Başkan Erdoğan'a Kasımpaşa'da sevgi seli! Erdoğan'ın seçim öncesi son mitinginde izdiham...

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Kasımpaşa Kızılay Meydanı'nda gerçekleşen Beyoğlu Mitingi'ne katıldı. Mitinge Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Önder Aksakal, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe de yer aldı. Erdoğan, vatandaşlarla beraber Duyanlara Duymayanlara şarkısını söyledi.

Son dakika | Başkan Erdoğan'dan İstanbul'da önemli açıklamalar

Giriş Tarihi: 13.05.2023  12:03 Güncelleme Tarihi: 13.05.2023  17:00

SON DAKİKA: Başkan Erdoğan'a Kasımpaşa'da sevgi seli! Erdoğan'ın seçim öncesi son mitinginde izdiham...

Son dakika haberi: Başkan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Son mitingimiz için Beyoğlu'nu seçmemiz tabii öyle rastgele bir tercih değil. Biliyorsunuz, biz ezelden Kasımpaşalıyız, çocukluğum buralarda geçti, gençliğimiz buralarda geçti." dedi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Kasımpaşa Kızılay Meydanı'nda gerçekleşen Beyoğlu Mitingi'ne katıldı. Mitinge Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Önder Aksakal, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe de yer aldı. Erdoğan, vatandaşlarla beraber Duyanlara Duymayanlara şarkısını söyledi.

Son dakika haberi... Başkan Erdoğan 14 Mayıs seçimleri kapsamında bugün İstanbul'un 3 ilçesinde miting yapacak. İlk durağı Ümraniye olan Başkan Erdoğan, kendisini bekleyen on binlerce insana hitap etti. Başkan Erdoğan, "İlk turda bu işi bitireceğiz" ifadelerini kullandı. Öte yandan Muharrem İnce'ye kaset kumpasına da değinen Erdoğan, vatandaşa "Mertçe yarışmak yerine genel başkanlığa geldikleri gibi rakiplerini de kasetle elemeye çalışanlara karşı sandığın namusuna sahip çıkacak mısın?" dedi. Buradaki programını tamamlayan Başkan Erdoğan Sancaktepe'de anneler günü programında kendisi bekleyen binlerce kişiye hitap etti. Başkan Erdoğan, Diyarbakır annelerinin çocuklarını dağa kaçıran HDPKK ile seçime giren Kılıçdaroğlu'na "Sen bunların hesabını Allah'a nasıl vereceksin" diye sordu. İstanbul'daki son durağı olan Beyoğlu'na gelen Başkan Erdoğan, baba ocağı Kasımpaşa'da kendisini dinlemeye gelenlerin sayısının 45 bin olduğunu duyurdu.

Başkan Erdoğan İstanbul'daki son durağı olan Beyoğlu'nda kendisini bekleyen on binlerce kişiye hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kasımpaşa'daki açıklamaları şöyle:

Doğduğum, büyüdüğüm Kasımpaşa'yı çok seviyoruz. Yarın akşam daha çok seveceğiz. Sevgili Kasımpaşa'nın güzel insanları... Başımızın tacı kıymetli hanımefendiler, gençler, aziz kardeşlerim, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.

45 BİN KİŞİ MEYDANI HINCA HINÇ DOLDURDU
Buraya gelene kadar yolun sağı solu gümbür gümbür. Resmi rakam şu anda burada 45 bin kişi var. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz, gümbür gümbür sandıklara gideceğiz. 2 gündür İstanbul'un ilçelerinde hemşerilerimizle birer destan olan buluşmalar yaptık. Burada doğdum, burada büyüdüm.

Muhteşem bir cami olan Barbaros Hayrettin Paşa'nın açılışını dün yaptık. Levent adı almasının sebebi askerleriydi. Deniz müzesine iniş yaptı. Preveze zaferinin lideri. Onun adını verdik. Cami de muhteşem oldu. O çevrede öyle bir cami maalesef yoktu, onu yapmak da bize nasip oldu. Maliyeti de şu an itibarıyla 750 milyon Türk Lirası.

İnşallah buradan gideceğimiz Ayasofya Cami'nde eda edeceğimiz akşam ezanıyla programı bitireceğiz. Kampanyamızı sona erdireceğiz. Son mitingimiz için Beyoğlu'nu seçmemiz rastgele tercih değil. Biz ezelden Kasımpaşalıyız. Çocukluğum gençliğim buralarda geçti. Okmeydanı'nda 13-14 yaşında futbol oynadığımız dönemler, siyasetteki ilk seçimi Beyoğlu'nda yaşadım. İBB başkanı olduğumda Beyoğlu ile birlikte yol yürüdük. Şiir sebebiyle cezaevine girmemiz de tam da Beyoğlu'na yakışır bir duruştu. Tarihi Seçim öncesi Beyoğlu'nun huzurundayız. Nazım Hikmet'in Beyoğlu'nu anlatan bir şiir vardır: Burada bütün gözleri bir siyah el bağlıyor, yalnız senin göğsünde büyük ruhun ağlıyor. Kendi elemim gibi anlıyorum ben bunu, Anlıyorum bu yerde azap çeken ruhunu. Biz İstanbul'u azap içindeyken devraldık, çalıştık, çabaladık. Uygun eser ve hizmetlerle donattık, sonra başbakan oldum. 81 vilayetimizin tamamını demokrasi ve kalkınma adımlarıyla tanıştırdık. Cumhurbaşkanı oldum, gece gündüz çalıştım.

Son mahalli seçimlerde her şey güzel olacak diyerek şehrin büyükşehirini devralanlar İstanbul'u o eski kötü günlerine yeniden döndürdüler. Haliç'in halini biliyorsunuz dimi, neydi, kokudan geçiliyor muydu? Sütlüce mezbahanesini biliyordunuz değil mi? Belediye başkanlığını aldıktan sonra bütün Haliç'in pisliğini 9,5 kilometre uzaklıktaki Alibeyköy Taşocağı'na borularla naklettik. Oranın geri dönüşümle suyunu tekrar Haliç'e indirdik. Bunu bilmeniz ve CHP'lilere anlatmanız lazım. Haliç'te Balık oldu, boğazın suyunu bağladık, Haliç'in suyunu kurtardık ve şu andaki Haliç haline getirdik. Beyefendi geldi, Haliç tekrar maalesef öyle değil mi, vay vay vay. Yarını halledelim, yarından sonra da 2024'te büyükşehiri bunlardan geri almamız lazım. Şu anda dev bir pankart var. Burada anacığım var. Yarın anneler günü. Anne deyip geçmeyin, annelerinizin ayaklarının altını öpün. Cennet annelerin ayakları altındadır, unutmayın. Ben anacığımın ayaklarının altını öperdim. O ayaklarını çekerdi. Anam ayağının altında cennet kokusu var, müsaade et öpeyim derdim. Anam, oğlum ne ediysun derdi. Zar zor öptürürdü bana. Ne diyor hadiste, cennet annelerin ayakları altındadır. Bak babaların demiyor ha, annelerin diyor. Yarınki seçimde aynı zamanda anneler gününe rast gelmesi sıradan bir olay değil. Bunun da hakkını vermeye var mıyız?

İstanbul'a yine biz sahip çıktık. Aynı felaketi cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimleriyle ülkenin tamamına yaşatmak istiyorlar. Kumar masasına sürmekten çekinmiyorlar. Biz kumar masasında olmayacağız, Meral Hanım niye oldun? Tekrar niye döndün. Bunlara inanılmaz, bunlara güvenilmez, Allah muhafaza, seçimi biz kazanalım da isterse batsın bitsin. Masanın ortaklarından biri oradan kalktıklarında 3 gün boyunca neler dendiğini hatırlayın, bu ortağı tekrar masaya oturduklarında nasıl pişkince davrandıklarını hatırlayın. Neler söylediler, hakaret ettiler, kimleri devreye soktular. Bunlar işe yaramayınca FETÖ'nün montaj kaset kumpasıyla alçaklıkla tavan yaptılar. Artık kabahatlerinin üzerini örtmek için mi böyle yapıyorlar bilmiyoruz. Biz siyasetin bu tarz yöntemlerle çirkinleştirilmesine hep karşı olduk. Bugün de karşıyız, kasetçilere milletimin hak ettiği dersi sandıkta vereceğine inanıyorum.

