Avrupa'da misafir değil ev sahibiyiz
-Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 30. Muhtarlar Toplantısı'nda AB'ye net mesaj: Tek taraflı adım atma dönemi bitti. AB çifte standardı bir kenara bırakırsa biz de hemen yarın tam üyeliğe hazırız. Avrupa'da misafir değiliz, ev sahibiyiz Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'de AK Partili milletvekilleri ile bir araya geldi. Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaptığı telefon görüşmelerinin detaylarını paylaşarak, "Üç kez görüşme yaptık. Rusya'nın, Türk askerlerine yapılan saldırıyla hiçbir ilgisinin olmadı
Giriş Tarihi: 02.12.2016 08:27 Son Güncelleme Tarihi: 02.12.2016 09:02Avrupa’da misafir değil ev sahibiyiz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün 30. Muhtarlar Toplantısı'nda Amasya, Ankara, Antalya, Denizli, Edirne, Eskişehir, Gümüşhane, Kocaeli, Kütahya, Malatya, Muğla, Muş, Nevşehir ve Bitlis'ten gelen muhtarlara hitap etti. AB ile ilişkiler ve terörle mücadele başta olmak üzere önemli mesajlar veren Erdoğan, özetle şunları söyledi:
MERKEL'E TERÖRLE MÜCADELE ELEŞTİRİSİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile yaptığı telefon görüşmesinde, Türkiye olarak Almanya'dan, başta PKK ve FETÖ olmak üzere terör örgütlerinin faaliyetlerinin ve mali kaynaklarının engellenmesi konusunda daha aktif bir mücadele beklediklerini vurguladı. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre görüşmede, bölgesel konulara ve ikili ilişkilere değinildi. Kıbrıs müzakerelerindeki gidişat hakkında da görüş teatisinde bulunulan görüşmede, başta Halep'teki insani durum olmak üzere Suriye'deki son gelişmeler de ele alındı. İki lider, Halep'e insani yardımların ulaştırılmasına yönelik çabaların hızlandırılması konusuna dikkat çekerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs müzakereleriyle ilgili olarak, Türkiye'nin öteden beri Ada'da her iki kesimin haklarını eşit biçimde koruyan, adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözümden yana olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, mülteciler konusunda AB'nin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğine işaret ederken, Merkel'i G-20 dönem başkanlığını devralması nedeniyle tebrik etti.
FETÖ'YE KUCAK AÇAN SUÇ ORTAĞIDIR
"İçeriden ve dışarıdan pek çok saldırıyı da göğüslüyoruz. 15 Temmuz, Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'ndan beri gördüğü en alçak saldırı olarak tarihimize geçti. Bu ihanetin başını çeken örgütün üst düzey yöneticilerinin çoğu yurtdışına kaçtı. Bu kişilerin sığındıkları ülkelere ve oralarda gördükleri hüsnü kabule baktığınızda asıl niyeti çok iyi anlıyoruz. Verin diyeceğiz vermeyeceksiniz. Hukukta buna yardım-yataklık denir. Bu insanları bu ülkeler bağırlarına basıyorsa hepsi de suç ortağıdır. Bunu da böyle ilan ediyorum." ‘30 yeni büyükşehir belediyesi kurulacak’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'de AK Partili milletvekilleri ile bir araya geldi. Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaptığı telefon görüşmelerinin detaylarını paylaşarak, "Üç kez görüşme yaptık. Rusya'nın, Türk askerlerine yapılan saldırıyla hiçbir ilgisinin olmadığını söyledi. İki ülkenin Suriye'de insanı yatırımlar yapması konusunu da konuştuk. Hastane, okul gibi ortak çalışmalar da yapacağız. Zaten saldırıları rejim üstlendi" dedi. Milletvekillerinin, büyükşehir kapsamında olmayan illerde hizmetlerin götürülmesinde sıkıntı yaşandığı, farklı imar kararları aldığını belirtmesi üzerine Erdoğan, "Bu sorunu biz de tespit ettik. Yeni bir düzenleme yapacağız. Büyükşehir olmak için aranan nüfus rakamı düşürülecek. Büyükşehir sayısı 50-60'ı bulabilir. Büyükşehir merkez belediyeler güçlendirilecek." Erdoğan, FETÖ ile mücadelenin kararlılıkla devam edeceğini belirterek, "Mağdur olanlarla ilgili herkese şikayetler geliyor. Bazı mağduriyetler olması, mücadeleye zarar vermemeli. Başarılı olsalardı, tüm millet mağdur olacaktı" diye konuştu.
HDP'li milletvekilleri için "Yargı yaptıklarını görmezden mi gelecekti" diyen Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde vatandaşların doğrudan muhatap alınması gerektiğini kaydetti. Erdoğan anayasa değişikliği tasarısıyla ilgili olarak ise "Önce Meclis'te ardından da referandum sürecinde çok yoğun bir dönem bekliyor. Kampanyanın iyi yürütülmesi ve halka iyi anlatılması gerekir. Çok çalışmanız gerekecek hazırlıklı olun" dedi.
2016 yılında basın kartlarının yenilenmesi çalışmaları kapsamında Dündar'ın kuruma yaptığı başvuruyu değerlendiren Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Can Dündar'ın sürekli basın kartının yenilenmesi talebine ret yanıtı verdi.
TALEBİ REDDEDİLDİAçıklamada, "Yurtdışında, her fırsatta Türkiye'yi karalayan gerçek dışı isnatlarda bulunarak aleyhte propaganda yapan Can Dündar'ın talebi milli güvenlik politikası nedeniyle reddedilmiştir. Dündar'ın sürekli basın kartının tamamen iptal edilip edilmeyeceğine önümüzdeki aylarda toplanacak olan Basın Kartı komisyonu karar verecektir" denildi.
Trump Savunma Bakanı adayı Felluce kasabı Mattis ABD'nin 45. başkanlığına seçilen Trump, Savunma Bakanlığına James Mattis'i aday gösterdi.Trump, 20 Ocak'ta devralacağı ABD yönetimi için kabinesini oluşturma çalışmalarını sürdürüyor.
Trump, Savunma Bakanlığı için emekli General James Mattis isminde karar kıldı.
New Jersey'de muhtemel adaylarla görüşmelerini sürdüren Trump, Twitter hesabından, emekli General James Mattis'i Savunma Bakanlığı için düşündüğünü duyurmuştu.
Mattis ile görüştüğünü yazan Trump, kendisini "çok etkileyici" ve "gerçek bir general" olarak nitelendirmişti.
