Başbakan Yıldırım'dan önemli açıklamalar

Başbakan Binali Yıldırım, partisinin Genişletilmiş İstişare Toplantısı için Afyonkarahisar'da. -Kurtulmuş: Söylediklerimiz dünyayı hizaya getirir -Türkiye ile Irak anlaştı! -Dink cinayetinde Zekeriya Öz bombası! -Necati Şaşmaz'a darbe filmi sorgusu -Tunceli'de kepenkler açılmadı -Iraklıların "Haşdi Şabi" endişesi -Deniz Baykal'dan 'başkanlık' değerlendirmesi -Kredi çekip Bank Asya'ya yatıran 45 öğretmen adliyede -BirGün gazetesinin Mehmet Ağar manşeti

Giriş Tarihi: 21.10.2016 15:35 Güncelleme Tarihi: 21.10.2016 16:16 Başbakan Yıldırım'dan önemli açıklamalar  Başbakan Binali Yıldırım, partisinin Genişletilmiş İstişare Toplantısı için Afyonkarahisar'da. Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başbakan Yıldırım gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Partisinin geleneksel hale gelen Genişletilmiş İstişare Toplantısı için Afyonkarahisar'da olan Başbakan Yıldırım basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Başbakan Yıldırım, Suriye'de PYD'nin vurulmasına ilişkin yaptığı açıklamada "Türkiye'nin Suriye'de yaptığı faaliyetler tamamen terör örgütlerini bertaraf etmeye yöneliktir. Aynı zamanda ülkemizin sınır güvenliğini sağlamaya yöneliktir. Bir yandan da DEAŞ başta olmak üzere PYD, YPG, biz bunları terör örgütü olarak kabul ediyoruz. Terör örgütlerine karşı yaptığımız mücadelede de kimin ne dediğinin önemi yok. Biz ülkemizin, sınırlarımızın güvenliğini sağlamak için ne gerekiyorsa bugüne kadar yaptığımız gibi bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz" dedi.

Başbakan Yıldırım "Sınırlarımızın güvenliği için gereken her şeyi yapacağız"

Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarından önemli başlıklar ise şöyle oldu:

Türkiye'nin Suriye'de yaptığı faaliyetler tamamen terör örgütlerini bertaraf etmeye yöneliktir. Aynı zamanda ülkemizin sınır güvenliğini sağlamaya yöneliktir. Bir yandan da DEAŞ başta olmak üzere PYD, YPG, biz bunları terör örgütü olarak kabul ediyoruz. Terör örgütlerine karşı yaptığımız mücadelede de kimin ne dediğinin önemi yok. Biz ülkemizin, sınırlarımızın güvenliğini sağlamak için ne gerekiyorsa bugüne kadar yaptığımız gibi bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz.

Başbakan Yıldırım "Suriye'de faaliyetlerimiz terör örgütlerini yok etmeye yöneliktir"

ABD SAVUNMA BAKANI'NIN AÇIKLAMALAR

(Türkiye Musul operasyonunda olmalı açıklamaları) Irak ile 350 km sınırımız var. Irak topraklarından sınırı aşarak bölücü terör örgütü yıllardır bizim başımızı ağrıtıyor. Irak her şeyden önce bu terör örgütlerini zapturapt altına alsın. Biz ülkemizin güvenliğini korumak için her türlü tedbiri alırız. Türkiye'nin buralarla ilgilenmesi gayet doğaldır. Aksini söylemek aslında normal değildir.

Başbakan Yıldırım "Musul'da olacağız"

BAŞKANLIK KONUSU

Afyonkarahisar'da partimizin geleneksel toplantısını yapıyoruz. Genişletilmiş İstişare Toplantısında her şey konuşulacak. Bu konular içerisinde tabii ki anayasa değişikliği de konuşulacak. Üzerinde çalıştığımız model Başkanlık sistemidir. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanını halk seçiyor. MHP Genel Başkanı Başkanlık konusunu gündeme getirmesi olumlu bir adımdır. Kendisine teşekkür ediyoruz. Dediği şudur: "Bu sorun çözülmelidir. MHP'nin tercihi Parlamenter Sistemdir. Ancak değişmesi gerekiyorsa bunun kararını millet verir" Ak PArti bu konuda getireceği Anayasa Değişikliği teklifini kısa sürede Meclis'e sunacak. Bu meseleyi Türkiye'nin gündeminden çıkaracağız. Bizim istediğimiz bu sorunu vatandaş çözsün. Biz bu anayasa değişikliğini vatandaşın önüne götürdüğümüzde en doğru kararın verileceğini düşünüyoruz. Yeter ki meclisimiz bu kararı versin.

