Anayasa teklifinin 16. maddesi de kabul edildi

-Başbakan Yıldırım, Anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilemeyeceğini belirterek, "Biz de (değiştirilmesini) teklif filan etmedik, edenlerle de işimiz olmaz. Bu kadar açık ve nettir. Bunlar devletin temelleridir, olmazsa olmazıdır" dedi. -TBMM Genel Kurulunda, anayasa değişikliği teklifinin 16. maddesine 341 kabul, 134 ret oyu verildi.

Giriş Tarihi: 15.01.2017 03:47 Son Güncelleme Tarihi: 15.01.2017 05:02Anayasa değişiklik teklifinin 16. maddesi kabul edildi

Anayasa değişikliği teklifi Genel Kurulda oylanmaya devam ediliyor, teklifin 12., 13. 14. ve 15. maddeleri kabul edildi.

TBMM Genel Kurulunda, anayasa değişikliği teklifinin, olağanüstü hal ilanına ilişkin 12. maddesine 344 kabul, 133 ret oyu verildi.

Genel Kurulda, teklifin 12. maddesinin gizli oylamasına 482 milletvekili katıldı. Oylamada 344 kabul, 133 ret oyu kullanıldı, 2 oy boş, 3 oy geçersiz çıktı.

Teklifin 12. maddesine göre, cumhurbaşkanı; tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinin yanı sıra savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması; anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması; şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde olağanüstü hal (OHAL) ilan edebilecek.

12. maddenin oylamasında 344 kabul, 133 ret oyu kullanıldı, 2 oy boş, 3 oy geçersiz çıktı.

Teklifin 12. maddesine göre, cumhurbaşkanı; tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinin yanı sıra savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması; anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması; şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde olağanüstü hal (OHAL) ilan edebilecek.

OHAL SÜRESİ 6 AYI GEÇMEYECEK

Olağanüstü hal ilanı kararı verildiği gün Resmi Gazete'de yayımlanacak ve aynı gün TBMM'nin onayına sunulacak. TBMM tatildeyse derhal toplantıya çağrılacak; Meclis, gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilecek, uzatabilecek veya olağanüstü hali kaldırabilecek. Cumhurbaşkanının talebiyle TBMM her defasında 4 ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilecek. Savaş hallerinde bu 4 aylık süre aranmayacak.

SINIRLAMALARA TABİ OLMAYACAK

Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile Anayasanın 15. maddesindeki ilkeler doğrultusunda, temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenecek. Olağanüstü hallerde çıkarılabilecek Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, olağan dönem kararnamelerinin tabi olduğu sınırlamalara bağlı olmayacak. Cumhurbaşkanı, olağanüstü hallerde, bu halin gerekli kıldığı konularda temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile siyasi haklar ve ödevlere yönelik sınırlamalara da tabi olmaksızın, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilecek. Bu kararnameler Resmi Gazete'de yayımlanacak, aynı gün Meclis onayına sunulacak.

3 AY İÇİNE KARARA BAĞLANACAK

Savaş ve mücbir sebeplerle TBMM'nin toplanamaması hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri 3 ay içinde TBMM'de görüşülüp karara bağlanacak. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkacak.

13. MADDE 343 EVET, 133 RET İLE KABUL EDİLDİ

13. madde oylamasına 482 milletvekili katıldı. 13. madde için 343 kabul, 133 ret, bir çekimser, 3 boş, 2 geçersiz oy kullanıldı. Madde, disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemelerin kurulamayacağını öngörüyor.

14. MADDE 341 EVET, 137 RET İLE KABUL EDİLDİ

14. madde oylamasına 483 milletvekili katıldı. 341 kabul, 137 ret, 1 çekimser, 5  boş, 2 geçersiz oy kullanıldı.

Madde, HSYK'nin yapısında değişiklik öngörüyor.

2709 sayılı Kanunun 159’uncu maddesinin başlığı ile birinci ve dokuzuncu fıkralarında yer alan “Yüksek” ibareleri madde metninden çıkarılmış; iki, üç, dört ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; altıncı fıkrasında yer alan “asıl” ibaresi madde metninden çıkarılmış; dokuzuncu fıkrasında yer alan “kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere” ibaresi “kanun ve diğer mevzuata” şeklinde değiştirilmiştir.

15. MADDE 341 EVET, 134 RET İLE KABUL EDİLDİ

15. maddenin gizli oylamasına 483 milletvekili katıldı. Oylamada 341 kabul, 134 ret oyu kullanıldı, 1 oy çekimser, 5 oy boş çıktı, 2 oy geçersiz sayıldı.

Bu maddeyle bütçe kanunu ve kesin hesaba ilişkin hükümler değiştiriliyor. Cumhurbaşkanı bütçe teklifini yeni yıldan en az 75 gün önce Meclise sunacak. Plan ve Bütçe Komisyonunda 55 gün içinde kabul edilecek. Ardından genel kurulda görüşülerek yürürlüğe girecek. Yılbaşına kadar bütçe kanunu çıkarılamazsa geçici bütçe çıkarılacak. Bu da olmaz ise bir önceki yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre artırılarak uygulanacak.

OHAL süresi, 6 ayı geçmeyecek.

Olağanüstü hal ilanı kararı verildiği gün Resmi Gazete'de yayımlanacak ve aynı gün TBMM'nin onayına sunulacak.

TBMM tatildeyse derhal toplantıya çağrılacak; Meclis, gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilecek, uzatabilecek veya olağanüstü hali kaldırabilecek. Cumhurbaşkanının talebiyle TBMM her defasında 4 ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilecek. Savaş hallerinde bu 4 aylık süre aranmayacak.

SINIRLAMALARA TABİ OLMAYACAK
Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile Anayasanın 15. maddesindeki ilkeler doğrultusunda, temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenecek.

Olağanüstü hallerde çıkarılabilecek Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, olağan dönem kararnamelerinin tabi olduğu sınırlamalara bağlı olmayacak. Cumhurbaşkanı, olağanüstü hallerde, bu halin gerekli kıldığı konularda temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile siyasi haklar ve ödevlere yönelik sınırlamalara da tabi olmaksızın, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilecek.

Bu kararnameler Resmi Gazete'de yayımlanacak, aynı gün Meclis onayına sunulacak.

Savaş ve mücbir sebeplerle TBMM'nin toplanamaması hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri 3 ay içinde TBMM'de görüşülüp karara bağlanacak. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkacak.

13. MADDE KABUL EDİLDİ
TBMM Genel Kurulunda, anayasa değişikliği teklifinin, askeri mahkemelere ilişkin 13. maddesine 343 kabul, 133 ret oyu verildi.

Genel Kurulda, teklifin 13. maddesinin gizli oylamasına 482 milletvekili katıldı. Oylamada 343 kabul, 133 ret oyu kullanıldı, 1 oy çekimser, 3 oy boş çıktı, 2 oy geçersiz sayıldı.

Teklifin 13. maddesine göre, disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemeler kurulamayacak. Ancak savaş halinde asker kişilerin görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli askeri mahkemeler kurulabilecek.

14. MADDE KABUL EDİLDİ
Anayasa değişikliği teklifinin 1. turunda, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısında ilişkin 14. maddesine 341 kabul, 133 ret oyu verildi.

TBMM Genel Kurulunda, teklifin 14. maddesinin gizli oylamasına 483 milletvekili katıldı. Oylamada 341 kabul, 133 ret oyu kullanıldı, 4 oy boş, 4 oy geçersiz, 1 oy çekimser çıktı.

Teklifin 14. maddesinde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısında değişikliğe gidiliyor.

Maddeye göre, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun adı, Hakimler ve Savcılar Kurulu şeklinde değişecek. Kurulun üye sayısı 13, daire sayısı 2 olacak. Kurula Adalet Bakanı başkanlık edecek ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı da kurulun tabii üyesi olarak görev yapacak.

