cumhurbaşkanı Erdoğan: Katil sürülerini söküp atmalıyız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Pakistan'ın başkenti İslamad'da başlayan 13. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Liderler Zirvesi'ne katıldı. Erdoğan burada yaptığı konuşmada kritik bir dönem gerçekleştirilen zirvenin üye ülkeler, bölge ve insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyerek şunları söyledi:
RUHANİ İLE SURİYE VE TERÖRLE MÜCADELEYİ KONUŞTU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan Başbakanı Navaz Şerif'in Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Zirvesi'ne katılan liderler onuruna verdiği öğle yemeğine katıldı. Zirve kapsamında önceki gün Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün de Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhammedov, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve KK TC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüştü. Erdoğan ve Ruhani'nin yaklaşık 1 saat süren görüşmesinde iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi yanı sıra Suriye ve Irak başta olmak üzere bölgesel meseleler ele alındı. İki lider, Astana ve Cenevre görüşmeleri bağlamında Suriye'deki siyasi geçiş süreci hakkında görüş alışverişinde bulundu. Görüşmede, başta DEAŞ , PKK ve FETÖ olmak üzere terörle mücadelede işbirliği konusu da masaya yatırıldı. Zirve kapsamında, ayrıca, EİT ödülleri töreni gerçekleştirildi. Eski Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel de eğitim ve gençlik alanındaki çalışmaları nedeniyle ödül aldı. Güzel'e ödülünü Pakistan Başbakanı Navaz Şerif verdi.
AİLE FOTOĞRAFI ÇEKTİRİLDİ
Zirvede liderler aile fotoğrafı çektirdi. Fotoğraf çekiminde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sağında İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, solunda ise Kırgızistan Başbakanı Sooronbay Ceenbekov yer aldı.
Pakistan'ın başkenti İslamabad'da düzenlenen 13. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Liderler Zirvesi'nde bölge liderlerine seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de hayata geçirilen dev projelerin tarihi İpek Yolu'nun modern versiyonunun birer parçasını oluşturduğunu söyledi. İstanbul'un Yeni Havalimanı'nın bölgeye büyük katkısı olacağını vurgulayan Erdoğan, "Tüm projeleri teşkilat coğrafyasında yaşamakta olan 400 milyonu aşkın kardeşimiz için de gerçekleştiriyoruz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Pakistan'da önemli açıklamalar
BÖLGE İÇİ TİCARET ARTMALI
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nın yaklaşık 8 milyon kilometrekarelik bir alanda 400 milyonu aşkın bir nüfusu bünyesinde barındırdığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: "Rakamlar potansiyelimizi yeterince harekete geçiremediğimizi ortaya koyuyor. ECO Bölgesi'nin 2015'te dünya nüfusu içindeki payı yüzde 6.2 olmasına karşılık dünya ticaretindeki payı yüzde 2'dir." Cumhurbaşkanı Erdoğan, transit taşımacılık çerçeve anlaşmasının etkin bir şekilde uygulanmasının, bölge çapında ulaşım koridorlarının oluşturulmasına katkı sağlayacağını ifade etti.
ZİRVEYE KKTC GÖZLEMCİ ÜLKE SIFATIYLA KATILDI
Bölge içi ticareti artıracak adımların atılması gerektiğini söyleyen Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Ticaret Anlaşması'nın hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekti. Türkiye, İran ve Pakistan'ın kurucularından olduğu EİT'nin diğer üyeleri ise Afganistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan. Zirveye KKTC de gözlemci üye olarak katıldı.
ENERJİ SEKTÖRÜ VURGUSU
"ECO'yu daha güçlendirmek istiyorsak önem vermemiz gereken alanlardan biri enerjidir" diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu konuyu işbirliğimizin önemli bir unsuru haline getirecek her girişime ülkem destek sağlayacaktır. Elbette tarım, çevre, turizm gibi alanlarda da teşkilat platformlarını daha etkin kullanmalıyız. 2025 Vizyonu'na büyük önem veriyoruz. Vizyon belgesinin uygulamasına dönük olarak Vizyon Uygulama Fonu'nun tesisini de önemli görüyoruz. Fonun Ecobank bünyesinde kurulması, etkin ve verimli bir şekilde işletilmesi bakımından uygun olacaktır. Proje ve ticaret finansmanı açısından kritik öneme haiz Ecobank'ı güçlendirmeliyiz."
