ABD'deki kumpas davası siyasi tiyatroya dönüştü
-ABD'deki Sarraf Kumpası, sözde ABD ambargosunun delinmesi davası olmaktan daha çok Türkiye'yi hedef alan FETÖ tiyatrosuna döndü. İşte, mahkeme görüntüsü altındaki kumpas tiyatrosu ve oyuncuları: -ABD'de görülen Reza Zarrab duruşması, Türkiye düşmanlarının buluşma noktası haline geldi.
ABD’deki kumpas davası siyasi tiyatroya dönüştü
Giriş Tarihi: 01.12.2017 10:04 Güncelleme Tarihi: 02.12.2017 06:47
ABD'deki Sarraf Kumpası, sözde ABD ambargosunun delinmesi davası olmaktan daha çok Türkiye'yi hedef alan FETÖ tiyatrosuna döndü. İşte, mahkeme görüntüsü altındaki kumpas tiyatrosu ve oyuncuları:
Zarrab'ı dinleyen jüri iki gündür uyuyor
ABD'nin mahkemede tanık olarak konuşturduğu Reza Zarrab'ın davasının jürileri, fiyaskoya imza atmaya başladı. Bir jüri üyesinin, Zarrab'ın ifadesi sırasında uyuduğu tespit edildi.
Türkiye aleyhinde konuşturulan ve her sözü kayıt altına alınan Reza Zarrab'ın davasında karar mercilerinden biri olarak görülen jüri üyelerinden birinin uyuması, Yargıç Berman tarafından ti'ye alındı.
Tarihi mahkemede Türkiye'nin İran'a uygulanan ambargoyu deldiğine kadar birçok konuda uydurma ifadeler yer alırken, jüri üyelerinden birinin uyuması Yargıç Berman'ın "Epey de derin uyudu." sözleriyle geçiştirildi.
Jüri üyesinin iki gündür uyuduğunu belirten Berman, yedek üyelerden birisinin yerine geçeceğini ifade etti.
FETÖ'cü hain Emre Uslu kumpas davasında böyle görüntülendiABD'de görülen Reza Zarrab duruşması, Türkiye düşmanlarının buluşma noktası haline geldi.Bir çok FETÖ'cü hain mahkemeyi sıkı bir şekilde takip ederek Türkiye aleyhine kamuoyu oluşturabilmek için yalan haberler yapıyor. Kumpas davasının görüldüğü salon Türkiye düşmanlarını bir araya getirdi. Özellikle ABD'ye firar eden azılı FETÖ'cülerin davaya yoğun ilgisi dikkat çekiyor.
Kumpas davasını yerinde izleyen gazeteci Cüneyt Özdemir'in anons yaptığı sırada arkasından yürüyen isim ise hain firari FETÖ'cü Emre Uslu'dan başkası değil.
Uslu, davayı takip eden diğer FETÖ'cüler gibi sosyal medya üzerinden Türkiye aleyhine paylaşımlar yapmaya devam ediyor.
FETÖ MODERATÖRÜ HAKİM
- Hakim Richard Berman: FETÖ'nün 2014 yılında İstanbul'daki sempozyumuna katılan Berman, 17-25 Aralık darbecisi FETÖ'cü savcı ve hakimlerin tutuklanmasını eleştirerek örgüte destek verdi.
- Savcı Preet Bharara: Soruşturmayı açan ABD'li savcı Bharara'nın FETÖ'den yıllık 2.5 milyon dolar 'himmet' alan senatör Schumer'in danışmanı ve Gezi olaylarında Türkiye'deki kamu sitelerine siber saldırıları FBI adına yöneten kişi çıktı. Trump görevden alsa da yerine atanan yardımcısı Joon H. Kim, komploya devam etti.
TÜRKİYE DÜŞMANI BİLİRKİŞİLER
- Jonathan Schanzer: "Türkiye'nin Nato'dan atılma zamanı geldi mi" başlıklı yazılar yazan Türkiye karşıtı, İsrail yanlısı bir FDD Vakfı raportörü.
- Mark Dubowitz: Türkiye Düşmanı Neocon FDD Vakfı Başkanı
-Rıza Sarraf: ABD'te 120 yıl hapis cezası istemiyle tutuklu bulunurken cezaevinde bıçaklı saldırıya uğrayan Sarraf, şantaj ile ayağı ve elleri kelepçeli bir şekilde Türkiye aleyhine ifadeye zorlanan eski sanık yeni tanık.
- Osman Zeki Canıtez: Davanın tanığı Canıtez, FETÖ'nün 17-25 Aralık kumpasında bilirkişi ve İstanbul Başsavcılığı tarafından Bylock kullanıcısı ve kumpas belgelerini mahkemeye götüren örgüt üyesi olarak aranıyor.