Kurulun 3 üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adli yargı hakim ve savcıları arasından, 1 üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idari yargı hakim ve savcıları arasından cumhurbaşkanınca; 3 üyesi Yargıtay üyeleri, 1 üyesi Danıştay üyeleri, 3 üyesi nitelikleri kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından TBMM tarafından seçilecek.

Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi ve en az birinin de avukat olması gerekecek.

Kurulun TBMM tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis Başkanlığına yapılacak. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyona gönderecek.

Komisyon, her bir üyelik için 3 adayı, üye tam sayısının 3'te 2 çoğunluğuyla belirleyecek. Birinci oylamada aday belirleme işleminin sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğu aranacak. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde her bir üyelik için en çok oyu alan 2 aday arasında ad çekme usulüyle aday belirleme işlemi tamamlanacak.

TBMM, Komisyon tarafından belirlenen adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapacak. Birinci oylamada üye tam sayısının 3'te 2 çoğunluğu; bu oylamada seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğu aranacak. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulüyle üye seçimi tamamlanacak.

Üyeler, 4 yıl için seçilecek. Süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilecek.

Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki 30 gün içinde yapılacak. Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan kurul üyeliğinin boşalması durumunda, bunu takip eden 30 gün içinde yeni üyelerin seçimi yapılacak.

15. MADDE KABUL EDİLDİ
TBMM Genel Kurulunda, anayasa değişikliği teklifinin 15. maddesine 341 kabul, 134 ret oyu verildi.

SON DAKİKA: Anayasa değişiklik teklifinde flaş gelişme!Anayasa değişiklik teklifinin 14. maddesi 341 oyla kabul edildi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısında ilişkin 14. maddeye 341 kabul, 133 ret oyu verildi Başbakan Yıldırım: Anayasanın ilk 4 maddesi teminatımızdır Başbakan Yıldırım, Anayasanın ilk 4 maddesinin "AK Parti'nin teminatıdır" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilemeyeceğini belirterek, "Biz de (değiştirilmesini) teklif filan etmedik, edenlerle de işimiz olmaz. Bu kadar açık ve nettir. Bunlar devletin temelleridir, olmazsa olmazıdır" dedi.

Başbakan Yıldırım'dan flaş Anayasa açıklaması!Başbakan Yıldırım, Anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilemeyeceğini belirterek, "Biz de (değiştirilmesini) teklif filan etmedik, edenlerle de işimiz olmaz. Bu kadar açık ve nettir. Bunlar devletin temelleridir, olmazsa olmazıdır" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, "Kıbrıs'ta güvenlik ve garanti konusu Türkiye'nin etkin garantisi ve güvenliği hiçbir şart altında vazgeçilemez, ortadan kaldırılamaz. Eğer iki toplumlu bir devlet kurulacaksa, bu devletteki yönetim adil paylaşım adil olmalıdır. Toprak ve mülkiyet konularında Türk tarafının herhangi bir mağduriyeti, kazanılmış haklarının ortadan kaldırılması söz konusu olamaz" dedi.

Yıldırım, TBMM'de gazetecilerin sorularını cevapladı. Yıldırım, TBMM Genel Kurulu'nda tartışılan, Anayasa'nın ilk dört maddesiyle ilgili soruya, "Anayasa'nın 4 maddesi, nedir devletin şekli Cumhuriyet. Madde 1. Niteliği ne, demokratik laik sosyal hukuk devleti niteliği. üçüncüsü ne, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, bayrağının ayyıldızlı bayrak olduğu, marşının İstiklal Marşı olduğunu, dilinin Türkçe olduğunu, Başkentin Ankara olduğunu… 4'üncü madde de bu 3 maddenin değiştirilemeyeceğini, değiştirilmesinin teklif edilemeyeceğini. Dolayısıyla bizde teklif etmedik, teklif edenlerle de işimiz olmaz. Bu kadar açık ve nettir. Bunlar devletin temelleridir, devletin olmazsa olmazlarıdır. On yıldır AK Parti ne diyor? Tek devlet, millet, bayrak, vatan. Onun için ucuz polemiklerden herkes uzak dursun. Bu maddelerin teminatı yüce Türk milleti ve AK Parti iktidarıdır" ifadelerini kullandı.

Yıldırım, Devlet Bahçeli ile görüşüp görüşemediğini ilişkin soruya, Bahçeli'nin neyin değiştirilip, değiştirilmeyeceğini iyi bileceğini ifade etti.

Yıldırım, 'Kıbrıs' sattınız' iddialarına ilişkin olarak, "Çok ayıp. En azından haddinin bilmemektir. Gitmeyince satmış mı oluyoruz? Böyle bir şey olur mu? Gitmemizi gerektiren durum yok. Kıbrıs ile ilgili görüşmeler uzun yıllardır devam ediyor. Kıbrıs için şartlarımız bellidir, kırmızı çizgilerimiz bellidir. Kıbrıs'ta güvenlik ve garanti konusu Türkiye'nin etkin garantisi ve güvenliği hiçbir şart altında vazgeçilemez, ortadan kaldırılamaz. Eğer iki toplumlu bir devlet kurulacaksa, bu devletteki yönetim adil paylaşım adil olmalıdır. Toprak ve mülkiyet konularında Türk tarafının herhangi bir mağduriyeti, kazanılmış haklarının ortadan kaldırılması söz konusu olamaz. Kısaca kurulacak bir ortaklık, ortak bir devlette her şey iki tarafı da mutlu ve memnun edecek şeklide olmalıdır. Bütün bunlar olduktan sonra da, Türkiye'nin etkin garantisi ve güvenlikle ilgili tedbirleri aynen devam etmelidir" dedi.

Başbakan Yıldırım'dan gündeme ilişkin açıklamalar Başbakan Yıldırım, partisinin Gençlik Kolları tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 2. Abdülhamid Han'ı anma programında konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım İstanbul'da anma programında yaptığı konuşmada, Meclis'te süren Anayasa görüşmelerinde çıkan arbedelere değindi.

"Vekillerin bacağını ısıranlar, her türlü barbarlığı yapanlar bilsinler ki millet bunun hesabını sandıkta verecektir" diyen Yıldırım, "Söz de karar da milletin olacaktır" dedi.

"VEKİLLERİN BACAĞINI ISIRANLAR"

"Anayasa değişikliği darbecilerin sonunu getirecek. Meclis iktidarından milletin iktidarına giden yolu açacak. Bu sistemle millet kendisini yönetenleri doğrudan seçecek. Kendisini yönetecekleri denetleyecek vekilleri de seçecek. Kendisi hükümetini doğrudan denetleyecek vekillerini de kendisi adına, millet adına kanunları yapacak.

Vekillerin bacağını ısıranlar, her türlü barbarlığı yapanlar bilsin ki, millet bunun hesabını sandıkta verecektir. Söz de karar da milletin olacaktır."

"ABDÜLHAMİD'İ ANMAK İSTİYORSANIZ.."

Partisinin Gençlik Kolları tarafından düzenlenen 2. Abdülhamid Han'ı anma programında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, "Abdülhamid'i anlamak istiyorsanız, İstanbul Üniversitesi'ne, İstanbul Erkek Lisesi'ne bakın, Etfal Hastanesi'ne bakın, Selimiye Kışlası'na bakın, Osmanlı coğrafyasındaki eserlerin her birinin altında onun imzası var" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, konuşmasında ayrıca şunları kaydetti:

"EKMEĞİMİZİ BÖLERİZ AMA VATANIZ BÖLDÜRMEYİZ"

"Önümüzde çok önemli, zorlu bir süreç var. Etrafımızda ateş çemberi var. Komşularımızda maalesef basiretsiz, çapsız yöneticiler yüzünden 6 senedir devam eden iç savaş milyonlarca insanın yerlerinden yurtlarından olmasına sebep oldu.  Suriyeliyi, Iraklıyı bağrımıza bastık. Ekmeğimizi bölüştük. Ekmeğimizi böleriz ama bu vatanı böldürmeyiz. Türkiye bölgede barışın, güvenliğin, kardeşliğin teminatıdır. Bunun için dedik ki dostlarımızı artıracağız, düşmanlarımızı azaltacağız.  Birer birer düşmanlıkları kaldırıyoruz. Şimdi inşallah Suriye'de de akan kanı durdurduk. Kalıcı barışı sağlamak üzere başta cumhurbaşkanımız olmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

"ABDÜLHAMİT'E LAF ATMAYA ÇALIŞANLAR.."