James Mattis, 44 yıllık görev süresi sırasında ABD'nin Afganistan ve Irak işgallerinde önemli roller üstlenmişti. Felluce'de 2004'teki kanlı çatışmaları yöneten Mattis, CNN'in haberine göre, 2005 yılında San Diego'da askerlere yaptığı konuşmada, "Bazı insanlara ateş etmek eğlenceli." sözleri nedeniyle tepki çekmişti.
Fransa'da OHAL: Yol, okul ve metrolar kapatılabilecek Olağanüstü hal altındaki Fransa, terörle mücadele eylem planında yeni bir seviye oluşturdu.Elysee Sarayı, terörle mücadele eylem planı kapsamında "Acil saldırı uyarısı" isimli yeni seviyeyi kabul etti.
SALDIRI TEHDİDİ YA DA SALDIRIDAN HEMEN SONRANormalde iki seviyeli olan eylem planının üçüncü ve yeni seviyesi, saldırı tehdidinde ya da saldırıdan hemen sonra devreye girebilecek.
NELER OLABİLİRYeni seviyede, gerek görülmesi halinde, yollar ve metrolar kapatılabilecek, eğitime ara verilecek.
Siber saldırılar ve "drone" ismiyle bilinen insansız hava araçlarına ilişkin düzenlemeler de yapılacak.
38 YILDIR İKİ SEVİYE VARDIİlk kez 1978 yılında kabul edilen Fransızcada "vigipirate" ismiyle bilinen terörle mücadele eylem planı, ihtiyat ve saldırı riski olmak üzere iki aşamadan oluşuyordu.
Olağanüstü halin 13 Kasım 2015 saldırılarından bu yana geçerli olduğu ülkede eylem planının ikinci seviyesi uygulanıyordu.
Doğan Holding’in FETÖ ile iletişimi sağlayan Ankara temsilcisine gözaltıDoğan Holding Ankara Temsilcisi Barbaros Muratoğlu, FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Muratoğlu'nun, Fetullahçı Terör Örgütü ve elebaşı Fetullah Gülen ile Aydın Doğan arasında köprü görevi gördüğü iddia ediliyor. Aydın Doğan'ın Ankara'daki kara kutusu Doğan Holding Ankara Temsilcisi Barbaros Muratoğlu'nun terörist başı Fetullah Gülen'i Pensilvanya'da ziyaret ettiği sırada çekilen fotoğraflar geçen hafta ortaya çıkmıştı.
İDDİALAR ÇOK CİDDİ
Muratoğlu'nun, 17-25 Aralık hükümete darbe girişiminden sonra FETÖ'ye daha çok yakınlaştığı, bu tarihten sonra FETÖ'nün militan düzeyindeki birçok işadamı, yargı mensubu, medya imamıyla görüştüğü, ailesinin içinde FETÖ üyesi olduğu, örgütün firari isimleriyle sık sık telefon görüşmeleri yaptığı, Aydın Doğan'ın özellikle yargıdaki sorunlarını çözmek amacıyla FETÖ militanlarını devreye soktuğu ve aradaki irtibatı sağladığı iddia edildi.
Ankara Emniyeti Terörle Mücadele ekipleri Muratoğlu'nun evinde ve arabasında FETÖ/PDY üyesi olmak, terör örgütünün çıkarları doğrultusunda medya alanında faaliyette bulunmak iddialarıyla ilgili arama yaptı. Gözaltına alınan Muratoğlu'nun İstanbul'a gönderildiği emniyetteki işlemlerinin orada devam edeceği öğrenildi. Muratoğlu dün İstanbul'a getirilerek Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. İmralı’ya FETÖ pususu
Adalet Bakanlığı, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra tüm cezaevleri için ayrı ayrı "kriz senaryoları" hazırladı. Bu çalışma sonunda, FETÖ'cülerin yoğun olarak tutulduğu cezaevleri ile FETÖ'cülerin bulunmadığı ama kritik öneme sahip cezaevlerinde alınması gereken ek önlemler belirlendi.
TEDBİRLER ARTIRILDI
Bu kapsamda, Sincan ve Silivri gibi cezaevlerine hava savunma sistemleri kurduran Bakanlık, terör örgütü elebaşı Öcalan'ın kaldığı İmralı Cezaevi ile İmralı Adası'nda da ek güvenlik önlemleri alınmasını gerekli gördü. FETÖ'nün İmralı Cezaevi'nde Öcalan'a yönelik bir eylem gerçekleştirerek bunu devlet yapmış gibi gösterip özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kalkışma planlayabileceğini değerlendiren Bakanlık İmralı Adası ve içindeki cezaevinde var olan tedbirleri artırdı. Kriz senaryolarında, Marmara Denizi'nden sızma veya saldırı olasılığı ortaya çıkınca ada etrafında yeni pusu yerleri oluşturuldu. Var olan güvenlik noktaları da artırılırken bazı noktaların denizi görme açısına göre yerleri değiştirildi. İmralı Cezaevi içinde de ek önlemler alınırken, cezaevinin tüm elektronik sistemi yenilendi. Bu elektronik sistemin yenilenme işlemi Türkiye genelindeki birçok cezaevi için uygulandı
Ankara Başsavcılığı, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin ilk iddianameyi tamamladı. İddianamede "FETÖ üyesi bir kısım asker ve kamu görevlilerinin ifadelerinden, darbe teşebbüsünün Gülen'in bilgisi ve talimatı ile yapıldığı ve sivillerin katledilmesi, kamu görevlilerinin şehit edilmesi başta olmak üzere ortaya çıkan maddi ve manevi zarardan adı geçenin başında olduğu terör örgütünün sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Teşebbüse toplam 8 bin 651 askeri personel karışmış, TSK'ya ait savaş uçakları dahil 35 uçak, 37 helikopter, 74 tanesi tank olmak üzere 246 zırhlı araç ve 4 bine yakın hafif silah kullanılmıştır. Örgüt mensupları, o esnada tatilde bulunan Cumhurbaşkanımızı öldürmek istemişlerdir. Cumhurbaşkanımız, ölümden sadece 15 dakika ile kurtulmuştur. Bu durum teröristlerin seçilmiş Cumhurbaşkanımızı etkisiz hale getirerek, yönetime el koyma iradelerinin en büyük delilidir" denildi.
VATANSEVER BİR ASKER REFLEKSİYLE...
