AK Parti 20 maddeyle evet'i anlattı

Çift başlılık ortadan kalkıyor, geçmişte görülen Cumhurbaşkanı-Başbakan uyumsuzluğu ve bundan kaynaklı krizler tarihe karışıyor. Kurulacak hükümete güvenoyunu sandıkta bizzat millet veriyor. 5 yıl kesintisiz istikrar dönemleri geliyor. Yasama ile yürütme henüz sandıkta ayrılıyor. Meclisi de hükümeti de millet seçiyor. Rejim değil, sistem değişiyor. Üniter yapımız güvence altına alınıyor, Cumhuriyetimiz güçleniyor.

Tarihi: 27.03.2017 02:32 Son Güncelleme Tarihi: 27.03.2017 07:19 AK Parti 20 maddeyle evet’i anlattı

AK Parti, 16 Nisan'da yapılacak cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi referandumu için başta CHP olmak üzere 'hayırcı' cephenin yalanlarına karşı yeni broşürler bastırdı. "Cumhuriyetimiz güçleniyor, ekonomimiz büyüyor", "Milletimiz kazanıyor, Türkiye kazanıyor" gibi yeni sloganların da yer aldığı yeni broşürlerde AK Parti 'evet'i 20 maddede anlattı. İşte o 20 madde:

Çift başlılık ortadan kalkıyor, geçmişte görülen Cumhurbaşkanı-Başbakan uyumsuzluğu ve bundan kaynaklı krizler tarihe karışıyor.
Kurulacak hükümete güvenoyunu sandıkta bizzat millet veriyor. 5 yıl kesintisiz istikrar dönemleri geliyor.
Yasama ile yürütme henüz sandıkta ayrılıyor. Meclisi de hükümeti de millet seçiyor.
Rejim değil, sistem değişiyor. Üniter yapımız güvence altına alınıyor, Cumhuriyetimiz güçleniyor.
Hükümet icraat ve hizmet üretiyor. Meclis kanun hazırlayıp çıkarıyor, millet adına Cumhurbaşkanı ve hükümeti denetliyor.
istikrar kalıcı oluyor, demokrasi güçleniyor. Güven ve huzur artıyor.
Hükümet daha hızlı karar alıyor, daha büyük ve daha çok icraat yapıyor. Yeni dev projeler hayata geçiyor.
Ekonomi büyüyor. Yatırımlar artıyor, yeni iş imkânları doğuyor, işimiz gücümüz çoğalıyor.
Terörle mücadelemiz güç kazanıyor. Milli savunma sanayimiz büyüyor, terör örgütlerinin kökü kazınıyor.
Türkiye örnek ve öncü ülke haline geliyor. Dünyada daha çok söz ve hak sahibi oluyor.
Uyum ve uzlaşma kültürü geliyor. Demokratik reformlar hızlanıyor.
Bürokrasi azalıyor, hizmetler artıyor. Kurumlar çağın ihtiyaçlarına göre hızla yenileniyor. Esnafın, KOBİ'nin, yatırımcının önündeki engeller kalkıyor, daha çok iş, daha çok üretim imkânı geliyor.
Bağımsız ve tarafsız yargı geliyor. Kuvvetler ayrılığı ilkesi güçleniyor.
Gençlerin demokrasiye ve siyasete katılımı artıyor. Temsilde adalet geliyor.
Cumhurbaşkanına, yardımcılarına ve bakanla cezai ve hukuki sorumluluk geliyor. Meclisin denetleyici yetkileri güçleniyor.
Erken seçim krizleri tarihe karışıyor. Daha akılcı, daha sorumlu bir siyaset anlayışı geliyor.
Askeri yargı kalkıyor, asker-sivil ayrımı bitiyor. Herkes aynı yargı kurumlarına tabi oluyor.
Artan nüfusun Meclis'te temsili sağlanıyor. Vatandaşımız kendi ilinde daha fazla vekile kavuşuyor.
Sıkıyönetim uygulaması tümden kaldırılıyor. Silahlı Kuvvetler, Devlet Denetleme Kurulu'nun denetimine açılıyor.
Vesayetçi yapıların yargıya sızması önleniyor. Yargı güçleniyor.

“O yasağın arkasında da FETÖ var!”Adalet Bakanı Bekir Bozdağ SABAH’tan İsa Tatlıcan’a özel açıklamalarda bulundu: “Teröristbaşının geçici olarak tutuklanması için girişimde bulunduk. Kanada’ya kaçacağı yönünde istihbarat aldık. AP’nin Daily Sabah’ı yasaklamasının arkasında FETÖ var. Referandumda güçlü bir ‘evet’ çıkacağından şüphem yok.”

Tarihi referanduma 20 gün kaldı. Sadece Türkiye değil tüm Avrupa'da gündem 16 Nisan referandumu. Avrupa'nın geleceği ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir referanduma Batı medyası ve Avrupalı siyasetçiler neden bu kadar ilgili? Türkiye düşmanları, terör örgütleri ve Batı medyası neden koro halinde 'Hayır' kampanyası başlattı? Eğer 16 Nisan'da seçmen 'Evet' derse Türkiye'de neler değişecek? Tüm bu soruları Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a sorduk.

LADİN NE İSE GÜLEN DE ODUR!

-Teröristbaşı Gülen'in iadesi konusunda son gelişmeler nedir? Trump yönetiminde ilerleme kaydedildi mi?

FETÖ terör örgütü lideri hakkındaki iade dosyası geniş bir şekilde ABD Adalet Bakanlığına iletildi. Trump'ın seçimi kazanmasının ardından Türkiye kamuoyunda bir olumlu beklenti vardı. Yeni Adalet Bakanı göreve başladıktan sonra kendisine bir tebrik mektubu gönderdim ve teröristbaşı Gülen'in iadesi konusundaki beklentimizi tekrarladım. Geçtiğimiz Salı günü de kendisiyle bu konuda bir telefon görüşmemiz oldu. "ABD halkı için Usame bin Ladin ne anlam ifade ediyorsa terörist Gülen bizim için aynı anlamı ifade ediyor" dedim. ABD'de hiçbir kısıtlamada olmadan Türkiye aleyhinde faaliyetlerine devam etmesinin bizim tarafımızdan rahatsızlıkla karşılandığını söyledim.

TERÖRİSTBAŞI'NIN GEÇİCİ OLARAK TUTUKLANMASINI İSTEDİK

-Bizim bu konuda ABD yönetiminden talebimiz nedir?

Bizim öncelikli hedefimiz geçici olarak tutuklanması ve faaliyetlerine sınırlama getirilmesidir. İki yönetim arasında ne fark var derseniz öncelikle üslup farkı var. Obama yönetiminin meseleye alış tarzı ile yeni yönetimin ele alış tarzı çok farklı. Trump yönetiminin tavrı daha olumlu. Ancak iade ile ilgili dosyalar hala adli makamlara gönderilmedi. Bizim talebimiz acil bir şekilde geçici olarak tutuklanması ve örgütün faaliyetlerinin sınırlandırılması. Umarız bu konu Türkiye-ABD dostluğuna zarar vermeden sonuçlandırılır.