Bugün Cumhuriyet neslinin kullandığı bütün eserlerin altında o ulu hakan Abdülhamit'in imzası var. Bugün İstanbullunun her gün kullandığı Marmaray projeside Abdülhamid'in hayalidir. Onun hayalini gerçeğe dönüştüren de onun torunları Erdoğan ve arkadaşlarıdır. Abdülhamit'e laf etmeye çalışanlar gerçek Abdülhamit'i eserleriyle görüyorlar.

Abdülhamit'i bizim dönemimizde öyle kötü göstermeye çalıştılar ki şimdi onu okuyunca hayranlığım bir kat daha artıyor. O milletim önemli diyen ve ömür boyu da bunun için çalışan çok önemli bir padişahtır. Batı dünyasında yenilikçi hareketler başlamış, Abdülhamit bundan geri kalmayalım diye gençleri seçerek bu ülkelerde ilim öğrenmeleri, teknolojiyi anlamaları, bunu Osmanlı topraklarında uygulamaları için çok önemli fırsat sağlamıştır. Avrupa'ya giden gençler maalesef Abdülhamit'in hayallerini gerçekleştirmek yerine Abdülhamit'i tahttan indirmek için işbirliği yaptığını tarih kitaplarından okuyoruz.

"SULTANIM NİYE ORDUYA EMİR VERMİYORSUN?"

Abdülhamit'e darbe yapmaya çalışan darbecilere karşı 'Sultanım niye orduya emir vermiyorsun' diyenlere, 'Ben Müslümanların, birbirine ateş açmasına asla müsaade etmem' diyerek harekat ordusunu durdurmuştur. İşte o Abdülhamit'ten asker elbisesini giyen alçak FETÖ'cüler, bu memleketin evlatlarına tankıyla topuyla ateş etmekten geri kalmamışlardır. 15 Temmuz'da asker elbisesi giymiş alçak FETÖ'cüler bu memleketin evlatlarına ateş açmıştır. İşte Abdülhamit'in vatan sevgisi, insan sevgisi ile bu alçak FETÖ'cülerin yaptıkları arasındaki fark budur. Ancak bu alçaklar, her şeyi düşündüler ama bir şeyi düşünmediler. O da hakkın gücü ve halkın gücüdür."

‘Anayasa değişikliği doping etkisi yapacak’Cumhurbaşkanı Erdoğan anayasa değişikliğinin ülkede doping etkisi yapacağını belirterek Türkiye’nin yeniden dünyanın parlayan yıldızı olacağını söyledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Borsa İstanbul'un kuruluş yıldönümünde ve yeni hizmet binasının açılışında konuştu. Erdoğan anayasa değişikliği görüşmelerinde TBMM'de yaşanan kavgaları eleştirerek, "Parlamentoda yeni anayasanın önünde durmak için konuşuyorlar. Edep, adap bilmeden bir milletvekilinin ağzına yakışmayacak ifadelerle engelleme gayretindeler. Birbirini bu denli yoran bir siyaset anlayışıyla neticeye varamazsınız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli "döviz oyunu" açıklaması

Cumhurbaşkanlığı sistemini eleştirenler için Türkiye'ye özgü bir model oluşturulabileceğini vurgulayan Erdoğan "Dersini çalışarak gelen bir yapı yok. Amerika'da uygulama farklı olabilir, Avrupa'da farklı olabilir. Bütün bunları gözden geçirmeden duyduklarıyla konuşuyorlar. Dersini çalışmış olsa bu işin aslının bu olmadığını görecek. Dünyadaki sistemi uygulayan ülkelerin sistemi bizim olmazsa olmazımız değil. Biz daha farklı bir sistem yapamaz mıyız? Bir yerden başka bir şey alırsın, bir başkasından başka bir şey alırsın, ülkenin tarihinden, geleneklerinden oluşan bir sistem yaparsın. Meclis'te görüşülmekte olan anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesi, ülkemize doping etkisi yapacaktır. Yeni Türkiye'nin inşası ve yükselişi önünde Allah'ın izniyle kimse duramayacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan flaş yeni anayasa açıklaması

Parlamento şu anda millete götürülecek olan o metni hazırlıyor. Nihai kararı verecek olan yer; millet. Milli iradesi burada çok çok önemli. Şu anda milli irade dahi hazmedemeyen, ona bu işin götürülmesini hazmedemeyen bir anlayış var. Temenni ederim ki bu akşam, yarın akşam ikinci tura geçilir. Millete gidecek yol açılır. Bin yıllık vatanımız olan bu coğrafya yeniden bölgesinin ve dünyanın parlayan yıldızı olacaktır" diye konuştu.

Saffet Sancaklı'nın eşi intihar girişiminde bulunduEski Futbolcu MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı'nın eşi intihar girişiminde bulundu. Meclis'te Anayasa Değişikliği oylaması yapılırken haberi alan Saffet Sancaklı apar topar Başbakanlık uçağıyla İstanbul'a hareket etti.

Eşi intihar girişiminde bulunduğu iddia edilen MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı İstanbul'a geldi. Başbakanlık tarafından tahsis edilen uçakla Atatürk Havalimanı'na iniş yapan Sancaklı, 22.30'da alandan ayrılarak hastaneye doğru yola çıktı.

BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM UÇAĞINI TAHSİS ETTİ

İstanbul'a gitmek için uçak bulamayan Sancaklı'ya Başbakan Binali Yıldırım Başbakanlık uçağını tahsis etti. Sancaklı'yı taşıyan uçak saat 22.10 sıralarından Atatürk Havalimanı'na iniş yaptı. VİP'den çıkan Sancaklı buradan eşinin tedavi gördüğü hastaneye gitti.

HASTANE ÖNÜNDE YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ

Saffet Sancaklı'nın eşi Hülya Sancaklı'nın intihar girişiminde bulunarak Beylikdüzü'nde özel bir hastanede tedavi altına alındığı belirtildi. Hülya Sancaklı'nın tedavi altına alındığı hastane önünde polis ekiplerinin yoğun güvenlik önlemleri aldığı, yakınlarının ise acil önünde bekledikleri görüldü.

HASTANEDEN AÇIKLAMA

"Ateşli silah yaralanması nedeniyle hastanemize getirilen Hülya Sancaklı'nın, solunum aresti mevcuttu. İlk müdahalesi yapılarak solunum cihazına bağlanan Sancaklı, tomografisinin çekilmesinin hemen ardından acil ameliyata alındı. Hastamız ameliyat sonrası cerrahi yoğun bakım servisine alındı. Sancaklı'nın sağlık durumu ciddiyetini korumaktadır"

Başbakan Binali Yıldırım ve diğer milletvekilleri MHP lideri Devlet Bahçeli'ye geçmiş olsun dileğinde bulundu.

TBMM başkan vekili Aydın oylamayı geciktiren vekillere takıldı Anayasa değişikliği görüşmelerinde 15. madde oylamasını geciktiren CHP'li milletvekillerine TBMM başkan vekili Ahmet Aydın tepki gösterdi.

Anayasa değişikliği tasarısının ilk turunda 15. madde oylanırken, CHP'li  milletvekillerinin kabinlerde ve dışarıda bir hayli oyalanması dikkat çekti.

Bunun üzerine Meclis Başkan vekili Ahmet Aydın, oylamaya gereken önemi vermeleri, oy vermeyeceklerse duyurmaları uyarısında bulundu.

"DAHA ÖNCE DÜŞÜNMEDEN Mİ OY VERDİNİZ.."

Uyarılarının dikkate alınmadığını gören Aydın, bir milletvekilinin "Düşünüyoruz" demesi üzerine, "Bundan önce düşünmeden mi oy verdiniz" diyerek takıldı.

Oylama, yaklaşık 1 saat gibi uzun bir süre sonra tamamlanabildi.

