Anıtkabir'de Cumhuriyet coşkusu
Erdoğan: Kazanacaksak adam gibi kazanacağız. Öleceksek de adam gibi öleceğiz. Bunun ortası kalmadı. Cumhuriyet bir asırdır en büyük kazancımız. En gelişmiş ülkelerde ne varsa Türkiye'de de en az bunlar olacak
Giriş Tarihi: 30.10.2016 01:58 Güncelleme Tarihi: 30.10.2016 06:20
Anıtkabir'de Cumhuriyet coşkusu
Cumhuriyetin ilanının 93. yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki devlet erkanı Anıtkabir'i ziyaret ederek çelenk sundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir özel defterine, "15 Temmuz darbe girişimine karşı ülkemizin dört bir yanında gösterilen kahramanca direniş, 93 yıl evvel Kurtuluş Savaşımızı zafere taşıyan irade ve ortak imanın tecessüm etmiş (canlanmış) halidir" yazdı.
ŞEMSİYEYİ KENDİ TAŞIDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yüksek yargı organlarının başkanları, Bakanlar Kurulu üyeleri, kuvvet komutanlarının da bulunduğu heyet, sabah saatlerinde Aslanlı Yol'dan geçerek Atatürk'ün mozolesine geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üzerinde ay yıldız bulunan çelengi Atatürk'ün mozolesine bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Erdoğan ve beraberindekiler, Misak-ı Milli Kulesi'ne geçti. Erdoğan, bu sırada üzerinde Cumhurbaşkanlığı forsu bulunan şemsiyeyi kendisi taşıdı.
15 TEMMUZ RUHUNA VURGU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir Özel Defteri'ne şunları yazdı: "Bugün tüm yokluklara ve imkânsızlıklara rağmen liderliğiniz altında yürütülen destansı bir mücadelenin zafer meyvesi olan Cumhuriyetimizin 93. yıl dönümünü, millet olarak büyük gurur ve coşkuyla kutluyoruz. Varlığına kast eden mihraklara karşı hürriyetinden, onurundan ve istikbalinden asla taviz vermeyeceğini 93 yıl önce tüm dünyaya ilan eden milletimiz, aynı iradesini bugün de devam ettiriyor.
15 Temmuz darbe girişimine karşı ülkemizin dört bir yanında gösterilen kahramanca direniş, 93 yıl evvel Kurtuluş Savaşımızı zafere taşıyan irade ve ortak imanın tecessüm etmiş halidir. 246 şehit ve 2 bin 194 gazimizin kanı pahasına elde ettiğimiz kazanımları koruyarak 2023 hedeflerimizi gerçekleştirerek ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine taşıyacağız. Devletimizin beka mücadelesinde gözlerini kırpmadan canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve başta zatıaliniz olmak üzere tüm gazilerimizi rahmet ve şükranla yad ediyorum. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun."
Törenin sonunda vatandaşlar Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sevgi gösterisinde bulunuldu. Erdoğan da el sallayarak vatandaşları selamladı.
ASKERLER DE ARANDI
Bizim bu millete, bu vatana sevdamız var. Ne olacak, öleceksin, gideceksin. Biz anıt, manıt istemiyoruz. Bizi şöyle iki metreküplük yere gömsünler yeter.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki 29 Ekim Resepsiyonu'na gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına tepki göstererek,'Cumhurbaşkanı'na nasıl beyefendi tatilde dersiniz? Akıl babaları yanlış bilgi vermiş. Bu tartışma beni rencide etti'' ifadelerini kullandı.
KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?
Kılıçdaroğlu, ''Bir Cumhurbaşkanı milletin yarısına nasıl hain der. Bir Cumhurbaşkanı konuşurken kelimeleri dikkatle seçer. Beyefendi Marmaris'te tatil yaparken Meclis topa tutuluyordu" şeklinde konuşmuştu
Başbakan Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın idam cezasına ilişkin, "Yakın, yakın, merak etmeyin. Yakın inşallah, hükümetimiz parlamentoya bunu getirecek, ben inanıyorum ki parlamentodan bu da geçer, bana da geldiği zaman ben onaylarım." şeklindeki sözleri hatırlatılarak, "Bir hazırlık mı söz konusu?" sorusu üzerine Yıldırım, "Cumhurbaşkanımızın sürekli söylediği bir şey var: 'Halkın talebinin karşısında durulmaz.' Dolayısıyla idamın toplumsal bir talep olduğu biliniyor, 15 Temmuz darbe girişimiyle beraber ama unutmayalım ki idamı AK Parti'nin tek başına kaldırma imkanı yok. Dolayısıyla partilerle bir uzlaşma suretiyle ancak olabilecek durum." değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Yıldırım, "İdam cezasının getirilmesine ilişkin, partilerle bir uzlaşı çabanız olacak mı?" sorusuna, "Gayet tabii." karşılığını verdi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir resepsiyon verdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen resepsiyona, siyaset, sanat ve iş dünyasından yaklaşık 2 bin davetli katıldı.
NE SURİYE'DE NE IRAK'TA KİMSEDEN TALİMAT ALMAYIZ
Milletimiz 93 yıl önce varlığına, vatanına ve bağımsızlığına kast eden işgalcilere ve yerli işbirlikçilerine karşı verdiği mücadeleyi bugün de farklı bir şekilde sürdürüyor. Terör örgütlerine, sınırlarımızın hemen yanı başındaki fitne yuvalarına karşı yürüttüğümüz savaşı da inşallah zaferle neticelendireceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Biz, bizim için tehdit unsuru olan ne Suriye'de ne Irak'ta kimseden talimat almaya asla ihtiyacımız yok, tahammülümüz de yok. Bunun da böyle bilinmesini istiyorum. Yapılacak tek şey vardır. Herkes konumunu iyi bilecek. 911 kilometre Suriye'de, 350 kilometre Irak'ta sınırı olan bir Türkiye olacağız. Her an oradan bize bir tehdit yansıması olacak. Biz de bunlara karşı sessiz duracağız. Yok böyle bir şey, olamaz. Çünkü bu milletin karakterinde böyle bir şey yoktur, bundan sonra da olmayacaktır. Terör örgütlerine, fitne yuvalarına karşı verdiğimiz savaşı zaferle sonuçlandıracağız.
