Bekir Bozdağ: Adil Öksüz'ün Türkiye'de olduğunu düşünüyorum.

-İstanbul Esenyurt'ta düzenlenen operasyonla yakalandı. Saldırganın 1983 doğumlu Özbekistan vatandaşı olduğunu ve Türkiye'ye yasadışı yollardan giriş yaptığı açıklandı. -Afganistan'da eğitim aldığı belirtilen ve 4 dil bilen teröristle birlikte 2 insansız hava aracı ve 197 bin dolar da ele geçirildi. -Saldırganın erkek çocuğuyla birlikte olduğunu değerlendirdiklerini belirten İstanbul Valisi Vasip Şahin,"Bu akşam çocuğu yanında değildi.

Giriş Tarihi: 18.01.2017 09:17 Son Güncelleme Tarihi: 18.01.2017 11:02 Bekir Bozdağ: Adil Öksüz'ün Türkiye'de olduğunu düşünüyorum.Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Reina saldırganının yakalanmasıyla ilgili ''Bu, polis teşkilatımızın büyük başarısıdır. DEAŞ terör örgütü ile bu eylemin bağlantısı güneş gibi ortada'' dedi. Firari Adil Öksüz ile ilgili de konuşan Bozdağ, "Onun birileri tarafından saklandığını düşünüyorum. Öksüz'ün sınırdışına çıktığını düşünmüyorum, Türkiye'de olduğunu düşünüyorum." dedi..Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"POLİS TEŞKİLATIMIZIN BÜYÜK BAŞARISI"
Bozdağ, İstanbul'da yılbaşı gecesi Ortaköy'deki Reina gece kulübüne silahlı saldırı düzenleyerek 39 kişiyi öldüren, 65 kişiyi de yaralayan teröristin 17 gün sonra Esenyurt'ta sağ olarak yakalanmasıyla ilgili ''Bütün imkanları seferber ederek, kameralardan tutun dijital verilere kadar en ince detayına kadar değerlendirmek suretiyle teröristi adeta izlerine baka baka takip ettiler ve neticede yakaladılar. Bu, polis teşkilatımızın büyük başarısıdır'' dedi..

"ADİL ÖKSÜZ SAKLANMA BECERİSİNE SAHİP DEĞİL"

FETÖ soruşturmasının firari şüphelisi Adil Öksüz'ün, darbe girişiminde kilit rol oynadığına işaret eden Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti:
"Ortaya çıkan deliller gösteriyor ki Adil Öksüz, darbe teşebbüsünde kilit rol oynayan isimlerden birisi. Elde edilen veriler önemli bir aktör olduğunu gösteriyor. Adil Öksüz bu kadar saklanma becerisine sahip birisi değil. Onun birileri tarafından saklandığını düşünüyorum.''

Bozdağ'ın açıklamalarından satır başları şöyle:''(Reina saldırganının yakalanması) Bütün imkanları seferber ederek, kameralardan tutun dijital verilere kadar en ince detayına kadar değerlendirmek suretiyle teröristi adeta izlerine baka baka takip ettiler ve neticede yakaladılar. Bu, polis teşkilatımızın büyük başarısıdır. DEAŞ terör örgütü ile bu eylemin bağlantısı güneş gibi ortada. Zaten ortaya çıkan şu ana kadar bütün veriler de DEAŞ terör örgütünü işaret ediyor.

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ
Ortaya çıkan deliller gösteriyor ki Adil Öksüz, darbe teşebbüsünde kilit rol oynayan isimlerden birisi. Elde edilen veriler önemli bir aktör olduğunu gösteriyor. Adil Öksüz bu kadar saklanma becerisine sahip birisi değil. Onun birileri tarafından saklandığını düşünüyorum. Adil Öksüz'ün kafasını bulunduğu yerden dışarı çıkarabilme şansının olduğuna pek ihtimal vermiyorum. Ama eninde sonunda Türk polisi veya jandarması, güvenlik güçlerimiz, halkımızın da desteğiyle Adil Öksüz'ü saklandığı inde bulacak, onu da yargıya teslim edecektir. Ben Adil Öksüz'ün Türkiye sınırları dışına çıkmayı başardığına ihtimal vermiyorum. Çünkü olay oldu, hemen arkasından konu deşifre oldu, güvenlik güçleri harekete geçti ve Türkiye'nin bütün hudut kapıları ve dışarı çıkabilecek ne varsa hepsi bilgilendirildi ve tedbirler alındı.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİ

Biz bunu kendimiz için değil Türkiye için Türk milleti için istiyoruz. Cumhurbaşkanlığı sistemi, doğası gereği siyasi istikrar ve güçlü iktidar kuracak. Çünkü sistemin zorunlu sonucu, hangi seçime giderseniz gidin seçimin sonunda birisi iktidar olacak, hem de güçlü iktidar olacak, iktidar yetkisini de halktan alacak. O nedenle Türkiye'nin geleceği bakımından bunun son derece büyük önemi var. Bugün Türkiye'de çift başlılıktan kaynaklanan sorunları yaşamıyor görünebiliriz ama geçmişe dönüp baktığınızda yürütmenin çift başlı olması çok büyük tartışmalara yol açtı. Bunun 340 ile 347 arasında bir oyla geçeceği şeklinde bir kanaatim var, ikici turda herhangi bir olumsuzluk beklemiyorum."

.Polisten Reina saldırganına 'yan daire' operasyonu.39 kişinin katili Reina saldırganın yakalandığı operasyonla ilgili yeni bir ayrıntı daha ortaya çıktı. Polis ekiplerinin saldırganın kaldığı evin yan dairesini kiraladığı ve 4 gün boyunca teröristlerin kaldığı evi takip ettiği ortaya çıktı..

Reina'da 39 kişinin katili olan saldırgan dün emniyet güçlerinin başarılı operasyonu ile yakalandı. Operasyonun ardından önemli ayrıntılar da ortaya çıkmaya başladı. Emniyet Reina saldırısının ardından kendisine gelen binlerce ihbarı değerlendirip yüzlerce baskın yaptı, hiç bir detayın atlanmadığı geceli gündüzlü bir mesai harcayarak sonunda hedefe ulaştı ve gözü dönmüş teröristi sağ yakalamayı başardı.

YAN DAİRE OPERASYONU

Polis ekipleri tarafından Reina saldırganı Abdulkadir Masharipov'un Esenyurt'taki bir sitede kaldığının tespit edilmesinin ardından harekete geçildi. Polis ekipleri teröristin izini bulur bulmaz baskın yapmadı, teröristin kaldığı ev tespit edilerek yan dairesi ekipler tarafından kiralandı. Polis, 4 gün boyunca yan dairede neler olup bittiğini dinledi teröristlerin evine kimin gelip kimin gittiği teröristlerin o süre içerisinde kimlerle görüştüğü an be an takip edildi.

Şehit polisin abisi Reina saldırganı operasyonuna katıldı Reina'da saldırısında şehit olan Burak Yıldız'ın abisi geçtiğimiz gece saldırganın yakalandığı operasyona katıldı.

Reina'yı kana bulayan terörist Abdulkadir Masharipov İstanbul polisinin başarı operasyonu ile saklandığı evde yakalandı.

BURAK YILDIZ'IN ABİSİ DE KATILDI

Hürriyet'in haberine göre; İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ve ekibinin yürüttüğü operasyona Reina'da düzenlenen hain saldırıda şehit olan polis memuru Burak Yıldız'ın Çevik Kuvvet'te görevli abisi Murat Yıldız'ın da katıldığı ortaya çıktı.

Rakamlarla Esenyurt'taki dev operasyon

Reina saldırganı Esenyurt'ta düzenlenen bir operasyon ile yakalandı. İşte rakamlarla nefes kesen o operasyon...

1/60

7,200 SAAT - Abdulkadir Masharipov'un yakalanması için güvenlik kameralarında incelenen süre.

2 /60

2,000 POLİS - Teröristi yakalamak amacıyla içinde özel ekiplerin de olduğu polis sayısı.