İddianamede, 15 Temmuz kahramanlarından şehit Astsubay Ömer Halisdemir'in Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı'dan aldığı emire "Emredersiniz komutanım" diye karşılık vererek vatansever bir asker refleksi göstererek, darbeci Semih Terzi'yi etkisiz hale getirdiği anlatıldı. Terzi'nin darbe girişiminden 1 hafta önce haberdar olduğu ve Ankara'ya gelmek için annesi ile babasının ağır hasta olduğu yalanını uydurduğu belirtildi.Terzi'nin Binbaşı Fatih Şahin'in de aralarında bulunduğu timle Diyarbakır'dan uçağa binerek Ankara Etimesgut'taki Özel Hava Alay Komutanlığı'na indiği anlatıldı. İddianamede, Semih Terzi, Fatih Şahin ve Mihrali Atmaca'nın aralarında bulunduğu 19 kişilik ekibin 2 helikopterle Gölbaşı'nda Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın VİP alanına iniş yaptıkları kaydedildi. İtirafçılar, Adil Öksüz'ün darbeden önce yapılan toplantıya katıldığını ve toplantıdaki çalışmaları ABD'ye gidip FETÖ elebaşısı Gülen'e aktaracağını söylediğini belirttiler. İddianamede, 18 şüpheli hakkında "Hepsi FETÖ üyesi" denildi.
MADDİ-MANEVİ HASARDAN FETO SORUMLU
Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, 18 sanıktan 17'sinin "Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme", "TBMM'yi Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme" ve "Nitelikli Kasten Öldürme" suçlarından 4'er kez, müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor.FETÖ üyesi "üniformalı teröristler"in demokrasiye karşı silahlı darbe teşebbüsünde bulunduğu kaydedilirken sivillerin katledilmesi, kamu görevlilerinin şehit edilmesi başta olmak üzere ortaya çıkan maddi ve manevi zarardan da Gülen'in sorumlu olduğu belirtildi.
Şehit Astsubay Ömer Halisdemir Ankara Gölbaşı'ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığı önünde darbe girişiminin kaderini değiştirdi.
EN SOMUT GÖSTERGE
"15 Temmuz kalkışmasının FETÖ tarafından gerçekleştirildiğinin en somut göstergelerinin başında gelen zaman, mekân ve şahıs olarak manidar bir anlam ifade edecek husus, Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Harun Biniş'in kalkışmada ana üs olarak kullanılan Akıncı Üssü'nde yakalanmasıdır" ifadesi yer alan iddianamede, darbecilerin karargah olarak kullandığı ve bir sivilin bulunmasının mümkün olmadığı üs komutanlığında 16 Temmuz'da yakalanan Öksüz'ün, "Ankara'ya tarla bakmaya geldiğini beyan ettiği" anımsatıldı.
50 YILLIK İHANET ARŞİVİ
İddianamede 1966'dan bugüne tutulan bu yasa dışı arşivde, örgütün yasa dışı adli ve önleme dinlemeleri, kendi cihazlarıyla yaptığı teknik takip, telefon ve ortam dinleme kayıtları, kamu personeline yönelik fişlemeler ile örgütle teması olan öğrenci ve ailelerinin bilgilerinin bulunduğu bildirildi.
Örgütün taşeronluğunu yaptığı güçlerin politikalarını devlete hakim kılmayı amaçladığı belirtilirken FETÖ Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tarihi boyunca gördüğü en büyük, en tehlikeli ve en organize terör örgütlenmesidir" denildi.
O HAİNE 5 KEZ MÜEBBET
İddianamede, 18 sanıktan 17'si hakkında 4'er kez müebbet istenirken, bir sanık için 5 kez müebbet istenmesi dikkat çekti. O hain darbeci komutan Semih Terzi'yi etkisiz hale getirerek alçak girişiminin engellenmesinde büyük pay sahibi olan kahraman Astsubay Ömer Halisdemir'e vurulup yere düştüğünde son kurşunu sıkan Mihrali Atmaca. Davanın tüm sanıkları için müebbet isteminin dışında ayrıca silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, Halisdemir'e son kurşunu sıkan Mihrali Atmaca'nın ise darbe teşebbüsünün başarısızlığa ulaşacağını anladıktan sonra taraf değiştirmiş gibi görünmeye çalıştığı vurgulandı.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, TRT Haber'de canlı yayınlanan özel programda, gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu, soruları cevapladı.
"ABD'nin pozisyonunun, yeni başkanla birlikte yeni yılda değişmesine dair sinyaller var mı, yeni yönetimle birlikte bizi neler bekliyor?" sorusu üzerine Kurtulmuş, "Bu yorumları yapmak için çok erken. Yani önce Sayın Trump'ın etrafı şekillenecek. Ama şu çok net görülüyor, Trump'ın, Amerika'nın bölgedeki askeri varlığını mümkün olan en kısa süre içinde azaltacağı açık. Bu, bir an evvel arkasında çatışmaları mümkün olduğunca azaltarak, oradan çekilme stratejisi demektir. Aslında Sayın Obama da ilk dönemlerinde böyle niyetlenmişti ama maalesef bunu yapamadı" ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş: Feto'nun iadesi için adımların atılacağını düşünüyorum
"ORTADOĞU'DA TÜRKİYE'YE İHTİYAÇ ARTACAK"Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Böyle baktığınız zaman eğer Amerika buradaki askeri varlığını azaltmak durumunda kalacaksa Ruslar'ın da yeni bir denge unsuru olarak bölgeye girdiğini düşünürsek hele bir de Suriye'de bir barış süreci ortaya çıkarsa bu süreçlerde ABD'nin tekraren söylüyorum, bölgedeki ekonomik ve siyasi bakımdan istikrarlı bir ülke olarak Türkiye'ye olan ihtiyacı artacaktır. Bu politikalarda değişiklik yapılmasına neden olacağını düşünüyorum. Bu emareler var ama şimdiden 'Bu kesin böyle olacaktır.' demek doğru değil. Türkiye olarak böyle bir beklentimiz var. Böyle bir ümidimiz var. Bu yönde yeni yönetimle birlikte de Türkiye'nin bazı ortak noktalarda buluşabileceğini görüyoruz. Bir başka mesele de kuvvetle muhtemel Feto'yla ilgili olarak da yeni yönetimde ciddi bir tavır değişikliği ortaya çıkacak. Çünkü yaptığımız dış temaslarda görüyoruz ki 15 Temmuz'dan sonraki gibi değil. Orada da yeni olumlu anlamda birtakım meseleler ortaya çıkıyor. Bunun bir terör örgütü olduğu, Türkiye'yi zehirlemeye çalıştığı yönünde. Hele hele şimdi şu mahkemeler açıldı. Burada ortaya çıkan itiraflar, mahkemelerdeki ifadeler de ortaya çıktıkça ben bu anlamda da Feto'nun iadesi konusunda adımların atılabileceğini düşünüyorum."
