Başkan Erdoğan, CHP'ye net mesaj: Mehmetçiği yedirtmeyiz.

Başkan Erdoğan, CHP'li vekilin orduya yönelik çirkin sözlerine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu'na seslendi: Bay Kemal, senin milletvekilin askerime hakaret edecek, senin ağzından olumsuz bir ifade çıkmayacak. bu millet seni affetmeyecek. Hakaret edilen ordu ve onun her mensubu birer mehmetçiktir. biz mehmetçiğimizi size yedirtmeyiz. Yedirtmeyeceğiz...

Başkan Erdoğan, CHP’ye net mesaj: Mehmetçiği yedirtmeyiz

Giriş Tarihi: 3.12.2020  23:02 Son Güncelleme: 4.12.2020  07:02

Başkan Erdoğan CSO konser salonu açılışını gerçekleştirdi!

Son dakika haberi: Başkan Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın "Şairleri, yazarları, sanatçıları arasında ayrım yapan, insanlarını dinledikleri müziklere, giydikleri kıyafetlere göre ayıran eski Türkiye manzarasına son verdik." sözleri dikkat çekti.

Başkan Erdoğan, CHP'li vekilin orduya yönelik çirkin sözlerine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu'na seslendi: Bay Kemal, senin milletvekilin askerime hakaret edecek, senin ağzından olumsuz bir ifade çıkmayacak. bu millet seni affetmeyecek. Hakaret edilen ordu ve onun her mensubu birer mehmetçiktir. biz mehmetçiğimizi size yedirtmeyiz. Yedirtmeyeceğiz...

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu'nu açtı. "Burası bir sanat vahasına dönüşecektir" dedi.

CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONİ ORKESTRASI YERLEŞKESİ
14.5 hektar alanda 5 bloktan oluşuyor.
2023 kişilik konser salonu bulunuyor.
10 bin kişilik de açık konser alanı var.

SANAT TA HEDEF 2023
Başkan Erdoğan, 2023 kişilik Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu'nu açtı: Burası bir sanat vahasına dönüşecektir. Türkiye, sadece siyasette, ekonomide, savunmada değil, sanatta da prangalarından kurtuldu.

Başkan Erdoğan CSO konser salonu açılışında konuştu

Son Dakika Haberi; Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu Açılış Töreni’nde konuştu. Erdoğan eserle ilgili 'Bir Itri nevakarı ile bir Bethowen konçertosu bir Yunus ilahisine eşlik eden barış senfonisine eşlik ederek buradan dünyaya açılacaktır.' dedi.

Video Player

 

00:23 | 05:45

Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.

Online Video Platform

CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONİ ORKESTRASININ YENİ BİNASI AÇILIYOR!

GALERİNİN DEVAMI

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmasına geçen hafta vefat eden CSO emekli başkemancısı Oktay Dalaysel'i anarak başladı.

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının yeni binası

Dalaysel'in Türk keman okulunun önde gelen temsilcilerinden olduğunu ifade eden Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasında 30 yılı başkemancı olmak üzere 45 yıl boyunca görev yapan kıymetli sanatçımız verdiği dersler ve yetiştirdiği müzisyenlerle geride gerçekten müstesna bir miras bıraktı. Kendisine bir kez daha Allah'tan rahmet, ailesine ve sanat camiasına sabırlar diliyorum." diye konuştu.

Başkan Erdoğan CSO konser salonu açılışında konuştu

Açılış programını, koronavirüs tedbirleri sebebiyle kısıtlı bir katılımla gerçekleştirmek zorunda kaldıklarını aktaran Erdoğan, salgının tüm dünyada vahim boyutlara ulaştığı bu sıkıntılı dönemi hep birlikte tedbirlere uyarak en kısa zamanda atlatmayı ümit ettiklerini söyledi.

Bu süreçte siyasi çalışmalarını, görüşme ve kabulleri ile bu tür programlarını salgın gerçeğine göre düzenlediklerini ifade eden Erdoğan, "Konser salonumuzun açılışını, başkentimizin, ülkemizin kültür ve sanat hayatı için son derece önemli bir eser olduğu için ertelemek yerine hemen gerçekleştirmeyi istedik." dedi.

"15,4 HEKTARLIK ALAN ÜZERİNDE 5 BLOKTAN OLUŞMAKTADIR"

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasına layık bir konser alanı ihtiyacının, yıllardır gündemde bir konu olduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hemen yanımızdaki bina maalesef talebi karşılamaya yetmiyordu. Göreve geldiğimizde yeni bina ile ilgili yarım yamalak da olsa bazı fizibilite çalışmaları yapılmıştı. Bu çalışmaları yeniden ele alarak eksiklerini giderdik, yüklenici firmadan kaynaklanan sorunları da aşarak projeye hız verdik. Uzun bir dönem sürüncemede kalan bu projeyi bizzat takip ederek hamdolsun tamamlamayı başardık. Bugün Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasını şanına yaraşır bir binaya kavuşturma yanında şehrimizin sembollerinden olacak modern bir mimari eseri de ülkemize kazandırmış oluyoruz."

Dünyadaki emsalleriyle yarışacak şekilde inşa edilen Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konser yerleşkesinin yaklaşık 15,4 hektarlık alan üzerinde 5 bloktan oluştuğu bilgisini veren Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: "İnşaat büyüklüğü 62 bin 547 metrekareyi bulan bu projede 2 bin 23 kişilik konser salonu, 500 kişilik mavi salon, 650 kişilik tarihi salon, sergi alanı, hediyelik eşya mağazası ve 10 bin kişilik açık hava konser alanı mevcuttur. Bunun yanında proje, restoranı, kafeteryası ve 800 araçlık kapalı otoparkı ile her ihtiyaca cevap verecek şekilde tasarlanmıştır. Burası sadece mimari açıdan değil, teknik özellikleri itibarıyla da gerçekten özel bir mekandır. Binada yer alan büyük ve küçük konser salonları, dünyaca ünlü akustik uzmanlarınca doğal akustik prensibine uygun şekilde inşa edilmiştir. Tüm imkanlardan devlet opera, bale, müzik grupları yanında özel sanat toplulukları ve kurumları da istifade edebilecektir."