3 /60

4 KENT - İstanbul, Konya, Hatay ve İzmir'de operasyonlar gerçekleştirildi.

4 /60

2,000 İHBAR - Polise yapılan ihbar sayısı.

5 /60

152 - 4 kentte baskın düzenlenen adres sayısı.

6 /60

168 - Operasyonlarda gözaltına alınan yabancı şüphelilerin sayısı(tamamı sınırdışı edildi.)

7 /60

50 - Operasyonlarda gözaltına alınan vatandaş sayısı.

8 /60

20 - Ortaya çıkarılarak çökertilen DEAŞ hücresi sayısı.

9 /60

2 - Operasyonla cezaevine gönderilen sayısı.

10 /60

2 SİLAH 2 DRONE - Silivri hücresinde ele geçirilen malzemeler.

11 /60

197 BİN DOLAR - DEAŞ'ın sivil hücresinde ele geçirilen ve örgüte ait olduğu belirtilen para.

12 /60

5 - Reina teröristi Masharipov'un da yakalandığı Esenyurt'taki 36 No'lu dairede yakalanan kişi sayısı.

13 /60

DEAŞ'LI TERÖRİST MASHARİPOV'UN KÜNYESİ
AD: Abdulkadir Masharipov.
KOD ADI: Ebu Muhammed, Horasani Abdulkavi

14 /60

UYRUK: Tacik asıllı Özbekistan vatandaşı.
DOĞUM YERİ-YILI: Özbekistan/1983
MEDENİ HALİ: Evli ve 2 çocuk sahibi.

15 /60

- Suriye'deki DEAŞ unsurlarıyla irtibatlı.

16 /60

- Afganistan ve Pakistan'da 2 yıl silah eğitimi aldı.

17 /60

- İran'da 2015'in aralık ayında tutuklanıp 15 gün cezaevinde kaldı.

18 /60

- Rusça, Arapça, Çince, Türkçe biliyor.

19 /60

- Türkiye'ye İran üzerinden 2016 yılı ocak ayında yasadışı yollardan giriş yaptığı sanılıyor.

20 /60

- Konya'dan İstanbul'a geliş tarihi: 16 Aralık 2016

21 /60 22 /60 23 /60 24 /60 25 /60 26 /60 27 /60 28 /60 29 /60 30 /60 31 /60 32 /60 33 /60 34 /60 35 /60 36 /60 37 /60 38 /60 39 /60 40 /60 41 /60 42 /60 43 /60 44 /60 45 /60 46 /60 47 /60 48 /60 49 /60 50 /60 51 /60 52 /60 53 /60 54 /60 55 /60 56 /60 57 /60 58 /60 59 /60Reina saldırganının yakalandığı evin içeriden fotoğrafları

Reina'ya saldıran terörist Ebu Muhammed El Horasani kod isimli teröristin de arasında bulunduğu 3'ü kadın toplam 5 kişinin yakalandığı Esenyurt'taki evin içi görüntülendi.

1/30

Saat 23.00 sıralarında düzenlenen operasyonla yakalanan 5 kişinin evden çıkarılmasının ardından polisin incelemelerini tamamladığı daire, site içerisindeki bir apartmanın 5. katında bulunuyor, 2 oda ve 1 salondan oluşuyor. Evin içinde polis tarafından dış kapısının kırılmasıyla başlayan büyük operasyonun izleri görülüyor.

2 /30

Odalarda yatak, çekyat ve birkaç dolap dışında pek fazla ev eşyası yok. Odalarda kadın kıyafetleri başta olmak üzere çok sayıda giyim eşyası bulunurken mutfaktaki yiyecek içecek kolileleri de dikkat çekti.

3 /30

CEP TELEFONU AKSESUVARLARI VE BOŞ SIM KARTLAR

Evde boş yumurta kolileri ve boş litrelik su şişeleri bir köşede toplanmış. Ayrıca evde dikkat çeken başka bir şey de cep telefonu aksesuarları ile birkaç SİM Kartı oldu.

