Biz sizi Srebrenitsa katliamından biliriz
-BM, Hollanda'nın tavrına tepkisiz kaldı BM Sözcüsü Vellucci, herhangi bir açıklama yapılmayacağını ve BM olarak konunun muhatabı olmadıklarını kaydetti. -Almanya'da Merkel'in partisinden bir milletvekili ile parlamentodaki iki Türk vekil, 16 Nisan referandumu için miting düzenleyecek.
Giriş Tarihi: 14.03.2017 23:32 Son Güncelleme Tarihi: 15.03.2017 05:19
Biz sizi Srebrenitsa katliamından biliriz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hollanda'ya tarihi bir ihanet i hatırlatarak seslendi: Biz sizi Srebrenitsa katliamından biliriz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 14 Mart Tıp Bayramı programında Türkiye'nin 81 ilinden gelen sağlık çalışanlarıyla buluştu. Erdoğan, tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutlayarak özetle şu mesajları verdi:
CİBİLİYETLERİ BOZUK
Savaşın bile bir ahlakı, kuralı vardır. Savaşta bile sağlık ekiplerine ateş açılmaz. Ha, Hollandalı gibi olursa açar, onu da söyleyeyim. Biz Hollanda'yı ve Hollandalıları Srebrenitsa katliamından tanırız. Bunların cibiliyetinin, karakterinin ne kadar bozuk olduğunu, 8 bin Boşnak'ı orada nasıl katlettiklerinden tanırız. Bunları iyi biliriz, kimse bize medeniyet dersi ve medenilik dersi vermesin. Bu milletin alnı aktır, ama onların alnı kapkaradır.
"Biz Hollanda'yı Srebrenitsa katliamından biliriz"
ZÜCACİYE DÜKKÂNINA GİREN FİL
Türkiye'nin büyümesi birileri için nasıl umut olmuşsa, emin olun bazı çevrelerin de kâbusu oldu, Hollanda gibi, Almanya gibi. Dayanamıyorlar. Türkiye güçleniyor. Türkiye böyle dev şehir hastaneleri kuruyor ha, olmaz. Nasıl olur? Olacak, olacak, daha neler olacak. Özgüveni artan, güçlü, bağımsız bir Türkiye, yıllardır batıya garnizonluk yapan, IMF kapılarında birkaç milyon dolara el açan bir ülkeye alışanları şaşırttı, şaşkına uğrattı. Eski Türkiye'ye alışanlar bugünkü Türkiye'nin duruşunu kabullenemedekileri için aynen zücaciye dükkânına giren fil gibi kendi değerlerini, insan haklarını, uluslararası hukuku çiğnemeye, her şeyi kırıp dökmeye başladılar.
"Türkiye'nin gücü onları ürkütüyor"
KRİTERLERİNİN HÜKMÜ KALMADI
Cumartesi gecesi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımıza sergilenen saygısızlık sadece Türkiye'ye, Türk milletine, bu milletin bir ferdine değil, uluslararası hukuka ve diplomasiye yapılmıştır. Devletlerarası münasebetleri düzenleyen tüm teamüller, Viyana Sözleşmesi, AB kriterleri Hollanda yönetimi tarafından ayaklar altına alınmıştır. Avrupa'nın savunduğunu iddia ettiği demokrasi, ifade özgürlüğü, toplanma hürriyeti, kadına ve insana saygı gibi değerlerin milyarlarca insanın gözünde artık hükmü kalmamıştır.
ÖZÜRLE GEÇİŞTİRİLEMEZ
Bu millet sıradan bir millet değil. Tanıyacaklar. Yapılan yanlışların bedeli öyle özürle, mözürle geçiştirilemez. Bundan sonra Hollanda başta olmak üzere Neo Nazi zihniyetine esir olan, birkaç oy için en temel insani değerleri yok sayan ülkelerin hiçbir inandırıcılığı olmayacaktır. 16 Nisan'da yapılacak halk oylaması Türkiye düşmanlarına verilecek en güzel cevap olacaktır. Hak ettikleri dersi milletimiz sandıkta en güzel şekilde verecektir.