TBMM başkan vekili Aydın oylamayı geciktiren vekillere takıldı

Levent Üzümcü'den yine provokatif çağrı Gezi oalylarının önde gelen provokatörlerinden Üzümcü, twitter hesabından halkı galeyana getirmeye çalışan paylaşımlarına devam ediyor.

2013 yılının mayıs ayında patlak veren, birçok sivil ve polisin ölmesine neden olan Gezi Parkı olaylarında,  tahrik edici söylem ve eylemleri ile akıllara kazınan Üzümcü, son olarak "Çocuklarımızın geleceği örgütlü bir tehlikenin pençesinde" sloganıyla marjinal bir kampanyanın bir parçası oldu.

İşte o paylaşım;

Bekir Bozdağ: Tek adam böyle olabilir mi Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, anayasa değişikliği teklifine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bozdağ, Kanal 7 televizyonunda yayınlanan programda gündeme ilişkin  değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Anayasa değişikliği teklifine ilişkin bir soru üzerine Bozdağ, Türkiye’nin geleceğine, istiklaline, istikbaline, istikrarına, büyük Türkiye  idealine dönük yapılan büyük bir reformun, büyük bir çalışmanın heyecanını yaşadıklarını belirtti.

TBMM Genel Kurulunda yaşanan kavgaya ilişkin soru üzerine Bozdağ,  tartışmaların, CHP'nin kürsüyü bilinçli işgal etmesi üzerine çıktığını ifade  etti.

Fikrine güvenen kişinin yapacağı şeyin kürsüyü kullanmak olduğunu  söyleyen Bozdağ, CHP milletvekillerinin kürsüyü kullanmaktan öteye geçerek,  kürsüyü kullandırmamak ve Meclis çalışmalarını kuvvet kullanarak engellemek  istediklerine dikkati çekti.

"KÜRSÜ İŞGALİNDE KILIÇDAROĞLU'NUN BİLGİSİ VARDI "

Bozdağ, şöyle devam etti:

"Bu olay benim gözlemlerime göre, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Sayın Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Genel Kurulda bulunduğu sırada grup  başkanvekillerinden birisinin, yaptığı konuşmanın sonunda kürsüyü işgale  milletvekillerini çağırmasıyla başladı. Ben o nedenle bu sürecin Sayın  Kılıçdaroğlu'nun olduğu bir ortamda ona sorulmadan, onun onayı alınmadan  başlatılamayacağını değerlendiriyorum. Tabii yüzde yüz emin değilim ama büyük bir  ihtimalle diyorum, Sayın Kılıçdaroğlu'na grup başkanvekili yapacağı eylemi  söylemiş, onun onayını almış ve ona göre de eylemi başlatmıştır. Zaten eylem  sırasında da Sayın Kılıçdaroğlu Genel Kuruldan ayrıldı. O nedenle bu nahoş  görüntüler bilinçli görüntülerdir. Kavga ederek, kavga ettirerek Meclisi  çalışamaz, iş göremez hale getirmek için yapıldı."

CHP'nin her değişim karşısında bir direnme refleksi gösterdiğinin  altını çizen Bozdağ, Türkiye'nin ve Türk milletinin hayrına olanları kendi  çıkarları için engellemek isteyenlere rağmen Türk milletinin ve Türkiye'nin  hayrını, yararını gözeterek yürümeye devam edeceklerini dile getirdi.

Bozdağ, Anayasa değişikliği teklifinin genelde cumhuriyetin hukuk  devleti niteliğini, özelde de yargı bağımsızlığını takviye ettiğini söyledi.

Mevcut Anayasaya göre cumhurbaşkanının siyaseten sorumsuz olduğunu  anımsatan Bozdağ, değişiklikle cumhurbaşkanının imzaladığı her işten doğrudan ve  bizzat sorumlu olacağını, siyasi sorumluluk getirildiğini aktardı.

"CUMHURBAŞKANININ YARGILANMA KAPSAMI GENİŞLİYOR"

Cumhurbaşkanın cezai sorumluluğunun bulunmadığını, sadece "vatana ihanetle" suçlanabildiğine işaret eden Bekir Bozdağ, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Şimdi biz ne getiriyoruz? İşlediği iddia edilen bütün suçlardan  dolayı cumhurbaşkanının cezai sorumluluğunu getiriyoruz. Kapsamı genişletiyoruz. 550 milletvekilinden 413'ünün kararıyla bu iş yapılırken, şimdi 600'e çıktığı halde 400'ünün oyuyla cumhurbaşkanını suçlandırmanın yolunu getiriyoruz. Bu hukuk devletini güçlendirir mi zayıflatır mı? Tek adam böyle olabilir mi? Şimdi tek adamlığa izin verir mi bu sistem? Tek adamlığa giden bütün kapıları kapatıyor ve  hukuk devletini de güçlendiriyor."

Milletvekillerinin bakan olabileceğine ancak bakan seçilenlerin  vekillikle ilişiğinin kesileceğine dikkati çeken Bozdağ, yasamanın, yürütmenin  içinden çıkmayacağını anlattı.

"ÜNİTER YAPI BOZULMUYOR"

Bakan Bozdağ, üniter yapı konusundaki tartışmaları da değerlendirerek,  üniter yapının parlamenter, Cumhurbaşkanlığı, başkanlık veya yarı başkanlık gibi  sistemlerin zorunlu doğal sonucu olmadığını, ülkelerin siyasal tercihi olduğunu  söyledi.

"Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişte üniter yapı bozulacak." yönündeki görüşleri eleştiren Bozdağ, "Üniter yapının bozulması söz konusu  değildir. Çünkü Anayasa'nın 4. maddesi ve ilk dört maddesine burada kesinlikle  dokunulmuyor." ifadesini kullandı.

Meselenin "Tayyip Erdoğan" meselesi değil, Türkiye meselesi  olduğunun altını çizen Bozdağ, sözlerini şöyler sürdürdü:

"Şimdi herkes diyor ki, 'Tayyip Bey için bu getiriliyor.' Bu, Tayyip  Bey için getirilen bir iş değil. Eğer Tayyip Bey için getirilmiş olsa zaten bugün  yasamada da yürütmede de daha fazla bir yetkisi var. Sayın Cumhurbaşkanı'nın ve  hükümetin bu konudaki yaklaşımı şu; her zaman Tayyip Erdoğan gibi güçlü lider  olmaz. Her zaman Ak Parti gibi halkla bu kadar bütünleşmiş bir parti olmaz. Biz  öyle bir sistem kuralım ki daima bu sistem siyasi istikrar doğursun, güçlü  iktidar kursun. Kriz ve kaosla sonuçlanacak süreçlere de izin vermesin."

Fetullahçı Terör Örgütüne yönelik soruşturmalara ilişkin bir soru üzerine Bozdağ, Erzincan Ağır Ceza Mahkemesinden FETÖ'ye yönelik bir karar çıktığını, Erzurum Ağır Ceza Mahkemesinin darbe teşebbüsüyle ilgili ilk kararını verdiğini hatırlattı.Bazı illerde darbe teşebbüsüyle ilgili davaların açıldığını bildiren Adalet Bakanı Bozdağ, Cumhuriyet savcılarının ve dava açıldıktan sonraki süreçte de mahkemelerin büyük bir gayretle üzerlerine yüklenen görevi yerine getirdiğini kaydetti.

Kılıçdaroğlu, Başbakan ile tesadüfen çay içtiğini söyledi CHP lideri Kılıçdaroğlu'na TBMM'de Başbakan Binali Yıldırım ile yaptığı çay sohbeti soruldu..

Önceki günlerde Binali Yıldırım ve arkadaşları Kılıçdaroğlu'nun odasına gidip onunla çay içmiş, bu sırada Başbakan Yıldırım Kılıçdaroğlu'nun Anayasa değişikliğine neden karşı çıktıklarını anlatmasını istemişti.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bir grup gazeteciyi Meclis’teki makamında kabul etti.