YILDIRIM: İDAM İÇİN ÇALIŞMAMIZ OLACAK
Resepsiyonda, Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın idamın getirilmesiyle ilgili sözlerinin hatırlatılarak sorulan bir soruya şöyle cevap verdi: Cumhurbaşkanımızın sürekli söylediği bir şey var: 'Halkın talebinin karşısında durulmaz.' Dolayısıyla idamın toplumsal bir talep olduğu biliniyor, 15 Temmuz darbe girişimiyle beraber ama unutmayalım ki idamı AK Parti'nin tek başına kaldırma imkanı yok. Dolayısıyla partilerle bir uzlaşma suretiyle ancak olabilecek durum. Başbakan Yıldırım'dan idam açıklaması
Başbakan Binali Yıldırım, idam cezası tartışmaları hakkında, "Tek başına kaldıramayız uzlaşma şart" diye konuştu.
Mehmet Altan ve Eser Karakaş Üniversiteden atıldı!15 Temmuz darbe girişimi ardından ilan edilen Olağanüstü Hal kapsamında 675 sayılı kararname ile 9 bin 630 kişi kamu görevlerinden çıkarıldı. İhraç edilen isimler arasında 2 ünlü isim dikkat çekti. Geçtiğimiz günlerde FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan Mehmet Altan ile Prof. Dr. Eser Karakaş İstanbul Üniversitesindeki görevlerinden atıldı. Mehmet Altan kardeşi Ahmet Altan ile birlikte 14 Temmuz günü Can Erzincan Tv'de yaptığı konuşmada darbeyi çağrıştıran ifadeler kullanmış, evinde yapılan aramada ise 1 dolar ve Bank Asya bankamatik kartı bulunmuştu.
Ömer Faruk ARPACIK
Terör örgütleriyle eylem birliği içinde olmak ve bu örgütlere yardım etmek, devlet memurluğundan bir daha atanamayacak şekilde çıkarılmayı gerektiren hallere eklendi.
Olağanüstü Hal (OHAL) Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile devlet memurluğuna girmek için aranan şartlara "güvenlik soruşturması" maddesi eklendi.Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 676 sayılı KHK'da, "Kamu Personeline İlişkin Bazı Düzenlemeler" başlığı altında devlet memurluğuna alınacaklara ilişkin düzenlemelere yer verildi.
Yeni düzenlemeye göre, devlet memurluğuna alınacaklarda istenen genel şartlara "Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak" şartı eklendi.
Ayrıca "Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak, bu örgütlere yardım etmek, kamu imkan ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmak ya da kullandırmak, bu örgütlerin propagandasını yapmak" ise "bir daha atanamayacak şekilde devlet memurluğundan çıkarılmayı gerektiren haller" kapsamına alındı.
İki yeni KHK yayımlandı675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 2'si general, 9'u pilot toplam 39 asker ile TBMM'den 3, MEB'den 31, AFAD'dan 1 personel, ihraç edilenler listesinden çıkarıldı.
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren KHK'da daha önce yayımlanan 668 ve 672 sayılı KHK'larda ihraç edilenlerin yer aldığı listelerden çıkarılanların isimlerine yer verildi.
2'Sİ GENERAL, 9'U PİLOT TOPLAM 37 ASKER DAHA İHRAÇ LİSTESİNDEN ÇIKARILDI
Buna göre, Prof. Tabip Tümamiral Bekir Sıtkı Cebeci ve Prof. Dr. Tabip Tuğgeneral Melih Hamdi Ünal ile 9'u pilot toplam 37 asker daha ihraç listesinden çıkarıldı.
Öte yandan, Türkiye Büyük Millet Meclisinden 3, Milli Eğitim Bakanlığından 31, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından 1 kişinin daha önce yayımlanan ihraç listelerinden çıkarılmasına karar verildi.
Söz konusu personelden bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren 10 gün içerisinde göreve başlamayanlar çekilmiş sayılacak.
Bu kapsamda göreve başlayanlara kamu görevinden çıkarıldıkları tarihten göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal hakları ödenecek.
Bu kişiler, kamu görevinden çıkarıldıkları tarihte bulundukları yöneticilik görevi dışında öğrenim durumları ve kazanılmış hak aylık derecelerine uygun kadro ve pozisyonlara atanmak suretiyle de yerine getirilebilecek.
BİN 82 ESKİ EMNİYET TEŞKİLATI MENSUBUNUN RÜTBESİ ALINDI
675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile; daha önce resen emekli edilen, meslekten çıkarılan ve kendi isteğiyle ayrılan bin 82 eski emniyet teşkilatı mensubunun rütbesi alındı.
Resmi Gazete'de yayımlanan 675 sayılı KHK'da "Emekli Emniyet Teşkilatı personeline ilişkin tedbirler" başlığı altındaki 2. maddede, "4 Haziran 1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu uyarınca resen emekliye sevk edilenler, kendi isteğiyle emekli olanlar veya Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre meslekten veya Devlet memurluğundan çıkarılanlar ile müstafi sayılanlardan milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olan bin 82 emniyet teşkilatı mensubunun rütbesinin alındığı" belirtildi.