KANADA'YA KAÇACAĞI YÖNÜNDE İSTİHBARAT VAR

-Kanada'ya kaçacağı yönündeki iddialar gerçeği yansıtıyor mu?

İstihbarat örgütümüzün bu konuda ciddi bilgileri var. Biz bu bilgileri ABD Adalet Bakanlığı'na ilettik. Kanada'da büyük bir çiftlik arazisi aldıklarını ve buraya geçiş için hazırlıklara başladığını biliyoruz. Trump yönetimi işbaşına geldikten sonra Kanada'da hazırlıklar hızlandırıldı. Nereye giderse gitsin Türkiye peşini bırakmayacaktır.

TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI VE İSLAMOFOBİ BİR VEBA GİBİ

-Avrupa'da son dönemde yayılan Türkiye düşmanlığı ve islamofobiyi neye bağlıyorsunuz?

Avrupa'da son günlerde zirve yapan Türkiye düşmanlığı ve islamofobi uzun zamandır yayılan bir veba hastalığı gibi. AB ülkeleri bu hastalığa karşı tedavi uygulamalıdır. Bugün yabancılara yönelik şiddete dönüşen bu hastalık yakında kendi yöneticilerine yönelecektir. Türk bakanları konuşturmadıkları gibi yakında kendi ülkelerinde konuşamayacaklar. Bunlar AB değerlerini imha etmektedir. Yarın Merkel'i konuşturmazlarsa biz onları Türkiye'de istedikleri yerde konuşması için zemin hazırlarız. Özgürlükler noktasında Türkiye AB ülkelerinden daha ileridedir.

FETÖ SİYASETÇİLERİ MAAŞA BAĞLADI

-Basın özgürlüğü konusunda Türkiye'yi sürekli suçlayan Avrupa Parlamentosu'nun Daily Sabah'a yönelik yasaklayıcı tavrı konusunda ne düşünüyorsunuz?

Avrupa Parlamentosu Başkanı'nın talimatıyla Daily Sabah Gazetesi'nin dağıtımının engellenmesi, ifade hürriyetini, basın hürriyetini, hukuk devletini katletmiştir. AP'nin görevi bu mudur? Bir gazetenin orada dağıtımının engellenmesi Avrupa'nın hangi değeri ile örtüşüyor. Daily Sabah hangi suçu işlediği için dağıtımını engelliyorsunuz? Avrupa'daki meslektaşlarımız Türkiye'yi doğru yöntemlerle takip etmiyor. FETÖ ve PKK terör örgütlerinin telkinleriyle hareket ediyorlar. Sonra hep beraber Türkiye aleyhinde faaliyet gösteriyorlar. Bazı siyasetçilere para vererek Türkiye'yi suçlamalarını sağlıyorlar.



DAİLY SABAH'IN YASAKLANMASININ ARKASINDA FETÖ VAR

-Avrupa'daki bu Türkiye karşıtı söylemin yükselmesini neye bağlıyorsunuz?

Fetullahçı örgütün Avrupa'daki uzantıları bazı gazetecilere para vererek Türkiye'yi karalayıcı yazılar yazdırıyorlar. Türkiye ile ilgili kanaatlerini FETÖ oluşturuyor. 102 senatörün 90'ı FETÖ lehinde bir metine imza atıyor. Bu kadar senatör ABD lehinde bir yazıya imza atmış mıdır? Bu insanlara yapılan yardımlar incelensin. FETÖ'den ne kadar bağış aldıklarını göreceklerdir. Daily Sabah'ın yasaklanmasının ardından mutlaka FETÖ vardır. Çünkü Daily Sabah onların maskesini düşürüyor. Farklı bir görüşün dile getirilmesine tahammül edemeyen bir AP Başkanı var.

VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILACAKLAR!

-Avrupa'da Türkiye düşmanlığını örgütleyen Fetullahçı hainlerle ilgili yasal olarak neler yapılabilir?
Şu anda Türkiye'de bunların büyük bir kısmıyla ilgili adli soruşturma var. Vatandaşlıktan çıkarılmasıyla ilgili kanun çıkarıldı. Bu konuda süreç ilerliyor.

REFERANDUM SİZİ NEDEN BU KADAR İLGİLENDİRİYOR?

-Türkiye'de yapılacak referandum Avrupa'yı neden bu kadar ilgilendiriyor?

16 Nisan'da Almanya'nın, Avusturya'nın, Hollanda'nın, İsviçre'nin siyasal sistemini oylamayacağız. Peki neden bu kadar Türkiye'nin bir referandumu ile bu kadar yakından ilgileniyorlar. Neden bütün imkanları ile 'Hayır' propagandasına katkıda bulunuyorlar. Devlet televizyonlarında HDP'li ve CHP'li siyasetçilere kapılarını açarken Türkiye'den gelen Bakanları neden engelliyorlar? Bu korku neden? Çünkü onlar mevcut parlamenter sistemin kalmasını istiyorlar. İstikrarsızlıklar ve kaos dönemlerinin sürekli Türkiye'yi tehdit etmesini istiyorlar. Türkiye sürekli bedel ödesin, Avrupa'ya ve ABD'ye muhtaç olsun istiyorlar. Ekonomik kriz ve siyasi kaoslarla mücadele edebilecek güce kavuşmasını istemiyorlar. Sermaye ve medyanın operasyonları ile iktidar devirmek ve iktidar kurmak mümkün olmayacak.

BÜTÜN TERÖR ÖRGÜTLERİ 'HAYIR' DİYOR

-Terör örgütleri 'Hayır' diyor denilince bazı çevreler kızıyor. Gerçek bu değil mi?

Kızıyorlar ama gerçek bu. Türkiye düşmanlarının tavrına bakarsanız bu sistem değişikliğinin ne kadar doğru olduğunu anlayabilirsiniz? Aziz milletimiz 'Hayır' çıksın diye propaganda yapanlara baksın. PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C Türkiye lehine bugüne kadar ne yapmışlar? Halkımız bunları görüyor ve 16 Nisan'da güçlü bir evet çıkacağına yürekten inanıyorum.

ASKERİ YARGIYI KALDIRMAK BÜYÜK BİR REFORM

-Anayasa değişikliğinin yargı bağımsızlığı ayağı çok tartışılıyor. Yeni sistemde yargıyı hangi değişiklikler bekliyor?