"HER DİLDEN VE HER TELDEN DÜNYANIN SESİ BURADA TOPLANACAK"

Salgın şartlarının hafiflemesi ile CSO Konser Salonu'nun başkentin ortasında sanatseverler için bir sanat ve müzik vahasına dönüşeceğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Her dilden ve her telden dünyanın sesi burada toplanacak, içimizdeki tüm güzellikler notalara burada yansıyacaktır. Pisagor ve Farabi tertibinden ilhamlarla Mozart ile Bach'ın portelerinden tınılar, Şemsettin ile Meragi'den terennümlerle, Shostakovich ile Chopin'in bestelerinden ritimler burada buluşacaktır. Şehnaz besteler uvertürlere, kar-ı natıklar andantelere burada yol gösterecektir. Bir kemanın içli sesinden yayılan ayrılık, bir bağlamanın en zarif perdesinde yankılanan hasret yine burada gönlümüze düşecektir. Bir Itri Neva Kar'ıyla bir Beethoven konçertosu, bir Yunus ilahisine eşlik eden barış senfonisi olarak buradan dünyaya açılacaktır. İnşallah burası önümüzdeki dönemde ülkemizin kültür sanat zenginliğinin nişanelerinden biri olarak milletimize hizmet verecektir. Her açıdan göz kamaştırıcı bu muhteşem eserin tekrar Ankara'ya ve tüm sanatseverlere hayırlı olmasını diliyorum."

"TÜRK MÜZİK TARİHİNDE ITRİ'NİN YERİ NEYSE KARACAOĞLAN'IN YERİ DE ORASIDIR"

Bu eseri Ankara'ya kazandıran Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve ekibi ile projede görev alan mimar, mühendis ve işçileri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Merhum Yahya Kemal'e göre bizim devlet kurma ve askerlik dışında dünya ortalamasının fevkinde olan üç büyük sanatımız vardır. Yahya Kemal bunları mimari, musiki ve şehir olarak sıralıyor. Tarihimize baktığımızda mimari ve şiirle beraber musikinin de kültürümüzde çok önemli bir yer tuttuğunu görüyoruz. Türk müziği Orta Asya, Eski Anadolu, Akdeniz, Ege, İslam, Osmanlı ve son olarak Batı olmak üzere 5 damardan beslenerek bugüne ulaşmıştır. Türk sanat müziğine hayat veren perde ve makamlar, kökü 1000 yıllara giden bu uzun serencamın yoldaki işaretleri mahiyetindedir.

Merhum Yahya Kemal, Itri şiirinde bu gerçeği şu şekilde ifade ediyor; 'Ta Budin'den Irak'a, Mısır'a kadar. Fethedilmiş uzak diyarlardan, Vatan üstünde hür esen rüzgar, Ses götürmüş bütün baharlardan. O deha öyle toplamış ki bizi, yedi yüz yıl süren hikayemizi dinlemiş ihtiyar çınarlardan. Musikimizde bir taraftan din, bir taraftan bütün hayat akmış; her taraftan, Boğaz, o şehrayin, Mavi Tunca'yla gür Fırat akmış. Nice seslerle, gök ve yerlerimiz, hüznümüz, şevkimiz, zaferlerimiz, bize benzer o kainat akmış.' Evet, Türk müziği hem bu kadim birikimin, hem asırlık yolculuğumuzun hem de 1000 yıllık hikayemizin özü ve özetidir. Her bir türkü ve şarkımız Horasan erenlerinin hikmetini Maveraünnehir'in bereketini, Anadolu'nun irfanını bugüne taşıyan bir hazinedir. Türkü ve şarkılar, bizim bu topraklardaki varlığımızın seste, sözde, güftede ve şiirde vücut bulan abideleridir. Yürek tellerimizi titreten her bir eserde insanımızın çığlığı, sevdası, hayalleri sevip de kavuşamayanların hasreti vardır."

Sanat müziğinden halk müziğine kadar tüm müzik dallarının kültür deryasını zenginleştiren birer nehir olarak görülmesi gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türk müzik tarihinde Itri'nin yeri neyse Karacaoğlan'ın yeri de orasıdır. Dede Efendi ne kadar hürmete layıksa Aşık Veysel de aynı derecede hürmete layıktır. Hafız Sadettin Kaynak'a nasıl minnettarsak bozkırın tezenesi Neşet Ertaş ustaya da aynı şekilde minnettarız." 

Erdoğan, müzik türleri arasında olduğu gibi müzisyenler, bestekarlar ve sanatçılar arasında da asla ayrım yapılamayacağını, Türkiye'de diğer pek çok hususta olduğu gibi müzik konusunda da bir dönem çok ciddi hataların yapıldığını belirtti. 

Türkiye'nin üzerine karabasan gibi çöken jakoben zihniyetten Türk müziğinin de payını aldığını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Milletin değerlerini, milletin zevk ve kültürünü gerilik emaresi olarak gören bu anlayış, sanat hayatımızın çölleşmesine sebep olmuştur. Öyle ki bu ülkede 'müzik inkılabı' adı altında Türk halk ve sanat müziğine 'alaturka müzik' denilerek yasaklandığı tuhaf dönemler yaşanmıştır. Devrin gazetelerini açıp baktığınızda 'alaturka musiki ilga edildi.' gibi birçok manşetle, haberle karşılaşmanız mümkündür. Halkı baskıyla, zorbalıkla dönüştürebileceklerini zannedenler halkın müzik zevkini de yasaklarla değiştirebileceklerine inanmışlardır. Ne zaman ülkemiz bu kültür faşistlerinin tasallutundan kurtulmuş işte o zaman Türk kültür ve sanat hayatı yeniden canlanmaya başlamıştır. Son 18 yılda kültür sanat dünyasının zenginleşmesinin daha renkli, daha özgün ve daha özgür bir karaktere bürünmesinin arkasında yatan sebep budur." 

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası yeni binası

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, bizim dönemimizde sadece siyasette, ekonomide, savunmada değil, kültür, sanat, müzik, edebiyatta da prangalarından kurtulmuştur." diye konuştu.

