'Bizi öldürün ama oraya göndermeyin'

Hindistan'da 7 Arakanlı Müslüman'ın sınırı dışı edilerek Myanmar'a gönderilmesinin ardından ülkedeki Arakanlı Müslümanlar da aynı kaderi yaşamaktan endişe duyuyor.

'Bizi öldürün ama oraya göndermeyin'

Giriş Tarihi: 18.10.2018 20:59 Güncelleme Tarihi: 18.10.2018 22:03

Hindistan'da 7 Arakanlı Müslüman'ın sınırı dışı edilerek Myanmar'a gönderilmesinin ardından ülkedeki Arakanlı Müslümanlar da aynı kaderi yaşamaktan endişe duyuyor.

Video Player   00:00 | 00:00

Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.

Aljazeera televizyonunun internet sitesinde yer alan habere göre, 2012 yılından bu yana, Hindistan'dan Arakanlı 7 sığınmacının sınır dışı edilerek Myanmar'a gönderilmesinin ardından başkent Yeni Delhi'deki kamplarda yaşayan Arakanlı Müslümanlar da aynı durumu yaşamaktan korkuyor.

Kamplardaki Arakanlı Müslümanlar Myanmar'a geri gönderilmektense, Hindistan'da ölmeyi tercih ettiklerini ifade ediyor.

Sığınma kampında yaşayan Arakanlı Nur Kazım, Hindistan hükümetinin, Arakanlı Müslümanların neden ülkelerini terkettiğini anlaması gerektiğini belirterek, "2012 yılından beri ailemden uzakta yaşıyorum. Ben de ülkeme dönüp tekrar ailemle yaşamayı isterim. Bütün malımızı, mülkümüzü ve yaşamımızı orada bıraktık, burada köle gibi yaşıyoruz ama bundan başka bir yolumuz yok." ifadelerini kullandı.

"HİNDİSTAN BİZİ SINIR DIŞI ETMEKTENSE ÖLDÜRSÜN"

Arakanlı sığınmacıları sınır dışı edip etmemenin Hindistan hükümetinin elinde olduğunu ancak hükümetin Myanmar'daki durumu göz önünde bulundurması gerektiğini belirten Kazım, "Şu durumda Hindistan bizi sınır dışı etmektense öldürsün. Çünkü Myanmar'a gitsek de nasıl olsa öldürüleceğiz." dedi.

MYANMAR'A GÖNDERİLENLER EVLERİNE DEĞİL, HAPİSHANELERE GÖTÜRÜLÜYOR

Hindistan hükümeti son 6 yılda 7 Arakanlı sığınmacıyı sınır dışı ederek Myanmar'a gönderdi. Myanmar'a gönderilen sığınmacıların evlerine değil, hapisanelere götürüldüğü kaydediliyor.

Hindistan hükümeti, Arakanlı Müslümanları yasa dışı göçmen olarak tanımlıyor. Bu nedenle, Arakanlı Müslümanlar, sınır dışı edilerek, zulümden kaçtıkları Myanmar'a geri gönderilme korkusu içinde hayatlarını devam ettiriyor.

HİNDİSTAN'DA 40 BİNDEN FAZLA ARAKANLI MÜSLÜMAN VAR

Myanmar'daki zulümden kaçarak Hindistan'daki kamplarda yaşayan 40 binden fazla Arakanlı Müslüman bulunuyor.

- Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik 

ARAKANLI MÜSLÜMANLARA ETNİK KIYIM YAPILIYOR

Birleşmiş Milletler'e (BM) göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'dan kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 720 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı. 

Arakanlıların topraklarına dönüşü için Myanmar ve Bangladeş hükümetleri arasında imzalanan anlaşma, yerinden edilenlerin durumlarını belgelendirmeleri mümkün olmadığı için uygulamada işlevsiz kalıyor. 

BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik kıyım" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor. 

Uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının Arakan eyaletine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti, Arakanlı Müslümanların geri dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri de yerine getirmedi. 

İnsan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanların gerekli güvenli ortam sağlanmadan Myanmar'a dönmelerinin, yeni bir etnik kıyım kampanyasına yol açacağı endişesini taşıyor.

Böyle vahşet görülmedi! Müslümanlar katlediliyor

Burma'da hükümetin verdiği 'vur' yetkisi üzerine silahlı güçler ile birlikte Budist rahipler müslümanlara karşı yeniden harekete geçti. Yaşanan bu vahşet gelişmelerinin üzerine bölgede en az 500 müslümanın katledildiği öğrenildi..

Burma'da, hükümetin çıkardığı "vur emri" üzerine silahlı güçler ve Budist rahipler tarafından Müslümanlara karşı yeniden tırmandırılan katliamlarda son üç günde 500 Müslüman katledildi. Müslümanlara yönelik şiddet olayları sonrasından bölge insanları yurtlarından kaçmaya başladılar. Yaşanan büyük vahşet sonrası uluslararası kuruluşlara çağrılar yapılıyor.



ÇAĞRIDA BULUNULDU!
Arakan Rohingya Ulusal Örgütünün (ARNO) Başkanı Nurul İslam, Myanmar hükümetine eski Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan öncülüğünde hazırlanan rapordaki tavsiyeleri tam bir şekilde yerine getirmesi ve Arakan'da Müslümanlara karşı devam eden katliamların soruşturulması için bağımsız bir komisyon kurması çağrısında bulundu.

İslam, Annan öncülüğünde, Myanmar Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çi'nin desteğiyle oluşturulan Arakan Danışma Komisyonunun hazırladığı tavsiye raporunun memnuniyet verici olduğunu ancak rapora karşı olan çevrelerin kışkırtıcı eylemlere giriştiğini söyledi.