Adım adım gideceğiz .Önce bir teklifi getirelim komisyonlardan geçsin. Genel kurulda görüşülsün uygun bir tarih kararlaştırılır. Geleceğe yönelik tahmin yapmak doğru olmaz

Binali Yıldırım "Üzerinde çalıştığımız model Başkanlık sistemidir"

FETÖ SORUŞTURMALARI

İtirazları haklı görülenlerin işlemleri düzeltilecek. Haksızlık varsa düzeltilecek.

Başbakan Yıldırım "Haksızlık varsa düzeltilecek"

PYD VE YPG'NİN FIRAT'IN DOĞUSUNA GEÇMESİ

ABD Savunma Bakanı Carter ile görüşmemde kendileri ile konuştum. ABD'nin bize bu konuda sözü var. Bizim için PKK neyse PYD ve YPG odur. Bunlara silah verilmesi DEAŞ'a karşı kullanılması son derece yanlıştır. Bunu da kendilerine söyledim.

Başbakan Yıldırım'dan önemli açıklamalar

BAŞBAKAN CARTER İLE GÖRÜŞTÜ BAŞBAKAN'DAN FETÖ GENELGESİ

“Bankacıları buradan uyarıyorum, lütfen reel sektörün sesine kulak verin, tefeciliği bırakın”

Türkiye ekonomisinin küresel krizin bütün yıkıcı etkilerine rağmen büyümeye devam ettiğini altını çizen yıldırım, “27 çeyrek boyunca kesintisiz büyüyen dünyada başka ülke yok. Çin’i, Hindistan’ı saymıyorum. Bu sene yaşadığımız olaylardan dolayı büyüme istediğimiz şekilde olmadı. Yüzde 3-3,5 arasında kapanmasını bekliyoruz. Büyüme olmayınca ülke kalkınmaz, istihdam olmaz, yeni fabrikalar olmaz. Ben buradan finans çevrelerine söyleyeceğim bir şey var, Türkiye’de sanayide sıkıntı yok, tecrübe birikimi haddinden fazla, teknoloji derseniz, her türlü teknolojiye sahibiz. Ama finansman noktasında değerlendirme kuruluşlarının ve bankalarımızın dış partnerlerinden kaynaklı bir tereddüt var. Bu haksız tereddüt. Aşırı ihtiyatlı hareket ediyorlar. Bu da bizim büyümemize, ekonomimize zarar veriyor. Bankacıları buradan uyarıyorum, lütfen reel sektörün sesine kulak verin. Tefeciliği bırakın. Gerçek ekonomiye dönün. Yarın bir gün ekonomiye kaynak aktarmaya çalışacaksınız, ama geç olacak.

Duyduğunuz her haber üzerine ‘biraz daha teminatları, faizleri artıralım’ bu akıllı insan işi değil. Yok etmeyi değil, yaşatmayı hedef alın. Ya bunu kendiliğinizden yaparsınız ya da size bunu yaptıracağız. Fırsat ekonomisine asla müsamaha edemeyiz. Siz ekonominin bir parçasısınız, bankalarımıza bir kez daha buradan çağrı yapıyorum, lütfen daha uzun vadeli, daha kalıcı projelere destek verin, dedikodularla hareket etmeyin. Yeniden yapılandırmalarda fırsatçılık yapmayın. Ekonomi ile ilgili zerre kadar sıkıntımız yok, bütün göstergelerimiz en güçlü ülkelerinkinden daha yukarıdır. Hangi ülkeyi alırsanız alın, başka ülkelerin borç oranlarına bakın, adamların risk birimleri bizimkinden düşük. Sermaye yeterlilik oranları yüzde 15’ün üzerinde, birçok ülkenin yüzde 8’in altında. Buna rağmen bakıyorsun faiz oranları yüzde 15-16’lara kadar çıkıyor. Sizin kazanmanız ülkenin geleceği için tek başına bir şey ifade etmez. Ülkenin geleceği için siz az kazanacaksınız, bütün alanlara kaynak aktaracaksınız. İşin kolayına kaçıyorlar. 3-5 kat teminat, olmadı, krediyi geri çağırıyor. Bundan vazgeçmeleri lazım. Türkiye’nin ekonomisinin görünümü ile bankaların görünümü örtüşmüyor. İş aleminin duruşu ile bankaların duruşu birbiri ile uyuşmuyor, bu da Türkiye’ye yakışmıyor. Bu arkadaşların hepsini toplayıp bir kez daha uyaracağız. Bizim de yapacağımız elimizde araçlar var. Ama biz istiyoruz ki, ekonomi kendi kuralları ile çalışsın. Olmazsa bizim de kendimize göre araçlarımız, tedbirlerimiz var. Ülkenin genel şartları olumsuza giderse bankalar çok kazanırsa neye yarar. Turşusunu mu kuracaklar. Gerçek ekonominin her zaman yanındayız.