"AVRUPA BİRLİĞİ ORDU KURMAZSA DAĞILIR"Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki ilişkiler ve 15-16 Aralık'ta yapılacak Liderler Zirvesi'ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"AB hukuk sistemini kurdu, para birimini oluşturdu, parlamentosunu kurdu, bir devlet olma, ortak bir Avrupa devleti olma konusundaki adımların önemli bir kısmını yaptı ama ortak bir ordu kuramadı." diyen Kurtulmuş, "AB eğer ortak ordusunu kuramazsa dağılma sürecine girer. Bugün AB'nin karşılaştığı en temel mesele, kendi iç siyasi entegrasyonunu sağlamakta zorlanmasıdır." dedi. AB'nin Türkiye'ye karşı hep iki yüzlü, çifte standartlı tavırlarsergilediğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
Numan Kurtulmuş: Avrupa Birliği ordusu olmadan dağılır
"AVRUPA BİRLİĞİ CİDDİ YOL AYRIMINDA"AB'nin Türkiye'ye karşı hep iki yüzlü, çifte standartlı tavırlar sergilediğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"AB çok açık bir yol ayrımında, bunu asla siyasi bir tehdit için söylemiyoruz, yanlış anlamasınlar. AB artan bu ırkçılık, İslamofobi, yabancı düşmanlığının somut hale indirgenmiş şekli bazı siyasetçiler nezdinde Türkiye düşmanlığıdır, o Türkiye düşmanlığının içerisinde de Erdoğan düşmanlığıdır. Bu aslında sadece Türkiye, Erdoğan'a karşı bir siyasi operasyon değil, Avrupa'nın iç konsolidasyonunu ortadan kaldıran bir siyasi operasyondur. Avrupalıların önce buna dikkat etmesi lazım."
AB ile Türkiye arasında 64'üncü hükümet ile başlayan süreçte, çok açık devam eden iki anlaşmadan oluşan bir süreç bulunduğunu aktaran Kurtulmuş, "Biz göçmenlerin Avrupa'ya geçişini engelleyeceğiz, bunun karşılığında da AB Türk vatandaşlarına vize serbestisi tanıyacak. Üzerimize düşen sorumlukların tamamına yakını yerine getirdik ama ondan sonra öyle bir noktaya geldi ki 'Terörle Mücadele Yasası'nı gözden geçirin.' Birtakım mazeretler ortaya konulmaya çalışıldı. Bir kere bu çifte standardı bırakmak lazım. Sayın Cumhurbaşkanımızın 'yıl sonuna kadar bekleriz' dediği o." değerlendirmesinde bulundu.
Kurtulmuş, "Hem içerideki artan ırkçılığın önlenmesi, hem Avrupa'nın içinde kapanma sürecinin bir şekilde tersine çevrilmesi, hem de göçmen meselesiyle çözemeyecekleri seviyede karşılaşmaktan kaçınmak için Avrupalı liderlerin 15-16 Aralık'taki toplantıda, Türkiye'ye karşı Avrupa Parlamentosu'nun takındığı tavrı takınmayacakları kanaatindeyim." ifadesini kullandı.
TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, 42 üye ülkenin oluşturduğu Asya Parlamenterler Asamblesi 9. Genel Kurul Toplantısı Sonuç Bildirgesi'nde, FETÖ'nün "terör örgütü" olarak kabul edildiğini bildirdi. Kamboçya'daki toplantıya, 42 üye devlet ve 26 gözlemcinin katıldığını, dünya nüfusunun yüzde 70'ine yakınının temsil edildiğini belirten Aydın, Türkiye'nin, birliğin 2017-2019 dönem başkanlığına ittifakla seçildiğini anımsattı. Aydın toplantının sonuç bildirgesinde, "Asya Parlamenterler Asamblesi, halkın oylarıyla demokratik yollarla seçilmiş Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin, Fetullah Gülen terör örgütüne karşı mücadelesinde her türlü desteği vermeye hazırdır" ifadesinin yer aldığını vurguladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin ABD ve NATO ilişkileri ile Suriye politikası gibi konuların ön plana çıktığı yeni dış politika konseptini onayladı.
Putin'in imzasıyla ilgili kurumun internet sitesinde yayımlanan dış politika konseptinde, Rusya'nın silah kontrolüyle ilgili uluslararası yükümlülükleri yerine getirdiği ve nükleer silah kapasitesinin kademeli olarak azaltılması konusunda görüşmelere hazır olduğu belirtildi.
Belgede, Rusya'nın özellikle Ortadoğu'da nükleer ve kitle imha silahlarından arındırılmış bölge kurulmasını desteklediği ve ABD ile imzalanan stratejik silahların azaltılmasına yönelik anlaşmanın uygulanmasını önemli gördüğü kaydedildi.
ABD ve NATO ile ilişkilere geniş yer verilen dış politika konseptinde, Moskova'nın NATO'nun Rusya sınırlarına yaklaşması ve askeri varlığını artırmasından rahatsızlık duyduğu ifade edildi.
Belgede, ABD'nin küresel hava savunma sistemi, Rusya'nın ulusal güvenliği için "tehdit" olarak nitelendirilirken Moskova'nın karşılık verme hakkını saklı tuttuğuna vurgu yapıldı.
Rusya'nın ABD ile ilişkilerini iki ülkenin de yararına olacak şekilde geliştirmeye hazır olduğu belirtilen belgede, "Moskova, ABD'nin uluslararası arenadaki eylemlerinde küresel hukuk kurallarına bağlı kalmasını umut ediyor" ifadelerine yer verildi.
Avrupa Birliği'nin (AB) Rusya'nın önemli ticaret ortaklarından biri olduğu vurgulanan belgede, Moskova'nın Avrupa ile öngörülebilir ve istikrarlı bir iş birliğinden yana olduğuna ve buna ulaşılmasının önündeki engellerin kaldırılması gerektiğine dikkat çekildi. Rusya'nın yeni dış politika konseptinde hukuka uygunluk prensibi Rus dış politikasının önceliklerinden biri olarak gösterildi.
Rusya'nın Suriye krizinin çözülmesinden yana olduğu ve terörle mücadelede ortak cephe kurulmasını teklif ettiği kaydedilen belgede, "Rusya, Suriye'nin birlik, bağımsızlık ve toprak bütünlüğünü destekliyor" denildi.
