Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Avrupa'ya rest
-Cumhurbaşkanı Erdoğan Eskişehir'de vatandaşlara seslendi. Erdoğan Avrupa'nın başörtüsü yasağı için ,"Şimdi ne yapıyorlar? Başörtüsünü yasaklıyor. Neymiş özgürlükmüş? Demokrasiymiş! Sıkıysa kipayı da yasaklasana?" dedi. -Moody's referandumn öncesi yine devrede: Türkiye'nin kredi notunu görünümünü "durağan"dan "negatif"e çevirdiler.
Giriş Tarihi: 18.03.2017 01:32 Son Güncelleme Tarihi: 18.03.2017 02:19
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Avrupa'ya rest
Cumhurbaşkanı Erdoğan Eskişehir'de vatandaşlara seslendi. Erdoğan Avrupa'nın başörtüsü yasağı için ,"Şimdi ne yapıyorlar? Başörtüsünü yasaklıyor. Neymiş özgürlükmüş? Demokrasiymiş! Sıkıysa kipayı da yasaklasana?" dedi.
Eskişehir'de toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hollanda'ya zehir zemberek sözlerle yüklendi. Hollanda'nın Türkiye'ye uyguladığı faşist uygulamalar sonrası seçimler bittikten sonra U dönüşü yapmasına değinen Erdoğan, "Oturur bir kahvaltı yaparız yemek yeriz diyorlar.Geç onları geç! Terbiyesizliğe bak,hale bak sen dalga mı geçiyorsun? Sen kendi çıkarın için her türlü haydutluğu yapacaksın. Ondan sonra hiçbir şey olmamış gibi devam edeceksin. Bu ülke kendine dostluk edene nasıl vefa ve dostluk ediyorsa. Bu ülkeye düşmanlık edene de bedelini ödetmek zorundayız. " dedi.
Hollanda'nın uygulamalarının karşılıksız kalmayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Benim ülkemin bakanına kapıyı kapatanlara bizim de kapılarımız kapalıdır. Benim bakanıma uçuş yasağı getirenlere bundan sonra bizim de uçuş yasağımız vardır. " ifadelerini kullandı.
Erdoğan Avrupa'nın başörtüsü yasağı içinse "Şimdi ne yapıyorlar? Başörtüsünü yasaklıyor. Neymiş özgürlükmüş? Demokrasiymiş! Sıkıysa kipayı da yasaklasana? Biz bunlardan bıktık, bıktık!" ifadelerini kullandı.
İşte o konuşmadan satır başları;
"Bu 16 Nisan bakın unutmayın 15 Temmuz'un bir intikamı olacaktır.15 Temmuz'da bu millete bomba yağdıranlar, kandildekiler şimdi hayır diyor. Ana muhalefet ne diyor, hayır. Kimler bir araya geldi görüyor musunuz. Bunların birbirinden bir farkı yok. AK Parti'ye gönül veren kardeşlerim evet diyor, MHP'li kardeşlerim evet diyor, BBP'li kardeşlerim evet diyor. Fakat CHP'ye HDP'ye Saadet'e gönül verenlere de sesleniyorum. Gelin sizler de bir olun. Beraber olalım, Hep birlikte Türkiye olalım.
YAZIKLAR OLSUN, ELİNE, GÖZÜNE DURSUN
Çıkmış ana muhaleftin başındaki zat huzur yok, mutluluk yok diyor. Yazıklar olsun, eline gözüne durdun. Sen SSK'nın başındayken hastanelerin halini benim kardeşlerim bilir. İlacımızı alamıyorduk. Kimdi o zaman müdür, sendin. Ey Kılıçdaroğlu senin daha çok yolun var. Sende hizmet aşkı yok, sende dert yok, dikili bir ağacın yok.
AVRUPA BAŞÖRTÜSÜ YASAĞINA SERT TEPKİ
Şimdi ne yapıyorlar? Başörtüsünü yasaklıyor. Neymiş özgürlükmüş? Demokrasiymiş! Sıkıysa kipayı da yasaklasana? Biz bunlardan bıktık, bıktık!
BUNDAN SONRA BİZİM DE UÇUŞ YASAĞIMIZ VAR
Türkiye'nin bir bakanı kendi vatandaşları ile görüşmek için geldiğinde OHAL etmenin neresi özgürlük. Belediye OHAL ilan ediyor. Kim bu belediye. İstanbul Büyükşehir belediyesi kardeş şehir anlaşmasını iptal etti. Bitti. bu iş. Benim ülkemin bakanına kapıyı kapatanlara bizim de kapılarımız kapalıdır. Benim bakanıma uçuş yasağı getirenlere bundan sonra bizim de uçuş yasağımız vardır.
TERBİYESİZLİĞE BAK, DALGA MI GEÇİYORSUN
"Oturur bir kahvaltı yaparız yemek yeriz" geç onları geç! Terbiyesizliğe bak,hale bak sen dalga mı geçiyorsun? Sen kendi çıkarın için her türlü haydutluğu yapacaksın. Ondan sonra hiçbir şey olmamış gibi devam edeceksin. Bu ülke kendine dostluk edene nasıl vefa ve dostluk ediyorsa. Bu ülkeye düşmanlık edene de bedelini ödetmek zorundayız. Aksi takdirde milletimize mahcup oluruz. Maskelerini çıkarmaya, ağızlarındaki baklayı ucundan kıyısından da olsa çıkarmaya başladılar.
AVRUPA'NIN GELECEĞİ SİZLERSİNİZ
Avrupa'daki kardeşlerime sesleniyorum; yaşadığınız, çalıştığınız yerler sizin vatanınızdır, sılanızdır. Oraya sahip çıkın, daha iyi yerlerde yaşayın, en güzel evlerde oturun, en iyi arabalara binin, 3 değil 5 çocuk yapın. Avrupa'nın geleceği sizlersiniz.
SEN NASIL BARO BAŞKANISIN?
Türkiye Barolar Birliği Başkanı güya hukukçu...Orada teröristlerle ortak salon toplantıları yapıyor. Sen nasıl hukukçusun, nasıl baro başkanısın? Bir baro başkanı kalkıp da Avrupa'da, Türkiye'den böyle bir çalışmaya katılabilir mi? Üstelik sen hukukçusun. Hukuk tanımayan kişilerle nasıl bir arada olursun. Sen bu ülkede nasıl olacakta hukukçu kılığıyla dolaşacaksın.
KLAVUZU AVRUPA'DAKİ FAŞİSTLER OLAN...
Hadi Hollanda'yı anladık, peki içimizdeki Hollanda'lılara ne oluyor. Ana muhalefetin başındaki zat avanesi terör örgütleriyle bir olup, anayasa değişikliğini karalamaya çalışıyor. Güya anayasa değişikliğini kötülemek için sağa dönüp gençlerimize hakaret ediyorlar, sola dönüyorlar parlamentoya ileriye bakıyorlar muhtarlara hakaret ediyorlar. Bunlarla da kalmıyor Suriyeli muhacirleri milletimize hedef göstermeye çalışıyorlar. Kılavuzu Avrupa'daki faşistler olan bir partinin varacağı yer tek parti dönemi CHP'dir başka bir şey değil.
7 SEÇİM KAYBETMİŞ, İSTİFA ETMEMİŞ
CHP'ye gönül veren kardeşlerim için üzülüyorum. Yeni yönetim sisteminde artık milletin yüzde 50+1 oyunu almadan yürütme gücünü temsil etmek mümkün değil. CHP'nin cumhurbaşkanlığını biz göremeyiz, çocuklarımız da göremez. Bugüne kadar 7 seçim kaybetmiş, istifa etmemiş. Sürekli bir tek adam lafı edip duruyor ya aslında kendisi öyle. Türkiye 16 Nisan'dan sonra inşallah bu sistemden kurtuluyor."
Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir'deki Toplu Açılış Töreni'nde halka hitap etti.
Cumhurbaşkanı, burada yaptığı konuşmasında Avrupa'da yaşayan Türklere seslenerek Avrupa'nın geleceğinin Türkler olduğunu ifade etti.
"3 DEĞİL 5 ÇOCUK YAPIN"Erdoğan konuşmasında; "Türklerin bugün kendi işlerinin sahibi olmalarından rahatsızlar. Farbrikalarında işçi olan Türklere itirazları yok ama işin sahibi olan Türk'e tahammül edemiyorlar. Avrupa'daki kardeşlerime sesleniyorum; yaşadığınız, çalıştığınız yerler sizin vatanınızdır, sılanızdır. Oraya sahip çıkın, daha iyi yerlerde yaşayın, en güzel evlerde oturun, en iyi arabalara binin, 3 değil 5 çocuk yapın. Avrupa'nın geleceği sizlersiniz." diye seslendi.
Cumhurbaşkanı'ndan Avrupa'daki Türklere 5 çocuk tavsiyesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ‘müzik üniversitesi’ müjdesi!Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan'la birlikte Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen Erol Parlak Çanakkale Ağıtları Konseri'ne katıldı.
Konsere, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, İstanbul Valisi Vasip Şahin ile sanat, iş, spor camiasından çok sayıda davetli hazır bulundu.
Konserin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a konsere olan katkılarından dolayı bir ödül takdim edildi.
Ödül töreninin ardından kısa bir teşekkür konuşması yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yarın farklı bir adım atıyoruz. O adımda; Avrupa'yı Asya'ya Asya'yı Avrupa'ya bağlıyoruz. Bu köprü dünyanın bir numarası oluyor. Dünyanın bir numarası olacak bu köprü ile beraber Türk'ün Çanakkale'de 18 Mart 1915'te yazdığı o zaferi şimdide inşallah Türk ve Kore işbirliği ile yapılacak bu köprü ile nakşedeceğiz. İnşallah Cumhuriyetin 100'üncü yıl dönümüne yetiştirmek hedefimizdir. 100'üncü yıllı Allah bize nasip ederse bunu beraber yaşayacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale Şehitleri'ni anma etkinliğinde açıklamalarda bulundu.
"ÇALIŞMALARINA BAŞLADIK"Müzik üniversitesi kurulacağını söyleyen Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "Hedefimiz 2053'te torunlarımız da bunu görsün, 2071'de torunlarımız da bunu yaşasın istiyoruz. Bu akşam bizlere bu konseri hazırlayıp yetiştiren Erol hocama teşekkür ederken sözümün takipçisiyim. Konservatuarlarımız var ama hocama Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödül Töreni'nde söz vermiştim. İnşallah bizden bir müzik üniversitesi istemişti. Ben de sözü verdim. Şimdi de inşallah bu müzik üniversitesini kuracağız. Çalışmalarına da başlamış durumdayız"
Konseri hazırlayan Erol Parak'a, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat ödül töreninde Müzik üniversitesi sözü verdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah bu müzik üniversitesini kuracağız. Adımlarını atacağız. Cumhurbaşkanlığında bunun çalışmalarına başlamış bulunuyoruz" diye konuştu....
"Batı güçlü bir Türkiye istemiyor"
Rusya liberal demokrat parti kurucusu ve Avrupa Parlamentosu üyesi Vladimir Jirinovski, Türkiye'nin Hollanda'ya gösterdiği tepkinin doğru olduğunu söyledi. A Haber'e konuşan Jirinovski, "Güçlü bir Türkiye istemiyorlar, Hollanda'nın yaptığını faşistlik dışında başka isimle adlandırmak imkansız. Bu olayda hem uluslararası yasalara, hem Türkiye yasalarına, hem de Hollanda yasalarına hem de Hollanda yasalarına göre Türkiye haklı" dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nun yürüttüğü soruşturma kapsamında ByLock kullanıcısı 63 polis daha tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından Fetö/PDY Silahlı Terör Örgütünün gizli haberleşme programı Bylock kullandıkları gerekçesi ile gözaltına alınan 68 şahısın emniyetteki işlemleri tamamlandı.
Şüpheliler, bugün sabah saatlerinde İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi. Adliyeye sevk edilen 5 şüpheli adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Aralarında emniyet müdürü ve amirlerinde bulunduğu 63 eski Polis ise sevk edildikleri Nöbetçi Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Son dönemde yerli savaş makineleriyle adından söz ettiren Türkiye, silahlı kuvvetlerine yeni bir silah kazandırıyor. Roketsan tarafından üretilen OMTAS bu yıl TSK'ya teslim edilecek. Savunma Bakanlığı resmi Twitter hesabından OMTAS'ın videosunu yayınladı ve müjdeli haberi verdi.
TÜM HAVA KOŞULLARINDA GÖREV YAPABİLİYOR
Kızılötesi arayıcı başlık ile karadan karaya zırhlı hedeflere karşı kullanılan 4 km azami menzil ve 200 m asgari menzile sahip OMTAS, gündüz-gece ve tüm hava koşullarında görev yapabilme özelliğine sahiptir.
TEKNİK ÖZELLİKLERİ
Çap: 160 mm
Azami Menzil: 4 km
Asgari Menzil: 0,2 km
Ağırlık: 35 kg (Kompozit Tüp Dahil)
Yakıt Tipi: HTPB Bazlı Az Dumanlı Kompozit Yakıt
Harp Başlığı Tipi: Reaktif Korumalı Zırhlara Etkili Duyarsız Tandem Harp Başlığı
Güdüm: Görüntüleyici Kızılötesi (IIR)
Hedef Tipleri: Ağır Zırhlı/Zırhlı Araçlar
Saldırı Tipleri: Doğrudan ve Üstten Vuruş
Lançer Görüntüleme Sistemi: Termal ve TV Kamerası
İşte Savunma Bakanlığının paylaşımı:
Yerli füze OMTAS bu yıl Kara Kuvvetlerine teslim edilecek
Moody's Türkiyenin kredi notu görünümünü düşürdü
Moody's referandumn öncesi yine devrede: Türkiye'nin kredi notunu görünümünü "durağan"dan "negatif"e çevirdiler.....
Türkiye ne zaman ülke ekonomisi ve geleceği için önemli adımlar atmaya kalksa Moody's, Fitch gibi kredi derecelendirme kuruluşularından karşı hamleler geliyor. Moody's o hamle için açıklama yaparak Türkiye'nin not görünümü 'negatif'e çevirdi.
Moody's'ten yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin "Ba1" seviyesindeki kredi notunun korunduğu bildirildi.
Kredi notunun teyit edilmesinde, Türk hükümetinin ekonomik ve finansal gücü ile ülke ekonomisinin yapısal dinamizminin önemli rol oynadığı belirtilen açıklamada, "Moody's ekonomideki dinamizmin, yapısal reformlar uygulamaya konulması ve politik belirsizliğin artması durumunda kuvvet kazanacağını bekliyor." değerlendirmesine yer verildi.
MOODY'S'İN GEREKÇESİTürkiye'nin "durağan" not görünümünün "negatif"e çekildiği duyurulan açıklamada, bu karara gerekçe olarak, "Türkiye'nin kurumsal gücündeki aşınmanın sürmesi, zayıflayan büyüme görünümü, kamu ve dış hesaplara yönelik artan baskı ile bunların sonucunda artan kredi şoku riski" gösterildi.