HOLANDALI KOMUTAN SIRPLAR'A TESLİM ETTİ
Ratko Mladiç komutasındaki Sırplar, Srebrenitsa'ya saldırıları sıklaştırdıklarında Müslümanların toplanan silahlarını geri almak için yaptıkları başvuru, sorumlu Hollanda Komutanı Thom Karremans tarafından reddedildi. Şehrin güvenliğinden sorumlu olan Karremans kendisine sığınan 25 bin mülteciyi ve şehri Sırpların katliamına terk etti.
HAMDOLSUN AŞKIM GERÇEKLEŞTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni açılan şehir hastanelerini, "Başbakan olduğum zaman bir hedefti, derdimdi, aşkımdı. Rabbime hamdolsun gerçeğe döndü" sözleriyle anlattı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Erdoğan'a sağlık çalışanlarının 15 Temmuz'da yaşadıklarını anlatan "Vatan İçin Sağlık Nöbetinde" isimli kitabı hediye etti.
BM, Hollanda'nın tavrına tepkisiz kaldı
BM Sözcüsü Vellucci, herhangi bir açıklama yapılmayacağını ve BM olarak konunun muhatabı olmadıklarını kaydetti.
Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi Sözcüsü Alessandra Vellucci, Hollanda'da yaşanan diplomatik skandalda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Türkiye'nin Rotterdam Başkonsolosluğuna girmesine izin verilmemesi ve sonrasında sınır dışı edilmesi olayı hakkında BM'den herhangi bir açıklama yapılmayacağını ve BM olarak konunun muhatabı olmadıklarını söyledi.
"BU KONU HAKKINDA YORUM YAPMAYACAĞIZ"BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen basın toplantısında Vellucci, AA muhabirinin, "Hollanda'nın, Viyana Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle kınanması gerekmez mi, Hollanda'da bir Türk bakan, kendi ülkesinin başkonsolosluğuna alınmıyor. BM konuyla ilgili neden sessiz kalıyor? Hollanda, insan hakları ve uluslararası hukuku ihlal etmedi mi, Hollanda'yı kınamazsanız gelecekte benzer durumlar yaşandığında diğer ülkeleri nasıl kınayacaksınız? " sorusuna cevaben, "Bu konu hakkında yorum yapmayacağız." dedi.
Hollanda'nın skandal tavrının üzerinden üç gün geçmesine rağmen BM'nin konuyla ilgili açıklama yapmamasının sorulması üzerine Vellucci, "BM olarak, bir ülkenin, güvenlik gerekçe gösterilerek aldığı bir karar hakkında açıklama yapmayacağız." ifadesini kullandı.
Velucci, BM olarak konunun muhatabı olmadıklarını, konuyla ilgili değerlendirmenin ancak ilgili ülkeler tarafından yapılacağını kaydetti.
"HOLLANDA'DA OFİSİMİZ YOK, KONUYA HAKİM DEĞİLİZ"
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği sözcülerinden Ravina Shamdasani de, "Viyana Sözleşmesi bizim kurumuzun kapsamı dışında karmaşık bir konu ve sadece insan hakları ile ilgili değil." diyerek soruya cevap vermekten kaçındı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği sözcülerinden Rupert Colville, açıklamada, Hollanda polisinin, başkonsolosluğun bulunduğu bölgede toplanan ve uygulamayı protesto eden Türk vatandaşlarına şiddet uygulamasından bilgileri olmad
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği sözcülerinden Ravina Shamdasani de, "Viyana Sözleşmesi bizim kurumuzun kapsamı dışında karmaşık bir konu ve sadece insan hakları ile ilgili değil." diyerek soruya cevap vermekten kaçındı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği sözcülerinden Rupert Colville, açıklamada, Hollanda polisinin, başkonsolosluğun bulunduğu bölgede toplanan ve uygulamayı protesto eden Türk vatandaşlarına şiddet uygulamasından bilgileri olmadığını ileri sürdü.
