Bel Fıtığı ve Boyun Fıtığı Nasıl Oluşur?
Bel ve boyun fıtığı, birbirine temel olarak benzer durumlardır. Çoğunlukla ağrılı, hareket kısıtlılığına sebep olabilen; boyundan kollara veya belden bacaklara yayılan ağrı, uyuşukluk, kasılma, çekilme gibi şikayetler yapabilen, genellikle kötü (yanlış) kullanım sonucu ortaya çıkan hastalıklardır.
Giriş Tarihi: 04.05.2017 04:17 Son Güncelleme Tarihi: 04.05.2017 06:41
Bel Fıtığı ve Boyun Fıtığı Nasıl Oluşur?
Bel ve boyun fıtığı, birbirine temel olarak benzer durumlardır. Çoğunlukla ağrılı, hareket kısıtlılığına sebep olabilen; boyundan kollara veya belden bacaklara yayılan ağrı, uyuşukluk, kasılma, çekilme gibi şikayetler yapabilen, genellikle kötü (yanlış) kullanım sonucu ortaya çıkan hastalıklardır.
Belde ve boyunda, eklemi oluşturan omurlar arasında, ‘intervertebral disk’ denen, kıkırdak yapıda yastıkçıklar bulunur. Disklerin görevi eklem hareketlerini kolaylaştırmak ve eklemin bütünlüğüne yardımcı olmaktır. İki omurun arasında yapışık olarak yerleşmiştir. Bu diskin bulunduğu yerden arka yöne, omurilik kanalı içindeki omurilik veya sinirlere doğru yer değiştirerek bası yapması haline, bel fıtığı veya boyun fıtığı diyoruz. Fıtığın meydana gelme sebepleri çok çeşitli olabilir. Fakat temelde, fıtığın oluşumunda uzun vadeli kötü veya uygun olmayan bir kullanımdan, ya da ani ve zorlayıcı bir kullanımdan söz edebiliriz. Boyun ve belin taşıma kapasiteleri yıllar içinde azalmış olabilir. Bu kolaylaştırıcı faktörlere, ani ve hazırlıksız bir hareket eklendiğinde, bel ve boyun fıtığı kolaylıkla karşımıza çıkabilir. Düşmeler, trafik kazaları, iş kazaları, kilo artışı gibi durumlar da, bel ve boyun fıtığına sebep olabilir.
Bel ve boyun fıtığının şikayetleri çok değişkenlik gösterebilir. Ağrı, hareket kısıtlılığı, uyuşma-karıncalanma, en sık şikayetlerdir. Bazen sinir ağrısı tarzında çok şiddetli ağrılar görülebilir. Bu ağrılar, bel ve bacak hareketleri ile artabilir. Daha ilerlemiş durumlarda ilgili bölgede (kol veya bacağın belli kaslarında) kuvvet kaybı ortaya çıkabilir. Daha seyrek olarak, belde ağrı olmadan, doğrudan bacak ağrısı ile başlayabilir. Bacak ağrısına kuvvet kaybı eklenebilir.
Ağrının yeri ve yayılımı gibi, şiddeti de kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Her hastada her şikayet bulunmayabilir. Bazı bel fıtığı durumlarında, büyük ve küçük abdeste çıkamama veya tutamama durumu da ortaya çıkabilir (Kauda equina sendromu). Böyle bir durumda derhal uzman hekime başvurulmalıdır.
Değişen çalışma koşulları nedeniyle beyin ve sinir cerrahisi (nöroşirürji) polikliniğine yapılan başvurular arasında bel ve boyun fıtığı şikayetleri başı çekmektedir. Eskiden ileri yaş hastalığı gibi algılanan bel ve boyun fıtığı rahatsızlıkları giderek daha genç bireyleri etkiliyor. Peki fıtık neden olur, nasıl önlem alınır, tedavisi nedir? İşte yanıtlar...
BEL VE BOYUN FITIĞI NASIL OLUŞUR?
Su tutma özelliği bulunan kıkırdak yastıklar yardımlarıyla boyun ve belimizi her yöne hareket ettirebiliyoruz. Bu kıkırdak yastıklar (diskler), hareketsizlik veya zorlamanın yanı sıra ağır kaldırma, trafik kazası gibi sert darbelerle omurga kanalına doğru yer değiştirir ve fıtıklaşır. Bu bölgede en hassas organ olan omurilik bulunduğundan fıtık, boyun ve bel sinirlerine baskı yapar.
Bel fıtığı, bel ve bacak ağrısı, bacakta uyuşma, üşüme ve karıncalanma hissine, yürüme güçlüğü ve işgücü kaybına, ileri durumlarda idrar tutamama, bacakta ileri kuvvetsizlik gibi önemli şikayetlere yol açar.
Boyun fıtığı ise omurilik ve boyundan kollara giden sinirlerde ciddi bası oluşturarak, boyunda ağrılar, sık tutulmalar, baş dönmesi ve kısa süreli göz kararması atakları, kolda ağrı, uyuşma, karıncalanma, güç kaybı ile ellerde kuvvetsizlik gibi sorunlara neden olur.
Sürekli bilgisayar başında ve klima altında hareketsiz çalışanlar boyun ve bel fıtığı riskiyle karşı karşıyadır. Sigaranın da disk dejenerasyonlarını artırdığı, iyileşmeyi yavaşlattığı birçok bilimsel yayında bildirilmektedir.
BEL FITIĞI HAKKINDA YANLIŞ BİLDİKLERİMİZ NELER?