Buna göre söz konusu kişiler, görev yaptıkları teşkilata ve kamu görevlerine yeniden kabul edilmeyecekler, doğrudan veya dolaylı görevlendirilemeyecekler. Bu kişiler, uhdelerinde taşımış oldukları mesleki unvanları ve sıfatlarını kullanamayacakları ve bu unvan ve sıfatlarına bağlı olarak sağlanan haklardan yararlanamayacaklar.
KHK ile, söz konusu kişilerin uhdelerindeki her türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu üyeliği ve sair görevleri de sona ermiş sayılacak.
Ayrıca bu kişilerin silah ruhsatları, emekli polis kimlikleri, gemi adamlığına ilişkin belgeleri, pilot lisansları ve ilgili pasaport birimlerince pasaportları da iptal edildi.
Bu kişiler özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı da olamayacaklar.
KHK İLE 15 BASIN YAYIN KURULUŞU KAPATILDI
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Dicle Haber Ajansının aralarında bulunduğu toplam 15 ajans, gazete ve dergi kapatıldı.
KHK'de, kapatılması kararlaştırılan basın yayın kuruluşları ile daha önceki KHK'lerde kapatılanlar listesinde yer alıp bu listeden çıkarılan kuruluşlara yer verildi.
Buna göre, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı olan Dicle Haber Ajansı, Jin Haber Ajansı ve Özgür Gündem, Azadiya Welat, Yüksekova Haber, Batman Çağdaş, Cizre Postası, İdil Haber, Güney Expres, Prestij Haber, Urfanatik, Kızıltepe'nin Sesi gazeteleri ile Tiroj, Evrensel Kültür, Özgürlük Dünyası dergileri kapatıldı.
Kurtuluş, Lider, İscehisar, Bingöl Olay, EGE'de Son Söz, Hakikat gazeteleri ile SRT televizyonu ve Umut FM, Yağmur FM radyoları ise daha önceki KHK'lerde kapatılanlar listesinden çıkarıldı.
Kapatılan kuruluşlar ile bu kuruluşlara ait taşınırlar ve her türlü mal varlığı, alacaklar ve haklar, belge ve evrak Hazine'ye bedelsiz olarak devredilmiş sayılacak. Bunlara ait taşınmazlar tapuda resen Hazine adına her türlü kısıtlama ve taşınmaz yükünden ari olarak tescil edilecek. Bunların her türlü borçlarından dolayı hiçbir şekilde Hazine'den bir hak ve talepte bulunulamayacak. Devre ilişkin işlemler, ilgili tüm kurumlardan gerekli yardımı almak suretiyle Maliye Bakanlığınca yerine getirilecek.
ŞÜPHELİNİN AVUKATIYLA GÖRÜŞMESİ KISITLANABİLECEK
Resmi Gazete'de yer alan 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile bazı suçlardan gözaltına alınanların avukatlarıyla görüşmeleri, hakim kararıyla kısıtlanabilecek ve bu sürede ifade alınamayacak.
OHAL kapsamında Resmi Gazete'de yayımlanan KHK'ya göre Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) sanık ve şüphelilerin müdafileri ile görüşme şartlarını düzenleyen 154'üncü maddesinde değişiklik yapılacak.
İlgili maddeye, "Türk Ceza Kanunu'nun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümlerinde tanımlanan suçlar ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ile örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçları bakımından gözaltındaki şüphelinin müdafi ile görüşme hakkı, cumhuriyet savcısının istemi üzerine hakim kararıyla 24 saat süreyle kısıtlanabilir, bu zaman zarfında ifade alınamaz." şeklinde fıkra eklenecek.
Böylece, devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, milli savunmaya, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk ile terör, örgütlü işlenen uyuşturucu imalatı ve ticareti suçlarından gözaltında bulunanların hakim tarafından 24 saat süreyle avukatıyla görüşmesi kısıtlanabilecek.
AVUKATIN MAZERETSİZ TERK ETTİĞİ DURUŞMAYA DEVAM EDİLEBİLECEK
Öte yandan, CMK'nın duruşmada bulunacakların belirlendiği 188'inci maddesinde de değişikliğe gidilecek.
Söz konusu maddenin birinci fıkrasındaki "Duruşmada, hükme katılacak hakimler ve cumhuriyet savcısı ile zabıt katibinin ve Kanun'un zorunlu müdafiliği kabul ettiği hallerde müdafinin hazır bulunması şarttır." hükmüne, "Müdafinin mazeretsiz olarak duruşmayı terk etmesi halinde duruşmaya devam edilebilir." ibaresi eklenecek.
Böylece, avukatın mazeretsiz olarak duruşmayı terk etmesi halinde duruşmaya devam edilebilecek.
Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile devlet üniversitelerine rektör atamalarına ilişkin yapılan yeni düzenlemeye göre rektör, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından önerilecek, profesör olarak en az 3 yıl görev yapmış 3 aday arasından Cumhurbaşkanınca atanacak.
REKTÖR ATAMALARINA YENİ DÜZENLEME
Resmi Gazete'de yayımlanan 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 4 Kasım 1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nda yer alan ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyelerine ilişkin, "Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca seçilecek birer üyeden" ibaresi "Milli Savunma Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca seçilecek birer üyeden" şeklinde değiştirildi.
Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyelerine ilişkin, "YÖK tarafından profesörler ve bakanlık merkez teşkilatlarında en az 10 yıl müfettiş veya denetçi olarak çalışanlar arasından önerilecek 15 üyeden seçilir." hükmü getirildi. Üyelerin görev süresi üç yıl olacak. Görev süreleri boyunca üyelerin kurumlarıyla ilişikleri kesilecek.
REKTÖR ATAMALARI
KHK ile 2547 sayılı Kanun'un 13'üncü maddesinin a fıkrasının birinci paragrafında düzenlenen rektör atamasına ilişkin yeni düzenleme yapıldı.
Buna göre, devlet üniversitelerinde rektör, YÖK tarafından önerilecek, profesör olarak en az 3 yıl görev yapmış 3 aday arasından Cumhurbaşkanınca atanacak.