Bay bay Kemal 300 milyar dolar getirecekmiş Londra tefecilerinden. Yalan dolan. Türkiye Yüzyılı inşallah bunu gerçekleştirecektir. Türkiye Yüzyılı cumhuriyetimizin yeni asrında ülkemizi çıkarmak istediğimiz yerin adıdır. Bunlar talimatı nereden alıyorlar? Kandil'den alıyorlar. Kandil'de kimler var? Teröristler var. Bu teröristlere biz bu ülkeyi teslim edebilir miyiz? Biz ülkemizi böldürtür müyüz? Bay bay Kemal bölücü, teröristlerle işbirliği halinde. Kandil'deki teröristler neyse bay bay Kemal de o. Yuvarlak masanın etrafındakiler bunlarla işbirliği halinde.

Cumhur İttifakı olarak ülkemizi böldürtmeyiz ve yarınki seçimle gümbür gümbür sandıklardan çıkacak, ülkemizi bölmek isteyenlere gereken dersi sizlerle beraber vereceğiz. Beyoğlu'nun yiğit evlatları buna müsaade etmeyecektir. Terör örgütleriyle yol yürünerek ülke yönetilmez. Terör örgütlerinin başı ezilerek ülke yönetilir. Cudi, Gabar, Tendürek, Bestler Deresi'nde bunların inlerine girdik mi? Bu malum terör örgütünün parlamentodaki uzantıları bu inleri tekrar aslına döndüreceğiz diyor. Bunlara fırsat vermeyeceğiz. Bütün mesele, sandıklar. Sandıklardan gümbür gümbür çıkacağız. Terör örgütünün güdümündeki partiye belediye, kurumları peşkeş çekerek millete hizmet edilmez. Bay bay Kemal, Selo'yu kurtarmak istiyorsanız oyu bana verin diyor. Ben de diyorum ki, bu Selo kim? Diyarbakır'da benim 51 Kürt kardeşimin ölümüne neden olan Selo değil mi? Cezaevine niye girdi? Ölümlere neden olduğu için. Bunlar gidip onu ziyaret ediyorlar. Bay bay Kemal diyor ki, dışarı çıkaracağım. Erdoğan iş başında kaldığı sürece adalet, hak ve hukuktan başka birşey tecelli etmez, teröristlere de bu yol açılmaz. Örgütün başındakilerden biri, bunları biz çözeceğiz diyor. Bebek katilinin İmralı'daki cezaevi kapılarını kırarak dışarı çıkaracaklarmış. İşe sağlam sarılacağız, kale içeriden fethedilir, unutmayın. Şurada kaldı birkaç saat. Çok çalışacağız, durmayacağız. Bölücü örgütün Kandil'deki yöneticilerinden destek alınarak istikrarsızlık, belirsizliğe gidilir. FETÖ'cülerin malzemelerine sarılarak ülkeye hizmet edilmez.

Batıdaki dergiler Erdoğan'a saldırıyorlar, Erdoğan ülkeyi onlara satmadı, sattırmadı. Bay bay Kemal bunların hepsini yaptı. Ortakları da göz göre göre bu tabloya sessiz kalıyor. Cumhurbaşkanı yardımcılığı dağıtıyor. 5-10 milletvekilliği. Bunlar kazanmak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Bunların hepsini aşacağız. Millet sözünü sandıkta söyleyecektir. CHP, İYİ Parti, HDP, zillet ittifakının hepsi LGBT'ci. AK Parti, MHP, Cumhur İttifakı'na sızabilir mi? Aile kutsaldır. Güçlü aile olursa güçlü millet olur. Eğer aile zayıf düşerse millet zayıf düşer. Bu LGBT'cilere ülkemizi kaptırmayacağız. Kasımpaşalı olarak size inanıyorum, güveniyorum. Beyoğlu kararını vermiş, İstanbul kararını çoktan vermiş. Fatih'in evlatlarına böylesi yakışır. Bu millet kızgınlıktan dolayı ülkesini ateşe atmaz. Allah'ın izniyle yarın sandıklarda bunun tezahürünü bir kez daha göreceğiz.

Yarın gece seçim zaferimizin sevincini hep birlikte yaşadıktan sonra işimize devam edeceğiz. 21 yıldır getirdiğimiz eser ve hizmetler üzerinde Türkiye Yüzyılı'nı yükseltmeye devam edeceğiz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin Sancaktepe'de düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, alanda toplanan kişi sayısının 50 bin olduğunu aktardı.

Sancaktepe'nin, "gümbür gümbür" yarına yürüdüğünü belirten Erdoğan, "Yarın akşam Sancaktepe'den tulum çıkarıyor muyuz? Tüm alem bunu duymalı." sözlerini sarf etti.

Erdoğan, katılımcılara yönelttiği "Bay bay Kemal buralara geldi mi?" sorusuna "Hayır" yanıtının gelmesi üzerine, "Gelmedi mi? Niye ya? Herhalde bu saatten sonra da gelecek hali yok" ifadesini kullandı. Sancaktepe'nin bu duruşuyla yarına farklı bir selam verdiğinin altını çizen Erdoğan, ilçenin güzel insanlarını, başlarının tacı hanımefendileri selamladığını dile getirdi.

Yarının, Anneler Günü olduğunu anımsatan Erdoğan, "Tabii burayı seçişimizde yarın Anneler Günü oluşundan, Belediye Başkanınızın bir hanımefendi oluşundan dedik ki burayı seçelim. Biliyorsunuz biz hadislerimizi böyle evirip çevirip söyleyenlerden değiliz. Bay bay Kemal biraz öyle yapıyor. Anahtarı annelerin ayakları altına koyuyor. 'Cennet annelerin ayakları altındadır'. Bak babaların değil. Annelerin ayakları altında. Onun için annelerin kıymetini çok iyi bileceğiz. Annelere sadakatimizi çok farklı göstereceğiz. Öyleyse anneler, yarın siz de kaleyi içeriden fethedeceksiniz. Buna hazır mısınız? Şurada birkaç saat kaldı." diye konuştu.

Erdoğan, "Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Beyler, gençler, kapı kapı dolaşmaya var mıyız?" diye sorduğu vatandaşların "Evet" demesi üzerine, katılımcılara teşekkür etti.

"BAY BAY KEMAL, DİYARBAKIR ANNELERİNİ KAÇ KERE ZİYARET ETTİN"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ebediyete intikal eden tüm annelere rahmet dileyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama hepsinden öte Diyarbakır annelerini gözü yaşlı bırakan bu teröristlere karşı, bay bay Kemal, Diyarbakır annelerini kaç kere ziyaret ettin? Diyarbakır annelerinin yavrularını Kandil'e kaçıran teröristlerle el ele, omuz omuza, utanmadan, sıkılmadan bir seçime giriyorsun. Bay bay Kemal'in yanında kimler var? Kandil var. Kimler var? Kandil'in parlamentodaki uzantıları var. Kılıçdaroğlu, ya sen bunların hesabını Allah'a nasıl vereceksin? Yanında da malum tipler var. Söylemeye gerek var mı? Onlar da utanmadan, sıkılmadan aynı yuvarlak masanın etrafında dönüp dolaşıyorlar. Benim milletim, yarın sandıklarda bunlara en güzel cevabı vermelidir diye düşünüyorum. Buna hazır mıyız?"

Vatana, millete, devlete, ümmete hayırlı evlatlar yetiştirmenin gururunu yaşayan Türkiye'nin asil annelerini, Afrika'dan Asya'ya, Balkanlar'dan Türkistan'a kadar kalbi şu an kendileriyle olan gönül coğrafyalarındaki tüm anneleri, saygıyla selamladığını dile getiren Erdoğan, bu vesileyle kendi annesi başta olmak üzere, ebedi aleme intikal eden tüm anneleri rahmetle özlemle yad etti.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hedefimiz, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı olan 2023 bitmeden Türkiye içinde tek bir eli kanlı terörist bırakmamaktır. Aynı şekilde hudutlarımız dışında da bu alçaklara nefes aldırmayacağız." dedi.