"SİYASİ RİSKLER AZALIRSA NOT OLUMLU OLABİLİR"Açıklamada, jeopolitik ve iç siyasetten kaynaklanan siyasi risklerin azalması ve kurumsal çevrenin güçlenmesinin Türkiye'nin kredi notunu olumlu etkileyebileceği vurgulandı.
Moody's, Türkiye analistinin artık Avrupa Birliği (AB) dışından raporlama yapacağını gerekçe göstererek, 2017 yılına ilişkin kredi derecelendirme takviminde Türkiye'nin potansiyel değerlendirme tarihlerine yer vermemişti.
FETÖ’cü alçaktan hakime küstah tehdi
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 35 kişinin yargılandığı davanın tutuklu sanığı eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, "FETÖ bugün de benim için terör örgütü değil. Kişisel kanaatim de çalışmalarım da bu yöndeydi. İfadelerle delil üretilemez, şu anda ifadelerle delil üretilmeye çalışılıyor" dedi.
ÇAPRAZ SORGULAMA YAPILDI
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklardan Yılmazer'in savunma yapmayacağını ifade etmesi üzerine, çapraz sorgusuna geçildi.
Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horasan'ın "Tahşiye grubuyla ilgili çalışma yapıyorsunuz da FETÖ hakkında neden çalışma yapmıyorsunuz?" sorusu üzerine Yılmazer, "Tahşiye radikalleşmişti" dedi.
Horasan'ın, "FETÖ radikalleşmemiş miydi?" sorusuna Yılmazer, "FETÖ bugün de benim için terör örgütü değil. Kişisel kanaatim de çalışmalarım da bu yöndeydi. İfadelerle delil üretilemez, şu anda ifadelerle delil üretilmeye çalışılıyor. Bir gruba terör örgütü denilmesi için mahkemenin bir kararı olması gerekir o örgüt hakkında" karşılığını verdi.
"3 SENEDİR CEZAEVİNDEYİM, OLAYLARI GÖRMEDİM"
Mahkeme Başkanı Horasan, "O zaman silahlı terör örgütü olduğuna dair bir karar yoktu diyordun. Son dönemde gerçekleşen onlarca olay, şehitlerimiz var. Şimdi nasıl o grubun silahlı terör örgütü olmadığını düşünüyorsun?" sorusu üzerine Yılmazer, kendisinin 3 senedir cezaevinde olduğunu, olayları görmediğini, mesleki tecrübesiyle böyle değerlendirdiğini aktardı.
Ali Fuat Yılmazer’e ikinci şok!Birçok FETÖ soruşturmasından sanık olarak yargılana İstanbul İstihbarat eski Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer bir gün içinde ikinci şoku yaşadı. Yılmazer'in avukat olan büyük kızı Fatma Yılmazer sabah saatlerinde ByLock kullanıcısı olduğu gerekçesiyle gözaltına alınmıştı. Yılmazer'in küçük kızı Fitnat Yılmazer de FETÖ'nün kriptolu uygulaması ByLock kullanıcısı çıktı. Hukuk Fakültesi öğrencisi Yılmazer, Ankara'da gözaltına alındı.
KHK kararıyla FETÖ ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle kapatılan derneklerle irtibatı tespit edilen Fitnat Yılmazer'in İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne getirileceği öğrenildi.
FETÖ'CÜ YILMAZER'DEN KÜSTAH TEHDİT!
Şu anda terörist olarak yargılandığını kaydeden Yılmazer, "Siz ileride hiç yargılanmayacağınızı mı düşünüyorsunuz. Benim dosyada terörist olarak yargılanmamı gerektirecek ne var? Türkiye, bir gün bunları izah etmek durumunda kalmayacak mı? Yaptığım işlerde yanlışlık olabilir ama bile bile hiçbir işte yanlış yapmadım. Ben biatçı değilim." diye konuştu.
Fethullahçı Terör Örgütü'ne yönelik açılan birden fazla davada sanık olarak yargılanan İstanbul eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in kızı Fatma Yılmazer gözaltına alındı.
FETÖ'nün kriptolu haberleşme uygulaması ByLock kullanıcısı olduğu belirlenen ve KHK ile kapatılan bazı derneklerle irtibatı tespit edilen Fatma Yılmazer'in örgütün avukat yapılanmasına yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında Sakarya'da yakalandığı, İstanbul'a getirildiği öğrenildi. ByLock kullanıcısı birden fazla kişiyle irtibatı da belirlenen Fatma Yılmazer, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde sorguya alınacak.
Bank Asya'da hesap arttırıcı hareketleri belirlenen Fatma Yılmazer, Silivri Cezaevi'nde bulunan babası Ali Fuat Yılmazer'in avukatlığını yapıyordu.
202 Hakim ve savcıya meslekten ihraçHSYK genel kurulu, 202 hakim ve savcı hakkında önemli bir karar verdi. Ankara'da HSYK toplanan genel kurul, ihraç kararlarını akşam saatlerinde aldı.
Halen meslekte bulunan 202 hakim ve savcıyı haklarında yürütülen FETÖ soruşturmaları kapsamında meslekten ihraç etti.
Daha önce de çok sayıda hakim ve savcı FETÖ iltisakları sebebiyle meslekten ihraç edilmişti
Levent Üzümcü yine nefret kustuLevent Üzümcü, yeni sistemin, AK Parti tarafından kendi ihtimalsizliklerini bir ihtimal haline getirebilmek için yönlendirilmeye çalışıldığını iddia etti. Bunu yaparken "Dünyanın hiç bir yerinde böyle insanları bulamazsın." diyerek milleti aşağıladı.
"NİYE AÇIM DİYE KONUŞMUYOR"
Üzümcü: "Arabası olmayıp da köprü yol yapılıyor diye sevinen, cebinde beş kuruş parası yokken borsa artıyor diye sevinen insanları dünyanın hiç bir yerinde bulamazsın. 15 yıldır aç olan adam ben niye 15 yıldır niye açım diye konuşmuyor. Hala gidiyor sevgili kardeşim meŞajımı aldın mı diyor" diyerek Evet desteği veren vatandaşları küçümsemeye çalıştı.
Levent Üzümcü yine nefret kustu
Levent Üzümcü, yeni sistemin, AK Parti tarafından kendi ihtimalsizliklerini bir ihtimal haline getirebilmek için yönlendirilmeye çalışıldığını iddia etti. Bunu yaparken "Dünyanın hiç bir yerinde böyle insanları bulamazsın." diyerek milleti aşağıladı.
"NİYE AÇIM DİYE KONUŞMUYOR"Üzümcü: "Arabası olmayıp da köprü yol yapılıyor diye sevinen, cebinde beş kuruş parası yokken borsa artıyor diye sevinen insanları dünyanın hiç bir yerinde bulamazsın. 15 yıldır aç olan adam ben niye 15 yıldır niye açım diye konuşmuyor. Hala gidiyor sevgili kardeşim meŞajımı aldın mı diyor" diyerek Evet desteği veren vatandaşları küçümsemeye çalıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu hesabı sormazsak milletimize mahcup oluruz
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
Biz millete efendi olmaya değil. Hizmetkar olmaya geldik. Şimdi bu milletimizle bir yere yürüyoruz. Nereye? 16 Nisan'a... Şu 30 gün kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Bu 16 Nisan bakın unutmayın 15 Temmuz'un bir intikamı olacaktı. Zira 15 Temmuz'da bu milletin evlatlarına kurşun yağdıranlar kimdi? FETÖ, PKK... Şimdi bunlar ne diyor? HAYIR diyor. Kandili de böyle Pensilvanyası da böyle... Anamuhalefet ne diyor? HAYIR diyor...