Colville, Hollanda’da ofislerinin bulunmadığını ve Rotterdam’da yaşanan olaylara tam olarak hakim olamadıklarını ifade etti.
AA muhabirinin medyaya yansıyan Hollanda polisinin şiddet içeren görüntülerini hatırlatması üzerine Colville, konuyu detaylı inceleyeceklerini ve daha sonra bu konuda bir açıklama yapabileceklerini bildirdi.
BELARUS'A SESSİZ KALMADILARBirleşmiş Milletler, Belarus'a barışçıl toplanma özgürlüğüne saygı duyması ve göstericilere yönelik şiddet ve tacizi durdurması çağrısında bulundu.
Belarus'taki İnsan Hakları Durumu BM Özel Raportörü Miklos Haraszti, yaptığı yazılı açıklamada, Belarus'ta “Sosyal parazitlere karşı kanun” olarak isimlendirilen yasayı protesto gösterilerindeki toplu tutuklamalar ve göstericilere gözdağı verilmesine tepki gösterdi.
Haraszti, "Yasaya karşı barışçıl şekilde gösteri yapan 70 sivil ve 18 gazetecinin tutuklandığına dair güvenilir kaynaklardan bilgiler aldım. Bu konuyu yakından takip ediyorum." ifadesini kullandı.
Haraszti, "Belarus makamlarını barışçıl toplanma özgürlüğüne saygı duyma ve göstericilere yönelik şiddet ile tacizi durdurma çağrısında bulunuyorum." dedi.
Hackerlar Hollanda Merkez Bankasına Erdoğan fotoğrafı koydular
Hollanda'nın Türkiye'ye karşı faşist tutumuna bir cevap da Ünlü Cyber Warrior hack grubundan geldi. Hacker grubu, Hollanda Merkez Bankasının resmi sitesini hackleyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafını koydu......Daha önce bir çok ülkenin devlet ve kurum sitelerine yaptıkları siber saldırılarla bilinen Cyber Warrior hack grubu, Hollanda'nın bir çok resmi sitesini hackleyerek Hollanda Merkez Bankasına Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafını koydular.
Hollanda da yaşanan son olaydan sonra pek çok kesimden tepkiler gelmeye devam ediyor. Bu tepkiler arasında Hollanda'ya ait resmi sitelere karşı siber saldırılar da yer aldı.
Cyber Warrior Akıncılar adlı hack grubu, Hollanda'ya tepkisini ülkedeki bir çok siteyi hackleyerek göstermişti. Bugünde başta Hollanda Merkez Bankası olmak üzere, Netherlands İskan, Planlama ve Çevre Bakanlığı, Uluslararası Ticaret ve İşbirliği Ajansı, İhracat Kredi Sigortası Kurumu gibi bir çok devlet sitesine siber saldırı düzenleyip siteleri hacklediler. Hacklenen sitelere ait bilgileri ele geçiren grup bu sitelere ait açılış sayfalarına koydukları ve üzerinde Türk bayrağı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın resminin olduğu indexlerde, AB ülkelerin nazi ve faşist tutumlarını dile getiriyorlar.
HACKER GRUPTAN AÇIKLAMA
Cyber Warrior Grup adına yapılan açıklamada, “Devletimize ve devlet büyüklerimize karşı özellikle referandum süreci ile alakalı son günlerde takınılan faşist ve ırkçı tutumu kınıyoruz. Misyonumuz gereği cevabımızı daha önce de olduğu gibi siber saldırılarımız ile veriyoruz. Kimsenin şüphesi olmasın ki asla durmayacağız. Devletimiz, milletimiz ve devlet büyüklerimize karşı her türlü kin ve nefret dolu haçlı tutumuna bizde Sultan Alparslan gibi, Sultan Süleyman gibi, Fatih ve Yavuz gibi Çanakkale’de dedelerimiz, 15 Temmuz da Şehit Ömer’lerimiz gibi dik duracak ve elimizden geleni yapacağız” dedi.