TERÖRİSTBAŞI GÜLEN VE PR'CILARI
Rıza Sarraf'ın itirafçı olarak dinlendiği sırada teröristbaşı Fetullah Gülen'in 'Geberdiler' ile biten M. Akif Ersoy'un bir şiirini okuması, duruşma salonu önünde Bylock kullanıcısı Adem Yavuz Arslan gibi firari FETÖ'cülerin de duruşmadan dakika dakika sosyal medya paylaşımlarıyla karapropaganda yapmaları da dikkat çekti.
TÜRKİYE KOLU CHP
- Kemal Kılıçdaroğlu: ABD'deki davaya eş zamanlı benzer iddiaları gündeme getiren Kılıçdaroğlu'nu, ABD'De FETÖ ve Neocon temsilcileri ile tanıştıran eski CHP vekili Aykan Erdemir, bilirkişiler Schanzer ve Dubowitz ile irtibatlı ve 17/25 Aralık montaj belgelerini mahkemeye taşıyan isim.
FETÖ'CÜLER CANLI YAYIN YAPTI
New York'ta tutuklu bulunan Halk Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın yargılandığı davada tanık olarak dinlenen iRıza Sarraf kendisine yöneltilen bütün suçlamaları ve savcılıkla işbirliği yaptığını kabul etti. Duruşmanın ikinci gününde, savcılık makamının tanıklarının dinlenmesine devam edildi. ABD Federal Soruşturma Bürosunda (FBI) dil uzmanı olarak 2011'den beri çalışan Bülent Bulut tanık olarak dinlendi. Bulut'un ardından, FBI'da Farsça dilinde uzman olan bir kişi daha da dinlendi. Üzerinde açık renkli mahkum kıyafetiyle duruşma salonuna getirilen Rıza Sarraf, "İşbirliği cezaevinden çıkmam için en iyi yoldu. Cezamın ne olacağına dair kimse bir söz vermedi. Yargıç cezama karar verecek ... Federal hükümetin tutuklaması altındayım. FBI ajanları gözetimindeyim. Bir otelde kalmıyorum. Bir kaç haftadır FBI'ın tutuklusuyum" dedi.
GÖMLEKLE GELEBİLİRDİ
Duruşma sonunda Sarraf ve jüri üyeleri salondan ayrıldıktan sonra, Yargıç Richard Berman savcılık yetkililerine Sarraf'ın neden sivil kıyafetle gelmediğini sordu. Tanık Rıza Sarraf, avukatlarının "yasal sınırlar kapsamında" ABD ve Türkiye arasında "mahkum değiş tokuşu" için girişimlerde bulunduklarını, ancak başarılı olamadıklarını söyledi.
FİRARİ FETÖ'CÜ ADEM YAVUZ ARSLAN MAHKEME BİNASI DIŞINDAN YAYIN YAPTI
FETÖ üyesi olan ve hakkındaki davalar nedeniyle firari durumda bulunan Adem Yavuz Arslan'ın yanısıra bazı FETÖ üyelerininde duruşmayı izlemesi dikkat çekti. Firari Arslan, duruşma arasında ve sonunda mahkeme binası dışından "Periscope" uygulaması üzerinden yayın yaptı. Duruşmaların ilk gününde savcılığın mahkemeye delil olarak sunduğu ve kaynağını açıklamayı reddettiği ses kayıtlarını FETÖ söylemiyle savunması dikkati çekmişti. Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ'nün 17/25 Aralık yargısal darbe teşebbüsüne ilişkin yürüttüğü soruşturmada, "FETÖ üyesi olmak" suçundan firari olarak aranan ve yakalama kararı çıkarılan eski Bankalar Yeminli Murakıbı Osman Zeki Canıtez, Atilla davasında tanıklar arasında yer alıyor. Buna göre Canıtez'in, ByLock kullanıcısı olduğu ve 25 Aralık soruşturmasında bilirkişi olarak görev yaptığı belirlenirken, davaYa "Yasadışı şekilde delil ve belge götürdüğü" tespit edildi. (Star)
FETÖ’nün şortlu firarisi
Giriş Tarihi: 29.9.2016SABAH, FETÖ'nün önemli medya imamlarından Adem Yavuz Arslan'ı ABD'de, Virginia Fairfax'te görüntüledi. Örgütün Türkiye'de yakalanan tetikçileri hapis yatarken, Mayıs 2014'de ABD'ye gazete temsilciliği maskesiyle firar eden Arslan, bir yandan lüks bir hayat sürüyor bir yandan da bu ülkede örgütsel faaliyetlerini tüm hızıyla sürdürüyor.