Partisinin Sancaktepe Belediye binası önünde düzenlediği mitingde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir vasiyette bulunduğunu, kendisinin vasiyetinin ise başka olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere vasiyetini şöyle aktardı:

"Benim vasiyetim şu; annelerinizin ayaklarının altını öpmeyi ihmal etmeyin. Cennet annelerin ayakları altında, babaların değil. Benim anam da bana ayağının altını öptürmezdi. Kendisine derdim ki, 'Anacığım kokusunu alayım, cennet orada.' O çekerdi, gülerdi. 'Anam kokusunu alayım...' Zar zor öperdim. Gençler siz de annelerinizin ayaklarının altını öpün. Orada başka koku var. Orada cennetin kokusu var. Öperseniz daha güçlenirsiniz, daha güçlü olursunuz."

"MİLLİYİZ, YERLİYİZ VE AİLENİN KUTSİYETİNE İNANIYORUZ"
Erdoğan, "aile" dediklerini ifade ederek, "CHP ne diyor; LGBT. İYİ Parti ne diyor; LGBT. Aynı şekilde, öbür HDP ne diyor; LGBT. Peki LGBT, AK Parti'nin semtine yaklaşır mı? MHP'nin semtine yaklaşır mı? Cumhur İttifakı'nın semtine yaklaşır mı? İşte bu Millet İttifakı denilen zillet, bunlar LGBT'ci. Ama hamdolsun biz ailenin kutsiyetine inandığımız için, biz burada farklı bir yerdeyiz, farklı bir düşünceyle yolumuza devam ediyoruz. Milliyiz, yerliyiz ve ailenin kutsiyetine inanıyoruz." dedi.

"Rabbim bizlere annelerimizin hayır dualarını alacak bir hayat yaşamayı nasip eylesin." diyen Erdoğan, hiçbir annenin yüreğine ateş düşmesin, hiçbir anne evlat acısı yaşamasın diye dua ettiğini söyledi.

"BİZİ VATANSIZ, YURTSUZ, HAVASIZ BIRAKMAK İSTEDİLER"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin çok stratejik bir bölgede yer aldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Üç kıtanın kalbi konumunda bir ülkeyiz. Enerji kaynaklarının geçiş güzergahındayız. Tarih boyunca birçok savaş merkezinde bizim yer aldığımız bu coğrafyayı kontrol etmek için yapıldı. Haçlı Seferleri'nden Çanakkale Harbi'ne kadar tarihteki büyük mücadelelerin hepsinin arkasında bu niyet vardır. Bu vatanı bize yar etmemek için her şeyi yaptılar. Bizi bu topraklardan söküp atmak istediler. Bizi vatansız, yurtsuz, havasız bırakmak istediler. Bunu kimi zaman kendileri bizzat gelerek, kimi zaman da maşalarını kullanarak yapmaya çalıştılar. Çanakkale'de kınalı kuzuları toprağa verme pahasına buna 'dur' dedik. İstiklal Harbimizde, vatanımızı özgürleştirerek, millet olarak esareti kabul etmeyeceğimizi tüm dünyaya bir kez daha haykırdık. Son olarak 15 Temmuz gecesi içimizdeki hainleri üzerimize salarak vatanımızı işgal etmeye yeltendiler. Milletimizle sırt sırta, gönül gönüle vererek hamdolsun buna da müsaade etmedik."

Bölücü terör örgütüne karşı 40 yıldır yürüttükleri mücadeleyi de bu tarihi hesaplaşmanın bir parçası olarak gördüklerini belirten Erdoğan, "On binlerce insanımızı bizden kopartan bu örgüt, emperyalistlerin, kanımızı akıtmak, bizi güçsüz bırakmak için ülkemizin sırtına vurduğu bir hançerdir. Şairin, 'Bunlar, engerekler ve çıyanlardır/ Bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır' diyerek tarif ettiği habis yapı, aslında bölücü terör örgütüdür. Yıllarca bizi terörle oyaladılar. Yıllarca bizim enerjimizi, kaynaklarımızı heba ettiler. Evlatlarımızın geleceğini, gözlerindeki ışığı, yüreklerindeki umudu çaldılar. İnsanlarımızın önüne kandan ve gözyaşından duvarlar örmeye kalktılar. Türk'ü ve Kürt'ü birbirine düşürerek ebedi kardeşliğimizi bozmak istediler."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, buna fırsat vermediklerini, devlet olarak terör bataklığını kurutmak için çok mücadele verdiklerini söyleyerek, "Çok ciddi çabalar harcadık. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Boşnak'ıyla biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü severiz. Bizim için Kürt neyse Türk de odur. Türk neyse Kürt de odur. Çünkü Rabbimizin emri, neyi gerektiriyorsa biz ona itaat ederiz. Üstünlük neyledir? Sadece ittika iledir. Yani Allah'a kim daha yakınsa o üstündür." dedi.

"HUDUTLARIMIZ DIŞINDA DA BU ALÇAKLARA NEFES ALDIRMAYACAĞIZ"
Sınırlar içindeki terörist varlığını, tükenme noktasına getirdiklerine dikkati çeken Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Cudi'de bunları gömdük mü? Gabar'da gömdük mü? Kandil'de gömdük mü? Bestler Deresi'nde gömdük mü? Şimdi Bay bay Kemal, dirsek dirseğe tutuştuğu bu malum yapıyla hala yürümekten bahsediyor mu? Bunları yarın sandıklara gömüyor muyuz? Ha gayret. Hedefimiz, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı olan 2023 bitmeden Türkiye içinde tek bir eli kanlı terörist bırakmamaktır. Aynı şekilde hudutlarımız dışında da bu alçaklara nefes aldırmayacağız.

Sınır ötesi harekatlarımız sayesinde artık inlerinden başlarını çıkartamaz, kıpırdayamaz hale geldiler. Ne '14 Mayıs'tan sonra Afrin'i geri alacağız' diyen bölücülerin azgınlıkları, ne Suriye'deki güvenli bölgelerimizi teröristlere altın tepside sunmayı vadedenlerin gafleti, ne Kuzey Irak'taki askerlerimizi geri çekerek, terör örgütüne nefes aldırma projeleri, ne de bebek katillerini serbest bırakma, 6-8 Ekim hadisesinin azmettiricilerini sokağa salma planları bizi durduramayacak. "

Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:

"Selo ne diyor Selo? Bu Selo kim? Diyarbakır'da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan o hain değil mi? Teröristin başı. Şimdi utanmadan, sıkılmadan mesajlar gönderiyor ve bay bay Kemal de 'Eğer Selo'yu serbest bırakmak istiyorsanız oyu bize vereceksiniz.' diyor. Bu hesabı yarın sormaya var mıyız? Ben size inanıyorum, Kürt, Türk, Alevi, Sünni demeden şimdiye kadar on binlerce anaya evlat acısı yaşatan bu canilerin kökünü içeride ve dışarıda kazıyacağız. Türkiye'yi bu terör belasından, ayağına vurulmuş bu terör prangasından mutlaka kurtaracağız. Ülkemizi böldürtmeyeceğiz."

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sırf Cumhurbaşkanı adayı oldu diye Muharrem İnce'ye atılan iftiraların, baskıların, zorbalıkların, haysiyet cellatlığının failleri de ortaya çıkacaktır." dedi.

AK Parti'nin Sancaktepe Belediyesi önündeki alanda düzenlediği mitingde konuşan Erdoğan, CHP'nin terör örgütünce desteklendiğini belirtti, alandakilere bu konuyla ilgili hazırlanan video izletildi.

Tüm bu pazarlıkların, beyanatların buz dağının görünen yüzü olduğunu ifade eden Erdoğan, kapalı kapıların ardında tam olarak ne konuşulduğunu, Millet İttifakı ortakları dahil hiç kimsenin bilmediğini dile getirdi.

Erdoğan, Kandil'den gelen destek açıklamaları karşısında da Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun hangi sözü verdiğinin bilinmediğini, Kılıçdaroğlu'nun, ittifak ortaklarının, parti sözcülerinin, medyadaki kalemlerinin bu konuda suskun olduğunu belirtti.

Seçime bir gün kala Kılıçdaroğlu ile bölücü örgütün siyasi uzantıları arasında hangi anlaşmaların yapıldığının da bilinmezlerin arasında yerini aldığını dile getiren Erdoğan, hiç kimsenin terör örgütü temsilcilerine hangi sözlerin verildiğini halen öğrenemediğini anlattı.