Gazeteciler, Kılıçdaroğlu'na Anayasa değişikliği teklifi görüşmeleri için TBMM'ye gelen Başbakan Binali Yıldırım ile yaptığı görüşmeyi sordu. Programlı bir görüşme olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"TAMAMEN TESADÜF"

"Kuliste çay içme olayı tamamen tesadüf. Muhalefet kulisine gelmiş, bizim de insani olarak 'hoş geldin' dememiz kadar doğal bir şey yok. Bunu programlamadık. Orada da teklifi geri çekmesinin doğru olacağını kendisine ifade ettim"

İşte Fuat Avni

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Fetullahçı Terör Örgütü'nün medya yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturmanın ilk bölümü tamamlandı. Soruşturma çerçevesinde örgütün Fuat Avni isimli sosyal medya hesabının kim tarafından ve nasıl kurulduğu da deşifre edildi. "Muhammed Said Solak" ismiyle kurulan hesabı incelemeye alan savcılık, Solak'ın 2012'de mahkeme kararıyla ismini Said Sefa yapan, FETÖ'cü 'Haberdar' sitesinin Yayın Yönetmeni Said Sefa olduğunu tespit etti.

ÖRGÜTÜN ANONİM HESABI OLDU
Hesabın 14 Şubat 2014'te fuatavni'ye dönüştürüldüğü anlaşıldı. Said Sefa'nın "fuatavni" haberini ilk yapan 'merkürhaber' sitesinde de yazar olarak görüldüğü ve sitede bu hesabın tanıtılmasını sağladığı da belirlendi. Savcılık, Fuat Avni hesabında kullanılan yazım dilini bilirkişi uzmanlarına da inceletti. Uzmanlar, "Korkma titre" ve "Kaybedenlerdensiniz" ifadelerinin, Sefa'nın yazım diline uyduğunu belirledi. Savcılığın tespitlerine göre; Fuatavni isimli adres açıldıktan sonra örgütün anonim hesabı haline geldi ve şifresi örgütün önemli isimleri ile paylaşıldı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Murat Çağlak tarafından yürütülen soruşturmada Said Sefa'nın yanı sıra birlikte çalıştığı Davut Aydın isimli kişi de şüpheli oldu. Soruşturma kapsamında FETÖ adına gerek basında gerekse de sosyal medyada faaliyet yürüten 25'i tutuklu toplam 29 şüpheli hakkında iddianame yazıldı.

HDP’li Paylan’dan çirkin provokasyonMeclis anayasa değişikliği görüşmeleri sırasında HDP’li Garo Paylan soykırım iddiasında bulundu. AK Parti, CHP ve MHP’nin oylarıyla Paylan’a 3 birleşim Meclis’ten çıkarma cezası verildi

Meclis Genel Kurulu'nda anaya değişikliği teklifinin 11'inci maddesinin görüşmeleri sırasında HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan 1913-1923'te Ermeniler, Süryaniler, Rumlar ve Yahudilerin kaybedildiğini iddia ederek "Büyük katliam ve soykırımlarla bu topraklardan ya sürüldüler ya mübadelelere uğradılar" ifadesini kullandı. Paylan konuşmasını "Bir zamanlar yüzde 40'tık bugün binde biriz. Herhalde başımıza bir iş geldi ki... Ben adına soykırım diyorum, siz ne diyorsanız deyin" sözleriyle sürdürürken Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın "Milletin kürsüsünden milleti yaralayıcı ifadeler kullanılamayacağı" konusunda uyardı. Paylan'a AK Parti sıralarından da tepkiler yükseldi. AK Parti Milletvekili Metin Külünk ayağa kalkarak "Soykırım kelimesini düzeltecek" diye tepki gösterdi. AK Parti milletvekilleri de sıra kapaklarına vurdu. Bazı milletvekilleri ise kürsüye doğru yöneldi. Gerginliğin artması üzerine Meclis Başkanvekili Aydın birleşime ara verdi.

ÜÇ PARTİYİ BİRLEŞTİRDİ
Bir saati aşan arada TBMM Başkanvekili Aydın grup başkanvekilleriyle Paylan'a verilecek cezayla ilgili görüşme yaptı. Yeniden toplanan Genel Kurul'da MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Paylan'ın, Türkiye'de soykırım yaşandığını söyleyerek, Türkiye'yi, Türk milletini, devleti töhmet altında bırakan, acımasız ve alçak soykırım iddiasını provokatif şekilde ifade etmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da soykırım iddiasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını ve bunu şiddetle reddettiklerini bildirdi. AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı ise "Bizim Ermeni vatandaşlarımızla ve dışarıdaki Ermenilerle hiçbir sorunumuz yok ama soykırım iddiası üzerinden ayrı bir milliyetçilik geliştirmeye çalışan ve uluslararası parlamentolar aracılığıyla bunun altyapısını oluşturmaya çalışan bu kirli dille meselemiz vardır" diye konuştu.

3 BİRLEŞİM ÇIKARMA CEZASI
AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostan Paylan hakkında içtüzüğün 161. maddesine göre işlem yapılmasını istedi. HDP grubu adına Sırrı Süreyya Önder konuşurken Paylan savunma yapmadı. Yapılan oylamada AK Parti, CHP ve MHP'nin oylarıyla HDP'li milletvekili Paylan'a TBMM İçtüzüğü'nün 163. maddesi uyarınca Meclis'ten geçici olarak 3 birleşim çıkarma cezası verildi. Paylan'ın soykırım ifadesini Meclis dışında tekrarlamaması ve bu ifadenin de tutanaktan çıkarılması kabul edildi.

 SON DAKİKA: Anayasa değişikliği teklifinde flaş gelişme!Anayasa değişikliği teklifinin 13. Maddesi 343 oyla kabul edildi. TBMM Genel Kurulunda, anayasa değişikliği teklifinin, askeri mahkemelere ilişkin 13. maddesine 343 kabul, 133 ret oyu verildi.

TBMM Genel Kurulunda, anayasa değişikliği teklifinin, askeri mahkemelere ilişkin 13. maddesine 343 kabul, 133 ret oyu verildi.

Genel Kurulda, teklifin 13. maddesinin gizli oylamasına 482 milletvekili katıldı. Oylamada 343 kabul, 133 ret oyu kullanıldı, 1 oy çekimser, 3 oy boş çıktı, 2 oy geçersiz sayıldı.

Teklifin 13. maddesine göre, disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemeler kurulamayacak. Ancak savaş halinde asker kişilerin görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli askeri mahkemeler kurulabilecek.

Yargıtay’dan emsal olacak KHK kararı: Kapatılan kuruma karşı dava açılamaz11 Yargıtay, 15 Temmuz sonrasında KHK’larla kapatılan kurumlarda çalışanların işe iade, fazla mesai ve kıdem tazminatı gibi davalar açamayacaklarına karar verdi

Yargıtay, FETÖ ile mücadele kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) kapatılan işyerlerinde çalışanların işe iade, fazla mesai ve ihbar ve kıdem tazminatı gibi davalar açamayacaklarına karar verdi. Daire, dava önceden açılmışsa da düşme kararı verilmesi gerektiğine işaret etti. Darbe girişimi öncesinde de olsa çıkarılanlarla kapatılma nedeni ile çıkarılanları yakından ilgilendiren emsal kararın veriliş süreci şöyle işledi:

'KHK NEDENİYLE DÜŞME KARARI VER'
İstanbul Özel Nilüfer Coşkun İlkokulu'nda çalışan öğretmen 2013'te işten çıkarıldı. Haziran 2013'te de "işçilik alacaklarının tahsili" talebiyle dava açtı. Dava, darbe girişimi sonrasına kadar devam etti. İstanbul Anadolu 4'üncü İş Mahkemesi, "öğretmenin çalıştığı dönemden alacağı olmadığı" gerekçesiyle davayı reddetti. Yani yargılama sırasında davanın esasına girdi. Özel Nilüfer Coşkun İlkokulu, dava devam ederken 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında çıkarılan 668 sayılı KHK ile FETÖ bağlantıları gerekçesiyle kapatıldı. Bu süreçte dosya temyiz için Yargıtay 9'uncu Hukuk Dairesi'ne geldi. Daire, davacı öğretmenin alacak istediği kurumun KHK ile kapatıldığını bu nedenle o kurum aleyhine alacak davası açılamayacağını belirledi. Daire yerel mahkemede, "dava şartı yokluğu nedeniyle ret kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilip öğretmenin alacağının bulunmadığı nedeniyle ret kararı verilmesinin yerinde olmadığını" kaydetti. Kararda, 675 sayılı KHK'ya göre, KHK'larla kapatılan kurum ve kuruluşlar aleyhine önceden açılan davaların da "dava veya takip şartı bulunmadığı" gerekçesiyle düşürülmesi gerektiğine işaret edildi.