4 /30 5 /30 6 /30 7 /30 8 /30 9 /30  10 /30 11 /30 12 /30 13 /30 14 /30 15 /30 16 /30 17 /30

 

18 /30 19 /30 20 /30 21 /30 22 /30 23 /30 24 /30

 

25 /30 26 /30 27 /30 28 /30 29 /30 Reina katliamını yapan terörist oğlunu kime teslim etti?Ortaköy'de yılbaşı gecesi, Reina'ya saldırarak 39 kişiyi öldüren saldırgan, İstanbul Esenyurt'ta düzenlenen operasyonla yakalandı.Saldırganın 1983 doğumlu Özbekistan vatandaşı olduğunu ve Türkiye'ye yasadışı yollardan giriş yaptığı açıklandı.   Afganistan’da eğitim aldığı belirtilen ve 4 dil bilen teröristle birlikte 2 insansız hava aracı ve 197 bin dolar da ele geçirildi.   Saldırganın erkek çocuğuyla birlikte olduğunu değerlendirdiklerini belirten İstanbul Valisi Vasip Şahin,"Bu akşam çocuğu yanında değildi. Kız çocuğu annesiyle birlikte, erkek onun yanında diye değerlendiriyorduk fakat bu akşamki operasyonda yanında değildi" dedi. Saldırganın yakalandığı operasyon hakkında SuperHaber'e önemli değerlendirmeler yapan Metehan Demir de tam bu noktaya dikkat çekti. Metehan Demir, saldırganın yalnız olmadığı görüşünü paylaşarak, "Çocuk evde yoksa büyük olasılıkla terörist birileriyle irtibata geçerek, oğlunu yanından uzaklaştırmış olabilir. Bu bile teröristin yalnız olmadığını bir kere daha teyid ediyor." ifadelerini kullandı.    İşte SuperHaber yazarı Metehan Demir'in o açıklamaları;  "Türkiye'de art arda yaşanan terör olaylarının sorumlularının net olarak belirlenememesi bu eli kanlı alçak yapıların yeni eylemler yapmasına bir tür motivasyon oluyordu.  Ancak bu son operasyon ile 39 kişinin hayatına kasteden Reina saldırganının yakalanması, bu tip terör örgütlerine Türkiye'nin artık şakasının olmadığını göstermesi açısından önemli bir caydırıcı örnek teşkil ediyor.Şüphesiz ki burada Emniyet ve istihbarat birimlerine titiz çalışmalarının hakkını vermek gerekir.Zaten önemli olan, devlette güvenliği sağlayan kritik birimleri eleştrirken doğru yaptıklarında da onları alkışlamasını bilmektir. Bugün de bunu yapmalıyız. Ayrınca üzerinde dikkat çekici biçimde 197 bin dolar ile yakalanan saldırganın para bağlantıları da zamanla ortaya çıkacaktır.POLİS KONUYU SOĞUTUP SICAK TAKİP YAPTIGelen bilgilere göre, Emniyet günlerdir bilinçli olarak konuyu gündemden düşürüp perde arkasında ise sıcak bir takip içerisindeydi.Birden fazla ikametgahındaki hareketliliği tespit edip, önceden bazı gözaltılar da gerçekleştirmişti. Kontrol altında tutulan hedefin, daha önce de ele geçirilebileceği, ancak bu bağlantıların takip edilerek ortaya çıkarılması amacıyla operasyonun bekletildiği konuşuluyor.Şimdi asıl süreç başlayacak. Bu Özbek kökenli teröristin DAEŞ (IŞİD)'le bağlantısı olduğu yönünde kuvvetli belirtiler var. Ancak eğitimi, saldırıdaki profesyonelliği ve diğer eylemlerden farklı olarak izlediği terör taktikleri, bu teröristle ilgili daha dikkatli düşünülmesi gerektiğini gösteriyor.Şüphesiz ki o gece bu eylem sadece bir eğlence merkezine yapılmakla kalmadı, toplumun hassas tartışma konularının da fitilini ateşledi.  Bugün Türkiye'de terör örgütü olarak eylemlerde; PKK ve DAEŞ ön plana çıksa da şüphesiz ki ülke genelinde, diğer bazı terör örgütleri ve diğer yabancı servis faaliyetlerinin de gözardı edilmemesi gerekir. TERÖRİST OĞLUNU KİME TESLİM ETTİ? Bu nedenle, yakalanan teröriste dair şu noktalara dikkat etmek lazım; teröristin yanında olduğu iddia edilen oğlu evde bulunamadı. Birkaç günden beri bu tür haberler yer alıyordu medyada. Çocuk evde yoksa büyük olasılıkla terörist birileriyle irtibata geçerek, oğlunu yanından uzaklaştırmış olabilir. Bu bile teröristin yalnız olmadığını bir kere daha teyid ediyor.VERECEĞİ İFADE KRİTİKİfadesi, eğer kendisi terör eğitimideki kadar profesyonel değilse ve bazı şeyleri saklamayı başaramazsa çok önemli detaylar içerecek.Yanındakilerin kim olduğundan, bir yıl boyunca irtibatta bulunduklarına... Reina'da, baskın gecesinin öncesi, olay anı ve sonrasında birilerinden yardım alıp, almadığına... Örgütün başta uyuyan hücrelerinin, eylem hazırlığı yapıp, yapmadığından, nerede eğitim gördüğüne dek birçok merak edilen nokta, umalım ki ifade ile aydınlansın. Fakat yabancı servis parmağı endişesinden hareketle, teröristin arkasındaki, hemen ulaşabileceğimiz bir yapı olmayacaktır. Bu tip örgütler, genelde 2-3 çember dışarıdan farklı kimliklerle süreci yönetirler...Uzun lafın kısası, Türkiye'de hazır ipin ucu yakalanmışken ilk defa birbirimizi yemeden, kavgalarımıza ara verip, hayatımızı, huzurumuzu ve geleceğimizi korumak için önümüzdeki bu tehditlere karşı birlikte hareket etmeliyiz."Fikret Bila'Vahşetin yönetimi' YILBAŞI gecesi Reina’da 39 insanı katleden caninin titiz, sabırlı bir operasyonla sağ olarak yakalanması Türk polisinin önemli başarısıdır.

