12 Mart Muhtırası 1971.48 yıl önce Türk Silahlı Kuvvetleri seçilmiş iktidara muhtıra yayınlayarak siyasete bir kez daha müdahale etmişti. ..

Türkiye Fetullahçı Terör Örgütü'nün 17/25 Aralık darbe girişimiyle, siyasete müdahale geleneğini bir kez daha hatırladı. Bundan tam 48 yıl önce Türk Silahlı Kuvvetleri seçilmiş iktidara muhtıra yayınlayarak siyasete bir kez daha müdahale etmişti. 12 Mart 1971 muhtırası sonuçları ile birlikte düşünüldüğünde Türkiye'nin yıllarını heba eden bir darbe olarak tarihe geçti. Peki 12 Mart 1971 muhtırasında ne olmuştu.

12 Mart Muhtırası 1971 -    

Giriş Tarihi: 11.03.2014  03:27

Türkiye Fetullahçı Terör Örgütü'nün 17/25 Aralık darbe girişimiyle, siyasete müdahale geleneğini bir kez daha hatırladı. Bundan tam 48 yıl önce Türk Silahlı Kuvvetleri seçilmiş iktidara muhtıra yayınlayarak siyasete bir kez daha müdahale etmişti. 12 Mart 1971 muhtırası sonuçları ile birlikte düşünüldüğünde Türkiye'nin yıllarını heba eden bir darbe olarak tarihe geçti. Peki 12 Mart 1971 muhtırasında ne olmuştu. İşte bir darbenin ibretlik öyküsü….

9 Mart'ın darbeci kadrosu, ordunun en yüksek komuta kademesinde görev alanların önemli bir kısmıydı. En başta Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler, ardından da Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur. Hemen fark edileceği gibi, 9 Mart'ın ilham kaynağı elbette 27 Mayıs'tı.

Fakat bu kez 27 Mayıs'tan çok önemli bir fark da vardı. Bu fark, darbenin genç subayların kendi başlarına yapacakları bir iş olmaktan çıkarılması ve ordunun emir-komuta zinciri içinde geçekleştirilmesiydi. Bu bakımdan darbede yüksek rütbeli komutanlar kilit önemdeydi.

Cunta içine sızmış ve önemli görevler üstlenmiş olan Mahir Kaynak vasıtası ile darbe önceden haber alınmış ve darbeye adı karışan ve Orgeneral rütbesiniden daha kıdemsiz olanlar re'sen emekliye sevk edilmişlerdir.

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından emir-komuta zinciri içerisinde 12 Mart muhtırası verilmemiş olsaydı, TSK içinde kurulmuş olan ve başında Emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu'nun bulunduğu gizli askeri cunta fiilen 9 Mart 1971 tarihinde darbe yapacaktı.

12 Mart 1971 darbesine giden süreçte Doğan Avcıoğlu'nun çıkardığı Devrim gazetesi etrafında toplanan ve içlerinde 27 Mayıs Darbesini yapan Millî Birlik Komitesi'nin gerçek lideri Emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu'nun da bulunduğu "Milli Demokratik Devrimciler", o dönemin siyasi partilerinin demokrasi anlayışının bir oyalamaca olduğunu ileri sürerek ulusçu-devrimci yöntem olarak ifade edilen ilkeler doğrultusunda parlamento dışı muhalefeti savunuyorlardı

12 Mart Muhtırası'nı veren Orgeneral Memduh Tağmaç, Orgeneral rütbesindekiler hariç bu 9 Mart 1971 Milli Demokratik Devrimine adı karışan başta Tümgeneral Celil Gürkan olmak üzere tüm subayları re'sen emekliye sevketti.

1. Ordu Komutanı Faik Türün de bu darbeye adı karışan tüm Devrim yazarlarını Ziverbey Köşkünde Milli İstihbarat Teşkilatı vasıtasıyla sorguya çekti.

Bu sorgularda Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler ve Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur'un da 9 Mart darbesine önce destek verdikleri, fakat sonra istihbarat bilgileri Genel Kurmay Başkanı Memduh Tağmaç'a ulaşınca desteklerini geri çektikleri ortaya çıktı.

Darbe, 1971 yılında 12 Mart günü saat 13:00'da TRT radyolarından okunan aşağıdaki muhtıra ile ilan edilmiştir.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Gürler, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhsin Batur ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Celal Eyiceoğlu'nun imzasını taşıyan muhtıra 12 Mart Muhtırası şu maddelerden oluştu

Meclis ve hükümet, süregelen tutum, görüş ve icraatlarıyla yurdumuzu anarşi, kardeş kavgası, sosyal ve ekonomik huzursuzluklar içine sokmuş, Atatürk'ün bize hedef verdiği uygarlık seviyesine ulaşmak ümidini kamuoyunda yitirmiş ve anayasanın öngördüğü reformları tahakkuk ettirememiş olup, Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği ağır bir tehlike içine düşürülmüştür.

 

Türk milletinin ve sinesinden çıkan Silahlı Kuvvetleri'nin bu vahim ortam hakkında duyduğu üzüntü ve ümitsizliğini giderecek çarelerin, partiler üstü bir anlayışla meclislerimizce değerlendirilerek mevcut anarşik durumu giderecek anayasanın öngördüğü reformları Atatürkçü bir görüşle ele alacak ve inkılap kanunlarını uygulayacak kuvvetli ve inandırıcı bir hükümetin demokratik kurallar içinde teşkili zaruri görülmektedir.

Bu husus süratle tahakkuk ettirilemediği takdirde, Türk Silahlı Kuvvetleri kanunların kendisine vermiş olduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak ve kollamak görevini yerine getirerek, idareyi doğrudan doğruya üzerine almaya kararlıdır.

Ordu, 12 Mart 1971'de bir muhtıra verdi. Parlamento fesh edilmedi, partiler kapatılmadı, Anayasa askıya alınmadı. Ama koşullar çok değişmişti.

Askerler bir teknokrat hükümeti istiyorlardı. Eğer böyle bir tarafsız başbakan Meclis içinden çıkar da güvenoyu alırsa, sorun kalmazdı. Bunun için tarafsız bir milletvekili aranmaya başlandıı

CHP Kocaeli milletvekili Nihat Erim ismi üzerinde anlaşıldı. 26 Mart günü CHP'den istifa etti. Böylece artık bağımsız başbakan olan Erim "partiler üstü reform hükümeti"ni kurdu

 

    

Türkiye Fetullahçı Terör Örgütü'nün 17/25 Aralık darbe girişimiyle, siyasete müdahale geleneğini bir kez daha hatırladı. Bundan tam 48 yıl önce Türk Silahlı Kuvvetleri seçilmiş iktidara muhtıra yayınlayarak siyasete bir kez daha müdahale etmişti. 12 Mart 1971 muhtırası sonuçları ile birlikte düşünüldüğünde Türkiye'nin yıllarını heba eden bir darbe olarak tarihe geçti. Peki 12 Mart 1971 muhtırasında ne olmuştu.