Bakın kimler bir araya geldi görüyor musunuz? Bunların yok birbirinden farkı. İşte şimdi ben de diyorum ki AK Parti'ye gönül veren kardeşlerim EVET diyorlar. MHP'ye gönül veren kardeşlerim EVET diyorlar. Şimdi diyorum ki BBP'ye gönül veren kardeşlerim EVET diyorlar. Fakat CHP'ye HDP'ye Saadet'e gönül verenlere de sesleniyorum. Gelin sizler de bir olun. Beraber olalım, Hep birlikte Türkiye olalım.
KILIÇDAROĞLU'NA: SANA YAZIKLAR OLSUN!
Ülkemize çağ atlattık çağ. Çıkmış Anamuhalefetin başındaki zat diyor ki "huzur yok", "Mutluluk yok", "refah yok" diyor. Yazıklar olsun. Eline diline dursun. Sen SSK'nın başındayken hastanelerimizin halini benim vatandaşlarım bilir. Öyle mi? İlacımızı alamıyorduk ilacımızı. Kuyruklarda sıraya giriyorduk. Sıra gelmiyordu. Şimdi çıkıp sorsan "Benim dönemimdeki sağlık hizmeti hiçbir zaman olmadı" der.
Bizim milletimiz var ya. Şu eskişehirli kardeşlerim var ya. İrfan sahibi olduğu için her tehdidin her tehlikenin karşısında ülkesinin devletinin yanında yer alıyor. Tabi arada Anamuhalefetin başındaki gibi nasipsizler de çıkabiliyor. İşte 7 Ağustos'u biliyorsunuz değil mi? 15 Temmuz'dan sonra biz Cumhurbaşkanı olarak sayın Bahçeli'yi davet ettik. Tereddütsüz sağ olsun geldi. Bu beyefendiyi de çağırdık. Fakat istemedi. Sonra birileri devreye girdi. Cuma günü olumlu cevap geldi. Ondan sonra da 7 Ağustos'u sahiplenemedi. Ben CHP'ye gönül veren kardeşlerim için üzülüyorum. Hadi eski sistemde 15 olsa 25 kalsa bir şekilde ülke yönetimine ortak olma şansları vardı. Yeni yönetim sisteminde artık milletin yüzde 50+1 oyunu almadan yürütme gücüne hükmetmek mümkün değil. Mecliste tabi temsili olacak. Ama bu genel başkanın kafasıyla CHP'nin iktidarını biz göremeyiz. Çocuklarımız da görür mü? onu da bilmiyorum artık.
EVET çıkarsa istifa edecek misiniz diye soruyorlar. Niye edeyim diyor! 7 seçim kaybetmiş etmemiş bir tane daha kaybetse niye etsin ki değil mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan "7 seçim kaybetmiş istifa etmemiş"
YENİ BİR YÖNETİM SİSTEMİ
Şimdi de milletimizi yeni bir yönetim sistemine hazırlıyoruz. Birileri ısrarla yeni yönetim sistemini şahsıma bağlayarak izah etmeye çalışıyor. Kardeşlerim. Biz faniyiz. Her an ölebilir miyiz? Ölürüz. Ve kardeşlerim hepimiz o musallaya geleceğiz. Müslümansak değil mi? Hocaefendi ne diyecek? Er kişi niyetine. Cumhurbaşkanı da olsan vekil de bakan da olsan er ya da hatun kişi niyetine diyecek cenaze namazını kılacaklar gömecekler. Bir daha da mezara uğrarlarsa ne ala...
Ne diyor o güzel eskişehir türküsünde biliyor musunuz? "Gelir yazın gider güzün, sılaya da mektup yazın, işte de geldim gidiyorum..."
Biz de yazın değil güzün giden turnalar gibi gün gelecek ebedi aleme göç edeceğiz. Ama Türkiye getirdiğimiz Cumhurbaşkanlığı sistemiyle 2023 hedeflerine ulaşacak. Ardından 2053 ve 71 vizyonlarını hayata geçirecek. İşte bu sistemi oyluyor ve onaylıyoruz. Büyük Türkiye için Eskişehir EVET diyor mu?
"Türkiye Cumhurbaşkanlığı sistemiyle 2023 hedeflerine ulaşacak"
AVRUPA BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI
Şimdi ne yapıyorlar? Başörtüsünü yasaklıyor. Neymiş özgürlükmüş? Demokrasiymiş! Sıkıysa kipayı da yasaklasana? Bıktık ya bıktık. Bunlar Türkiye'yi çok üzdü. Türkiye'nin bakanları geldiğinde olağanüstü hal ilan etmenin neresi özgürlüktür. Belediye olağanüstü hal ilan ediyor ya hale bak!
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Şimdi ne yapıyorlar? Başörtüsünü yasaklıyor"
BUNDAN SONRA UÇUŞ YASAĞI VAR
Benim Dışişleri Bakanıma uçuş yasağı getirenlere kusura bakmasınlar bizim de uçuş yasağımız var. Anti demokratik inanç özgürlüklerine karşı devletimin bakanına kapılarını kapatanlara bizim de kapılarımız kapalı. Yok öyle yağma yok!
DALGA MI GEÇİYORSUN?!
"Oturur bir kahvaltı yaparız yemek yeriz" geç onları geç! Hale bak sen dalga mı geçiyorsun? Sen kendi çıkarın için her türlü haydutluğu yapacaksın. Ondan sonra hiçbir şey olmamış gibi devam edeceksin. Bu ülke kendine dostluk edene nasıl vefa ve dostluk ediyorsa. Bu ülkeye düşmanlık edene de bedelini ödetmek zorundayız. Aksi takdirde milletimize mahcup oluruz. Maskelerini çıkarmaya, ağızlarındaki baklayı ucundan kıyısından da olsa çıkarmaya başladılar.
BUNA DA HAYIR DİYEBİLİRLER Mİ?
Türkiye'yi anlayan anlıyor. Anlamayan inadına devam ediyor. Türkiye'deki Hayırcıları biz yeni tanımadık. Eskiden biliyoruz onları. Karşı çıktıkları köprülere yollara bakın giriyorlar mı? Geçiyorlar mı? Şimdi Çanakkale köprüsüne de HAYIR diyebilirler mi? Sıkıysa desinler! Dersler ama üzerinden geçerler. Bunlar hep yanıldı.
"Buna da hayır diyebilirler mi?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Avrupa'daki Türklere önemli mesaj!Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Eskişehir'de yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
"ÜÇ DEĞİL BEŞ ÇOCUK YAPIN!"
Bunlar Türkiye'nin ekonomisi ve demokrasisiyle kendilerine ihtiyaç duymayan bir konuma gelmesinden rahatsızlar. Çünkü itip kakacakları bir Türkiye istiyorlar. Bize yapılan haksızlıklara vereceğimiz en güzel cevap işte bu olacak. Üç değil beş çocuk yapın. Yarın dünyanın bir numaralı köprüsünün temelini atıyoruz. Şu anda 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapılırken ona hayır diyenleri biliyorsunuz değil mi? Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne hayır diyenleri biliyorsunuz değil mi? Osmangazi Köprüsü'ne hayır diyenleri biliyorsunuz değil mi? 3 yılda 200 milyon insanın geçtiği Marmaray Tüneli'ne hayır diyenleri biliyorsunuz değil mi? Avrasya Tüneli'ne hayır diyenleri biliyorsunuz değil mi? Şimdi merak ediyorum Çanakkale köprüsüne ne diyecekler? Diyebilirler mi? Sıkıysa desinler, diyemezler. Çünkü hep yanıldılar. Derler ama üzerinden geçirler. Biz ne diyoruz "at denize balık bilmezse halik bilir" diyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Üç değil beş çocuk yapın!"