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yakın çalışma arkadaşlarından eski Başbakan Yardımcısı AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, gazetelerin Ankara temsilcileri ile bir araya gelip "LİDER" kitabının kapsamını açıkladı. Dünyada akıl tutulması ve liderlik buhranı yaşandığına işaret eden Akdoğan, bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın küresel adalet ve ahlak sorgulamasının önemini vurguladı. Akdoğan, "Cumhurbaşkanımız kitabı satır satır okudu. 'Şunu çıkar' dediği bölüm olmadı. Dışarıdan bakanın sağa sola çekebileceği yönlere dahi müdahalesi olmadı. Önemli olan, teorik çerçevedir" dedi. Kitapta, "Erdoğan Liderliği"nin özellikleri şöyle ele alındı:
İçişleri Bakanlığı, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ile belediye başkan yardımcılarının da aralarında olduğu 44 kişi hakkında FETÖ/ PDY soruşturması başlattı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzasıyla izin verilen soruşturmanın konusu ise SABAH'ın defalarca gündeme getirdiği FETÖ'nün "Yerel yönetimler imamı" Erkan Karaarslan oldu. CHP'li belediyelerden 4 yılda 1 milyar lira toplayan ve FETÖ'den tutuklu olan Karaarslan'ın son bir yılda Sarıyer Belediyesi'nden de 3 milyon liradan fazla ihale aldığı belirlendi. Soruşturma evrakında Genç'le Karaarslan'ın dostluklarını gösteren fotoğraflar yer alırken, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Karaarslan'ın sahip olduğu danışmanlık şirketi ile belediyenin, ihaleleri sözleşmesiz yaptığı ortaya çıktı. Karaarslan EYÖNTEM danışmanlık şirketinin yüzde yüz, BEKAD, KAMUSİS'in ise yüzde elli hissesine sahipti. Karaarslan'ın baldızı Çiğdem Şanlı ile teyzesinin oğlu Osman Çolak, şirketler adına ihaleye girdi. Şirketlere özel ihaleler verildi.
Darbe girişimini yönetip eski adı ile Akıncı Hava Üssü'nden kaçtığı sırada yakalanan fakat sonradan skandal şekilde serbest bırakılan FETÖ imamı Adil Öksüz'ün, Akıncı'dan kaçış noktası ortaya çıktı.
22 BİN LİRA VE 2 TELEFON
SABAH Özel İstihbarat ekibi Ankara Akıncı Üssü'nde, kaçışın detaylarını araştırdı. Adil Öksüz yeni adı Mürted olan Akıncı Üssü'nün Fethiye ve Kışla köylerine bakan uçuş pistinin sonundaki tel örgütlerden atlayarak hava meydanından ayrıldı. Pistin sonundaki tel örgüleri aşan Adil Öksüz, tarlaya çıktı. Fethiye ve Kışla köylerini birbirine bağlayan yoldan bir araca binmek istedi. Yanında diğer FETÖ imamı Anafartalar Koleji Genel Müdürü Hakan Çiçek bulunan Adil Öksüz, bölgede devriye atan jandarma ekibine yakalandı. Bu sırada gün öğleni bulmuştu… Köylüler Öksüz'ün kaçış güzergâhında 22 bin lira ve 2 telefon buldu ve jandarmaya teslim etti. Fethiye köylülerinin iddiasına göre bu para ve telefonlar, FETÖ imamları ya da darbe ardından tel örgülerden atlayıp kaçan FETÖ'cü subaylara ait. SABAH Özel İstihbarat ekibi, Adil Öksüz'ün Akıncı Üssü çevresinde tarla bakmaya gittiği iddiasını da araştırdı. Öksüz'ün ifadesinde gittiğini belirttiği Fethiye Köyü Muhtarı Hacı İbrahim Gürağaç, Öksüz'ün köyde Hasan isimli bir tanışığının olduğunu söylediğini ancak köylerinde Öksüz'le irtibatlı kimse bulunmadığını belirtti. Akıncı Üssü'nün eskiden köylerine bağlı olduğunu belirten muhtar, "Adil Öksüz köyümüzden ne tarla almıştır ne tarla bakmıştır. Zaten yakalandığı nokta da köyümüzün çok dışında. Köye gelecek insan taksiden o kadar uzakta inmez" dedi.
SABAH Özel İstihbarat ekibi, firarın izlerini sürdü. Öksüz işte bu telleri aşarak Mürted Üssü'nden kaçtı.
İl Emniyet Müdürlüğünden bin polis, Suriye ve Afganistan uyrukluların yoğun olarak bulunduğu merkez Meram ilçesi Şükran ve Abdülaziz mahallelerinde arama yaptı.
Şüpheli gördüğü kişilerinin kimlik bilgilerini sorgulayan polis, suça karışmış, oturma izni ve kimliği bulunmayan 260 kişiyi gözaltına aldı. Bu kişilerden 9'unun bazı suçlardan arandığını belirleyen ekipler, çalıntı 5 motosiklet ele geçirdi.