Gelinen aşamada küresel güç hakimiyeti kurulması çabalarının eğilim haline dönüştüğü savunulan belgede, Birleşmiş Milletler, uluslararası ilişkiler açısından alternatifsiz bir yapı olarak nitelendirildi.
Öte yandan belgede, Rusya'nın herhangi bir ülke yönetiminin hukuka aykırı bir şekilde değiştirilmesi amacıyla içişlerine yönelik dış müdahale girişimlerine karşı koyacağına vurgu yapıldı.
PYD’nin olduğu her yer meşru hedefSabah'ın edindiği bilgiye göre son MGK toplantısında güvenlik ve istihbarat birimlerinin hazırladığı terörle ilgili raporlar da gündeme geldi. Güvenlik ve istihbarat birimlerinin hazırladığı bu raporlarda bugüne kadar yapılan mücadele ile bundan sonra yapılacak mücadele ile ilgili alınacak tedbirler yer alıyor.
Terörle mücadelede alınan ve alınacak tedbirlerden bazıları şöyle:
GÜZERGÂHLARI KESİLDİ
KRİPTOLAR MERCEK ALTINDA
Tüm enerji kripto FETÖ'cülerin tespitine harcanacak.
TÜM HATTA SICAK TAKİP
Güvenilir kaynaklar Suriye ve Irak'ta özellikle 3 noktanın Türkiye'nin hedefinde olacağına dikkat çekiyor. Suriye'de PKK/PYDYPG'nin kontrolündeki Menbiç için Türkiye uzun zamandır alarm durumunda. Şu an için ABD'nin verdiği sözü yerine getirerek, bu örgütü Fırat'ın doğu yakasına çekmesini bekliyor. Ancak bu konuda henüz bir adım atılmış değil. Ankara'nın dikkatindeki diğer iki nokta ise Irak'taki Sincar ve Suriye'deki Afrin. Terör örgütü PKK, Musul operasyonu yapılırken, bölgede rol kapmak istiyor. Bunun için de Sincar bölgesini tamamen ele geçirerek, ikinci bir Kandil oluşturmayı hedefliyor. Ankara bunun için Silopi'ye yaptığı zırhlı araç ve asker sevkiyatıyla tedbir almış durumda.
HEDEF MENBİÇ-SİNCAR-AFRİN
Güvenilir kaynaklar, MGK'daki "terör koridoruna izin verilmeyecek" deklarasyonu ile yeni bir aşamaya gelindiğini, konsept değişikliği ile Türkiye'nin ulusal güvenliği için Afrin dahil her noktada askeri tedbirler alabileceğini belirtiyor. Böylece, Türkiye kendi sınır hattını DEAŞ'tan temizlerken, aynı zamanda PKK/PYD-YPG terörü için de Menbiç, Sincar ve Afrin'de temizlik için düğmeye basabileceği ifade ediliyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile Alanya'da Türkiye Rusya Ortak Strateji Planlama Grubu Beşinci Toplantısı'nda bir araya geldi. Toplantı ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Lavrov, 24 Kasım'da 3 askerin şehit olduğu 7 askerin yaralandığı hava saldırısıyla ilgili konuştu. Lavrov, "Saldırı gerçekleştikten sonra temsilcilerimiz arasında konu ele alındı. Rusya'nın bu olayla bir ilgisi bulunmadığı konusunda bir anlayış hâkim. Suriye'nin de bununla bir ilgisi yok. ABD öncülüğündeki koalisyon ile bulunan iletişim kanalları üzerinden 24 Kasım'da saldırının gerçekleştiği bölgede hangi ülkenin uçaklarının bulunduğunun kontrol edilmesinden yanayız" yanıtını verdi.
Lavrov'a Alanyaspor forması hediye edildi.
TERCÜME HATASINI DIŞİŞLERİ DÜZELTTİ
Türk askerilerini kimin hedef aldığı yönündeki soruya yanıt veren Lavrov'un açıklaması, ilk anda yapılan çeviri dikkate alınarak, "Saldırıyı Suriye yapmıştır" başlığıyla haberlere yansırken, Dışişleri o tercüme hatasını düzeltti. Dışişleri açıklamasında, tercümanın çeviri hatası yaptığı belirtilerek, Lavrov'un ilgili cümlede, "Rusya ve Suriye'nin ilgisi yok" ifadesi kullandığına yer verildi.
Buna göre, bakanlığa bağlı Savunma Sanayii Müsteşar Yardımcılığına Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Muhsin Dere, Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğüne Murat Akkaya, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Başkanlığına ise Milli Savunma Bakanlığı Müşaviri Ahmet Taşkın atandı.
Savunma Sanayii Müsteşarlığı 1. Hukuk Müşaviri Şerife Gençoğlu, başka bir göreve atanmak üzere görevinden alındı. Gençoğlu'nun yerine hukuk müşavirliği görevine Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 1. Hukuk Müşaviri Belda Şenel Parlak atandı.
Görevinden alınan Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi Mühendis Albay Murat Kayraklık'ın yerine de kurul üyeliğine Mühendis Albay Mustafa Üstün getirildi.
FETÖ’cü yüzbaşı kapıcıyı bıçakladıİstanbul Sarıyer'de FETÖ soruşturmaları kapsamında meslekten ihraç edilen İl Jandarma Komutanlığı Trafikten Sorumlu Komutanı Yüzbaşı Lezgin Ertaş (33) kaldığı lojmandaki eşyalarını toplamaya gittiğinde kendisine yardım etmemesine öfkelendiği apartman görevlisi Erdem Turan'ı (42) kalbinin altından bıçakla yaraladı. Turan hastanede ameliyata alınırken kaçan Ertaş polis tarafından yakalandı.
Tarihi uzlaşmaAK Parti ile MHP Cumhurbaşkanlığı sistemi için dün tarihi adımı attı. Başbakan Binali Yıldırım ve MHP lideri Devlet Bahçeli ortak bir metinde anlaştıklarını duyurdu. Türkiye'nin merakla beklediği görüşme dün saat 14.00'te Çankaya Köşkü'nde başladı. Yaklaşık 1 saat 15 dakika süren görüşme sonrası Başbakan Yıldırım ve MHP lideri Bahçeli ortak açıklama yaptı. Yıldırım açıklamasında ve gazetecilerin soruları üzerine şunları söyledi:
PARTİYLE İLİŞİĞİ SÜRECEK
'MEMLEKETİMİZ İÇİN HAYIRLI SONUÇ VERECEK'
İlk açıklamayı yapan MHP lideri Bahçeli'nin Başbakan Yıldırım için "Sayın Başbakanımız" ifadesini kullanması dikkat çekti. Bahçeli şöyle konuştu: "Türkiyemiz'in önemli bir gündemini oluşturan anayasa değişikliği üzerinde, Sayın Başbakanımız ile, bir araya gelerek konunun olgunlaşması noktasında çaba sarf edilmiştir. Bugünkü görüşmemiz de son değerlendirmeler ışığında olumlu geçmiştir. Meclis'in değerlendirmesi ışığında sonuçlandığı takdirde memleketimiz için hayırlı sonuçlar vereceği inancındayım."