EMSAL TEŞKİL EDECEK
Benzer bir karar da Yargıtay 7'nci Hukuk Dairesi'nden çıktı. Daire, 667 sayılı KHK ile kapatılan bir okulda çalışan öğretmenin işe iade davasının "dava şartı yokluğu" nedeniyle reddedilmesi gerektiğine işaret etti. Yargıtay 9 ve 7'nci Hukuk Daireleri'nin bu kararları yerel mahkemeler için örnek oluşturacak. Yerel mahkemeler KHK ile kapatılan kurumlar aleyhine açılan alacak, işe iade, fazla mesai ve kıdem tazminatı davalarını "Bu şirketler aleyhine dava açılamaz" diyerek reddedecek.

  YSK referandum hazırlığına başladı

Cumhurbaşkanlığı sistemine ilişkin anayasa değişiklik teklifinin Meclis'teki görüşmeleri sürerken Yüksek Seçim Kurulu (YSK), referandum hazırlıklarına başladı. YSK'nın 2 Nisan tarihine göre hazırlık yaptığı bildirildi. SABAH'ın edindiği bilgiye göre YSK, referandum sürecini yönetmek için 30 genelge hazırladı. Referandum kararı Resmi Gazete'de yayımlanır yayınlanmaz düğmeye basılacak ve bu genelgeler yürürlüğe girecek. Genelgelerde sandık görevlileri; güvenlik, referandum süreçleri belirlendi. YSK, örnek oy pusulası da hazırladı. Referandumda yasa gereği beyaz 'evet', kahverengi 'hayır' anlamındaki pusulalar kullanılacak. Geçtiğimiz günlerde yayımlanan kanun hükmünde kararname kapsamında yurt dışındaki seçmenler için yerleşik adres bildirme zorunluluğu kaldırıldı. CHP, bunun seçim yasası değişikliği anlamına geldiğini, Anayasa gereği referandumda bunun uygulanmayacağını belirterek YSK'ya başvurdu. YSK, "KHK ile seçim kanunlarında değil, Nüfus Kanununda değişiklik yapılmıştır " denilerek ret kararı verildi. Böylece adres bilgisi olmayan yurtdışındaki seçmenlerin kimlikleri ile oy kullanmasının yolu açıldı.

FETÖ’cü siber tehdide ‘milli’ güvenlik duvarıKamu kurumlarındaki siber güvenlik, yerli ve milli ürünlerle sağlanacak. HAVELSAN’ın geliştirdiği yazılımlarla hem güvenlik duvarı örülecek hem de siber saldırının istihbaratı alınacak

Hükümet, kamu kurumlarının internet güvenliğini sağlamak için yerli ve milli yazılım çalışmasına hız verdi. HAVELSAN, başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere kurumların güvenliği için yaptığı 4 yerli yazılım çalışmasını bitirmek üzere.

3 YILLIK PROTOKOL İMZALANDI
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı arasında imzalanan protokolle siber güvenlik, e-devlet hizmetleri, bulut bilişim, elektronik haberleşme alt ve üstyapısı ile kamu güvenliği ve acil yardım haberleşmesi için geliştirilecek yerli ve milli yazılımlarda mutabakat sağlandı. Haberleşme Genel Müdürlüğü ve Hava Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. (HAVELSAN) arasında imzalanan protokolle ise siber güvenlikte yeni bir dönemin kapısını aralayacak işbirliğine imza atıldı. Protokol kapsamında bilgi ve iletişim teknolojileri ile siber güvenlik konusunda ihtiyaç duyulacak çözümler üretilmesi kararlaştırılırken, geliştirilen ürünleri ilk olarak Ulaştırma Bakanlığı'nın ücretsiz kullanması sağlanacak. Bu kapsamda HAVELSAN yerli yazılım da geliştirecek. Başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere kritik kamu kurumlarının güvenliğini sağlayacak olan yazılımların içerisinde güvenlik duvarı (Firewall) sistemi yer alacağı gibi siber istihbarat yazılımı da hazırlanacak. SİEM adlı yazılım ile saldırı olmadan siber saldırının istihbaratı alınacak.

FETÖ AJANLARINA DCP ÖNLEMİ
Kurumlardaki veri kaçağı ise DCP adı verilen yazılım ile tespit edilecek. Bu yazılım kurumların içerisinde gizlenmiş FETÖ'cülerin bilgi sızdırmasını da önleyecek. Herhangi bir sızmada sistem alarm vererek, yetkililere ihbarda bulunacak.

HACKERLARA 'BAL KÜPÜ' TUZAĞI
"Bal küpü" adı verilen yazılımla ise sistemlere yem koyulacak ve sistemde açık varmış gibi gösterilerek buraya saldırı yapılabileceğine yönelik korsan hackerlar tuzağa düşürülecek ve avlanacak.

Milletin iktidarına giden yol açılacakBaşbakan Binali Yıldırım: Anayasa değişikliği darbecilerin sonunu getirecek. Meclis iktidarından millet iktidarına giden yolu açacak. Cumhurbaşkanlığı sistemiyle millet kendisini yönetenleri doğrudan seçecek

Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Gençlik Kolları tarafından düzenlenen II.Abdülhamid Han'ı anma programına katıldı. Yıldırım kornuşmasında şunları söyledi:

ABDÜLHAMİD ULU BİR HAKAN: Biz sizin yaşlarda okullardayken bize Abdülhamid'i doğru anlatmamak için herşeyi yaptılar. "Kızıl Sultan, vatanı satan pinti hakan" dediler, ama ulu Abdülhamid 33 yıllık saltanatı döneminde bir karış vatan toprağını bile alçaklara teslim etmeyen ulu hakandır. Osmanlı'nın en zor dönemlerinde, yedi düvele karşı imparatorluğu bir tutmasını bilmiş ve emperyalistlerin heveslerini kursağında bırakmıştır. Bugün üniversiteler, hastaneler, kışlalar, demiryolları aklınıza ne geliyorsa, cumhuriyet neslinin kullandığı tüm eserlerin altında o ulu hakanın imzası var. Marmaray projesi de Abdülhamid'in hayalidir. Onun hayalini gerçeğe dönüştürenler de Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarıdır.

HALKIN GÜCÜ: İşte o Abdülhamid'den asker elbisesini giyen alçak FETÖ'cüler, bu memleketin evlatlarına tankıyla topuyla ateş etmekten geri kalmamışlardır. İşte Abdülhamid'in vatan sevgisi, insan sevgisi ile bu alçak FETÖ'cülerin yaptıkları arasındaki fark budur. Bu alçaklar herşeyi düşündüler ama halkın ve Hakk'ın gücünü düşünmediler. Vatan, bayrak, millet ve devlet sevgisi her türlü silahın üzerindedir.