Zanlılar daha sonra Yabancılar Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.
Özel Kuvvetler Komutanlığı'na 15 Temmuz gecesi yapılan baskına ilişkin davanın ikinci duruşmasında, sanık Astsubay Bekir Kurt, etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini belirtip FETÖ bağlantısını itiraf etti. Amasya'da örgüt dershanesine gittikten sonra FETÖ'ye katıldığını anlatan Kurt, görev yaptığı her ilde kendisinden sorumlu örgüt "abi"lerinin adını verdi. 15 Temmuz günü darbe girişimine katılmadığını iddia eden Kurt, "Ben bu örgütün hain yüzünü 15 Temmuz'dan sonra gördüm. Bu yapının çökertilmesi adına bildiklerimi anlatacağım" dedi.
'BİRBİRİMİZE ATEŞ ETMEYELİM'
Kurt, darbe girişimi gecesi nöbetçi olduğunu belirterek, "Saat 22.00 sıralarında Boğaz köprülerinin kapatıldığını gördüm. Helikopterlerin ateş ettiğini, Gölbaşı Özel Harekât'a atılan bombanın dehşetini gördük. O gece hiçbir olaya karışmadık. Kimseden kanunsuz emir almadık. Darbe girişiminden sonra 12 gün göreve devam ettim. Ümit Bak albayı tanımıyorum. Ondaki listede adımın niye yazılı olduğunu bilmiyorum" diye konuştu. Darbe karşıtlarına ateş eden ekipte yer alan sanık Teğmen Bilal Tosun ise o geceyi şöyle anlattı: "Nizamiyenin önüne geldik. Helikopterden üzerimize ateş açıldı. Daha sonra nöbetçi subay Vural Volkan Bal bizi içeri aldı ve 'Nizamiyede emniyet alın' dedi. Biz de kimseyi yaklaştırmamak için havaya ateş açtık. Karşıdakilerin kim olduğunu bilmiyorum." Müşteki astsubay İsmail Oğuz ise, "Benim çatışmaya girdiğim ekip bunlar. Gelenleri tanımaması imkânsız. Okul komutanı geldi, 'Teslim olun' dedi. Ben bir buçuk saat bağırdım. 'Birbirimize kurşun sıkmayalım' dedim. Ancak dinlemediler" şeklinde konuştu.
12 TEMMUZ'DA 'ABİ' İLE BULUŞTUM
Ankara'da 12 Temmuz'da buluştukları "Nesimi" adlı örgüt "abi"sinin kendisine, "Ülkede sıkıntılar yaşanıyor. Bu yakınlarda bir subay senden yardım isterse yardımcı olur musun" dediğini aktaran itirafçı Bekir Kurt, "Subayın kim olduğunu sordum, söylemedi. 'O seni tanıyor' dedi, görüşmeyi sonlandırdık" dedi. Kurt, FETÖ'ye maaşının yüzde 5'ini himmet olarak verdiğini de anlattı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Elazığ'dan helikopterle geçtiği Tunceli'de referandum, terörle mücadele ve Suriyeli mültecilere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de yaşanan darbeler ve FETÖ/PDY terör örgütü tarafından gerçekleştirilmek istenen darbe girişimiyle konuşmasına başlayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HDP ile ilgilide açıklamalarda bulundu. "Musluktan kan akıtan, arkasına terör örgütünü almış, vatandaşa terör örgütünü gönderen siyasi parti temsilcilerinin 7 Haziran seçimleri sonucundaki afra tafralarını görüyordunuz" diyen Bakan Soylu, "Özerklik istiyoruz diyorlardı. Yetmedi bu ülkenin belli bölgelerini biz yöneteceğiz dediler. Milletimizi ürkütmeye, korkutmaya çalıştılar. Özerklik ilan edeceğiz dediler. Şimdi soruyorum haydi özerklik ilan et de görelim" şeklinde konuştu.
16 Nisan'da Türkiye'de tarihi bir adım atacaklarını kaydeden Bakan Soylu, "Bizim sürekli arkamıza bakmaktan vazgeçeceğimiz tarih olacak. Adım atıyoruz arkamıza dönüyoruz. Gezi, 17-25 Aralık, 15 Temmuz, 27 Mayıs, 80, 28 Şubat olur mu diye dönüp arkamıza bakıyoruz. Arkaya dönüp bakarak araba sürülür mü, çapa yapılır mı, hamur karılır mı, Türkiye büyüyebilir mi? Bunlar ne söylerse söylesinler Türkiye 16 Nisan'da dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri olacak" diye konuştu.