"BUNDAN SONRA BİZİM DE UÇUŞ YASAĞIMIZ VAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda'nın skandal hareketiyle ilgili şunları söyledi:
"Bizim antidemokratik, inanç özgürlüklerine karşı, benim devletimin bakanına hem de bir bayan bakanına kapılarını kapatan ve kendi toprağım sayılan konsolosluğuma sokmayanlara bizimde kapılarımız kapalıdır. Benim Dışişleri Bakanıma uçuş yasağı getirenler kusura bakmasınlar, bundan sonra bizim de uçuş yasağımız vardır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan "bundan sonra bizim de uçuş yasağımız var"
Başbakan Binali Yıldırım, Bayburt'ta referandum mitinginde yaptığı konuşmada, "Öyle bir iş yapalım ki bu darbeciler gelmesin, zayıf iktidarlar memleketin başına dert olmasın dedik, anayasa değişikliğini önünüze getirdik" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasından öne çıkan satırlar şöyle oldu:
Biz Türkiye genelinde güçlü bir evet çıkacağını görüyoruz, buna inanıyoruz. Bayburt'ta MHP'ye, BBP'ye gönül vermiş tüm kardeşlerimiz evet diyecek. İstiyoruz ki kardeşliğimiz zarar görmesin, huzurumuz daim olsun. Darbe diye bir tehdit artık Türkiye'de olmayacak. Yargı, mahkemeler hem bağımsız hem de tarafsız olacak. Kılıçdaroğlu, kendisi bile neye hayır dediğinin farkında değil. Bu anayasa değişikliğine evet demek için yüzlerce sebep var ama hayır diyenlerin söyleyeceği tek bir neden yok. Ana muhalefet salon salon geziyor ama kendisi bile niye hayır diyeceğinin farkında değil çünkü metni okumamış. 16 Nisan'dan sonra ana muhalefetin işi zor, bugün olduğu gibi yattıkları yerden siyaset yapamayacaklar, çalışacaklar.
"BAYKAL'IN KONUŞMASI BAŞTAN AŞAĞI OFSAYT"
CHP'nin önceki genel başkanı bir konuşma yapıyor, konuşma baştan aşağı ofsayt. Bir tane doğru bir şey yok. Ama öyle bir laf etti ki inanın çok üzüldüm. Şöyle diyor; 'böyle bir yetkiyi peygambere versen peygamberi bozarsın.' Haşa. Peygambere saygısızlık ne haddine. Bunların, bu aziz milletin inançlarına bile saygıları yok. Ağzından çıkanı bunların kulakları duymuyor.
Başbakan Binali Yıldırım: Baştan aşağı ofsayt!
"HAYIR DEMEK İÇİN DİLLERİNİ DEĞİŞTİRDİLER"
16 Nisan'dan sonra milletten yetki alamayan hiç kimse iktidar olamayacak darbe heveslileri avucunu yalayacak, birileri bu yüzden haddi aşan ifadeler kullanıyor. PKK, Kandil'de Avrupa'da açıklamalar yapıyor ve evet çıkarsa biz biteriz diyor. Avrupa hayır demek için dillerini değiştirdi, gazetelerini Türkçe çıkarıyor, bu sayede Türkçe de öğreniyorlar. Bu millet kimin evet kimin hayır dediğini çok iyi biliyor. CHP, terör örgütleri hayır diyorsa Bayburt evet der.
Başbakan, Deniz Baykal'a sert çıktı!
18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma gününe çok kısa bir zaman kala okullarda yapılacak gösteriler için 18 Mart Çanakkale Zaferi şiirleri araştırılmaya başladı. Anlamı ve önemi çok büyük olan bugün için okuyucularımıza en güzel Çanakkale Zaferi şiirlerini bu başlık altında derledik. Haberimizde bulunan şiirlerden bir tanesini seçerek gösterilerde okuyabilirsiniz. İşte 18 Mart Çanakkale Zaferi şiirleri...
EN GÜZEL 18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ ŞİİRLERİ
ÇANAKKALE DESTANI (2)
Yıl 1915
18'indeyiz Martın.
Kendine gel biraz!
Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu,
Geçilmez bu boğaz...
Geçilmez bu boğaz...
Bizi
Ne topun yıldırır,
Ne kurşunun.
Çünkü artık
Başladı cengimiz.
Er meydanında bulunmaz dengimiz...
Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?
İşte fırladık siperden.
Sırtına yüklenmiş kahraman
Seyit 276 kiloluk mermiyi,
Koşuyor bataryasına ateşler içinden.
Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i...
Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,
Denizler yanıyor,
Dağlar yanıyor.
Zafer bizimdir artık
Düşman zırhlıları batıyor...
Türk'üm,
Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.
Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz.
Kimimiz gazi.
Hiç değişmez bu yazı.
Dünyada her yer geçilir belki
Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı...
Fahri ERSAVAŞ
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
Çanakkale dediğin manasızdır sanma sen
Ordaki şehitlerdir tarihlere şan veren
Vatan toprağı için can ile serden geçen
Korkuyor bu kafirler tüyleri diken diken
Su üstü mayın dolu nusret toplar mayını
Bir yandan Elizabeth düşünüyor canını
Komayacağız yerde şehitlerin kanını
Korku bilmez bu millet artıracak şanını
Mehmedoğlu Seyyid'in mermiyi kaldırışı
Dünya durdu, dönmüyor seyreyliyor yarışı
Anlayacak kafirler bucağı ve karışı
Türküm başkaldırdı ki zaferdir haykırışı
Gaza, cihad nasib et Türk milletine ya Rab!
Anzak, Hindu, İngiliz... Hepsi harab ve bitab
Her renk, her dil, her kıta bilsin ki bu kutlu ab
Çanakkale suyu bu ne Rum dinler ne Arab
Anafarta, Dardanos, Boğalı, Seddülbahir
Türktedir bu topraklar dünyada evvel ahir
Kayboldu İngilizler bilinmiyor nerdedir
'Çanakkale Geçilmez' bu da açık gerçektir
Samet Mehmet Bora
ÇANAKKALE KAHRAMANLARI
Malım, mülküm
Eşim, dostum
Yarim demediniz
Hiç tereddütsüz
Gidip can verdiniz
Elimde bardağım
Çayımı rahat içebiliyorsam
Çünkü siz orda öldünüz
Daha onbeşinde, onaltısında
Kurşunlara yürüdünüz
Helal edin hakkınızı
Yapabildiğim tek şey bugün
Bir Elhamla, iki damla gözyaşı
Ruhunuz şadolsun
Çanakkale Kahramanları
Ayşe Adlım
ÇANAKKALE ZAFERİ
Her şeyi hesaplayıp yurdumuzu böldüler
Bizi yok etmek için sürülerle geldiler
Türk'ü tanımadılar gafletlere daldılar
Mehmetçiği görünce kanı dondu kurudu
Mehmetçik şehit oldu vatanını korudu
Düşmanlar tekniğiyle işini kolay sandı
Her taraf cehennemdi ateş barut ve kandı
Çanakkale geçilmez; o ne müthiş destandı
Can verdi Mehmetçikler vatanını korudu
Ya ölüm Ya istiklâl; buydu şartı şurutu
Cephede her yer müthiş, kan barut kokuyordu
Mehmetçik mermisizdi süngüyü takıyordu
Ölüme emir almış dualar okuyordu
Taarruz için değil ölmek için yürüdü
Düşmana dehşet saldı vatanını korudu
İşte böyle ölümü ölümsüzlük bilmişler
Ne engin iman gücü, ölürkende gülmüşler
Anladı ki düşmanlar yanlış yere gelmişler
Onları aynı anda büyük korku bürüdü
Bizim şehitler ölmez onlar öldü çürüdü
Der Mikdatî askerin her biri bil ki zahit
Cengaverce savaştı vatan uğrunda şehit
Kazanmayı bildiler imanlarıydı ahit
Şadolsun ecdadımız vatanını korudu
Ölen düşmanları da Mehmetçikler kürüdü
Mikdat Bal
ZAFER MARŞI
Tarihi çevir, nal sesi kısrak sesi bunlar
Delmiş Roma'nın kalbini mızrak gibi Hun'lar
Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar, Peçenekler
Türk'ün tarihine binbir zafer ekler
Dünya atımın nalları altında ezildi
Kaç haçlı sefer göğsüme çarpınca kesildi
Bir gün gemiler dağlara tırmandı denizden
Kudret ve zafer bizlere miras dedemizden.