'SAHTE GÜVENLİK ALARMI VERİLDİ!'
Arakan'daki Budist liderlerin, Arakan Ulusal Partisi (ANP) milletvekillerinin ve 2012'de Arakanlı Müslümanlara (Rohingya) karşı yürütülen şiddet kampanyasının arkasındaki isim olarak bilinen Dr. Aye Maung'un en başından itibaren Arakan Danışma Komisyonuna karşı olduğunu belirten İslam, şunları kaydetti:

"ANP milletvekilleri, Kuzey Arakan'a asker sevkini öngören bir teklifi parlamentoya getirdi ancak geçiremedi. Sözde 'İslami teröristlere' karşı ve Budistleri korumaya yönelik olduğu savunulan teklife askeri kanat destek vermişti. Daha sonra Dr. Aye Maung liderliğindeki ANP milletvekilleri ve General Min Aung Hlaing, 9 Ağustos'ta bir toplantı yaptı ve Kuzey Arakan'daki Maungdaw'da sahte güvenlik alarmı verildi."

'OLAĞANÜSTÜ BİR ORTAM YARATILDI'
"Bölgeye asker sevkinin ardından Rohingya Müslümanlarına karşı kışkırtıcı eylemler zaten başlamıştı." diyen İslam, olayların özellikle Rathedaung kentinde ve çevresinde yoğunlaştığını anlattı.

"Birçok Rohingya köyü ablukaya alındı, saldırıya maruz kaldı, taciz, işkence ve keyfi tutuklamalarla olağanüstü bir ortam yaratıldı." ifadelerini kullanan İslam, "23 ve 24 Ağustos'ta Rathedaung'a bağlı Auk Nan Yar köyündeki hemen hemen bütün erkekler silahlı güçlerce alınıp götürüldü. Geride savunmasız kadınlar, yaşlılar ve çocuklar kaldı. Budist milisler ordunun himayesinde köyü kuşattı, tecavüz olayları yaşandı." diye konuştu.

Myanmar hükümetinin Annan raporunda yer verilen tavsiyeleri eksiksiz hayata geçirmesi gerektiğini söyleyen İslam, "Hükümet, Arakan'da devam eden sivillere yönelik katliamları soruşturacak bağımsız bir komisyon kurmalı. Hükümet, Rohingya nüfusuna karşı işlenen suçları soruşturacak bir BM tespit heyetine de izin vermeli." ifadesini kullandı.

90 BİNDEN FAZLA MÜSLÜMAN YURTLARINI TERK ETTİ
Myanmar ordusunun geçen yıldan bu yana sürdürdüğü operasyonlar nedeniyle 90 binden fazla Arakanlı Müslüman, yurtlarını terk etmek zorunda kaldı. Rohingya azınlığın temsilcileri, operasyonlarda bugüne kadar yaklaşık 400 kişinin yaşamını yitirdiğini belirtiyor.

Birleşmiş Milletler (BM) bölgede yaşananları aydınlığa kavuşturmak üzere kendi araştırma komisyonunu görevlendirmiş ancak Myanmar hükümeti komisyon üyelerinin bölgeye erişimini engellemişti.

VATANDAŞ STATÜSÜ İSTENİYOR
Annan öncülüğündeki Arakan Danışma Komisyonu, tavsiye raporunda, eyaletteki sorunlara çözüm bulunmasının bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasıyla yakından ilgili olduğuna işaret ederek ekonomik kaynakların federal yönetim ile eyalet yönetimi arasında adilce paylaştırılması gerektiği vurgulamıştı.

Topraklarına el konulanlara tazminat ödenmesi çağrısı yapılan raporda, Arakanlı Müslümanlara vatandaşlık statüsü verilmesi, diğer vatandaşların sahip olduğu tüm hak ve hürriyetlerden sınırsız faydalanmaları istenmişti.

HÜKÜMET ÇAĞRI YAPILDI
Raporda, hükümetin din, etnik aidiyet veya vatandaşlık statüsüne bakılmaksızın Arakan eyaletinde yaşayan herkese serbest dolaşım hakkı tanıması gerektiği belirtilmiş, herkese eğitim ve sağlık hizmetlerinden eşit oranda faydalanma imkanı sağlanması istenmişti.

Raporda ayrıca Myanmar hükümetine, tüm ulusal ve uluslararası görevlilere Arakan eyaletindeki tüm topluluklara her zaman tam ve engelsiz insani erişim sağlaması çağrısında bulunulmuştu.

BANGLADEŞ'LE İŞ BİRLİĞİ YAPILMASI VURGULANDI
Raporda, 100 binden fazla Arakanlı mülteciye ev sahipliği yapan komşu Bangladeş ile iş birliği yapılmasının önemine işaret edilerek iki ülke hükümetlerinin uluslararası normlara uygun olarak mültecilerin Bangladeş'ten Myanmar'a gönüllü dönüşlerine imkan sağlaması gerektiği kaydedilmişti.

Myanmar'da 1982'de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden Arakanlı Müslümanlar "devletsiz" sayılıyor. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından "eziyet gören dini azınlık" olarak kabul edilen Arakanlı Müslümanlar, hem şiddet olaylarına hem de yasal, ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kalıyor.

 

 

     Burma'da hükümetin verdiği 'vur' yetkisi üzerine silahlı güçler ile birlikte Budist rahipler müslümanlara karşı yeniden harekete geçti. Yaşanan bu vahşet gelişmelerinin üzerine bölgede en az 500 müslümanın katledildiği öğrenildi..Zülfikar Gençtürk
15-temmuz.net haberleri
E-Posta: 15temmuz2016.06@gmail.com..