BÖLGENİN TEMİNATI: Önümüzdeki çok önemli çok zorlu bir süreç. Etrafımızda ateş çemberi var. Türkiye bölgede barışın, güvenliğin kardeşliğin teminatıdır. Bunun için düşmanlığımızı azaltıp dostlarımızı artıracağız. Suriye'de akan kanı durdurduk, kalıcı barışı sağlamak üzere, hükümetimiz ve diğer paydaşlarla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bugün enerjimizi azaltan başımızı ağrıtan, bu bölücü terör örgütünü, FETÖ'yü ve DEAŞ ile birlikte tüm terör örgütlerini ülkemizin gündeminden çıkaracağız.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ: Şimdi "Anayasa değişikliği ne getirecek?" diyorlar. Anayasa değişikliği darbecilerin sonunu getirecek. Anayasa değişikliği Meclis iktidarından millet iktidarına giden yolu açacak. Artık cuntacıların işbaşına gelme hevesinde olmayacak. Bu sistemle millet kendisini yönetenleri doğrudan seçecek. Kendisini yönetecekleri denetleyecek vekilleri de seçecek. Kendisi hükümetini doğrudan denetleyecek vekillerini de kendisi adına, millet adına kanunları yapacak. Millet yetkiyi verecek, hesabı da soracak. Türkiye milletten yetki almayanların söz söyleyeceği bir ülke olmaktan çıkacak. Bütün kurumlar milli iradenin emrine girecek.Vekillerin bacağını ısıranlar, her türlü barbarlığı yapanlar bilsin ki, millet bunun hesabını sandıkta verecektir. Söz de karar da milletin olacaktır.

Bayrak Operasyonu’yla PKK’nın inlerine girildiDiyarbakır’ın Lice ve Hani ilçelerinde, Jandarma ile Polis Özel Harekât Timleri ortak operasyon yaptı. PKK’ya ait 9 sığınak imha edildi. Toprak altından içinde patlayıcı ve uyuşturucu olan bidonlar çıktı

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bölgede terör örgütü PKK'ya yönelik başlattığı kış operasyonları aralıksız bir şekilde devam ediyor. Lice ve Hani ilçeleri arasında kalan dağlık ve ormanlık alanda faaliyet yürüten, aralarında üst düzey örgüt yöneticilerin de bulunduğu değerlendirilen bölücü terör örgütü mensuplarını etkisiz hale getirmek için önceki gün 'Bayrak-37 Şehit Jandarma Üstçavuş Hüseyin Gümüş' operasyonu başlatıldı. Operasyona, Jandarma ve Polis Özel Harekât Timlerinden oluşan toplam 600 güvenlik mensubu katıldı.

DÖRT GÖZALTI VAR
Cumhuriyet Savcılığı'ndan alınan adli arama kararları çerçevesinde, 28 ev ve eklentilerinde arama yapıldı. Aramalarda, 1'i silahlı terör örgütüne üye olmaktan arama kaydı olan 3 bölücü terör örgütü işbirlikçisi ile kasten adam öldürme suçundan aranan 1 kişi olmak üzere toplam 4 şüpheli şahıs yakalanarak gözaltına alındı.

HAVADAN DESTEK
Hava destekli operasyonda, bölücü terör örgütü PKK mensuplarına ait 9 ayrı sığınak bulundu. Bombalı tuzaklara karşı alınan güvenlik önlemlerinin ardından sığınaklarda eğitimli köpeklerinin kullanıldığı aramalarda, toprağa gömülü bidonların içinde 18 kilogram kubar esrar ile 2 adet 12 kiloluk mutfak tüpü, 2 PKK kıyafeti, yaklaşık 450 kilogram muhtelif yiyecek, sığınak yapımında kullanılan muhtelif malzemeler, çok sayıda mutfak malzemesi ile tıbbi malzemeler ele geçirildi.

BOMBA İMALATHANESİ
Operasyonda arazide toprağa gömülü şekilde ele geçirilen bidonların içinde, 100 kilogram amonyum/nitrat kullanılarak hazırlanmış el yapımı patlayıcı düzeneği ile 20 kilogram toz gübre, 50 kilogram amonyum/nitrat, bin 100 patlayıcı torpil, 25 el yapımı patlayıcı yapımında kullanılan içi boş dökme demir, 34 büyük pil, 20 küçük pil ile muhtelif malzeme ele geçirildi.

  10 yıldır aranan terörist kahvede oyun oynarken yakalandıTerör örgütü PKK üyesi olmak suçundan 10 yıldır aranan kişi, kahvede oyun oynadığı sırada yakalandı.

Iğdır'da, terör örgütü PKK üyesi olmak suçundan 10 yıldır aranan ve kahvede oyun oynarken gözaltına alınan zanlı tutuklandı.İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, zanlı E.D'nin Halfeli beldesindeki bir kahvede olduğu ihbarı üzerine operasyon düzenledi. Operasyonda, terör örgütü PKK üyesi olmak suçundan 10 yıldır aranan E.D, oyun oynadığı sırada gözaltına alındı

TUTUKLANDI

Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen E.D, çıkarıldığı sulh ceza mahkemesince tutuklandı.

FETÖ 15 yıl insanların hayatını çalmış!ÖSYM’nin kozmik odası olarak bilinen kilitli odadan son 15 yılın sınav sorularının çalındığı tespit edildi. Soruların bilgisayara yerleştirilen arayüz aracılığıyla çalındığı belirlendi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu tarafından FETÖ/PDY soruşturmalarında, son 15 yıl içerisinde değişik tarihlerde ÖSYM tarafından yapılan sınavlarda yolsuzluk yapıldığı tespit edildi. İncelemeler sonucu kurumda çalışan örgüt üyeleri aracılığıyla ÖSYM'nin kozmik odası olarak bilinen, sınavların hazırlanıp, saklandığı odadaki bilgisayarlara yerleştirilen arayüz aracılığıyla soruları elde ettikleri anlaşıldı. Sistemin en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü, sınav sorularının bilgisayardan silindikten sonra arayüze düştüğü ve bu sayede soruların çalındığı tespit edildi. Yapılan sınav hırsızlıklarının tamamını ortaya çıkarabilmek için harekete geçen savcılık, Bakanlar Kurulu Kararınca, ÖSYM'nin son 15 yılda yaptığı sınavların tamamının kayıtlarını isteyerek inceleyecek.

İŞTE O SINAVLAR!

Başsavcılığın mercek altına aldığı sınavların başında şunlar geliyor:

- 2010 KPSS Eğitim Bilimleri Sınavı: Başsavcılık, soruların sızdırılmasına ilişkin 230 sanık hakkında Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "FETÖ/PDY kurucu, yönetici ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik ve kamu zararına dolandırıcılık" suçlarından dava açtı. Halen 31 sanık tutuklu yargılanıyor.

- 2010 KPSS Genel Yetenek-Genel Kültür Sınavı: Savcılık, sınav sonuçları ve diğer veriler yönünden durumu şüpheli görülen kişilerin isimlerinin bildirilmesini YÖK Başkanlığı'ndan talep etti.

- 2012 KPSS: Geçen yıl açılan soruşturmada deliller toplanıyor.

- 2012 Adli Yargı Hâkim ve Savcı Seçme Sınavı: 2012'de, eski CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın suç duyurusu üzerine açılan soruşturma takipsizlikle sonuçlanmıştı. Yeni deliller elde edilmesi üzerine geçen yıl başsavcılık soruşturmayı tekrar açtı.

- 2014 LYS: Bir milyona yakın öğrencinin üniversiteye yerleşmek için girdiği bu sınav da soruşturuluyor. Savcılık delil toplama aşamasında.

- Komiser Yardımcılığı Sınavları: 2005-2013 arasında düzenlenen dokuz komiser yardımcılığı sınavının sorularının önceden ele geçirildiği iddiasıyla yapılan ihbarlar üzerine ayrı ayrı soruşturma açıldı.

- 2009 Polis Koleji Sınavı: Sınava giren bir öğrencinin "müşteki" sıfatıyla verdiği ifade üzerine başlatılan sınava giren 907 adayla ilgili delil toplama ve analiz çalışmaları devam ediyor.

- 2012 Polis Akademisi Sınavı: Bilirkişi raporları ve diğer deliller yönünden durumları şüpheli görülen 245 öğrenci, 99 sınav komisyonu üyesi ve 19 kişiyle alakalı delil toplama ve analiz çalışmaları sürdürülüyor.

- 2011 Adalet Bakanlığı Yazı İşleri Müdürlüğü Sınavı: Sınav sorularının önceden elde edildiği iddiası soruşturuluyor.