Milletin ekmeğinin yarısını paylaşmaya razı olduğu için 400 yıl aynı bayrağın altında yaşadığını vurgulayan Bakan Soylu, Türkiye'nin 3 milyon Suriyeli kapıya dayandığı zaman, sırtını dönmeyen, büyük insanlığını ortaya koyan bir millet olduğunu dile getirdi. Terör örgütlerine götürülen çocuklara ilişkin de konuşan Soylu, "Milletimiz artık terör istemiyor. Şunu açıklıkla söylemek istiyorum. Ben siyasetçiyim ama aynı zamanda bir baba ve bu memleketin bir bireyiyim. Orada terör örgütünün mensupları 13-14-15 yaşındaki kızlarımızı dağa götürüp terörist yapıyorsa sorumluğu biraz da kendimde ararım. O kızlar, o erkekler bizim evlatlarımız. Kendi kızlarımızdan, evlatlarımızdan ayırmamız hata olur. Yapılması gereken onların okumalarını sağlamak, doktor, hemşire olmasını sağlamak ve bu ülkenin yarınlarına katkı sağlayabilmelerini gerçekleştirmektir. Eğer bunu yapmazsak yaptığımız işler bize helal değildir" diyerek sözlerini tamamladı.
Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden Cumhurbaşkanı'na suikast girişimi davasında 47 sanığın yargılanmasına dün devam edildi. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen sanık Astsubay Erkan Çıkat, şöyle ifade verdi:
'DEVLET İSTESE SONRA DA ÖLDÜRÜRDÜ'
"Malzeme hazırlanıyordu. Ancak bu hazırlığın niçin yapıldığını bilmiyordum. Olay günü Taner Binbaşı terör elebaşısının alınacağını söyledi. Daha sonra Özel Kuvvet timi geldi. Sıkıyönetim ilan edildiğini duydum. Bunu öğrendikten sonra helikoptere binerek hareket ettik. Geldiğimiz yerin Marmaris olduğunu sonradan öğrendim. Bölgede karşılıklı ateş oldu. Benim kanaatim bizi orada infaz edip, vatan haini ilan edeceklerdi." Bunun üzerine mahkeme başkanı Emirşah Baştoğ tepki göstererek "Kişilerin yokluğunda burada böyle konuşmayın. Devlet sizi isteseydi sonra da öldürürdü" diye cevap verdi. Sanıklardan Astsubay İlyas Yaşar ise, "Taner Berber, telefonlarımızı kapatmamızı, terör örgütü liderine operasyon yapılacağını söyledi. Özel Kuvvetler'den ekip geldi. Gökhan Sönmezateş, TSK'nın yönetime el koyduğunu söyledi. Ben çevre güvenliğini almakla görevliydim. O esnada timden biri 'Cumhurbaşkanı nerede' diye sorunca işin aslını anladım" dedi. Duruşmada helikopterin birinci pilotu Albay Zeki Göçmen ile ikinci pilot Üsteğmen Haydar Murat Özden tartıştı. Özden, Albay Göçmen'in emir verdiği istikamette uçtuğunu belirterek, "Imsık hava meydanında bizi Yarbay Zeki Şahbaz karşıladı. Yarbayın odasındaki televizyonda yayını görünce nasıl bir oyuna getirildiğimi anladım, şok oldum. Kaçtım ve uzaklaştım. Helikopterlerin bataryalarını sökerek çalışamaz hale getiren benim" diye konuştu. Albay Zeki Göçmen ise kimseyi kandırmadığını savunarak, "Koordinatları Özden bizzat kendisi gördü. Marmaris'e gittiğimizi de biliyordu" iddiasında bulundu.
?FETÖ'NÜN UYUYAN HÜCRESİNE DAVA
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminde görev almayıp daha sonra yapılabilecek eylemler için kendilerini gizledikleri iddia edilen, aralarında muvazzaf asker ile merkeze alınan vali yardımcısının da bulunduğu 41'i tutuklu, 45 sanık hakkında hazırlanan iddianame İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. 7 sanığın 22.5 yıla kadar, 38 sanığın ise 15'er yıla kadar hapsi isteniyor. Davanın ilk duruşması 8 Mayıs'ta Silivri'de yapılacak.
TBMM Genel Kurulunda çeşitli uluslararası anlaşma ve mutabakat metinlerinin onaylanmasına ilişkin 41 tasarı kabul edildi.