'REJİMİMİZ BELLİ CUMHURİYET'
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında da iş dünyasına cumhurbaşkanlığı sistemine ilişkin mesajlar veren Başbakan Yıldırım şöyle konuştu: "Anayasa değişikliğinin amacı rejim değiştirmek değil. Rejim belli; cumhuriyet, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti, halkın egemenliği... Partilere diyoruz ki gelin yapalım. Çok geniş bir 10-15 madde içerisinde cumhurbaşkanlığı ile ilişkileri düzenleyen buradaki yetki kargaşasını çatışmaları ortadan kaldıran çok anlaşılabilir bir teklif getiriyoruz."
'MUHALEFET MİLLETİN SESİNE KULAK VERMELİ'
Başbakan Yıldırım ve MHP lideri Bahçeli'nin uzlaşı sağladığı anayasa değişikliği taslağıyla ilgili hükümet ve muhalefet kanadından şu tepkiler geldi: Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş: 330 meselesinde en ufak bir endişe olacağı kanaatinde değilim. AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan: Bu konunun milletimizin gözü önünde son derece şeffaf bir süreçten geçmesi altı çizilmesi gereken bir husustur. Bu konuyu istikrarımızın devamı ve FETÖ, PKK başta olmak üzere terörle mücadelenin daha kararlı yürütülerek ülkemizin terör belasından kurtulması açısından değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. AK Parti Grup Başkanvekili İlknur İnceöz: MHP, elini taşın altına sokarak büyük bir uzlaşma örneği gösterdi. Diğer siyasi partiler de milletin bu sorununa kayıtsız kalmamalı. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay: Değişikliğin TBMM'den 330 oy alabilmesine ihtimal vermiyorum. Kimilerine göre sistem, kimilerine göre rejim değişikliği, kolay bir iş değil.
Eğitim alanını düzenleyen, Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.
Tasarının maddelerinin görüşülmesinin ardından Genel Kurula gelen Başbakan Binali Yıldırım, siyasi partilerin grup başkanvekilleri ve milletvekilleriyle tokalaştıktan sonra AK Parti Grubu sıralarına oturarak tasarının oylamasına katıldı.
Oylamada tasarı kabul edilerek, yasalaştı.
Buna göre, Milli Eğitim Bakanlığında müsteşar yardımcısı sayısı 5'ten 7'ye çıkarılacak.
Rehberlik ve Denetim Başkanlığı "Teftiş Kurulu Başkanlığı", Hukuk Müşavirliği ise "Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü" şeklinde teşkilatlandırılacak.
Aday çırak, çırak, kalfa, ustalar, genel ve mesleki eğitimlerini verme görevi, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünden alınıp, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğüne verilecek.
Özel öğretim kurumlarında olduğu gibi öğrencilere özel barınma hizmeti sunan kurumların iş yeri açma ve çalışma ruhsatı, Milli Eğitim Bakanlığınca verilecek, mevzuata aykırılık tespit edilirse Bakanlıkça kapatılabilecek. Bakanlık bu yetkisini valiliklere devredebilecek.
Teftiş Kurulu Başkanlığı, bakan veya bakanın yetkili kılması üzerine müsteşarın emri veya onayıyla bakan adına verilen görevleri yapacak.
Rehberlik ve Denetim Başkanlığına verilen görevlerin yerine getirilmesi amacıyla, il milli eğitim müdürlükleri bünyesinde bulunan Maarif Müfettişleri Başkanlığı kaldırılıyor. Teftiş Kurulu Başkanlığı, başkan, başkanlık birimlerinde ve çalışma merkezlerinde görevli bakanlık maarif müfettişi ve müfettiş yardımcılarından oluşacak.
Üniversitelerde görev yapan öğretim elemanlarına, proje okullarında okul müdürlüğü görevi verilebilecek.
Bakanlık tarafından veya bakanlığın denetiminde sunulan hizmetlerin rehberlik ve teftişini sağlamak amacıyla gerekli görülen illerde bakan onayıyla çalışma merkezleri kurulabilecek veya bu merkezler aynı yolla kaldırılabilecek. Teftiş Kurulu Başkanlığında ve çalışma merkezlerinde yeterli sayıda bakanlık maarif müfettişi ve bakanlık maarif müfettiş yardımcısı istihdam edilecek.
Engelli bireylerin özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine, birimlerine kayıt ve kabul işlemleri, engelli birey ve eğitim personelinin ders devam takibi, 1 Eylül 2017'den itibaren biyometrik kimlik doğrulama sistemi veya kameralı görüntüleme sistemiyle yapılacak.
MAARİF MÜFETTİŞLERİ İNCELEME, ARAŞTIRMA HİZMETLERİ VERECEK
Maarif müfettişleri, illerde il müdürlüklerine bağlı olarak inceleme, araştırma, rehberlik hizmetleri ile il müdürünün vereceği diğer görevleri yapacak.
Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yıl içinde, "Bakanlık Maarif Müfettişi" unvanlı toplam serbest kadro adedini geçmemek üzere "Maarif Müfettişi", "Eğitim Müfettişi", "Milli Eğitim Denetçisi" ve "İl Eğitim Denetmeni" unvanlarını ibraz etmiş olup halen bakanlık teşkilatında görevli olanlar ile bakanlık teşkilatında şube müdürü ve üstü kadrolarda fiilen çalışanlar ve milli eğitim uzmanı ile milli eğitim uzman yardımcılarından yabancı dil ve tez şartını karşılayanlar arasından yapılacak mülakatta başarılı olanlar, 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile belirlenen atama sayı sınırlarına tabi tutulmaksızın bakan onayı ile "Bakanlık Maarif Müfettişi" atanabilecek.