Yargı ile ilgili ayakta alkışlanacak çok önemli değişiklikler yapıyoruz. Türkiye'de sivillere ayrı, askerlere ayrı yargı var. Böyle bir şey olabilir mi? Askerlere tanınan bu ayrıcalık ve imtiyaz ortadan kaldırılıyor. Türkiye'de yargı birliği sağlanıyor. Bu konu yıllarca konuşuldu ve kaldırılması bize nasip oldu.



CUMHURBAŞKANI NEDEN AYM ÜYELERİNİ SEÇMESİN?

-Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçimi de çok tartışıldı. Bu kadar tartışılacak bir değişiklik yapıldı mı?

Cumhurbaşkanı'nın imzaladığı emir ve kararlar ne kadar bilmiyoruz. Şimdi bunların tamamına yargı denetimi geliyor. Danıştay ve Yargıtay'da bir değişiklik yok. Anayasa Mahkemesi'nde 17 olan üye sayısı 15'e düşüyor. Anayasa değişikliğinde Anayasa Mahkemesi üye seçimi konusunda herhangi bir düzenleme yoktur. Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi'ni üye seçebiliyor. Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nde neden seçemesin? Bu çifte standart değil mi? AYM üyesinin görev süresi 12 yıl. Cumhurbaşkanı'nın ise 5 yıl. Belki bir Cumhurbaşkanı görev süresi içinde hiçbir AYM üyesi seçemeyecek. Cumhurbaşkanı sanki bütün AYM üyelerini değiştirecekmiş gibi bir algı oluşturmanın çok yanlış olduğunu düşünüyorum.

YARGI BÜROKRASİSİ DEĞİL MECLİS SEÇECEK

-HSYK'da ya da yeni adıyla HSK üzerinden büyük bir tartışma yaşandı. Gerçekten HSK'da her şey değişiyor mu?

Bakın 22 üyeli bir HSYK'mız var. 22 üye 13'e iniyor. 3 daire de 2'ye iniyor ve kurulun adındaki "Yüksek" kelimesi çıkıyor. Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı 4 üye seçiyordu. Yeni sistemde de 4 üye seçiyor. 7 üyeyi meclis seçecek. İlk turda 600 vekilin 400'ünün oyuyla. Uzlaşamadınız ikinci turda 600 vekilin 360'ının oyuyla seçiliyor. Yine uzlaşamadılar kura çekiliyor. Hiçbir kurulun üye seçimi bu kadar itibara kavuşturulmamıştır. Parlamento seçmesin deniliyor. Bugüne kadar yargı bürokrasisi seçiyordu. Yargı bürokrasisi seçerse doğru, meclis seçerse yanlıştır demek millete saygısızlıktır. Yargı görevini yapanlar millet adına bu görevi yapıyor. Şu anda demokratik meşruiyeti daha da güçlenmektedir.

YASAMA VE YÜRÜTME TAMAMEN AYRILIYOR

-Yeni sistemde Meclis'in gücü ve etkisi azalıyor şeklinde bir eleştiriye katılıyor musunuz?

Önce bugünkü sisteme bakmak lazım. Bugün yasama ve yürütme tam bağımsız mı? Hükümete rağmen bir karar almak mümkün değildir. Alınan kararların %99'u kanun tasarısıdır. Şu anda hükümetin sevk ve idaresi altında bir parlamento var. Bütün iktidarlar döneminde bu vardı. Yani kuvvetler ayrılığı yoktur. Şimdi ise yasama ve yürütme birbirinden tam ayrılıyor. Birbirinden bağımsız hale getiriliyor. Halk yürütmeyi ayrı, yasamayı ayrı seçecek. Güvenoyunu artık halk verecek. Bu da son derece önemlidir.



MECLİS BAKANLARI DENETLEYECEK

-Bakanlar artık Milletvekili olamayacak mı?

Hükümette görev alan yasamada görev alamayacak.Yeni sistemde parlamentoda kanun görüşülürken genel kurul ve komisyonda Bakan bulunamayacak. Yürütme ve yasamanın tam olarak ayrılmasını sağlayan bir sonuç doğuracak. Hükümet kanun tasarısı hazırlamayacak. Sadece bütçe kanun teklifi sunacak. Görüşmeleri milletvekilleri yapacak. Yasamanın denetimi çok daha sağlıklı işleyecek. Yazılı soru sorulan Bakan 15 günde
cevap verecek. Bu da yasamayı güçlendiren bir fonksiyondur.

CUMHURBAŞKANI'NIN KARARNAME YETKİSİ SINIRSIZ DEĞİL

-Cumhurbaşkanı'nın kararnamelerle sınırsız bir yetkiye kavuştuğu iddiasına ne diyeceksiniz?

Muhalefet, Cumhurbaşkanı'nın kararnamesi ile bütün domatesleri salatalık yapılabilir gibi bir mantıkla hareket ediyor. Akla ziyan yalanlarla kurulu bir saçmalıklar silsilesi ile karşı karşıyayız. Cumhurbaşkanı kanunla düzenlenmiş hiçbir konuda kararname çıkaramaz. Bunlar Anayasa'da belirtilmiştir. Cumhurbaşkanı sistemin tıkanmadan işlemesi için bazı konularda kararname çıkarması elbette kaçınılmazdır. Nedir bunlar? Mesela üst düzey kamu personelinin atanması ve görevden alınması konusunda. Bu doğru bir şeydir. Her gelen Cumhurbaşkanı kendi ekibi ile çalışması gerekir. Yürütme ile ilgili kriz ve kaos anlarında hızlı karar almayı kolaylaştıracak bazı düzenlemeler yapabilir. Ayrıca Cumhurbaşkanı'nın kararnameleri 3 ay içinde Mecliste görüşülmek zorunda. Görüşülmezse yürürlükten kalkıyor. Şu anda çıkan kararnamelerde böyle bir zorunluluk yok. Bu da önemli bir adımdır.

SON ÇARELERİ SEÇİM ERTELENECEK YALANI!

-CHP çevresi ve MHP'den ihraç edilen isimler "seçimler ertelenecek" iddiasını gündemde tutmaya çalışıyor. Buradaki amaç nedir sizce?

Bir karamsarlık havası pompalanmaya başlandı. Bunlar çok nafile çabalar. CHP Anayasa Mahkemesi'ne gitmekten vazgeçince "CHP anket yaptırdı Hayır önde çıkınca AYM'ye gitmekten vazgeçti" gibi bir söylentiyi piyasaya sürdüler. Sonra Venedik Komisyonu'ndan çıkan " referandum ertelenecek" yalanı da sık sık CHP ve medyası tarafından gündeme getirildi. Bunların tamamı yalan ve psikolojik operasyonun parçasıdır. 28 Şubat'ın motor gücü CHP, mağduru da Erbakan'dır. Kılıçdaroğlu'nun oya ihtiyacı olmasa merhum Erbakan'ın anma törenine gider miydi? Bu sistem aslında Kılıçdaroğlu'nu buna zorluyor. Yeni sistem en çok
CHP'yi değiştirecek. Çünkü sizin mahalleniz sizi iktidar yapmaya yetmeyecek. Herkesi merkeze, orta yola, ortak akla getirecek. Kutuplaşma ve ayrışmayı azaltacak. Bu sistemin adı bile CHP'yi değiştirmeye yetti.