ÇANAKKALE ŞEHITLERİ
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer,
O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer.
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Kafa göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak
Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna yarap ne güneşler batıyor.
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.
M.Akif ERSOY
ÖVÜN EY ÇANAKKALE
Övün ey Çanakkale, cihan durdukça övün!
Ömründe göstermedin bin düşmana bir gün.
Sen bir büyük milletin savaşa girdiği gün,
Başına yüz milletin birden üştüğü yersin!
Sen savaşa girince mızrakla, okla, yayla.
Karşına çıktı düşman çelikten bir alayla.
Sen topun donanmayla, tüfeğin bataryayla,
Neferin ordularla boy ölçtüğü yersin!
Nice tüysüz yiğitler yılmadı cenk devinden,
Koştu senin koynundan çıkar çıkmaz evinden.
Sen onların açtığı bayrağın alevinden,
Kaç bayrağın tutuşup yere düştüğü yersin!
Toprağından fazladır sende yatan adamlar,
Irmağın kanla çağlar, yağmurun kanla damlar.
O cenkten armağandır sana kızıl akşamlar,
Sen silahın inançla son sövüştüğü yersin!
Bir destana benziyor senin bugünkü halin.
Okurken duyuyorum sesini ihtilalin.
Övün ey Çanakkale, ki sen Mustafa Kemal'in,
Yüz milletle yüz yüze ilk görüştüğü yersin!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Dili bozulmuş birisi, 'Beşer şaşar, böyle bir yetkiyi Peygamber'e versen bozar' diyebiliyor, elbette halt ediyor, günaha giriyor. 16 Nisan referandumundan dolayı uykuları kaçanlar ille de kulp bulacaklar ya ama hesapları ters tepiyor, Allah ayaklarını dolaştırıyor." ifadelerini kullandı.
Bahçeli, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yaptığı paylaşımlarda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bahçeli, şu görüşlere yer verdi:
"Dilin kemiği yok derler, doğrudur ama kemiksiz de olsa vurdu mu yatırır. Dil gönülden beslenmedikçe dirlik getirmez, getirse de dengeli olmaz. Büyük düşünürümüz Yusuf Has Hacib 'Gözünü kollarsan gönül dilemez. Gönül dilemezse hiçbir şeye tutsak olmaz' diyor, ne güzel söylüyor. Mevlana, 'Garez gelince hüner kaybolur, yüzlerce perde iner gönülden göze' derken eksik bırakıyor. Garez olunca dil de yanılır, yanlışa çakılır.
Dili bozulmuş birisi, 'Beşer şaşar, böyle bir yetkiyi Peygamber'e versen bozar diyebiliyor', elbette halt ediyor, günaha giriyor. 16 Nisan referandumundan dolayı uykuları kaçanlar ille de kulp bulacaklar ya ama hesapları ters tepiyor, Allah ayaklarını dolaştırıyor. Kalbin temizliği yüze, yüzün temizliği dile yansır. Heybede ne varsa ele o gelir, dilden ne çıkarsa talih veya talihsizliğin kilidini o açar."
"HOLLANDA KARARMIŞ DİLİNİN, KÖTÜ NİYETİNİN KURBANI OLDU"
Paylaşımında Hollanda'yı eleştiren Bahçeli, "Hollanda kararmış dilinin, kötü niyetinin kurbanı oldu, farkında değil. 15 Mart'ta seçim yapıldı, ırkçılık ve Türk düşmanlığı tokadı yedi. Bernard Shaw diyor ki 'Nefret, yüreksizlerin korkutuldukları zaman duydukları bir öç alma halidir'. Hollanda yüreksizliğe, nefrete yenildi. Hollanda'da varlık mücadelesi veren Türk soylu kardeşlerim muhataplarına demokrasiyi öğretti, sandıkta mesajı verdi, tahammülsüzlüğü yendi." ifadelerini kullandı.
Avrupa'nın telaşlı olduğunu aktaran Bahçeli, "Bir milleti imha için askeri istilaya lüzum yoktur. Ona tarihini unutturmak, dilinden ve dininden soğutmak kafidir. Avrupa'nın gayesi budur." değerlendirmesinde bulundu.
"KARŞIMIZDAKİ TEHLİKEYİ GÖRÜN, 16 NİSAN'A MÜHRÜ VURUN"
Bahçeli, ayrıca Türk gençlerine seslenerek şunları kaydetti:
"Sevgili gençler, sizler henüz okunmamış, henüz yazılmamış millet destanısınız. Karşımızdaki tehlikeyi görün, 16 Nisan'a mührü vurun. Arkanızı güneşe çevirirseniz, gölgeniz önünüze düşer. Dönün güneşe, kovun gölgeyi, davranın, harekete geçin, ülkenize sahip çıkın. Değerli gençler, bir düşünün Türkiye'yi çünkü düşünmek görmektir, bunu da bilin. Beka en çok sizin için en çok sizin geleceğinizin güvencesidir. Önce ateş edip sonra nişan almak komedidir. Zihninizin paraşütlerini açarsanız, iş yaptığını, şuuru kanatlandırdığını fark edersiniz."
"SİZLER FATİH'İN İSTANBUL'U FETHETTİĞİ YAŞTASINIZ"
Türk gençliğinde yetenek, cesaret, kuvvet ve kararlılık olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Diyorlar ki '18 yaşındaki gencin seçilme hakkına ulaşması anlamsızdır.' Sizler Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasınız, her şey size helaldir. İş mi, bulunur, aş mı, yapılır, ev mi, alınır, yuva mı, kurulur, para mı, kazanılır ama vatanın telafisi yoktur, bağımsızlığın ikamesi hiç yoktur." değerlendirmesini yaptı.
Türk-İslam dünyasının ünlü düşünürü Yusuf Has Hacib'in "Yılma, ayrılma doğruluk yolundan, gençliği boşa geçirme, ondan yararlan." sözlerini anımsatan Bahçeli, "Yine diyor ki 'Sıkı tut gençliği, çabuk geçer. Nice sıkı tutsan da gençlik kaçar.' Silgiyi kalemden önce bitirmeyin,16 Nisan'da 'evet' deyin. Yusuf Has Hacib yine der ki 'Devletin başına geçen kimse, halkı yönetmeli iyi töreyle.' Töreyi hakim ve hadim kılmak için 'evet' diyelim." paylaşımında bulundu.
MHP lideri Devlet Bahçeli, Twitter'dan gündemle ilgili açıklamalar yaptı.
BAHÇELİ: BAYKAL HALT EDİYOR, GÜNAHA GİRİYORDeniz Baykal'ın skandal peygamber açıklamasına değinen Bahçeli, "Dili bozulmuş birisi, “beşer şaşar, böyle bir yetkiyi Peygambere versen bozar diyebiliyor”, elbette halt ediyor, günaha giriyor." dedi.