Bakanlık teşkilatında halen şube müdürü ve üstü kadrolarda çalışanlar ile milli eğitim uzmanı ve milli eğitim uzman yardımcıları arasından yapılacak atamaların sayısı, ihdas edilen Bakanlık Maarif Müfettişi kadro sayısının yüzde 5'ini geçemeyecek.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, okul ve kurumların eğitim ve öğretim programları, taslak ders kitapları, eğitim araç gereçleri, sınav sorularının hazırlatılması veya inceletilmesi karşılığı ödenecek bedel ile telif ücretleri, taslak kitap, ders kitabı, eğitim araç ve gereçlerinin inceleme işlerinde görev alanlara yapılacak ödemeler, döner sermayeden karşılanacak.
Bakanlıkça gerçekleştirilen merkezi sınavlarda görev yapan bina sınav sorumluları, sınav koordinatörüne, yardımcılarına, bina yöneticilerine, salon başkanlarına, gözetmenlere, sınav güvenliğini sağlayan kolluk kuvvetlerine, soruların hazırlanmasında kapalı dönem çalışanlara ve sınav sürecinde görev alan diğer personele, döner sermaye hesabından sınav veya soru ücreti ödenecek. Bakanlığın merkez teşkilatında kadrolu veya sözleşmeli çalışan personeline, sınav sorularının hazırlanmasına katkıları nedeniyle ayrıca soru ücreti ödenmeyecek.
Maarif müfettiş yardımcılarından yeterlilik sınavına girebilmek için gerekli süreyi tamamlayanlar, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki mevzuat hükümlerine göre yeterlilik sınavında başarılı olmaları halinde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce emsali maarif müfettişlerinin tabi olduğu özlük haklarından yararlanacak.
AYLIKSIZ İZİNLİ SAYILACAK
Kanunla yurt dışına gönderilen bursiyerlerin eş ve çocuklarının tedavi giderlerinin karşılanmasına da imkan sağlanıyor.
Mecburi hizmetle yükümlü bulunanların yetiştirme, eğitim veya staj sürelerinin bitiminden itibaren en çok 3 ay içinde kurumlarına başvurma zorunluluğu 2 ay şeklinde değiştiriliyor.
Yurt dışına gönderilmeye hak kazandıktan sonra çeşitli nedenlerle ruh veya beden sağlığı bozulan öğrenciler, hastanelerden alacakları sağlık kurulu raporu ve bakanlığın istediği diğer belgelerle sağlık durumlarının öğrenimlerini sürdürmelerine imkan vermediğini belgelendirmeleri halinde, öğrencilikle ilişikleri kesilecek. Bu öğrenciler tahsil masrafı ödemeyecek, mecburi hizmetle yükümlü tutulamayacak.
Kanun kapsamında yurt dışına gönderilen memurlar, öğrenim süreleri boyunca aylıksız izinli sayılacak. Bu kişiler öğrenimlerini başarıyla tamamlayıp mecburi hizmet yükümlülüklerini yerine getirmek üzere aylıksız izinli olarak ayrıldıkları kadrolarına döndükten sonra, adına öğrenim gördükleri kurumların ilgili kadrolarına en geç 6 ay içerisinde naklen atanacaklar ancak 2 ay içinde görevine dönmeyenler, memuriyetten çekilmiş sayılacak.
ÇIRAKLIK EĞİTİMİ
Çıraklık eğitimi zorunlu ortaöğretim kapsamına alınıyor. Ortaöğretim, ilköğretime dayalı 4 yıllık zorunlu örgün veya yaygın öğrenim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumları ile mesleki eğitim merkezlerinin tümünü kapsayacak. Bu okul ve kurumları bitirenlere, bitirdikleri programın özelliğine göre diploma verilecek ancak mesleki eğitim merkezi öğrencilerinin diploma alabilmeleri için Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenen fark derslerini tamamlaması gerekecek.
Bir mesleğe yönelik program uygulayan liselerin mezunlarının, YÖK tarafından belirlenecek aynı alanda bir önlisans programına yerleşmelerinde, merkezi sınavda aldıkları puanlara, ortaöğretim başarı puanı ve bu puanın YÖK tarafından tespit edilecek katsayıyla çarpımı sonucunda bulunacak puan eklenecek.
Menbiç karayolu ÖSO kontrolündeTürk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) desteğiyle 24 Ağustos'ta başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı 100'üncü gününe girdi. Türkiye-Suriye sınırında Azez-Cerablus arasında bulunan 90 kilometrelik sınır hattını terör örgütlerinden temizlemeyi başaran Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) operasyonlarına 27 kilometre derinlikte devem ediyor. ÖSO'nun El Bab'a ulaşmasına 2 kilometre kaldı. Terör örgütü PYD/PKK'nın El Bab'a yönelmesi üzerine El Bab-Menbiç karayolunu ele geçiren muhalifler, PYD/PKK ilerleyişini de durdurdu. Harekatın 100'üncü gününde bin 820 kilometrekarelik alan teröristlerden temizlendi,
FETÖ'nün 5 'bürokrat abisi' gözaltına alındı!Edirne Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün eğitim kurumlarında farklı zamanlarda görev yaparken, kentteki üst düzey bürokratların 'abisi' olduğu belirlenen C.Y., S.S., A.K., E.Y. ve kadın S.Y.'yi gözaltına aldı. Evlerinde de arama yapılan şüpheliler emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Polis ekipleri yaptığı incelemede, şüphelilerin örgüt içerisinde haberleşmeyi sağlayan cep telefonu uygulaması 'ByLock' programını kullandıklarını, Bank Asya'da hesapları olduğunu ileri sürüldü.
BANKA HESABINA ALTINLI SAVUNMA
İfadelerinde suçlamaları kabul etmeyen ve ByLock kullanmadıklarını öne süren şüphelilerden C.Y., Zaman Gazetesi aboneliği sorulduğunda öğretmenliği döneminde abone olmuş olabileceğini ancak tam olarak hatırlamadığını söyledi.
Bank Asya'daki yüklü miktardaki parayı ise düğününden kalan altınları bozdurduğunu söyleyerek savunan C.Y., "Hatırladığım kadarıyla düğünden kalan altınları hırsızlık korkusuyla Bank Asya'ya yatırdığım dönem olabilir. Bu miktar da yaklaşık 110 bin lira civarında. Bu bankaya bunun dışında yüklü miktarda yatırmam olmadı. Ben yapılan suçlamaları kabul etmiyorum. FETÖ/PDY terör örgütü yada hiç bir terör örgütü ile bağlantım yoktur" dedi.
Genelkurmay Başkanlığından Fırat Kalkanı harekatına ilişkin son dakika açıklaması...