Başbakan Binali Yıldırım Afyonkarahisar'da Ticaret ve Sanayi Odası'nda yaptığı

Biz hükümet olarak tarafız, üretimde, istihdamda, ihracatta tarafız. Orada da yanımız alın terini, akıl terini ortaya koyan işadamları ve sanayicilerimiz. Yaptığınız her fabrika, açtığınız her işyeri yeni iş alanı, yeni istihdam demek. Yeni istihdam demek ülkenin kardeşliği ve huzuru demek, terörün azalması demektir. Terörü körükleyen istismardır, yıllardır ‘burası kalkınmıyor, burada iş yeri yok’ istismarı yapılıyor. Terör örgütüne rağmen biz Doğu ve Güneydoğu’ya 14 yılda pozitif ayrımcılık yaptık. Afyon’un hangi yolları varsa Van’ın da aynı yolları. Aynı hastane, aynı okul orada da var. O şantiyeleri ve makineleri yakıyorlar, buna rağmen var. Alçaklar Şırnak-Van yolunu yapan müteahhidin araçlarını yaktılar, 5 tane askerimizi şehit ettiler. Ondan sonra ‘devlet buraya bakmıyor’ diyorlar. Yüksekova Havaalanı. 99 kere havaalanı yapılırken şantiyeye bastılar, makineleri yaktılar, işçileri kaçırdılar, 2 sene geciktirdiler.

Sonunda açtık, onların siyasi uzantılar en önce onlar atlayıp uçağa geldiler. Bizim kaderimiz köprü yaparız karşı çıkarlar, en önce karşı çıkanlar geçer. İzmir’e Konak tüneli yapıyoruz, yaygara, gürültü, patırtı, en önce tünelden onlar geçiyor. İztemüzük, istemezük, olunca da kimseye sıra vermezler. Kullansınlar itirazımız yok” açıklamasında bulundu.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, farklılıkları, kültürel zenginlikleri, çeşitliliği, ülkenin yeraltı ve yerüstü zenginliklerini Türkiye'nin gücü olarak kabul edeceklerini vurguladı.

ZENGİNLİKLERİMİZ ARTACAK VE...

Türkiye'nin bu coğrafyada lider bir ülke olmasının, uluslararası alanda da en önemli gücü olacağını söyleyen Kurtulmuş, "Evet 10 bin dolar milli gelir seviyesine gelen Türkiye'yi, uluslararası alanda dinlerler ama bir de 25 bin dolarlık seviyeye çıktığımızı düşünün. 30 bin dolarlık seviyeye çıktığımızı düşünün. O zaman Türkiye'nin söylediklerini sadece dinlemekle kalmazlar, Türkiye'nin söyledikleri dünyayı hizaya getirir. Bu anlamda da dünyada çok ciddi etkisi olur." dedi.

ZIRH TEKNOLOJİSİNDE İKİNCİ OLDUK

Kurtulmuş, 15 Temmuz darbe girişiminin yeni olmadığını, çok eski bir senaryo olduğunu belirterek, 60 darbesinin, 70'li yıllarda sağ sol çatışmasının çıkarılmasının, 80 darbesinin ve 1997'deki 28 Şubat'ın, Türkiye'nin iktisadi ve siyasi olarak ileriye gitmesin diye yapıldığını anlattı. Kurtulmuş, "Onlar oyunlarını ne kadar yaparlarsa yapsınlar bu oyunları bozan milletin iradesi ve Allah'ın takdiri vardır. Biz yolumuza devam edeceğiz. Türkiye artık insansız hava uçaklarını yapabiliyor, kendi tankını yapabiliyor. Türkiye zırh teknolojisinde dünyanın ikinci ülkesi oldu mu? Oldu. Türkiye kendi uçaklarını, arabalarını, kendi savunma sanayisini geliştiriyor. Birileri tabii ki bundan rahatsız duyacak, onun için çeteleri Türkiye'nin başına musallat edecekler, aynı geçmiş dönemlerde yaptıkları gibi." dedi.