Türkiye'de insanlar arasında ayrımcılık yapmadıkları gibi müzik türleri ve müzisyenler arasında da hiçbir ayrıma gitmediklerini vurgulayan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Şairleri, yazarları, sanatçıları arasında ayrım yapan, insanlarını dinledikleri müziklere, giydikleri kıyafetlere göre ayıran eski Türkiye manzarasına son verdik. Bu topraklara ait ne varsa hiçbir komplekse kapılmadan ülkemizin bir kazanımı olarak hepsini kucaklamaya çalıştık. Ülkemizin kültür ve sanat hayatına değer katacak, bu alanda çeşitliliği arttıracak her türlü eseri sahiplenmenin çabası içinde olduk. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içinde ülkemizin en modern opera binası olan Beştepe Kültür ve Kongre Merkezi'ni hayata geçirdik. İstanbul'da artık her tarafı lime lime dökülen Atatürk Kültür Merkezi'ni yıkıp yerine İstanbul'umuza layık bir opera binası inşa ediyoruz."

Erdoğan, İstanbul'daki Atatürk Kültür Merkezi'nin inşaatını yakından takip ettiklerini, en yakın zamanda İstanbul ve Türkiye'nin hizmetine sunacaklarını kaydetti. 

Son dakika haberi: Başkan Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu Açılış Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın "Şairleri, yazarları, sanatçıları arasında ayrım yapan, insanlarını dinledikleri müziklere, giydikleri kıyafetlere göre ayıran eski Türkiye manzarasına son verdik." sözleri dikkat çekti.

"KÜLTÜR MERKEZİ SAYISINI 42'DEN 116'YA ÇIKARDIK"

Göreve geldiklerinde Türkiye'deki kültür merkezi sayısının 42 olduğunu anlatan Erdoğan, şu bilgileri verdi:

"Biz buna 74 adet daha ilave ederek 116'ya çıkardık. Devlet Tiyatrolarındaki sahne sayısını da 23'ten 54 ilave ile 77'ye yükselttik. Desteklenen özel tiyatro sayısını 59 dan 328'e, verilen destek miktarını da 850 bin liradan 12 milyon liraya çıkardık. Son 18 yılda 91 adet yurt içi, 78 adet yurt dışı kültür varlığı sergisi gerçekleştirdik. Bilhassa salgın döneminde sinemadan müziğe, tiyatrodan yayıncılarımıza kadar hemen her sektöre ciddi destekler verdik. Birileri istismar peşinde koşarken biz KDV indirimi, destek paketi, kira stopajının yarıya düşürülmesi gibi somut adımlarla sanatçılarımıza sahip çıktık."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirilen "Yeditepe Konserleri"nin koronavirüs nedeniyle çok zor günler geçiren sektöre can suyu olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti: 

"İnşallah bundan sonra da sanatı ve sanatçılarımızı desteklemeye devam edeceğiz. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken bir kez daha Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konser alanının hayırlı olmasını diliyorum. Burada görev yapacak tüm sanatçılarımıza başarılar temenni ediyorum. Ülkemize hizmetini kültürümüze sanatımıza yaptığı katkılarla ifa eden siz dostlarımın her birine milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Kültür ve Turizm Bakanımız ile ekibine bu güzel eserin ülkemize kazandırılmasındaki katkıları için tekrar tekrar teşekkür ediyorum." 

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, sanat abidesinin açılışında "Burada Pisagor ve Farabi tertibinden Mozart ile Bach'ın tınıların, Şemsettin ve Meragi'den, şehnaz besteler, üvertürler, kar-ı natıklar burada yankılanacaktır. Bir Itri nevakarı ile bir Beethoven konçertosu bir Yunus ilahisine eşlik eden barış senfonisi dünyaya açılacaktır" dedi.

800 ARAÇLIK OTOPARK
Modern mimarisiyle dünyada sanat merkezleri arasında alacak olan konser salonu, 15,4 hektarlık alan üzerinde 5 blok olarak inşa edildi. 2023 kişilik konser salonu. Açık hava konser alanı, restoran, kafeterya ve 800 araçlık kapalı otoparkı ile her ihtiyaca cevap verecek şekilde tasarlandı.

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, açılışın ardından muhteşem bir konser verdi.

Başkan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte incelemelerde bulundu.

Yazar Mehmet Metiner Kılıçdaroğlu'na seslendi: İyi dinle Bay Kemal! Kuyruğuna bastığımız için ağzının ayarı kaçmış, seni Biden bile kurtaramaz!

Giriş: 03.12.2020 23:27 Güncelleme:03.12.2020 23:55 

A Haber ekranlarında yayınlanan Memleket Meselesi programına katılan Yazar Mehmet Metiner CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na seslendi. "CHP-HDP ittifakı CHP-PKK ittifakıdır. Atatürk'ün heykelinin yanına teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın heykelinin dikilmesinin ittifakıdır." diyen Metiner, "Bay Kemal'in kuyruğuna bastığımız için ağzının ayarı kaçmış"ifadelerini kullandı.

Yazar Mehmet Metiner A Haber ekranlarında yayınlanan Memleket Meselesi programında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslendi.

"CHP-PKK İTTİFAKI!"

Selahattin Demirtaş'ın PKK'lı teröristleri öven sözlerini hatırlatan Metiner "CHP-HDP ittifakı CHP-PKK ittifakıdır. Atatürk'ün heykelinin yanına teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın heykelinin dikilmesinin ittifakıdır." ifadelerini kullandı. Metiner ayrıca "CHP ve zillet ittifakını oluşturan partiler bunun hesabını vermelidir" dedi.

CHP AÇIKÇA TÜRKİYE'YE İHANET PROJESİDİR

Metiner "Gezi sürecinde Atatürk ve terörist Öcalan'ın posterlerinin yan yana gelmesi bir projenin ispatıdır. CHP açıkça Türkiye'ye ihanet projesidir." dedi.