HALK BENCE KARARINI VERDİ

-Cuma günü FETÖ'nün etkisindeki bir gazetede AK Parti içindeki kararsızlarla ilgili bir haberi manşetine taşımış. AK Parti seçmeninde hala kararsız kaldı mı?

Ben meydanlardayım, halkın arasındayım. Vatandaşlarda bir kararsızlık yok. Ben çevremde kararsız görmüyorum, nerede bu kararsızlar. Benim gördüğüm evet oyları çok yüksek bir düzeyde. Kararsızların sayısının çok azaldığını düşünüyorum. Psikolojik operasyonlar sipariş kamuoyu araştırması yapanlar. 16 Nisan'da neyin ne olduğunu göreceklerdir.



PENSİLVANYA MHP'DE OPERASYON ÇEKİYOR

-MHP tabanını çok fire vereceğini düşünüyor musunuz?

Pensilvanya'nın sevk ve idaresinde MHP'ye karşı bir operasyon yürütülüyor. Ben MHP'nin çok fire vereceğini düşünmüyorum. "Bahçeli giderse MHP'de bize yer açılır" diye düşünenler olabilir. Bunları Pensilvanya etkisi altına almış da olabilir. Ama MHP tabanının bu oyuna geleceğini düşünmüyorum.

SAADET TABANI EVET DİYOR

-Saadet Partisi 'Hayır' açıklaması yaptı. Taban da aynı görüşte mi?

Saadet tabanının neredeyse tamamı 'Evet' diyor. Saadet tabanından genel başkan Temel Karamollaoğlu gibi düşünen tek bir kişi rastlamadım. Bazı ilçe başkanlarına "seni görevden alacağız" demişler. Onlar da buyrun gelin emanetiniz burada demiş. Merhum Erbakan bugün hayatta olsa terör örgütleriyle aynı kulvarda Hayır propagandası yapan Saadet Partisi yönetiminin yakasına yapışır "Ben sizi böyle mi yetiştirdim" derdi. Saadet tabanı onların değil Erbakan Hoca'nın izinden gidecektir.

GÜÇLÜ BİR EVET BEKLİYORUM

-Bir referandum tahmininiz var mı?

Ben güçlü bir Evet çıkacağını düşünüyorum. Bir oran vermeyi doğru bulmuyorum. Verilen her oran vatandaşın iradesine ipotek koymaktır.

Bizi üzüyorsanız üzüleceksinizResmimin yanı başına silah koyan terör örgütleri, onların (Avrupa’nın) solak partileriyle beraber yürüyorlar. Men dakka, dukka. Siz, bizi üzüyor musunuz, üzüleceksiniz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK, DHKP-C ve YPG'nin eyleminde kendisi için tehdit içeren pankartlara göz yuman İsviçre ve Avrupa ülkelerine seslendi:

BİZİ ÜZÜYORSANIZ ÜZÜLECEKSİNİZ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Gaziosmanpaşa'da 530 milyon TL'lik yatırımla tamamlanan 27 projenin toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Türkiye öyle kalkıp afra tafra yapılacak bir ülke değil. Avrupa'da terör örgütleri pankartlarla resmimin yanı başına silah koyuyor ve onların solak partileri ile Türkiye'nin oradaki terör örgütü beraber yürüyorlar. Neresi burası İsviçre, Hollanda, Belçika, Almanya. Bunları da söylediğimiz zaman beyefendiler rahatsız oluyor. Rahatsız olmayın. 'Men dakka, dukka. Siz bizi üzüyor musunuz, üzüleceksiniz. Daha bu işin başı.

AKLINIZI BAŞINIZA DEVŞİRİN

Her kim gelip burnumuzun dibinde ülkemizi parçalamak, milletimizi bölmek için faaliyet için faaliyet gösteren terör örgütleri ile işbirliği yaparsa, boyuna posuna bakmaz külahları değişiriz. Bu bizim için siyasi rant değil bir beka meselesidir. Terör örgütlerini kullanmak uğruna, Türkiye gibi bir ülkeyi karşısına alan herkesi aklına başına devşirmeye davet ediyoruz. Bir taraftan silah vereceksiniz ve o silahlarla ülkeme ateş açılacak, ben de buna susacağım. Var mı böyle bir şey? Bir taraftan NATO'da beraber olacağız. NATO'da beraber olduğumuz ülke bana silah vermeyecek. Var mı böyle bir şey?

Unutmayın, yılanla çuvala giren ısırılmaktan kurtulmaz, bunu böyle bilin. Teröristlere verdikleri silahlar gün gelecek onlara dönecektir ama Türkiye'ye sattıkları silahlar, müttefiklik ilişkisi içinde onları da koruyacaktır. Bu gerçeği unutanlara artık söyleyecek sözümüz kalmamıştır. Biz kimsenin düşmanı değiliz. Bizim kimseye husumetimiz yok. Fakat 54 yıl bizi kapısında bekleten AB'ye ne diyeceğiz? Şimdi çıkıyor bazı akademisyenler filan konuşuyor 'daha önce şöyleydi, böyleydi'. Bu işlerden anlamazsın ya, senin önünde kariyer olsa ne yazar, olmasa ne yazar. Siz bu işin çilelerini çekmediniz. Sadece kitabı aç oku ona göre Avrupa Birliği'ni konuş. Yok öyle şey, damdan düşeceksin damdan.

FAŞİSTSİNİZ FAŞİST

İngiltere bile dayanamadı. Nazi dediğimiz zaman rahatsız oluyor. Bak belge ile konuşuyorum. Camilerimizin duvarına gamalı haç işaretlerini koyan siz değil misiniz? Camilerimizi yakıp yıkmadınız mı? Solingen faciasını bir kenara koyabilir miyiz? NSU davasını bir kenara koyabilir miyiz? Hâlâ çözmediniz, hala sürüncemede bekletiyorsunuz. Faşistsiniz faşist. Bunların hesabını sormuyorsanız, bu lekeyi üzerinizden atamazsınız. Benim ülkemde herhangi bir kilisede böyle bir şey var mı? Anında bütün emniyet güçlerimiz üzerine gider.

AB'nin öfkesinin sebebi, bizim yanlış yola sapmamızdan değil, kendi güdümlerinden çıkmamızdan kaynaklanıyor. Yoksa bizim yolumuz Allah'ın izniyle dosdoğrudur. Bizim yolumuz ecdadımızın yolu.

