15 Temmuz şehidinin son sözü: Öleceksek adam gibi ölelim

-Köprüde darbeci askerin keskin nişancı atışıyla şehit olan Çetin Can'ın eşi, yaşananları anlattı. -Alman hükümeti, Türkiye'den 35 diplomatik pasaport sahibinin, Almanya'ya iltica başvurusunda bulunduğunu açıkladı. -Amerika'nın, Ortadoğu'da en büyük müttefiklerinden İngiltere Türkiye'nin oyunun bir parçası olmasını istemiyor.

Giriş Tarihi: 22.10.2016 03:35 Güncelleme Tarihi: 22.10.2016 05:16 15 Temmuz şehidinin son sözü: Öleceksek adam gibi ölelim Köprüde darbeci askerin keskin nişancı atışıyla şehit olan Çetin Can'ın eşi, yaşananları anlattı.

İstanbul’da yaşayan ve ışık şefi olarak çalışan Çetin Can, 15 Temmuz gecesi rutin hayatına devam ediyordu. İşten eve geldiğinde eşiyle yemeğini yedi ve bir gece önce Cuma sohbetinde öğrendiği “azatlılar namazı”nı kıldı.

Rivayete göre, bu namazı her kim ihlas ve samimiyetle kılarsa, Allah onun tüm günahlarını affeder ve şehit olarak ölmesini nasip edermiş. Namazdan sonra ise saat 23.00 sılarında darbe girişiminden haberdar oldu Çetin Can. Eşine sokağa çıkacağını söyledi, Şule Hanım ise ona “Bensiz gidemezsin ben de geleceğim” dedi.

Bu onların aynı ev içinde son konuşmaları oldu. Birlikte köprüye gittiler ve saat gece 02.00 sularında Çetin Can, eşinin gözleri önünde kalbinden vurularak şehit oldu. Çetin Can'ı eşi Şule Can, Milliyet'ten Gizem Coşkunarda'ya o geceyi anlattı.

"ÖLECEKSEK ADAM GİBİ ÖLELİM DEDİK"

-15 Temmuz gecesinden bahseder misiniz, nasıl bir akşamdı sizin için?

Bir gece önce cuma sohbetinde şevval ayında kılınan azadlılar namazını öğrenmiştik. 15 Temmuz gecesi henüz kalkışmadan haberimiz yoktu. Çetin de o gece akşam namazından sonra saat bu namazı kıldı. Bir saat sonra kalkışmadan haberdar olduk. İlerleyen saatlerde televizyonda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısını duyduk. Cumhurbaşkanımızın daha sözleri bitmeden Çetin ‘Ben çıkıyorum’ dedi, tam evden çıkıyordu ki ‘Sen bensiz nereye gittiğini zannediyorsun’ dedim. ‘Hadi hazırlan o zaman’ dedi ve dışarı çıktık, köprüye gittik. Köprünün girişine vardığımızda gişelerden insanlara ateş edildiğini gördük. Oraya gitmeliyiz dedik ve köprüye girdik. Daha köprüye girer girmez boş olan yan şeritten tank üzerimize 2 kere ateş açtı. Biz yürümeye devam ettik. Öleceksek adam gibi ölelim dedik. Köprüde kelimelerle anlatmanın zor olduğu ulvi bir hava vardı. Bir yandan tekbirler getiriliyor, bir yandan ezanlar okunuyor, bir yandan insanlar ellerinde bayraklarla vatanı bunlara bırakmayız diye bağırıyorlardı. Bu sırada sürekli olarak insanlara ateş ediliyordu ama kahraman insanımız  kurşunların geldiği yöne doğru korkmadan ilerliyordu; Yaralananların hemen yardımına koşuyordu.

"ŞEHİTLİK NAMAZINI KILDIKTAN 4 SAAT SONRA VURULDU"

Bunlar olurken Çetin’i annesi ve ablası telefonla arayarak geri dönmesini istediler ama Çetin ile ilerlemeye devam ettik. Ordan hiç bir yere ayrılmaya niyetimizi yoktu hatta Sabah namazını nerde kılacağımızı düşünüyorduk bir yandan. İlerlememiz sonucunda köprünün çok kalabalık bir noktasına vardık. Araç ve insan yoğunluğundan dolayı daha fazla ilerleyemedik. Bir süre ne yapabiliriz diye bulunduğumuz noktada durmak zorunda kaldık. Bunun üzerine Çetin’in isteğiyle köprünün boş olan Üsküdar’a geliş şeridine geçtik. Zaten boş şerite geçtikten sonra açık bir hedef haline gelmiş olduk ve çok kısa bir süre sonra Çetin keskin nişancı tarafından saat 02:06’da kalbinden vuruldu. Şehitlik namazını kıldıktan tam 4 saat sonra şehit oldu.

"ECEL GELİR, AMA HERKESE ŞEHİTLİKLE GELMEZ"

- Bugün yeniden o geceye dönsek sokağa çıkmasına engel olur muydunuz?