Erdoğan, gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkacağına inandıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bay bay Kemal, 17-25 Aralık kumpasındaki rolünü 10 yıl sonra itiraf etti. FETÖ'cü alçakların eline tutuşturduğu kasetlerin montaj olduğunu geçen gün bizzat kendi söyledi. Bu seçim öncesinde yaptığı gizli pazarlıklar da eninde sonunda ortaya çıkacak. Sırf Cumhurbaşkanı adayı oldu diye Muharrem İnce'ye atılan iftiraların, baskıların, zorbalıkların, haysiyet cellatlığının failleri de ortaya çıkacaktır. Rusya ile ilişkilerimizi bozma ihalesini bay bay Kemal'e kimin verdiği, ortada hiçbir şey yokken Alevi-Kürt videolarının ne için çekildiği, Pensilvanya'da 8 saat boyunca kimlerle hamburger yenildiği, Londra'daki tefecilere hangi tavizlerin altın tepside sunulduğu, evet, bunların hepsi gün gelecek tek tek milletin önüne serilecektir. Biz o gün gelene kadar meselenin takipçisi olmayı sürdüreceğiz. Her fırsatta gerçek yüzlerini milletimize anlatmaya devam edeceğiz."

"İSTEDİKLERİ OLMADI AMA YALAN MAKİNESİ DÖNMEYE DEVAM ETTİ"
Her zaman sandığa giden yolu, aziz milletin tertemiz iradesinde aradıklarını dile getiren Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Türkiye'yi büyütmenin, güçlendirmenin, gençlerimize üzerinde gururla yaşayabilecekleri bir ülke bırakmanın gayretinde olduk. Gerektiğinde 17-25 Aralık'ta olduğu gibi kumpaslara, 15 Temmuz gecesi olduğu gibi darbecilerin ölüm kusan silahlarına göğsümüzü siper ettik. Hatırlayın, Atatürk Havalimanı'na indiğim zaman FETÖ'nün orada askerleri, jetleri bizim üst üzerimizden pike yapıyorlardı fakat on binler orada kardeşini karşılamaya gelmişti. Bay bay Kemal de tankların arasından giderek Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine uğramıştı, orada kahvesini yudumlayarak Erdoğan'ı nasıl öldürecekler, bunu izliyordu fakat bütün tuzakların üzerinde Allah'ın tuzağı vardır. O tuzakla aşık atılmaz, öyle de oldu. İstedikleri olmadı ama yalan makinesi dönmeye devam etti. 'Haberim olsaydı ben de karşılardım.' diyor. Yalancı, senin ne olduğunu artık biz çok iyi biliyoruz. Milletin sandıkta namusumuza emanet ettiği muazzez iradesini asla yere düşürmedik. Ona asla leke sürdürmedik. Böylece Türkiye'yi her alanda başarıdan başarıya koşturduk."

Savunma sanayisi, eğitim, sağlık, adalet ve emniyet başta olmak üzere birçok alanda önemli adımlar attıklarını belirten Erdoğan, son 21 yılda hayata geçirilen bazı hizmet ve projelerin anlatıldığı videoyu miting alanındaki vatandaşlara izletti.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnşallah fitne tüccarlarına inat 85 milyon olarak yarın sandıkları bayram yerine çevireceğiz. Provokasyona, kışkırtmaya asla gelmeyecek. Demokratik zeminden asla ayrılmayacağız. Bizim tökezlememizi bekleyenlere, bizi birbirimize düşürmek isteyenlere aradıkları fırsatı vermeyeceğiz. Bunları yaptığımızda yarın yepyeni bir destan yazacağımıza inanıyorum." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Sancaktepe'de düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, sayısız proje, program ve yatırım planı hazırladıklarını, seçim beyannamesinde tüm bunları tek tek, detaylıca yazdıklarını söyledi.

Burada bir tanesini özellikle paylaşmak istediğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu dönemde özellikle aile kurumunun, LGBT gibi sapkın akımlar karşısında korunmasına büyük önem veriyoruz. Kardeşlerim, bu CHP, LGBT'ci mi? Bu İYİ Parti, LGBT'ci mi? Bu HDP, LGBT'ci mi? Bunların yanındakiler, onlar da LGBT'ci mi? AK Parti'ye, LGBT sızamaz. MHP'ye, LGBT sızamaz. Cumhur İttifakı'na, LGBT sızamaz. Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Aileyi asla yedirmeyeceğiz, yedirtmeyeceğiz. Ve özellikle de güçlü milletler, güçlü ailelerden oluşur. Bu bakımdan seçim öncesi adımını attığımız ailenin ele alınması hususunda, seçim kararının verilmesi sebebiyle bu adımı atamadık. Seçim sonrası inşallah yeniden aileyle ilgili kurumu güçlendirmenin adımını atacağız."

Kadına şiddet konusunda da kesinlikle tavırlarının net olduğunu, kadına şiddeti kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Erdoğan, kadına şiddetle mücadeleyi de gerek yargı yoluyla gerekse İçişleri Bakanlığı yoluyla sürdüreceklerini belirtti.

Erdoğan, "Biz bu konuda birilerinden de izin almaya mecbur değiliz. Küresel kültürün ve güçlerin dayatmasıyla giderek adeta veba gibi yayılan bu salgınlarla, bu akımlarla ilgili şimdiden gereken tedbirleri almamız gerekiyor. Zira bu konuda adım atmakta geç kaldığımız her gün, tehdit ve tehlike daha da büyüyecektir." ifadelerini kullandı.

"LGBT'NİN ÖNÜNÜ AÇANLARIN DA PLANLARINI BOŞA ÇIKARACAĞIZ"
Finansmanını, doğal gaz ve petrol gelirlerinden sağlayacakları Aile ve Gençlik Bankası'yla bunu amaçladıklarını aktaran Erdoğan, şunları anlattı:

"Bu kaynakla çalışana, emekliye, kadına, gence, engelliye, üreticiye velhasıl ülkemizdeki her kesime destek olabileceğiz. Aile ve Gençlik Bankası vasıtasıyla ev hanımlarımızın emekliliğine, primlerinin 3'te birini ödeyerek katkı sunacağız. Gençlerimizin eğitimden istihdama, kendi işini kurmadan evliliğine kadar attıkları her adımla yanlarında olacağız. Evlenecek gençlerimize faizsiz, ilk 2 yılı ödemesiz, 4 yılı vadeli 150 bin lira kredi vereceğiz.

Her hanede çalışan en az bir kişi olmasını sağlayacağız. Her bir hanemizin asgari bir gelir seviyesinin altında kalmamasını temin edeceğiz. Daha pek çok kalemdeki desteklerle hem aile yapımızı koruyacak hem gençlerimizin geleceğine ışık tutacağız. Aynı zamanda bu adımlarımızla küresel odaklar adına LGBT'nin önünü açanların da planlarını boşa çıkaracağız. Nasıl gençlerimizi zehir tacirlerine, uyuşturucu çetelerine, FETÖ ve PKK'nın başını çektiği terör örgütlerine karşı korumayı görev biliyorsak LGBT'ye karşı korumayı da aynı şekilde vazife addediyoruz."

"Şimdi diğer hazırlıklarımıza da şöyle bir bakalım." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin Türkiye Yüzyılı'nda yapmayı hedeflediği projelerin yer aldığı videoyu alandaki vatandaşlarla izledi.

Karadeniz'de keşfedilen doğal gazla ilgili bir kesitin gösterildiği esnada Erdoğan, "1 ay doğal gazı ücretsiz kullanıyor muyuz? 1 yıl da inşallah mutfakta kullanacak mıyız? Bu bay bay Kemal sözü değildir, buradan geri gidiş olmaz." ifadelerini kullandı.

"76 OLAN ÜNİVERSİTE SAYISINI 208'E YÜKSELTTİK"
Erdoğan, eğitimde attıkları adımlarla ilk ve ortaöğretimde çocukların sıralarının üzerine kuşe kağıtlarla kitapları koyduklarını, 76 olan üniversite sayısını 208'e yükselttiklerini hatırlattı.