Genel Kurulda bugün kabul edilen tasarılar şöyle:
"Tarihi rekor kırdık"
Tasarıların kabul edilmesinin ardından söz isteyen AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, "Güzel bir çalışma sergileyen TBMM'ye teşekkür ediyorum. Bugün 41 uluslararası anlaşmayı onaylayarak tarihi rekor kırdık. 41 kere maşallah, tebrik ediyorum." dedi.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Sualtı Taarruz (SAT) Komandoları, Sualtı Savunma (SAS) Komandoları ve Amfibi Deniz Piyadeleri ile Teröristle Mücadele Harekâtı ve Fırat Kalkanı Harekâtı'nda yaptıkları görevlerle ilgili fotoğrafları paylaştı. Yapılan açıklamada, her türlü hava, deniz ve arazi şartlarında özel harekât görevleri icra edebilen seçkin birliklerden SAT komandoları, SAS komandoları ve Amfibi Deniz Piyadeleri ile teröristle mücadele ve Fırat Kalkanı Harekâtı'na katkı sağlandığı kaydedildi.
ÖSO, İKİ KÖYÜ PYD'DEN KURTARDI
Kentteki bir otelde bir araya gelen bölge illerinden 25 aşiret temsilcisi, halk oylamasına ilişkin ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan KAF Genel Başkanı ve Gevdan Aşireti Temsilcisi Rasim Aslan, Türkiye'de çok önemli sosyal ve siyasal gelişmelerin yaşandığını söyledi. Türkiye'nin dünyada daha güçlü ve müreffeh bir ülke olması için bazı adımların atıldığını belirten Aslan, "Türkiye'nin güçlü olması, tüm ümmetin görüşüdür. Karanlıkları geçtik aydınlığa doğru gidiyoruz. Milletimize karşı yapılan tehditlerin birçoğunu bertaraf ettik, fırsatlı günlere doğru yol alıyoruz. 16 Nisan'ın böyle bir gün olacağına inanıyoruz. Milletimiz ve ümmetimiz için aydınlık fırsat dönemi için Kadim Aşiretler Federasyonu olarak cumhurbaşkanlığı hükumet sistemine 'Evet' diyoruz" diye konuştu. Toplantıya katılan Gazeteci-Yazar Bayram Zilan da halk oylamasıyla Türkiye'nin prangalarından kurtulacağını söyledi.
Okmeydanı’nda hava destekli terör operasyonuTerörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen operasyona Özel Harekat Şube Müdürlüğü, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nün yanı sıra AFAD ve İtfaiye ekipleride destek verdi. Gece saat 01.30 sıralarında harekete geçen ekipler Vatan Caddesi'nden konvoy halinde çıkarak operasyon yapılacak adrese doğru harekete geçti. Adrese ulaşan ekipler itfaiye merdiveni yardımıyla operasyon yapılacak adrese giriş yaptı. Özel timlerin kullanmış olduğu koçbaşı yardımıyla çelik kapıların kırılarak girildiği adreste aramalar yapıldı.
Operasyon sırasında ekipler çevrede geniş güvenlik önlemi aldı. TOMA ve Akrep adı verilen zırhlı araçlar devriye atarken polis helikopterininde operasyona havadan destek verdiği görüldü.
İŞTE O YAZI:
Hastalara bitki kürleri satan medyatik doktor, bitki uzmanı Dr. Ömer Coşkun, önceki gün böbrek yetmezliği yüzünden 47 yaşında hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin, sevenlerinin başı sağ olsun.
Ölünün ardından konuşmak olmaz ama ortada ders çıkarılması gereken trajik bir durum var.
Ömer Coşkun'un kızından çarpıcı açıklamaDr. Ömer Coşkun, bir süredir böbrek yetmezliği nedeniyle ABD'de tedavi görüyordu. Dün Türkiye'ye gelen Dr. Coşkun, rahatsızlanınca kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Bu sabah memleketi Adana'ya getirilen Dr. Coşkun'un cenazesi, yakınlarının katıldığı törenle Kabasakal Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Dr. Coşkun'un doçentliği yabancı dil evraklarında sahtecilik gerekçesiyle elinden alınmıştı. Dr. Coşkun, Adana Tabip Odası'ndan da ceza alınca istifa etmişti.
KIZI KONUŞTU
Cenaze töreninde Dr. Ömer Coşkun'un yakınları güçlükle ayakta durabildi. Ömer Coşkun'un Kızı Fatmanur Coşkun, babasının 5 ay önce Amerika'ya kızı Sümeyra Coşkun'u ziyaret etmek için gittiğini ve orada rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığını, hastanede de alerjisi olan bir antibiyotiğin verildiğini bu sebeple çoklu organ yetmezliği yaşadığı, en son İstanbul'da ameliyattan sonra hayatını kaybettiğini söyledi.