Bir aylık sürede önerilenlerden birisinin atanmaması ve YÖK tarafından, iki hafta içinde yeni adaylar gösterilmemesi halinde Cumhurbaşkanınca doğrudan atama yapılacak.
Rektörün görev süresi 4 yıl olacak. Süresi sona erenler aynı yöntemle yeniden atanabilecekler. Ancak aynı devlet üniversitesinde iki dönemden fazla rektörlük yapılamayacak. Rektör, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü tüzel kişiliğini temsil edecek.
Vakıflarca kurulan üniversitelerde rektör, mütevelli heyetinin YÖK'e teklifi ve YÖK'ün olumlu görüşü üzerine Cumhurbaşkanı tarafından atanacak.
Öte yandan, KHK ile 2547 sayılı Kanun'a, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte, Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyesi olarak görev yapmakta olanlardan 3 yılını tamamlayanların görevleri kendiliğinden sona erer." geçici maddesi eklendi.
KHK'LARLA KAPATILAN ŞİRKETLERE FİNANSMAN SAĞLAYAN KURULUŞLAR CEZA ALMAYACAK
Olağanüstü hal (OHAL) kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum ve kuruluşlara veya faaliyetleri sonlandırılarak ticari sicil kayıtları resen terkin edilen şirketlere sağlanan fon, kredi ve benzeri finansal hizmetlerden dolayı banka ve finans kuruluşları ile çalışanlarına cezai sorumluluk yüklenemeyecek. Bu durum, işlem tarihi itibarıyla FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğunun değerlendirildiğine dair Maliye Bakanlığı tarafından hakkında bildirimde bulunulmayan gerçek ve tüzel kişilere sağlanan söz konusu finansal enstrümanlar için de geçerli olacak.
Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbi·rler Alınması Hakkındaki 675 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre, ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum ve kuruluşlara veya faaliyetleri sonlandırılarak ticari sicil kayıtları resen terkin edilen şirketlere veya işlem tarihi itibarıyla FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğunun değerlendirildiğine dair Maliye Bakanlığı tarafından hakkında bildirimde bulunulmayan gerçek ve tüzel kişilere ilgili mevzuatı uyarınca sağlanan fon, kredi ve benzeri finansal hizmetlerden dolayı banka ve finans kuruluşları ile çalışanlarına cezai sorumluluk yüklenemeyecek.
FETÖ’cü müdür devleti dolandırmışİstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne X-1 adlı bir muhbir tarafından 15 Ağustos 2003 günü, ünlü kaçakçı Urfi Çetinkaya ile ilgili ihbarda bulunulmuştu. İhbar üzerine 9 Kasım 2003'te "Son Tango"' adı verilen operasyonla, Rize ve Silivri'de 507 kilogram eroin ele geçirilmişti. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 9 yıl süren yargılamada, mahkeme muhbirin ifade vermesini istemiş fakat Emniyet X-1'in, kimliği bildirememişti. Çetinkaya, X-1 kod adlı muhbirin aslında olmadığını ve milyonluk muhbirlik ikramiyesinin paylaşılması için masa başında oluşturulduğunu savundu. Yargıtay muhbirin dinlenmemesi nedeniyle verilen kararı bozdu. Çetinkaya'nın itirazı üzerine İstanbul Memur Suçları Soruşturma Bürosu'nca dönemin Narkotik Şube Müdürü Tufan Ergüder ve Teknik Büro Amiri Uğur Akbal hakkında soruşturma başlatıldı. Ergüder ve Akbal hakkında dava açıldı.
İki yeni KHK yayımlandı675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 2'si general, 9'u pilot toplam 39 asker ile TBMM'den 3, MEB'den 31, AFAD'dan 1 personel, ihraç edilenler listesinden çıkarıldı.
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren KHK'da daha önce yayımlanan 668 ve 672 sayılı KHK'larda ihraç edilenlerin yer aldığı listelerden çıkarılanların isimlerine yer verildi.
2'Sİ GENERAL, 9'U PİLOT TOPLAM 37 ASKER DAHA İHRAÇ LİSTESİNDEN ÇIKARILDI
Buna göre, Prof. Tabip Tümamiral Bekir Sıtkı Cebeci ve Prof. Dr. Tabip Tuğgeneral Melih Hamdi Ünal ile 9'u pilot toplam 37 asker daha ihraç listesinden çıkarıldı.
Öte yandan, Türkiye Büyük Millet Meclisinden 3, Milli Eğitim Bakanlığından 31, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından 1 kişinin daha önce yayımlanan ihraç listelerinden çıkarılmasına karar verildi.
Söz konusu personelden bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren 10 gün içerisinde göreve başlamayanlar çekilmiş sayılacak.
Bu kapsamda göreve başlayanlara kamu görevinden çıkarıldıkları tarihten göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal hakları ödenecek.
Bu kişiler, kamu görevinden çıkarıldıkları tarihte bulundukları yöneticilik görevi dışında öğrenim durumları ve kazanılmış hak aylık derecelerine uygun kadro ve pozisyonlara atanmak suretiyle de yerine getirilebilecek.
BİN 82 ESKİ EMNİYET TEŞKİLATI MENSUBUNUN RÜTBESİ ALINDI
675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile; daha önce resen emekli edilen, meslekten çıkarılan ve kendi isteğiyle ayrılan bin 82 eski emniyet teşkilatı mensubunun rütbesi alındı.
Resmi Gazete'de yayımlanan 675 sayılı KHK'da "Emekli Emniyet Teşkilatı personeline ilişkin tedbirler" başlığı altındaki 2. maddede, "4 Haziran 1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu uyarınca resen emekliye sevk edilenler, kendi isteğiyle emekli olanlar veya Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü hükümlerine göre meslekten veya Devlet memurluğundan çıkarılanlar ile müstafi sayılanlardan milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olan bin 82 emniyet teşkilatı mensubunun rütbesinin alındığı" belirtildi.