Sağlıkta Kovid-19 salgını döneminde attıkları adımla 45 günde Sancaktepe'de 1006 odalı Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi'ni inşa ettiklerini anımsatan Erdoğan, "Biz Yaparız. Onlar konuşur. Farkımız bu. Şimdi bugün birçok ilçede böyle bir hastane yok ama Sancaktepe'de bu var. Niye bunu buraya yaptık? Gerektiğinde buraya uçak da insin. Uçak indiği zaman uluslararası hastalar da buraya gelebilsin diye buraya yaptık. Bu bir düşünce pratiğidir, formasyonudur. Biz yaparız ama onlar böyle bir adımı atmaya cesaretleri bile yoktur. Onlara o fırsatı bile vermeyiz." diye konuştu

"YARINKİ SEÇİM AYNI ZAMANDA 2024'ÜN DE MÜJDECİSİ OLACAKTIR"
Bundan sonra da böyle birçok adım atacaklarını söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun için hepinize büyük sorumluluklar düşüyor. Yarın sandıklara sahip çıkmanızı istiyoruz. Fakat daha önce hepimiz bir şey daha yapacağız. Artık önümüzde günler değil, sadece saatler kaldı. Henüz vakit varken halen kararsız kalan bir eşiniz, dostunuz, akrabanız, nazınızı çekecek bir arkadaşınız varsa, ona mutlaka ulaşacaksınız. Bizim selamımızı söyledikten sonra 14 Mayıs'ın önemini anlatacaksınız. Kırgınlık, küskünlük varsa çözecek, bizim adımıza helallik isteyecek, oyuna talip olduğumuzu söyleyeceksiniz.

Aile meselesinde, CHP'ye, İYİ Parti'ye, Saadet Partisi'ne gönül vermiş vatandaşlarımızın da bizimle aynı hassasiyeti taşıdığını biliyoruz. Yöneticilerinin seçim kazanmak uğruna FETÖ'cülerle, bölücülerle ve küresel güçlerle işbirliğine gitmelerinden en az bizim kadar, bu insanlarımız da rahatsızlık duyuyor. Bu kardeşlerimize de ulaşmaya, saflarımızı dahil etmeye çalışacağız. İnşallah fitne tüccarlarına inat 85 milyon olarak yarın sandıkları bayram yerine çevireceğiz. Provokasyona, kışkırtmaya asla gelmeyecek. Demokratik zeminden asla ayrılmayacağız. Bizim tökezlememizi bekleyenlere, bizi birbirimize düşürmek isteyenlere aradıkları fırsatı vermeyeceğiz. Bunları yaptığımızda yarın yepyeni bir destan yazacağımıza inanıyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sancaktepe'ye, Sancaktepelilere inandığını, güvendiğini ifade ederek, "Zira yarınki seçim aynı zamanda 2024'ün de müjdecisi olacaktır. Ben kalbi kıpır kıpır atan gençlerimize güveniyorum. Evi içeriden fethedecek olan kadınlarımıza güveniyorum. Ayaklarının altına cennetlerin serildiği, cennet yüzlü annelerimizin bizleri yalnız bırakmayacağını biliyorum. Mensubu ve hizmetkarı olmaktan şeref duyduğum milletimizin basiret ve ferasetle iradesini sandığa yansıtacağından şüphe duymuyorum. Şimdi buradan soruyorum. Hazır mıyız? Sancaktepe yarın 'Durmak yok, yola devam.' diyor muyuz? Yarın 'Doğru adımlarla yola devam.' diyor muyuz? Yarın 'Türkiye Yüzyılı için hemen şimdi.' diyor muyuz? Bunun için son ana kadar kapı kapı dolaşıyor muyuz? Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin." diye konuştu.

Konuşmasının ardından "Duyanlara duymayanlara" şarkısına eşlik eden Erdoğan, "Biz Sancaktepe'yi çok seviyoruz. Yarın akşam daha çok seveceğiz. Durmak yok, yola devam." dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz, 14 Mayıs seçimlerini, ülkemizin geleceğine, milletimizin kazanımlarına, devletimizin hedeflerine sahip çıktığımız bir demokrasi şöleni olarak görüyoruz." dedi.

Erdoğan, AK Parti'nin Ümraniye Belediye Meydanı'nda düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmada, alanda toplanan kişi sayısının 35 bin olduğunu söyledi.

Ümraniye'nin CHP döneminde çok ciddi sıkıntılar yaşadığını belirten Erdoğan, "Ümraniye çöplüğünün patlamasını hatırlıyoruz değil mi? 39 kardeşimizin ölümünü hatırlıyoruz değil mi? Ey CHP, bunun hesabını nasıl vereceksiniz ya? Bu çöplüğü şimdiki haline, spor tesisi haline getiren kim oldu? Biz olduk. Çünkü CHP 'çöp' demektir, 'çukur' demektir, 'çamur' demektir, 'susuzluk' demektir. Bu susuzluktan İstanbul'u kim kurtardı? Biz kurtardık." ifadesini kullandı.

Ümraniye'deki mitingde adeta Atatürk Havalimanı'nda gerçekleşen Büyük İstanbul Mitingi'nin devamını gördüğünü dile getiren Erdoğan, Ümraniye'nin yoldaşlığının önemli olduğunu vurguladı.

Ümraniye'yi, çöplüğünün patlayıp altında insanların öldüğü vakitlerden İstanbul'un parlayan yıldızı haline milletin desteğiyle getirdiklerini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"İnşallah şimdi de Türkiye Yüzyılı'nı yine Ümraniye ile birlikte inşa edeceğiz. Biz Ümraniye'yle, İstanbul'la, Türkiye'yle birlikte ülkemizin geçmişinden bugününe, oradan geleceğine uzanan bir hikaye yazdık. Yaptığımız her işte, attığımız her adımda, tarihimize ve milletimize duyduğumuz sevgiyle ülkemize bir aşk mektubu yazdık. Gönlümüzdeki istiklal tutkusuyla aklımızdaki istikbal hedefleriyle hiçbir köken, inanç, meşrep ayrımı yapmaksızın, her ferdiyle milletimize bir aşk mektubu yazdık. Okurken kimi zaman gözleri dolacak, kimi zaman yüzleri gülecek, hayallerine ilham, hedeflerine istikamet olacak gençlerimize bir aşk mektubu yazdık. Bu mektubu ilmik ilmik dokurken yazılabilecek ne kadar güzel şey varsa bize az geldi. Onun için kalpten kalbe görünmeyen köprüler kurdunuz. Her türlü farklılığın ötesine geçerek, her bir insanımızı bağrına basan sevgi köprüleri kurduk. Ülkemiz sınırlarını aşıp tüm dünyayı kucaklayan vicdan köprüleri kurduk. Şimdi de Türkiye Yüzyılı'nın eşiğinde, engellerin aşıldığı, tohumların yeşerdiği, hayallerin gerçekliğe dönüştüğü, gerçeklerden geleceğe doğru adım attığımız o tarihi günün arifesindeyiz. Türkiye Yüzyılı, çocuklarımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın, yani yazdığımız aşk mektubunun muhatabı tüm milletimizin yüzyılı olacaktır."

"HATIR KULLANACAĞIZ, YANLIŞLARI GÖSTERECEĞİZ, DOĞRUYU İŞARET EDECEĞİZ"
Ümraniye'den yükselen sevgi selinin, 14 Mayıs zaferinin müjdesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Biz, 14 Mayıs seçimlerini, ülkemizin geleceğine, milletimizin kazanımlarına, devletimizin hedeflerine sahip çıktığımız bir demokrasi şöleni olarak görüyoruz. Ey Türkiye, ey İstanbul, ey Ümraniye! Bu mücadelede bizimle misin? Daha şimdiden sandıkta tezahür edecek milli iradeye gölge düşürmek için kırk takla atanlara karşı sandığın gücünü göstermeye hazır mısın? Mertçe yarışmak yerine genel başkanlığa geldikleri gibi rakiplerini de kasetle elemeye çalışanlara karşı sandığın namusuna sahip çıkacak mısın?" sözlerini sarf etti.