BAHÇELİ'DEN TWEETLERBahçeli'nin gündemle ilgili tweetleri şöyle:
"Dilin kemiği yok derler,doğrudur;ama kemiksiz de olsa vurdu mu yatırır. Dil gönülden beslenmedikçe dirlik getirmez,getirse de dengeli olmaz. Büyük düşünürümüz Yusuf Has Hacib; gözünü kollarsan gönül dilemez. Gönül dilemezse hiçbir şeye tutsak olmaz, diyor, ne güzel söylüyor. Mevlana, garez gelince hüner kaybolur,yüzlerce perde iner gönülden göze derken,eksik bırakıyor.Garez olunca dil de yanılır, yanlışa çakılır. Dili bozulmuş birisi, “beşer şaşar, böyle bir yetkiyi Peygambere versen bozar diyebiliyor”, elbette halt ediyor, günaha giriyor. 16 Nisan Referandumundan dolayı uykuları kaçanlar ille de kulp bulacaklar ya, ama hesapları ters tepiyor, Allah ayaklarını dolaştırıyor."
"HOLLANDA KÖTÜ NİYETİNİN KURBANI OLDU""Kalbin temizliği yüze, yüzün temizliği dile yansır. Heybede ne varsa ele o gelir,dilden ne çıkarsa talih veya talihsizliğin kilidini o açar.Hollanda kararmış dilinin, kötü niyetinin kurbanı oldu, farkında değil. 15 Mart’ta seçim yapıldı, ırkçılık ve Türk düşmanlığı tokadı yedi.Bernard Shaw diyor ki, nefret, yüreksizlerin korkutuldukları zaman duydukları bir öç alma halidir. Hollanda yüreksizliğe, nefrete yenildi."
"16 NİSAN'DA MÜHRÜ VURUN""Sevgili gençler; sizler henüz okunmamış, henüz yazılmamış millet destanısınız. Karşımızdaki tehlikeyi görün, 16 Nisan’a mührü vurun. Arkanızı güneşe çevirirseniz, gölgeniz önünüze düşer. Dönün güneşe, kovun gölgeyi, davranın, harekete geçin, ülkenize sahip çıkın."
Açıklamasında, "Genç kardeşim, kınına girmeyen kılıçsın. Kabına sığmayan heyecansın. Özlemlerin var, hayallerin var, hedeflerin var, gerçekleştirmek için 'evet." ifadelerine yer veren Bahçeli, şöyle devam etti:
"Düşünceleriniz sözleriniz olur, sözleriniz davranışlarınız olur. Davranışlarınız Türkiye'nin geleceği olur. Hadi 16 Nisan'da 'evet.' Çanakkale'ye giden onbeşliler 102 yıl evvel zalimleri ezmişti. Kınalı kuzular düşmanı denize gömmüştü. Aynısı şimdi de yapılır. Türk gençliği inanıyorum ki bu ülke için vazgeçilmeyecek yeminlerini tutacak, milleti için evet, devleti için evet, Türkiye için evet diyecektir."
Bahçeli, "18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 102'inci yıl dönümünü hasret ve hayranlıkla kutluyor, aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum." ifadelerine de yer verdi.
Devlet Bahçeli, sosyal medya paylaşımında, "Türk gençliği bu ülke senindir, bu vatan senin namusuna zimmetlidir. Fitnenin elebaşlarına değil, istiklale, istikbale evet demelisin." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı’nın sesinden duygulandıran Çanakkale Zaferi tanıtım filmiCumhurbaşkanı'nın sesinden duygulandıran Çanakkale Zaferi tanıtım filmi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 102. Yıl Dönümü nedeniyle yayımladığı mesajda Çanakkale'nin, dün olduğu gibi bugün de Türkiye'nin geleceği üzerine plan kuranlar için hiçbir zaman unutmaması gereken bir ders olduğunu belirterek, "En zayıf anında bile 'Çanakkale geçilmez' dedirten bir inancın mirasçısı olan bu millet, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla, 15 Temmuz'da vatanını koruma, demokrasiye ve bağımsızlığına sahip çıkma konusundaki kararlılığını tüm dünyaya ilan etmiştir" dedi.
ÇOK ÖNEMLİ BİR KİLOMETRE TAŞI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 102. Yıl Dönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı.Çanakkale Zaferinin 102. yıldönümünün, millet olarak büyük bir gurur ve heyecanla idrak edildiğinin belirtildiği mesajda, "Çanakkale Zaferi, dönemin mütekebbir ve müstekbirleri tarafından "hasta adam" yaftası vurulan, bu topraklardaki bin yıllık varlığı kazınmak istenen milletimizin yazdığı en büyük kahramanlık destanlarından biridir. Tüm yokluk ve imkânsızlıklara rağmen, insanlarımızın şehadeti ve gaziliği pahasına kazanılan bu zafer, İstiklal Harbimize ve nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti'ne giden yolda çok önemli bir kilometre taşı olmuştur" denildi.
Çanakkale'de sergilenen birlik, kardeşlik ve dayanışmanın, millete hem zaferi getirdiğinin, hem de Kurtuluş Savaşı için gerekli olan cesareti ve mücadele ruhunu verdiğinin altı çizilen mesajda, Çanakkale Zaferi'nin, vatanı, dini, hürriyeti ve istikbali söz konusu olduğunda Türk Milleti'nin neleri göze alabileceğini, neleri başarabileceğini tüm dünyaya gösterdiği ifade edildi.
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
Çanakkale'nin, dün olduğu gibi bugün de Türkiye'nin geleceği üzerine plan kuranlar için hiçbir zaman unutmaması gereken bir ders olduğunun belirtildiği mesajda, "15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasında yaşananların, bir asır önce Çanakkale'yi yedi düvele mezar eden mücadeleci ruhun ne kadar taze, ne kadar diri olduğunu hepimize gösterdiğine inanıyorum. Tıpkı 102 yıl önce Çanakkale'de olduğu gibi, 15 Temmuz gecesi de en modern silahlar, milletimizin azim, inanç ve kararlılığı karşısında çaresiz kalmıştır. En zayıf anında bile 'Çanakkale geçilmez' dedirten bir inancın mirasçısı olan bu millet, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla, 15 Temmuz'da vatanını koruma, demokrasiye ve bağımsızlığına sahip çıkma konusundaki kararlılığını tüm dünyaya ilan etmiştir. Önümüzdeki süreçte de birlik ve dayanışma içinde, aynı kararlılıkla, ülkemize, istiklal ve istikbalimize sahip çıkacağımıza inancım tamdır" denildi. Bir taraftan Cumhuriyeti muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşımak için mücadele verilirken, diğer taraftan da millet yapan yüksek değerleri daima canlı tutmaya, yüceltmeye devam edileceğinin altı çizilen mesajda, "Bu düşüncelerle, Çanakkale Zaferi'nin yıldönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü'nde bu toprakları bize mukaddes bir vatan emanet eden tüm şehitlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere tüm kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun" denildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan skandal manşetlere sert tepki!Afyonkarahisar'da yaptığı konuşmada, Hollanda'nın bugün sandık başına gittiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Atların, itlerin sahiplerinin ne yapılacağı ortaya çıkacak. Bunların, medenilikle alakası yok . Bunların, modern dünyayla alakası yok. Bunlar, Bosna Hersek'te Srebrenitsa katliamında 8 bini aşkın Bosnalı Müslümanı katledenlerdir" dedi. İstanbul ile Rotterdam'ın "kardeş şehir" olduğunu hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
Rotterdam Belediye Başkanı, İstanbul'la da kardeş şehirlermiş. Dün akşam Başbakanımıza söyledim, 'Hemen İstanbul Belediye Başkanımıza söyleyelim, tek taraflı olarak bunlarla o kardeşlik akdini bozsun. Zira bizim bu tür insanlarla kardeş şehir olmamız mümkün değil.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Afyonkarahisar'daki konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle oldu:
15 Temmuz gecesi yanımızda dimdik durdunuz. Afyon kadınıyla erkeğiyle, terör örgütlerine karşı içeride ve dışarıda yürüttüğümüz mücadelede bize verdiğiniz destek için şükranlarımı sunuyorum. Kardeşlerim biz bugüne kadar beşer planında hiçbir gücün önünde eğilmedik. Sadece Rabbimizin huzurunda eğiliriz.