Bu başarılı operasyona emeği geçen herkese teşekkür borçluyuz. İstanbul Valisi Vasip Şahin’i, İstanbul Emniyet Müdürü Dr. Mustafa Çalışkan’ı ve onların şahsında olayda görevlendirilen polislerimizi, güvenlik ve istihbarat kurumlarımızı kutlarım.

İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın özenli yönetimi ile caninin sağ olarak yakalanmış olması çok önemli. Bu sayede Emniyet teşkilatımız, sadece bu caninin irtibatlı olduğu teröristleri değil, Türkiye’de mevcut oldukları tahmin edilen diğer DAEŞ hücrelerini de yakalamak, çökertmek konusunda önemli bilgilere ulaşacaklardır.

VAHŞET POLİTİKASI
Bu caninin yılbaşı gecesi Reina’da gerçekleştirdiği katliam, DAEŞ’in ‘vahşet’ politikasının bir örneğiydi. Reina’yı kana bularken, yaralı insanların kafasına kurşun sıkması, rasgele herkesi taraması, gözü dönmüş hareketleri ‘vahşet’ yaratmaya geldiğini gösteriyordu.

Caninin bu tutumu DAEŞ’in, propaganda olsun diye yayımladığı vahşet videolarındaki son söz olarak kullandıkları “Onlara, geride kalanların ödlerini patlatacak şekilde davranın” ifadesine uygundu. (Michael Weiss-Hassan Hassan, IŞİD, Kırmızı Yayınları, Ekim 2016, s. 272)