Alandaki vatandaşlara, "Talimatı Kandil'den alanlara gereken cevabı sandıkta vermeye hazır mısın? Ülkenin değerlerini yabancılara, tefecilere peşkeş çekme sözü verenleri o sandığa gömmeye hazır mısın? Türkiye Yüzyılı'na giden yolda yarım kalan programlarımızı, projelerimizi, yatırımlarımızı tamamlamak için bizimle birlikte olmaya hazır mısın?" diye soran Erdoğan, bunun için sandıklar kapanana kadar durmadan, dinlenmeden çalışılması gerektiğine dikkati çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dostlarımıza, arkadaşlarımıza, akrabalarımıza, komşularımıza selamımı söyleyecek, yarının niçin önemli olduğunu anlatacağız. Telefonla ulaşabildiğimiz herkese ulaşıp yarın sandıkta oyunu doğrudan yana, Cumhur İttifakı'ndan yana kullanmasını isteyeceğiz. Hatır kullanacağız, yanlışları göstereceğiz, doğruyu işaret edeceğiz, ikna edeceğiz. Ne gerekiyorsa yapacağız ve bu işin ilk turda bitmesini sağlayacağız." diye konuştu.

Erdoğan, bir ve beraber oldukça koalisyon masasını yıkıp terör ve tefeci tezgahını ezip geçeceklerini sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugüne kadar girdikleri 15 seçimi, millete yaptıkları hizmetler sayesinde kazandıklarını belirterek, "Bugün de karşımıza çıkan koalisyon masası, yalan ve istismar peşinde koşarken, biz 'Türkiye Yüzyılı' diyoruz. 'Eser' diyoruz. 'Hizmet' diyoruz." dedi.

AK Parti'nin Ümraniye Belediye Meydanı'nda düzenlediği mitingde konuşan Erdoğan, "İsterseniz gelin şimdi karşımızdaki masanın kimlerden oluştuğuna şöyle bir bakalım." diyerek, Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile muhalefet partilerinden bazı isimlerin konuşmalarından kesitlerin yer aldığı videoyu alandaki vatandaşlarla izledi.

Erdoğan, videonun ardından, "Şimdi buradan soruyorum. Benim gençlerim, bunlara geleceğini emanet eder mi? Ya bunlar terörist. Teröristlerle el ele, kol kola dolaşanlara, benim ülkemi emanet eder mi? Benim hanım kardeşlerim, bunlara evladını emanet eder mi? Öyleyse yarın ne yapacağımızı biliyoruz değil mi? Bir oy bu kardeşinize, bir oy Cumhur İttifakı'na. Türkiye Yüzyılı'nın yükselişi şimdiden hayırlı olsun." ifadelerini kullandı.

Ümraniye'nin seçimlerde tulum çıkarması gerektiğini dile getiren Erdoğan, "Anladınız değil mi? Ümraniye buna hazır mı? Benim inandığım, benim tanıdığım, benim bildiğim Ümraniye sandıkları patlatır." diye konuştu.

"BU BAY BAY KEMAL'İN BİR REFERANSI VAR MI?"
Erdoğan, milletle her buluştuklarında bir şey söylediklerini anlatarak, şöyle devam etti:

"Diyoruz ki 'Biz 21 yılda ülkemize asırlık eser ve hizmetler kazandırdık. Peki bu bay bay Kemal'in bir referansı var mı? Yani 'Ben şunları yaptım.' diyebileceği bir eser var mı? İstanbul'a belediye başkanı getirdi. Ya adamın belediyede durduğu yok. Şimdi de işte bakıyorsunuz Van'dan çıkıyor. İstanbul'u sel alıp götürüyor. O nerede; Kayakta. Nerede; Kızakta. Nerede; Bodrum'da. Ya sen İstanbul'un belediye başkanı mısın yoksa İstanbul'da turist misin? Bunlara gereken cevabı vermeye pazar günü, yani yarın hazır mıyız?"

Erdoğan, kendi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bu kardeşinizi İstanbul'a belediye başkanı seçtiğiniz zaman susuzluğu giderdik mi? Çöp dağlarını kaldırdık mı? Çukurlardan İstanbul'u kurtardık mı? Bütün bunlarla beraber çamurdan İstanbul'umuzu temizledik mi? Göreve geldim. 50 bin hanede o zaman doğal gaz vardı ve bunu görevimin sonuna kadar 1 milyon 250 bine çıkarttık. Çünkü İstanbul'a bu yakışır. Benden sonra gelen rahmetli Kadir Topbaş kardeşimiz de bu süreci aynı hızla devam ettirdi. Hatırlayın. Haliç kokudan geçiliyor muydu? Bu Haliç'i tertemiz hale biz getirdik mi? Buradan Ömerli'den karşı yakaya yani Avrupa Yakası'na suyu yine biz geçirdik. Haliç'in temizliğinde Boğaz'ın suyunu biz tünellerle Haliç'e akıttık ve Haliç'in suyunu da tertemiz yaptık. Yaparsa, yaparsa, yaparsa..."

"AK PARTİ'NİN EN BÜYÜK BAŞARISI, BU ZİHNİYETİN İKTİDARINI YIKMIŞ OLMASIDIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinden önce tek parti faşizminden İstanbul'un ve Türkiye'nin çok çektiğini vurgulayarak, "Hep milletimizin değerlerine karşı zihniyetler tarafından bu kalkınma engelleniyordu. Milletimiz eser istiyordu. Ona, Ayasofya'yı elinden alarak cevap veriyorlardı. Biz Ayasofya'yı inşa ve ihya ettik mi? İmzayı attık mı? Batı'nın tüm tehditlerine rağmen imzayı attım mı? Meral hanım ne diyordu biliyor musunuz? 'Yapamaz.' Ne oldu Meral Hanım? Biz yaparız. Bu noktada imanımız var." şeklinde konuştu.

Necip Fazıl Kısakürek'le Ayasofya'ya ilişkin bir anısını anlatan Erdoğan, "Gencim ve Sultanahmet Meydanı'nda üstat Necip Fazıl'la mitingimizi yapıyoruz. Bu mitingi yaparken rahmetli kükreyerek elini uzatıyor, diyordu ki 'Ayasofya bir gün açılacak. Ayasofya bir gün açılacak. Ayasofya bir gün açılacak.' Ben de onun spikerliğini yapıyorum orada. Allah'a hamdolsun, Ayasofya'yı açmak üstadın o ifadeleriyle bu fakire ve arkadaşlarına nasip oldu. İmzayı atmak bu fakire nasip oldu. Bütün Batı çıldırdı ama biz görevimizi yaptık." dedi.

Erdoğan, tek parti zihniyetine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Milletimiz hizmet istiyordu. Ona vesayetle, darbeyle zulümle hak ve özgürlükleri çiğnenerek cevap veriyorlardı. Milletimiz yatırım istiyordu. Onu elindeki, avucundakini de alarak cevap veriyorlardı. AK Parti'nin en büyük başarısı, şu veya bu partinin değil, işte bu zihniyetin iktidarını yıkmış olmasıdır. Bu ülkenin kaynaklarını, kendi ihtiyaçları için kullandığında kısa sürede neler yapılabileceğinin ispatı bizim 21 yıllık iktidarımızdır. Ülkemize eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, spordan sosyal desteklere kadar her alanda çağ atlattık mı? Okullarımızda yavrularımız sıralarının üzerinde kuşe kağıttan kitaplarını buluyor mu? Şimdi bizler ücretsiz süt dağıtıyoruz değil mi? Niye; Çünkü biz bunları bulamadık. Teksir kağıdıyla bize verilen kağıtları bile abilerimiz bize satmıyordu, parasıyla satmıyordu. Ama biz şimdi çektik bu çileyi, yavrularımız çekmesin istedik."