Modern bir Türkiye'nin temellerini attık. Gelişmemize, kalkınmamıza engel olan başbakan-cumhurbaşkanı kavgalarına yeni sistemde son veriyoruz.Yürütme gücünü bu iki makamı birleştirip, milletin yüzde 50 artı bir oyuyla seçilen cumhurbaşkanına teslim ederek meseleyi çözüyoruz.

İSVİÇRE BÜYÜKELÇİSİ DIŞİŞLERİ'NE ÇAĞRILDI

Dışişleri Bakanlığı, İsviçre'nin Ankara Büyükelçisi Walter Haffner'i çağırarak terör örgütü yandaşlarının Bern'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan miting düzenlemesinden duyulan rahatsızlığı iletti. Haffner'e suçluların gecikmeksizin tespit edilerek adalet önüne çıkarılması ve hak ettikleri cezaya çarptırılması yönündeki beklentilerin bildirildiği kaydedildi.

KILIÇDAROĞLU'NA: YALAN SÖYLEME

Dünyanın 59 ülkesinde seçilme yaşı 18. Bunlar hazmedemiyor. İstiyorlar ki biz buraya girelim burada kalalım. Yok, bundan sonra böyle bir şey yok. onun için yalanlar uyduruyorlar. Diyor ki 2 yıl parlamentoya girecek, güzel güzel maaşlarını alacak. Bir daha diyor zaten seçilmese bile artık diyor emekli maaşı devam edecek' Yalan söyleme dürüst ol. 23 yıl bir defa prim ödemek zorunda. Ne zaman emekli olacak 65, bayanlar 63. Parlamentoya sadece erkek gençler mi girecek, hayır bayanlarımız da girecek. Gerek kızlarımız gerek erkeklerimiz 16 Nisan'da cevabı vereceğiz. Şu anda son seçimlerde 25-30 arası kaç genç girdi parlamentoya? 5. Sanki parlamento 18-25 arasındaki gençlerle dolacak. Hak eden girecek parlamentoya.

PAPA NE ZAMAN AB ÜYESİ OLDU?

Sancaktepe'de Şehit İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin açılışında halka hitap eden Erdoğan yine AB ülkelerini eleştirdi: Bunlar dürüst değil. Şimdi AB üyesi ülkeler, Vatikan'da bir araya geldiler. Bu gelişmeler bir şeyi çağrıştırıyor. Hayırdır, Vatikan'da niye bir araya geldiniz, Papa'nın huzurunda niye bir araya geldiniz. Papa ne zamandan beri AB üyesi oldu? Haçlı ittifakı kendini eninde sonunda gösterdi. Bize bugüne kadar ne dediler? 'İkide bir, bize böyle diyorsunuz ama böyle bir şey yok'. Evet, siz Türkiye'yi Müslüman olduğu için içeri almıyorsunuz.

Terör yıktı, devlet yeniliyorYeni Sur, yenilenen evleri, Dicle Vadisi ve Gazi Caddesi ile göz kamaştıracak

Terör örgütünün "hendek" ve "özerklik" oyunu ile zarar gören Sur'da yenileme çalışmaları hızlandı. Enkaz kaldırma çalışmalarının tamamlandığı Sur'da tarihi kimliğe uygun taş evler, parklar, bahçe ve kafeler, lüks restoranlar, yürüyüş yolları inşa ediliyor. Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, kentin doğusundan güneye uzanan Dicle Nehri'ni içine alan Dicle Vadisi'nin kentin doğal turizm ve rekreasyon alanını oluşturduğunu söyledi. Evler, Tarihi Diyarbakır Taş Evleri'nin benzeri olacak. İlk etapta 44 parsel üzerinde 44 adet yapı yapılacak. İnşaatlar yılsonunda tamamlanacak. Proje kapsamında 94'ü Gazi Caddesi'nde ve 400'ü ise Yanık Çarşı'da olmak üzere 497 dükkân yenileniyor. Şu ana kadar 70 dükkân tamamlandı. Çalışmaların bir yıl içerisinde tamamlanması hedefleniyor. Cevatpaşa Mahallesi, İçkale Vadisi Kentsel Tasarım Projesi geçtiğimiz yıl Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından onaylandı. TOKİ tarafından ihalesi yapıldı ve sözleşmesi imzalandı. Nisan ayında da açılışı yapılacak.

YENİ SUR
Sur'un tüm tarihi kimliği korunarak yenilenmesi için çalışmalar başladı.

TOKİ tarafından yapılacak olan bin 600 konut ile 100 işyerinin temeli atıldı
Terör örgütü PKK'nın sözde 'özerklik ilan' ederek yakıp yıktığı kentlerden biri olan Şırnak yeniden inşa ediliyor. PKK'nın el yapımı bombalarıyla büyük bir yıkımın yaşandığı Gazipaşa Mahallesi'nde TOKİ tarafından yapılacak olan bin 600 konut ile 100 işyerinin temeli atıldı. Şırnak Vali Yardımcısı ve Belediye Başkanı Turan Bedirhanoğlu, evleri yıkılan vatandaşların sabırsızlıkla ne zaman yapılacak diye beklediğini ifade ederek, "Biz zaten sokağa çıkma yasağının bitimini müteakip yaklaşık üç aylık bir sürede birçok işi tamamladık. İçme suyu ihalesi tamamlandı. Yer teslimini yaptık. En kısa zamanda mevsim koşullarının normale dönmesiyle birlikte hızlı bir şekilde Şırnak'ı şantiye havasına sokacağız. Vatandaşlarımızdan sadece biraz sabır istiyoruz. İnşallah Şırnak'ı çok kısa bir sürede çok güzel bir aşamaya getireceğiz" dedi.


YENİ ŞIRNAK
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yeni Şırnak projesi hayata geçiyor.

Başsavcılıktan 'Adil Öksüz' açıklaması!Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı, "Aydınlık Gazetesi'nde yer alan 'Adil Öksüz' ile ilgili haberler gerçeği yansıtmamaktadır." dedi.

Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı, "Adil Öksüz'ün Samsun'dan yurt dışına kaçtığı, kaçışa AK Parti Samsun Milletvekili Fuat Köktaş ve İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok'un yardım ettiği" haberlerinin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

Başsavcılıktan yapılan yazılı açıklamada, 26 Mart 2017 tarihli Aydınlık Gazetesinde yer alan "Adil Öksüz'ü AKP'li Vekil Kaçırdı" başlıklı haberle ilgili kamuoyunu doğru bilgilendirmek açısından açıklama yapılmasına ihtiyaç olduğu belirtildi.