ABD Savunma Bakanı Ashton Carter: Türkiye ve Irak Musul operasyonu konusunda prensipte anlaştı.

Ankara'ya bir ziyaret gerçekleştiren ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım ve Milli Savunma Bakanı Işık ile bir araya geldi.

Ardından TBMM ziyareti sırasında açıklamalarda bulunan ABD Savunma Bakanı Carter önemli mesajlar verdi. Carter, "Türkiye Musul operasyonunda olmalı. Türkiye'nin güçlü bir müttefiki olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Program çerçevesinde ilk olarak Türkiye’yi ziyaret eden ve Türk yetkililerle bir araya gelecek olan Carter, Türkiye'deki görüşmelerinde bölgedeki güvenlik konularının yanı sıra Irak ve Suriye'deki gelişmeleri de görüşecek.

ABD Savunma Bakanı, Türkiye ile Irak'ın Musul operasyonu konusunda prensipte anlaşmaya vardıklarını söyledi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesi olayında Jandarma bağlantısına ilişkin yürütülen soruşturmada savcılık ilginç bir isme ulaştı. Cinayet döneminde firari eski savcı Zekeriya Öz'ün olaya adı karışan ve dosyada şüpheli olan Jandarma İstihbaratçı Muharrem Demirkale ile cinayet döneminde yoğun şekilde telefon trafiği tespit edildi.

O İSİM MUHARREM DEMİRKALE!

Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Gökalp Kökçü'nün tespitlerine göre, Hrant Dink öldürüldüğü sırada çevresinde bulunan ve Bakırköy'deki evi ile kitapçısı çevresinde dolaştığı belirlenen jandarmaları yönlendiren ve koordinasyonu yapan isim o dönem Yüzbaşı rütbesiyle İstanbul İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde Amir olarak görev yapan Muharrem Demirkale idi.

TELEFONU İNCELENDİ

15 Temmuz darbe girişimi günü Jandarma Genel Komutanlığı önünde darbeci askerlerle birlikte gözaltına alınıp tutuklanan Muharrem Demirkale Hrant Dink cinayeti soruşturmasına da dahil edildi. Demirkale'nin kullandığı telefonun geçmişe yönelik ayrıntıları çıkarıldı.

ZEKERİYA ÖZ İLE 7 GÖRÜŞME

Muharrem Demirkale'nin Ali Fuat Yılmazer'in yanı sıra İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevli müdür ve müdür yardımcıları Erol Demirhan ve Metin Canbay ile irtibatı belirlendi. Demirkale'nin ayrıca firari eski savcı Zekeriya Öz ile cinayetten bir gün önce 3 kez ve cinayetten bir gün sonra 2 kez olmak üzere toplamda 7 kez görüşme yaptığı tespit edildi. Demirkale savcılıktaki ifadesinde 7 şüpheli görüşmenin içeriklerini hatırlayamadığını belirtti.

ZEKERİYA ÖZ'E DE SORULACAK

FETÖ şüphelisi olan Muharrem Demirkale'nin örgütün amaçları doğrultusunda Hrant Dink cinayetinin planlanmasında, cinayet öncesi, cinayet günü ve sonrasında aktif görev aldığı ve cinayetin işlenmesine katıldığı ileri sürüldü. Zekeriya Öz'ün de yakalandığı takdirde söz konusu görüşmeler ile ilgili ifadesine başvurulacağı öğrenildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'da gerçekleştirmek istediği darbe kalkışması öncesinde "Kurtlar Vadisi Darbe" ismi için patent başvurusu yapan Pana Film hakkında, Türk Patent Enstitüsü'nün şikayeti üzerine soruşturma başlatılmıştı.

İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bugün öğlenden sonra İstanbul Adalet Sarayı'na gelen ünlü oyuncu Necati Şaşmaz, savcıya ifade vermek üzere Adliye'nin 7. katına çıktı.