KOZANLI ÖMER'İN MEDYA TETİKÇİSİ
FETÖ'den maaş almaya devam eden Arslan, Türkiye tarafından arandığı halde ABD'de rahat bir hayat sürdürüyor. Fairfax sokaklarında şortla gezip son model bir otomobille dolaşıyor. Adem Yavuz Arslan, Türk mahkemelerince terör örgütü kurma ve yönetme suçundan aranıyor. Ancak pek çok FETÖ yöneticisi gibi Arslan da ABD'de korunup kollanıyor. Arslan, darbe girişiminin kilit isimlerinden biri olan firari Adil Öksüz'ü aklamaya çalışırken şu tweeti atmıştı: "FETÖ'nün darbe imamı Akıncı'da yakalandı dedikleri A. Öksüz mahkemeden serbest. Akıncı'da bile değilmiş. Her şeyleri algı operasyonu." Adem Yavuz Arslan'ın en önemli özelliklerinden biri SABAH'ın, 3 yıl önce görüntülediği Kozanlı Ömer kod adlı Osman Hilmi Özdil'in, medyadaki sağ kolu gibi çalışması. Arslan'ın, Osman Hilmi Özdil ile kardeşi Yasin Özdil üzerinden iletişim kurduğunu SABAH ortaya çıkarmıştı.
İşte FETÖ'nün firari bir imamı daha!
TEHDİT VE İSTİHBARATTAN SORUMLU
Arslan, sadece FETÖ'nün medya operasyonlarını değil, istihbarat operasyonlarını, hatta yeri geldiğinde tehdit işlerini de gören bir isim. Zirve Davası'nı FETÖ yönlendirmesiyle manipüle eden gizli tanık İlker Çınar, Adem Yavuz Arslan'ı ve FETÖ'yü 'satmaya' meyledince Arslan'ın yönlendirdiği iki silahlı adam vasıtasıyla ölümle tehdit edilmişti. Bu iddianın sahipleri ise Zirve Davası'nda kumpasla hapis yatan Malatya İl Jandarma Komutanı Emekli Kurmay Albay Mehmet Ülger ve ilahiyatçı Ruhi Abat.
'GİZLİ TANIK OL' DEDİ
Öte yandan İlker Çınar'a, davanın seyrini değiştirmek için ilk gizli tanıklık teklif edenin Adem Yavuz Arslan olduğunu da bir başka Zirve Davası sanığı Haydar Yeşil dile getirmişti.
DİNK SUİKASTINDA KARARTMA ROLÜ...
Adem Yavuz Arslan'ın Dink suikastı sonrasındaki kara propaganda sürecindeki en önemli görevi eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ile eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in suikasttaki rolünü perdelemekti. Sırf bu amaçla 'Bi Ermeni Var' başlıklı bir kitap yazdı. Arslan, Akyürek, Dink suikastındaki rolünden ötürü açığa alındığında bile "Bu işin aslı nedir ne değildir diye kaynaklarıma sordum. Dink olayıyla ilgili değilmiş" diyerek Akyürek'i ve örgütü korumaya çalışmıştı. Arslan, Akyürek için ayrıca "Kimin cemaate yakın veya uzak olduğunu ne tespit edebilirim, ne de bunun üzerine yorum yapabilirim" demişti.
Adem Yavuz Arslan 1974 Mersin Silifke doğumlu. Küçük yaşlardan itibaren FETÖ yapılanmasının medya ayağında yer almış bir isim. Gazeteciliğe ilk olarak Zaman'ın Ege temsilciliğinde stajyer olarak başladı. Uzun yıllar Aksiyon Dergisi'nde çalıştı. 2006'da haber müdürü olarak Bugün gazetesinde işe başladı, ardından Ankara Temsilcisi oldu. Zirve Davası, Hrant Dink suikastı gibi FETÖ parmağı olan pek çok olayda, kamuoyunu yönlendirmek maksadıyla kitaplar yazdı.
Teksas’ta bir şafak vakti Giriş Tarihi: 27.9.2016
SABAH, 15 Temmuz'un yanı sıra Balyoz kumpasının da kilit isimlerinden biri olan Tuncay Opçin'i Teksas eyaletinde, Houston yakınlarındaki Sugar Land kentinde görüntüledi. Opçin, Türkiye tarafından 'silahlı örgüte üye olmak' suçundan arandığı halde ABD'de elini kolunu sollayarak dolaşıyor.
BALYOZ'DAN 75 YIL HAPSİ İSTENİYOR
325 kişinin ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edildiği Balyoz kumpasının organizatörlerinden olan ve 75 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan Opçin, FETÖ'nün ana karargâhı ABD'de Sugar Land'le Pensilvanya kentleri arasında mekik dokuyor ve 'başterörist' Fetullah Gülen ile FETÖ imamları gibi örgütsel faaliyetlerine devam ediyor. Opçin, Houston imamı Kemal Öksüz'le yakın teması olan ve sık sık bir araya gelen bir isim.