Merkel'in partisi Türk vekillerle HAYIR'a çalışıyor
Almanya'da Merkel'in partisinden bir milletvekili ile parlamentodaki iki Türk vekil, 16 Nisan referandumu için miting düzenleyecek.
Almanya'nın Rüsselsheim kentinde düzenlenecek "Hayır" kampanyasına Almanya’nın Hessen Eyaleti’ndeki bazı milletvekilleri katılacak.
EVET'E İZİN VERMİYORLARRhein-Main Hayır Platformunca asılan afişteki bilgilere göre, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in partisi Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Hessen Eyaleti Milletvekili İsmail Tipi ve koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Partili (SPD) Turgut Yüksel, Rüsselsheim kentinde düzenlenecek "Hayır" gösterisinde yer alacak.
Hollanda'nın faşist tavrı, Türkiye'de sağduyulu herkes tarafından tepkiyle karşılandı. Türkiye karşıtlığını kendilerine iş edinen "içimizdeki Hollandalılar" ise gerçek yüzlerini göstermeye devam ediyor.
'BANA VATAN HAİNİ DİYEBİLİRSİNİZ AMA...'
Fox Ana Haber sunucusu Fatih Portakal, Türkiye ile Hollanda arasındaki siyasi krizi canlı yayında "Bana vatan haini diyebilirsiniz ama Türkiye de kabahatli. Birilerinin de bunu söylemesi gerekiyor." ifadelerini kullanırken sosyal medya kullanıcıları tarafından tepkiyle karşılaştı!
Fatih Portakal'a göre Türkiye de kabahatli Türkiye ile Hollanda arasında yaşanan siyasi krizi değerlendiren Portakal, Türkiye'nin de kabahatli olduğunu söyledi.Fox Ana Haber sunucusu Fatih Portakal, Türkiye ile Hollanda arasındaki siyasi krizi canlı yayında değerlendirdi."TÜRKİYE DE KABAHATLİ"Hollanda'yla yaşanan krizi yorumlayan Portakal, "Bana vatan haini diyebilirsiniz ama Türkiye de kabahatli. Birilerinin de bunu söylemesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.Fox Ana Haber sunucusu Fatih Portakal, Türkiye ile Hollanda arasındaki siyasi krizi canlı yayında değerlendirdi.
"TÜRKİYE DE KABAHATLİ"Hollanda'yla yaşanan krizi yorumlayan Portakal, "Bana vatan haini diyebilirsiniz ama Türkiye de kabahatli. Birilerinin de bunu söylemesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Fatih Portakal: Bana vatan haini diyebilirsiniz ama Türkiye de kabahatli Türkiye ile Hollanda arasında yaşanan diplomatik kriz üzerine yorum yapan Fatih Portakal,"Bana vatan haini diyebilirsiniz ama Türkiye de kabahatli. Birilerinin de bunu söylemesi gerekiyor." dedi.Facebook Twitter LinkedinGöndFox Ana Haber sunucusu Fatih Portakal, Türkiye ile Hollanda arasındaki siyasi krizi canlı yayında değerlendirdi.
"TÜRKİYE DE KABAHATLİ"
Hollanda'yla yaşanan krizi yorumlayan Portakal, "Bana vatan haini diyebilirsiniz ama Türkiye de kabahatli. Birilerinin de bunu söylemesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Rotterdam Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın aracının durdurulması ve sonrasında sınır dışı edilmesi olayında Hollanda Özel Timi'ne ateş izni verildiğini söyledi. Aboutaleb, kamu yayın kuruluşu NOS TV'te yaptığı açıklamada, Bakan Kaya'nın yanında "geniş omuzlu" 12 kişinin bulunduğunu ve o kişilerin silahlı olup olmadığını bilmediklerini ifade ederek "Bu durum korkutucuydu." dedi. Bakan Kaya'nın yanındaki kişilerin ateş etme ihtimalini düşündükleri için özel tim gönderdiklerini belirten Aboutaleb, "Bunun sebebi, olası bir saldırıda bizim orada olaya hâkim olabilmemizdi" ifadesini kullandı.