Pana Film adına Ali Çavuşoğlu, 24 Mayıs'ta Türk Patent Enstitüsü'ne (TPE) başvurarak "Kurtlar Vadisi Darbe" ibaresini markalaştırmak talebinde bulunmuştu. Başvuru incelendiği sırada 15 Temmuz günü Fetullahçı Terör Örgütü tarafından 241 şehit verdiğimiz darbe kalkışması meydana gelmiş, TPE de bu gelişme üzerine başvuruyu reddetmekle kalmamış, savcılığa ihbarda bulunmuştu. Enstitü Başkanı Prof. Habip Asan tarafından savcılığa gönderilen ihbar yazısında, "Bilindiği üzere ülkemizde 15 Temmuz 2016 gecesi Fetullahçı Terör Örgütü tarafından demokratik anayasal düzeni cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırma girişiminde bulunulmuştur. 'Kurtlar Vadisi Darbe' ibareli marka başvurusu anılan darbe teşebbüsünden önce gerçekleşmiş olduğundan konunun suç oluşturabileceği şüphesi ile bildirilmesi uygun görülmüştür" ifadeleri yer almıştı.

İlk açıklamayı Sabah'a yapan Necati Şaşmaz ifade verdiğini doğrularken detay vermekten kaçındı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'da gerçekleştirmek istediği darbe kalkışması öncesinde "Kurtlar Vadisi Darbe" ismi için patent başvurusu yapan Pana Film hakkında, Türk Patent Enstitüsü'nün şikayeti üzerine soruşturma başlatılmıştı.

İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bugün öğlenden sonra İstanbul Adalet Sarayına gelen ünlü oyuncu Necati Şaşmaz, savcıya ifade vermek üzere Adliye'nin 7. katına çıktı.

Pana Film adına Ali Çavuşoğlu, 24 Mayıs'ta Türk Patent Enstitüsü'ne (TPE) başvurarak "Kurtlar Vadisi Darbe" ibaresini markalaştırmak talebinde bulunmuştu.

Başvuru incelendiği sırada 15 Temmuz günü Fetullahçı Terör Örgütü tarafından 241 şehit verdiğimiz darbe kalkışması meydana gelmiş, TPE de bu gelişme üzerine başvuruyu reddetmekle kalmamış, savcılığa ihbarda bulunmuştu.

Enstitü Başkanı Prof. Habip Asan tarafından savcılığa gönderilen ihbar yazısında, "Bilindiği üzere ülkemizde 15 Temmuz 2016 gecesi Fetullahçı Terör Örgütü tarafından demokratik anayasal düzeni cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırma girişiminde bulunulmuştur. 'Kurtlar Vadisi Darbe' ibareli marka başvurusu anılan darbe teşebbüsünden önce gerçekleşmiş olduğundan konunun suç oluşturabileceği şüphesi ile bildirilmesi uygun görülmüştür" ifadeleri yer almıştı.

Tunceli'de, son günlerde meydana gelen çatışmaları protesto etmek ve çatışma ve operasyonların durması için kim tarafından yapıldığı belli olmayan çağrılar üzerine, bugün esnaf kepenk açmadı. Sadece fırın ve eczanelerin açık olduğu kent merkezinde taksicilerin de kontak kapatarak duraklarda görev yapmadıkları gözlendi.

İşyeri ve lokanta ile cafelerin kepenk açmaması nedeniyle, vatandaşlar sokaklarda gezerek zaman geçirirken, Cumhuriyet Başsavcılığı, kepenk kapatma olayını kimlerin organize ettiği ve bu girişimde kimlerin bulunduğunun tespit edilmesi için soruşturma başlattığı öğrenildi.

Tunceli merkeze bağlı Kutu Deresi'nde 13 PKK'lının etkisiz hale getirdiği hava destekli operasyonda yaralı olarak ele geçirilen Suriye'nin Kobani nüfusuna kayıtlı kadın PKK'lı terörist Roza Kobani askeri helikopterle hastaneye sevk edilerek ölümden kurtarıldı.

Tunceli'de, son günlerde meydana gelen çatışmaları protesto etmek ve çatışma ve operasyonların durması için kim tarafından yapıldığı belli olmayan çağrılar üzerine, bugün esnaf kepenk açmadı.

Kepenk kapatma eyleminin, son olarak Kutu Deresi Vadisi'nde 13 PKK'lının öldürüldüğü çatışma ve operasyonların durdurulmasına yönelik çağrı üzerine gerçekleştirildiği iddia edildi.

Sadece fırın ve eczanelerin açık olduğu kent merkezinde taksicilerin de kontak kapatarak duraklarda görev yapmadıkları gözlendi.