DAEŞ’in ideolojisini hayata geçirmek için ‘vahşet’i bir politika, bir yöntem olarak seçtiği biliniyor. Bu hareket tarzı, 2004 yılında internet üzerinden yayılan ‘Vahşetin Yönetimi’ isimli kitaba dayanıyor. Bu kitapta devlet otoritelerinin geriletilmesi, kurtarılmış bölgeler oluşturulması için eylemlerin vahşet biçiminde yapılması, böylece halk üzerinde büyük bir korku yaratılması öneriliyor. Kitabın yazarı olarak görünen Ebu Bekir Naci’nin (takma isim olduğu belirtiliyor) Afganistan’da El Kaide’ye katılan bir Mısırlı subay olduğu öne sürülüyor. Naci’nin önerdiği eylem yöntemi, ‘düşmanın en zayıf halkadan vurulması, vahşet bölgeleri yaratılması, korkunun yayılması’ olarak özetleniyor. Naci, bu yolla, hedef alınan devlet otoritesinin sarsılacağı, cihat güçlerinin daha etkili olacağı, DAEŞ’in bu eylemlerle yaratacağı ortamda halkın devlet otoritesi ile örgüt arasında kalacağı ve oluşacak kaotik ortamda, hâkim oldukları bölgenin ele geçirileceğini savunuyor.

DAEŞ, Naci’nin kitabını uyguluyor. Türkiye’deki vahşi eylemlerinde görüldüğü gibi hâkim olduğu Irak’taki ve Suriye’deki bölgelerde halka, kendilerine göre yorumlayıp oluşturdukları kurulları dayatıyor.

DAEŞ EĞİTİMİ
Türkiye’nin nasıl bir terör örgütüyle karşı karşıya olduğunu anlamak için DAEŞ’in nasıl çalıştığının bilinmesinde fayda var.

DAEŞ, kurduğu kamplarda sıfırdan bir eğitim veriyor. Önce kendi yorumladıkları şekilde din eğitimi veriliyor. Katılan gençlerin beyinleri yıkanıyor. İslam’ın dünyaya hâkim tek düzen olması gerektiği öğretiliyor ve bunun için savaşanların cennete gideceği anlatılıyor. Kamplarda dini eğitimden sonra askeri eğitime geçiliyor. Askeri eğitimler çoğunlukla Irak ve Suriye’de Mısır ordusundan ayrılmış subaylar tarafından veriliyor. DAEŞ birliklerine de bu subaylar komuta ediyor.

Kampa katıldıktan sonra kaçmak isteyenler ‘ihanet’le suçlanıyor ve halkın göreceği yerlerde vahşice katlediliyor.

GÜNLÜK YAŞAM VE CEZA
DAEŞ’in hâkim olduğu yerleşim yerlerinde kadınlar ‘DAEŞ kıyafeti’ giymek zorunda. Tüm yüzün ve başın örtüldüğü peçeler kullanmak ve yanında mutlaka bir erkek bulunması halinde dışarı çıkmaları mümkün. Kadınların saç yaptırması, erkeklerin sakal kesmesi yasak. Sigara, nargile içmek de yasaklar arasında. İbadet saatlerinde sokakta yürümek suç.

DAEŞ ‘suç’un türüne göre ceza uyguluyor; kol, bacak ve kafa kesilmesine kadar çeşitli cezalar mevcut. (Weiss-Haasan, IŞİD, s. 246-247)

TÜRKİYE HEDEF
Türkiye böyle bir terör örgütüyle karşı karşıya. Uzun süredir bu örgütün darülharp (savaş alanı) ilan ettiği ülkeler arasında Türkiye de var.

Reina canisinin de mensup olduğu gibi DAEŞ’in Türkiye’de birçok ‘uyuyan hücre’si olduğu tahmin ediliyor. Bu yöndeki bilgiler DAEŞ yöneticileriyle yapılan söyleşilerde de ifade edilmiş durumda. (Weiss-Hassan, IŞİD, s.239)

Şanlıurfa, Gaziantep, Adıyaman gibi kentlerdeki hücreleri önemli ölçüde etkisiz hale getirilmiş durumda. Büyük kentlerde de uyuyan hücreler tehdit oluşturuyor.

Reina canisinin sağ yakalanması ve etrafındaki hücre üyelerinin de ele geçirilmiş olması bu açıdan büyük önem taşıyor.

Türkiye’nin bir yandan bu teröristlerle mücadele ederken, bir yandan da gençlerimizin bu örgütlerin propagandalarına kanmalarını kolaylaştıracak bir iklimin doğmaması için özen göstermesi gerekiyor.