Buna göre söz konusu kişiler, görev yaptıkları teşkilata ve kamu görevlerine yeniden kabul edilmeyecekler, doğrudan veya dolaylı görevlendirilemeyecekler. Bu kişiler, uhdelerinde taşımış oldukları mesleki unvanları ve sıfatlarını kullanamayacakları ve bu unvan ve sıfatlarına bağlı olarak sağlanan haklardan yararlanamayacaklar.
KHK ile, söz konusu kişilerin uhdelerindeki her türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu üyeliği ve sair görevleri de sona ermiş sayılacak.
Ayrıca bu kişilerin silah ruhsatları, emekli polis kimlikleri, gemi adamlığına ilişkin belgeleri, pilot lisansları ve ilgili pasaport birimlerince pasaportları da iptal edildi.
Bu kişiler özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı da olamayacaklar.
KHK İLE 15 BASIN YAYIN KURULUŞU KAPATILDI
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Dicle Haber Ajansının aralarında bulunduğu toplam 15 ajans, gazete ve dergi kapatıldı.
KHK'de, kapatılması kararlaştırılan basın yayın kuruluşları ile daha önceki KHK'lerde kapatılanlar listesinde yer alıp bu listeden çıkarılan kuruluşlara yer verildi.
Buna göre, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı olan Dicle Haber Ajansı, Jin Haber Ajansı ve Özgür Gündem, Azadiya Welat, Yüksekova Haber, Batman Çağdaş, Cizre Postası, İdil Haber, Güney Expres, Prestij Haber, Urfanatik, Kızıltepe'nin Sesi gazeteleri ile Tiroj, Evrensel Kültür, Özgürlük Dünyası dergileri kapatıldı.
Kurtuluş, Lider, İscehisar, Bingöl Olay, EGE'de Son Söz, Hakikat gazeteleri ile SRT televizyonu ve Umut FM, Yağmur FM radyoları ise daha önceki KHK'lerde kapatılanlar listesinden çıkarıldı.
Kapatılan kuruluşlar ile bu kuruluşlara ait taşınırlar ve her türlü mal varlığı, alacaklar ve haklar, belge ve evrak Hazine'ye bedelsiz olarak devredilmiş sayılacak. Bunlara ait taşınmazlar tapuda resen Hazine adına her türlü kısıtlama ve taşınmaz yükünden ari olarak tescil edilecek. Bunların her türlü borçlarından dolayı hiçbir şekilde Hazine'den bir hak ve talepte bulunulamayacak. Devre ilişkin işlemler, ilgili tüm kurumlardan gerekli yardımı almak suretiyle Maliye Bakanlığınca yerine getirilecek.
ŞÜPHELİNİN AVUKATIYLA GÖRÜŞMESİ KISITLANABİLECEK
Resmi Gazete'de yer alan 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile bazı suçlardan gözaltına alınanların avukatlarıyla görüşmeleri, hakim kararıyla kısıtlanabilecek ve bu sürede ifade alınamayacak.
OHAL kapsamında Resmi Gazete'de yayımlanan KHK'ya göre Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) sanık ve şüphelilerin müdafileri ile görüşme şartlarını düzenleyen 154'üncü maddesinde değişiklik yapılacak.
İlgili maddeye, "Türk Ceza Kanunu'nun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümlerinde tanımlanan suçlar ve Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ile örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçları bakımından gözaltındaki şüphelinin müdafi ile görüşme hakkı, cumhuriyet savcısının istemi üzerine hakim kararıyla 24 saat süreyle kısıtlanabilir, bu zaman zarfında ifade alınamaz." şeklinde fıkra eklenecek.
Böylece, devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, milli savunmaya, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk ile terör, örgütlü işlenen uyuşturucu imalatı ve ticareti suçlarından gözaltında bulunanların hakim tarafından 24 saat süreyle avukatıyla görüşmesi kısıtlanabilecek.
AVUKATIN MAZERETSİZ TERK ETTİĞİ DURUŞMAYA DEVAM EDİLEBİLECEK
Öte yandan, CMK'nın duruşmada bulunacakların belirlendiği 188'inci maddesinde de değişikliğe gidilecek.
Söz konusu maddenin birinci fıkrasındaki "Duruşmada, hükme katılacak hakimler ve cumhuriyet savcısı ile zabıt katibinin ve Kanun'un zorunlu müdafiliği kabul ettiği hallerde müdafinin hazır bulunması şarttır." hükmüne, "Müdafinin mazeretsiz olarak duruşmayı terk etmesi halinde duruşmaya devam edilebilir." ibaresi eklenecek.
Böylece, avukatın mazeretsiz olarak duruşmayı terk etmesi halinde duruşmaya devam edilebilecek.
Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile devlet üniversitelerine rektör atamalarına ilişkin yapılan yeni düzenlemeye göre rektör, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından önerilecek, profesör olarak en az 3 yıl görev yapmış 3 aday arasından Cumhurbaşkanınca atanacak.
REKTÖR ATAMALARINA YENİ DÜZENLEME
Resmi Gazete'de yayımlanan 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 4 Kasım 1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nda yer alan ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyelerine ilişkin, "Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca seçilecek birer üyeden" ibaresi "Milli Savunma Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca seçilecek birer üyeden" şeklinde değiştirildi.
Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyelerine ilişkin, "YÖK tarafından profesörler ve bakanlık merkez teşkilatlarında en az 10 yıl müfettiş veya denetçi olarak çalışanlar arasından önerilecek 15 üyeden seçilir." hükmü getirildi. Üyelerin görev süresi üç yıl olacak. Görev süreleri boyunca üyelerin kurumlarıyla ilişikleri kesilecek.