Hepsinin çözüm önerisi Başkanlık sistemiydi
'KUVVETLER AYRILIĞI' VURGUSU
DEMİREL: İÇİMDE UKDE KALDI
ÇİLLER: İSTİKRAR İÇİN TEK ÇARE
ERBAKAN: BAŞKANLIK ZARURİ
YAZICIOĞLU: REFORM ŞART
TÜRKEŞ: TÖREMİZE UYGUN
Kırıklar F Tipi Cezaevi'nde cinayet suçundan tutuklu Yaşar G. (28), psikolojik sorunlarından dolayı kaldığı koğuştaki yatağını ateşe verdi. Diğer mahkumların yardımlarına rağmen yatağından ayrılmak istemeyen Yaşar G'nin intihar etmek istediği öne sürüldü.
Vücudunda yanıklar oluşan Yaşar G, gardiyanların müdahalesinin ardından Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.
Yaşar G'nin hayati tehlikesi bulunmadığı öğrenildi.
Değişim Türkiye’nin geleceği içi
GÜNEŞ YARASALARA ÇİRKİN GÖZÜKÜR
Tokat Cumhuriyet Meydanı'nda da coşkulu kalabalığa seslenen Yıldırım, Tokat'ta "Güneş yarasalara çirkin gözükür" diye bir söz olduğunu anımsatarak, "Bunlar istedikleri kadar rahatsız olsun, güneş evelallah 16 Nisan sabahı Türkiye'nin üzerine doğacak. Bunlar Tokat'a gelirse, siz bunları doğru Ballıca kayalıklarına götürün, Ballıca Mağarası'nın güzelliklerini görsünler. Hem de güneşin, aydınlığın kıymetini anlasınlar" dedi. Yıldırım, Tokat mitinginde platforma davet ettiği Fatih Çoruş ve Gönül Refahiyeli'nin de nikâhını da kıydı. Mitinge katılan vatandaşlara "Şahit misiniz?" diye soran Yıldırım, "evet" cevabı aldı. Çifte tavsiyeler veren Yıldırım damada, "itaat et rahat et" uyarısında bulundu. Vatandaşların "idam isteriz" sloganlarına cevap veren Yıldırım, öncelikli işlerinin anayasa değişikliği olduğunu belirterek, "Hele 16 Nisan'ı görelim" yanıtını verdi. Yıldırım'ın iki mitingdeki konuşmalarının diğer öne çıkan satır başları şöyle oldu:
BUNLARIN HAYATI HAYIR
(Yeni anayasa ile ilgili eleştiriler): Meclis'in görevlerinin tırpanlandığı, görevlerin azaltıldığı külliyen yalan. Meclis aksine daha da güçleniyor. Hükümet kendi işini yapacak, Meclis kendi işini yapacak. Bir yanda yürütme, bir yanda yasama ve denetim. Canı sıkılınca cumhurbaşkanının Meclis'i feshedeceği külliyen yalan. Bunların hayatı hayır. Bunlardan hayır gelmez. Bunlar hangi işe evet dediler. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne hayır, dünyanın en büyük havaalanına yine hayır, Marmaray'ı yaparsın bunlar yine hayırcı. Bunlar her hayırlı işin arkasında sürekli hayır diyerek işleri engelleyerek buraya geldiler. Bazılar tek adam olacak diyor. Allah aşkına siz şimdi belediye başkanı seçiyorsunuz. Amasya'da iki belediye başkanı mı var. Cumhurbaşkanı bir tane, doğru. Kılıçdaroğlu'nun hatırı için bir tane daha mı seçeceğiz. İstiyorsa gelsin muavin olsun engel yok. Bu sistemde ona da yer var. Kıskanma ne olur biraz daha çalış senin de olur. Tek adam seçiyoruz ama iki sandık arasında yetki veriyoruz. Cumhurbaşkanı tamam ama güçlü olan millet. Milletten güçlü kimse yok. Sandıkta geliyor, sandıkta gidiyor.
KILIÇDAROĞLU'NA: HADİ ORADAN
(Kılıçdaroğlu'nun "Sandığa gideceksiniz, haysiyetiniz ve şerefinizle hayır diyeceksiniz sözlerine): Hadi oradan. Benim vatandaşım evet de hayır da dese onurlu ve şereflidir. 'Hayır' diyenleri onurlu, demeyenleri aşağılayacaksın; yazıklar olsun size.
EVET ÇIKACAK SİZ DE BİTECEKSİNİZ
(Bölücü terör örgütü PKK'nın sözde yöneticilerinin, "Bu referandumda 'evet' çıkarsa biz biteriz" dediğini hatırlatarak) Evet çıkacak, siz de biteceksiniz, FETÖ de bitecek. 16 Nisan'da sandığa gidiyoruz ve 18 maddelik anayasa değişikliği için kararımızı veriyoruz.