O gün evde oturmak darbecilerin karşısına çıkmamak diye bir seçenek yoktu. Gerçek vatanseverlerin dediği gibi yine olsa yine gerekeni yaparız. Büyüklerimizi dinledik, Cumhurbaşkanımız’ın ve hükümetimizin çağrılarına uyduk, milli iradeyi koruduk. Ecel herkese gelir ama herkese şehitlikle gelmez. Şehitler bize değil biz şehitlere muhtacız.

Ne güzel söylemiş Necip Fazıl: Veren de o, alan da o, nedir senden gidecek? Telaşını gören de can senin zannedecek.

- Yaşarken bir vasiyeti olmuş muydu?

Çetin’le sık sık ölümden bahsederdik. Tek bir vasiyeti vardı: Ölürsem mezarıma yemişli bir ağaç dik demişti. Kendisinin ve kabir komşusu olan bir diğer 15 Temmuz şehidi olan Kerem Yıldız’ın da kabrinin başına erik ağacı diktim. Ayrıca bahçemizdeki çok sevdiği çiçeklerinden çilek bitkisi ve gardenyayı da mezarına diktim.

FETÖ'cülerden Almanya'ya iltica başvurusu Alman hükümeti, Türkiye'den 35 diplomatik pasaport sahibinin, Almanya'ya iltica başvurusunda bulunduğunu açıkladı.

Almanya'da, Yeşiller Partisi Milletvekili Özcan Mutlu'nun soru önergesini yazılı olarak cevaplayan İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Günter Krings, Federal Göçmen ve Mülteci Dairesine (BAMF) diplomatik pasaport hamili 35 kişinin iltica talebinde bulunduğunu ve bu rakama eşler ve çocukların da dahil olduğunu belirtti.

KARAR HENÜZ ÇIKMADI

Söz konusu taleplerin eyalet yüksek mahkemeleri ve Federal Başsavcılığın titizlikle değerlendirmekte olduğu kaydedilen cevapta, mahkemelerin 13 Aralık 1957 tarihli Türkiye ile Almanya arasında uygulanabilecek Avrupa İade Anlaşması temelinde karar vereceğini vurgulandı.

TEK TEK İNCELENİYOR

Cevapta ayrıca bu taleplerin hükümet tarafından da tek tek inceleneceği ifade edildi.

İki hafta önce Süddeutsche Gazetesi-Batı Almanya Radyo Televizyonu (WDR)-Kuzey Almanya Televizyonu'nun (NDR) ortaklaşa verdiği haberde ise, Türkiye'nin Almanya'daki misyonlarında 8 diplomatın FETÖ ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle diplomatik pasaportlarının iptal edildiği ve bunlardan üçünün de Almanya'ya iltica başvurusunda bulundukları iddia edilmişti.

Hükümet çevreleriyle Dışişleri Bakanlığına dayandırılan haberde, iltica eden 3 kişi arasında özellikle Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliğindeki görev süresi sona eren ve Türkiye'ye dönmeyen Almanya'da da nerede olduğu bilinmeyen Askeri Ataşe Kurmay Albay Ayhan Dağlı'nın da bulunduğu öne sürülmüştü.

The Times 'Kürt savaşçılarına' ağlıyor Amerika'nın, Ortadoğu'da en büyük müttefiklerinden İngiltere Türkiye'nin oyunun bir parçası olmasını istemiyor.

Yurt içinde FETÖ ve PKK, yurt dışında ise DEAŞ gibi terör örgütleriyle aynı anda mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye'nin kuzeyinde bir koridor oluşturarak Türkiye'ye terör kuşatmasına sokmayak isteyen PYD'ye çok ağır bir darbe indirdi.

 

TSK OPERASYON YAPTI, 200 PKK'LI ÖLDÜRÜLDÜ

Hava Kuvvetleri'ne ait Türk jetleri, DEAŞ hedeflerinin yanı sıra Suriye'nin kuzeyindeki PYD mevzilerini de yerle bir etti. Havadan F-16'ların yaptığı bombardımana obüsler de destek verirken, operasyonda 200 PYD'li teröristin öldürüldüğü bilgisi verildi.


(Türk jetleri PYD mevzilerini vurdu)

İNGİLİZ THE TİMES GAZETESİ RAHATSIZ OLDU

Amerika'nın bölgedeki politikalarında en büyük ortaklarından biri olan İngiltere'de yayın yapan The Times gazetesi TSK'nın PYD'yi vurmasından rahatsız oldu.

"TÜRKİYE ABD VE NATO'YA DARBE İNDİRDİ"

Bugün gazetede yayınlanan bir analizde, Türkiye'nin operasyonlarının Amerika ve NATO politikalarıyla bağdaşmadığı, ABD'nin bölgedeki stratejisine vurulmuş çok büyük bir darbe olduğu vurgulandı ve şu ifadeler kullanıldı:

"Türkiye’nin desteklediği Özgür Suriye Ordusunun bir birimi, Halep’in kuzeydoğusunda, Suriye Demokratik Güçleriyle çatıştı. Halbuki iki güç de IŞİD’e karşı savaş veriyor. Türk savaş uçakları ve topları Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin desteklediği Kürt savaşçılarının bir kısmını bombalayarak öldürdü. ABD ve NATO stratejisine böylece yeni bir darbe indirilmiş oldu."