Opçin, ayrıca 15 Temmuz sürecinde Türkiye'yi işgal girişimi için ABD'de kriz merkezi gibi oluşturulan FETÖ birimlerini koordine eden kişilerden biri. İstanbul Sulh Ceza Hâkimliği, geçtiğimiz yıl İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine Opçin hakkında yakalama kararı çıkarmıştı. Opçin, 14 Temmuz'da "Yatakta basıp, şafakta asacaklar" mesajıyla darbeyi bir gün önceden ima etmiş ve devlet/millet, 15 Temmuz kalkışmasını destansı bir direnişle engelleyene kadar tek bir tweet atmamıştı.
Tuncay Opçin, ABD'de ortaya çıktı
FİRAR REHBERLİĞİ YAPIYOR
Aynı Opçin, 'vatansız' bir terör örgütü olan FETÖ'nün üyeleri için yurtdışına kaçma ve yurtdışında yaşama yollarını anlatan tweetler de atmıştı. Opçin şöyle yazmıştı: "Mülteci ve politik sığınmacı olmak istiyorsanız, ancak o ülkeye ulaştığınızda bu başvuruyu yapabilirsiniz. Elinizde pasaportunuz varsa ve herhangi bir ülkeye vizeniz yoksa vize istemeyen Brezilya gibi ülkelere gidebilirsiniz. Güney Amerika'da Brezilya, Arjantin, Bolivya, Uruguay, Peru vize uygulamayan ülkeler arasında. Kanada vizeniz varsa hiç beklemeyin. Kanada, göçmenlere sosyal yardım yapıyor. Dil öğrendikten sonra iş imkânları da oldukça iyi. ABD vizeniz varsa iş imkânları çok geniş olduğu için basit işlerle bile ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. ABD'ye ilticada, sosyal bir gruba üye olmanız ve o grubun baskıya uğraması, değerlendirmeye alınmanız için yeterli. Bu gibi büyük kırılma anlarında, önemli olan ayakta kalabilmek. Bunu Türkiye'de başarmak mümkün değilse geride 200 ülke var. Dünya vatanım, insanlık kardeşim. Türkiye'de doğduk diye orada yaşamak zorunda değiliz."
Tuncay Opçin, örgüt üyelerine yönelik bu tavsiyelerini, Balyoz kumpasından ötürü hakkında soruşturma başlatılacağı istihbaratını FETÖ üyelerinden alır almaz hayata geçiren ve firar eden kişiydi. Opçin, ABD'de ağırlıklı olarak Pensilvanya'da kalıyor ama Texas'ta Houston yakınlarındaki Sugar Land'e çocuklarını görmeye geliyor. Sugar Land'de kapalı, güvenlikli bir sitede ikamet ediyor. Oturduğu sitenin kira bedeli aylık 3 bin doların üzerinde. Diğer masraflarla birlikte ayda kendisine 4 bin dolara mal olan bir sitede yaşıyor. Opçin'in giderleri, diğer tüm 'örgüt monşerleri'nin giderleri için ayrılan FETÖ örtülü ödeneğinden karşılanıyor.
BALYOZ'UN '1 NUMARA'SI
Balyoz kumpası, TSK içindeki FETÖ'cü teröristlerin önünü açmak için Gülen'in talimatıyla Tuncay Opçin öncülüğünde Taraf gazetesi kullanılarak hayata geçirilmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede Opçin, bu kumpasın yöneticisi olarak nitelendiriliyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın iddianamesinde Tuncay Opçin hakkında 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 'devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma, hile ile alma çalma', 'devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme', 'devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama', 'silahlı terör örgütü kurma ve yönetme' ve 'terör örgütü propagandası yapma' suçlarında 35 yıldan 75 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
'KUMPAS MATERYALLERİNİ OPÇİN VERDİ'
FETÖ'nün cezaevindeki üyelerinden Mehmet Baransu'nun eski eşi Esra Konur, savcılıkta verdiği ifadede "Tuncay Opçin, Baransu'ya yayımlaması için belge ve para veriyordu. Opçin'le görüştükten sonra önemli haberler yazıyordu" demişti. İddianameye göre Opçin başkalarının üzerine kayıtlı telefonlarla gizli yöntemler kullanarak iletişim kuruyordu. Balyoz kumpası iddianamesinde "Tuncay Opçin iddia edilen Ergenekon soruşturmaları öncesi ve sonrasında Mehmet Baransu ve Adem Yavuz Arslan ile birlikte TSK'ya yönelik operasyonların zemininin oluşturulmasına yönelik FETÖ'nün basın ayağını oluşturuyordu. Mehmet Baransu'nun suça konu DVD, CD'leri Tuncay Opçin'den aldığı anlaşılmıştır" ifadeleri yer aldı.