İşyeri ve lokanta ile cafelerin kepenk açmaması nedeniyle, vatandaşlar sokaklarda gezerek zaman geçirirken, Cumhuriyet Başsavcılığı, kepenk kapatma olayını kimlerin organize ettiği ve bu girişimde kimlerin bulunduğunun tespit edilmesi için soruşturma başlattığı öğrenildi.

Haşdi Şabi'nin, Irak ordusu, polisi, Ninova Muhafızları, yerel aşiretler ve Peşmerge'nin katıldığı ülkenin ikinci büyük kenti Musul'u DEAŞ'tan geri alma operasyonuna katılacağını açıklaması Sünnilerin çoğunlukta olduğu Musul'da, halkı endişelendiriyor.

TOPLU İNFAZ, KAÇIRMA, İŞKENCE...

DEAŞ'ın kenti ele geçirdiği Haziran 2014'ten bu yana büyük acılar çeken Musul halkı, şimdi ise Şii milislerin sivillere yönelik "toplu infaz, kaçırma ve işkence" gibi insan hakları ihlallerinden korkuyor. Halk, Haşdi Şabi'nin operasyona intikam amacıyla katılacağını, bu bölgede yaşayan halkın tasfiye edileceğini düşünüyor. Milis güce bağlı Asaib Ehlilhak örgütü lideri Kays Hazali'nin bir süre önce yaptığı açıklamada, Musul operasyonunun oradaki Sünnileri kastederek Hazreti Hüseyin'in "düşmanlarından" intikam alma operasyonu olduğunu söylemesi, örgütün "Sünni sivillere" karşı intikam dolu duygular taşıdığını göstermesi şeklinde yorumlandı. Iraklı yetkililer, Şii milislerin operasyona katılmadığını söyleseler de halk, bunun doğru olmadığını, Haşdi Şabi'ye bağlı birlikleri gördüklerini ifade ediyor.

"DEAŞ'TAN KAÇARKEN HAŞDİ ŞABİ'YE TUTULDUK"

Musul'un kent merkezine 60 kilometre mesafedeki El-Kayyare nahiyesi sakinlerinden Abdussettar el-Ceburi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Operasyon kapsamında köye güvenlik güçlerine ait Hummer model arabalar geldi. Çoğunda mezhepçi bayraklar vardı. Irak bayrağına çok az rastladık. Iraklı yetkililerin Şii milislerin operasyona katılmadığı yönündeki açıklamaları ve güvencelerine karşı sonradan bunların Haşdi Şabi güçleri olduğunu öğrendik." dedi. Ceburi, "Onları gördüğümüzde Felluce'ye girdiklerinde bize yaptıkları aklımıza geldi ve korktuk. Felluce'de evlerimizi bastılar. DEAŞ'tan kaçarken Haşdi Şabi'ye tutulduk." ifadelerini kullandı.

HAŞDİ ŞABİ MUSUL'A İNTİKAM İÇİN GELDİ

Ninova Aşiretleri sözcüsü Mezahim El-Huveyt de "Haşdi Şabi, Musul'a mezhepsel intikam için geldi" diyerek, "Şehirlerini kurtarmak için operasyona Musul'dan katılacak yeterince gönüllü var. Bu gönüllülerin dışlanıp Haşdi Şabi'nin müdahil edilmesi intikam anlamı taşıyor." diye konuştu. Musul'un güneydoğu kesimindeki Nemrud nahiyesinden İbrahim el-Halil, "Köyümüz Haşdi Şabi olmadan Irak güvenlik güçleri tarafından kurtarılmasına rağmen köydekilerin çoğu, Şii milislerin de operasyona katılacağını öğrendikten sonra burada kalmak yerine bölgeyi terk etmeyi tercih ettiğini söylüyor. Salahaddin, Diyala ve son olarak Felluce'den kaçarak Musul'a sığınmak zorunda kalanların, Şii milislerin Sünnilerden intikam almaya çalıştığı yönünde anlattıklarından sonra Haşdi Şabi'nin Sünni halk nezdinde çok kötü bir imajı oluştu." dedi.

"İRAN OYUNLARI OYNANMASINDAN ENDİŞELİYİZ"

Musul'da yaşayan Ahmed Said ise "Musul operasyonu başlayınca DEAŞ'tan kurtulacağız diye sevindik. Ama şimdi Haşdi Şabi'den korkuyoruz. Şii milislerin ordu birlikleri arasına sızıp bize zarar vermesinden ve bizim üzerimizden İran oyunları oynanmasından endişeliyiz." diye konuştu.