Söz konusu gazetede yer alan haberdeki "Adil Öksüz'ün Samsun'dan yurt dışına kaçtığı, bu kaçışa Samsun Milletvekili Fuat Köktaş ile Samsun İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok'un yardım ettikleri, yine Erdoğan Tok'un bu konuda Başsavcılıkça ifadesinin alındığı, MOBESE görüntülerinin bulunduğu" şeklindeki haberlerin gerçeği yansıtmadığına işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Cumhuriyet Başsavcılığımızca doğrudan veya başka yer Cumhuriyet Başsavcılıklarının talimatı ile Adil Öksüz isimli darbe teşebbüsüne iştirak ve FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği suçlarının şüphelisi olan şahsın olası yurt dışına kaçması ile ilgili bir soruşturma yapılmadığı gibi, İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok'un ifadesinin alınması da söz konusu değildir. Bu konuda Başsavcılığımızca yapılmış adli bir işlem yoktur, MOBESE kaydı ve buna dair bir görüntü de bulunmamaktadır."

Hablemitoğlu suikastı EAGLE'da

SABAH, 2002'de araştırmacı- yazar Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesinin üzerindeki sis perdesini aydınlatacak kritik bir bilgiye ulaştı. Suikastın çok yakın bir zamana kadar FETÖ'cü polisler tarafından karartıldığını gösteren bu bilgiye, bir Eagle yazışmasında rastlandı. FETÖ'nün ByLock'ın deşifre olmasından sonra darbe girişimine uzanan süreçte aktif biçimde kullandığı Eagle uygulamasında Hami rumuzlu şahsın bir FETÖ imamıyla yaptığı konuşma, örgütün suikastı 15 Temmuz sürecinde bile perdelediğini gösteriyor.

YAZIŞMA TARİHİ: 15 TEMMUZ
FETÖ'cü bir polis olan Hami rumuzlu kişi, Tango görünümlü Eagle uygulaması içerisindeki BT isimli gruptaki yazışmada, imama şu bilgiyi veriyor: "Necip Hablemitoğlu cinayeti ile alakalı 18 Aralık 2002'den sonrası ve 6 aylık CDR verilerini şirketlerden istemişler. Onlar da ne var ne yok vermiş. İlgili tarihle alakalı..."
Bu yazışmanın yapıldığı tarih 15 Temmuz 2016, yani darbe girişiminin olduğu gün. FETÖ'cü polisin sözünü ettiği bilgi talebinde yer alan CDR verileri ise Call Detail Record (Çağrı Detay Raporu) adı verilen datalardan oluşuyor. Bu datalar, Hablemitoğlu'nun ölmeden önce kimlerle görüştüğünün anlaşılması açısından son derece önemli. Ancak FETÖ'cüler, imamdan gelen talimat doğrultusunda bu kayıtları buharlaştırarak cinayetin üzerini örtmeye çalışıyor. Tıpkı Hablemitoğlu dosyasının yeniden açıldığı ilk dönemlerde, cinayetin en önemli delili olan mermi çekirdeği ve 2 kovanın adli emanetten kaybedilmesi gibi...

SAVCI ARAŞTIRMA TALİMATI VERDİ
Hami rumuzlu kişinin Eagle'daki yazışması, Necip Hablemitoğlu suikastıyla ilgili yeni soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Necip Cem İşçimen'in yazılı talimatı üzerine araştırılmaya başlandı. İşçimen'in Hami rumuzlu kişinin yazışmasının araştırılması talimatını verdiği tarih 24 Şubat 2017... İşçimen, Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'na gönderdiği yazıda, yazıyı yazan Hami kod adlı kişinin Hamdi Özdere olduğunu belirtiliyor ve ilgili şahsın CDR kayıtlarına zarar verip vermediğinin araştırılmasını istiyor.
Başsavcı Vekili İşçimen yazısında özetle şöyle diyor: "Tango görünümlü uygulama içinde 'BT' isimli grubun yazışmalarında 15.07.2016 günü saat 12.58'de Hami kod adlı Hamdi Özdere olduğu anlaşılan kişinin mesajının ortak sohbet odasında paylaşıldığı, Hamdi Özdere'nin başkanlığınızda teknik eleman olarak çalıştığı gözetilerek, yukarıda belirtilen CDR kayıtları ile ilgili araştırmada görevlendirilip görevlendirilmediği, bu kayıtlara zarar verip vermediği veya başkanlığınız tarafından konu ile alakalı dışarıya başka bir bilginin gidip gitmediğinin bildirilmesi rica olunur."
Necip Cem İşçimen, aynı tarihte Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne yazdığı yazıda da Necip Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili tahkikatta görev almış personel hakkında FETÖ/ PDY üyeliğinden herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığının savcılığa bildirilmesini istiyor.

DARBE YAZIŞMALARI DA MESAJLARDA...
Başsavcı Vekili Necip Cem İşçimen'in, Hamdi Özdere ile beraber ifadesinin alınmasını istediği bir diğer isim de Haşim Türker. Türker'in telefonunda da darbe ile ilgili yazışmalara rastlandı. İstihbarat Daire Başkanlığı'nda mühendis olarak görev yapan Türker, 16 Temmuz saat 03.00 sularında yani darbenin en başta yapılması planlanan saatte şüpheli hareketleri nedeniyle gözaltına alınan bir isim. Türker, sorgusunda darbe sürecinde kendisine FETÖ tarafından verilen görevi ifa etmek üzere İstihbarat Daire Başkanlığı'na geldiğini itiraf etti. Sanığın kendi rızasıyla teslim ettiği telefonundaki kayıtlara göre Eagle üzerinden darbe konuşmaları yapmış. Telefon incelemesi sonucunda hazırlanan tutanakta şöyle denildi: "Mesaj grubuna üye olanların kendi aralarında darbenin yapılacağını, darbe girişiminde bulunan askerlere yardımcı olmaları gerektiğini konuşup, İstihbarat Daire Başkanlığı'nda görevli polislerin hangi noktalarında çatışmaya hazırlık yaptıklarının konum bilgisini birbirlerine aktardıkları görülmüştür."

YARIN: ENVER ALTAYLI PERDELEME YAPTI

FETÖ imamının Almanya bağlantısı

SABAH, FETÖ'nün Alman istihbarat servisi ile kirli ilişki ağını deşifre eden gizli tanığın ifadelerine ulaştı. Zekeriya Öz ve Celal Kara gibi firari savcıların Almanya tarafından neden Türkiye'ye iade edilmediği, bir gizli tanığın verdiği ifadelerle ortaya çıktı.

ALMANYA'DA 600 MİLYON EUROSU VAR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na ifade vererek FETÖ'nün kıtalar imamı olarak bilinen Mustafa Özcan ve Almanya ilişkilerini gün yüzüne çıkaran gizli tanık, imam Özcan'ın Almanya istihbaratı ile 100- 150 kez görüştüğünü ileri sürdü. Mustafa Özcan'ın, Almanya ve Lihtenştayn'daki bankalarda 600 milyon eurosunun olduğunu belirten gizli tanık, bu durumun Özcan'ın örgüt içindeki itibarını düşürdüğünü ve bu paraların himmet, burs ya da kurban paraları olduğunu açıkladı. Gizli tanık, 17/25 Aralık sonrası mali destek bulamayan Fetullah Gülen'in, Güney Afrika'da bir okul için "Mustafa Özcan'a söyleyin, örgütten tırtıkladığı paralardan versin" dediğini de aktardı.