REKTÖR ATAMALARI
KHK ile 2547 sayılı Kanun'un 13'üncü maddesinin a fıkrasının birinci paragrafında düzenlenen rektör atamasına ilişkin yeni düzenleme yapıldı.
Buna göre, devlet üniversitelerinde rektör, YÖK tarafından önerilecek, profesör olarak en az 3 yıl görev yapmış 3 aday arasından Cumhurbaşkanınca atanacak.
Bir aylık sürede önerilenlerden birisinin atanmaması ve YÖK tarafından, iki hafta içinde yeni adaylar gösterilmemesi halinde Cumhurbaşkanınca doğrudan atama yapılacak.
Rektörün görev süresi 4 yıl olacak. Süresi sona erenler aynı yöntemle yeniden atanabilecekler. Ancak aynı devlet üniversitesinde iki dönemden fazla rektörlük yapılamayacak. Rektör, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü tüzel kişiliğini temsil edecek.
Vakıflarca kurulan üniversitelerde rektör, mütevelli heyetinin YÖK'e teklifi ve YÖK'ün olumlu görüşü üzerine Cumhurbaşkanı tarafından atanacak.
Öte yandan, KHK ile 2547 sayılı Kanun'a, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte, Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyesi olarak görev yapmakta olanlardan 3 yılını tamamlayanların görevleri kendiliğinden sona erer." geçici maddesi eklendi.
KHK'LARLA KAPATILAN ŞİRKETLERE FİNANSMAN SAĞLAYAN KURULUŞLAR CEZA ALMAYACAK
Olağanüstü hal (OHAL) kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum ve kuruluşlara veya faaliyetleri sonlandırılarak ticari sicil kayıtları resen terkin edilen şirketlere sağlanan fon, kredi ve benzeri finansal hizmetlerden dolayı banka ve finans kuruluşları ile çalışanlarına cezai sorumluluk yüklenemeyecek. Bu durum, işlem tarihi itibarıyla FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğunun değerlendirildiğine dair Maliye Bakanlığı tarafından hakkında bildirimde bulunulmayan gerçek ve tüzel kişilere sağlanan söz konusu finansal enstrümanlar için de geçerli olacak.
Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbi·rler Alınması Hakkındaki 675 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre, ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum ve kuruluşlara veya faaliyetleri sonlandırılarak ticari sicil kayıtları resen terkin edilen şirketlere veya işlem tarihi itibarıyla FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğunun değerlendirildiğine dair Maliye Bakanlığı tarafından hakkında bildirimde bulunulmayan gerçek ve tüzel kişilere ilgili mevzuatı uyarınca sağlanan fon, kredi ve benzeri finansal hizmetlerden dolayı banka ve finans kuruluşları ile çalışanlarına cezai sorumluluk yüklenemeyecek.
CHP'li Bülent Tezcan'a silahlı saldırıCHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'a yapılan silahlı saldırıya ilişkin, "Ailesinden aldığımız bilgiye göre bir kurşun isabet etmiş. Korkulacak birşey yok." dedi.
Sındır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tezcan'ın Aydın'da bir restoranda yemek yerken silahlı saldırıya uğradığını, konuyu Genel Merkez olarak an be an takip ettiklerini belirtti.
Kendisinin de İzmir'den Aydın'a doğru yola çıktığını dile getiren Sındır, "Ailesinden aldığımız bilgiye göre bir kurşun isabet etmiş. Korkulacak birşey yok. Tedavisi iyi gidiyor." dedi.
Tezcan, parti üyeleriyle birlikte yemek yerken yanına yaklaşan bir kişinin silahlı saldırısına uğramış ve ayağından yaralanmış, Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesine kaldırılmıştı.
TEZCAN'I VURAN SALDIRGAN YAKALANDICHP Aydın İl Başkanı Bayram İnci, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'a silahlı saldırı gerçekleştiren saldırganın yakalandığını bildirdi.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi'nde, Tezcan'ın yanında bulunan il başkanı İnci ANKA'ya açıklamalarda bulundu. İnci, CHP'li Tezcan'ın sağ baldırından tek kurşun ile vurulduğunu belirterek, "Vuran kişi yakalandı. İsminin Alparslan Aslan olduğu söyleniyor" dedi. FETÖ ihracında 6 kriter
Ankara Başsavcılığı'nın yürüttüğü darbe girişimi soruşturmasında açığa alınan, ihraç edilen ya da gözaltı ve tutuklama kararı verilenler için 6 önemli kriterin baz alındığı öğrenildi. İşte FETÖ soruşturmalarında dayanak oluşturan o deliller:
Anıtkabir'e Büyük Cumhuriyet Yürüyüşüne katılmak için İlk Meclis'e gelen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, basın mensuplarına Cumhuriyet'in 93. yıldönümü nedeniyle konuşma yaptı.
Kortejin başına olan CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun gazetecilere yaptığı konuşma sırasında dili sürçtü.
Bugün 29 Ekim, çok mutluyum demek isteyen Kılıçdaroğlu, "Bugün 23 ni... 23 ni... Afedersiniz.. Bugün 29 Ekim, çok mutluyum. Cumhuriyeti coşkuyla kutluyoruz" dedi.
Gülen’i Mehdi ilan eden Karagöz akıllıFirari Balyoz bilirkişileri hakkında açılan davayı skandal kararla reddetmesinin ardından açığa alınan ve hakkında soruşturma başlatılan savcı İlhan Karagöz, Bursa'daki bir psikiyatri kliğinde tedavi görmüştü. Tedavisinin ardından Bursa 3. Sulh Ceza Hâkimliği, Karagöz'ü "Anayasal düzeni silah zoru ile değiştirmeye teşebbüs" ve "Silahlı terör üyesi olmak"tan tutuklamıştı. Mahkemenin talebi üzerine Adli Tıp Kurumu'nda Karagöz'ün tetkikleri yapılmıştı. Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu, Karagöz'ün ceza ehliyetinin tam olduğuna karar verdi. Karagöz Ramazan Bayramı'ndan bir gün önce UYAP'a yüklediği skandal kararda, Gülen'i "Mehdi" ilan etmiş ve askeri darbe çağrısı yapmıştı.