"BUGÜNE KADAR GİRDİĞİMİZ 15 SEÇİMİ, MİLLETİMİZE YAPTIĞIMIZ HİZMETLER SAYESİNDE KAZANDIK"
Türkiye genelinde 76 olan üniversite sayısını 208'e çıkardıklarını aktaran Erdoğan, "Ama dikkat edin, 81 vilayetin, 81'inde de şu anda üniversitemiz var. Benim Muş'taki kardeşim, Iğdır'daki kardeşim, Ağrı'daki kardeşim oradan kalkıp İstanbul'a, Ankara'ya gelmiyor. Şimdi oralara profesörlerimiz gidiyor, doçentlerimiz gidiyor. Bazılarında hastaneler de inşa ettik. Dolayısıyla tedavileri de orada yapılıyor." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin bu gayretlerini gördüğü için yaşadıkları her saldırıda, önlerine çıkartılan her engeli aşmada, kurulan her tuzağı bozmada yanlarında yer aldığını dile getirerek, şöyle konuştu:

"Bugüne kadar girdiğimiz 15 seçimi, kaşımızın, gözümüzün hatırına değil, milletimize yaptığımız hizmetler sayesinde kazandık. Bugün de karşımıza çıkan koalisyon masası, yalan ve istismar peşinde koşarken, biz ne diyoruz, 'Türkiye Yüzyılı' diyoruz. 'Eser' diyoruz. 'Hizmet' diyoruz. 'Yarım kalan işleri tamamlamak.' diyoruz. 'Daha büyük projeleri hayata geçirmek.' diyoruz. Peki onlar ne yapıyor; Ülkenin istiklalini emperyalistlere, kaynaklarını tefecilere, güvenliğini terör örgütlerine, itibarını mafya bozuntusu meczuplara, meydanı bir avuç muhterise bırakarak kendilerini iktidar yolu açmaya çalışıyorlar. Bu bay bay Kemal, talimatı nereden alıyor; Kandil'den, teröristlerden alıyor. Biz nereden alıyoruz; Rabb'imden ve milletimden alıyoruz. Aramızdaki fark bu."

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, milletin teröristlerle el ele olanlara yarın "yürü" demeyeceğini belirterek, "Ne yapıyor; Şöyle bir tane kendilerine göre bir şey hazırlamışlar, 'Haydi, haydi, haydi.' Arkasında kim var; Teröristler var. Ya bu millet, terörizmden çok çekti. Benim milletim sana 'yürü.' demeyecek." dedi.

AK Parti'nin Ümraniye Belediye Meydanı'nda düzenlediği mitingde konuşan Erdoğan, muhalefete işaret ederek, "Kendi ülkesine düşmanlıkla siyaset yapılır mı? Kendi insanını aşağılayarak, tehdit ederek seçim kazanılır mı? Kendi devletini yıpratarak, iktidara gelinir mi?" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gözlerini öyle bir hırs bürümüş durumdaki, kendi ortaklarının tabanlarını dahi gözleri görmüyor. Bir önceki seçimde karşımıza çıkardıkları kendi arkadaşlarını dahi şu anda yerin dibine sokmaktan çekinmiyorlar. Yalan üstüne yalan. Bölücü örgütün elebaşlarının, yurt dışındaki karanlık odakların kendileri için yaptıkları destek açıklamalarından rahatsız olmuyorlar." ifadelerini kullandı.

Millet İttifakı'nın ülkenin yönetimini devraldığında ilk işlerinin sınırların ötesinde, bölücü örgütün tepesine binmek için yürüttükleri operasyonları durdurmak olacağını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ama size biz bugüne kadar nasıl bu fırsatı vermediysek, bundan sonra da vermeyeceğiz. Bunu biz söylemiyoruz, bizzat onları destekleyen partinin yöneticileri ve sırtlarını dayadıkları örgüt mensupları söylüyor. Hemen ardından Avrupa Birliği'nin özerklik şartını kabul ederek, Türkiye'yi çevremizde örnekleri olan diğer ülkeler gibi bölmenin yolunu açacaklar. Kayyum atadığımız belediyeleri yeniden terör örgütüne teslim ederek, kamudan attığımız örgüt mensuplarını yeniden devlete doldurarak bu adımı daha da ileriye taşıyacaklar. Ardından, Batı'nın yıllarca bize diz çöktürmek için dayattığı ne kadar konu varsa hepsini de içeriye boca edecekler."

Erdoğan, ülkenin güvenlik çıkarları için Akdeniz'de, Ege'de, NATO'da dik duruş sergiledikleri meselelere işaret ederek, muhalefetin hepsinde teslim bayrağını çekeceğini söyledi.

"BENİM MİLLETİM SANA BU ÜLKEYİ TESLİM ETMEZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Rusya'ya biz yaptırım uygularız." dediğini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ya, bay bay Kemal, bu ne akıldır? Bu nasıl anlayıştır? Bugüne kadar tarım ürünlerinde, Rusya bizim en önemli müttefiklerimizden bir tanesi. Savunma sanayinde öyle. Aynı şekilde, şu anda turist akınında... 5,5 milyona yakın turist bize nereden geliyor; Rusya'dan geliyor. Bunu ne yapacaksın? Amerika'dan aldığın talimatla mı yapacaksın? Biden'dan aldığın talimatla mı yapacaksın? Biden, 'Erdoğan'ı düşürmemiz lazım.' diye talimatı verdi, bunu ben biliyorum. Bunu benim bütün halkım biliyor. Şimdi, yarın sandıklar demek ki Biden'a da bir cevap verecek. Rusya'nın Hükümet Sözcüsü Peskov ne diyor; Peskov diyor ki, 'Yalan söylüyor. Açıklasın. İspat etsin.' diyor. Var mı ispatı? Yok. Ondan sonra başlıyor kıvırmaya. 'Böyle duyduk.' diyor. 'Delil yok ama olabilir.' diyor. Bu nasıl siyaset? Benim milletim sana bu ülkeyi teslim etmez."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'yi uzak tutmak için tüm dünyanın hayranlıkla izlediği bir diplomasi dengesi kurduğumuz Rusya-Ukrayna Savaşı'na balıklama dalacaklar. Zaten şimdiden, dokunma sözü verdikleri savunma sanayimizi çökertip kazanımlarımızı birer birer ortadan kaldıracaklar. Dışarıya uçak, helikopter, İHA, SİHA, gemi, roket, yazılım satan bir Türkiye'den, bunların hepsini de tefecilerden alabilirlerse alınan borçla tedarik eden bir Türkiye'ye yol açacaklar." şeklinde konuştu.

Muhalefetin, Türkiye Yüzyılı hazırlığı için yaptıkları yolları, otoyolları, köprüleri, tünelleri, hızlı tren hatlarını, konut hamlelerini, birer birer işlevsiz hale getireceklerini söyleyen Erdoğan, Karadeniz'de bulunan gazın, Gabar'dan çıkarılan petrolün üstüne yeniden beton dökülüp terk edileceğini kaydetti.

"ÜLKENİN KAYNAKLARINI YENİDEN HAREKETE GEÇİRENE KADAR BUNLARIN HEPSİ YAŞANDI"
Erdoğan, hayali bir tablodan bahsetmediğini, Türkiye'de bunların hepsinin yaşadığını dile getirerek, "Biz gelip ülkenin kaynaklarını yeniden harekete geçirene kadar bunların hepsi ve daha fazlası yaşandı. Marmaray'ı kim yaptı? Avrasya Tüneli'ni kim yaptı? Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü kim yaptı? Orhangazi Köprüsü'nü kim yaptı? İstanbul-İzmir arası 7,5 saat iken, 3 saate kim düşürdü? Bütün bunlarla nereden nereye geldik." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsterseniz şimdi, bunlara rağmen ülkemize gelen ve neler kazandırdık neler, şöyle kısaca bir hatırlayalım." diyerek, Türkiye'de hayata geçirilen yatırımlar ve projelerin yer aldığı videoyu alandaki vatandaşlarla beraber izledi.

Erdoğan, Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Bestler Deresi'nde terörün bitirildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bay bay Kemal'in yanındakiler ne diyor; 'Biz buna devam edeceğiz.' Ve gizli kapıların arkasında Kılıçdaroğlu bunlarla neyi konuşuyor; Terörün bundan sonraki sürecini konuşuyor. Benim milletim, bu teröristlerle el ele olanlara yarın 'yürü' demeyecektir. Ne yapıyor; Şöyle bir tane kendilerine göre bir şey hazırlamışlar, 'Haydi, haydi, haydi.' Arkasında kim var; Teröristler var. Ya bu millet, terörizmden çok çekti. Benim milletim sana 'yürü' demeyecek. Benim milletim ne diyor; 'Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan.' diyor."

Erdoğan, "Yürüyecek miyiz beraber? Yarın bunun kararını veriyor muyuz?" sorusunu yönelttiği vatandaşlardan "Evet" yanıtını alması üzerine, "Karneniz hayır olsun." ifadesini kullandı.