VİNÇLİ ÇEKİCİ BİLE GETİRDİLER!
Aboutaleb, sunucunun, "Bir bakan gelmiş, orada ne olabilirdi ki?" sorusu üzerine, "Bakanın korumaları ateş edebilirdi" iddiasında bulundu. Özel timin sadece korumalar için gönderildiğini söyleyen Aboutaleb, "Bakanın korumalarının polisin teslim ol uyarısına uymayıp ellerini kemerlerine doğru götürmeleri halinde Hollanda Özel Timi'ne ateş etme izni verilmişti" diye konuştu. Türkiye'nin Rotterdam Başkonsolosluğu'na geçmesine müsaade edilmeyen Kaya'nın önce korumaları gözaltına alınmıştı. Kaya'yı aracından çıkarmaya çalışan polis, vinçli çekici getirip aracı zorla çekme girişiminde bulunmuştu. Aracın kilidini açmak zorunda kalan Bakan Kaya, başka bir araçla polis eskortuyla Almanya'ya götürülmüştü.
BATI'YI SEVMEYEN 'S... GİTSİN' DEMİŞTİ
Fas doğumlu bir Müslüman olan Aboutaleb 2008'den bu yana oturduğu Rotterdam Belediye Başkanlığı kolutuğunda faşist söylemleriyle biliniyor. Aboutaleb iki yıl önce Fransa'da 'Charlie Hedbo' dergisine yapılan saldırıdan sonra "Batı'nın yaşam tarzını beğenmeyen Müslüman göçmenler 'S... gitsin' demişti.
Milli Piyango İdaresi, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin yıldönümüne denk gelen 19 Mart özel çekilişi için bilet bastı. Ancak bilete Çanakkale ismi 3 "k" kullanılarak "Çanakkkale" şeklinde hatalı yazıldı. 9 Mart'ta piyasaya sunulan biletteki harf hatasını 4 gün sonra gören vatandaş, Milli Piyango İdaresi'ni uyardı. 12 Mart'ta gece 23.00'te Milli Piyango İdaresi'ni arayan vatandaş, yetkililere biletteki hatayı söyledi.
'HEPİMİZİN GÖZÜNDEN KAÇMIŞ BİR HATA'
Milli Piyango İdaresi yetkilileri, hatanın herhangi bir kasıt olmadan sehven yapıldığını belirterek, "Biletler piyasaya çıktı, şu anda satılıyor. Geri çekme şansımız yok" dedi.
Çekilişi etkileyecek, vatandaşları mağdur edebilecek bir durumun söz konusu olmadığını kaydeden yetkililer, şöyle konuştu: "Bu hepimizin gözünden kaçmış bir hata. Bu çekiliş için 1 milyonun üzerinde bilet basıldı. Bütün biletlerde aynı hata söz konusu. Çekilişin ikramiyesini etkileyecek bir hata olsa, biletleri geri çekerdik. Sadece Ankara'da bir bayide olsa alır, düzeltir, geri veririz. Bunlarda bir de süre var. 19 Mart'ta o biletin hükmü bitiyor. İkramiye çıktığı zaman vatandaş mağdur olmayacak. 19 Mart bileti 9 Mart'ta piyasaya çıkar. 9 Mart'tan önce de bizim taşradaki şubelerimize, bayilerimize gider. Hatayı farkına vardığımızda bilet vatandaşa ve bayilere satılmaya başlanmıştı. Uzun yıllar önce yine matbaada basıldıktan sonra bir isimde harf hatası olduğu görülmüş. Bilet piyasaya çıkmadan arkadaşlarımız hatayı düzeltmişler." (Habertürk)
"Hollanda'nın tutumu Avrupa'nın Türkiye'yi kuşatma projesidir"İşte Sayan'ın yaptığı çarpıcı açıklamalar:
"Türkiye'nin yıldızlaşmasını engellemek için uğraşan bütün Avrupa ülkeleri Türkiye'nin başaramadıklarını kendileri ele aldılar başarmaya çalışıyorlar. Türkiye'de yıllardır taşeron kullandılar, Türkiye'deki insanları böldüler parçaladılar, ırklara ayırdılar renklere ayırdılar bütün bunlarla Türkiye'yi istedikleri noktaya getiremediler.