Yüzbaşı Agah efendi kimdir? Yüzbaşı Agah efendi, emrindeki askerlerle 2 bin 500 kişilik düşman ordusunu imha edip kalanında Batı'ya geçmesini sağlayan Yüzbaşı Agah efendi askerleriyle birlikte şehit olmuştur. Bu topraklar yıllardır kanla ve terle yoğruldu.
Bugünde büyük Türkiye için güçlü Türkiye için verdiğimiz mücadele pekçok bedel ödedik, ödüyoruz. Sınırlarımız içinde ve dışında, ekonomimize yönelik saldırılarda, Avrupa'da atlarıyla itleriyle vatandaşlarımıza saldıranlara karşı bedel ödüyoruz.
"Baykal, milletten özür dilesin"Sağlık Bakanı Recep Akdağ, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın Trabzon'da yaptığı "Beşer şaşar. Böyle bir yetkiyi peygambere versen peygamberi bozarsın, olmaz. Kimseye bu yetki verilmez. Verilmemelidir." açıklamasına ilişkin, "Kalksın özür dilesin. Bu milletin böyle laflara tahammül etmesi imkansızdır. Rencide olduk. Siyaset, politika yapacağım diye bu milletin değerlerine laf söyletmeyiz. Laf söyleyemeyeceğinizi de 16 Nisan'da bu millet size gösterecek. O hadsizliğin cevabını o gün alacaksınız. Yakışır mı, böyle bir benzetme yapılır mı?" dedi.
"BAYKAL ÇIKSIN DERHAL ÖZÜR DİLESİN"
Sağlık Bakanı Akdağ, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın Trabzon'da yaptığı açıklamaya değinerek, Baykal'ın sözlerinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Akdağ, şunları kaydetti:
"Benim edebim müsaade etmez onu tekrarlamaya. Buradan, Erzurum'dan, Pasinler'den, Sayın Deniz Baykal'a sesleniyorum. Yaptığı hatayı derhal görsün. Çıksın bütün milleten özür dilesin. Ne söyledi biliyor musunuz? 'Bu kadar güç bir adama verilmez, peygambere bile verilse...' devamını ben söylemiyorum. Kalksın, özür dilesin. Bu milletin böyle laflara tahammül etmesi imkansızdır. Rencide olduk. Siyaset, politika yapacağım diye bu milletin değerlerine laf söyletmeyiz. Laf söyleyemeyeceğinizi de 16 Nisan'da bu millet size gösterecek. O hadsizliğin cevabını o gün alacaksınız. Yakışır mı, böyle bir benzetme yapılır mı?"
"BATIL, MİLLETİN İNANÇLARINI KÜÇÜK DÜŞÜRECEK BİR BENZETMEDİR"
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın, referandumda oylanacak anayasa değişikliğini eleştirdiği Trabzon'daki konuşmasındaki, "Böyle bir yetkiyi peygambere versen peygamberi bozarsın. Olmaz, kimseye bu yetki verilmez, verilmemeli" sözleri hatırlatılarak bu konudaki düşüncesi sorulan Numan Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Gerçekten kabul edilebilir bir söz değildir. Bir, önce peygamberler beşerdir ama şaşmazlar. Beşer şaşar lafı son derece yanlış bir laf. Peygamberler bizim inancımıza göre masumdurlar, suçsuzdurlar. Peygambere inanmanın gereği peygamberlerin suçsuz olduğuna inanmaktır. İkincisi, Hazreti Peygamber'den sonra artık bir peygamber gelmeyeceği için bunun üzerinden bir benzetmede bulunmak son derece yanlış ve çirkindir. Üçüncüsü, bir seçim, referandum kampanyası yapıyoruz. 'Hayır' dersiniz, 'hayır'ı başka gerekçelerle izah edebilirsiniz. Ancak, 'hayır'ı izahta zorlandığınız zaman böyle bir sözün söylenmesi asla kabul edilemez. Bu doğrudan doğruya dinin siyasete alet edilmesidir. Dini değerlerin siyasi kaygılarla harcanmasıdır. Baykal, tecrübeli bir siyasetçi. Ümit ederim ki bunları kast etmediğini çok kısa bir süre içerisinde açıklayacaktır. Aksi takdirde milletimizin büyük çoğunluğunun inançlarını tahrip etmiş olur. Yani küçük düşürmüş olur. Bu da doğru değildir. Kabul edilebilir bir durum değildir. Kendisinden bir açıklama bekliyorum. 'Sözlerim yanlış anlaşıldı onu kast etmedim' demesi, ne kast ettiyse onu açık bir şekilde ortaya koyması lazım. Böyle bir benzetme yanlış bir benzetmedir, batıl bir benzetmedir ve milletin inançlarını küçük düşürecek bir benzetmedir. Kabul etmiyoruz."
"TALİHSİZ BİR AÇIKLAMA"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İzmit'te bir otelde düzenlenen basın toplantısında soruları cevaplandırdı. Ak Parti Kocaeli milletvekilleri Radiye Sezer Katırcıoğlu ve İlyas Şeker, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı AK Partili İbrahim Karaosmanoğlu, İzmit Belediye Başkanı AK Partili Nevzat Doğan'ın da katıldığı toplantıda Bekir Bozdağ, Deniz Baykal'ın Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili yaptığı açıklamalar hatırlatılınca, şunları söyledi:
"Deniz Baykal'ın yaptığı açıklamayı talihsiz bir açıklama olarak görüyorum. İslam literatürüne dair değerlendirme yaparken veya siyasette İslam literatürden bazı kavramları kullanırken siyasetçilerin çok dikkatli olması lazım. Toplumun hassasiyetlerine ve dini değerlerine kabullerine dikkat etmesi lazım. Maalesef sayın Baykal'ın yaptığı bu açıklama İslam'ın ve Müslümanların kabul ettiği peygamberlik anlayışı ile de bağdaşır bir yaklaşım değil. Keşke ilahiyatçıya sorsa söylediği sözün ne anlama geldiğini bir müftüye sorsa ona doğru cevapları verirler. Bunun saygısızlık olduğunu peygambere hürmetsizlik olduğunu İslam'ın peygamberle ilgili bakışını uymadığını kendilerine söylerler."
AB'nin Genişlemeden Sorumlu eski Komiseri Günter Verheuge, Türkiye ile AB arasındaki krizin çok tehlikeli bir şekilde tırmandığını vurgulayarak, "Ben tamamen yeni başlangıçtan yanayım. AB, kriterleri yerine getirirse Türkiye'ye Avrupa ailesi içinde eşit haklara sahip daimi olarak yerini alacağını kayıtsız şartsız garanti etmeli" dedi.
Verheugen, Türkiye'nin de iç sorunlarını demokratik ve hukuk devleti kuralları içinde çözeceğinin güvencesini vermesi gerektiğini belirtti.
Avrupa'da hiçbir ülkeyi faşistlerin yönetmediğini, Türkiye'nin de bir diktatörlük olmadığını belirten Verheugen, karşılıklı hakaretlere son verilmesi gerektiğini vurguladı.