ADLİYEDE ÖZEL SEMİNER
Aynı gizli tanık ayrıca, Şişli Adliyesi'nde Almanlar'ın bir seminer düzenlediğini, FETÖ'nün mahkemedeki ve emniyetteki seçilmiş elemanlarının da bu seminerde Alman istihbarat elemanlarıyla görüştüğünü belirtti.

YSK seçmen sorgulama sayfası 2017! - Hangi sandıkta ve nerede oy kullanacağım?16 Nisan 2017 Pazar günü gerçekleştirilecek olan referanduma artık sayılı günler kaldı. YSK'dan yapılan açıklamaya göre ''nerede oy kullanacağım?'' sorusu da cevabını buldu. YSK seçmen sorgulama sistemi ile hangi sandıkta oy kullanacağınızı öğrenmek için doğru adrestesiniz. İşte YSK seçmen sorgulama sistemi 2017..

YSK'dan yapılan resmi açıklamay göre ''referandumda nerede oy kullanacağım?'' sorusu cevabını buldu. YSK seçmen sandık sorgulama sistemi erişime geçtiğimiz günlerde açıldı. Milyonlarca vatandaş YSK seçmen sorgulama 2017 sistemi ile hangi sandıkta oy kullanacaklarını öğrenmeye başladı. Heyecanla beklenen 16 Nisan referandumunda nerede oy kullanacağınızıhaberimizde bulunan YSK seçmen sorgulama sitemi ile hemen öğrenin...

YSK SEÇMEN SORGULAMA 2017! - TIKLA OY VERECEĞİN YERİ ÖĞREN

REFERANDUM YSK SEÇMEN LİSTESİ SORGULAMA NASIL YAPILIYOR?

Seçmen sorgulama işlemini yapmak isteyenler bu işlemi internetten gerçekleştirebiliyor. Bunun için iki adresten faydalanmak mümkün. Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) internet sitesi ve e-Devlet Kapısı'ndan yararlanarak YSK seçmen sorgulama yapılabilecek. Şimdi her iki seçenekten nasıl sorgulama yapacağınıza değineceğiz.

Oy kullanma hakkına sahip olan vatandaşlar, e-devlet ve YSK internet sitesi üzerinden kütüğünün nereye kayıtlı olduğunu öğrenebilecek. YSK internet sitesi üzerinde kurulu olan sistemden seçmen bilgilerini öğrenmek isteyen vatandaşlar, T.C. kimlik numaları ile bu bilgiye erişebilecek.

ÇİPLİ KİMLİK KARTI OLMAYAN OY VEREMEYECEK Mİ?

Son günlerde ortalıkta çipli kimlik kartı olmayanların oy veremeyecekleri söylentisi dolaşıyor. YSK sitesinden yaptığı açıklamada bunun doğru olmadığını bildirdi. Referandumda TC numaralı nüfus cüzdanıyla olduğu Geçici Kimlik Belgesi, resmî dairelerce verilen soğuk damgalı kimlik kartı, pasaport, evlenme cüzdanı, askerlik belgesi, sürücü belgesi, hâkim ve savcılar ile yüksek yargı organı mensuplarına verilen mesleki kimlik kartı, avukat, noter ve askerî kimlik kartı gibi kimliklerle de oy kulanılabiliyor.

LİSTEYE 3 ÜLKE EKLENDİ

Halk oylamasında yurtdışında sandık kurulacak ülkelere Irak, Singapur ve Lüksemburg da eklendi. Böylece, halk oyalaması için 57 ülkedeki 120 temsilcilikte 27 Mart-9 Nisan tarihlerinde sandık başına gidilecek. 500'ün üzerinde seçmenin olduğu ülkelerde sandık kurulacak. Bu kapsamda, son yapılan 1 Kasım 2015'teki milletvekili genel seçiminde 54 ülkedeki Türk vatandaşları 113 temsilcilikte oy kullanırken, bu halk oylamasında Irak, Singapur ve Lüksemburg'daki vatandaşlar da oy verebilecek. Yurtdışındaki temsilciliklerde ve gümrük kapılarında oy verme işlemi 27 Mart'ta başlayacak. Oy verme, yurtdışında 9 Nisan'a, gümrük kapılarında ise 16 Nisan'a kadar sürecek. Yurtdışında en fazla süreyle oy kullanılacak ülkeler, Almanya, Avusturya, Belçika, Fransa, Danimarka ve İsviçre olacak. Bu ülkelerde oy verme işlemi 27 Mart-9 Nisan tarihlerinde 14 gün devam edecek.

  Otobüste Türk bayrağına çirkin saldırı!Van'ın Erciş ilçesinde belediye otobüsünün camında asılı Türk bayrağını indiren şahıs diğer yolcular tarafından tekme tokat dövülüp dışarı atıldı.

Van'ın Erciş ilçesinde, "seyir halindeki belediye otobüsünün camında asılı Türk bayrağını alenen aşağılayarak indirdiği" iddiasıyla gözaltına alınan kişi tutuklandı.

OTOBÜSTE TÜRK BAYRAĞINA ÇİRKİN SALDIRI!

KAYMAKAMLIK'TAN AÇIKLAMA

Erciş Kaymakamlığından yapılan açıklamaya göre, Adnan MenderesMahallesi'nde, "seyir halindeki belediye otobüsünün camında asılı Türk bayrağının alenen aşağılanarak indirilmesi" üzerine Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı.

GÖZALTINA ALINDI

İlçe Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, yaptıkları geniş çaplı çalışma sonucu zanlı E.T'yi, "devletin egemenlik alametlerini aşağılamak ve terör örgütü propagandasını yapmak" suçlarından gözaltına aldı.

Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

O üsteğmene 3 kez müebbet15 Temmuz gecesi SABAH-atv önünde toplanan halka ateş açan darbecinin Üsteğmen Emrah Altunkalem olduğu saptandı. Altunkalem için 3 kez ağırlaştırılmış müebbet isteniyor

Darbe girişimi gecesi SABAH'ın Balmumcu'daki binası önünde toplanan kalabalığa ateş açan darbeci komutanın, Üsteğmen Emrah Altunkalem olduğu belirlendi. Darbeci eski komutan hakkında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi talebiyle iddianame düzenlendi. SABAH'ın önünde toplanan vatandaşların kurşunlandığı olayın ayrıntıları, Taksim'de o gece yaşananlara ilişkin İstanbul Cumhuriyet Savcısı Orhan Aydın tarafından hazırlanan iddianamede yer aldı.