Erdoğan, Suriye’de bir taşla iki kuş vurduİngiltere'de yayımlanan haftalık Economist dergisi, son sayısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ve Suriye politikalarını değerlendirdi. Yazıdan bazı satırlar şöyle: "Suriye'nin sınır kasabası Cerablus'un, Türk tanklarının desteğiyle ilerleyen Suriyeli muhalifler tarafından DEAŞ'ın elinden alınmasının üzerinden iki ay geçti. Cerablus'ta hayat yavaş yavaş normale dönüyor. Okullar yeniden açıldı, bölgeye insani yardım girişi başladı. Komşu köylerden binlerce kişi, Türkiye'den de 7 bin 700 mülteci Cerablus'a döndü. Dokuz çocuk annesi Emine Hardan, 'Sonunda yeteri kadar yiyeceğimiz var' diyor.
SABAH gazetesi tarafından kurulan "SABAH Yazarlar Kulübü", Batı dünyasını 15 Temmuz süreci konusunda aydınlatmak ve yurtdışında ülkemize karşı yürütülen dezenformasyona karşı mücadele etmek amacıyla Londra, Washington, Brüksel ve Berlin'de bir dizi panel düzenleyecek. Panellerden ilki 1 Kasım'da İngiliz Parlamentosu'nda gerçekleşecek. Avam Kamarası Churchill Salonu'nda düzenlenecek olan panelde yazarlar, İngiliz parlamenter, düşünce kuruluşları, iş dünyası ve basın mensuplarına 15 Temmuz kalkışma sürecinin ardındaki gerçekleri anlatacak.
GERÇEK YÜZÜ GÖSTERİLECEK
15 Temmuz sonrasında Batı dünyasında ülkemize karşı yürütülen dezenformasyon kampanyasına karşı mücadelede özel sektörün üzerine önemli bir görev düştüğüne ve sivil diyaloğun gerekliliğine duyulan inançla kurulan Sabah Yazarlar Kulübü, Sabah gazetesinin taşıdığı iletişim ve bilgilendirme misyonunu, Türkiye'nin sesini yurtdışında en doğru biçimde duyuracak bir uluslararası iletişim platformuna dönüştürmeyi hedefliyor. Londra'da "July 15, Coup Attempt in Turkey: Reality and Facts" (15 Temmuz, Türkiye'de Darbe Girişimi: Olaylar ve Gerçekler) başlığıyla düzenlenecek panelde Sabah gazetesi köşe yazarı Burhanettin Duran "Gülen Hareketi ve 15 Temmuz'un analizi", Sabah gazetesi Ekonomi Müdürü ve köşe yazarı Şeref Oğuz "15 Temmuz sonrasında Türkiye ekonomisi", Sabah gazetesi okur temsilcisi İbrahim Altay "Bir FETÖ üyesinin gerçek hikayesi" ve Daily Sabah yazarı Meryem İlayda Atlas "Darbelerin Türk demokrasisi için anlamı" konu başlıkları altında konuşacaklar. Panelin moderatörlüğünü, aHaber sunucusu Duygu Leloğlu üstlenecek.
ABD'DE DE ANLATILACAK
SABAH Yazarlar Kulubü'nün düzenlediği toplantıların Londra'dan sonraki durakları kasım ayında Washington, aralıkta Brüksel ve ocakta Berlin olacak. Sabah ve Daily Sabah gazetelerinin yazarları gelecek toplantılara konuşmacı olarak katılacak.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda saldırı yapma hazırlığında olan DEAŞ ve PKK terör örgütü üyelerine İzmir, Konya, Ankara ve Adana'da şafak operasyonu düzenlendi. Konya'da gözaltına alınan zanlılardan birinin 16 yaşındaki oğlunu Suriye'ye DEAŞ saflarında savaşmaya gönderdiği ortaya çıktı. İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato'nun koordinesinde yürütülen soruşturmalar kapsamında, Cumhuriyetin kuruluşunun 93. yılında PKK ve DEAŞ terör örgütüne büyük darbe indirildi. Ekipler terör örgütü PKK'nın gençlik yapılanması YDG-H üyesi bir grubun Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ın gözaltına alınması nedeniyle eylem hazırlığında olduğu bilgisine ulaştı. "Zanlıların el yapımı bombalarla 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda güvenlik güçlerine saldıracakları" yönündeki ihbarlar üzerine 13 adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi, 13 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin evlerindeki aramada, el yapımı bomba yapımında kullanılan malzemeler ile çok sayıda örgütsel doküman ele geçirildi. Bazı zanlılar hakkında daha önceden "terör örgütü adına eylem ve faaliyetlerde bulunmak"tan işlem yapıldığı öğrenildi. Suriye'deki çatışma bölgelerinde de bulunan terör örgütü DEAŞ üyesi bazı kişilerin İzmir'de olduğu ve eylem yapabilecekleri bilgisine ulaşıldı. 10 adrese düzenlenen eş zamanlı operasyonda 7 zanlı yakalandı. Zanlıların evlerinde yapılan aramalarda, örgütün kırsal alan faaliyetlerinde giyilen kamuflaj, 2 çelik yelek, yasak yayınlar ve çok sayıda örgütsel doküman ele geçirildi.