CHP MİLLİ BİR SORUN HALİNE GELDİ

Kılıçdaroğlu CHP'sinin milli güvenlik sorunu olduğunu belirten Metiner, CHP'nin Türkiye'nin bekasını tehlikeye attığını ifade etti. Metiner, Türkiye'de adalet arayan CHP'nin, Mısır'da Sisi'nin sarayına koştuğunu da belirtti.

İYİ PARTİ MİLLİYETÇİLİK, ÜLKÜCÜLÜK FALAN TASLAMASIN

İYİ Parti'ye seslenen Metiner, "Bize Milliyetçilik, Ülkücülük falan taslamasınlar, bundan sonra böyle" ifadelerini kullandı. "Dağdaki terörist neyse, Ankara'da onun siyasi sözcülüğünü yapan aynıdır" ifadelerini kullandı.

SAYGISIZLIKLARININ BEDELİNİ ÖDETMEYİ BİLİRİZ

"Bay Kemal'in kuyruğuna bastığımız için ağzının ayarı kaçmış" diyen Mehmet Metiner, "Kılıçdaroğlu'nun saygısızlıklarının bedelini ödetmesini biliriz" ifadelerini kullandı.Metiner ayrıca Kılıçdaroğlu'nu ABD Başkanı Joe Biden'ın bile kurtaramacağını sözlerine ekledi.

İŞTE CHP-HDP İTTİFAKINA DAİR TÜM DETAYLAR

Son dakika haberi... Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan 3 ile uyarı geldi! Vaka artış oranı %100'ü buldu

Giriş Tarihi: 3.12.2020  08:35 Son Güncelleme: 3.12.2020  08:35

Son dakika haberi: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya platformu Twitter'dan 3 il için kritik koronavirüs uyarısında bulundu. Bakan Koca yaptığı paylaşımda Adana, Samsun ve Ordu'da Kovid-19 vaka sayısında yüzde 100 artışının olduğunu söyleyerek buradaki vatandaşların daha dikkatli olmalarını istedi. Bakan Koca: "Başta İzmir, Adana ve Samsun olmak üzere, bu illerimizde hastanelerimiz ve sağlık personelimiz büyük bir yükün altında." ifadesini kullandı.

Son dakika haberi: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son iki haftada İzmir ve Konya'da yüzde 50, Adana, Samsun ve Ordu'da yüzde 100 Kovid-19 vaka artışı olduğunu belirterek, "Başta İzmir, Adana ve Samsun olmak üzere, bu illerimizde hastanelerimiz ve sağlık personelimiz büyük bir yükün altında." ifadesini kullandı.

Bakan Koca, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, İzmir, Adana, Samsun, Bursa, Ordu, Gaziantep ve Konya il sağlık müdürleriyle çevrim içi görüştüklerini bildirdi.

Bu illerde salgının seyrini yakından takip ettiklerini vurgulayan Koca, şunları kaydetti:

"Son iki haftada İzmir ve Konya'da yüzde 50 vaka artışı, Adana, Samsun ve Ordu'da yüzde 100 vaka artışı var. Başta İzmir, Adana ve Samsun olmak üzere, bu illerimizde hastanelerimiz ve sağlık personelimiz büyük bir yükün altında. Salgınla mücadelede fedakarlık sınavımız devam ediyor."

İçişleri Bakanlığı’ndan yeni kısıtlama ve tedbirlere ilişkin SON DAKİKA açıklaması: Merak edilen tüm soruları yanıtladı...

İçişleri Bakanlığı, Kovid-19 ile mücadeleye ilişkin alınan yeni kısıtlama ve tedbirlere ilişkin genelgeler konusunda ilgili sıkça sorulan soruları cevapladı. İşte son dakika haberinin tüm ayrıntıları...

Giriş Tarihi: 3.12.2020  07:34Son Güncelleme: 3.12.2020  07:36

Bakanlık, bünyesinde yüzme havuzu, hamam, spa, sauna, masaj salonu, sinema ve lunapark gibi yerleri bulunduran tesislerin bu bölümlerinin faaliyetlerine yönelik soruya ilişkin, 30 Kasım'da yayımlanan genelgeye göre, yeni bir karar alınıncaya kadar yüzme havuzu, hamam, sauna, masaj salonu ve lunaparkların faaliyetlerinin durdurulduğunu hatırlattı. Diğer tüm son dakika detayları şöyle;

"Tatlıcılar/pastaneler sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan gün ve saatlerde nasıl faaliyet göstereceklerdir?" sorusuna da şu şekilde yanıt verildi:

"Lokanta ve restoran tarzı işyerleri hafta sonları 10.00-20.00 saatleri arasında paket servis şeklinde, hafta içi 10.00-20.00 saatleri arasında gel-al ve paket servis, 20.00-24.00 saatleri arasında ise telefonla ya da online sipariş yoluyla paket servisi şeklinde hizmet verebilmektedirler. Sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan gün ve saatlerde tatlıcılar (sadece tatlı satışı yapılan yerler) ve pastaneler de lokanta ve restoranlara dair genelge hükümlerine tabidirler."

OTEL VEYA KONAKLAMA TESİSLERİNDE REZERVASYONU BULUNANLAR

Otel veya konaklama tesislerinde rezervasyonu bulunan 65 yaş ve üzeri ile 20 yaş altı vatandaşların seyahatlerinin nasıl olacağına yönelik sorusu ise şu şekilde yanıtlandı:

"Otel rezervasyonu bulunan 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımız 24 Haziran 2020 tarih ve 10134 sayılı genelgemiz kapsamında 'ALO 199 Vefa Sosyal Destek Hattı' üzerinden veya elektronik ortamda e-Devlet kapısından İçişleri Bakanlığı e-Başvuru sistemi üzerinden 'Turizm Amaçlı Seyahat İzin Belgesi' almak kaydıyla konaklama rezervasyonunun başlangıç zamanı ile konaklama tesisine ulaşım süresi içerisinde özel ve toplu ulaşım araçlarıyla seyahat edebileceklerdir. Otel rezervasyonu bulunan 20 yaş altı gençlerimiz ve çocuklarımız ise yanlarında veli/vasisinin bulunması şartıyla konaklama rezervasyonunun başlangıç zamanı ile konaklama tesisine ulaşım süresi içerisinde rezervasyonu olduğunu belgelemek/ibraz etmek kaydıyla herhangi bir izin almaksızın özel ve toplu ulaşım araçlarıyla seyahat edebileceklerdir."