- 2012 Astsubaylık Sınavı: Bu sınavın sorularının da sınav öncesinde sızdırıldığı iddia ediliyor. Başsavcılık delil topluyor.

- 2010 SHÇEK Müfettiş Yardımcılığı Sınavı: Sınav sorularının önceden elde edildiği iddiaları üzerine başlatılan soruşturma devam ediyor.

- 2014 Adalet Bakanlığı İdari Yargı Hâkim Adaylığı Sınavı: Başsavcılık, bu sınavda da 47 şüpheli hakkında aynı iddiaları araştırıyor.

FİRARİ PROFESÖRÜN 96 DOĞRUSU VAR

Hakkında yakalama kararı bulunan Fatih Üniversitesi eski Rektörü Şerif Ali Tekalan'ın 2008 yılında 56 yaşında iken girdiği Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı'nda (ALES) 100 sorunun 96'sını doğru yanıtladığı ortaya çıktı. Bu dönemlerde sınavlara girerek yüksek başarı gösteren adayların arasında çok sayıda kişinin, FETÖ'nün haberleşmek için kullandığı 'Bylock' programı kullandığının da tespit edildiği belirtildi.

‘Tersine beyin göçü’ dediler düpedüz ihanet çıktıFirari FETÖ’cü Şerif Ali Tekalan ve Emre Uslu’yu istihdam eden North American ve Virgina International üniversiteleri yıllarca örgüt militanı yetiştirip ‘parlak çocuk’ diye Türkiye’ye yolladı

FETÖ, ABD'de fonladığı North American ve Virginia International üniversiteleri, American Islamic College ile kendisine bağlı pekçok dil okulunu terörist yetiştirmek amacıyla kullanmaya devam ediyor. Bu okullardan çıkan beyinleri yıkanmış gençler tersine beyin göçü kisvesiyle 'parlak çocuk' olarak lanse edilerek başta Aselsan ve HAVELSAN olmak üzere kritik kurumlara yerleştirildi. 17-25 Aralık'tan sonra bu üniversiteler Türkiye aleyhine açıkça kara propaganda yaptı. Nitekim hakkında tutuklama kararı olan Şerif Ali Tekalan, North American Üniversitesi'ne rektör atanırken örgütün propaganda imamı Emre Uslu da başka bir FETÖ üniversitesinde akademisyen olarak istihdam edildi. Örgüt bu üniversiteler aracılığıyla ABD'de Türkiye'yi şikâyet eden, hatta terör örgütü PKK'ya bile destek veren bildirilere imza atıyor, firari FETÖ üyelerine bu kurumlarda iş veriyor. Bu okulların çoğu FETÖ'nün ABD'de Texsas Gulf Foundation adıyla açtığı vakıf aracılığıyla kuruldu. Okul ücreti ABD'deki üniversitelere kıyasla düşük. 1 yıllık eğitim ücretleri 7 bin ila 12 bin dolar arasında değişiyor. FETÖ başarılı ancak gelir seviyesi düşük öğrencileri de burslarla kandırdı.

 

FETÖ'nün ABD'deki bir başka okulu Virginia International Üniversitesi'nin rektörü de örgütün en güçlü finansörlerinden eski Bursa İmamı İsa Saraç. FETÖ bu üniversiteyi 15 Temmuz sonrasında Türkiye'den firar eden üyeleri için insan kaynakları merkezi gibi kullanıyor. Hakkında tutuklama kararı bulunan örgütün propaganda imamı Emre Uslu üniversitede tam zamanlı çalışan bir akademisyen. Eski futbolcu Hakan Şükür, darbe girişiminin olduğu saatlerde FETÖ propagandası yapan sunucu Şemsettin Efe ve basketbolcu Enes Kanter bu okullarda ders veriyor.


Örgüt, Türkiye'de kapatılan FETÖ okullarındaki öğrencilere 5 bin dolar burs vereceğini böyle duyurdu.

İHANET BİLDİRİSİNE DESTEK
ABD'deki FETÖ üniversiteleri son 2 yıldır da Türkiye aleyhine çalışmalar da yapmaya başladı. North American Üniversitesi'nin birinci rektörü Recai Peçen geçen yıl terör örgütü PKK'nın eylemlerine açıkça destek veren "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı akademisyenler bildirisine imza attı. İsmini Reg olarak değiştiren Peçen 28 Mart 2015'te FETÖ yanlısı ABD'li Kongre üyelerinin Dışişleri Bakanı John Kerry'ye yazdığı Erdoğan karşıtı mektuba da sosyal medyadan destek verdi.Garo Paylan'ın soykırım iddiası TBMM'yi karıştırdıTBMM Genel Kurulunda anayasa değişikliği teklifinin 11'inci maddesi görüşülürken söz alan HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan'ın Ermenilere 'soykırım' yapıldığı iddiası gerginliğe neden oldu.

AK Parti milletvekilleri, 'soykırım' ifadesinden dolayı Garo Paylan'ın özür dilemesini istedi. Ancak Paylan konuşmasına "Bir zamanlar yüzde 40 idik. Bugün binde biriz. Herhalde başımıza bir iş geldi ki; ben bunun adına soykırım diyorum. Ermeni halkı başına ne geldiğini çok iyi biliyor. Bir zamanlar atamın, dedemin başına ne geldiğini çok iyi biliyorum. Adını siz koyun o zaman. Biz yok hükmündeyiz. Binde bire düşmüşüz" diye devam edince AK Partili milletvekilleri masaya vurarak protestoda bulundu.

GARO PAYLAN'IN BU SÖZLERİ MECLİS'İ KARIŞTIRDI

"BU NE EDEPSİZLİK, BU NE ŞAHSİYETSİZLİK"

Bazı Ak Partili milletvekilleri kürsüye doğru yaklaşırken, HDP'li Sırrı Süreyya Önder, Paylan'ı kendi sıralarına götürdü. AK Partili milletvekilleri Paylan'a "Ermeni diasporasının ifadelerini kullanamazsın burada. Böyle ifade özgürlüğü olmaz. Bu ne edepsizlik, bu ne şahsiyetsizlik" diye tepki gösterdi.

Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın tartışmanın uzaması üzerine birleşime ara verdi.

Son dakika haberi: Emekli Tümgenerale FETÖ gözaltıFetullahçı Terör Örgütü’nün 1980-85 yılları arasında Hava Harp Okulu’ndaki mahrem yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında itirafçı ifadeleri ile 5 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında o dönem öğrencileri Fethullah Gülen ile görüştürdüğü iddia edilen Emekli Tümgeneral  Semih Koşucuoğlu’nun da bulunduğu öğrenildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün Hava Harp Okulu'nda 1980-1985 yılları arasındaki mahrem yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturmada bugün operasyon için düğmeye basıldı.

GÜLEN İLE ÖĞRENCİLERİ GÖRÜŞTÜRDÜ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafından itirafçı ifadeleri ve teşhisleri üzerine gerçekleştirilen operasyonda, o dönem okul imamı olduğu ileri sürülen ve öğrencileri Fethullahçı Terör Örgütü elebaşı Fetullah Gülen ile görüştürdüğü iddia edilen New York Askeri Ateşesi emekli Tümgeneral Semih Koşucuoğlu, emekli Tuğgeneral Koray Uz, emekli Albay İhsan Tuncer Dabanlı ve emekli Albay İrfan Koca gözaltına alındı. Gözaltına alınan Semih Koşucuoğlu'nun 2015 yılında Tümgeneral rütbesindeyken Türk Silahlı Kuvvetleri'nden emekli olduğu öğrenildi.

6 KİŞİDEN 5'İ GÖZALTINDA

Savcı Tuncay'ın gözaltına alınması talimatı verdiği 6 şüpheliden emekli Albay Mesut Ülker adreslerinde bulunamadı. Operasyonla, gözaltına alınan askerlerden alınan bilgiler doğrultusunda 15 Temmuz kanlı darbe girişimi ardından gündeme gelen "Havacı Generaller" ile ilgili önemli ipuçlarına ulaşılabileceği öğrenildi. Gözaltına alınan şüpheliler sağlık kontrolü ardından İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri sürüyor.