ÖNCE TAKİP EDİLDİLER
Konya'da, DEAŞ'ın Suriye'deki kamplarına katılarak örgüte destek veren ve sürekli sınırdan geçiş yapan 14 zanlının kimliklerini belirleyen istihbarat birimleri örgüt üyelerini takibe aldı. Örgütün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda ülke genelinde eylem hazırlığı yapacağı bilgisine ulaşan Terörle Mücadele Şubesi ekipleri Karatay, Selçuklu ve Meram ilçelerinde 14 adrese 100 polisle operasyon düzenledi. Sabaha karşı Özel Harekat polislerinin öncülüğünde yapılan baskınlarda 10 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınan zanlılardan Musa Komak'ın şu an 17 yaşında olan oğlunu 1 yıl önce Suriye'ye DEAŞ'ın saflarına savaşması için gönderdiği belirtildi. Öte yandan Irak'ta DEAŞ'ın, kontrolündeki El Anbar iline bağlı Aneh ilçesinden kaçmak isteyen çoğu çocuk ve kadınlardan oluşan aileleri dün kurşuna dizerek öldürdüğü bildirildi.
KAÇACAK YER BIRAKILMADI
Adana'da da polis, kent merkezinde PKK ve DEAŞ adına yapılan korsan gösterilere katılan kişilerin adreslerine eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyona polis helikopteri de havadan destek verdi. Örgüt üyelerinin kaçma ihtimaline karşı sokakların giriş ve çıkışlarıyla birlikte evlerin çevresi polisler tarafından abluka altına alındı. Özel harekat ekipleri de koçbaşlarıyla demir kapıları kırarak evlere girdi, 16 kişi gözaltına alındı. Manisa'da da DEAŞ'a yönelik operasyonda ise 5 şüpheli gözaltına alındı.
ANKARA'DA 12 TERÖRİST YAKALANDI
Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri 29 Ekim öncesi düzenledikleri operasyonlarda 6'sı bölücü terör örgütü PKK, 6'sı DEAŞ üyesi olmak üzere 12 teröristi gözaltına alındı.
Halit TURAN - Ceyhan TORLAK - Fatih ŞENDİL - Murat KARAMAN / SABAH
Askeri kaynaklardan alınan bilgilere göre, 29 Ekim 2016 tarihinde saat 12.13 sularında, Hakkari/Çukurca Hisar Dağı Binlis T. Bölgesinde bulunan TSK unsurlarına bölücü terör örgütü mensuplarınca düzenlenen havan saldırısı sonucu 3 asker şehit olmuş, 4 asker yaralanmıştı. Saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin Irak Kuzeyi Avaşin-Basyan bölgesinde oldukları tespit edildi ve Türk Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçakları ile hava harekatı düzenlendi. Bölgede tespit edilen 1 doçka uçaksavar MTF mevzi, 3 havan mevzi olmak üzere dört hedef imha edildi, mevzii içinde ve civarında bulunan 10 kadar terörist de etkisiz hale getirildi.
Ayrıca Irak Kuzeyi Zap bölgesinde tespit edilen 2 havan mevzii de imha edildi. Görevlerini başarıyla icra eden savaş uçakları emniyetle üslerine döndü.
Bingöl'ün Genç İlçesi kırsal kesiminde, yol kenarına tuzaklanmış 1 ton el yapımı patlayıcı bulunarak, güvenlik güçlerince kontrollü olarak imha edildi. Genç ilçesine bağlı yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan Yeni Yazı Köyü, Sağlık mezrası mevkiinde arazi arama taraması yapan güvenlik güçleri, yol kenarına tuzaklanmış toprağa gömülü durumda, 1 ton el yapımı patlayıcı buldu.
Çevrede alınan güvenlik önlemlerinden sonra bomba uzmanlarının çağrılması ile bulunan 1 ton ağırlığındaki el yapımı patlayıcı, kontrollü bir şekilde imha edildi. Saat 13.00 sıralarında gerçekleştirilen kontrollü patlatma ilçe merkezinden de duyuldu.
Anadolu Ajansı (AA) foto muhabirlerinin objektifinden 15 Temmuz'da yaşananları yansıtan "15 Temmuz Milli İradenin Yükselişi" başlıklı fotoğraf sergisi, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'nde açıldı. Bozdağ, serginin 15 Temmuz'un daha iyi anlaşılmasına vesile olacağını söyleyerek, "Bir daha 15 Temmuzlar yaşanmasın, hiçbir vatandaşımızın burnu kanamasın, demokrasimiz, cumhuriyetimiz ve devletimiz ilelebet payidar olsun." değerlendirmesinde bulundu. Açılışa Bozdağ'ın yanı sıra Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, komisyon üyeleri AK Parti'li Hakkı Köylü, CHP'li Ömer Süha Aldan ve MHP'li İsmail Faruk Aksu da katıldı. Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı ele geçirmek isteyen cuntacı general Semih Terzi'yi vurarak darbenin önlenmesinde önemli rol oynayan şehit Astsubay Ömer Halisdemir'in fotoğrafına büyük ilgi gösteren Bozdağ, "Bir kurşunla büyük bir oyunu bozdu. Bir kurşunla darbeyi ve darbecileri yendi. Bir kurşunla darbeyi yere seren adamdır" diye konuştu. Bozdağ, "Türk milleti böylesi büyük bir birlikteliği Cumhuriyet'in kuruluşundan önce Kurtuluş Savaşı'nda ortaya koymuştu. Şimdi Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'i, milli iradeyi korumak için ortaya koydu" dedi.
Cumhurbaşkanı Külliyesi'nde 29 Ekim resepsiyonuMİLLETVEKİLLERİNE EŞLİ DAVETİYE
Milletvekillerine gönderilen davetiyede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Emine Erdoğan'ın Cumhuriyet'in 93. Yıldönümü vesilesiyle 29 Ekim 2016 Cumartesi günü saat 18.30'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde resepsiyon vereceği belirtildi.