"Cemevlerindeki 65 yaş ve üzeri dernek veya vakıf yöneticileri, bu yaş grubu için getirilen sokağa çıkma kısıtlamasına tabi midir?" sorusu yanıtlanırken şunlar kaydedildi:

"Cemevlerindeki inanç faaliyetlerini yürüten (dede, dernek/vakıf yöneticisi) 65 yaş ve üzeri kişiler, hafta içi ve hafta sonlarında sokağa çıkma kısıtlaması getirilen süre ve günlerde, cemevlerine gidip gelebilmek için herhangi bir izin almaksızın bu yaş gruplarına getirilen kısıtlamalardan muaftır."

İşte Covid-19'da gerçek düşman! İspanyol gribi için de başlıca ölüm nedeniydi

Koronavirüs (Covid-19) salgını konusunda tüm dünyada vaka sayıları giderek artarken bir yandan da Covid-19 aşısı konusunda gelişmeler takip ediliyor. Son dönemde uzmanlar, koronavirüsün tetikleyici olduğunu ve ölüme götüren sürecin 'Stokin Fırtınası' ile geldiğini sıkça dillendiriliyor. Vücutta enfeksiyon durumunda harekete geçen stokinler, bağışıklık sistemine işini yapması için sinyal verir. Bu durum aşırıya kaçınca, o ana kadar en büyük dost olan bağışıklık sistemi en büyük düşman haline geliyor ve ölüme götüren süreç başlıyor; 'Stokin Fırtınası'. 1918 yılında başlayan 50 milyon kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan insanlık tarihinin en büyük salgınlarından birisi olan İspanyol gribinde de insanları öldüren bu Sitokin Fırtınası...

Giriş Tarihi: 3.12.2020  08:33Son Güncelleme: 3.12.2020  08:34

Koronavirüs (Covid-19) salgını Çin'in Wuhan eyaletinde ortaya çıkarak dünya geneline yayıldı. Son olarak tespit edilen toplam vaka sayısı 64 milyon seviyesini aştı. Covid-19 salgınının merkezi 14 milyonu aşan vaka sayısı ile ABD olurken, virüs nedeniyle hayatını kaybeden sayısı 1.5 milyona yaklaştı. Öte yandan Covid-19'u yenen ve sağlığına kavuşan sayısı 44 milyonun üzerinde. Peki kimi insanlar hastalığı yenerken kimisi neden bu hastalığa yenik düşüyor?

YIL 1918: SALGININ ADI 'İSPANYOL GRİBİ'

İspanyol gribi H1N1 virüsünün yol açtığı ve insanlık tarihinin görmüş olduğu en büyük salgınlardan biri olarak kabul ediliyor. İspanyol gribi 500 milyondan fazla kişiye bulaşarak yaklaşık 2 yıl içinde 50 milyon kişinin ölümüne neden oldu.

Salgının en büyük özelliği, bağışıklık sistemi düşük zayıf ve yaşlı bireylerden çok, sağlıklı genç bireyleri etkilemiş olmasıydı.

Uzmanlara göre ölümlerin nedeni ise hastalarda görülen 'Stokin Fırtınası' adı verilen bir süreç.

STOKİN FIRTINASI NEDİR?

Stokinler hücreler tarafından salgılanan ve hücreler arasında bir nevi haberci görevi üstlenen küçük proteinler olarak dikkat çekiyor. Bu proteinler vücutta enfeksiyon durumunda bağışıklık sistemine işini yapması için sinyal verir. Böyle bağışıklık sistemi harekete geçerek enfeksiyona sebep olan yabancıları vücuttan uzaklaştırır.

Stokinler, aşırı ve kontrolsüz bir şekilde çoğaldığında ise, o ana kadar dost olan bağışıklık sistemi biranda en büyük düşmana dönüşüyor ve vücudun sağlıklı kendi hücrelerini yok etmeye başlıyor. Bu durum hastada ölüme götüren süreci başlatan en büyük etmenlerden birisi olarak görülüyor.

SÜREÇ İLERLERSE HASTA KAYBI KAÇINILMAZ OLUYOR

Aşırı çoğalan stokinlerin etkisiyle akciğerlerde sıvı birikmesi meydana geliyor. Uzmanların tam olarak tanımlayamadığı bu durum sonucu sağlıklı hücrelerde ölüyor ve zatürre durumu meydana geliyor. İnsanlar nefes almakta güçlük çekmeye başlıyor.

Benzer durum diğer organlarda da meydana gelip iş çığırından çıkmaya başlayınca, organlarda hasar oluşmaya başlıyor ve ikincil enfeksiyonlar baş gösteriyor. Vücudun sakinleşmemesi ve sürecin gittikçe ilerlemesi durumunda ise hasta kayıpları meydana geliyor.

NEDENİ TAM OLARAK BİLİNMİYOR

Stokin Fırtınası'nın nedeni tam olarak bilinmiyor. Uzmanlar bu durumun neden yaşandığını ve bir dizi kimyasalın neden kontrolden çıktığının şuan için tam olarak bilinmediğini bildirdi.

Koronavirüs tedavesinde temel amaç hastanın solunum cihazından çıkarak normal hayatına dönmesi olarak nitelendirilirken, bağışıklık sistemi gereğinden çok fazla çalışmaya başladığında sakinleştirmenin önemine dikkat çekildi.

İSPANYOL GRİBİNDE GENÇLER COVİD-19'DA YAŞLILAR ETKİLENDİ

Uzmanlar, 1918 yılında başlayan İspanyol gribinde, 2002 yılında başlayan SARS salgınında ve 2019 Aralık ayında başlayan Covid-19 salgınında da hayat kayıplarının başlıca sebeplerinden birisi olarak 'Stokin Fırtınası' olarak gösteriyor. Ancak temelde farklılıkları şöyle açıklandı. İspanyol gribi daha çok genç sağlıklı bireyleri etkilerken, Covid-19 salgını daha çok yaşlı ve kronik rahatsızlığı olan kişileri etkilediği ifade edildi.