"HOLLANDA'NIN TUTUMU AVRUPA'NIN TÜRKİYE'Yİ KUŞATMA PROJESİDİR"
En son 15 yıldır Tayyip beyin çıkışı ile birlikte Türkiye'deki taşeronlarının başaramayacağını anlayan Avrupa devletleri bu işe kendileri bakmaya başladı. Hollanda belki de ilk görevlendirilmiş devlet olarak ortaya çıktı. Dolayısı ile oradaki bir ırkçı muhalefet liderinin kendi kamuoyunu tatmin etmek için Türkiye'ye saldırısı olarak görürsek eksik görmüş oluruz. Tamamen Avrupa'nın Türkiye'yi kuşatmaya yönelik bir projesidir bir algı operasyonudur, Türkiye'yi engelleme projesidir. Tayyip Erdoğan gibi lideri engelleme projesidir. Türkiye'nin yeni Cumhurbaşkanlığı sistemi ile ne kadar büyük bir ivme kazanacaklarını bildikleri için düğmeye bastılar. Avrupa yıldızlaşan bir Müslüman ülke istemez. Bunu hiçbir zaman istememişlerdir. Müslüman ülkeleri bölmüş ve parçalara ayırmışlardır.
"WİLDERS İSRAİL AJANIDIR"
Wilders, İsrail'de yetişmiş bir İsrail ajanıdır. Hayatına bakacak olursak nerede okumuş, nerelerde bulunmuş, kendilerini Hollandılara benzetmek için saçını boyatması bunlar tesadüf değil bir projenin ürünüdür."
Hollanda'nın tutumu Avrupa'nın Türkiye'yi kuşatma projesidir
Darbe telefoncusu Almanya’da firardaGenelkurmay'da darbe girişimi sırasında çıkan olaylarla ilgili hazırlanan iddianamede, matematik öğretmeni Ali Irmak 'en kritik isimlerden biri' olarak geçti. 17 Temmuz'da Almanya'ya firar eden Irmak'ın Marmaris, Genelkurmay, TÜRKSAT ve Akıncı'da aktif rol alan ve 3 kişi şehit eden üst düzey komutanlar için 10 adet cep telefonu ve 10 adet hat temin ettiği belirtildi.
ANKARA'DA GÖREVLİ
Darbenin en kritik sivil isimlerinden biri olduğu belirtilen Ankara Demetevler Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde görevli Ali Irmak'la ilgili iddianamede yer alan detaylar şu şekilde:
?ALES KOPYACILARINDAN
43 yaşındaki Ali Irmak, Erzurum Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi'nden mezun oldu. 2001'de öğretmen olarak atandı. 2011'de Ankara Yenimahalle'deki Demetevler Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde matematik öğretmeni olarak göreve başladı. 2004'teki Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı'nda (ALES) kopya çeken FETÖ'cü ekibin içinde yer aldı ve hakkında açılan soruşturma halen sürüyor. FETÖ'nün kriptolu haberleşme aracı ByLock kullanıcısı. 17 Temmuz'da Almanya'ya kaçtı. Hakkında arama kararı bulunuyor. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile meslekten ihraç edildi. Ancak eşi M.I., Ankara Yenimahalle'deki bir imam hatip ortaokulunda matematik öğretmeni olarak halen görevine devam ediyor.