NEDEN AMASYA'DAN BAŞLIYORUZ?
Anadolu'dayız Anadolu'da ilk durağımız Amasya. Neden Amasya'da başlıyoruz. Elbette bunun bir manası var. Çünkü Gazi Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarken Amasya'ya geldi. (...) 1919'da burada dediğiniz evetle birlikte Cumhuriyet kuruldu. İşte 16 Nisan'da yapılacak referandumun temelini de Amasya'da atıyoruz. Sizden bu şehre yakışır bir sonuç bekliyoruz. Bu Anayasa değişikliğini Erdoğan için değil, her doğan için yapıyoruz. Cumhuriyetimizi milletin iradesiyle bu günlere getirdik. İlk mitingimizi de Amasya'dan başlatıyoruz. Milletin istikrarını yine milletin kararlılığı kurtaracaktır. Söz milletindir, karar milletindir, yetki milletindir. Millet neyi uygun görürse o olur. Gerisi teferruattır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ardından Yüksek Srçim Kurulu, heyecanla beklenen referandum tarihini resmen açıkladı. Türkiye 16 Nisan Pazar günü referanduma gidecek. Bu haberlerin ardından ise ''Nerede oy kullnacağım?'' sorusu merak konusu oldu. Oy kullanacağı yeri öğrenmek için YSK seçmen sorgulama 2017 sayfasına giren vatandaşlar yerlerini sorgulamaya devam ediyor. YSK seçmen sorgulama listesine bu başlık altından erişebilirsiniz.
YSK SEÇMEN LİSTESİ SORGULAMAK İÇİN TIKLAYIN - 2017
YSK seçmen listesi sorgulama ile oy kullanacağını yeri öğrenmek için yukarıda bulunan bağlantıya tıklayarak Nüfusa Kayıtlı Olduğu İl, T.C. Kimlik Numarası ve Nüfusa Kayıtlı Olduğu Sıra No bilgilerini girerek öğrenebilirsiniz.
SEÇMEN KÜTÜĞÜ DÜZELTMELERİ 26 ŞUBAT'A KADAR GERÇEKLEŞTİRİLEBİLECEK
1. Seçmen niteliğine sahip ve yerleşim yeri yurt içi olmasına rağmen,
Yurt içi seçmen kütüğünde kaydı bulunmayan,
Kayıtlarında düzeltme veya yerleşim yeri adresini değiştirmek isteyen vatandaşların;
26 Şubat 2017 (17.00) Pazar gününe kadar; bizzat veya 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 50. maddesinde sayılanlar, ilgili nüfus müdürlüğüne adres beyan formu ile birlikte elektrik, su, telefon, doğalgaz abonelik sözleşmesi veya faturası, noterden tasdikli kira sözleşmesi gibi belgelerden birisi ile başvurmaları ve nüfus müdürlüğünce tescil edilen adrese ilişkin imzalı ve onaylı adres beyan formunun bir örneği ve eklerini İlçe Seçim Kurulu Başkanlığına teslim etmeleri gerekiyor.
OY KULLANMAK İSTEYEN ÖĞRENCİLER BAZI İŞLEMLER GERÇEKLEŞTİRECEK
2.Seçmen niteliğini taşıyan ve öğrenim gördükleri yerleşim birimlerinde oylarını kullanmak isteyen öğrencilerin (askeri öğrenciler hariç);
Öğrenim gördükleri okuldan, o okulun öğrencisi olduklarına ve yurt müdürlüklerinden, yurtta kaldıklarına ilişkin alacakları belgeler ile kaldıkları yurtların bağlı bulunduğu ilgili nüfus müdürlüklerine bizzat başvurması ve tescil edilen adrese ilişkin imzalı ve onaylı adres beyan formunun bir örneği ve eklerini İlçe Seçim Kurulu Başkanlığına teslim etmeleri gerekmektedir.
Son Dakika: Aydın Doğan hakkında flaş karar!Petrol Ofisinde (POAŞ) örgütlü şekilde akaryakıt kaçakçılığı yapıldığı iddiasına ilişkin iş adamları Aydın Doğan ile Ersin Özince'nin de aralarında bulunduğu 47 sanığın yargılandığı davada, sanık Aydın Doğan'ın bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesine karar verildi.
12 TUTUKSUZ SANIK DURUŞMADA
İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, Hanzade Vasfiye Doğan Boyner, Yahya Üzdiyen ve Ali İhsan Karacan'ın da aralarında bulunduğu 12 tutuksuz sanıkla tarafların avukatları katıldı.