Son Dakika: 4 günlük yasak mı geliyor? Bilim Kurulu üyesi açıkladı: Yılbaşında 4 gün yasak...

Son dakika haberi: Sokağa çıkma yasağı hakkında yeni gelişmeler üst üste geliyor. Koronavirüs savaşında Başkan Erdoğan’ın açıkladığı misafirlik, mevlit, cenaze ve yılbaşı kutlamaları gibi yeni tedbirlerle ilgili Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan’dan çok önemli bir açıklama geldi. Buna göre virüsün yayılmasını engellemek amacıyla yılbaşında sokağa çıkma yasağına ilişkin yeni kısıtlamalar gündemde. İşte Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. İlhan’ın kritik son dakika açıklamaları...

Giriş Tarihi: 2.12.2020  23:01Son Güncelleme: 2.12.2020  23:01

Son dakika haberi: Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, koronavriüs pandemisine karşı yılbaşında hareketliliği azaltmak için perşembe gününe denk gelen 31 Aralık'tan itibaren hafta sonu ile birlikte 4 günlük sokağa çıkma kısıtlaması söz konusu olabileceğini söyledi. İşte İlhan'ın önümüzdeki günlerde gelebilecek yeni kısıtlamaya ilişkin önemli tespit ve açıklamaları;

SON DAKİKA YILBAŞINDA 4 GÜNLÜK YASAK GELEBİLİR

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, yılbaşı ile ilgili Bilim Kurulu'nun gündeme getirebileceği önlemlere ilişkin çok önemli açıklamalar yaptı. İlhan tarihleri de aktardığı öngörüsünde yılbaşında koronavirüs bulaş riskinin yüksek olduğunu ve buna karşı önlemlerin alınma ihtimalinin yüksek olduğunu bildirdi.

PERŞEMBE GÜNÜ DE DAHİL OLACAK ŞEKİLDE

Prof. Dr. İlhan, 31 Aralık perşembe gününe denk gelen yılbaşı için sokağa çıkma kısıtlamasının alınabileceğini belirterek, "Belki 31 Aralık'tan başlayıp 4 günlük bir kısıtlama söz konusu olabilir" dedi.

HAREKETLİLİĞİN AZALTILMASI GEREKİYOR

İlhan son dakika açıklamalarını şöyle sürdürdü "Böylece yılbaşı nedeniyle toplumda insanların hareketliliği de azalmış olur, dışarıda bir araya gelme engellenmiş olur, ev içinde bir araya gelme engellenmiş olur. Bilindiği gibi Ramazan Bayramı'nda da aynı kısıtlamayı yapmıştık. Şimdi 4 gün daha bir kısıtlama ile koronavirüs enfeksiyonunın önü alınmaya çalışılabilir" dedi.

RAMAZAN BAYRAMINDA DA UYGULANDI

Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhan'ın dikkat çektiği yasakla ilgili koronavirüsün ilk pik yaptığı döneme denk gelen birçok önemli günde değerlendirildiği biliniyor. Son olarak Ramazan bayramında Bakanlar Kurulu tarafından alınan son dakika kararıyla 4 günlük sokağa çıkma yasağı uygulanmıştı.

AYRICA PROF. DR. İLHAN'DAN KORONAVİRÜSTEN KORUNMA YÖNTEMİYLE İLGİLİ KRİTİK SON DAKİKA AÇIKLAMALARI GELDİ

 

Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, covid-19 hastalarında tat ve koku kaybının son dönemde sık görülen bulgulardan birisi olduğunu kaydetti. Prof. Dr. İlhan, "Yapılan araştırma çalışmalar şunu bize gösteriyor; koronavirüste kişi virüsü kaptığı zaman solunum yollarında bir dolgunluk söz konusu oluyor. Virüs dokularda şişme yapıyor, tat ve koku ile ilgili sinirin üzerine baskı yapıyor.

BASKI TAT VE KOKUYU ENGELLİYOR

Baskıdan dolayı tat ve koku kaybı azalıyor. Genel olarak baktığımızda yüzde 30 ile yüzde 90 arasında tat ve koku kaybının görüldüğünü gözlemliyoruz. Yani koronavirüs hastalarının üçte birinde bazı çalışmalarda da yüzde 90'a kadar tat ve koku kaybı gözüküyor" diye konuştu.

"EĞER BU DURUM 3 HAFTADA GEÇMEZSE…"

Tat ve koku kaybının çok ani geliştiğini, kişi koronavirüs hastası olur olmaz hemen tat ve koku kaybının ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. İlhan bu vatandaşlara kritik son dakika uyarılarında bulunmayı da ihmal etmedi. İlhan "Diğer solunum yolu enfeksiyonlarından farklı olarak burun tıkanıklığı olmadan tat ve koku kaybı ortaya çıkıyor. Kabaca baktığımızda da 1 ile 3 hafta arasında tanı aldıktan sonra iyileşiyor. Ama vatandaşlarımız eğer 3 haftadan sonra hala tat ve koku alamama durumu geçmediyse en azından azalma eğiliminde değilse mutlaka bir kulak burun boğaz hekime başvurmaları gerekiyor ki acaba koronavirüsün altında başka bir neden mi var tat ve kokuya neden olan ya da başka şeyler koronavirüsten dolayı etkilenmiş mi diye. Vatandaşlar tat ve koku kaybı bozukluğu nedeniyle günlük yaşam aktivitelerinde ya da sosyal aktivitelerinde daha geri düştükleri için depresyon ve anksiyete ihtimali de yüksek. Hastalar 'hocam ekşi ile tatlıyı ayıramıyorum' şeklinde tanımlıyorlar, bu oldukça sert bir tat ve koku kaybı" değerlendirmesinde bulundu.