Askeri uzman ve emekli albay Esad el-Hamdani de "Başbakan Haydar el-İbadi, koalisyonun Haşdi Şabi birliklerinin Musul operasyonuna katılmaması, Şii liderlerin ise katılması yönündeki baskıları arasında kaldı. Sonunda birliklerin Musul çevresindeki operasyonlara katılması ama kent merkezine girmemesine karar verildi." ifadelerini kullandı.

HAŞDİ ŞABİ TELAFER'E İLERLİYOR

Hamdani, Haşdi Şabi'nin bölgedeki varlığı hakkında şunları söyledi:

"Haşdi Şabi, Musul'un güneyinde kent merkezine 40 kilometre uzaklıktaki Eş-Şura nahiyesi ve El-Mahbeliyye operasyonlarına katılıp oradan da batıya yönelerek, Es-Sahraviyye bögesinden kent merkezinin 60 kilometre batısındaki Telafer'e ilerliyor. Ayrıca Haşdi Şabi birlikleri bünyesindeki Selam Seriyyeleri, yaklaşık bir hafta önce Irak ordusuna bağlı 92. Tugay yanında Musul'un güney kesimindeki El-Hudar yakınlarında konuşlandı. Bu birliğin çoğunluğu Telafer ve Haşdi Şabi Şiilerinden oluşuyor. Bu tugayın görevi Telafer'in kurtarılmasıydı. Ancak daha sonra Haşdi Şabi'nin de katılımıyla Musul'un güneyindeki köylerin kurtarılmasında görevlendirildiklerini öğrendik."

HAŞDİ ŞABİ, SÜNNİLERE KARŞI MEZHEPÇİ YAKLAŞIMIYLA BİLİNİYOR

Irak'ta DEAŞ'ın Haziran 2014'te ordunun hiçbir direniş göstermeden silah ve mühimmatını bırakıp kaçması sonucu Musul'u ele geçirmesi, akabinde Enbar ve Tikrit'te de kontrolü sağlamasının ardından Şii dini otorite Ayetullah Ali Sistani'nin "cihat" çağrısı üzerine kurulan Haşdi Şabi, İran'a yakınlığı ve Sünnilere karşı mezhepçi yaklaşımıyla biliniyor.

Deniz Baykal, başkanlık sistemi tartışmalarına ilişkin olarak, "Sistem kaçınılmaz noktaya gelince bunu değerlendirmek gerekir diye bakıyorum. Bu kadar sıkıntıyı yaşadığımız bir dönemin şartları içinde değerlendirmemiz gerekir başkanlık sistemini" dedi.

Yenibirlik gazetesinden Avni Özgürel'e konuşan Baykal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin gündeme getirdiği başkanlık sisteminin tartışılması gerektiğini söyledi.

Baykal, CHP çevrelerinde 'şaşkınlıkla' karşılaşılan ve tartışılan sözlerinin ardından yaptığı açıklamada gazeteci Avni Özgürel'e yaptığı değerlendirmenin başkanlık sistemi gelirse CHP'nin iktidar şansının ne olacağına yönelik bir değerlendirme olduğunu, CHP'nin başkanlık sistemine karşı direnmeye devam etmesi gerektiğini söyledi.

Samsun İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri, Fethullahçı Terör Örgütü lideri Fetullah Gülen'in "Bank Asya'ya para yatırın" talimatı üzerine başka bankalardan kredi çekerek daha sonra kapatılan Bank Asya'ya yatırdığı iddiasıyla geçen Pazartesi günü Samsun merkezli olarak İstanbul, Ankara, Bartın, Kahramanmaraş, Kocaeli, Çanakkale, Elazığ, Yalova ve Çorum'da çeşitli adreslere operasyon düzenledi.

Operasyonda 12'si kadın olmak üzere 45 öğretmeni gözaltına aldı. İllerde 55 adrese yapılan eş zamanlı operasyonla gözaltına alınan 45 öğretmen, bu sabah emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Dün 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nda konuşan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, “Sol örgütler bizim sandığımızın tersine, zararsız, eline bıçak almamış insanlar çıktı” dedi.

Sol'a hitap eden fakat mezhepçi söylemleriyle dikkat çeken gazetelerden biri olan BirGün, Ağar'ın sözlerini bugünkü manşetinde "Kötü adamın itirafları" diye gördü.