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), DEAŞ başta olmak üzere terör örgütlerinin oluşturduğu tehdidi bertaraf ederek hudut güvenliğini artırmak ve Koalisyon Güçlerine destek vermek maksadıyla 24 Ağustos 2016 tarihinde başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı'nın 100'üncü günü 1 Aralık 2016 saat 07.00'ye kadar meydana gelen gelişmelerle ilgili açıklama yaptı.
YOĞUN ATEŞ DESTEĞİ İLE EL BAB KUŞATMASI SÜRÜYOR
Açıklamada, Karadağ bölgesinde El Bab'ın kuzeyden ve batıdan kuşatılması hedefi kapsamında muhalif unsurlar tarafından karadan ve havadan yapılan yoğun ateş desteği ile planlı harekat faaliyetlerinin icrasına devam edildiği belirtildi. AFAD ve Kızılay'a ait unsurlar ile Özgür Suriye Ordusu personeli ve sivillere yönelik lojistik faaliyetlerin kesintisiz olarak sürdürüldüğü ifade edilen açıklamada, "Terör örgütleri tarafından kullanılan ve hudut bölgemizde güvenlik riski doğuran Suriye kuzeyinde icra edilen koalisyon harekatına destek veren Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgede yaşayan sivil halkın zarar görmemesi için her türlü tedbiri almakta ve bu konuda azami hassasiyet göstermektedir" denildi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan Yunanistan'a "Kardak" cevabı!Müftüoğlu, Yunanistan Dışişleri Bakanlığının, Kardak kayalıkları konulu açıklamasına dair bir soruya verdiği yazılı yanıtta, "Kardak kayalıkları üzerinde ülkemizin egemenliğine ilişkin tutumuz 1996 yılından bu yana uluslararası kamuoyunun malumudur. Bu politikamızda bir değişiklik yoktur." ifadesini kullandı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da TBMM Başkanlığına sunulan bir yazılı soru önergesine verdiği cevapta bu hususu yinelediğini hatırlatan Müftüoğlu, "Komşumuz Yunanistan'ın bu bilinen pozisyonumuzu sanki ilk defa öğreniyormuş gibi yaptığı açıklamanın sebebi anlaşılamamıştır.?" değerlendirmesini yaptı.
Putin, ABD'nin hamlesine cevapRusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin ABD ve NATO ilişkileri ile Suriye politikası gibi konuların ön plana çıktığı yeni dış politika konseptini onayladı.
Putin'in imzasıyla ilgili kurumun internet sitesinde yayımlanan dış politika konseptinde, Rusya'nın silah kontrolüyle ilgili uluslararası yükümlülükleri yerine getirdiği ve nükleer silah kapasitesinin kademeli olarak azaltılması konusunda görüşmelere hazır olduğu belirtildi.
Belgede, Rusya'nın özellikle Ortadoğu'da nükleer ve kitle imha silahlarından arındırılmış bölge kurulmasını desteklediği ve ABD ile imzalanan stratejik silahların azaltılmasına yönelik anlaşmanın uygulanmasını önemli gördüğü kaydedildi.
ABD ve NATO ile ilişkilere geniş yer verilen dış politika konseptinde, Moskova'nın NATO'nun Rusya sınırlarına yaklaşması ve askeri varlığını artırmasından rahatsızlık duyduğu ifade edildi.
Belgede, ABD'nin küresel hava savunma sistemi, Rusya'nın ulusal güvenliği için "tehdit" olarak nitelendirilirken Moskova'nın karşılık verme hakkını saklı tuttuğuna vurgu yapıldı.
Rusya'nın ABD ile ilişkilerini iki ülkenin de yararına olacak şekilde geliştirmeye hazır olduğu belirtilen belgede, "Moskova, ABD'nin uluslararası arenadaki eylemlerinde küresel hukuk kurallarına bağlı kalmasını umut ediyor" ifadelerine yer verildi.
Avrupa Birliği'nin (AB) Rusya'nın önemli ticaret ortaklarından biri olduğu vurgulanan belgede, Moskova'nın Avrupa ile öngörülebilir ve istikrarlı bir iş birliğinden yana olduğuna ve buna ulaşılmasının önündeki engellerin kaldırılması gerektiğine dikkat çekildi. Rusya'nın yeni dış politika konseptinde hukuka uygunluk prensibi Rus dış politikasının önceliklerinden biri olarak gösterildi.
Rusya'nın Suriye krizinin çözülmesinden yana olduğu ve terörle mücadelede ortak cephe kurulmasını teklif ettiği kaydedilen belgede, "Rusya, Suriye'nin birlik, bağımsızlık ve toprak bütünlüğünü destekliyor" denildi.
Gelinen aşamada küresel güç hakimiyeti kurulması çabalarının eğilim haline dönüştüğü savunulan belgede, Birleşmiş Milletler, uluslararası ilişkiler açısından alternatifsiz bir yapı olarak nitelendirildi.
Öte yandan belgede, Rusya'nın herhangi bir ülke yönetiminin hukuka aykırı bir şekilde değiştirilmesi amacıyla içişlerine yönelik dış müdahale girişimlerine karşı koyacağına vurgu yapıldı.
SON DAKİKA: Adana Aladağ'daki yurt yangının nedeni belli olduAladağ Cumhuriyet Başsavcılğı'nın yurt yangını ile ilgili hazırlattığı bilirkişi ön raporunda, yaşamını yitirenlerin, yangın merdiveni kapısının kolu olmadığı için dışarıya çıkamadıkları, yangına binanın ikinci panosundaki şartellerin eskimiş olması ve kaçak akım rolesi bulunmamasından kaynaklandığı görüşü yer aldı.
İş güvenliği uzmanı bilirkişisi, binanın 1'inci katındaki yangın merdivenin kapısının plastik yapıya sahip PVC şeklinde olduğu, bu yangın merdiveni kapısının kollarının bulunmadığı, yangın kapısının dışa açılır şekilde yapıldığı, ancak kapı kolları olmadığından ve kapı açılamadığından buradan çıkıp kurtulan kimsenin olmadığı görüşünü ortaya koydu.
Elektrik ile ilgili uzman ise binanın elektrik ana panosunun arka kısmında bulunan dağıtım panosundan çıkmış olabileceği, şartellerin eskimesinden veya özelliği kaybetmesinden kaynaklı ark olmuşması ve alev almasından çıkmış olabileceğini kaydetti. Ayrıca hazırlanan raporda, yaşamını yitirenlerden 7'sinin ikinci kattaki bir odada olduğu, yangın merdiveninin yanındaki odada ise 4 kişinin cesedinin bulunduğu, 1 kişinin cesedinin ise birinci katta bulunduğu da belirtildi.