'DOĞUŞTAN HASTALIĞI VARSA, DAHA AĞIR GEÇİREBİLİR'

Son dakika: Prof. Dr. İlhan, koronavirüste bulaşma ya da hastalığı ağır geçirmede genetik faktörlerin etkisiyle ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Prof. Dr. İlhan, "Kişinin doğuştan gelen akciğerle ilgili bir sorunu varsa, pıhtılaşma bozukluğuyla ilgili bir sorunu varsa ya da vücudunda genetik olarak örneğin Tip 1 diyabet gibi doğuştan gelen sorunlar varsa hastalığı daha ağır geçebilir.

Yalnızca koronavirüse bağlı değil diğer hastalıkların da ağır geçtiğini biliyoruz. Ama özellikle akciğerdeki çeşitli eksiklikler varsa fonksiyon bozuklukları varsa hastalık daha ağır geçiyor. İkinci faktör koronavirüste eğer virüs yükü çok fazlaysa ki özellikle aile içi bulaşta biz bunu görüyoruz. Aile içinde sürekli biri pozitif oluyor kısır döngüyle birbirlerine bulaştırırlar.

Hatta aynı ailede ikinci üçüncü kez hasta olanları gözlüyoruz. Doğuştan gelen hastalıkları olanlarda daha ağır seyredebileceği; ama virüs yükünün ve davranışlara bağlı virüsün bulaşması ile ilgili faktörlerin bunlardan çok daha etkili olduğunu söylemek gerekiyor" dedi.

SON DAKİKA: CHP'de taciz ve tecavüz skandalında kan donduran ifade: ‘Eve götüreceğim’ deyip ıssız yerde taciz etti

Son dakika haberi! Eski CHP Ümraniye Gençlik Kolları Başkanı G.Ö.A.’nın tacizine uğrayan mağdur D.A. savcılıkta verdiği ifadede, “Eve bırakma bahanesiyle Dudullu Tepesi’ndeki ağaçlık alana götürdü ve cinsel saldırıda bulundu” dedi.

Sabah

CHP'de yaşanan taciz skandalında yeni ayrıntılar ortaya çıkıyor. Eski CHP Ümraniye Gençlik Kolları Başkanı G.Ö.A.'nın cinsel tacizine uğrayan CHP Gençlik Kolları üyesi D.A.'nın (20) savcılık ifadesi ortaya çıktı. D.A., şüphelinin kendisini eve bırakma bahanesiyle Dudullu Tepesi'ne götürüp araçta cinsel saldırıda bulunduğunu anlattı.


TEPEYE GÖTÜRDÜ
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmaya göre, D.A. ile o dönem CHP Ümraniye Gençlik Kolları Başkanlığı görevinde bulunan G.Ö.A. birlikte çalışıyordu. Olay günü G.Ö.A. bir grup partiliyi kendi aracıyla eve bırakmak istedi. Aynı bölgede oturdukları D.A. araçta en son kalan kişi oldu. D.A.'ya dertleşmek istediğini söyleyen G.Ö.A., genç kızı Dudullu Tepesi'ne götürdü.


CİNSEL SALDIRIDA BULUNDU
D.A. o anları şöyle anlattı: "Tepeye geldikten sonra arabadan inip bankta oturmaya başladık. Bir süre kız arkadaşıyla sorunlarını anlattı. Ben de ona kız arkadaşıyla aralarının düzelmesi yönünde konuşma yaptım. Sonra benim oturmam için ısrar etti. Kalkmam gerektiğini söyleyince arabaya yeniden bindik.


O sırada askerlikten geldiğinden beri cinsel ilişkiye girmediği söyledi. Cinsel içerikli sözler söyledi ve cinsel saldırıda bulundu. Kendisini ittim ve uyardım. Beni eve götürmesini söyledim. Bunun üzerine beni araçla eve bıraktı." Korkunç olay sonrası zor günler geçiren D.A., başından geçenleri bir arkadaşıyla paylaştı. Olay partide duyulunca D.A.'ya hakaret eden G.Ö.A. "Senin yüzünden adım çıktı" diye tepki gösterdi. Olayı kapatmak için D.A.'ya baskı kuruldu. D.A. ise partiden istifa edip olayı yargıya taşıdı. Kızın başvurduğu mahkeme, G.Ö.A. hakkında 4 ay uzaklaştırma kararı verdi.



CHP'Lİ YARKADAŞ'TAN TEPKİ: TACİZ İHBARI YAĞIYOR
CHP'de yaşanan taciz olaylarına sosyal medyadan tepki gösteren eski CHP Milletvekili Barış Yarkadaş ise Türkiye'nin her yerinden kendisine taciz ihbarının yağdığını söyledi. Yarkadaş: "Maltepe'deki olayı yazdıktan sonra, çok sayıda aynı konulara dair şikâyetler aldım. Beni arayarak tebrik eden partililerin verdiği destekten gördüm ki, yüksek oranda bir rahatsızlık varmış."

CHP'de tecavüz gerilimi! Barış Yarkadaş ve Canan Kaftancıoğlu birbirine girdi

HDP'den muhalefet partilerine erken seçim çağrısı

Muhalefet partilerinin sık sık gündeme getirdiği erken seçim talebi için HDP'den çalışmalara birlikte başlamalıyız mesajı geldi.

03.12.2020 - 07:31

Terör örgütü PKK'nın siyasi ayağı olan HDP'de eş Genel Başkan Mithat Sancar, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Muhalefet partilerin gündeme sık sık getirdiği erken seçim talebi hakkında açıklamalarda bulunan Sancar, bu konuda gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

"Hem HDP’den hem de diğer muhalefet partilerinden yükselen erken seçim çağrıları var. Muhalefet olası bir erken seçime hazır mı? " sorusuna yanıt veren HDP Lideri, ittifak ortağı olan partilere "Biz hazırız siz de hazır olun" diyerek HDP'siz yapılacak herhangi bir girişimin başarısız olacağını vurguladı.

Mithat Sancar'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde;

YENİ DÖNEM İÇİN HAZIRLIK YAPMALIYIZ

"Benim şöyle bir çağırım vardı; Bütün muhalefet partileri erken seçim konusu da dahil olmak üzere yeni dönem için bir diyalog mekanizması yaratmalıdırlar, birbirleri ile görüş alışverişinde bulunmalıdırlar, birbirleri ile müzakere etmelidirler.
Erken seçimin tarihini partilerin bu müzakere sonucunda belirlemek mümkün. Daha doğrusu erken seçime nasıl gidilebileceğini, erken seçime gitmek için nasıl bir politika izlenmesi gerektiğini muhalefet partileri müzakere etmelidirler.