"Bel fıtığı orta ve ileri yaşlarda görülür"
Yanlış. Bel fıtığı değişen yaşam koşulları ve teknolojinin hayatımızdaki etkileri nedeniyle son yıllarda lise çağlarında da görülebilmektedir. Bilgisayar ve mobil cihazlarla geçirilen vaktin artması, düzensiz beslenerek alınan kilolar, spor yapmama en önemli etkendir. Günümüzde uygulanan mikrocerrahi ve endoskopik yöntemler sayesinde ileri yaşlardaki hastalar da ameliyat edilebilmekte, aynı gün ayağa kalkabilmektedir.
"Bel fıtığı ırsidir"
Yanlış. Omurga yapısı, aile bireylerinde birbirine benzer ancak bel fıtığı genetik olarak nesilden nesile aktarılan bir hastalık değildir. Bel fıtığına yatkın aile bireylerinde daha sık bel fıtığı görülebilir.
"Bel fıtığı olanların mutlaka sert zeminde yatması gerekir"
Bu eski ve yanlış bir bilgidir. Bel fıtığı olan veya olmayan hiç kimse sert yerde yatmamalı, ortopedik yataklar tercih edilmelidir. Hastanın rahat ettiği pozisyon en iyi yatma pozisyonudur, özellikle dizlerin kırılması araya bir yastık konması da ağrıyı azaltır.
"Bel fıtığı ameliyatından sonra fıtık tekrar eder"
Yanlış. Bel fıtığı ameliyatlarından sonra aynı yerden fıtık tekrarlaması olasılığı yüzde 2'den azdır. Başka bir bölgeden bel fıtığı olma ihtimaliniz çok daha yüksektir.
"Bel fıtığı tedavisinde ameliyat son çaredir, felç kalma riski çok yüksektir"
Yanlış. Bel fıtığı tedavisinde ameliyat dışında da çeşitli alternatifler vardır. Bel fıtığı tanısı konulan hastaların yüzde 20'si ameliyatla düzeltilebilir hastalardır. Diğerlerine ameliyat dışı tedaviler önerilmektedir. Bel fıtığı operasyonlarında bacaklarımıza giden sinirlerden herhangi birinin yaralanması mümkün olabilir fakat bu durum tekerlekli iskemleye bağlı kalmayı gerektirecek şiddette değildir. Günümüzde uygulanan mikrocerrahi ve endoskopik yöntemlerle bu riskler minimuma inmiştir.
"Bel çekme yöntemi çok etkilidir"
Yanlış. Bel çekme bel fıtığını düzeltemeyeceği gibi fıtık parçalarının yer değiştirmesine bağlı olarak kişilerde ciddi kalıcı sorunlara neden olabilir.
NASIL ÖNLEM ALMALI?
Günlük çalışma sırasında özellikle masa başında, tam dik pozisyonda oturmalı ve sandalye bel girintisini destekleyecek biçimde seçilmelidir. Sandalyenin uygun olmadığı durumlarda, bel girintisini destekleyecek ilave bir yastık aynı işi görecektir. Yataktan kalkarken aniden bele yük bindirerek doğrulmaktan kaçınılmalıdır. Önce yan dönmeli, sonra ayakları yatak kenarından aşağı sarkıtıp dirseklerden destek alınarak doğrulanmalıdır. Yerdeki cisimleri kaldırırken ya da itmek ve çekmek için dizleri kırarak destek almak, omurganın yükünü hafifletecektir.
Bel ve boyun fıtığında en etkili tedavi yöntemi yürüyüş ve yüzmedir. Haftada 2 gün 30'ar dakika yüzmek adaleleri gevşetir, vücudu rahatlatır. Boyun ve bel hareketleriyle kasları güçlendirmek de önlemler arasındandır. Ofis ortamında yapılacak 5-10 dakikalık basit egzersizler, kilo verdirmeye yardımcı olmaz ancak kaslarınızı hareket ettirir ve metabolizmayı uyanık halde tutmayı sağlayabilir. Bu egzersizlerde önemli olan tüm hareketlerde çalışılan tarafın tersinin de çalıştırılması. Egzersizleri yaparken nefes tutmamalı, kendinizi zorlamamalısınız.
CERRAHİ TEDAVİSİ NASIL OLUR?
Bel fıtığı ameliyatlarında amaç fıtıklaşan diskin temizlenmesi ve sinir üzerindeki baskıyı kaldırarak hastayı rahatlatmaktır. Cerrahi gerekmeyen durumlarda ilaç tedavisi, koruma, kilo kontrolü, boyun egzersizleri, gerekirse boyunluk kullanımı ve fizik tedavi programları önemli yer tutmakta iken cerrahi gerektirecek kadar ilerlemiş vakalarda mikrocerrahi ve teknikleri günümüzde kolaylıkla ve güvenle uygulanmakta hastalar kalıcı fayda görmektedirler. Aynı şekilde ameliyat günü hastalar ayağa kaldırılmakta, ertesi gün de taburcu edilmektedirler. Üç hafta istirahat ve korumayı takiben eski hayatlarına geri dönebilmektedirler.
NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nin ileri düzey teknolojiyle hazırlanan yeni binasında ve Türkiye’nin ilk ve tek 1A Ultra Clean ameliyathanesinde; bel ve omurga cerrahisi, erişkin ve çocuk beyin cerrahisi, tümör, anevrizma operasyonları, Parkinson, Tremor, Distoni, Major depresyon, OKB, Epilepsi, Toruette sendromu, Derin beyin stimulasyonu, boyun ve bel fıtığı, Skolyoz ameliyatları ve nöromodülasyon cerrahilerinin tamamı yapılabiliyor.
Nöroloji, psikiyatri ve psikoloji alanındaki uzmanlığını; beyin, sinir ve omurilik cerrahisi, bariatrik ve genel cerrahi, kulak burun boğaz gibi genel imkânlarla zenginleştiren NPİSTANBUL Beyin Hastanesi, yeni binasında Avrupa’nın 2. Beyin Hastanesi olarak hizmet vermeye başladı.