"GÜÇLÜ MİLLETLER, GÜÇLÜ AİLELERDEN OLUŞUR"
Koalisyon masasının karnesinde sadece batırmak, bitirmek, yıkmak ve önüne gelene söz vermek olduğunu belirten Erdoğan, "Bunlarda yalan diz boyu. İnşallah yarın sandıkta bunları gördükleri rüyadan uyandıracak, ülkenin kazanımlarını öyle diledikleri gibi harcayamayacaklarını göstereceğiz." dedi.

Gelecek dönemde yapacaklarını da hatırlatarak sözlerini bitireceğini söyleyen Erdoğan, bu esnada katılımcılardan bir kadının kendisine seslenmesi üzerine, "Sana helal, helal. Maşallah. İşte bizim kızlarımız, kadınımız, bu cesarette olduktan sonra...Hep ne diyorum; Kale içeriden fethedilir. Kalenin içinde kimler var; Kadınlar var. Onun için durmak yok. Yarına kadar, bu gece yoğun çalışacağız." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nda yapılması hedeflenen projelerin yer aldığı videoyu alandaki vatandaşlarla izledi.

Karadeniz'de keşfedilen gazla ilgili kısmın yayınlandığı esnada "Doğalgazı bir ay bedava aldık mı?" diye soran Erdoğan, "Şimdi bir yıl boyunca da mutfakta, su onun için yine bedava. Yaparsa, yaparsa, yaparsa..." dedi.

Video gösteriminin ardından konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yarın, Türkiye Yüzyılı için milat olacak mı? Buna hazır mıyız? Hepsinden öte, değerli kardeşlerim, şu kısa sürede buradan ayrılınca hemen eş, dost, ahbap ulaşıp onlara bunları anlatmamız lazım." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Bak bu CHP LGBT'ci mi? Yanındaki İYİ Parti LGBT'ci mi? Bu HDP LGBT'ci mi? Masadaki o küçükleri zaten saymıyorum. Onlar da zaten sus pus. Bu ne demektir? Sükut ikrardandır. Demek onlar da kabul ediyor. Ama AK Parti'ye LGBT sızamaz, MHP'ye LGBT sızamaz. Cumhur İttifakı'na LGBT sızamaz. Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Güçlü milletler, güçlü ailelerden oluşur. Bu güçlü aileleri de evelallah zaten seçim öncesi adımları atmıştık. Seçim mani oldu. Ama seçim sonrası bu adımı yine atacağız ve Allah'ın izniyle bunu yasalaştırmamız halinde de yola emin adımlarla yürüyeceğiz. Ben Ümraniye'ye güveniyorum. Ümraniye'yi seviyorum. Şimdi öyle bir haykıralım ki tüm İstanbul duysun. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Kalın sağlıcakla."

Mitinge, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve AK Parti İstanbul milletvekili adayları da katıldı.

"RUSYA'YA SALDIRIYOR, HADDİNİ BİL"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "14 Mayıs Türkiye Yüzyılı için milat olacak mı? Hatırlayın Savaş Ayın programını izlediniz değil mi. Okmeydanı hastanesi bir zamanlar neydi? Ah, ah o hastanede sağlam giren oradan maalesef ölü çıkıyordu. Kimdi SSK'nın müdürü: Bay Bay Kemal. Savaş Ay oradaki o pislikleri, o her taraf kan revan içinde galoşlar yüksek fiyatlarla satılıyor. Bizler sabahtan numara almaya giderdik, tedavi için. Çile çekerdik, çile. Şimdi biz orayı ne yaptık? Cemil Taşçıoğlu Hastanesi yaptık. Şimdiki hastanenin hali ney? Nereden, nereye. Bay Bay Kemal, biz senin gibi ölenlerin hastanede rehin alındığı SSK genel müdürleriyle çalışmıyoruz. Biz pırıl pırıl hijyen koşulları en ileri derece olan Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu hastanelerini yapıyoruz. Yaparsa, biz yaparız. Sadece bu mu? Değil. Aynı şeyi Covid döneminde Çam Sakura'yı yaptık. Ne yaptık, Murat Dilmener'i yaptık. Bunları biz niye yaptık. 'Halk içinde muteber nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi diyerek yaptık' Benim insanım bunlara layık. Sen insan kıymeti bilmezsin. Sen insanlara değer vermezsin. Sen sadece insanların ölümüne, onların rehin olarak, rehine olarak hastanede alırsın. Kılıçdaroğlu, sen busun. Senin genel müdürlüğünü biliyoruz. Bir daha bu millet sana bedel ödetmez, işte onun için yarın ki oylarımız çok önemli. Bizim işimiz eser, hizmet ve Türkiye'nin artık alt yapı ihtiyaçlarını büyük ölçüde tamamladığımız için önümüzdeki dönem milletimizin her kesiminin refahını artırmaya öncelik vereceğiz. Artık eskisi gibi öyle önüne çıkan her engelle, yaşadığı her sıkıntıyla tökezleyen bir ülke değiliz. Görüyorsunuz işte. Sadece 2013'ten bu yana neler yaşadık. Sokakları karıştırdılar, ülkemize diz çöktüremediler. Terör örgütlerini üzerimize saldılar, milletimizi teslim alamadılar. Ekonomik tetikçilerini devreye soktular. Ekonomimizi yıkamadılar. Küresel salgın krizini yaşadık. Üretim ve istihdamı gözümüz gibi koruduk. Rusya Ukrayna savaşının etkileri bölgemizi kasıp kavururken biz kendi işimize baktık. Şimdi kalktı, Rusya'ya saldırıyor. Sen haddini bil ya. Devlet adamı kalkıp da böyle bir ülkeye saldırmaz. Saldırmaz. Sen batıyla da iyi geçineceksin, Rusya'yla da iyi geçineceksin, Amerika'yla da iyi geçineceksin. Şu anda Erdoğan dünyada bunu yaptı, bunu yapıyor. Batının gönlü olsun diye biz ülkemizi feda etmedik. Ateşin içine sürüklemedik. Bundan sonra da böyle yanlış yola girilmesine izin vermeyeceğiz. Çatışmalara taraf olan değil, akan kanı durdurmak için çalışan ara bulucu ülke rolümüzü devam ettireceğiz" dedi.

"85 MİLYON İRADEMİZE TEK YÜREK SAHİP ÇIKACAĞIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tarihimizin en ağır, en yıkıcı en maliyetli depremini yaşadık. Şehirlerimizi hızla ayağa kaldırıyoruz. 11 ilimizi ayağa kaldırıyoruz. Milletimizi enflasyon altında ezdirmeme sözümüzü işçisinden memuruna, emeklisine kadar her kesimin ücretini yükselterek tutuyoruz. Karadeniz'de doğal gazı bulduk mu? 1 ay ücretsiz doğal gaz kullandık mı? 1 yıl boyunca da mutfakta aynı şekilde buna devam ediyor muyuz? Gabar'da çıkardığımız petrolü, katma değerli ürünlere dönüştürdüğümüz madenlerimizi milletimizin emrine veriyoruz. Artık İHA'larımız var mı? Akıncılarımız var mı? Kızılelmamız var mı? Artık bunlarda da ihracat lokomotifi haline geldik. İnşallah önümüzdeki dönem tüm bu adımları daha ileriye taşırarak devam edeceğiz. Yeter ki yarın sandığa sahip çıkalım. Yeter ki yarın ülkemizin demokrasi ve kalkınma treninin rayında kalmasını sağlayalım. Yeter ki yarın tercihimizi Türkiye Yüzyılı'ndan yana yapalım. Emin olun ülkemizin bu dönemecini başarıyla tamamladıktan sonra gençlerimize büyük, güçlü, güvenli huzurlu bir müreffeh Türkiye teslim edeceğiz. İşte o zaman gözümüz arkada kalmayacak. Bunun için 85 milyon tek yürek irademize sahip çıkacağız. Kasımpaşa'mızı, Beyoğlu'muzu çok seviyoruz. Yarın akşam tulum çıkarmaya hazır mıyız? Geleceğimiz aydınlık olsun. Kasımpaşalı'ya eğilmek yakışmaz, öyle büyüyeceksiniz" ifadelerini kullandı.