Muhalefet partilerinin böyle bir müzakerede varacakları mutabakatı topluma mal etmek için de çalışmaları gerekiyor. Çünkü erken seçimin daha güçlü bir talep haline gelebilmesi için bir toplumsal sahiplenme şart.

BİZE YARDIM ETMELERİ LAZIM

Ama sadece HDP’nin çalışmasıyla erken seçimi gündeme getirmek ve gündemde tutmak kolay olmayabilir. Diğer muhalefet partilerine ve bütün toplumsal demokrasi güçlerine de önemli görevler düşüyor. Biz bütün toplumsal demokrasi güçleriyle bu diyaloğu yürütmek için çalışmalar yapıyoruz. Başından beri bizim parti politikamız budur. Bu noktada diğer muhalefet partilerinin de daha somut ve  net tavırlar ortaya koyması lazım.

HDP'SİZ HER GİRİŞİM BAŞARISIZ OLUR

Kürt halkının işin içinde olmadığı hiçbir girişim çözüm üretemez. Kürt halkının bizatihi özne olmadığı, HDP’nin aktör olarak eşit bir şekilde muhatap alınmadığı hiçbir girişimden çözüm çıkmaz."

Kemal Kılıçdaroğlu'na muhtarlar toplantısında büyük şok! CHP'li vekilin skandal sözlerine sert tepki

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun muhtarlarla yapacağı toplantıda konuşan Türkiye Muhtarlar Derneği Kayseri İl Başkanı Yakup Er, bazı milletvekillerinin PKK cenazelerine katıldığını ve CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın televizyon programındaki "Devletin ordusu Katar’a satılmış" sözlerine tepki gösterdi. Er, "Kınıyorum. Gereğini yapacağınıza şüphem yok" dedi.

Giriş Tarihi: 02.12.2020  17:21

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, muhtarlarla yapacağı toplantı için Kayseri'ye geldi. Toplantının düzenleneceği salona misafirler geniş güvenlik önlemleri altında alındı.

KILIÇDAROĞLU'NA MUHTARLAR TOPLANTISINDA BÜYÜK ŞOK! CHP'Lİ VEKİLİN SKANDAL SÖZLERİNE SERT TEPKİ

Toplantının açılışında konuşan Türkiye Muhtarlar Derneği Kayseri İl Başkanı Yakup Er, hiç CHP'ye oy vermediğini ifade ederek; "CHP'li olmayan bir vatandaş, dernek başkanı olarak; bu güne kadar CHP'ye oy vermedim. Vermeyi düşünebiliriz. Bu ülkenin en eski partilerinden olan CHP'ye oy vermek isteriz. Ama Kayseri kadrosunun, çalıştığı gibi bütün illerde de örgütlerinizin sergilemesini temenni ediyorum. Sonuçta demokratik bir partisiniz. Bugün başka siyasi partilere oy veren insanların gerek aktif siyasette, gerek sosyal hayatta parti değiştirip değişik örgütlerden aday olduğunu, bugün Mansur Yavaş Bey'in MHP'den adayken CHP'den belediye başkanı olduğu gibi örnekler verebiliriz. Nacizane sivil toplum örgütleri olarak sizlere tavsiyesi bütün örgütlerinizin Kayseri gibi çalışmasını temenni ediyoruz. Kayseri örgütünüzden çok memnunuz" dedi.


"KINIYORUM"
Bazı milletvekillerinin PKK cenazelerine katıldığını ve son dönemde CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın televizyon programındaki "Devletin ordusu Katar'a satılmış" sözlerini eleştiren Er, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'ndan gereğinin yapılmasını istedi. Er konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Muhtar Dernek Başkanı olarak siyasi konuşma yapmak için buraya gelmedim. Ama sizlerin teşkilatında görev yapan bazı milletvekillerinin tutumunu eleştirmek istiyorum. Sezgin Tanrıkulu Güneydoğu'da PKK cenazelerine katıldığını, resim çektirdiğini görüyoruz. Mutlaka tavrınız oluyordur, mutlaka soruşturuyorsunuz, disiplin kurulunda ceza vermek için girişimlerde bulunuyorsunuz. Bu tür uygulamaların CHP'ye yakışmadığını söylüyorum. Son zamanlarda Mersin milletvekilinizin belki de maksadını aşan konuşması bizleri gerçekten incitmiştir. Sizlerden kesinlikle bunu bekliyorum. Birlik olma vaktinin geldiği bu günlerde, ülkenin gerek içeride gerek dışarıda sıkıntılar yaşadığı bu dönemde birliğimizi bozucu konuşmalardan uzak kalmamız gerektiğini düşünüyorum. Mahir beyin son konuşmasını talihsiz buluyorum, kınıyorum. Sizlerin de gereğini yapacağınıza hiç şüphem yok."

SON DAKİKA: RTÜK'TEN HABERTÜRK'E CEZA! CHP'Lİ ALİ MAHİR BAŞARIR TÜRK ORDUSU'NU HEDEF ALMIŞTI

SON DAKİKA: BAKAN AKAR VE GENELKURMAY BAŞKANI GÜLER'DEN 'ORDU SATILMIŞ' DİYEN CHP'Lİ VEKİL ALİ MAHİR BAŞARIR'A SERT TEPKİ

TÜRK ORDUSUNA HAKARET EDEN CHP'Lİ ALİ MAHİR BAŞARIR'A A HABER'DE SERT TEPKİ: CHP BU SÖYLEMLERİN ALTINDA KALIR TAŞIYAMAZ!

SON DAKİKA: BAKAN AKAR'DAN TSK'YA HAKARET EDEN CHP'Lİ ALİ MAHİR BAŞARIR'A ÇOK SERT TEPKİ: GEREĞİNİ YAPACAĞIZ!