'KAFALARINA SIKIN'
İddianamede, Hasdal Kışlası'ndan çıkan askeri araçların Taksim'e gitmek üzere SABAH-atv binası önünden geçtikleri, bu esnada gazeteye destek vermek üzere bina önünde toplanan vatandaşları korkutmak için ateş açıldığı belirtildi. Soruşturma kapsamında ifadesine başvurulan şüpheli Astsubay Ali Kazanpınar, 6. Motorlu Piyade Alayı'nda görev yaptığını, darbe gecesi alarm verildiği gerekçesiyle birliğe çağrıldığını ve alay komutanı Nebi Gazneli'nin kendilerinin Taksim'e göndermek üzere görevlendirdiğini, hatta konuşma yaparken, "Önünüze kim çıkarsa kafasına sıkın. Halk, polis fark etmez" dediğini ve küfürler savurduğunu kaydetti. Kendisinin bindiği araçta yanında bölük komutanı Emrah Altunkalem üsteğmenin oturduğunu kaydeden Kazanpınar, "Levent'ten SABAH-atv binasının olduğu yöne doğru gittik. Tünelden geçtikten sonra trafik yoğunlaştı. Vatandaşlar üzerimize yürüdü. Bölük komutanı Emrah Altunkalem havaya birkaç kez ateş açtı. Bir süre sonra Beşiktaş'ta bulunan askeri lojmanların bahçesine girdik" diye konuştu. İfade veren Astsubay Asım Özdemir de "Yıldız Parkı'nın olduğu yerde tüneli geçtikten sonra yol kalabalıklaştı. Emrah üsteğmen birkaç kez havaya ateş açtı" dedi.


SABAH binasına isabet eden kurşunlar...

ASKERİ LOJMANDA YAKALANDILAR
İddianamede, şüphelilerin Beşiktaş Lojmanları'nda gözaltına alındıkları, üzerlerinden de çok sayıda silah çıktığı belirlendi. Darbecilerin SABAH-atv önünden geçerken çok sayıda araca da zarar verdikleri kaydedildi. SABAH-ATV binası önünde ateş açan şüpheli Emrah Altunkalem hakkında iddianame düzenlendi; 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Altunkalem ilerleyen günlerde Ağır Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıkacak.

Sanık general 15 Temmuz’da Marmaris’teymiş

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Hava Kuvvetleri Komutanlığı personeli general ve albaylarla ilgili yaptığı soruşturmada ilginç ayrıntılar ortaya çıktı. İddianameyi hazırlayan savcı, tutuklanan 2'nci Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi Komutanı Tümgeneral Atilla Darendeli'nin 15 Temmuz'da izinli olduğunu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tatilini geçirdiği Marmaris'te bulunduğunu belirtti. Savcı, gece saatlerinde karayolu ile Eskişehir'deki hava üssüne giden Tümgeneral Darendeli'nin, darbenin Hava Kuvvetleri ayağının planlayıcılarından Albay Ali Durmuş ile 15 Temmuz gecesi birden fazla telefon görüşmesi yaptığını vurguladı. Tümgeneral Darendeli'nin bu görüşmeyi "Mandalin bahçesi satın almak için görüştük" şeklinde açıklamaya çalıştığı da iddianamede belirtildi.​​​​​​​

PKK'nın infaz listesi bulunduPKK'ya yönelik gerçekleştirilen son dakika operasyonlar sırasında ele geçirilen dokümanlarda suikast tarzı eylemler planlandığını tespit etti. Emniyet'in yazısında, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, milletvekilleri Orhan Miroğlu ve Mehmet Metiner ile üst düzey bürokratların PKK'nın hedefinde olduğu belirtildi.

Mardin'in Nusaybin İlçesi Koruköy'de gerçekleştirilen operasyonlar sırasında ele geçen dokümanlarda PKK terör örgütünün yeni hedeflere saldırı planladığı deşifre edildi. Emniyet'in yazısında, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, milletvekilleri Orhan Miroğlu ve Mehmet Metiner ile üst düzey bürokratların PKK'nın hedefinde olduğu belirtildi.

LİSTEDE KİMLER VAR?

Emniyet Genel Müdürlüğü, Şubat ayı içerisinde Nusaybin Koruköy'de terör örgütü PKK'ya yönelik gerçekleştirilen operasyonlar sırasında ele geçirilen dokümanlarda suikast tarzı eylemler planlandığını tespit etti. Dokümanlar konusunda tüm iller bilgilendirdi. Örgütün fedai tarzda eylemlerin yanı sıra enerji boru ve iletişim hatları gibi hedeflere saldırı düzenleyeceği belirtilen yazıda, eylem hedefleri arasında TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, milletvekilleri Orhan Miroğlu ile Mehmet Metiner'in olduğuna yer verildi. İllere gönderilen yazıda ayrıca, vali, kaymakam, emniyet müdürü gibi üst düzey bürokratlara yönelik pusu ve sabotaj gibi eylemlerin benimsendiği de belirtildi.

40 KİLO PATLAYICI YOLDAYMIŞ

İstihbarat birimleri, PKK/KCK ve Suriye uzantısı PYD/YPG'nin Şanlıurfa Akçakale sınır hattında faaliyet gösteren üyelerinin sansasyonel eylemlerde kullanılmak üzere 40 kilogram patlayıcı maddeyi "İsa" kod adlı kişiye gönderdiğini tespit etti. Patlayıcı maddenin sınır hattında, silah kaçakçılığı faaliyetinde bulunan ve kontrolünde çok silah olduğu yönünde tespitler bulunan A.B. ve O.B. adlı kişiler tarafından ülkeye sokulmak istendiği ortaya çıkarıldı.

BOMBACI HER YERDE ARANIYOR

İstihbarat birimleri, Mevlüt kod adlı Harun Hazır'ın Faraşin kısal alanından Van'a geldiğini de saptadı. 14 Kasım 2016 tarihinde ele geçirilen 06 ABA.. plakalı bomba yüklü aracı Van'a getiren örgüt mensuplarının arasında olabileceği değerlendirilen Harun Hazır'ın sabotaj ve bombalı araçlar için faaliyet yürüttüğü, güvenlik güçlerine yönelik eylem arayışında olabileceği uyarısı yapıldı.

O TERÖRİST BÖLGEDE ARANIYOR

Mardin'in Dargeçit İlçesi Karabayır Köyü'nde Şubat ayı son haftası içerisinde ülkeye giriş yaptığı belirlenen bir grup terör örgütü üyesi arasında özel yetiştirilmiş, canlı bomba olabilecek Yusuf Bahrani'nin bulunduğu da tespit edildi. İstihbarat birimleri tarafından yapılan tespitin ardından bölgedeki tüm iller uyarıldı.