Duruşmada alınan savunma ve taleplerin ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Aydın Doğan hakkında bir sonraki duruşmaya zorla getirilme kararı çıkarılmasına hükmetti.
İDDİANAMEDEN
* İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, POAŞ'ın 2001-2008 yılları arasında yurtdışından Türkiye'ye akaryakıt ithalatı yaptığı ve Gümrük Birliği olmayan ülkelerden yapılan ithalatın birlik üyesi olan İngiltere'den yapılmış gibi gösterdiği öne sürülerek, gümrüklere sahte belge ibraz ederek vergi muafiyeti sağlandığı, vergi kaçırıldığı ve devletin POAŞ tarafından zarar uğratıldığı öne sürülüyor.
POAŞ'ın 2000 yılından sonra Ukrayna ve Rusya gibi AB üyesi olmayan ülkelerden akaryakıt aldığı, eksik ithalat vergisi ödemek üzere merkezi Bahamalar'da olan fakat İngiltere'de faaliyet gösteren Point isimli bir şirket kurduğu belirtilen iddianamede, Avrupa Birliği ülkelerinden alınan mamullerdeki vergi muafiyetinden yararlanıldığı ve böylece vergi kaybına yol açıldığı aktarılıyor.
* İş adamları Aydın Doğan ve Ersin Özince'nin "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 8 yıl 6 aydan 24 yıl altışar aya kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, iş kadını Hanzade Vasfiye Doğan Boyner'in de aralarında bulunduğu 45 sanığın "örgüte üye olmak", "Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 7 yıl 6 aydan 21 yıl altışar aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
İDDİANAMEDE SANIK OLARAK YER ALAN İSİMLER ŞÖYLE SIRALANIYOR:?
"Hakkı Ersin Özince, Aydın Doğan, Dr. Gerhar Roiss, Mahmut Magemizoğlu, Ali Erdal Aral, Hanzade Vasfiye Doğan Boyner, Yurdaer Üge, İmre Barmanbek, Adnan Bali, Cevdet Bayram, Özgün Çınar, Mevlüt Tufan Darbaz, Ali İhsan Karacan, Ali Rıza Temuroğlu, Yahya Üzdiyen, Yener Şenok, Jan Nahum, Hakan Mumcu, Nesrin Karaman, Kemal Meço, Ertuğrul Tuncer, İshak Şengül, Caner Çimenbiçer, İsmail Tokaç, Ahmet İzzet Karacahisarlı, Vural Akışık, İrfan Taşköprü, David Davies, Manfred Mag Madi, Klaus Schneider, Serdar Ayırtman, Asım Barlın, Ali Tuzla, Hüseyin Kılınç, Ömer Lütfi İskefyeli, Gökhan Küçükgirgin, Zeynep Hansu Uçar, Murat Erdoğan, Murat Bekler, Sibel Bircan, Reha Talu, Sibel Fatma Elekdağ, Tamer Özdamar, Cezmi Ölekli, Azmi Ölekli, Fahri Kayhan Söyler ve Ali Ertan Çakır."
İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan Portabello Antika Pazarında bir Türk vatandaşı, 15 Temmuz darbe girişiminin iki numaralı ismi Adil Öksüz'e benzettiği şahsın gizlice çektiği fotoğraf büyük yankı uyandırdı. Ancak fotoğraftaki kişinin Adil Öksüz olmadığı öğrenildi.
KULAK YAPISI UYUŞMADI
A Haber'in haberine göre; istihbarat kaynaklarından aldığı bilgiye göre, yapılan incelemeler sonucu Londra'da çekildiği belirtilen fotoğraftaki kişinin Adil Öksüz olmadığı ortaya çıktı. İncelemelerde fotoğraftaki kişi ile Adil Öksüz'ün kulak yapısının uyuşmadığı belirtildi.
BENZERLİĞİ ÇOK KONUŞULMUŞTU
Londra'da Portabello Antika Pazarında bir Türk vatandaşı, 15 Temmuz darbe girişiminin iki numaralı ismi Adil Öksüz'e benzettiği şahsı gizlice fotoğraflamıştı. Cep telefonu ile fotoğrafı çekilen kişinin fotoğrafı Adil Öksüz ile olan benzerliği çok konuşulmuştu.
ÖDÜL 4 MİLYON LİRA
FETÖ'nün kilit ismi Adil Öksüz, İçişleri Bakanlığı'nın FETÖ/PYD Terör Örgütü üyesi olarak aranan, "kırmızı" kategoride yer alıyor. Öksüz'ün ihbarı için ödül miktarı 4 milyon lira.
.