BİR GÜN ÖNCE DAĞITTI
Ali Irmak, darbe girişimi sırasında darbeci komutanlar Fırat Alakuş ile 3, Ali Yazıcı ile 5, Şükrü Seymen ile de 2 kez görüştü. Irmak, Cumhurbaşkanı'na suikast ile Genelkurmay, TÜRKSAT, Özel Kuvvetler gibi noktaları ele geçirmeyi planlayan üst düzey komutanlara, birbirleriyle iletişim kursunlar diye 10 adet cep telefonu ve 10 adet SIM kartı satın aldı. Irmak'ın 14 Temmuz'da dağıttığı bu hatları kullanan darbeciler 3 kişiyi şehit etti. Irmak'ın telefon hattı verdiği Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, Tuğamiral Sinan Sürer, Albay Fırat Alakuş ve Yarbay Murat Korkmaz'ın 6-7-8-9 Temmuz 2016'da Ankara Konutkent'teki bulanan villada Adil Öksüz'le toplantı yaptıkları tespit edildi. İddianameye göre telefon satıcısı Ramazan Cömert, öğretmen Ali Irmak'ın 14 Temmuz'da değişik marka ve modelde, faturası olmayan 10 adet cep telefonu ile 10 adet hat aldığını söyledi.
BAŞKASI ADINA NUMARA ALDI
Cömert, "Ali Irmak, bir yıldır alışveriş yapar. Daha önce peyderpey açık (kendi adına olmayan) 'T....' şirketine ait hatları almıştır" şeklinde ifade verdi. Yine iddianamede, Cömert'in, yine açık hat olarak sattığı 531847.... ve 530872.... numaralı telefonlarda ByLock çıktığı aktarıldı.
PATATES HAT NEDİR?
Suç işlemek amacıyla başkalarının kimlik bilgileri kullanılarak açılan cep telefonu hatları halk arasında ve suç dünyasında 'patates hat' olarak adlandırılıyor. Bu hatlar bazı telefon bayilerinde art niyetli telefon hattı satıcıları tarafından başkalarına ait kimlik bilgileriyle kullanıma açılıyor ve satışa sunuluyor. Bu yöntemi suç örgütleri kullanıyor.
İŞTE O HATLARI KULLANAN 10 HAİN!
Başbakan Binali Yıldırım, Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile görüşmesine ilişkin, "Yaşanan olayın getirdiği can sıkıntısıyla bazı şeyler konuştuk. Karşılıklı o da sesini yükseltti, biz de sesimizi yükselttik." dedi.
Başbakan Yıldırım, canlı yayınında açıklamalarda bulundu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
"Kamuoyunun, konuştuklarımız dışında 'Batı ile hasseten şu yüzden bu durumdayız' şeklinde bilmesi gereken bir şey var mı?" sorusu üzerine Yıldırım, Avrupa ülkeleriyle ilişkilerde, bugünlerde sıkıntı olduğunu, bunun sır olmadığını dile getirdi. Özellikle halk oylaması kampanya sürecinde, bu durumun biraz daha belirgin hale geldiğini, tırmandığını söyleyen Yıldırım, "Aslında öncesinde de vardı bu. Doğrusu Avrupa'nın belli başlı ülkelerinde seçimler var, Fransa'da, Almanya'da, Hollanda'da seçimler var. Onların da bu sürece bir şekilde olumsuz katkısı olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.
Avrupa'da son yıllarda İslamofobi, ırkçı söylemler, milliyetçilik akımları ile aşırı sağ siyasetin zemin kazandığını, bunun merkez siyaseti tehdit ettiğini vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bunun üzerine tabii Avrupa'da iç siyaset, bir anlamda oluşan rekabet karşısında aşırı söylemleri de beraberinde getiriyor. Burada Türkiye bulunmaz bir ülke ve malzeme bu söylemler için. Çünkü bizim 5 milyonun üzerinde orada yaşayan soydaşımız var. Bunların bir kısmı o ülke vatandaşı, bir kısmı iki kimlik taşıyor, bir kısmı da Türk vatandaşı. Dolayısıyla buradaki her türlü söylem, Türkiye ile doğrudan ilişkilendiriliyor ve yaşadığımız durum ortaya çıkıyor. Buradaki duruşumuz çok net, Avrupa'ya diyoruz ki gelecek vizyonunuzu gözden geçirin."